HABERLER 25/07/2017 SABAH Huzur zamanı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin yıllardır terör örgütüne aktarılan kaynakları kayyumun atanmasıyla birlikte halka yöneldi. PKK’nın hedefindeki çocukların hayatını yaz spor okulları değiştirdi. 14 farklı branşta açılan okullara üç binin üzerinde çocuk başvurdu Terör örgütü PKK yıllarca eleman temini için okul çağındaki çocukları kandırmak amacıyla sözde kültür ve sanat faaliyetlerini kullandı. Ailelerinden koparılan çocuklar, Kandil'deki kamplarda silahlı eğitimden geçirilerek köle gibi kullanıldı. HDP'li belediyeler de zaman zaman çocukların kandırılmalarına destek oldu. Son dönemde alınan önlemlerle lise ve dengi okullardan örgüte katılım neredeyse yok denecek kadar azaldı. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum olarak atanan Kaymakam Cumali Atilla'nın da belediyenin kaynaklarıyla hayata geçirdiği yaz spor okulları ise Güneydoğulu çocukların hayatını değiştirdi. HAFTADA BEŞ GÜN, ÜCRETSİZ... 14 farklı branşta açılan yaz spor okullarına üç binin üzerinde çocuk başvurdu. 20 Haziran'da, 7-18 yaş arası tüm çocukların katılımıyla başlayan yaz okullarında, spor malzemeleri, belediye tarafından ücretsiz karşılanıyor. Eğitimler uzmanlar tarafından haftanın beş günü Kayapınar ilçesindeki Talaytepe Spor Tesisleri, Sümer Park ve Seyrantepe TOKİ' deki yüzme havuzunda veriliyor. HAZAR GÖLÜ'NDE TATİL Belediye ayrıca dar gelirli ailelerin çocukları için de Elazığ'daki Hazar Gölü'nde yaz kampı açtı. Kampa katılan 9-14 yaş arası kız ve erkek çocuklar, altı gün boyunca hem tatil yapıyor hem de kişisel, fiziksel ve zihinsel gelişmelerine katkı sağlayan atölyelerde zaman geçiriyor. Boş zamanlarında satranç, langırt, masa tenisi, masa hokeyi, voleybol, basketbol, futbol, gibi oyunlar oynayan çocuklar, akşam yemeğinden sonra da animasyon film izliyor. Tüm ihtiyaçları karşılanan çocuklara, 14 eğitmen eşlik ediyor. Her hafta yenilenen gruplarla 8 hafta sürecek ve 10 Eylül'de tamamlanacak olan kamptan 700 yoksul çocuk yararlanacak. Belediye ayrıca üniversite ve lise öğrencilerine yönelik hazırlık amacıyla da kara kalem resim kursu açıldı. Kursa 25 kursiyer katıldı. SATRANÇ DA VAR FUTBOL DA... Öğrencilere ücretsiz servis de sağlanan okullarda en çok başvuru yüzme branşı için yapılırken, futbol, basketbol, kick boks, karate, tekvando, voleybol, dart, satranç, kort tenisi, atletizm, jimnastik, halk oyunları, masa tenisi branşlarına da kayıt yaptırıldı. Yaz spor okulları, okulların açılmasına iki gün kala yani 16 Eylül'e kadar devam edecek. AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ HABERLER 25/07/2017 SABAH gelişmelerle terörle mücadele gibi bölgesel meselelerin de ele alındığını belirtti. Kalın, "Sayın Körfez’de mutabakat havası Cumhurbaşkanımız, Türkiye'nin Körfez bölgesinde yaşanan krizin aşılması amacıyla Kuveyt tarafından sürdürülen çabalara ve diğer girişimlere destek verdiğini ifade etmişler, krizin müzakere ve diyalog yoluyla çözümü için mevcut girişimlerin devam ettirilmesi hususunda muhataplarıyla mutabık kalmışlardır" dedi. *** Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Körfez turunu Katar ile tamamladı. Erdoğan’ın görüştüğü 'BUGÜN DE BEKA MÜCADELESİ VERİYORUZ' liderler, Katar krizinin diyalog yoluyla çözümü için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lozan Barış girişimlerin devam ettirilmesi konusunda mutabık kaldı Katar ile bazı Körfez ülkeleri arasında yaşanan gerilime çözüm bulmak amacıyla önceki gün Suudi Arabistan ve Kuveyt'te temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün de Katar'ın başkenti Doha'da Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile görüştü. Dün öğlen saatlerinde Katar'ın başkenti Doha'ya gelen Erdoğan'ı Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani havalimanında karşıladı. İlk olarak baş başa görüşen Erdoğan ve Al Sani, daha sonra heyetler arası görüşmelere başkanlık yaptı. Al Sani, Erdoğan onuruna öğle yemeği verdi. Görüşmelerde bazı Körfez ülkeleriyle Katar arasında yaşanan gerilim