T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI MUHASEBE BİLİM DALI “BANKACILIK SEKTÖRÜ RİSK YÖNETİMİNDE TÜREV FİNANSAL ARAÇLARIN KULLANILMASI ve ULUSLARARASI MUHASEBE STANDARTLARI ÇERÇEVESİNDE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ” YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan: Adıgüzel AYDIN Danışman: Doç.Dr. Figen ZAİF ANKARA - 2010 T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI MUHASEBE BİLİM DALI “BANKACILIK SEKTÖRÜ RİSK YÖNETİMİNDE TÜREV FİNANSAL ARAÇLARIN KULLANILMASI ve ULUSLARARASI MUHASEBE STANDARTLARI ÇERÇEVESİNDE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ” YÜKSEK LİSANS TEZİ Hazırlayan: Adıgüzel AYDIN Danışman: Doç.Dr. Figen ZAİF ANKARA - 2010 ÖNSÖZ Türk ekonomisinde ve mali sektöründe çok önemli bir yeri bulunan Bankacılık sektörü, hızlı ekonomik büyüme ve gelişmenin başarılmasında günümüze kadar önemli bir araç olmuştur. Bundan sonra da olmaya devam edecektir. Bu çalışmada ülkemiz ekonomisinin lokomotifini ve mali piyasalarının kalbini ve ekonomimizin motorunu oluşturan Bankalardaki son yıllarda kullanılmaya başlayan türev finansal araçlardan türev ürün sözleşmelerinin Bankacılık sektöründe ne şekilde muhasebeleştirildiklerini ortaya koymak ve Türk Bankacılık sektöründeki kullanımını ve muhasebeleştirilmesini örnekleriyle belirlemektir. Türev finansal araçlar ve muhasebeleştirilmesiyle ilgili piyasada makale, yayın, kitap vb. gibi bir çok kaynak bulunmasına rağmen, bu araçların özellikle bankacılık sektöründeki muhasebeleştirmesiyle ilgili örnekli uygulamalar hakkında fazlaca yayın bulunmamaktadır. Bu nedenle bu çalışma bir banka çalışanı olarak ve bankadaki fiili uygulamalarla desteklenerek yapılmıştır. Araştırmamın hazırlanmasında hep yanımda bulunan, çok yoğun çalışma tempoma rağmen beni daima destekleyip, teşvik eden ve çok daha önceden tamamlamam gereken bir çalışmamın yeni bitirilmesinde beni yüreklendirerek büyük katkıları bulunan sevgili eşim’e minnettarım. Ayrıca, bu çalışmamı; yazımı sırasında, yorgun ve gergin anlarıma büyük bir olgunluk ve anlayışla yaklaşarak destek olan kızlarım Dila ve Nazlı Deniz’e ithaf ediyorum. Son olarak bana bu konuda çalışma imkanı vererek destek olan, tezin yazımı ve değerlendirilmesi aşamasında benden yardımlarını esirgemeyen, her aradığımda bana geri dönerek beni sabırla dinleyen, teşvik eden değerli arkadaşım ve danışman hocam Doç.Dr. Figen ZAİF’e teşekkür ederim. Adıgüzel AYDIN Ankara; Ekim 2010 ii İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ............................................................................................................ i İÇİNDEKİLER ................................................................................................ ii KISALTMALAR CETVELİ ............................................................................ vii GİRİŞ ............................................................................................................. 1 I.BÖLÜM RİSK YÖNETİMİ VE TÜREV FİNANSAL ARAÇLAR 1. RİSK TANIMI VE ÇEŞİTLERİ 1.1. Risk Tanımı ......................................................................................... 3 1.2. Bankacılık Sektöründeki Risk Çeşitleri ................................................ 3 1.2.1. Finansal Riskler ........................................................................... 4 1.2.1.1. Bilanço Riski ........................................................................... 5 1.2.1.2. Karlılık Riski ............................................................................ 5 1.2.1.3. Sermaye Yeterliliği Riski ......................................................... 6 1.2.1.4. Kredi Riski .............................................................................. 7 1.2.1.5. Piyasa Riski ............................................................................ 9 1.2.1.6. Faiz Oranı Riski .................................................................... 10 1.2.1.7. Likidite Riski ......................................................................... 10 1.2.1.8. Kur (Kambiyo) Riski .............................................................. 12 1.2.1.9. İşlemsel Risk ........................................................................ 13 1.2.1.10. Menkul Kıymet (Spekülasyon) Riski ................................... 13 1.2.2. Faaliyet (Operasyon) Riskleri .................................................... 14 1.2.2.1. İş Stratejisi Riski ................................................................... 14 1.2.2.2. Teknoloji Riski ...................................................................... 15 1.2.2.3. Yönetim Riski ....................................................................... 16 1.2.3. İş Riskleri ................................................................................... 16 1.2.3.1. Yasal Düzenleme Riski ......................................................... 16 1.2.3.2. Politik Riskler ........................................................................ 17 1.2.3.3. Ülke Riski ............................................................................. 18 iii 1.2.4. Diğer Riskler .............................................................................. 19 1.2.4.1. Genel İşletme Riskleri ........................................................... 19 1.2.4.2. Pazarlama Riskleri ................................................................ 19 1.2.4.3. Hisse Senedi (fiyat değişim) Riski ........................................ 20 1.2.4.4. Karşı Taraf Riski ................................................................... 21 1.2.4.5. Takas yada Teslim Riski ....................................................... 21 1.2.4.6. Yoğunlaşma Riski ................................................................. 22 1.2.4.7. Baz Riski .............................................................................. 22 2. RİSK YÖNETİMİ 2.1. Risk Yönetiminin Tanımı .................................................................... 22 2.1.1. Risk Yönetiminin Amaçları .......................................................... 23 2.1.2. Risk Yönetiminin Önemi ............................................................. 24 2.2. Bankalarda Risk Ölçüm Yöntemleri ................................................... 24 2.2.1. Boşluk (GAP) Yöntemi ............................................................... 26 2.2.2. Süre (Duration) Yöntemi ............................................................ 26 2.2.3. Senaryo ve İstatistiki Analizler .................................................... 28 2.2.4..Stres Testi ................................................................................. 28 2.3. Türev Modellerle Risk Yönetimi ......................................................... 29 3. TÜREV FİNANSAL ARAÇLAR (Türev Ürünler) 3.1. Türev Ürünlerin Tanımı ...................................................................... 29 3.2. Türev Ürünlerin Belli Başlı Özellikleri ................................................ 30 3.3. Türev Ürünlerin Kullanım Amaçları ................................................... 31 3.3.1. Hedging ...................................................................................... 32 3.3.2. Arbitraj ........................................................................................ 32 3.3.3. Spekülasyon .............................................................................. 33 3.4. Türev Ürünlerin Bankalara Sağladığı Faydalar .................................. 33 3.5. Türev Araçların Taşıdığı Riskler......................................................... 34 3.5.1. Kredi Riski ................................................................................. 34 3.5.2. Likidite Riski................................................................................ 34 3.5.3. Piyasa Riski ............................................................................... 35 3.5.4. Operasyon Riski ......................................................................... 35 iv 3.5.5. Düzenleme (Yasal) Risk ............................................................ 35 3.6. Bankacılık Sektörü Risk Yönetiminde Türev Araçların Kullanılması . 36 II.BÖLÜM TÜREV ÜRÜN ÇEŞİTLERİ ve BANKACILIK SEKTÖRÜNDEKİ UYGULAMALARI 1. FORWARD İŞLEMLERİ (VADELİ ALIM-SATIM) 1.1. Forward İşleminin Tanımı ................................................................. 38 1.2. Forward İşleminin Özellikleri ............................................................. 40 1.3. Forward İşleminin Türleri .................................................................. 41 1.3.1. Ticari Mal Forward İşlemleri........................................................ 42 1.3.2. Döviz Forward İşlemleri ............................................................. 42 1.3.3. Faiz Forward İşlemleri ................................................................ 43 1.4. Forward İşleminin Avantajları ve Dezavantajları ................................ 44 2. FUTURES İŞLEMLERİ (CAYILAMAZ VADELİ İŞLEM) 2.1. Futures İşleminin Tanımı .................................................................. 44 2.2. Futures İşleminin Özellikleri .............................................................. 45 2.3. Futures İşleminin Türleri ................................................................... 46 2.3.1. Finansal Futures Sözleşmeler .................................................... 47 2.3.2. Emtia (Mal) Futures Sözleşmeler .............................................. 48 2.4. Futures İşleminin Avantajları ve Dezavantajları ................................. 49 2.5. Futures ve Forward Sözleşmelerinin Karşılaştırılması ....................... 50 3. OPSİYON İŞLEMLERİ 3.1. Opsiyon İşleminin Tanımı ................................................................. 53 3.2. Opsiyon İşleminin Özellikleri ............................................................. 54 3.3. Opsiyon İşleminin Türleri .................................................................. 55 3.3.1. Alış Opsiyonu (Call Option) ........................................................ 55 3.3.2. Satış Opsiyonu (Put Option) ...................................................... 55 3.4. Opsiyon İşleminin Avantajları ve Dezavantajları ................................ 56 4. SWAP İŞLEMLERİ 4.1. Swap İşleminin Tanımı ...................................................................... 57 4.2. Swap İşleminin Özellikleri ................................................................. 58 v 4.3. Swap İşleminin Türleri ...................................................................... 59 4.3.1. Faiz Swapları .............................................................................. 59 4.3.2. Döviz Swapları............................................................................ 61 4.3.3. Diğer Swaplar ............................................................................. 62 4.4. Swap İşleminin Avantajları ................................................................. 63 4.5. Swap İşleminin Dezavantajları ........................................................... 64 5. TÜREV ARAÇLARIN TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNDEKİ UYGULAMASI 5.1. Türev Araçların Türk Bankacılık Sektöründe Kullanımı...................... 65 III.BÖLÜM ULUSLARARASI MUHASEBE STANDARTLARI ÇERÇEVESİNDE TÜREV ÜRÜNLERİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ ve TÜRK BANKALARINDAKİ ÖRNEKLİ UYGULAMASI 1. TÜREV ÜRÜNLERLE İLGİLİ MUHASEBE İLKELERİ ve STANDARTLARI 1.1. Muhasebe İlkeleri .............................................................................. 70 1.1.1. Genel İlkeler .............................................................................. 70 1.1.2. Forward ile ilgili İlkeler ................................................................ 72 1.1.3. Futures ile ilgili İlkeler ................................................................ 73 1.1.4. Opsiyon ile ilgili İlkeler ............................................................... 74 1.1.5. Swap ile ilgili İlkeler ................................................................... 75 1.2. Türev Ürünlerle ilgili Riskten Korunma Muhasebesi ......................... 77 1.2.1. Türev Ürünlerle İlgili Uluslararası Muhasebe Standartları ve Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi (IASC) Düzenlemeleri ... 78 1.2.1.1. IFRS/TFRS 7 no’lu Standart .................................................. 81 1.2.1.2. IAS/TMS 32 no’lu Standart ................................................... 85 1.2.1.3. IAS/TMS 39 no'lu Standart .................................................... 90 1.2.2. IAS/TMS 39 Standardın Bankalar Yorumu ................................. 98 1.2.3. Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (FASB) Düzenlemeleri100 1.2.4. BDDK Finansal Araçların Muhasebeleştirilmesi Standardı ....... 103 vi 2. TÜRK BANKALARINDAKİ MUHASEBELEŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN ÖRNEK UYGULAMALAR 2.1. Genel Bilgi ...................................................................................... 104 2.2. Değerleme Farklarının Muhasebeleştirilmesi .................................. 107 2.3. İlgili Muhasebe Hesapları, Açıklamaları ve İşleyişi........................... 107 2.4. Forward (Vadeli Alım-Satım) Sözleşmeleriyle İlgili Örnek Uygulamalar113 2.4.1. Spekülasyon Amaçlı Forward İşlemi Örnekleri ......................... 114 2.4.2. Riskten Korunma Amaçlı Forward İşlemi Örneği ..................... 124 2.5. Futures (Vadeli İşlem) Sözleşmeleriyle ilgili Örnek Uygulamalar .... 128 2.5.1. Spekülasyon Amaçlı Futures İşlemi Örnekleri ......................... 130 2.5.2. Riskten Korunma Amaçlı Futures İşlemi Örneği ....................... 136 2.6. Opsiyon Sözleşmeleriyle İlgili Örnek Uygulamalar .......................... 141 2.6.1. Döviz Opsiyon İşlemi Örnekleri ................................................ 143 2.6.2. Faiz Opsiyon İşlemi Örneği ...................................................... 158 2.6.3. Bankanın Müşterisine Yaptığı Opsiyon İşlemi Örneği ............... 164 2.7. Swap Sözleşmeleriyle İlgili Örnek Uygulamalar .............................. 171 2.7.1. Para Swap İşlemi Örnekleri ..................................................... 171 2.7.2. Faiz Swap İşlemi Örneği .......................................................... 180 IV.BÖLÜM SONUÇ ve DEĞERLENDİRME KAYNAKÇA ............................................................................................ 195 ÖZET ...................................................................................................... 203 ABSTRACT............................................................................................. 205 EKLER .................................................................................................... 207 vii KISALTMALAR A/S : Alım Satım Hesabı BDDK : Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu BSMV : Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi İMKB : İstanbul Menkul Kıymetler Borsası K/Z : Kâr Zarar Hesabı KKDF : Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu SPK : Sermaye Piyasası Kurumu TCMB : Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası T.P. : Türk Parası Y.P. : Yabancı Para TDHP : Tek Düzen Hesap Planı TMS : Türkiye Muhasebe Standardı TMSK : Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu TFRS : Türkiye Finansal Raporlama Standardı VDMK : Varlığa Dayalı Menkul Kıymet IAS : Uluslararası Muhasebe Standardı IASC : Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi FASB : Finansal Muhasebe Standartları Kurulu UFRS/IFRS : Uluslararası Finansal Raporlama Standartları TSPAKB : Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği LİBOR : Landon Inter-Bank Offered Rate (İngiltere’de Seçilmiş 10 Bankanın Faiz Oranlarının Ortalaması) OTC : Over The Counter (Tezgah Üstü Piyasalar) UR. : Uygulama Rehberi Md. : Madde GİRİŞ Ülkemiz mali sektöründe çok önemli bir yeri bulunan Bankacılık sektörü, hızlı ekonomik büyüme ve gelişmenin başarılmasında önemli bir araçtır. Bankacılık sektöründe meydana gelebilecek bir aksama ya da herhangi bir olumsuzluk ülke ekonomisinde sarsıcı etkiler yaratmaktadır. Bu etkiyi Türk Ekonomisi 1994 ve 2001 krizlerinde fiilen yaşamıştır. Bankacılık riskin etkin olduğu bir sektör olması dolayısıyla bu sektörde risk kontrolü ve yönetimi daha da önem taşımaktadır. Bu nedenle son dönemlerde Bankacılık sektöründe kullanılmaya başlayan türev finansal araçlar bankalarda risk yönetiminde ve kontrolünde önemli işlemler üstlenmektedir. Bu çalışmada türev finansal araçların bankacılıkta taşıdığı belli başlı riskler; kredi riski, likidite riski, piyasa riski, operasyon riski ve yasal (düzenleme) riski şeklinde sıralanarak açıklanmıştır. Bu çalışmada amaç; ülkemiz ekonomisinin lokomotifini ve mali piyasalarının kalbini oluşturan Bankalardaki son yıllarda kullanılmaya başlayan finansal araçlardan Türev Ürün Sözleşmelerinin (forward, futur, swap ve opsiyon), Bankacılık sektöründeki Uluslararası Muhasebe Standartları ve Türkiye Muhasebe Standartları çerçevesinde ne şekilde muhasebeleştirildiklerini ortaya koymak ve Türk Bankacılık sektöründeki kullanımını ve muhasebeleştirilmesini örnekleriyle belirlemektir. Çalışmamızın birinci bölümünde; risk tanımı, yönetimi ve çeşitleri ile türev finansal araç konuları anlatılmıştır. Bu bölümde Bankacılık sektöründeki risk ve risk yönetiminin tanımı yapılarak çeşitleri belirtilmiş, türev finansal araçların bankacılık sektörü risk yönetiminde kullanım amaçlarına değinilerek çeşitleri sıralanmıştır. İkinci bölümde, türev finansal araç çeşitleri ve bankacılık sektöründeki uygulamaları incelenerek, forward, futures, opsiyon ve swap gibi türev finansal araçların tek tek tanımlamaları yapılmış, özellikleri ve çeşitleri 2 incelenmiş ve birbirleriyle avantaj ve dezavantajlı yönleri karşılaştırılarak Türk Bankacılık Sektörü içerisindeki kullanım tutarları rakamlarla belirtilmiştir. Üçüncü bölümde, Bankacılık sektöründe kullanılmakta olan türev finansal araçların (forward, futures, opsiyon, swap) muhasebeleştirilmesi konusu ele alınmıştır. Forward, futures, opsiyon ve swap işlemlerin muhasebeleştirilme ilkeleri belirtilmiş ve konuyla ilgili Uluslararası Muhasebe Standartları çerçevesinde muhasebeleştirme işlemleri örneklerle anlatılarak özellikle IAS/TMS 39’a göre bankalarda da uygulanan “Riskten Korunma Muhasebesi” uygulamalarından bahsedilmiştir. Dördüncü bölüm olan sonuç bölümünde ise; türev finansal araçların muhasebeleştirilmesi işlemlerinin IAS/TMS 32 “Finansal Araçlar; Sunum” standardı ve IAS/TMS 39 “Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme” standartlarına göre yapılması gerektiği, özellikle faizle ilgili türev finansal araçların hesaplama tarihinde peşin olarak tahsil edilen tutarlar için nakit akışlarının bugünkü değeriyle kayıtlara alınması gerektiği ve faiz hesaplamalarında bileşik faizin kullanılması gerektiği hususları belirlenmiştir. I. BÖLÜM RİSK YÖNETİMİ ve TÜREV FİNANSAL ARAÇLAR 1. RİSK TANIMI ve ÇEŞİTLERİ 1.1. Risk Tanımı Günlük hayatta risk kavramı bir hayli sık kullanılmasına rağmen risk tanımını yapmakta bir hayli zorlanılır. Risk farklı şekillerde de tanımlanabilir. Bunlardan bazıları şunlardır. Risk, bir olayın ya da olaylar setinin ortaya çıkma olasılığıdır. (Karacan, 2000:19). Risk, gerek belirsizlik gerekse belirsizliğin sonuçları olarak tanımlanabilir (Tevfik, 1997:2). Teknik anlamda risk, getirilere ilişkin olasılık değerlerinin ortalama değer etrafındaki dağılımı ile ifade edilebilir (Çıtak,1999:11). Risk, yatırımların uğrama olasılığı olan zararlarını ifade eder. Risk çoğunlukla istenmeyen, negatif bir olayı ifade etmektedir. Bankaların hemen hemen tüm faaliyet alanlarında aldıkları kararlar için bir risk söz konusudur. Risk bankacılık faaliyetinin önlenemeyen ve giderilemeyen bir parçasıdır. Risk bankalar açısından ele alındığında başarılı olma durumu yerine başarısız olmayı ifade eder. Başarılı bir şekilde yönetildiğinde risk, bankanın karlılığını arttırıcı önemli bir araçtır. 1.2. Bankacılık Sektöründeki Risk Çeşitleri Risk yönetimi, mevcut risklerin çeşidine bağımlı olduğundan öncelikle riskin ne çeşit bir risk olduğu belirlenmelidir. Bankaların karşı karşıya kaldığı riskleri çok sayıda gruba ayırmak mümkündür. Kane (1985)’e göre bir 4 bankanın hissedarları ve sigorta garantisi altında olmayan alacakları açısından finansal risk ve hizmet verme riski olmak üzere iki çeşit risk kaynağı vardır. Bu iki ana risk alt gruplara ayrılmaktadır. Saunders (1994)’e göre ise temelde 7 ana risk faktörü vardır. Bunlar; kredi, faiz oranı, kambiyo, likidite, ülke, bilanço dışı işlemler ile teknoloji ve işlem riskleridir. Bunlara ek olarak yasal düzenleme riski gibi bir riskinde mevcut olduğunu söylemektedir. Benston ve diğerleri (1986)’ne göre ise yine temelde iki ana risk grubu vardır. Bunlar suistimal ve aşırı-risk alma riskidir. Bunlar kendi içinde alt gruplara ayrılmıştır. Goyeau ve Tarazi (1992) 9 risk grubundan söz etmektedirler. Bunlar; Likidite, kambiyo, faiz oranı, karlılık, işlemsel, öz sermaye yeterliliği, suistimal ve hırsızlık, yönetim ve portföy riskleridir. Bu araştırmada, tüm bu görüşlerde belirtilen riskler 4 ana grup altında ve fazlaca detaylara girilmeden kısa kısa incelenecektir (Atan,2002:12-41). Bu dört ana grup; finansal riskler, faaliyet riskleri, iş riskleri ve diğer risklerdir. 1.2.1. Finansal Riskler Bankalar, fon arz eden kesim ile fon talep eden kesim arasında köprü görevini üstlenen kurumlardır. Bankalar, bankacılık görevlerini yerine getirirken alacakları her karar ya da uyguladıkları her strateji için diğer işletmelere nazaran daha yüksek oranda risk üstlenmektedirler. Bankaların mali başarısızlık risklerini arttırıcı etkileri olan hatta iflas etmelerine sebep olan finansal risklerini aşağıdaki gibi gruplandırmak mümkündür. 5 1.2.1.1. Bilanço Riski Bu tip riskler bilanço yapısındaki aktif ve pasifin dengeli olmayışı sonucu ortaya çıkan risklerdir. Bu tip risklerin ana nedeni banka içinde iyi bir aktif-pasif yönetimi olmayışıdır. Maliyetli pasifler ile getirili aktiflerin faiz oranlarında vade yapısının uyumsuzluğu, döviz kurlarındaki değişim, risk farklılaştırmasına önem verilmeksizin yapılan menkul kıymet ve kredi portföyü ile özkaynaklardan çok daha fazla oranda borçlanmadan kaynaklanan risklerdir (Kaval, 2000:26). Vade uyumsuzluğu kar marjını arttıran riskli bir stratejidir. Düzenli ve sürekli olarak kontrol altında tutulması gereklidir. 1.2.1.2. Karlılık Riski Karlılık, bir bankanın var olma sebebi olmasının yanı sıra bankanın üstlenebileceği riski ve/veya sermayesini arttırabilme kapasitesini gösteren önemli bir sonuçtur. Karlılık riski olarak tanımlanan kavram gerçekte, banka yönetiminin bankanın gelir kaynaklarını iyi belirleme, bankacılık faaliyetlerini yüksek getirili alanlara aktarabilme yeteneği ve esnekliğidir. Bankalar karlı çalışıyor gibi görünmelerine rağmen bir bankanın karlılık riskinin ölçümünde, bankanın reel olarak yeterince kar edip etmediğine bakılır. Bu amaçla bankaların karlarının, aktif büyüklükleri ile, o karı elde etmek için sahip oldukları sermaye miktarı ve sektörün karlılık ortalaması ile bankaların durumunun karşılaştırılması gereklidir. Bir bankanın karlılık riski yönetilirken, gelir ve gider kalemlerinin içeriği ve kalitesi dikkate alınması gereken en önemli kriterlerdir. Bankanın gelir ve gider kaynaklarının iyi analiz edilmiş olması gereklidir. Faiz dışı gelir ve giderler iyi belirlenmelidir. Gelir kaynaklarının sürekliliği sağlanmalı bunun yanı sıra maliyetlerin nasıl düşürüleceği ve fonların daha karlı alanlara nasıl aktarılabileceği dikkatle araştırılmalıdır. 6 1.2.1.3. Sermaye Yeterliliği Riski Sermaye, ticari işletmeler açısından kredi verenleri koruyucu bir unsur olmanın yanı sıra finansal işlemlerde alternatif bir kaynak olma özelliği de gösterir. Bankaların çalışma konuları gereği, kaynakların kullanım biçimi ve yerleri sonucu bu risk unsuru önem kazanmaktadır. Bu nedenle, ihtiyaç duyulan sermaye miktarı, aktif ve pasif kalemlerin kompozisyonuna, nakit akışlarının karlılığına, yönetimin kalitesine ve özellikle rekabet açısından bankanın içinde bulunduğu ortama bağlıdır (Aydın, 1993 : 65). BIS tarafından belirlenen minimum sermaye yeterlik oranı %8 olarak belirlenmişken, geçiş dönemi yaşayan ya da istikrarsız faaliyet gösteren bankalar için bu oranın %15 seviyelerinde olması gerekliliği tavsiye edilmiştir. Bankanın üstlendiği riskler göz önüne alınarak banka Yönetim Kurulunca bankanın sermaye yeterliliği oranı belirlenmelidir. Bankacılık sektöründe, güven ve istikrarın sağlanması ile muhtemel tehlikelere karşı dayanıklılığın arttırılmasını sağlamak için güçlü bir sermaye yapısına ihtiyaç duyulmaktadır (Çakır, 1991 : 29). Sermaye Yeterliliğini ölçmek amacıyla sermaye yeterlik oranı kullanılır. Bu oran, risk ağırlıklı aktifler (likit aktifler, krediler vb.) ile özsermayeye katkı sermayenin (ödenmiş sermaye, yedek akçeler, değerleme fonları) eklenip sermayeden yapılan indirimlerin (geçen yıl zararı, dönem zararı) çıkarılmasıyla elde edilen Sermaye Tabanı arasındaki ilişkiyi ölçer ve istenilen seviyesi %8 olarak belirlenmiştir. Bu oranın ölçülmesindeki amaç, bankanın sermaye tabanının risk ağırlıklı aktiflerini ne ölçüde karşıladığını ölçmektir. Bu oranın yanı sıra, özsermayenin borçlara oranı, özsermayenin kredilere oranı, özsermayenin duran varlıklara oranı, özsermayenin toplam mevduata oranı, özsermayenin aktifler toplamına oranı ve özsermayenin pasifler toplamına oranı gibi oranlar ile de özsermayenin riskleri karşılayabilmede yeterli olup olmadığı ölçülmektedir. Sermaye yeterliliği fonksiyonel olarak bir bankanın riske açıklığının ifadesidir (Gardener, 1992:65). 7 Bankanın sermaye yeterliliği riskinin yönetiminde sermayeyi oluşturan birimlerin dağılımı ve özsermayenin seyri iyi izlenmelidir. Gerçek sermaye yapısı belirlenmelidir. Sermayeye nakit katkısı olan olmayan birimler tespit edilmelidir. Sermaye yetersizliği olması durumunda alınacak tedbirler önceden belirlenmelidir. Bu durumda banka birleşmeleri, aktif büyüklüklerin azaltılması veya sınırlandırılması, faiz harcamalarının azaltılması gibi alternatif çözüm yolları düşünülmelidir. 1.2.1.4. Kredi Riski Kredi vermek, bir bankanın riskli faaliyetlerinden birisidir. Bir bankanın kullandırdığı kredinin, satın aldığı menkul kıymet ihracatçısının veya herhangi bir yolla verdiği paranın geri ödenmesinin kısmen ya da tamamen olmaması ve borca karşılık teminat olarak gösterilmiş olan kıymetlerin değer kaybederek ödenmeyen borcu karşılayamaması durumuna kredibilite riski denilmektedir (Meriç, 1980:100). Bankaların kredilerine ilişkin bu riske aynı zamanda geri ödeme yükümlülüğün yerine getirilememesi, ödeme uyuşmazlığı ve teminat riskleri de denilmektedir. Para piyasasında kredi riski çok açıktır. Bu piyasada taraflardan biri fon ödünç alırken diğeri fon ödünç verir. Bu oluşan borç alacak ilişkisinde borç veren için her zaman bir risk söz konusudur. Bu, borçlunun borcunu vadesinde geri ödeyememesi riskidir. Borç veren taraf çok karlı bir faiz oranından borç vermiş bile olsa, borçlu taraf borçlarını geri ödeyemediği takdirde borç veren zarara uğrar (Aksu, 1997: 14 -15). Kredi riski aktif kalitesi ile ters orantılıdır. Aktifin kalitesi karlılığın ve ödünç verilen fonların geri döneceğinin bir göstergesidir (Kandıralı, 1998:108). Kredi riski sadece bir bankanın kullandırdığı krediler için değil aynı zamanda finansal ürünleri ve bilanço dışı kalemleri için de söz konusudur. 8 İnterbank işlemleri, garantiler, taahhütler ve türev ürünlerin kullanımı gibi konularda da kredi riski ile karşı karşıyadırlar. Bankalar, hangi kredi taleplerinin kabul edilebilir riskler taşıdığına karar vermelidir. Bir banka kredi riskini değerlendirirken şu aşamalara dikkat etmelidir (Saker, 1998:123). Karakter : Kredi talep eden kişinin borcunu geri ödemesi konusunda istekli olması anlamında kullanılmaktadır. Kapasite : Kredi talep eden kişi ya da kuruluşun talep ettiği krediyi geri ödeyebilme gücünü gösterir. Şirketler için finansal tablo analizi yapılarak hesaplanabilir. Ayrıca yönetim kalitesi ve deneyimine bakılır. Kapital : Kredi talep eden kişi ya da kuruluşun sermaye yapısını belirtir. Teminat: Talep edilen kredinin güvencesini oluşturur. Nakde dönüştürebilme yeteneği önemlidir. Koşullar : Krediyi talep eden firmanın faaliyette bulunduğu dönemdeki ülkenin sahip oluğu ekonomik koşullar ile firmanın faaliyette bulunduğu sektörün sahip olduğu imkanların belirlenmesi. Oranlar ile ölçülebilen kredi riskini azaltabilmek amacıyla bankalar çeşitli yöntemler geliştirmişlerdir. Örneğin; kredi kullanan veya taraf olan üçüncü bir kişiden teminatlar alınır. Bu teminatlar maddi teminatlar olabileceği gibi kefaletler şeklinde de olabilir. Risk tutarının küçültülmesi veya riskin çeşitlendirilmesi ikinci bir yoldur. Aynı miktar fonu tek veya birkaç kişi yerine çok daha fazla kişiye kullandırarak kredi müşteri üzerindeki risk azaltılır. Bankanın verebileceği kredilere bir üst sınır getirmek, yasal mevzuatlar ile izlenebilecek kredi politikalarının belirlenmesi de başka bir yoldur. 9 1.2.1.5. Piyasa Riski Piyasa riski, döviz piyasasında veya mal piyasasında fiyat/değer değişiklikleri, faiz oranlarında değişme ile sahip olunan hisse senedi, emtia ve finansal enstrümanların fiyatlarında meydana gelen değişimlerin yarattığı risk olarak tanımlanabilir. Piyasa riski, bankanın faaliyet gösterdiği dört ekonomik piyasada yaşanan dalgalanmalar sonucunda ortaya çıkan bir risktir. Piyasalarda meydana gelebilecek değişikler bankanın pazarladığı finansal araçların fiyatlarını ve değerlerini etkiyebilecektir. Herhangi bir finansal aracın değeri fiyatının, kuponunun, kupon sıklığının, süresinin, faiz oranının ve diğer faktörlerin bir fonksiyonu olacaktır. Bu durumda eğer banka pay senedi, tahvil gibi finansal araçları tutuyorsa o zaman fiyat ya da piyasa riski ile karşı karşıyadır. Burada risk, finansal aracın fiyatının dalgalanmasıdır (Parasız, 2000:185) Piyasa riski yönetiminde, fiyatlar piyasalarda bulunan likidite seviyesinin durumuna göre değişim göstereceği için, bankalarında karşı karşıya kalacakları riskler de artar veya azalır. Likiditenin bol olduğu dönemlerde faiz oranlarında düşme eğilimi olacağından hisse senedi fiyatlarında artış yaşanabilir. Ayrıca elinde sabit fiyatlı borçlanma araçları bulunduran bankalar faizlerin düşme eğilimi içinde olduğu dönemlerde alacaklı iseler karlı ancak borçlu iseler zararlı çıkacaklardır. Bu nedenle bankaların piyasa riskini yönetebilmek için iyi düzenlenmiş, tam yetkili fon yönetimleri ve aktif-pasif yönetimlerine gereksinimleri vardır. Bir banka borç menkul kıymetleri, borç türevleri, pay senetleri, pay senedi türevleri ve para işlemleri ile piyasa riskiyle karşılaşabilirler (Parasız, 2000:185). Bu nedenle yeni finansal araçların gelişimini izlemek, yeni araçlar hakkında geniş bilgiye sahip olmak ve fiyatlandırılmasını doğru yapmak gereklidir. 10 1.2.1.6. Faiz Oranı Riski Faiz oranı riski, faiz oranlarındaki değişimlere bağlı olarak banka bilançosunun piyasa değerinin ve bu bilançodan beklenen getirinin değişmesi olarak tanımlanabilir (Eken, 1992:48). Diğer bir tanımda ise faiz oranı riski, bankaların faiz vade ve oranlarındaki değişimler nedeni ile zarara uğrama olasılığı olarak tanımlanmıştır (Kısa, 1997: 10). Geniş bir tanımlama ile faiz oranı riski, faiz oranlarında meydana gelen değişimler sebebiyle finansal araçların değerlerinde ortaya çıkardığı değişimlerin firmaların nakit akımları, bilançolarının aktif ve pasif yapıları üzerinde yarattığı olumsuz etkiler olarak tanımlanabilir. Özellikle ülkemizdeki bankalar uzun vadeli aktiflerini finansal piyasalardan topladıkları kısa vadeli fonlarla finanse etmektedirler. Kısa vadeli fonların faiz oranlarında ortaya çıkabilecek aşırı yükselmeler bankaları çok olumsuz etkilemektedir. Türkiye gibi faiz oranlarının aşırı dalgalanmalar gösterdiği ve yüksek faiz oranlarının geçerli olduğu ülkelerde faiz riskinin yönetimi önemlidir. Bankaların taşıdıkları faiz oranı değişim riskini ölçmek ve yönetmek için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Bunlar; Vade uyumsuzluğu ve Açık Vade Pozisyonu (GAP) analizi, Efektif Vade veya Ağırlıklı Ortalama Süre (Duration) analizi, Faiz esnekliği analizi ve Simülasyon analizi yöntemleridir (Kılınç,1996:58). 1.2.1.7. Likidite Riski Likidite dar anlamı ile vadesi gelen borçları tam ve zamanında ödeyebilme yeteneği diye tanımlanırken geniş anlamda işletme aktiflerinin daha akışkan, daha kısa vadeli ve daha kolay paraya dönüştürülebilecek şekilde düzenleyerek, pasiflerle vade uyumlu hale getiren, dengeli bir finansman politikası izlenmesi anlamında kullanılan bir kavramdır. Bir ticari 11 bankada likidite kavramı ile bankanın nakit kullanımları ifade edilir. Likidite yönetimi ise bankanın bilançosunda, likidite giriş ve çıkışlarının dengelenmesidir (Öcal ve Çolak, 1999 : 201). Likidite riski, mevduat sahiplerinin yasal talepleri ile kredi müşterisinin talep ettikleri fonların karşılanması düzeyinin, ticari bankanın karlılığında yaptığı değişikliktir (Tevfik, 1997:241). Ani mevduat çekilmesi gibi olayların yarattığı nakit gereksinmesini karşılayabilmek üzere bankanın yüksek maliyetle kısa süreli borçlar almasına veya tam likit olmayan varlıklarını zarar ederek paraya çevirmek zorunda kalmasına likidite riski denmektedir (Çelebican, 1992:17). Bankaların, hem vadesi dolan borçlarını ödemek hem de yasal yükümlülüklerini yerine getirebilmek, bankacılık faaliyetlerini sürdürebilmek amacıyla yeterli düzeyde likit (nakit mevcudu) bulundurmaları gereklidir. Bankaların faaliyetlerini sürdürebilmeleri için müşterilerinin gözünde güven duygularını kaybetmemeleri zorunludur. Bankalar ihtiyaç duydukları likiditeyi değişik kaynaklardan sağlayabilirler. Bu amaçla bankalar birincil ve ikincil rezervlerini kullanabilirler. Bankanın kasasında tuttuğu nakit ve Merkez Bankasında bulunan mevduatları birincil rezervleridir ve bunu likidite güvenliği amacıyla kullanırlar. İkincil rezervleri ise hazine bonosu, devlet tahvili, banka kabulleri, yatırım fonları gibi değerlerdir ve bunların nakde dönüştürülmesi sırasında banka kayba uğramaz veya çok az kaybı olur. Bankalar likidite gereksinimlerini gidermek için kısa sürede aktiflerini satar, rehin bırakır veya iskonto ettirirler (Meek, 1982:51). Bu yaklaşıma aktif yönetimi denir. Bankalar likidite gereksinimlerini karşılamak için bankalar arası piyasadan veya önceden belirlenmiş kredi hatlarından borç alır ve satarlar böylece ellerinde fırsat maliyeti yüksek olan aşırı rezervleri tutmak zorunda kalmazlar (Luckett, 1979:20). Bu yaklaşıma da pasif yönetimi denir. Bankaların kullandıkları diğer bir yol ise bilançolarındaki vade yapısının düzenlenmesi ile fon giriş ve çıkışlarının dengelenmesidir. Çünkü likidite riski 12 sadece finansal varlıkların yükümlülüklerinin vadesinin uyuşmamasından değil, aynı zamanda fon ile nakit giriş ve çıkışları arasındaki uyumsuzluklar nedeniylede oluşabilir (Durer, 1988:111). 