haberler 25/07/2017

advertisement
HABERLER 25/07/2017
SABAH
Huzur zamanı
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin
yıllardır terör örgütüne aktarılan
kaynakları kayyumun atanmasıyla
birlikte halka yöneldi. PKK’nın
hedefindeki çocukların hayatını yaz spor
okulları değiştirdi. 14 farklı branşta
açılan okullara üç binin üzerinde çocuk
başvurdu
Terör örgütü PKK yıllarca eleman temini için
okul çağındaki çocukları kandırmak amacıyla
sözde kültür ve sanat faaliyetlerini kullandı.
Ailelerinden koparılan çocuklar, Kandil'deki
kamplarda silahlı eğitimden geçirilerek köle
gibi kullanıldı. HDP'li belediyeler de zaman
zaman çocukların kandırılmalarına destek
oldu. Son dönemde alınan önlemlerle lise ve
dengi okullardan örgüte katılım neredeyse
yok denecek kadar azaldı. Diyarbakır
Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum olarak
atanan Kaymakam Cumali Atilla'nın da
belediyenin kaynaklarıyla hayata geçirdiği
yaz spor okulları ise Güneydoğulu
çocukların hayatını değiştirdi.
HAFTADA BEŞ GÜN, ÜCRETSİZ...
14 farklı branşta açılan yaz spor okullarına
üç binin üzerinde çocuk başvurdu. 20
Haziran'da, 7-18 yaş arası tüm çocukların
katılımıyla başlayan yaz okullarında, spor
malzemeleri, belediye tarafından ücretsiz
karşılanıyor. Eğitimler uzmanlar tarafından
haftanın beş günü Kayapınar ilçesindeki
Talaytepe Spor Tesisleri, Sümer Park ve
Seyrantepe TOKİ' deki yüzme havuzunda
veriliyor.
HAZAR GÖLÜ'NDE TATİL
Belediye ayrıca dar gelirli ailelerin çocukları
için de Elazığ'daki Hazar Gölü'nde yaz
kampı açtı. Kampa katılan 9-14 yaş arası kız
ve erkek çocuklar, altı gün boyunca hem
tatil yapıyor hem de kişisel, fiziksel ve
zihinsel gelişmelerine katkı sağlayan
atölyelerde zaman geçiriyor. Boş
zamanlarında satranç, langırt, masa tenisi,
masa hokeyi, voleybol, basketbol, futbol,
gibi oyunlar oynayan çocuklar, akşam
yemeğinden sonra da animasyon film izliyor.
Tüm ihtiyaçları karşılanan çocuklara, 14
eğitmen eşlik ediyor. Her hafta yenilenen
gruplarla 8 hafta sürecek ve 10 Eylül'de
tamamlanacak olan kamptan 700 yoksul
çocuk yararlanacak. Belediye ayrıca
üniversite ve lise öğrencilerine yönelik
hazırlık amacıyla da kara kalem resim kursu
açıldı. Kursa 25 kursiyer katıldı.
SATRANÇ DA VAR FUTBOL DA...
Öğrencilere ücretsiz servis de sağlanan
okullarda en çok başvuru yüzme branşı için
yapılırken, futbol, basketbol, kick boks,
karate, tekvando, voleybol, dart, satranç,
kort tenisi, atletizm, jimnastik, halk oyunları,
masa tenisi branşlarına da kayıt yaptırıldı.
Yaz spor okulları, okulların açılmasına iki
gün kala yani 16 Eylül'e kadar devam
edecek.
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
HABERLER 25/07/2017
SABAH
gelişmelerle terörle mücadele gibi bölgesel
meselelerin de ele alındığını belirtti. Kalın, "Sayın
Körfez’de mutabakat havası
Cumhurbaşkanımız, Türkiye'nin Körfez bölgesinde
yaşanan krizin aşılması amacıyla Kuveyt tarafından
sürdürülen çabalara ve diğer girişimlere destek
verdiğini ifade etmişler, krizin müzakere ve diyalog
yoluyla çözümü için mevcut girişimlerin devam
ettirilmesi hususunda muhataplarıyla mutabık
kalmışlardır" dedi.
***
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Körfez
turunu Katar ile tamamladı. Erdoğan’ın görüştüğü
'BUGÜN DE BEKA MÜCADELESİ VERİYORUZ'
liderler, Katar krizinin diyalog yoluyla çözümü için
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lozan Barış
girişimlerin devam ettirilmesi konusunda mutabık
kaldı
Katar ile bazı Körfez ülkeleri arasında yaşanan
gerilime çözüm bulmak amacıyla önceki gün Suudi
Arabistan ve Kuveyt'te temaslarda
bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan dün de Katar'ın başkenti Doha'da Katar
Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile görüştü.
Dün öğlen saatlerinde Katar'ın başkenti Doha'ya
gelen Erdoğan'ı Katar Emiri Şeyh Temim bin
Hamad Al Sani havalimanında karşıladı. İlk olarak
baş başa görüşen Erdoğan ve Al Sani, daha sonra
heyetler arası görüşmelere başkanlık yaptı. Al Sani,
Erdoğan onuruna öğle yemeği verdi.