konusunun yanı sıra Suriye, Irak ve Mescid-i Aksa başta olmak üzere bölgesel gelişmeler de değerlendirildi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Erdoğan'ın Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar'ı kapsayan ziyaretlerinde Suriye ve Irak'ta yaşanan Anlaşması'nın yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajda, Türkiye'nin o zaman olduğu gibi bugün de beka mücadelesi verdiğinin altını çizdi ve "Türk milleti 15 Temmuz'da vatanın bağımsızlığı için neler yapabileceğini gösterdi" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, Cumhuriyet'in kurucu belgesi olan Lozan Barış Anlaşması'nın imzalanmasının 94'üncü yıldönümü olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Aziz milletimizin her türlü yokluğa, yoksulluğa ve imkânsızlıklara rağmen yazdığı istiklal destanı, Lozan Antlaşması ile diplomasi ve uluslararası hukuk alanında tescil edilmiştir . Ülkemiz, dün olduğu gibi bugün de varlığına kasteden çeşitli saldırılara karşı bir beka mücadelesi yürütmektedir. Bu beka mücadelesinde en büyük güç kaynağımız, yaklaşık bir asır önce olduğu gibi kadını-erkeği, genci-yaşlısıyla milletimizin tamamının istiklal ve istikballerine olan sarsılmaz bağlılıklarıdır. 15 Temmuz kanlı darbe girişimi karşısında sergilenen direniş milletin kararlılığını, vatanı, bağımsızlığı ve iradesini korumak için neleri göze alabileceğini bir AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 2 HABERLER 25/07/2017 kez daha göstermiştir. Asker elbisesi giymiş teröristler eliyle gerçekleştirilmek istenen işgal teşebbüsüne karşı 80 milyonun bütün fertleri 'Tek devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan' ilkeleri etrafında birleşmiş, kenetlenmiştir." STAR Merkel'in asıl korkusu 'FİL' Konsolosluğunun telefonlarına yüklediği bir program üzerinden yapıp ettiklerini sürekli izlediğini itiraf eden Steudtner; “ Türkiye’ ye girişimden nerede kalacağıma kadar İstanbul’ daki Alman temsilciğinin bilgisi vardır. Elepant isimli program sayesinde otomatik olarak yurttan çıkışımız ve başka ülkeye girişimiz konsolosluk tarafından takip ediliyor. Program ziyaret ettiğimiz ülkelerde başımıza olumsuz bir durum gelmesi durumunda bununla temsilciliğin ilgilenebilmesi için dizayn edilmiş ve kullanıma sunulmuştur” dedi. KRİ PTO UZM ANI Suçüstü yakalanan 10 kişiden Alman vatandaşı Peter Steudtner’ın, ‘Fil’ anlamına gelen ‘Elepant’ programıyla Berlin tarafından adım adım izlendiği, ayrıca pek çok ülkede kaos planında rol aldığı belirlendi. Büyükada’ da ki kaos toplantısının Alman Konsolosluğu tarafından sürekli izlendiği ve bilgisi dahilinde yapıldığı ortaya çıktı. Büyükada’ da toplantı yaptıkları otelde gözaltına alınarak ‘ silahlı terör örgütüne yardım etmek’ suçundan tutuklanan 10 şüpheliden Almanya vatandaşı Peter Frank Steudtner’ in ifadesinde önemli itirafların yer aldığı öğrenildi. Kendisini insan hakları antrenörü olarak tanıtan Steudtner’ ın Türkiye dışında Kenya, Angola, Mozambik, Nepal bir çok ülkede kaos eylemlerini organize ettiği belirtiliyor. KAOS TOPLANTI SI Steudtner’ in ifadesinde verdiği bilgiler, Alman Hükümetinin neden ayağa kalktığına da ışık tutuyor. Savcılık sorgusunda Alman Peter Frank Steudtner, ifadesinde o kaos toplantısında neler konuşulduğunu ve kendi uzmanlık alanlarını da itiraf etti. Steudtner “ Birlikte çalışmalar yürüttüğümüz Ali Ghravi isimli arkadaşım bu toplantıdan bahsetti. Toplantıdan bir hafta önce katılmaya karar verdim. Otel ve uçak masraflarını toplantıyı finanse eden HIVOs isimli Hollandalı insan hakları kuruluşundan fatura karşılığında yer alacaktım. HIVOs’ un finanse ettiği bu toplantıyı Türkiye’ den insan hakları ortak platformu isimli kuruluş organize ediyordu. Uzmanlık alanım kişilerin stres ve psikolojik sağlık iyi oluş halini sağlamak ve psikolojilerini koruma konularıdır. Aynı zamanda güvenli veri iletişimi ve veri bütünlüğü sağlama uzmanıyım. Toplantı sırasında genel olarak hackerlerin önlenmesi, dijital materyallerin 3. kişilerin eline geçmesinin önlenmesi, bu cihazlardaki