1.2.1.8. Kur (kambiyo) Riski Kur veya kambiyo riski, ülke parasının değerinin diğer yabancı paralar karşısında değer kaybetmesi veya bankanın döviz pozisyonunda mevcut yabancı paraların birbirleri arasındaki değerlerinde meydana gelen değişimler sonucu uğranılabilecek zarar olasılığıdır. Kur riski, banka bilançosunda yabancı para aktiflerin yabancı para pasiflerden az olması durumunda yüksektir. Bu duruma “açık pozisyon” denir. Tersi duruma ise “kapalı pozisyon” adı verilir. Bankaların kur riskinden korunmak üzere uyguladığı iki çeşit politika vardır. Bunlar; riski sınırlayıcı ve riskten koruyucu politikalardır. Riski sınırlayıcı politikalar, bankanın spot veya vadeli işlem pozisyonlarındaki açıkların bankanın taşıyamayacağı bir boyuta ulaşmasını önlemeye çalışır. Riskten koruma politikası koruyucu politikanın tam aksine bir yandan riske girerken diğer yandan bu riski karşılayacak teknikleri geliştirmektir. Bunlar; Vadeli, Özel, Takas ve Taahhütlü sözleşmelerdir. Vadeli sözleşme, sözleşme sahibinin belirli bir finansal varlığı gelecekte belirlenen bir tarihte, sözleşmenin yapıldığı anda belirlenen fiyatla satın almasını hükme bağlayan yasal bir sözleşmedir. Özel sözleşme alıcısı, tıpkı vadeli sözleşme de olduğu gibi belirli bir finansal varlığı, belirlenen bir fiyatla, belirlenen tarihte satın alma veya satma hakkına sahip olur. Özel sözleşmenin farkı sözleşme değerindeki artış veya azalışa bağlı olarak sözleşme vadesindeki tek bir ödeme yapılması yerine, özel sözleşmenin değerindeki günlük değişimlere bağlı olarak sözleşme değerindeki artış veya azalış kadar alacaklandırılır veya borçlandırılır. Takas sözleşmede, sözleşme 13 tarafları belirli nakit akışlarını sözleşmede belirlenen şartlarla trampa ederler. Nakit akışı genel olarak faiz oranı, parite veya diğer finansal endekslere bağlı olarak trampa edilir. Taahhüt sözleşmeleri, vadeli, özel ve takas sözleşmelerinden farklı olarak sözleşmede belirlenen finansal varlığın önceden belirlenen vade ve fiyatla satın alınması ve satılmasını sözleşmenin iki tarafı için zorunlu kılmamaktadır (Akbulut, 1995: 41- 46). 1.2.1.9. İşlemsel Risk İşlemsel Risk, bankanın maliyetlerinin gelirlerini aşan bir biçimde faaliyette bulunması ve bu nedenle özkaynaklarını yitirmesi şeklinde tanımlanabilir (Karacan,2000: 27). Bankanın karşı karşıya kaldığı hemen hemen bütün risklerin işlemsel bir yönü vardır. Bankanın ödeme sisteminde yeterli kontrolün yapılmaması veya bilgi işlem teknolojisinin yarattığı olanaklar sayesinde müşterileri tarafından dolandırılmak bir işlemsel risktir. Bir bankanın faaliyetleri sırasında oluşan maliyetleri bu faaliyetlerin yarattığı getirileri çok önemli bir ölçüde aşıyorsa bu bir işlemsel risk ölçüsüdür (Basel Committee on Banking Supervision, 2001:2). İşlemsel risk, yetersiz ve yanlış içsel yöntem, kişi veya sistemler dışsal olaylar dolayısıyla meydana gelebilecek doğrudan veya dolaylı zarar uğrayabilme riskidir. Geriye dönük verilerin yetersiz olması nedeniyle işlemsel risk istatistiksel yöntemler ile modelleştirilememektedir. Geleneksel yaklaşımda işlemsel risk kontrolü kurum içinde yapılan iç denetimler ile gerçekleştirilmektedir (TÜSİAD Bankacılık Çalışma Grubu Raporu, 2000:23). 1.2.1.10. Menkul Kıymet (Spekülasyon) Riski Menkul kıymet riski ya bankanın hisse senetlerine yatırım yapmasından ya da özel ve kamu kesimi borçlanma araçlarına yatırım 14 yapmasından kaynaklanan bir risktir. Hisse senetleri fiyatları borsadaki fiyat hareketliliğine bağlı olarak sürekli bir değişim göstermektedir. Bu değişim esnasında bankalar bu yatırımlarından zarar görebilirler. Sahip oldukları yatırım araçlarını nakite dönüştürmek istediklerinde satış zorluğu ve maddi kayıpla karşılaşabilirler (Karacan, 2000:29). Spekülatif amaçlı hareketlere karşı bankaların portföy çeşitlendirmesine giderek bu tür bir riskin etkisini azaltmaları mümkündür. Bu amaçla bankalar iyi bir fon yönetim merkezi oluşturmalıdırlar. 1.2.2. Faaliyet (Operasyon) Riskleri Faaliyet riskleri, banka tarafından belirlenen ve bankanın iç teftiş dereceleri, iş hacimleri, hata oranları ve gelir dalgalanması değişkenleri göz önüne alınarak ölçümleri sağlanan risklerdir. Bankaların faaliyet riskleri ile mücadelede en etkili yöntemlerden biri iç kontrol sistemlerini geliştirmeleridir. İç kontrollerin amacı bir bankanın yönetim kurulunca belirlenen politika ve stratejilerine uygun biçimde ihtiyati kurallara göre faaliyet göstermesini, işlemlerin uygun otoritelerin onayı alınarak yapılması, varlıkların korunması, yükümlülüklerin kontrol altında tutulmasını sağlamak, hesap ve kayıtların doğruluğunu test etmek ve banka yönetiminin bankanın taşıdığı her türlü riski tanıması, değerlendirmesi ve yönetilmesi için gerekli altyapıyı hazırlamaktır (Ziraat Bankası Araştırma ve Geliştirme Dairesi Raporu, 2000:23). 1.2.2.1. İş Stratejisi Riski Banka üst yönetiminin, bankanın misyonu, hedef müşteri kitlesi ve üst yönetim ile ilgili konularda yapabileceği hatalar dolayısıyla ortaya çıkan risklere iş strateji riski denir. 15 Menkul kıymeti ihraç eden firmanın ürettiği ürünlerin fiyatlarından, ürünlerine yönelen talepten, hammadde maliyetlerinden ve yönetimin etkin olup olmamasından kaynaklanan bir riski vardır. İş veya işletme riski olarak adlandırılan bu risk sistematik olmayan bir risk türü olup, söz konusu faktörlerin piyasa dalgalanmaları, endüstriyel değişiklikler ve siyasi karar organlarının politikaları karşısındaki etkileşim dereceleri ile belirlenir (Çıtak, 1999:22). Bankalar pek çok finansal risk ile karşı karşıyadır. Bu risklerin çözümü amacıyla banka üst yönetimlerinin ciddi strateji ve eylem planları hazırlayıp yürürlüğe koymaları gereklidir. Bu konuda yeterli hazırlık yapmayan bankalar yüksek oranlı bir iş strateji riski ile karşı karşıyadırlar. Bu riskin diğer unsuru bankanın örgüt yapısıdır. Bankanın örgüt yapısı, bankanın piyasa koşullarında meydana gelen değişikliklere göstereceği tepkiyi ve bu tepkinin şiddetini belirleyen önemli bir unsurdur. 1.2.2.2. Teknoloji Riski Bankalar bünyelerinde ve faaliyetlerinde teknolojiyi en yaygın olarak kullanan ve teknolojiye yüksek oranlarda yatırım yapan kurumlardır. Bankalar şube bankacılığın artan maliyetlerini azaltabilmek, bankacılık faaliyetlerinin hacim ve hızını arttırabilmek amacıyla internet bankacılığı, telefon bankacılığı, bilgisayarlı bankacılık hizmetlerine başlamışlardır. Bankaların başladığı bu hizmetlerin bankaya sağladığı olumlu gelişmelerin yanı sıra bankaların yeni riskleri yaşamasına da sebep olmuşlardır. Bankalar sahip oldukları bilgi işlem sistemlerindeki hatalardan, bu sistemlere dışarıdan gelebilecek olan müdahalelerden kaynaklanan riskler altındadır. Banka kartlarında yaşanan sahtecilik olaylarının yol açtığı riskler ve bunlarla mücadele amacıyla ödenen mahkeme masrafları bankalar için bir risk unsuru oluşturmaktadır. Finans sektörünün önemli bir parçası olan bankaların verdikleri hizmetin kalitesi ve sürekliliğinin yerine getirilmesini sağlayan bilgi teknolojisi 16 desteğidir. Banka bu hizmetleri kaliteli olarak, zamanında ve sürekli bir biçimde yerine getirebilmesi için yoğun bir bilgi işlem desteğine ihtiyaç duymaktadır. Bu desteğin olmaması durumunda hizmeti sağlayan işlemsel süreçlerin verimli olması mümkün değildir. Teknoloji ile beraber gelen riskler üzerinde hassasiyetle durulması gereken konudur. Teknoloji ile gelen bilgi işlem risklerini beş grup altında incelemek mümkündür. Bunlar; giriş riski, erişebilirlik riski, bilgi sistemi tutarlılığı riski, altyapı riski ve ilgililik riskidir (Kazmirci ve Başlıgil, 2000:83). 1.2.2.3. Yönetim Riski Yönetim riski, üst düzey yönetici kadrosunda bulunması gereken niteliklerin, tecrübenin ve yeterli bilgi düzeyinin olmayışından dolayı ortaya çıkan ölçülmesi zor olan nitel bir risktir. Ancak sonuçları açısından gözlemlenebilir. Yönetim kadrosunun alacağı her karar kurum için çok önemlidir. Alınan ve uygulanan yanlış bir karar kurumda beklenmeyen ciddi sonuçlar doğurabilir. Yönetim hataları sonucu kurumun finansal durumu, işletme faaliyetleri ve rekabet gücü bozulabilir ve kurumun taşıdığı diğer finansal risk faktörlerinde artış ortaya çıkabilir. Banka yönetimin uyguladığı yanlış kararlardan bankaya yatırım yapan yatırımcılar da zarar görebilirler. 1.2.3. İş Riskleri 1.2.3.1. Yasal Düzenleme Riski Yasal düzenleme riski, bankacılık sektörü için yurtiçi ve yurtdışında yapılan yasal düzenleme, kanun ve kararnamelerde meydana gelen değişimlerin yarattığı risklerdir. Yasal risk, yetersiz veya yanlış yasal bilgi ve doküman sebebiyle alacakların değer kaybetmesi, geri dönmeme veya 17 yükümlülüklerin beklenenden fazla olması durumunu ifade eder. Yasal düzenlemeler bankaların karlılığını ve bankacılık faaliyetlerini önemli ölçüde etkiler. Mevcut yasalar bankalar ile ilgili yasal sorunların çözümünde yetersiz kalabilir veya bir banka için alınacak özel bir kararın bankacılık sektörünü olumsuz etkileyebilmesi mümkündür. Fakat yasal düzenlemelerin sık sık yapılması değişkenlik ve belirsizlik yaratmaktadır. Yasal risklere karşın, mevzuatın sık ve çabuk değiştirilmesinin sebep olacağı zararlar, yeni mevzuat düzenlemeleri ile katlanılacak olan ek maliyetler, yürürlülükteki mevzuatın kaldırılması sonucu ortaya çıkan sonuçların bankalar tarafından iyi tahlil edilmesi ve bunlara uygun uygulama kararlarının alınması gereklidir. 1.2.3.2. Politik Riskler Politik risk, normal olarak kamunun bir ticari bankaya olan borcunu ödememesi olasılığı demektir. Politik risk, özel sektör bankacılığı işlemlerine politik müdahale riskidir (Parasız, 2000:186). Merkez Bankası, Hazine Müsteşarlığı ve Maliye Bakanlığını tarafından yürütülen para ve maliye politikasının değiştirilmesi ile bankaların faaliyetleri ve karlılıkları doğrudan etkilenmekte ve bankalar değişen politikaların sebep olduğu riskler ile karşı karşıya kalmaktadır. Genel ekonomi politikaları sonucu ortaya çıkan politik riskin değerlendirilmesi ülkenin sahip olduğu sosyal ve politik faktörlerle ilişkilidir. Bir ülkenin yükümlülüklerini karşılamak konusunda gösterdiği kararlılık ve isteklilik ülkenin taşıdığı politik risk konusunda bir göstergedir. Bankaların çeşitli sebeplerden oluşabilecek olan politik riskten korunabilmesi ve zararlarını en aza indirebilmesi için, ülke içinde değişen makro ekonomik hedeflere ve göstergelere göre kısa vadeli politikalarını değiştirebilme yeteneğine sahip olması gereklidir. Bu da banka üst yönetiminin kalitesi ile doğrudan ilişkili bir durumdur. Yönetimin kalitesi, bankanın taşıyacağı politik riski azaltıcı bir unsurdur. 18 1.2.3.3. Ülke Riski Ülke riski, herhangi bir ülkenin çeşitli sebeplerden dolayı dış borçlarını ödeyememesi veya ödemek istememesi sonucunda meydana gelen ve diğer tüm dış borçlanma ve dış yatırımlarda karşılaşılan genel riskler dışında kalan bir risk olarak tanımlanmaktadır (Tuğay, 1991:30). Ülke riskinin doğmasına yol açan olayları politik, ekonomik ve sosyal olaylar olmak üzere üç grupta analiz etmek mümkündür. Bu grupların içinde savaş, askeri ve sivil darbeler, ideolojik çatışmalar, politik kutuplaşmalar, dini gruplar arasındaki çatışmalar, ekonomik çıkar çatışmaları, iç savaşlar, gelir dağılımı dengesizliği, grevler, ekonomik küçülme, maliyetlerdeki hızlı artışlar, ihracatta azalma, hammadde ve enerji ithalinde hızlı artış gibi faktörleri saymak mümkündür (Aksu, 1997:15). Ülke riski, aktifin ve taahhüttün bağlı bulunduğu ülkenin politik, ekonomik ve her türlü risklerin hesaplandığı yönetim şeklidir. Türkiye’deki bankalar bu hesaplamaları özellikle yatırım yaptığı Rusya, Polonya, Romanya gibi doğu bloğu ülkeleri ve Türki Cumhuriyetler için yapmaktadırlar. Uluslararası finans kuruluşları ve bankalar fon sağlarlarken, ülke riskinin ölçülmesine büyük önem vermektedirler. Bu amaçla uluslararası derecelendirme kuruluşları ülkelere taşıdıkları risk ölçüsünde puanlar vermektedirler. Bu puanlama, ülkenin rakamsal olarak ifade edilebilen değerleri ve bunların toplam risk içindeki ağırlıkları göz önüne alınarak hesaplanmaktadır. Ülkenin bu kuruluşlardan alacağı puan uluslararası çevrelerde ülkenin kredibilitesini ve borçlarına belirlenmesinde önemli bir ölçüt olarak kullanılmaktadır. hizmet kalitesini 19 1.2.4. Diğer Riskler 1.2.4.1. Genel İşletme Riskleri Genel işletme riskleri, bütün işletmelerde rastlanılan hırsızlık riski, dışarıdan banka bilgisayar sistemlerine girilerek bankanın zarara uğratılması, çalışanların yaptığı hilelerden kaynaklanan riskler, mevzuata bilerek veya bilmeyerek aykırı davranılmış olmasından kaynaklanan risklerdir. Bu risklerin bir kısmı suistimalden doğan risklerdir ve evrensel bir biçimde tekrar tekrar denenen risklerdir. Bu riskler bankanın bilançosuna direk yansıtılmaz. Riskin gerçek bir zarara dönüşmesi sonrasında gelir tablosunun olağanüstü gider ve zararlar kaleminde gösterilir (Ziraat Bankası Araştırma ve Geliştirme Dairesi Raporu, 2000:25). 1.2.4.2. Pazarlama Riskleri Pazarlama riskleri, bankanın pazarladığı ürünlerin pazarın gereklerine uymaması, pazarı konumlanamama ve yeterince işletme tanımama giderlerinin ve buna olması uygun olarak gerekenlerden fazla olmasından kaynaklanan risklerdir. Bu riskler karlılığa yönelik riskler ile birlikte sınıflanır, sayısallaştırılır ve o kapsamda alınan önlemlerle yönetilirler (Ziraat Bankası Araştırma ve Geliştirme Dairesi Raporu, 2000:25). Bankanın karşı karşıya olduğu bir pazarlama riski de pazarlanabilme gücü riskidir. Pazarlanabilme kaynaklanmakta olan gücü riski, türev bir firma risk ve çeşidi piyasa olup, koşullarından menkul kıymetin pazarlamasında kullanılan fiyat ve indirimleri veya satış komisyonlarının getiri üzerinde yaptığı etkiden kaynaklanan bir risktir. Menkul kıymetin nominal değeri ile satış fiyatı arasındaki fark bu riskin derecesini belirler (Çıtak, 1999:24). 20 Bu tür riskler aynı zamanda müşteri riski, rekabet riski, konjonktür risk olarak da adlandırılırlar ve banka üst ve orta yönetiminin ekonomik çevreyi, koşulları ve politikaları iyi izlememesi, bankaya uygun çözümler üretmemesinden kaynaklanmaktadır. 1.2.4.3. Hisse Senedi (fiyat değişim) Riski Hisse senetleri fiyat değişim riski, şirkete ortaklık hakkı sağlayan veya karından pay alma hakkı tanıyan menkul kıymetlerin şirketin dağıttığı temettü veya benzeri gelirlerin azalması nedeniyle ya da genel ekonomik durumda meydana gelen olumsuz gelişmeler sonucu oluşan fiyat düşüşleri nedeniyle doğan zarar olasılığıdır. Hisse senetlerinin fiyatlarının düşmesine bağlı oluşan riskler piyasa riski (sistematik risk) ve özel risk (sistematik olmayan) olmak üzere iki alt grupta incelenebilir (Ziraat Bankası Araştırma ve Geliştirme Dairesi Raporu, 2000:25). Hisse senetleri fiyat değişim riski ya bankanın hisse senetlerine yatırım yapmasından ya da özel veya kamu kesimi borçlanma araçlarına yatırım yapmasından kaynaklanabilir. Hisse senetlerinin fiyatları borsada dalgalanma gösterdiği için bankalar bu yatırımlarından zarar görebilirler. Bunun yanı sıra bu yatırımlarını nakite dönüştürme zorluğuyla karşılaşabilirler (Karacan, 2000 : 29). Hisse senetleri fiyat değişim riskini en aza indirmek için, hisse senedine yatırım yapacak olan bankanın yatırım yapacağı işletmelerin durumunu, sektörel analizini ve ekonomik konjonktürü dikkate alması zorunludur. Bu yöntem için gelişmiş ülkelerde uygulanan borsa endeks sözleşmesi ve taahhüt sözleşmesi gibi yöntemler mevcuttur fakat henüz bu yöntemler ülkemizde kullanılmamaktadır. 21 1.2.4.4. Karşı Taraf Riski Karşı taraf riski, menkul kıymetin teslim alınmadan parasının ödenmiş olması ya da parası alınmadan menkul kıymetin teslim edilmiş olması gibi durumlarda, işlemlere taraf olan kişilerin yükümlülüklerini yerine getirmemesi neticesinde bankanın uğrayabileceği zarar olasılığıdır. Karşı taraf riskinde riskin kaynağı, menkul kıymet zilyet olanın durumunda meydana gelen olumsuz gelişmelerdir. Bu risk için Avrupa Topluluğu yönergesinde öngörülen risk karşılığı, karşılığı alınmadan teslim edilen menkul kıymetin veya alınacak menkul kıymet için verilmiş avansın Pazar değerinin %8’i kadardır (Kaval, 2000:303). 1.2.4.5. Takas ya da Teslim Riski Takas ya da teslim riski, özellikle vadeli işlemlerde vadesi geldiği halde henüz karşı tarafın taahhütlerini yerine getirmemiş olması olasılığının sürmesi ve bu arada menkul kıymetin cari değerinin, anlaşılmış olan takas fiyatının altına düşmüş olması ile birlikte bir zarar olmasıdır. Takas veya teslim riskinde para henüz batık durumda değildir, ancak gecikmeden dolayı taraflar ellerinde olması gereken aktifleri kullanamamakta ve bu arada fiyat düşmesi nedeniylede bir taraf zarar görmektedir (Ziraat Bankası Araştırma ve Geliştirme Dairesi Raporu, 2000:26). Takas teslim riski, sermaye tabanı yükümlülüğü gerektiren bir risktir. Avrupa Topluluğu yönergesince bu zarar olasılığı için gereken sermaye tabanı yükümlüğünün hesaplanabilmesi için iki alternatif yöntem geliştirilmiştir (Kaval, 2000:302). 22 1.2.4.6. Yoğunlaşma Riski Yoğunlaşma riski, bankanın öz sermayesinin önemli bir kısmını aynı sermaye piyasası araçlarının ihraççısına veya bir kişi ya da bir kuruma bağlaması veya fonlamayı aynı kişi ya da kurumdan yapmış olmasından kaynaklanan risktir.Bu risk esasen 4389 no.lu Bankalar Kanununda dikkate alınmaktadır. Basel komisyonu ve Avrupa Topluluğu öngörüleri birbirlerine paraleldir ve yoğunlaşma riskinin başladığı sınır veya eşik olarak öz sermayesinin (sermaye tabanı) %25’i kabul edilmektedir (Kaval, 2000:305). 1.2.4.7. Baz Riski Baz riski, özellikle vadeli işlem borsalarında alım satım konusu olan türev ürün sözleşmelerinde sözleşmeye esas malın spot piyasa fiyatı ile vadeli işlem fiyatı arasındaki farkın değişebilirliğinden kaynaklanan risklerdir. 2. RİSK YÖNETİMİ 2.1. Risk Yönetiminin Tanımı Risk Yönetimi Bankanın karlılığını olumsuz yönde etkileyecek risk faktörlerinin belirlenmesi, ölçülmesi ve en alt düzeye indirilmesi sürecidir. Risk yönetimini bankanın karlılığını sağlamak ve korumak için uygulanan politikaların bir bütünü şeklinde tanımlanabilir. Bir başka ifadeyle risk yönetimi, para, menkul kıymet, değerli maden, vadeli işlemler, döviz tevdiatı ile ilgili olarak iç ve dış piyasalarda karşılaşılabilecek her türlü belirsizlikten kaynaklanan zararların oluşmasını engelleyecek önlemlerin alınması, ortaya çıkabilecek zararların sağlıklı olarak tespiti ve ölçülmesi, 23 yönetimi bilgilendirme sistemlerinin oluşturulması ve aktif karar alınması zorunluluğu hallerinde hızlı ve doğru karar almayı sağlayan sistemleri oluşturmak şeklinde tanımlanabilir. Günümüzün modern işletme teorisinin ulaştığı en kapsamlı çözümlerden bir tanesi risk yönetimidir. Çünkü risk yönetimi getiri, sermaye ve riski ilişkilendiren; bunların arasında optimum dengeyi kuran bir yaklaşım, bir yönetim tekniği, bir yönetim anlayışıdır. Risk yönetimi tüm işletmeler için önemli bir iştir. Ancak bu bankalar için ayrıca özel bir öneme sahiptir. Çünkü bankacılık sektöründe ortaya çıkabilecek olan yeni bir risk, sadece o sektörü değil, ekonomik sistemin tamamını peşinden sürükleyebilmektedir (Çolak, 2001:117). 2.1.1. Risk Yönetiminin Amaçları Aktif-Pasif yönetimi, fon yönetimi gibi kavramlar finansal kuruluşların bilançolarına yansıyan, nakit veya menkul kıymetlerin yönetiminde ortaya çıkan riskler ile ilgili kavramlar iken risk yönetimi, kuruluşun karşı karşıya kaldığı tüm riskler ile ilgilidir. Günümüzde finansal kuruluşların stratejik planlarında risk yönetimi çok öncelikli bir yer almaktadır. Özellikle bankalar, kuvvetli ve etkin risk yönetimi sayesinde bir yandan piyasaların yaşadığı olağanüstü durumlarda bankanın karşı karşıya kalabileceği kayıpları azaltırken diğer yandan da riske göre düzenlenmiş getiri analizleri ve daha karlı ürünler ile büyüyerek hissedarlarına değer katarlar. Kuvvetli ve etkin risk yönetimine sahip bankalar üstlendikleri kredi, piyasa ve işlemsel riskleri her yönü ile detaylı olarak incelerler, olası krizlerde kayıplarını daha önceden ölçerler, bu kayıpları en aza indirgeyecek önlemleri alır, aldıkları riske karşın elde edecekleri kazanca değip değmeyeceğini önceden belirlerler. 24 Temel amaç, karlılığı arttırmak için sermaye, getiri ve riski birbirleriyle ilişkilendirirken, pazarın sürekli artan ve çeşitlenen zor taleplerini tatmin edebilecek bir risk yönetim sisteminin oluşturulmasıdır. 2.1.2. Risk Yönetiminin Önemi Risk yönetimi bankalar için stratejik önemi olan bir konudur. Kriz ortamında Türkiye bankacılık sektöründe faaliyet gösteren pek çok banka finansal risklerini iyi yönetemedikleri için Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesine alınmıştır. Bankacılık sektöründe karşılaşılan finansal risklerin yol açtığı sorunların artması sebebiyle “Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS)” bünyesinde faaliyet gösteren “Basel Komitesi” tarafından alınan kararlar ile bütün bankaların içinde risk yönetimi bölümlerinin ve risk yönetimi sistemlerinin oluşturulması yönünde tavsiye kararları alınmıştır. Günümüzde Risk yönetimine gerekli önemi vermeyen finansal kuruluşlar ve firmaların ülke dışından fon sağlama imkanı çok azalacaktır. Uluslararası fon sağlayan kuruluşların kredi verirken en çok dikkat ettikleri konuların başında fon talep eden kuruluşların risk yönetimi sisteminin kurulmuş olup olmadığıdır. 2.2. Bankalarda Risk Ölçüm Yöntemleri Risk ölçüm yöntemleri, finans literatüründeki gelişmeye paralel olarak muhtelif değişikliklere uğrayan gelişim göstermiştir. Ancak finansal riskin ölçümünde hangi model kullanılırsa kullanılsın özünde risk ve gelir arasındaki ilişkiler yer almaktadır. Risk ölçümü süreci kendi içersinde dört aşamadan oluşmaktadır; (Risk MG) • Ölçülecek riskin tanımlanması • Risk için bir model üzerinde karar verilmesi • Bu model ile uyumlu bir risk ölçüsünün belirlenmesi 25 • Bu modelin uygulanarak ölçüm değerinin hesaplanması Finansal bir kuruluşun karşılaşabileceği riskleri ise üç ayrı kategoride toplayabiliriz. Bunlar; (Bddk) • Beklenen kayıplar (Riskin önceden saptanan maliyetini) • Beklenmeyen kayıplar (Tahmin edilebilir maliyetin zaman içindeki değişebilirliği) • Oluşturulan senaryolar çerçevesinde stres testleriyle tahmin edilen kayıp veya zararlar (En kötü durum senaryosundaki sayısal hale getirilmiş olan riskin bankada oluşturabileceği toplam maliyeti ifade eder.) Riskin ölçümünde geliştirilecek yöntemler risk karşılaştırmasını ve risk bütünleştirmesini mümkün hale getirebilmelidir. Geliştirilen modeller bu özelliklere ne denli sahipse bankalar tarafından kullanılma yaygınlıkları da o kadar artmaktadır ( Rahl, 2005). Risk ölçümünde, sayısal analizlere dayanan çok sayıda yöntem kullanılmaktadır. Birçok risk ölçüm yöntemi konuya bir değişkendeki olası değişiklikler sonucu oluşabilecek potansiyel kayıplar açısından yaklaşmaktadır. Aslında risk ölçüm süreci bir modelleme süreci olmasından bünyesinde tahmini de içermekte ve yapısı gereği de riskleri zaman doğru ölçememektedir (Bolgün, 2002:31). Yine de hiç bilinmeyen bir şey yerine, bilinen birtakım değişkenlerle, ilgili risk arasında ilişkinin belirlenmesi yoluyla ölçülebilecek hale getirilen bir risk, bankalar açısından daha rasyonel olmaktadır. Geleneksel olarak risk ölçüm yöntemleri dört başlıkta toplanabilir (Jorlon, 2005:11). Bunlar; Riskin miktarsal olarak ifade edilebilmesi için boşluk (GAP), süre (duration), istatistiki ya da senaryo analizi ve stres testleri gibi yöntemler risk ölçüm yöntemlerindeki gelişime paralel olarak sırasıyla kullanılmıştır. 26 2.2.1. Boşluk (GAP) Yöntemi Boşluk analizi, belirli bir dönemde faize karşı duyarlı aktifler ile pasifler arasındaki farkı yansıtmakta, faiz oranı değiştiğinde bankanın aktif getirisi ile pasif maliyetindeki değişimin yön ve hızını göstererek genel bilanço uyumsuzluğu konusunda özet bir tablo sunmaktadır (Culp, 2001:44). GAP analizinde, her bir aktif ve pasif kaleminin vade yapısı dikkate alınarak sınıflandırılma yapılmaktadır. İlgili bilanço kalemlerinin hesap açılış tarihinden vade sonuna kadar kalan gün sayısı esasına dayanarak vade dilimlerine göre yerleştirme gerçekleşir. Daha sonra, dönemsel ve kümülatif GAP sonuçları hesaplanabilir. Belli bir döneme ait faizli aktifler, faizli pasifleri geçtiğinde pozitif GAP, eşit olduğunda sıfır GAP, altında kaldığında negatif GAP durumları ortaya çıkmaktadır. GAP' leri sıfırlamak ya da tam tersine faiz dalgalanmalarının avantajlarından yararlanmak, bütünüyle bankaların risk yönetim politikasına göre değişmektedir. Uygulamada genelde sadece sabit faizli aktif ve pasiflerle ilgilenilmekte ve değişken faizli aktif ve pasifler analize alınmamaktadır. Son dönemlerde faiz ve kura yönelik senaryo ve simülasyon modellerinin kullanılması ile GAP analizlerine dinamik bir yapı kazandırılmıştır. Bu analiz yöntemi hem faiz oranı hem de likidite riski yönetiminde bankalar tarafından sıkça kullanılmaktadır. 2.2.2. Süre (Duration) Yöntemi Durasyon, GAP analizindeki defter değerinin aksine piyasa değerini ön plana çıkaran daha teknik bir yaklaşımdır. Durasyon, aktif ve pasifin beklenen nakit akımlarının bugünkü değerlerinin, bu nakit akımlarının elde edildiği zamana göre ağırlıklandırılmasıyla bulunan değerin piyasa değerine bölünmesiyle elde edilen, aktif veya pasifin vadeye kalan ortalama süresini gösteren bir ölçüdür. 27 Sadece vade kavramının üzerinde durmak, bir çok varlığın vadesinden önce elde ettiği nakit akışlarının göz ardı edilmesine yol açar. Oysaki, vadeleri aynı iki araç, farklı nakit akımlarına sahip olmalarından dolayı, farklı durasyonlara sahip olabilir. Nasıl vadelerin birebir uyumu likidite ve net faiz oranı marjı açısından önemliyse aynı şekilde durasyonların uyumu da bu nedenle önemlidir. (Aydın, 1992:38) “Macaulay durasyonu” ve “ayarlanmış durasyon” olmak üzere iki çeşit durasyon yöntemi vardır. Macaulay durasyonu, finansal enstrümanın nakit akışlarının vadeye kalan sürelerinin ağırlıklandırılmış ortalamasıdır ve risklere karşı direncin ölçülmesinde kullanılır. Ayarlanmış (modified) durasyon ise faizdeki yüzde birlik bir oynamanın finansal varlığın piyasa değerinde meydana getirdiği yüzdesel değişimi (piyasa değerinin faiz elastikiyetini) ölçer. Ancak faiz verim eğrisindeki oynamanın büyük olduğu durumlarda, fiyat-faiz arasındaki dışbükey yapı yüzünden durasyon iyi bir tahmin sağlayamaz. Bu durumda, tahminin doğruluğu dışbükeylikten doğan fiyat değişikliğine bağlıdır. (Financal) Bir bankanın bilançosunun, faiz oranı riskini incelemek üzere Durasyon farkı (Durasyon-GAP) modeli kullanılmaktadır. Net Faiz Gelirinin Durasyonu, Sabit Getirili Bilanço Kalemlerinin Durasyonu ve Özsermayenin Durasyonu şeklinde üç farklı yöntem mevcuttur. GAP analizine benzer şekilde incelemede sadece sabit faizli aktif ve pasiflerle ilgilenilmekte ve değişken faizli aktif ve pasifler analize alınmamaktadır. Ancak değişken faizli işlemler ve bunlardan doğabilecek faiz oranı değişim riskleri için duyarlılık analizleri kullanılmaktadır. Duyarlılık analizinde, değişimlere uyum esneklik olarak tanımlanmakta ve faiz oranları değiştiğinde bankanın kâr veya zarara uğraması açık pozisyonlara bağlı olarak değil, taşınan uzun ve kısa pozisyonların faiz değişim esnekliğinin birbirinden farklı olması nedeniyle gerçekleşmektedir. Bu yöntemde başarı faiz esnekliklerinin doğru tahminine bağlıdır. 28 2.2.3. Senaryo ve İstatistikî Analizler Senaryo analizinde, beklenmedik olaylarla ilgili geliştirilen her senaryo için, ortaya çıkma olasılığı ve etki değerleri varsayılarak risklerin olası büyüklükleri belirlenmeye çalışılmaktadır (Saka, 2002:11). Senaryo analizleri olasılıkların oluşturulması ve değerlendirilmesi noktasında fazlasıyla bireysel yeteneklere dayanmaktadır (Duman, 2002:22). İstatistiksel analizlerde, ilgili değişkenin gelecekte alabileceği değerler istatistiksel yöntemlerle tahmin edilerek bankanın nakit akışları yaratılmaya çalışılmakta ve gelecekteki bilanço ile kâr-zarar tabloları simüle edilmeye çalışılmaktadır. Simülasyon yöntemleri statik ve dinamik olarak gruplandırılabilmektedir. Statik yöntemlerde, sadece bankanın cari bilanço ya da bilanço dışı pozisyonlarından kaynaklanan nakit akımlarını ve kâr-zararını tahmin eden çeşitli senaryolar ele alınmaktadır. Dinamik simülasyon yöntemler ise ilgili dönemdeki bankanın faaliyetlerinde beklenen değişimleri ve gelecek hakkındaki ayrıntılı varsayımları kapsamaktadır. 2.2.4. Stres Testi Stres testi, normal piyasa koşulları altında kullanışlı olan yöntemlerden farklı olarak, olağan dışı kayıplara neden olan durumları belirleyip yönetmeyi içeren bir süreç olarak potansiyel ekstrem kayıplara yöneliktir. Bu nedenle de Ekstrem Değer Teorisiyle genellikle bir arada anılmaktadır. Stres testi, portföye değişik fiyat değişim ve korelasyon senaryoları uygulanarak portföy değerindeki değişimlerin gözlenmesine dayanan bir tekniktir. Stres testlerinin uygulanmasında en önemli unsur hangi fiyat değişim ve korelasyon senaryolarının uygulanacağıdır. En çok bilinen iki tür stres testi bulunmaktadır. İlki ekonomik senaryolar üzerine dayanır ve daha önce piyasalarda yaşanan krizleri tecrübe ediyormuş gibi düşünür. İkincisi matrise dayanır, korelasyonlar ve volatilite değişim senaryoları üretilerek 29 portföyün değeri gözlemlenir. Bankalar kapsamlı limitlerin oluşturulmasında ve izleme işlevlerinde stres testlerinin sonuçlarından yararlanmalıdır (Marco, 2004:42). 2.3. Türev Modellerle Risk Yönetimi Türev yönetilebilir. ürün piyasalarında, Modellerle pozisyon türev modeller değerleri kullanılarak belirlenerek riskler alım-satım yapılabilecek fiyatlar belirlenir, hedge pozisyonları ve pozisyon için pozisyon miktarları tespit edilebilir. Her biri ayrı tür türeve yönelik olmak üzere oluşturulmuş çok sayıda model mevcuttur. 3. TÜREV FİNANSAL ARAÇLAR (Türev Ürünler) 3.1. Türev Ürünlerin Tanımı Birbiri ile finansal ilişkide bulunan iki işletmenin var olduğu dikkate alındığında, bunlardan birinin finansal varlıklarında, diğerinin finansal borçlarında ya da öz kaynağında aynı tutarda artış meydana getiren ödeme araçlarına genel bir ifade ile “Finansal Araç” denir. Finansal araçları, Asıl (temel) Finansal Araçlar ve Türev Finansal Araçlar olmak üzere ikiye ayırmak mümkündür. Asıl finansal araçlar nakit mevcudu, alacakları, borçları ve hisse senetlerini, türev finansal araçlar ise, Forward, Futures, Opsiyon ve Swap ile diğer türev finansal araçları kapsamaktadır. Türev ürünlerin tanımı, “Finansal Araçların Finansal Tablolarda Açıklanması” adlı 32 no.lu Uluslararası Muhasebe Standardı (IAS)’nda ve “Finansal Araçların Muhasebeleştirilmesi ve Değerlemesi” adlı 39 no.lu Uluslararası Muhasebe Standardı (IAS)’nda şu şekilde yapılmıştır. 30 “Kredi alma, yabancı para ile borçlanma, satın alınacak mal fiyatındaki artma gibi asıl finansal araçlarla ilgili fiyat, döviz kuru, faiz oranı riskinden korunmak veya spekülatif gelir elde etmek amacıyla yapılan vadeli işlemlere türev ürün veya türev finansal araç denmektedir. Türev ürünler, temel finansal araçların içerdiği finansal risklerin birinin veya daha fazlasının transferinin sonuçlarından kaynaklanır.” (Öztürk; 2002;94) Yukarıdaki tanıma göre türev ürün veya türev finansal araç temelde kredi alma, yabancı para ile borçlanma, satın alınacak mal fiyatındaki artma gibi asıl finansal araçlarla ilgili fiyat, döviz kuru, faiz oranı riskinden korunmak ya da spekülatif gelir elde etmek amacıyla yapılır. Borçlanma maliyetlerinin azaltılması, borçlanma kapasitesinin arttırılması, nakit akışlarının işletme lehine değiştirilmesi de türev ürünlerin kapsamına girmektedir. (Örten, 2001:6) 3.2. Türev Ürünlerin Belli Başlı Özellikleri Türev ürünlerin temel özellikleri çok genel anlamıyla şöyle özetlenebilir. (Örten, 2001:6) • Asıl ürün diyebileceğimiz ve cari (spot) piyasada yapılan mali olaylara dayandırılması ya da bu olaylardan türetilmeleri. Kısaca bir ya da birden fazla geleneksel üründen türetilmiş yeni bir üründür. Belirli bir formülle bu ana (geleneksel) ürüne bağlıdır. Değerini bu ana ürünün fiyat değişiminden elde edilen ürünlerdir. • İşlemin başlangıcında türev ürün alımı ile ilgili olarak ya hiç ödeme yapılmaması ya da asıl ürün alımından daha az bir ödemede bulunulması, (Buradaki ödeme futur sözleşmesi için başlangıç teminatı, opsiyon sözleşmesi için prim kadar olmaktadır.) • İşlemin yapıldığı tarihte sözleşmeye konu olan unsurların teslim edilmemesi ve daha sonra gereği yapılmak üzere vade sonuna ertelenmesi. 31 • Ana para kadar yatırım yapmadan, ürünün ana para fiyat değişiminden bire bir kar yada zarar edilecek pozisyonlar yaratılabilir. • Kaldıraç avantajı sağladığından uluslar arası piyasalarda türev işlemlerin işlem hacmi, ana ürünlerin spot hacmine göre çok yüksektir. • Türev ürünleri standart ürünlerle birleştirerek ürün çeşitliliği açısından sonsuz kombinasyonlar yaratılabilir. 3.3. Türev Ürünlerin Kullanım Amaçları Türev ürünler temelde, Spekülatif Gelir amaçlı ya da Korunma amaçlı kullanılmaktadırlar. Bankacılıkta türev ürünler Spekülatif Gelir amaçlı da kullanılmanın yanı sıra genellikle Korunma amaçlı kullanılmaktadırlar. Burada korunmadan amaç riskten korunmadır. Asıl mali olay nedeniyle ileride meydana gelebilecek olumsuz durumun etkisini ortadan kaldırmak veya daha aza indirmek amacıyla yapılan işleme de riskten korunma denmektedir. Riskten korunma asıl ürünlerle yapılabilirse de, genelde türev ürünler aracılığıyla yapılmaktadır. Korunma amaçlı kullanılan türev ürünler; • Mevcut alacak ve borçların korunması • Belirli bir taahhüdün korunması • Gerçekleşmesi olası bir işlemin korunması, amaçları ile yapılmaktadır (Örten, 2001:6). Riskten korunma amaçlı yapılan bir takım işlemlerde mevcuttur. Bu işlemler hem riskin başkasına aktarılmasını sağlar hem de bu sayede maksimum getiri elde edilmesine imkan verir. 32 Piyasa katılımcıları değişken piyasa koşulları içerisinde finansal türev araçlarını kullanarak açık pozisyonları için hedge yapmaya, risksiz kazaç sağlamak için arbitraja ve riski göze alarak kar elde etmek için de spekülasyona yönelmektedirler. 3.3.1. Hedging Hedge, kelime anlamı “Korunma” dır. Finansal piyasalarda alınan bir pozisyondan veya yapılan bir işlemden kaynaklanan açık pozisyonun, nakit veya türev piyasalarda yapılan işlemler ile korunmasıdır. Hedging; korunma, kişi ya da kurumların türev ürün piyasalarını kullanarak sahip oldukları pozisyonlardan kaynaklanan risklere karşı kendilerini güvence altına almalarıdır. Diğer bir tanımlamaya göre ise, Hedging; ileriki bir tarihte gerçekleştirilecek bir işlem için ya da öngörülen nakit pozisyonu için riskin azaltılmasıdır (Chambers, 2007:153). Bu işlemin en başta gelen amacı şimdiki ya da gelecekteki nakit pozisyonundan doğabilecek riski azaltmaktır. Bu riski başkasına aktaran kişiye de Hedger denir. Finans literatüründe hedging, üstlenilen bir riski elimine edecek karşıt bir işlemi yapma faaliyeti olarak tanımlanır (Parlakkaya, 2003:168). 3.3.2. Arbitraj Farklı piyasalarda gözlemlenen fiyat farklılıklarından faydalanacak şekilde pozisyon alınması işlemidir. 33 Diğer bir tanımlamaya göre ise, Arbitraj; bir piyasadan düşük fiyata alıp, aynı zamanda başka bir piyasada yüksek fiyatla satma işlemidir. Arbitraj sayesinde, bir yatırımcı aynı varlığın farklı fiyata sahip olması durumunda elde edeceği karın peşindedir. Arbitraj yapan kişiye arbitrajcı denir. 