BANKACILIK SEKTÖRÜ RİSK YÖNETİMİNDE TÜREV FİNANSAL

advertisement
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
MUHASEBE BİLİM DALI
“BANKACILIK SEKTÖRÜ RİSK YÖNETİMİNDE
TÜREV FİNANSAL ARAÇLARIN KULLANILMASI
ve ULUSLARARASI MUHASEBE STANDARTLARI
ÇERÇEVESİNDE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ”
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan:
Adıgüzel AYDIN
Danışman:
Doç.Dr. Figen ZAİF
ANKARA - 2010
T.C.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
MUHASEBE BİLİM DALI
“BANKACILIK SEKTÖRÜ RİSK YÖNETİMİNDE
TÜREV FİNANSAL ARAÇLARIN KULLANILMASI
ve ULUSLARARASI MUHASEBE STANDARTLARI
ÇERÇEVESİNDE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ”
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan:
Adıgüzel AYDIN
Danışman:
Doç.Dr. Figen ZAİF
ANKARA - 2010
ÖNSÖZ
Türk ekonomisinde ve mali sektöründe çok önemli bir yeri bulunan
Bankacılık sektörü, hızlı ekonomik büyüme ve gelişmenin başarılmasında
günümüze kadar önemli bir araç olmuştur. Bundan sonra da olmaya devam
edecektir.
Bu çalışmada ülkemiz ekonomisinin lokomotifini ve mali piyasalarının
kalbini ve ekonomimizin motorunu oluşturan Bankalardaki son yıllarda
kullanılmaya başlayan türev finansal araçlardan türev ürün sözleşmelerinin
Bankacılık sektöründe ne şekilde muhasebeleştirildiklerini ortaya koymak ve
Türk
Bankacılık
sektöründeki
kullanımını
ve
muhasebeleştirilmesini
örnekleriyle belirlemektir.
Türev finansal araçlar ve muhasebeleştirilmesiyle ilgili piyasada
makale, yayın, kitap vb. gibi bir çok kaynak bulunmasına rağmen, bu
araçların özellikle bankacılık sektöründeki muhasebeleştirmesiyle ilgili örnekli
uygulamalar hakkında fazlaca yayın bulunmamaktadır. Bu nedenle bu
çalışma bir banka çalışanı olarak ve bankadaki fiili uygulamalarla
desteklenerek yapılmıştır.
Araştırmamın hazırlanmasında hep yanımda bulunan, çok yoğun
çalışma tempoma rağmen beni daima destekleyip, teşvik eden ve çok daha
önceden tamamlamam gereken bir çalışmamın yeni bitirilmesinde beni
yüreklendirerek büyük katkıları bulunan sevgili eşim’e minnettarım. Ayrıca, bu
çalışmamı; yazımı sırasında, yorgun ve gergin anlarıma büyük bir olgunluk ve
anlayışla yaklaşarak destek olan kızlarım Dila ve Nazlı Deniz’e ithaf
ediyorum.
Son olarak bana bu konuda çalışma imkanı vererek destek olan, tezin
yazımı ve değerlendirilmesi aşamasında benden yardımlarını esirgemeyen,
her aradığımda bana geri dönerek beni sabırla dinleyen, teşvik eden değerli
arkadaşım ve danışman hocam Doç.Dr. Figen ZAİF’e teşekkür ederim.
Adıgüzel AYDIN
Ankara; Ekim 2010
ii
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ............................................................................................................ i
İÇİNDEKİLER ................................................................................................ ii
KISALTMALAR CETVELİ ............................................................................ vii
GİRİŞ ............................................................................................................. 1
I.BÖLÜM
RİSK YÖNETİMİ VE TÜREV FİNANSAL ARAÇLAR
1. RİSK TANIMI VE ÇEŞİTLERİ
1.1. Risk Tanımı ......................................................................................... 3
1.2. Bankacılık Sektöründeki Risk Çeşitleri ................................................ 3
1.2.1. Finansal Riskler ........................................................................... 4
1.2.1.1. Bilanço Riski ........................................................................... 5
1.2.1.2. Karlılık Riski ............................................................................ 5
1.2.1.3. Sermaye Yeterliliği Riski ......................................................... 6
1.2.1.4. Kredi Riski .............................................................................. 7
1.2.1.5. Piyasa Riski ............................................................................ 9
1.2.1.6. Faiz Oranı Riski .................................................................... 10
1.2.1.7. Likidite Riski ......................................................................... 10
1.2.1.8. Kur (Kambiyo) Riski .............................................................. 12
1.2.1.9. İşlemsel Risk ........................................................................ 13
1.2.1.10. Menkul Kıymet (Spekülasyon) Riski ................................... 13
1.2.2. Faaliyet (Operasyon) Riskleri .................................................... 14
1.2.2.1. İş Stratejisi Riski ................................................................... 14
1.2.2.2. Teknoloji Riski ...................................................................... 15
1.2.2.3. Yönetim Riski ....................................................................... 16
1.2.3. İş Riskleri ................................................................................... 16
1.2.3.1. Yasal Düzenleme Riski ......................................................... 16
1.2.3.2. Politik Riskler ........................................................................ 17
1.2.3.3. Ülke Riski ............................................................................. 18
iii
1.2.4. Diğer Riskler .............................................................................. 19
1.2.4.1. Genel İşletme Riskleri ........................................................... 19
1.2.4.2. Pazarlama Riskleri ................................................................ 19
1.2.4.3. Hisse Senedi (fiyat değişim) Riski ........................................ 20
1.2.4.4. Karşı Taraf Riski ................................................................... 21
1.2.4.5. Takas yada Teslim Riski ....................................................... 21
1.2.4.6. Yoğunlaşma Riski ................................................................. 22
1.2.4.7. Baz Riski .............................................................................. 22
2. RİSK YÖNETİMİ
2.1. Risk Yönetiminin Tanımı .................................................................... 22
2.1.1. Risk Yönetiminin Amaçları .......................................................... 23
2.1.2. Risk Yönetiminin Önemi ............................................................. 24
2.2. Bankalarda Risk Ölçüm Yöntemleri ................................................... 24
2.2.1. Boşluk (GAP) Yöntemi ............................................................... 26
2.2.2. Süre (Duration) Yöntemi ............................................................ 26
2.2.3. Senaryo ve İstatistiki Analizler .................................................... 28
2.2.4..Stres Testi ................................................................................. 28
2.3. Türev Modellerle Risk Yönetimi ......................................................... 29
3. TÜREV FİNANSAL ARAÇLAR (Türev Ürünler)
3.1. Türev Ürünlerin Tanımı ...................................................................... 29
3.2. Türev Ürünlerin Belli Başlı Özellikleri ................................................ 30
3.3. Türev Ürünlerin Kullanım Amaçları ................................................... 31
3.3.1. Hedging ...................................................................................... 32
3.3.2. Arbitraj ........................................................................................ 32
3.3.3. Spekülasyon .............................................................................. 33
3.4. Türev Ürünlerin Bankalara Sağladığı Faydalar .................................. 33
3.5. Türev Araçların Taşıdığı Riskler......................................................... 34
3.5.1. Kredi Riski ................................................................................. 34
3.5.2. Likidite Riski................................................................................ 34
3.5.3. Piyasa Riski ............................................................................... 35
3.5.4. Operasyon Riski ......................................................................... 35
iv
3.5.5. Düzenleme (Yasal) Risk ............................................................ 35
3.6. Bankacılık Sektörü Risk Yönetiminde Türev Araçların Kullanılması . 36
II.BÖLÜM
TÜREV ÜRÜN ÇEŞİTLERİ ve BANKACILIK SEKTÖRÜNDEKİ
UYGULAMALARI
1. FORWARD İŞLEMLERİ (VADELİ ALIM-SATIM)
1.1. Forward İşleminin Tanımı ................................................................. 38
1.2. Forward İşleminin Özellikleri ............................................................. 40
1.3. Forward İşleminin Türleri .................................................................. 41
1.3.1. Ticari Mal Forward İşlemleri........................................................ 42
1.3.2. Döviz Forward İşlemleri ............................................................. 42
1.3.3. Faiz Forward İşlemleri ................................................................ 43
1.4. Forward İşleminin Avantajları ve Dezavantajları ................................ 44
2. FUTURES İŞLEMLERİ (CAYILAMAZ VADELİ İŞLEM)
2.1. Futures İşleminin Tanımı .................................................................. 44
2.2. Futures İşleminin Özellikleri .............................................................. 45
2.3. Futures İşleminin Türleri ................................................................... 46
2.3.1. Finansal Futures Sözleşmeler .................................................... 47
2.3.2. Emtia (Mal) Futures Sözleşmeler .............................................. 48
2.4. Futures İşleminin Avantajları ve Dezavantajları ................................. 49
2.5. Futures ve Forward Sözleşmelerinin Karşılaştırılması ....................... 50
3. OPSİYON İŞLEMLERİ
3.1. Opsiyon İşleminin Tanımı ................................................................. 53
3.2. Opsiyon İşleminin Özellikleri ............................................................. 54
3.3. Opsiyon İşleminin Türleri .................................................................. 55
3.3.1. Alış Opsiyonu (Call Option) ........................................................ 55
3.3.2. Satış Opsiyonu (Put Option) ...................................................... 55
3.4. Opsiyon İşleminin Avantajları ve Dezavantajları ................................ 56
4. SWAP İŞLEMLERİ
4.1. Swap İşleminin Tanımı ...................................................................... 57
4.2. Swap İşleminin Özellikleri ................................................................. 58
v
4.3. Swap İşleminin Türleri ...................................................................... 59
4.3.1. Faiz Swapları .............................................................................. 59
4.3.2. Döviz Swapları............................................................................ 61
4.3.3. Diğer Swaplar ............................................................................. 62
4.4. Swap İşleminin Avantajları ................................................................. 63
4.5. Swap İşleminin Dezavantajları ........................................................... 64
5.
TÜREV
ARAÇLARIN
TÜRK
BANKACILIK
SEKTÖRÜNDEKİ
UYGULAMASI
5.1. Türev Araçların Türk Bankacılık Sektöründe Kullanımı...................... 65
III.BÖLÜM
ULUSLARARASI MUHASEBE STANDARTLARI ÇERÇEVESİNDE
TÜREV ÜRÜNLERİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ ve TÜRK
BANKALARINDAKİ ÖRNEKLİ UYGULAMASI
1. TÜREV ÜRÜNLERLE İLGİLİ MUHASEBE İLKELERİ ve STANDARTLARI
1.1. Muhasebe İlkeleri .............................................................................. 70
1.1.1. Genel İlkeler .............................................................................. 70
1.1.2. Forward ile ilgili İlkeler ................................................................ 72
1.1.3. Futures ile ilgili İlkeler ................................................................ 73
1.1.4. Opsiyon ile ilgili İlkeler ............................................................... 74
1.1.5. Swap ile ilgili İlkeler ................................................................... 75
1.2. Türev Ürünlerle ilgili Riskten Korunma Muhasebesi ......................... 77
1.2.1. Türev Ürünlerle İlgili Uluslararası Muhasebe Standartları ve
Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi (IASC) Düzenlemeleri ... 78
1.2.1.1. IFRS/TFRS 7 no’lu Standart .................................................. 81
1.2.1.2. IAS/TMS 32 no’lu Standart ................................................... 85
1.2.1.3. IAS/TMS 39 no'lu Standart .................................................... 90
1.2.2. IAS/TMS 39 Standardın Bankalar Yorumu ................................. 98
1.2.3. Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (FASB) Düzenlemeleri100
1.2.4. BDDK Finansal Araçların Muhasebeleştirilmesi Standardı ....... 103
vi
2.
TÜRK
BANKALARINDAKİ
MUHASEBELEŞTİRİLMESİNE
İLİŞKİN
ÖRNEK UYGULAMALAR
2.1. Genel Bilgi ...................................................................................... 104
2.2. Değerleme Farklarının Muhasebeleştirilmesi .................................. 107
2.3. İlgili Muhasebe Hesapları, Açıklamaları ve İşleyişi........................... 107
2.4. Forward (Vadeli Alım-Satım) Sözleşmeleriyle İlgili Örnek Uygulamalar113
2.4.1. Spekülasyon Amaçlı Forward İşlemi Örnekleri ......................... 114
2.4.2. Riskten Korunma Amaçlı Forward İşlemi Örneği ..................... 124
2.5. Futures (Vadeli İşlem) Sözleşmeleriyle ilgili Örnek Uygulamalar .... 128
2.5.1. Spekülasyon Amaçlı Futures İşlemi Örnekleri ......................... 130
2.5.2. Riskten Korunma Amaçlı Futures İşlemi Örneği ....................... 136
2.6. Opsiyon Sözleşmeleriyle İlgili Örnek Uygulamalar .......................... 141
2.6.1. Döviz Opsiyon İşlemi Örnekleri ................................................ 143
2.6.2. Faiz Opsiyon İşlemi Örneği ...................................................... 158
2.6.3. Bankanın Müşterisine Yaptığı Opsiyon İşlemi Örneği ............... 164
2.7. Swap Sözleşmeleriyle İlgili Örnek Uygulamalar .............................. 171
2.7.1. Para Swap İşlemi Örnekleri ..................................................... 171
2.7.2. Faiz Swap İşlemi Örneği .......................................................... 180
IV.BÖLÜM
SONUÇ ve DEĞERLENDİRME
KAYNAKÇA ............................................................................................ 195
ÖZET ...................................................................................................... 203
ABSTRACT............................................................................................. 205
EKLER .................................................................................................... 207
vii
KISALTMALAR
A/S
: Alım Satım Hesabı
BDDK
: Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
BSMV
: Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi
İMKB
: İstanbul Menkul Kıymetler Borsası
K/Z
: Kâr Zarar Hesabı
KKDF
: Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu
SPK
: Sermaye Piyasası Kurumu
TCMB
: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
T.P.
: Türk Parası
Y.P.
: Yabancı Para
TDHP
: Tek Düzen Hesap Planı
TMS
: Türkiye Muhasebe Standardı
TMSK
: Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu
TFRS
: Türkiye Finansal Raporlama Standardı
VDMK
: Varlığa Dayalı Menkul Kıymet
IAS
: Uluslararası Muhasebe Standardı
IASC
: Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi
FASB
: Finansal Muhasebe Standartları Kurulu
UFRS/IFRS
: Uluslararası Finansal Raporlama Standartları
TSPAKB
: Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği
LİBOR
: Landon Inter-Bank Offered Rate (İngiltere’de Seçilmiş
10 Bankanın Faiz Oranlarının Ortalaması)
OTC
: Over The Counter (Tezgah Üstü Piyasalar)
UR.
: Uygulama Rehberi
Md.
: Madde
GİRİŞ
Ülkemiz mali sektöründe çok önemli bir yeri bulunan Bankacılık
sektörü, hızlı ekonomik büyüme ve gelişmenin başarılmasında önemli bir
araçtır.
Bankacılık sektöründe meydana gelebilecek bir aksama ya da
herhangi bir olumsuzluk ülke ekonomisinde sarsıcı etkiler yaratmaktadır. Bu
etkiyi Türk Ekonomisi 1994 ve 2001 krizlerinde fiilen yaşamıştır.
Bankacılık riskin etkin olduğu bir sektör olması dolayısıyla bu sektörde
risk kontrolü ve yönetimi daha da önem taşımaktadır.
Bu nedenle son dönemlerde Bankacılık sektöründe kullanılmaya
başlayan türev finansal araçlar bankalarda risk yönetiminde ve kontrolünde
önemli işlemler üstlenmektedir. Bu çalışmada türev finansal araçların
bankacılıkta taşıdığı belli başlı riskler; kredi riski, likidite riski, piyasa riski,
operasyon riski ve yasal (düzenleme) riski şeklinde sıralanarak açıklanmıştır.
Bu çalışmada amaç; ülkemiz ekonomisinin lokomotifini ve mali
piyasalarının kalbini oluşturan Bankalardaki son yıllarda kullanılmaya
başlayan finansal araçlardan Türev Ürün Sözleşmelerinin (forward, futur,
swap
ve
opsiyon),
Bankacılık
sektöründeki
Uluslararası
Muhasebe
Standartları ve Türkiye Muhasebe Standartları çerçevesinde ne şekilde
muhasebeleştirildiklerini ortaya koymak ve Türk Bankacılık sektöründeki
kullanımını ve muhasebeleştirilmesini örnekleriyle belirlemektir.
Çalışmamızın birinci bölümünde; risk tanımı, yönetimi ve çeşitleri ile
türev finansal araç konuları anlatılmıştır. Bu bölümde Bankacılık sektöründeki
risk ve risk yönetiminin tanımı yapılarak çeşitleri belirtilmiş, türev finansal
araçların bankacılık sektörü risk yönetiminde kullanım amaçlarına değinilerek
çeşitleri sıralanmıştır.
İkinci bölümde, türev finansal araç çeşitleri ve bankacılık sektöründeki
uygulamaları incelenerek, forward, futures, opsiyon ve swap gibi türev
finansal araçların tek tek tanımlamaları yapılmış, özellikleri ve çeşitleri
2
incelenmiş ve birbirleriyle avantaj ve dezavantajlı yönleri karşılaştırılarak Türk
Bankacılık Sektörü içerisindeki kullanım tutarları rakamlarla belirtilmiştir.
Üçüncü bölümde, Bankacılık sektöründe kullanılmakta olan türev
finansal araçların (forward, futures, opsiyon, swap) muhasebeleştirilmesi
konusu ele alınmıştır. Forward, futures, opsiyon ve swap işlemlerin
muhasebeleştirilme ilkeleri belirtilmiş ve konuyla ilgili Uluslararası Muhasebe
Standartları çerçevesinde muhasebeleştirme işlemleri örneklerle anlatılarak
özellikle IAS/TMS 39’a göre bankalarda da uygulanan “Riskten Korunma
Muhasebesi” uygulamalarından bahsedilmiştir.
Dördüncü bölüm olan sonuç bölümünde ise; türev finansal araçların
muhasebeleştirilmesi işlemlerinin IAS/TMS 32 “Finansal Araçlar; Sunum”
standardı ve IAS/TMS 39 “Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme”
standartlarına göre yapılması gerektiği, özellikle faizle ilgili türev finansal
araçların hesaplama tarihinde peşin olarak tahsil edilen tutarlar için nakit
akışlarının
bugünkü
değeriyle
kayıtlara
alınması
gerektiği
ve
faiz
hesaplamalarında bileşik faizin kullanılması gerektiği hususları belirlenmiştir.
I. BÖLÜM
RİSK YÖNETİMİ ve TÜREV FİNANSAL ARAÇLAR
1. RİSK TANIMI ve ÇEŞİTLERİ
1.1. Risk Tanımı
Günlük hayatta risk kavramı bir hayli sık kullanılmasına rağmen risk
tanımını yapmakta bir hayli zorlanılır. Risk farklı şekillerde de tanımlanabilir.
Bunlardan bazıları şunlardır.
Risk, bir olayın ya da olaylar setinin ortaya çıkma olasılığıdır.
(Karacan, 2000:19). Risk, gerek belirsizlik gerekse belirsizliğin sonuçları
olarak tanımlanabilir (Tevfik, 1997:2). Teknik anlamda risk, getirilere ilişkin
olasılık değerlerinin ortalama değer etrafındaki dağılımı ile ifade edilebilir
(Çıtak,1999:11). Risk, yatırımların uğrama olasılığı olan zararlarını ifade eder.
Risk çoğunlukla istenmeyen, negatif bir olayı ifade etmektedir.
Bankaların hemen hemen tüm faaliyet alanlarında aldıkları kararlar için
bir risk söz konusudur. Risk bankacılık faaliyetinin önlenemeyen ve
giderilemeyen bir parçasıdır. Risk bankalar açısından ele alındığında başarılı
olma durumu yerine başarısız olmayı ifade eder. Başarılı bir şekilde
yönetildiğinde risk, bankanın karlılığını arttırıcı önemli bir araçtır.
1.2. Bankacılık Sektöründeki Risk Çeşitleri
Risk yönetimi, mevcut risklerin çeşidine bağımlı olduğundan öncelikle
riskin ne çeşit bir risk olduğu belirlenmelidir. Bankaların karşı karşıya kaldığı
riskleri çok sayıda gruba ayırmak mümkündür. Kane (1985)’e göre bir
4
bankanın hissedarları ve sigorta garantisi altında olmayan alacakları
açısından finansal risk ve hizmet verme riski olmak üzere iki çeşit risk
kaynağı vardır. Bu iki ana risk alt gruplara ayrılmaktadır.
Saunders (1994)’e göre ise temelde 7 ana risk faktörü vardır. Bunlar;
kredi, faiz oranı, kambiyo, likidite, ülke, bilanço dışı işlemler ile teknoloji ve
işlem riskleridir. Bunlara ek olarak yasal düzenleme riski gibi bir riskinde
mevcut olduğunu söylemektedir.
Benston ve diğerleri (1986)’ne göre ise yine temelde iki ana risk grubu
vardır. Bunlar suistimal ve aşırı-risk alma riskidir. Bunlar kendi içinde alt
gruplara ayrılmıştır.
Goyeau ve Tarazi (1992) 9 risk grubundan söz etmektedirler. Bunlar;
Likidite, kambiyo, faiz oranı, karlılık, işlemsel, öz sermaye yeterliliği, suistimal
ve hırsızlık, yönetim ve portföy riskleridir.
Bu araştırmada, tüm bu görüşlerde belirtilen riskler 4 ana grup altında
ve fazlaca detaylara girilmeden kısa kısa incelenecektir (Atan,2002:12-41).
Bu dört ana grup; finansal riskler, faaliyet riskleri, iş riskleri ve diğer
risklerdir.
1.2.1. Finansal Riskler
Bankalar, fon arz eden kesim ile fon talep eden kesim arasında köprü
görevini üstlenen kurumlardır. Bankalar, bankacılık görevlerini yerine
getirirken alacakları her karar ya da uyguladıkları her strateji için diğer
işletmelere nazaran daha yüksek oranda risk üstlenmektedirler. Bankaların
mali başarısızlık risklerini arttırıcı etkileri olan hatta iflas etmelerine sebep
olan finansal risklerini aşağıdaki gibi gruplandırmak mümkündür.
5
1.2.1.1. Bilanço Riski
Bu tip riskler bilanço yapısındaki aktif ve pasifin dengeli olmayışı
sonucu ortaya çıkan risklerdir. Bu tip risklerin ana nedeni banka içinde iyi bir
aktif-pasif yönetimi olmayışıdır. Maliyetli pasifler ile getirili aktiflerin faiz
oranlarında vade yapısının uyumsuzluğu, döviz kurlarındaki değişim, risk
farklılaştırmasına önem verilmeksizin yapılan menkul kıymet ve kredi portföyü
ile özkaynaklardan çok daha fazla oranda borçlanmadan kaynaklanan
risklerdir (Kaval, 2000:26). Vade uyumsuzluğu kar marjını arttıran riskli bir
stratejidir. Düzenli ve sürekli olarak kontrol altında tutulması gereklidir.
1.2.1.2. Karlılık Riski
Karlılık, bir bankanın var olma sebebi olmasının yanı sıra bankanın
üstlenebileceği riski ve/veya sermayesini arttırabilme kapasitesini gösteren
önemli bir sonuçtur. Karlılık riski olarak tanımlanan kavram gerçekte, banka
yönetiminin bankanın gelir kaynaklarını iyi belirleme, bankacılık faaliyetlerini
yüksek getirili alanlara aktarabilme yeteneği ve esnekliğidir.
Bankalar karlı çalışıyor gibi görünmelerine rağmen bir bankanın karlılık
riskinin ölçümünde, bankanın reel olarak yeterince kar edip etmediğine
bakılır. Bu amaçla bankaların karlarının, aktif büyüklükleri ile, o karı elde
etmek için sahip oldukları sermaye miktarı ve sektörün karlılık ortalaması ile
bankaların durumunun karşılaştırılması gereklidir.
Bir bankanın karlılık riski yönetilirken, gelir ve gider kalemlerinin içeriği
ve kalitesi dikkate alınması gereken en önemli kriterlerdir. Bankanın gelir ve
gider kaynaklarının iyi analiz edilmiş olması gereklidir. Faiz dışı gelir ve
giderler iyi belirlenmelidir. Gelir kaynaklarının sürekliliği sağlanmalı bunun
yanı sıra maliyetlerin nasıl düşürüleceği ve fonların daha karlı alanlara nasıl
aktarılabileceği dikkatle araştırılmalıdır.
6
1.2.1.3. Sermaye Yeterliliği Riski
Sermaye, ticari işletmeler açısından kredi verenleri koruyucu bir unsur
olmanın yanı sıra finansal işlemlerde alternatif bir kaynak olma özelliği de
gösterir. Bankaların çalışma konuları gereği, kaynakların kullanım biçimi ve
yerleri sonucu bu risk unsuru önem kazanmaktadır. Bu nedenle, ihtiyaç
duyulan sermaye miktarı, aktif ve pasif kalemlerin kompozisyonuna, nakit
akışlarının karlılığına, yönetimin kalitesine ve özellikle rekabet açısından
bankanın içinde bulunduğu ortama bağlıdır (Aydın, 1993 : 65).
BIS tarafından belirlenen minimum sermaye yeterlik oranı %8 olarak
belirlenmişken, geçiş dönemi yaşayan ya da istikrarsız faaliyet gösteren
bankalar için bu oranın %15 seviyelerinde olması gerekliliği tavsiye edilmiştir.
Bankanın üstlendiği riskler göz önüne alınarak banka Yönetim Kurulunca
bankanın sermaye yeterliliği oranı belirlenmelidir. Bankacılık sektöründe,
güven ve istikrarın sağlanması ile muhtemel tehlikelere karşı dayanıklılığın
arttırılmasını sağlamak için güçlü bir sermaye yapısına ihtiyaç duyulmaktadır
(Çakır, 1991 : 29).
Sermaye Yeterliliğini ölçmek amacıyla sermaye yeterlik oranı kullanılır.
Bu oran, risk ağırlıklı aktifler (likit aktifler, krediler vb.) ile özsermayeye katkı
sermayenin (ödenmiş sermaye, yedek akçeler, değerleme fonları) eklenip
sermayeden
yapılan
indirimlerin
(geçen
yıl
zararı,
dönem
zararı)
çıkarılmasıyla elde edilen Sermaye Tabanı arasındaki ilişkiyi ölçer ve
istenilen seviyesi %8 olarak belirlenmiştir. Bu oranın ölçülmesindeki amaç,
bankanın sermaye tabanının risk ağırlıklı aktiflerini ne ölçüde karşıladığını
ölçmektir. Bu oranın yanı sıra, özsermayenin borçlara oranı, özsermayenin
kredilere oranı, özsermayenin duran varlıklara oranı, özsermayenin toplam
mevduata oranı, özsermayenin aktifler toplamına oranı ve özsermayenin
pasifler
toplamına
oranı
gibi
oranlar
ile
de
özsermayenin
riskleri
karşılayabilmede yeterli olup olmadığı ölçülmektedir. Sermaye yeterliliği
fonksiyonel olarak bir bankanın riske açıklığının ifadesidir (Gardener,
1992:65).
7
Bankanın sermaye yeterliliği riskinin yönetiminde sermayeyi oluşturan
birimlerin dağılımı ve özsermayenin seyri iyi izlenmelidir. Gerçek sermaye
yapısı belirlenmelidir. Sermayeye nakit katkısı olan olmayan birimler tespit
edilmelidir. Sermaye yetersizliği olması durumunda alınacak tedbirler
önceden belirlenmelidir. Bu durumda banka birleşmeleri, aktif büyüklüklerin
azaltılması veya sınırlandırılması, faiz harcamalarının azaltılması gibi
alternatif çözüm yolları düşünülmelidir.
1.2.1.4. Kredi Riski
Kredi vermek, bir bankanın riskli faaliyetlerinden birisidir. Bir bankanın
kullandırdığı kredinin, satın aldığı menkul kıymet ihracatçısının veya herhangi
bir yolla verdiği paranın geri ödenmesinin kısmen ya da tamamen olmaması
ve borca karşılık teminat olarak gösterilmiş olan kıymetlerin değer
kaybederek ödenmeyen borcu karşılayamaması durumuna kredibilite riski
denilmektedir (Meriç, 1980:100). Bankaların kredilerine ilişkin bu riske aynı
zamanda
geri
ödeme
yükümlülüğün
yerine
getirilememesi,
ödeme
uyuşmazlığı ve teminat riskleri de denilmektedir.
Para piyasasında kredi riski çok açıktır. Bu piyasada taraflardan biri
fon ödünç alırken diğeri fon ödünç verir. Bu oluşan borç alacak ilişkisinde
borç veren için her zaman bir risk söz konusudur. Bu, borçlunun borcunu
vadesinde geri ödeyememesi riskidir. Borç veren taraf çok karlı bir faiz
oranından borç vermiş bile olsa, borçlu taraf borçlarını geri ödeyemediği
takdirde borç veren zarara uğrar (Aksu, 1997: 14 -15).
Kredi riski aktif kalitesi ile ters orantılıdır. Aktifin kalitesi karlılığın ve
ödünç verilen fonların geri döneceğinin bir göstergesidir (Kandıralı,
1998:108). Kredi riski sadece bir bankanın kullandırdığı krediler için değil
aynı zamanda finansal ürünleri ve bilanço dışı kalemleri için de söz
konusudur.
8
İnterbank işlemleri, garantiler, taahhütler ve türev ürünlerin kullanımı
gibi konularda da kredi riski ile karşı karşıyadırlar.
Bankalar, hangi kredi taleplerinin kabul edilebilir riskler taşıdığına karar
vermelidir. Bir banka kredi riskini değerlendirirken şu aşamalara dikkat
etmelidir (Saker, 1998:123).
Karakter : Kredi talep eden kişinin borcunu geri ödemesi konusunda
istekli olması anlamında kullanılmaktadır.
Kapasite : Kredi talep eden kişi ya da kuruluşun talep ettiği krediyi
geri ödeyebilme gücünü gösterir. Şirketler için finansal tablo analizi yapılarak
hesaplanabilir. Ayrıca yönetim kalitesi ve deneyimine bakılır.
Kapital : Kredi talep eden kişi ya da kuruluşun sermaye yapısını
belirtir.
Teminat:
Talep
edilen
kredinin
güvencesini
oluşturur.
Nakde
dönüştürebilme yeteneği önemlidir.
Koşullar : Krediyi talep eden firmanın faaliyette bulunduğu dönemdeki
ülkenin sahip oluğu ekonomik koşullar ile firmanın faaliyette bulunduğu
sektörün sahip olduğu imkanların belirlenmesi.
Oranlar ile ölçülebilen kredi riskini azaltabilmek amacıyla bankalar
çeşitli yöntemler geliştirmişlerdir. Örneğin; kredi kullanan veya taraf olan
üçüncü bir kişiden teminatlar alınır. Bu teminatlar maddi teminatlar
olabileceği gibi kefaletler şeklinde de olabilir. Risk tutarının küçültülmesi veya
riskin çeşitlendirilmesi ikinci bir yoldur. Aynı miktar fonu tek veya birkaç kişi
yerine çok daha fazla kişiye kullandırarak kredi müşteri üzerindeki risk
azaltılır. Bankanın verebileceği kredilere bir üst sınır getirmek, yasal
mevzuatlar ile izlenebilecek kredi politikalarının belirlenmesi de başka bir
yoldur.
9
1.2.1.5. Piyasa Riski
Piyasa riski, döviz piyasasında veya mal piyasasında fiyat/değer
değişiklikleri, faiz oranlarında değişme ile sahip olunan hisse senedi, emtia ve
finansal enstrümanların fiyatlarında meydana gelen değişimlerin yarattığı risk
olarak tanımlanabilir.
Piyasa riski, bankanın faaliyet gösterdiği dört ekonomik piyasada
yaşanan dalgalanmalar sonucunda ortaya çıkan bir risktir. Piyasalarda
meydana gelebilecek değişikler bankanın pazarladığı finansal araçların
fiyatlarını ve değerlerini etkiyebilecektir. Herhangi bir finansal aracın değeri
fiyatının, kuponunun, kupon sıklığının, süresinin, faiz oranının ve diğer
faktörlerin bir fonksiyonu olacaktır. Bu durumda eğer banka pay senedi, tahvil
gibi finansal araçları tutuyorsa o zaman fiyat ya da piyasa riski ile karşı
karşıyadır. Burada risk, finansal aracın fiyatının dalgalanmasıdır (Parasız,
2000:185)
Piyasa
riski
yönetiminde,
fiyatlar
piyasalarda
bulunan
likidite
seviyesinin durumuna göre değişim göstereceği için, bankalarında karşı
karşıya kalacakları riskler de artar veya azalır. Likiditenin bol olduğu
dönemlerde faiz oranlarında düşme eğilimi olacağından hisse senedi
fiyatlarında artış yaşanabilir. Ayrıca elinde sabit fiyatlı borçlanma araçları
bulunduran bankalar faizlerin düşme eğilimi içinde olduğu dönemlerde
alacaklı iseler karlı ancak borçlu iseler zararlı çıkacaklardır. Bu nedenle
bankaların piyasa riskini yönetebilmek için iyi düzenlenmiş, tam yetkili fon
yönetimleri ve aktif-pasif yönetimlerine gereksinimleri vardır.
Bir banka borç menkul kıymetleri, borç türevleri, pay senetleri, pay
senedi türevleri ve para işlemleri ile piyasa riskiyle karşılaşabilirler (Parasız,
2000:185). Bu nedenle yeni finansal araçların gelişimini izlemek, yeni araçlar
hakkında geniş bilgiye sahip olmak ve fiyatlandırılmasını doğru yapmak
gereklidir.
10
1.2.1.6. Faiz Oranı Riski
Faiz oranı riski, faiz oranlarındaki değişimlere bağlı olarak banka
bilançosunun piyasa değerinin ve bu bilançodan beklenen getirinin değişmesi
olarak tanımlanabilir (Eken, 1992:48). Diğer bir tanımda ise faiz oranı riski,
bankaların faiz vade ve oranlarındaki değişimler nedeni ile zarara uğrama
olasılığı olarak tanımlanmıştır (Kısa, 1997: 10). Geniş bir tanımlama ile faiz
oranı riski, faiz oranlarında meydana gelen değişimler sebebiyle finansal
araçların değerlerinde ortaya çıkardığı değişimlerin firmaların nakit akımları,
bilançolarının aktif ve pasif yapıları üzerinde yarattığı olumsuz etkiler olarak
tanımlanabilir.
Özellikle
ülkemizdeki
bankalar
uzun
vadeli
aktiflerini
finansal
piyasalardan topladıkları kısa vadeli fonlarla finanse etmektedirler. Kısa
vadeli fonların faiz oranlarında ortaya çıkabilecek aşırı yükselmeler bankaları
çok olumsuz etkilemektedir.
Türkiye gibi faiz oranlarının aşırı dalgalanmalar gösterdiği ve yüksek
faiz oranlarının geçerli olduğu ülkelerde faiz riskinin yönetimi önemlidir.
Bankaların taşıdıkları faiz oranı değişim riskini ölçmek ve yönetmek
için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bunlar; Vade uyumsuzluğu ve Açık Vade
Pozisyonu (GAP) analizi, Efektif Vade veya Ağırlıklı Ortalama Süre (Duration)
analizi,
Faiz
esnekliği
analizi
ve
Simülasyon
analizi
yöntemleridir
(Kılınç,1996:58).
1.2.1.7. Likidite Riski
Likidite dar anlamı ile vadesi gelen borçları tam ve zamanında
ödeyebilme yeteneği diye tanımlanırken geniş anlamda işletme aktiflerinin
daha akışkan, daha kısa vadeli ve daha kolay paraya dönüştürülebilecek
şekilde düzenleyerek, pasiflerle vade uyumlu hale getiren, dengeli bir
finansman politikası izlenmesi anlamında kullanılan bir kavramdır. Bir ticari
11
bankada likidite kavramı ile bankanın nakit kullanımları ifade edilir. Likidite
yönetimi
ise
bankanın
bilançosunda,
likidite
giriş
ve
çıkışlarının
dengelenmesidir (Öcal ve Çolak, 1999 : 201).
Likidite riski, mevduat sahiplerinin yasal talepleri ile kredi müşterisinin
talep ettikleri fonların karşılanması düzeyinin, ticari bankanın karlılığında
yaptığı değişikliktir (Tevfik, 1997:241). Ani mevduat çekilmesi gibi olayların
yarattığı nakit gereksinmesini karşılayabilmek üzere bankanın yüksek
maliyetle kısa süreli borçlar almasına veya tam likit olmayan varlıklarını zarar
ederek paraya çevirmek zorunda kalmasına likidite riski denmektedir
(Çelebican, 1992:17).
Bankaların, hem vadesi dolan borçlarını ödemek hem de yasal
yükümlülüklerini yerine getirebilmek, bankacılık faaliyetlerini sürdürebilmek
amacıyla yeterli düzeyde likit (nakit mevcudu) bulundurmaları gereklidir.
Bankaların faaliyetlerini sürdürebilmeleri için müşterilerinin gözünde
güven duygularını kaybetmemeleri zorunludur.
Bankalar
ihtiyaç
duydukları
likiditeyi
değişik
kaynaklardan
sağlayabilirler. Bu amaçla bankalar birincil ve ikincil rezervlerini kullanabilirler.
Bankanın
kasasında
tuttuğu
nakit
ve
Merkez
Bankasında
bulunan
mevduatları birincil rezervleridir ve bunu likidite güvenliği amacıyla kullanırlar.
İkincil rezervleri ise hazine bonosu, devlet tahvili, banka kabulleri, yatırım
fonları gibi değerlerdir ve bunların nakde dönüştürülmesi sırasında banka
kayba uğramaz veya çok az kaybı olur. Bankalar likidite gereksinimlerini
gidermek için kısa sürede aktiflerini satar, rehin bırakır veya iskonto ettirirler
(Meek, 1982:51). Bu yaklaşıma aktif yönetimi denir.
Bankalar likidite gereksinimlerini karşılamak için bankalar arası
piyasadan veya önceden belirlenmiş kredi hatlarından borç alır ve satarlar
böylece ellerinde fırsat maliyeti yüksek olan aşırı rezervleri tutmak zorunda
kalmazlar (Luckett, 1979:20). Bu yaklaşıma da pasif yönetimi denir.
Bankaların kullandıkları diğer bir yol ise bilançolarındaki vade yapısının
düzenlenmesi ile fon giriş ve çıkışlarının dengelenmesidir. Çünkü likidite riski
12
sadece finansal varlıkların yükümlülüklerinin vadesinin uyuşmamasından
değil, aynı zamanda fon ile nakit giriş ve çıkışları arasındaki uyumsuzluklar
nedeniylede oluşabilir (Durer, 1988:111).
1.2.1.8. Kur (kambiyo) Riski
Kur veya kambiyo riski, ülke parasının değerinin diğer yabancı paralar
karşısında değer kaybetmesi veya bankanın döviz pozisyonunda mevcut
yabancı paraların birbirleri arasındaki değerlerinde meydana gelen değişimler
sonucu uğranılabilecek zarar olasılığıdır.
Kur riski, banka bilançosunda yabancı para aktiflerin yabancı para
pasiflerden az olması durumunda yüksektir. Bu duruma “açık pozisyon”
denir. Tersi duruma ise “kapalı pozisyon” adı verilir.
Bankaların kur riskinden korunmak üzere uyguladığı iki çeşit politika
vardır. Bunlar; riski sınırlayıcı ve riskten koruyucu politikalardır. Riski
sınırlayıcı politikalar, bankanın spot veya vadeli işlem pozisyonlarındaki
açıkların bankanın taşıyamayacağı bir boyuta ulaşmasını önlemeye çalışır.
Riskten koruma politikası koruyucu politikanın tam aksine bir yandan
riske girerken diğer yandan bu riski karşılayacak teknikleri geliştirmektir.
Bunlar; Vadeli, Özel, Takas ve Taahhütlü sözleşmelerdir.
Vadeli sözleşme, sözleşme sahibinin belirli bir finansal varlığı
gelecekte belirlenen bir tarihte, sözleşmenin yapıldığı anda belirlenen fiyatla
satın almasını hükme bağlayan yasal bir sözleşmedir. Özel sözleşme alıcısı,
tıpkı vadeli sözleşme de olduğu gibi belirli bir finansal varlığı, belirlenen bir
fiyatla, belirlenen tarihte satın alma veya satma hakkına sahip olur. Özel
sözleşmenin farkı sözleşme değerindeki artış veya azalışa bağlı olarak
sözleşme vadesindeki tek bir ödeme yapılması yerine, özel sözleşmenin
değerindeki günlük değişimlere bağlı olarak sözleşme değerindeki artış veya
azalış kadar alacaklandırılır veya borçlandırılır. Takas sözleşmede, sözleşme
13
tarafları belirli nakit akışlarını sözleşmede belirlenen şartlarla trampa ederler.
Nakit akışı genel olarak faiz oranı, parite veya diğer finansal endekslere bağlı
olarak
trampa
edilir.
Taahhüt
sözleşmeleri,
vadeli,
özel
ve
takas
sözleşmelerinden farklı olarak sözleşmede belirlenen finansal varlığın
önceden belirlenen vade ve fiyatla satın alınması ve satılmasını sözleşmenin
iki tarafı için zorunlu kılmamaktadır (Akbulut, 1995: 41- 46).
1.2.1.9. İşlemsel Risk
İşlemsel Risk, bankanın maliyetlerinin gelirlerini aşan bir biçimde
faaliyette bulunması ve bu nedenle özkaynaklarını yitirmesi şeklinde
tanımlanabilir (Karacan,2000: 27). Bankanın karşı karşıya kaldığı hemen
hemen bütün risklerin işlemsel bir yönü vardır. Bankanın ödeme sisteminde
yeterli kontrolün yapılmaması veya bilgi işlem teknolojisinin yarattığı olanaklar
sayesinde müşterileri tarafından dolandırılmak bir işlemsel risktir.
Bir bankanın faaliyetleri sırasında oluşan maliyetleri bu faaliyetlerin
yarattığı getirileri çok önemli bir ölçüde aşıyorsa bu bir işlemsel risk ölçüsüdür
(Basel Committee on Banking Supervision, 2001:2).
İşlemsel risk, yetersiz ve yanlış içsel yöntem, kişi veya sistemler dışsal
olaylar dolayısıyla meydana gelebilecek doğrudan veya dolaylı zarar
uğrayabilme riskidir. Geriye dönük verilerin yetersiz olması nedeniyle
işlemsel risk istatistiksel yöntemler ile modelleştirilememektedir. Geleneksel
yaklaşımda işlemsel risk kontrolü kurum içinde yapılan iç denetimler ile
gerçekleştirilmektedir (TÜSİAD Bankacılık Çalışma Grubu Raporu, 2000:23).
1.2.1.10. Menkul Kıymet (Spekülasyon) Riski
Menkul
kıymet
riski
ya
bankanın
hisse
senetlerine
yatırım
yapmasından ya da özel ve kamu kesimi borçlanma araçlarına yatırım
14
yapmasından kaynaklanan bir risktir. Hisse senetleri fiyatları borsadaki fiyat
hareketliliğine bağlı olarak sürekli bir değişim göstermektedir. Bu değişim
esnasında bankalar bu yatırımlarından zarar görebilirler. Sahip oldukları
yatırım araçlarını nakite dönüştürmek istediklerinde satış zorluğu ve maddi
kayıpla karşılaşabilirler (Karacan, 2000:29). Spekülatif amaçlı hareketlere
karşı bankaların portföy çeşitlendirmesine giderek bu tür bir riskin etkisini
azaltmaları mümkündür. Bu amaçla bankalar iyi bir fon yönetim merkezi
oluşturmalıdırlar.
1.2.2. Faaliyet (Operasyon) Riskleri
Faaliyet riskleri, banka tarafından belirlenen ve bankanın iç teftiş
dereceleri, iş hacimleri, hata oranları ve gelir dalgalanması değişkenleri göz
önüne alınarak ölçümleri sağlanan risklerdir.
Bankaların faaliyet riskleri ile mücadelede en etkili yöntemlerden biri iç
kontrol sistemlerini geliştirmeleridir. İç kontrollerin amacı bir bankanın
yönetim kurulunca belirlenen politika ve stratejilerine uygun biçimde ihtiyati
kurallara göre faaliyet göstermesini, işlemlerin uygun otoritelerin onayı
alınarak yapılması, varlıkların korunması, yükümlülüklerin kontrol altında
tutulmasını sağlamak, hesap ve kayıtların doğruluğunu test etmek ve banka
yönetiminin bankanın taşıdığı her türlü riski tanıması, değerlendirmesi ve
yönetilmesi için gerekli altyapıyı hazırlamaktır (Ziraat Bankası Araştırma ve
Geliştirme Dairesi Raporu, 2000:23).
1.2.2.1. İş Stratejisi Riski
Banka üst yönetiminin, bankanın misyonu, hedef müşteri kitlesi ve üst
yönetim ile ilgili konularda yapabileceği hatalar dolayısıyla ortaya çıkan
risklere iş strateji riski denir.
15
Menkul kıymeti ihraç eden firmanın ürettiği ürünlerin fiyatlarından,
ürünlerine yönelen talepten, hammadde maliyetlerinden ve yönetimin etkin
olup olmamasından kaynaklanan bir riski vardır. İş veya işletme riski olarak
adlandırılan bu risk sistematik olmayan bir risk türü olup, söz konusu
faktörlerin piyasa dalgalanmaları, endüstriyel değişiklikler ve siyasi karar
organlarının politikaları karşısındaki etkileşim dereceleri ile belirlenir (Çıtak,
1999:22). Bankalar pek çok finansal risk ile karşı karşıyadır. Bu risklerin
çözümü amacıyla banka üst yönetimlerinin ciddi strateji ve eylem planları
hazırlayıp yürürlüğe koymaları gereklidir. Bu konuda yeterli hazırlık
yapmayan bankalar yüksek oranlı bir iş strateji riski ile karşı karşıyadırlar. Bu
riskin diğer unsuru bankanın örgüt yapısıdır. Bankanın örgüt yapısı, bankanın
piyasa koşullarında meydana gelen değişikliklere göstereceği tepkiyi ve bu
tepkinin şiddetini belirleyen önemli bir unsurdur.
1.2.2.2. Teknoloji Riski
Bankalar bünyelerinde ve faaliyetlerinde teknolojiyi en yaygın olarak
kullanan ve teknolojiye yüksek oranlarda yatırım yapan kurumlardır.
Bankalar şube bankacılığın artan maliyetlerini azaltabilmek, bankacılık
faaliyetlerinin hacim ve hızını arttırabilmek amacıyla internet bankacılığı,
telefon bankacılığı, bilgisayarlı bankacılık hizmetlerine başlamışlardır.
Bankaların başladığı bu hizmetlerin bankaya sağladığı olumlu
gelişmelerin yanı sıra bankaların yeni riskleri yaşamasına da sebep
olmuşlardır. Bankalar sahip oldukları bilgi işlem sistemlerindeki hatalardan,
bu sistemlere dışarıdan gelebilecek olan müdahalelerden kaynaklanan riskler
altındadır. Banka kartlarında yaşanan sahtecilik olaylarının yol açtığı riskler
ve bunlarla mücadele amacıyla ödenen mahkeme masrafları bankalar için bir
risk unsuru oluşturmaktadır.
Finans sektörünün önemli bir parçası olan bankaların verdikleri
hizmetin kalitesi ve sürekliliğinin yerine getirilmesini sağlayan bilgi teknolojisi
16
desteğidir. Banka bu hizmetleri kaliteli olarak, zamanında ve sürekli bir
biçimde yerine getirebilmesi için yoğun bir bilgi işlem desteğine ihtiyaç
duymaktadır. Bu desteğin olmaması durumunda hizmeti sağlayan işlemsel
süreçlerin verimli olması mümkün değildir. Teknoloji ile beraber gelen riskler
üzerinde hassasiyetle durulması gereken konudur. Teknoloji ile gelen bilgi
işlem risklerini beş grup altında incelemek mümkündür. Bunlar; giriş riski,
erişebilirlik riski, bilgi sistemi tutarlılığı riski, altyapı riski ve ilgililik riskidir
(Kazmirci ve Başlıgil, 2000:83).
1.2.2.3. Yönetim Riski
Yönetim riski, üst düzey yönetici kadrosunda bulunması gereken
niteliklerin, tecrübenin ve yeterli bilgi düzeyinin olmayışından dolayı ortaya
çıkan ölçülmesi zor olan nitel bir risktir. Ancak sonuçları açısından
gözlemlenebilir. Yönetim kadrosunun alacağı her karar kurum için çok
önemlidir. Alınan ve uygulanan yanlış bir karar kurumda beklenmeyen ciddi
sonuçlar doğurabilir. Yönetim hataları sonucu kurumun finansal durumu,
işletme faaliyetleri ve rekabet gücü bozulabilir ve kurumun taşıdığı diğer
finansal risk faktörlerinde artış ortaya çıkabilir. Banka yönetimin uyguladığı
yanlış kararlardan bankaya yatırım yapan yatırımcılar da zarar görebilirler.
1.2.3. İş Riskleri
1.2.3.1. Yasal Düzenleme Riski
Yasal düzenleme riski, bankacılık sektörü için yurtiçi ve yurtdışında
yapılan yasal düzenleme, kanun ve kararnamelerde meydana gelen
değişimlerin yarattığı risklerdir. Yasal risk, yetersiz veya yanlış yasal bilgi ve
doküman sebebiyle alacakların değer kaybetmesi, geri dönmeme veya
17
yükümlülüklerin beklenenden fazla olması durumunu ifade eder. Yasal
düzenlemeler bankaların karlılığını ve bankacılık faaliyetlerini önemli ölçüde
etkiler. Mevcut yasalar bankalar ile ilgili yasal sorunların çözümünde yetersiz
kalabilir veya bir banka için alınacak özel bir kararın bankacılık sektörünü
olumsuz etkileyebilmesi mümkündür. Fakat yasal düzenlemelerin sık sık
yapılması değişkenlik ve belirsizlik yaratmaktadır. Yasal risklere karşın,
mevzuatın sık ve çabuk değiştirilmesinin sebep olacağı zararlar, yeni
mevzuat düzenlemeleri ile katlanılacak olan ek maliyetler, yürürlülükteki
mevzuatın kaldırılması sonucu ortaya çıkan sonuçların bankalar tarafından iyi
tahlil edilmesi ve bunlara uygun uygulama kararlarının alınması gereklidir.
1.2.3.2. Politik Riskler
Politik risk, normal olarak kamunun bir ticari bankaya olan borcunu
ödememesi olasılığı demektir. Politik risk, özel sektör bankacılığı işlemlerine
politik müdahale riskidir (Parasız, 2000:186). Merkez Bankası, Hazine
Müsteşarlığı ve Maliye Bakanlığını tarafından yürütülen para ve maliye
politikasının değiştirilmesi ile bankaların faaliyetleri ve karlılıkları doğrudan
etkilenmekte ve bankalar değişen politikaların sebep olduğu riskler ile karşı
karşıya kalmaktadır.
Genel
ekonomi
politikaları
sonucu
ortaya
çıkan
politik
riskin
değerlendirilmesi ülkenin sahip olduğu sosyal ve politik faktörlerle ilişkilidir.