Görüşmelerde bazı Körfez ülkeleriyle Katar
arasında yaşanan gerilim konusunun yanı sıra
Suriye, Irak ve Mescid-i Aksa başta olmak üzere
bölgesel gelişmeler de değerlendirildi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın,
Erdoğan'ın Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar'ı
kapsayan ziyaretlerinde Suriye ve Irak'ta yaşanan
Anlaşması'nın yıldönümü nedeniyle yayımladığı
mesajda, Türkiye'nin o zaman olduğu gibi bugün
de beka mücadelesi verdiğinin altını çizdi ve "Türk
milleti 15 Temmuz'da vatanın bağımsızlığı için
neler yapabileceğini gösterdi" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, Cumhuriyet'in
kurucu belgesi olan Lozan Barış Anlaşması'nın
imzalanmasının 94'üncü yıldönümü olduğuna
dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Aziz
milletimizin her türlü yokluğa, yoksulluğa ve
imkânsızlıklara rağmen yazdığı istiklal destanı,
Lozan Antlaşması ile diplomasi ve uluslararası
hukuk alanında tescil edilmiştir . Ülkemiz, dün
olduğu gibi bugün de varlığına kasteden çeşitli
saldırılara karşı bir beka mücadelesi yürütmektedir.
Bu beka mücadelesinde en büyük güç kaynağımız,
yaklaşık bir asır önce olduğu gibi kadını-erkeği,
genci-yaşlısıyla milletimizin tamamının istiklal ve
istikballerine olan sarsılmaz bağlılıklarıdır. 15
Temmuz kanlı darbe girişimi karşısında sergilenen
direniş milletin kararlılığını, vatanı, bağımsızlığı ve
iradesini korumak için neleri göze alabileceğini bir
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
2
HABERLER 25/07/2017
kez daha göstermiştir. Asker elbisesi giymiş
teröristler eliyle gerçekleştirilmek istenen işgal
teşebbüsüne karşı 80 milyonun bütün fertleri 'Tek
devlet, tek millet, tek bayrak, tek vatan' ilkeleri
etrafında birleşmiş, kenetlenmiştir."
STAR
Merkel'in asıl korkusu 'FİL'
Konsolosluğunun telefonlarına yüklediği bir
program üzerinden yapıp ettiklerini sürekli
izlediğini itiraf eden Steudtner; “ Türkiye’ ye
girişimden nerede kalacağıma kadar
İstanbul’ daki Alman temsilciğinin bilgisi vardır.
Elepant isimli program sayesinde otomatik
olarak yurttan çıkışımız ve başka ülkeye
girişimiz konsolosluk tarafından takip ediliyor.
Program ziyaret ettiğimiz ülkelerde başımıza
olumsuz bir durum gelmesi durumunda bununla
temsilciliğin ilgilenebilmesi için dizayn edilmiş
ve kullanıma sunulmuştur” dedi.
KRİ PTO UZM ANI
Suçüstü yakalanan 10 kişiden Alman vatandaşı
Peter Steudtner’ın, ‘Fil’ anlamına gelen
‘Elepant’ programıyla Berlin tarafından adım
adım izlendiği, ayrıca pek çok ülkede kaos
planında rol aldığı belirlendi.
Büyükada’ da ki kaos toplantısının Alman
Konsolosluğu tarafından sürekli izlendiği ve
bilgisi dahilinde yapıldığı ortaya çıktı.
Büyükada’ da toplantı yaptıkları otelde gözaltına
alınarak ‘ silahlı terör örgütüne yardım etmek’
suçundan tutuklanan 10 şüpheliden Almanya
vatandaşı Peter Frank Steudtner’ in ifadesinde
önemli itirafların yer aldığı öğrenildi. Kendisini
insan hakları antrenörü olarak tanıtan
Steudtner’ ın Türkiye dışında Kenya, Angola,
Mozambik, Nepal bir çok ülkede kaos
eylemlerini organize ettiği belirtiliyor.
KAOS TOPLANTI SI
Steudtner’ in ifadesinde verdiği bilgiler, Alman
Hükümetinin neden ayağa kalktığına da ışık
tutuyor. Savcılık sorgusunda Alman
Peter Frank Steudtner, ifadesinde o kaos
toplantısında neler konuşulduğunu ve kendi
uzmanlık alanlarını da itiraf etti. Steudtner
“ Birlikte çalışmalar yürüttüğümüz Ali Ghravi
isimli arkadaşım bu toplantıdan bahsetti.
Toplantıdan bir hafta önce katılmaya karar
verdim. Otel ve uçak masraflarını toplantıyı
finanse eden HIVOs isimli Hollandalı insan
hakları kuruluşundan fatura karşılığında yer
alacaktım. HIVOs’ un finanse ettiği bu toplantıyı
Türkiye’ den insan hakları ortak platformu isimli
kuruluş organize ediyordu. Uzmanlık alanım
kişilerin stres ve psikolojik sağlık iyi oluş halini
sağlamak ve psikolojilerini koruma konularıdır.
Aynı zamanda güvenli veri iletişimi ve veri
bütünlüğü sağlama uzmanıyım. Toplantı
sırasında genel olarak hackerlerin önlenmesi,
dijital materyallerin 3. kişilerin eline geçmesinin
önlenmesi, bu cihazlardaki güvenliğin sağlaması
konusunda uzun uzun konuştuk. Genel olarak
insan hakları derneklerinin ve üyelerinin sosyal
medya ve data verilerinin üçüncü kişiler
tarafından ele geçirilmesine karşı koyma,
herhangi bir hacker saldırısına karşı koruma,
şifreleme yedekleme ve kriptolama konuları
konuşuldu” şeklinde ifade verdi.