3.3.3. Spekülasyon Spekülasyon amaçlı işlemlerde, yatırımcı sözleşmeleri fiyat hareketlerinden kar elde etmek amacıyla risk almak suretiyle alıp satmaktadır. Piyasalarda fiyatların yönünü tahmin ederek pozisyon alıp, gelir elde etmek isteyen yatırımcılara spekülatör denir (Aydın, 2005:10). Spekülatörler, Hedger’ların kaçınmak istedikleri riski üstlenirler. 3.4. Türev Ürünlerin Bankalara Sağladığı Faydalar Türev ürünlerin bankacılıkta kullanılması bankalara aşağıdaki faydaları sağlamaktadırlar; Piyasa ve Kredi Riski yönetiminde yeni imkanlar sağlar. Piyasa derinliğinde artış sağlar. Ürün çeşitlendirilmesini sağlar. Risk yönetimi kolaylığı ve likidite sonucu gerek mali gerekse reel piyasalara yabancıların ilgisini arttırır. Finansman (kredi garantisi) Yeni ihtiyaçlara uygun hizmet sağlayabilecek yeni ürünler yaratır. Fon kaynağı olarak sadece mevduata bağlı kalmayıp yeni kaynaklar yaratabilmek amacıyla kullanılırlar. 34 3.5. Türev Araçların Taşıdığı Riskler Bankacılık sektöründe kullanılmaya başlayan türev araçlarında risk yönetiminde önemli işlemler üstlenmektedir. Türev araçların taşıdığı başlıca riskleri beş başlık altında toplayabiliriz. Bunlar; Kredi Riski, Likidite riski, Piyasa riski, Operasyon riski ve Düzenleme riskidir (Akalın,1999:4-5). 3.5.1. Kredi Riski Bu risk, karşı tarafın finansal yükümlülüğünü tamamiyle yerine getiremeyebilmesi riskidir. Kredi riskini borsada işlem gören araçlar ve OTC piyasasında işlem gören araçlar açısından ayrı değerlendirmek gerekir. Organize borsalar ve takas kurumları kredi sikini azaltırken, OTC piyasalarda kredi riski önemli bir risk olarak varlığını sürdürmektedir. 3.5.2. Likidite Riski Türev araçlara ilişkin iki temel likidite riski türü vardır. Piyasa likidite riski ve fonlama riski Piyasa Likidite riski bir pozisyonun, likidite edilemeyerek veya ters işlem ile netleştirilemeyerek elimine edilememesi riskidir. Fonlama riski ise; ters fonlama sağlayan ve kuruluş üzerinde nakit akımı baskısı yaratan türev işlemlerin yarattığı risktir. Diğer bir deyişle fonlama riski, firmanın ödeme yükümlülüklerini veya teminat çağrılarını, fon giriş ve çıkışlarının zamanlamasını ayarlayamamasından dolayı yerine getirememesi riskidir. 35 3.5.3. Piyasa Riski Piyasa riski; pozisyonlar likidite edilmeden veya diğer pozisyonlarla netleştirilmeden önce, bilanço içi veya bilanço dışı pozisyonların değerinin düşmesi riskir. Başka bir deyişle, piyasa riski, türev aracın dayalı olduğu varlık, fiyat, oran veya endeks seviyesindeki dalgalanmalar sonucunda türev aracın fiyatının değişmesi riski olarak tanımlanabilir. 3.5.4. Operasyon Riski Bu risk bilgi sağlayan sistemlerdeki veya iç kontrol sistemindeki yetersizlikler nedeniyle ortaya çıkabilecek beklenmedik zararlara ilişkin risktir. Bu risk, insan hatası, sistem yetersizliği ve yetersiz prosedür ve kontroller nedeniyle ortaya çıkar. Ödeme yapıları ve değer hesaplamaları karmaşık yapıya sahip olan türev araçlarda operasyon riski daha büyük bir risk olarak kendisini gösterir. 3.5.5. Düzenleme (Yasal) Riski Bu risk, mahkemelerin, düzenleyici otoritelerin veya yetkili herhangi bir kamu kurumunun aldığı bir karardan dolayı türev araç sözleşmesinin tamamen veya kısmen uygulanamaması sonucu zarara uğrama riskidir. İki nedenle ortaya çıkar. Dokümantasyon riski olarak ifade edilebilecek risk türü, özellikle borsalar tarafından hazırlanmamış standart olmayan sözleşmelerin iyi kaleme alınmaması nedeniyle açık olmayan ifadeler içermesi, sözleşmenin hukuken geçerli olması için gerekli şartların sözleşmede yer almaması gibi nedenlerden doğar. Düzenleme riskinin ortaya çıkmasının bir başka nedeni 36 ise, sözleşmenin mevcut mevzuat hükümlerine aykırı olması veya sözleşme taraflarının hukuki ehliyetinin bulunmamasından kaynaklanır. 3.6. Bankacılık Sektörü Risk Yönetiminde Türev Araçların Kullanılması Bankacılık sektöründe kullanılmakta olan türev araçlar piyasa riskinin Yönetiminde dört temel araç bulunmaktadır (Babuşcu, 2005:89). Bunlar; Vadeli İşlemler (Forwards), Vadeli Kontratlar (Futures), Opsiyon Anlaşmaları ve Swaplar’dır. Vadeli İşlemler (Forwards): Genel anlamda bir vadeli işlem, belli bir fiyattan ve gelecekteki belirli bir tarihte taraflardan birinin bir mal yada ürünü alması, diğerinin de bu mal ya da ürünü satması esasına dayalı bir sözleşmedir. Vadeli işlemler; Vadeli Döviz İşlemleri ve Vadeli Faiz İşlemleri olmak üzere iki şekilde gerçekleştirilmektedir. Vadeli faiz sözleşmeleri faiz oranı riskinden korunma anlamında, diğer faiz riski yönetim araçlarından bazı önemli üstünlükleri mevcuttur. Örneğin faiz opsiyonları ile karşılaştırıldığında, vadeli faiz sözleşmelerinde opsiyonlar için gerekli olan dalgalanmalarının prim ödemesi yüksek söz olduğu konusu değildir. dönemlerde Çünkü opsiyon faiz primleri yükselebilmekte ve söz konusu faiz riski vadeli faiz sözleşmeleri ile daha düşük maliyetlerle yönetilebilmektedir. Vadeli Kontratlar (Futures): Bu kontratlar tarafların gelecekte belirli bir tarihte belirli bir miktar şeyi, teslim etme esasına dayanır. Sözleşmenin satıcısı belirli bir miktar şeyi belirli bir gün ödemeyi, alıcısı da bu şeyi almayı taahhüt eder. Vadeli kontratlar; Ürünler veya Mal (kütük, pamuk vb), Döviz, Faiz İşleyen Mevduat ve Altın için yapılabilir. Bunlardan en sık kullanılan ve piyasası gelişmiş olanı Döviz ve Faiz Vadeli kontratlardır. 37 Opsiyon Sözleşmeleri: Opsiyon belirlenmiş koşullardaki bir finansal aracı belirli bir fiyattan alma ya da satma hakkıdır. Opsiyon sözleşmesi almak bir konsere bilet almaya benzetilebilir. Satın alan kişinin bilet için ödediği paradan başka bir riski yoktur. Benzer şekilde bir opsiyon alıcısının da opsiyon almak için ödediği paradan başka bir kaybı yoktur. Eğer bileti alan kişi konsere gitmekten vazgeçerse, bu konsere gitmek isteyen başka bir kişiye biletini satabilir. Opsiyonların işleyiş mantığı bu şekildedir. Swap: Swap bir tarafın sahip olduğu ödemeleri diğer bir tarafın sahip olduğu ödemelerle değiştirme işlemidir. Kısaca bir değiş-tokuş ya da takas işlemi de denilebilir. Finansal yöneticiler swapları karmaşık ve yaratıcı finans kaynakları olarak düzenleyerek, borç alma maliyetlerini ve faiz riskiyle döviz riski karşısındaki kontrollerini arttırmada kullanmaktadırlar. Swap işlemleri sonucunda finansal bir kurum veya bir firma bir piyasada aldığı riski diğer bir piyasada borçlanarak dengeleyebilmektedir. Bu nedenlede risk yönetimi araçları ve türev ürünler arasında bu işlemler giderek daha fazla pay almaktadır. İki çeşit swap vardır. Bunlar; Faiz Swapları ve Döviz Swapları. Faiz Swapı iki tarafın belirli bir dönem için faiz ödemelerini karşılıklı olarak değiştirdikleri anlaşmadır. Döviz Swapı bir para birimindeki ödemelerin diğer para birimindeki ödemelerle takas edilmesidir. II. BÖLÜM TÜREV ÜRÜN ÇEŞİTLERİ ve BANKACILIK SEKTÖRÜNDEKİ UYGULAMALARI Türev araçlar olarak isimlendirilen Forward, Futures, Opsiyon ve Swap işlemleri, zamanla sadece riskten korunma amaçlı değil, aynı zamanda yatırım amaçlı olarak da kullanılmaya başlanmış ve önemli gelişmeler kaydetmiştir. Özellikle bankacılıkta oldukça fazla kullanılan türev ürünler hem bankaların pazarlama stratejilerinde değişiklik yaratmış hem de müşteriyi bankalara daha fazla çekmiştir. Şimdi söz konusu bu türev ürünleri daha detaylı incelemeye çalışalım. 1. FORWARD İŞLEMLERİ (VADELİ ALIM-SATIM İŞLEMİ) 1.1. Forward İşleminin Tanımı Forward terimini, kelime anlamıyla, bir şeyi ileri atmak, ileriye göndermek olarak ifade edebiliriz. İngilizce kökenli olan ve ülkemizde değişikliğe tabi tutulmadan kullanılan forward; belirli bir miktar ve kalitedeki para, döviz, altın, mali araç, mal ve diğer türev ürünlerin önceden belirlenen fiyatla, gelecekteki bir tarihte, borsa şeklinde organize olmayan bir piyasada alım ve satımını kapsamına alan teslim amaçlı bir vadeli işlemdir (Örten, Örten, 2001:39). Forward; bir sözleşme ile belirli bir varlığın (mal, döviz, faiz) ileride belirlenen bir tarihte, iki tarafın üzerinde anlaştığı bir fiyattan teslimi şartlarını içeren bir tür anlaşmadır (Yükcü, Yücel, 1995:3). Diger bir tanımlamaya göre ise; belirli bir miktar ve kalitedeki para, döviz, altın, mali araç, mal ve diğer türev ürünlerin önceden belirlenen fiyatla, 39 gelecekteki bir tarihte, borsa şeklinde organize olmayan bir piyasada alım ve satımını kapsamına alan teslim amaçlı bir vadeli işlemdir (Örten, Örten, 2001:39). Forward işlem gelecekteki bir tarihte yapılacak işlemin kurunun, miktarının, kesim valörünün (vadesinin) bugünden belirlenmesidir (Uzunoğlu, 1998:52). Forward işlemler vadeli işlemlerin ilk örnekleridir. Gerek finansal gerekse emtia üzerinde yapılan forward işlemler faiz oranı, mal fiyatı ve döviz kuru risklerinden korunmak amacıyla da kullanılmaktadır. Forward’ın temel amacı fon temin etmek değil fiyat değişimlerinden kaynaklanan riski emniyet altına almaktır. Dar anlamda forward piyasaları ise; spot işlemler için uygulanan valör tarihini aşan döviz alım satımları ile ilgilidir. Başka bir deyişle, forward döviz piyasaları, bir dövizin bir başka dövize karşı alım satım anlaşmasının belirli bir kur üzerinden bugün yapıldığı, buna karşılık fonların teslimatının yine başta anlaşılmış olan ileri bir tarihte gerçekleşeceği işlemleri içeren piyasalardır (Gündüz, Tutal, 1995:4). Forward’ın dış ticaretteki karşılığını ise, "farklı döviz ve para birimlerinin ileri bir tarihte, bugünden belirlenen kurlar ve pariteler üzerinden değiştirilmesi, alınıp satılmasını sağlayan bir dış ticaret sözleşmesi" olarak belirtebiliriz. Forward işlemler ile, ithalat yapan şirketler, ileri bir tarihte yapacakları ödeme sırasında oluşabilecek kurlardaki yükselme olasılığına karşı önlem alma şansına kavuşmaktadır. İhracat yapan şirketler ise benzer biçimde, ileri bir tarihte tahsilatını yapacakları, ihracattan gelecek dövizlerinin Türk parası üzerinden kur değerinin düşme tehlikesinden korumak amacıyla faydalanmaktadırlar. Forward işlem piyasalarında standart işlem vadeleri 1,2,3,6 ve 12 ay olarak belirlenmiştir. Uluslararası geçerliliği yüksek olan belli başlı para birimlerinde 5 yıla kadar uzanan vadelerde de çok yaygın olmamakla birlikte 40 kotasyon bulmak mümkün olabilmektedir. Yine benzer şekilde bu vadeler dışında kırık vade olarak adlandırılan dönemler içinde fiyat hesaplayıp işlem yapmak mümkündür. Forward piyasaların geçmişi ortaçağa kadar gitmektedir. Forward piyasalar, üretici ve çiftçilerin fiyat değişikliklerinden kaçınma çabalarıyla doğmaya başlamıştır. 1.2. Forward İşleminin Özellikleri Forward’ın özelliklerini en temel ve ana hatlarıyla aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz. • Forward, teslim amaçlı ve cayılamaz bir vadeli işlemdir. Diğer bir anlatımla, tarafların tek taraflı cayma hakları bulunmamaktadır. Forwarda konu olan ürünün vade sonunda teslim edilmesi ve tarafların yükümlülüklerini yerine getirmeleri gerekmektedir. • Forward işlemin yapıldığı gün para alış verişi söz konusu değildir. • Organize olmamış piyasalarda işlem görürler. Bu işlemlerin borsa şeklinde organize olmuş bir piyasanın varlığı aranmaz. Taraflar istedikleri bir mekanda forward işlemini gerçekleştirebilirler. • Daha çok bankalarla özel müşteriler arasında gerçekleşen işlemlerdir. • Standartlaşma yoktur ve sözleşme koşulları taraflar arasında serbestçe belirlenir. Forward işlemlerde, genelde serbestlik hakimdir özel bir yasal düzenleme yoktur. • Forward konusu ürünlerin fiyatlarının belirlenmesinde genelde gizlilik söz konusu olmaktadır. Bunun nedenini alım ve satım işleminin temelde halka oluşturmaktadır. açık bir piyasada (organize olmayan) yapılmaması 41 • Karşılıklı güvene göre gerçekleştirildiğinden teminat (marjın ve takas odası) sistemi yoktur. Forward konusu ürünün alıcısı ve satıcısı, genelde birbirini, tanırlar. Forward işlemi aracısız da yapılabilir. Yani aracı bir kurumun (takas odası) veya bankanın olması sözleşmenin yapılma koşulunu oluşturmaz. Ancak bankaların hepsi de halihazırda forwad işlemlerine aracılık etmektedirler. • Vade sonuna kadar fon akımına neden olmaz. Forwardda, günlük hesaplaşma veya sözleşmenin değerini güncelleştirme, piyasa değerine dönüştürme, kar/zarara ait vadeden önce nakit işlemi yapılamamaktadır. Bu işlemlerde kesin kar veya zarar genelde vade sonunda ortaya çıkar. • Forward işlemden geri dönüş mümkün değildir. Ancak karşılıklı anlaşma ile iptal edilebilir. • Üçüncü kişilere devredilemez. Forward sözleşmeler nama yazılıdır ve ters bir işlemle riskin veya sözleşmenin devri söz konusu değildir. • Vade bitiminde yükümlülükler karşılıklı yerine getirilir. Forward işlemlerin nama yazılı olması ve borsa şeklinde örgütlenmemiş bir piyasada yapılmış olması sebebiyle de, tarafların ters bir işlemle vadeden önce yükümlülüklerinden kurtulmaları söz konusu olmaz. 1.3. Forward İşleminin Türleri Forward işlemleri temelde Mal Forward İşlemleri, Döviz Forward İşlemleri ve Faiz Forward İşlemler şeklinde üç ana gruba ayırabiliriz. 42 1.3.1. Ticari Mal Forward İşlemleri Ticari Mal Forward sözleşmeleri (commodity forward contracts) sahibini, taraflarca belirlenen sözleşme tarihinde bir malı, gelecekteki bir tarihte, sözleşme tarihinde saptanan belirli bir fiyattan almaya ya da satmaya zorunlu kılan sözleşmelerdir. Teslim tarihi, yeri, mal miktarı ve niteliği anlaşma yapıldığı sırada belirlenir. Bu sözleşmelerin tarafları büyük ölçüde son kullanıcılar, mal ticareti yapan satıcılar ile üreticilerdir. Ticari mal forward sözleşmeleri mal üreticileri ve kullanıcıları tarafından değişken fiyat riskini azaltmak ya da ortadan kaldırmak amacıyla kullanılmaktadır. Sözleşmeye taraf olan alıcı, çeşitli nedenlerden dolayı gelecekte fiyatların düşmesi riskine karşı önlem almaktadır. Sözleşmenin vadesi geldiğinde spot piyasadaki fiyata göre taraflar açısından kar veya zararın oluşup oluşmadığı anlaşılır. Bu sözleşmelerin borsada alınıp satılmaması, sözleşmelerin likit olmaması sonucunu doğurmakta ve spekülasyon amacıyla kullanılmasını sınırlandırmaktadır (Karaca; 2007:23,24). 1.3.2. Döviz Forward İşlemleri Bir dövizin başka bir döviz karşılığında gelecekte belirli bir tarihte teslim edilmesi şartıyla alımı veya satımı için bu günden yapılan sözleşmelerdir. Bu tür kontratlarda vade 30 gün ila 180 gün arasında değişmektedir (Chambers, 2007:43). Vadeli döviz piyasaları, genellikle kişilere ileri bir tarihte, bugünden döviz kuru garantisi sağlar (Ceylan, 2008:245). Döviz forward işlemleri vade, korunma şekli ve sağlayacağı esneklikler açısından, vadeli değiş tokuş (Swap) işlemi, vade opsiyonlu forward işlemi, 43 döviz bekletme hesapları, üst üste vadeli forward opsiyonu ve dolaylı forward işlemi olarak çeşitlendirilebilmektedir. • Vadeli değiş tokuş (Swap) İşlemi; Burada belirli bir dönem için eşdeğer miktar para birimleri için ödeme tutarlarının değiştirilmesidir. • Vade opsiyonlu forward: Belirli bir dövizin iki tarih arasında herhangi bir zamanda teslimini öngören sözleşmelerdir. • Döviz bekletme hesapları: Bu hesaplar kırmızı bakiyeli ve bankalarda açılan döviz hesaplarıdır. • Üst üste vadeli forward opsiyonları: Bu işlemlerde, tüm döviz alım veya satımının bir gün içerisinde tamamlanması yerine, belli bir sürede tamamlanması söz konusudur. Kısaca döviz akışının bir kısmının kısa, diğer kısmının uzun opsiyon süresinde yerine getirilebileceği anlaşma türüdür. • Dolaylı forward anlaşmalar: Forward piyasalarda işlem görmeyen yada istenilen vadede sözleşmesi bulunmayan döviz cinsleri için yapılan ve kur riskinden korunmak istenen ilgili döviz ile istikrarlı ve yüksek korelasyona sahip başka bir döviz cinsinden yapılan anlaşmalardır. 1.3.3. Faiz Forward İşlemleri Faiz forward anlaşmaları, ileri bir tarih için varsayımsal miktarlardaki mevduat veya kredilerin faizlerini sabitlemeye yarayan anlaşmalardır. Ana paraların el değiştirmediği vadeli faiz anlaşmalarında iki tarafında temel amacı faiz oranlarında meydana gelebilecek dalgalanmalardan kendilerini korumaktır. 44 Bu anlaşmalar esas olarak para piyasası işlemlerine uygulanan değişken bazlı faizleri sabitlemeye yarayan anlaşmalardır. Bunlar ilgili kredi veya mevduattan tamamen ayrı enstrümanlar olduğu ve anlaşmayı yapan iki taraftan herhangi birinin anaparayı almak veya vermek türünde bir yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşmalardır. 1.4. Forward İşleminin Avantajları ve Dezavantajları Forward işlemlerinin en temel avantajı: en temel özelliği, organize borsalarda yapılmaması, dolayısıyla fiyat, miktar ve vade gibi unsurların standart olmayıp, tarafların karşılıklı anlaşmasıyla bu unsurların belirlenmesidir. Bu nedenle bu sözleşmeler, alıcı ve satıcı taraflara ihtiyaçlarına göre vade, büyüklük gibi unsurları serbestçe belirleyebilme imkanı sağlar. Dezavantajı ise: forward işlemlerde takas garantisi bulunmamaktadır ve taraflar kredi riski (kredinin vadesinde ödenip ödenmemesi) ile karşı karşıya kalmaktadır. 2. FUTURES İŞLEMLERİ (CAYILAMAZ VADELİ İŞLEM) 2.1. Futures İşleminin Tanımı Futur terimi de forward gibi İngilizce kökenli bir kelimedir. Futur, standart kalite ve miktardaki para, döviz, altın, mali araç, mal ve diğer türev ürünlerin önceden belirlenen fiyatla, gelecekteki bir tarihte, borsa şeklinde organize olan bir piyasada alım ve satımını kapsamına alan cayılamaz bir vadeli işlemdir (Örten, Örten, 2001:169). 45 Futures sözleşmeler belirli bir kalite ve belirli bir miktarda mal, döviz, tahvil ve hisse senedi gibi bazı varlıkların belirlenen yer ve tarihte alım satımını sağlayan sözleşmeler biçiminde tanımlanabilir. Sözleşmelerde fiyatın dışındaki tüm kapsam ve özellikler standart hale getirilir. Futures sözleşmesini satan belli miktarda menkul değerin belli bir tarihte teslimini taahhüt ederken alıcı da sözleşmeye konu olan malı alacağını taahhüt eder (Yükcü, Yücel, 1995:4). Bu özellikleri nedeni ile forward sözleşmelerde söz konusu olabilen bazı sorunlar futures sözleşmelerde görülmemektedir. Futurun temel amacı da, forward gibi riski devretmektir. Kar elde etmek de, spekülatif amaçlı işlemlerde futurun diğer bir amacını oluşturabilir. Futures piyasaları, belli bir spot ürünün fiyatının bugünden sabitlenmesi suretiyle ileri bir tarihte teslim edilmesi ya da teslim alınması taahhütlerini içeren kontratların alınıp satıldığı borsalar olarak da tanımlanıyor (Uzunoğlu, 1998:59). Futures sözleşmelerdeki fiyatın dışındaki tüm kapsam ve özellikler standart hale getirilir. Futures sözleşmesini satan belli miktarda menkul değerin belli bir tarihte teslimini taahhüt ederken alıcı da sözleşmeye söz konusu olan malı alacağını taahhüt eder. Futures işlemleri ilk kez hammadde piyasalarında gerçekleştirilmiş. Yaklaşık 150-170 yıl öncesine dayanan tarihçesi ile futures piyasalar çiftçilere, tahıl ambarı işletmecilerine ve tahıl tacirlerine pazarlama ve satın alma uygulamalarında yardımcı olmak amacıyla geliştirilmiştir (Uzunoğlu, 1998:59). 2.2. Futures İşleminin Özellikleri Futures işlemlerin özellikleri de şu şekilde sıralanabilir. 46 • Futures sözleşmeler organize olmuş borsalarda işlem görür ve Dolar, Euro gibi güçlü para cinsleri üzerinden yapılırlar. • Vade, kontrat büyüklüğü gibi sözleşme koşulları standart özellik taşır. Bu sözleşmeler teslimat tarihine kadar alınıp satılabilir. Örneğin İZVOB’daki döviz sözleşmelerinin büyüklüğü 1.000.-$ ve 1.000 Euro olarak belirlenmiş olup, vadeleri Şubat, Nisan, Haziran, Ağustos, Ekim ve Aralık aylarından en yakın olan üç tanesi olmaktadır. • Sözleşme nedeniyle ortaya çıkan yükümlülüklerin yerine getirilmesi takas (odası) merkezi tarafından garanti altındadır. Her sözleşme sahibi sözleşme büyüklüğünün genellikle %10-%20’si arasında bir teminatı takas merkezine yatırmaktadır. Bu sözleşmelerde borcun ödenmemesi durumunda, takas odası aldığı depozito veya marjla ödemeleri yapar. • Taraflar birbirini görmez ve sözleşmeler tekrar alınıp satılabilir. • Fiyat değişim sınırları uygulanır. Bu sözleşmelerde maksimum fiyat değişimi için günlük olarak tespit edilmiş sınırlar vardır. (örneğin buğday için +- %10 iken DİBS 91 gün için +- %2) • Başlangıç ve sürdürme marjı olarak marjın (teminat) sistemi kullanılır. Teminat sistemi taraflardan birinin yükümlüğünü yerine getirme olasılığını ortadan kaldırmakta ve sistemin sağlıklı çalışmasını sağlamaktadır. • Vade sonunda fiziksel teslim veya ters işlemle pozisyon kapatılır. 2.3. Futures İşleminin Türleri Futures sözleşmeleri dayadığı varlığın niteliğine göre finansal ve emtia (mal) sözleşmeleri olarak iki temel ayrıma tabi tutabiliriz. Şimdi bunları alt başlıklar halinde inceleyelim. 47 2.3.1. Finansal Futures Sözleşmeler Bu sözleşmelerde dört ana bölüme ayrılmaktadır. Bunlar; Döviz, Faiz, Endeks (Hisse Senedi) ve Kıymetli maden endeksli futures sözleşmeler. Döviz Futures Sözleşmeler: Bu sözleşmeler belli bir dövizin, belirlenmiş sabit bir tutarının, başka bir döviz karşılığında, kuru şimdiden belirlenen, ancak dövizlerin tesliminin, bugünden saptanmış gelecekteki bir tarihte gerçekleşeceği anlaşmalardır (Ceylan, Korkmaz, 2008:284). Faiz Futures Sözleşmeler: Bu sözleşmeler faiz gelirlerinin önceden belirlenmiş ileri bir tarihte ve yine önceden belirlenmiş bir faiz oranı üzerinden değiştirilmesi esasına dayanmaktadır (Ceylan, Korkmaz, 2008:285). Bu sözleşmelerin temel işlevi, faiz oranlarında ileriye yönelik meydana gelebilecek değişikliklerin yaratacağı mali riski azaltmak veya ortadan kaldırmaktır. Bu sözleşmelerin diğer bir amacıda gelecekdeki faiz değişimlerinden kazanç elde etmek amacıyla da yatırım amaçlı kullanılmaktadır. Endeks (Hisse Senedi/Tahvil) Futures Sözleşmeler: Bu sözleşmeler belli bir borsa fiyat endeksi ile değeri belirlenen hisse senedi portföyünün, ileri bir tarihte bugünden belirlenmek koşulu ile alınıp satılmasını içerir. Endeks futures sözleşmeler yatırımcıların belirli bir fiyat vadedeki endeksleri alıp satması işlemidir (Ceylan, Korkmaz, 2008:286). Endeks sözleşmeleri gerek mevcut portföyün sigortası olarak gerekse sadece endekse yatırım yaparak gelir elde etmek amacıyla kullanılmaktadır. Endekste gelecekte düşüş bekleyen yatırımcı sözleşme satarak, yükseliş bekleyen ise alarak beklentinin gerçekleşmesi sonrası ters işlemle pozisyonunu kapatıp gelir elde edecektir. Endeks futures sözleşmeler ile yatırımcılar, endekste meydana gelecek düşüş ve yükselişlerden kar ya da zarar ederler. Yatırım doğrudan 48 hisse senedine değil belirli özelliklere sahip hisse senetlerini temsil eden endekse yapılmaktadır. Endeks futures sözleşmelere İMKB Ulusal 100 ve 30 endeksi dayanak teşkil etmektedir. Kıymetli Maden (Altın, gümüş vb.) Futures Sözleşmeler: Bu sözleşmeler, belirli bir kıymetli maden (altın) fiyat endeksi ile değeri belirlenen bir portföyü ileriki bir tarihte belirli fiyat ve belirli vade ve miktarda alım ya da satım yükümlülüğünü içeren sözleşmelerdir. 2.3.2. Emtia (Mal) Futures Sözleşmeler Bazı tarım ürünleri, bazı maden çeşitleri, orman ürünleri, canlı hayvan, et veya et mamülleri gibi fiziki ürünler mal futures piyasalarını oluştururlar. Bu piyasalarda tarımla uğraşan üreticilerin yatırım ve fiyat riskinden korunmak için kullanabilecekleri ve kullandıkları futures sözleşmeşler tarımsal ürün sözleşmeleridir. Bu sözleşmelerin konusunu genellikle buğday, pamuk, ayçiçeği vb gibi tarımsal ürünler oluşturmaktadır. Emtia futures sözleşmeler sadece tarımsal ürünler değil örneğin bakır, nikel, altın, platin gibi sanayi ürünleri üzerine de düzenlenip işlem görmektedirler. Bu türden düzenlenmiş sözleşmelere de Sanayi Malı ve Metal futures sözleşmeleri denmektedir. Petrol ve türevleri üzerinden düzenlenmiş sözleşmelere ise Enerji Futures sözleşmeleri denmektedir. Her malın kendisine özgü miktarı ve kalitesi bulunmakla birlikte her mal aynı yöntem ile futures sözleşmelere konu edilir. Futures sözleşmeye konu olan mallar için kota sistemi kullanılır. Kotada sözleşmenin miktarı ve birim fiyatı belirlenir. 49 2.4. Futures İşleminin Avantajları ve Dezavantajları Futures sözleşmelerinin yararları aşağıdaki sıralı bir şekilde ifade edilebilir: • Fiyatların oluşumunda geniş bir katılım olduğundan, herhangi bir grubun fiyatları yönlendirmesi zorlaşacağı için, gerçekçi fiyat oluşumu sağlanır. • Geleceğe yönelik fiyatların oluşması sayesinde sağlıklı veri elde edilmesi mümkün olur. • Sözleşmeye konu ürünün gelecekteki fiyat değişiminden etkilenen gruplar, etkin risk yönetimi imkanına kavuşur. Spot piyasada ortaya çıkan risklerin ortadan kaldırılması ya da yönetilmesi, gelecekteki fiyat değişimlerine karşı bugünden alım-satım yapılması sonucu tarafların olası fiyat dalgalanmalarına karşı korunmaları sağlanır (spk.gov.tr). • Katılımcılar işlemlerini borsa takas merkezi garantisi ile güven içinde gerçekleştirirler. • Gelecek piyasaları üreticilere, ithalat ve ihracatçılara, portföy yöneticilerine, bankacılara ve yatırımcılara fiyatların gelecekteki seyirleri hakkında fikir vererek risk ve stok yönetiminde yol gösterici olurlar (spk.gov.tr). • Geniş katılımın olması ile ilgili ürünün alım satımında piyasa derin bir likidite sağlanmış olur. Hem spot piyasada hem vadeli piyasada oluşan likidite, katılımcılara daha geniş bir hareket alanı ve imkan sunar. • Devletin halen birçok üründe uyguladığı tavan ve taban fiyatı ile piyasaya müdahale etme gereği ortadan kalkar, üreticiler ürünlerini dünya fiyatlarından değerlendirme imkanına kavuşur. 50 Futures piyasaların olumsuz özelliklerinden de bahsedecek olursak; Future piyasaların standart oluşu, tarafların istedikleri nitelik ve miktarlar üzerine sözleşme düzenlemelerini engellemektedir. Ayrıca vade standardı ise risk minimizasyonu için piyasaya girenlerin bu amaçlarını tam anlamıyla yerine getirmelerini engelleyebilmekte ve tarafları “baz riski” ile karşı karşıya bırakabilmektedir. Zarar riskinden kurtulmanın bedeli, kar etme ihtimalinden vaz geçmek olmaktadır. Future piyasalar, bütün piyasalarla olan sıkı ilişkisi ve ekonominin bütün kesimleriyle olan bağlantısı dolayısıyladır ki, önemli bir riski bünyesinde taşımaktadır. Future piyasalarda, küçük miktarlardaki harcamalarla büyük sözleşmeler yapılabilmesi, bu piyasaların işlem hacmini oldukça artırmıştır. Bu yüzden bu piyasalardaki en küçük bir güvensizlik ya da herhangi bir aracı kuruluşun iflası gibi bir durum, bütün ekonomide büyük bir rahatsızlığa veya buhrana sebep olabilecektir. Bu yüzden, kamunun bu piyasaları iyi takip etmesi, aracı kuruluşların mali yapılarının güçlü olmasına dikkat etmesi gerekmektedir. Bu da kamunun bu piyasalarda etkinliğini artırıcı bir rol olacaktır ki, bu durum serbest piyasa mekanizmasının istemediği bir durumdur. Bu yüzden bu sakıncanın bertaraf edilmesi için bu piyasalarda iç denetim mekanizmasının ve piyasada öz düzenleme kuruluşlarının öncelikle oturtulması gerekmektedir (Erdem, 1993:101). 2.5. Futures ve Forward Sözleşmelerinin Karşılaştırılması Futures sözleşmeler ile forward sözleşmelerin her ikisi de ileriye dönük bir taahhüdü içermesi nedeni ile birbirlerine çok benzemektedirler. Bu sözleşmelerin birçok konuda benzerlikleri bulunmakla birlikte, işleyişleri açısından aralarında önemli noktalarda önemli farklılıklar da bulunmaktadır. 51 Bu noktalar aşağıdaki tabloda liste halinde sunulmuştur. FUTURES FORWARD Kontrat Standart büyüklüğe (tutara) Büyüklüğü kişisel görüşmeler Büyüklüğü sahiptirler. sonucunda saptanmaktadır. İyi organize edilmiş ve kurallara Kişiseldir ve işlemler bankalar bağlanmış resmi borsalarda ve finansal kuruluşlar işlem görürler. tarafından yürütülür. Organizasyon Bu sözleşmeler vade sonunda teslim edilebilecekleri gibi bunun Teslim yerine alım satımları da yapılabilir. Bu sözleşmelerde teslim amaç değildir. Teslim Tarihi ve Belirli teslim tarihleri söz Teslim konusudur. Teslim belirli yerlerde Prosedürü yapılır. Fiyat Değişkenliği sonunda teslimi gerektirir. Bu sözleşmelerde amaç teslimdir. Bu sözleşmelerin teslimi taraflar arasında ortaklaşa belirlenecek bir tarih ve yerde yapılır. İşlem büyüklüğüne bakılmadan Fiyatlar kredi riski, işlem fiyat bütün katılımcılar için hacmi gibi nedenlerle aynıdır. değişiklik gösterebilir. Fiyatların Fiyatlar piyasa güçleri tarafından belirlenmesi belirlenir. İşlem Yöntemi Bu sözleşmeler vade İşlemler borsanın seans odalarında yapılır. Fiyatlar banka ile yapılan görüşmeler sonucunda belirlenir. İşlemler kişisel alıcı ve satıcı arasında telefon, fax gibi araçlar kullanılarak yapılır. Fiyatların Fiyatlar hakla açık olarak Fiyatlar hakla açık olarak Açıklanması yayınlanır. yayınlanmaz. İşlemler borsa tarafından İşlemler dünya çapında belirlenen çalışma saatleri içinde, tezgah üstü olarak, 24 saat merkezileştirilmiş borsa seans boyunca telefon ve faksla odalarında dünya çapında yapılır. Forward sözleşmeler iletişimde bulunarak yapılır. örgütsüz piyasa işlemleridir. Pazar Yeri ve İşlem Saatleri 52 Alınan borçlar karşılığında Depozito ve Marjlar Futures işlemler için başlangıç gösterilen, ipotek tutarı marjı ve günlük dengeleme için pazarlıkla belirlenir.Günlük değişim marjına gerek duyulur. fiyat değişiklikleri için herhangi bir marj alınmaz. Borsa ile bağlantılı merkezi bir Takas işlemleri takas odası vardır. Burada Takas odası gibi bir günlük düzenlemeler, nakit uygulama yoktur. Risklere ödemeler ve teslim gibi işlemler karşıda bir güvence söz yapılır. Ödememe riskine karşı konusu değildir. takas odasının güvencesi vardır. İşlem Hacmi İşlem hacmine ilişkin bilgiler İşlem hacmine ilişkin bilgileri yayınlanır. saptamak zordur. Günlük Fiyat FTSE-100 endeksi dışında Dalgalanmaları günlük fiyat limitleri vardır. Günlük fiyat limiti yoktur. Değişken kontrat dönemleri Pazar Akışkanlığı ve Pozisyon İptal Etme Kolaylığı Standartlaştırılmış sözleşmeler nedeniyle, pazar akışkanlığı nedeniyle, pazar akışkanlığı ve pozisyon kapatma oldukça yüksek ve diğer pazar kolaylığı sınrlıdır. Pozisyonlar katılımcılarıyla pozisyon genellikle diğer pazar kapatmak oldukça kolaydır. katılımcılarıyla değil, asıl işlem yapılan tarafla kapatılır. Taraflardan birinin kredi Kredi Riski Takas odası kredi riskini üstlenir. riskini diğer taraf üstlenmek zorundadır. Pazarı Bu sözleşmelerin önemli Belirleme özelliklerinden biri günlük (Günlük Nakit ödemelerle düzenlemelerin Akışı) yapılmasıdır. Düzenlemeler Sözleşmelerin vadesi sona erene kadar herhangi bir ödeme söz konusu değildir. Bu piyasalarda işlemler borsalar Bu piyasalar kendi tarafından düzenlemeye tabi düzenlemelerini kendileri tutulmaktadır. yaparlar. 53 Bu karşılaştırma sonucunda, bazı istisnalarla birlikte futures piyasaların, forward piyasalara göre daha gelişmiş olduğu söylenebilir (Chambers, 2007:52-55). Her malın kendisine özgü miktarı ve kalitesi bulunmakla birlikte her mal aynı yöntem ile futures sözleşmelere konu edilir. Futures sözleşmeye konu olan mallar için kota sistemi kullanılır. Kotada sözleşmenin miktarı ve birim fiyatı belirlenir. 3. OPSİYON İŞLEMLERİ 3.1. Opsiyon İşleminin Tanımı Opsiyon da tercih, seçenek anlamında kullanılan aynı futur ve forward gibi İngilizce kökenli bir kelimedir. “Belirli” veya “Standart” miktar ve kalitedeki para, döviz, altın, mali araç ve mal ve diğer türev ürünlerin önceden belirlenen fiyatla, gelecekteki bir tarihte, borsa şeklinde organize olan veya olmayan bir piyasada alım ve satımını kapsamına alan, alıcı açısından “cayılabilir” bir vadeli işlemdir (Örten, Örten, 2001:245). Önceki bölümde açılanan futurla ilgili olarak yapılan açıklamalar ve özellikler genelde borsa opsiyonu içinde geçerlidir. Opsiyon gerçek anlamda bir menkul kıymet değil, alıcının, cayma hakkı olan bir vadeli kontrat alım satımıdır. Opsiyonlar, geleceğe yönelik hak içeren finansal sözleşmelerdir. Opsiyonlar, sözleşmede belirtilen zaman aralığı içerisinde veya sonunda kullanılmazsa geçersiz hale gelir (Ceylan, Korkmaz, 2008:312). Opsiyonlar, değeri bir başka varlığın değerine bağımlı olarak değişen türev ürünlerdir. 54 Başka bir tanımlamaya göre Opsiyon; Herhangi bir ürünü, fiyatı bugünden sabitlenmek koşuluyla, ileri bir vadede satmak ya da satın almak üzere alıcı ve satıcı arasında yapılan bir anlaşmadır. Opsiyonlar, opsiyonu satın alan taraf için bir zorunluluk değil sadece satma veya satın alma hakkı verir (Önce, 1995). 3.2. Opsiyon İşleminin Özellikleri Opsiyonları forward, futures ve swap gibi diğer türev ürünlerden ayıran en önemli fark, tanınan hakkın kullanılıp kullanılmamasıdır. Opsiyon hakkını satın almak için alıcı tarafından satıcıya ödenen bir prim vardır. Bu prim opsiyonu satın almak için ödenen bir fiyattır. Opsiyonu satın alan taraf ödemiş olduğu opsiyon primi karşılığında bir hak ya da keyfiyet elde etmekte iken satan taraf ise bir yükümlülük altına girmektedir. Opsiyonlar hem organize piyasalarda hem de organize olmayan piyasalarda alınıp satılabilirler. Opsiyonların vadeleri genellikle bir yıla kadardır. Opsiyon borsalarında alınıp satılan opsiyonların çoğunun en uzun vadesi dokuz aydır. Uzun vadeli opsiyonlara warrant denmektedir. Opsiyon veya warrant satıcısı “opsiyon yazan” olarak bilinir. Alıcıdan farklı olarak satanın kontrat altında yükümlülüklerini tamamlama konusunda bir tercih hakkı ve seçeneği yoktur. Eğer alıcı hakkını kullanmak isterse satıcı buna uymak zorundadır. Alıcı ödemiş olduğu opsiyon primi karşılığında karlı gördüğü takdirde opsiyonunu kullanacak, aksi halde ise opsiyonu kullanmayacaktır. 55 3.3. Opsiyon İşleminin Türleri Opsiyon çeşitleri aşağıdaki şekilde iki temel türde ve iki ana başlık altında özetlenebilir. 3.3.1. Alış Opsiyonu (Call Option) Bir menkul kıymeti, anlaşmada belirtilen fiyattan satın alma hakkı veren opsiyondur. Bu opsiyonun esası, yatırımcının menkul kıymetlerin piyasa fiyatının gelecekte yükseleceğini tahmin etmesidir (Altuğ, 2000:319). Sonuç olarak alım opsiyonunda, alıcı için herhangi bir yükümlülük olmadan ve cayma hakkına sahip olarak alım ve satım kontratını satınalma hakkı, satıcı için cayma hakkı olmadan alım ve satım kontratını satma yükümlülüğü söz konusu olmaktadır. 3.3.2. Satış Opsiyonu (Put Option) Opsiyon sahibi belli bir miktar kıymeti, belli bir fiyattan opsiyon yükümlüsüne satma hakkını elinde bulundurur. Satış opsiyonunun esası, yatırımcının menkul kıymetin piyasa fiyatının gelecekte düşeceğini tahmin etmesidir (Altuğ, 2000:319). Satış opsiyonu, alıcısına opsiyonu konu olan ürünle ilgili alım veya satım sözleşmesini satma hakkını vermektedir. Bu opsiyonda da işleme konu olan yine alım veya satım sözleşmesidir. Ancak, bu opsiyonda alıcının hakkı, alım opsiyonunda olduğu gibi alım veya satım kontratını satınalmayı değil, satmayı kapsamına almaktadır. Bu iki temel ayrımla birlikte aşağıda belirtilen opsiyon türleri ise yukarıda bahsedilen iki temel türden türetilmişlerdir. 56 Bunlar; Borsa ve Banka Opsiyonları, Vadelerine göre Amerikan Tipi ve Avrupa Tipi Opsiyonlar, Opsiyon konusunu oluşturan kıymetlere göre Döviz ve Faiz opsiyon türleri vb. gibi. Borsa ve Banka Opsiyonları: Borsa opsiyonları organize olmuş borsalarda işlem gören opsiyonlardır. Banka opsiyonları, borsa dışında alınıp satılan ve kendilerine özgü özelliklerinden dolayı bu tür opsiyonlara banka, tezgah üstü veya organize olmamış opsiyonlar denir. Amerikan ve Avrupa Tipi Opsiyonlar: Amerikan tipi opsiyonlarda, opsiyon sözleşmesi, satın alındığı günden vade sonuna kadar herhangi bir günde kullanılabilir. Avrupa tipi opsiyonlarda, opsiyon sözleşmesi, vadenin dolduğu gün kullanılabilir. Opsiyon sahibine zaman açısından esneklik sağlamasından dolayı genellikle Amerikan opsiyonları Avrupa opsiyonlarından daha değerlidir. Döviz ve Faiz Opsiyonları: Döviz opsiyonu; sahibine, belirli bir vadede veya öncesinde, belirlenmiş bir fiyattan, belirli bir miktarda dövizi satın alma veya satma hakkı tanıyıp, yükümlülük yükleyen sözleşmelerdir. Faiz opsiyonu; sahibine herhangi bir tarihten itibaren belirli bir süre içinde, belirli bir faiz üzerinden, borçlanma veya borç verme hakkı veren opsiyonlardır. 