Bir ülkenin yükümlülüklerini karşılamak konusunda gösterdiği kararlılık
ve isteklilik ülkenin taşıdığı politik risk konusunda bir göstergedir.
Bankaların çeşitli sebeplerden oluşabilecek olan politik riskten
korunabilmesi ve zararlarını en aza indirebilmesi için, ülke içinde değişen
makro ekonomik hedeflere ve göstergelere göre kısa vadeli politikalarını
değiştirebilme yeteneğine sahip olması gereklidir. Bu da banka üst
yönetiminin kalitesi ile doğrudan ilişkili bir durumdur. Yönetimin kalitesi,
bankanın taşıyacağı politik riski azaltıcı bir unsurdur.
18
1.2.3.3. Ülke Riski
Ülke riski, herhangi bir ülkenin çeşitli sebeplerden dolayı dış borçlarını
ödeyememesi veya ödemek istememesi sonucunda meydana gelen ve diğer
tüm dış borçlanma ve dış yatırımlarda karşılaşılan genel riskler dışında kalan
bir risk olarak tanımlanmaktadır (Tuğay, 1991:30).
Ülke riskinin doğmasına yol açan olayları politik, ekonomik ve sosyal
olaylar olmak üzere üç grupta analiz etmek mümkündür. Bu grupların içinde
savaş, askeri ve sivil darbeler, ideolojik çatışmalar, politik kutuplaşmalar, dini
gruplar arasındaki çatışmalar, ekonomik çıkar çatışmaları, iç savaşlar, gelir
dağılımı dengesizliği, grevler, ekonomik küçülme, maliyetlerdeki hızlı artışlar,
ihracatta azalma, hammadde ve enerji ithalinde hızlı artış gibi faktörleri
saymak mümkündür (Aksu, 1997:15).
Ülke riski, aktifin ve taahhüttün bağlı bulunduğu ülkenin politik,
ekonomik ve her türlü risklerin hesaplandığı yönetim şeklidir. Türkiye’deki
bankalar bu hesaplamaları özellikle yatırım yaptığı Rusya, Polonya,
Romanya gibi doğu bloğu ülkeleri ve Türki Cumhuriyetler için yapmaktadırlar.
Uluslararası finans kuruluşları ve bankalar fon sağlarlarken, ülke riskinin
ölçülmesine
büyük
önem
vermektedirler.
Bu
amaçla
uluslararası
derecelendirme kuruluşları ülkelere taşıdıkları risk ölçüsünde puanlar
vermektedirler. Bu puanlama, ülkenin rakamsal olarak ifade edilebilen
değerleri ve bunların toplam risk içindeki ağırlıkları göz önüne alınarak
hesaplanmaktadır. Ülkenin bu kuruluşlardan alacağı puan uluslararası
çevrelerde
ülkenin
kredibilitesini
ve
borçlarına
belirlenmesinde önemli bir ölçüt olarak kullanılmaktadır.
hizmet
kalitesini
19
1.2.4. Diğer Riskler
1.2.4.1. Genel İşletme Riskleri
Genel işletme riskleri, bütün işletmelerde rastlanılan hırsızlık riski,
dışarıdan banka bilgisayar sistemlerine girilerek bankanın zarara uğratılması,
çalışanların yaptığı hilelerden kaynaklanan riskler, mevzuata bilerek veya
bilmeyerek aykırı davranılmış olmasından kaynaklanan risklerdir. Bu risklerin
bir kısmı suistimalden doğan risklerdir ve evrensel bir biçimde tekrar tekrar
denenen risklerdir. Bu riskler bankanın bilançosuna direk yansıtılmaz. Riskin
gerçek bir zarara dönüşmesi sonrasında gelir tablosunun olağanüstü gider ve
zararlar kaleminde gösterilir (Ziraat Bankası Araştırma ve Geliştirme Dairesi
Raporu, 2000:25).
1.2.4.2. Pazarlama Riskleri
Pazarlama riskleri, bankanın pazarladığı ürünlerin pazarın gereklerine
uymaması,
pazarı
konumlanamama
ve
yeterince
işletme
tanımama
giderlerinin
ve
buna
olması
uygun
olarak
gerekenlerden
fazla
olmasından kaynaklanan risklerdir. Bu riskler karlılığa yönelik riskler ile
birlikte sınıflanır, sayısallaştırılır ve o kapsamda alınan önlemlerle yönetilirler
(Ziraat Bankası Araştırma ve Geliştirme Dairesi Raporu, 2000:25). Bankanın
karşı karşıya olduğu bir pazarlama riski de pazarlanabilme gücü riskidir.
Pazarlanabilme
kaynaklanmakta
olan
gücü
riski,
türev
bir
firma
risk
ve
çeşidi
piyasa
olup,
koşullarından
menkul
kıymetin
pazarlamasında kullanılan fiyat ve indirimleri veya satış komisyonlarının getiri
üzerinde yaptığı etkiden kaynaklanan bir risktir. Menkul kıymetin nominal
değeri ile satış fiyatı arasındaki fark bu riskin derecesini belirler (Çıtak,
1999:24).
20
Bu tür riskler aynı zamanda müşteri riski, rekabet riski, konjonktür risk
olarak da adlandırılırlar ve banka üst ve orta yönetiminin ekonomik çevreyi,
koşulları
ve
politikaları
iyi
izlememesi,
bankaya
uygun
çözümler
üretmemesinden kaynaklanmaktadır.
1.2.4.3. Hisse Senedi (fiyat değişim) Riski
Hisse senetleri fiyat değişim riski, şirkete ortaklık hakkı sağlayan veya
karından pay alma hakkı tanıyan menkul kıymetlerin şirketin dağıttığı temettü
veya benzeri gelirlerin azalması nedeniyle ya da genel ekonomik durumda
meydana gelen olumsuz gelişmeler sonucu oluşan fiyat düşüşleri nedeniyle
doğan zarar olasılığıdır. Hisse senetlerinin fiyatlarının düşmesine bağlı
oluşan riskler piyasa riski (sistematik risk) ve özel risk (sistematik olmayan)
olmak üzere iki alt grupta incelenebilir (Ziraat Bankası Araştırma ve
Geliştirme Dairesi Raporu, 2000:25).
Hisse senetleri fiyat değişim riski ya bankanın hisse senetlerine yatırım
yapmasından ya da özel veya kamu kesimi borçlanma araçlarına yatırım
yapmasından kaynaklanabilir. Hisse senetlerinin fiyatları borsada dalgalanma
gösterdiği için bankalar bu yatırımlarından zarar görebilirler.
Bunun yanı sıra bu yatırımlarını nakite dönüştürme zorluğuyla
karşılaşabilirler (Karacan, 2000 : 29).
Hisse senetleri fiyat değişim riskini en aza indirmek için, hisse
senedine yatırım yapacak olan bankanın yatırım yapacağı işletmelerin
durumunu, sektörel analizini ve ekonomik konjonktürü dikkate alması
zorunludur. Bu yöntem için gelişmiş ülkelerde uygulanan borsa endeks
sözleşmesi ve taahhüt sözleşmesi gibi yöntemler mevcuttur fakat henüz bu
yöntemler ülkemizde kullanılmamaktadır.
21
1.2.4.4. Karşı Taraf Riski
Karşı taraf riski, menkul kıymetin teslim alınmadan parasının ödenmiş
olması ya da parası alınmadan menkul kıymetin teslim edilmiş olması gibi
durumlarda, işlemlere taraf olan kişilerin yükümlülüklerini yerine getirmemesi
neticesinde bankanın uğrayabileceği zarar olasılığıdır. Karşı taraf riskinde
riskin kaynağı, menkul kıymet zilyet olanın durumunda meydana gelen
olumsuz gelişmelerdir.
Bu risk için Avrupa Topluluğu yönergesinde öngörülen risk karşılığı,
karşılığı alınmadan teslim edilen menkul kıymetin veya alınacak menkul
kıymet için verilmiş avansın Pazar değerinin %8’i kadardır (Kaval, 2000:303).
1.2.4.5. Takas ya da Teslim Riski
Takas ya da teslim riski, özellikle vadeli işlemlerde vadesi geldiği halde
henüz karşı tarafın taahhütlerini yerine getirmemiş olması olasılığının sürmesi
ve bu arada menkul kıymetin cari değerinin, anlaşılmış olan takas fiyatının
altına düşmüş olması ile birlikte bir zarar olmasıdır. Takas veya teslim
riskinde para henüz batık durumda değildir, ancak gecikmeden dolayı taraflar
ellerinde olması gereken aktifleri kullanamamakta ve bu arada fiyat düşmesi
nedeniylede bir taraf zarar görmektedir (Ziraat Bankası Araştırma ve
Geliştirme Dairesi Raporu, 2000:26).
Takas teslim riski, sermaye tabanı yükümlülüğü gerektiren bir risktir.
Avrupa Topluluğu yönergesince bu zarar olasılığı için gereken sermaye
tabanı yükümlüğünün hesaplanabilmesi için iki alternatif yöntem geliştirilmiştir
(Kaval, 2000:302).
22
1.2.4.6. Yoğunlaşma Riski
Yoğunlaşma riski, bankanın öz sermayesinin önemli bir kısmını aynı
sermaye piyasası araçlarının ihraççısına veya bir kişi ya da bir kuruma
bağlaması veya fonlamayı aynı kişi ya da kurumdan yapmış olmasından
kaynaklanan risktir.Bu risk esasen 4389 no.lu Bankalar Kanununda dikkate
alınmaktadır.
Basel komisyonu ve Avrupa Topluluğu öngörüleri birbirlerine paraleldir
ve yoğunlaşma riskinin başladığı sınır veya eşik olarak öz sermayesinin
(sermaye tabanı) %25’i kabul edilmektedir (Kaval, 2000:305).
1.2.4.7. Baz Riski
Baz riski, özellikle vadeli işlem borsalarında alım satım konusu olan
türev ürün sözleşmelerinde sözleşmeye esas malın spot piyasa fiyatı ile
vadeli işlem fiyatı arasındaki farkın değişebilirliğinden kaynaklanan risklerdir.
2. RİSK YÖNETİMİ
2.1. Risk Yönetiminin Tanımı
Risk Yönetimi Bankanın karlılığını olumsuz yönde etkileyecek risk
faktörlerinin belirlenmesi, ölçülmesi ve en alt düzeye indirilmesi sürecidir.
Risk yönetimini bankanın karlılığını sağlamak ve korumak için
uygulanan politikaların bir bütünü şeklinde tanımlanabilir. Bir başka ifadeyle
risk yönetimi, para, menkul kıymet, değerli maden, vadeli işlemler, döviz
tevdiatı ile ilgili olarak iç ve dış piyasalarda karşılaşılabilecek her türlü
belirsizlikten kaynaklanan zararların oluşmasını engelleyecek önlemlerin
alınması, ortaya çıkabilecek zararların sağlıklı olarak tespiti ve ölçülmesi,
23
yönetimi bilgilendirme sistemlerinin oluşturulması ve aktif karar alınması
zorunluluğu hallerinde hızlı ve doğru karar almayı sağlayan sistemleri
oluşturmak şeklinde tanımlanabilir.
Günümüzün
modern
işletme
teorisinin
ulaştığı
en
kapsamlı
çözümlerden bir tanesi risk yönetimidir. Çünkü risk yönetimi getiri, sermaye
ve riski ilişkilendiren; bunların arasında optimum dengeyi kuran bir yaklaşım,
bir yönetim tekniği, bir yönetim anlayışıdır. Risk yönetimi tüm işletmeler için
önemli bir iştir. Ancak bu bankalar için ayrıca özel bir öneme sahiptir. Çünkü
bankacılık sektöründe ortaya çıkabilecek olan yeni bir risk, sadece o sektörü
değil, ekonomik sistemin tamamını peşinden sürükleyebilmektedir (Çolak,
2001:117).
2.1.1. Risk Yönetiminin Amaçları
Aktif-Pasif yönetimi, fon yönetimi gibi kavramlar finansal kuruluşların
bilançolarına yansıyan, nakit veya menkul kıymetlerin yönetiminde ortaya
çıkan riskler ile ilgili kavramlar iken risk yönetimi, kuruluşun karşı karşıya
kaldığı tüm riskler ile ilgilidir.
Günümüzde finansal kuruluşların stratejik planlarında risk yönetimi çok
öncelikli bir yer almaktadır. Özellikle bankalar, kuvvetli ve etkin risk yönetimi
sayesinde bir yandan piyasaların yaşadığı olağanüstü durumlarda bankanın
karşı karşıya kalabileceği kayıpları azaltırken diğer yandan da riske göre
düzenlenmiş
getiri
analizleri
ve
daha
karlı
ürünler
ile
büyüyerek
hissedarlarına değer katarlar.
Kuvvetli ve etkin risk yönetimine sahip bankalar üstlendikleri kredi,
piyasa ve işlemsel riskleri her yönü ile detaylı olarak incelerler, olası krizlerde
kayıplarını daha önceden ölçerler, bu kayıpları en aza indirgeyecek önlemleri
alır, aldıkları riske karşın elde edecekleri kazanca değip değmeyeceğini
önceden belirlerler.
24
Temel amaç, karlılığı arttırmak için sermaye, getiri ve riski birbirleriyle
ilişkilendirirken, pazarın sürekli artan ve çeşitlenen zor taleplerini tatmin
edebilecek bir risk yönetim sisteminin oluşturulmasıdır.
2.1.2. Risk Yönetiminin Önemi
Risk yönetimi bankalar için stratejik önemi olan bir konudur. Kriz
ortamında Türkiye bankacılık sektöründe faaliyet gösteren pek çok banka
finansal risklerini iyi yönetemedikleri için Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu
bünyesine alınmıştır. Bankacılık sektöründe karşılaşılan finansal risklerin yol
açtığı sorunların artması sebebiyle “Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS)”
bünyesinde faaliyet gösteren “Basel Komitesi” tarafından alınan kararlar ile
bütün bankaların içinde risk yönetimi bölümlerinin ve risk yönetimi
sistemlerinin oluşturulması yönünde tavsiye kararları alınmıştır. Günümüzde
Risk yönetimine gerekli önemi vermeyen finansal kuruluşlar ve firmaların ülke
dışından fon sağlama imkanı çok azalacaktır. Uluslararası fon sağlayan
kuruluşların kredi verirken en çok dikkat ettikleri konuların başında fon talep
eden kuruluşların risk yönetimi sisteminin kurulmuş olup olmadığıdır.
2.2. Bankalarda Risk Ölçüm Yöntemleri
Risk ölçüm yöntemleri, finans literatüründeki gelişmeye paralel olarak
muhtelif değişikliklere uğrayan gelişim göstermiştir. Ancak finansal riskin
ölçümünde hangi model kullanılırsa kullanılsın özünde risk ve gelir arasındaki
ilişkiler yer almaktadır. Risk ölçümü süreci kendi içersinde dört aşamadan
oluşmaktadır; (Risk MG)
•
Ölçülecek riskin tanımlanması
•
Risk için bir model üzerinde karar verilmesi
•
Bu model ile uyumlu bir risk ölçüsünün belirlenmesi
25
•
Bu modelin uygulanarak ölçüm değerinin hesaplanması
Finansal bir kuruluşun karşılaşabileceği riskleri ise üç ayrı kategoride
toplayabiliriz. Bunlar; (Bddk)
•
Beklenen kayıplar (Riskin önceden saptanan maliyetini)
•
Beklenmeyen kayıplar (Tahmin edilebilir maliyetin zaman içindeki
değişebilirliği)
•
Oluşturulan senaryolar çerçevesinde stres testleriyle tahmin edilen
kayıp veya zararlar (En kötü durum senaryosundaki sayısal hale getirilmiş
olan riskin bankada oluşturabileceği toplam maliyeti ifade eder.)
Riskin ölçümünde geliştirilecek yöntemler risk karşılaştırmasını ve risk
bütünleştirmesini mümkün hale getirebilmelidir. Geliştirilen modeller bu
özelliklere ne denli sahipse bankalar tarafından kullanılma yaygınlıkları da o
kadar artmaktadır ( Rahl, 2005). Risk ölçümünde, sayısal analizlere dayanan
çok sayıda yöntem kullanılmaktadır. Birçok risk ölçüm yöntemi konuya bir
değişkendeki olası değişiklikler sonucu oluşabilecek potansiyel kayıplar
açısından yaklaşmaktadır. Aslında risk ölçüm süreci bir modelleme süreci
olmasından bünyesinde tahmini de içermekte ve yapısı gereği de riskleri
zaman doğru ölçememektedir (Bolgün, 2002:31). Yine de hiç bilinmeyen bir
şey yerine, bilinen birtakım değişkenlerle, ilgili risk arasında ilişkinin
belirlenmesi yoluyla ölçülebilecek hale getirilen bir risk, bankalar açısından
daha rasyonel olmaktadır.
Geleneksel olarak risk ölçüm yöntemleri dört başlıkta toplanabilir
(Jorlon, 2005:11). Bunlar; Riskin miktarsal olarak ifade edilebilmesi için
boşluk (GAP), süre (duration), istatistiki ya da senaryo analizi ve stres testleri
gibi yöntemler risk ölçüm yöntemlerindeki gelişime paralel olarak sırasıyla
kullanılmıştır.
26
2.2.1. Boşluk (GAP) Yöntemi
Boşluk analizi, belirli bir dönemde faize karşı duyarlı aktifler ile pasifler
arasındaki farkı yansıtmakta, faiz oranı değiştiğinde bankanın aktif getirisi ile
pasif maliyetindeki değişimin yön ve hızını göstererek genel bilanço
uyumsuzluğu konusunda özet bir tablo sunmaktadır (Culp, 2001:44).
GAP analizinde, her bir aktif ve pasif kaleminin vade yapısı dikkate
alınarak sınıflandırılma yapılmaktadır. İlgili bilanço kalemlerinin hesap açılış
tarihinden vade sonuna kadar kalan gün sayısı esasına dayanarak vade
dilimlerine göre yerleştirme gerçekleşir. Daha sonra, dönemsel ve kümülatif
GAP sonuçları hesaplanabilir. Belli bir döneme ait faizli aktifler, faizli pasifleri
geçtiğinde pozitif GAP, eşit olduğunda sıfır GAP, altında kaldığında negatif
GAP durumları ortaya çıkmaktadır. GAP' leri sıfırlamak ya da tam tersine faiz
dalgalanmalarının avantajlarından yararlanmak, bütünüyle bankaların risk
yönetim politikasına göre değişmektedir. Uygulamada genelde sadece sabit
faizli aktif ve pasiflerle ilgilenilmekte ve değişken faizli aktif ve pasifler analize
alınmamaktadır. Son dönemlerde faiz ve kura yönelik senaryo ve simülasyon
modellerinin
kullanılması
ile
GAP
analizlerine
dinamik
bir
yapı
kazandırılmıştır. Bu analiz yöntemi hem faiz oranı hem de likidite riski
yönetiminde bankalar tarafından sıkça kullanılmaktadır.
2.2.2. Süre (Duration) Yöntemi
Durasyon, GAP analizindeki defter değerinin aksine piyasa değerini ön
plana çıkaran daha teknik bir yaklaşımdır. Durasyon, aktif ve pasifin beklenen
nakit akımlarının bugünkü değerlerinin, bu nakit akımlarının elde edildiği
zamana göre ağırlıklandırılmasıyla bulunan değerin piyasa değerine
bölünmesiyle elde edilen, aktif veya pasifin vadeye kalan ortalama süresini
gösteren bir ölçüdür.
27
Sadece vade kavramının üzerinde durmak, bir çok varlığın vadesinden
önce elde ettiği nakit akışlarının göz ardı edilmesine yol açar. Oysaki,
vadeleri aynı iki araç, farklı nakit akımlarına sahip olmalarından dolayı, farklı
durasyonlara sahip olabilir. Nasıl vadelerin birebir uyumu likidite ve net faiz
oranı marjı açısından önemliyse aynı şekilde durasyonların uyumu da bu
nedenle önemlidir. (Aydın, 1992:38)
“Macaulay durasyonu” ve “ayarlanmış durasyon” olmak üzere iki çeşit
durasyon yöntemi vardır. Macaulay durasyonu, finansal enstrümanın nakit
akışlarının vadeye kalan sürelerinin ağırlıklandırılmış ortalamasıdır ve risklere
karşı direncin ölçülmesinde kullanılır. Ayarlanmış (modified) durasyon ise
faizdeki yüzde birlik bir oynamanın finansal varlığın piyasa değerinde
meydana getirdiği yüzdesel değişimi (piyasa değerinin faiz elastikiyetini)
ölçer. Ancak faiz verim eğrisindeki oynamanın büyük olduğu durumlarda,
fiyat-faiz arasındaki dışbükey yapı yüzünden durasyon iyi bir tahmin
sağlayamaz. Bu durumda, tahminin doğruluğu dışbükeylikten doğan fiyat
değişikliğine bağlıdır. (Financal)
Bir bankanın bilançosunun, faiz oranı riskini incelemek üzere
Durasyon farkı (Durasyon-GAP) modeli kullanılmaktadır. Net Faiz Gelirinin
Durasyonu, Sabit Getirili Bilanço Kalemlerinin Durasyonu ve Özsermayenin
Durasyonu şeklinde üç farklı yöntem mevcuttur. GAP analizine benzer
şekilde incelemede sadece sabit faizli aktif ve pasiflerle ilgilenilmekte ve
değişken faizli aktif ve pasifler analize alınmamaktadır. Ancak değişken faizli
işlemler ve bunlardan doğabilecek faiz oranı değişim riskleri için duyarlılık
analizleri kullanılmaktadır. Duyarlılık analizinde, değişimlere uyum esneklik
olarak tanımlanmakta ve faiz oranları değiştiğinde bankanın kâr veya zarara
uğraması açık pozisyonlara bağlı olarak değil, taşınan uzun ve kısa
pozisyonların faiz değişim esnekliğinin birbirinden farklı olması nedeniyle
gerçekleşmektedir. Bu yöntemde başarı faiz esnekliklerinin doğru tahminine
bağlıdır.
28
2.2.3. Senaryo ve İstatistikî Analizler
Senaryo analizinde, beklenmedik olaylarla ilgili geliştirilen her senaryo
için, ortaya çıkma olasılığı ve etki değerleri varsayılarak risklerin olası
büyüklükleri belirlenmeye çalışılmaktadır (Saka, 2002:11). Senaryo analizleri
olasılıkların oluşturulması ve değerlendirilmesi noktasında fazlasıyla bireysel
yeteneklere dayanmaktadır (Duman, 2002:22).
İstatistiksel analizlerde, ilgili değişkenin gelecekte alabileceği değerler
istatistiksel yöntemlerle tahmin edilerek bankanın nakit akışları yaratılmaya
çalışılmakta ve gelecekteki bilanço ile kâr-zarar tabloları simüle edilmeye
çalışılmaktadır.
Simülasyon
yöntemleri
statik
ve
dinamik
olarak
gruplandırılabilmektedir. Statik yöntemlerde, sadece bankanın cari bilanço ya
da bilanço dışı pozisyonlarından kaynaklanan nakit akımlarını ve kâr-zararını
tahmin eden çeşitli senaryolar ele alınmaktadır. Dinamik simülasyon
yöntemler ise ilgili dönemdeki bankanın faaliyetlerinde beklenen değişimleri
ve gelecek hakkındaki ayrıntılı varsayımları kapsamaktadır.
2.2.4. Stres Testi
Stres testi, normal piyasa koşulları altında kullanışlı olan yöntemlerden
farklı olarak, olağan dışı kayıplara neden olan durumları belirleyip yönetmeyi
içeren bir süreç olarak potansiyel ekstrem kayıplara yöneliktir. Bu nedenle de
Ekstrem Değer Teorisiyle genellikle bir arada anılmaktadır.
Stres testi, portföye değişik fiyat değişim ve korelasyon senaryoları
uygulanarak portföy değerindeki değişimlerin gözlenmesine dayanan bir
tekniktir. Stres testlerinin uygulanmasında en önemli unsur hangi fiyat
değişim ve korelasyon senaryolarının uygulanacağıdır. En çok bilinen iki tür
stres testi bulunmaktadır. İlki ekonomik senaryolar üzerine dayanır ve daha
önce piyasalarda yaşanan krizleri tecrübe ediyormuş gibi düşünür. İkincisi
matrise dayanır, korelasyonlar ve volatilite değişim senaryoları üretilerek
29
portföyün değeri gözlemlenir. Bankalar kapsamlı limitlerin oluşturulmasında
ve izleme işlevlerinde stres testlerinin sonuçlarından yararlanmalıdır (Marco,
2004:42).
2.3. Türev Modellerle Risk Yönetimi
Türev
yönetilebilir.
ürün
piyasalarında,
Modellerle
pozisyon
türev
modeller
değerleri
kullanılarak
belirlenerek
riskler
alım-satım
yapılabilecek fiyatlar belirlenir, hedge pozisyonları ve pozisyon için pozisyon
miktarları tespit edilebilir. Her biri ayrı tür türeve yönelik olmak üzere
oluşturulmuş çok sayıda model mevcuttur.
3. TÜREV FİNANSAL ARAÇLAR (Türev Ürünler)
3.1. Türev Ürünlerin Tanımı
Birbiri ile finansal ilişkide bulunan iki işletmenin var olduğu dikkate
alındığında, bunlardan birinin finansal varlıklarında, diğerinin finansal
borçlarında ya da öz kaynağında aynı tutarda artış meydana getiren ödeme
araçlarına genel bir ifade ile “Finansal Araç” denir.
Finansal araçları, Asıl (temel) Finansal Araçlar ve Türev Finansal
Araçlar olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür.
Asıl finansal araçlar nakit mevcudu, alacakları, borçları ve hisse
senetlerini, türev finansal araçlar ise, Forward, Futures, Opsiyon ve Swap ile
diğer türev finansal araçları kapsamaktadır.
Türev ürünlerin tanımı, “Finansal Araçların Finansal Tablolarda
Açıklanması” adlı 32 no.lu Uluslararası Muhasebe Standardı (IAS)’nda ve
“Finansal Araçların Muhasebeleştirilmesi ve Değerlemesi” adlı 39 no.lu
Uluslararası Muhasebe Standardı (IAS)’nda şu şekilde yapılmıştır.
30
“Kredi alma, yabancı para ile borçlanma, satın alınacak mal fiyatındaki
artma gibi asıl finansal araçlarla ilgili fiyat, döviz kuru, faiz oranı riskinden
korunmak veya spekülatif gelir elde etmek amacıyla yapılan vadeli işlemlere
türev ürün veya türev finansal araç denmektedir. Türev ürünler, temel
finansal araçların içerdiği finansal risklerin birinin veya daha fazlasının
transferinin sonuçlarından kaynaklanır.” (Öztürk; 2002;94)
Yukarıdaki tanıma göre türev ürün veya türev finansal araç temelde
kredi alma, yabancı para ile borçlanma, satın alınacak mal fiyatındaki artma
gibi asıl finansal araçlarla ilgili fiyat, döviz kuru, faiz oranı riskinden korunmak
ya da spekülatif gelir elde etmek amacıyla yapılır.
Borçlanma
maliyetlerinin
azaltılması,
borçlanma
kapasitesinin
arttırılması, nakit akışlarının işletme lehine değiştirilmesi de türev ürünlerin
kapsamına girmektedir. (Örten, 2001:6)
3.2. Türev Ürünlerin Belli Başlı Özellikleri
Türev
ürünlerin
temel
özellikleri
çok
genel
anlamıyla
şöyle
özetlenebilir. (Örten, 2001:6)
•
Asıl ürün diyebileceğimiz ve cari (spot) piyasada yapılan mali
olaylara dayandırılması ya da bu olaylardan türetilmeleri. Kısaca bir ya da
birden fazla geleneksel üründen türetilmiş yeni bir üründür. Belirli bir formülle
bu ana (geleneksel) ürüne bağlıdır. Değerini bu ana ürünün fiyat
değişiminden elde edilen ürünlerdir.
•
İşlemin başlangıcında türev ürün alımı ile ilgili olarak ya hiç ödeme
yapılmaması ya da asıl ürün alımından daha az bir ödemede bulunulması,
(Buradaki ödeme futur sözleşmesi için başlangıç teminatı, opsiyon
sözleşmesi için prim kadar olmaktadır.)
•
İşlemin yapıldığı tarihte sözleşmeye konu olan unsurların teslim
edilmemesi ve daha sonra gereği yapılmak üzere vade sonuna ertelenmesi.
31
•
Ana para kadar yatırım yapmadan, ürünün ana para fiyat
değişiminden bire bir kar yada zarar edilecek pozisyonlar yaratılabilir.
•
Kaldıraç avantajı sağladığından uluslar arası piyasalarda türev
işlemlerin işlem hacmi, ana ürünlerin spot hacmine göre çok yüksektir.
•
Türev ürünleri standart ürünlerle birleştirerek ürün çeşitliliği
açısından sonsuz kombinasyonlar yaratılabilir.
3.3. Türev Ürünlerin Kullanım Amaçları
Türev ürünler temelde, Spekülatif Gelir amaçlı ya da Korunma amaçlı
kullanılmaktadırlar.
Bankacılıkta türev ürünler Spekülatif Gelir amaçlı da kullanılmanın yanı
sıra genellikle Korunma amaçlı kullanılmaktadırlar.
Burada korunmadan amaç riskten korunmadır. Asıl mali olay
nedeniyle ileride meydana gelebilecek olumsuz durumun etkisini ortadan
kaldırmak veya daha aza indirmek amacıyla yapılan işleme de riskten
korunma denmektedir. Riskten korunma asıl ürünlerle yapılabilirse de,
genelde türev ürünler aracılığıyla yapılmaktadır.
Korunma amaçlı kullanılan türev ürünler;
•
Mevcut alacak ve borçların korunması
•
Belirli bir taahhüdün korunması
•
Gerçekleşmesi olası bir işlemin korunması,
amaçları ile yapılmaktadır (Örten, 2001:6).
Riskten korunma amaçlı yapılan bir takım işlemlerde mevcuttur. Bu
işlemler hem riskin başkasına aktarılmasını sağlar hem de bu sayede
maksimum getiri elde edilmesine imkan verir.
32
Piyasa katılımcıları değişken piyasa koşulları içerisinde finansal türev
araçlarını kullanarak açık pozisyonları için hedge yapmaya, risksiz kazaç
sağlamak için arbitraja ve riski göze alarak kar elde etmek için de
spekülasyona yönelmektedirler.
3.3.1. Hedging
Hedge, kelime anlamı “Korunma” dır. Finansal piyasalarda alınan bir
pozisyondan veya yapılan bir işlemden kaynaklanan açık pozisyonun, nakit
veya türev piyasalarda yapılan işlemler ile korunmasıdır.
Hedging; korunma, kişi ya da kurumların türev ürün piyasalarını
kullanarak sahip oldukları pozisyonlardan kaynaklanan risklere karşı
kendilerini güvence altına almalarıdır.
Diğer
bir
tanımlamaya
göre
ise,
Hedging;
ileriki
bir
tarihte
gerçekleştirilecek bir işlem için ya da öngörülen nakit pozisyonu için riskin
azaltılmasıdır (Chambers, 2007:153).
Bu işlemin en başta gelen amacı şimdiki ya da gelecekteki nakit
pozisyonundan doğabilecek riski azaltmaktır. Bu riski başkasına aktaran
kişiye de Hedger denir.
Finans literatüründe hedging, üstlenilen bir riski elimine edecek karşıt
bir işlemi yapma faaliyeti olarak tanımlanır (Parlakkaya, 2003:168).
3.3.2. Arbitraj
Farklı piyasalarda gözlemlenen fiyat farklılıklarından faydalanacak
şekilde pozisyon alınması işlemidir.
33
Diğer bir tanımlamaya göre ise, Arbitraj; bir piyasadan düşük fiyata
alıp, aynı zamanda başka bir piyasada yüksek fiyatla satma işlemidir. Arbitraj
sayesinde, bir yatırımcı aynı varlığın farklı fiyata sahip olması durumunda
elde edeceği karın peşindedir. Arbitraj yapan kişiye arbitrajcı denir.
3.3.3. Spekülasyon
Spekülasyon
amaçlı
işlemlerde,
yatırımcı
sözleşmeleri
fiyat
hareketlerinden kar elde etmek amacıyla risk almak suretiyle alıp
satmaktadır. Piyasalarda fiyatların yönünü tahmin ederek pozisyon alıp, gelir
elde etmek isteyen yatırımcılara spekülatör denir (Aydın, 2005:10).
Spekülatörler, Hedger’ların kaçınmak istedikleri riski üstlenirler.
3.4. Türev Ürünlerin Bankalara Sağladığı Faydalar
Türev ürünlerin bankacılıkta kullanılması bankalara aşağıdaki faydaları
sağlamaktadırlar;
ƒ
Piyasa ve Kredi Riski yönetiminde yeni imkanlar sağlar.
ƒ
Piyasa derinliğinde artış sağlar.
ƒ
Ürün çeşitlendirilmesini sağlar.
ƒ
Risk yönetimi kolaylığı ve likidite sonucu gerek mali gerekse reel
piyasalara yabancıların ilgisini arttırır.
ƒ
Finansman (kredi garantisi)
ƒ
Yeni ihtiyaçlara uygun hizmet sağlayabilecek yeni ürünler yaratır.
ƒ
Fon kaynağı olarak sadece mevduata bağlı kalmayıp yeni
kaynaklar yaratabilmek amacıyla kullanılırlar.
34
3.5. Türev Araçların Taşıdığı Riskler
Bankacılık sektöründe kullanılmaya başlayan türev araçlarında risk
yönetiminde önemli işlemler üstlenmektedir. Türev araçların taşıdığı başlıca
riskleri beş başlık altında toplayabiliriz. Bunlar; Kredi Riski, Likidite riski,
Piyasa riski, Operasyon riski ve Düzenleme riskidir (Akalın,1999:4-5).
3.5.1. Kredi Riski
Bu risk, karşı tarafın finansal yükümlülüğünü tamamiyle yerine
getiremeyebilmesi riskidir. Kredi riskini borsada işlem gören araçlar ve OTC
piyasasında işlem gören araçlar açısından ayrı değerlendirmek gerekir.
Organize borsalar ve takas kurumları kredi sikini azaltırken, OTC piyasalarda
kredi riski önemli bir risk olarak varlığını sürdürmektedir.
3.5.2. Likidite Riski
Türev araçlara ilişkin iki temel likidite riski türü vardır. Piyasa likidite
riski ve fonlama riski Piyasa Likidite riski bir pozisyonun, likidite edilemeyerek
veya ters işlem ile netleştirilemeyerek elimine edilememesi riskidir. Fonlama
riski ise; ters fonlama sağlayan ve kuruluş üzerinde nakit akımı baskısı
yaratan türev işlemlerin yarattığı risktir.
Diğer bir deyişle fonlama riski,
firmanın ödeme yükümlülüklerini veya teminat çağrılarını, fon giriş ve
çıkışlarının zamanlamasını ayarlayamamasından dolayı yerine getirememesi
riskidir.
35
3.5.3. Piyasa Riski
Piyasa riski; pozisyonlar likidite edilmeden veya diğer pozisyonlarla
netleştirilmeden önce, bilanço içi veya bilanço dışı pozisyonların değerinin
düşmesi riskir.
Başka bir deyişle, piyasa riski, türev aracın dayalı olduğu varlık, fiyat,
oran veya endeks seviyesindeki dalgalanmalar sonucunda türev aracın
fiyatının değişmesi riski olarak tanımlanabilir.
3.5.4. Operasyon Riski
Bu risk bilgi sağlayan sistemlerdeki veya iç kontrol sistemindeki
yetersizlikler nedeniyle ortaya çıkabilecek beklenmedik zararlara ilişkin risktir.
Bu risk, insan hatası, sistem yetersizliği ve yetersiz prosedür ve kontroller
nedeniyle ortaya çıkar. Ödeme yapıları ve değer hesaplamaları karmaşık
yapıya sahip olan türev araçlarda operasyon riski daha büyük bir risk olarak
kendisini gösterir.
3.5.5. Düzenleme (Yasal) Riski
Bu risk, mahkemelerin, düzenleyici otoritelerin veya yetkili herhangi bir
kamu kurumunun aldığı bir karardan dolayı türev araç sözleşmesinin
tamamen veya kısmen uygulanamaması sonucu zarara uğrama riskidir. İki
nedenle ortaya çıkar. Dokümantasyon riski olarak ifade edilebilecek risk türü,
özellikle borsalar tarafından hazırlanmamış standart olmayan sözleşmelerin
iyi kaleme alınmaması nedeniyle açık olmayan ifadeler içermesi, sözleşmenin
hukuken geçerli olması için gerekli şartların sözleşmede yer almaması gibi
nedenlerden doğar. Düzenleme riskinin ortaya çıkmasının bir başka nedeni
36
ise, sözleşmenin mevcut mevzuat hükümlerine aykırı olması veya sözleşme
taraflarının hukuki ehliyetinin bulunmamasından kaynaklanır.
3.6. Bankacılık Sektörü Risk Yönetiminde Türev Araçların Kullanılması
Bankacılık sektöründe kullanılmakta olan türev araçlar piyasa riskinin
Yönetiminde dört temel araç bulunmaktadır (Babuşcu, 2005:89).
Bunlar; Vadeli İşlemler (Forwards), Vadeli Kontratlar (Futures),
Opsiyon Anlaşmaları ve Swaplar’dır.
Vadeli İşlemler (Forwards): Genel anlamda bir vadeli işlem, belli bir
fiyattan ve gelecekteki belirli bir tarihte taraflardan birinin bir mal yada ürünü
alması, diğerinin de bu mal ya da ürünü satması esasına dayalı bir
sözleşmedir.
Vadeli işlemler; Vadeli Döviz İşlemleri ve Vadeli Faiz İşlemleri olmak
üzere iki şekilde gerçekleştirilmektedir.
Vadeli faiz sözleşmeleri faiz oranı riskinden korunma anlamında, diğer
faiz riski yönetim araçlarından bazı önemli üstünlükleri mevcuttur. Örneğin
faiz opsiyonları ile karşılaştırıldığında, vadeli faiz sözleşmelerinde opsiyonlar
için
gerekli
olan
dalgalanmalarının
prim
ödemesi
yüksek
söz
olduğu
konusu
değildir.
dönemlerde
Çünkü
opsiyon
faiz
primleri
yükselebilmekte ve söz konusu faiz riski vadeli faiz sözleşmeleri ile daha
düşük maliyetlerle yönetilebilmektedir.
Vadeli Kontratlar (Futures): Bu kontratlar tarafların gelecekte belirli
bir tarihte belirli bir miktar şeyi, teslim etme esasına dayanır. Sözleşmenin
satıcısı belirli bir miktar şeyi belirli bir gün ödemeyi, alıcısı da bu şeyi almayı
taahhüt eder.
Vadeli kontratlar; Ürünler veya Mal (kütük, pamuk vb), Döviz, Faiz
İşleyen Mevduat ve Altın için yapılabilir. Bunlardan en sık kullanılan ve
piyasası gelişmiş olanı Döviz ve Faiz Vadeli kontratlardır.
37
Opsiyon Sözleşmeleri: Opsiyon belirlenmiş koşullardaki bir finansal
aracı belirli bir fiyattan alma ya da satma hakkıdır.
Opsiyon sözleşmesi almak bir konsere bilet almaya benzetilebilir.
Satın alan kişinin bilet için ödediği paradan başka bir riski yoktur. Benzer
şekilde bir opsiyon alıcısının da opsiyon almak için ödediği paradan başka bir
kaybı yoktur. Eğer bileti alan kişi konsere gitmekten vazgeçerse, bu konsere
gitmek isteyen başka bir kişiye biletini satabilir. Opsiyonların işleyiş mantığı
bu şekildedir.
Swap: Swap bir tarafın sahip olduğu ödemeleri diğer bir tarafın sahip
olduğu ödemelerle değiştirme işlemidir. Kısaca bir değiş-tokuş ya da takas
işlemi de denilebilir.
Finansal yöneticiler swapları karmaşık ve yaratıcı finans kaynakları
olarak düzenleyerek, borç alma maliyetlerini ve faiz riskiyle döviz riski
karşısındaki kontrollerini arttırmada kullanmaktadırlar.
Swap işlemleri sonucunda finansal bir kurum veya bir firma bir
piyasada aldığı riski diğer bir piyasada borçlanarak dengeleyebilmektedir. Bu
nedenlede risk yönetimi araçları ve türev ürünler arasında bu işlemler giderek
daha fazla pay almaktadır. İki çeşit swap vardır. Bunlar; Faiz Swapları ve
Döviz Swapları.
Faiz Swapı iki tarafın belirli bir dönem için faiz ödemelerini karşılıklı
olarak değiştirdikleri anlaşmadır.
Döviz Swapı bir para birimindeki ödemelerin diğer para birimindeki
ödemelerle takas edilmesidir.
II. BÖLÜM
TÜREV ÜRÜN ÇEŞİTLERİ ve BANKACILIK SEKTÖRÜNDEKİ
UYGULAMALARI
Türev araçlar olarak isimlendirilen Forward, Futures, Opsiyon ve Swap
işlemleri, zamanla sadece riskten korunma amaçlı değil, aynı zamanda
yatırım amaçlı olarak da kullanılmaya başlanmış ve önemli gelişmeler
kaydetmiştir. Özellikle bankacılıkta oldukça fazla kullanılan türev ürünler hem
bankaların pazarlama stratejilerinde değişiklik yaratmış hem de müşteriyi
bankalara daha fazla çekmiştir.
Şimdi söz konusu bu türev ürünleri daha detaylı incelemeye çalışalım.
1. FORWARD İŞLEMLERİ (VADELİ ALIM-SATIM İŞLEMİ)
1.1. Forward İşleminin Tanımı
Forward terimini, kelime anlamıyla, bir şeyi ileri atmak, ileriye
göndermek olarak ifade edebiliriz.
İngilizce kökenli olan ve ülkemizde değişikliğe tabi tutulmadan
kullanılan forward; belirli bir miktar ve kalitedeki para, döviz, altın, mali araç,
mal ve diğer türev ürünlerin önceden belirlenen fiyatla, gelecekteki bir tarihte,
borsa şeklinde organize olmayan bir piyasada alım ve satımını kapsamına
alan teslim amaçlı bir vadeli işlemdir (Örten, Örten, 2001:39).
Forward; bir sözleşme ile belirli bir varlığın (mal, döviz, faiz) ileride
belirlenen bir tarihte, iki tarafın üzerinde anlaştığı bir fiyattan teslimi şartlarını
içeren bir tür anlaşmadır (Yükcü, Yücel, 1995:3).
Diger bir tanımlamaya göre ise; belirli bir miktar ve kalitedeki para,
döviz, altın, mali araç, mal ve diğer türev ürünlerin önceden belirlenen fiyatla,
39
gelecekteki bir tarihte, borsa şeklinde organize olmayan bir piyasada alım ve
satımını kapsamına alan teslim amaçlı bir vadeli işlemdir (Örten, Örten,
2001:39).
Forward işlem gelecekteki bir tarihte yapılacak işlemin kurunun,
miktarının, kesim valörünün (vadesinin) bugünden belirlenmesidir (Uzunoğlu,
1998:52).
Forward işlemler vadeli işlemlerin ilk örnekleridir. Gerek finansal
gerekse emtia üzerinde yapılan forward işlemler faiz oranı, mal fiyatı ve döviz
kuru risklerinden korunmak amacıyla da kullanılmaktadır.
Forward’ın temel amacı fon temin etmek değil fiyat değişimlerinden
kaynaklanan riski emniyet altına almaktır.
Dar anlamda forward piyasaları ise; spot işlemler için uygulanan valör
tarihini aşan döviz alım satımları ile ilgilidir. Başka bir deyişle, forward döviz
piyasaları, bir dövizin bir başka dövize karşı alım satım anlaşmasının belirli
bir kur üzerinden bugün yapıldığı, buna karşılık fonların teslimatının yine
başta anlaşılmış olan ileri bir tarihte gerçekleşeceği işlemleri içeren
piyasalardır (Gündüz, Tutal, 1995:4).
Forward’ın dış ticaretteki karşılığını ise, "farklı döviz ve para
birimlerinin ileri bir tarihte, bugünden belirlenen kurlar ve pariteler üzerinden
değiştirilmesi, alınıp satılmasını sağlayan bir dış ticaret sözleşmesi" olarak
belirtebiliriz.
Forward işlemler ile, ithalat yapan şirketler, ileri bir tarihte yapacakları
ödeme sırasında oluşabilecek kurlardaki yükselme olasılığına karşı önlem
alma şansına kavuşmaktadır. İhracat yapan şirketler ise benzer biçimde, ileri
bir tarihte tahsilatını yapacakları, ihracattan gelecek dövizlerinin Türk parası
üzerinden
kur
değerinin
düşme
tehlikesinden
korumak
amacıyla
faydalanmaktadırlar.
Forward işlem piyasalarında standart işlem vadeleri 1,2,3,6 ve 12 ay
olarak belirlenmiştir. Uluslararası geçerliliği yüksek olan belli başlı para
birimlerinde 5 yıla kadar uzanan vadelerde de çok yaygın olmamakla birlikte
40
kotasyon bulmak mümkün olabilmektedir. Yine benzer şekilde bu vadeler
dışında kırık vade olarak adlandırılan dönemler içinde fiyat hesaplayıp işlem
yapmak mümkündür.
Forward piyasaların geçmişi ortaçağa kadar gitmektedir. Forward
piyasalar, üretici ve çiftçilerin fiyat değişikliklerinden kaçınma çabalarıyla
doğmaya başlamıştır.
1.2. Forward İşleminin Özellikleri
Forward’ın özelliklerini en temel ve ana hatlarıyla aşağıdaki şekilde
özetleyebiliriz.
•
Forward, teslim amaçlı ve cayılamaz bir vadeli işlemdir. Diğer bir
anlatımla, tarafların tek taraflı cayma hakları bulunmamaktadır. Forwarda
konu olan ürünün vade sonunda teslim edilmesi ve tarafların yükümlülüklerini
yerine getirmeleri gerekmektedir.
•
Forward işlemin yapıldığı gün para alış verişi söz konusu değildir.
•
Organize olmamış piyasalarda işlem görürler. Bu işlemlerin borsa
şeklinde organize olmuş bir piyasanın varlığı aranmaz. Taraflar istedikleri bir
mekanda forward işlemini gerçekleştirebilirler.
•
Daha çok bankalarla özel müşteriler arasında gerçekleşen
işlemlerdir.
•
Standartlaşma yoktur ve sözleşme koşulları taraflar arasında
serbestçe belirlenir. Forward işlemlerde, genelde serbestlik hakimdir özel bir
yasal düzenleme yoktur.
•
Forward konusu ürünlerin fiyatlarının belirlenmesinde genelde
gizlilik söz konusu olmaktadır. Bunun nedenini alım ve satım işleminin
temelde
halka
oluşturmaktadır.
açık
bir
piyasada
(organize
olmayan)
yapılmaması
41
•
Karşılıklı güvene göre gerçekleştirildiğinden teminat (marjın ve
takas odası) sistemi yoktur. Forward konusu ürünün alıcısı ve satıcısı,
genelde birbirini, tanırlar. Forward işlemi aracısız da yapılabilir. Yani aracı bir
kurumun (takas odası) veya bankanın olması sözleşmenin yapılma koşulunu
oluşturmaz. Ancak bankaların hepsi de halihazırda forwad işlemlerine aracılık
etmektedirler.
•
Vade sonuna kadar fon akımına neden olmaz. Forwardda, günlük
hesaplaşma veya sözleşmenin değerini güncelleştirme, piyasa değerine
dönüştürme, kar/zarara ait vadeden önce nakit işlemi yapılamamaktadır. Bu
işlemlerde kesin kar veya zarar genelde vade sonunda ortaya çıkar.
•
Forward işlemden geri dönüş mümkün değildir. Ancak karşılıklı
anlaşma ile iptal edilebilir.
•
Üçüncü kişilere devredilemez. Forward sözleşmeler nama yazılıdır
ve ters bir işlemle riskin veya sözleşmenin devri söz konusu değildir.
•
Vade bitiminde yükümlülükler karşılıklı yerine getirilir. Forward
işlemlerin nama yazılı olması ve borsa şeklinde örgütlenmemiş bir piyasada
yapılmış olması sebebiyle de, tarafların ters bir işlemle vadeden önce
yükümlülüklerinden kurtulmaları söz konusu olmaz.
1.3. Forward İşleminin Türleri
Forward işlemleri temelde Mal Forward İşlemleri, Döviz Forward
İşlemleri ve Faiz Forward İşlemler şeklinde üç ana gruba ayırabiliriz.
42
1.3.1. Ticari Mal Forward İşlemleri
Ticari Mal Forward sözleşmeleri (commodity forward contracts)
sahibini, taraflarca belirlenen sözleşme tarihinde bir malı, gelecekteki bir
tarihte, sözleşme tarihinde saptanan belirli bir fiyattan almaya ya da satmaya
zorunlu kılan sözleşmelerdir.
Teslim tarihi, yeri, mal miktarı ve niteliği anlaşma yapıldığı sırada
belirlenir. Bu sözleşmelerin tarafları büyük ölçüde son kullanıcılar, mal ticareti
yapan satıcılar ile üreticilerdir. Ticari mal forward sözleşmeleri mal üreticileri
ve kullanıcıları tarafından değişken fiyat riskini azaltmak ya da ortadan
kaldırmak amacıyla kullanılmaktadır. Sözleşmeye taraf olan alıcı, çeşitli
nedenlerden dolayı gelecekte fiyatların düşmesi riskine karşı önlem
almaktadır. Sözleşmenin vadesi geldiğinde spot piyasadaki fiyata göre
taraflar açısından kar veya zararın oluşup oluşmadığı anlaşılır. Bu
sözleşmelerin borsada alınıp satılmaması, sözleşmelerin likit olmaması
sonucunu
doğurmakta
ve
spekülasyon
amacıyla
kullanılmasını
sınırlandırmaktadır (Karaca; 2007:23,24).
1.3.2. Döviz Forward İşlemleri
Bir dövizin başka bir döviz karşılığında gelecekte belirli bir tarihte
teslim edilmesi şartıyla alımı veya satımı için bu günden yapılan
sözleşmelerdir.
Bu tür kontratlarda vade 30 gün ila 180 gün arasında değişmektedir
(Chambers, 2007:43).
Vadeli döviz piyasaları, genellikle kişilere ileri bir tarihte, bugünden
döviz kuru garantisi sağlar (Ceylan, 2008:245).
Döviz forward işlemleri vade, korunma şekli ve sağlayacağı esneklikler
açısından, vadeli değiş tokuş (Swap) işlemi, vade opsiyonlu forward işlemi,
43
döviz bekletme hesapları, üst üste vadeli forward opsiyonu ve dolaylı forward
işlemi olarak çeşitlendirilebilmektedir.
•
Vadeli değiş tokuş (Swap) İşlemi; Burada belirli bir dönem için
eşdeğer
miktar
para
birimleri
için
ödeme
tutarlarının
değiştirilmesidir.
•
Vade opsiyonlu forward: Belirli bir dövizin iki tarih arasında
herhangi bir zamanda teslimini öngören sözleşmelerdir.