güvenliğin sağlaması konusunda uzun uzun konuştuk. Genel olarak insan hakları derneklerinin ve üyelerinin sosyal medya ve data verilerinin üçüncü kişiler tarafından ele geçirilmesine karşı koyma, herhangi bir hacker saldırısına karşı koruma, şifreleme yedekleme ve kriptolama konuları konuşuldu” şeklinde ifade verdi. İ NKARA KALKI ŞTI Savcılık ve polis sorgusunda Büyükada toplantısındaki bir çok kritik konuyu gizleyen ve inkar eden Steudtner’ ın, ona tercümanlık eden Ahmet T.Tunçten’ in itirafları karşısında ise sessiz kaldığı öğrenildi. Tercüman Tunçten AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 3 HABERLER 25/07/2017 ifadesinde, toplantıda Alman Peter ve İsveç vatandaşı Ali’ nin konuşmacı olduğunu söyledi. Suriye konusunun konuşularak bununla ilgili bir resim çizildiğini anlatan Tunçten’ in, ‘ Toplantıya katılan kişilerin haberleşmede kullandıkları yöntemlerin ve haberleşme içeriklerinin polisler ve ya diğer kişiler tarafından ele geçirilmesinden endişe ettiklerini, güvenli haberleşme programlarından bahsettiklerini Signal, Wire, WatsApp programlarından karşılaştırdıklarını, Bylock isimli programdan bahsettiklerini” anlattığı belirtildi. Steudtner “ Suriye konusu ve Bylock, polisten veri saklamak gibi konular konuşulmadı” diyerek inkar etmeye çalıştı. Ancak tercüman Ahmet T.Tunçten dışında gizli tanığın da Steudtner’ ın yalan konuştuğunu söylediği öğrenildi. 140 FETÖ’CÜ ŞiRKET DÜZELTM ESi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Alman mevkidaşı Thomas De Maiziere ile bugün 40 dakikalık telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede, Türkiye’ deki Alman şirketlerine karşı soruşturma açıldığı iddialarının ele alındığı, Bakan Soylu’ nun herhangi bir Alman şirketi ile ilgili Türkiye tarafından yürütülen bir soruşturmanın söz konusu olmadığının iletildiği öğrenildi. Bakan Soylu, Alman şirketlerinin Türkiye’ de yatırım yapmasından dolayı her zaman memnuniyet duyduklarını ifade etti. Bakan Soylu, FETÖ ile iltisakı nedeniyle 140 Türk şirketiyle ilgili Türkiye’ de yürütülen soruşturma kapsamında bu şirketlerin ihracat yaptığı tüm ülkelerden Interpol üzerinden standart bilgi talebinde bulunulduğunu belirterek, bu kapsamda, Interpol üzerinden diğer ülkeler gibi Almanya’ ya da iletilen talepte bir iletişim problemi olduğunun tespit edildiğini kaydetti. Bakan Soylu, iletişim problemini oluşturan bu konunun Interpol üzerinden düzeltildiğini iletti. talep etti. Hristiyan Birlik Partileri Meclis Grup Başkanı Volker Kauder ARD kanalına yaptığı açıklamada Türkiye ile Gümrük Birliği ve soğuyan AB üyeliği sürecinin “ Türkiye’ ye karşı tabii ki baskı aracı” olabileceğini söyledi. “ Türkiye’ nin esasen ekonomik sorunları olduğunu biliyoruz” diyen Kauder, “ Türkiye’ ye böyle devam edemeyeceğini söylememiz gerekiyor” ifadelerini kullandı. Kauder NATO’ nun da müdahil olmasını istedi. NATO’YU ÇAĞI RDI LAR Almanya Federal Meclis Savunma Komisyonu Başkanı Wolfgang Hellmich de Alman hükümetine Türk tarafına baskıyı artırması çağrısında bulundu. Hellmich, “ Alman hükümeti net bir çizgi çekmeli ve ‘ Biz Ağustos sonuna kadar zaman veriyoruz, o zaman bir karar verilmek zorunda’ demeli. Almanya NATO’ da prensip meselesini netleştirmek için aktif bir şekilde bastırmalı. Biz Türkiye’ nin duruma göre keyfi karar vermesine bağımlı olmak istemiyoruz ve olamayız. Bize şantaj yapılmasına ise izin veremeyiz” dedi. Almanya Ekonomi Bakanlığı ise Almanya’ nın mevcut koşullarda Türkiye ile Gümrük Birliği anlaşmasını uzatılmasının mantıklı olup olmadığını AB’ deki ortaklarıyla tartışılacağını açıkladı. Sözcü ayrıca başka önlemleri de halen gözden geçirmekte olduklarını söyledi. Dİ YALOG ÇAĞRI SI Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında bugün yapılacak Siyasi Diyalog Toplantısı öncesinde açıklama yapan AB Komisyonunun Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn: “ Türkiye önemli bir komşu ülke. Diyalog kanallarını açık tutmamız gerekiyor” dedi. Benzer çağrı Almanya Hükümet Sözcüsünden de geldi. Almanya küstahlık dozunu