3.4. Opsiyon İşleminin Avantajları ve Dezavantajları Opsiyon işlemlerinin avantajlarını aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür. • Opsiyonlar, küçük miktarda yatırımlarla temel piyasalarda elde edilebilecek karların çok üzerinde getiri sağlayabilirler. 57 • Opsiyonlar, daha uygun teminat şartları ile yatırım yapma imkanı sağlayabilirler. • Opsiyonlar, borçlanma ve borç verme durumunda daha avantajlı faiz oranı sağlayabilirler. • Opsiyonlar, temel piyasada elde edilemeyecek vergi avantajları sağlayabilirler. • Opsiyon sözleşmelerinde alım/satım maliyetleri daha düşüktür. • Opsiyonlar, aynı risk düzeyinde olmasına rağmen daha yüksek getiri sağlayan portföyler oluşturabilme imkanı verir. • Opsiyonlar, beklenmedik fiyat dalgalanmalarına karşı korunma sağlar. • Opsiyonlar, finansal varlıkların diğer özelliklerinde meydana gelebilecek ve fiyatı olumsuz etkileyebilecek değişikliklere karşı korunma sağlar. (örneğin, temettü politikasındaki değişiklikler) • Opsiyonlar, açığa satış stratejilerinde karşılaşılan riskleri azaltır. 4. SWAP İŞLEMLERİ 4.1. Swap İşleminin Tanımı Swap, Türkçe karşılığı "takas", "değiştirme", "trampa etmek" anlamına gelen İngilizce kökenli bir kelimedir. Diğer bir ifadeyle swap; döviz kurları ve faiz oranları riskine karşı geliştirilen, fon kullanıcılarına farklı piyasalardaki uygun fonlara erişebilme, bu fonların uygun kullanımını sağlama, riski azaltma ve sabit faizli bir fonu değişken faizli bir fona değiştirme imkanı veren finansal bir tekniktir. Kısaca swap bir şeyin başka bir şeyle değiştirilmesi işlemidir. 58 Swap, belirli bir miktar ve nitelikteki para, döviz, altın, mali araç, alacak, mal gibi varlıklarla; yükümlülüklerin, önceden belirlenen fiyat ve koşullara göre, gelecekteki bir tarihte ve banka şeklinde organize olan bir piyasada değiş-tokuşunu kapsamına alan bir vadeli işlemdir (Örten, Örten, 2001:311). Başka bir tanımlamaya göre swap, iki taraf arasında, önceden belirlenen bir sistem içerisinde, belirli bir finansal varlıktan kaynaklanan gelecekteki nakit akışlarının değiştirilmesi konusunda yapılan özel bir anlaşmadır (Chambers, 2007:123). Swap, faiz oranları ile döviz kurlarındaki değişimlerin yarattığı riskleri azaltmak, ülke, firma ve döviz bazında oluşabilecek dezavantajı asgariye indirmek amacıyla geliştirilen bir finansal teknik. Basit olarak swap, farklı karaktere sahip gelecekteki iki nakit akımının birbiriyle değiştirilmesi (takas) olarak da tanımlanmaktadır (Uzunoğlu, 1998:83) Swap’ın ana ilkesi, ödenecek alacakların veya ödenecek yükümlülüklerin, piyasadaki finansal durumuna dayanarak, bir tarafın diğer tarafa karşı sahip olduğu nispi üstünlüğü arbitraj amacıyla değiştirmesidir (Çeştepe, 1997, s.58 ). 4.2. Swap İşleminin Özellikleri Forward, futur ve opsiyonda olduğu gibi swapında temel amacı, faiz oranı, döviz kuru ve diğer fiyat değişmelerinden kaynaklanan risklere karşı güvence sağlamaktır. Swap işlemlerinin belli başlı bazı özellikleri aşağıda sıralanmıştır. Bunlar; (Yetim, 1998:27) • Swap farklı sermaye piyasalarını birleştirir. • İşletmelere mali piyasaların kurumsal ve yapısal açılardan gösterdikleri farklılıklardan yararlanma olanağı sağlar. 59 • Risk yönetiminde esneklik sağlar. • Diğer piyasalarda taraflar birbirlerini tanırlar. Swap piyasasında ise taraflar kısman birbirlerini tanırlar. • Standart kontratlar swapta mevcut değildir. Bu nedenle vade ve ana para eşlemesi her zaman söz konusu olmamaktadır. • Swap sözleşmesi vadeden önce ancak iki tarafın onayıyla sona erdirilebilir. Vadeden önce sözleşmeden cayılamaz. İkincil piyasa ise sığ ve dardır. • Swapta, organize piyasalardaki garanti sistemi söz konusu değildir. • Swap işlemleri; vadede yükümlülüklerin ifası yoluyla, tarafların rızasıyla herhangi bir anda, ters işlemle, satış yoluyla, temerrüt veya iskontolu devir yapılarak sona erdirilebilir. 4.3. Swap İşleminin Türleri Swaptan türetilen birçok swap işlemi bulunmakla birlikte Swap işlemleri temelde Faiz Swapları, Döviz Swapları ve Diğer Swaplar olmak üzere üçe ayrılmaktadır. 4.3.1. Faiz Swapları Faiz oranı riskine karşı bir hedging aracı olan faiz swapları, farklı kurumlardan aynı tutarda birbirlerinden bağımsız olarak borçlanan iki tarafın, belirli bir süre için faiz ödemelerini değiştirmelerini içerir. Faiz ödemelerinin değiştirilmesi suretiyle swaplar, firmaların ve diğer kurumların faiz maliyetlerini düşürmelerine ve daha iyi bir nakit akım dengesine ulaşmalarına imkan vermiştir Faiz swaplarında borçlanılan anaparalar, vade başlangıcında 60 veya sonunda el değiştirmez. Bu sebeple anaparalar "varsayımsal anapara (notional principal)" olarak ifade edilir. Vadeler genellikle 2 ila 10 yıl arasında değişmektedir (Güngör, 1998:24). Faiz swapı farklı borçlanma kaynaklarından elde edilen benzer vadeli, aynı tutarda ve aynı para biriminde ancak değişik faiz oranlarındaki kredilerin faizlerinin değiştirilmesidir. Anaparanın değişimi söz konusu değildir, değiştirilen sadece faiz ödemeleridir. Faiz swapları, sabit faizden değişken faize, değişken faizden sabit faize veya değişken faizden değişken faize yapılabilir. Sabit Faiz - Değişken Faiz Swap'ı:Faiz swap işlemleri farklı kredi değerliliği ve yapısal koşulları olan taraflara kaynak maliyetini düşürmede kolaylık sağlamaktadır. Genel olarak sabit faiz veren taraf, değişken faiz veren tarafa nisbeten, kredi değerliliğine daha çok önem verir. Bu nedenle sabit faizle kredi verenler, kredi değerliliği düşük olanlardan, ortaya çıkabilecek kredi riskini karşılamak için, ek bir prim isterler. Değişken faizli kredilerde ise söz konusu prim daha düşük olmaktadır (Yükcü, Yücel, 1995:14-16). Bu tür swap işlemlerinde kısaca sabit faiz sabit faizle değiştirilir. Değişken Faiz - Değişken Faiz Swap'ı: Değişken faiz-değişken faiz swapları, swap piyasalarında oldukça hızlı gelişen bir tekniktir. Yukarıda açıklanan kupon (sade) swaplarla büyük ölçüde aynı olup, tek farkı, tarafların birbirlerine değişik endekslere dayalı değişken faiz ödemeleridir. Bu teknik, değişken faizler arasındaki farklardan (spread) yararlanma fırsatı vermekte ve genelde LIBOR ve ABD'de kredi değerliliği yüksek olan firmalara uygulanan Prime Rate faizine dayanmaktadır (Yükcü, Yücel, 1995:14-16). Bu tür swap işlemlerinde kısaca değişken faiz değişken faizle değiştirilir. Değişken Faiz – Sabit Faiz Swap'ı : Bu tür swap işlemlerinde kısaca değişken faiz sabit faizle değiştirilir. 61 4.3.2. Döviz Swapları Döviz swapları, genellikle faiz ve anapara ödemelerini kapsayan, önceden belirlenmiş kurallar ve vadeler içinde iki tarafın belirli miktarlarda iki farklı para birimini değiş-tokuş etme ve belli bir süre sonra geri almaları konusunda anlaşmaya vardıkları bir finansal işlemdir Döviz swap işlemlerinde farklı para birimlerinden olan paralar, tarafların anlaştıkları kurdan derhal değiştirilir ve taraflar bu anaparaların vade sonunda tekrar el değiştireceğine dair birbirlerine taahhütte bulunurlar. Vade sonunda uygulanacak kur, başlangıçtaki kurun aynısıdır Bankacılık sektöründe paralel ve karşılıklı kredilerde ortaya çıkan bazı dezavantajlar, döviz swaplarının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu dezavantajlar şu şekilde sıralanabilir (Önce, 1995:25-30). • Taraflardan birinin yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde diğer tarafın yükümlülüklerinin ortadan kalkmaması. Oysa swapta, bu tür bir durum karşısında anlaşma otomatikmen bozulur. • Paralel ve karşılıklı krediler bilançoda gösterilmek zorundadır. Dolayısıyla bu, bilanço yükümlülüklerin artması anlamına gelir. Swap işlemleri ise bilanço dışı (Off-balance sheet) özellik taşırlar ve sadece finansal tabloların eklerinde yer alırlar. • Paralel ve karşılıklı kredilerde kırtasiye masrafları yüksektir. Swap anlaşmaları ise telefonla kurulan bağlantıların teleksle doğrulanmasıyla kısa sürede ve az bir masrafla gerçekleştirilirler. Döviz swap piyasalarında en çok görülen anlaşma türleri, sabit faiz-değişken faiz ve değişken faiz-değişken faiz döviz swaplarıdır. 62 Sabit faiz-Değişken Faiz Döviz Swapları : Sabit faiz-değişken faiz döviz swaplarında taraflar iki farklı para biriminin yanısıra iki farklı nitelikteki faiz ödemelerini de değiştirirler. Bu şekilde firmalar, mukayeseli üstünlüğü bulunduğu piyasalardan borçlanarak, fonları birbiriyle değiştirmekle fon maliyetlerini düşürmekte ve kur riskinden korunmaktadırlar (Ersan, 1997:173-175). Döviz swapları ilk kullanıldığında, taraflar arasındaki faiz ödemeleri söz konusu değildi. Fakat 1980'li yıllardan itibaren faiz ödemelerini kapsayan döviz swapları ortaya çıktı. Faiz ödemesi içermeyen swaplar "Mali (treasury) swap", faiz ödemesi koşulunu taşıyan swaplar ise "Sermaye Piyasası Swap'ı" olarak isimlendirilir (Abuaf, Schoess, 1988:68). Değişken Faîz-Değişken Faiz Döviz Swap'ı: Değişken faiz-değişken faiz döviz swapları, bir para biriminden değişken faizle borçlanan tarafın, bu borcu başka bir değişken faize çevirmesini sağlar. Böylece taraflar, değişken faiz piyasalarındaki karşılaştırmalı borçlanma avantajlarından faydalanmış olurlar. Aslında bu tür swaplar, vadesi geldiğinde tekrar yenilenen forward döviz anlaşmalarından farklı değildir. Fakat forward anlaşmalarının her yenileme döneminde forward ve spot kurlar arasındaki farkların nakit akışını etkileme dezavantajını ortadan kaldırırlar. 4.3.3. Diğer Swaplar En çok kullanılan faiz ve döviz swapları dışında birkaç çeşit swap işlemi daha bulunmaktadır. Bunlar, Mal Swapları, Para Swapları, Kokteyl Swapları ve Aktif Swapları vb. dir. Mal swapları faiz swaplarına benzemektedir. Bir taraf mal karşılığı sabit ödemede bulunurken diğer tarafın ödemesi malın cari fiyatına bağlı olarak değişen oranlıdır. 63 Para swapı, iki farklı döviz cinsinin sözleşme tarihinde ve daha sonra da vadede karşılıklı olarak cari kurdan değişimini içermektedir. Kokteyl swapları ise birkaç çeşit swapın birleşmesiyle oluşur. 4.4. Swap İşleminin Avantajları Swap işlemlerinin avantajlarını aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür. • Tarafların karşılaştırmalı üstünlüklerinden kaynaklanan, farklı faiz oranlarından borçlanabilmeleri nedeniyle swap işlemine yola açan kredi arbitrajı fonlama maliyetini azaltmaktadır. • Tarafların kredi değerliliklerinin ve ödünç piyasalarına erişim olanaklarının farklılığından kaynaklanan olumsuzluklar swap sayesinde aşılır. • Swap yapılarak, daha etkin ve esnek aktif-pasif, döviz ve faiz yönetimi mümkün olmaktadır. • Tek döviz cinsi üzerinden gerçekleştirilen swap işlemlerinde olduğu gibi, çapraz para swaplarında da vade dönüşümü söz konusu olabilmektedir. • Değişik vadelerde işlem yapmak mümkün olduğundan forward piyasalara göre daha avantajlıdır. • Yeni maliyetler ve sözleşmeler söz konusu olmadan, mevcut borç portföyü vade, döviz cinsi ve faiz türü ve yapısı itibariyle dönüştürülebilir. • Daha iyi bir döviz idaresi yoluyla aktif daha da ayrıştırılabilir. • Döviz, faiz ve fiyat belirsizliklerine karşı, kısmen yada tamamen belge imkanı sağlar. 64 • Beklentilerin gerçekleşmemesi halinde, swap sözleşmesi talep mevcutsa satılabilir veya sonuçları göze alınmak koşuluyla sona erdirilebilir. • Piyasada swap işlemi yapma maliyeti genelde düşüktür. • Arzulanan para cinsine ulaşmak ya da döviz pozisyonunu döviz cinsleri itibariyle değiştirmek mümkün ve kolaydır. • Swap yoluyla kambiyo karı elde edilebilir. • Forward piyasaya göre vade avantajı vardır. 4.5. Swap İşleminin Dezavantajları Swap işlemleri yukarıda sayılan avantajlarının yanında bazı dezavantajlarını da bünyesinde barındırmaktadır. Bu dezavantajları aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür. • Piyasa koşulları aleyhe geliştiğinde, sözleşmeyi sona erdirmek veya ikincil piyasa sığ ve dar olduğundan satmak maliyetli olabilir veya mümkün olmayabilir. Bu durumda önemli ölçüde zarar ortaya çıkacaktır. • Swap ödemelerini yapmak ve hesaplamak ve de bunların idaresi maliyetli olabilir. • Swap işlemlerinde; esas itibariyle kredi, pozisyon, faiz oranı, döviz kuru, likidite ve piyasa riskleri söz konusudur. Bu riskler, swap işlemlerinin en büyük dezavantajını teşkil etmektedir. • Standart; vade, faiz ve miktarlarda sözleşmeler söz konusu olmadığından bu özellik dezavantaj olarak da ortaya çıkmaktadır. • Resmi ve organize piyasası bulunmamaktadır. • Borsadaki gibi bir takas merkezine ve gelişmiş bir ikincil piyasaya sahip değildir. 65 • Swap garantisi olmadığından kredi rsiki söz konusudur. Öte yandan aracı bir banka kullanmak kredi riskini azaltabilir. Ancak ortadan kaldırmaz. 5. TÜREV ARAÇLARIN TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNDEKİ UYGULAMASI 5.1. Türev Araçların Türk Bankacılık Sektöründe Kullanımı Bankacılık sektörü, hızlı ekonomik büyüme ve gelişmenin başarılmasında önemli bir araçtır. Bankalar sadece parasal kontrol için bir kanal olmayıp, ekonominin yeniden yapılanmasında ve uzun dönemli sürdürülebilir makroekonomik istikrarın sağlanmasında, etkili olan kurumlardır. Bu nedenle mali sistem içinde bu denli önemli bir role sahip olan bankacılık sektörünün, iktisadi sistemle etkileşimini açık ve net biçimde ortaya koyabilmesi ve sağlıklı bir yapıda işleyebilmesi gerekmektedir Ülkemizde 1994 krizi sonrası dönemde Türk Bankacılık sisteminde türev ürünler yoğun bir şekilde işlem görmeye başlamış ve bankaların bilanço dışı yükümlülükleri içerisinde türev ürünlere ait döviz ve faiz haddi ile ilgili işlemler önemli artışlar gerçekleştirmiştir. Türev ürünlerin bankacılık sektöründe de kullanılmasındaki asıl amaç riskten kaçınmak veya riski azaltmaktır. Riskten kaçınmanın yanı sıra türev ürünler hedge ve arbitraj amaçlı da kullanılabilirler. Türev ürünler muhasebe terminolojisi açısından bilanço dışı ürünlerdir. Çünkü geleneksel varlık ve yükümlülükten ziyade şarta bağlı varlık ve yükümlülüklerin doğmasına neden olurlar. Dolayısıyla bankaların doğrudan bilanço içinde yer almadan bankayı kar-zarar hesabı aracılığıyla etkileyen ve bilanço dışı yükümlülükleri içerisinde yer alan türev ürünler, Riskten korunma 66 maçlı türev ürünler ve Alım-Satım amaçlı türev ürünler olarak iki ana kategoride değerlendirilmektedir. Türk bankalarının daha ziyade riskten korunma amaçlı değil de AlımSatım amaçlı olarak kullandıkları türev ürünler, Türk bankacılık sisteminde temelde altı kategoride işlem görmektedir. Bu kategoriler; • Vadeli Döviz Alım-Satım İşlemleri • Para ve Faiz Swap İşlemleri • Para ve Faiz Opsiyonları • Futures Para İşlemleri, • Futures Faiz Alım-Satım İşlemleri ve • Diğer İşlemlerdir. Ülkemizde türev işlemlerinin yeterince yaygınlaşma sağlayamaması bankalarda kullanılan türev ürünler çeşitliliğinde de kendisini göstermektedir. İMKB’de işlem gören 13 adet mevduat Bankasının son üç yılda türev ürün çeşitlerine göre gerçekleştirilen türev ürünleri işlem hacimleri (Bilanço dışı-nazım hesaplar) aşağıdaki tabloda yer almaktadır. 67 İMKB'de İŞLEM GÖREN MEVDUAT BANKALARI (Milyon TL) RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV FİN. ARAÇLAR TOPLAM ALIM-SATIM AMAÇLI TÜREV FİNANSAL ARAÇLAR TP YP 2007 583 664 1.247 2008 14.244 11.943 26.187 2009 37.336 20.086 57.422 400.873 622.287 722.153 TP 25.981 40.220 29.687 Vadeli Döviz Alım/Satım İşlemleri YP 53.905 66.314 74.157 TP 77.191 121.619 136.558 Para ve Faiz Swap İşlemleri YP 99.878 203.469 284.964 TP 56.824 72.719 63.821 Para ve Faiz Opsiyonları YP 72.445 103.463 112.744 TP 664 483 341 Futures Para İşlemleri YP 2.653 3.464 3.784 TP 0 2 0 Futures Faiz Alım/Satım İşlemleri YP 110 59 241 TP 2.980 1.598 3.068 Diğer Türev Ürünler YP 8.241 8.877 12.787 3 571 1.905 RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV FİN. TP VARLIKLAR YP 54 107 101 TOPLAM 57 678 2.006 GENEL TOPLAM 402.177 649.152 781.581 Kaynak; WWW.tbb.org.tr; İMKB'de işlem gören mevduat bankalarının üç aylık toplu bilançosu/Eylül 2009 verileri Yapılan işlemlerin büyük çoğunluğunu Para ve Faiz Swap İşlemleri (421.522 Milyon TL) ile Para ve Faiz Opsiyon İşlemleri (176.565 Milyon TL) oluşturmaktadır. 2009 yılında gerçekleştirilen toplam işlem hacminin %76’sını bu iki işlem gerçekleştirmektedir. Diğer ürün çeşitleri ise henüz yaygın olarak kullanılmamaktadır. Ayrıca Türev Finansal Araçların Türk Bankacılık sektöründeki kullanımına ilişkin olarak BDDK’nın internet sitesinde elde edilen 31.12.2009 (2009 Yıl Sonu) tarihi itibariyle son veriler aşağıda tablolar (Tablo 1, Tablo 2 ve Tablo 3) halinde verilmiştir. 68 Tablo 1 KAMU SERMAYELİ BANKALAR Bilanço Dışı İşlemler (Milyon TL), (31.12.2009) 28 29 Türev Finansal Araçlar (29+30+31+34+37+38) Vadeli Döviz Alım İşlemleri 30 Vadeli Döviz Satım İşlemleri 31 SEKTÖR KAMU BANKALARI TP YP Toplam TP YP Toplam 1.040.784 1.863.286 2.904.070 26.473 83.858 110.331 87.077 170.039 257.116 629 4.173 4.802 66.151 190.004 256.155 869 3.942 4.811 Para Swapları (32+33) 460.952 768.302 1.229.254 15.753 61.238 76.991 32 a) Swap Para Alım 168.969 449.457 618.426 6.292 32.321 38.613 33 b) Swap Para Satım 291.983 318.845 610.828 9.461 28.917 38.378 34 Faiz Swapları(35+36) 199.118 280.669 479.787 4.922 8.393 13.315 35 a) Swap Faiz Alım 84.517 156.609 241.126 1.577 5.238 6.815 36 b) Swap Faiz Satım 114.601 124.060 238.661 3.345 3.155 6.500 37 Diğer Türev Alım 117.193 220.631 337.824 1.273 4.028 5.301 38 Diğer Türev Satım 110.293 233.641 343.934 3.027 2.084 5.111 TOPLAM BİLANÇO DIŞI TÜREV FİNANSAL İŞLEMLER 1.040.784 1.863.286 2.904.070 26.473 83.858 110.331 Kaynak; [email protected] internet sitesi Tablo 2 YERLİ SERMAYELİ ÖZEL BANKALAR Bilanço Dışı İşlemler (Milyon TL), (31.12.2009) 28 29 Türev Finansal Araçlar (29+30+31+34+37+38) Vadeli Döviz Alım İşlemleri 30 Vadeli Döviz Satım İşlemleri 31 Para Swapları (32+33) 32 a) Swap Para Alım 33 SEKTÖR TP YP Toplam 1.040.784 1.863.286 2.904.070 534.989 956.115 1.491.104 47.832 71.853 119.685 87.077 170.039 66.151 190.004 256.155 35.258 84.773 120.031 460.952 768.302 1.229.254 176.470 310.970 487.440 168.969 449.457 618.426 101.990 146.770 248.760 b) Swap Para Satım 291.983 318.845 610.828 74.480 164.200 238.680 34 Faiz Swapları(35+36) 199.118 280.669 479.787 130.017 178.042 308.059 35 a) Swap Faiz Alım 84.517 156.609 241.126 50.850 104.142 154.992 36 b) Swap Faiz Satım 114.601 124.060 238.661 79.167 73.900 153.067 37 Diğer Türev Alım 117.193 220.631 337.824 76.593 145.604 222.197 38 Diğer Türev Satım 110.293 233.641 343.934 68.819 164.873 233.692 534.989 956.115 1.491.104 TOPLAM BİLANÇO DIŞI TÜREV FİNANSAL İŞLEMLER 1.040.784 1.863.286 Kaynak; [email protected] internet sitesi 257.116 YERLİ SERMAYELİ ÖZEL BANKALAR TP YP Toplam 2.904.070 69 Tablo 3 YABANCI SERMAYELİ ÖZEL BANKALAR Bilanço Dışı İşlemler (Milyon TL), (31.12.2009) SEKTÖR TP 28 Türev Finansal Araçlar (29+30+31+34+37+38) YP 1.040.784 1.863.286 YABANCI BANKALAR Toplam TP YP Toplam 2.904.070 479.335 823.320 1.302.655 29 Vadeli Döviz Alım İşlemleri 87.077 170.039 257.116 38.618 94.015 132.633 30 Vadeli Döviz Satım İşlemleri 66.151 190.004 256.155 30.025 101.289 131.314 31 Para Swapları (32+33) 460.952 768.302 1.229.254 268.730 396.095 664.825 32 a) Swap Para Alım 168.969 449.457 618.426 60.689 270.366 331.055 33 b) Swap Para Satım 291.983 318.845 610.828 208.041 125729 333.770 34 Faiz Swapları(35+36) 199.118 280.669 479.787 64.190 94.237 158.427 35 a) Swap Faiz Alım 84.517 156.609 241.126 32.095 47.230 79.325 36 b) Swap Faiz Satım 114.601 124.060 238.661 32.095 47.007 79.102 37 Diğer Türev Alım 117.193 220.631 337.824 39.327 71.001 110.328 38 Diğer Türev Satım 110.293 233.641 343.934 38.445 66.683 105.128 1.040.784 1.863.286 2.904.070 479.335 823.320 1.302.655 TOPLAM BİLANÇO DIŞI TÜREV FİNANSAL İŞLEMLER Kaynak; [email protected] internet sitesi Buna göre Türk Bankacılık Sektörünün 2009 yıl sonu itibariyle toplam 2.904.070 Milyon TL’lık Türev işlem gerçekleştirdiği, bu işlemlerin 1.863.286 Milyon TL’lık kısmını YP işlemlerinin (%64,15), 1.040.784 Milyon TL’lık (%35,85) kısmının da TL işlemlerinin oluşturduğu görülmüştür. Tablo 1’den görüldüğü gibi Kamu bankalarının konusunda toplam Türk Bankacılık Sektörü içindeki payı % 3,80 iken bu bankaların en çok Swap İşlemi (90.306 Milyon TL) yaptığı görülmektedir. Tablo 2’den görüldüğü gibi Yerli Sermayeli Özel Bankalar’ın toplam Türk Bankacılık sektörü içindeki payı ise % 51,35 olarak gerçekleşmiş olup, yine bu bankalarda Swap İşlemi (795.499 Milyon TL) yaptığı görülmektedir. Tablo 3 ise Yabancı Sermayeli Özel Bankalar’ın toplam Türk Bankacılık sektörü içindeki payı ise % 44,86 olarak gerçekleşmiş olup, yine bu bankaların da en çok Swap İşlemi (823.252 Milyon TL) yaptığı görülmektedir. III. BÖLÜM ULUSLARARASI MUHASEBE STANDARTLARI ÇERÇEVESİNDE TÜREV ÜRÜNLERİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ VE TÜRK BANKALARINDAKİ ÖRNEKLİ UYGULAMASI Çalışmamızın bu son bölümünde Türev araçlar olarak isimlendirilen Forward, Futures, Options ve Swap ürünleriyle ilgili muhasebe ilkelerinin açıklanması ve söz konusu ürünlerin uluslararası muhasebe standartları çerçevesinde muhasebeleştirilmesi ve özellikle de Türk bankalarındaki bu işlemlerin uygulamalı örnekleri incelenmeye çalışılacaktır. 1. TÜREV ÜRÜNLERLE İLGİLİ MUHASEBE İLKELERİ VE STANDARTLARI 1.1. Muhasebe İlkeleri Muhasebe ilkeleri; genel, forward, futur, opsiyon ve swapla ilgili oluşlarına göre beş bölüm altında incelenmiştir. 1.1.1. Genel İlkeler Türev ürünlerle ilgili kazanç ve kayıpların kayda alınmasında “İhtiyatlılık”, gelir ve giderlerin ilgili oldukları dönemle ilişkilendirilmesinde “Dönemsellik”, mali olaylara ilişkin muhasebe kayıtlarının yapılmasında “Özün önceliği” ilkelerinden yaralanılır. Türev ürünlerin kayıtlanmasında değerlerinin makul ölçülere göre belirlendiği bir piyasanın varolması koşulu ile temelde “Cari değer” muhasebesi esas alınır. 71 Bu ürünlerin muhasebeleştirilmesinde, genelde finansal araçların bilançoda gösterilmesi finansal borçların açıklanması ile ilgili 32, finansal araçların kayıtlanması, değerlemesi ve finansal bilgilerin açıklanması ile ilgili 39 nolu uluslararası muhasebe standartları, özelde Sermaye Piyasası ve Vergi Mevzuatı, Maliye Bakanlığı Tekdüzen Muhasebe Sistemi, Türk Ticaret Kanunu, Banka Tekdüzen Muhasebe Sistemi göz önünde bulundurulur. Türev ürünlerle ilgili mali olayların amaca uygun olarak değerlenebilmesi ve muhasebe kayıtlarının sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için finansal varlıkların; a-) Alacaklar, b-) Vadeye bağlı gelir amaçlı finansal varlıklar, c-) Spekülatif gelir amaçlı finansal varlıklar ile d-) Satılabilir diğer finansal varlıklar şeklinde bir bölünmeye tabi tutulması gerekmektedir. Alacaklar; verilen ödünçlerle, işletme faaliyetinden kaynaklanan ve spekülatif gelir elde etme amaçlı olmayan finansal varlıkları, Vadeye bağlı gelir amaçlı finansal varlıklar; genelde belirli bir süre beklemeyi ve bu süre sonunda sabit bir gelir elde etmeyi amaçlayan finansal varlıkları , Spekülatif gelir amaçlı finansal varlıklar; alım-satım geliri elde etmek için edinilen ve satışı için belirli bir vade sonuna kadar beklenmesi gerekmeyen finansal varlıkları kapsamına alır. Satılabilir diğer finansal varlıklar; yukarıda açıklanan varlıkların dışında kalan finansal varlıkları ifade eder. Bu finansal varlıklardan “Alacaklar” ile “Vadeye bağlı gelir amaçlı finansal varlıklar” dönem sonunda amorti edilmiş tarihi değerle (maliyetle), “Spekülatif gelir amaçlı finansal varlıklar” ile “Satılabilir diğer finansal varlıklar” ise cari değerle muhasebeleştirilir. 72 Türev ürünün kayda alınmasında sözleşme değeri veya cari değer esas alınabilir. Genel uygulama ise sözleşme değerinin esas alınması şeklindedir. Cari değer sözleşme değerinden düşük ise Prim, tersi durumunda ise İskonto meydana gelir. Kayıtlamada prim veya iskonto da nazara alınır. Finansal varlığın edinilmesi ile ilgili alış giderleri de kayıtlama yapılırken finansal varlığın maliyetine dahil edilir. Türev ürünün kayda alınmasında ve kayıttan çıkarılmasında alınan ve verilen teminatların da göz önünde bulundurulması gerekir. Söz konusu kayıtlar teminatın türüne göre değişmek üzere asli veya nazım hesaplarda izlenir (Örten, Örten 2001:24). Türev ürünlerle ilgili sözleşmeler Nazım hesaplarda izlenir. Türev ürünlerle ilgili her olaya ait Kar veya Zarar ayrı belirlenir ve başka bir olayın sonuçları ile mahsup edilmez. Opsiyonun dışında kalan türev ürün sözleşmelerinde alıcı ve satıcının Hak veya Yükümlülüğü vardır. Opsiyon sözleşmeleri alıcıya sadece Hak sağlar ve alıcının sözleşmeye uyma yükümlülüğü söz konusu olmaz. 1.1.2. Forward ile ilgili ilkeler Forwardda, genelde, günlük hesaplaşma ve sözleşmenin güncelleştirilmesi yapılmaz. Kar / Zarar veya sözleşmenin değeri dönem sonunda belli olur. Forwardda, borsa sistemi içinde teminat alma uygulaması söz konusu değildir. Sözleşmenin yapılması sırasında taraflarca uygun görülen tutarda teminat alınabilir. Ancak, dönem sonuna kadar teminat miktarının arttırılması veya azaltılması söz konusu olmaz. 73 Forwardda, sözleşme süresi içinde taraflar için olumsuz bir sonucun doğma ihtimali söz konusu olduğunda vade sonu beklenmeden karşılık ayrılması gerekir. 1.1.3. Futures ile ilgili ilkeler Futurda, günlük hesaplaşma ve sözleşmenin güncelleştirilmesi söz konusu olur. Futur, spekülatif gelir elde etmek ve riski sınırlamak amacıyla yapılabilir. Spekülatif gelir elde etmek amacıyla yapılan futur işlemlerinden kaynaklanan gelir veya gider günlük hesaplaşmalarla belirlenir ve gün sonunda ilgili gelir veya gider hesaplarına kaydedilir. Bu futur işleminde, türev ürünün veya türev ürüne konu olan varlığın cari değerle değerlenmesine ilişkin düzeltme kayıtlarıda yapılır. Riski sınırlamak amacıyla yapılan futur işleminin fiyat (cari değer) riskini sınırlamak amacıyla yapılan türüne ilişkin muhasebe uygulamaları, genelde spekülatif gelir elde etmek amacıyla yapılan türev ürünler gibidir. Futurda, borsa sistemi içinde ve Takas Odası aracılığı ile yapılan teminat sistemi (marjın sistemi) uygulaması vardır. Gün sonunda meydana gelen olumlu farklar için ilgili varlık hesapları borçlandırılır ve sözleşmenin spekülatif gelir elde etmek, fiyat ve nakit akış riski ile yabancı paralı net yatırım riskini sınırlamak amacıyla yapılmış olma durumuna göre Gelir, Pasifte dönem ayrırıcı veya özkaynak hesapları alacaklandırılır. Olumsuz farklar için ise; ilgili varlık hesapları borçlandırılır ve sözleşmenin Spekülatif gelir elde etmek, Fiyat ve nakit akış riski ile Yabancı paralı net yatırım riskini sınırlamak amacıyla yapılmış olma durumuna göre Gider, Aktifte dönem ayırıcı veya Özkaynak hesapları borçlandırılır. 74 Futur sözleşmesi süreci içinde meydana gelen birikimli olumsuz farklar tutarı, birikimli olumlu farklar tutarından fazla olursa; bu fazlalık kadar Borç ve Gider Karşılığı ayrılır. Karşılık ayrıldıktan sonra meydana gelen olumlu farklar ilgili varlık hesaplarına borç, Gelir, Pasifte dönem ayrıcı veya Özkaynak hesaplarına alacak kaydedilir ve olumlu fark kadar olmak üzere, daha önce ayrılan karşılıklarla ilgili işlemin iptal kaydı yapılır. Bu iptal işlemine karşılık ayrıldıktan sonra meydana gelen olumlu farkların daha önce ayrılan karşılık tutarına ulaşmasına kadar devam edilir. Futur sözleşmesinin başlangıç tarihi ile sona erme veya erdirme tarihi arasında meydana gelen “olumsuz farklar” toplamı “olumlu farklar” toplamından fazla olursa; alış bedeli ile kayda alınan tutar futur konusu varlıkların bilançodaki net değerini görebilmek amacıyla dönem içinde ayrılan Borç ve gider karşılıkları ile bu karşılıklara ait gider tutarının dönem (vade) sonunda ilgili Varlık değer düşüklüğü karşılık giderleri ve Varlık değer düşüklüğü karşılıkları hesaplarına aktarma kaydı yapılır. Futurla ilgili başlangıç teminatının geri alınmasına ve Futur sözleşmesinin iptaline ilişkin kayıtlama yapılır. Yabancı paralı futur işlemlerinin, kambiyo muhasebesi ilkelerinin gerektirdiği muhasebe kayıtları yapılır. 1.1.4. Opsiyon ile ilgili ilkeler Borsa opsiyonuna ilişkin muhasebe uygulamaları, genelde futura benzer bir şekilde yapılır. Alıcının ödediği prim dönemsellik ilkesine uygun olarak alıcı açısından aktifte dönem ayırıcı hesaplarda, satıcı açısından pasifte dönem ayırıcı hesaplar’da izlenir ve vade veya işlemin sona erdirilme (cayma) tarihinde ilgili gelir veya gider hesaplarına aktarılır. 75 Borsa dışı opsiyonlar, genelde, riski sıfırlamak amacıyla yapılır ve bu opsiyonlarda kar veya zarar, genelde, vade veya sözleşmenin sona erdirilme tarihinde belli olur. Opsiyonda, satıcının karşıt bir işlemle yükümlülüğünden kurtulma hakkı söz konusu olamaz. Opsiyonda alıcı, genelde, başlangıç ve değişim teminatı ödemez. Opsiyonda alıcının zararı primle sınırlı, karı sınırsızdır. Opsiyonda satıcının zararı sınırsız, karı primle sınırlıdır. Opsiyonda alıcının karı, alım opsiyonu alış ve satışına, satım opsiyonu alış ve satışına yön veren ilkelere ve alıcının temel amacına göre belirlenir. Alıcının karı kadar satıcının zararı söz konusu olur. Opsiyonda başabaş ve zararlı durum söz konusu olduğunda alıcı sözleşmeden cayma hakkını kullanır ve sözleşme hükümlerine uymaz. Bu durumda ödediği primin tamamı zarara dönüşür. 1.1.5. Swap ile ilgili ilkeler Faiz swaplarında dönemsel kayıtlama söz konusu olur. Faiz swaplarında ana para varsayımsal bir tutar olarak kabul edilir ve ana paraya ilişkin kayıtlama yapılmaz. Yabancı paralı faiz swaplarında Türk parasına çevirme işlemi bilanço kalemleri için cari kur; gelir tablosu kalemleri için ortalama spot kur esas alınarak yapılır. Swapla ilgili muhasebe kayıtları yapılırken gelir ve gider mahsubu yapılmaz ve net faiz farkı değil, brüt faiz geliri ve gideri esas alınır. İstenilen paraya ulaşmak amacıyla yapılan para mevcudu swapları, ana paraların değiş tokuşunu (1.swap), sözleşmede varsa, dönem içindeki faizlerin karşılıklı olarak ödenmesini ve vade sonunda ana paraların karşılıklı 76 olarak iade edilmesini (2.swap) kapsamına alacak bir şekilde muhasebeleştirilir. Yabancı paralı alacak swapları da, para mevcudu swapları gibi istenilen paraya ulaşmak amacıyla yapılır ve muhasebe uygulamaları da genelde para mevcudu swapları gibidir. Bu swaplar arasındaki en belirgin fark, swapa konu olan yabancı paralı alacakların 1. swap aşamasında değil, tahsili aşamasında istenilen paranın elde edilmesidir. Riski sıfırlamak amacıyla yapılan yükümlülük swaplarında, istenilen paraya ulaşmak değil, kur değişimlerinden meydana gelen olumsuz etkiyi gidermek amaçlanır ve taraflar farklı para birimli, aynı vade ve eşdeğer tutarlı yabancı paralı borçlarını karşılıklı olarak ödemeyi taahhüt ederler. (swapa tabi tutarlar). İstenilen paraya borçlanma aşamasında ulaşıldığından, bu swap türünde yabancı paraların 1. sawpa tabi tutulması ve iade edilmesi söz konusu olmaz. İstenilen paraya ulaşmak amacıyla yapılan yükümlülük swaplarında, taraflar önce borçlanma yoluyla farklı paraları elde ederler ve 1. swap türünün daha sonraki aşamaları para mevcudu swaplarına benzer bir şekilde muhasebeleştirilir. Tahvil, VDMK, hazine bonusu, banka bonosu, banka garantili bono gibi menkul kıymetleri kapsamına alan mali araç swapları’da, temelde, para mevcudu swapları’na benzer bir şekilde muhasebeleştirilir. Aralarındaki en belirgin fark 1. swapta para mevcudu yerine mali araçların değiştirilmesi ve bu araçların vadeleri sonunda tahsil edilmesi yoluyla istenilen paraya ulaşılmasıdır. Mal swapları günümüzde miktar esasına göre belirlenen bir orana dayalı basit takasa değil, fiyatlandırma esasına göre yapılmaktadır. Bu swap türünde taraflardan biri (üretici) swapa konu olan malın sabit fiyatla satıcısı ve cari fiyatla alıcısı, diğeri (karşı taraf) tersi bir konumdadır. Cari uygulamaya göre faiz swaplarında yer alan varsayımsal ana para gibi, mal swaplarında da varsayımsal fiziki mal mevcudunun var olduğu kabul edilir ve bu varsayımsal 77 mal mevcudu için, varsayımsal parada olduğu gibi, muhasebe kaydı yapılmaz. Mal swapının temeli sabit ve cari fiyatlar arasındaki farka dayanmaktadır ve yapılacak muhasebe uygulamalarında bu özelliğin göz önünde bulundurulması gerekir. Mal swaplarında vade sonundaki satış fiyatı alış fiyatından fazla olursa; satıcı açısından swap karı, tersi bir durum olursa swap zararı söz konusu olur. Bu swapta kar zarar açısından alıcının durumu satıcının tersi bir konumdadır. 1.2. Türev Ürünlerle ilgili Riskten Korunma Muhasebesi Finansal riskten korunma muhasebesi temel olarak belirli koşulları sağlayan işlemlerin normal muhasebe işleyişinin dışına çıkarılarak risk muhasebesinin kendine özgü ölçüm ve değerleme sistemi içinde değerlendirilmesidir (Ateş; 2010:84-100). IASC özellikle 2004 yılından itibaren riskten koruma muhasebesine ilişkin bir dizi değişiklik ve kural getirmiştir. Bu kurallar şirketlerin finansal karar verme ve yatırım süreçleri üzerinde önemli etkiler yaratmıştır. Riskten korunma muhasebesi, muhasebenin işlevinin yalnızca finansal kararların sonucunu yansıtmaktan ibaret olmadığının, aksine bu kararları doğrudan etkilediğinin önemli göstergelerinden biridir. Riskten korunma muhasebesinden söz edebilmek için, finansal riskten korunma aracı (hedging instrument), finansal riskten korunma konusu kalem (hedgeg instrument) ve bu araçlar arasında etkin bir ilişki bulunmalıdır. 78 IAS/TMS 39 üç adet riskten koruma ilişkisi tanımlamaktadır. Bunlar; Gerçeğe uygun değer riskinden koruma (fair value hedge), Nakit akış riskinden korunma (cash flow hedge) ve Yurtdışında bulunan net yatırımın riskinden korunma (hedge of a net investment in forign operations) dır. IAS/TMS 39’göre bir riskin korunma işleminin etkin olabilmesi için korumanın % 80-120 düzeyinde olması gerekmektedir. Gerçeğe uygun değer riskinden koruma kapsamında, riskten korunma aracı ve korunma konusu kalemde ortaya çıkan değer artış ve azalışları aynı dönemde kar/zarara aktarılmalıdır. İki tutarın netleştirilmesi sonucu kalan net kar veya zarar aslında işlemin etkin olmayan kısmına tekabül etmektedir (Riskten korunma amaçlı Futures işlemi örneği, Örnek 1). Nakit akış riskinden korunma kapsamında, korunma konusu kalemin muhasebe yönteminde bir değişikliğe gidilmezken, riskten korunma aracına ilişkin değerleme sonucunda, etkin olan kısım özkaynaklar altında, etkin olmayan kısım ise kar/zarar hesaplarında muhasebeleştirilir (Riskten korunma amaçlı Forward işlemi örneği, Örnek 1). Yurtdışında bulunan net yatırımın riskinden korunma kapsamında, nakit akış riskinden korunma muhasebesine benzerlik göstermektedir. Etkin kısmı öz kaynaklar altında genellikle kur farkları olarak muhasebeleştirilirken, etkin olmayan kısmı kar/zarara yansıtılır. Yurtdışı işletmedeki yatırımın sona ermesi veya sona ermesinin beklenmesi halinde öz kaynaklarda izlenen tutar kar/zarara aktarılmaktadır. 