İ NKARA KALKI ŞTI
Savcılık ve polis sorgusunda Büyükada
toplantısındaki bir çok kritik konuyu gizleyen ve
inkar eden Steudtner’ ın, ona tercümanlık eden
Ahmet T.Tunçten’ in itirafları karşısında ise
sessiz kaldığı öğrenildi. Tercüman Tunçten
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
3
HABERLER 25/07/2017
ifadesinde, toplantıda Alman Peter ve İsveç
vatandaşı Ali’ nin konuşmacı olduğunu söyledi.
Suriye konusunun konuşularak bununla ilgili bir
resim çizildiğini anlatan Tunçten’ in, ‘ Toplantıya
katılan kişilerin haberleşmede kullandıkları
yöntemlerin ve haberleşme içeriklerinin polisler
ve ya diğer kişiler tarafından ele geçirilmesinden
endişe ettiklerini, güvenli haberleşme
programlarından bahsettiklerini Signal, Wire,
WatsApp programlarından karşılaştırdıklarını,
Bylock isimli programdan bahsettiklerini”
anlattığı belirtildi. Steudtner “ Suriye konusu ve
Bylock, polisten veri saklamak gibi konular
konuşulmadı” diyerek inkar etmeye çalıştı.
Ancak tercüman Ahmet T.Tunçten dışında gizli
tanığın da Steudtner’ ın yalan konuştuğunu
söylediği öğrenildi.
140 FETÖ’CÜ ŞiRKET DÜZELTM ESi
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Alman
mevkidaşı Thomas De Maiziere ile bugün 40
dakikalık telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşmede, Türkiye’ deki Alman şirketlerine
karşı soruşturma açıldığı iddialarının ele
alındığı, Bakan Soylu’ nun herhangi bir Alman
şirketi ile ilgili Türkiye tarafından yürütülen bir
soruşturmanın söz konusu olmadığının iletildiği
öğrenildi. Bakan Soylu, Alman şirketlerinin
Türkiye’ de yatırım yapmasından dolayı her
zaman memnuniyet duyduklarını ifade etti.
Bakan Soylu, FETÖ ile iltisakı nedeniyle 140
Türk şirketiyle ilgili Türkiye’ de yürütülen
soruşturma kapsamında bu şirketlerin ihracat
yaptığı tüm ülkelerden Interpol üzerinden
standart bilgi talebinde bulunulduğunu
belirterek, bu kapsamda, Interpol üzerinden
diğer ülkeler gibi Almanya’ ya da iletilen talepte
bir iletişim problemi olduğunun tespit edildiğini
kaydetti. Bakan Soylu, iletişim problemini
oluşturan bu konunun Interpol üzerinden
düzeltildiğini iletti.
talep etti. Hristiyan Birlik Partileri Meclis Grup
Başkanı Volker Kauder ARD kanalına yaptığı
açıklamada Türkiye ile Gümrük Birliği ve
soğuyan AB üyeliği sürecinin “ Türkiye’ ye karşı
tabii ki baskı aracı” olabileceğini söyledi.
“ Türkiye’ nin esasen ekonomik sorunları
olduğunu biliyoruz” diyen Kauder, “ Türkiye’ ye
böyle devam edemeyeceğini söylememiz
gerekiyor” ifadelerini kullandı. Kauder
NATO’ nun da müdahil olmasını istedi.
NATO’YU ÇAĞI RDI LAR
Almanya Federal Meclis Savunma Komisyonu
Başkanı Wolfgang Hellmich de Alman
hükümetine Türk tarafına baskıyı artırması
çağrısında bulundu. Hellmich, “ Alman hükümeti
net bir çizgi çekmeli ve ‘ Biz Ağustos sonuna
kadar zaman veriyoruz, o zaman bir karar
verilmek zorunda’ demeli. Almanya NATO’ da
prensip meselesini netleştirmek için aktif bir
şekilde bastırmalı. Biz Türkiye’ nin duruma göre
keyfi karar vermesine bağımlı olmak
istemiyoruz ve olamayız. Bize şantaj
yapılmasına ise izin veremeyiz” dedi. Almanya
Ekonomi Bakanlığı ise Almanya’ nın mevcut
koşullarda Türkiye ile Gümrük Birliği
anlaşmasını uzatılmasının mantıklı olup
olmadığını AB’ deki ortaklarıyla tartışılacağını
açıkladı. Sözcü ayrıca başka önlemleri de halen
gözden geçirmekte olduklarını söyledi.
Dİ YALOG ÇAĞRI SI
Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasında bugün
yapılacak Siyasi Diyalog Toplantısı öncesinde
açıklama yapan AB Komisyonunun Genişleme
Müzakerelerinden Sorumlu Komiseri Johannes
Hahn: “ Türkiye önemli bir komşu ülke. Diyalog
kanallarını açık tutmamız gerekiyor” dedi.
Benzer çağrı Almanya Hükümet Sözcüsünden
de geldi.
Almanya küstahlık dozunu artırdı
Türkiye ile Almanya arasında yaşanan gerilim
düşecek diye beklenirken, Alman siyasetçilerden
art arda skandal açıklamalar geliyor.