•
Döviz bekletme hesapları: Bu hesaplar kırmızı bakiyeli ve
bankalarda açılan döviz hesaplarıdır.
•
Üst üste vadeli forward opsiyonları: Bu işlemlerde, tüm döviz alım
veya satımının bir gün içerisinde tamamlanması yerine, belli bir
sürede tamamlanması söz konusudur. Kısaca döviz akışının bir
kısmının kısa, diğer kısmının uzun opsiyon süresinde yerine
getirilebileceği anlaşma türüdür.
•
Dolaylı forward anlaşmalar: Forward piyasalarda işlem görmeyen
yada istenilen vadede sözleşmesi bulunmayan döviz cinsleri için
yapılan ve kur riskinden korunmak istenen ilgili döviz ile istikrarlı ve
yüksek korelasyona sahip başka bir döviz cinsinden yapılan
anlaşmalardır.
1.3.3. Faiz Forward İşlemleri
Faiz forward anlaşmaları, ileri bir tarih için varsayımsal miktarlardaki
mevduat veya kredilerin faizlerini sabitlemeye yarayan anlaşmalardır.
Ana paraların el değiştirmediği vadeli faiz anlaşmalarında iki tarafında
temel amacı faiz oranlarında meydana gelebilecek dalgalanmalardan
kendilerini korumaktır.
44
Bu anlaşmalar esas olarak para piyasası işlemlerine uygulanan
değişken bazlı faizleri sabitlemeye yarayan anlaşmalardır. Bunlar ilgili kredi
veya mevduattan tamamen ayrı enstrümanlar olduğu ve anlaşmayı yapan iki
taraftan herhangi birinin anaparayı almak veya vermek türünde bir
yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşmalardır.
1.4. Forward İşleminin Avantajları ve Dezavantajları
Forward işlemlerinin en temel avantajı: en temel özelliği, organize
borsalarda yapılmaması, dolayısıyla fiyat, miktar ve vade gibi unsurların
standart
olmayıp,
tarafların
karşılıklı
anlaşmasıyla
bu
unsurların
belirlenmesidir. Bu nedenle bu sözleşmeler, alıcı ve satıcı taraflara
ihtiyaçlarına göre vade, büyüklük gibi unsurları serbestçe belirleyebilme
imkanı sağlar.
Dezavantajı ise: forward işlemlerde takas garantisi bulunmamaktadır
ve taraflar kredi riski (kredinin vadesinde ödenip ödenmemesi) ile karşı
karşıya kalmaktadır.
2. FUTURES İŞLEMLERİ (CAYILAMAZ VADELİ İŞLEM)
2.1. Futures İşleminin Tanımı
Futur terimi de forward gibi İngilizce kökenli bir kelimedir. Futur,
standart kalite ve miktardaki para, döviz, altın, mali araç, mal ve diğer türev
ürünlerin önceden belirlenen fiyatla, gelecekteki bir tarihte, borsa şeklinde
organize olan bir piyasada alım ve satımını kapsamına alan cayılamaz bir
vadeli işlemdir (Örten, Örten, 2001:169).
45
Futures sözleşmeler belirli bir kalite ve belirli bir miktarda mal, döviz,
tahvil ve hisse senedi gibi bazı varlıkların belirlenen yer ve tarihte alım
satımını sağlayan sözleşmeler biçiminde tanımlanabilir. Sözleşmelerde fiyatın
dışındaki
tüm
kapsam
ve
özellikler
standart
hale
getirilir.
Futures
sözleşmesini satan belli miktarda menkul değerin belli bir tarihte teslimini
taahhüt ederken alıcı da sözleşmeye konu olan malı alacağını taahhüt eder
(Yükcü, Yücel, 1995:4).
Bu özellikleri nedeni ile forward sözleşmelerde söz konusu olabilen
bazı sorunlar futures sözleşmelerde görülmemektedir.
Futurun temel amacı da, forward gibi riski devretmektir. Kar elde
etmek de, spekülatif amaçlı işlemlerde futurun diğer bir amacını oluşturabilir.
Futures
piyasaları,
belli
bir
spot
ürünün
fiyatının
bugünden
sabitlenmesi suretiyle ileri bir tarihte teslim edilmesi ya da teslim alınması
taahhütlerini içeren kontratların alınıp satıldığı borsalar olarak da tanımlanıyor
(Uzunoğlu, 1998:59).
Futures sözleşmelerdeki fiyatın dışındaki tüm kapsam ve özellikler
standart hale getirilir. Futures sözleşmesini satan belli miktarda menkul
değerin belli bir tarihte teslimini taahhüt ederken alıcı da sözleşmeye söz
konusu olan malı alacağını taahhüt eder.
Futures işlemleri ilk kez hammadde piyasalarında gerçekleştirilmiş.
Yaklaşık 150-170 yıl öncesine dayanan tarihçesi ile futures piyasalar
çiftçilere, tahıl ambarı işletmecilerine ve tahıl tacirlerine pazarlama ve satın
alma uygulamalarında yardımcı olmak amacıyla geliştirilmiştir (Uzunoğlu,
1998:59).
2.2. Futures İşleminin Özellikleri
Futures işlemlerin özellikleri de şu şekilde sıralanabilir.
46
•
Futures sözleşmeler organize olmuş borsalarda işlem görür ve
Dolar, Euro gibi güçlü para cinsleri üzerinden yapılırlar.
•
Vade, kontrat büyüklüğü gibi sözleşme koşulları standart özellik
taşır. Bu sözleşmeler teslimat tarihine kadar alınıp satılabilir.
Örneğin İZVOB’daki döviz sözleşmelerinin büyüklüğü 1.000.-$ ve
1.000 Euro olarak belirlenmiş olup, vadeleri Şubat, Nisan, Haziran,
Ağustos, Ekim ve Aralık aylarından en yakın olan üç tanesi
olmaktadır.
•
Sözleşme
nedeniyle
ortaya
çıkan
yükümlülüklerin
yerine
getirilmesi takas (odası) merkezi tarafından garanti altındadır. Her
sözleşme sahibi sözleşme büyüklüğünün genellikle %10-%20’si
arasında
bir
teminatı
takas
merkezine
yatırmaktadır.
Bu
sözleşmelerde borcun ödenmemesi durumunda, takas odası aldığı
depozito veya marjla ödemeleri yapar.
•
Taraflar birbirini görmez ve sözleşmeler tekrar alınıp satılabilir.
•
Fiyat değişim sınırları uygulanır. Bu sözleşmelerde maksimum
fiyat değişimi için günlük olarak tespit edilmiş sınırlar vardır.
(örneğin buğday için +- %10 iken DİBS 91 gün için +- %2)
•
Başlangıç ve sürdürme marjı olarak marjın (teminat) sistemi
kullanılır. Teminat sistemi taraflardan birinin yükümlüğünü yerine
getirme olasılığını ortadan kaldırmakta ve sistemin sağlıklı
çalışmasını sağlamaktadır.
•
Vade sonunda fiziksel teslim veya ters işlemle pozisyon kapatılır.
2.3. Futures İşleminin Türleri
Futures sözleşmeleri dayadığı varlığın niteliğine göre finansal ve emtia
(mal) sözleşmeleri olarak iki temel ayrıma tabi tutabiliriz. Şimdi bunları alt
başlıklar halinde inceleyelim.
47
2.3.1. Finansal Futures Sözleşmeler
Bu sözleşmelerde dört ana bölüme ayrılmaktadır. Bunlar; Döviz, Faiz,
Endeks (Hisse Senedi) ve Kıymetli maden endeksli futures sözleşmeler.
Döviz Futures Sözleşmeler: Bu sözleşmeler belli bir dövizin,
belirlenmiş sabit bir tutarının, başka bir döviz karşılığında, kuru şimdiden
belirlenen, ancak dövizlerin tesliminin, bugünden saptanmış gelecekteki bir
tarihte gerçekleşeceği anlaşmalardır (Ceylan, Korkmaz, 2008:284).
Faiz Futures Sözleşmeler: Bu sözleşmeler faiz gelirlerinin önceden
belirlenmiş ileri bir tarihte ve yine önceden belirlenmiş bir faiz oranı üzerinden
değiştirilmesi esasına dayanmaktadır (Ceylan, Korkmaz, 2008:285).
Bu sözleşmelerin temel işlevi, faiz oranlarında ileriye yönelik meydana
gelebilecek değişikliklerin yaratacağı mali riski azaltmak veya ortadan
kaldırmaktır.
Bu sözleşmelerin diğer bir amacıda gelecekdeki faiz değişimlerinden
kazanç elde etmek amacıyla da yatırım amaçlı kullanılmaktadır.
Endeks (Hisse Senedi/Tahvil) Futures Sözleşmeler: Bu sözleşmeler
belli bir borsa fiyat endeksi ile değeri belirlenen hisse senedi portföyünün, ileri
bir tarihte bugünden belirlenmek koşulu ile alınıp satılmasını içerir. Endeks
futures sözleşmeler yatırımcıların belirli bir fiyat vadedeki endeksleri alıp
satması işlemidir (Ceylan, Korkmaz, 2008:286).
Endeks sözleşmeleri gerek mevcut portföyün sigortası olarak gerekse
sadece endekse yatırım yaparak gelir elde etmek amacıyla kullanılmaktadır.
Endekste gelecekte düşüş bekleyen yatırımcı sözleşme satarak, yükseliş
bekleyen
ise
alarak
beklentinin
gerçekleşmesi
sonrası ters
işlemle
pozisyonunu kapatıp gelir elde edecektir.
Endeks futures sözleşmeler ile yatırımcılar, endekste meydana
gelecek düşüş ve yükselişlerden kar ya da zarar ederler. Yatırım doğrudan
48
hisse senedine değil belirli özelliklere sahip hisse senetlerini temsil eden
endekse yapılmaktadır.
Endeks futures sözleşmelere İMKB Ulusal 100 ve 30 endeksi dayanak
teşkil etmektedir.
Kıymetli Maden (Altın, gümüş vb.) Futures Sözleşmeler: Bu
sözleşmeler, belirli bir kıymetli maden (altın) fiyat endeksi ile değeri belirlenen
bir portföyü ileriki bir tarihte belirli fiyat ve belirli vade ve miktarda alım ya da
satım yükümlülüğünü içeren sözleşmelerdir.
2.3.2. Emtia (Mal) Futures Sözleşmeler
Bazı tarım ürünleri, bazı maden çeşitleri, orman ürünleri, canlı hayvan,
et veya et mamülleri gibi fiziki ürünler mal futures piyasalarını oluştururlar.
Bu piyasalarda tarımla uğraşan üreticilerin yatırım ve fiyat riskinden
korunmak için kullanabilecekleri ve kullandıkları futures sözleşmeşler tarımsal
ürün sözleşmeleridir.
Bu sözleşmelerin konusunu genellikle buğday, pamuk, ayçiçeği vb gibi
tarımsal ürünler oluşturmaktadır.
Emtia futures sözleşmeler sadece tarımsal ürünler değil örneğin bakır,
nikel, altın, platin gibi sanayi ürünleri üzerine de düzenlenip işlem
görmektedirler. Bu türden düzenlenmiş sözleşmelere de Sanayi Malı ve
Metal futures sözleşmeleri denmektedir.
Petrol ve türevleri üzerinden düzenlenmiş sözleşmelere ise Enerji
Futures sözleşmeleri denmektedir.
Her malın kendisine özgü miktarı ve kalitesi bulunmakla birlikte her
mal aynı yöntem ile futures sözleşmelere konu edilir. Futures sözleşmeye
konu olan mallar için kota sistemi kullanılır. Kotada sözleşmenin miktarı ve
birim fiyatı belirlenir.
49
2.4. Futures İşleminin Avantajları ve Dezavantajları
Futures sözleşmelerinin yararları aşağıdaki sıralı bir şekilde ifade
edilebilir:
•
Fiyatların oluşumunda geniş bir katılım olduğundan, herhangi bir
grubun fiyatları yönlendirmesi zorlaşacağı için, gerçekçi fiyat
oluşumu sağlanır.
•
Geleceğe yönelik fiyatların oluşması sayesinde sağlıklı veri elde
edilmesi mümkün olur.
•
Sözleşmeye konu ürünün gelecekteki fiyat değişiminden etkilenen
gruplar, etkin risk yönetimi imkanına kavuşur. Spot piyasada
ortaya çıkan risklerin ortadan kaldırılması ya da yönetilmesi,
gelecekteki
fiyat
değişimlerine
karşı
bugünden
alım-satım
yapılması sonucu tarafların olası fiyat dalgalanmalarına karşı
korunmaları sağlanır (spk.gov.tr).
•
Katılımcılar işlemlerini borsa takas merkezi garantisi ile güven
içinde gerçekleştirirler.
•
Gelecek piyasaları üreticilere, ithalat ve ihracatçılara, portföy
yöneticilerine, bankacılara ve yatırımcılara fiyatların gelecekteki
seyirleri hakkında fikir vererek risk ve stok yönetiminde yol
gösterici olurlar (spk.gov.tr).
•
Geniş katılımın olması ile ilgili ürünün alım satımında piyasa derin
bir likidite sağlanmış olur. Hem spot piyasada hem vadeli piyasada
oluşan likidite, katılımcılara daha geniş bir hareket alanı ve imkan
sunar.
•
Devletin halen birçok üründe uyguladığı tavan ve taban fiyatı ile
piyasaya müdahale etme gereği ortadan kalkar, üreticiler ürünlerini
dünya fiyatlarından değerlendirme imkanına kavuşur.
50
Futures piyasaların olumsuz özelliklerinden de bahsedecek olursak;
Future piyasaların standart oluşu, tarafların istedikleri nitelik ve
miktarlar üzerine sözleşme düzenlemelerini engellemektedir. Ayrıca vade
standardı ise risk minimizasyonu için piyasaya girenlerin bu amaçlarını tam
anlamıyla yerine getirmelerini engelleyebilmekte ve tarafları “baz riski” ile
karşı karşıya bırakabilmektedir. Zarar riskinden kurtulmanın bedeli, kar etme
ihtimalinden vaz geçmek olmaktadır.
Future piyasalar, bütün piyasalarla olan sıkı ilişkisi ve ekonominin
bütün kesimleriyle olan bağlantısı dolayısıyladır ki, önemli bir riski bünyesinde
taşımaktadır. Future piyasalarda, küçük miktarlardaki harcamalarla büyük
sözleşmeler yapılabilmesi, bu piyasaların işlem hacmini oldukça artırmıştır.
Bu yüzden bu piyasalardaki en küçük bir güvensizlik ya da herhangi bir aracı
kuruluşun iflası gibi bir durum, bütün ekonomide büyük bir rahatsızlığa veya
buhrana sebep olabilecektir. Bu yüzden, kamunun bu piyasaları iyi takip
etmesi, aracı kuruluşların mali yapılarının güçlü olmasına dikkat etmesi
gerekmektedir. Bu da kamunun bu piyasalarda etkinliğini artırıcı bir rol
olacaktır ki, bu durum serbest piyasa mekanizmasının istemediği bir
durumdur. Bu yüzden bu sakıncanın bertaraf edilmesi için bu piyasalarda iç
denetim mekanizmasının ve piyasada öz düzenleme kuruluşlarının öncelikle
oturtulması gerekmektedir (Erdem, 1993:101).
2.5. Futures ve Forward Sözleşmelerinin Karşılaştırılması
Futures sözleşmeler ile forward sözleşmelerin her ikisi de ileriye dönük
bir taahhüdü içermesi nedeni ile birbirlerine çok benzemektedirler. Bu
sözleşmelerin birçok konuda benzerlikleri bulunmakla birlikte, işleyişleri
açısından aralarında önemli noktalarda önemli farklılıklar da bulunmaktadır.
51
Bu noktalar aşağıdaki tabloda liste halinde sunulmuştur.
FUTURES
FORWARD
Kontrat
Standart büyüklüğe (tutara)
Büyüklüğü kişisel görüşmeler
Büyüklüğü
sahiptirler.
sonucunda saptanmaktadır.
İyi organize edilmiş ve kurallara
Kişiseldir ve işlemler bankalar
bağlanmış resmi borsalarda
ve finansal kuruluşlar
işlem görürler.
tarafından yürütülür.
Organizasyon
Bu sözleşmeler vade sonunda
teslim edilebilecekleri gibi bunun
Teslim
yerine alım satımları da
yapılabilir. Bu sözleşmelerde
teslim amaç değildir.
Teslim Tarihi ve
Belirli teslim tarihleri söz
Teslim
konusudur. Teslim belirli yerlerde
Prosedürü
yapılır.
Fiyat
Değişkenliği
sonunda teslimi gerektirir.
Bu sözleşmelerde amaç
teslimdir.
Bu sözleşmelerin teslimi
taraflar arasında ortaklaşa
belirlenecek bir tarih ve yerde
yapılır.
İşlem büyüklüğüne bakılmadan
Fiyatlar kredi riski, işlem
fiyat bütün katılımcılar için
hacmi gibi nedenlerle
aynıdır.
değişiklik gösterebilir.
Fiyatların
Fiyatlar piyasa güçleri tarafından
belirlenmesi
belirlenir.
İşlem Yöntemi
Bu sözleşmeler vade
İşlemler borsanın seans
odalarında yapılır.
Fiyatlar banka ile yapılan
görüşmeler sonucunda
belirlenir.
İşlemler kişisel alıcı ve satıcı
arasında telefon, fax gibi
araçlar kullanılarak yapılır.
Fiyatların
Fiyatlar hakla açık olarak
Fiyatlar hakla açık olarak
Açıklanması
yayınlanır.
yayınlanmaz.
İşlemler borsa tarafından
İşlemler dünya çapında
belirlenen çalışma saatleri içinde,
tezgah üstü olarak, 24 saat
merkezileştirilmiş borsa seans
boyunca telefon ve faksla
odalarında dünya çapında
yapılır. Forward sözleşmeler
iletişimde bulunarak yapılır.
örgütsüz piyasa işlemleridir.
Pazar Yeri ve
İşlem Saatleri
52
Alınan borçlar karşılığında
Depozito ve
Marjlar
Futures işlemler için başlangıç
gösterilen, ipotek tutarı
marjı ve günlük dengeleme için
pazarlıkla belirlenir.Günlük
değişim marjına gerek duyulur.
fiyat değişiklikleri için
herhangi bir marj alınmaz.
Borsa ile bağlantılı merkezi bir
Takas işlemleri
takas odası vardır. Burada
Takas odası gibi bir
günlük düzenlemeler, nakit
uygulama yoktur. Risklere
ödemeler ve teslim gibi işlemler
karşıda bir güvence söz
yapılır. Ödememe riskine karşı
konusu değildir.
takas odasının güvencesi vardır.
İşlem Hacmi
İşlem hacmine ilişkin bilgiler
İşlem hacmine ilişkin bilgileri
yayınlanır.
saptamak zordur.
Günlük Fiyat
FTSE-100 endeksi dışında
Dalgalanmaları
günlük fiyat limitleri vardır.
Günlük fiyat limiti yoktur.
Değişken kontrat dönemleri
Pazar
Akışkanlığı ve
Pozisyon İptal
Etme Kolaylığı
Standartlaştırılmış sözleşmeler
nedeniyle, pazar akışkanlığı
nedeniyle, pazar akışkanlığı
ve pozisyon kapatma
oldukça yüksek ve diğer pazar
kolaylığı sınrlıdır. Pozisyonlar
katılımcılarıyla pozisyon
genellikle diğer pazar
kapatmak oldukça kolaydır.
katılımcılarıyla değil, asıl
işlem yapılan tarafla kapatılır.
Taraflardan birinin kredi
Kredi Riski
Takas odası kredi riskini üstlenir.
riskini diğer taraf üstlenmek
zorundadır.
Pazarı
Bu sözleşmelerin önemli
Belirleme
özelliklerinden biri günlük
(Günlük Nakit
ödemelerle düzenlemelerin
Akışı)
yapılmasıdır.
Düzenlemeler
Sözleşmelerin vadesi sona
erene kadar herhangi bir
ödeme söz konusu değildir.
Bu piyasalarda işlemler borsalar
Bu piyasalar kendi
tarafından düzenlemeye tabi
düzenlemelerini kendileri
tutulmaktadır.
yaparlar.
53
Bu
karşılaştırma
sonucunda,
bazı
istisnalarla
birlikte
futures
piyasaların, forward piyasalara göre daha gelişmiş olduğu söylenebilir
(Chambers, 2007:52-55).
Her malın kendisine özgü miktarı ve kalitesi bulunmakla birlikte her
mal aynı yöntem ile futures sözleşmelere konu edilir. Futures sözleşmeye
konu olan mallar için kota sistemi kullanılır. Kotada sözleşmenin miktarı ve
birim fiyatı belirlenir.
3. OPSİYON İŞLEMLERİ
3.1. Opsiyon İşleminin Tanımı
Opsiyon da tercih, seçenek anlamında kullanılan aynı futur ve forward
gibi İngilizce kökenli bir kelimedir.
“Belirli” veya “Standart” miktar ve kalitedeki para, döviz, altın, mali araç
ve mal ve diğer türev ürünlerin önceden belirlenen fiyatla, gelecekteki bir
tarihte, borsa şeklinde organize olan veya olmayan bir piyasada alım ve
satımını kapsamına alan, alıcı açısından “cayılabilir” bir vadeli işlemdir
(Örten, Örten, 2001:245).
Önceki bölümde açılanan futurla ilgili olarak yapılan açıklamalar ve
özellikler genelde borsa opsiyonu içinde geçerlidir.
Opsiyon gerçek anlamda bir menkul kıymet değil, alıcının, cayma
hakkı olan bir vadeli kontrat alım satımıdır.
Opsiyonlar, geleceğe yönelik hak içeren finansal sözleşmelerdir.
Opsiyonlar, sözleşmede belirtilen zaman aralığı içerisinde veya sonunda
kullanılmazsa geçersiz hale gelir (Ceylan, Korkmaz, 2008:312).
Opsiyonlar, değeri bir başka varlığın değerine bağımlı olarak değişen
türev ürünlerdir.
54
Başka bir tanımlamaya göre Opsiyon; Herhangi bir ürünü, fiyatı
bugünden sabitlenmek koşuluyla, ileri bir vadede satmak ya da satın almak
üzere alıcı ve satıcı arasında yapılan bir anlaşmadır.
Opsiyonlar, opsiyonu satın alan taraf için bir zorunluluk değil sadece
satma veya satın alma hakkı verir (Önce, 1995).
3.2. Opsiyon İşleminin Özellikleri
Opsiyonları forward, futures ve swap gibi diğer türev ürünlerden ayıran
en önemli fark, tanınan hakkın kullanılıp kullanılmamasıdır.
Opsiyon hakkını satın almak için alıcı tarafından satıcıya ödenen bir
prim vardır. Bu prim opsiyonu satın almak için ödenen bir fiyattır.
Opsiyonu satın alan taraf ödemiş olduğu opsiyon primi karşılığında bir
hak ya da keyfiyet elde etmekte iken satan taraf ise bir yükümlülük altına
girmektedir.
Opsiyonlar hem organize piyasalarda hem de organize olmayan
piyasalarda alınıp satılabilirler.
Opsiyonların vadeleri genellikle bir yıla kadardır. Opsiyon borsalarında
alınıp satılan opsiyonların çoğunun en uzun vadesi dokuz aydır.
Uzun vadeli opsiyonlara warrant denmektedir.
Opsiyon veya warrant satıcısı “opsiyon yazan” olarak bilinir. Alıcıdan
farklı olarak satanın kontrat altında yükümlülüklerini tamamlama konusunda
bir tercih hakkı ve seçeneği yoktur. Eğer alıcı hakkını kullanmak isterse satıcı
buna uymak zorundadır.
Alıcı ödemiş olduğu opsiyon primi karşılığında karlı gördüğü takdirde
opsiyonunu kullanacak, aksi halde ise opsiyonu kullanmayacaktır.
55
3.3. Opsiyon İşleminin Türleri
Opsiyon çeşitleri aşağıdaki şekilde iki temel türde ve iki ana başlık
altında özetlenebilir.
3.3.1. Alış Opsiyonu (Call Option)
Bir menkul kıymeti, anlaşmada belirtilen fiyattan satın alma hakkı
veren opsiyondur. Bu opsiyonun esası, yatırımcının menkul kıymetlerin
piyasa fiyatının gelecekte yükseleceğini tahmin etmesidir (Altuğ, 2000:319).
Sonuç olarak alım opsiyonunda, alıcı için herhangi bir yükümlülük
olmadan ve cayma hakkına sahip olarak alım ve satım kontratını satınalma
hakkı, satıcı için cayma hakkı olmadan alım ve satım kontratını satma
yükümlülüğü söz konusu olmaktadır.
3.3.2. Satış Opsiyonu (Put Option)
Opsiyon sahibi belli bir miktar kıymeti, belli bir fiyattan opsiyon
yükümlüsüne satma hakkını elinde bulundurur.
Satış opsiyonunun esası,
yatırımcının menkul kıymetin piyasa fiyatının gelecekte düşeceğini tahmin
etmesidir (Altuğ, 2000:319).
Satış opsiyonu, alıcısına opsiyonu konu olan ürünle ilgili alım veya
satım sözleşmesini satma hakkını vermektedir.
Bu opsiyonda da işleme konu olan yine alım veya satım sözleşmesidir.
Ancak, bu opsiyonda alıcının hakkı, alım opsiyonunda olduğu gibi alım veya
satım kontratını satınalmayı değil, satmayı kapsamına almaktadır.
Bu iki temel ayrımla birlikte aşağıda belirtilen opsiyon türleri ise
yukarıda bahsedilen iki temel türden türetilmişlerdir.
56
Bunlar; Borsa ve Banka Opsiyonları, Vadelerine göre Amerikan Tipi ve
Avrupa Tipi Opsiyonlar, Opsiyon konusunu oluşturan kıymetlere göre Döviz
ve Faiz opsiyon türleri vb. gibi.
Borsa ve Banka Opsiyonları:
Borsa opsiyonları organize olmuş
borsalarda işlem gören opsiyonlardır.
Banka opsiyonları, borsa dışında alınıp satılan ve kendilerine özgü
özelliklerinden dolayı bu tür opsiyonlara banka, tezgah üstü veya organize
olmamış opsiyonlar denir.
Amerikan ve Avrupa Tipi Opsiyonlar: Amerikan tipi opsiyonlarda,
opsiyon sözleşmesi, satın alındığı günden vade sonuna kadar herhangi bir
günde kullanılabilir.
Avrupa tipi opsiyonlarda, opsiyon sözleşmesi, vadenin dolduğu gün
kullanılabilir.
Opsiyon sahibine zaman açısından esneklik sağlamasından dolayı
genellikle Amerikan opsiyonları Avrupa opsiyonlarından daha değerlidir.
Döviz ve Faiz Opsiyonları: Döviz opsiyonu; sahibine, belirli bir
vadede veya öncesinde, belirlenmiş bir fiyattan, belirli bir miktarda dövizi
satın alma veya satma hakkı tanıyıp, yükümlülük yükleyen sözleşmelerdir.
Faiz opsiyonu; sahibine herhangi bir tarihten itibaren belirli bir süre
içinde, belirli bir faiz üzerinden, borçlanma veya borç verme hakkı veren
opsiyonlardır.
3.4. Opsiyon İşleminin Avantajları ve Dezavantajları
Opsiyon
işlemlerinin
avantajlarını
aşağıdaki
gibi
sıralamak
mümkündür.
•
Opsiyonlar, küçük miktarda yatırımlarla temel piyasalarda elde
edilebilecek karların çok üzerinde getiri sağlayabilirler.
57
•
Opsiyonlar, daha uygun teminat şartları ile yatırım yapma imkanı
sağlayabilirler.
•
Opsiyonlar, borçlanma ve borç verme durumunda daha avantajlı
faiz oranı sağlayabilirler.
•
Opsiyonlar, temel piyasada elde edilemeyecek vergi avantajları
sağlayabilirler.
•
Opsiyon sözleşmelerinde alım/satım maliyetleri daha düşüktür.
•
Opsiyonlar, aynı risk düzeyinde olmasına rağmen daha yüksek
getiri sağlayan portföyler oluşturabilme imkanı verir.
•
Opsiyonlar, beklenmedik fiyat dalgalanmalarına karşı korunma
sağlar.
•
Opsiyonlar, finansal varlıkların diğer özelliklerinde meydana
gelebilecek ve fiyatı olumsuz etkileyebilecek değişikliklere karşı
korunma sağlar. (örneğin, temettü politikasındaki değişiklikler)
•
Opsiyonlar, açığa satış stratejilerinde karşılaşılan riskleri azaltır.
4. SWAP İŞLEMLERİ
4.1. Swap İşleminin Tanımı
Swap, Türkçe karşılığı "takas", "değiştirme", "trampa etmek" anlamına
gelen İngilizce kökenli bir kelimedir.
Diğer bir ifadeyle swap; döviz kurları ve faiz oranları riskine karşı
geliştirilen, fon kullanıcılarına farklı piyasalardaki uygun fonlara erişebilme, bu
fonların uygun kullanımını sağlama, riski azaltma ve sabit faizli bir fonu
değişken faizli bir fona değiştirme imkanı veren finansal bir tekniktir. Kısaca
swap bir şeyin başka bir şeyle değiştirilmesi işlemidir.
58
Swap, belirli bir miktar ve nitelikteki para, döviz, altın, mali araç,
alacak, mal gibi varlıklarla; yükümlülüklerin, önceden belirlenen fiyat ve
koşullara göre, gelecekteki bir tarihte ve banka şeklinde organize olan bir
piyasada değiş-tokuşunu kapsamına alan bir vadeli işlemdir (Örten, Örten,
2001:311).
Başka bir tanımlamaya göre swap, iki taraf arasında, önceden
belirlenen bir sistem içerisinde, belirli bir finansal varlıktan kaynaklanan
gelecekteki nakit akışlarının değiştirilmesi konusunda yapılan özel bir
anlaşmadır (Chambers, 2007:123).
Swap, faiz oranları ile döviz kurlarındaki değişimlerin yarattığı riskleri
azaltmak, ülke, firma ve döviz bazında oluşabilecek dezavantajı asgariye
indirmek amacıyla geliştirilen bir finansal teknik. Basit olarak swap, farklı
karaktere sahip gelecekteki iki nakit akımının birbiriyle değiştirilmesi (takas)
olarak da tanımlanmaktadır (Uzunoğlu, 1998:83)
Swap’ın
ana
ilkesi,
ödenecek
alacakların
veya
ödenecek
yükümlülüklerin, piyasadaki finansal durumuna dayanarak, bir tarafın diğer
tarafa karşı sahip olduğu nispi üstünlüğü arbitraj amacıyla değiştirmesidir
(Çeştepe, 1997, s.58 ).
4.2. Swap İşleminin Özellikleri
Forward, futur ve opsiyonda olduğu gibi swapında temel amacı, faiz
oranı, döviz kuru ve diğer fiyat değişmelerinden kaynaklanan risklere karşı
güvence sağlamaktır.
Swap işlemlerinin belli başlı bazı özellikleri aşağıda sıralanmıştır.
Bunlar; (Yetim, 1998:27)
•
Swap farklı sermaye piyasalarını birleştirir.
•
İşletmelere mali piyasaların kurumsal ve yapısal açılardan
gösterdikleri farklılıklardan yararlanma olanağı sağlar.
59
•
Risk yönetiminde esneklik sağlar.
•
Diğer piyasalarda taraflar birbirlerini tanırlar. Swap piyasasında ise
taraflar kısman birbirlerini tanırlar.
•
Standart kontratlar swapta mevcut değildir. Bu nedenle vade ve
ana para eşlemesi her zaman söz konusu olmamaktadır.
•
Swap sözleşmesi vadeden önce ancak iki tarafın onayıyla sona
erdirilebilir. Vadeden önce sözleşmeden cayılamaz. İkincil piyasa
ise sığ ve dardır.
•
Swapta, organize piyasalardaki garanti sistemi söz konusu
değildir.
•
Swap işlemleri; vadede yükümlülüklerin ifası yoluyla, tarafların
rızasıyla herhangi bir anda, ters işlemle, satış yoluyla, temerrüt
veya iskontolu devir yapılarak sona erdirilebilir.
4.3. Swap İşleminin Türleri
Swaptan türetilen birçok swap işlemi bulunmakla birlikte Swap
işlemleri temelde Faiz Swapları, Döviz Swapları ve Diğer Swaplar olmak
üzere üçe ayrılmaktadır.
4.3.1. Faiz Swapları
Faiz oranı riskine karşı bir hedging aracı olan faiz swapları, farklı
kurumlardan aynı tutarda birbirlerinden bağımsız olarak borçlanan iki tarafın,
belirli bir süre için faiz ödemelerini değiştirmelerini içerir. Faiz ödemelerinin
değiştirilmesi
suretiyle
swaplar,
firmaların
ve
diğer
kurumların
faiz
maliyetlerini düşürmelerine ve daha iyi bir nakit akım dengesine ulaşmalarına
imkan vermiştir Faiz swaplarında borçlanılan anaparalar, vade başlangıcında
60
veya sonunda el değiştirmez. Bu sebeple anaparalar "varsayımsal anapara
(notional principal)" olarak ifade edilir. Vadeler genellikle 2 ila 10 yıl arasında
değişmektedir (Güngör, 1998:24).
Faiz swapı farklı borçlanma kaynaklarından elde edilen benzer vadeli,
aynı tutarda ve aynı para biriminde ancak değişik faiz oranlarındaki kredilerin
faizlerinin değiştirilmesidir. Anaparanın değişimi söz konusu değildir,
değiştirilen sadece faiz ödemeleridir.
Faiz swapları, sabit faizden değişken faize, değişken faizden sabit
faize veya değişken faizden değişken faize yapılabilir.
Sabit Faiz - Değişken Faiz Swap'ı:Faiz swap işlemleri farklı kredi
değerliliği ve yapısal koşulları olan taraflara kaynak maliyetini düşürmede
kolaylık sağlamaktadır. Genel olarak sabit faiz veren taraf, değişken faiz
veren tarafa nisbeten, kredi değerliliğine daha çok önem verir. Bu nedenle
sabit faizle kredi verenler, kredi değerliliği düşük olanlardan, ortaya
çıkabilecek kredi riskini karşılamak için, ek bir prim isterler. Değişken faizli
kredilerde ise söz konusu prim daha düşük olmaktadır
(Yükcü, Yücel,
1995:14-16).
Bu tür swap işlemlerinde kısaca sabit faiz sabit faizle değiştirilir.
Değişken Faiz - Değişken Faiz Swap'ı: Değişken faiz-değişken faiz
swapları, swap piyasalarında oldukça hızlı gelişen bir tekniktir. Yukarıda
açıklanan kupon (sade) swaplarla büyük ölçüde aynı olup, tek farkı, tarafların
birbirlerine değişik endekslere dayalı değişken faiz ödemeleridir. Bu teknik,
değişken faizler arasındaki farklardan (spread) yararlanma fırsatı vermekte
ve genelde LIBOR ve ABD'de kredi değerliliği yüksek olan firmalara
uygulanan Prime Rate faizine dayanmaktadır (Yükcü, Yücel, 1995:14-16).
Bu tür swap işlemlerinde kısaca değişken faiz değişken faizle
değiştirilir.
Değişken Faiz – Sabit Faiz Swap'ı : Bu tür swap işlemlerinde kısaca
değişken faiz sabit faizle değiştirilir.
61
4.3.2. Döviz Swapları
Döviz swapları, genellikle faiz ve anapara ödemelerini kapsayan,
önceden belirlenmiş kurallar ve vadeler içinde iki tarafın belirli miktarlarda iki
farklı para birimini değiş-tokuş etme ve belli bir süre sonra geri almaları
konusunda anlaşmaya vardıkları bir finansal işlemdir
Döviz swap işlemlerinde farklı para birimlerinden olan paralar,
tarafların anlaştıkları kurdan derhal değiştirilir ve taraflar bu anaparaların
vade sonunda tekrar el değiştireceğine dair birbirlerine taahhütte bulunurlar.
Vade sonunda uygulanacak kur, başlangıçtaki kurun aynısıdır
Bankacılık sektöründe paralel ve karşılıklı kredilerde ortaya çıkan bazı
dezavantajlar, döviz swaplarının ortaya çıkmasına yol açmıştır.
Bu dezavantajlar şu şekilde sıralanabilir (Önce, 1995:25-30).
•
Taraflardan birinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde
diğer tarafın yükümlülüklerinin ortadan kalkmaması. Oysa swapta,
bu tür bir durum karşısında anlaşma otomatikmen bozulur.
•
Paralel ve karşılıklı krediler bilançoda gösterilmek zorundadır.
Dolayısıyla bu, bilanço yükümlülüklerin artması anlamına gelir.
Swap işlemleri ise bilanço dışı (Off-balance sheet) özellik taşırlar
ve sadece finansal tabloların eklerinde yer alırlar.
•
Paralel ve karşılıklı kredilerde kırtasiye masrafları yüksektir. Swap
anlaşmaları
ise
telefonla
kurulan
bağlantıların
teleksle
doğrulanmasıyla kısa sürede ve az bir masrafla gerçekleştirilirler.
Döviz swap piyasalarında en çok görülen anlaşma türleri, sabit
faiz-değişken faiz ve değişken faiz-değişken faiz döviz swaplarıdır.
62
Sabit faiz-Değişken Faiz Döviz Swapları : Sabit faiz-değişken faiz
döviz swaplarında taraflar iki farklı para biriminin yanısıra iki farklı nitelikteki
faiz ödemelerini de değiştirirler.
Bu şekilde firmalar, mukayeseli üstünlüğü bulunduğu piyasalardan
borçlanarak, fonları birbiriyle değiştirmekle fon maliyetlerini düşürmekte ve
kur riskinden korunmaktadırlar (Ersan, 1997:173-175).
Döviz swapları ilk kullanıldığında, taraflar arasındaki faiz ödemeleri söz
konusu değildi. Fakat 1980'li yıllardan itibaren faiz ödemelerini kapsayan
döviz swapları ortaya çıktı. Faiz ödemesi içermeyen swaplar "Mali (treasury)
swap", faiz ödemesi koşulunu taşıyan swaplar ise "Sermaye Piyasası
Swap'ı" olarak isimlendirilir (Abuaf, Schoess, 1988:68).
Değişken Faîz-Değişken Faiz Döviz Swap'ı: Değişken faiz-değişken
faiz döviz swapları, bir para biriminden değişken faizle borçlanan tarafın, bu
borcu başka bir değişken faize çevirmesini sağlar. Böylece taraflar, değişken
faiz piyasalarındaki karşılaştırmalı borçlanma avantajlarından faydalanmış
olurlar. Aslında bu tür swaplar, vadesi geldiğinde tekrar yenilenen forward
döviz anlaşmalarından farklı değildir. Fakat forward anlaşmalarının her
yenileme döneminde forward ve spot kurlar arasındaki farkların nakit akışını
etkileme dezavantajını ortadan kaldırırlar.
4.3.3. Diğer Swaplar
En çok kullanılan faiz ve döviz swapları dışında birkaç çeşit swap
işlemi daha bulunmaktadır. Bunlar, Mal Swapları, Para Swapları, Kokteyl
Swapları ve Aktif Swapları vb. dir.
Mal swapları faiz swaplarına benzemektedir. Bir taraf mal karşılığı
sabit ödemede bulunurken diğer tarafın ödemesi malın cari fiyatına bağlı
olarak değişen oranlıdır.
63
Para swapı, iki farklı döviz cinsinin sözleşme tarihinde ve daha sonra
da vadede karşılıklı olarak cari kurdan değişimini içermektedir.
Kokteyl swapları ise birkaç çeşit swapın birleşmesiyle oluşur.
4.4. Swap İşleminin Avantajları
Swap işlemlerinin avantajlarını aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.
•
Tarafların karşılaştırmalı üstünlüklerinden kaynaklanan, farklı faiz
oranlarından borçlanabilmeleri nedeniyle swap işlemine yola açan
kredi arbitrajı fonlama maliyetini azaltmaktadır.
•
Tarafların kredi değerliliklerinin ve ödünç piyasalarına erişim
olanaklarının
farklılığından
kaynaklanan
olumsuzluklar
swap
sayesinde aşılır.
•
Swap yapılarak, daha etkin ve esnek aktif-pasif, döviz ve faiz
yönetimi mümkün olmaktadır.
•
Tek döviz cinsi üzerinden gerçekleştirilen swap işlemlerinde
olduğu gibi, çapraz para swaplarında da vade dönüşümü söz
konusu olabilmektedir.
•
Değişik vadelerde işlem yapmak mümkün olduğundan forward
piyasalara göre daha avantajlıdır.
•
Yeni maliyetler ve sözleşmeler söz konusu olmadan, mevcut borç
portföyü vade, döviz cinsi ve faiz türü ve yapısı itibariyle
dönüştürülebilir.
•
Daha iyi bir döviz idaresi yoluyla aktif daha da ayrıştırılabilir.
•
Döviz, faiz ve fiyat belirsizliklerine karşı, kısmen yada tamamen
belge imkanı sağlar.
64
•
Beklentilerin gerçekleşmemesi halinde, swap sözleşmesi talep
mevcutsa satılabilir veya sonuçları göze alınmak koşuluyla sona
erdirilebilir.
•
Piyasada swap işlemi yapma maliyeti genelde düşüktür.
•
Arzulanan para cinsine ulaşmak ya da döviz pozisyonunu döviz
cinsleri itibariyle değiştirmek mümkün ve kolaydır.
•
Swap yoluyla kambiyo karı elde edilebilir.
•
Forward piyasaya göre vade avantajı vardır.
4.5. Swap İşleminin Dezavantajları
Swap
işlemleri
yukarıda
sayılan
avantajlarının
yanında
bazı
dezavantajlarını da bünyesinde barındırmaktadır. Bu dezavantajları aşağıdaki
gibi sıralamak mümkündür.
•
Piyasa koşulları aleyhe geliştiğinde, sözleşmeyi sona erdirmek
veya ikincil piyasa sığ ve dar olduğundan satmak maliyetli olabilir
veya mümkün olmayabilir. Bu durumda önemli ölçüde zarar ortaya
çıkacaktır.
•
Swap ödemelerini yapmak ve hesaplamak ve de bunların idaresi
maliyetli olabilir.
•
Swap işlemlerinde; esas itibariyle kredi, pozisyon, faiz oranı, döviz
kuru, likidite ve piyasa riskleri söz konusudur. Bu riskler, swap
işlemlerinin en büyük dezavantajını teşkil etmektedir.
•
Standart; vade, faiz ve miktarlarda sözleşmeler söz konusu
olmadığından bu özellik dezavantaj olarak da ortaya çıkmaktadır.
•
Resmi ve organize piyasası bulunmamaktadır.
•
Borsadaki gibi bir takas merkezine ve gelişmiş bir ikincil piyasaya
sahip değildir.
65
•
Swap garantisi olmadığından kredi rsiki söz konusudur. Öte
yandan aracı bir banka kullanmak kredi riskini azaltabilir. Ancak
ortadan kaldırmaz.
5.
TÜREV
ARAÇLARIN
TÜRK
BANKACILIK
SEKTÖRÜNDEKİ
UYGULAMASI
5.1. Türev Araçların Türk Bankacılık Sektöründe Kullanımı
Bankacılık
sektörü,
hızlı
ekonomik
büyüme
ve
gelişmenin
başarılmasında önemli bir araçtır. Bankalar sadece parasal kontrol için bir
kanal olmayıp, ekonominin yeniden yapılanmasında ve uzun dönemli
sürdürülebilir
makroekonomik
istikrarın
sağlanmasında,
etkili
olan
kurumlardır. Bu nedenle mali sistem içinde bu denli önemli bir role sahip olan
bankacılık sektörünün, iktisadi sistemle etkileşimini açık ve net biçimde
ortaya koyabilmesi ve sağlıklı bir yapıda işleyebilmesi gerekmektedir
Ülkemizde 1994 krizi sonrası dönemde Türk Bankacılık sisteminde
türev ürünler yoğun bir şekilde işlem görmeye başlamış ve bankaların bilanço
dışı yükümlülükleri içerisinde türev ürünlere ait döviz ve faiz haddi ile ilgili
işlemler önemli artışlar gerçekleştirmiştir.
Türev ürünlerin bankacılık sektöründe de kullanılmasındaki asıl amaç
riskten kaçınmak veya riski azaltmaktır. Riskten kaçınmanın yanı sıra türev
ürünler hedge ve arbitraj amaçlı da kullanılabilirler.
Türev ürünler muhasebe terminolojisi açısından bilanço dışı ürünlerdir.
Çünkü geleneksel varlık ve yükümlülükten ziyade şarta bağlı varlık ve
yükümlülüklerin doğmasına neden olurlar. Dolayısıyla bankaların doğrudan
bilanço içinde yer almadan bankayı kar-zarar hesabı aracılığıyla etkileyen ve
bilanço dışı yükümlülükleri içerisinde yer alan türev ürünler, Riskten korunma
66
maçlı türev ürünler ve Alım-Satım amaçlı türev ürünler olarak iki ana
kategoride değerlendirilmektedir.
Türk bankalarının daha ziyade riskten korunma amaçlı değil de AlımSatım amaçlı olarak kullandıkları türev ürünler, Türk bankacılık sisteminde
temelde altı kategoride işlem görmektedir.
Bu kategoriler;
•
Vadeli Döviz Alım-Satım İşlemleri
•
Para ve Faiz Swap İşlemleri
•
Para ve Faiz Opsiyonları
•
Futures Para İşlemleri,
•
Futures Faiz Alım-Satım İşlemleri ve
•
Diğer İşlemlerdir.
Ülkemizde türev işlemlerinin yeterince yaygınlaşma sağlayamaması
bankalarda kullanılan türev ürünler çeşitliliğinde de kendisini göstermektedir.
İMKB’de işlem gören 13 adet mevduat Bankasının son üç yılda türev
ürün çeşitlerine göre gerçekleştirilen türev ürünleri işlem hacimleri (Bilanço
dışı-nazım hesaplar) aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
67
İMKB'de İŞLEM GÖREN MEVDUAT BANKALARI
(Milyon TL)
RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV FİN.
ARAÇLAR
TOPLAM
ALIM-SATIM AMAÇLI TÜREV FİNANSAL
ARAÇLAR
TP
YP
2007
583
664
1.247
2008
14.244
11.943
26.187
2009
37.336
20.086
57.422
400.873 622.287 722.153
TP
25.981 40.220 29.687
Vadeli Döviz Alım/Satım İşlemleri
YP
53.905 66.314 74.157
TP
77.191 121.619 136.558
Para ve Faiz Swap İşlemleri
YP
99.878 203.469 284.964
TP
56.824 72.719 63.821
Para ve Faiz Opsiyonları
YP
72.445 103.463 112.744
TP
664
483
341
Futures Para İşlemleri
YP
2.653
3.464
3.784
TP
0
2
0
Futures Faiz Alım/Satım İşlemleri
YP
110
59
241
TP
2.980
1.598
3.068
Diğer Türev Ürünler
YP
8.241
8.877 12.787
3
571
1.905
RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV FİN. TP
VARLIKLAR
YP
54
107
101
TOPLAM
57
678
2.006
GENEL TOPLAM
402.177 649.152 781.581
Kaynak; WWW.tbb.org.tr; İMKB'de işlem gören mevduat bankalarının üç aylık toplu
bilançosu/Eylül 2009 verileri
Yapılan işlemlerin büyük çoğunluğunu Para ve Faiz Swap İşlemleri
(421.522 Milyon TL) ile Para ve Faiz Opsiyon İşlemleri (176.565 Milyon TL)
oluşturmaktadır. 2009 yılında gerçekleştirilen toplam işlem hacminin %76’sını
bu iki işlem gerçekleştirmektedir. Diğer ürün çeşitleri ise henüz yaygın olarak
kullanılmamaktadır.
Ayrıca Türev Finansal Araçların Türk Bankacılık sektöründeki
kullanımına ilişkin olarak BDDK’nın internet sitesinde elde edilen 31.12.2009
(2009 Yıl Sonu) tarihi itibariyle son veriler aşağıda tablolar (Tablo 1, Tablo 2
ve Tablo 3) halinde verilmiştir.
68
Tablo 1
KAMU SERMAYELİ BANKALAR
Bilanço Dışı İşlemler (Milyon TL),
(31.12.2009)
28
29
Türev Finansal Araçlar
(29+30+31+34+37+38)
Vadeli Döviz Alım İşlemleri
30
Vadeli Döviz Satım İşlemleri
31
SEKTÖR
KAMU BANKALARI
TP
YP
Toplam
TP
YP
Toplam
1.040.784
1.863.286
2.904.070
26.473
83.858
110.331
87.077
170.039
257.116
629
4.173
4.802
66.151
190.004
256.155
869
3.942
4.811
Para Swapları (32+33)
460.952
768.302
1.229.254
15.753
61.238
76.991
32
a) Swap Para Alım
168.969
449.457
618.426
6.292
32.321
38.613
33
b) Swap Para Satım
291.983
318.845
610.828
9.461
28.917
38.378
34
Faiz Swapları(35+36)
199.118
280.669
479.787
4.922
8.393
13.315
35
a) Swap Faiz Alım
84.517
156.609
241.126
1.577
5.238
6.815
36
b) Swap Faiz Satım
114.601
124.060
238.661
3.345
3.155
6.500
37
Diğer Türev Alım
117.193
220.631
337.824
1.273
4.028
5.301
38
Diğer Türev Satım
110.293
233.641
343.934
3.027
2.084
5.111
TOPLAM BİLANÇO DIŞI
TÜREV FİNANSAL İŞLEMLER
1.040.784
1.863.286
2.904.070
26.473
83.858
110.331
Kaynak; [email protected] internet sitesi
Tablo 2
YERLİ SERMAYELİ ÖZEL BANKALAR
Bilanço Dışı İşlemler (Milyon TL),
(31.12.2009)
28
29
Türev Finansal Araçlar
(29+30+31+34+37+38)
Vadeli Döviz Alım İşlemleri
30
Vadeli Döviz Satım İşlemleri
31
Para Swapları (32+33)
32
a) Swap Para Alım
33
SEKTÖR
TP
YP
Toplam
1.040.784
1.863.286
2.904.070
534.989
956.115
1.491.104
47.832
71.853
119.685
87.077
170.039
66.151
190.004
256.155
35.258
84.773
120.031
460.952
768.302
1.229.254
176.470
310.970
487.440
168.969
449.457
618.426
101.990
146.770
248.760
b) Swap Para Satım
291.983
318.845
610.828
74.480
164.200
238.680
34
Faiz Swapları(35+36)
199.118
280.669
479.787
130.017
178.042
308.059
35
a) Swap Faiz Alım
84.517
156.609
241.126
50.850
104.142
154.992
36
b) Swap Faiz Satım
114.601
124.060
238.661
79.167
73.900
153.067
37
Diğer Türev Alım
117.193
220.631
337.824
76.593
145.604
222.197
38
Diğer Türev Satım
110.293
233.641
343.934
68.819
164.873
233.692
534.989
956.115
1.491.104
TOPLAM BİLANÇO DIŞI
TÜREV FİNANSAL İŞLEMLER
1.040.784
1.863.286
Kaynak; [email protected] internet sitesi
257.116
YERLİ SERMAYELİ ÖZEL
BANKALAR
TP
YP
Toplam
2.904.070
69
Tablo 3
YABANCI SERMAYELİ ÖZEL BANKALAR
Bilanço Dışı İşlemler (Milyon TL),
(31.12.2009)
SEKTÖR
TP
28
Türev Finansal Araçlar
(29+30+31+34+37+38)
YP
1.040.784 1.863.286
YABANCI BANKALAR
Toplam
TP
YP
Toplam
2.904.070
479.335
823.320
1.302.655
29
Vadeli Döviz Alım İşlemleri
87.077
170.039
257.116
38.618
94.015
132.633
30
Vadeli Döviz Satım İşlemleri
66.151
190.004
256.155
30.025
101.289
131.314
31
Para Swapları (32+33)
460.952
768.302
1.229.254
268.730
396.095
664.825
32
a) Swap Para Alım
168.969
449.457
618.426
60.689
270.366
331.055
33
b) Swap Para Satım
291.983
318.845
610.828
208.041
125729
333.770
34
Faiz Swapları(35+36)
199.118
280.669
479.787
64.190
94.237
158.427
35
a) Swap Faiz Alım
84.517
156.609
241.126
32.095
47.230
79.325
36
b) Swap Faiz Satım
114.601
124.060
238.661
32.095
47.007
79.102
37
Diğer Türev Alım
117.193
220.631
337.824
39.327
71.001
110.328
38
Diğer Türev Satım
110.293
233.641
343.934
38.445
66.683
105.128
1.040.784 1.863.286
2.904.070
479.335
823.320
1.302.655
TOPLAM BİLANÇO DIŞI TÜREV
FİNANSAL İŞLEMLER
Kaynak; [email protected] internet sitesi
Buna göre Türk Bankacılık Sektörünün 2009 yıl sonu itibariyle toplam
2.904.070 Milyon TL’lık Türev işlem gerçekleştirdiği, bu işlemlerin 1.863.286
Milyon TL’lık kısmını YP işlemlerinin (%64,15), 1.040.784 Milyon TL’lık
(%35,85) kısmının da TL işlemlerinin oluşturduğu görülmüştür.