1.2.1. Türev Ürünlerle İlgili Uluslararası Muhasebe Standartları (IAS) ve Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi (IASC) Düzenlemeleri Farklı ülkelerdeki farklı yasal düzenlemeler ve farklı muhasebe ilke ve uygulamaları uluslararası düzeyde finansal tabloların hazırlanmasını zorunlu 79 kılmıştır. Tüm bunlar muhasebe ve denetim uygulamalarının uluslararası kabul görmüş belli standartlara dayanılarak hazırlanmasını gerektirmiştir. Muhasebe standartlarının oluşturulması üç şekilde olmaktadır. Bunlar; kamu sektörü tarafından yasama yoluyla, özel sektör düzenleyici kuruluşları vasıtasıyla, kamu sektörünün muhasebe standartları düzenleme yetkisini bir kuruluşa devretmesi şeklinde olabilmektedir. Muhasebe standartlarını belirleme yetkisinin hükümet desteği bulunan bir kuruluşa devredilebilir. Amerika, İngiltere, Almanya, Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi (IFAC), Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler (BM), Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve Menkul Kıymetler Komisyonları Uluslararası Örgütü (IOSCO) tarafından muhasebe standartları konusunda çalışmalar yapılmıştır. Amerika Birleşik Devletlerinde geçerli olan ve Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (FASB) tarafından oluşturulan genel kabul görmüş muhasebe ilkeleri (US GAAP) ile Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından oluşturulan Uluslararası Muhasebe Standartları (IAS) olmak üzere, muhasebe ve finansal raporlama sistemleri ile ilgili iki temel düzenleme ekolü bulunmaktadır. Finansal ürünlerin muhasebeleştirilmesi ve finansal raporlaması her iki ekol tarafından da ayrıca düzenlenmiştir. Ancak, vadeli işlem, forward, opsiyon ve swaplar gibi yeni ve son derece karmaşık sözleşmelerin muhasebe ve finansal raporlama sistemlerinin yeni yeni oturmaya başlaması nedeniyle, her iki ekol de ancak 2001 yılı itibarıyla uygulamaya geçebilmiştir. IASC’nin 2001 yılında yeniden yapılanmasına bağlı olarak, yeni geliştirilen standartlar, Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) (International Financial Reporting Standards, IFRS) olarak adlandırılmaya başlanmıştır. Söz konusu standartlar, üç ayrı aşamada gerçekleşen düzenleme sürecini izleyerek, kural ve ilkelere uygun bir biçimde oluşturulmaktadır. Aslında bu iki ekol, küçük farklılıklar dışında önemli ölçüde benzer hükümler içermekte; örneğin, finansal ürünlerin değerlemesinde her ikisi de giderek gerçeğe uygun değer yaklaşımını benimsemiştir. 80 ABD’de muhasebe standartları oluşturulması süreci 1939’da başlamış ve günümüzde Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (FASB), muhasebe standartlarını belirlemektedir. 2006 yılı itibariyle 158 adet FASB standardı yayınlanmıştır. Bunlardan, FAS 133 bu konudaki esas düzenlemeyi oluşturmakta ve türev ürünlerin ve korunma faaliyetlerinin muhasebeleştirilmesini kapsamaktadır. Uluslararası Muhasebe Standartları Komitesi (IASC), 34 tanesi halen yürürlükte olan 41 tane Uluslararası Muhasebe Standardı yayınlamıştır (Akay; Akgül, 2002:39). Avrupa Birliği Komisyonu, 2005 yılından itibaren tüm Avrupa Komisyonu borsa üyesi işletmeler için IASC Standartları gerekli planları duyurmuştur. Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu; merkezi Londraİngiltere’de bulunan, bağımsız, özerk muhasebe standartları hazırlama ve yayınlama konusunda genel kabul görmüş tek otoritedir. IASB tarafından yayınlanan standartlar dünya genelinde kabul görmeye başlamış bir çok ülke bu standartları kullanmaya başlamış ve bir çoğu da kullanmaya başlayacaktır. Kurul Uluslararası Muhasebe Standardı (IAS) (2005 öncesi) ve Uluslararası Finansal Raporlama Standardı (IFRS) yayınlamaktadır. IFRS’nin kapsamı raporlamayı da içerecek şekilde daha geniştir. IASB tarafından, finansal ürünlerin raporlanmasına ilişkin iki ayrı düzenleme yapılmıştır. Bunlardan IAS 32, finansal ürünlerin mali tablolarda gösterimi ve bunlara ilişkin mali tablolarda yapılacak açıklamaları kapsarken; IAS 39, finansal ürünlerin mali tablolara alınması ve değerlemesine ilişkin hususları düzenlemiştir. 1995 tarihinde tamamlanmış olan IAS 32 “Finansal Ürünler: Sunum” (Financial Instruments: Presentation) kabul edilmiştir. Projenin ikinci aşamasını oluşturan finansal ürünlerin muhasebeleştirilmesine ilişkin çalışmalar ise 1998 tarihinde tamamlanmış ve IAS 39 “Finansal Ürünler: Muhasebeleştirmesi ve Değerlemesi” (Financial Instruments: Recognation and Measurement) kabul edilmiştir. 81 IASB tarafından hem IAS 32 ’de hem de IAS 39’da yeni kapsamlı değişiklikler yapılması planlanmaktadır. Bu amaçla IASB tarafından hazırlanan taslaklar, 14 Ekim 2002 tarihine kadar görüşleri alınmak üzere kamuoyuna açıklanmıştır. Gözden geçirilmiş yeni taslakların IASB tarafından aynen kabul edilmesi kuvvetle muhtemel olduğundan; finansal ürünlerin muhasebeleştirilmesi hakkında ülkemiz sermaye piyasaları için önerilen ve bu etüdün 3 numaralı ekinde yer verilen Tebliğ Taslağının hazırlanmasında söz konusu yeni taslaklar esas alınmıştır. IAS 39 ile birlikte en son, IAS 32 Finansal Araçlar: Sunum ve Kamuoyu’na Açıklama olarak 2005 yılında güncelleştirilmiş olup, 2007 yılından itibaren sadece IAS 32 Finansal Araçlar: Sunum olarak yürürlüğe girmiştir. Diğer kısmı, IFRS 7 no’lu Finansal Araçlar: Sunum olarak yeni bir standartta anlatılmaktadır. Ayrıca, türev ürünler ve muhasebeleştirilmesi konusuyla, dolaylı da olsa IAS 21 Yabancı Para Kurlarındaki Değişikliklerin Etkileri standardına, IAS 30, IAS 32 ve IAS 39 standartlarında atıf yapıldığı için bu çalışmada yer verilecektir. IAS 21’nin ana amacı, bir işletmenin yabancı para işlemleri ve yurtdışındaki faaliyetleriyle ilgili muhasebe uygulamalarının belirlenmesidir. 1.2.1.1. 7 Uluslararası no.lu Türkiye Finansal Finansal Raporlama Raporlama Standardı Standardı (IFRS); (TFRS)/ “FİNANSAL ARAÇLAR: AÇIKLAMALAR” Standardı Bu standardın (IFRS/TFRS 7) amacı; finansal tablo kullanıcılarının aşağıdaki hususları değerlendirebilmeleri için gerekli olan bilgilerin işletme finansal tablolarında kamuoyuna açıklanmasını sağlamaktır: Bu hususlar; (a) Finansal araçların işletmenin finansal durumu ve performansı açısından önemi ve 82 (b) İşletmenin dönem içerisinde ve raporlama dönemi sonunda finansal araçlar nedeniyle maruz kaldığı risklerin niteliği ve düzeyi ile işletmenin sözü edilen riskleri yönetme şekli. Buna göre TFRS’de yer alan ilkeler, "IAS/TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum" ve "IAS/TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme" Standartlarında yer alan finansal varlık ve borçların muhasebeleştirilmesi, ölçülmesi ve sunumuna ilişkin ilkeleri tamamlar. Bu standartta finansal tabloları için getirilen düzenlemeler çeşitli başlıklar altında toplanmıştır. Burada finansal tablolardan Bilanço ve Gelir Tablosu aşağıdaki başlıklar altında düzenlenmiştir. Bu tablolar; 1-) Finansal durum tablosu (BİLANÇO); Finansal varlık ve finansal borç sınıfları IAS/TMS 39’da tanımlanan aşağıdaki sınıflardan her birine ilişkin defter değeri, finansal durum tablosu (bilanço) veya dipnotlarda kamuoyuna açıklanır: (a) Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlıklar; (i) ilk muhasebeleştirmede bu şekilde sınıflananlar ile (ii) TMS 39’a göre alım satım amaçlı elde tutulan olarak sınıflananlar ayrı ayrı gösterilmek suretiyle; (b) Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar, (c) Kredi ve alacaklar, (d) Satılmaya hazır finansal varlıklar, (e) Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal borçlar; (i) ilk muhasebeleştirmede bu şekilde sınıflananlar ile (ii) TMS 39’a göre alım satım amaçlı elde tutulan olarak sınıflananlar ayrı ayrı gösterilmek suretiyle ve (f) İtfa edilmiş maliyetinden ölçülen finansal borçlar. 83 2-) Kapsamlı Gelir tablosu; İşletme aşağıda yer alan gelir, gider, kazanç ve kayıp kalemleri hakkında kapsamlı gelir tablosunda veya dipnotlarda kamuoyuna açıklamada bulunur: a) Aşağıdakilerden elde edilen net kazanç veya kayıplar; (i) İlk muhasebeleştirme sırasında gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak sınıflandırılmış finansal varlıklar veya finansal borçlar ile TMS 39 uyarınca alım-satım amaçlı elde tutulan olarak sınıflandırılan finansal varlık veya finansal borçlar ayrı ayrı gösterilmek suretiyle, gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal varlık veya finansal borçlar, (ii) Dönem içerisinde diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilmiş kazanç veya kayıplar ile öz kaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılan tutarlar ayrı ayrı gösterilmek suretiyle, satılmaya hazır finansal varlıklar, (iii) Vadeye kadar elde tutulacak yatırımlar, (iv) Kredi ve alacaklar ve (v) İtfa edilmiş maliyetinden ölçülen finansal varlıklar, (b) Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılmayan finansal varlıklar veya finansal borçlara ilişkin toplam faiz geliri ve toplam faiz gideri (etkin faiz yöntemi kullanılarak hesaplanan); (c) Aşağıdakilerden kaynaklanan ücret gelir ve gideri (etkin faiz oranının belirlenmesinde kullanılan tutarların dışında kalan): (i) Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılmayan finansal varlıklar veya finansal borçlar ve (ii) Varlıkların bireyler, vakıflar, emeklilik fayda planları ve kurumlar adına saklanması veya yatırım olarak değerlendirilmesi sonucunu doğuran emanet ve diğer saklama faaliyetleri, 84 (d) Değer düşüklüğüne uğramış finansal varlıklara ilişkin olarak TMS 39 Paragraf UR 93 uyarınca tahakkuk ettirilen faiz geliri ve (e) Her bir finansal varlık sınıfına ilişkin değer düşüklüğü zararı tutarı. Bu standarda göre; işletmeler aşağıdaki ilkeler doğrultusunda riskten korunma muhasebe ilkelerini uygulayarak finansal raporlama yaparlar. Riskten korunma muhasebesi ana başlıklar halinde aşağıdaki şekliyle uygulanır. Finansal riskten korunma muhasebesi; Bu standart, işletme TMS 39’da yer alan her bir finansal riskten korunma işlemi itibariyle (diğer bir ifadeyle, gerçeğe uygun değer riskinden, nakit akış riskinden ve yurtdışındaki işletmede bulunan net yatırım riskinden korunma işlemleri itibariyle) aşağıdakileri ayrı ayrı kamuoyuna açıklar: (a) Her bir finansal riskten korunma işleminin niteliği, (b) Finansal riskten korunma aracı olarak belirlenmiş olan finansal araçların niteliği ve raporlama dönemi sonundaki gerçeğe uygun değerleri ve (c) Korunulan riskler, İşletme nakit akış risklerine ilişkin olarak aşağıdaki açıklamalarda bulunur: (a) Nakit akışlarının meydana gelmesi beklendiği dönemler ile kâr veya zararı etkilemelerinin beklendiği zaman, (b) Daha önce finansal riskten korunma muhasebesi uygulanmış ancak meydana gelmesi artık beklenmeyen tahmin işlemlerin niteliği, (c) Dönem içerisinde diğer kapsamlı gelir içerisinde muhasebeleştirilen tutar; (d) Kapsamlı gelir tablosunda ilgili her bir kaleme dâhil edilen tutar ayrıca gösterilmek suretiyle, özkaynaklardan çıkarılarak kar veya zarar içerisinde yeniden sınıflandırılan tutar ve 85 (e) Dönem içerisinde özkaynaklardan çıkarılan ve edinimi veya yüklenimi finansal riskten korunan gerçekleşme olasılığı yüksek tahmini işlemin konusunu oluşturan finansal olmayan varlık veya borcun başlangıç maliyetine veya diğer bir defter değerine eklenen tutar. İşletme aşağıdakiler hakkında ayrı ayrı açıklamada bulunur: (a) Gerçeğe uygun değer riskinden korunma işlemleri açısından aşağıda yer alanlardan kaynaklanan kazanç veya kayıplar: (i) Finansal riskten korunma aracına ilişkin kazanç veya kayıplar ve (ii) Finansal riskten korunma konusu kalemde meydana gelen ve korunan riskle ilişkilendirilebilen kazanç veya kayıplar. (b) Nakit akış riskinden korunma amaçlı işlemlerden kaynaklanan ve kâr veya zararda muhasebeleştirilen etkin olmama durumu/etkinsizlik ve c) Yurtdışındaki işletmede bulunan net yatırım riskinden korunma amaçlı işlemlerden kaynaklanan ve kâr veya zararda muhasebeleştirilen etkin olmama durumu/etkinsizlik. 1.2.1.2. 32 no.lu Türkiye Muhasebe Standardı (TMS)/Uluslararası Muhasebe Standardı (IAS); “FİNANSAL ARAÇLAR: SUNUM” Standardı Bu Standardın amacı, finansal araçların borç veya özkaynak olarak sunulmaları ile finansal varlık ve borçların netleştirilmelerine ilişkin ilkeleri belirlemektir. Dolayısıyla finansal tablo kullanıcılarının, bilanço ve bilanço dışı finansal ürünlerin işletmenin finansal durumu, performansı ve nakit akımları üzerindeki etkilerini daha iyi anlamalarının sağlanmasıdır. Bu Standart, ihraç eden (ihraççı) açısından finansal araçların, finansal varlık, finansal sınıflandırılması, borç ve bunlara özkaynağa ilişkin faiz, dayalı temettü, finansal kayıp ve araç olarak kazançların 86 sınıflandırılması ve finansal varlık ve borçların netleştirilmeleri gereken durumlara uygulanır. Bu Standartta yer alan ilkeler, "IAS/TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme" Standardında yer alan finansal varlık ve borçların muhasebeleştirilme ve ölçümüne ilişkin ilkeler ile bunlara ilişkin bilginin kamuoyuna açıklanmasına yönelik olarak "TFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar" Standardında yer alan ilkeleri tamamlar. Bu Standartta geçen bazı terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir: Bunlar; Finansal araç: Bir işletmenin finansal varlığı ile diğer bir işletmenin finansal borcunda ya da özkaynağa dayalı finansal aracında artışa neden olan herhangi bir sözleşmedir. Finansal varlık: (a) Nakit, (b) Başka bir işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlar, (c) Başka bir işletmeden nakit ya da başka bir finansal varlık almak için veya Potansiyel olarak işletmenin lehine olan koşullarda finansal varlık veya borçların başka bir işletme ile takas edilmesi için düzenlenen sözleşmeden doğan haklar, (d) İşletmenin özkaynağına dayalı finansal aracıyla ödenecek ya da ödenebilecek olan ve İşletmenin değişken sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını almak zorunda olduğu ya da olabileceği bir türev olmayan sözleşmeler veya İşletmenin belirli sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını, belirli bir nakdini ya da başka bir finansal varlığını takas etmesi dışındaki şekillerde ödenecek ya da ödenebilecek bir türev sözleşmeler. Finansal borç: (a) Başka bir işletmeye nakit ya da başka bir finansal varlık verilmesi için veya Potansiyel olarak işletmenin aleyhine olan koşullarda finansal varlık veya borçların başka bir işletme ile takas edilmesi için düzenlenen sözleşmeden doğan yükümlülükler. 87 (b) İşletmenin özkaynağına dayalı finansal aracıyla ödenecek veya ödenebilecek olan ve işletmenin değişken sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını vermek zorunda olduğu ya da olabileceği bir türev olmayan sözleşme; veya İşletmenin belirli sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını, belirli bir nakdini ya da başka bir finansal varlığını takas etmesi dışındaki şekillerde ödenecek ya da ödenebilecek bir türev sözleşmeler. Özkaynağa (Hisse senedine) dayalı finansal araç: İşletmenin tüm borçları çıkarıldıktan sonra varlıklarında bir payı/hakkı gösteren sözleşmedir. Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutardır. Satım opsiyonu bulunan finansal araç: Finansal araç hamiline, nakit veya başka bir finansal varlık karşılığında opsiyonu veren tarafa söz konusu finansal aracı geri satma hakkı veren ya da gelecekte belirsiz bir olayın meydana gelmesi, finansal araç hamilinin ölmesi veya emekli olması halinde otomatik olarak opsiyonu veren tarafa iade edilen bir finansal araçtır. Bu Standarttaki "sözleşme" ve "sözleşmeye dayalı" terimleri, iki veya daha fazla taraf arasında açık ekonomik sonuçları olan, genellikle anlaşmanın kanunen yaptırımı nedeniyle tarafların kaçınma ihtimallerinin çok az olduğu veya hiç olmadığı bir anlaşmayı ifade eder. Sözleşmeler ve dolayısıyla finansal araçlar çok değişik biçimlerde olabilirler ve yazılı olmaları gerekmez. Standartta ifade edilen "işletme" terimi ise; bireyleri, ortaklıkları, anonim şirketleri, vakıfları ve devlet kurumlarını içerir. Bu standardın ayrılmaz bir parçasını oluşturan ekindeki Uygulama Rehberi’nde Türev finansal araçlar ise; aşağıdaki şekilde yer almaktadır. 88 Türev Finansal Araçlar; (IAS/TMS 32 UR. Md.15-19) Finansal araçlar, asıl araçlar (alacaklar, borçlar ve hisse senedine dayalı finansal araçlar gibi) ile türev finansal araçları (finansal opsiyonlar, vadeli işlem sözleşmeleri-futures sözleşmeler ve forward sözleşmeler, vadeli faiz oranı takasları ve döviz takasları gibi) içerir. Türev finansal araçlar, finansal araç tanımına uyar ve dolayısıyla bu Standart kapsamında yer alır. Türev finansal araçlar, aracın tarafları arasında üzerine yazıldığı asıl finansal aracın bir veya daha fazla finansal riskini nakletme etkisine sahip hak ve yükümlülükler yaratır. Başlangıçta türev finansal araçlar bir tarafa, potansiyel olarak lehte koşullarda, finansal varlık veya borçların karşı tarafla sözleşmeye dayalı olarak el değiştirme hakkını veya potansiyel olarak aleyhte koşullarda, finansal varlık veya borçların karşı tarafla sözleşmeye dayalı olarak el değiştirme yükümlülüğünü verir. Ancak, genellikle söz konusu hak ve yükümlülükler sözleşmenin başında üzerine yazıldığı asıl finansal aracın devrine yol açmadığı gibi bu devrin mutlaka sözleşmenin vadesinde olmasını da gerektirmez. Bazı araçlar hem takas yapma hakkını hem de takas yapma yükümlülüğünü içerir. Takasın koşulları, türev aracın oluşumunda belirlendiğinden finansal piyasalarda fiyatlar değiştikçe bu koşullar lehte veya aleyhte olabilir. Opsiyon; Finansal varlık veya borçların takasına dayalı bir satım veya alım opsiyonu (yani işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçları dışındaki finansal araçlar) opsiyon sahibine sözleşmenin üzerine yazıldığı finansal aracın gerçeğe uygun değerindeki değişimlerden kaynaklanan muhtemel gelecek ekonomik faydayı elde etme hakkı verir. Bunun tersine, opsiyonu yazan, ilerideki potansiyel ekonomik yarardan feragat etme yükümlülüğünü veya üzerine yazıldığı finansal aracın gerçeğe uygun değerindeki değişmelerden doğan ekonomik yararların potansiyel kaybına katlanmayı kabul eder. Opsiyon hamilinin sözleşmeye dayalı haklarıyla opsiyonu yazanın sözleşmeye dayalı yükümlülükleri, sırasıyla, finansal varlık ve finansal borcun tanımına karşılık gelir. Bir opsiyon sözleşmesinin üzerine yazıldığı finansal araç, diğer işletmelerdeki hisseler ve faizli araçlar da dahil olmak üzere her 89 türlü finansal varlık olabilir. Opsiyon, opsiyon yazıcısının bir finansal varlık devretmesi yerine bir borçlanma aracı ihraç etmesini gerektirebilir; fakat opsiyonun kullanılması halinde opsiyonun üzerine yazılı olduğu araç opsiyon hamilinin bir finansal varlığı haline gelecektir. Opsiyon hamilinin potansiyel olarak lehte koşullarda finansal varlıkları takas hakkı ve opsiyonu yazanın potansiyel olarak aleyhte koşullarda finansal varlığı takas etme yükümlülüğü, opsiyonun kullanılmasıyla takas edilen opsiyonun üzerine yazıldığı finansal varlıktan bağımsızdır. Opsiyon hamilinin hakkı ve opsiyonu yazanın yükümlülüğü opsiyonun kullanıp kullanmama olasılığından etkilenmez. Forward: Türev finansal araçların bir diğer örneği; altı ay vadeli ve bir tarafın (satın alan) 1.000.000.-TL nominal tutarlı sabit faizli devlet tahvili karşılığında 1.000.000.-TL nakit vermeyi taahhüt ettiği; diğer tarafın (satıcı) ise 1.000.000.-TL nakit karşılığında 1.000.000.-TL nominal tutarlı sabit faizli devlet tahvili vermeyi taahhüt ettiği bir forward sözleşmesidir. Altı ay süresince iki tarafın da finansal araçların takası için sözleşmeye dayalı hak ve yükümlülükleri vardır. Devlet tahvillerinin piyasa fiyatının 1.000.000.-TL’nin üzerine çıkması durumunda, söz konusu durum satıcının aleyhine alıcının ise lehine olacaktır; piyasa fiyatının 1.000.000.-TL’nin altına düşmesi durumunda ise, bunun tersi olacaktır. Alıcının, elde tutulan alım opsiyonundaki hakka benzer sözleşmeye dayalı bir hakkı (bir finansal varlığı) ve yazılan satım opsiyonundaki yükümlülüğe benzer sözleşmeye dayalı bir yükümlülüğü (bir finansal borcu) vardır. Satıcının ise elde tutulan satım opsiyonundaki hakka benzer sözleşmeye dayalı bir hakkı (bir finansal varlığı) ve yazılan alım opsiyonundaki yükümlülüğe benzer sözleşmeye dayalı bir yükümlülüğü (bir finansal borcu) vardır. Opsiyonlarda olduğu gibi söz konusu sözleşmeye dayalı hak ve yükümlülükler üzerlerine yazıldıkları finansal araçlardan (takas edilecek tahvil ve nakit) ayrı ve bağımsız olarak finansal varlık ve finansal borç meydana getirirler. Bir opsiyon sözleşmesindeki yükümlülüğün yerine getirilmesi, sadece opsiyon hamilinin opsiyonu kullanmayı tercih etmesiyle gerçekleşirken; bir forward sözleşmesinin tarafları işlemi kararlaştırılan zamanda yerine getirme yükümlülüğü taşırlar. 90 Swap: Vadeli faiz oranı ve döviz swapları, faiz oranı tavanları, oran makasları (collars) ve taban oranlar, kredi taahhütleri, bono ihraç imkanları ve akreditifler de dahil olmak üzere, birçok diğer türev araç gelecekteki bir takas işlemi için bir hak veya yükümlülük içerir. Bir vadeli faiz oranı swap sözleşmesi, birisi değişken diğeri sabit faiz oranlarını referans alan gelecekteki bir dizi nakit değişimlerini gerçekleştirmek için tarafların anlaştığı bir forward sözleşmesi türü gibi görülebilir. Futures: Futures sözleşmeler, esas farkları sözleşmelerin Standart olması ve bir pazarda alınıp satılmaları olmak üzere forward sözleşmelerinin bir diğer türüdür. 1.2.1.3. 39 no.lu Türkiye Muhasebe Standardı (TMS)/ Uluslararası Muhasebe Standardı (IAS); “FİNANSAL ARAÇLAR: MUHASEBELEŞTİRME ve ÖLÇME” Standardı Bu Standardın amacı; finansal varlıkların, finansal borçların ve finansal olmayan kalemlerin alım veya satımını konu alan bazı sözleşmelerin muhasebeleştirme ve ölçülmesine yönelik ilkeleri belirlemektir. Finansal araçlarla ilgili bilgilerin sunumuna ilişkin hükümler “TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum” Standardında yer almaktadır. Finansal araçlara ilişkin olarak kamuoyuna yapılması gereken açıklamalara yönelik hükümler ise “TFRS 7 Finansal Araçlar: Açıklamalar” Standardında yer almaktadır. (IAS/TMS 39 md.1-2) Bu standart, IAS 27, 28, 32, 17, 4,3 2 ve 37 no.lu standartların kapsamı dışında kalan bütün finansal araçları kapsamına alır (Örten, Bayırlı, Altay; 2006:70). Burada bahsedilen finansal araç en basit anlatımla; nakit ve alacaklarla sermayeye katılma veya alacak hakkı veren finansal varlıklardır. 91 Özetle finansal araçlarla finansal varlıklar aynı anlamdadır. Finansal araçlar temelde sözleşmeye dayalı olmalıdırlar. Sözleşme yazılı veya sözlü olabilir. Finansal araçlar, genelde fon temini ve riskten korunma amaçlı olmak üzere iki ana başlıkta toplanabilir. Fon temini amaçlı olan finansal araçlar; nakit (spot,cari) piyasada işlem görürler. Bu finansal varlıklara, özkaynağı temsil eden hisse senedi ve benzerleri, borçlanmayı temsil eden tahvil ve benzerleri, alacaklar ve nakit örnek olarak verilebilirler. Riskten korunma amaçlı finansal araçlar; vadeli sözleşme alış satışlarını kapsar. Bu finansal araçların temel özelliği nakit piyasalarda değil vadeli piyasalarda işlem görmesidir. Bu araçlar spekülatif amaçlı da olabilirler. Bu finansal araçlar şunları kapsamaktadır; a) Forward (teslim amaçlı cayılamaz vadeli işlem) b) Futures ( cayılamaz vadeli işlem) c) Opsiyon (cayılabilir vadeli işlem) d) Swap (vadeli değiş tokuş) ve e) Faiz tabanı, faiz yakası, faiz koridoru vb. diğer araçlardır. Finansal araçlarla ilgili bazı tanımlamalar, bir önceki bölümde IAS/TMS 32 no.lu Finansal araçlar sunum standardının açıklandığı bölümde detaylıca verilmiş olup, IAS/TMS 39 da yer alan bazı tanımlamalar da aşağıda verilmiştir. Buna göre; Türev finansal araçlar; a) Asli finansal araçlarla bazı ekonomik göstergelerden türeyen, değerleri bunlara ait; faiz oranı, hisse senedi fiyatı, mal fiyatı, döviz kuru, fiyat endeksi, kredi endeksi veya benzer değişkenlere bağlı olarak artan veya azalan, 92 b) Piyasadaki benzerlerine göre ya hiç başlangıç yatırımı olmayan ya da çok az başlangıç yatırımı olan ve c) İtfası gelecekteki bir tarihte yapılacak olan finansal araçtır.(TMS 29 md.8-12) Bu standartta dört (4) finansal varlık türü sayılmıştır. Bunlar; Spekülatif Gelir Amaçlı (alım-satım amaçlı) Finansal Varlıklar; Spekülatif gelir elde etmeyi amaçlarlar. Portföyün kısa vadeli amaçlı olan kısmını kapsarlar ve Türev finansal araçları da içerirler. Vadeye Bağlı Gelir Amaçlı Finansal Varlıklar; Bunlar sabit vade ve faiz gelirlidirler. Bir finansal aracın bu türe dahil olabilmesi için işletmenin elde tutma amacının ve gücünün olması gerekir. Verilen Ödünçler ve Alacaklar; Sabit tutarlı ödemeleri kapsayan, borsaya kayıtlı olmayan yani aktif piyasası olmayan finansal varlıkları kapsamaktadır. Diğer Finansal Varlıklar; Yukarıda sayılan üç tür ile nakit dışında kalan finansal varlıklardır (Örten, Bayırlı, Altay; 2006:72,73). IAS/TMS 39’a göre yukarıda sayılmış olan finansal varlık çeşitleri ve değerleme ölçütleri/yöntemleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir (Örten, Kaval, Karapınar, 2008:491). 93 Tablo 1: Finansal Varlık Çeşitleri ve Değerleme Yöntemleri FİNANSAL ARAÇ Alım Satım amaçlı finansal varlıklar İlk kayıttan sonra da gerçeğe uygun değerle değerlemesine karar verilmiş varlıklar (alacak ve krediler, menkul kıymetler,saklı araçlar, türevler dahil) İlk kayıt sonrasında da gerçeğe uygun değerle değerlemesine karar verilmiş borçlar (finansal borçlar, ihraç edilmiş menkul kıymetler) Alım Satım Amaçlı Borçlar ve Türev Ürünler Vadeye Kadar Elde Tutulacak Varlıklar Satılmaya Hazır Varlıklar DEĞERLEME ÖLÇÜSÜ SONUCUN TABİ TUTULACAĞI İŞLEM DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ TESTİNE GEREK OLUP OLMADIĞI Hayır Gerçeğe uygun değer Gerçeğe uygun değer Dönemin Kar/Zararı Dönemin Kar/Zararı (*) Gerçeğe uygun değer Dönemin Kar/Zararı (*) Hayır Gerçeğe uygun değer İtfa edilmiş maliyeti Gerçeğe uygun değer, eğer ölçülemiyorsa bunun yerini alacak bir yöntem Dönemin Kar/Zararı (*) Dönemin Kar/Zararı Faize denk gelen kısmı Kar/Zarara, Piyasa fiyat farkı özkaynaklara Hayır Hayır Evet (**) Hayır, Ancak değer düşüklüğü kalıcı ise ve sistematik olmayan riskten kaynaklanıyor ise Evet Evet Dönemin İtfa edilmiş Kar/Zararı maliyet (taşınmış kayıtlı değer) Dönemin İtfa edilmiş Finansal Borçlar Kar/Zararı maliyet (Satıcılara borçlar, borç (taşınmış kayıtlı senetleri, diğer borçlar) değer) (*): Korunma amaçlı olmadığı sürece (**): Değer düşüklüğünün piyasa faiz oranları değişiminden değilde, borçlunun kredibilitesinin düşmesi nedeniyle olduğu sürece Alacaklar ve Kullandırılan Krediler IAS/TMS Değerleme; Bu 39’a göre standarda Finansal göre Varlıkların finansal Dönem varlıkların değerlemesini beş grup itibariyle aşağıdaki gibi özetlenebilir. • TL cinsinden nakitler nominal değeri ile değerlenir. Sonunda dönem sonu 94 • Alacaklar, taşınmış kayıtlı değerle (defter değeriyle) değerlenir. (TMS 39 md.46) • Vadeye bağlı gelir amaçlı finansal varlıklar, etkin faiz oranı kullanılarak taşınmış kayıtlı değeri ile değerlenir (md. 46). • Spekülatif gelir amaçlı (alım-satım amaçlı) finansal varlıklar, makul değer ile değerlenir (md. 46). • Diğer (satılabilir) finansal varlıklar da makul değer ile değerlenir (md. 46). IAS/TMS 39’a göre, alacakların, bonoların ve tahvillerin dönem sonu değerlemesinde faiz hesaplanırken etkin faiz oranı kullanılmalıdır. (IAS/TMS 39 Md. 9) Etkin faiz oranı kullanılarak “İç İskonto” yöntemine göre vadeye kadar işlemiş olan faiz hesaplanır. Faiz hesaplamasında basit faiz ve bileşik faiz formülleri kullanılabilir. Ancak, IAS/TMS 39’a göre, bileşik faizin kullanılması gerekmektedir. Dolayısıyla; IAS/TMS 39’a göre faiz hesaplamasında kullanılacak olan faiz formülü; Gelecek Değer (GD) Bugünkü Değer = -----------------------------------------------------------------(BD) [1 + İskonto Oranı (r) ]^n:(vadeye kalan gün/365) Bu faiz formülüyle uygulanacak faiz oranı da tahvil ve bonoların alışında uygulanan bileşik faiz oranı olmalıdır (Örten, Bayırlı, Altay, 2006:88). IAS/TMS 32, IAS/TMS 39 ve IFRS/TFRS 7 no.lu Finansal Araçlar hakkında Sunum, Muhasebeleştirme ve Ölçme (Değerleme) ve Açıklamalar konulu Standartlar yukarıda sayılmış olan amaçlarını gerçekleştirmek amacıyla; • İşletmeler tarafından ihraç edilen finansal araçların sermaye/yabancı kaynak sınıflamasının nasıl yapılacağını, öz 95 • Öz sermaye ve borçlanma araçlarının bilançoya alınmasındaki ilkelerini, • Bilançoya alınması gereken finansal varlık ile finansal borçların hangi koşullarda birbirlerinden mahsup edilerek raporlanabileceğini, • Finansal varlık ve yükümlülüklerin ilk defa edinimlerinde ve daha sonraki bilanço tarihlerinde nasıl değerleneceğini, • Özellikle ödünç verme, veya ters repo ve repo gibi işlemler sonucunda varlıkların veya borçların bilançodan çıkarılıp, çıkarılmayacağını veya ne zaman çıkarılacağını, • Finansal araçlar niteliği ve gerçeğe uygun değerleri hakkında bilanço ve eklerinde yapılacak açıklamaları, Kurala bağlamaktadır. “IAS/TMS 32 no.lu Finansal Araçlar: Sunum” standardı her zaman “IAS/TMS 39 no.lu Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme (Değerleme)” isimli standart ile birlikte kullanılacaktır. Bu standartta yer alan temel ilkeler aynı zamanda 39 no.lu standardın temel ilkeleridir. (IAS/TMS 32 md.3) Esas itibariyle finansal araçların değerleme bakımından sınıflaması 39 no.lu standardın 9 uncu maddesine göre yapılmaktadır. Finansal tablolar ve eklerinde açıklanacak hususlara da IFRS/TFRS 7 no.lu standart açıklık getirmektedir (Örten, Kaval, Karapınar, 2008:470). Riskten korunma muhasebesi de bu standardın kapsamında yer almaktadır. Bu nedenle riskten korunma muhasebesine ilişkin olarak IAS/TMS 39 da yer alan tanımlalar aşağıda verilmiştir. Kesin Taahhüt; Belirli bir miktardaki varlığın/kaynağın belli bir tarih veya tarihlerde belirlenmiş bir fiyat üzerinden değişimi için yapılan anlaşmadır. 96 Tahmini işlem: Taahhüt edilmemiş ancak gerçekleşmesi muhtemel olan işlemdir. Riskten korunma aracı: Asıl finansal araç ve türev finansal araç şeklinde yapılan bir sözleşmeyle asıl finansal araç ve finansal borçlarda meydana gelecek riskleri ortadan kaldırmak veya etkisini azaltmak amacıyla kullanılan araçlara riskten korunma aracı denir. Riskten korunan finansal unsur (kalem): Makul değerinde, nakit akışında meydana gelen riskten korunması amaçlanan varlıklar, borçlar, taahhütler, gelecekle ilgili tahminler ve yurtdışına yapılan yatırımlarla ilgili kalemlerdir. Riskten korunma işleminin etkinliği: Riske maruz kalan bir varlığın makul değerinde, nakit akışında ve yurtdışı yatırımında meydana gelen değişmeyi yapılan bir sözleşmeyle ortadan kaldırabilme derecesidir. Birleşik (gömülü) türev finansal araç: Asıl finansal araçların ayrı bir türev finansal araç gibi bazı nakit akışlarını etkilemesini sağlayan birleşik türev finansal araç ile asıl finansal araç sözleşmesini içeren türev finansal araçlardır. Finansal riskten korunma: Finansal riskten korunma aracı ile finansal riskten korunma konusu işlem arasında riskten korunma amaçlı bir ilişkinin bulunması durumunda, finansal riskten korunma aracı ile finansal riskten korunma konusu işleme ilişkin kazanç ve kayıp muhasebeleştirilir. Finansal riskten koruma muhasebesinde; Finansal riskten koruma aracı ile finansal riskten korunma konusu işlemin gerçeğe uygun değerlerinde meydana gelen değişmelerin kar/zarar’daki etkileri muhasebeleştirilir. Finansal riskten korunma ilişkileri üç çeşittir: (IAS/TMS 39 md.85-102) (a) Gerçeğe uygun değer riskinden korunma, (b) Nakit akış riskinden korunma ve (c) Yurtdışındaki işletmede bulunan net yatırım riskinden korunma şeklindedir. 97 Ayrıca kesin bir taahhüde ilişkin yabancı para riskinden korunma işlemi, gerçeğe uygun değer riskinden veya nakit akış riskinden korunma işlemi olarak muhasebeleştirilebilir. (IAS/TMS 39 md.87) Gerçeğe uygun değer riskinden korunma; Buradaki muhasebeleştirme işlemleri; IAS/TMS 39 no.lu standardın 88 inci Paragrafta belirtilen koşulları dönem boyunca sağlaması durumunda, IAS/TMS 39 no.lu standardın 89-94. Maddeleri arasında açıklanmıştır. Nakit akış riskinden korunma; Buradaki muhasebeleştirme işlemleri; IAS/TMS 39 no.lu standardın 88 inci Paragrafta belirtilen koşulları dönem boyunca sağlaması durumunda, IAS/TMS 39 no.lu standardın 95-101. Maddeleri arasında açıklanmıştır. Net yatırım riskinden korunma: Yurtdışındaki işletmede bulunan net yatırım riskinden korunma amaçlı işlemler, net yatırımın bir parçası olarak muhasebeleştirilen parasal kalemlere ilişkin finansal riskten korunma işlemleri de dahil olmak üzere (bakınız: TMS 21), nakit akış riskinden korunma işlemlerine benzer şekilde muhasebeleştirilir (IAS/TMS 39 mad.102). Yukarıda bahsedilen hususların tamamı aşağıdaki tabloda (Tablo 2) özetlenmiştir (Örten, Bayırlı, Altay, 2006:91). 98 Tablo 2: Riskten Korunma Çeşitleri ve Değerlemesi MAKUL DEĞER RİSKİNDEN KORUNMA NAKİT AKIŞ RİSKİNDEN KORUNMA YURTDIŞI YATIRIM RİSKİNDEN KORUNMA GELİR TABLOSUNDAKİ KAR/ZARARA ALINIR Korunmanın tüm sonuçları Korunmanın etkili olmayan kısmı Daha önceden özkaynaklara alınanın varlık ve borçla ilgili olmayan kısmı Korunmanın etkili olmayan kısmı BİLANÇODAKİ FONA ALINIR VARLIK ve BORCUN KAYITLI DEĞERİ İLE İLİŞKİLENDİRİLİR Korunmanın etkili olan kısmı Daha önceden özkaynaklara alınanın varlık ve borçla ilgili kısmı Korunmanın etkili olan kısmı -Korumanın etkili olmayan kısmı delta oranının %80 den az olmalıdır. - Korumanın etkili kısmı delta oranının %80-125 aralığında olmasıdır. 