artırdı Türkiye ile Almanya arasında yaşanan gerilim düşecek diye beklenirken, Alman siyasetçilerden art arda skandal açıklamalar geliyor. Siyasetçiler, Türkiye’ ye baskının artırılmasını AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 4 HABERLER 25/07/2017 STAR Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail'in yaptığı akıl tutulmasıdır parçalanmalara veya bu tür karşılıklı tehditlere fırsat vermemek. Bunun yanında özellikle gerek Irak gerek Suriye’ de toprak bütünlüğünü tehdit eden gelişmelere karşı hep birlikte elbirliğiyle karşı durmamız gerektiği konularını Suudi Arabistan’ la da görüştük. Bu beklentilerimizin tabii takipçisi olacağız. KATAR’DAKİ TÜRK ÜSSÜ: Bu konu Katar ziyaretimde konuşuldu. Orada daha neler yapabileceğimizi görüşme imkanımız oldu. Bir diğer yandan Katar’ ın son dönemde özellikle de takındığı bu olumlu tavır takdire şayan. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “M üslümanların ibadet hakkını yok sayan, M escid-i Aksa’nın kutsiyetini ihlal eden adımlar gerilimi tırmandırıyor. İ badet için gelen M üslümanları teröristle eş tutmak akıl tutulmasıdır” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Körfez ülkeleri Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar ziyaretinin ardından ülkeye döndü. Esenboğa Havalimanı’ nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu: lBAŞARILI GEÇTİ: Çok kritik bir döneme tekabül eden bu seyahat son derece başarılı geçti. Öncelikle Katar krizini ele alma fırsatı bulduk. Meselenin çözümü noktasında neler yapabileceğimizi istişare ettik. Elbette yıkmak kolay, yıkılanı yeniden inşa etmek ise her zaman çok zordur. Devletler arası münasebetlerde bu daha fazla süre ve zahmet ister. Son ziyaretimiz ve temaslarımızın istikrar ve karşılıklı güven iklimini yeniden inşa yolunda önemli bir adım olduğuna inanıyorum. BEKLENTİ BÜYÜK: Suudi Arabistan’ da Kral Selman bin Abdülaziz’ e krizin çözümünde kendisinden büyük beklentilerin olduğunu ifade ettim. Suudi Arabistan’ daki görüşmelerimizde temenni, beklentilerimizi açık ve net olarak ifade ettik. Bizim tabii buradaki en önemli beklentimiz, İslam dünyasında birliğin, beraberliğin daimi, kalıcı olması, bu tür AKSA’DAKİ ABLUKA: İsrai’ in uyguladığı kısıtlamalar kabul edilemez. Müslümanların ibadet hakkını yok sayan, Mescid-i Aksa’ nın kutsiyetini ihlal eden bu adımlar gerilimi daha da tırmandırmaktır. İbadetlerini yapmaya gelen Müslümanları teröristlerle eş tutmak büyük bir akıl tutulmasıdır. HUKUK TANI M AZLI K: İsrail, bu tür hukuk tanımazlıklarla sadece kendine değil tüm bölgeye zarar veriyor. Mescid-i Aksa tüm Müslümanların göz bebeğidir. Kutsallarımızın ayaklar altına alınmasına, sessiz ve tepkisiz kalamayız. Bir an önce İsrail yönetiminde aklıselimin galebe çalmasını temenni ediyoruz. Kudüs’ ü muhafaza için kurulan İslam İşbirliği Teşkilatı Başkanı olarak bir kez daha İsrail’ i hukuka, yerleşik teamüllere ve insani değerlere uygun davranmaya davet ediyorum. Kimden gelirse gelsin, şiddeti mazur görmediğimizi özellikle ifade ediyorum. KABUL EDİ LEM EZ: (Netanyahu’ nun Aksa’ daki uygulamaları savunması) Bu açıklamaların kabul edilebilir hiçbir yanı yok. Yani bu evrensel hukuka, insan hakları beyannamesine, inanç özgürlüğüne, bu tür uluslararası altyapısı olan tüm bildirilere, belgelere ters bir harekettir. Acaba bu tür muamele farklı ülkelerdeki Yahudilere karşı yapılmış olsa tavırları ne olur? TEL AVİ V’E UYARI : Harem-i Şerif Müslümanların ilk kıblesi. Buraya yönelik hepimizin bir sorumluluğu var. Bu AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 5 HABERLER 25/07/2017 sorumluluğun gereği yapılıyor. Bu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ nde gündeme gelecektir. İsrail attığı bu adımlarla yanlışa gidiyor ve şunu da çok açık, net söylüyorum yalnızlığa gidiyor. AKŞAM HDP ikinci ‘6-7 Ekim’ provokasyonuna hazırlanıyor S-400’DE ARTI K SONA YAKLAŞI LDI (ABD Genelkurmay Başkanı Dunford’ ın Türkiye’ nin S-400›leri almasını “ endiş verici” olarak değerlendirmesi) Niye endişe verici