Tablo 1’den görüldüğü gibi Kamu bankalarının konusunda toplam Türk
Bankacılık Sektörü içindeki payı % 3,80 iken bu bankaların en çok Swap
İşlemi (90.306 Milyon TL) yaptığı görülmektedir.
Tablo 2’den görüldüğü gibi Yerli Sermayeli Özel Bankalar’ın toplam
Türk Bankacılık sektörü içindeki payı ise % 51,35 olarak gerçekleşmiş olup,
yine bu bankalarda Swap İşlemi (795.499 Milyon TL) yaptığı görülmektedir.
Tablo 3 ise Yabancı Sermayeli Özel Bankalar’ın toplam Türk
Bankacılık sektörü içindeki payı ise % 44,86 olarak gerçekleşmiş olup, yine
bu bankaların da en çok Swap İşlemi (823.252 Milyon TL) yaptığı
görülmektedir.
III. BÖLÜM
ULUSLARARASI MUHASEBE STANDARTLARI
ÇERÇEVESİNDE TÜREV ÜRÜNLERİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
VE TÜRK BANKALARINDAKİ ÖRNEKLİ UYGULAMASI
Çalışmamızın bu son bölümünde Türev araçlar olarak isimlendirilen
Forward, Futures, Options ve Swap ürünleriyle ilgili muhasebe ilkelerinin
açıklanması ve söz konusu ürünlerin uluslararası muhasebe standartları
çerçevesinde muhasebeleştirilmesi ve özellikle de Türk bankalarındaki bu
işlemlerin uygulamalı örnekleri incelenmeye çalışılacaktır.
1.
TÜREV
ÜRÜNLERLE
İLGİLİ
MUHASEBE
İLKELERİ
VE
STANDARTLARI
1.1. Muhasebe İlkeleri
Muhasebe ilkeleri; genel, forward, futur, opsiyon ve swapla ilgili
oluşlarına göre beş bölüm altında incelenmiştir.
1.1.1. Genel İlkeler
Türev ürünlerle ilgili kazanç ve kayıpların kayda alınmasında
“İhtiyatlılık”, gelir ve giderlerin ilgili oldukları dönemle ilişkilendirilmesinde
“Dönemsellik”, mali olaylara ilişkin muhasebe kayıtlarının yapılmasında
“Özün önceliği” ilkelerinden yaralanılır.
Türev ürünlerin kayıtlanmasında değerlerinin makul ölçülere göre
belirlendiği bir piyasanın varolması koşulu ile temelde “Cari değer”
muhasebesi esas alınır.
71
Bu ürünlerin muhasebeleştirilmesinde, genelde finansal araçların
bilançoda gösterilmesi finansal borçların açıklanması ile ilgili 32, finansal
araçların kayıtlanması, değerlemesi ve finansal bilgilerin açıklanması ile ilgili
39 nolu uluslararası muhasebe standartları, özelde Sermaye Piyasası ve
Vergi Mevzuatı, Maliye Bakanlığı Tekdüzen Muhasebe Sistemi, Türk Ticaret
Kanunu, Banka Tekdüzen Muhasebe Sistemi göz önünde bulundurulur.
Türev
ürünlerle
ilgili
mali
olayların
amaca
uygun
olarak
değerlenebilmesi ve muhasebe kayıtlarının sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi
için finansal varlıkların;
a-) Alacaklar,
b-) Vadeye bağlı gelir amaçlı finansal varlıklar,
c-) Spekülatif gelir amaçlı finansal varlıklar ile
d-) Satılabilir diğer finansal varlıklar
şeklinde bir bölünmeye tabi tutulması gerekmektedir.
Alacaklar; verilen ödünçlerle, işletme faaliyetinden kaynaklanan ve
spekülatif gelir elde etme amaçlı olmayan finansal varlıkları,
Vadeye bağlı gelir amaçlı finansal varlıklar; genelde belirli bir süre
beklemeyi ve bu süre sonunda sabit bir gelir elde etmeyi amaçlayan finansal
varlıkları ,
Spekülatif gelir amaçlı finansal varlıklar; alım-satım geliri elde etmek
için edinilen ve satışı için belirli bir vade sonuna kadar beklenmesi
gerekmeyen finansal varlıkları kapsamına alır.
Satılabilir diğer finansal varlıklar; yukarıda açıklanan varlıkların dışında
kalan finansal varlıkları ifade eder.
Bu finansal varlıklardan “Alacaklar” ile “Vadeye bağlı gelir amaçlı
finansal varlıklar” dönem sonunda amorti edilmiş tarihi değerle (maliyetle),
“Spekülatif gelir amaçlı finansal varlıklar” ile “Satılabilir diğer finansal varlıklar”
ise cari değerle muhasebeleştirilir.
72
Türev ürünün kayda alınmasında sözleşme değeri veya cari değer
esas alınabilir. Genel uygulama ise sözleşme değerinin esas alınması
şeklindedir. Cari değer sözleşme değerinden düşük ise Prim, tersi
durumunda ise İskonto meydana gelir. Kayıtlamada prim veya iskonto da
nazara alınır.
Finansal varlığın edinilmesi ile ilgili alış giderleri de kayıtlama
yapılırken finansal varlığın maliyetine dahil edilir.
Türev ürünün kayda alınmasında ve kayıttan çıkarılmasında alınan ve
verilen teminatların da göz önünde bulundurulması gerekir. Söz konusu
kayıtlar teminatın türüne göre değişmek üzere asli veya nazım hesaplarda
izlenir (Örten, Örten 2001:24).
Türev ürünlerle ilgili sözleşmeler Nazım hesaplarda izlenir.
Türev ürünlerle ilgili her olaya ait Kar veya Zarar ayrı belirlenir ve
başka bir olayın sonuçları ile mahsup edilmez.
Opsiyonun dışında kalan türev ürün sözleşmelerinde alıcı ve satıcının
Hak veya Yükümlülüğü vardır. Opsiyon sözleşmeleri alıcıya sadece Hak
sağlar ve alıcının sözleşmeye uyma yükümlülüğü söz konusu olmaz.
1.1.2. Forward ile ilgili ilkeler
Forwardda,
genelde,
günlük
hesaplaşma
ve
sözleşmenin
güncelleştirilmesi yapılmaz. Kar / Zarar veya sözleşmenin değeri dönem
sonunda belli olur.
Forwardda, borsa sistemi içinde teminat alma uygulaması söz konusu
değildir. Sözleşmenin yapılması sırasında taraflarca uygun görülen tutarda
teminat alınabilir. Ancak, dönem sonuna kadar teminat miktarının arttırılması
veya azaltılması söz konusu olmaz.
73
Forwardda, sözleşme süresi içinde taraflar için olumsuz bir sonucun
doğma ihtimali söz konusu olduğunda vade sonu beklenmeden karşılık
ayrılması gerekir.
1.1.3. Futures ile ilgili ilkeler
Futurda, günlük hesaplaşma ve sözleşmenin güncelleştirilmesi söz
konusu olur.
Futur, spekülatif gelir elde etmek ve riski sınırlamak amacıyla
yapılabilir. Spekülatif gelir elde etmek amacıyla yapılan futur işlemlerinden
kaynaklanan gelir veya gider günlük hesaplaşmalarla belirlenir ve gün
sonunda ilgili gelir veya gider hesaplarına kaydedilir. Bu futur işleminde, türev
ürünün veya türev ürüne konu olan varlığın cari değerle değerlenmesine
ilişkin düzeltme kayıtlarıda yapılır.
Riski sınırlamak amacıyla yapılan futur işleminin fiyat (cari değer)
riskini sınırlamak amacıyla yapılan türüne ilişkin muhasebe uygulamaları,
genelde spekülatif gelir elde etmek amacıyla yapılan türev ürünler gibidir.
Futurda, borsa sistemi içinde ve Takas Odası aracılığı ile yapılan
teminat sistemi (marjın sistemi) uygulaması vardır.
Gün sonunda meydana gelen olumlu farklar için ilgili varlık hesapları
borçlandırılır ve sözleşmenin spekülatif gelir elde etmek, fiyat ve nakit akış
riski ile yabancı paralı net yatırım riskini sınırlamak amacıyla yapılmış olma
durumuna göre Gelir, Pasifte dönem ayrırıcı veya özkaynak hesapları
alacaklandırılır.
Olumsuz farklar için ise; ilgili varlık hesapları borçlandırılır ve
sözleşmenin Spekülatif gelir elde etmek, Fiyat ve nakit akış riski ile Yabancı
paralı net yatırım riskini sınırlamak amacıyla yapılmış olma durumuna göre
Gider, Aktifte dönem ayırıcı veya Özkaynak hesapları borçlandırılır.
74
Futur sözleşmesi süreci içinde meydana gelen birikimli olumsuz farklar
tutarı, birikimli olumlu farklar tutarından fazla olursa; bu fazlalık kadar Borç ve
Gider Karşılığı ayrılır.
Karşılık ayrıldıktan sonra meydana gelen olumlu farklar ilgili varlık
hesaplarına borç, Gelir, Pasifte dönem ayrıcı veya Özkaynak hesaplarına
alacak kaydedilir ve olumlu fark kadar olmak üzere, daha önce ayrılan
karşılıklarla ilgili işlemin iptal kaydı yapılır.
Bu iptal işlemine karşılık ayrıldıktan sonra meydana gelen olumlu
farkların daha önce ayrılan karşılık tutarına ulaşmasına kadar devam edilir.
Futur sözleşmesinin başlangıç tarihi ile sona erme veya erdirme tarihi
arasında meydana gelen “olumsuz farklar” toplamı “olumlu farklar”
toplamından fazla olursa; alış bedeli ile kayda alınan tutar futur konusu
varlıkların bilançodaki net değerini görebilmek amacıyla dönem içinde ayrılan
Borç ve gider karşılıkları ile bu karşılıklara ait gider tutarının dönem (vade)
sonunda ilgili Varlık değer düşüklüğü karşılık giderleri ve Varlık değer
düşüklüğü karşılıkları hesaplarına aktarma kaydı yapılır.
Futurla
ilgili
başlangıç
teminatının
geri
alınmasına
ve
Futur
sözleşmesinin iptaline ilişkin kayıtlama yapılır.
Yabancı paralı futur işlemlerinin, kambiyo muhasebesi ilkelerinin
gerektirdiği muhasebe kayıtları yapılır.
1.1.4. Opsiyon ile ilgili ilkeler
Borsa opsiyonuna ilişkin muhasebe uygulamaları, genelde futura
benzer bir şekilde yapılır.
Alıcının ödediği prim dönemsellik ilkesine uygun olarak alıcı açısından
aktifte dönem ayırıcı hesaplarda, satıcı açısından pasifte dönem ayırıcı
hesaplar’da izlenir ve vade veya işlemin sona erdirilme (cayma) tarihinde ilgili
gelir veya gider hesaplarına aktarılır.
75
Borsa dışı opsiyonlar, genelde, riski sıfırlamak amacıyla yapılır ve bu
opsiyonlarda kar veya zarar, genelde, vade veya sözleşmenin sona erdirilme
tarihinde belli olur.
Opsiyonda, satıcının karşıt bir işlemle yükümlülüğünden kurtulma
hakkı söz konusu olamaz.
Opsiyonda alıcı, genelde, başlangıç ve değişim teminatı ödemez.
Opsiyonda alıcının zararı primle sınırlı, karı sınırsızdır.
Opsiyonda satıcının zararı sınırsız, karı primle sınırlıdır.
Opsiyonda alıcının karı, alım opsiyonu alış ve satışına, satım opsiyonu
alış ve satışına yön veren ilkelere ve alıcının temel amacına göre belirlenir.
Alıcının karı kadar satıcının zararı söz konusu olur.
Opsiyonda başabaş ve zararlı durum söz konusu olduğunda alıcı
sözleşmeden cayma hakkını kullanır ve sözleşme hükümlerine uymaz. Bu
durumda ödediği primin tamamı zarara dönüşür.
1.1.5. Swap ile ilgili ilkeler
Faiz swaplarında dönemsel kayıtlama söz konusu olur.
Faiz swaplarında ana para varsayımsal bir tutar olarak kabul edilir ve
ana paraya ilişkin kayıtlama yapılmaz.
Yabancı paralı faiz swaplarında Türk parasına çevirme işlemi bilanço
kalemleri için cari kur; gelir tablosu kalemleri için ortalama spot kur esas
alınarak yapılır.
Swapla ilgili muhasebe kayıtları yapılırken gelir ve gider mahsubu
yapılmaz ve net faiz farkı değil, brüt faiz geliri ve gideri esas alınır.
İstenilen paraya ulaşmak amacıyla yapılan para mevcudu swapları,
ana paraların değiş tokuşunu (1.swap), sözleşmede varsa, dönem içindeki
faizlerin karşılıklı olarak ödenmesini ve vade sonunda ana paraların karşılıklı
76
olarak
iade
edilmesini
(2.swap)
kapsamına
alacak
bir
şekilde
muhasebeleştirilir.
Yabancı paralı alacak swapları da, para mevcudu swapları gibi
istenilen paraya ulaşmak amacıyla yapılır ve muhasebe uygulamaları da
genelde para mevcudu swapları gibidir. Bu swaplar arasındaki en belirgin
fark, swapa konu olan yabancı paralı alacakların 1. swap aşamasında değil,
tahsili aşamasında istenilen paranın elde edilmesidir.
Riski sıfırlamak amacıyla yapılan yükümlülük swaplarında, istenilen
paraya ulaşmak değil, kur değişimlerinden meydana gelen olumsuz etkiyi
gidermek amaçlanır ve taraflar farklı para birimli, aynı vade ve eşdeğer tutarlı
yabancı paralı borçlarını karşılıklı olarak ödemeyi taahhüt ederler. (swapa
tabi tutarlar). İstenilen paraya borçlanma aşamasında ulaşıldığından, bu
swap türünde yabancı paraların 1. sawpa tabi tutulması ve iade edilmesi söz
konusu olmaz.
İstenilen paraya ulaşmak amacıyla yapılan yükümlülük swaplarında,
taraflar önce borçlanma yoluyla farklı paraları elde ederler ve 1. swap
türünün daha sonraki aşamaları para mevcudu swaplarına benzer bir şekilde
muhasebeleştirilir.
Tahvil, VDMK, hazine bonusu, banka bonosu, banka garantili bono
gibi menkul kıymetleri kapsamına alan mali araç swapları’da, temelde, para
mevcudu swapları’na benzer bir şekilde muhasebeleştirilir. Aralarındaki en
belirgin fark 1. swapta para mevcudu yerine mali araçların değiştirilmesi ve
bu araçların vadeleri sonunda tahsil edilmesi yoluyla istenilen paraya
ulaşılmasıdır.
Mal swapları günümüzde miktar esasına göre belirlenen bir orana
dayalı basit takasa değil, fiyatlandırma esasına göre yapılmaktadır. Bu swap
türünde taraflardan biri (üretici) swapa konu olan malın sabit fiyatla satıcısı ve
cari fiyatla alıcısı, diğeri (karşı taraf) tersi bir konumdadır. Cari uygulamaya
göre faiz swaplarında yer alan varsayımsal ana para gibi, mal swaplarında da
varsayımsal fiziki mal mevcudunun var olduğu kabul edilir ve bu varsayımsal
77
mal mevcudu için, varsayımsal parada olduğu gibi, muhasebe kaydı
yapılmaz. Mal swapının temeli sabit ve cari fiyatlar arasındaki farka
dayanmaktadır ve yapılacak muhasebe uygulamalarında bu özelliğin göz
önünde bulundurulması gerekir. Mal swaplarında vade sonundaki satış fiyatı
alış fiyatından fazla olursa; satıcı açısından swap karı, tersi bir durum olursa
swap zararı söz konusu olur. Bu swapta kar zarar açısından alıcının durumu
satıcının tersi bir konumdadır.
1.2. Türev Ürünlerle ilgili Riskten Korunma Muhasebesi
Finansal riskten korunma muhasebesi temel olarak belirli koşulları
sağlayan işlemlerin normal muhasebe işleyişinin dışına çıkarılarak risk
muhasebesinin
kendine
özgü
ölçüm
ve
değerleme
sistemi
içinde
değerlendirilmesidir (Ateş; 2010:84-100).
IASC özellikle 2004 yılından itibaren riskten koruma muhasebesine
ilişkin bir dizi değişiklik ve kural getirmiştir. Bu kurallar şirketlerin finansal
karar verme ve yatırım süreçleri üzerinde önemli etkiler yaratmıştır.
Riskten korunma muhasebesi, muhasebenin işlevinin yalnızca finansal
kararların sonucunu yansıtmaktan ibaret olmadığının, aksine bu kararları
doğrudan etkilediğinin önemli göstergelerinden biridir.
Riskten korunma muhasebesinden söz edebilmek için, finansal riskten
korunma aracı (hedging instrument), finansal riskten korunma konusu kalem
(hedgeg instrument) ve bu araçlar arasında etkin bir ilişki bulunmalıdır.
78
IAS/TMS 39 üç adet riskten koruma ilişkisi tanımlamaktadır. Bunlar;
Gerçeğe uygun değer riskinden koruma (fair value hedge), Nakit akış
riskinden korunma (cash flow hedge) ve Yurtdışında bulunan net
yatırımın riskinden korunma (hedge of a net investment in forign
operations) dır.
IAS/TMS 39’göre bir riskin korunma işleminin etkin olabilmesi için
korumanın % 80-120 düzeyinde olması gerekmektedir.
Gerçeğe uygun değer riskinden koruma kapsamında, riskten korunma
aracı ve korunma konusu kalemde ortaya çıkan değer artış ve azalışları aynı
dönemde kar/zarara aktarılmalıdır. İki tutarın netleştirilmesi sonucu kalan net
kar veya zarar aslında işlemin etkin olmayan kısmına tekabül etmektedir
(Riskten korunma amaçlı Futures işlemi örneği, Örnek 1).
Nakit akış riskinden korunma kapsamında, korunma konusu kalemin
muhasebe yönteminde bir değişikliğe gidilmezken, riskten korunma aracına
ilişkin değerleme sonucunda, etkin olan kısım özkaynaklar altında, etkin
olmayan kısım ise kar/zarar hesaplarında muhasebeleştirilir (Riskten
korunma amaçlı Forward işlemi örneği, Örnek 1).
Yurtdışında bulunan net yatırımın riskinden korunma kapsamında,
nakit akış riskinden korunma muhasebesine benzerlik göstermektedir. Etkin
kısmı öz kaynaklar altında genellikle kur farkları olarak muhasebeleştirilirken,
etkin olmayan kısmı kar/zarara yansıtılır. Yurtdışı işletmedeki yatırımın sona
ermesi veya sona ermesinin beklenmesi halinde öz kaynaklarda izlenen tutar
kar/zarara aktarılmaktadır.
1.2.1. Türev Ürünlerle İlgili Uluslararası Muhasebe Standartları (IAS) ve
Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi (IASC) Düzenlemeleri
Farklı ülkelerdeki farklı yasal düzenlemeler ve farklı muhasebe ilke ve
uygulamaları uluslararası düzeyde finansal tabloların hazırlanmasını zorunlu
79
kılmıştır. Tüm bunlar muhasebe ve denetim uygulamalarının uluslararası
kabul görmüş belli standartlara dayanılarak hazırlanmasını gerektirmiştir.
Muhasebe standartlarının oluşturulması üç şekilde olmaktadır. Bunlar; kamu
sektörü tarafından yasama yoluyla, özel sektör düzenleyici kuruluşları
vasıtasıyla, kamu sektörünün muhasebe standartları düzenleme yetkisini bir
kuruluşa
devretmesi
şeklinde olabilmektedir. Muhasebe standartlarını
belirleme yetkisinin hükümet desteği bulunan bir kuruluşa devredilebilir.
Amerika, İngiltere, Almanya, Uluslararası Muhasebe Standartları
Komitesi (IFAC), Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler (BM), Ekonomik İşbirliği ve
Kalkınma Örgütü (OECD) ve Menkul Kıymetler Komisyonları Uluslararası
Örgütü (IOSCO) tarafından muhasebe standartları konusunda çalışmalar
yapılmıştır. Amerika Birleşik Devletlerinde geçerli olan ve Finansal Muhasebe
Standartları Kurulu (FASB) tarafından oluşturulan genel kabul görmüş
muhasebe ilkeleri (US GAAP) ile Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu
(IASB) tarafından oluşturulan Uluslararası Muhasebe Standartları (IAS)
olmak üzere, muhasebe ve finansal raporlama sistemleri ile ilgili iki temel
düzenleme ekolü bulunmaktadır. Finansal ürünlerin muhasebeleştirilmesi ve
finansal raporlaması her iki ekol tarafından da ayrıca düzenlenmiştir. Ancak,
vadeli işlem, forward, opsiyon ve swaplar gibi yeni ve son derece karmaşık
sözleşmelerin muhasebe ve finansal raporlama sistemlerinin yeni yeni
oturmaya başlaması nedeniyle, her iki ekol de ancak 2001 yılı itibarıyla
uygulamaya geçebilmiştir. IASC’nin 2001 yılında yeniden yapılanmasına
bağlı olarak, yeni geliştirilen standartlar, Uluslararası Finansal Raporlama
Standartları (UFRS) (International Financial Reporting Standards, IFRS)
olarak adlandırılmaya başlanmıştır. Söz konusu standartlar, üç ayrı aşamada
gerçekleşen düzenleme sürecini izleyerek, kural ve ilkelere uygun bir biçimde
oluşturulmaktadır.
Aslında bu iki ekol, küçük farklılıklar dışında önemli ölçüde benzer
hükümler içermekte; örneğin, finansal ürünlerin değerlemesinde her ikisi de
giderek gerçeğe uygun değer yaklaşımını benimsemiştir.
80
ABD’de muhasebe standartları oluşturulması süreci 1939’da başlamış
ve günümüzde Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (FASB), muhasebe
standartlarını belirlemektedir. 2006 yılı itibariyle 158 adet FASB standardı
yayınlanmıştır. Bunlardan, FAS 133 bu konudaki esas düzenlemeyi
oluşturmakta
ve
türev
ürünlerin
ve
korunma
faaliyetlerinin
muhasebeleştirilmesini kapsamaktadır.
Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi (IASC), 34 tanesi halen
yürürlükte olan 41 tane Uluslararası Muhasebe Standardı yayınlamıştır
(Akay; Akgül, 2002:39).
Avrupa Birliği Komisyonu, 2005 yılından itibaren tüm Avrupa
Komisyonu borsa üyesi işletmeler için IASC Standartları gerekli planları
duyurmuştur. Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu; merkezi Londraİngiltere’de bulunan, bağımsız, özerk muhasebe standartları hazırlama ve
yayınlama konusunda genel kabul görmüş tek otoritedir. IASB tarafından
yayınlanan standartlar dünya genelinde kabul görmeye başlamış bir çok ülke
bu
standartları
kullanmaya
başlamış
ve
bir
çoğu
da
kullanmaya
başlayacaktır. Kurul Uluslararası Muhasebe Standardı (IAS) (2005 öncesi) ve
Uluslararası Finansal Raporlama Standardı (IFRS) yayınlamaktadır. IFRS’nin
kapsamı raporlamayı da içerecek şekilde daha geniştir. IASB tarafından,
finansal ürünlerin raporlanmasına ilişkin iki ayrı düzenleme yapılmıştır.
Bunlardan IAS 32, finansal ürünlerin mali tablolarda gösterimi ve bunlara
ilişkin mali tablolarda yapılacak açıklamaları kapsarken; IAS 39, finansal
ürünlerin mali tablolara alınması ve değerlemesine ilişkin hususları
düzenlemiştir.
1995 tarihinde tamamlanmış olan IAS 32 “Finansal Ürünler: Sunum”
(Financial Instruments: Presentation) kabul edilmiştir. Projenin ikinci
aşamasını
oluşturan
finansal
ürünlerin
muhasebeleştirilmesine
ilişkin
çalışmalar ise 1998 tarihinde tamamlanmış ve IAS 39 “Finansal Ürünler:
Muhasebeleştirmesi ve Değerlemesi” (Financial Instruments: Recognation
and Measurement) kabul edilmiştir.
81
IASB tarafından hem IAS 32 ’de hem de IAS 39’da yeni kapsamlı
değişiklikler
yapılması
planlanmaktadır.
Bu
amaçla
IASB
tarafından
hazırlanan taslaklar, 14 Ekim 2002 tarihine kadar görüşleri alınmak üzere
kamuoyuna açıklanmıştır. Gözden geçirilmiş yeni taslakların IASB tarafından
aynen kabul edilmesi kuvvetle muhtemel olduğundan; finansal ürünlerin
muhasebeleştirilmesi hakkında ülkemiz sermaye piyasaları için önerilen ve
bu etüdün 3 numaralı ekinde yer verilen Tebliğ Taslağının hazırlanmasında
söz konusu yeni taslaklar esas alınmıştır. IAS 39 ile birlikte en son, IAS 32
Finansal Araçlar: Sunum ve Kamuoyu’na Açıklama olarak 2005 yılında
güncelleştirilmiş olup, 2007 yılından itibaren sadece IAS 32 Finansal Araçlar:
Sunum olarak yürürlüğe girmiştir. Diğer kısmı, IFRS 7 no’lu Finansal Araçlar:
Sunum olarak yeni bir standartta anlatılmaktadır.
Ayrıca, türev ürünler ve muhasebeleştirilmesi konusuyla, dolaylı da
olsa IAS 21 Yabancı Para Kurlarındaki Değişikliklerin Etkileri standardına,
IAS 30, IAS 32 ve IAS 39 standartlarında atıf yapıldığı için bu çalışmada yer
verilecektir. IAS 21’nin ana amacı, bir işletmenin yabancı para işlemleri ve
yurtdışındaki faaliyetleriyle ilgili muhasebe uygulamalarının belirlenmesidir.
1.2.1.1.
7
Uluslararası
no.lu
Türkiye
Finansal
Finansal
Raporlama
Raporlama
Standardı
Standardı
(IFRS);
(TFRS)/
“FİNANSAL
ARAÇLAR: AÇIKLAMALAR” Standardı
Bu standardın (IFRS/TFRS 7) amacı; finansal tablo kullanıcılarının
aşağıdaki hususları değerlendirebilmeleri için gerekli olan bilgilerin işletme
finansal tablolarında kamuoyuna açıklanmasını sağlamaktır:
Bu hususlar;
(a) Finansal araçların işletmenin finansal durumu ve performansı
açısından önemi ve
82
(b) İşletmenin dönem içerisinde ve raporlama dönemi sonunda
finansal araçlar nedeniyle maruz kaldığı risklerin niteliği ve düzeyi ile
işletmenin sözü edilen riskleri yönetme şekli.
Buna göre TFRS’de yer alan ilkeler, "IAS/TMS 32 Finansal Araçlar:
Sunum" ve "IAS/TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme"
Standartlarında yer alan finansal varlık ve borçların muhasebeleştirilmesi,
ölçülmesi ve sunumuna ilişkin ilkeleri tamamlar.
Bu standartta finansal tabloları için getirilen düzenlemeler çeşitli
başlıklar altında toplanmıştır. Burada finansal tablolardan Bilanço ve Gelir
Tablosu aşağıdaki başlıklar altında düzenlenmiştir. Bu tablolar;
1-) Finansal durum tablosu (BİLANÇO);
Finansal varlık ve finansal borç sınıfları IAS/TMS 39’da tanımlanan
aşağıdaki sınıflardan her birine ilişkin defter değeri, finansal durum tablosu
(bilanço) veya dipnotlarda kamuoyuna açıklanır:
(a) Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal
varlıklar; (i) ilk muhasebeleştirmede bu şekilde sınıflananlar ile (ii) TMS 39’a
göre alım satım amaçlı elde tutulan olarak sınıflananlar ayrı ayrı gösterilmek
suretiyle;
(b) Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar,
(c) Kredi ve alacaklar,
(d) Satılmaya hazır finansal varlıklar,
(e) Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal
borçlar; (i) ilk muhasebeleştirmede bu şekilde sınıflananlar ile (ii) TMS 39’a
göre alım satım amaçlı elde tutulan olarak sınıflananlar ayrı ayrı gösterilmek
suretiyle ve
(f) İtfa edilmiş maliyetinden ölçülen finansal borçlar.
83
2-) Kapsamlı Gelir tablosu;
İşletme aşağıda yer alan gelir, gider, kazanç ve kayıp kalemleri
hakkında kapsamlı gelir tablosunda veya dipnotlarda kamuoyuna açıklamada
bulunur:
a) Aşağıdakilerden elde edilen net kazanç veya kayıplar;
(i) İlk muhasebeleştirme sırasında gerçeğe uygun değer farkı kâr veya
zarara yansıtılan olarak sınıflandırılmış finansal varlıklar veya finansal borçlar
ile TMS 39 uyarınca alım-satım amaçlı elde tutulan olarak sınıflandırılan
finansal varlık veya finansal borçlar ayrı ayrı gösterilmek suretiyle, gerçeğe
uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlık veya finansal
borçlar,
(ii)
Dönem
içerisinde
diğer
kapsamlı
gelir
içerisinde
muhasebeleştirilmiş kazanç veya kayıplar ile öz kaynaklardan çıkarılarak kar
veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılan tutarlar ayrı ayrı gösterilmek
suretiyle, satılmaya hazır finansal varlıklar,
(iii) Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar,
(iv) Kredi ve alacaklar ve
(v) İtfa edilmiş maliyetinden ölçülen finansal varlıklar,
(b) Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılmayan finansal
varlıklar veya finansal borçlara ilişkin toplam faiz geliri ve toplam faiz gideri
(etkin faiz yöntemi kullanılarak hesaplanan);
(c) Aşağıdakilerden kaynaklanan ücret gelir ve gideri (etkin faiz
oranının belirlenmesinde kullanılan tutarların dışında kalan):
(i) Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılmayan finansal
varlıklar veya finansal borçlar ve
(ii) Varlıkların bireyler, vakıflar, emeklilik fayda planları ve kurumlar
adına saklanması veya yatırım olarak değerlendirilmesi sonucunu doğuran
emanet ve diğer saklama faaliyetleri,
84
(d) Değer düşüklüğüne uğramış finansal varlıklara ilişkin olarak TMS
39 Paragraf UR 93 uyarınca tahakkuk ettirilen faiz geliri ve
(e) Her bir finansal varlık sınıfına ilişkin değer düşüklüğü zararı tutarı.
Bu standarda göre; işletmeler aşağıdaki ilkeler doğrultusunda riskten
korunma muhasebe ilkelerini uygulayarak finansal raporlama yaparlar.
Riskten korunma muhasebesi ana başlıklar halinde aşağıdaki şekliyle
uygulanır.
Finansal riskten korunma muhasebesi;
Bu standart, işletme TMS 39’da yer alan her bir finansal riskten
korunma işlemi itibariyle (diğer bir ifadeyle, gerçeğe uygun değer riskinden,
nakit akış riskinden ve yurtdışındaki işletmede bulunan net yatırım riskinden
korunma işlemleri itibariyle) aşağıdakileri ayrı ayrı kamuoyuna açıklar:
(a) Her bir finansal riskten korunma işleminin niteliği,
(b) Finansal riskten korunma aracı olarak belirlenmiş olan finansal
araçların niteliği ve raporlama dönemi sonundaki gerçeğe uygun değerleri ve
(c) Korunulan riskler,
İşletme nakit akış risklerine ilişkin olarak aşağıdaki açıklamalarda
bulunur:
(a) Nakit akışlarının meydana gelmesi beklendiği dönemler ile kâr
veya zararı etkilemelerinin beklendiği zaman,
(b) Daha önce finansal riskten korunma muhasebesi uygulanmış
ancak meydana gelmesi artık beklenmeyen tahmin işlemlerin niteliği,
(c) Dönem içerisinde diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilen
tutar;
(d) Kapsamlı gelir tablosunda ilgili her bir kaleme dâhil edilen tutar
ayrıca gösterilmek suretiyle, özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar
içerisinde yeniden sınıflandırılan tutar ve
85
(e) Dönem içerisinde özkaynaklardan çıkarılan ve edinimi veya
yüklenimi finansal riskten korunan gerçekleşme olasılığı yüksek tahmini
işlemin konusunu oluşturan finansal olmayan varlık veya borcun başlangıç
maliyetine veya diğer bir defter değerine eklenen tutar.
İşletme aşağıdakiler hakkında ayrı ayrı açıklamada bulunur:
(a) Gerçeğe uygun değer riskinden korunma işlemleri açısından
aşağıda yer alanlardan kaynaklanan kazanç veya kayıplar:
(i) Finansal riskten korunma aracına ilişkin kazanç veya kayıplar ve
(ii) Finansal riskten korunma konusu kalemde meydana gelen ve
korunan riskle ilişkilendirilebilen kazanç veya kayıplar.
(b) Nakit akış riskinden korunma amaçlı işlemlerden kaynaklanan ve
kâr veya zararda muhasebeleştirilen etkin olmama durumu/etkinsizlik ve
c) Yurtdışındaki işletmede bulunan net yatırım riskinden korunma
amaçlı işlemlerden kaynaklanan ve kâr veya zararda muhasebeleştirilen
etkin olmama durumu/etkinsizlik.
1.2.1.2. 32 no.lu Türkiye Muhasebe Standardı (TMS)/Uluslararası
Muhasebe Standardı (IAS); “FİNANSAL ARAÇLAR: SUNUM” Standardı
Bu Standardın amacı, finansal araçların borç veya özkaynak olarak
sunulmaları ile finansal varlık ve borçların netleştirilmelerine ilişkin ilkeleri
belirlemektir.
Dolayısıyla finansal tablo kullanıcılarının, bilanço ve bilanço
dışı finansal ürünlerin işletmenin finansal durumu, performansı ve nakit
akımları üzerindeki etkilerini daha iyi anlamalarının sağlanmasıdır.
Bu Standart, ihraç eden (ihraççı) açısından finansal araçların, finansal
varlık,
finansal
sınıflandırılması,
borç
ve
bunlara
özkaynağa
ilişkin
faiz,
dayalı
temettü,
finansal
kayıp
ve
araç
olarak
kazançların
86
sınıflandırılması ve finansal varlık ve borçların netleştirilmeleri gereken
durumlara uygulanır.
Bu Standartta yer alan ilkeler, "IAS/TMS 39 Finansal Araçlar:
Muhasebeleştirme ve Ölçme" Standardında yer alan finansal varlık ve
borçların muhasebeleştirilme ve ölçümüne ilişkin ilkeler ile bunlara ilişkin
bilginin kamuoyuna açıklanmasına yönelik olarak "TFRS 7 Finansal Araçlar:
Açıklamalar" Standardında yer alan ilkeleri tamamlar.
Bu Standartta geçen bazı terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir: Bunlar;
Finansal araç: Bir işletmenin finansal varlığı ile diğer bir işletmenin
finansal borcunda ya da özkaynağa dayalı finansal aracında artışa neden
olan herhangi bir sözleşmedir.
Finansal varlık:
(a) Nakit,
(b) Başka bir işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlar,
(c) Başka bir işletmeden nakit ya da başka bir finansal varlık almak için
veya Potansiyel olarak işletmenin lehine olan koşullarda finansal varlık veya
borçların başka bir işletme ile takas edilmesi için düzenlenen sözleşmeden
doğan haklar,
(d) İşletmenin özkaynağına dayalı finansal aracıyla ödenecek ya da
ödenebilecek olan ve İşletmenin değişken sayıda özkaynağına dayalı
finansal aracını almak zorunda olduğu ya da olabileceği bir türev olmayan
sözleşmeler veya İşletmenin belirli sayıda özkaynağına dayalı finansal
aracını, belirli bir nakdini ya da başka bir finansal varlığını takas etmesi
dışındaki şekillerde ödenecek ya da ödenebilecek bir türev sözleşmeler.
Finansal borç:
(a) Başka bir işletmeye nakit ya da başka bir finansal varlık verilmesi
için veya Potansiyel olarak işletmenin aleyhine olan koşullarda finansal varlık
veya borçların başka bir işletme ile takas edilmesi için düzenlenen
sözleşmeden doğan yükümlülükler.
87
(b) İşletmenin özkaynağına dayalı finansal aracıyla ödenecek veya
ödenebilecek olan ve işletmenin değişken sayıda özkaynağına dayalı finansal
aracını vermek zorunda olduğu ya da olabileceği bir türev olmayan sözleşme;
veya İşletmenin belirli sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını, belirli bir
nakdini ya da başka bir finansal varlığını takas etmesi dışındaki şekillerde
ödenecek ya da ödenebilecek bir türev sözleşmeler.
Özkaynağa (Hisse senedine) dayalı finansal araç: İşletmenin tüm
borçları çıkarıldıktan sonra varlıklarında bir payı/hakkı gösteren sözleşmedir.
Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli
gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi
durumunda ortaya çıkması gereken tutardır.
Satım opsiyonu bulunan finansal araç: Finansal araç hamiline, nakit
veya başka bir finansal varlık karşılığında opsiyonu veren tarafa söz konusu
finansal aracı geri satma hakkı veren ya da gelecekte belirsiz bir olayın
meydana gelmesi, finansal araç hamilinin ölmesi veya emekli olması halinde
otomatik olarak opsiyonu veren tarafa iade edilen bir finansal araçtır.
Bu Standarttaki "sözleşme" ve "sözleşmeye dayalı" terimleri, iki veya
daha fazla taraf arasında açık ekonomik sonuçları olan, genellikle
anlaşmanın kanunen yaptırımı nedeniyle tarafların kaçınma ihtimallerinin çok
az olduğu veya hiç olmadığı bir anlaşmayı ifade eder. Sözleşmeler ve
dolayısıyla finansal araçlar çok değişik biçimlerde olabilirler ve yazılı olmaları
gerekmez. Standartta ifade edilen "işletme" terimi ise; bireyleri, ortaklıkları,
anonim şirketleri, vakıfları ve devlet kurumlarını içerir.
Bu standardın ayrılmaz bir parçasını oluşturan ekindeki Uygulama
Rehberi’nde Türev finansal araçlar ise; aşağıdaki şekilde yer almaktadır.
88
Türev Finansal Araçlar; (IAS/TMS 32 UR. Md.15-19)
Finansal araçlar, asıl araçlar (alacaklar, borçlar ve hisse senedine
dayalı finansal araçlar gibi) ile türev finansal araçları (finansal opsiyonlar,
vadeli işlem sözleşmeleri-futures sözleşmeler ve forward sözleşmeler, vadeli
faiz oranı takasları ve döviz takasları gibi) içerir. Türev finansal araçlar,
finansal araç tanımına uyar ve dolayısıyla bu Standart kapsamında yer alır.
Türev finansal araçlar, aracın tarafları arasında üzerine yazıldığı asıl
finansal aracın bir veya daha fazla finansal riskini nakletme etkisine sahip
hak ve yükümlülükler yaratır. Başlangıçta türev finansal araçlar bir tarafa,
potansiyel olarak lehte koşullarda, finansal varlık veya borçların karşı tarafla
sözleşmeye dayalı olarak el değiştirme hakkını veya potansiyel olarak
aleyhte koşullarda, finansal varlık veya borçların karşı tarafla sözleşmeye
dayalı olarak el değiştirme yükümlülüğünü verir. Ancak, genellikle söz konusu
hak ve yükümlülükler sözleşmenin başında üzerine yazıldığı asıl finansal
aracın devrine yol açmadığı gibi bu devrin mutlaka sözleşmenin vadesinde
olmasını da gerektirmez. Bazı araçlar hem takas yapma hakkını hem de
takas
yapma
yükümlülüğünü
içerir.
Takasın
koşulları,
türev
aracın
oluşumunda belirlendiğinden finansal piyasalarda fiyatlar değiştikçe bu
koşullar lehte veya aleyhte olabilir.
Opsiyon; Finansal varlık veya borçların takasına dayalı bir satım veya
alım opsiyonu (yani işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçları dışındaki
finansal araçlar) opsiyon sahibine sözleşmenin üzerine yazıldığı finansal
aracın gerçeğe uygun değerindeki değişimlerden kaynaklanan muhtemel
gelecek ekonomik faydayı elde etme hakkı verir. Bunun tersine, opsiyonu
yazan, ilerideki potansiyel ekonomik yarardan feragat etme yükümlülüğünü
veya
üzerine
yazıldığı
finansal
aracın
gerçeğe
uygun
değerindeki
değişmelerden doğan ekonomik yararların potansiyel kaybına katlanmayı
kabul eder. Opsiyon hamilinin sözleşmeye dayalı haklarıyla opsiyonu yazanın
sözleşmeye dayalı yükümlülükleri, sırasıyla, finansal varlık ve finansal borcun
tanımına karşılık gelir. Bir opsiyon sözleşmesinin üzerine yazıldığı finansal
araç, diğer işletmelerdeki hisseler ve faizli araçlar da dahil olmak üzere her
89
türlü finansal varlık olabilir. Opsiyon, opsiyon yazıcısının bir finansal varlık
devretmesi yerine bir borçlanma aracı ihraç etmesini gerektirebilir; fakat
opsiyonun kullanılması halinde opsiyonun üzerine yazılı olduğu araç opsiyon
hamilinin bir finansal varlığı haline gelecektir. Opsiyon hamilinin potansiyel
olarak lehte koşullarda finansal varlıkları takas hakkı ve opsiyonu yazanın
potansiyel olarak aleyhte koşullarda finansal varlığı takas etme yükümlülüğü,
opsiyonun kullanılmasıyla takas edilen opsiyonun üzerine yazıldığı finansal
varlıktan bağımsızdır. Opsiyon hamilinin hakkı ve opsiyonu yazanın
yükümlülüğü opsiyonun kullanıp kullanmama olasılığından etkilenmez.
Forward: Türev finansal araçların bir diğer örneği; altı ay vadeli ve bir
tarafın (satın alan) 1.000.000.-TL nominal tutarlı sabit faizli devlet tahvili
karşılığında 1.000.000.-TL nakit vermeyi taahhüt ettiği; diğer tarafın (satıcı)
ise 1.000.000.-TL nakit karşılığında 1.000.000.-TL nominal tutarlı sabit faizli
devlet tahvili vermeyi taahhüt ettiği bir forward sözleşmesidir. Altı ay
süresince iki tarafın da finansal araçların takası için sözleşmeye dayalı hak
ve yükümlülükleri vardır. Devlet tahvillerinin piyasa fiyatının 1.000.000.-TL’nin
üzerine çıkması durumunda, söz konusu durum satıcının aleyhine alıcının ise
lehine olacaktır; piyasa fiyatının 1.000.000.-TL’nin altına düşmesi durumunda
ise, bunun tersi olacaktır. Alıcının, elde tutulan alım opsiyonundaki hakka
benzer sözleşmeye dayalı bir hakkı (bir finansal varlığı) ve yazılan satım
opsiyonundaki yükümlülüğe benzer sözleşmeye dayalı bir yükümlülüğü (bir
finansal borcu) vardır. Satıcının ise elde tutulan satım opsiyonundaki hakka
benzer sözleşmeye dayalı bir hakkı (bir finansal varlığı) ve yazılan alım
opsiyonundaki yükümlülüğe benzer sözleşmeye dayalı bir yükümlülüğü (bir
finansal borcu) vardır. Opsiyonlarda olduğu gibi söz konusu sözleşmeye
dayalı hak ve yükümlülükler üzerlerine yazıldıkları finansal araçlardan (takas
edilecek tahvil ve nakit) ayrı ve bağımsız olarak finansal varlık ve finansal
borç meydana getirirler. Bir opsiyon sözleşmesindeki yükümlülüğün yerine
getirilmesi, sadece opsiyon hamilinin opsiyonu kullanmayı tercih etmesiyle
gerçekleşirken; bir forward sözleşmesinin tarafları işlemi kararlaştırılan
zamanda yerine getirme yükümlülüğü taşırlar.
90
Swap: Vadeli faiz oranı ve döviz swapları, faiz oranı tavanları, oran
makasları (collars) ve taban oranlar, kredi taahhütleri, bono ihraç imkanları ve
akreditifler de dahil olmak üzere, birçok diğer türev araç gelecekteki bir takas
işlemi için bir hak veya yükümlülük içerir. Bir vadeli faiz oranı swap
sözleşmesi, birisi değişken diğeri sabit faiz oranlarını referans alan
gelecekteki bir dizi nakit değişimlerini gerçekleştirmek için tarafların anlaştığı
bir forward sözleşmesi türü gibi görülebilir.
Futures: Futures sözleşmeler, esas farkları sözleşmelerin Standart
olması ve bir pazarda alınıp satılmaları olmak üzere forward sözleşmelerinin
bir diğer türüdür.
1.2.1.3. 39 no.lu Türkiye Muhasebe Standardı (TMS)/ Uluslararası
Muhasebe
Standardı
(IAS);
“FİNANSAL
ARAÇLAR:
MUHASEBELEŞTİRME ve ÖLÇME” Standardı
Bu Standardın amacı; finansal varlıkların, finansal borçların ve finansal
olmayan kalemlerin alım veya satımını konu alan bazı sözleşmelerin
muhasebeleştirme ve ölçülmesine yönelik ilkeleri belirlemektir.
Finansal araçlarla ilgili bilgilerin sunumuna ilişkin hükümler “TMS 32
Finansal Araçlar: Sunum” Standardında yer almaktadır. Finansal araçlara
ilişkin olarak kamuoyuna yapılması gereken açıklamalara yönelik hükümler
ise “TFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar” Standardında yer almaktadır.
(IAS/TMS 39 md.1-2)
Bu standart, IAS 27, 28, 32, 17, 4,3 2 ve 37 no.lu standartların
kapsamı dışında kalan bütün finansal araçları kapsamına alır (Örten, Bayırlı,
Altay; 2006:70).
Burada bahsedilen finansal araç en basit anlatımla; nakit ve
alacaklarla sermayeye katılma veya alacak hakkı veren finansal varlıklardır.
91
Özetle finansal araçlarla finansal varlıklar aynı anlamdadır. Finansal araçlar
temelde sözleşmeye dayalı olmalıdırlar. Sözleşme yazılı veya sözlü olabilir.
Finansal araçlar, genelde fon temini ve riskten korunma amaçlı olmak
üzere iki ana başlıkta toplanabilir.
Fon temini amaçlı olan finansal araçlar; nakit (spot,cari) piyasada
işlem görürler. Bu finansal varlıklara, özkaynağı temsil eden hisse senedi ve
benzerleri, borçlanmayı temsil eden tahvil ve benzerleri, alacaklar ve nakit
örnek olarak verilebilirler.
Riskten korunma amaçlı finansal araçlar; vadeli sözleşme alış
satışlarını kapsar. Bu finansal araçların temel özelliği nakit piyasalarda değil
vadeli piyasalarda işlem görmesidir. Bu araçlar spekülatif amaçlı da
olabilirler.
Bu finansal araçlar şunları kapsamaktadır;
a) Forward (teslim amaçlı cayılamaz vadeli işlem)
b) Futures ( cayılamaz vadeli işlem)
c) Opsiyon (cayılabilir vadeli işlem)
d) Swap (vadeli değiş tokuş) ve
e) Faiz tabanı, faiz yakası, faiz koridoru vb. diğer araçlardır.
Finansal araçlarla ilgili bazı tanımlamalar, bir önceki bölümde IAS/TMS
32 no.lu Finansal araçlar sunum standardının açıklandığı bölümde detaylıca
verilmiş olup, IAS/TMS 39 da yer alan bazı tanımlamalar da aşağıda
verilmiştir. Buna göre;
Türev finansal araçlar;
a) Asli finansal araçlarla bazı ekonomik göstergelerden türeyen,
değerleri bunlara ait; faiz oranı, hisse senedi fiyatı, mal fiyatı, döviz kuru, fiyat
endeksi, kredi endeksi veya benzer değişkenlere bağlı olarak artan veya
azalan,
92
b) Piyasadaki benzerlerine göre ya hiç başlangıç yatırımı olmayan ya
da çok az başlangıç yatırımı olan ve
c) İtfası gelecekteki bir tarihte yapılacak olan finansal araçtır.(TMS 29
md.8-12)
Bu standartta dört (4) finansal varlık türü sayılmıştır. Bunlar;
Spekülatif Gelir Amaçlı (alım-satım amaçlı) Finansal Varlıklar;
Spekülatif gelir elde etmeyi amaçlarlar. Portföyün kısa vadeli amaçlı olan
kısmını kapsarlar ve Türev finansal araçları da içerirler.
Vadeye Bağlı Gelir Amaçlı Finansal Varlıklar; Bunlar sabit vade ve
faiz gelirlidirler. Bir finansal aracın bu türe dahil olabilmesi için işletmenin elde
tutma amacının ve gücünün olması gerekir.
Verilen Ödünçler ve Alacaklar; Sabit tutarlı ödemeleri kapsayan,
borsaya kayıtlı olmayan yani aktif piyasası olmayan finansal varlıkları
kapsamaktadır.
Diğer Finansal Varlıklar; Yukarıda sayılan üç tür ile nakit dışında
kalan finansal varlıklardır (Örten, Bayırlı, Altay; 2006:72,73).
IAS/TMS 39’a göre yukarıda sayılmış olan finansal varlık çeşitleri ve
değerleme ölçütleri/yöntemleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir (Örten, Kaval,
Karapınar, 2008:491).