1.2.2. IAS/TMS 39 Standardın Bankalar Yorumu Finansal ürünlerle ilgili muhasebe ve raporlama ilkelerini ortaya koyan IAS 39’un en çok etkilediği sektörlerden biri de Bankacılık sektörüdür. Ayrıca çalışmanın konusu, bankacılık sektörü ve banka muhasebesi esas alındığından, ilgili standart bir de bankalar açısından ele alınacaktır. a) İştiraklerin “Mark-to-Market”in (fair value/cari piyasa değerleri) belirlenmesi; mali tablolara önemli etkileri, cari piyasa değerini belirlemekteki güçlükler, Türk piyasalarındaki yüksek değişkenliğin (volatilite’nin) getirdiği kısıtlar, değerlemeyi yapacak mesleki uzman kuruluş eksikliği, değerleme esaslarını düzenleyen kapsamlı mevzuat eksiği (SPK mevzuatında kısıtlı bazı kurallar bulunmaktadır.) b) Krediler; kredilerin cari piyasa değerleri mali tablolara ek dipnotlarda açıklanmalıdır. Örneğin faizlerin düştüğü bir ortamda kredilerin cari değeri kayıtlı değerinden yüksektir veya faizlerin yükseldiği ortamda kredilerin cari değeri kayıtlı değerinden yüksektir. Bu hususlar açıklanmalıdır. Türkiye’de 99 krediler için gelişmiş bir “ikincil piyasa” yoktur. İleride bu mümkün olduğu zaman alım / satım amacıyla bulundurulan kredilerin cari değerleri ile kayıtlı değerleri arasındaki fark; sadece dipnotlarda açıklanmayacak; aynı zamanda; gelir tablosuna da yansıtılacaktır. Dolayısıyla ileride krediler de etkin bir ikincil piyasaların varlığı halinde bu standardın önemi daha da artacaktır. Söz konusu ikincil piyasaların “Mortgage” işlemleri ile birlikte derinleşmeye başlayacağı tahmin edilmektedir. c) Mevduat ve Alınan Krediler; Pasifte yer alan “Mevduat” ve “Alınan krediler” gibi kalemlerinde mark-to-market değerleri mali tablolara ek dipnotlarda belirtilecektir. Bu açıklamaların çok önemli faydası vardır. Örneğin; faizlerin düştüğü bir ortamda alınan bir kredinin (seküritizasyon veya sendikasyon) cari değeri kayıtlı değerinin üzerinde olmaktadır. Böyle bir durum tesbit edildiğinde maliyetleri azaltmak amacıyla söz konusu kredinin uygun bir şekilde kapanarak daha ucuz faizli kredi ile yenilenmesi kararlaştırılabilir. d) Türev Ürünleri; IAS 39’a göre türev ürünlerinin (forward, vadeli işlem, options vb.) mark-to-market değerlerinin belirlenmesi gerekecektir. Kayıtlı değerlerle mark-to-market değerleri arasındaki fark işlem niteliğine göre; ya özkaynaklarda yansıtılacak ya da gelir tablosuna yansıtılacaktır. Ülkemizde türev ürünlerinin çeşitliliği ve ilgili piyasaların derinliği düşük seviyelerdedir. Bu nedenle ilgili ürünlerin cari değerlerinin belirlenmesi güçlük arz etmektedir. Türev ürünlerinin ileride daha sık kullanılacağı beklenmektedir. Dolayısıyla bu standardın önemi de artacaktır. Bankalar bu standarda uyum için önemli altyapı değişiklikleri yapmak durumunda kalacaklardır. e) Menkul Kıymetler; menkul kıymetler değerlemesinde ilgili kıymetin “Vadeye kadar tutulacak”, “Satılmaya hazır” ve “Ticari amaçlı” olarak sınıflandırılması çok önemlidir. Sınıflandırmaya göre “Mark-to-market” farkı; ya sadece dipnotlarda açıklanacak ya “özkaynaklar”da belirtilecek ya da “Gelir tablosu”na yansıtılacaktır. Bu sınıflamanın esasen ilgili kıymetin alımı anında yapılması gereklidir; yani Banka yönetimi alım anında söz konusu 100 kıymetin sınıfını belirleyecek ve bunu, olağanüstü haller dışında, hiç değiştiremeyecektir. İlgili menkul kıymetin sınıflandırılmasının alımdan sonra da değişmeden aynen kaldığının kontrolü için sistemsel altyapının kurulması gereklidir. f) Takipteki Krediler Karşılığı; takipteki kredilerle ilgili karşılık ayırma prensipleri de önemli ölçüde değişmiştir. “Genel Karşılık” esasen kaldırılmaktadır. Sadece “Homojen” yapıda ve çok sayıda kredinin dahil olduğu (örneğin tüketici kredileri) gruplarda “Genel karşılık ayırma prensipleri”ne uygun olarak geçmiş istatistiki bilgiler yardımıyla karşılık ayrılmasına müsaade edilmektedir. Diğer karşılıklar için ise (örneğin ticari ve kurumsal krediler) özel karşılık ayrılmaktadır. Özel karşılık ayrılırken de; ileride tahsil edilecek olan tutar belirlenmekte; bu tutarın bugünkü cari değeri bulunmakta ve bu şekilde hesaplanan “Bugünkü değer” ile “Kayıtlı değer” arasındaki fark “Gider” olarak mali tablolara yansıtılmaktadır. IAS 39 gerek dış raporlama ve gerekse “Yönetim raporlaması” açısından çok önemli gelişmeler ve yenilikler ortaya koymuştur. Dolayısıyla bu standart layıkıyla uygulanmalıdır. IAS 39’un önemi mali piyasaların ve türev ürünlerinin gelişeceğinin ve derinleşeceğinin tahmin edildiği önümüzdeki dönemde daha da artacaktır. Bankaların IAS 39’u doğru bir şekilde uygulayabilmeleri için alt yapılarında gerekli değişiklikleri yapmaları gerekmektedir (Karaca, 2007:118-120). 1.2.3. Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (FASB) Düzenlemeleri FASB, türev ürünlerin muhasebeleştirilmesi ile ilgili ciddi çalışmalar yapan kurumların başında gelmektedir. FASB türev ürünlerle ilgili olarak sırasıyla; 52, 80, 104, 105, 107, 119 ve son olarak da 133 nolu muhasebe standartları genelgesini yayınlamıştır. 52 sayılı standart “Yabancı Para Üzerinden Düzenlenmiş Mali Tablo ve İşlemlerin Dönüştürülmesi” adını taşımakta olup Aralık 1981’de 101 yayınlanmıştır (Parlakkaya, 2003:166). 52 nolu standart genel kabul görmüş Muhasebe İlkelerine bağlı olarak hem döviz işlemlerini hem de yabancı para ile ifade edilen finansal tabloların değişimini içermektedir. Muhasebeciler Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkeleri ve ülkelerindeki yasal düzenlemeler uyarınca aşağıda açıklanan üç aşamada uygulanacak döviz kurunu ve meydana çıkacak kâr ve zararı nasıl muhasebeleştireceklerini belirleyeceklerdir (Kaygusuz, 1998:20). a) İlk olarak döviz işleminin işlem tarihinde Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerine uygun olarak muhasebe kayıtlarına geçirilmesi, b) İşlem tarihi ile işlemin vadesi arasında bilanço hazırlandığı durumlar da, döviz kurlarında meydana gelen değişmelerin, işleme yansıtılmak üzere düzeltilmesi ve ortaya çıkan kâr veya zararı ele alış tarzı, c) Vade tarihinde, işleme ilişkin alacak veya borçlar kapatılırken, ödeme veya tahsilata ilişkin kayıtların yapılması ve döviz kurlarında meydana gelen değişmelerin yansıtılması. 80 sayılı standart “Futures Kontratların Muhasebeleştirilmesi” adını taşımakta olup Ağustos 1984’ te yayınlamıştır. FASB 80 yabancı para futures kontratları hariç tüm mal ve finansal futures kontratlarının muhasebeleştirilmesi ile ilgilidir. Özellikle riskten korunma amaçlı futures sözleşmeleri üzerinde duran FASB 80 futures kontratlarının muhasebe ve raporlama standartlarını oluşturmuştur (Parlakkaya, 2003:166). 104 sayılı standart, “Nakit Akım Raporu-Nakit Alacaklar Ve Nakit Ödemelerinin Net Raporlanması ve Korunma Amaçlı İşlemlerin Nakit Akışlarının Sınıflanması” adını taşımakta olup Aralık 1989 da yayınlanmıştır. 105 sayılı standart “Bilanço Dışı Riske Haiz Finansal Araçlar ve Kredi Riski Yoğunluğuna Haiz Finansal Araçlar Hakkında Bilgi Açıklaması” adını taşımakta da olup Mart 1990’ da yayınlanmıştır. FASB 105 bilanço dışı pazar veya kredi riski taşıyan finansal enstrumanların şartları, doğası ve miktarı ile 102 bütün finansal enstrumanlar için kredi riski üzerine yoğunlaşmaktadır (Parlakkaya, 2003:167). FASB’ın finansal araçların kamuya açıklanması doğrultusunda gerçekleştirdiği ikinci standart 107 sayılı standarttır. Bu standart kredi riskinin aksine piyasa değerinin açıklanması üzerine yoğunlaşmaktadır. Buna göre, yükümlülükler de dahil olmak üzere tahmini kolay olan tüm finansal araçların gerçek değerinin açıklanması istenmektedir. Gerçek değer arzu eden taraflar arasında mevcut bir işlemde oluşan takas fiyatıdır (Gündüz, Tutal, 1995:13). Yine FASB’ın “Finansal Enstrümanların Gerçek Değeri Ve Türev Finansal Enstrümanlar Hakkında Açıklama” adındaki standardı da Ekim 1994 te yayınlanmıştır. Bu da 107 sayılı standart gibi finansal enstrümanların gerçek değeri ve türev finansal enstrümanların açıklanması üzerine yoğunlaşmıştır. Son olarak yayınlanan FASB’ın 133 no.lu standardıdır. FASB, Haziran 1998 tarihinde türev araçların muhasebeleştirilmesine ilişkin çalışmalarını sonuçlandırmış ve SFAS No.133 “Türev Araçların ve Hedging Faaliyetlerinin Muhasebeleştirilmesi” standardı yayımlanmıştır. 15 Haziran 1999 tarihinden sonra başlayan tüm mali yıllar için geçerli olacak olan SFAS 133 no’lu düzenlemede, bilançodaki tüm türevlerin gösterilmesi ve bunların başlangıçta ve daha sonra rayiç değer üzerinden ölçülmesi gerekmektedir. Bu, türevin bir riske karşı korunma önlemi olarak mı tasarlandığına yoksa başka bir amaçla mı kullanıldığına bakılmaksızın uygulanır. Dolayısıyla, SFAS 133, daha önceki sentetik-araç ve bilanço dışı muhasebe uygulamalarını ortadan kaldırarak tüm türevlerin muhasebesini standart hale getirmektedir. Tüm türevlerin bilançoda gösterilmesi ve rayiç değere göre ölçülmesi türevlerin görülebilirliğini arttıracaktır ve bir çok kuruluş için bilançonun büyümesi sonucunu doğurabilir. Bir türevin rayiç değerindeki değişikliklerin gelir tablosunda gösterilmesi türevlerin kullanım amacına bağlı olacaktır. Türev bir riske karşı korunma aracı özelliğine sahip değilse yada böyle düşünülmemişse, türev 103 üzerinden kazanç yada kayıp cari olarak gelir tablosunda gösterilmelidir. Eğer, türev özel bir riske karşı korunma aracı özelliğine sahipse, üzerinden kazanç ya da kayıp ya riske karşı korunma konusu olan kalem esasında yapılacak bir mahsup ayarlaması ile birlikte gelir tablosunda gösterilmeli, ya da öz sermaye içinde kayıtlara alınmalıdır. Riske karşı korunma muhasebesine uygun olması için, türev “rayiç değer riskine karşı korunma“, nakit akışı riskine karşı korunma” ya da “döviz riskine karşı korunma ”özelliği taşımalıdır (Gündüz, Tutal, 1995:13). Riskten korunma muhasebesi, riskten korunma amacıyla kullanılan bir aracın muhasebeleştirilmesinde girişimin temel amacının bu aracın değerinde meydana gelen değişmelerin gelir tablosunda fark edilme zamanı ile riske maruz pozisyonun değerinde meydana gelen değişmelerin fark edildiği zaman arasında denklik sağlama süreci olarak tanımlanabilir (Aydın, 2005:48-51). 1.2.4. BDDK Finansal Araçların Muhasebeleştirilmesi Standardı “Finansal araçların muhasebeleştirilmesine ilişkin esas ve usullerin belirlenmesi” amacıyla yayınlanan bu tebliğ IASC ve FASB uluslararası standartlarına uygun olarak düzenlenmiştir. Finansal varlığın elde edilmesinde, bu varlıkların piyasada veya mevzuatta belirlenmiş genel geçerli koşullar gereği belirli bir süre içerisinde yapılmasını gerektiren sözleşmelerin varlığı durumunda “İşlem tarihine göre muhasebeleştirme” veya “Teslim tarihine göre muhasebeleştirme” yöntemlerinden biri kullanılır. Burada dikkat edilecek nokta aynı gurupta sınıflandırılan finansal varlıklar için aynı yöntemin kullanılmasıdır. Finansal varlıkların elden çıkarılmasında “teslim tarihine göre muhasebeleştirme” yöntemi uygulanır. Bu finansal varlığın teslim alındığı tarihten itibaren kayda alınması ve teslim edildiği tarihte kayıttan çıkarılması demektir. İşlem tarihine göre muhasebeleştirilme ise elde edilecek finansal 104 varlığın ve buna karşılık gelen yükümlülüğün işlem tarihinde kayda alınmasıdır. Finansal varlık veya yükümlülük sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüğe taraf olunması ile mali tablolara kaydedilir. Tebliğde rayiç değeri güvenilir bir şekilde tespit edilemeyen varlıklar hariç finansal varlıklar rayiç değer üzerinden değerlenir. Rayiç değer hesaplamasına tabi tutulamayan varlıklardan sabit vadesi olanlar etkin faiz oranı yöntemi kullanılarak iskonto edilmiş bedel üzerinden, sabit maliyeti olmayan varlıklar ise elde etme maliyeti üzerinden değerlenir (Aydın, 2005:51). 2. TÜRK BANKALARINDAKİ MUHASEBELEŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN ÖRNEK UYGULAMALAR 2.1. Genel Bilgi Türev finansal araçların muhasebeleştirilmesi 2005 yıl sonuna kadar BDDK tarafından yapılan düzenlemelerdeki esaslara göre çerçevesinde yapılmakta iken, bu tarihten itibaren muhasebeleştirme TMSK tarafından hazırlanarak yürürlüğe Muhasebeleştirme ve giren; Ölçmeye TMS-39 numaralı “Finansal Araçlar: İlişkin Türkiye Muhasebe Standardı” hükümleri çerçevesinde yapılmaktadır. Burada yer alan hükümler konuya ilişkin 39 numaralı Uluslararası Muhasebe Standardı’nda yer alan hükümlere paraleldir (Yıldırım; 2008:299-370). TMS-39’da türev ürün; değeri, belirli bir faiz oranı, menkul kıymet veya fiyatı, döviz kuru, endeks, kredi derecesi veya benzer bir parametredeki değişikliklere bağlı olarak değişen, herhangi bir başlangıç yatırımı gerektirmeyen veya çok düşük bir başlangıç yatırımı gerektiren ve 105 ödemenin/teslimin gelecekteki bir tarihte yapılacağı finansal araçlar olarak tanımlanmıştır. TMS-39 nolu standardta türev araçların muhasebeleştirilmesinde, kullanım amaçlarına bağlı olarak farklı esaslar belirlenmiştir. Bu çerçevede, türev araçlar riskten korunma aracı olarak kullanılmadıkları durumlarda alımsatım amaçlı finansal varlık veya yükümlülük olarak tanımlanmıştır. TMS-39’a göre türev araçların ilk defa kayıtlara alındıktan sonraki dönemlerde rayiç değerleri üzerinden değerlenmesi gerekmektedir. Türev aracın finansal varlık veya yükümlülük niteliğinde olması değerlemenin rayiç değer üzerinden yapılması açısından farlılık arz etmemektedir. Türev aracın gelir sağlama (spekülatif) amaçlı kullanılması durumunda yapılan değerlemelerde ortaya çıkan değer farklarının K/Z hesabında muhasebeleştirilmesi gerekir. TMS-39 nolu standart uyarınca türev araçların riskten korunma amaçlı kullanımı durumunda uygulanacak muhasebe ilkeleri ancak; riskten korunma aracı ile riskten korunan kalem arasında Standartta belirtilen şekildeki bir ilişkinin bulunması gerekmektedir. Riskten korunma muhasebesi esas olarak riskten korunma aracı ile riskten korunan kalemin rayiç değerlerindeki değişiklikler sonucu ortaya çıkan kâr veya zararın gelir tablosunda eşleştirilecek şekilde kayıtlara alınmasını içermektedir. Bu uygulama ile riskten korunan işlemin zararı, türev üründen sağlanan gelir düşüldükten sonraki tutar üzerinden raporlanır. TMS-39’da üç farklı tür riskten korunma ilişkisi tanımlanmıştır; Gerçeğe uygun değer (rayiç değer) riskinden korunma (fair value hedge): Muhasebeleştirilmiş bir varlık veya borcun ya da muhasebeleştirilmemiş bir kesin taahhüdün veya bu tür bir varlık, borç ya da taahhüdün belirlenebilir bir bölümünün gerçeğe uygun değerinde meydana gelen, belirli bir risk unsuru ile ilişkilendirilebilen ve kâr veya zararı 106 etkileyebilecek nitelikteki değişikliklere karşı gerçekleştirilen bir finansal riskten korunma işlemidir. Nakit akış riskinden korunma (cash flow hedge): (i) muhasebeleştirilmiş bir varlık veya borca ya da gerçekleşme ihtimali yüksek tahmini bir işleme ilişkin belirli bir riskle ilişkilendirilebilen ve (ii) net kâr veya zararı etkileyebilen nitelikteki nakit akışı değişikliklerinden korunmak için gerçekleştirilen bir finansal riskten korunma işlemidir. Yurtdışındaki işletmede bulunan net yatırım riskinden korunma: TMS-21’de yer almaktadır. Riskten korunma muhasebesinin uygulanabilmesi için riskten korunma işleminin aşağıdaki koşulları karşılaması gerekmektedir: Niyetin Belgelenmesi: riskten korunma işleminin başlangıcında riskten korunma işleminin ve bankanın risk yönetim amaçlarının ve stratejisinin belgelendirilmesi gerekir. Bu belgelendirmenin riskten korunma aracının, riskten korunan işlemin veya kalemin tanımını, korunan riskin yapısının ve riskten korunma aracının etkinliğinin değerlendirilmesinde izlenecek yöntemi içermesi gerekmektedir. Riskin varlığı: gerçekleşmesi beklenen bir işleme ilişkin nakit akış riskinden korunma durumlarında, işlemin gerçekleşme olasılığının yüksek olması ve kâr veya zararı etkileyebilecek nakit akım değişikliklerinden kaynaklanacak bir riski içermesi gerekmektedir. Riski telafide etkinlik: riskten korunma işleminin korunan riske ilişkin nakit akımı ve rayiç değer değişikliklerini telafi etmede etkin olması bekleniyor olmalıdır. Etkinliğin güvenilirliği: riskten korunma işleminin etkinliğinin güvenilir bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Etkinliğin sürekliliği: riskten korunma işlemi sürdüğü müddetçe finansal raporlama dönemlerinde riskten korunma işleminin değerlemeye tabi tutulması ve etkin olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. 107 TMS-39 nolu standartta riskten korunma işleminin etkinliğinin hem geleceğe ilişkin beklentiler dâhilinde hem de gerçekleşen sonuçlara göre değerlendirilmesi istenmektedir. Geleceğe ilişkin etkinliğin %100 olması, gerçekleşen sonuçlara ilişkin etkinliğin %80-%125 aralığında olması gerekmektedir. Riskten korunma işleminin etkin olmaması durumunda, etkinliğin sağlandığı son tarihten geçerli olmak üzere riskten korunma muhasebesinin uygulanmasına son verilir. 2.2. Değerleme Farklarının Muhasebeleştirilmesi Rayiç değer riskinden korunma amacıyla kullanılan türev araçların değerlemesi sonucu ortaya çıkan değer farkları K/Z hesabında muhasebeleştirilir. Aynı şekilde, riskten korunan kalemin satılmaya hazır değer niteliğinde olması durumunda ortaya çıkan değerleme farklarının da K/Z hesabına kaydedilmesi gerekir. Nakit akış riskinden korunma amacıyla kullanılan türev ürünün etkin olarak nitelendirilen kısmına ilişkin kazanç veya kayıplar özkaynaklar kalemi altında, etkin olmayan kısma ilişkin kazanç veya kayıplar ise K/Z hesabında muhasebeleştirilir. Yurtdışındaki net yatırım riskinden korunma işlemlerinin muhasebeleştirilmesinde de nakit akış riskinden korunma işlemindeki esaslar geçerlidir. 2.3. İlgili Muhasebe Hesapları, Açıklamaları ve İşleyişi Türev araçlara ilişkin olarak BDDK’ca yayımlanan “Bankalar için Tek Düzen Hesap Planı ve İzahnamesi”’nde yer alan hesapların bazılarının açıklamaları aşağıda hesap kodlarıyla birlikte verilmiştir. Bununla birlikte türev araçlarla ilgili olarak Türk Bankalarında kullanılmakta olan detay hesap 108 planı, tez çalışmasının ekinde Aktif-Pasif, Gelir-Gider ve Nazım Hesaplar olarak tablo halinde verilmiştir. • AKTİF – PASİF HESAPLAR TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR–TÜRK PARASI (224) Bilanço dışı hesaplarda izlenen Türev Finansal araçların ilgili Türkiye Muhasebe Standardı hükümleri çerçevesinde değerlemeye tabi tutulmasından doğan ve varlık oluşturan farklar aktif nitelikli bu hesapta izlenir. Bu hesaba kaydedilen değerleme farkları, ilgili Türkiye Muhasebe Standardı hükümleri çerçevesinde ilgisine göre ilgili gelir veya öz kaynak hesabı ile ilişkilendirilir. MUHTELİF ALACAKLAR–TÜRK PARASI (278) Türev Finansal araçlar için verilen teminatlar ile diğer alacakların da takip edildiği aktif nitelikli bir hesaptır. TÜREV FİNANSAL YÜKÜMLÜLÜKLER–TÜRK PARASI (364) Bilanço dışı hesaplarda izlenen Türev Finansal araçların ilgili Türkiye Muhasebe Standardı hükümleri çerçevesinde değerlemeye tabi tutulmasından doğan ve yükümlülük oluşturan farklar pasif nitelikli bu hesapta izlenir. Bu hesaba kaydedilen değerleme farkları, ilgili Türkiye Muhasebe Standardı hükümleri çerçevesinde ilgisine göre ilgili gider veya öz kaynak hesabı ile ilişkilendirilir. MUHTELİF BORÇLAR–TÜRK PARASI (390) Türev Finansal araçlar için verilen teminatlar ile diğer borçların da takip edildiği pasif nitelikli bir hesaptır. 109 • GELİR – GİDER HESAPLARI SERMAYE PİYASASI İŞLEMLERİ KARLARI–TÜRK PARASI (750) Türk parası menkul değerlerin satışından doğan karlar ile menkul değerlerin alım-satımı ile ilgili komisyon bedellerinin kaydedildiği bir hesaptır. 1) ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV FİNANSAL ARAÇLARDAN KARLAR–TÜRK PARASI (752) Alım satım amaçlı türev finansal araçlardan doğan karlar bu hesapta izlenir. 2) RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV FİNANSAL ARAÇLARDAN KARLAR –TÜRK PARASI (754) Riskten korunma amaçlı türev finansal araçlara ilişkin kazançlardan, ilgili Türkiye Muhasebe Standardı hükümleri çerçevesinde kar yazılması gerekenler bu hesapta izlenir. 110 RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV FİNANSAL ARAÇLARDAN ZARALAR–TÜRK PARASI (862) Riskten korunma amaçlı türev finansal araçlara ilişkin kayıplardan, ilgili Türkiye Muhasebe Standardı hükümleri çerçevesinde zarar yazılması gerekenler bu hesapta izlenir. SERMAYE PİYASASI İŞLEMLERİ ZARARLARI–TÜRK PARASI (870) Türk parası menkul değerlerin satışından doğan zararların kaydedildiği bir hesaptır. Menkul değerlerin satış tutarı ile elde etme maliyeti arasındaki fark faiz geliri olarak 580 Menkul Değerlerden Alınan Faizler-T.P. hesabına kaydedilirken, satış fiyatının, satış tarihindeki itfa edilmiş maliyetin altında olması durumunda, itfa edilmiş maliyet ile satış tutarı arasındaki olumsuz fark bu hesabe gider olarak yazılır. 1) ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV FİNANSAL ARAÇLARDAN ZARARLAR–TÜRK PARASI (872) Alım satım amaçlı türev finansal araçlardan doğan zararlar bu hesaba kaydedilir. • NAZIM HESAPLAR MÜŞTERİ ADINA YAPILAN TÜREV FİNANSAL ARAÇ ALIM SATIM İŞLEMLERİNDEN ALACAKLAR–TÜRK PARASI (934) Bankaların, müşterileri adına gerçekleştirdikleri türev finansal araçlardan kaynaklanan alacakların izlendiği hesaptır. Bu hesap 936-Müşteri Adına Yapılan Türev Finansal Araç Alım Satım İşlemlerinden Borçlar –T.P. hesabı ile karşılıklı çalışır. 111 RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR – TÜRK PARASI (944) Riskten korunma amaçlı türev finansal araçlar bu hesapta izlenir. Bu finansal araçların ilgili Türkiye Muhasebe Standardı uyarınca değerlemeye tabi tutulmasından doğan farklar ise ilgili bilânço hesabı ile ilgisine göre ilgili kâr/zarar veya özkaynak hesabı karşılıklı çalıştırılmak suretiyle muhasebeleştirilir. 946 – Riskten Korunma Amaçlı Türev Finansal Araçlardan Borçlar T.P. hesabı ile karşılıklı çalışır. RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR – YABANCI PARA (945) Riskten korunma amaçlı yabancı para türev finansal araçlar bu hesapta izlenir. Bu finansal araçların ilgili Türkiye Muhasebe Standardı uyarınca değerlemeye tabi tutulmasından doğan farklar ise ilgili bilânço hesabı ile ilgisine göre ilgili kâr/zarar veya özkaynak hesabı karşılıklı çalıştırılmak suretiyle muhasebeleştirilir. 947 – Riskten Korunma Amaçlı Türev Finansal Araçlardan Borçlar Y.P. hesabı ile karşılıklı çalışır. ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV FİNANSAL ARAÇLARDAN FİNANSAL ARAÇLARDAN FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR - TÜRK PARASI (964) ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV ALACAKLAR - YABANCI PARA (965) ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV BORÇLAR -TÜRK PARASI (966) Alım satım amaçlı türev finansal araçlar aşağıda belirtilen yardımcı hesaplarda izlenirken, bunların ilgili Türkiye Muhasebe Standardı uyarınca değerlemeye tabi tutulmasından doğan farklar ilgili bilânço hesabı ile ilgili kâr/zarar hesabı karşılıklı çalıştırılmak suretiyle muhasebeleştirilir. Karma bir finansal aracın unsuru olan saklı türevler, ilgili Türkiye Muhasebe Standardı 112 hükümleri çerçevesinde asıl finansal araçtan ayrıştırılmak suretiyle muhasebeleştirilir. 964- Alım Satım Amaçlı Türev Finansal Araçlardan Alacaklar T.P. hesabı ile karşılıklı çalışır. ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR - YABANCI PARA (967) 966 Türev Finansal Araçlardan Borçlar – T.P. hesabındaki işlemlerin yabancı para üzerinden yapılanları bu hesapların ilgili alt ve yardımcı hesaplarında izlenir. 965- Alım Satım Amaçlı Türev Finansal Araçlardan Alacaklar Y.P. hesabı ile karşılıklı çalışır. VADELİ DÖVİZ ALIM-SATIM İŞLEMLERİ Bankanın vadeli olarak aldığı veya sattığı dövizlerin, bankaca belirlenen vadeli kur üzerinden Türk parası karşılıklarının izlendiği bir hesaptır. SWAP ALIM-SATIM İŞLEMLERİ İleride bir tarihte ters işlemle satılan paranın geri alınması şartıyla, bir paranın başka bir para ile aynı gün içinde değişimi işlemleri para swapları hesaplarında izlenir. Aynı miktarda ve aynı vadedeki, ayrıca aynı geri ödeme miktarına sahip borcun faiz ödemelerinin veya bazen de geri ödeme taksitlerinin karşılıklı olarak değiştirilmesi işlemi olan faiz swapları, faiz swapları hesaplarında izlenir. FUTURES PARA SÖZLEŞMESİ İŞLEMLERİ Standart miktardaki yabancı paranın gelecekteki bir tarihte teslimi ile ilgili sözleşmelerden kaynaklanan işlemler bu hesapta izlenir. Sözleşmenin alındığı ya da satıldığı gündeki döviz kuru esas alınır. 113 FUTURES FAİZ ALIM-SATIM SÖZLEŞMESİ İŞLEMLERİ Futures para işlemleri ile benzer niteliklere sahip olan ancak futures sözleşmelerinde teslimleri belirtilen menkul değerlerin (Hazine Bonoları, Devlet Tahvilleri) standartlaşmış miktarlarının faizi bu hesapta izlenir. PARA VE FAİZ OPSİYONLARI Bir finansal aracın gelecekte belirlenen bir tarihte veya bu tarihten daha evvel, önceden belirlenmiş bir fiyattan satılması veya satın alınması hakkını veren opsiyon sözleşmelerinin kaydına özgü bir hesaptır. Söz konusu opsiyon hesapları satıcı (keşideci) taraf ile alıcı (lehdar) tarafın sözleşmelerinin izlenmesi amacıyla iki bölüme ayrılmıştır. DİĞER Yukarıda açıklanan işlemler dışında kalan, limitli faiz işlemleri, futures hisse senedi endeksine ilişkin işlemler gibi faize ve dövize dayalı türev işlemler bu bölümde izlenir. 2.4. Forward Uygulamalar (Vadeli Alım-Satım) Sözleşmeleriyle ilgili Örnek Forward işlemlerin değerlemesiyle ilgili olarak uygulamada en çok rayiç değer yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntemde, forward işlemlerin rayiç değeri (rayiç kur); anlaşma kurunun, aynı vade için geçerli bileşik piyasa faiz oranları kullanılarak indirgenmesi suretiyle hesaplanmaktadır. Değerlemede izlenen bir başka yöntem ise, sözleşmeye konu edilen her iki para biriminin vade tarihindeki tutarlarının, bu paralar üzerinden yapılan ve benzer vadeleri taşıyan işlemler için geçerli iskonto oranları 114 uygulanarak bugünkü (değerleme yapılan tarihteki) değerlerinin bulunması, bulunan bu değerlerden sözleşme kurunun hesaplanması ve bunun piyasa kuru ile karşılaştırılmasıdır. Organize bir piyasası olmayan, iki tarafın koşullarını serbest iradeleri ile istedikleri şekilde belirledikleri forward işlemlerin bilanço tarihlerindeki rayiç değerleri, açık bir hesaplama yönteminin olmaması ve hesaplamada kullanılacak kriterlerinin belirlenmemiş olması nedeniyle farklı şekilde hesaplanabilecektir. Sektörde bu tür işlemlerin değerlerinin farklı bir şekilde hesaplanmasının yaratacağı sakıncaların ortadan kaldırılması ve uygulama birliğinin sağlanabilmesi için, organize bir piyasası olmayan ve halen sektörde en fazla kullanılan türev ürün niteliğindeki forward işlemlerin değerlemesinin ne şekilde yapılacağı konusunda yetkili otoritelerin açıklayıcı düzenleme yapmaları gerektiği düşünülmektedir. Bilanço dönemlerinde, belli bir vade sonunda gerçekleşecek alacak ve borçların o tarihlere indirgenmiş tutarları üzerinden rayiç değer hesaplaması yapıldığı için üçüncü yöntemin daha doğru olduğu düşünülmektedir. Bu çerçevede, konunun daha kolay bir şekilde anlaşılabilmesi için, forward işlemlerle ilgili olarak aşağıda verilecek örneklerin ilkinde değerleme işlemine her üç yönteme göre yapılacak, izleyen diğer örneklerde ise, daha uygun olduğu düşünülen üçüncü yönteme göre hesaplama yapılacaktır. 2.4.1. Spekülasyon Amaçlı Forward İşlemi Örnekleri ÖRNEK-(1): X Bankası gelecekte Euro’nun Türk Lirası karşısında değer kazanacağını düşünmektedir. Bu nedenle Banka kur artışından gelir elde etmek amacıyla 15.03.2009 tarihinde Y bankası ile 6 ay vadeli 1 EURO = 2,50 TL kuru üzerinden 20.000.-EURO alma hakkını veren bir sözleşme imzalamıştır. Sözleşme süresinde gerçekleşen piyasa kurları aşağıdaki gibidir. 115 TARİH 15.03.2009 30.06.2009 15.09.2009 KUR (EURO/TL) 2,10 2,20 2,40 X Bankasının söz konusu işlemle ilgili olarak yapacağı muhasebe kayıtları şöyle olacaktır. • Sözleşmeden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerin kaydı: TL Kaydı, -------------------------------------- 15.03.2009 --------------------------------------------964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 50.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR (20.000.-€ x 2,50.-TL) 964000-Vadeli Döviz Alım İşlemi 966- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 50.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 96600-Vadeli Döviz Alış İşlemi ----------------------------------------------- // ------------------------------------------------YP (Euro) kaydı, ------------------------------------------- 15.03.2009 ---------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 20.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 96500-Vadeli Döviz Alış İşlemi 967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 20.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 96700-Vadeli Döviz Alış İşlemi ----------------------------------------------- // -----------------------------------------------• 30.06.2009 tarihinde yapılması gereken kayıtlar; Bankanın yukarıdaki işlemle ilgili olarak Haziran sonunda değerleme yapması gerekmektedir. Değerleme işleminde öncelikle, anlaşma kurunun o tarihteki değerinin bulunması ve daha sonra bulunan bu değerin aynı tarihteki cari piyasa veya bilanço kuru ile karşılaştırılması gerekmektedir. Doğrusal reeskont yönteminde; önce işlem kuru ile vade tarihindeki anlaşma kuru arasındaki fark anlaşma dönemi boyunca gerçekleşecek toplam kur farkı olarak kabul edilmekte, değerleme tarihinde ise bu farkın geçen gün sayısına tekabül eden kısmı işlem tarihindeki kura eklenerek anlaşma kurunun o tarihteki değeri hesaplanmaktadır. Daha sonra da 116 hesaplanan bu kur ile o tarihteki cari piyasa kuru karşılaştırılarak fark sonuç hesaplarına aktarılmaktadır. Buna göre; 180 günlük vadeye yayılan kur farkı (2,50 – 2,10) = 0,40.-TL, Değerleme kuru; [(2,50–2,10)*105/180]+2,10=2.33.-TL, (15 Mart-30 Haziran=105) Dönem için gerçekleşen gelir veya gider ise; (2,33-2,20)*20.000.-€ = 2.600.-TL zarar olarak hesaplanacak ve bu tutar; ------------------------------------------ 30.06.2009 ------------------------------------------872-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 2.600.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ZARARLAR 87200-Vadeli Alım Satım İşlemi 364- TÜREV FİNANSAL YÜKÜMLÜLÜKLER 2.600.-TL ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilecektir. İkinci yöntemde, forward kur kalan süre için piyasada en yakın vadeli işlemler için faiz oranlarından bilanço tarihine indirgenmekte ve bu şekilde hesaplanan kur ile bilanço kuru arasındaki fark işlem tutarı ile çarpılarak gelir veya gider hesaplanmaktadır. Buna göre; forward kurun bilanço tarihine indirgenmiş değeri, piyasadaki üç aylık işlem faiz oranının %15 olduğu varsayımıyla; 2,50/(1+0,15)^(75/360) = 2,43.-TL, (30 Haziran-15 Eylül= 75 GÜN) Bilanço tarihindeki zarar ise, (2,43- 2,20)*20.000.-€ = 4.600.-TL olarak hesaplanacak ve bu tutar; ------------------------------------------- 30.06.2009 -----------------------------------------872-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 4.600.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ZARALAR 87200-Vadeli Alım Satım İşlemi 364- TÜREV FİNANSAL YÜKÜMLÜLÜKLER 4.600.-TL ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilecektir. 117 IAS/TMS 39’a göre, alacakların, bonoların ve tahvillerin dönem sonu değerlemesinde faiz hesaplanırken etkin faiz oranı kullanılmalıdır. (IAS/TMS 39 Md. 9) Etkin faiz oranı kullanılarak iç iskonto yöntemine göre vadeye kadar işlemiş olan faiz hesaplanır. Faiz hesaplamasında basit faiz ve bileşik faiz formülleri kullanılabilir. IAS/TMS 39’a göre, bileşik faizin kullanılması gerekmektedir. Sonuçta, IAS/TMS 39’a göre kullanılacak olan faiz formülü; Bugünkü Değer = Gelecek Değer / [(1+İskonto Oranı(r))]^n: (Vadeye kalan gün/365) Bu faiz formülüyle uygulanacak faiz oranı da tahvil ve bonoların alışında uygulanan bileşik faiz oranı olmalıdır. Buna göre tarafımızca da daha doğru olduğu düşünülen ve IAS/TMS 39’a göre kullanılacak olan Üçüncü Yöntemde; önce işlemin iki ayağını oluşturan paraların vade tarihindeki tutarları ilgili para cinsleri üzerinden yapılan ve benzer vadeli işlemler için geçerli faiz oranlarından bu günkü (bilanço tarihindeki) değerlerine indirgenmekte, daha sonra indirgenen bu tutarların birbirine bölünmesi suretiyle spot parite hesaplanmakta ve bu da piyasa kuru ile karşılaştırılarak gelir veya gider hesaplanmaktadır. Kalan vadeye en yakın vadedeki (üç aylık) piyasa faiz oranlarının TL için % 15, ABD Doları için ise % 3 olduğu varsayımıyla; Gelecekte ödenecek TL’nin bu günkü değeri; 50.000/ [(1+0.15)^(75/360)] = 48.565.-TL, (30 Haziran-15 Eylül=75 GÜN) Alınacak EURO’nun bu günkü değeri; 20.000/[(1+0.03)^(75/360)]= 19.877,22.-€ (30 Haziran-15 Eylül=75 GÜN) Spot parite; 48.565 /19.877,22= 2,44, 118 Değerleme farkı; (2,44-2,20)*20.000.-€=4.800.-TL, olarak hesaplanacak ve bu tutar, ------------------------------------------ 30.06.2009 ------------------------------------------872- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 4.800.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ZARARLAR 87200-Vadeli Alım Satım İşlemlerinden (20.000.-€x 0,24.-TL) 364- TÜREV FİNANSAL YÜKÜMLÜLÜKLER 4.800.-TL ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilecektir. Ayrıca, ara dönemlerde yapılan bu değerleme işlemine ilişkin kayıtların izleyen gün iptal edilmesi gerekmektedir. Vade sonunda (15.09.2009) yapılacak kayıtlar; -------------------------------------------- 15.09.2009 ----------------------------------------011- EFEKTİF DEPOSU 20.000.-EURO 293- EFEKTİF VAZİYETİ 20.000.-EURO ----------------------------------------------- // ---------------------------------------------------------------------------------------------- 15.09.2009 ----------------------------------------292- EFEKTİF ALIŞ/SATIŞ HESABI 48.000.-TL (20.000.-€*2,40.-TL= 48.000.-TL) 872- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 2.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ZARARLAR 87200-Vadeli Alım Satım İşlemlerinden (20.000.-€x (2,50-2,40)) 010- KASA HESABI (20.000.-€x 2,50.-TL) 50.000.-TL ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Yukarıdaki işlemlerden de görüleceği üzere, kurların beklenen şekilde gerçekleşmemesi nedeniyle X bankası forward sözleşmesinden dolayı 2.000.-TL zarar etmiştir. 119 • Sözleşmeye (15.09.2009) ilişkin kapanış kayıtları; TL kaydı, ------------------------------------------ 15.09.2009 ------------------------------------------966- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 50.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 96600-Vadeli Döviz Alış İşlemi 964- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 50.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 964000-Vadeli Döviz Alım İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------YP (Euro) Kaydı, ------------------------------------------ 15.09.2009 ------------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 20.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 96700-Vadeli Döviz Alış İşlemi 965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 20.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 96500-Vadeli Döviz Alış İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Ara dönemlerde (30.06.2009) hesaplanan döviz kurunun o tarihteki piyasa veya bilanço kurundan daha düşük olması durumunda pozitif bir değerleme farkı ortaya çıkacaktır. Söz konusu değerleme farkının da benzer bir yaklaşımla gelir olarak sonuç hesaplarına yansıtılması, bu durumda fark tutarının gelir tablosunda 752- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV FİNANSAL ARAÇLARDAN KÂRLAR, aktifte ise 224-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR hesaplarında muhasebeleştirilmesi gerekir. Örneğin yukarıda verilen işlemde 30.06.2009 tarihindeki piyasa kurunun 1 EURO = 2,75.-TL olarak gerçekleştiği kabul edilirse, değerleme farkı [(2,75-2,44)*20.000.-€] = 6.200.TL kâr olarak hesaplanacak ve bu tutar, 120 --------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------224-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 6.200.-TL 22400-Vadeli Alım Satım Amaçlı 752- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV FİNANSAL 6.200.-TL ARAÇLARDAN KARLAR ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilecektir. Yukarıda verilen örnekte hesaplanan değerleme farkları TMS ve THP’deki esaslar çerçevesinde K/Z hesabına kaydedilmiştir. Bankaların yabancı paralar arasındaki paritenin değişiminden de yararlanmak istemeleri doğaldır. Örneğin Dolar/Euro paritesinin gelecek dönemlerde değişebileceği beklentisiyle bankaların gelir elde etme veya mevcut pozisyonları nedeniyle oluşabilecek riskten korunmak amacıyla vadeli işlem yapmaları mümkündür. Bu şekildeki işlemler nedeniyle gelir-gider hesapları hem bu dövizler arasındaki paritenin hem de bu dövizlerin TL karşısındaki değerine bağlı olarak değişir. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için aşağıda verilen örneğin incelenmesi yararlı olacaktır. ÖRNEK-(2): X Bankası USD’nin gelecek dönemlerde EURO karşısında değer kazanacağı beklentisiyle 01.03.2009 tarihinde 1.