olsun? Her ülke kendi güvenliği için tedbir almak durumundadır. Amerika ile de bu görüşmelerimizi yaptık. Ne yazık ki bunları temin edemediğimiz için S-400’ ler üzerinde bir planlama yaptık. Bunun endişe verici hiçbir yanı yok. Farklı silahlar kullanıldığı zaman endişe vermiyor, S-400 kullanıldığı zaman endişe veriyor. Bu nasıl bir şeydir. Türkiye olarak biz kiminle ortak üretime girebilirsek burayı da tercih ederiz. Bu da bizim için çok önemli. Çünkü Türkiye artık geleceğine yönelik güvenlik noktasındaki bütün simülasyonlarını buna göre yapıyor ve yol haritamızı da buna göre belirliyoruz. Zaten görüşmeler büyük ölçüde tamamlandı. HENÜZ BÖYLE Bİ R ADI M YOK (MEHMET Görmez’ in görevinden ayrıldığı iddiası) Şu anda henüz atılmış bir adım söz konusu değil. Sayın Başkan’ ın farklı bir görevle devam şeklinde bir arzusu, talebi söz konusu. Bu da Sayın Başbakan ile görüşmek, değerlendirmek suretiyle verilecek bir karardır. HDP yine rahat durmuyor! M eclis grup toplantılarını sokağa taşıma kararı alan HDP, ikinci 6-7 Ekim olayların gibi benzer kalkışmalara zemin hazırlayacak yeni bir provokasyonun fitilini ateşliyor. ‘ Kobani’ bahanesiyle 2014 yılında halkı sokağa çağıran ve 50 kişinin yaşamını yitirdiği 6-7 Ekim olaylarına sebep olan HDP, benzer kalkışmalara zemin hazırlayacak yeni bir provokasyonun fitilini ateşliyor. OHAL uygulamaları, belediyelere kayyum atanması ve eş başkanları ile milletvekillerinin tutuklanmasını bahane gösteren HDP, Meclis Grup Toplantıları'nı ‘ sokağa taşıma’ kararı aldı. ‘ Direniş nöbeti’ adı altında tehlikeli bir eylem sürecin adımını atan HDP, sokakta yapacağı ilk Grup Toplantısı'nı bugün Diyarbakır'da gerçekleştirecek. HDP'li vekiller grup toplantısı sonrası, 7 gün 24 saat nöbet de tutacaklar. 4 KASI M ’A KADAR SÜRECEK HDP'nin sokak eylemleri, Diyarbakır'dan sonra İstanbul, Van ve İzmir’ de de yapılacak. TBMM yerine sokağı tercih eden HDP'nin tehlikeli eylemi, dokunulmazlıkları kaldırıldıktan sonra HDP Eş AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 6 HABERLER 25/07/2017 Başkanları ve milletvekilleri hakkında "terör" suçlarından başlatılan operasyonların yıldönümü olan 4 Kasım tarihine kadar sürecek. YENİ ŞAFAK ABD şantaj yapıyor 50 Kİ Şİ ÖLM ÜŞTÜ 2014 yılında halkı sokağa çağıran HDP, 6-7 Ekim olaylarında 50 kişinin yaşamını yitirmesine sebep olmuştu. HDP bu olaydan bir yıl sonra da, Güneydoğu'daki birçok yerleşim bölgesinde PKK terör örgütü tarafından başlatılan ve bölgeyi yangın yerine çeviren "hendek" kalkışmasına destek vermişti. İ LK GRUP TOPLANTI SI Dİ YARBAKI R’DA OLACAK HDP Sözcüsü ve Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, ilk grup toplantılsını bugün Diyarbakır'da yapacaklarını söyleyerek, "Şiddetsiz, taşsız, sopasız, en ufak bir şiddet enstrümanı olmaksızın tamamen bir vicdan ve adalet direnişini ortaya koyacağız. 7 gün 24 saat açık alanda barış içinde nöbet tutacağız" şeklinde açıklamada bulundu. Türkiye’nin acil ihtiyacı olan hava savunma sistemi için Rusya ile anlaşmaya varacak olması Amerika’yı rahatsız etti. Daha önce Çin ile varılan mutabakatı engelleyen Amerika, benzer ayak oyunları ile Türkiye’nin önünü kesmek istiyor. Patriot sistemlerini şartlı vermek isteyen ABD’nin amacı Türkiye’nin savunmasız kalması. Türkiye, uzun menzilli hava savunma sistemi arayışlarında Rusya ile S-400 füzesi için anlaşma imzalamaya hazırlanırken, Amerika engellemek üzere bir daha devreye girdi. Türkiye’nin hava sahasının güvenliği için gerekli bu alıma Amerika’nın itirazı, geçmiş tecrübeler göz önüne alındığında, iyi niyetli bulunmuyor. Türkiye’nin, uzun menzilli hava savunma ihalesini kazanan Çinli şirket ile görüşmesi sürerken Amerika’nın türlü engelleriyle karşılaştığı ortaya çıktı. Amerika önce NATO kartını açtı, olmayınca “o şirket kara listede” tehdidi savurdu. Patriot satalım, diyen Amerika’nın dayattığı şartlar ise pes dedirtti. AMERİKA’ DAN İLGİNÇ AÇIKLAMA Rusya ile S-400 hava savunma sistemi üzerinde devam eden teknik çalışmalarda anlaşma sağlandı, ön anlaşmanın imzalanması