Vergi ve cezada yeniden uzlaşma 19.02.2008 / Veysi Seviğ Vergi Yasalarında yapılan değişiklikler ve idarenin yapmış olduğu yönlendirmeler zaman içersinde uyuşmazlıkları artırmaktadır. Bu bağlamda giderek artmaya başlayan uyuşmazlıkların azaltılmasına yönelik olarak Vergi Usul Yasası'nda yer alan "Tarhiyat Öncesi Uzlaşma" ile "Tarhiyat Sonrası Uzlaşma" müesseselerinin de yeteri kadar verimli olmadığı gözlenmektedir. "Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Yolu ile Tahsili Hakkındaki" yasa tasarısı beyana dayalı vergilerle ilgili olup, Vergi Usul Yasası hükümlerine göre ikmalen, re'sen ve idarece tarh edilen vergi, resim, harçlar, fon payı ve bunlara bağlı vergi cezalarından kaynaklanan ve yargı aşamasında bulunan uyuşmazlıklara yönelik olarak yeni bir uzlaşma olanağının sağlanması öngörülmüş bulunmaktadır. Buna göre, Vergi Usul Yasası hükümlerine göre ikmalen, re'sen ve idarece tarh edilen vergi, resim, harçlar, fon payı ve bunlara bağlı vergi cezalarından vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay nezdinde dava açma, ilgisine göre itiraz ve temyiz süreleri geçmemiş veya uyuşmazlık konusu olup da henüz başvuru yolları tüketilmemiş bulunan vergi borçları yapılacak yeni uzlaşma sonucunda 18 taksitte ödenebilecektir. Söz konusu uygulama kapsamına, yapılması öngörülen yasal düzenlemenin yürürlüğe gireceği tarihten önceki dönemlere beyana dayanan vergilerde bu tarihten önce verilmesi gereken beyannamelere ilişkin tarhiyatlar girmektedir. Ayrıca söz konusu düzenlemelerden yararlanmak isteyen mükelleflerin tarh edilen vergi, resim, harçlar ve fon payları ile kesilen cezalara karşı dava açmamaları, açılmış bulunan davalardan vazgeçmeleri gerekmektedir. Uygulamadan yararlanmak isteyen ve bu bağlamda da başvurularını süresi içinde yapan ve davalarından vazgeçen mükelleflerin, mevcut uyuşmazlıkları ile ilgili olarak daha önce verilmiş ve yasa yolu tüketilmemiş kararların, taraflara tebliğ edilip edilmediğine bakılmaksızın, yeni yasa hükümlerinden yararlandırılmaları mümkün olacaktır. Yeni düzenlemeler çerçevesinde kendisi ile yeniden uzlaşma yapılan mükelleflerin öngörülen sürede uzlaşma konusu yapılan miktarı tamamen ödemeleri zorunlu olup, uzlaşılan borcun tamamen ödenmemesi halinde, ilk tarhiyata ilişkin ihbarnamenin tebliğ tarihini izleyen otuzuncu gün itibariyle tahakkuk eden tutarlar ve bunlara ilişkin gecikme faizi ve gecikme zamları Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki yasa hükümlerine göre ödeme emri tebliğine gerek kalmaksızın cebren takip ve tahsil edilecektir. Yapılan yeni düzenlemede, daha önce haklarında ikmalen, re'sen ve idarece vergi tarh edilmiş olup da, salınan bu vergileri çeşitli nedenle ödeyemeyenlerin bu borçlarını ödeyebilmeleri için herhangi bir düzenlemeye veya kolaylığa yer verilmemiştir. Buna karşılık yapılan yeni düzenlemenin yürürlüğe gireceği tarih itibariyle uzlaşma veya tarhiyat öncesi uzlaşma isteminde bulunulmuş, henüz uzlaşma günü verilmemiş veya uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağa yazılan nihai teklifin kabulü için henüz süre geçmemiş alacaklara ilişkin uzlaşma istemleri ile ilgili olarak mükelleflere ya mevcut uzlaşmanın sonuçlandırılması veya "Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü ile Tahsili Hakkındaki" verilmektedir. yasa hükümlerinden yararlanmaları konusunda seçim hakkı Diğer yandan yapılacak taksitlendirme süresince uzlaşılan tutarlara gecikme zammı uygulanmayacak, buna karşılık taksitlerin süresinde ödenmemesi halinde gecikme zammının daha ağır bir oranda uygulanması yoluyla taksitlerin zamanında tahsili cihetine gidilecektir. Yeni düzenlemeden halen inceleme aşamasında bulunan mükellefler yararlanamayacaktır. Bir başka anlatımla tasarıda; incelenmiş, hakkında rapor yazılmış ve dava açma süresi geçmemiş veya yargılama sürecindeki tarhiyatlar kapsama alınırken halen incelemesi sürenler kapsam dışında bırakılmıştır. (Doğrusöz, Bumin "Uzlaşma kanununun düşündükleri" Referans, 14.02. 2008) Yapılmakta olan bu düzenleme ile yargı aşamasına intikal etmiş bulunulan vergi borçlarının, uzlaşma ile ödenmesinl öngörmekte olup, bu bağlamda söz konusu komisyonların hangi ilkeler çerçevesinde olayları değerlendirecekleri hususu ise belirsizdir. Bu bağlamda da yargı aşamasına intikal etmiş bulunan vergi alacaklarının "Uzlaşma" yolu ile ödenmesine olanak sağlanması mevcut Anayasal düzenleme çerçevesinde ve hukuk devleti olma ilkesi açısından ayrıca değerlendirilmesi gereken bir konu olmaktadır. Söz konusu düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile birlikte ülkemizde vergisini idarenin yönlendirmeleri doğrultusunda zamanında ödeyenler ile Anayasal vergi ödevini zamanında yerine getirmeyenler arasında yeni bir ayrımcılık daha yapılmış olacak, aynı konumda olan mükelleflerden bir kısmı yapılması öngörülen düzenlemenin özellikleri nedeniyle vergi borcundan uzlaşma sonucuna göre daha düşük bir maliyetle kurtulurken, diğer bir başka kısmı bu haktan yararlanamayacaktır. Kaynak: http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?YZR_KOD=157&HBR_KOD=90631