93
Tablo 1: Finansal Varlık Çeşitleri ve Değerleme Yöntemleri
FİNANSAL ARAÇ
Alım Satım amaçlı
finansal varlıklar
İlk kayıttan sonra da
gerçeğe uygun değerle
değerlemesine karar
verilmiş varlıklar (alacak
ve krediler, menkul
kıymetler,saklı araçlar,
türevler dahil)
İlk kayıt sonrasında da
gerçeğe uygun değerle
değerlemesine karar
verilmiş borçlar (finansal
borçlar, ihraç edilmiş
menkul kıymetler)
Alım Satım Amaçlı
Borçlar ve Türev Ürünler
Vadeye Kadar Elde
Tutulacak Varlıklar
Satılmaya Hazır Varlıklar
DEĞERLEME
ÖLÇÜSÜ
SONUCUN TABİ
TUTULACAĞI
İŞLEM
DEĞER
DÜŞÜKLÜĞÜ
TESTİNE GEREK
OLUP OLMADIĞI
Hayır
Gerçeğe uygun
değer
Gerçeğe uygun
değer
Dönemin
Kar/Zararı
Dönemin
Kar/Zararı (*)
Gerçeğe uygun
değer
Dönemin
Kar/Zararı (*)
Hayır
Gerçeğe uygun
değer
İtfa
edilmiş
maliyeti
Gerçeğe uygun
değer, eğer
ölçülemiyorsa
bunun yerini
alacak bir
yöntem
Dönemin
Kar/Zararı (*)
Dönemin
Kar/Zararı
Faize denk gelen
kısmı Kar/Zarara,
Piyasa fiyat farkı
özkaynaklara
Hayır
Hayır
Evet (**)
Hayır,
Ancak değer
düşüklüğü kalıcı
ise ve sistematik
olmayan riskten
kaynaklanıyor ise
Evet
Evet
Dönemin
İtfa edilmiş
Kar/Zararı
maliyet
(taşınmış kayıtlı
değer)
Dönemin
İtfa edilmiş
Finansal Borçlar
Kar/Zararı
maliyet
(Satıcılara borçlar, borç
(taşınmış kayıtlı
senetleri, diğer borçlar)
değer)
(*): Korunma amaçlı olmadığı sürece
(**): Değer düşüklüğünün piyasa faiz oranları değişiminden değilde,
borçlunun kredibilitesinin düşmesi nedeniyle olduğu sürece
Alacaklar ve Kullandırılan
Krediler
IAS/TMS
Değerleme;
Bu
39’a
göre
standarda
Finansal
göre
Varlıkların
finansal
Dönem
varlıkların
değerlemesini beş grup itibariyle aşağıdaki gibi özetlenebilir.
•
TL cinsinden nakitler nominal değeri ile değerlenir.
Sonunda
dönem
sonu
94
•
Alacaklar, taşınmış kayıtlı değerle (defter değeriyle) değerlenir.
(TMS 39 md.46)
•
Vadeye bağlı gelir amaçlı finansal varlıklar, etkin faiz oranı
kullanılarak taşınmış kayıtlı değeri ile değerlenir (md. 46).
•
Spekülatif gelir amaçlı (alım-satım amaçlı) finansal varlıklar, makul
değer ile değerlenir (md. 46).
•
Diğer (satılabilir) finansal varlıklar da makul değer ile değerlenir
(md. 46).
IAS/TMS 39’a göre, alacakların, bonoların ve tahvillerin dönem sonu
değerlemesinde faiz hesaplanırken etkin faiz oranı kullanılmalıdır. (IAS/TMS
39 Md. 9) Etkin faiz oranı kullanılarak “İç İskonto” yöntemine göre vadeye
kadar işlemiş olan faiz hesaplanır.
Faiz hesaplamasında basit faiz ve bileşik faiz formülleri kullanılabilir.
Ancak, IAS/TMS 39’a göre, bileşik faizin kullanılması gerekmektedir.
Dolayısıyla; IAS/TMS 39’a göre faiz hesaplamasında kullanılacak olan
faiz formülü;
Gelecek Değer (GD)
Bugünkü Değer = -----------------------------------------------------------------(BD)
[1 + İskonto Oranı (r) ]^n:(vadeye kalan gün/365)
Bu faiz formülüyle uygulanacak faiz oranı da tahvil ve bonoların
alışında uygulanan bileşik faiz oranı olmalıdır (Örten, Bayırlı, Altay, 2006:88).
IAS/TMS 32, IAS/TMS 39 ve IFRS/TFRS 7 no.lu Finansal Araçlar
hakkında Sunum, Muhasebeleştirme ve Ölçme (Değerleme) ve Açıklamalar
konulu Standartlar yukarıda sayılmış olan amaçlarını gerçekleştirmek
amacıyla;
•
İşletmeler
tarafından
ihraç
edilen
finansal
araçların
sermaye/yabancı kaynak sınıflamasının nasıl yapılacağını,
öz
95
•
Öz sermaye ve borçlanma araçlarının bilançoya alınmasındaki
ilkelerini,
•
Bilançoya alınması gereken finansal varlık ile finansal borçların
hangi
koşullarda
birbirlerinden
mahsup
edilerek
raporlanabileceğini,
•
Finansal varlık ve yükümlülüklerin ilk defa edinimlerinde ve daha
sonraki bilanço tarihlerinde nasıl değerleneceğini,
•
Özellikle ödünç verme, veya ters repo ve repo gibi işlemler
sonucunda
varlıkların
veya
borçların
bilançodan
çıkarılıp,
çıkarılmayacağını veya ne zaman çıkarılacağını,
•
Finansal araçlar niteliği ve gerçeğe uygun değerleri hakkında
bilanço ve eklerinde yapılacak açıklamaları,
Kurala bağlamaktadır.
“IAS/TMS 32 no.lu Finansal Araçlar: Sunum” standardı her zaman
“IAS/TMS
39
no.lu
Finansal
Araçlar:
Muhasebeleştirme
ve
Ölçme
(Değerleme)” isimli standart ile birlikte kullanılacaktır. Bu standartta yer alan
temel ilkeler aynı zamanda 39 no.lu standardın temel ilkeleridir. (IAS/TMS 32
md.3)
Esas itibariyle finansal araçların değerleme bakımından sınıflaması 39
no.lu standardın 9 uncu maddesine göre yapılmaktadır. Finansal tablolar ve
eklerinde açıklanacak hususlara da IFRS/TFRS 7 no.lu standart açıklık
getirmektedir (Örten, Kaval, Karapınar, 2008:470).
Riskten korunma muhasebesi de bu standardın kapsamında yer
almaktadır. Bu nedenle riskten korunma muhasebesine ilişkin olarak
IAS/TMS 39 da yer alan tanımlalar aşağıda verilmiştir.
Kesin Taahhüt; Belirli bir miktardaki varlığın/kaynağın belli bir tarih
veya tarihlerde belirlenmiş bir fiyat üzerinden değişimi için yapılan
anlaşmadır.
96
Tahmini işlem: Taahhüt edilmemiş ancak gerçekleşmesi muhtemel
olan işlemdir.
Riskten korunma aracı: Asıl finansal araç ve türev finansal araç
şeklinde yapılan bir sözleşmeyle asıl finansal araç ve finansal borçlarda
meydana gelecek riskleri ortadan kaldırmak veya etkisini azaltmak amacıyla
kullanılan araçlara riskten korunma aracı denir.
Riskten korunan finansal unsur (kalem): Makul değerinde, nakit
akışında meydana gelen riskten korunması amaçlanan varlıklar, borçlar,
taahhütler, gelecekle ilgili tahminler ve yurtdışına yapılan yatırımlarla ilgili
kalemlerdir.
Riskten korunma işleminin etkinliği: Riske maruz kalan bir varlığın
makul değerinde, nakit akışında ve yurtdışı yatırımında meydana gelen
değişmeyi yapılan bir sözleşmeyle ortadan kaldırabilme derecesidir.
Birleşik (gömülü) türev finansal araç: Asıl finansal araçların ayrı bir
türev finansal araç gibi bazı nakit akışlarını etkilemesini sağlayan birleşik
türev finansal araç ile asıl finansal araç sözleşmesini içeren türev finansal
araçlardır.
Finansal riskten korunma: Finansal riskten korunma aracı ile
finansal riskten korunma konusu işlem arasında riskten korunma amaçlı bir
ilişkinin bulunması durumunda, finansal riskten korunma aracı ile finansal
riskten korunma konusu işleme ilişkin kazanç ve kayıp muhasebeleştirilir.
Finansal riskten koruma muhasebesinde; Finansal riskten koruma
aracı ile finansal riskten korunma konusu işlemin gerçeğe uygun değerlerinde
meydana gelen değişmelerin kar/zarar’daki etkileri muhasebeleştirilir.
Finansal riskten korunma ilişkileri üç çeşittir: (IAS/TMS 39 md.85-102)
(a) Gerçeğe uygun değer riskinden korunma,
(b) Nakit akış riskinden korunma ve
(c) Yurtdışındaki işletmede bulunan net yatırım riskinden korunma
şeklindedir.
97
Ayrıca kesin bir taahhüde ilişkin yabancı para riskinden korunma
işlemi, gerçeğe uygun değer riskinden veya nakit akış riskinden korunma
işlemi olarak muhasebeleştirilebilir. (IAS/TMS 39 md.87)
Gerçeğe
uygun
değer
riskinden
korunma;
Buradaki
muhasebeleştirme işlemleri; IAS/TMS 39 no.lu standardın 88 inci Paragrafta
belirtilen koşulları dönem boyunca sağlaması durumunda, IAS/TMS 39 no.lu
standardın 89-94. Maddeleri arasında açıklanmıştır.
Nakit akış riskinden korunma; Buradaki muhasebeleştirme işlemleri;
IAS/TMS 39 no.lu standardın 88 inci Paragrafta belirtilen koşulları dönem
boyunca sağlaması durumunda, IAS/TMS 39 no.lu standardın 95-101.
Maddeleri arasında açıklanmıştır.
Net yatırım riskinden korunma: Yurtdışındaki işletmede bulunan net
yatırım riskinden korunma amaçlı işlemler, net yatırımın bir parçası olarak
muhasebeleştirilen parasal kalemlere ilişkin finansal riskten korunma
işlemleri de dahil olmak üzere (bakınız: TMS 21), nakit akış riskinden
korunma
işlemlerine
benzer
şekilde
muhasebeleştirilir
(IAS/TMS
39
mad.102).
Yukarıda bahsedilen hususların tamamı aşağıdaki tabloda (Tablo 2)
özetlenmiştir (Örten, Bayırlı, Altay, 2006:91).
98
Tablo 2: Riskten Korunma Çeşitleri ve Değerlemesi
MAKUL DEĞER
RİSKİNDEN
KORUNMA
NAKİT AKIŞ
RİSKİNDEN
KORUNMA
YURTDIŞI
YATIRIM
RİSKİNDEN
KORUNMA
GELİR
TABLOSUNDAKİ
KAR/ZARARA
ALINIR
Korunmanın tüm
sonuçları
Korunmanın etkili
olmayan kısmı
Daha önceden
özkaynaklara
alınanın varlık ve
borçla ilgili
olmayan kısmı
Korunmanın etkili
olmayan kısmı
BİLANÇODAKİ
FONA ALINIR
VARLIK ve
BORCUN KAYITLI
DEĞERİ İLE
İLİŞKİLENDİRİLİR
Korunmanın
etkili
olan kısmı
Daha önceden
özkaynaklara
alınanın varlık ve
borçla ilgili kısmı
Korunmanın
etkili
olan kısmı
-Korumanın etkili olmayan kısmı delta oranının %80 den az olmalıdır.
- Korumanın etkili kısmı delta oranının %80-125 aralığında olmasıdır.
1.2.2. IAS/TMS 39 Standardın Bankalar Yorumu
Finansal ürünlerle ilgili muhasebe ve raporlama ilkelerini ortaya koyan
IAS 39’un en çok etkilediği sektörlerden biri de Bankacılık sektörüdür. Ayrıca
çalışmanın konusu, bankacılık sektörü ve banka muhasebesi esas
alındığından, ilgili standart bir de bankalar açısından ele alınacaktır.
a) İştiraklerin “Mark-to-Market”in (fair value/cari piyasa değerleri)
belirlenmesi; mali tablolara önemli etkileri, cari piyasa değerini belirlemekteki
güçlükler, Türk piyasalarındaki yüksek değişkenliğin (volatilite’nin) getirdiği
kısıtlar, değerlemeyi yapacak mesleki uzman kuruluş eksikliği, değerleme
esaslarını düzenleyen kapsamlı mevzuat eksiği (SPK mevzuatında kısıtlı bazı
kurallar bulunmaktadır.)
b) Krediler; kredilerin cari piyasa değerleri mali tablolara ek dipnotlarda
açıklanmalıdır. Örneğin faizlerin düştüğü bir ortamda kredilerin cari değeri
kayıtlı değerinden yüksektir veya faizlerin yükseldiği ortamda kredilerin cari
değeri kayıtlı değerinden yüksektir. Bu hususlar açıklanmalıdır. Türkiye’de
99
krediler için gelişmiş bir “ikincil piyasa” yoktur. İleride bu mümkün olduğu
zaman alım / satım amacıyla bulundurulan kredilerin cari değerleri ile kayıtlı
değerleri
arasındaki
fark;
sadece
dipnotlarda
açıklanmayacak;
aynı
zamanda; gelir tablosuna da yansıtılacaktır. Dolayısıyla ileride krediler de
etkin bir ikincil piyasaların varlığı halinde bu standardın önemi daha da
artacaktır. Söz konusu ikincil piyasaların “Mortgage” işlemleri ile birlikte
derinleşmeye başlayacağı tahmin edilmektedir.
c) Mevduat ve Alınan Krediler; Pasifte yer alan “Mevduat” ve “Alınan
krediler” gibi kalemlerinde mark-to-market değerleri mali tablolara ek
dipnotlarda belirtilecektir. Bu açıklamaların çok önemli faydası vardır.
Örneğin; faizlerin düştüğü bir ortamda alınan bir kredinin (seküritizasyon veya
sendikasyon) cari değeri kayıtlı değerinin üzerinde olmaktadır. Böyle bir
durum tesbit edildiğinde maliyetleri azaltmak amacıyla söz konusu kredinin
uygun bir şekilde kapanarak daha ucuz faizli kredi ile yenilenmesi
kararlaştırılabilir.
d) Türev Ürünleri; IAS 39’a göre türev ürünlerinin (forward, vadeli
işlem, options vb.) mark-to-market değerlerinin belirlenmesi gerekecektir.
Kayıtlı değerlerle mark-to-market değerleri arasındaki fark işlem niteliğine
göre; ya özkaynaklarda yansıtılacak ya da gelir tablosuna yansıtılacaktır.
Ülkemizde türev ürünlerinin çeşitliliği ve ilgili piyasaların derinliği düşük
seviyelerdedir. Bu nedenle ilgili ürünlerin cari değerlerinin belirlenmesi güçlük
arz
etmektedir.
Türev
ürünlerinin
ileride
daha
sık
kullanılacağı
beklenmektedir. Dolayısıyla bu standardın önemi de artacaktır. Bankalar bu
standarda uyum için önemli altyapı değişiklikleri yapmak durumunda
kalacaklardır.
e) Menkul Kıymetler; menkul kıymetler değerlemesinde ilgili kıymetin
“Vadeye kadar tutulacak”, “Satılmaya hazır” ve “Ticari amaçlı” olarak
sınıflandırılması çok önemlidir. Sınıflandırmaya göre “Mark-to-market” farkı;
ya sadece dipnotlarda açıklanacak ya “özkaynaklar”da belirtilecek ya da
“Gelir tablosu”na yansıtılacaktır. Bu sınıflamanın esasen ilgili kıymetin alımı
anında yapılması gereklidir; yani Banka yönetimi alım anında söz konusu
100
kıymetin sınıfını belirleyecek ve bunu, olağanüstü haller dışında, hiç
değiştiremeyecektir. İlgili menkul kıymetin sınıflandırılmasının alımdan sonra
da değişmeden aynen kaldığının kontrolü için sistemsel altyapının kurulması
gereklidir.
f) Takipteki Krediler Karşılığı; takipteki kredilerle ilgili karşılık ayırma
prensipleri
de
önemli
ölçüde
değişmiştir.
“Genel
Karşılık”
esasen
kaldırılmaktadır. Sadece “Homojen” yapıda ve çok sayıda kredinin dahil
olduğu
(örneğin
tüketici
kredileri)
gruplarda
“Genel
karşılık
ayırma
prensipleri”ne uygun olarak geçmiş istatistiki bilgiler yardımıyla karşılık
ayrılmasına müsaade edilmektedir. Diğer karşılıklar için ise (örneğin ticari ve
kurumsal krediler) özel karşılık ayrılmaktadır. Özel karşılık ayrılırken de;
ileride tahsil edilecek olan tutar belirlenmekte; bu tutarın bugünkü cari değeri
bulunmakta ve bu şekilde hesaplanan “Bugünkü değer” ile “Kayıtlı değer”
arasındaki fark “Gider” olarak mali tablolara yansıtılmaktadır.
IAS 39 gerek dış raporlama ve gerekse “Yönetim raporlaması”
açısından çok önemli gelişmeler ve yenilikler ortaya koymuştur. Dolayısıyla
bu standart layıkıyla uygulanmalıdır. IAS 39’un önemi mali piyasaların ve
türev
ürünlerinin
gelişeceğinin
ve
derinleşeceğinin
tahmin
edildiği
önümüzdeki dönemde daha da artacaktır. Bankaların IAS 39’u doğru bir
şekilde uygulayabilmeleri için alt yapılarında gerekli değişiklikleri yapmaları
gerekmektedir (Karaca, 2007:118-120).
1.2.3. Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (FASB) Düzenlemeleri
FASB, türev ürünlerin muhasebeleştirilmesi ile ilgili ciddi çalışmalar
yapan kurumların başında gelmektedir. FASB türev ürünlerle ilgili olarak
sırasıyla; 52, 80, 104, 105, 107, 119 ve son olarak da 133 nolu muhasebe
standartları genelgesini yayınlamıştır.
52 sayılı standart “Yabancı Para Üzerinden Düzenlenmiş Mali Tablo
ve
İşlemlerin
Dönüştürülmesi”
adını
taşımakta
olup
Aralık
1981’de
101
yayınlanmıştır (Parlakkaya, 2003:166). 52 nolu standart genel kabul görmüş
Muhasebe İlkelerine bağlı olarak hem döviz işlemlerini hem de yabancı para
ile ifade edilen finansal tabloların değişimini içermektedir. Muhasebeciler
Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri ve ülkelerindeki yasal düzenlemeler
uyarınca aşağıda açıklanan üç aşamada uygulanacak döviz kurunu ve
meydana
çıkacak
kâr
ve
zararı
nasıl
muhasebeleştireceklerini
belirleyeceklerdir (Kaygusuz, 1998:20).
a) İlk olarak döviz işleminin işlem tarihinde Genel Kabul Görmüş
Muhasebe
İlkelerine
uygun
olarak
muhasebe
kayıtlarına
geçirilmesi,
b) İşlem tarihi ile işlemin vadesi arasında bilanço hazırlandığı
durumlar da, döviz kurlarında meydana gelen değişmelerin, işleme
yansıtılmak üzere düzeltilmesi ve ortaya çıkan kâr veya zararı ele
alış tarzı,
c) Vade tarihinde, işleme ilişkin alacak veya borçlar kapatılırken,
ödeme veya tahsilata ilişkin kayıtların yapılması ve döviz
kurlarında meydana gelen değişmelerin yansıtılması.
80 sayılı standart “Futures Kontratların Muhasebeleştirilmesi” adını
taşımakta olup Ağustos 1984’ te yayınlamıştır. FASB 80 yabancı para futures
kontratları
hariç
tüm
mal
ve
finansal
futures
kontratlarının
muhasebeleştirilmesi ile ilgilidir. Özellikle riskten korunma amaçlı futures
sözleşmeleri üzerinde duran FASB 80 futures kontratlarının muhasebe ve
raporlama standartlarını oluşturmuştur (Parlakkaya, 2003:166).
104 sayılı standart, “Nakit Akım Raporu-Nakit Alacaklar Ve Nakit
Ödemelerinin Net Raporlanması ve Korunma Amaçlı İşlemlerin Nakit
Akışlarının Sınıflanması” adını taşımakta olup Aralık 1989 da yayınlanmıştır.
105 sayılı standart “Bilanço Dışı Riske Haiz Finansal Araçlar ve Kredi
Riski Yoğunluğuna Haiz Finansal Araçlar Hakkında Bilgi Açıklaması” adını
taşımakta da olup Mart 1990’ da yayınlanmıştır. FASB 105 bilanço dışı pazar
veya kredi riski taşıyan finansal enstrumanların şartları, doğası ve miktarı ile
102
bütün finansal enstrumanlar için kredi riski üzerine yoğunlaşmaktadır
(Parlakkaya, 2003:167).
FASB’ın
finansal
araçların
kamuya
açıklanması
doğrultusunda
gerçekleştirdiği ikinci standart 107 sayılı standarttır. Bu standart kredi riskinin
aksine piyasa değerinin açıklanması üzerine yoğunlaşmaktadır. Buna göre,
yükümlülükler de dahil olmak üzere tahmini kolay olan tüm finansal araçların
gerçek değerinin açıklanması istenmektedir. Gerçek değer arzu eden taraflar
arasında mevcut bir işlemde oluşan takas fiyatıdır (Gündüz, Tutal, 1995:13).
Yine FASB’ın “Finansal Enstrümanların Gerçek Değeri Ve Türev
Finansal Enstrümanlar Hakkında Açıklama” adındaki standardı da Ekim 1994
te yayınlanmıştır. Bu da 107 sayılı standart gibi finansal enstrümanların
gerçek değeri ve türev finansal enstrümanların açıklanması üzerine
yoğunlaşmıştır.
Son olarak yayınlanan FASB’ın 133 no.lu standardıdır. FASB, Haziran
1998 tarihinde türev araçların muhasebeleştirilmesine ilişkin çalışmalarını
sonuçlandırmış ve SFAS No.133 “Türev Araçların ve Hedging Faaliyetlerinin
Muhasebeleştirilmesi” standardı yayımlanmıştır. 15 Haziran 1999 tarihinden
sonra başlayan tüm mali yıllar için geçerli olacak olan SFAS 133 no’lu
düzenlemede, bilançodaki tüm türevlerin gösterilmesi ve bunların başlangıçta
ve daha sonra rayiç değer üzerinden ölçülmesi gerekmektedir. Bu, türevin bir
riske karşı korunma önlemi olarak mı tasarlandığına yoksa başka bir amaçla
mı kullanıldığına bakılmaksızın uygulanır. Dolayısıyla, SFAS 133, daha
önceki sentetik-araç ve bilanço dışı muhasebe uygulamalarını ortadan
kaldırarak tüm türevlerin muhasebesini standart hale getirmektedir. Tüm
türevlerin bilançoda gösterilmesi ve rayiç değere göre ölçülmesi türevlerin
görülebilirliğini arttıracaktır ve bir çok kuruluş için bilançonun büyümesi
sonucunu doğurabilir.
Bir
türevin
rayiç
değerindeki
değişikliklerin
gelir
tablosunda
gösterilmesi türevlerin kullanım amacına bağlı olacaktır. Türev bir riske karşı
korunma aracı özelliğine sahip değilse yada böyle düşünülmemişse, türev
103
üzerinden kazanç yada kayıp cari olarak gelir tablosunda gösterilmelidir.
Eğer, türev özel bir riske karşı korunma aracı özelliğine sahipse, üzerinden
kazanç ya da kayıp ya riske karşı korunma konusu olan kalem esasında
yapılacak bir mahsup ayarlaması ile birlikte gelir tablosunda gösterilmeli, ya
da
öz
sermaye
içinde
kayıtlara
alınmalıdır.
Riske
karşı
korunma
muhasebesine uygun olması için, türev “rayiç değer riskine karşı korunma“,
nakit akışı riskine karşı korunma” ya da “döviz riskine karşı korunma ”özelliği
taşımalıdır (Gündüz, Tutal, 1995:13).
Riskten korunma muhasebesi, riskten korunma amacıyla kullanılan bir
aracın muhasebeleştirilmesinde girişimin temel amacının bu aracın değerinde
meydana gelen değişmelerin gelir tablosunda fark edilme zamanı ile riske
maruz pozisyonun değerinde meydana gelen değişmelerin fark edildiği
zaman arasında denklik sağlama süreci olarak tanımlanabilir (Aydın,
2005:48-51).
1.2.4. BDDK Finansal Araçların Muhasebeleştirilmesi Standardı
“Finansal araçların muhasebeleştirilmesine ilişkin esas ve usullerin
belirlenmesi” amacıyla yayınlanan bu tebliğ IASC ve FASB uluslararası
standartlarına uygun olarak düzenlenmiştir.
Finansal varlığın elde edilmesinde, bu varlıkların piyasada veya
mevzuatta belirlenmiş genel geçerli koşullar gereği belirli bir süre içerisinde
yapılmasını gerektiren sözleşmelerin varlığı durumunda “İşlem tarihine göre
muhasebeleştirme”
veya
“Teslim
tarihine
göre
muhasebeleştirme”
yöntemlerinden biri kullanılır. Burada dikkat edilecek nokta aynı gurupta
sınıflandırılan finansal varlıklar için aynı yöntemin kullanılmasıdır.
Finansal
varlıkların
elden
çıkarılmasında
“teslim
tarihine
göre
muhasebeleştirme” yöntemi uygulanır. Bu finansal varlığın teslim alındığı
tarihten itibaren kayda alınması ve teslim edildiği tarihte kayıttan çıkarılması
demektir. İşlem tarihine göre muhasebeleştirilme ise elde edilecek finansal
104
varlığın ve buna karşılık gelen yükümlülüğün işlem tarihinde kayda
alınmasıdır.
Finansal varlık veya yükümlülük sözleşmeden doğan hak ve
yükümlülüğe taraf olunması ile mali tablolara kaydedilir.
Tebliğde rayiç değeri güvenilir bir şekilde tespit edilemeyen varlıklar
hariç finansal varlıklar rayiç değer üzerinden değerlenir. Rayiç değer
hesaplamasına tabi tutulamayan varlıklardan sabit vadesi olanlar etkin faiz
oranı yöntemi kullanılarak iskonto edilmiş bedel üzerinden, sabit maliyeti
olmayan varlıklar ise elde etme maliyeti üzerinden değerlenir (Aydın,
2005:51).
2.
TÜRK
BANKALARINDAKİ
MUHASEBELEŞTİRİLMESİNE
İLİŞKİN
ÖRNEK UYGULAMALAR
2.1. Genel Bilgi
Türev finansal araçların muhasebeleştirilmesi 2005 yıl sonuna kadar
BDDK tarafından yapılan düzenlemelerdeki esaslara göre çerçevesinde
yapılmakta iken, bu tarihten itibaren muhasebeleştirme TMSK tarafından
hazırlanarak
yürürlüğe
Muhasebeleştirme
ve
giren;
Ölçmeye
TMS-39
numaralı
“Finansal
Araçlar:
İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı”
hükümleri çerçevesinde yapılmaktadır. Burada yer alan hükümler konuya
ilişkin 39 numaralı Uluslararası Muhasebe Standardı’nda yer alan hükümlere
paraleldir (Yıldırım; 2008:299-370).
TMS-39’da türev ürün; değeri, belirli bir faiz oranı, menkul kıymet veya
fiyatı, döviz kuru, endeks, kredi derecesi veya benzer bir parametredeki
değişikliklere
bağlı
olarak
değişen,
herhangi
bir
başlangıç
yatırımı
gerektirmeyen veya çok düşük bir başlangıç yatırımı gerektiren ve
105
ödemenin/teslimin gelecekteki bir tarihte yapılacağı finansal araçlar olarak
tanımlanmıştır.
TMS-39 nolu standardta türev araçların muhasebeleştirilmesinde,
kullanım amaçlarına bağlı olarak farklı esaslar belirlenmiştir. Bu çerçevede,
türev araçlar riskten korunma aracı olarak kullanılmadıkları durumlarda alımsatım amaçlı finansal varlık veya yükümlülük olarak tanımlanmıştır.
TMS-39’a göre türev araçların ilk defa kayıtlara alındıktan sonraki
dönemlerde rayiç değerleri üzerinden değerlenmesi gerekmektedir.
Türev aracın finansal varlık veya yükümlülük niteliğinde olması
değerlemenin rayiç değer üzerinden yapılması açısından farlılık arz
etmemektedir.
Türev aracın gelir sağlama (spekülatif) amaçlı kullanılması durumunda
yapılan değerlemelerde ortaya çıkan değer farklarının K/Z hesabında
muhasebeleştirilmesi gerekir.
TMS-39 nolu standart uyarınca türev araçların riskten korunma amaçlı
kullanımı durumunda uygulanacak muhasebe ilkeleri ancak; riskten korunma
aracı ile riskten korunan kalem arasında Standartta belirtilen şekildeki bir
ilişkinin bulunması gerekmektedir.
Riskten korunma muhasebesi esas olarak riskten korunma aracı ile
riskten korunan kalemin rayiç değerlerindeki değişiklikler sonucu ortaya çıkan
kâr veya zararın gelir tablosunda eşleştirilecek şekilde kayıtlara alınmasını
içermektedir. Bu uygulama ile riskten korunan işlemin zararı, türev üründen
sağlanan gelir düşüldükten sonraki tutar üzerinden raporlanır.
TMS-39’da üç farklı tür riskten korunma ilişkisi tanımlanmıştır;
Gerçeğe uygun değer (rayiç değer) riskinden korunma (fair value
hedge):
Muhasebeleştirilmiş
bir
varlık
veya
borcun
ya
da
muhasebeleştirilmemiş bir kesin taahhüdün veya bu tür bir varlık, borç ya da
taahhüdün belirlenebilir bir bölümünün gerçeğe uygun değerinde meydana
gelen, belirli bir risk unsuru ile ilişkilendirilebilen ve kâr veya zararı
106
etkileyebilecek nitelikteki değişikliklere karşı gerçekleştirilen bir finansal
riskten korunma işlemidir.
Nakit akış riskinden korunma (cash flow hedge):
(i) muhasebeleştirilmiş bir varlık veya borca ya da gerçekleşme ihtimali
yüksek tahmini bir işleme ilişkin belirli bir riskle ilişkilendirilebilen ve (ii) net kâr
veya zararı etkileyebilen nitelikteki nakit akışı değişikliklerinden korunmak için
gerçekleştirilen bir finansal riskten korunma işlemidir.
Yurtdışındaki işletmede bulunan net yatırım riskinden korunma:
TMS-21’de yer almaktadır.
Riskten korunma muhasebesinin uygulanabilmesi için riskten korunma
işleminin aşağıdaki koşulları karşılaması gerekmektedir:
Niyetin Belgelenmesi: riskten korunma işleminin başlangıcında
riskten korunma işleminin ve bankanın risk yönetim amaçlarının ve
stratejisinin belgelendirilmesi gerekir. Bu belgelendirmenin riskten korunma
aracının, riskten korunan işlemin veya kalemin tanımını, korunan riskin
yapısının ve riskten korunma aracının etkinliğinin değerlendirilmesinde
izlenecek yöntemi içermesi gerekmektedir.
Riskin varlığı: gerçekleşmesi beklenen bir işleme ilişkin nakit akış
riskinden korunma durumlarında, işlemin gerçekleşme olasılığının yüksek
olması ve kâr veya zararı etkileyebilecek nakit akım değişikliklerinden
kaynaklanacak bir riski içermesi gerekmektedir.
Riski telafide etkinlik: riskten korunma işleminin korunan riske ilişkin
nakit akımı ve rayiç değer değişikliklerini telafi etmede etkin olması bekleniyor
olmalıdır.
Etkinliğin güvenilirliği: riskten korunma işleminin etkinliğinin güvenilir
bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Etkinliğin sürekliliği: riskten korunma işlemi sürdüğü müddetçe
finansal raporlama dönemlerinde riskten korunma işleminin değerlemeye tabi
tutulması ve etkin olduğunun belirlenmesi gerekmektedir.
107
TMS-39 nolu standartta riskten korunma işleminin etkinliğinin hem
geleceğe ilişkin beklentiler dâhilinde hem de gerçekleşen sonuçlara göre
değerlendirilmesi istenmektedir. Geleceğe ilişkin etkinliğin %100 olması,
gerçekleşen sonuçlara ilişkin etkinliğin %80-%125 aralığında olması
gerekmektedir.
Riskten korunma işleminin etkin olmaması durumunda, etkinliğin
sağlandığı son tarihten geçerli olmak üzere riskten korunma muhasebesinin
uygulanmasına son verilir.
2.2. Değerleme Farklarının Muhasebeleştirilmesi
Rayiç değer riskinden korunma amacıyla kullanılan türev araçların
değerlemesi
sonucu
ortaya
çıkan
değer
farkları
K/Z
hesabında
muhasebeleştirilir. Aynı şekilde, riskten korunan kalemin satılmaya hazır
değer niteliğinde olması durumunda ortaya çıkan değerleme farklarının da
K/Z hesabına kaydedilmesi gerekir.
Nakit akış riskinden korunma amacıyla kullanılan türev ürünün etkin
olarak nitelendirilen kısmına ilişkin kazanç veya kayıplar özkaynaklar kalemi
altında, etkin olmayan kısma ilişkin kazanç veya kayıplar ise K/Z hesabında
muhasebeleştirilir.
Yurtdışındaki
net
yatırım
riskinden
korunma
işlemlerinin
muhasebeleştirilmesinde de nakit akış riskinden korunma işlemindeki esaslar
geçerlidir.
2.3. İlgili Muhasebe Hesapları, Açıklamaları ve İşleyişi
Türev araçlara ilişkin olarak BDDK’ca yayımlanan “Bankalar için Tek
Düzen Hesap Planı ve İzahnamesi”’nde yer alan hesapların bazılarının
açıklamaları aşağıda hesap kodlarıyla birlikte verilmiştir. Bununla birlikte
türev araçlarla ilgili olarak Türk Bankalarında kullanılmakta olan detay hesap
108
planı, tez çalışmasının ekinde Aktif-Pasif, Gelir-Gider ve Nazım Hesaplar
olarak tablo halinde verilmiştir.
•
AKTİF – PASİF HESAPLAR
TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR–TÜRK PARASI (224)
Bilanço dışı hesaplarda izlenen Türev Finansal araçların ilgili Türkiye
Muhasebe
Standardı
hükümleri
çerçevesinde
değerlemeye
tabi
tutulmasından doğan ve varlık oluşturan farklar aktif nitelikli bu hesapta
izlenir. Bu hesaba kaydedilen değerleme farkları, ilgili Türkiye Muhasebe
Standardı hükümleri çerçevesinde ilgisine göre ilgili gelir veya öz kaynak
hesabı ile ilişkilendirilir.
MUHTELİF ALACAKLAR–TÜRK PARASI (278)
Türev Finansal araçlar için verilen teminatlar ile diğer alacakların da
takip edildiği aktif nitelikli bir hesaptır.
TÜREV FİNANSAL YÜKÜMLÜLÜKLER–TÜRK PARASI (364)
Bilanço dışı hesaplarda izlenen Türev Finansal araçların ilgili Türkiye
Muhasebe
Standardı
hükümleri
çerçevesinde
değerlemeye
tabi
tutulmasından doğan ve yükümlülük oluşturan farklar pasif nitelikli bu
hesapta izlenir. Bu hesaba kaydedilen değerleme farkları, ilgili Türkiye
Muhasebe Standardı hükümleri çerçevesinde ilgisine göre ilgili gider veya öz
kaynak hesabı ile ilişkilendirilir.
MUHTELİF BORÇLAR–TÜRK PARASI (390)
Türev Finansal araçlar için verilen teminatlar ile diğer borçların da
takip edildiği pasif nitelikli bir hesaptır.
109
•
GELİR – GİDER HESAPLARI
SERMAYE PİYASASI İŞLEMLERİ KARLARI–TÜRK PARASI (750)
Türk parası menkul değerlerin satışından doğan karlar ile menkul
değerlerin alım-satımı ile ilgili komisyon bedellerinin kaydedildiği bir hesaptır.
1)
ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV FİNANSAL ARAÇLARDAN
KARLAR–TÜRK PARASI (752)
Alım satım amaçlı türev finansal araçlardan doğan karlar bu hesapta
izlenir.
2)
RİSKTEN
KORUNMA
AMAÇLI
TÜREV
FİNANSAL
ARAÇLARDAN KARLAR –TÜRK PARASI (754)
Riskten korunma amaçlı türev finansal araçlara ilişkin kazançlardan,
ilgili Türkiye Muhasebe Standardı hükümleri çerçevesinde kar yazılması
gerekenler bu hesapta izlenir.
110
RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV FİNANSAL ARAÇLARDAN
ZARALAR–TÜRK PARASI (862)
Riskten korunma amaçlı türev finansal araçlara ilişkin kayıplardan, ilgili
Türkiye Muhasebe Standardı hükümleri çerçevesinde zarar yazılması
gerekenler bu hesapta izlenir.
SERMAYE PİYASASI İŞLEMLERİ ZARARLARI–TÜRK PARASI
(870)
Türk parası menkul değerlerin satışından doğan zararların kaydedildiği
bir hesaptır.
Menkul değerlerin satış tutarı ile elde etme maliyeti arasındaki fark faiz
geliri olarak 580 Menkul Değerlerden Alınan Faizler-T.P. hesabına
kaydedilirken, satış fiyatının, satış tarihindeki itfa edilmiş maliyetin altında
olması durumunda, itfa edilmiş maliyet ile satış tutarı arasındaki olumsuz fark
bu hesabe gider olarak yazılır.
1)
ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV FİNANSAL ARAÇLARDAN
ZARARLAR–TÜRK PARASI (872)
Alım satım amaçlı türev finansal araçlardan doğan zararlar bu hesaba
kaydedilir.
•
NAZIM HESAPLAR
MÜŞTERİ ADINA YAPILAN TÜREV FİNANSAL ARAÇ ALIM SATIM
İŞLEMLERİNDEN ALACAKLAR–TÜRK PARASI (934)
Bankaların,
müşterileri
adına
gerçekleştirdikleri
türev
finansal
araçlardan kaynaklanan alacakların izlendiği hesaptır. Bu hesap 936-Müşteri
Adına Yapılan Türev Finansal Araç Alım Satım İşlemlerinden Borçlar –T.P.
hesabı ile karşılıklı çalışır.
111
RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV FİNANSAL ARAÇLARDAN
ALACAKLAR – TÜRK PARASI (944)
Riskten korunma amaçlı türev finansal araçlar bu hesapta izlenir. Bu
finansal araçların ilgili Türkiye Muhasebe Standardı uyarınca değerlemeye
tabi tutulmasından doğan farklar ise ilgili bilânço hesabı ile ilgisine göre ilgili
kâr/zarar
veya
özkaynak
hesabı
karşılıklı
çalıştırılmak
suretiyle
muhasebeleştirilir. 946 – Riskten Korunma Amaçlı Türev Finansal Araçlardan
Borçlar T.P. hesabı ile karşılıklı çalışır.
RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV FİNANSAL ARAÇLARDAN
ALACAKLAR – YABANCI PARA (945)
Riskten korunma amaçlı yabancı para türev finansal araçlar bu hesapta izlenir. Bu finansal araçların ilgili Türkiye Muhasebe Standardı uyarınca
değerlemeye tabi tutulmasından doğan farklar ise ilgili bilânço hesabı ile
ilgisine göre ilgili kâr/zarar veya özkaynak hesabı karşılıklı çalıştırılmak
suretiyle muhasebeleştirilir. 947 – Riskten Korunma Amaçlı Türev Finansal
Araçlardan Borçlar Y.P. hesabı ile karşılıklı çalışır.
ALIM
SATIM
AMAÇLI
TÜREV
FİNANSAL
ARAÇLARDAN
FİNANSAL
ARAÇLARDAN
FİNANSAL
ARAÇLARDAN
ALACAKLAR - TÜRK PARASI (964)
ALIM
SATIM
AMAÇLI
TÜREV
ALACAKLAR - YABANCI PARA (965)
ALIM
SATIM
AMAÇLI
TÜREV
BORÇLAR -TÜRK PARASI (966)
Alım satım amaçlı türev finansal araçlar aşağıda belirtilen yardımcı
hesaplarda izlenirken, bunların ilgili Türkiye Muhasebe Standardı uyarınca
değerlemeye tabi tutulmasından doğan farklar ilgili bilânço hesabı ile ilgili
kâr/zarar hesabı karşılıklı çalıştırılmak suretiyle muhasebeleştirilir. Karma bir
finansal aracın unsuru olan saklı türevler, ilgili Türkiye Muhasebe Standardı
112
hükümleri
çerçevesinde
asıl
finansal
araçtan
ayrıştırılmak
suretiyle
muhasebeleştirilir. 964- Alım Satım Amaçlı Türev Finansal Araçlardan
Alacaklar T.P. hesabı ile karşılıklı çalışır.
ALIM
SATIM
AMAÇLI
TÜREV
FİNANSAL
ARAÇLARDAN
BORÇLAR - YABANCI PARA (967)
966 Türev Finansal Araçlardan Borçlar – T.P. hesabındaki işlemlerin
yabancı para üzerinden yapılanları bu hesapların ilgili alt ve yardımcı
hesaplarında izlenir. 965- Alım Satım Amaçlı Türev Finansal Araçlardan
Alacaklar Y.P. hesabı ile karşılıklı çalışır.
VADELİ DÖVİZ ALIM-SATIM İŞLEMLERİ
Bankanın vadeli olarak aldığı veya sattığı dövizlerin, bankaca
belirlenen vadeli kur üzerinden Türk parası karşılıklarının izlendiği bir
hesaptır.
SWAP ALIM-SATIM İŞLEMLERİ
İleride bir tarihte ters işlemle satılan paranın geri alınması şartıyla, bir
paranın başka bir para ile aynı gün içinde değişimi işlemleri para swapları
hesaplarında izlenir. Aynı miktarda ve aynı vadedeki, ayrıca aynı geri ödeme
miktarına sahip borcun faiz ödemelerinin veya bazen de geri ödeme
taksitlerinin karşılıklı olarak değiştirilmesi işlemi olan faiz swapları, faiz
swapları hesaplarında izlenir.
FUTURES PARA SÖZLEŞMESİ İŞLEMLERİ
Standart miktardaki yabancı paranın gelecekteki bir tarihte teslimi ile
ilgili sözleşmelerden kaynaklanan işlemler bu hesapta izlenir. Sözleşmenin
alındığı ya da satıldığı gündeki döviz kuru esas alınır.
113
FUTURES FAİZ ALIM-SATIM SÖZLEŞMESİ İŞLEMLERİ
Futures para işlemleri ile benzer niteliklere sahip olan ancak futures
sözleşmelerinde teslimleri belirtilen menkul değerlerin (Hazine Bonoları,
Devlet Tahvilleri) standartlaşmış miktarlarının faizi bu hesapta izlenir.
PARA VE FAİZ OPSİYONLARI
Bir finansal aracın gelecekte belirlenen bir tarihte veya bu tarihten
daha evvel, önceden belirlenmiş bir fiyattan satılması veya satın alınması
hakkını veren opsiyon sözleşmelerinin kaydına özgü bir hesaptır. Söz konusu
opsiyon
hesapları
satıcı
(keşideci)
taraf
ile
alıcı
(lehdar)
tarafın
sözleşmelerinin izlenmesi amacıyla iki bölüme ayrılmıştır.
DİĞER
Yukarıda açıklanan işlemler dışında kalan, limitli faiz işlemleri, futures
hisse senedi endeksine ilişkin işlemler gibi faize ve dövize dayalı türev
işlemler bu bölümde izlenir.
2.4. Forward
Uygulamalar
(Vadeli
Alım-Satım)
Sözleşmeleriyle
ilgili
Örnek
Forward işlemlerin değerlemesiyle ilgili olarak uygulamada en çok
rayiç değer yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntemde, forward işlemlerin rayiç
değeri (rayiç kur); anlaşma kurunun, aynı vade için geçerli bileşik piyasa faiz
oranları kullanılarak indirgenmesi suretiyle hesaplanmaktadır.
Değerlemede izlenen bir başka yöntem ise, sözleşmeye konu edilen
her iki para biriminin vade tarihindeki tutarlarının, bu paralar üzerinden
yapılan ve benzer vadeleri taşıyan işlemler için geçerli iskonto oranları
114
uygulanarak bugünkü (değerleme yapılan tarihteki) değerlerinin bulunması,
bulunan bu değerlerden sözleşme kurunun hesaplanması ve bunun piyasa
kuru ile karşılaştırılmasıdır.
Organize bir piyasası olmayan, iki tarafın koşullarını serbest iradeleri
ile istedikleri şekilde belirledikleri forward işlemlerin bilanço tarihlerindeki rayiç
değerleri, açık bir hesaplama yönteminin olmaması ve hesaplamada
kullanılacak kriterlerinin belirlenmemiş olması nedeniyle farklı şekilde
hesaplanabilecektir. Sektörde bu tür işlemlerin değerlerinin farklı bir şekilde
hesaplanmasının yaratacağı sakıncaların ortadan kaldırılması ve uygulama
birliğinin sağlanabilmesi için, organize bir piyasası olmayan ve halen sektörde
en fazla kullanılan türev ürün niteliğindeki forward işlemlerin değerlemesinin
ne şekilde yapılacağı konusunda yetkili otoritelerin açıklayıcı düzenleme
yapmaları gerektiği düşünülmektedir.
Bilanço dönemlerinde, belli bir vade sonunda gerçekleşecek alacak ve
borçların o tarihlere indirgenmiş tutarları üzerinden rayiç değer hesaplaması
yapıldığı için üçüncü yöntemin daha doğru olduğu düşünülmektedir. Bu
çerçevede, konunun daha kolay bir şekilde anlaşılabilmesi için, forward
işlemlerle ilgili olarak aşağıda verilecek örneklerin ilkinde değerleme işlemine
her üç yönteme göre yapılacak, izleyen diğer örneklerde ise, daha uygun
olduğu düşünülen üçüncü yönteme göre hesaplama yapılacaktır.
2.4.1. Spekülasyon Amaçlı Forward İşlemi Örnekleri
ÖRNEK-(1): X Bankası gelecekte Euro’nun Türk Lirası karşısında
değer kazanacağını düşünmektedir. Bu nedenle Banka kur artışından gelir
elde etmek amacıyla 15.03.2009 tarihinde Y bankası ile 6 ay vadeli 1 EURO
= 2,50 TL kuru üzerinden 20.000.-EURO alma hakkını veren bir sözleşme
imzalamıştır.
Sözleşme süresinde gerçekleşen piyasa kurları aşağıdaki gibidir.
115
TARİH
15.03.2009
30.06.2009
15.09.2009
KUR (EURO/TL)
2,10
2,20
2,40
X Bankasının söz konusu işlemle ilgili olarak yapacağı muhasebe
kayıtları şöyle olacaktır.
•
Sözleşmeden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerin kaydı:
TL Kaydı,
-------------------------------------- 15.03.2009 --------------------------------------------964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
50.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN
ALACAKLAR (20.000.-€ x 2,50.-TL)
964000-Vadeli Döviz Alım İşlemi
966- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
50.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
96600-Vadeli Döviz Alış İşlemi
----------------------------------------------- // ------------------------------------------------YP (Euro) kaydı,
------------------------------------------- 15.03.2009 ---------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
20.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
96500-Vadeli Döviz Alış İşlemi
967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
20.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
96700-Vadeli Döviz Alış İşlemi
----------------------------------------------- // -----------------------------------------------•
30.06.2009 tarihinde yapılması gereken kayıtlar;
Bankanın yukarıdaki işlemle ilgili olarak Haziran sonunda değerleme
yapması gerekmektedir. Değerleme işleminde öncelikle, anlaşma kurunun o
tarihteki değerinin bulunması ve daha sonra bulunan bu değerin aynı tarihteki
cari piyasa veya bilanço kuru ile karşılaştırılması gerekmektedir.
Doğrusal reeskont yönteminde; önce işlem kuru ile vade tarihindeki
anlaşma kuru arasındaki fark anlaşma dönemi boyunca gerçekleşecek
toplam kur farkı olarak kabul edilmekte, değerleme tarihinde ise bu farkın
geçen gün sayısına tekabül eden kısmı işlem tarihindeki kura eklenerek
anlaşma kurunun o tarihteki değeri hesaplanmaktadır. Daha sonra da
116
hesaplanan bu kur ile o tarihteki cari piyasa kuru karşılaştırılarak fark sonuç
hesaplarına aktarılmaktadır.
Buna göre;
180 günlük vadeye yayılan kur farkı (2,50 – 2,10) = 0,40.-TL,
Değerleme kuru; [(2,50–2,10)*105/180]+2,10=2.33.-TL, (15 Mart-30
Haziran=105)
Dönem için gerçekleşen gelir veya gider ise; (2,33-2,20)*20.000.-€ =
2.600.-TL zarar olarak hesaplanacak ve bu tutar;
------------------------------------------ 30.06.2009 ------------------------------------------872-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
2.600.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ZARARLAR
87200-Vadeli Alım Satım İşlemi
364- TÜREV FİNANSAL YÜKÜMLÜLÜKLER
2.600.-TL
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilecektir.
İkinci yöntemde, forward kur kalan süre için piyasada en yakın vadeli
işlemler için faiz oranlarından bilanço tarihine indirgenmekte ve bu şekilde
hesaplanan kur ile bilanço kuru arasındaki fark işlem tutarı ile çarpılarak gelir
veya gider hesaplanmaktadır.
Buna göre; forward kurun bilanço tarihine indirgenmiş değeri,
piyasadaki üç aylık işlem faiz oranının %15 olduğu varsayımıyla;
2,50/(1+0,15)^(75/360) = 2,43.-TL, (30 Haziran-15 Eylül= 75 GÜN)
Bilanço tarihindeki zarar ise, (2,43- 2,20)*20.000.-€ = 4.600.-TL olarak
hesaplanacak ve bu tutar;
------------------------------------------- 30.06.2009 -----------------------------------------872-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
4.600.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ZARALAR
87200-Vadeli Alım Satım İşlemi
364- TÜREV FİNANSAL YÜKÜMLÜLÜKLER
4.600.-TL
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilecektir.
117
IAS/TMS 39’a göre, alacakların, bonoların ve tahvillerin dönem sonu
değerlemesinde faiz hesaplanırken etkin faiz oranı kullanılmalıdır. (IAS/TMS
39 Md. 9) Etkin faiz oranı kullanılarak iç iskonto yöntemine göre vadeye
kadar işlemiş olan faiz hesaplanır.
Faiz hesaplamasında basit faiz ve bileşik faiz formülleri kullanılabilir.
IAS/TMS 39’a göre, bileşik faizin kullanılması gerekmektedir.
Sonuçta, IAS/TMS 39’a göre kullanılacak olan faiz formülü;
Bugünkü Değer = Gelecek Değer / [(1+İskonto Oranı(r))]^n:
(Vadeye kalan gün/365)
Bu faiz formülüyle uygulanacak faiz oranı da tahvil ve bonoların
alışında uygulanan bileşik faiz oranı olmalıdır.