-€=1,25.USD kuru üzerinden dört aylık vade sonunda tahsil edilmek üzere 750.000.EURO tutarında, Dolar alımı ve Euro satımını içeren dört ay vadeli bir forward sözleşme imzalamıştır. Sözleşmeye konu olan dövizlerin paritesi ve TL kurları aşağıda gibi gerçekleşmiştir. TARİH 01.03.2009 31.03.2009 30.06.2009 EURO/USD Paritesi 1,25 1,20 1,10 EURO/TL Kuru 2,00 1,95 1,90 İşlemle ilgili muhasebe kayıtları aşağıdaki şekilde olacaktır. USD/TL Kuru 71,40 70,20 69,50 121 • Sözleşmenin kayıtlara alınması (01.03.2009): YP (Euro) kaydı, ------------------------------------------ 01.03.2009 ------------------------------------------965- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 750.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965003-Vadeli Döviz Alış İşlemi 967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 750.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967001-Vadeli Döviz Alış İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------1.-EURO=1,25.-USD kurundan DOLAR kaydı, ------------------------------------------ 01.03.2009 ------------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 937.500.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965001-Vadeli Döviz Alım İşlemi (750.000.-€x 1,25.-$) 967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 937.500.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967000-Vadeli Döviz Alış İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------• Sözleşmenin (31.03.2009) tarihinde yapılan değerleme kayıtları: Bankanın yukarıdaki işlemle ilgili olarak önce her iki döviz cinsinin o tarihteki değerlerini hesaplaması gerekir. Bu hesaplama önceki örnekle ilgili olarak verilen bilgiler çerçevesinde işleme konu olan tutarların, bu paralar üzerinden yapılan ve benzer vadeyi taşıyan işlemler için geçerli faiz oranları üzerinden iç iskonto yöntemine değerleme tarihine indirgenmesi suretiyle yapılacaktır. Daha sonra, her iki tutarın değerleme tarihine indirgenen tutarları üzerinden o tarihteki sözleşme kuru belirlenecek ve bu kur piyasa kuru ile karşılaştırılarak oluşan gelir veya gider hesaplanacaktır. Değerleme tarihinde kalan vadeye en yakın (üç ay) piyasa faiz oran larının Euro için % 2, USD için % 3 olduğu varsayımıyla; Satılacak Euro’nun bu günkü değeri; [BD = GD / (1+r)^n] den 750.000/[(1+0.02)^(90/360)]=746.296.-€, (1 Nisan-30 Haziran= 90 GÜN) 122 Alınacak Doların bu günkü değeri; [BD = GD / (1+r)^n] den 937.500/[(1+0.03)^(90/360)]=930.598.-USD, (1 Nisan-30 Haziran=90 GÜN) İndirgenmiş Parite ; 930.598/746.296 = 1,2470 Spot Parite Gelir ; ; 1,20 (1,2470-1,20)*746.296.-EURO=35.076.-USD olarak hesaplanacak ve bu tutar; ------------------------------------------ 31.03.2009 ------------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 35.076.-USD 22500-Alım Satım amaçlı 295- DÖVİZ VAZİYETİ 35.076.-USD ----------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 31.03.2009 ------------------------------------------294-DÖVİZ ALIŞ/SATIŞ HESABI 2.462.335.-TL (35.076.-$x70.20.-TL) 752- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 2.462.335.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN KARLAR 75200-Vadeli Alım Satım İşlemlerinden ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir. Ara dönemde yapılan bu değerleme işlemine ilişkin bu kayıtların ertesi işgünü iptal edilmesi gerekir. • Sözleşmeye ilişkin (30.06.2009) tarihinde yapılan kapanış kayıtları: Karşılıklı Para alışverişi: Sözleşmenin vadesinde oluşan gelir veya giderin hesaplanması ara dönemlere nazaran daha kolaydır. Zira, vadede yapılacak iş, sözleşme konusu varlıkların belirlenen fiyattan karşılıklı olarak değiştirilmesi ve bu değişikliğin piyasa fiyatları ile karşılaştırılmasıdır. Sözleşmenin vadesinde bankanın vereceği Euro karşılığında piyasa kurlarından alabileceği USD tutarı 825.000 (750.000x1,10) iken, sözleşme uyarınca 937.500 USD (750.000x1,25) aldığından, 112.500.-USD tutarında bir geliri oluşmuştur. Bu çerçevede işlem; 123 ------------------------------------------ 30.06.2009 ------------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR 937.500.-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 937.500.-USD ----------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 ------------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ 750.000.-EURO 025-YURTDIŞI BANKALAR 750.000.-EURO ----------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 ------------------------------------------294- DÖVİZ ALIŞ/SATIŞ HESABI 65.156.250-TL (937.500.-$x69.50.-TL) 294-DÖVİZ ALIŞ/SATIŞ HESABI 57.337.500.-TL (825.000.-$x69.50.-TL) 752- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 7.818.750-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN KARLAR 75200-Vadeli Alım Satım İşlemlerinden (112.500.-$x69,50) ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Taahhüdün Kapatılması: ------------------------------------------ 30.06.2009 ------------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 937.500.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967000-Vadeli Döviz Alış İşlemi 965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 937.500.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965001-Vadeli Döviz Alım İşlemi ----------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 ------------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 750.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967001-Vadeli Döviz Alış İşlemi 965- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 750.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965003-Vadeli Döviz Alış İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir. 124 2.4.2. Riskten Korunma Amaçlı Forward İşlemi Örneği ÖRNEK-(1): X Bankası 15.01.2009 tarihinde bir müşterisine 6 ay vadeli 100.000.-USD tutarında döviz kredisi kullandırmıştır. Söz konusu kredinin vadesinde TL’ye çevrilerek kullanımı gerekmektedir. Vade tarihinde döviz kurunun daha düşük olacağını düşünen banka meydana gelecek rayiç değer (gerçeğe uygun değer) riskinden korunmak amacıyla kredinin verildiği tarihte kredinin vadesinde realize edilmek üzere başka bir finansal kuruluş ile 100.000.-USD satım hakkı veren bir forward sözleşmesi yapmıştır. Forward sözleşme kuru 1 $= 1,45.-TL olarak belirlenmiştir. Sözleşme süresince gerçekleşen piyasa kurları aşağıdaki gibidir. TARİH 15.01.2009 31.03.2009 15.07.2009 KUR (USD/TL) 1,50 1,40 1,20 Bu işleme ilişkin muhasebe kayıtları; • Kredinin verilmesi: ------------------------------------------ 15.01.2009 ------------------------------------------111-KISA VADELİ KREDİLER 100.000.-USD 025- YURTDIŞI BANKALAR 100.000.-USD ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------- 125 • Sözleşmeden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerin kaydı: TL kaydı, ------------------------------------------ 15.01.2009 ------------------------------------------944- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 150.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 944000-Vadeli Döviz Alış İşlemi 946-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 150.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 946000-Vadeli Döviz Alım İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------YP (USD) kaydı, ------------------------------------------ 15.01.2009 ------------------------------------------945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945002-Vadeli Döviz Satım İşlemi 947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947001-Vadeli Döviz Satım İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------• 31.03.2009 tarihinde yapılacak sözleşmeye ilişkin değerleme işlemi ve bunun kayıtlara alınması: Daha öncede ifade edildiği üzere, değerlemede öncelikle işleme konu olan tutarların değerleme tarihi itibariyle o günkü değerlerin bulunması ve bunların oranından indirgenmiş kurun hesaplanması ve hesaplanan bu kur ile piyasa kurunun karşılaştırılması gerekmektedir. En yakın vade olan üç aylık işlemler için TL faiz oranının % 15, USD faiz oranın ise % 3 olduğu varsayımıyla; Alınacak TL’nin bu günkü (31.03.2009) değeri; BD = GD / (1+r)^n:(Vadeye kalan gün/yıl) den, 150.000/[(1+0.15)^(105/360)] =144,008.-TL (1 Nisan-15 Temmuz=105 GÜN) Verilecek USD’nin bu günkü değeri; BD=GD / (1+r)^n:(Vadeye kalan gün/yıl) den, 126 100.000/[(1+0.03)^(105/360)] =99.142.-USD, (1 Nisan-15 Temmuz=105 GÜN) İndirgenmiş Parite ; 144.008 / 99.142 = 1,45 Spot KUR ; 1,40 Gelir ; (1,45-1,40)*99.142.-$= 4.957.-TL olarak hesaplanacak ve bu tutar; ------------------------------------------ 31.03.2009 ------------------------------------------224-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 4.957.-TL 22401-Gerçeğe uygun Değ.Risk Korunma amaçlı 752- KORUNMA AMAÇLI TÜREV 4.957.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN KARLAR 75200-Vadeli Alım Satım İşlemlerinden ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir. Bankanın forward sözleşmenin yıl sonunda değerlemesinden kaynaklanan geliri riskten korunma muhasebesi gereği K/Z hesabına kaydedilmelidir. Söz konusu dönem için riskten korunan kalem olan kredilerin değerlemesinden uğranılan zararın, [(1,50-1,40)*100.000.-$]= 10.000.-TL olduğu dikkate alındığında, sözleşmeden dolayı bu zararın 4.957.-TL’lık kısmının telafi edildiği sonucuna ulaşılmaktadır. • Kredinin tahsil edilmesi (15.07.2009) tarihindeki kayıtları; ------------------------------------------ 15.07.2009 ------------------------------------------011- EFEKTİF DEPOSU 100.000.-USD 293- EFEKTİF VAZİYETİ 100.000.-USD ----------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 15.07.2009 ------------------------------------------295- DÖVİZ VAZİYETİ 100.000.-USD 111- KISA VADELİ KREDİLER 100.000.-USD ----------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 15.07.2009 ------------------------------------------292- EFEKTİF A/S HESABI 120.000.-TL 294- DÖVİZ A/S HESABI 120.000.-TL (100.000.-$x1,20.-TL) ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------- 127 • Forward kapanış kayıtları (15.07.2009); Döviz satışının yapılması; ------------------------------------------ 15.07.2009 ------------------------------------------293- EFEKTİF VAZİYETİ 100.000.-USD 011- EFEKTİF DEPOSU 100.000.-USD ----------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 15.07.2009 ------------------------------------------010- KASA HESABI 145.000.-TL (1,45x100.000 $) 292- EFEKTİF A/S HESABI 120.000.-TL (1,20x100.000 $) 752- TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR 25.000.-TL ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Sözleşmeye ilişkin kapanış (15.07.2009) kayıtları ise; YP (USD) kaydı, ------------------------------------------ 15.07.2009 -------------------------------------------947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947001-Vadeli Döviz Satım İşlemi 945- RİSKTEN KOR. AMAÇLI TÜREV 100.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945002-Vadeli Döviz Satım İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------TL kaydı, ------------------------------------------ 15.07.2009 ------------------------------------------946-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 150.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 946000-Vadeli Döviz Alım İşlemi 944- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 150.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 944000-Vadeli Döviz Alış İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde olmalıdır. Bankanın yukarıdaki işlemde, korunan kalemden kaynaklanan toplam 100.000.-$x(1,50-1,20) = 30.000.-TL tutarındaki zararın 25.000.-TL’sını yapılan forward sözleşme sayesinde telafi edilmiştir. Söz konusu örneğe göre; banka müşterisine kullandırmış olduğu 100.000.-USD’lik döviz kredisinden döviz kurunun düşmesi nedeniyle 128 kaynaklanan 30.000.-TL tutarındaki zararını, riskten korunma aracı olarak oluşturduğu vadeli satım hakkı veren bir sözleşmeden (forward) kaynaklanan 25.000.-TL tutarındaki kazançla % 83,33 oranında karşılamıştır. Söz konusu işlemde Bankada; aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere riskten korunma muhasebesi uygulanmasaydı, k/z da dalgalanmaya neden olacak iki bağımsız işlem, sonuç hesabına (k/z) Kar veya Zarar olarak daha fazla etki edecekti. Oysa ki Riskten korunma muhasebesi uygulanarak bu şekilde ilişkilendirildiğinde sonuç hesaplarına (k/z veya bilanço) daha az bir etki edecektir. Ya da daha etkin bir koruma yapılmış işlemde sonuç hesaplarına etki dahi etmeyebilecektir. 31.03.2010 Türev işleme İlişkin kazanç 4.957.-TL Krediye ilişkin kayıp 10.000.-TL -5.043.-TL Normal Muhasebe 31.03.2010 0 10.000.-TL -10.000.-TL Riskten Korunma Muh. 15.07.2010 25.000.-TL 30.000.-TL -5.000.-TL Normal Muhasebe 15.07.2010 0 30.000.-TL -30.000.-TL Yöntem Tarih Riskten Korunma Muh. K/Z Etki Not: İşlemlerin kolay anlaşılması için kredinin faiz geliri ile mevduatın faiz gideri dikkate alınmamıştır. 2.5. Futures (Vadeli İşlem) Sözleşmeleriyle ilgili Örnek Uygulamalar Futures standart kalite ve miktarda mal veya finansal aracın belirlenen bir fiyattan ileri bir vadede alınması veya satılmasını taahhüt eden sözleşmelerdir. Bu sözleşmeleri forward kontratlardan ayıran temel farklar; organize bir piyasada işlem görmeleri, cayılamaz nitelikte olmaları, hamiline yazılı olarak düzenlenebilmeleri nedeniyle devredilebilme imkanını vermeleri ve günlük olarak değerlemeye tabi tutularak piyasa değeri üzerinden (marking to market) izlenmeleri şeklinde sıralamak mümkündür. Futures sözleşmelerde forward işlemlerden farklı olarak tarafların birbirlerini tanımaları söz konusu değildir. Bu nedenle, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesine ilişkin güvencenin (garanti) 129 sağlanması amacıyla borsalar tarafından bir teminat (margin) sistemi uygulanmaktadır. Teminat sistemi sayesinde, taraflardan herhangi birinin taahhüdünü yerine getirmemesi durumunda diğer katılımcıların uğrayacağı zarar olasılığı azaltılmaktadır. İşlemin yapılabilmesi için hem alıcının hem de satıcının teminat yatırması gerekir. Futures kontratların değerlerini (fiyatlarını) etkileyen temel faktörler; piyasalarda işleme konu olan paralara ilişkin arz talep dengesi, maliye ve para politikaları, faiz oranları, yasal düzenlemeler ve siyasi ve sosyal olaylardır. Futures sözleşmenin piyasa değerinin artması durumunda alıcı kâr, satıcı zarar elde eder. Kâr teminatı artırıcı, zarar ise teminatı azaltıcı etki yaratır. Sözleşmenin piyasa değerinin azalması durumunda, oluşan zararın karşılanması amacıyla mevcut “başlangıç teminatı” (initial margin) miktarının artırılması gerekir. Yapılan günlük değerleme sonucunda başlangıç teminatının düzeyinin korunması için gerekli olan nakit ödemeler “değişim teminatı” (variation margin) olarak tanımlanmaktadır. Değişim teminatı, başlangıç teminatının belli bir düzeyin altına düşmesi durumunda söz konusu olmaktadır. Sözleşmeyi sürdürme düzeyi (maintenance magrin) olarak bilinen bu seviye, genelde başlangıç teminatının %75’i olarak belirlenmektedir. Bu teminat, zarar olması halinde alıcı veya satıcının ilave teminat yatırmadan sözleşmeyi sürdürebilmelerini sağlamaktadır. 130 2.5.1. Spekülasyon Amaçlı Futures İşlemi Örnekleri ÖRNEK-(1): X Bankası 01.04.2009 tarihinde döviz kurunun artacağı beklentisiyle her biri 1.000.-USD üzerinden üç ay vadeli 100 adet futures sözleşme satın almıştır. Sözleşmenin yapıldığı işlem kuru piyasa kuru ile aynı olmak üzere 1.-USD = 1,50.-TL’dir. Sözleşme için başlangıç teminatı 10.000.TL, sürdürme teminatı 8.000.-TL olarak belirlenmiştir. Borsa payı 200.-TL’dir. Vadeli işlem sözleşmesine ilişkin kurlar aşağıdaki gibi gerçekleşmiştir. TARİH 01.04.2009 30.04.2009 31.05.2009 30.06.2009 SÖZLEŞME FİYATI (USD/TL) 1,50 1,60 1,70 1,40 Yukarıda verilen sözleşmeye ilişkin kurlar sözleşmenin fiyatı olarak da ifade edilebilir. Tamamen futures piyasadaki gelişmelere bağlı olarak oluşan bu kurların (fiyat) söz konusu tarihlerdeki bilanço kurları veya döviz piyasasında gerçekleşen kurlar ile aynı olması gerekmemekle birlikte, yakın ilişkili olduğu ifade edilebilir. Daha önce de belirtildiği üzere, futuresler günlük değerlemeye tabi tutulmaktadır. İzleme kolaylığı sağlamak amacıyla bu örnekte günlük değerleme ihmal edilmiş, sadece ay sonlarındaki fiyatlar dikkate alınarak değerleme işlemi yapılmıştır. 131 Futures sözleşmeye ilişkin muhasebe kayıtları; • Sözleşmenin (01.04.2009) kayıtlara alınması, başlangıç teminatı ve borsa payının ödenmesi; YP (USD) Kaydı, ------------------------------------------ 01.04.2009 ------------------------------------------965- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 100.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965200-Futures Para Alım İşlemi (100 adet sözleşme 100x1.000.-$=100.000.-$x1,50 TL) 967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 100.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967200-Futures Para Alım İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------TL kaydı, ------------------------------------------ 01.04.2009 ------------------------------------------964- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 150.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 964201-Futures Para Satım İşlemi (100 adet sözleşme 1000x1.000.-$=100.000.-$x1,50 TL) 966-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 150.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 966201- Futures Para Satım İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Başlangıç teminatı ve borsa payının muhasebeleştirilmesi; -------------------------------------------- 01.04.2009 ----------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR 10.000.-TL 278050-Türev Fin. Araç Teminatları 840- VERİLEN ÜCRET ve KOMİSYONLAR 200.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 84000-Borsa Payı 010- KASA HESABI 10.200.-TL ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------- 132 • 30.04.2009 tarihinde yapılacak değerlemeye ilişkin kayıtlar; Sözleşmenin değeri kur artışından dolayı 160.000.-TL’ye yükselmiştir. Başlangıç değerine göre oluşan fark 10.000.-TL, takas odası tarafından teminat hesabına eklenmektedir. ---------------------------------------------- 30.04.2009 --------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR 278050-Türev Fin. Araç Teminatları veya 224- TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 10.000.-TL 224003-Futures İşlemler 752-TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR 10.000.-TL 75202- Futures A/S İşlemlerinden -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Futures işlemlerinde yapılan günlük değerleme sonucunda gelir elde edilmesi durumunda, bu gelirin tahsili için vade sonunun beklenmesine gerek bulunmadığından hemen çekilip kullanılması mümkündür. • 31.05.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar; Bu tarihte sözleşmenin değeri 170.000.-TL’dir. Toplam değer artışı 20.000.- TL’nin 10.000.-TL’si önceki ay kayıtlara yansıtıldığından bu dönem 10.000.-TL’nin gelir hesaplarına alınması gerekir. Diğer taraftan, futures işlemlerin günlük değerlendiği hususu dikkate alındığında, oluşan gelir veya giderin hesaplanması için, işlemin yapıldığı tarihten sonra gerçekleşen toplam değer artışına bakmanın gereksiz olduğunu, sadece bir önceki fiyat ile (örneğimizde 160.000.-TL) değerleme günündeki fiyatın (170.000.-TL) karşılaştırmanın yeterli olduğunu ifade etmek mümkündür. Buna göre; 31.05.2009.tarihinde gerçekleşen gelir; 170.000-160.000 = 10.000.-TL’dir. --------------------------------------------- 31.05.2009 ---------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR 10.000.-TL 278050-Türev Fin. Araç Teminatları 752-TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR 10.000.-TL 75202- Futures A/S İşlemlerinden ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------- 133 • 30.06.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar; Sözleşmenin değeri 140.000.-TL’ye düşmüştür. Önceki dönem değerine göre oluşan negatif 30.000.-TL’nin gider hesaplarına yansıtılması gerekir. --------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------872-TÜREV FİN. ARAÇLARDAN ZARARLAR 30.000.-TL 278- MUHTELİF ALACAKLAR 30.000.-TL 278050-Türev Fin. Araç Teminatları ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------• Sözleşmenin (30.06.2009) kapatılması; Efektifin alınması; --------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------011- EFEKTİF DEPOSU 100.000.-USD 293- EFEKTİF VAZİYETİ 100.000.-USD -------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------292- EFEKTİF A/S HESABI 140.000.-TL (100.000.-$x1,40.-TL) 010- KASA HESABI 140.000.-TL -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Sözleşmenin vadesinde cari piyasa kurunun sözleşme kuru (fiyatı) ile aynı olduğu varsayılmıştır. Bu iki kurun farklı olması durumunda fark tutarı kadar gelir veya gider oluşacağı hususu açıktır. Örneğin vadedeki cari değerleme kuru 1.-$ = 1,50.-TL olsaydı, 10.000.-TL [(1,50-1,40)*100.000.-$)] tutarında kambiyo geliri oluşacaktı. Teminat hesabındaki bakiyenin tahsil edilmesi; --------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------010-KASA HESABI 10.000.-TL 278- MUHTELİF ALACAKLAR 10.000.-TL 278050-Türev Fin. Araç Teminatları ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------- 134 Taahhüde ilişkin kaydın kapatılması; YP (USD) Kaydı, ---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 100.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967200-Futures Para Alım İşlemi 965- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 100.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965200-Futures Para Alım İşlemi (100 adet sözleşme 100x1.000.-$=100.000.-$) ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------TL Kaydı, ---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------966-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 150.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 966201- Futures Para Satım İşlemi 964- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 150.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 964201-Futures Para Satım İşlemi (100 adet sözleşme 100x1.000.-$=100.000.-$x1,50 TL) ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir. ÖRNEK-(2): X Bankası 01.03.2009 tarihinde 100.000.-TL tutarındaki fonunu değerlendirmek istemektedir. Banka gelecekte hisse senedi borsa endeksinin yükseleceği düşüncesiyle bu fonunu üç ay vadeli İMKB-30 endeks sözleşmesi satın almak suretiyle kullanmıştır. Sözleşme vadesinde gerçekleşen endeks değerleri aşağıda verilmiştir. TARİH ENDEKS DEĞERİ BİRİM SÖZLEŞME DEĞERİ (*) 01.03.2009 45.000 4.500 31.03.2009 47.500 4.750 30.06.2009 50.000 5.000 (*) Endeks sözleşmesi işlemlerinde alınıp satılan şey, esas alınan endeksin (İMKB-30 veya İMKB-100) 10’a bölünmesi sonucu bulunan bir varlık olarak kabul edilmektedir. Sözleşme başına yatırılacak başlangıç teminatının 500.-TL olduğu varsayımıyla, alınacak sözleşme sayısı 100.000.-TL/500.-TL=200 adettir. Burada dikkat edilmesi gereken şey, eldeki fonun tamamının işlemin niteliği 135 gereği teminat olarak kullanılmasıdır. Tamamı teminat olarak yatırılan bu kaynakla alınacak sözleşme sayısı bulunduktan sonra, yapılması gereken işlemin toplam değerinin hesaplanmasıdır. Buna göre işlemin toplam değeri;200*4.500=900.000.-TL olarak bulunmaktadır. İşleme ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır. • İşlemin ve teminatın kayıtlara alınması; -------------------------------------------- 01.03.2009 ----------------------------------------964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 900.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 964390- Diğer Futures Alım İşlemleri 966- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 900.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 966390- Diğer Futures Alım İşlemleri ------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 01.03.2009 ---------------------------------------278-MUHTELİF ALACAKLAR 100.000.-TL 278050- Türev Fin. Araç. Teminatları 010- KASA HESABI 100.000.-TL ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------(*) Borsa payı ihmal edilmiştir. • 31.03.2009 tarihindeki değerleme kayıtları; Bankanın 31.03.2009 tarihindeki endeks değişiminden dolayı oluşan geliri; (4.750-4.500)*200 adet= 50.000.-TL’dir. --------------------------------------------- 31.03.2009 ---------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR 50.000.-TL 278050-Türev Fin. Araç Teminatları 752-TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR 50.000.-TL 75202- Futures A/S İşlemlerinden ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------- 136 • 30.06.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar; Vade tarihinde oluşan son gelir de, [(5.000-4.750)*200 adet= 50.000.TL] --------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR 50.000.-TL 278050-Türev Fin. Araç Teminatları 752-TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR 50.000.-TL 75202- Futures A/S İşlemlerinden ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------şekilde muhasebeleştirildikten sonra Muhtelif Alacaklar hesabındaki bakiyenin (100.000+50.000+50.000= 200.000.-TL) tahsil edilmesi; --------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------010-KASA HESABI 200.000.-TL 278- MUHTELİF ALACAKLAR 200.000.-TL 278050-Türev Fin. Araç Teminatları ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Taahhüde ilişkin kaydın kapatılması; --------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------966- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 900.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 966390- Diğer Futures Alım İşlemleri 964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 900.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 964390- Diğer Futures Alım İşlemleri ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir. 2.5.2. Riskten Korunma Amaçlı Futures İşlemi Örneği ÖRNEK-(1): X Bankası 01.01.2009 tarihinde kabul ettiği 6 ay vadeli 1.500.000.- TL tutarındaki kaynağı aynı vade ile 1.-USD = 1,50.-TL kuru üzerinden 1.000.000.-$ tutarında döviz kredisi olarak kullandırmıştır. Vade tarihine kadar olan sürede döviz kurlarının düşeceği beklentisini taşıyan banka, bu nedenle olabilecek değişikliklerin yaratacağı riskten korunmak amacıyla bir futures sözleşme yapmaya karar vermiş ve borsada 30.06.2009 137 vadeli 4.000.-USD büyüklüğünde 250 adet futures sözleşme satmıştır. Anlaşma kuru 1 $ = 1,60.-TL’dir. Başlangıç teminatı 100.000.-TL, sürdürme teminatı bu tutarın % 80’i olmak üzere, 80.000.-TL olarak belirlenmiştir. Borsaya ödenen pay 10.000.-TL’dir. Sözleşme süresinde oluşan kurlar aşağıda verilmiştir. TARİH CARİ KUR ($/TL) 01.01.2009 1,50 31.01.2009 1,25 31.03.2009 1,20 30.06.2009 1,00 (*) Sözleşme birim fiyatı FUTUR SÖZLEŞME KURU(*) ($/TL) 1,60 1,50 1,45 1,25 Yukarıda verilen işlemlerle ilgili muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır. • TL mevduatın alınması ve bu mevduatın satılarak döviz kredisi şeklinde kullandırılması (01.01.2009); ---------------------------------------------- 01.01.2009 --------------------------------------010- KASA HESABI 1.500.000.-TL 300- TASARRUF MEVDUATI 1.500.000.-TL ---------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 01.01.2009 --------------------------------------117- KISA VADELİ KREDİLER 1.000.000.-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 1.000.000.-USD ---------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 01.01.2009 --------------------------------------294- DÖVİZ A/S HESABI 1.500.000.-TL 010- KASA HESABI (1.000.000.-$x1,50.-TL) 1.500.000.-TL ---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------• Futures sözleşmesine ilişkin başlangıç teminatının yatırılması ve borsa payının ödenmesi; ---------------------------------------------- 01.01.2009 --------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR 100.000.-TL 278050-Türev Fin. Araç Teminatları 840- VERİLEN ÜCRET ve KOMİSYONLAR 10.000.-TL -Borsa Payı 010- KASA HESABI 110.000.-TL ---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------- 138 • Futures sözleşmenin kayıtlara alınması (01.01.2009); YP (USD) Kaydı, ------------------------------------------ 01.01.2009 ------------------------------------------945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945041- Futures Para Satım İşlemi 947-RİSKTEN KOR. AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947041- Futures Para Satım İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------TL Kaydı, ------------------------------------------ 01.01.2009 ------------------------------------------944-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.600.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 944040- Futures Para Alım İşlemi (1,60 TLx1.000.000 $) 946- RİSKTEN KOR. AMAÇLI TÜREV 1.600.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 946040- Futures Para Alım İşlemi --------------------------------------------- // ----------------------------------------------------• 31.01.2009 tarihinde yapılacak değerleme işlemi; Bankanın bu tarihte sözleşmeden kaynaklanan karı; (1,60-1,50)*1.000.000.-$ = 100.000.-TL dir. Bu gelir ----------------------------------------------- 31.01.2009 -------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR 100.000.-TL 278050-Türev Fin.Araç. Teminatları 754- TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR 100.000.-TL 75402-Futures A/S İşlemlerinden ---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir. Değerleme tarihinde korunan kalemin değeri düşmüş, buna karşılık futures sözleşmeden kaynaklanan 100.000.-TL geliri söz konusudur. Riskten korunan kalemin değer azalışı (1,50-1,25)*1.000.000.-$ = 250.000.-TL, sözleşmeden kaynaklanan gelir ise, 100.000.-TL olduğuna göre etkinlik oranı; 100.000/250.000 = % 40’dir. 139 • 31.03.2009 tarihinde yapılacak değerleme kayıtları; Bankanın bu tarihte de öncekine benzer şekilde sözleşmeden kaynaklanan bir geliri vardır. Değerleme işlemi sonucunda oluşan, (1,50 – 1,45)*1.000.000.-$= 50.000.-TL tutarındaki bu kâr da, ----------------------------------------------- 31.03.2009 -------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR 50.000.-TL 278050-Türev Fin.Araç. Teminatları 754- TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR 50.000.-TL 75402-Futures A/S İşlemlerinden ---------------------------------------------------- // --------------------------------------------Kaydıyla muhasebeleştirilir. Geçen süre içinde riskten korunan kalemin değerlemesinden kaynaklanan toplam kayıp; (1,50-1,20)*1.000.000.-$ = 300.000.-TL’dir. Aynı sürede sözleşmenin değerlemesinden kaynaklanan toplam gelir ise 150.000.TL olduğundan etkinlik oranı; 150.000/300.000 = % 50 dir. • 30.06.2009 tarihinde yapılacak değerleme işlemine ilişkin kayıtlar; Bu tarihte yapılan değerleme sonucunda oluşan gelir; (1,45-1,25)*1.000.000.-$ = 200.000.-TL dir. Bu gelir; ----------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------278- MUHTELİF ALACAKLAR 200.000.-TL 278050-Türev Fin.Araç. Teminatları 754- TÜREV ARAÇLARDAN KARLAR 200.000.-TL 75402-Futures A/S İşlemlerinden ---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Şeklinde kayıtlara alınır. 140 • 30.06.2009 Kapanış kayıtları; Teminat hesabının kapatılması, ----------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------010-KASA HESABI 350.000.-TL 278- MUHTELİF ALACAKLAR 350.000.-TL 278050-Türev Fin.Araç. Teminatları ---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Vadeli İşlem Sözleşmesi Konusu Efektifin Satın Alınması; ----------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------011-EFEKTİF DEPOSU 1.000.000.-USD 293-EFEKTİF VAZİYETİ 1.000.000.-USD ---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------292-EFEKTİF A/S HESABI 1.600.000.-TL 010-KASA HESABI (1.000.000.-$x1,60.-TL) 1.600.000.-TL ---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Sözleşmeye İlişkin Taahhüdün Kapatılması; YP (USD) Kaydı, ------------------------------------------ 30.06.2009 ------------------------------------------947- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947041- Futures Para Satım İşlemi 945-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945041- Futures Para Satım İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------TL Kaydı, ------------------------------------------ 30.06.2009 ------------------------------------------946- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.600.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 946040- Futures Para Alım İşlemi 944-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.600.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 944040- Futures Para Alım İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Yukarıdaki işlem sonucunda Bankanın riskten korunan kalemden kaynaklanan kur farkı zararı; (1,50-1,00)*1.000.000.-$ = 500.000.-TL’dir. Buna karşılık, futures işlemlerinden kaynaklanan gelirin ise; 141 (1,60-1,25)*1.000.000.-$ alındığında, yapılan = 350.000.-TL işlemin etkin bir olarak hesaplandığı koruma sağladığı dikkate sonucuna ulaşılmaktadır. Söz konusu örneğe göre; banka müşterisine kullandırmış olduğu 1.000.000.-USD’lik döviz krediden döviz kurunun düşmesi nedeniyle kaynaklanan 500.000.-TL tutarındaki zararını, riskten korunma aracı olarak oluşturduğu bir sözleşmeden (futures) kaynaklanan 350.000.-TL tutarındaki kazançla % 70 oranında karşılamıştır. 2.6. Opsiyon Sözleşmeleriyle ilgili Örnek Uygulamalar Opsiyon, herhangi bir varlığın belirlenen bir fiyat üzerinden gelecek bir tarihte veya bu tarihe kadar geçecek süre içinde alım veya satım hakkını veren sözleşmelerdir. Bu sözleşmeler döviz, menkul kıymet, kıymetli maden veya emtia üzerine düzenlenebilirler. Opsiyon sözleşmelerinde daha önce anlatılanlardan farklı olarak karşılıklı taahhüt söz konusu değildir. Bu sözleşmelerde taraflardan biri sözleşmede belirtilen hakları kullanmak veya bunlardan vazgeçme seçeneğine sahipken, diğer tarafa, bu hakkın kullanılmak istenmesi durumunda sözleşme gereğini yerine getirme yükümlülüğünü vermektedir. Hakkı kullanmak için opsiyonu elinde bulunduran taraf (holder, buyer) bir prim ödemekte, sözleşmeyi keşide eden veya satan taraf (writer, seller) aldığı bu prim karşılığında risk altına girmektedir. Opsiyonu alan taraf vade içinde bu hakkını realize etmek zorunda değildir. Hakkın vade içinde kullanılmaması durumunda keşidecinin yükümlülüğü sona erer. Bu sözleşmeler genel olarak sağladıkları hakka göre; alan tarafa alma hakkı veren alım opsiyonları (call option), satım hakkını veren satım opsiyonları (put option) olarak sınıflandırılmaktadır. Alım opsiyonunda opsiyonu alan kişi, sözleşme konusu varlığı vade süresi içinde istediği herhangi bir tarihte daha önceden belirlenen fiyattan satın alma, satım 142 opsiyonunda ise opsiyonu alan taraf sözleşmeye konu olan varlığı önceden belirlenen fiyattan satma hakkına sahiptir. Her iki durumda satıcı sözleşme koşullarını yerine getirmek zorundadır. Opsiyon alıcısının sözleşmeden kaynaklanabilecek zararı ödediği opsiyon primi ile sınırlıdır. Piyasa fiyatlarının aleyhine gelişmesi durumunda alıcı alım veya satım hakkını kullanılmaktan vazgeçebilir. Buna karşılık, fiyatların alıcı lehine gelişmesi durumunda satıcının zararı çok yüksek tutarlara ulaşabilir. Satıcının elde edebileceği kârın üst sınırını aldığı prim tutarı oluşturmaktadır. Opsiyon sözleşmeleri organize olmayan piyasalarda işlem görebilmelerine karşılık; uygulamada birbirini iyi tanımayan tarafların güvenilirliğine ilişkin endişeler nedeniyle borsalarda yapılan işlemler çok daha yaygındır. Vadeli işlem borsalarında takas odası her iki taraf için karşı tarafın yerine geçtiğinden güvence sağlamaktadır. Opsiyonlar kullanılabileceğine taşıdıkları göre hakkın Avrupa veya alıcı tarafından Amerika ne opsiyonları zaman olarak sınıflandırılmaktadır. Avrupa opsiyonlarında alıcı kullanım hakkını ancak vade tarihinde kullanabilirken, Amerikan opsiyonlarında kullanım hakkı vade tarihine kadar olan herhangi bir tarihte kullanılabilmektedir. Amerika opsiyonları alıcıya kullanım hakkı bakımından önemli bir esneklik sağlamakla birlikte, satıcıya Avrupa opsiyonlarına göre daha fazla risk yüklemektedir. Bir opsiyon sözleşmesinde yer alması gereken temel unsurlar şunlardır. -Opsiyona konu olacak ürünün türü ve miktarı -Opsiyon için alıcının ödeyeceği prim tutarı -Alıcının opsiyon hakkını kullanabileceği vade -Alıcının opsiyon hakkını kullanması durumunda uygulanacak olan fiyat Organize olmayan piyasalarda işlem gören opsiyonlarda ödenecek prim tutarı tarafların ihtiyaçlarına göre belirlenirken, organize piyasalarda işlem gören sözleşmelerde prim tutarı için belli standartlar getirilmiştir. 