bekleniyor. Görüşmeler nihai devreye getirilirken NATO’dan da tepki sesleri AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 7 HABERLER 25/07/2017 yükselmeye başladı. Son olarak Amerikan Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, “Türkiye Rusya’dan S-400 hava savunma sistemlerini satın almadı. Bunu yapmış olsalardı, bu durum kaygı verici olurdu, ancak yapmadılar” dedi. Türkiye ise NATO engellemelerini, Rus füzesini NATO ağına entegre etmeyip milli hava ağında kullanmak suretiyle aşmaya çalışıyor. ÇİN FÜZESİ İÇİN TEHDİT SAVURDULAR Türkiye, uzun menzilli hava savunma sistemi ihtiyacının karşılanması kapsamında bugüne kadar yaptığı çalışmalarda NATO müttefiki ülkelerden taleplerine cevap alamazken, alternatif arayışlarında da hep engellemelerle karşılaştı. Bunun son örneği de, Çin’e verilmesinden bir süre sonra iptal edilen uzun menzilli hava savunma sistemi ihalesi oldu. Çinli CPMİEC şirketi ile görüşmeler sırasında, ihalenin iptali için Amerika’nın türlü bahane ve tehditler savurduğu ortaya çıktı. NATO’ YA ALAMAYIZ, BASKISI! Edinilen bilgiye göre, Türkiye’nin Çin ile anlaşma imzalamasının hemen ardından Amerikalı askeri yetkililer bu füzenin NATO hava ağına entegre edilemeyeceği konusunda Türkiye’ye baskıya başladı. Türkiye, Amerika’nın bu tezi karşısında, Yunanistan’ın S-300 füzelerinin NATO’ya entegre olduğu ve NATO görevleri yaptığını masaya koydu. Amerikalılar ısrarcı olunca bu kez Türkiye, Çin füzesinin gerekirse NATO’ya entegre edilmeyeceğini ve milli hava ağında kullanılacağını vurguladı. Ancak bu da Amerikan müttefiklerimizi ikna etmeye yetmedi. Amerikan baskıları daha sertleşti. Bir süre sonra Amerika son hamlesini yaptı. Türkiye’yi, uzun menzilli füze anlaşması imzaladığımız Çinli CPMİEC’in “kara para aklama suçu işlediği, eğer bu şirket ile anlaşılırsa Türkiye’nin de bu doğrultuda sorgulanabileceği, hatta cezalandırılabileceği” yönünde tehdit etti. Türkiye savunmasız kalsın arzusu Uzun menzilli hava savunma sistemi ihtiyacının karşılanmasında teknoloji transferi ve ortak üretim modelini ilk kıstas koyan Türkiye, Amerika’ nın bu teklifine yanaşmadı. Bir süre daha Türkiye sorunu diplomasi yoluyla halletmeye çalıştı ancak ihale iptal edildi. NATO üyesi diğer ülkelerin de işbirliğine yanaşmaması üzerine Türkiye, kendi milli sistemini imal kararı aldı ve çalışmalar başladı. Ancak Suriye sınırından artan tehdit ve NATO’ nun Türkiye sınırına Patriot yerleştirme konusunda yaşattığı sıkıntılar Türkiye’ nin bu ihtiyacını kısa sürede karşılamasını zorunlu kıldı. YİNE ABD, YİNE OYUN, YİNE TEZGAH Uzun menzilli hava savunma ihtiyacının hızla karşılanması kapsamında ilk etapta hazır alım, ikinci aşamada ortak üretim olmak üzere iki aşamalı bir plan devreye koyuldu. Bu doğrultuda Rusya ile görüşmelerde anlaşıldı. Rus S-400 füzelerini NATO ağına entegre etmeyeceğini açıklayan Türkiye, NATO üyesi olarak milli sistemini ortak üretimle karşılamak üzere de NATO müttefikleri Fransız ve İtalyanlarla işbirliği anlaşması imzaladı. Ancak bu model de Amerika için yeterli olmadı. Amerikan Genelkurmay Başkanı’ nın son açıklaması, “ Aynı oyun yeniden sahneleniyor” yorumlarına neden oldu. Amerika’ nın tüm bu engelleme çabalarıyla Türkiye’ yi savunmasız bırakmak istediği değerlendiriliyor. Patriot veririz kullandırmayız Türkiye’nin uzun menzilli füze almasını engelleyen Amerika, Türkiye’ye Patriot hava savunma sistemi satmayı kabul etti. Ancak Çin’in teklifine göre çok daha pahalı olan sistemin satışında indirime yanaşmadı. Üstelik Türkiye’nin teknoloji transferi talebini de net bir şekilde reddetti, Türk mühendislerin hiçbir şekilde sisteme müdahale etmeyeceğinin de garantisini istedi. Üstelik Amerika Türkiye’ye Patriot satmış olsaydı, kullanım süresi sonunda, kullanılmış AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 8 HABERLER 25/07/2017 olsa da olmasa da milyarlarca dolara satın alınan bu Patriot bataryaları Amerika’ya iade edilecek ve sıfırdan yeni sistem satın alınacaktı. Yine her savunma alımında olduğu gibi, Türkiye Patriot