Buna göre tarafımızca da daha doğru olduğu düşünülen ve IAS/TMS
39’a göre kullanılacak olan Üçüncü Yöntemde; önce işlemin iki ayağını
oluşturan paraların vade tarihindeki tutarları ilgili para cinsleri üzerinden
yapılan ve benzer vadeli işlemler için geçerli faiz oranlarından bu günkü
(bilanço tarihindeki) değerlerine indirgenmekte, daha sonra indirgenen bu
tutarların birbirine bölünmesi suretiyle spot parite hesaplanmakta ve bu da
piyasa kuru ile karşılaştırılarak gelir veya gider hesaplanmaktadır. Kalan
vadeye en yakın vadedeki (üç aylık) piyasa faiz oranlarının TL için % 15,
ABD Doları için ise % 3 olduğu varsayımıyla;
Gelecekte ödenecek TL’nin bu günkü değeri;
50.000/ [(1+0.15)^(75/360)] = 48.565.-TL, (30 Haziran-15 Eylül=75 GÜN)
Alınacak EURO’nun bu günkü değeri;
20.000/[(1+0.03)^(75/360)]= 19.877,22.-€ (30 Haziran-15 Eylül=75 GÜN)
Spot parite; 48.565 /19.877,22= 2,44,
118
Değerleme
farkı;
(2,44-2,20)*20.000.-€=4.800.-TL,
olarak
hesaplanacak ve bu tutar,
------------------------------------------ 30.06.2009 ------------------------------------------872- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
4.800.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ZARARLAR
87200-Vadeli Alım Satım İşlemlerinden (20.000.-€x 0,24.-TL)
364- TÜREV FİNANSAL YÜKÜMLÜLÜKLER
4.800.-TL
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilecektir.
Ayrıca, ara dönemlerde yapılan bu değerleme işlemine ilişkin kayıtların
izleyen gün iptal edilmesi gerekmektedir.
Vade sonunda (15.09.2009) yapılacak kayıtlar;
-------------------------------------------- 15.09.2009 ----------------------------------------011- EFEKTİF DEPOSU
20.000.-EURO
293- EFEKTİF VAZİYETİ
20.000.-EURO
----------------------------------------------- // ---------------------------------------------------------------------------------------------- 15.09.2009 ----------------------------------------292- EFEKTİF ALIŞ/SATIŞ HESABI
48.000.-TL
(20.000.-€*2,40.-TL= 48.000.-TL)
872- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
2.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ZARARLAR
87200-Vadeli Alım Satım İşlemlerinden (20.000.-€x (2,50-2,40))
010- KASA HESABI (20.000.-€x 2,50.-TL)
50.000.-TL
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Yukarıdaki işlemlerden de görüleceği üzere, kurların beklenen şekilde
gerçekleşmemesi nedeniyle X bankası forward sözleşmesinden dolayı
2.000.-TL zarar etmiştir.
119
•
Sözleşmeye (15.09.2009) ilişkin kapanış kayıtları;
TL kaydı,
------------------------------------------ 15.09.2009 ------------------------------------------966- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
50.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
96600-Vadeli Döviz Alış İşlemi
964- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
50.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
964000-Vadeli Döviz Alım İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------YP (Euro) Kaydı,
------------------------------------------ 15.09.2009 ------------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
20.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
96700-Vadeli Döviz Alış İşlemi
965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
20.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
96500-Vadeli Döviz Alış İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Ara dönemlerde (30.06.2009) hesaplanan döviz kurunun o tarihteki
piyasa veya bilanço kurundan daha düşük olması durumunda pozitif bir
değerleme farkı ortaya çıkacaktır. Söz konusu değerleme farkının da benzer
bir yaklaşımla gelir olarak sonuç hesaplarına yansıtılması, bu durumda fark
tutarının gelir tablosunda 752- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV FİNANSAL
ARAÇLARDAN KÂRLAR, aktifte ise 224-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
hesaplarında muhasebeleştirilmesi gerekir. Örneğin yukarıda verilen işlemde
30.06.2009 tarihindeki piyasa kurunun 1 EURO = 2,75.-TL olarak
gerçekleştiği kabul edilirse, değerleme farkı [(2,75-2,44)*20.000.-€] = 6.200.TL kâr olarak hesaplanacak ve bu tutar,
120
--------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------224-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
6.200.-TL
22400-Vadeli Alım Satım Amaçlı
752- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV FİNANSAL
6.200.-TL
ARAÇLARDAN KARLAR
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilecektir.
Yukarıda verilen örnekte hesaplanan değerleme farkları TMS ve
THP’deki esaslar çerçevesinde K/Z hesabına kaydedilmiştir.
Bankaların yabancı paralar arasındaki paritenin değişiminden de
yararlanmak istemeleri doğaldır. Örneğin Dolar/Euro paritesinin gelecek
dönemlerde değişebileceği beklentisiyle bankaların gelir elde etme veya mevcut pozisyonları nedeniyle oluşabilecek riskten korunmak amacıyla vadeli
işlem yapmaları mümkündür. Bu şekildeki işlemler nedeniyle gelir-gider
hesapları hem bu dövizler arasındaki paritenin hem de bu dövizlerin TL
karşısındaki değerine bağlı olarak değişir.
Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için aşağıda verilen örneğin
incelenmesi yararlı olacaktır.
ÖRNEK-(2):
X
Bankası
USD’nin
gelecek
dönemlerde
EURO
karşısında değer kazanacağı beklentisiyle 01.03.2009 tarihinde 1.-€=1,25.USD kuru üzerinden dört aylık vade sonunda tahsil edilmek üzere 750.000.EURO tutarında, Dolar alımı ve Euro satımını içeren dört ay vadeli bir forward
sözleşme imzalamıştır. Sözleşmeye konu olan dövizlerin paritesi ve TL
kurları aşağıda gibi gerçekleşmiştir.
TARİH
01.03.2009
31.03.2009
30.06.2009
EURO/USD
Paritesi
1,25
1,20
1,10
EURO/TL Kuru
2,00
1,95
1,90
İşlemle ilgili muhasebe kayıtları aşağıdaki şekilde olacaktır.
USD/TL
Kuru
71,40
70,20
69,50
121
•
Sözleşmenin kayıtlara alınması (01.03.2009):
YP (Euro) kaydı,
------------------------------------------ 01.03.2009 ------------------------------------------965- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
750.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965003-Vadeli Döviz Alış İşlemi
967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
750.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967001-Vadeli Döviz Alış İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------1.-EURO=1,25.-USD kurundan DOLAR kaydı,
------------------------------------------ 01.03.2009 ------------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
937.500.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965001-Vadeli Döviz Alım İşlemi (750.000.-€x 1,25.-$)
967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
937.500.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967000-Vadeli Döviz Alış İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------•
Sözleşmenin (31.03.2009) tarihinde yapılan değerleme kayıtları:
Bankanın yukarıdaki işlemle ilgili olarak önce her iki döviz cinsinin o
tarihteki değerlerini hesaplaması gerekir. Bu hesaplama önceki örnekle ilgili
olarak verilen bilgiler çerçevesinde işleme konu olan tutarların, bu paralar
üzerinden yapılan ve benzer vadeyi taşıyan işlemler için geçerli faiz oranları
üzerinden iç iskonto yöntemine değerleme tarihine indirgenmesi suretiyle
yapılacaktır. Daha sonra, her iki tutarın değerleme tarihine indirgenen
tutarları üzerinden o tarihteki sözleşme kuru belirlenecek ve bu kur piyasa
kuru ile karşılaştırılarak oluşan gelir veya gider hesaplanacaktır.
Değerleme tarihinde kalan vadeye en yakın (üç ay) piyasa faiz oran
larının Euro için % 2, USD için % 3 olduğu varsayımıyla;
Satılacak Euro’nun bu günkü değeri; [BD = GD / (1+r)^n] den
750.000/[(1+0.02)^(90/360)]=746.296.-€, (1 Nisan-30 Haziran= 90 GÜN)
122
Alınacak Doların bu günkü değeri; [BD = GD / (1+r)^n] den
937.500/[(1+0.03)^(90/360)]=930.598.-USD, (1 Nisan-30 Haziran=90 GÜN)
İndirgenmiş Parite ; 930.598/746.296 = 1,2470
Spot Parite
Gelir ;
; 1,20
(1,2470-1,20)*746.296.-EURO=35.076.-USD
olarak
hesaplanacak ve bu tutar;
------------------------------------------ 31.03.2009 ------------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
35.076.-USD
22500-Alım Satım amaçlı
295- DÖVİZ VAZİYETİ
35.076.-USD
----------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 31.03.2009 ------------------------------------------294-DÖVİZ ALIŞ/SATIŞ HESABI
2.462.335.-TL
(35.076.-$x70.20.-TL)
752- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
2.462.335.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN KARLAR
75200-Vadeli Alım Satım İşlemlerinden
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir.
Ara dönemde yapılan bu değerleme işlemine ilişkin bu kayıtların ertesi
işgünü iptal edilmesi gerekir.
•
Sözleşmeye ilişkin (30.06.2009) tarihinde yapılan kapanış kayıtları:
Karşılıklı Para alışverişi:
Sözleşmenin vadesinde oluşan gelir veya giderin hesaplanması ara
dönemlere nazaran daha kolaydır. Zira, vadede yapılacak iş, sözleşme
konusu varlıkların belirlenen fiyattan karşılıklı olarak değiştirilmesi ve bu
değişikliğin piyasa fiyatları ile karşılaştırılmasıdır. Sözleşmenin vadesinde
bankanın vereceği Euro karşılığında piyasa kurlarından alabileceği USD
tutarı 825.000 (750.000x1,10) iken, sözleşme uyarınca 937.500 USD
(750.000x1,25) aldığından, 112.500.-USD tutarında bir geliri oluşmuştur. Bu
çerçevede işlem;
123
------------------------------------------ 30.06.2009 ------------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR
937.500.-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
937.500.-USD
----------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 ------------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ
750.000.-EURO
025-YURTDIŞI BANKALAR
750.000.-EURO
----------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 ------------------------------------------294- DÖVİZ ALIŞ/SATIŞ HESABI
65.156.250-TL
(937.500.-$x69.50.-TL)
294-DÖVİZ ALIŞ/SATIŞ HESABI
57.337.500.-TL
(825.000.-$x69.50.-TL)
752- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
7.818.750-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN KARLAR
75200-Vadeli Alım Satım İşlemlerinden (112.500.-$x69,50)
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Taahhüdün Kapatılması:
------------------------------------------ 30.06.2009 ------------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
937.500.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967000-Vadeli Döviz Alış İşlemi
965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
937.500.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965001-Vadeli Döviz Alım İşlemi
----------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 ------------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
750.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967001-Vadeli Döviz Alış İşlemi
965- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
750.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965003-Vadeli Döviz Alış İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir.
124
2.4.2. Riskten Korunma Amaçlı Forward İşlemi Örneği
ÖRNEK-(1): X Bankası 15.01.2009 tarihinde bir müşterisine 6 ay
vadeli 100.000.-USD tutarında döviz kredisi kullandırmıştır. Söz konusu
kredinin vadesinde TL’ye çevrilerek kullanımı gerekmektedir. Vade tarihinde
döviz kurunun daha düşük olacağını düşünen banka meydana gelecek rayiç
değer (gerçeğe uygun değer) riskinden korunmak amacıyla kredinin verildiği
tarihte kredinin vadesinde realize edilmek üzere başka bir finansal kuruluş ile
100.000.-USD satım hakkı veren bir forward sözleşmesi yapmıştır.
Forward sözleşme kuru 1 $= 1,45.-TL olarak belirlenmiştir. Sözleşme
süresince gerçekleşen piyasa kurları aşağıdaki gibidir.
TARİH
15.01.2009
31.03.2009
15.07.2009
KUR (USD/TL)
1,50
1,40
1,20
Bu işleme ilişkin muhasebe kayıtları;
•
Kredinin verilmesi:
------------------------------------------ 15.01.2009 ------------------------------------------111-KISA VADELİ KREDİLER
100.000.-USD
025- YURTDIŞI BANKALAR
100.000.-USD
----------------------------------------------- // ---------------------------------------------------
125
• Sözleşmeden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerin kaydı:
TL kaydı,
------------------------------------------ 15.01.2009 ------------------------------------------944- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
150.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
944000-Vadeli Döviz Alış İşlemi
946-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
150.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
946000-Vadeli Döviz Alım İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------YP (USD) kaydı,
------------------------------------------ 15.01.2009 ------------------------------------------945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
100.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945002-Vadeli Döviz Satım İşlemi
947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947001-Vadeli Döviz Satım İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------•
31.03.2009 tarihinde yapılacak sözleşmeye ilişkin değerleme
işlemi ve bunun kayıtlara alınması:
Daha öncede ifade edildiği üzere, değerlemede öncelikle işleme konu
olan tutarların değerleme tarihi itibariyle o günkü değerlerin bulunması ve
bunların oranından indirgenmiş kurun hesaplanması ve hesaplanan bu kur ile
piyasa kurunun karşılaştırılması gerekmektedir.
En yakın vade olan üç aylık işlemler için TL faiz oranının % 15, USD
faiz oranın ise % 3 olduğu varsayımıyla;
Alınacak TL’nin bu günkü (31.03.2009) değeri; BD = GD /
(1+r)^n:(Vadeye kalan gün/yıl) den,
150.000/[(1+0.15)^(105/360)] =144,008.-TL (1 Nisan-15 Temmuz=105 GÜN)
Verilecek USD’nin bu günkü değeri; BD=GD / (1+r)^n:(Vadeye
kalan gün/yıl) den,
126
100.000/[(1+0.03)^(105/360)] =99.142.-USD, (1 Nisan-15 Temmuz=105 GÜN)
İndirgenmiş Parite ; 144.008 / 99.142 = 1,45
Spot KUR
; 1,40
Gelir ; (1,45-1,40)*99.142.-$= 4.957.-TL olarak hesaplanacak ve bu
tutar;
------------------------------------------ 31.03.2009 ------------------------------------------224-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
4.957.-TL
22401-Gerçeğe uygun Değ.Risk Korunma amaçlı
752- KORUNMA AMAÇLI TÜREV
4.957.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN KARLAR
75200-Vadeli Alım Satım İşlemlerinden
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir.
Bankanın
forward
sözleşmenin
yıl
sonunda
değerlemesinden
kaynaklanan geliri riskten korunma muhasebesi gereği K/Z hesabına
kaydedilmelidir. Söz konusu dönem için riskten korunan kalem olan kredilerin
değerlemesinden uğranılan zararın,
[(1,50-1,40)*100.000.-$]= 10.000.-TL olduğu dikkate alındığında,
sözleşmeden dolayı bu zararın 4.957.-TL’lık kısmının telafi edildiği sonucuna
ulaşılmaktadır.
•
Kredinin tahsil edilmesi (15.07.2009) tarihindeki kayıtları;
------------------------------------------ 15.07.2009 ------------------------------------------011- EFEKTİF DEPOSU
100.000.-USD
293- EFEKTİF VAZİYETİ
100.000.-USD
----------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 15.07.2009 ------------------------------------------295- DÖVİZ VAZİYETİ
100.000.-USD
111- KISA VADELİ KREDİLER
100.000.-USD
----------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 15.07.2009 ------------------------------------------292- EFEKTİF A/S HESABI
120.000.-TL
294- DÖVİZ A/S HESABI
120.000.-TL
(100.000.-$x1,20.-TL)
----------------------------------------------- // ---------------------------------------------------
127
•
Forward kapanış kayıtları (15.07.2009);
Döviz satışının yapılması;
------------------------------------------ 15.07.2009 ------------------------------------------293- EFEKTİF VAZİYETİ
100.000.-USD
011- EFEKTİF DEPOSU
100.000.-USD
----------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 15.07.2009 ------------------------------------------010- KASA HESABI
145.000.-TL
(1,45x100.000 $)
292- EFEKTİF A/S HESABI
120.000.-TL
(1,20x100.000 $)
752- TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR
25.000.-TL
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Sözleşmeye ilişkin kapanış (15.07.2009) kayıtları ise;
YP (USD) kaydı,
------------------------------------------ 15.07.2009 -------------------------------------------947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
100.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947001-Vadeli Döviz Satım İşlemi
945- RİSKTEN KOR. AMAÇLI TÜREV
100.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945002-Vadeli Döviz Satım İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------TL kaydı,
------------------------------------------ 15.07.2009 ------------------------------------------946-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
150.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
946000-Vadeli Döviz Alım İşlemi
944- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
150.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
944000-Vadeli Döviz Alış İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde olmalıdır.
Bankanın yukarıdaki işlemde, korunan kalemden kaynaklanan toplam
100.000.-$x(1,50-1,20) = 30.000.-TL tutarındaki zararın 25.000.-TL’sını
yapılan forward sözleşme sayesinde telafi edilmiştir.
Söz konusu örneğe göre; banka müşterisine kullandırmış olduğu
100.000.-USD’lik döviz kredisinden döviz kurunun düşmesi nedeniyle
128
kaynaklanan 30.000.-TL tutarındaki zararını, riskten korunma aracı olarak
oluşturduğu vadeli satım hakkı veren bir sözleşmeden (forward) kaynaklanan
25.000.-TL tutarındaki kazançla % 83,33 oranında karşılamıştır.
Söz konusu işlemde Bankada; aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere
riskten korunma muhasebesi uygulanmasaydı, k/z da dalgalanmaya neden
olacak iki bağımsız işlem, sonuç hesabına (k/z) Kar veya Zarar olarak daha
fazla etki edecekti. Oysa ki Riskten korunma muhasebesi uygulanarak bu
şekilde ilişkilendirildiğinde sonuç hesaplarına (k/z veya bilanço) daha az bir
etki edecektir. Ya da daha etkin bir koruma yapılmış işlemde sonuç
hesaplarına etki dahi etmeyebilecektir.
31.03.2010
Türev işleme
İlişkin kazanç
4.957.-TL
Krediye ilişkin
kayıp
10.000.-TL
-5.043.-TL
Normal Muhasebe
31.03.2010
0
10.000.-TL
-10.000.-TL
Riskten Korunma Muh.
15.07.2010
25.000.-TL
30.000.-TL
-5.000.-TL
Normal Muhasebe
15.07.2010
0
30.000.-TL
-30.000.-TL
Yöntem
Tarih
Riskten Korunma Muh.
K/Z Etki
Not: İşlemlerin kolay anlaşılması için kredinin faiz geliri ile mevduatın faiz gideri
dikkate alınmamıştır.
2.5. Futures (Vadeli İşlem) Sözleşmeleriyle ilgili Örnek Uygulamalar
Futures standart kalite ve miktarda mal veya finansal aracın belirlenen
bir fiyattan ileri bir vadede alınması veya satılmasını taahhüt eden
sözleşmelerdir. Bu sözleşmeleri forward kontratlardan ayıran temel farklar;
organize bir piyasada işlem görmeleri, cayılamaz nitelikte olmaları, hamiline
yazılı olarak düzenlenebilmeleri nedeniyle devredilebilme imkanını vermeleri
ve günlük olarak değerlemeye tabi tutularak piyasa değeri üzerinden
(marking to market) izlenmeleri şeklinde sıralamak mümkündür.
Futures sözleşmelerde forward işlemlerden farklı olarak tarafların
birbirlerini tanımaları söz konusu değildir. Bu nedenle, sözleşmeden
kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin güvencenin (garanti)
129
sağlanması amacıyla borsalar tarafından bir teminat (margin) sistemi
uygulanmaktadır. Teminat sistemi sayesinde, taraflardan herhangi birinin
taahhüdünü yerine getirmemesi durumunda diğer katılımcıların uğrayacağı
zarar olasılığı azaltılmaktadır. İşlemin yapılabilmesi için hem alıcının hem de
satıcının teminat yatırması gerekir.
Futures kontratların değerlerini (fiyatlarını) etkileyen temel faktörler;
piyasalarda işleme konu olan paralara ilişkin arz talep dengesi, maliye ve
para politikaları, faiz oranları, yasal düzenlemeler ve siyasi ve sosyal
olaylardır.
Futures sözleşmenin piyasa değerinin artması durumunda alıcı kâr,
satıcı zarar elde eder. Kâr teminatı artırıcı, zarar ise teminatı azaltıcı etki
yaratır. Sözleşmenin piyasa değerinin azalması durumunda, oluşan zararın
karşılanması amacıyla mevcut “başlangıç teminatı” (initial margin) miktarının
artırılması
gerekir.
Yapılan
günlük
değerleme
sonucunda
başlangıç
teminatının düzeyinin korunması için gerekli olan nakit ödemeler “değişim
teminatı” (variation margin) olarak tanımlanmaktadır. Değişim teminatı,
başlangıç teminatının belli bir düzeyin altına düşmesi durumunda söz konusu
olmaktadır. Sözleşmeyi sürdürme düzeyi (maintenance magrin) olarak bilinen
bu seviye, genelde başlangıç teminatının %75’i olarak belirlenmektedir. Bu
teminat, zarar olması halinde alıcı veya satıcının ilave teminat yatırmadan
sözleşmeyi sürdürebilmelerini sağlamaktadır.
130
2.5.1. Spekülasyon Amaçlı Futures İşlemi Örnekleri
ÖRNEK-(1): X Bankası 01.04.2009 tarihinde döviz kurunun artacağı
beklentisiyle her biri 1.000.-USD üzerinden üç ay vadeli 100 adet futures
sözleşme satın almıştır. Sözleşmenin yapıldığı işlem kuru piyasa kuru ile aynı
olmak üzere 1.-USD = 1,50.-TL’dir. Sözleşme için başlangıç teminatı 10.000.TL, sürdürme teminatı 8.000.-TL olarak belirlenmiştir. Borsa payı 200.-TL’dir.
Vadeli işlem sözleşmesine ilişkin kurlar aşağıdaki gibi gerçekleşmiştir.
TARİH
01.04.2009
30.04.2009
31.05.2009
30.06.2009
SÖZLEŞME FİYATI (USD/TL)
1,50
1,60
1,70
1,40
Yukarıda verilen sözleşmeye ilişkin kurlar sözleşmenin fiyatı olarak da
ifade edilebilir. Tamamen futures piyasadaki gelişmelere bağlı olarak oluşan
bu kurların (fiyat) söz konusu tarihlerdeki bilanço kurları veya döviz
piyasasında gerçekleşen kurlar ile aynı olması gerekmemekle birlikte, yakın
ilişkili olduğu ifade edilebilir. Daha önce de belirtildiği üzere, futuresler günlük
değerlemeye tabi tutulmaktadır. İzleme kolaylığı sağlamak amacıyla bu
örnekte günlük değerleme ihmal edilmiş, sadece ay sonlarındaki fiyatlar
dikkate alınarak değerleme işlemi yapılmıştır.
131
Futures sözleşmeye ilişkin muhasebe kayıtları;
•
Sözleşmenin (01.04.2009) kayıtlara alınması, başlangıç teminatı
ve borsa payının ödenmesi;
YP (USD) Kaydı,
------------------------------------------ 01.04.2009 ------------------------------------------965- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
100.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965200-Futures Para Alım İşlemi
(100 adet sözleşme 100x1.000.-$=100.000.-$x1,50 TL)
967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
100.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967200-Futures Para Alım İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------TL kaydı,
------------------------------------------ 01.04.2009 ------------------------------------------964- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
150.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
964201-Futures Para Satım İşlemi
(100 adet sözleşme 1000x1.000.-$=100.000.-$x1,50 TL)
966-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
150.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
966201- Futures Para Satım İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Başlangıç teminatı ve borsa payının muhasebeleştirilmesi;
-------------------------------------------- 01.04.2009 ----------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR
10.000.-TL
278050-Türev Fin. Araç Teminatları
840- VERİLEN ÜCRET ve KOMİSYONLAR
200.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
84000-Borsa Payı
010- KASA HESABI
10.200.-TL
----------------------------------------------- // ---------------------------------------------------
132
•
30.04.2009 tarihinde yapılacak değerlemeye ilişkin kayıtlar;
Sözleşmenin değeri kur artışından dolayı 160.000.-TL’ye yükselmiştir.
Başlangıç değerine göre oluşan fark 10.000.-TL, takas odası tarafından
teminat hesabına eklenmektedir.
---------------------------------------------- 30.04.2009 --------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR
278050-Türev Fin. Araç Teminatları veya
224- TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
10.000.-TL
224003-Futures İşlemler
752-TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR
10.000.-TL
75202- Futures A/S İşlemlerinden
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Futures işlemlerinde yapılan günlük değerleme sonucunda gelir elde
edilmesi durumunda, bu gelirin tahsili için vade sonunun beklenmesine gerek
bulunmadığından hemen çekilip kullanılması mümkündür.
•
31.05.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar;
Bu tarihte sözleşmenin değeri 170.000.-TL’dir. Toplam değer artışı
20.000.- TL’nin 10.000.-TL’si önceki ay kayıtlara yansıtıldığından bu dönem
10.000.-TL’nin gelir hesaplarına alınması gerekir. Diğer taraftan, futures
işlemlerin günlük değerlendiği hususu dikkate alındığında, oluşan gelir veya
giderin hesaplanması için, işlemin yapıldığı tarihten sonra gerçekleşen
toplam değer artışına bakmanın gereksiz olduğunu, sadece bir önceki fiyat ile
(örneğimizde 160.000.-TL) değerleme günündeki fiyatın (170.000.-TL)
karşılaştırmanın yeterli olduğunu ifade etmek mümkündür. Buna göre;
31.05.2009.tarihinde gerçekleşen gelir; 170.000-160.000 = 10.000.-TL’dir.
--------------------------------------------- 31.05.2009 ---------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR
10.000.-TL
278050-Türev Fin. Araç Teminatları
752-TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR
10.000.-TL
75202- Futures A/S İşlemlerinden
------------------------------------------------- // -------------------------------------------------
133
•
30.06.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar;
Sözleşmenin
değeri
140.000.-TL’ye
düşmüştür.
Önceki
dönem
değerine göre oluşan negatif 30.000.-TL’nin gider hesaplarına yansıtılması
gerekir.
--------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------872-TÜREV FİN. ARAÇLARDAN ZARARLAR
30.000.-TL
278- MUHTELİF ALACAKLAR
30.000.-TL
278050-Türev Fin. Araç Teminatları
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------•
Sözleşmenin (30.06.2009) kapatılması;
Efektifin alınması;
--------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------011- EFEKTİF DEPOSU
100.000.-USD
293- EFEKTİF VAZİYETİ
100.000.-USD
-------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------292- EFEKTİF A/S HESABI
140.000.-TL
(100.000.-$x1,40.-TL)
010- KASA HESABI
140.000.-TL
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Sözleşmenin vadesinde cari piyasa kurunun sözleşme kuru (fiyatı) ile
aynı olduğu varsayılmıştır. Bu iki kurun farklı olması durumunda fark tutarı
kadar gelir veya gider oluşacağı hususu açıktır. Örneğin vadedeki cari
değerleme kuru 1.-$ = 1,50.-TL olsaydı, 10.000.-TL [(1,50-1,40)*100.000.-$)]
tutarında kambiyo geliri oluşacaktı.
Teminat hesabındaki bakiyenin tahsil edilmesi;
--------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------010-KASA HESABI
10.000.-TL
278- MUHTELİF ALACAKLAR
10.000.-TL
278050-Türev Fin. Araç Teminatları
------------------------------------------------- // -------------------------------------------------
134
Taahhüde ilişkin kaydın kapatılması;
YP (USD) Kaydı,
---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
100.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967200-Futures Para Alım İşlemi
965- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
100.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965200-Futures Para Alım İşlemi
(100 adet sözleşme 100x1.000.-$=100.000.-$)
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------TL Kaydı,
---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------966-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
150.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
966201- Futures Para Satım İşlemi
964- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
150.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
964201-Futures Para Satım İşlemi
(100 adet sözleşme 100x1.000.-$=100.000.-$x1,50 TL)
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir.
ÖRNEK-(2): X Bankası 01.03.2009 tarihinde 100.000.-TL tutarındaki
fonunu değerlendirmek istemektedir. Banka gelecekte hisse senedi borsa
endeksinin yükseleceği düşüncesiyle bu fonunu üç ay vadeli İMKB-30
endeks sözleşmesi satın almak suretiyle kullanmıştır. Sözleşme vadesinde
gerçekleşen endeks değerleri aşağıda verilmiştir.
TARİH
ENDEKS DEĞERİ
BİRİM SÖZLEŞME DEĞERİ (*)
01.03.2009
45.000
4.500
31.03.2009
47.500
4.750
30.06.2009
50.000
5.000
(*) Endeks sözleşmesi işlemlerinde alınıp satılan şey, esas alınan
endeksin (İMKB-30 veya İMKB-100) 10’a bölünmesi sonucu bulunan
bir varlık olarak kabul edilmektedir.
Sözleşme başına yatırılacak başlangıç teminatının 500.-TL olduğu
varsayımıyla, alınacak sözleşme sayısı 100.000.-TL/500.-TL=200 adettir.
Burada dikkat edilmesi gereken şey, eldeki fonun tamamının işlemin niteliği
135
gereği teminat olarak kullanılmasıdır. Tamamı teminat olarak yatırılan bu
kaynakla alınacak sözleşme sayısı bulunduktan sonra, yapılması gereken
işlemin toplam değerinin hesaplanmasıdır.
Buna göre işlemin toplam değeri;200*4.500=900.000.-TL olarak
bulunmaktadır.
İşleme ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır.
•
İşlemin ve teminatın kayıtlara alınması;
-------------------------------------------- 01.03.2009 ----------------------------------------964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
900.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
964390- Diğer Futures Alım İşlemleri
966- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
900.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
966390- Diğer Futures Alım İşlemleri
------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 01.03.2009 ---------------------------------------278-MUHTELİF ALACAKLAR
100.000.-TL
278050- Türev Fin. Araç. Teminatları
010- KASA HESABI
100.000.-TL
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------(*) Borsa payı ihmal edilmiştir.
•
31.03.2009 tarihindeki değerleme kayıtları;
Bankanın 31.03.2009 tarihindeki endeks değişiminden dolayı oluşan
geliri; (4.750-4.500)*200 adet= 50.000.-TL’dir.
--------------------------------------------- 31.03.2009 ---------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR
50.000.-TL
278050-Türev Fin. Araç Teminatları
752-TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR
50.000.-TL
75202- Futures A/S İşlemlerinden
------------------------------------------------- // -------------------------------------------------
136
•
30.06.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar;
Vade tarihinde oluşan son gelir de, [(5.000-4.750)*200 adet= 50.000.TL]
--------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR
50.000.-TL
278050-Türev Fin. Araç Teminatları
752-TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR
50.000.-TL
75202- Futures A/S İşlemlerinden
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------şekilde muhasebeleştirildikten sonra Muhtelif Alacaklar hesabındaki
bakiyenin (100.000+50.000+50.000= 200.000.-TL) tahsil edilmesi;
--------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------010-KASA HESABI
200.000.-TL
278- MUHTELİF ALACAKLAR
200.000.-TL
278050-Türev Fin. Araç Teminatları
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Taahhüde ilişkin kaydın kapatılması;
--------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------966- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
900.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
966390- Diğer Futures Alım İşlemleri
964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
900.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
964390- Diğer Futures Alım İşlemleri
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir.
2.5.2. Riskten Korunma Amaçlı Futures İşlemi Örneği
ÖRNEK-(1): X Bankası 01.01.2009 tarihinde kabul ettiği 6 ay vadeli
1.500.000.- TL tutarındaki kaynağı aynı vade ile 1.-USD = 1,50.-TL kuru
üzerinden 1.000.000.-$ tutarında döviz kredisi olarak kullandırmıştır. Vade
tarihine kadar olan sürede döviz kurlarının düşeceği beklentisini taşıyan
banka, bu nedenle olabilecek değişikliklerin yaratacağı riskten korunmak
amacıyla bir futures sözleşme yapmaya karar vermiş ve borsada 30.06.2009
137
vadeli 4.000.-USD büyüklüğünde 250 adet futures sözleşme satmıştır.
Anlaşma kuru 1 $ = 1,60.-TL’dir. Başlangıç teminatı 100.000.-TL, sürdürme
teminatı bu tutarın % 80’i olmak üzere, 80.000.-TL olarak belirlenmiştir.
Borsaya ödenen pay 10.000.-TL’dir.
Sözleşme süresinde oluşan kurlar aşağıda verilmiştir.
TARİH
CARİ KUR
($/TL)
01.01.2009
1,50
31.01.2009
1,25
31.03.2009
1,20
30.06.2009
1,00
(*) Sözleşme birim fiyatı
FUTUR SÖZLEŞME
KURU(*) ($/TL)
1,60
1,50
1,45
1,25
Yukarıda verilen işlemlerle ilgili muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi
olacaktır.
•
TL mevduatın alınması ve bu mevduatın satılarak döviz kredisi
şeklinde kullandırılması (01.01.2009);
---------------------------------------------- 01.01.2009 --------------------------------------010- KASA HESABI
1.500.000.-TL
300- TASARRUF MEVDUATI
1.500.000.-TL
---------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 01.01.2009 --------------------------------------117- KISA VADELİ KREDİLER
1.000.000.-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
1.000.000.-USD
---------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 01.01.2009 --------------------------------------294- DÖVİZ A/S HESABI
1.500.000.-TL
010- KASA HESABI (1.000.000.-$x1,50.-TL) 1.500.000.-TL
---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------• Futures sözleşmesine ilişkin başlangıç teminatının yatırılması ve
borsa payının ödenmesi;
---------------------------------------------- 01.01.2009 --------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR
100.000.-TL
278050-Türev Fin. Araç Teminatları
840- VERİLEN ÜCRET ve KOMİSYONLAR
10.000.-TL
-Borsa Payı
010- KASA HESABI
110.000.-TL
---------------------------------------------------- // ----------------------------------------------
138
•
Futures sözleşmenin kayıtlara alınması (01.01.2009);
YP (USD) Kaydı,
------------------------------------------ 01.01.2009 ------------------------------------------945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945041- Futures Para Satım İşlemi
947-RİSKTEN KOR. AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947041- Futures Para Satım İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------TL Kaydı,
------------------------------------------ 01.01.2009 ------------------------------------------944-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.600.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
944040- Futures Para Alım İşlemi (1,60 TLx1.000.000 $)
946- RİSKTEN KOR. AMAÇLI TÜREV
1.600.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
946040- Futures Para Alım İşlemi
--------------------------------------------- // ----------------------------------------------------•
31.01.2009 tarihinde yapılacak değerleme işlemi;
Bankanın bu tarihte sözleşmeden kaynaklanan karı;
(1,60-1,50)*1.000.000.-$ = 100.000.-TL dir. Bu gelir
----------------------------------------------- 31.01.2009 -------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR
100.000.-TL
278050-Türev Fin.Araç. Teminatları
754- TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR
100.000.-TL
75402-Futures A/S İşlemlerinden
---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir.
Değerleme tarihinde korunan kalemin değeri düşmüş, buna karşılık
futures sözleşmeden kaynaklanan 100.000.-TL geliri söz konusudur. Riskten
korunan kalemin değer azalışı (1,50-1,25)*1.000.000.-$ = 250.000.-TL,
sözleşmeden kaynaklanan gelir ise, 100.000.-TL olduğuna göre etkinlik
oranı; 100.000/250.000 = % 40’dir.
139
•
31.03.2009 tarihinde yapılacak değerleme kayıtları;
Bankanın bu tarihte de öncekine benzer şekilde sözleşmeden
kaynaklanan bir geliri vardır. Değerleme işlemi sonucunda oluşan, (1,50 –
1,45)*1.000.000.-$= 50.000.-TL tutarındaki bu kâr da,
----------------------------------------------- 31.03.2009 -------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR
50.000.-TL
278050-Türev Fin.Araç. Teminatları
754- TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR
50.000.-TL
75402-Futures A/S İşlemlerinden
---------------------------------------------------- // --------------------------------------------Kaydıyla muhasebeleştirilir.
Geçen
süre
içinde
riskten
korunan
kalemin
değerlemesinden
kaynaklanan toplam kayıp; (1,50-1,20)*1.000.000.-$ = 300.000.-TL’dir. Aynı
sürede sözleşmenin değerlemesinden kaynaklanan toplam gelir ise 150.000.TL olduğundan etkinlik oranı; 150.000/300.000 = % 50 dir.
•
30.06.2009 tarihinde yapılacak değerleme işlemine ilişkin kayıtlar;
Bu tarihte yapılan değerleme sonucunda oluşan gelir;
(1,45-1,25)*1.000.000.-$ = 200.000.-TL dir. Bu gelir;
----------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR
200.000.-TL
278050-Türev Fin.Araç. Teminatları
754- TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR
200.000.-TL
75402-Futures A/S İşlemlerinden
---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Şeklinde kayıtlara alınır.
140
•
30.06.2009 Kapanış kayıtları;
Teminat hesabının kapatılması,
----------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------010-KASA HESABI
350.000.-TL
278- MUHTELİF ALACAKLAR
350.000.-TL
278050-Türev Fin.Araç. Teminatları
---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Vadeli İşlem Sözleşmesi Konusu Efektifin Satın Alınması;
----------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------011-EFEKTİF DEPOSU
1.000.000.-USD
293-EFEKTİF VAZİYETİ
1.000.000.-USD
---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------292-EFEKTİF A/S HESABI
1.600.000.-TL
010-KASA HESABI (1.000.000.-$x1,60.-TL) 1.600.000.-TL
---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Sözleşmeye İlişkin Taahhüdün Kapatılması;
YP (USD) Kaydı,
------------------------------------------ 30.06.2009 ------------------------------------------947- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947041- Futures Para Satım İşlemi
945-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945041- Futures Para Satım İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------TL Kaydı,
------------------------------------------ 30.06.2009 ------------------------------------------946- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.600.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
946040- Futures Para Alım İşlemi
944-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.600.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
944040- Futures Para Alım İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Yukarıdaki işlem sonucunda Bankanın riskten korunan kalemden
kaynaklanan kur farkı zararı; (1,50-1,00)*1.000.000.-$ = 500.000.-TL’dir.
Buna karşılık, futures işlemlerinden kaynaklanan gelirin ise;
141
(1,60-1,25)*1.000.000.-$
alındığında,
yapılan
=
350.000.-TL
işlemin
etkin
bir
olarak
hesaplandığı
koruma
sağladığı
dikkate
sonucuna
ulaşılmaktadır.
Söz konusu örneğe göre; banka müşterisine kullandırmış olduğu
1.000.000.-USD’lik döviz krediden döviz kurunun düşmesi nedeniyle
kaynaklanan 500.000.-TL tutarındaki zararını, riskten korunma aracı olarak
oluşturduğu bir sözleşmeden (futures) kaynaklanan 350.000.-TL tutarındaki
kazançla % 70 oranında karşılamıştır.
2.6. Opsiyon Sözleşmeleriyle ilgili Örnek Uygulamalar
Opsiyon, herhangi bir varlığın belirlenen bir fiyat üzerinden gelecek bir
tarihte veya bu tarihe kadar geçecek süre içinde alım veya satım hakkını
veren sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler döviz, menkul kıymet, kıymetli maden
veya emtia üzerine düzenlenebilirler.
Opsiyon sözleşmelerinde daha önce anlatılanlardan farklı olarak
karşılıklı taahhüt söz konusu değildir. Bu sözleşmelerde taraflardan biri
sözleşmede
belirtilen
hakları
kullanmak
veya
bunlardan
vazgeçme
seçeneğine sahipken, diğer tarafa, bu hakkın kullanılmak istenmesi
durumunda sözleşme gereğini yerine getirme yükümlülüğünü vermektedir.
Hakkı kullanmak için opsiyonu elinde bulunduran taraf (holder, buyer) bir
prim ödemekte, sözleşmeyi keşide eden veya satan taraf (writer, seller) aldığı
bu prim karşılığında risk altına girmektedir.
Opsiyonu alan taraf vade içinde bu hakkını realize etmek zorunda
değildir.
Hakkın
vade
içinde
kullanılmaması
durumunda
keşidecinin
yükümlülüğü sona erer.
Bu sözleşmeler genel olarak sağladıkları hakka göre; alan tarafa alma
hakkı veren alım opsiyonları (call option), satım hakkını veren satım
opsiyonları (put option) olarak sınıflandırılmaktadır. Alım opsiyonunda
opsiyonu alan kişi, sözleşme konusu varlığı vade süresi içinde istediği
herhangi bir tarihte daha önceden belirlenen fiyattan satın alma, satım
142
opsiyonunda ise opsiyonu alan taraf sözleşmeye konu olan varlığı önceden
belirlenen fiyattan satma hakkına sahiptir. Her iki durumda satıcı sözleşme
koşullarını yerine getirmek zorundadır.
Opsiyon alıcısının sözleşmeden kaynaklanabilecek zararı ödediği
opsiyon primi ile sınırlıdır. Piyasa fiyatlarının aleyhine gelişmesi durumunda
alıcı alım veya satım hakkını kullanılmaktan vazgeçebilir. Buna karşılık,
fiyatların alıcı lehine gelişmesi durumunda satıcının zararı çok yüksek
tutarlara ulaşabilir. Satıcının elde edebileceği kârın üst sınırını aldığı prim
tutarı oluşturmaktadır.
Opsiyon
sözleşmeleri
organize
olmayan
piyasalarda
işlem
görebilmelerine karşılık; uygulamada birbirini iyi tanımayan tarafların
güvenilirliğine ilişkin endişeler nedeniyle borsalarda yapılan işlemler çok daha
yaygındır. Vadeli işlem borsalarında takas odası her iki taraf için karşı tarafın
yerine geçtiğinden güvence sağlamaktadır.
Opsiyonlar
kullanılabileceğine
taşıdıkları
göre
hakkın
Avrupa
veya
alıcı
tarafından
Amerika
ne
opsiyonları
zaman
olarak
sınıflandırılmaktadır. Avrupa opsiyonlarında alıcı kullanım hakkını ancak vade
tarihinde kullanabilirken, Amerikan opsiyonlarında kullanım hakkı vade
tarihine kadar olan herhangi bir tarihte kullanılabilmektedir. Amerika
opsiyonları alıcıya kullanım hakkı bakımından önemli bir esneklik sağlamakla
birlikte, satıcıya Avrupa opsiyonlarına göre daha fazla risk yüklemektedir.
Bir opsiyon sözleşmesinde yer alması gereken temel unsurlar
şunlardır.
-Opsiyona konu olacak ürünün türü ve miktarı
-Opsiyon için alıcının ödeyeceği prim tutarı
-Alıcının opsiyon hakkını kullanabileceği vade
-Alıcının opsiyon hakkını kullanması durumunda uygulanacak olan
fiyat
Organize olmayan piyasalarda işlem gören opsiyonlarda ödenecek
prim tutarı tarafların ihtiyaçlarına göre belirlenirken, organize piyasalarda
işlem gören sözleşmelerde prim tutarı için belli standartlar getirilmiştir.
143
Opsiyon priminin içsel değer (intrinsic value) ve zaman değeri (time
value) olmak üzere iki bileşeni bulunmaktadır. İçsel değer, opsiyon hakkının
kullanılması sonucu elde edilen kazançtır. Bir alım opsiyonunda içsel değer,
piyasa fiyatının ürünün kullanım fiyatını (strike price, exercise price) aşan
kısmı, satım opsiyonlarında ise kullanım fiyatının piyasa fiyatını aşan
kısmıdır. Zararda ve başabaş opsiyonlarda içsel değer yoktur. Opsiyonun
zaman değeri, opsiyon primi ile içsel değer arasındaki farktır.
Uygulamada en çok görülen opsiyon türleri döviz ve faiz opsiyonlarıdır.
2.6.1. Döviz Opsiyon İşlemi Örnekleri
Döviz opsiyonları nakit döviz opsiyonları ve futures döviz opsiyonları
olarak ikili bir ayrıma tabi tutulmaktadır.
Nakit döviz opsiyonları, belirli tür ve miktardaki dövizin ileriki bir
vadeye kadar belirlenen kur üzerinden alımı ya da satımını içeren
anlaşmalardır. Alıcının hakkını kullanması durumunda satıcı, sözleşmeye
konu olan miktarda dövizi kullanım fiyatı üzerinden almak veya satmak
zorundadır.
Futures döviz opsiyonları, piyasada işlem görmekte olan belirli
miktardaki futures döviz kontratlarının belirli bir zaman süresi içinde
belirlenen fiyattan alımı veya satımını içeren opsiyonlardır. Satıcı, opsiyon
alıcısının hakkını kullanması durumunda belirlenen miktardaki futures döviz
kontratını kullanım fiyatından almak veya satmak zorundadır.
Borsalarda işlem gören opsiyonların vadeleri sabit, içerdiği döviz
tutarları da belirli büyüklükte olmaktadır. Alıcılar, ancak belirlenen miktarların
katları kadar opsiyon alabilirler.
Borsada işlem gören döviz opsiyonlarında, futures kontratlarda olduğu
gibi başlangıç marjı ve daha sonra piyasadaki gelişmelere bağlı olarak,
başlangıç marjı korunacak şekilde ilgili taraftan ilave bir değişim marjı talep
edilmekte ya da başlangıç marjını aşan tutar yatırımcıya iade edilmektedir.
144
ÖRNEK-(1): X Bankası Doların gelecek dönemlerde TL karşısında
değer kazanacağını düşünmektedir. Döviz kurunda bu yönde oluşacak
gelişmeden yararlanmak isteyen Banka 01.10.2009 tarihinde borsadan Y
Bankasının ihraç ettiği herbiri 50.000.-USD tutarında olmak üzere, on adet
opsiyon alım sözleşmesi almıştır. Sözleşmede vade üç ay, kullanım fiyatı 1.USD =1,50.-TL, ödenen prim her 1 USD için 0,15.-TL olmak üzere toplam
75.000.-TL olarak belirlenmiştir. Y Bankasının sözleşmenin teminatı olarak
ödediği tutar 20.000.-USD’dır. Sözleşme süresinde gerçekleşen döviz kurları
aşağıdaki gibidir. (Not: İzleme kolaylığı sağlamak için bir ara dönemle ilgili
kayıtlar ihmal edilmiştir.)
TARİH
01.10.2009
30.11.2009
31.12.2009
•
KUR ($/TL)
1,50
1,60
1,70
X Bankasının yapacağı kayıtlar (01.10.2009);
1-) Sözleşmenin kayıtlara alınması ve opsiyon priminin ödenmesi;
YP (USD) Kaydı,
--------------------------------------------- 01.10.2009 ---------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
500.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965400-Para Alım Opsiyon İşlemi (10 adetx50.000.-$)
967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
500.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967400-Para Alım Opsiyon İşlemi
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------TL Kaydı,
--------------------------------------------- 01.10.2009 ---------------------------------------964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
750.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
964401-Para Satım Opsiyon İşlemi (500.000.-$x1,50.-TL)
966- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
750.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
966401-Para Satım Opsiyon İşlemi
------------------------------------------------- // -------------------------------------------------
145
Opsiyon sözleşmesinin başlangıcında primin gerçek değeri yoktur.
Opsiyon primini oluşturan unsur zaman değeridir. Bu değer sözleşme
süresince itfa edilecektir.
Opsiyon priminin muhasebeleştirilmesi;
----------------------------------------------- 01.10.2009 -------------------------------------280-BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR
75.000.-TL
280018-Verilen Opsiyon Primleri (0,15.-TLx500.000.-$)
010-KASA HESABI
75.000.-TL
----------------------------------------------------- // --------------------------------------------2-) 30.11.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar;
Bankanın ay sonundaki kur üzerinden hesaplanan geliri;
(1,60-1,50)*500.000.-$= 50.000.-TL dir.
Opsiyon sözleşmesi spekülasyon amaçlı yapıldığı için bu tutarın K/Z
hesabına aktarılması ve opsiyon priminin gerçek değeri üzerinden kayıtlara
alınması gerekmektedir. Buna göre;
----------------------------------------------- 30.11.2009 -------------------------------------278-MUHTELİF ALACAKLAR
50.000.-TL
27805-Türev Finan. Araç. Alacaklar
752-TÜREV FİNANSAL ARAÇ.KARLAR
50.000.-TL
75203-Opsiyon Alım Satım İşlemlerinden
----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Opsiyonun zaman değerinin itfa edilmesi; (Ekim 2009 ve Kasım 2009
ayları)
----------------------------------------------- 30.11.2009 -------------------------------------872- TÜREV FİNANSAL ARAÇ.ZARARLAR
50.000.-TL
280018-Verilen Opsiyon Primleri (Ekim, Kasım)
280-BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR
50.000.-TL
280018-Verilen Opsiyon Primleri
----------------------------------------------------- // ---------------------------------------------
146
3-) 31.12.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar;
Bankanın yılsonu itibariyle kazancı; (500.000)*(1,70-1,60) = 50.000.TL’dir.
----------------------------------------------- 31.12.2009 ------------------------------------278-MUHTELİF ALACAKLAR
50.000.-TL
27805-Türev Finan. Araç. Alacaklar
752-TÜREV FİNANSAL ARAÇ.KARLAR
50.000.-TL
75203-Opsiyon Alım Satım İşlemlerinden
----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Opsiyon priminin kalan bakiyesinin itfa edilmesi; (Aralık 2009 ayı)
----------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------872- TÜREV FİNANSAL ARAÇ.ZARARLAR
25.000.-TL
280018-Verilen Opsiyon Primleri
280-BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR
25.000.-TL
280018-Verilen Opsiyon Primleri
----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Vade sonunda Banka (100.000.-TL-75.000.-TL) = 25.000.-TL karda
olduğu için opsiyonu realize ederek sözleşme konusu dövizi satın alacaktır.
----------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (500.000.-$x1,70)
850.000.-TL
010-KASA HESABI (500.000.-$x1,50)
750.000.-TL
278-MUHTELİF ALACAKLAR
100.000.-TL
278051-Türev Fin.Araç. Alacaklar (500.000.-$x(1,70-1,50))
----------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------025- YURTDIŞI BANKALAR
500.000.-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
500.000.-USD
----------------------------------------------------- // ---------------------------------------------
147
Sözleşme ile ilgili nazım kayıtların kapatılması;
YP (USD) kaydı,
--------------------------------------------- 31.12.2009 ---------------------------------------967-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
500.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967400-Para Alım Opsiyon İşlemi
965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
500.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965400-Para Alım Opsiyon İşlemi
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------TL kaydı,
--------------------------------------------- 31.12.2009 ---------------------------------------966-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
750.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
966401-Para Satım Opsiyon İşlemi
964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
750.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
964401-Para Satım Opsiyon İşlemi (500.000.-$x1,50)
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde kaydedilir.
Yukarıdaki kayıtlar işlemin spekülatif amaçla yapıldığı durumla ilgilidir.
Bankanın bu işlemi örneğin Dolar üzerinden olan bir borcunun TL karşılığının
artması riskinden korunma amacıyla yaptığını düşünürsek, söz konusu
kayıtlardan sadece değerleme farklarının ara dönemlerde doğrudan K/Z
hesabına aktarılmasına ilişkin 752 nolu gelir hesabı yerine 41406-Sermaye
Yedekleri-Riskten Korunma Fonları hesabına yazılması, bu tutarın vade
tarihinde
sözleşme
realize
edildiği
takdirde
veya
opsiyon
hakkının
kullanılmaması durumunda sonuç hesaplarına aktarılması gerekmektedir.