Siyasetçiler, Türkiye’ ye baskının artırılmasını
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
4
HABERLER 25/07/2017
STAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail'in
yaptığı akıl tutulmasıdır
parçalanmalara veya bu tür karşılıklı tehditlere
fırsat vermemek. Bunun yanında özellikle gerek
Irak gerek Suriye’ de toprak bütünlüğünü tehdit
eden gelişmelere karşı hep birlikte elbirliğiyle
karşı durmamız gerektiği konularını Suudi
Arabistan’ la da görüştük. Bu beklentilerimizin
tabii takipçisi olacağız.
KATAR’DAKİ TÜRK ÜSSÜ: Bu konu Katar
ziyaretimde konuşuldu. Orada daha neler
yapabileceğimizi görüşme imkanımız oldu. Bir
diğer yandan Katar’ ın son dönemde özellikle de
takındığı bu olumlu tavır takdire şayan.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “M üslümanların
ibadet hakkını yok sayan, M escid-i Aksa’nın
kutsiyetini ihlal eden adımlar gerilimi
tırmandırıyor. İ badet için gelen M üslümanları
teröristle eş tutmak akıl tutulmasıdır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Körfez
ülkeleri Suudi Arabistan, Kuveyt ve Katar
ziyaretinin ardından ülkeye döndü. Esenboğa
Havalimanı’ nda basın toplantısı düzenleyen
Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu:
lBAŞARILI GEÇTİ: Çok kritik bir döneme
tekabül eden bu seyahat son derece başarılı
geçti. Öncelikle Katar krizini ele alma fırsatı
bulduk. Meselenin çözümü noktasında neler
yapabileceğimizi istişare ettik. Elbette yıkmak
kolay, yıkılanı yeniden inşa etmek ise her zaman
çok zordur. Devletler arası münasebetlerde bu
daha fazla süre ve zahmet ister. Son ziyaretimiz
ve temaslarımızın istikrar ve karşılıklı güven
iklimini yeniden inşa yolunda önemli bir adım
olduğuna inanıyorum.
BEKLENTİ BÜYÜK: Suudi Arabistan’ da Kral
Selman bin Abdülaziz’ e krizin çözümünde
kendisinden büyük beklentilerin olduğunu ifade
ettim. Suudi Arabistan’ daki görüşmelerimizde
temenni, beklentilerimizi açık ve net olarak
ifade ettik. Bizim tabii buradaki en önemli
beklentimiz, İslam dünyasında birliğin,
beraberliğin daimi, kalıcı olması, bu tür
AKSA’DAKİ ABLUKA: İsrai’ in uyguladığı
kısıtlamalar kabul edilemez. Müslümanların
ibadet hakkını yok sayan, Mescid-i Aksa’ nın
kutsiyetini ihlal eden bu adımlar gerilimi daha
da tırmandırmaktır. İbadetlerini yapmaya gelen
Müslümanları teröristlerle eş tutmak büyük bir
akıl tutulmasıdır.
HUKUK TANI M AZLI K: İsrail, bu tür hukuk
tanımazlıklarla sadece kendine değil tüm
bölgeye zarar veriyor. Mescid-i Aksa tüm
Müslümanların göz bebeğidir. Kutsallarımızın
ayaklar altına alınmasına, sessiz ve tepkisiz
kalamayız. Bir an önce İsrail yönetiminde
aklıselimin galebe çalmasını temenni ediyoruz.
Kudüs’ ü muhafaza için kurulan İslam İşbirliği
Teşkilatı Başkanı olarak bir kez daha İsrail’ i
hukuka, yerleşik teamüllere ve insani değerlere
uygun davranmaya davet ediyorum. Kimden
gelirse gelsin, şiddeti mazur görmediğimizi
özellikle ifade ediyorum.
KABUL EDİ LEM EZ: (Netanyahu’ nun
Aksa’ daki uygulamaları savunması) Bu
açıklamaların kabul edilebilir hiçbir yanı yok.
Yani bu evrensel hukuka, insan hakları
beyannamesine, inanç özgürlüğüne, bu tür
uluslararası altyapısı olan tüm bildirilere,
belgelere ters bir harekettir. Acaba bu tür
muamele farklı ülkelerdeki Yahudilere karşı
yapılmış olsa tavırları ne olur?
TEL AVİ V’E UYARI : Harem-i Şerif
Müslümanların ilk kıblesi. Buraya yönelik
hepimizin bir sorumluluğu var. Bu
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
5
HABERLER 25/07/2017
sorumluluğun gereği yapılıyor. Bu Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi’ nde gündeme
gelecektir. İsrail attığı bu adımlarla yanlışa
gidiyor ve şunu da çok açık, net söylüyorum
yalnızlığa gidiyor.
AKŞAM
HDP ikinci ‘6-7 Ekim’
provokasyonuna hazırlanıyor
S-400’DE ARTI K SONA YAKLAŞI LDI
(ABD Genelkurmay Başkanı Dunford’ ın
Türkiye’ nin S-400›leri almasını “ endiş verici”
olarak değerlendirmesi) Niye endişe verici
olsun? Her ülke kendi güvenliği için tedbir
almak durumundadır. Amerika ile de bu
görüşmelerimizi yaptık. Ne yazık ki bunları
temin edemediğimiz için S-400’ ler üzerinde bir
planlama yaptık. Bunun endişe verici hiçbir yanı
yok. Farklı silahlar kullanıldığı zaman endişe
vermiyor, S-400 kullanıldığı zaman endişe
veriyor. Bu nasıl bir şeydir.