füzesini nerede kullandığı, kime karşı kullandığı gibi konularda Amerika’ya bilgi vermek zorunda kalacak, Amerikan askerleri belirli aralıklarla Türkiye’ye gelip füzeleri sayacak idi. konuşan Dahlan santral için 100 milyon dolar fon ayrıldığını ifade etti. İsrail’in denizden kuşattığı Gazze’ye kara ablukası uygulayan Mısır da Refah sınır kapısını insanlara ve mallara açacak. Bir anlaşma olması durumunda Dahlan en güvendiği adamlarını Gazze’ye göndererek iktidara el koyacak. Anlaşmanın hayata geçmesi halinde Mısır, Gazze’nin şalterini eline geçirmiş olacak. YENİ ŞAFAK MASADA OLMAZSA SİLAHLA Gözünü Gazze’ye dikti Dahlan, masada kazanamadığı takdirde Gazze’yi silahla işgale de hazırlanıyor. BAE ve Mısır’ın talimatıyla Gazze’de Hamas’ı iktidardan indirmek için harekete geçen Muhammed Dahlan diğer yandan daaskeri birlik kuruyor. Dahlan’ın yeni oluşumunda Fetih üyelerini kullandığı biliniyor. ABBAS DAHLAN’ A KARŞI Gazze’yi Batı Şeria’dan kopararak Filistin’i parçalama ve Hamas’ı tasfiye görevi verilen M uhammed Dahlan, Gazze’ye yönelik hukuksuz ablukayı ve yaptırımları koz olarak kullanıp yönetime ortak olma peşinde. Dahlan, Gazze’yi yönetimi altında tutan Hamas’ı adeta tehdit ederek, ileri sürdüğü şartların kabul edilmesini bekliyor. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Dahlan’ın Gazze planının gerçekçi olmadığını değerlendirdi. Mahmud Abbas’ın yardımcısı Azzam el-Ahmed, Dahlan’ın planının bir yere varamayacağını kaydetti. Gazze’ye yılda 1.2 milyar dolar ayırdıklarını kaydeden el-Ahmed, Dahlan’ın planının soyut olduğunu belirtti. Mahmud Abbas, İsrail’le kirli ilişkileri deşifre olan Dahlan’ı 2011’de hareketten ihraç etmişti. Dahlan’ın FKÖ lideri Yaser Arafat’ın zehirlenerek öldürülmesi, 2013 Mısır askeri darbesi ve Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminde parmak izi bulunuyor. İsrail, Mısır ve BAE’nin tetikçisi Muhammed Dahlan, Ağustos ayında Gazze’de siyasete el koymaya hazırlanıyor. Gazze’yi Batı Şeria’dan kopararak Filistin’i parçalama ve Hamas’ı tasfiye görevi verilen Muhammed Dahlan, Mısır’ın Gazze’ye yönelik kara ablukasını kaldırma ve elektrik kesintilerinin azaltılması karşılığında Hamas ile Ağustos ayına kadar bir anlaşmaya varılacağını iddia etti. Bu amaçla Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Gazze’de suni olarak ortaya çıkarılan elektrik krizini hafifletmek için sınırın Mısır tarafına yeni bir enerji santrali inşa edecek. AP ajansına AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 9 HABERLER 25/07/2017 TÜRKİYE TSK’da özel FETÖ masası Gözden kaçan FETÖ’cülerin tespiti için özel birim oluşturuldu. Çoğunluğu hukukçulardan oluşan uzman ekip, bütün iddianameleri en ince detayına kadar incelemeye başladı. Hükûmetin, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra başlattığı FETÖ ile mücadele kapsamında TSK bünyesindeki ‘kriptoların’ tespit edilmesi, için tüm FETÖ iddianameleri özel bir ekip tarafından taramaya tabii tutuluyor. Bu yolla, iddianamelerde adı geçen TSK personelinin FETÖ bağlantısı olup olmadığı ortaya çıkarılması hedefleniyor. Hükûmet kaynaklarından edinilen bilgilere göre, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 8 binin üzerinde askeri personel TSK’dan ihraç edildi. ‘Kripto’ diye nitelendirilebilecek ve gözden kaçan FETÖ’cülerin ortaya çıkarılması için de Millî Savunma Bakanlığında ayrı bir çalışma yürütülmeye başlandı. Bakanlık bünyesinde çoğunluğu hukukçulardan oluşan uzman bir ekip, bu amaçla binlerce sayfadan oluşan tüm FETÖ iddianamelerini en ince detayına kadar incelemeye başladı. Bu taramalar, halen TSK’da görev yapmasına rağmen iddianamelerde adı geçen personelin ortaya çıkarılması amacıyla yapılıyor. HER İFADEYE BAKILIYOR Hükûmet kaynakları, özellikle albay kadrosunun altındaki rütbelerdeki FETÖ’cü personelin tespit edilerek, yükselmelerinin önüne geçilmesi için iddianamelerin didik didik edildiğini dile getirdi. Mahkemelerde sanık, tanık veya şüpheli sıfatıyla verilen ifadelerden yola çıkılarak, iddianamelerde adı geçen TSK personeli