•
Y Bankasının (Opsiyonu ihraç eden) yapacağı kayıtlar
(01.10.2009);
1-) Opsiyon priminin tahsil edilmesi ve sözleşmenin kayıtlara alınması
(01.10.2009);
Opsiyon primi sözleşmenin yapıldığı tarihte tahsil edildiğinden alıcının
hakkını kullanıp kullanmamasına bağlı olmaksızın iadesi söz konusu değildir.
Ancak, bu gelirin tamamının başlangıçta sonuç hesaplarına alınması
dönemsellik ilkesine aykırı olacağından sözleşme tarihinde 392/393-
148
ALACAKLI GEÇİCİ HESAPLAR/ Kazanılmamış Gelirler/Alınan Opsiyon
Primleri hesabına alınan primlerin dönem sonlarında reeskonta tabi
tutulması gerekir. Buna göre yapılması gereken kayıtlar;
Alınan prim;
----------------------------------------------- 01.10.2009 -------------------------------------010-KASA HESABI
75.000.-TL
392-ALACAKLI GEÇİCİ HESAPLAR
75.000.-TL
392028-Alınan Opsiyon Primleri (0,15.-TLx500.000.-$)
----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Teminatın yatırılması;
----------------------------------------------- 01.10.2009 -------------------------------------279-MUHTELİF ALACAKLAR
20.000.-USD
27905-Türev Finan.Araç. Alacaklar
023-YURTİÇİ BANKALAR
20.000.-USD
----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Sözleşmeden kaynaklanan taahhüt;
YP (USD) kaydı,
--------------------------------------------- 01.10.2009 --------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
500.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965401-Para Satım Opsiyon İşlemi
967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
500.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967401-Para Satım Opsiyon İşlemi
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------TL kaydı,
--------------------------------------------- 01.10.2009 --------------------------------------964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
750.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
964400-Para Alım Opsiyon İşlemi
966- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
750.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
966400-Para Alım Opsiyon İşlemi
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde kayıtlara alınır.
149
Başlangıçta yukarıdaki şekilde kayıtlara yansıtılan opsiyon primlerinin ilgili
döneme
tekabül
eden
kısımları
reeskont
yoluyla
aşağıdaki
gibi
muhasebeleştirilir. Alınan primin Ekim 2009 ayına tekabül eden tutarının
25.000.-TL olduğu varsayımıyla yapılacak kayıt;
----------------------------------------------- 31.10.2009 -------------------------------------392-ALACAKLI GEÇİCİ HESAPLAR
25.000.-TL
392028-Alınan Opsiyon Primleri
752-TÜREV FİNANSAL ARAÇ.KARLAR
25.000.-TL
75203-Opsiyon Alım Satım İşlemlerinden
----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Şeklinde olmalıdır.
2-) 30.11.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar;
Bankanın değerleme işlemi sonucunda hesaplanan zararı (1,601,50)*500.000.$ = 50.000.-TL’dir. Bunun USD karşılığı ise; 50.000.TL/1,60=31.250.-$ olup, bu tutarın teminat hesabından karşılandığı kabul
edildiğinde aşağıdaki kaydın yapılması gerekmektedir.
----------------------------------------------- 30.11.2009 -------------------------------------295- DÖVİZ VAZİYETİ
31.250.-USD
279-MUHTELİF ALACAKLAR
31.250.-USD
27905-Türev Fin.Araç. Alacaklar (50.000.-$/1,60)
----------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 30.11.2009 -------------------------------------872-TÜREV FİNANSAL ARAÇ.ZARARLAR
50.000.-TL
87303-Opsiyon A/S İşlemlerinden
294-DÖVİZ A/S HESABI
50.000.-TL
----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Yapılan değerleme sonucunda Bankanın teminat hesabı belirlenen
tutarın altına düştüğünden ilave bir teminat yatırması gerekmektedir. Söz
konusu tutarın başlangıç teminatı düzeyi kabul edildiğinde yapılacak
ödemeye ilişkin kayıt;
----------------------------------------------- 30.11.2009 ------------------------------------279-MUHTELİF ALACAKLAR
31.250.-USD
27905-Türev Finan.Araç. Alacaklar
023-YURTİÇİ BANKALAR
31.250.-USD
----------------------------------------------------- // --------------------------------------------
150
3-) 31.12.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar;
Bankanın yılsonu itibariyle bir önceki döneme göre gerçekleşen ilave
zararı (1,70-1,60)*500.000.-$ = 50.000.-TL’dir. Bunun da USD karşılığı;
50.000.-TL/1,70= 29.412.-$ olup, yukarıdaki açıklama çerçevesinde bu tutar
kayıtlara aşağıdaki gibi yansıtılacaktır.
----------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------295- DÖVİZ VAZİYETİ
29.412.-USD
279-MUHTELİF ALACAKLAR
29.412.-USD
27905-Türev Fin.Araç. Alacaklar
----------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------872-TÜREV FİNANSAL ARAÇ.ZARARLAR
50.000.-TL
87303-Opsiyon A/S İşlemlerinden
294-DÖVİZ A/S HESABI
50.000.-TL
----------------------------------------------------- // --------------------------------------------4-) Alıcının opsiyon hakkını kullanması sonucu sözleşme konusu
dövizin satılması;
----------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------295- DÖVİZ VAZİYETİ
500.000.-USD
025-YURTDIŞI BANKALAR
500.000.-USD
----------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------010-KASA HESABI (500.000.-$x1,50)
750.000.-TL
872-TÜREV FİNANSAL ARAÇ.ZARARLAR
100.000.-TL
87303-Opsiyon A/S İşlemlerinden [(1,70-1,50)*500.000.-$=100.000.-TL]
294-DÖVİZ A/S HESABI (500.000.-$x1,70)
850.000.-TL
----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Yukarıda sözleşme vadesinde yapılan değerlemede, önceki dönemde
yapılan kaydın ertesi gün ters kayıtla kapatıldığı varsayılmıştır.
5-) Teminat bakiyesinin geri alınması;
----------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------023-YURTİÇİ BANKALAR
20.000.-USD
279-MUHTELİF ALACAKLAR
20.000.-USD
27905-Türev Finan.Araç. Alacaklar
----------------------------------------------------- // ---------------------------------------------
151
6-) Nazım kayıtların kapatılması (31.12.2009);
YP (USD) kaydı,
--------------------------------------------- 31.12.2009 ---------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
500.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967401-Para Satım Opsiyon İşlemi
965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
500.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965401-Para Satım Opsiyon İşlemi
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------TL kaydı,
--------------------------------------------- 31.12.2009 ---------------------------------------966- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
750.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
966400-Para Alım Opsiyon İşlemi
964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
750.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
964400-Para Alım Opsiyon İşlemi
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir.
ÖRNEK-(2):
X
Bankasının
100.000.-EURO
tutarında
borcu
bulunmaktadır. Gelecek dönemlerde Euro’nun dolar karşısında değer
kazanacağını düşünen Banka mevcut borcunu Dolar cinsinden sabitlemek
istemektedir. Banka bu amaçla 01.04.2009 tarihinde aldığı Y Bankasının
ihraç ettiği üç ay vadeli alım opsiyonunda kullanım fiyatı 1.-EURO= 1.45.USD olarak belirlenmiştir. Bu işlemde her Euro için 0,030.-USD olmak üzere
toplam 3.000.-USD tutarında prim ödenecektir. Y Bankasının ödediği teminat
tutarı 50.000.-USD’dır.
Sözleşme süresince oluşan kurlar aşağıda verilmiştir.
TARİH
01.04.2009
31.05.2009
30.06.2009
KUR (EURO/USD)
1,45
1,50
1,55
(EURO/TL)
2,0
2,4
2,8
(USD/TL)
1,50
1,50
1,50
152
•
X Bankasının yapacağı kayıtlar (01.04.2009);
1-) Sözleşmenin ve prim ödemesinin kayıtlara alınması (01.04.2009);
--------------------------------------------- 01.04.2009 ---------------------------------------945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
145.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945163-Para Satım Opsiyon İşlemi
945- RSİKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
100.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945161-Para Alım Opsiyon İşlemi
947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
145.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947163-Para Satım Opsiyon İşlemi
947-RSİKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947161-Para Alım Opsiyon İşlemi
------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 01.04.2009 ---------------------------------------281- BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR
3.000.-USD
281018-Verilen Opsiyon Primleri (0,030x100.000.-EURO)
023- YURTİÇİ BANKALAR
3.000.-USD
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------2-) 31.05.2009 tarihinde yapılacak değerleme kayıtları;
Ödenen opsiyon priminin iki aylık (Nisan-Mayıs 2009) döneme tekabül
eden kısmının giderlere yansıtılması,
---------------------------------------------- 31.05.2009 -------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ
2.000.-USD
281- BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR
2.000.-USD
281018-Verilen Opsiyon Primleri
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR
3.000.-TL
87203-Opsiyon A/S İşlemlerinden (1,50x2.000.-$)
294- DÖVİZ A/S HESABI
3.000.-TL
-------------------------------------------------- // ------------------------------------------------
Bankanın 31.05.2009 tarihinde opsiyon hakkını kullanması durumunda
elde edeceği gelir tutarı; (1,50-1,45)*100.000.-EURO= 5.000.-USD’dir. İşlem
153
riskten korunma amaçlı yapıldığından bu tutarın öz kaynak kalemi altında
muhasebeleştirilmesi gerekir.
---------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
5.000.-USD
-Nakit Akış Risk.Kor.Amaçlı
295-DÖVİZ VAZİYETİ
5.000.-USD
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------294- DÖVİZ A/S HESABI (1,50x5.000.-$)
7.500.-TL
414-SERMAYE YEDEKLERİ
7.500.-TL
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Yukarıdaki
kayıtta
döviz
vaziyet
ve
alım-satım
hesapları
çalıştırılmadan 414 hesap yerine 415-SERMAYE YEDEKLERİ (YP) hesabı
kullanılabilir.
3-) 30.06.2009 tarihinde yapılacak değerleme kayıtları ve kalan prim
bakiyesinin itfası;
Bankanın vade tarihinde bir önceki döneme ilave olarak elde edeceği
gelir; (1,55-1,50)*100.000.-EURO= 5.000.-USD’dir.
---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
5.000.-USD
-Nakit Akış Risk.Kor.Amaçlı
295-DÖVİZ VAZİYETİ
5.000.-USD
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------294- DÖVİZ A/S HESABI (1,50x5.000.-$)
7.500.-TL
414-SERMAYE YEDEKLERİ
7.500.-TL
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ
1.000.-USD
281- BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR
1.000.-USD
281018-Verilen Opsiyon Primleri
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR
1.500.-TL
87203-Opsiyon A/S İşlemlerinden (1,50x1.000.-$)
294- DÖVİZ A/S HESABI
1.500.-TL
-------------------------------------------------- // ------------------------------------------------
154
4-) Opsiyon hakkının kullanılması;
Banka vade sonunda ödediği prim tutarı düşüldükten sonra net
(10.000.-$-3.000.-$) = 7.000.-USD karı olduğundan hakkını kullanmak
isteyecektir. Bu durumda sözleşme konusu dövizlerin karşılıklı olarak
ödenmesi gerekir.
---------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR
100.000-EURO
295-DÖVİZ VAZİYETİ (1,55x100.000.-EURO)
155.000.-USD
025-YURTDIŞI BANKALAR
145.000-USD
225-TÜR.FİN.VARL. (100.000.-$x(1,55-1,45 €)) 10.000.-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
100.000.-EURO
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (2,80x100.000.-EURO)
280.000.-TL
294- DÖVİZ A/S HESABI
280.000.-TL
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Özkaynaklar hesabı altında muhasebeleştirilen gelirin K/Z hesabına
alınması;
---------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------414-SERMAYE YEDEKLERİ
(1,50x10.000.-$)
15.000.-TL
752-TÜREV FİN.ARAÇ.KARLAR
15.000.-TL
75203-Opsiyon A/S İşlemlerinden
-------------------------------------------------- // ------------------------------------------------
155
Ara dönemde yapılan değerleme işleminin ertesi gün ters kayıtla iptal
edildiği kabul edildiğinde yapılması gerekli kayıtlar aşağıdaki gibi olacaktır.
---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR
100.000-EURO
295-DÖVİZ VAZİYETİ
145.000.-USD
025-YURTDIŞI BANKALAR
145.000-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
100.000.-EURO
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI
280.000.-TL
294-DÖVİZ A/S HES.(2,0x100.000.-EURO) 200.000.-TL
752-TÜR.FİN.AR.KAR.(2,80-2,00)x100.000.-€) 80.000.-TL
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------5-) Nazım kaydın kapatılması (30.06.2009);
--------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
145.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947163-Para Satım Opsiyon İşlemi
947-RSİKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
100.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947161-Para Alım Opsiyon İşlemi
945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945163-Para Satım Opsiyon İşlemi
945- RSİKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945161-Para Alım Opsiyon İşlemi
------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir.
156
•
Y Bankasının yapacağı kayıtlar (01.04.2009);
1-) Teminatın yatırılması, opsiyon priminin tahsili ve sözleşmenin
kayıtlara alınması (01.04.2009);
---------------------------------------------- 01.04.2009 --------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR
3.000.-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
3.000.-USD
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 01.04.2009 --------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (1,50x3.000.-$)
4.500.-TL
752- TÜREV FİN.ARAÇ.KARLAR
4.500.-TL
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Teminat tutarı;
---------------------------------------------- 01.04.2009 --------------------------------------279-MUHTELİF ALACAKLAR
50.000.-USD
27905-Türev Fin.Araç. Alacaklar
023-YURTİÇİ BANKALAR
50.000.-USD
-------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 01.04.2009 ---------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
145.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965400-Para Alım Opsiyon İşlemi
965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
100.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965401-Para Satım Opsiyon İşlemi
967-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
145.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967400-Para Alım Opsiyon İşlemi
967-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
100.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967401-Para Satım Opsiyon İşlemi
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Not: Y Bankası opsiyon işlemini spekülasyon amaçlı yapmıştır.
Şeklinde muhasebeleştirilir.
157
2-) 31.05.2009 tarihinde yapılacak değerleme işlemine ilişkin kayıtlar;
Y Bankasının bu tarihteki zararı; 100.000.-€*(2,40-2,0)= 40.000.-TL
dir. Bu zarar;
---------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR
40.000.-TL
87203-Opsiyon A/S İşlemlerinden
364-TÜREV FİNANSAL YÜKÜM.
40.000.-TL
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Kaydı ile hesaplara alınır.
3-) 30.06.2009 tarihinde yapılan değerlemeye ilişkin kayıtlar;
Y Bankasının bu tarihteki zararı; 100.000.-€*(2,80-2,40)= 40.000.-TL
dir. Ve yukarıdakine benzer şekilde muhasebeleştirilir.
---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR
40.000.-TL
87203-Opsiyon A/S İşlemlerinden
364-TÜREV FİNANSAL YÜKÜM.
40.000.-TL
-------------------------------------------------- // ------------------------------------------------
4-) Alıcının hakkını kullanması sonucu sözleşme konusu dövizlerin
değiştirilmesi;
---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR
145.000-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
100.000.-EURO
025-YURTDIŞI BANKALAR
100.000-EURO
295-DÖVİZ VAZİYETİ
145.000.-USD
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (2,0x100.000.-EURO)
200.000.-TL
392-ALACAK. GEÇ. HESAPLAR ((2,8-2,0)x100.000.-€)
80.000.-TL
294- DÖVİZ A/S HESABI (2,8x100.000.-EURO)
280.000.-TL
-------------------------------------------------- // ------------------------------------------------
158
5-) Teminatın geri alınması;
---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------023-YURTİÇİ BANKALAR
50.000.-USD
279-MUHTELİF ALACAKLAR
50.000.-USD
27905-Türev Fin.Araç. Alacaklar
-------------------------------------------------- // ------------------------------------------------
6-) Nazım kayıtların kapatılması;
--------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------967-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
145.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967400-Para Alım Opsiyon İşlemi
967-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
100.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967401-Para Satım Opsiyon İşlemi
965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
145.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965400-Para Alım Opsiyon İşlemi
965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
100.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965401-Para Satım Opsiyon İşlemi
-------------------------------------------------- // ----------------------------------------------Şeklinde kaydedilir.
2.6.2. Faiz Opsiyon İşlemi Örneği
Faiz opsiyonları, belirli miktardaki paranın kontratta belirtilen bir tarihte
veya bu tarihe kadar geçecek süre içinde önceden kararlaştırılmış faiz oranı
üzerinden borçlanma veya ödünç verme hakkını veren sözleşmelerdir.
Genellikle vade sonunda realize edilen bu sözleşmeler gelecekte faiz
oranlarında aleyhte olabilecek gelişmelerden kaynaklanan riskin bertaraf
edilmesi amacıyla satın alınmaktadır.
Piyasa faiz oranlarının sözleşmedeki oranı aşması durumunda alım
hakkını, bu oranların sözleşme oranının altında olması durumunda satım
hakkını elinde bulunduran taraflar kâr elde edecektir.
159
ÖRNEK-(1): Gelecek dönemde faiz oranının yükseleceğini düşünen X
Bankası olabilecek faiz artışından yararlanmak amacıyla 01.04.2009
tarihinde Libor üzerinden üç ay vadeli 1.000.000.-USD tutar üzerinden bir faiz
alım opsiyonu satın almıştır. Opsiyon sözleşmesi uyarınca X Bankası
opsiyonu ihraç eden Y Bankasına % 2 sabit faiz ödeyecek, Libor üzerinden
faiz tahsil edecektir. X Bankasının ödediği prim tutarı 3.000.-USD, Y
Bankasının ödediği teminat tutarı 5.000.-USD ’dır
Sözleşme süresince gerçekleşen faiz oranları aşağıda verilmiştir.
TARİH
01.04.2009
31.05.2009
30.06.2009
•
LİBOR (%)
2,0
3,0
4,0
KUR(USD/TL)
1,40
1,50
1,60
X Bankasının yapacağı kayıtlar (01.04.2009);
1-) Sözleşmenin kayıtlara alınması ve prim ödemesi (01.04.2009);
--------------------------------------------- 01.04.2009 ---------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965405-Faiz Alım Opsiyon İşlemi
967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967406-Faiz Alım Opsiyon İşlemi
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Faiz opsiyonu işlemlerinde nazım kayıtlarda izlenmesi gereken tutar
taahhüt edilen faizlerdir. Ancak, taahhüt edilen faiz tutarlarından birinin
gelecekte oluşacak oranlar üzerinden hesaplanacağı dikkate alındığında,
buna ilişkin nazım kaydın hangi tutar üzerinden yapılacağı belirsizdir.
Dolayısıyla, nazım kaydın faiz hesaplaması için baz olarak alınan tutar
üzerinden yapılması zorunludur. Bu nedenle, faiz opsiyonlarına ilişkin nazım
kayıtlardaki tutarın diğer türev ürünlere ilişkin taahhütlerden farklı bir şekilde
değerlendirilmesi gerekir.
160
---------------------------------------------- 01.04.2009 --------------------------------------281-BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR
3.000.-USD
281018-Verilen Opsiyon Primleri
023-YURTİÇİ BANKALAR
3.000.-USD
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------2-) 31.05.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar;
Ödenen primin iki aylık (Nisan-Mayıs 2009) döneme tekabül eden
kısmının itfası;
---------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ
2.000.-USD
281- BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR
2.000.-USD
281018-Verilen Opsiyon Primleri
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR
3.000.-TL
87203-Opsiyon A/S İşlemlerinden
294- DÖVİZ A/S HESABI (1,50x2.000.-$)
3.000.-TL
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Faiz gelirinin hesaplara yansıtılması;
Bankanın döneme ilişkin elde edeceği net faiz geliri=
1.000.000.-$*((0,03-0,02) *60/360) =1.667.-USD’dir.
---------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
1.667.-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
1.667.-USD
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------294- DÖVİZ A/S HESABI (1,50x1.667.-$)
2.500.-TL
752-TÜREV FİNAN.ARAÇ.KARLAR
2.500.-TL
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Ara dönemde yapılan bu gelir kaydının ertesi gün iptal edilmesi
gerekir.
161
3-) 30.06.2009 tarihinde yapılacak değerlemeye ilişkin kayıtlar ve
kalan opsiyon priminin itfası;
---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ
1.000.-USD
281- BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR
1.000.-USD
281018-Verilen Opsiyon Primleri
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR
1.600.-TL
87203-Opsiyon A/S İşlemlerinden
294- DÖVİZ A/S HESABI (1,60x1.000.-$)
1.600.-TL
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Bankanın 30.06.2009 tarihinde alacağı faiz geliri; 1.000.000.-$*((0,040,02)* 90/360) = 5.000.-USD’dir.
---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
5.000.-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
5.000.-USD
-------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------294- DÖVİZ A/S HESABI (1,60x5.000.-$)
8.000.-TL
752-TÜREV FİNAN.ARAÇ.KARLAR
8.000.-TL
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------A Bankası ödediği primi geri alamayacağına göre cari faiz oranının
anlaşma faiz oranını (%2) aştığı her durumda kendi lehine bir gelir-gider farkı
oluştuğundan opsiyon hakkını kullanacaktır. Vade tarihindeki faiz oranının
anlaşma faiz oranının altında gerçekleşmesi durumunda ise ilave bir gider
oluştuğundan opsiyon hakkını kullanmayacak, zararı sadece ödediği prim
tutarı ile sınırlı kalacaktır
162
4-) Opsiyon hakkının kullanılması sonucu faiz gelirinin tahsili ve nazım
kaydın kapatılması (30.06.2009);
---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------023-YURTİÇİ BANKALAR
5.000.-USD
225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
5.000.-USD
-------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967406-Faiz Alım Opsiyon İşlemi
965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965405-Faiz Alım Opsiyon İşlemi
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------•
Y Bankasının yapacağı kayıtlar (01.04.2009);
1-) Sözleşmenin kayıtlara alınması, teminat ödenmesi ve prim tahsilatı
(01.04.2009);
--------------------------------------------- 01.04.2009 ---------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965403-Faiz Satım Opsiyon İşlemi
967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967403-Faiz Satım Opsiyon İşlemi
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Teminat ödemesi;
---------------------------------------------- 01.04.2009 --------------------------------------279-MUHTELİF ALACAKLAR
5.000.-USD
27905-Türev Fin.Araç. Alacaklar
023-YURTİÇİ BANKALAR
5.000.-USD
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 01.04.2009 --------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR
3.000.-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
3.000.-USD
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 01.04.2009 --------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (1,40x3.000.-$)
4.200.-TL
752- TÜREV FİN.ARAÇ.KARLAR
4.200.-TL
-------------------------------------------------- // ------------------------------------------------
163
2-) 31.05.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar;
Bankanın bu tarihteki net faiz gideri 1.667.-USD’dir. Bu tutarın
teminattan karşılandığı varsayımıyla aşağıdaki gibi muhasebeleştirilmesi
gerekir. (Not: X Bankasının Faiz Geliri, Y Bankasının Faiz Gideridir.)
---------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ
1.667.-USD
279-MUHTELİF ALACAKLAR
1.667.-USD
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR
2.500.-TL
294- DÖVİZ A/S HESABI (1,50x1.667.-$)
2.500.-TL
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Yapılan anlaşmada, değerleme işlemi sonucunda azalan teminat
bakiyesinin tamamlatılması gerektiği kararlaştırılmışsa bu tutarın başlangıç
teminatına benzer şekilde kayıtlara alınması gerekir. Bu örnekte ilave bir
teminat yatırılmadığı varsayılmıştır.
3-) 30.06.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar;
Önceki dönem sonunda yapılan değerleme kaydının ertesi gün iptal
edildiği varsayımıyla Y Bankasının vade tarihinde toplam net faiz gideri
5.000.-USD’dır. Bu tutarın teminat olarak yatırılan tutardan karşılanması
durumunda aşağıdaki gibi muhasebeleştirilmesi gerekir.
---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ
5.000.-USD
279-MUHTELİF ALACAKLAR
5.000.-USD
-------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR
8.000.-TL
294- DÖVİZ A/S HESABI (1,60x5.000.-$)
8.000.-TL
-------------------------------------------------- // ------------------------------------------------
164
4-) Kalan teminat bakiyesinin geri alınması ve sözleşmeye ilişkin
kaydın kapatılması (30.06.2009);
Burada Y Bankasının zararı 5.000.-USD olmuş olup, başlangıçta
yatırmış olduğu teminat tutarı kadardır. Dolayısıyla yatırılan teminatın tamamı
gitmiştir. İade olacak teminat tutarı bulunmamaktadır.
Eğer burada Y Bankasının yatırdığı başlangıç teminatı 7.500.-USD
olsa idi burada 7.500.-$-5.000.-$= 2.500.-$ teminatın iade edilmesi
gerekecekti Böylesi bir durumda da Y Bankasının kaydı;
---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------023-YURTİÇİ BANKALAR
2.500.-USD
279-MUHTELİF ALACAKLAR
2.500.-USD
27905-Türev Fin.Araç. Alacaklar
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Şeklide olacaktı.
--------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967403-Faiz Satım Opsiyon İşlemi
965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965403-Faiz Satım Opsiyon İşlemi
-------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Opsiyon sözleşmesi sonucu X Bankasının net geliri; alınan faizden
ödenen prim düşüldükten sonra kalan tutar olan (5.000.-$-3.000.-$)=2.000.-$
dır.
2.6.3. Bankanın Müşterisine Yaptığı Opsiyon İşlemi Örneği
Bankalarda uygulanan türev ürünlerden müşteriler adına en çok “Tam
Teminatlı Opsiyon-DCD” işlemleri yaygın olarak yapılmaktadır.
Tam Teminatlı Opsiyon (Dual Currency Deposit-DCD); Herhangi bir
para cinsini, belirli bir vadede, müşterinin belirlemiş olduğu bir seviyeden (kur
üzerinden) alma hakkını bankaya satarak, karşılığında bankanın müşterisine
165
prim ödemesi yaptığı bir opsiyon işlemi olup, bu opsiyonu konu alan ana
paranın aynı vade için vadeli mevduata bağlanarak mevduat getirisi sağladığı
bir türev üründür.
Bu türev ürünü kullanan banka müşterisi, kur riskini üzerine
alarak mevduatına ek getiri sağlamaktadır.
Tam teminatlı opsiyon işlemi özetle, basit mevduat faizinden daha
fazla getiri almak isteyen banka müşterilerine (yatırımcılara) yönelik olarak
geliştirilmiştir.
Bu ürünün özellikleri;
•
Müşterinin bankaya yatırdığı mevduat vadeden önce çekilemez
•
Müşteriyi kur değişimlerine karşı koruma sağlamaz
•
Müşterinin anapara garantisi yoktur.
•
Müşterinin getirisi mevduat faizinden yüksektir, müşterinin aldığı
riske paralel olarak değişir.
•
Vade sonunda mevduatın hangi para birimi ile geri ödeneceği,
müşterinin vade başında belirlediği hedef kur ve vade sonundaki spot kur
değerine bağlı olarak değişir.
Yabancı Para (YP) Mevduatı Olan Banka Müşterisi ÖRNEĞİ;
1.000.000.-USD mevduatı olan müşteri 01.04.2009 tarihinde bir aylık (31) bir
vade sonunda USD/TL kurunun 1 USD=1,55.-TL’nin üzerine çıkmayacağını
düşünmektedir. Bu müşteri beklentisinin gerçekleşmediği yani spot kurun
(vade sonundaki kur) vade sonunda 1 USD=1,55.-TL’nin üzerine çıktığında
mevduatını 1 USD=1,55.-TL kurundan TL’ye dönmeye razıdır. Bunun
karşılığında da bankadan yüksek mevduat faizi getirisi elde etmektedir.
Mevduat Tutarı
: 1.000.000.-USD
Hedef Kur (vade sonu)
: 1,55
Vade günü
: 31 gün (01.05.2009)
Bankanın Cari Mevduat Faizi
: % 4 (yıllık-brüt)
Opsiyon Prim Faizi
: % 5 (brüt)
Bankanın uygulayacağı Top.Faiz : % 9 (brüt)
166
Vade sonu (01.05.2009) geldiğinde;
1-) Saat 14:00’de USD/TL kuru 1 USD=>1,55.-TL ise, (kur 1,55.-TL’ye
eşit veya küçük ise) müşteri 1.000.000.-USD anapara ve bu paranın faizi
olan % 9 dan 31 günlük faizini alacaktır.
(1.000.000x31x9)
Faizi= --------------------------- = 7.643.-USD brüt faiz ödemesi alacaktır.
36500
2-) Saat 14:00’de USD/TL kuru 1 USD<1,55.-TL ise, (yani kur 1,55.TL’nin üzerinde ise) müşteri;
(1.000.000x31x9)
Faiz= ---------------------------- = 7.643.-USD brüt faiz geliri elde eder ve
36500
1.000.000.-USD tutarındaki anaparasını da kurun yüksek olmasına
rağmen 1 USD=1,55.-TL üzerinden TL’ye dönecektir. Yani 1.550.000.-TL
alacaktır.
Müşteri bu işlem sonunda 1.550.000.-TL olarak anaparasını alırken,
7.643.-USD brüt faiz geliri elde edecektir.
Türk Lirası (TL) Mevduatı Olan Banka Müşterisi ÖRNEĞİ;
1.000.000.-TL mevduatı olan müşteri 01.04.2009 tarihinde bir aylık (31) bir
vade sonunda USD/TL kurunun 1 USD=1,55.-TL’nin altına inmeyeceğini
düşünmektedir. Bu müşteri beklentisinin gerçekleşmediği yani spot kurun
(vade sonundaki kur) vade sonunda 1 USD=1,55.-TL’nin altına indiği
durumda mevduatını 1 USD=1,55.-TL kurundan TL’ye dönmeye razıdır.
Bunun karşılığında da bankadan yüksek mevduat faizi getirisi elde
etmektedir.
167
Mevduat Tutarı
: 1.000.000.-TL
Hedef Kur (vade sonu)
: 1,55
Vade günü
: 31 gün (01.05.2009)
Bankanın Cari Mevduat Faizi
: % 12 (yıllık-brüt)
Opsiyon Prim Faizi
: % 7 (brüt)
Bankanın uygulayacağı Top.Faiz : % 19 (brüt)
•
Vade sonu (01.05.2009) geldiğinde;
1-) Saat 14:00’de USD/TL kuru 1 USD=<1,55.-TL ise, (kur 1,55.-TL’ye
eşit veya üzerinde ise) müşteri 1.000.000.-TL anaparası ile bu paranın faizi
olan % 19 dan 31 günlük faizini alacaktır.
(1.000.000x31x19)
Faizi= ----------------------------- = 16.136.-TL brüt faiz ödemesi alacaktır.
36500
2-) Saat 14:00’de USD/TL kuru 1 USD<1,55.-TL ise, (yani kur 1,55.TL’nin altında kalırsa) müşteri;
(1.000.000x31x19)
Faiz = ---------------------------- = 16.136.-TL brüt faiz geliri elde eder ve
36500
1.000.000.-TL
tutarındaki anaparasını da kurun daha düşük
olmasına rağmen 1 USD=1,55.-TL üzerinden USD’ye dönecektir. Yani
1.000.000/1,55= 645.161,29.-USD alacaktır.
Müşteri bu işlem sonunda 645.161,29.-USD olarak anaparasını
alırken, 16.136.-TL de brüt faiz geliri elde edecektir.
168
ÖRNEK-(TL Mevduatı olan banka müşterisi): 745.443.-TL mevduatı
olan müşteri 16.11.2009 tarihinde bir aylık (30) bir vade sonunda EURO/TL
kurunun 1 EURO= 2,195.-TL’nin altına inmeyeceğini düşünmektedir. Bu
müşteri aşağıdaki opsiyon prim oranıyla Call Opsiyon yapmak istemektedir.
Mevduat Tutarı
: 745.443.-TL
Hedef Kur (vade sonu)
: 2,195
Gerçekleşen Kur
: 2,145
Vade günü
: 30 gün (17.12.2009)
Bankanın Cari Mevduat Faizi
: % 8 (yıllık-brüt)
Opsiyon Prim Faizi
: % 3 (brüt)
Bankanın uygulayacağı Top.Faiz : % 11 (brüt)
•
Vade başı (16.11.2009) tarihindeki banka kayıtları;
--------------------------------------------- 16.11.2009 ---------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
339.610.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965405-Faiz Satım Opsiyon İşlemi
964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
745.443.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
964404-Para Alım Opsiyon İşlemi
967-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
339.610.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967405-Para Satım Opsiyon İşlemi (745.443.-TL/2,195.-€)
966-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
745.443.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
966404-Para Alım Opsiyon İşlemi
------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Bankanın ödeyeceği opsiyon priminin kayıtlara alınması;
Opsiyon Primi= (745.443x3x30)/36500= 1.838.-TL
--------------------------------------------- 16.11.2009 ---------------------------------------224-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
1.838.-TL
224004- Opsiyon İşlemi
392- ALACAKLI GEÇİCİ HESAPLAR
1.838.-TL
392.999-Diğer
------------------------------------------------- // -------------------------------------------------
169
Bu müşterinin beklentisi gerçekleşmemiş olup, yani spot kur (vade
sonundaki kur) vade sonunda 1 EURO=2,195.-TL’nin altına inmiştir. Bu
durumda müşteri anlaşması gereği mevduatını 1 EURO=2,195.-TL
kurundan EURO’ya dönecektir. Bunun karşılığında da bankadan yüksek
mevduat faizi getirisi elde etmektedir. (%11)
•
Vade sonu (16.12.2009) geldiğinde;
Saat 14:00’de USD/TL kuru 1 EURO<2,195.-TL ise, (yani kur 2,145.TL olarak 2,195.-TL’nin altında kalmıştır.) müşteri;
(745.443x30x8)
Faiz = ---------------------------- = 4.902.-TL brüt faiz geliri elde eder ve
36500
745.443.-TL
gerçekleşmesine
tutarındaki
rağmen
1
anaparasını
da
EURO=2,195.-TL
kurun
daha
üzerinden
düşük
EURO’ya
dönecektir. Yani 745.443/2,195 = 339.609,57.-EURO alacaktır.
Müşteri bu işlem sonunda 339.610.-EURO olarak anaparasını alırken,
4.902+1.838=6.740.-TL de brüt faiz geliri elde edecektir.
Şimdi bu işlemlerin muhasebe kayıtlarını yapalım;
16.12.2009 tarihindeki kapanış kayıtları;
YP (Euro) Kaydı,
--------------------------------------------- 16.12.2009 ---------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
339.610.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
967405-Para Satım Opsiyon İşlemi
965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
339.610.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
965405-Faiz Satım Opsiyon İşlemi
------------------------------------------------- // -------------------------------------------------
170
TL Kaydı,
--------------------------------------------- 16.12.2009 ---------------------------------------966-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
745.443.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
966404-Para Alım Opsiyon İşlemi
964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV
745.443.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
964404-Para Alım Opsiyon İşlemi
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Opsiyon Priminin giderlere alınması;
--------------------------------------------- 16.12.2009 ---------------------------------------872-TÜREV FİNANSAL ARAÇ.ZARARLAR
1.838.-TL
872030-Para A/S Opsiyon İşlemi
224-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
1.838.-TL
224004- Opsiyon İşlemi
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Müşteriye TL’nin karşılığında EURO satılması;
--------------------------------------------- 16.12.2009 ---------------------------------------290-ŞUBELER CARİ HESABI
745.443.-TL
294-DÖVİZ A/S HESABI
745.443.-TL
------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 16.12.2009 ---------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ
339.610.-EURO
291-ŞUBELER CARİ HESABI
339.610.-EURO
(745.443/2,195)=339.610.-EURO
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Müşteriye TL’nin bir aylık faiz ödemesi (%8); (4.902.-TL);
--------------------------------------------- 16.12.2009 ---------------------------------------610-TL MEVDUATA VER.FAİZLER
4.902.-TL
392- ALACAKLI GEÇİCİ HESAPLAR
4.902.-TL
392.999-Diğer
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Faizlerden vergi kesilerek kalan net faizin müşteri hesabına geçilmesi;
--------------------------------------------- 16.12.2009 ---------------------------------------392-ALACAKLI GEÇİCİ HESAPLAR
6.740.-TL
392.999-Diğer
290-ŞUBELER CARİ HESABI
6.066.-TL
380-ÖDENECEK VRG,RSM,HRÇ ve PRM. Hs.
674.-TL
380.002-Menkul Sermaye (Vergi %10)
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde olacaktır.
Bankada bu durumda kur yükselişinden kazanmış olacaktır.
171
2.7. Swap Sözleşmeleriyle ilgili Örnek Uygulamalar
Swap sözleşmeleri, genel olarak, tarafların ödemelerini önceden
belirlenmiş esaslar dahilinde karşılıklı olarak değiştirmelerini sağlayan
sözleşmelerdir. Başka bir ifade ile, swap sözleşmeleri iki tarafın nakit
akımlarını karşılıklı değiştirmelerini içeren sözleşmeler olarak tanımlanabilir.
Değişime konu ödemeler, anapara, faiz veya bunların her ikisini içerebilir.
Temelde forward sözleşmeleri ile benzer özellikler taşısa da, swap
sözleşmeleri diğer türev enstrümanların bir kombinasyonu olabilme niteliği
dolayısıyla daha geniş kapsamlıdır. Örneğin, forward sözleşmeler sadece
vade tarihinde olmak üzere bir defa nakit değişimine imkan tanırken, swap
sözleşmelerde çeşitli tarihlerde nakit değişimi olabilmektedir.
Bankalar swap sözleşmelerine taraf olmaları yanında bu sözleşmelere
aracılık da yapmaktadırlar. Uluslararası piyasalardan borçlanmak isteyen
firmalar
bu
sözleşmelerin
yararlanmaktadırlar.
yapılması
Bankaların
için
aracılık
bankaların
fonksiyonunu
aracılıklarından
üstlenmeleri
durumunda, tarafların yükümlülüğünü yerine getirememesi dolayısıyla kredi
riski ile karşılaşmaları söz konusu olabilir. Böyle bir durumda sözleşmenin
yürütülmesi görevi bankaya ait olacaktır.
Tarafların niteliği, sözleşmeye konu ödemelerin türü ve ödeme
koşullarına bağlı olarak farklı swap sözleşmeleri geliştirilmiş olmakla birlikte,
uygulamada yaygın olarak yapılanlar; para swapları ile faiz swaplarıdır.
2.7.1. Para Swap İşlemi Örnekleri
Para swapları (currency swaps), bir para birimi üzerinden yapılacak
ana para ve faiz ödemelerinin cari spot fiyattan eşit tutarda başka bir para
birimi üzerinden yapılacak ödemeler ile değiştirilmesini sağlayan sözleşmeler
olarak tanımlanabilir. Bu sözleşmeler esas itibariyle kur riskinde korunmak
172
amacıyla yapılmakla birlikte, bazen ihtiyaç duyulan paranın bulunmaması
halinde başka para cinsinden kaynak sağlanıp bunun istenen para cinsine
dönüştürülmesi için de kullanılabilmektedir.
Faiz swaplarından farklı olarak, para swaplarında başlangıçta ana
paralar da değişir. Vade sonunda farklı para cinsinden olan anaparalar
önceden belirlenen kurlar üzerinden tekrar değiştirilir.
Para swapları; sabit faiz-değişken faiz, sabit faiz-sabit faiz, değişken
faiz-değişken faiz şeklinde olabilir.
ÖRNEK-(1): 01.04.2009 tarihinde 145.000.-USD tutarında bir ödemesi
olan X Bankasının, söz konusu tarihte bu döviz cinsinden mevcudu
bulunmamaktadır. Bankanın bu ödemeyi aktifinde bulunan Euro cinsinden
varlığını satıp yapması mümkün olmakla beraber, hem Euro’nun gelecekte
değer kazanacağını, hem de gelecekte bu borcu karşılayacak düzeyde dolar
cinsinden
nakit
girişi
bekleyen
Banka,
mevcut
döviz
pozisyonunu
değiştirmeden aynı tarihte Y Bankası ile 1.-€ =1,45.-USD paritesi üzerinden
üç ay vadeli bir Euro-Dolar swap sözleşmesi yapmıştır.
(Bu işlemde cari USD/€ paritesi ile vade tarihindeki paritenin aynı
olduğu kabul edilmiştir.)
173
Bu işleme ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır.
• Y Bankasına
(01.04.2009);
EURO
verilip,
karşılığında
USD
alınması
----------------------------------------------- 01.04.2009 -------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR
100.000.-EURO
-Y Bankası
025-YURTDIŞI BANKALAR
145.000.-USD
023-YURTİÇİ BANKALAR
100.000.-EURO
319-BANKALARARASI MEVDUAT
145.000.-USD
-Y Bankası
---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------•
Sözleşmenin kayıtlara alınması (01.04.2009);
------------------------------------------ 01.04.2009 ------------------------------------------945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
145.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945120-Swap Para Alım İşlemi
945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
100.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945121-Swap Para Satım İşlemi
947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
145.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947120-Swap Para Alım İşlemi
947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
100.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947121-Swap Para Satım İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Para swaplarında nazım kayıtların tesisi sadece izleme kolaylığı
sağlaması bakımından anlamlıdır. Dikkat edileceği üzere bu kaydın
değerleme işlemi için kullanılması söz konusu değildir. Zira, döviz kuru
sadece
başlangıçta
değiştirilecek
dövizlerin
tutarını
belirlemek
için
kullanılmakta, vade sonunda yapılacak anapara ödeme ve tahsilat tutarlarını
etkilememektedir.
Yukarıdaki kayıtlardan da anlaşılacağı üzere, Bankanın döviz pozisyonunda herhangi bir değişiklik olmamıştır. Bu anlamda, sadece bu işlemle ilgili
olmak kaydıyla kur farkı kârı veya zararının oluşması söz konusu değildir.
Ancak, bu swap işleminin olmaması durumunda Bankanın ödemesini
174
yapması için mutlaka döviz satın alması veya mevcut başka bir döviz varlığını
satması gerektiğini, bunun da döviz vaziyet hesaplarının zorunlu olarak
değiştireceğini ve kur değişimine bağlı olarak da kambiyo gelir veya gideri
yaratacağını unutmamak gerekir. Dolayısıyla, yapılan swap işlemi sayesinde
bu potansiyel risk bertaraf edilmiştir. Söz konusu riskin tutarı ileriki
dönemlerde gerçekleşecek kurlara bağlıdır.
Örneğin, 30.04.2009 tarihinde €/TL paritesinin 2,0 TL’den 2,20 TL’ye
çıktığı varsayımıyla, 01.04.2009 tarihinde Dolar ödemesini yapmak için
Banka mevcut Euro varlığını satsaydı 100.000.-EURO*(2,0-2,20)= 20.000.TL tutarında kur farkı gelirinden mahrum kalacaktı.
Diğer taraftan, söz konusu işleme ilişkin aktif ve pasif kalemlerin bir
faiz gelir ve gideri yaratacağı, bu gelir ve giderlerin döviz üzerinden olması
nedeniyle Bankanın vaziyet hesaplarını etkileyeceği hususu açıktır. Örneğin,
sözleşmede belirlenen faiz oranları üzerinden Bankanın 30.04.2009 tarihinde
12.000.-€ faiz geliri ve 15.000.-$ faiz gideri oluştuğunu, bu tarihteki döviz
kurlarının; 1.-€=2.-TL ve 1.-USD =1,5.-TL olduğunu kabul edersek, bunlara
ilişkin muhasebe kayıtları,
----------------------------------------------- 30.04.2009 -------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
12.000.-EURO
295-DÖVİZ VAZİYETİ
15.000.-USD
365-TÜREV FİNAN.YÜKÜMLÜLÜKLER
15.000.-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
12.000.-EURO
---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.04.2009 -------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (12.000.-€x2.-TL)
24.000.-TL
611-YP MEVDUATA VERİLEN FAİZLER
22.500.-TL
571- BANKALARDAN ALINAN FAİZLER
24.000.-TL
294-DÖVİZ A/S HESABI (15.000.-$x1,50.-TL) 22.500.-TL
---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Şeklinde olacaktır.
Bankaların para swaplarına ilişkin muhasebeleştirme işlemini, kesin
alış ve satış şeklinde, yani döviz vaziyet ve alım-satım hesaplarını kullanmak
175
suretiyle yapmaları da mümkündür. Bu muhasebeleştirme yönteminin kullanılması durumunda yapılacak kayıtlar aşağıdaki gibi olacaktır.
Sözleşmenin yapıldığı tarihte döviz kurları; 1.-€ =2.-TL, 1.-USD =1,5TL’dir.
•
Sözleşme konusu paraların değiştirilmesi (01.04.2009);
----------------------------------------------- 01.04.2009 -------------------------------------011-EFEKTİF DEPOSU
145.000.-USD
293-EFEKTİF VAZİYETİ
100.000-EURO
011-EFEKTİF DEPOSU
100.000-EURO
293-EFEKTİF VAZİYETİ
145.000.-USD
---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 01.04.2009 -------------------------------------292-EFEKTİF A/S HESABI (100.000.-€x2.-TL)
200.000.-TL
292-EFEKTİF A/S HESABI
200.000.-TL
---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------• Sözleşmenin kayıtlara alınması (01.04.2009);
------------------------------------------ 01.04.2009 ------------------------------------------945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
145.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945120-Swap Para Alım İşlemi
945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
100.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945121-Swap Para Satım İşlemi
947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947120-Swap Para Alım İşlemi
947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947121-Swap Para Satım İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Bu yöntemin benimsenmesi durumunda vaziyet ve alım-satım
hesapları kullanıldığından dönem sonlarında yapılacak değerleme işlemleri
sonucu kur değişimine bağlı olarak gelir-gider oluşması muhtemeldir. Ancak,
bu durumda nazım kayıtlarda yer alan taahhütlerin de değerleme işlemine
tabi tutulması gerekir. Sözleşmenin değerlemesi sonucunda da asli
hesaplarda oluşan gelir veya giderin tersi oluşacağından işlemin sonuç
hesaplarına net etkisi sıfır olacaktır.
176
•
Kapanış kayıtları (30.06.2009);
a) Vaziyet ve alım-satım hesaplarının çalıştırılamadığı durumda
yapılacak kayıt, sözleşmenin yapıldığı tarihteki kayıtların tersidir. Bu
durumda, nazım hesaplarda yeralan tutarla ilgili olarak herhangi bir
değerleme işleminin yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
----------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------023-YURTİÇİ BANKALAR
100.000.-EURO
319-BANKALARARASI MEVDUAT
145.000.-USD
-Y Bankası
025-YURTDIŞI BANKALAR
100.000.-EURO
-Y Bankası
025-YURTDIŞI BANKALAR
145.000.-USD
---------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------ 30.06.2009 ---------------------------------------947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
145.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947120-Swap Para Alım İşlemi
947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
100.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947121-Swap Para Satım İşlemi
945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945120-Swap Para Alım İşlemi
945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945121-Swap Para Satım İşlemi
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------b) Vaziyet ve alım-satım hesaplarının çalıştırıldığı durumda yapılacak
kapanış kayıtları;
Bu yöntemin benimsenmesi halinde vade bitiminde sözleşmenin
değerleme işlemine tabi tutularak gelir ve giderlerin sonuç hesaplarına
yansıtılmasından sonra açılış kayıtlarının ters kayıtla kapatılması gerekir.
Yukarıda verilen örnekte işlem tarihindeki USD/€ değişim oranının
vade tarihindeki değişim oranı ile aynı olduğu varsayılmıştır. Ancak,
uygulamada para swaplarında genellikle vade tarihindeki kur (forward kur)
işlem tarihindeki (spot kur) kurdan farklıdır. Böyle bir durumda yapılacak
177
muhasebe kayıtlarının da farklı olacağı tabiidir. Bu açıklamaların daha kolay
anlaşılabilmesi bakımından aşağıda verilen örneğin incelenmesi yararlı
olacaktır.
ÖRNEK-(2): X Bankasının 01.04.2009 tarihinde 1.000.000.-EURO
tutarında bir ödemesi vardır. Bankanın bu tarihte söz konusu ödemeyi
yapacak düzeyde Euro varlığı bulunmamaktadır. Banka ödemeyi yapmak için
elindeki Doları satıp ihtiyaç duyduğu Euro’yu alma imkanı olduğu halde,
Doların gelecekte Euroya karşı değer kazanacağını ve gelecekte Euro
tahsilatı olacağı düşüncesiyle Banka, elindeki dövizi satmak yerine, başka bir
banka ile üç ay vadeli swap sözleşmesi yapmıştır. Yapılan sözleşmeye göre,
X Bankası karşı tarafa $/€ =1,50 paritesinden (spot kur) Euro alıp Dolar
verecek, 15.05.2009 olan vade tarihindeki ters yönlü değişim paritesi
(forward kur) ise $/ € =1.45 olacaktır.
SPOT DURUM
Alınan: 1.000.000.-EURO
Verilen: 1.500.000.-USD
FORWARD DURUM
Alınacak: 1.450.000.-USD
Verilecek: 1.000.000.-EURO
Yukarıda verilen tablodan da anlaşılacağı üzere, bankanın işlemden
dolayı katlandığı toplam gider tutarı 50.000.-USD’dir. Bu gider tutarı
dönemsellik ilkesi uyarınca değerleme tarihlerinde itfaya tabi tutulmalıdır.
Değerleme tarihlerinde oluşan gelir veya giderlerin TMS uyarınca rayiç
(piyasa) değerlerine göre belirlenmesi gerekmekle birlikte, bu örnekteki gelir
veya giderler varsayımsal olarak hesaplanan tutarlardan oluşmaktadır.
İşleme ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır.
178
•
Sözleşmenin kayıtlara alınması (01.04.2009);
------------------------------------------ 01.04.2009 ------------------------------------------945-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945120-Swap Para Alım İşlemi
945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.500.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945121-Swap Para Satım İşlemi
947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-EUR
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947120-Swap Para Alım İşlemi
947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.500.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947121-Swap Para Satım İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Uygulamada bazı bankalar bu tür işlemlerde spot bacak için de nazım
kayıt tesis etmektedir. Ancak, işlem gerçekleştiği anda yani değişim konusu
ilgili hesaplara alındıktan sonra böyle bir kaydın izleme veya değerleme
bakımından herhangi bir yararı bulunmadığından, bilanço dışı hesaplara
sadece işlemin forward ayağını oluşturan taahhüde ilişkin kaydın yapılması
yeterlidir.
•
Alınan ve verilen paraların ilgili hesaplara alınması (01.04.2009);
----------------------------------------------- 01.04.2009 -------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR
1.000.000.-EURO
391-MUHTELİF BORÇLAR
1.000.000.-EURO
39105- Türev Finan. Araç. Borçlar
---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 01.04.2009 -------------------------------------279-MUHTELİF ALACAKLAR
1.500.000.-USD
27905- Türev Finan. Araç. Alacaklar
025-YURTDIŞI BANKALAR
1.500.000.-USD
---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Yukarıdaki kayıttan da anlaşılacağı üzere, işlemden kaynaklanan
toplam
gider
aktifleştirilmiştir.
tutarı
Peşin
279
numaralı
ödenmiş
hesaba
kaydedilmek
suretiyle
gider niteliğindeki bu tutarı işlemin
gerçekleştiği tarihte 281- BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR altında yer alan
28101 numaralı Peşin Ödenmiş Giderler hesabına kaydedilmesi de
179
mümkündür. Değerleme tarihlerinde, aktifleştirilen söz konusu toplam
giderden ilgili döneme tekabül eden kısmının bu hesaptan çıkarılarak dönem
giderlerine aktarılması gerekir.