Türkiye olarak biz kiminle ortak üretime
girebilirsek burayı da tercih ederiz. Bu da bizim
için çok önemli. Çünkü Türkiye artık geleceğine
yönelik güvenlik noktasındaki bütün
simülasyonlarını buna göre yapıyor ve yol
haritamızı da buna göre belirliyoruz. Zaten
görüşmeler büyük ölçüde tamamlandı.
HENÜZ BÖYLE Bİ R ADI M YOK
(MEHMET Görmez’ in görevinden ayrıldığı
iddiası) Şu anda henüz atılmış bir adım söz
konusu değil. Sayın Başkan’ ın farklı bir görevle
devam şeklinde bir arzusu, talebi söz konusu. Bu
da Sayın Başbakan ile görüşmek,
değerlendirmek suretiyle verilecek bir karardır.
HDP yine rahat durmuyor! M eclis grup
toplantılarını sokağa taşıma kararı alan HDP,
ikinci 6-7 Ekim olayların gibi benzer
kalkışmalara zemin hazırlayacak yeni bir
provokasyonun fitilini ateşliyor.
‘ Kobani’ bahanesiyle 2014 yılında halkı sokağa
çağıran ve 50 kişinin yaşamını yitirdiği 6-7 Ekim
olaylarına sebep olan HDP, benzer kalkışmalara
zemin hazırlayacak yeni bir provokasyonun fitilini
ateşliyor.
OHAL uygulamaları, belediyelere kayyum
atanması ve eş başkanları ile milletvekillerinin
tutuklanmasını bahane gösteren HDP, Meclis Grup
Toplantıları'nı ‘ sokağa taşıma’ kararı aldı. ‘ Direniş
nöbeti’ adı altında tehlikeli bir eylem sürecin
adımını atan HDP, sokakta yapacağı ilk Grup
Toplantısı'nı bugün Diyarbakır'da gerçekleştirecek.
HDP'li vekiller grup toplantısı sonrası, 7 gün 24
saat nöbet de tutacaklar.
4 KASI M ’A KADAR SÜRECEK
HDP'nin sokak eylemleri, Diyarbakır'dan sonra
İstanbul, Van ve İzmir’ de de yapılacak. TBMM
yerine sokağı tercih eden HDP'nin tehlikeli eylemi,
dokunulmazlıkları kaldırıldıktan sonra HDP Eş
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
6
HABERLER 25/07/2017
Başkanları ve milletvekilleri hakkında "terör"
suçlarından başlatılan operasyonların yıldönümü
olan 4 Kasım tarihine kadar sürecek.
YENİ ŞAFAK
ABD şantaj yapıyor
50 Kİ Şİ ÖLM ÜŞTÜ
2014 yılında halkı sokağa çağıran HDP, 6-7 Ekim
olaylarında 50 kişinin yaşamını yitirmesine sebep
olmuştu. HDP bu olaydan bir yıl sonra da,
Güneydoğu'daki birçok yerleşim bölgesinde PKK
terör örgütü tarafından başlatılan ve bölgeyi yangın
yerine çeviren "hendek" kalkışmasına destek
vermişti.
İ LK GRUP TOPLANTI SI Dİ YARBAKI R’DA
OLACAK
HDP Sözcüsü ve Şanlıurfa Milletvekili Osman
Baydemir, ilk grup toplantılsını bugün
Diyarbakır'da yapacaklarını söyleyerek, "Şiddetsiz,
taşsız, sopasız, en ufak bir şiddet enstrümanı
olmaksızın tamamen bir vicdan ve adalet direnişini
ortaya koyacağız. 7 gün 24 saat açık alanda barış
içinde nöbet tutacağız" şeklinde açıklamada
bulundu.
Türkiye’nin acil ihtiyacı olan hava savunma
sistemi için Rusya ile anlaşmaya varacak olması
Amerika’yı rahatsız etti. Daha önce Çin ile
varılan mutabakatı engelleyen Amerika, benzer
ayak oyunları ile Türkiye’nin önünü kesmek
istiyor. Patriot sistemlerini şartlı vermek isteyen
ABD’nin amacı Türkiye’nin savunmasız
kalması.
Türkiye, uzun menzilli hava savunma sistemi
arayışlarında Rusya ile S-400 füzesi için
anlaşma imzalamaya hazırlanırken, Amerika
engellemek üzere bir daha devreye girdi.
Türkiye’nin hava sahasının güvenliği için
gerekli bu alıma Amerika’nın itirazı, geçmiş
tecrübeler göz önüne alındığında, iyi niyetli
bulunmuyor. Türkiye’nin, uzun menzilli hava
savunma ihalesini kazanan Çinli şirket ile
görüşmesi sürerken Amerika’nın türlü
engelleriyle karşılaştığı ortaya çıktı. Amerika
önce NATO kartını açtı, olmayınca “o şirket
kara listede” tehdidi savurdu. Patriot satalım,
diyen Amerika’nın dayattığı şartlar ise pes
dedirtti.
AMERİKA’ DAN İLGİNÇ AÇIKLAMA
Rusya ile S-400 hava savunma sistemi
üzerinde devam eden teknik çalışmalarda
anlaşma sağlandı, ön anlaşmanın imzalanması
bekleniyor. Görüşmeler nihai devreye
getirilirken NATO’dan da tepki sesleri
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
7
HABERLER 25/07/2017
yükselmeye başladı. Son olarak Amerikan
Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford,
“Türkiye Rusya’dan S-400 hava savunma
sistemlerini satın almadı. Bunu yapmış
olsalardı, bu durum kaygı verici olurdu, ancak
yapmadılar” dedi. Türkiye ise NATO
engellemelerini, Rus füzesini NATO ağına
entegre etmeyip milli hava ağında kullanmak
suretiyle aşmaya çalışıyor.