ayrı bir analiz çalışmasına tabii tutuluyor. Hükûmet kaynakları yapılan çalışma ile ilgili “Asker kişilerle ilgili gözden kaçan hususlar varsa, bu taramalardan çıkarmaya çalışılacak. Örneğin, yapılan incelemelerde bir kişi ile ilgili FETÖ bulgusuna rastlanmadıysa, ama iddianamelerde adı geçiyorsa, bu kişi ile ilgili ayrı bir inceleme yapılıyor. Herhangi bir ifadede adı geçebilir veya bir şüpheli o kişinin ismini zikretmiş olabilir. Her türlü detaya bakılıyor” bilgisini verdi. ANALİZ ÇALIŞMASI Hukukçu ekibin ortaya çıkardığı isimlerle ilgili yapılacak analiz çalışmasını başka bir uzman ekip yürütecek. Hükûmet kaynakları, uzmanlardan oluşacak bu birimin ‘ayrı bir istihbarat birimi’ olmayacağını, şüphe duyulan askeri personelin analiz edilmesi amacıyla görev yapacağını dile getirdi. GÜNEŞ Organizatörler içerde fakat plan işliyor Büyükada’da düzenledikleri toplantı deşifre oldu ama kaos planı adım adım işliyor. Türkiye’yi karıştırmak için yollara düşen CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun başlattığı provokasyonu şimdi de HDP sokaklarda 24 saat nöbet tutarak sürdürecek. 15 Temmuz öncesi Büyükada'da bir otelde toplanan ajanlar darbe planları hazırlamıştı. Kanlı darbe girişimi başarılı olmayınca FETÖ'nün AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 10 HABERLER 25/07/2017 sahipleri bir yıl sonra yine Büyükada'da bir araya çıkmıştı. Kılıçdaroğlu 'Bu daha başlangıç' diyerek geldi. İkinci bir Gezi çıkarmak için toplanan asıl niyetlerini deşifre etmişti. ajanlar, emniyet ve istihbaratın başarılı Sokaklarda sözde nöbet operasyonuyla suçüstü yakalandı. Gezi Hakkında birçok terör soruşturması ve fezlekesi kalkışmasının arkasındaki isimlerden George hazırlanan parti sözcüsü Osman Baydemir, 7 gün Soros’ un danışmanı olan Özlem Dalkıran da 24 saat, sokaklarda sözde ‘ nöbet’ tutacaklarını gözaltına alınan isimler arasında yer aldı. açıkladı. Baydemir, “ İlk hafta Diyarbakır'da olacağız. Diyarbakır'dan sonraki hafta İstanbul'da, CHP ve HDP’den destek ardından ise Van ve İzmir'de olacağız. Bir ay Suçüstü yakalanan Dalkıran’ ın bilgisayarında kaos kesintisiz dört bölgede, vicdan ve adalet direnişi toplantısıyla ilgili dehşet veren belgelere ulaşıldı. olacak. Açık alanda grup toplantısı yapacağız. Belgelerde CHP ve HDP tabanı kullanılarak sokak Grup toplantısı yaptıktan sonra ayrılmayacağız. 7 eylemleri düzenleneceği yazıyordu. Ayrıca gün 24 saat o alanda kalacağız. Eylül ayı boyunca metinde CHP ve HDP’ nin kendilerine destek da durmayacağız” açıklamasında bulundu. verdiği belirtiliyordu. ‘ Toplantı yaparak AK CHP’ nin başlattığı provokasyon ve kaos planını Parti’ yi deviremeyeceklerini’ yazan Dalkıran, kaldığı yerden HDP devam ettirecek. ekonomik krizle birlikte ‘ Büyük bir kalkışmaya’ PKK ile FETÖ'nün işbirliği ihtiyaç olduğunu belirtmişti. Yakalanan 2’ si HDP’ nin sözcüsü Osman Baydemir, başta CHP yabancı uyruklu 10 kişiden 8’ i tutuklanarak olmak üzere siyasi partileri, STK’ ları ve FETÖ cezaevine gönderildi. bağlantısı nedeniyle ihraç edilen akademisyenleri 'Bu daha başlangıç' bu eylemlere katılmaya çağırdı. CHP lideri Kemal Batılı güçler yaşananlara rağmen kirli planlarını Kılıçdaroğlu öncülüğünde başlatılan sözde adalet askıya almadı. Türkiye’ de kaos çıkarmak için yürüyüşünün 19. gününde HDP heyetiyle kol kola hemen harekete geçildi. İlk hamle ise terör örgütü yürümüştü. Kılıçdaroğlu’ na Kandil’ deki terör PKK’ nın siyasi uzantısı HDP’ den geldi. HDP’ de elebaşlarından tam destek gelmişti. Ayrıca Fetullah tıpkı CHP gibi provokasyon eylemlerine ‘ adalet’ da örgütüne yürüyüşe katılın talimatı vermişti. ismini verme kararı aldı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP’ nin yürüyüşünde PKK, FETÖ, DHKP-C ve Ankara'dan İstanbul'a yürüyüşünün aslında sadece HDP bir araya gelmişti. PKK’ nın siyasi uzantısı toplumda bir kaos oluşturmak için yaptığı ortaya HDP’ nin başlatacağı yürüyüşe de terör örgütleriyle beraber CHP’ nin de destek vermesi bekleniyor. AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ 11