bir kadının çöküşü - Bilkent University

advertisement
BİR KADININ ÇÖKÜŞÜ
Afife Jale… İlk şarkıyı söyleyen, ilk doğum yapan, ilk âşık olan, ilk yemeği pişiren kadın kadar
önemli, çünkü Afife Jale hem kadınlık uğruna hem tiyatro uğruna hayat savaşı veren bir kadın.
Oyunda Afife Jale’nin hayatı çok samimi ve gerçekçi bir şekilde ortaya konmuş. Oyunu izlerken
anladım ki biz kadınlar en ufak noktadaki özgürlüğümüzü bile Afife Jale gibi belli bir amaç uğruna
kendilerini ortaya koyan kadınlara borçluyuz. Afife Jale sadece sahnede değil hayatımızda da büyük
bir rol oynuyor. “Afife Jale” benim tiyatro sahnesinde oynadığım ilk oyundu ve ben o sahneye çıkıp o
oyunu oynayabilmemi kendisine borçluyum.
Günümüzde birçok kadın tiyatrocuya ilham veren Afife Jale, hayatı boyunca zorluklara
aldırmadan kendini tiyatroya adamış ve yaşadığı psikolojik bunalımı tiyatro sayesinde hafifleştirmiştir.
Hayatındaki hiçbir şeyi iyi gitmeyen, sürekli zorluklarla karşılaşan Afife Jale birçok tiyatro oyununa
konu olmuştur. Hayatını anlatan tüm tiyatro oyunları büyük bir dram içinde işlenmiş ve çok beğeni
toplamıştır.
Afife Jale, dönemin toplumda kadınlar üzerinde yarattığı baskıyı kırmaya çalışmış fakat bu
yolda birçok talihsizlikle karşılaşmıştır. O dönemin Türkiye’sinde Müslüman, Türk kadınların sahneye
çıkması yasaktı. Hatta tiyatrolarda seyirci olarak yer almaları bile çok zordu. Üst avluda, erkeklere
görünmeyecek bir şekilde oyunları seyredebilirlerdi. Tiyatrolardaki kadın rollerini ise Ermeni, Rum
kadınlar oynardı veya erkek oyuncular kılık değiştirip sahneye çıkarlardı. Başta babası olmak üzere o
dönemki zihniyet Afife Jale’nin hem kadın olarak hem de başı açık bir şekilde sahneye çıkmasına karşı
çıkmıştır. Böylesine yoğun bir baskıya karşı direnen Afife Jale, bana göre Darülbedayi’ye girerek
sadece tiyatro aşkını tatmin etmemiştir. Kadınlara değer vermeyen, onların haklarını kısıtlayan bu
bağnaz topluma karşı gelmiş ve böyle bir dönemde hiçbir zorluğa karşı boyun eğmeyip kadınların
özgürlüğüne ve kendi özgürlüğüne sahip çıkmıştır. Biz kadınlar, öyle bir dönemden bugünkü şartlara
gelebilmemizi ve bugün sahip olduğumuz birçok hakkı ona borçluyuz.
Birçok zorlukla tek başına mücadele etmek zorunda kalan Afife, şiddetli baş ağrılarına yenik
düşmüştür. Bir gün gittiği bir doktor tarafından ağrılarına bir ilaç sayesinde çare bulmaya başlamıştır.
İlaca her geçen gün daha da bağımlı olan Afife kendisine morfin verildiğinin farkında değildir. Günden
güne morfin bağımlısı olan Afife’nin hayatı işte tam bu noktada dibe batmaya başlamıştır. Yaşadığı
sıkıntıları atlatmak için morfin kullanarak kendine zarar vermeye başlayan Afife, bence böyle bir
çöküşü hiç hak etmemiştir. Bir kadının sırf sahneye çıkmak istedi diye bu kadar zorlukla karşılaşması,
bence o dönemin çirkinliğini göstermeye yetiyor. Neyse ki Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün biz
kadınlara verdiği haklar sayesinde Afife Jale, resmi olarak ilk Müslüman, Türk kadın oyuncu olmayı
başarmıştır ve o aşığı olduğu tiyatro sahnesine Atatürk sayesinde özgürce çıkabilmiştir. Bizim
haklarımızı savunan bu iki insanın hayatımızdaki önemi tartışılamaz. İkisi de hayatlarını, gelecekti
insanların refah içinde yaşayabilmesi için feda eden cesur insanlardır.
Ne kadar hak verilirse verilsin, maalesef morfin bağımlısı olan Afife Jale’nin hayatı
darmadağın olmuştur. Çünkü zamanında yaşadığı ağır şartlar ve kullandığı morfin, onun psikolojisini
ve sağlığını bozmuştur. Bir gün evinde tek başına olan Afife ağır bir halüsinasyon görmüştür. Bu
halüsinasyon sahnesi beni inanılmaz etkiledi ve kendimi ağlarken buldum. Afife odasında tek başına,
kendinden geçmiş bir vaziyette aklından çıkaramadığı fakat onu reddeden eski sevgilisi yani kuzenini
görür. Onun gelmesine sevinir ve onunla romantik anlar paylaştığını sanır. Hâlbuki o anda evinin
basıldığının ve ona beyaz deli elbisesinin giydirildiğinin farkında değildir. Birden ayılmaya başlar ve
onu tımarhaneye götürmeye geldiklerini fark eder. O sahnede Afife öyle bir çırpınıyordu ki, yaşadığı
bunalımı içimde çok yoğun bir biçimde hissetmiştim
Oyunun sonunda Afife Jale’nin tımarhanede vefat ettiği belirtilmişti ve mezarına sadece 2
bilinmedik insanın geldiği söylenmişti. Oyunun etkisinden çıkamazken bunu duymak beni daha da çok
mahvetti. Ölümü bile bu derece dramatik olan bu muazzam kadın bana göre böyle bir hayatı hak
etmiyordu. Bu senaryo ve bu kadın sayesinde oyundan çıkınca sadece tiyatroya olan tutkum değil,
Ulu Önder Mustafa Kemal’e ve büyük duayen Afife Jale’ye olan saygım ve sevgim de çok arttı.
Ebru KATIRANCI, 21300551
Download