ÇİN FÜZESİ İÇİN TEHDİT SAVURDULAR
Türkiye, uzun menzilli hava savunma sistemi
ihtiyacının karşılanması kapsamında bugüne
kadar yaptığı çalışmalarda NATO müttefiki
ülkelerden taleplerine cevap alamazken,
alternatif arayışlarında da hep engellemelerle
karşılaştı. Bunun son örneği de, Çin’e
verilmesinden bir süre sonra iptal edilen uzun
menzilli hava savunma sistemi ihalesi oldu.
Çinli CPMİEC şirketi ile görüşmeler sırasında,
ihalenin iptali için Amerika’nın türlü bahane
ve tehditler savurduğu ortaya çıktı.
NATO’ YA ALAMAYIZ, BASKISI!
Edinilen bilgiye göre, Türkiye’nin Çin ile
anlaşma imzalamasının hemen ardından
Amerikalı askeri yetkililer bu füzenin NATO
hava ağına entegre edilemeyeceği konusunda
Türkiye’ye baskıya başladı. Türkiye,
Amerika’nın bu tezi karşısında, Yunanistan’ın
S-300 füzelerinin NATO’ya entegre olduğu ve
NATO görevleri yaptığını masaya koydu.
Amerikalılar ısrarcı olunca bu kez Türkiye, Çin
füzesinin gerekirse NATO’ya entegre
edilmeyeceğini ve milli hava ağında
kullanılacağını vurguladı. Ancak bu da
Amerikan müttefiklerimizi ikna etmeye
yetmedi. Amerikan baskıları daha sertleşti. Bir
süre sonra Amerika son hamlesini yaptı.
Türkiye’yi, uzun menzilli füze anlaşması
imzaladığımız Çinli CPMİEC’in “kara para
aklama suçu işlediği, eğer bu şirket ile
anlaşılırsa Türkiye’nin de bu doğrultuda
sorgulanabileceği, hatta cezalandırılabileceği”
yönünde tehdit etti.
Türkiye savunmasız kalsın arzusu
Uzun menzilli hava savunma sistemi ihtiyacının
karşılanmasında teknoloji transferi ve ortak üretim
modelini ilk kıstas koyan Türkiye, Amerika’ nın bu
teklifine yanaşmadı. Bir süre daha Türkiye sorunu
diplomasi yoluyla halletmeye çalıştı ancak ihale
iptal edildi. NATO üyesi diğer ülkelerin de
işbirliğine yanaşmaması üzerine Türkiye, kendi
milli sistemini imal kararı aldı ve çalışmalar
başladı. Ancak Suriye sınırından artan tehdit ve
NATO’ nun Türkiye sınırına Patriot yerleştirme
konusunda yaşattığı sıkıntılar Türkiye’ nin bu
ihtiyacını kısa sürede karşılamasını zorunlu kıldı.
YİNE ABD, YİNE OYUN, YİNE TEZGAH
Uzun menzilli hava savunma ihtiyacının hızla
karşılanması kapsamında ilk etapta hazır alım,
ikinci aşamada ortak üretim olmak üzere iki
aşamalı bir plan devreye koyuldu. Bu doğrultuda
Rusya ile görüşmelerde anlaşıldı. Rus S-400
füzelerini NATO ağına entegre etmeyeceğini
açıklayan Türkiye, NATO üyesi olarak milli
sistemini ortak üretimle karşılamak üzere de
NATO müttefikleri Fransız ve İtalyanlarla işbirliği
anlaşması imzaladı. Ancak bu model de Amerika
için yeterli olmadı. Amerikan Genelkurmay
Başkanı’ nın son açıklaması, “ Aynı oyun yeniden
sahneleniyor” yorumlarına neden oldu.
Amerika’ nın tüm bu engelleme çabalarıyla
Türkiye’ yi savunmasız bırakmak istediği
değerlendiriliyor.
Patriot veririz kullandırmayız
Türkiye’nin uzun menzilli füze almasını
engelleyen Amerika, Türkiye’ye Patriot hava
savunma sistemi satmayı kabul etti. Ancak
Çin’in teklifine göre çok daha pahalı olan
sistemin satışında indirime yanaşmadı.
Üstelik Türkiye’nin teknoloji transferi talebini
de net bir şekilde reddetti, Türk
mühendislerin hiçbir şekilde sisteme
müdahale etmeyeceğinin de garantisini istedi.
Üstelik Amerika Türkiye’ye Patriot satmış
olsaydı, kullanım süresi sonunda, kullanılmış
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
8
HABERLER 25/07/2017
olsa da olmasa da milyarlarca dolara satın
alınan bu Patriot bataryaları Amerika’ya iade
edilecek ve sıfırdan yeni sistem satın
alınacaktı. Yine her savunma alımında olduğu
gibi, Türkiye Patriot füzesini nerede
kullandığı, kime karşı kullandığı gibi
konularda Amerika’ya bilgi vermek zorunda
kalacak, Amerikan askerleri belirli aralıklarla
Türkiye’ye gelip füzeleri sayacak idi.
konuşan Dahlan santral için 100 milyon dolar
fon ayrıldığını ifade etti. İsrail’in denizden
kuşattığı Gazze’ye kara ablukası uygulayan
Mısır da Refah sınır kapısını insanlara ve
mallara açacak. Bir anlaşma olması
durumunda Dahlan en güvendiği adamlarını
Gazze’ye göndererek iktidara el koyacak.