Değerleme kayıtları;
Nisan-2009 ay sonu itibariyle piyasa değerine göre hesaplanan gider
reeskont tutarının 10.000.-USD ve döviz kurunun 1.-$=1,40.-TL olduğu kabul
edilmiştir.
----------------------------------------------- 30.04.2009 -------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ
10.000.-USD
279-MUHTELİF ALACAKLAR
10.000.-USD
---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.04.2009 -------------------------------------872-ALIM-SATIM AMAÇLI TÜREV
14.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ZARARLAR
294-DÖVİZ A/S HESABI (10.000.-$x1,40.-TL) 14.000.-TL
---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Hesaplama kolaylığı sağlamak amacıyla ara dönemlerde bu şekilde
muhasebeleştirilen reeskontların ertesi iş günü iptal edilmesi gerekir.
Vade tarihinde yapılacak kayıtlar ise aşağıdaki gibi olacaktır.
•
Alınan ve verilen paraların ilgili hesaplara alınması (30.06.2009);
----------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------391-MUHTELİF BORÇLAR
1.000.000.-EURO
39105- Türev Finan. Araç. Borçlar
025-YURTDIŞI BANKALAR
1.000.000.-EURO
---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR
1.450.000.-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
50.000.-USD
279-MUHTELİF ALACAKLAR
1.500.000.-USD
27905- Türev Finan. Araç. Alacaklar
---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------872-ALIM-SATIM AMAÇLI TÜREV
70.000.-TL
FİNANSAL ARAÇLARDAN ZARARLAR
294-DÖVİZ A/S HESABI (1,40x50.000.-$)
70.000.-TL
---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Not: Vade tarihindeki döviz kurunun 1.-$= 1,40.-TL olduğu
varsayılmıştır.
180
•
Sözleşmeye ilişkin taahhüdün kapatılması (30.06.2009);
--------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947120-Swap Para Alım İşlemi
947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.500.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947121-Swap Para Satım İşlemi
945-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-EURO
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945120-Swap Para Alım İşlemi
945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.500.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945121-Swap Para Satım İşlemi
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir.
2.7.2. Faiz Swap İşlemi Örneği
Swap işlemleri ihtiyaç duyulan fonların temininde kullanıldığı gibi, faiz
riskine karşı bir koruma aracı veya mevcut bir borcun maliyetini düşürücü bir
teknik olarak da kullanılmaktadır. Faiz swap sözleşmelerinde taraflardan biri
karşı tarafa varsayılan bir miktar (national amount) baz alınarak sabit bir oran
üzerinden faiz ödemeyi, karşı taraf ise aynı dönem için aynı tutar üzerinden
hesaplanacak değişken oranda faiz ödemeyi taahhüt etmektedir. Ödemelerin
ikisi de aynı para birimi üzerinden yapılmaktadır.
Bu sözleşmelerde anaparalar hiçbir şekilde değiştirilmemekte, sadece
yapılacak faiz ödemelerinin hesaplanmasında kullanılmaktadır.
Faiz swaplarının; sabit faiz-değişken faiz, değişken faiz-değişken faiz,
vadeden önce sona erdirme hakkı veren (callable, putable), süresi uzatılabilir
(extendable) swaplar şeklinde farklı türleri olmakla birlikte, uygulamada en
yaygın olarak kullanılan faiz swabı türü, sabit faiz- değişken faiz swabıdır.
Sabit faiz- değişken faiz swabında kredi değerliliği farklı olan iki tarafın aynı
181
tutarda, ancak faiz koşulları farklı borç ödemelerini değiştirmeleri söz
konusudur.
Faiz swabında nazım kayıtlarda izlenecek tutarın ne olacağı hususunun tartışılmasında yarar bulunmaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere, bu tür
işlemlerde taahhüt edilen tutar anapara değil, faizlerdir. Bu nedenle taahhüde
ilişkin olarak nazım kayıtlarda yer alan tutarın faiz olması gerekir. Ancak,
işlemin niteliğinden dolayı bu şekilde kayıt yapılmasında teknik güçlükler
bulunmaktadır. Zira, uygulamada faiz swaplarının en az bir ayağının
değişken faizli olduğu dikkate alındığında, geleceğe ilişkin taahhüt miktarını
işlemin tesis edildiği anda bilmenin imkanı yoktur. Bir ayağı sabit faizli olan
işlemlerde sabit faize ilişkin taahhüt miktarını işlem tarihinde hesaplamak
kolay olmakla beraber, değişken faizli tutara ilişkin taahhüdün o tarihteki
oranlar üzerinden kayıtlara alınması çok anlamlı olmayacaktır. Bu nedenle,
faiz swaplarına ilişkin nazım kayıtlarda faiz hesaplamasına esas teşkil eden
tutarın yazılmasının daha doğru olacağı, ancak bu tutarın diğer taahhütlerden
farklı bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.
ÖRNEK-(1):
X
Bankası
15.11.2009
tarihinde
Y
Bankasından
LİBOR+%1 değişken faizli altı ay vadeli 1.000.000.-USD kredi kullanmıştır.
Banka, faiz oranlarında meydana gelecek değişikliklerden korunmak
amacıyla aynı tarihte Z Bankası ile 1.000.000.-USD nominal değerli altı ay
vadeli faiz swap sözleşmesi imzalamıştır. Sözleşme gereği X Bankası Z
Bankasına %3,25 sabit faiz ödeyecek, buna karşılık Z Bankasından
LİBOR+%0.25
faiz
tahsil
edecektir.
Faiz
ödemeleri
vade
tarihinde
yapılacaktır.
Sözleşme süresince gerçekleşen faiz oranları ile döviz kurları aşağıda
verilmiştir.
TARİH
15.11.2009
31.12.2009
31.03.2010
15.05.2010
LİBOR (%)
3,25
3,50
3,75
3,80
KUR(TL)
1,50
1,60
1,70
1,80
182
Swap işlemi ile ilgili olarak tesis edilecek kayıtlar aşağıdaki gibi
olacaktır.
•
Sözleşmenin kayıtlara alınması (15.11.2009);
------------------------------------------ 15.11.2009 ------------------------------------------945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945122-Swap Para Alım İşlemi
945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945123-Swap Para Satım İşlemi
947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947122-Swap Para Alım İşlemi
947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947123-Swap Para Satım İşlemi
----------------------------------------------- // --------------------------------------------------•
31.12.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar;
Bankanın yukarıdaki işlemle ilgili olarak yılsonunda aldığı ve ödediği
faizleri hesaplarına yansıtması gerekmektedir. Bu faizler nedeniyle döviz
pozisyonu değişeceğinden vaziyet ve alım-satım hesaplarının çalıştırılması
zorunludur. Sözleşmeye konu tutar sadece alınacak ve verilecek faizlerin
hesaplamasında baz olarak kullanıldığından, nazım kayıtla ilgi herhangi bir
değerleme işleminin yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
Bankanın tahsil etsin veya etmesin döneme ait gelir ve giderleri
yılsonunda sonuç hesaplarına aktarması gerekmektedir.
183
Bu çerçevede X Bankasının Z Bankasından tahsil edeceği faiz
(LİBOR+0,25) alacağı;
1.000.000.-$*0.0375*45/360=4.688.-USD, (15 Kasım-31 Aralık=45 GÜN)
X Bankasının Z Bankasına Ödeyeceği sabit (%3,25) faiz ise;
1.000.000.-$*0.0325*45/360= 4.063.-USD (15 Kasım-31 Aralık=45 GÜN)
olarak hesaplanmıştır. Bu tarihte gerçekleşen USD/TL (döviz) kurunun
1,60.-TL olduğu dikkate alındığında yapılacak kayıtlar;
----------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
4.688.-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
4.063.-USD
365-TÜREV FİN. YÜKÜMLÜLÜKLER
4.063.-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
4.688.-USD
---------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 31.12.2009 --------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (1,60x4.688.-$)
7.501.-TL
872-TÜREV FİNANSAL ARAÇ. ZARARLAR
6.501.-TL
294-DÖVİZ A/S HESABI (1,60x4.063.-$)
6.501.-TL
752-TÜREV FİN.ARAÇ.KARLAR
7.501.-TL
---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------İzleme kolaylığı sağlaması bakımından ayrı ayrı yapılan gelir-gider
kayıtlarının netleştirilmesi durumunda kayıtlar;
----------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------625.-USD
225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
295-DÖVİZ VAZİYETİ
625.-USD
---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (1,60x625.-$)
1.000.-TL
752-TÜREV FİN.ARAÇ.KARLAR
1.000.-TL
---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Şeklinde olacaktır.
Bankanın yılsonu itibariyle swap işleminden kaynaklanan net kazancı
(4.688.-$-4.063.-$) = 625.-USD karşılığı 1.000.-TL’dir.
Aynı tarihte alınan kredi faizinin yükselmesinden kaynaklanan ilave
gider ise;
1.000.000.-$*(0,0450-0,0425)*45/360=312,50.-USD
olduğu
dikkate
alındığında etkinlik oranı; 625/312,50=% 200 olarak hesaplanmakta ve eşik
184
sınırları aşmaktadır. Bu durumda net gelir tutarının öz kaynaklar hesabı
altında izlenmemesi ve işlemin bu tarihten itibaren riskten korunma amaçlı
muhasebeleştirmeye ilişkin esaslara tabi tutulmayarak hesaplanan net gelirgider farklarının doğrudan K/Z hesabına yazılması gerekmektedir.
•
31.03.2010 tarihinde yapılması gereken kayıtlar;
Bankanın yıl sonunu takip eden üç aylık dönemde sözleşmeden
kaynaklanan geliri;
1.000.000.-$*0.04*90/360=10.000.-USD, (1 Ocak-31 Mart=90 GÜN)
Faiz gideri ise; 1.000.000.-$*0.0325*90/360 = 8.125.-USD’dır.
Bu tarihte netleştirme işleminden sonra dönem kuru dikkate alınarak
yapılacak kayıt; (10.000.-$-8.125.-$) = 1.875.-$
----------------------------------------------- 31.03.2010 -------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
1.875.-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
1.875.-USD
----------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 31.03.2010 -------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (1,70x1.875.-$)
3.188.-TL
752-TÜREV FİN.ARAÇ.KARLAR
3.188.-TL
----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Şeklinde olmalıdır.
•
Kapanış kayıtları (15.05.2010);
Dönem net gelir-giderinin hesaplara alınması;
Önceki dönemde yapılan gelir kaydının ara dönem olması nedeniyle
ertesi ters kayıtla kapatıldığı varsayımıyla 2010 yılı içinde sözleşmeden
kaynaklanan toplam gelir;
1.000.000.-$*0.0405*135/360=15.188.-USD, (1 Ocak-15 Mayıs=135 GÜN)
Toplam gider ise; 1.000.000.-$*0.0325*135/360 = 12.188.-USD
olarak hesaplanmıştır.
Fark; 15.188-12.188 = 3.000.-USD
185
----------------------------------------------- 15.05.2010 -------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
3.000.-USD
295-DÖVİZ VAZİYETİ
3.000.-USD
----------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 15.05.2010 -------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (1,80x3.000.-$)
5.400.-TL
752-TÜREV FİN. ARAÇ. KARLAR
5.400.-TL
----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Faizin tahsili ve sözleşmenin kayıtlardan çıkarılması;
31.12.2009 tarihindeki gelir; 625.-USD
Vade sonu (15.5.2010) gelir; 3.000.-USD ise toplam 3.625.-USD faiz
tahsil edilecektir.
----------------------------------------------- 15.05.2010 -------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR
3.625.-USD
225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR
3.625.-USD
----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Ve,
--------------------------------------------- 15.05.2010 ---------------------------------------947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947122-Swap Para Alım İşlemi
947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV
1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR
947123-Swap Para Satım İşlemi
945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945122-Swap Para Alım İşlemi
945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD
FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR
945123-Swap Para Satım İşlemi
------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir.
Aynı tarihte alınan kredi faizinin yükselmesinden kaynaklanan ilave
gider ise;
1.000.000.-$*(0,0480-0,0450)*135/360=1.125.-USD
Yıl sonuna kadar da 312,50.-USD faiz ödediğine göre;
Toplam 1.125.-$ + 312,50.-$ = 1.437,50.-USD olduğu dikkate
alındığında, etkinlik oranı; 3.625/1.437,50=% 252 olarak hesaplanmaktadır.
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
II. Dünya Savaşı sonrasında uluslararası finansal mimariyi yeniden
düzenleme çabasına giren ülkelerin bu kapsamda yaptıkları Bretton Woods
toplantıları neticesinde, Amerikan Doları (USD)’na ve dolar aracılığı ile dolaylı
olarak altına bağlı Bretton Woods Sistemi ortaya çıkmıştır. Bretton Woods
konferansı sonucunda; uluslararası ödemeler dengesi sisteminin sağlıklı
işlerliğinin sağlanması amacıyla Uluslararası Para Fonu ve Dünya’da çeşitli
ekonomik, sosyal ve siyasi dengesizlikler sebebiyle ortaya çıkabilecek amaç
dışı yapılanma ve hareketlenmeler ile geri kalmışlığın önlenebilmesi amacıyla
imar ve kalkınmanın sağlanmasının finansmanına yönelik olarak Dünya
Bankası adında iki kurum oluşturulmuştur.
Bretton Woods anlaşmasıyla ortaya çıkan yeni uluslararası para
sisteminin özellikleri şu şekilde ortaya çıkmıştır:
1. Anlaşmaya katılan ve parasını altına dönüştürülebilir yapmayı kabul
eden her ülkenin parasının değeri dolara göre saptanmıştır. Dolar altın ile
dönüştürülebilirliğini koruyan tek ulusal para olarak kalmıştır. Anlaşma ile 1
ons altın = 35 dolar ya da 1 dolar 0,88867 gr. altın olarak belirlenmiş ve ABD
dış talep olduğunda doları bu parite'si üzerinden altına çevirmeyi kabul
etmiştir.
2. Anlaşma, ancak çok özel ve düzeltilmesi olanaksız parasal
dengesizliklerde; herhangi bir ülkeye, parasının dolar karşısındaki değerini
değiştirme olanağı tanımaktadır. Bu tür düzeltmeler için öngörülmüş olan
devalüasyon ve revalüasyon oranları en çok % 10 dur. Ancak söz konusu
ekonominin yapısından doğan dengesizlikler nedeni ile ayarlama ile
yapılacak değişiklik % 10'u aşacaksa, bu takdirde IMF’nin izni gerekecektir.
1970’li yıllara kadar sorunsuz ilerleyen bu sistem bu yıllarda önemli
sorunlarla yüzleşmek zorunda kalmıştır. Ekonomi ve finans sistemi mal ve
hizmet fiyatları ile döviz fiyatlarında dalgalanmaların yaşandığı bir değişim
süreci içerisine girmiş, petrol krizi, yüksek enflasyon artışı ve faiz oranlarının
187
istikrarsızlığı dünya ekonomisini daha da öngörülemez hale getirerek,
neticesinde idari ve ekonomi kurumların fiyat ve piyasa istikrarsızlığının
yarattığı risk gibi bugüne kadar çok az dikkat ettikleri bir faktörün önemini
kavramak zorunda kalmaları sonucunu doğurmuştur.
Gelişmeler
neticesinde
ihtiyaç-çözüm
mekanizması
çalışmaya
başlamış, ortaya çıkan faiz, fiyat ve kur risklerinin kaldırılması veya etkilerinin
azaltılmasına yönelik riske karşı koruma (hedge) amaçlı enstrümanların ve
bu
enstrümanların
işlem
gördüğü
piyasaların
geliştirilmesi
aşaması
kendiliğinden işlemeye başlamıştır. Bu enstrümanlar, geleneksel emtia vadeli
işlemler piyasalarına göre finans sisteminde bir yeniliği temsil etmekte olup,
kur ve faiz oranlarından başlayarak opsiyonlar ve hisse senedi endeksli
piyasalarının gelişmesiyle hisse senedi piyasasına da uzanmışlardır. 80’li
yıllarda elektronik işletim sistemlerinin gelişmesiyle hızlanan sermaye
piyasaların globalleşme eğilimi türev ürün piyasalarına da olumlu etki yapmış
ve bu piyasaların hızla büyümesine yol açmıştır. Büyüme seyri içerisindeki bu
piyasalarda, 2002 yılında 6 milyar 63 milyon adet sözleşme yapılarak toplam
501 trilyon USD tutarında işlem hacmi gerçekleşmiş, 2003 yılı itibariyle ise bu
tutar toplam 8 milyar 46 milyon adet sözleşme ticareti neticesinde 875 trilyon
USD’ ye yükselmiştir.
Türev ürünler (derivatives), fiyatları başka ürünlerin fiyatına bağlı
ürünler olup, vade sonundaki ve vade içerisindeki değeri, sözleşmeye konu
olan varlığın fiyatı tarafından belirlenen varlıklar olarak ortaya çıkmışlardır.
Vadeli (Forward) sözleşmeler, gelecek (Futures) sözleşmeler, opsiyonlar ve
swaplardan oluşan bu ürünler; altın, petrol, pamuk, mısır, et gibi fiziki ürünler
üzerine ve hisse senedi, tahvil, faiz oranı, döviz, faiz oranı, endeks gibi
finansal ürünler üzerine düzenlenmiştir. Özellikle 1990’lı yıllardan sonra, türev
piyasalarında, finansal ürünler üzerine düzenlenen finansal ürünlerin işlem
hacimlerinin; mallar üzerine düzenlenen türev ürünlerin işlem hacimlerinin
oldukça üzerinde olduğu görülmektedir.
Başlangıçta türev ürünlerin kullanılma amaçları, faiz oranı, kur ve fiyat
risklerinin yönetiminde, yatırımcının türev piyasalarda spot piyasada
188
bulunduğu pozisyona karşıt bir pozisyon alarak spot piyasadaki risklerden
korunma (hedging) olarak belirlenmiştir.
İlerleyen yıllarda türev ürünleri, tahmin ve beklentilere dayanarak fiyat
artışlarından kar elde etmek amacıyla alım-satım yapılması şeklinde
spekülasyon amaçlı ve aynı ve eşit miktardaki bir malın eş zamanlı olarak bir
piyasadan alınıp diğer piyasada avantajlı bir fiyattan satılarak, riske girmeden
fiyat farklılıklarından kar elde edilmesi şeklinde arbitraj amaçlı olarak
kullanılmaya başlanmıştır.
Türev ürünler bilançoda yer almayıp nazım hesaplarda izlenir. Türev
ürünlerin bankacılık sektöründe de kullanılmasındaki asıl amaç riskten
kaçınmak veya riski azaltmaktır.
2007 yılının sonlarına doğru başlayan ve hala etkisini devam ettiren
ekonomik krizde türev ürünlerinin büyük rol oynadığı görülmüştür. Türev
ürünlerinin krizin nedeni olarak ortaya çıkmasının sebebi, ürünleri temsil eden
kâğıtların nominal değerleri ile ürünlerin gerçek değerleri arasındaki
bağlantının kopması olarak ortaya çıkmıştır.
Ekonomide, ticarette ve finans dünyasında kullanılan kâğıtlar ancak
temsil ettikleri varlığa göre değerlenmelidir. Örneğin; bir ülkenin kâğıt parası,
ekonominin üretim gücüne, dünya ticaretindeki payına ve yıllık enflasyon
oranına göre değer kazanır veya kaybeder. Hisse senetleri ve tahvillerin
değeri de ait oldukları şirketlerin gücüne göre inip çıkmalıdır. Türev ürünlerde
bu tür bir bağlantı ve ilişki daha zayıftır veya hiç yoktur. Küresel piyasalardaki
bu tür ürünlerin toplam değeri, dünyanın toplam hâsılasına ve bu hâsılanın
büyüme oranına uygun bir artış seyri izlerse, bir sorun çıkmamaktadır. Bu
ürünler gerçek değerini temsil etmeyecek biçimde kendi başına tırmanışa
geçtiğinde ise kötü günler yakınlaşır.
Türev ürünlerin 1993'te 9 trilyon dolar olan sözleşme (notional) değeri
1998'de 80,3 trilyon dolara çıkmış ama bu artış, ekonomik dengeleri fazla
zorlamamıştır.
Hatta
mühendislikte
ve
iş
yönetiminde
gözde
olan
inovasyonun finans dünyasındaki uygulamaları başlangıçta epey olumlu da
189
karşılanmıştır. Ancak son 10 yıl içinde türev ürünlerinin toplam değeri her yıl
ortalama olarak yüzde 25 oranında artmıştır. Aynı dönemde dünya gelirindeki
artış oranı ise yüzde 6,2’de kalmıştır. Türev ürünlerin bu aşırı hızlı büyümesi,
bugünkü krizin önemli nedenlerinden biri olmuştur.
Türev ürünlerin yaygınlaşması başta muhasebeleştirme olmak üzere
hukuki ve vergilendirme ile ilgili problemleri de beraberinde getirmiştir. Bu
finansal araçların kullanılması ve bunun getirdiği muhasebe sorunları sadece
işletme içi sınıflandırma, kayıtlama sorunları ile ilgili olmayıp, piyasaların
küreselleştiği bugünkü ortamda finansal raporları kullanacak ve bu raporlara
göre yatırım yapacaklar açısından da önemlidir.
Türev ürünlerin kullanımlarındaki büyük artışların bir sonucu olarak bu
ürünlerle
işlem
yapan
kurumların
yüklendikleri
risklerin
muhasebe
kayıtlarından izlenmesinin mümkün olmaması, başta Finansal Muhasebe
Standartları Kurulu (FASB) olmak üzere Uluslararası Muhasebe Standartları
Kurulu (UMSK/IASC) tarafından bu ürünlerle ilgili bilgilerin kamuya
açıklanması ile ilgili standart çalışmalarının başlamasına neden olmuştur.
Türev ürünlere (Finansal araçlara) ait IAS/TMS 32, IAS/TMS 39 ve
IFRS/TFRS 7 no.lu üç ayrı standardın bulunması, yararlı bir uygulama
olmasına rağmen yeterli bir uygulama değildir. Bu üç standardın hepsi de biri
diğerinin konusunu anlatan tekrarlamaları içermektedir. Anlatım dili de
oldukça karmaşık ve anlaşılması zordur. Bunun yerine daha kolay anlaşılır bir
şekilde tek standart haline getirilmesi daha yararlı olacaktır. Ama yine de
türev finansal araçlarla ilgili olarak bu şekilde bir düzenlemenin yapılmış
olması hiç olmamasından daha iyidir.
Bu standartlar tüm işletmelere yönelik olup, bankalar açısından özel
bir standart uygulaması şuan için bulunmamaktadır. Ancak banka da bir ticari
işletme olduğundan; bankacılık sektöründeki tüm düzenleyici ve denetleyici
kurum/kuruluşların tebliğ ve düzenlemelerini dikkate alarak, bu standartlar
doğrultusunda işlemlerini yapmaktadır.
190
IAS/TMS 39 üç adet riskten koruma ilişkisi tanımlamaktadır. Bunlar;
Gerçeğe uygun değer riskinden koruma (fair value hedge), Nakit akış
riskinden korunma (cash flow hedge) ve Yurtdışında bulunan net
yatırımın riskinden korunma (hedge of a net investment in forign
operations) dır.
IAS/TMS 39’a göre bir riskin korunma işleminin etkin olabilmesi için
korumanın % 80-120 düzeyinde olması gerekmektedir.
Gerçeğe uygun değer riskinden koruma kapsamında, riskten korunma
aracı ve korunma konusu kalemde ortaya çıkan değer artış ve azalışları aynı
dönemde kar/zarara aktarılmalıdır. İki tutarın netleştirilmesi sonucu kalan net
kar veya zarar aslında işlemin etkin olmayan kısmına tekabül etmektedir.
Nakit akış riskinden korunma kapsamında, korunma konusu kalemin
muhasebe yönteminde bir değişikliğe gidilmezken, riskten korunma aracına
ilişkin değerleme sonucunda, etkin olan kısım özkaynaklar altında, etkin
olmayan kısım ise kar/zarar hesaplarında muhasebeleştirilir.
Yurtdışında bulunan net yatırımın riskinden korunma kapsamında,
nakit akış riskinden korunma muhasebesine benzerlik göstermektedir. Etkin
kısmı öz kaynaklar altında genellikle kur farkları olarak muhasebeleştirilirken,
etkin olmayan kısmı kar/zarara yansıtılır. Yurtdışı işletmedeki yatırımın sona
ermesi veya sona ermesinin beklenmesi halinde öz kaynaklarda izlenen tutar
kar/zarara aktarılmaktadır.
Türk bankalarının mevcutta daha ziyade Alım-Satım amaçlı olarak
kullandıkları türev ürünlerin, aslında “Riskten Korunma Amaçlı” kullanılması
durumunda; IAS/TMS 39’da da belirtildiği gibi uygulayabilecekleri “Riskten
Korunma Muhasebesi” yöntemiyle, sonuç hesaplarında (K/Z veya Bilanço)
daha az bir etki yaratacaktır. Bu etki, Kar’ın veya Zarar’ın olduğundan daha
yüksek ya da daha düşük görünmesini engelleyerek, söz konusu türev
işlemin
sonuç
hesaplarında
gerçeğe
uygun
değeriyle
görünmesini
sağlayacaktır. Hatta çok daha fazla etkin bir koruma yapılmış bir türev
işlemde, sonuç hesaplarına etki dahi etmeyebilecektir.
191
Sonuçta
uygulayarak
bankacılık
Bilanço
sektörü
veya
“Riskten
Kar/Zarar
Korunma
hesaplarının
Muhasebesi”ni
gerçek
değeriyle
görünmesini sağlayarak, ya devlete daha az vergi verecek, yada kredi
derecelendirme kuruluşları nezdinde o bankanın gerçek performansının
çıkarılmasıyla daha gerçekçi değerlendirilmesini sağlayacaktır.
IAS/TMS 39’a göre Türev finansal araçlarla ilgili olarak yapılacak ilk
kayıtlamada aşağıdaki değerlerden herhangi biri kullanılabilir.
Bunlar;
•
Sözleşme değeri
•
Piyasa Değeri (Cari değer),
•
İz Değeri ve
•
Prim veya İskontolu değer
Asıl finansal varlıklara ait (Nakit, Alacaklar, Borçlar vb. gibi) ilk
kayıtlamadan sonraki kayıtlarda esas alınacak değerler ise aşağıdaki gibidir.
•
Maliyet Değeri,
•
Makul Değer,
•
Maliyet veya Piyasa değerinden düşük olanı,
•
Taşınmış kayıtlı değer ve,
•
Beklenen Nakit akışlarının bugünkü değeri
Sözleşme değeri tutar olarak belirlenemeyen faizle ilgili türev finansal
araç sözleşmeleri İz bedelle kayda alınır.
Cari
değerle
(piyasa
değer)
değerleme
yöntemi
uygulaması
durumunda primli veya iskontolu değerlerin dikkate alınması gerekmektedir.
Özellikle faizle ilgili türev finansal araçların (örneğin faiz forward sözleşmesi
vb.) hesaplaşma tarihinde peşin olarak tahsil edilen tutarlar için beklenen
nakit akışlarının bugünkü değeri ile (net bugünkü değerle) kayıtlara alınır.
192
IAS/TMS 39’a göre, alacakların, bonoların ve tahvillerin dönem sonu
değerlemesinde faiz hesaplanırken etkin faiz oranı kullanılmalıdır. (IAS/TMS
39 Md. 9) Etkin faiz oranı kullanılarak İç İskonto yöntemine göre vadeye
kadar işlemiş olan faiz hesaplanır.
Faiz hesaplamasında basit faiz ve bileşik faiz formülleri kullanılabilir.
Ancak, IAS/TMS 39’a göre, bileşik faizin kullanılması gerekmektedir.
UMSK/IASC ve FASB tarafından yayınlanan standartlarda, birden
fazla alternatif uygulamaya yer vermesi ve gerçek değerin belirlenmesinde bir
tek yöntemin belirlenmemiş olması sorunlara yol açmıştır. Çünkü alternatif
muhasebeleştirme teknikleri finansal tabloların karşılaştırılabilirliğini olumsuz
etkilemekte sonuç olarak da finansal tabloları değerleyecek olan kişi ve
kurumları yanlış yönlendirmektedir. Bu nedenle, alternatif uygulamaları
tekdüze hale getirmek ve ulusal standartların uluslararası standartlarla
uyumlu olmasını sağlamak gerekmektedir.
Diğer bir sorun, türev ürün gerçek değerinin belirlenmesidir. Bu durum,
türev ürün piyasalarının etkin bir şekilde işlediği ve derinlik kazandığı ülkeler
açısından büyük sorun olmamakta fakat; bu piyasaların henüz etkin
çalışmadığı ve sığ olduğu gelişmekte olan ülkelerde ciddi karışıklıklara neden
olmaktadır. Bu ürünlerin değerinin belirlenmesinde birden fazla istatistik
model kullanılabileceği üzerinde durulmuş bu da uygulamada aynı ürünler
için bile farklı değerlere ulaşılmasına yol açmıştır. Bu noktada da yapılması
gereken model sayısının bire indirgenmesi olmalıdır.
Bunların yanı sıra, piyasaların kullanımına sunulacak olan etkin bilgi
setlerinin varlığı bu piyasaların katılımcı sayılarını artıracak buna paralel
olarak da piyasaların hacimleri artacaktır. Böylelikle türev piyasaların daha
etkin kullanılması sonucu riskler daha etkin yönetilebilecektir.
Ülkemizde
türev
piyasaların
önündeki
engeller;
başta
yapısal
düzenlemelerdeki yetersizlikler olmak üzere muhasebeleştirme ile ilgili yeterli
mevzuatın bulunmaması ayrıca bu piyasalar hakkında mevcut ve olası piyasa
katılımcılarındaki bilgi eksiklikleridir.
193
5 Mart 2004 tarihi itibariyle Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş. (VOB
AŞ)’nde türev ürünler üzerine yapılacak işlemlere izin verilmiş olması ve
bunun devamında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) ve İstanbul Altın
Borsası (İAB)’nda yapılan türev ürünler ile ilgili işlemlerin VOB AŞ çatısı
altında işlem görmesi sağlandıktan sonra hem piyasalarda etkinlik sağlanmış
olacak hem de piyasa katılımcılarının ihtiyacı olan türev ürünler ile ilgili bilgi
setleri hazırlanmasında aşama kaydedilmiş olacaktır.
Muhasebeleştirilmede
uluslararası
standartlar
karşılaşılan
paralelinde
ilgili
fakat
mevzuat
uluslararası
eksiklikleri,
standartların
uygulamada karşılaşılan aksaklıklarının giderilmiş şekliyle ve kavram
kargaşasına fırsat vermeden hazırlanacak olan standartlar yardımıyla
giderilebilecektir.
Mevcut piyasa katılımcılarının yanı sıra risk yönetimine gerek duyup
da bu piyasaların varlığından habersiz olası katılımcılara, bu piyasalarda
çalışan personelin eğitilmesine yönelik bilgilendirme amaçlı toplantılar
düzenlenerek bu eksiklikler giderilmelidir.
Ayrıca bu piyasaların etkin işleyebilmesi için işlemlerin şeffaf
yapılması, etkin gözetim ve denetim sistemlerinin kurulması bunların yanı
sıra bu piyasaların kriz zamanlarında karşılaşabilecekleri olası likidite
ihtiyaçlarına
cevap
vermeye
yönelik
kurumların
düzenlenmiş
olması
gerekmektedir.
Türkiye’de 1994 krizi sonrası dönemde Türk Bankacılık sisteminde
türev ürünler yoğun bir şekilde işlem görmeye başlamış ve bankaların bilanço
dışı yükümlülükleri içerisinde türev ürünlere ait döviz ve faiz haddi ile ilgili
işlemler de önemli artışlar gerçekleştirmiştir.
Türev ürünler muhasebe terminolojisi açısından bilanço dışı ürünlerdir.
Çünkü geleneksel varlık ve yükümlülükten ziyade şarta bağlı varlık ve
yükümlülüklerin doğmasına neden olurlar. Dolayısıyla bankaların doğrudan
bilanço içinde yer almadan bankayı kar-zarar hesabı aracılığıyla etkileyen ve
bilanço dışı yükümlülükleri içerisinde yer alan türev ürünler, Riskten korunma
194
amaçlı türev ürünler ve Alım-Satım amaçlı türev ürünler olarak iki ana
kategoride değerlendirilmektedir.
Türk bankalarının daha ziyade Riskten korunma amaçlı değil de AlımSatım amaçlı olarak kullandıkları türev ürünler, Türk bankacılık sisteminde
temelde altı kategoride işlem görmektedir.
Bu kategoriler;
•
Vadeli Döviz Alım-Satım İşlemleri
•
Para ve Faiz Swap İşlemleri
•
Para ve Faiz Opsiyonları
•
Futures Para İşlemleri,
•
Futures Faiz Alım-Satım İşlemleri ve
•
Diğer İşlemlerdir.
Türkiye’de türev işlemlerinin yeterince yaygınlaşma sağlayamaması
bankalarda kullanılan türev ürünler çeşitliliğinde de kendisini göstermektedir.
Türk bankacılık sektöründe yapılan işlemlerin büyük çoğunluğunu Para
ve Faiz Swap İşlemleri ile Para ve Faiz Opsiyon İşlemleri oluşturmaktadır.
2009 yılında gerçekleştirilen toplam işlem hacminin %77’sini bu iki işlem
oluşturmuştur. Diğer ürün çeşitleri ise Türk Bankacılığında henüz yaygın
olarak kullanılmamaktadır.
195
KAYNAKÇA
AKALIN, Nevruz; “Türev Araçların taşıdığı risklerin ortaya konmasında kamuyu
aydınlatma düzenlemelerinin yeri ve önemi” SPK Yeterlilik Etüdü, Ankara,
1999.
AKBULUT, Dursun; “Risk Yönetimi ve Finansman Mühendisliği” Bankacılar
Dergisi, S.15, Ankara, 1995.
AKSU, Yalçın; “Bankalarda Hazine Yönetimi ve Uygulama Sorunları” Yüksek
Lisans Tezi, İstanbul Üni.,İstanbul, 1997.
ALTUĞ, Osman; Banka İşlemleri ve Muhasebesi, Türkmen Kitabevi, İstanbul,
2000.
ATAMAN AKGÜL Başak ve AKAY Hüseyin; Uluslararası Muhasebe Standartları
ve Türkiye’de Uygulama Etkinliğine İlişkin Bir Araştırma, Türkmen
Kitabevi, İstanbul, 2004.
ATAN, Murat; “Risk Yönetimi ve Türk Bankacılık Sektöründe Bir Uygulama”
Doktora Tezi, Gazi Üni., Ankara, 2002.
ATEŞ, Gökçe; Finansal Araçların Muhasebeleştirilmesi, Adalet Yayınları,
Ankara, 2010.
AYDIN, Erol; Bankacılıkta Aktif Pasif Yönetimi, Mayıs 1992. s.38.
AYDIN, Erol; (1993), “Aktif – Pasif Yönetiminde Likidite ve Faiz Oranı Riski”
Uzman Gözüyle Bankacılık Dergisi, ss. 65 – 68.
196
AYDIN, Servet; “Türk Bankacılık Sisteminde Türev
Ürünlerin Kullanımı”
Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üni., Ankara, 2005, s.10
BABUŞCU, Şenol; Bankalarda Risk Yönetimi, Eylül 2005, Ankara 2005.
Basel Committee on Banking Supervision, (2001), “Working Paper On The
regulatory Treatment Of Operational Risk” Bank For International
Settlements, page : 1–35.
BDDK, “Bankaların İç Denetim ve Risk Yönetimi Sistemleri Hakkında
Yönetmelik” 08.02.2001.
BOLGÜN, Kaan Evren; “Ticari Bankalarda Riske Maruz Değer Yöntemi İle
Ölçülen Piyasa Riskinin Bankacılık Stratejilerine Etkisi” Doktora Tezi,
Marmara Üniv., İstanbul 2002, s.31.
CEYLAN, Ali ve KORKMAZ Turhan; Finansal Teknikler, Ekin Yayınları, Bursa,
2008.
CHAMBERS, Nurgül; Türev Piyasalar, Beta Yayıncılık, İstanbul, 2007.
Cristopher Culp, The Risk Management Process:Business Strategy and
Tactics, John Wiley and Sons, New York, 2001, s.44, http://media.wiley.
com/product data/excerpt/4X/04714055/047140554X.pdf,
ÇAKIR, Niyazi; “Türkiye’de ve Uluslararası Bankacılık Alanında Sermaye
yeterliliği Düzenlemelerinin Mukayeseli Değerlendirilmesi” Hazine ve Dış
Ticaret müsteşarlığı Dergisi, Nisan, ss. 29 – 47. Ankara, 1991.
ÇELEBİCAN, Gürgan; “Kredi Kurumlarında Borç Ödeme Gücü Oranı”
Bankacılar Dergisi, Sayı 7, ss. 17 – 32. İstanbul, 1992.
197
EŞTEPE, Hamza; "Gelecekte İşlem Döviz Piyasaları ve Türkiye'deki uygulama"
Banka ve Ekonomik Yorumlar Dergisi, Yıl:34, Sayı:2, ss.55-59. İstanbul,
1997.
ÇINAR, Mehmet; “Yönetsel Kararlara İlişkin Sayısal Yöntemler” Erciyes
Üniversitesi Yayınları, No:8, Kayseri, 1990.
ÇITAK,
Serdar;
“Risk
Yönetiminden
Programlanmış
Menkul
Kıymet
İşlemlerine” dünya yayıncılık ekonomi dizisi 7, İstanbul, 1999.
ÇOLAK, Ömer Faruk ve YİĞİDİM, Aslan; Türk Bankacılık Sektöründe Kriz, Nobel
Yayın Dağıtım, Ankara, 2001.
DURER, Salih; “Türkiye’de Ticaret Bankalarının Sermaye Yapı ve Yeterliliği”
Yapı Kredi Bankası A.Ş. İktisadi Araştırmalar Müdürlüğü, Bankacılık
Araştırma Dizisi No:8, 1. Baskı, İstanbul, 1988.
DUMAN, Mustafa; “Bankacılık Sektöründe Finansal Riskin Ölçülmesi ve
Gözetiminde Yeni Bir Yaklaşım: Value at Risk Metodolojisi" TBB Dergisi,
Sayı: 32, İstanbul, 2000, s.22.
EKEN, H. Mehmet; “Bankalarda Aktif-Pasif Yönetimi” Bankacılar, Sayı: 7,
İstanbul, 1992, ss. 48–52.
ERDEM, Yusuf (1993); “Vadeli İşlem Piyasaları “Forward & Futures” ve
Türkiye’de oluşumun Ekonomik Şartları” Ocak 1993, s. 101
ERSAN, İhsan; Finansal Türevler-Future,Opsiyon,Swaps, Literatür Yayıncılık,
İstanbul, 1997, ss. 173-175.
Financial Pipeline, “Duration” http://www.finpipe.com/duration.htm,
198
Gardener, Edward, P., M., (1992), “Capital Adequacy After 1992:The banking
Challenge”, Institute Of european Finance University College Of North
Wales Research papers In Banking And Finance, RP 92 / 11.
GÜNDÜZ, Lokman ve TUTAL, Mehmet; “Türev Ürünlerin Muhasebeleşti-rilmesi;
Türkiye Uygulaması Üzerine Bir Öneri” Türkiye Bankalar Birliği yayını,
Yayın No:193. İstanbul, 1995.
GÜNGÖR, Bener; “Türev Ürünleri ve Türev Ürünlerin Muhasebeleştiril-mesi”
Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üni., Erzurum, 1998.
KANDIRALI, Meltem;“Bankacılıkta Kaynak Maliyeti Hesaplama Yöntemleri”
Ekonomik Araştırmalar Merkezi Yayını, Yayın No:9, Ankara, 1998.
KARACA, Düriye Defne; “Türev Ürünlerin Muhasebeleştirilmesi ve Türkiyedeki
Bankalarda Uygulamasına Yönelik Bir Araştırma” Yüksek Lisans Tezi,
Marmara Üni., İstanbul, 2007.
KARACAN, Ali ihsan; Bankacılık ve Kriz, Creative Yay., İstanbul, 2000.
KAVAL, Hasan; Bankalarda Risk Yönetimi, Yaklaşım Yay., Ankara, 2000.
KAYGUSUZ, Sait Yüksel; “Finansal Türev Ürünlerinde Muhasebe Esasları”
Sermaye Piyasası Kurulu, Ankara, 1998.
KAZMİRCİ, Kaya ve BAŞLIGİL, Begim (2000); “Denetim+Danışmanlık=İş
denetimi” Active Bankacılık ve Finans Makaleleri V. s. 83 – 89.
KILINÇ,
Gonca;
“Planlama,
Uygulama,
Kontrol,
Bankacılar Dergisi, TBB Yayınları, İstanbul, 1996.
Aktif-Pasif
Yönetimi”
199
KISA, Türkay; “Bankaların Mali Başarısızlığını Tahminine Yönelik Çok Boyutlu
Model” Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara, 1997.
Leslie Rahl; “Current Thinking on Risk Management”, The Society of Actuaries
The Casualty Actuarial Society and The Professional Risk Managers'
International Association, Enterprise Risk Management Symposium, May 2,
2005, www. ermsymposium.org/2005/erm2005/GS2_ Rahl.pdf.,
Luckett, D., G., (1979); “Approches To Bank Liquidity anagement” Economic
review, federal reserve Bank of Kansas City, September –Octember, Page
:13–23.
Marco Sorge; ”Stress-Testing Financial Systems: An Overview Of Current
Methodologies” BIS Working Papers-Monetary and Economic Department,
No:165, December 2004, s.42., www.bis.org/publ/work165.pdf,
Meek, P.(1982); “US Monetary Policy And Financial Markets”, Federal Reserve
Bank of New York, New -York.
MERİÇ, İlhan; “Türk Ticaret Banka İşletmelerinde İşletme Riski ve Ekonomik
Karlılık” Orta Doğu Teknik Üniversitesi İ.İ.B.F. Yayını, Yayın No:36, Ankara,
1980.
ÖCAL, Tezer ve ÇOLAK, Ömer Faruk; Finansal Sistem ve Bankalar, Nobel Yayın
Dağıtım, Ankara, 1999.
ÖRTEN, Remzi ve ÖRTEN, İpek; Türev Finansal Araçlar ve Muhasebe
Uygulamaları, Gazi Kitabevi, Ankara, 2001.
200
ÖNCE, Saime; “Türev Ürünlerin Muhasebe Sorunları ve Bankalar İçin
Muhasebeleştirme Şekilleri” Türkiye Bankalar Birliği Yayını, Yayın No:192,
İstanbul, 1995.
ÖRTEN, Remzi; KAVAL, Hasan; KARAPINAR, Aydın; Türkiye Muhasebe-Finansal
Raporlama Standartları-Uygulama ve Yorumları, Gazi kitabevi Yayınları,
Ankara, Haziran, 2008.
ÖRTEN, Remzi; BAYIRLI, Rıdvan; ALTAY, Adem; “Finansal Araçların IAS 39’a
Göre Değerlemesi, Kaydedilmesi ve Muhasebe Eğitimine Etkisi”
25.
Muhasebe Eğitimi Sempozyumu, Hacettepe Üni. yayınları, Nisan 2006,
Ankara.
ÖZTÜRK, Veli; “Yeni Türev Ürünlerden Faiz Tavan Sözleşmesi (Caps), Faiz
Taban Sözleşmesi (Floors) İşlemleri ve Türk Banka İşletmelerinde
Uygulanması” konulu makale. Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, Yayın
No:7, Ekim 2002, Ankara.
PARASIZ, İlker; Modern Bankacılık Teori Ve Uygulama, Kuşak Ofset, İstanbul,
2000.
PARLAKKAYA, Raif; Finansal Türev Ürünler Mali Risk Yönetimi ve Muhasebe
Uygulamaları, Nobel Yayın Dağıtım. Mart 2003, Ankara.
JORLON
Philippe;
Value
at
Risk,
McGraw-Hill,2th
Ed.,New
York,s.11.,
http://www.gsm. uci.edu/~jorion/var/VARintro.pdf,
Risk Metrics Group, “Risk Management-A Practical Guide” 1th Ed., August 1999,
s.14.
201
SAKA, Tamer (2002); “Operasyonel Risk Ölçüm Tekniklerine Genel Bir Bakış”
Active, Sayı:25, 2002, s.11.
SAKER, Selvin; “Türk Bankacılık Sisteminde Ticari Bankalarda Fon Yönetimi
Kararları” Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi, Bursa 1998.
T.C.Ziraat Bankası Araştırma ve Geliştirme Dairesi Raporu; “Bankacılıkta Risk
Yönetimi”, Ankara, 2000.
TEVFİK, Arman T. ve TEVFİK, Gürman; “Bankalarda Finansal Yönetime Giriş”
TBB yayını No: 203, İstanbul, 1997.
TEVFİK, Arman T.; Risk Analizine Giriş, Alfa Yayın. No: 337, İstanbul,1997.
TSPAKB. “Muhasebe Takas ve Operasyon İşlemleri” Sermaye Piyasası
Faaliyetleri Türev Araçlar Lisansı Eğitimi Notları. İstanbul, 2002.
TUĞAY, Fatoş; “Ülke Riski ” Bankacılar Dergisi, Sayı: 5, Temmuz, 1991.
TÜSİAD Bankacılık Çalışma Grubu (2000); “Risk Yönetimi”
UZUNOĞLU, Sadi; Yeni Finansman Teknikleri, Strata Yayıncılık, İstanbul, 1998.
YALÇINER, Kürşat; Finansal Teknikler ve Türev Araçlar, Gazi Kitabevi, Ankara,
2008.
YETİM, Sedat; Swap İşlemleri ve Tekdüzen Hesap Planına Göre Bankalarda
Muhasebeleştirilmesi, Nisan 1998.
YILDIRIM, Mesut; Banka Muhasebesi, TBB Yayınları, Yayın No:258, İstanbul,
2008.
202
YÜKCÜ,
Süleyman
ve
YÜCEL,
Tülay;
“Bankacılıkta
Türev
Ürünlerin
Muhasebeleştirilmesi, Bugünkü Durum ve Yapılması Gerekenler” TBB
Yayınları, Yayın No:191. İstanbul, 1995.
İnternet Siteleri;
http:/www.tbb.org.tr
http:/www.bddk.org.tr
http:/www.vakifbank.com.tr
http:/www.tmsk.org.tr
IAS/TMS 32,
IAS/TMS 39
IFRS/TFRS 7
203
ÖZET
AYDIN, Adıgüzel. Bankacılık Sektörü Risk Yönetiminde Türev Finansal
Araçların
Kullanılması
ve
Uluslararası
Muhasebe
Standartları
Çerçevesinde Muhasebeleştirilmesi, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2010.
"Bankacılık Sektörü Risk Yönetiminde Türev Finansal Araçların
Kullanılması
ve
Uluslararası
Muhasebe
Standartları
Çerçevesinde
Muhasebeleştirilmesi" adıyla sunulan bu tez çalışmasının amacı; ülkemiz
mali piyasalarının kalbini oluşturan Bankalardaki son yıllarda kullanılmaya
başlayan finansal araçlardan Türev Ürün Sözleşmelerinin (forward, futures,
swap ve Opsiyon), Türk Bankacılık sektöründeki Uluslararası Muhasebe
Standartları ve Türkiye Muhasebe Standartları çerçevesinde ne şekilde
muhasebeleştirildiklerini ortaya koymak ve Türk Bankacılık sektöründeki
kullanımını ve muhasebeleştirilmesini, IAS/TMS 39’a göre bankalarda da
uygulanan
“Riskten
Korunma
Muhasebesi”
uygulamalarının
etkilerini
örnekleriyle belirlemektir.
Bu tez çalışması dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde;
Bankacılık sektöründeki risklerden bahsedilerek tanımlamaları yapılmış,
çeşitleri açıklanmış ve bankacılıkta risk yönetiminin önemine vurgu yapılarak
türev finansal araçların bankacılık risk yönetimindeki yer alış şekli anlatılarak
önemi vurgulanmıştır.
Birinci bölümde kısaca değinilerek genel tanımlaması yapılan türev
finansal araçlar, ikinci bölümde; tek tek ele alınarak tanımlamaları yapılmış,
özellikleri anlatılmış, çeşitleri sayılmış, avantajlı ve dezavantajlı yönleri
anlatılarak birbirleriyle karşılaştırmaları yapılmıştır.
Üçüncü bölümde; Bankacılık sektöründe türev finansal araçların
muhasebeleştirme
Muhasebe
ilke
Standartları
ve
standartlarından
çerçevesinde
Türk
bahsedilerek
Uluslararası
Bankacılık
sektöründeki
muhasebeleştirme uygulaması örneklerle anlatılmıştır.
204
Son bölüm olan dördüncü bölümde ise tüm bu anlatım ve
uygulamaların bir değerlendirmesi yapılmıştır.
Anahtar Sözcükler;
1-) Risk
2-) Risk Yönetimi
3-) Türev Finansal Araçlar
4-) Forward
5-) Futures
6-) Opsiyon
7-) Swap
205
ABSTRACT
AYDIN, Adıgüzel. Use of Derivative Financial Tools in Risk Management
in Relation to Banking Sector and Accounting in Line With International
Accounting Standards, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2010.
Aim of this thesis presented with the title "Use of Derivative Financial
Tools in Risk Management in Relation to Banking Sector and Accounting in
Line With International Accounting Standards" is to set forward types of
accounting for Derivative Product Agreements (forward, futures, swap and
Option), which have been recently used in Banks that play a central role in
financial markets of our country, in accordance with International Accounting
Standards applied in Turkish Banking Sector and Turkish Accounting
Standards and to determine their use and accounting in Turkish Banking
sector and effects of “Hedge Accounting” practices applied in banks
according to IAS/TMS 39 through examples.
This thesis is composed of four chapters. In the first chapter, risks in
the banking sectors are described, definitions are made, types are specified,
importance of risk management is highlighted in relation to banking and the
position of derivative financial tools is illustrated and stressed.
In the second chapter, derivative financial tools, which are generally
defined in the first chapter, are defined in detail, their characteristics are
specified, their types are listed, advantageous and disadvantageous aspects
are described and a comparison is made in relation to these tools.
In the third chapter, principles and standards with regard to accounting
of derivative financial tools in the banking sector are described and
accounting practices in Turkish Banking sector are provided in line with
International Accounting Standards through examples.
In the fourth chapter, which is the final chapter, all chapters and
practices are evaluated.
206
Keywords;
1-) Risk
2-) Risk Management
3-) Derivative Financial Tools
4-) Forward
5-) Futures
6-) Option
7-) Swap
207
EKLER
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
Download