TBMM B .99 25.5.2000 0:1 Mayıs 1992 yılında, Türkiye ile Nahcivan

advertisement
T.B.M.M.
B .99
25.5.2000
0:1
Mayıs 1992 yılında, Türkiye ile Nahcivan sınırında Araş Nehri üzerine kurulan Hasret Köprü­
sünün açılmasıyla başlayan sınır ticareti, zaman içerisinde azaltılarak, bugün bitme noktasına geti­
rilmiştir. Bugün, sınır ticareti, tuz ve motorin olmak üzere, iki kalemle sınırlandırılmıştır.
Sınır ticaretinin başladığı 1992 yılı, bölgedeki bölücü terörün en şiddetli ve etkili olduğu dö­
nemdi. Bu yıllarda, Türk-Nahcivan sınır kapısından günde 1 000 araç giriş çıkış yapmaktaydı. Yi­
ne, bu yıllarda, terör nedeniyle, saat 16.00'dan sonra İğdır ve ilçelerinde can güvenliği nedeniyle
sokağa çıkma yasağı uygulanıyordu. Bölgedeki işsizlik ve yokluk, bölücü terörün istismar konu­
suydu. Örgüt, bu yüzden taban buluyor ve güçleniyordu. Zaman içerisinde, sınır ticareti sayesinde
bölgede işsizlik asgarî seviyeye inmiş, vatandaş ekonomik açıdan rahatlamış, göç veren ilimiz, göç
alır hale gelmiştir. Ekonomik olarak güçlenen bölge insanı, bölücü ve istismarcılara taviz verme­
miş, güvenlik güçlerimizin kararlı tutumuyla bugünkü huzurlu ortama kavuşulmuştur.
Değerli milletvekilleri, kısaca geçmişi özetlerken amacım, dikkatinizi bugün uygulanan tutar­
sız ve isabetsiz kararlara çekmektir. Bugün bölgede neler oluyor: Güvenlik açısından bölge güllük
gülistanlık ve her şey normal. Mutat depo uygulamasıyla sınır ticaretine teşvik edilen bölge halkı,
imkânı olan tek başına, ayrıca, dargelirli olan üç dört aile birleşerek ellerinde avuçlarında ne varsa
vererek veya borçlanarak birer araba alıp bu işe başlamışlardır, ilk yıllarda, günde 1 000 araç kapı­
dan giriş yaparken, daha sonra günlük araç giriş sayısı önce 500'e, sonra 250'ye, bugün de 150'ye
inmiş görünüyor. Günaşırı 150 araç Nahcivanlı, 150 araç da İğdırlı şoför esnafı kapıdan giriş-çıkış
yapmaktadır. Yani, ortalama olarak İğdırlı şoför esnafın Nahcivan kapısından giriş-çıkışı günlük 75
arabaya inmiştir.
Bugün sadece İğdır'da 6 000 araç, Nahcivan'da ise motorin ticaretiyle ilgili 12 000 araç bulun­
maktadır. Yani, İğdır'da 6 000 aile, yaklaşık 30 000 nüfus, Nahcivan'da ise 60 000 nüfus direkt ola­
rak mazot ticaretiyle geçimini temin etmekte, 350 000 nüfus da dolaylı olarak motorin ticareti sa­
yesinde hayatını idame ettirmekteyken; sanki, birileri, eski huzursuz ortamı özlemiş ve o günleri
yeniden yaşatmak için bir yerlerde düğmeye basmış gibi insanın aklına geliyor.
Eskiden her gün giriş-çıkış yapılırken, bir zamanda bir ayda kırkbeş günde bir giriş-çıkış yap­
makta iken, yeni, son uygulamayla, bu vatandaş üç dört ayda ancak bir kere giriş-çıkış yapacaktır.
Nahcivanlıların durumu ise içler acısıdır. Her şeyleriyle bize endeksli olan ve tüm ihtiyaçları­
nı, motorin ticaretinden elde ettikleri üç - beş kuruşla bizden temin eden soydaşlarımızı 400 000
nüfusuyla bugün ortada bırakıyoruz.
Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğünün 09.05.2000 tarih ve 22199 sayılı genelgesiy­
le Nahcivanlı vatandaşımıza, "Türkiye'de sabit ikâmetgâhın yok ve mükellef de değilsin, bundan
böyle, ya bu işten vazgeçeceksin ya da getirdiğin malı iki kez vergilendirip, bu şekilde seni vazgeçirip açlığa mahkûm edeceğim" dercesine masa başında oturup ahkâm kesiyorlar.
Değerli milletvekilleri, Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Tarihinin ve coğrafi konumu­
nun ona yüklediği bir ağabeylik görevi vardır. Nahcivanlının hayatını idame ettirmek için yapmış
olduğu yıllık 180 000 ton motorin ticaretinden doğacak üç kuruş vergi kaybı Türkiye Cumhuriye­
tinin iflasını gerektirmez.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Nahçivan'a katkı olsun diye 180 000 ton motorini alıp Araş Neh­
rine dökse dahi ekonomik anlamda çökmez. Tüm umutlarını Türkiye Cumhuriyeti Devletine bağ­
lamış olan 400 000 nüfuslu Nahcivanlı soydaşlarımızın umutlarını ve hayallerini yıkmaya kimse­
nin hakkı yoktur.
-327-
Download