Anlaşmanın hayata geçmesi halinde Mısır,
Gazze’nin şalterini eline geçirmiş olacak.
YENİ ŞAFAK
MASADA OLMAZSA SİLAHLA
Gözünü Gazze’ye dikti
Dahlan, masada kazanamadığı takdirde
Gazze’yi silahla işgale de hazırlanıyor. BAE ve
Mısır’ın talimatıyla Gazze’de Hamas’ı
iktidardan indirmek için harekete geçen
Muhammed Dahlan diğer yandan daaskeri
birlik kuruyor. Dahlan’ın yeni oluşumunda
Fetih üyelerini kullandığı biliniyor.
ABBAS DAHLAN’ A KARŞI
Gazze’yi Batı Şeria’dan kopararak Filistin’i
parçalama ve Hamas’ı tasfiye görevi verilen
M uhammed Dahlan, Gazze’ye yönelik
hukuksuz ablukayı ve yaptırımları koz olarak
kullanıp yönetime ortak olma peşinde. Dahlan,
Gazze’yi yönetimi altında tutan Hamas’ı adeta
tehdit ederek, ileri sürdüğü şartların kabul
edilmesini bekliyor.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas,
Dahlan’ın Gazze planının gerçekçi olmadığını
değerlendirdi. Mahmud Abbas’ın yardımcısı
Azzam el-Ahmed, Dahlan’ın planının bir yere
varamayacağını kaydetti. Gazze’ye yılda 1.2
milyar dolar ayırdıklarını kaydeden el-Ahmed,
Dahlan’ın planının soyut olduğunu belirtti.
Mahmud Abbas, İsrail’le kirli ilişkileri deşifre
olan Dahlan’ı 2011’de hareketten ihraç etmişti.
Dahlan’ın FKÖ lideri Yaser Arafat’ın
zehirlenerek öldürülmesi, 2013 Mısır askeri
darbesi ve Türkiye’de 15 Temmuz darbe
girişiminde parmak izi bulunuyor.
İsrail, Mısır ve BAE’nin tetikçisi Muhammed
Dahlan, Ağustos ayında Gazze’de siyasete el
koymaya hazırlanıyor. Gazze’yi Batı Şeria’dan
kopararak Filistin’i parçalama ve Hamas’ı
tasfiye görevi verilen Muhammed Dahlan,
Mısır’ın Gazze’ye yönelik kara ablukasını
kaldırma ve elektrik kesintilerinin azaltılması
karşılığında Hamas ile Ağustos ayına kadar bir
anlaşmaya varılacağını iddia etti. Bu amaçla
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Gazze’de suni
olarak ortaya çıkarılan elektrik krizini
hafifletmek için sınırın Mısır tarafına yeni bir
enerji santrali inşa edecek. AP ajansına
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
9
HABERLER 25/07/2017
TÜRKİYE
TSK’da özel FETÖ masası
Gözden kaçan FETÖ’cülerin tespiti için özel
birim oluşturuldu. Çoğunluğu hukukçulardan
oluşan uzman ekip, bütün iddianameleri en
ince detayına kadar incelemeye başladı.
Hükûmetin, özellikle 15 Temmuz darbe
girişiminden sonra başlattığı FETÖ ile mücadele
kapsamında TSK bünyesindeki ‘kriptoların’ tespit
edilmesi, için tüm FETÖ iddianameleri özel bir ekip
tarafından taramaya tabii tutuluyor. Bu yolla,
iddianamelerde adı geçen TSK personelinin FETÖ
bağlantısı olup olmadığı ortaya çıkarılması
hedefleniyor.
Hükûmet kaynaklarından edinilen bilgilere göre, 15
Temmuz darbe girişiminin ardından 8 binin
üzerinde askeri personel TSK’dan ihraç edildi.
‘Kripto’ diye nitelendirilebilecek ve gözden kaçan
FETÖ’cülerin ortaya çıkarılması için de Millî
Savunma Bakanlığında ayrı bir çalışma
yürütülmeye başlandı. Bakanlık bünyesinde
çoğunluğu hukukçulardan oluşan uzman bir ekip,
bu amaçla binlerce sayfadan oluşan tüm FETÖ
iddianamelerini en ince detayına kadar incelemeye
başladı. Bu taramalar, halen TSK’da görev
yapmasına rağmen iddianamelerde adı geçen
personelin ortaya çıkarılması amacıyla yapılıyor.
HER İFADEYE BAKILIYOR
Hükûmet kaynakları, özellikle albay kadrosunun
altındaki rütbelerdeki FETÖ’cü personelin tespit
edilerek, yükselmelerinin önüne geçilmesi için
iddianamelerin didik didik edildiğini dile getirdi.
Mahkemelerde sanık, tanık veya şüpheli sıfatıyla
verilen ifadelerden yola çıkılarak, iddianamelerde
adı geçen TSK personeli ayrı bir analiz
çalışmasına tabii tutuluyor. Hükûmet kaynakları
yapılan çalışma ile ilgili “Asker kişilerle ilgili gözden
kaçan hususlar varsa, bu taramalardan çıkarmaya
çalışılacak. Örneğin, yapılan incelemelerde bir kişi
ile ilgili FETÖ bulgusuna rastlanmadıysa, ama
iddianamelerde adı geçiyorsa, bu kişi ile ilgili ayrı
bir inceleme yapılıyor. Herhangi bir ifadede adı
geçebilir veya bir şüpheli o kişinin ismini zikretmiş
olabilir. Her türlü detaya bakılıyor” bilgisini verdi.
ANALİZ ÇALIŞMASI
Hukukçu ekibin ortaya çıkardığı isimlerle ilgili
yapılacak analiz çalışmasını başka bir uzman ekip
yürütecek. Hükûmet kaynakları, uzmanlardan
oluşacak bu birimin ‘ayrı bir istihbarat birimi’
olmayacağını, şüphe duyulan askeri personelin
analiz edilmesi amacıyla görev yapacağını dile
getirdi.
GÜNEŞ
Organizatörler içerde fakat plan
işliyor
Büyükada’da düzenledikleri toplantı
deşifre oldu ama kaos planı adım
adım işliyor. Türkiye’yi karıştırmak
için yollara düşen CHP lideri
Kılıçdaroğlu’nun başlattığı
provokasyonu şimdi de HDP
sokaklarda 24 saat nöbet tutarak
sürdürecek.
15 Temmuz öncesi Büyükada'da bir otelde
toplanan ajanlar darbe planları hazırlamıştı. Kanlı
darbe girişimi başarılı olmayınca FETÖ'nün
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
10
HABERLER 25/07/2017
sahipleri bir yıl sonra yine Büyükada'da bir araya
çıkmıştı. Kılıçdaroğlu 'Bu daha başlangıç' diyerek
geldi. İkinci bir Gezi çıkarmak için toplanan
asıl niyetlerini deşifre etmişti.
ajanlar, emniyet ve istihbaratın başarılı
Sokaklarda sözde nöbet
operasyonuyla suçüstü yakalandı. Gezi
Hakkında birçok terör soruşturması ve fezlekesi
kalkışmasının arkasındaki isimlerden George
hazırlanan parti sözcüsü Osman Baydemir, 7 gün
Soros’ un danışmanı olan Özlem Dalkıran da
24 saat, sokaklarda sözde ‘ nöbet’ tutacaklarını
gözaltına alınan isimler arasında yer aldı.
açıkladı. Baydemir, “ İlk hafta Diyarbakır'da
olacağız. Diyarbakır'dan sonraki hafta İstanbul'da,
CHP ve HDP’den destek
ardından ise Van ve İzmir'de olacağız. Bir ay
Suçüstü yakalanan Dalkıran’ ın bilgisayarında kaos
kesintisiz dört bölgede, vicdan ve adalet direnişi
toplantısıyla ilgili dehşet veren belgelere ulaşıldı.
olacak. Açık alanda grup toplantısı yapacağız.
Belgelerde CHP ve HDP tabanı kullanılarak sokak
Grup toplantısı yaptıktan sonra ayrılmayacağız. 7
eylemleri düzenleneceği yazıyordu. Ayrıca
gün 24 saat o alanda kalacağız. Eylül ayı boyunca
metinde CHP ve HDP’ nin kendilerine destek
da durmayacağız” açıklamasında bulundu.
verdiği belirtiliyordu. ‘ Toplantı yaparak AK
CHP’ nin başlattığı provokasyon ve kaos planını
Parti’ yi deviremeyeceklerini’ yazan Dalkıran,
kaldığı yerden HDP devam ettirecek.
ekonomik krizle birlikte ‘ Büyük bir kalkışmaya’
PKK ile FETÖ'nün işbirliği
ihtiyaç olduğunu belirtmişti. Yakalanan 2’ si
HDP’ nin sözcüsü Osman Baydemir, başta CHP
yabancı uyruklu 10 kişiden 8’ i tutuklanarak
olmak üzere siyasi partileri, STK’ ları ve FETÖ
cezaevine gönderildi.
bağlantısı nedeniyle ihraç edilen akademisyenleri
'Bu daha başlangıç'
bu eylemlere katılmaya çağırdı. CHP lideri Kemal
Batılı güçler yaşananlara rağmen kirli planlarını
Kılıçdaroğlu öncülüğünde başlatılan sözde adalet
askıya almadı. Türkiye’ de kaos çıkarmak için
yürüyüşünün 19. gününde HDP heyetiyle kol kola
hemen harekete geçildi. İlk hamle ise terör örgütü
yürümüştü. Kılıçdaroğlu’ na Kandil’ deki terör
PKK’ nın siyasi uzantısı HDP’ den geldi. HDP’ de
elebaşlarından tam destek gelmişti. Ayrıca Fetullah
tıpkı CHP gibi provokasyon eylemlerine ‘ adalet’
da örgütüne yürüyüşe katılın talimatı vermişti.
ismini verme kararı aldı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun
CHP’ nin yürüyüşünde PKK, FETÖ, DHKP-C ve
Ankara'dan İstanbul'a yürüyüşünün aslında sadece
HDP bir araya gelmişti. PKK’ nın siyasi uzantısı
toplumda bir kaos oluşturmak için yaptığı ortaya
HDP’ nin başlatacağı yürüyüşe de terör örgütleriyle
beraber CHP’ nin de destek vermesi bekleniyor.
AK PARTİ GRUP BAŞKANLIĞI – BASIN MÜŞAVİRLİĞİ
11
Download