143 Opsiyon priminin içsel değer (intrinsic value) ve zaman değeri (time value) olmak üzere iki bileşeni bulunmaktadır. İçsel değer, opsiyon hakkının kullanılması sonucu elde edilen kazançtır. Bir alım opsiyonunda içsel değer, piyasa fiyatının ürünün kullanım fiyatını (strike price, exercise price) aşan kısmı, satım opsiyonlarında ise kullanım fiyatının piyasa fiyatını aşan kısmıdır. Zararda ve başabaş opsiyonlarda içsel değer yoktur. Opsiyonun zaman değeri, opsiyon primi ile içsel değer arasındaki farktır. Uygulamada en çok görülen opsiyon türleri döviz ve faiz opsiyonlarıdır. 2.6.1. Döviz Opsiyon İşlemi Örnekleri Döviz opsiyonları nakit döviz opsiyonları ve futures döviz opsiyonları olarak ikili bir ayrıma tabi tutulmaktadır. Nakit döviz opsiyonları, belirli tür ve miktardaki dövizin ileriki bir vadeye kadar belirlenen kur üzerinden alımı ya da satımını içeren anlaşmalardır. Alıcının hakkını kullanması durumunda satıcı, sözleşmeye konu olan miktarda dövizi kullanım fiyatı üzerinden almak veya satmak zorundadır. Futures döviz opsiyonları, piyasada işlem görmekte olan belirli miktardaki futures döviz kontratlarının belirli bir zaman süresi içinde belirlenen fiyattan alımı veya satımını içeren opsiyonlardır. Satıcı, opsiyon alıcısının hakkını kullanması durumunda belirlenen miktardaki futures döviz kontratını kullanım fiyatından almak veya satmak zorundadır. Borsalarda işlem gören opsiyonların vadeleri sabit, içerdiği döviz tutarları da belirli büyüklükte olmaktadır. Alıcılar, ancak belirlenen miktarların katları kadar opsiyon alabilirler. Borsada işlem gören döviz opsiyonlarında, futures kontratlarda olduğu gibi başlangıç marjı ve daha sonra piyasadaki gelişmelere bağlı olarak, başlangıç marjı korunacak şekilde ilgili taraftan ilave bir değişim marjı talep edilmekte ya da başlangıç marjını aşan tutar yatırımcıya iade edilmektedir. 144 ÖRNEK-(1): X Bankası Doların gelecek dönemlerde TL karşısında değer kazanacağını düşünmektedir. Döviz kurunda bu yönde oluşacak gelişmeden yararlanmak isteyen Banka 01.10.2009 tarihinde borsadan Y Bankasının ihraç ettiği herbiri 50.000.-USD tutarında olmak üzere, on adet opsiyon alım sözleşmesi almıştır. Sözleşmede vade üç ay, kullanım fiyatı 1.USD =1,50.-TL, ödenen prim her 1 USD için 0,15.-TL olmak üzere toplam 75.000.-TL olarak belirlenmiştir. Y Bankasının sözleşmenin teminatı olarak ödediği tutar 20.000.-USD’dır. Sözleşme süresinde gerçekleşen döviz kurları aşağıdaki gibidir. (Not: İzleme kolaylığı sağlamak için bir ara dönemle ilgili kayıtlar ihmal edilmiştir.) TARİH 01.10.2009 30.11.2009 31.12.2009 • KUR ($/TL) 1,50 1,60 1,70 X Bankasının yapacağı kayıtlar (01.10.2009); 1-) Sözleşmenin kayıtlara alınması ve opsiyon priminin ödenmesi; YP (USD) Kaydı, --------------------------------------------- 01.10.2009 ---------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 500.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965400-Para Alım Opsiyon İşlemi (10 adetx50.000.-$) 967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 500.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967400-Para Alım Opsiyon İşlemi ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------TL Kaydı, --------------------------------------------- 01.10.2009 ---------------------------------------964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 750.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 964401-Para Satım Opsiyon İşlemi (500.000.-$x1,50.-TL) 966- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 750.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 966401-Para Satım Opsiyon İşlemi ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------- 145 Opsiyon sözleşmesinin başlangıcında primin gerçek değeri yoktur. Opsiyon primini oluşturan unsur zaman değeridir. Bu değer sözleşme süresince itfa edilecektir. Opsiyon priminin muhasebeleştirilmesi; ----------------------------------------------- 01.10.2009 -------------------------------------280-BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR 75.000.-TL 280018-Verilen Opsiyon Primleri (0,15.-TLx500.000.-$) 010-KASA HESABI 75.000.-TL ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------2-) 30.11.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar; Bankanın ay sonundaki kur üzerinden hesaplanan geliri; (1,60-1,50)*500.000.-$= 50.000.-TL dir. Opsiyon sözleşmesi spekülasyon amaçlı yapıldığı için bu tutarın K/Z hesabına aktarılması ve opsiyon priminin gerçek değeri üzerinden kayıtlara alınması gerekmektedir. Buna göre; ----------------------------------------------- 30.11.2009 -------------------------------------278-MUHTELİF ALACAKLAR 50.000.-TL 27805-Türev Finan. Araç. Alacaklar 752-TÜREV FİNANSAL ARAÇ.KARLAR 50.000.-TL 75203-Opsiyon Alım Satım İşlemlerinden ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Opsiyonun zaman değerinin itfa edilmesi; (Ekim 2009 ve Kasım 2009 ayları) ----------------------------------------------- 30.11.2009 -------------------------------------872- TÜREV FİNANSAL ARAÇ.ZARARLAR 50.000.-TL 280018-Verilen Opsiyon Primleri (Ekim, Kasım) 280-BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR 50.000.-TL 280018-Verilen Opsiyon Primleri ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------- 146 3-) 31.12.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar; Bankanın yılsonu itibariyle kazancı; (500.000)*(1,70-1,60) = 50.000.TL’dir. ----------------------------------------------- 31.12.2009 ------------------------------------278-MUHTELİF ALACAKLAR 50.000.-TL 27805-Türev Finan. Araç. Alacaklar 752-TÜREV FİNANSAL ARAÇ.KARLAR 50.000.-TL 75203-Opsiyon Alım Satım İşlemlerinden ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Opsiyon priminin kalan bakiyesinin itfa edilmesi; (Aralık 2009 ayı) ----------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------872- TÜREV FİNANSAL ARAÇ.ZARARLAR 25.000.-TL 280018-Verilen Opsiyon Primleri 280-BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR 25.000.-TL 280018-Verilen Opsiyon Primleri ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Vade sonunda Banka (100.000.-TL-75.000.-TL) = 25.000.-TL karda olduğu için opsiyonu realize ederek sözleşme konusu dövizi satın alacaktır. ----------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (500.000.-$x1,70) 850.000.-TL 010-KASA HESABI (500.000.-$x1,50) 750.000.-TL 278-MUHTELİF ALACAKLAR 100.000.-TL 278051-Türev Fin.Araç. Alacaklar (500.000.-$x(1,70-1,50)) ----------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------025- YURTDIŞI BANKALAR 500.000.-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 500.000.-USD ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------- 147 Sözleşme ile ilgili nazım kayıtların kapatılması; YP (USD) kaydı, --------------------------------------------- 31.12.2009 ---------------------------------------967-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 500.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967400-Para Alım Opsiyon İşlemi 965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 500.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965400-Para Alım Opsiyon İşlemi ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------TL kaydı, --------------------------------------------- 31.12.2009 ---------------------------------------966-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 750.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 966401-Para Satım Opsiyon İşlemi 964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 750.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 964401-Para Satım Opsiyon İşlemi (500.000.-$x1,50) ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde kaydedilir. Yukarıdaki kayıtlar işlemin spekülatif amaçla yapıldığı durumla ilgilidir. Bankanın bu işlemi örneğin Dolar üzerinden olan bir borcunun TL karşılığının artması riskinden korunma amacıyla yaptığını düşünürsek, söz konusu kayıtlardan sadece değerleme farklarının ara dönemlerde doğrudan K/Z hesabına aktarılmasına ilişkin 752 nolu gelir hesabı yerine 41406-Sermaye Yedekleri-Riskten Korunma Fonları hesabına yazılması, bu tutarın vade tarihinde sözleşme realize edildiği takdirde veya opsiyon hakkının kullanılmaması durumunda sonuç hesaplarına aktarılması gerekmektedir. • Y Bankasının (Opsiyonu ihraç eden) yapacağı kayıtlar (01.10.2009); 1-) Opsiyon priminin tahsil edilmesi ve sözleşmenin kayıtlara alınması (01.10.2009); Opsiyon primi sözleşmenin yapıldığı tarihte tahsil edildiğinden alıcının hakkını kullanıp kullanmamasına bağlı olmaksızın iadesi söz konusu değildir. Ancak, bu gelirin tamamının başlangıçta sonuç hesaplarına alınması dönemsellik ilkesine aykırı olacağından sözleşme tarihinde 392/393- 148 ALACAKLI GEÇİCİ HESAPLAR/ Kazanılmamış Gelirler/Alınan Opsiyon Primleri hesabına alınan primlerin dönem sonlarında reeskonta tabi tutulması gerekir. Buna göre yapılması gereken kayıtlar; Alınan prim; ----------------------------------------------- 01.10.2009 -------------------------------------010-KASA HESABI 75.000.-TL 392-ALACAKLI GEÇİCİ HESAPLAR 75.000.-TL 392028-Alınan Opsiyon Primleri (0,15.-TLx500.000.-$) ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Teminatın yatırılması; ----------------------------------------------- 01.10.2009 -------------------------------------279-MUHTELİF ALACAKLAR 20.000.-USD 27905-Türev Finan.Araç. Alacaklar 023-YURTİÇİ BANKALAR 20.000.-USD ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Sözleşmeden kaynaklanan taahhüt; YP (USD) kaydı, --------------------------------------------- 01.10.2009 --------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 500.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965401-Para Satım Opsiyon İşlemi 967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 500.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967401-Para Satım Opsiyon İşlemi ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------TL kaydı, --------------------------------------------- 01.10.2009 --------------------------------------964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 750.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 964400-Para Alım Opsiyon İşlemi 966- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 750.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 966400-Para Alım Opsiyon İşlemi ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde kayıtlara alınır. 149 Başlangıçta yukarıdaki şekilde kayıtlara yansıtılan opsiyon primlerinin ilgili döneme tekabül eden kısımları reeskont yoluyla aşağıdaki gibi muhasebeleştirilir. Alınan primin Ekim 2009 ayına tekabül eden tutarının 25.000.-TL olduğu varsayımıyla yapılacak kayıt; ----------------------------------------------- 31.10.2009 -------------------------------------392-ALACAKLI GEÇİCİ HESAPLAR 25.000.-TL 392028-Alınan Opsiyon Primleri 752-TÜREV FİNANSAL ARAÇ.KARLAR 25.000.-TL 75203-Opsiyon Alım Satım İşlemlerinden ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Şeklinde olmalıdır. 2-) 30.11.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar; Bankanın değerleme işlemi sonucunda hesaplanan zararı (1,601,50)*500.000.$ = 50.000.-TL’dir. Bunun USD karşılığı ise; 50.000.TL/1,60=31.250.-$ olup, bu tutarın teminat hesabından karşılandığı kabul edildiğinde aşağıdaki kaydın yapılması gerekmektedir. ----------------------------------------------- 30.11.2009 -------------------------------------295- DÖVİZ VAZİYETİ 31.250.-USD 279-MUHTELİF ALACAKLAR 31.250.-USD 27905-Türev Fin.Araç. Alacaklar (50.000.-$/1,60) ----------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 30.11.2009 -------------------------------------872-TÜREV FİNANSAL ARAÇ.ZARARLAR 50.000.-TL 87303-Opsiyon A/S İşlemlerinden 294-DÖVİZ A/S HESABI 50.000.-TL ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Yapılan değerleme sonucunda Bankanın teminat hesabı belirlenen tutarın altına düştüğünden ilave bir teminat yatırması gerekmektedir. Söz konusu tutarın başlangıç teminatı düzeyi kabul edildiğinde yapılacak ödemeye ilişkin kayıt; ----------------------------------------------- 30.11.2009 ------------------------------------279-MUHTELİF ALACAKLAR 31.250.-USD 27905-Türev Finan.Araç. Alacaklar 023-YURTİÇİ BANKALAR 31.250.-USD ----------------------------------------------------- // -------------------------------------------- 150 3-) 31.12.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar; Bankanın yılsonu itibariyle bir önceki döneme göre gerçekleşen ilave zararı (1,70-1,60)*500.000.-$ = 50.000.-TL’dir. Bunun da USD karşılığı; 50.000.-TL/1,70= 29.412.-$ olup, yukarıdaki açıklama çerçevesinde bu tutar kayıtlara aşağıdaki gibi yansıtılacaktır. ----------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------295- DÖVİZ VAZİYETİ 29.412.-USD 279-MUHTELİF ALACAKLAR 29.412.-USD 27905-Türev Fin.Araç. Alacaklar ----------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------872-TÜREV FİNANSAL ARAÇ.ZARARLAR 50.000.-TL 87303-Opsiyon A/S İşlemlerinden 294-DÖVİZ A/S HESABI 50.000.-TL ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------4-) Alıcının opsiyon hakkını kullanması sonucu sözleşme konusu dövizin satılması; ----------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------295- DÖVİZ VAZİYETİ 500.000.-USD 025-YURTDIŞI BANKALAR 500.000.-USD ----------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------010-KASA HESABI (500.000.-$x1,50) 750.000.-TL 872-TÜREV FİNANSAL ARAÇ.ZARARLAR 100.000.-TL 87303-Opsiyon A/S İşlemlerinden [(1,70-1,50)*500.000.-$=100.000.-TL] 294-DÖVİZ A/S HESABI (500.000.-$x1,70) 850.000.-TL ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Yukarıda sözleşme vadesinde yapılan değerlemede, önceki dönemde yapılan kaydın ertesi gün ters kayıtla kapatıldığı varsayılmıştır. 5-) Teminat bakiyesinin geri alınması; ----------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------023-YURTİÇİ BANKALAR 20.000.-USD 279-MUHTELİF ALACAKLAR 20.000.-USD 27905-Türev Finan.Araç. Alacaklar ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------- 151 6-) Nazım kayıtların kapatılması (31.12.2009); YP (USD) kaydı, --------------------------------------------- 31.12.2009 ---------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 500.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967401-Para Satım Opsiyon İşlemi 965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 500.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965401-Para Satım Opsiyon İşlemi ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------TL kaydı, --------------------------------------------- 31.12.2009 ---------------------------------------966- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 750.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 966400-Para Alım Opsiyon İşlemi 964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 750.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 964400-Para Alım Opsiyon İşlemi ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir. ÖRNEK-(2): X Bankasının 100.000.-EURO tutarında borcu bulunmaktadır. Gelecek dönemlerde Euro’nun dolar karşısında değer kazanacağını düşünen Banka mevcut borcunu Dolar cinsinden sabitlemek istemektedir. Banka bu amaçla 01.04.2009 tarihinde aldığı Y Bankasının ihraç ettiği üç ay vadeli alım opsiyonunda kullanım fiyatı 1.-EURO= 1.45.USD olarak belirlenmiştir. Bu işlemde her Euro için 0,030.-USD olmak üzere toplam 3.000.-USD tutarında prim ödenecektir. Y Bankasının ödediği teminat tutarı 50.000.-USD’dır. Sözleşme süresince oluşan kurlar aşağıda verilmiştir. TARİH 01.04.2009 31.05.2009 30.06.2009 KUR (EURO/USD) 1,45 1,50 1,55 (EURO/TL) 2,0 2,4 2,8 (USD/TL) 1,50 1,50 1,50 152 • X Bankasının yapacağı kayıtlar (01.04.2009); 1-) Sözleşmenin ve prim ödemesinin kayıtlara alınması (01.04.2009); --------------------------------------------- 01.04.2009 ---------------------------------------945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945163-Para Satım Opsiyon İşlemi 945- RSİKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945161-Para Alım Opsiyon İşlemi 947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947163-Para Satım Opsiyon İşlemi 947-RSİKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947161-Para Alım Opsiyon İşlemi ------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 01.04.2009 ---------------------------------------281- BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR 3.000.-USD 281018-Verilen Opsiyon Primleri (0,030x100.000.-EURO) 023- YURTİÇİ BANKALAR 3.000.-USD ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------2-) 31.05.2009 tarihinde yapılacak değerleme kayıtları; Ödenen opsiyon priminin iki aylık (Nisan-Mayıs 2009) döneme tekabül eden kısmının giderlere yansıtılması, ---------------------------------------------- 31.05.2009 -------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ 2.000.-USD 281- BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR 2.000.-USD 281018-Verilen Opsiyon Primleri -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR 3.000.-TL 87203-Opsiyon A/S İşlemlerinden (1,50x2.000.-$) 294- DÖVİZ A/S HESABI 3.000.-TL -------------------------------------------------- // ------------------------------------------------ Bankanın 31.05.2009 tarihinde opsiyon hakkını kullanması durumunda elde edeceği gelir tutarı; (1,50-1,45)*100.000.-EURO= 5.000.-USD’dir. İşlem 153 riskten korunma amaçlı yapıldığından bu tutarın öz kaynak kalemi altında muhasebeleştirilmesi gerekir. ---------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 5.000.-USD -Nakit Akış Risk.Kor.Amaçlı 295-DÖVİZ VAZİYETİ 5.000.-USD -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------294- DÖVİZ A/S HESABI (1,50x5.000.-$) 7.500.-TL 414-SERMAYE YEDEKLERİ 7.500.-TL -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Yukarıdaki kayıtta döviz vaziyet ve alım-satım hesapları çalıştırılmadan 414 hesap yerine 415-SERMAYE YEDEKLERİ (YP) hesabı kullanılabilir. 3-) 30.06.2009 tarihinde yapılacak değerleme kayıtları ve kalan prim bakiyesinin itfası; Bankanın vade tarihinde bir önceki döneme ilave olarak elde edeceği gelir; (1,55-1,50)*100.000.-EURO= 5.000.-USD’dir. ---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 5.000.-USD -Nakit Akış Risk.Kor.Amaçlı 295-DÖVİZ VAZİYETİ 5.000.-USD -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------294- DÖVİZ A/S HESABI (1,50x5.000.-$) 7.500.-TL 414-SERMAYE YEDEKLERİ 7.500.-TL -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ 1.000.-USD 281- BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR 1.000.-USD 281018-Verilen Opsiyon Primleri -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR 1.500.-TL 87203-Opsiyon A/S İşlemlerinden (1,50x1.000.-$) 294- DÖVİZ A/S HESABI 1.500.-TL -------------------------------------------------- // ------------------------------------------------ 154 4-) Opsiyon hakkının kullanılması; Banka vade sonunda ödediği prim tutarı düşüldükten sonra net (10.000.-$-3.000.-$) = 7.000.-USD karı olduğundan hakkını kullanmak isteyecektir. Bu durumda sözleşme konusu dövizlerin karşılıklı olarak ödenmesi gerekir. ---------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR 100.000-EURO 295-DÖVİZ VAZİYETİ (1,55x100.000.-EURO) 155.000.-USD 025-YURTDIŞI BANKALAR 145.000-USD 225-TÜR.FİN.VARL. (100.000.-$x(1,55-1,45 €)) 10.000.-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 100.000.-EURO -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (2,80x100.000.-EURO) 280.000.-TL 294- DÖVİZ A/S HESABI 280.000.-TL -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Özkaynaklar hesabı altında muhasebeleştirilen gelirin K/Z hesabına alınması; ---------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------414-SERMAYE YEDEKLERİ (1,50x10.000.-$) 15.000.-TL 752-TÜREV FİN.ARAÇ.KARLAR 15.000.-TL 75203-Opsiyon A/S İşlemlerinden -------------------------------------------------- // ------------------------------------------------ 155 Ara dönemde yapılan değerleme işleminin ertesi gün ters kayıtla iptal edildiği kabul edildiğinde yapılması gerekli kayıtlar aşağıdaki gibi olacaktır. ---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR 100.000-EURO 295-DÖVİZ VAZİYETİ 145.000.-USD 025-YURTDIŞI BANKALAR 145.000-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 100.000.-EURO -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI 280.000.-TL 294-DÖVİZ A/S HES.(2,0x100.000.-EURO) 200.000.-TL 752-TÜR.FİN.AR.KAR.(2,80-2,00)x100.000.-€) 80.000.-TL -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------5-) Nazım kaydın kapatılması (30.06.2009); --------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947163-Para Satım Opsiyon İşlemi 947-RSİKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947161-Para Alım Opsiyon İşlemi 945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945163-Para Satım Opsiyon İşlemi 945- RSİKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945161-Para Alım Opsiyon İşlemi ------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir. 156 • Y Bankasının yapacağı kayıtlar (01.04.2009); 1-) Teminatın yatırılması, opsiyon priminin tahsili ve sözleşmenin kayıtlara alınması (01.04.2009); ---------------------------------------------- 01.04.2009 --------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR 3.000.-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 3.000.-USD -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 01.04.2009 --------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (1,50x3.000.-$) 4.500.-TL 752- TÜREV FİN.ARAÇ.KARLAR 4.500.-TL -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Teminat tutarı; ---------------------------------------------- 01.04.2009 --------------------------------------279-MUHTELİF ALACAKLAR 50.000.-USD 27905-Türev Fin.Araç. Alacaklar 023-YURTİÇİ BANKALAR 50.000.-USD -------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 01.04.2009 ---------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965400-Para Alım Opsiyon İşlemi 965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965401-Para Satım Opsiyon İşlemi 967-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967400-Para Alım Opsiyon İşlemi 967-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967401-Para Satım Opsiyon İşlemi ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Not: Y Bankası opsiyon işlemini spekülasyon amaçlı yapmıştır. Şeklinde muhasebeleştirilir. 157 2-) 31.05.2009 tarihinde yapılacak değerleme işlemine ilişkin kayıtlar; Y Bankasının bu tarihteki zararı; 100.000.-€*(2,40-2,0)= 40.000.-TL dir. Bu zarar; ---------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR 40.000.-TL 87203-Opsiyon A/S İşlemlerinden 364-TÜREV FİNANSAL YÜKÜM. 40.000.-TL -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Kaydı ile hesaplara alınır. 3-) 30.06.2009 tarihinde yapılan değerlemeye ilişkin kayıtlar; Y Bankasının bu tarihteki zararı; 100.000.-€*(2,80-2,40)= 40.000.-TL dir. Ve yukarıdakine benzer şekilde muhasebeleştirilir. ---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR 40.000.-TL 87203-Opsiyon A/S İşlemlerinden 364-TÜREV FİNANSAL YÜKÜM. 40.000.-TL -------------------------------------------------- // ------------------------------------------------ 4-) Alıcının hakkını kullanması sonucu sözleşme konusu dövizlerin değiştirilmesi; ---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR 145.000-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 100.000.-EURO 025-YURTDIŞI BANKALAR 100.000-EURO 295-DÖVİZ VAZİYETİ 145.000.-USD -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (2,0x100.000.-EURO) 200.000.-TL 392-ALACAK. GEÇ. HESAPLAR ((2,8-2,0)x100.000.-€) 80.000.-TL 294- DÖVİZ A/S HESABI (2,8x100.000.-EURO) 280.000.-TL -------------------------------------------------- // ------------------------------------------------ 158 5-) Teminatın geri alınması; ---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------023-YURTİÇİ BANKALAR 50.000.-USD 279-MUHTELİF ALACAKLAR 50.000.-USD 27905-Türev Fin.Araç. Alacaklar -------------------------------------------------- // ------------------------------------------------ 6-) Nazım kayıtların kapatılması; --------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------967-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967400-Para Alım Opsiyon İşlemi 967-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967401-Para Satım Opsiyon İşlemi 965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965400-Para Alım Opsiyon İşlemi 965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965401-Para Satım Opsiyon İşlemi -------------------------------------------------- // ----------------------------------------------Şeklinde kaydedilir. 2.6.2. Faiz Opsiyon İşlemi Örneği Faiz opsiyonları, belirli miktardaki paranın kontratta belirtilen bir tarihte veya bu tarihe kadar geçecek süre içinde önceden kararlaştırılmış faiz oranı üzerinden borçlanma veya ödünç verme hakkını veren sözleşmelerdir. Genellikle vade sonunda realize edilen bu sözleşmeler gelecekte faiz oranlarında aleyhte olabilecek gelişmelerden kaynaklanan riskin bertaraf edilmesi amacıyla satın alınmaktadır. Piyasa faiz oranlarının sözleşmedeki oranı aşması durumunda alım hakkını, bu oranların sözleşme oranının altında olması durumunda satım hakkını elinde bulunduran taraflar kâr elde edecektir. 159 ÖRNEK-(1): Gelecek dönemde faiz oranının yükseleceğini düşünen X Bankası olabilecek faiz artışından yararlanmak amacıyla 01.04.2009 tarihinde Libor üzerinden üç ay vadeli 1.000.000.-USD tutar üzerinden bir faiz alım opsiyonu satın almıştır. Opsiyon sözleşmesi uyarınca X Bankası opsiyonu ihraç eden Y Bankasına % 2 sabit faiz ödeyecek, Libor üzerinden faiz tahsil edecektir. X Bankasının ödediği prim tutarı 3.000.-USD, Y Bankasının ödediği teminat tutarı 5.000.-USD ’dır Sözleşme süresince gerçekleşen faiz oranları aşağıda verilmiştir. TARİH 01.04.2009 31.05.2009 30.06.2009 • LİBOR (%) 2,0 3,0 4,0 KUR(USD/TL) 1,40 1,50 1,60 X Bankasının yapacağı kayıtlar (01.04.2009); 1-) Sözleşmenin kayıtlara alınması ve prim ödemesi (01.04.2009); --------------------------------------------- 01.04.2009 ---------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965405-Faiz Alım Opsiyon İşlemi 967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967406-Faiz Alım Opsiyon İşlemi -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Faiz opsiyonu işlemlerinde nazım kayıtlarda izlenmesi gereken tutar taahhüt edilen faizlerdir. Ancak, taahhüt edilen faiz tutarlarından birinin gelecekte oluşacak oranlar üzerinden hesaplanacağı dikkate alındığında, buna ilişkin nazım kaydın hangi tutar üzerinden yapılacağı belirsizdir. Dolayısıyla, nazım kaydın faiz hesaplaması için baz olarak alınan tutar üzerinden yapılması zorunludur. Bu nedenle, faiz opsiyonlarına ilişkin nazım kayıtlardaki tutarın diğer türev ürünlere ilişkin taahhütlerden farklı bir şekilde değerlendirilmesi gerekir. 160 ---------------------------------------------- 01.04.2009 --------------------------------------281-BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR 3.000.-USD 281018-Verilen Opsiyon Primleri 023-YURTİÇİ BANKALAR 3.000.-USD -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------2-) 31.05.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar; Ödenen primin iki aylık (Nisan-Mayıs 2009) döneme tekabül eden kısmının itfası; ---------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ 2.000.-USD 281- BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR 2.000.-USD 281018-Verilen Opsiyon Primleri -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR 3.000.-TL 87203-Opsiyon A/S İşlemlerinden 294- DÖVİZ A/S HESABI (1,50x2.000.-$) 3.000.-TL -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Faiz gelirinin hesaplara yansıtılması; Bankanın döneme ilişkin elde edeceği net faiz geliri= 1.000.000.-$*((0,03-0,02) *60/360) =1.667.-USD’dir. ---------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 1.667.-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 1.667.-USD -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------294- DÖVİZ A/S HESABI (1,50x1.667.-$) 2.500.-TL 752-TÜREV FİNAN.ARAÇ.KARLAR 2.500.-TL -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Ara dönemde yapılan bu gelir kaydının ertesi gün iptal edilmesi gerekir. 161 3-) 30.06.2009 tarihinde yapılacak değerlemeye ilişkin kayıtlar ve kalan opsiyon priminin itfası; ---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ 1.000.-USD 281- BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR 1.000.-USD 281018-Verilen Opsiyon Primleri -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR 1.600.-TL 87203-Opsiyon A/S İşlemlerinden 294- DÖVİZ A/S HESABI (1,60x1.000.-$) 1.600.-TL -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Bankanın 30.06.2009 tarihinde alacağı faiz geliri; 1.000.000.-$*((0,040,02)* 90/360) = 5.000.-USD’dir. ---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 5.000.-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 5.000.-USD -------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------294- DÖVİZ A/S HESABI (1,60x5.000.-$) 8.000.-TL 752-TÜREV FİNAN.ARAÇ.KARLAR 8.000.-TL -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------A Bankası ödediği primi geri alamayacağına göre cari faiz oranının anlaşma faiz oranını (%2) aştığı her durumda kendi lehine bir gelir-gider farkı oluştuğundan opsiyon hakkını kullanacaktır. Vade tarihindeki faiz oranının anlaşma faiz oranının altında gerçekleşmesi durumunda ise ilave bir gider oluştuğundan opsiyon hakkını kullanmayacak, zararı sadece ödediği prim tutarı ile sınırlı kalacaktır 162 4-) Opsiyon hakkının kullanılması sonucu faiz gelirinin tahsili ve nazım kaydın kapatılması (30.06.2009); ---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------023-YURTİÇİ BANKALAR 5.000.-USD 225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 5.000.-USD -------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967406-Faiz Alım Opsiyon İşlemi 965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965405-Faiz Alım Opsiyon İşlemi -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------• Y Bankasının yapacağı kayıtlar (01.04.2009); 1-) Sözleşmenin kayıtlara alınması, teminat ödenmesi ve prim tahsilatı (01.04.2009); --------------------------------------------- 01.04.2009 ---------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965403-Faiz Satım Opsiyon İşlemi 967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967403-Faiz Satım Opsiyon İşlemi -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Teminat ödemesi; ---------------------------------------------- 01.04.2009 --------------------------------------279-MUHTELİF ALACAKLAR 5.000.-USD 27905-Türev Fin.Araç. Alacaklar 023-YURTİÇİ BANKALAR 5.000.-USD -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 01.04.2009 --------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR 3.000.-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 3.000.-USD -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 01.04.2009 --------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (1,40x3.000.-$) 4.200.-TL 752- TÜREV FİN.ARAÇ.KARLAR 4.200.-TL -------------------------------------------------- // ------------------------------------------------ 163 2-) 31.05.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar; Bankanın bu tarihteki net faiz gideri 1.667.-USD’dir. Bu tutarın teminattan karşılandığı varsayımıyla aşağıdaki gibi muhasebeleştirilmesi gerekir. (Not: X Bankasının Faiz Geliri, Y Bankasının Faiz Gideridir.) ---------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ 1.667.-USD 279-MUHTELİF ALACAKLAR 1.667.-USD -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 31.05.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR 2.500.-TL 294- DÖVİZ A/S HESABI (1,50x1.667.-$) 2.500.-TL -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Yapılan anlaşmada, değerleme işlemi sonucunda azalan teminat bakiyesinin tamamlatılması gerektiği kararlaştırılmışsa bu tutarın başlangıç teminatına benzer şekilde kayıtlara alınması gerekir. Bu örnekte ilave bir teminat yatırılmadığı varsayılmıştır. 3-) 30.06.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar; Önceki dönem sonunda yapılan değerleme kaydının ertesi gün iptal edildiği varsayımıyla Y Bankasının vade tarihinde toplam net faiz gideri 5.000.-USD’dır. Bu tutarın teminat olarak yatırılan tutardan karşılanması durumunda aşağıdaki gibi muhasebeleştirilmesi gerekir. ---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ 5.000.-USD 279-MUHTELİF ALACAKLAR 5.000.-USD -------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------872-TÜREV ARAÇLARDAN ZARARLAR 8.000.-TL 294- DÖVİZ A/S HESABI (1,60x5.000.-$) 8.000.-TL -------------------------------------------------- // ------------------------------------------------ 164 4-) Kalan teminat bakiyesinin geri alınması ve sözleşmeye ilişkin kaydın kapatılması (30.06.2009); Burada Y Bankasının zararı 5.000.-USD olmuş olup, başlangıçta yatırmış olduğu teminat tutarı kadardır. Dolayısıyla yatırılan teminatın tamamı gitmiştir. İade olacak teminat tutarı bulunmamaktadır. Eğer burada Y Bankasının yatırdığı başlangıç teminatı 7.500.-USD olsa idi burada 7.500.-$-5.000.-$= 2.500.-$ teminatın iade edilmesi gerekecekti Böylesi bir durumda da Y Bankasının kaydı; ---------------------------------------------- 30.06.2009 --------------------------------------023-YURTİÇİ BANKALAR 2.500.-USD 279-MUHTELİF ALACAKLAR 2.500.-USD 27905-Türev Fin.Araç. Alacaklar -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Şeklide olacaktı. --------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967403-Faiz Satım Opsiyon İşlemi 965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965403-Faiz Satım Opsiyon İşlemi -------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Opsiyon sözleşmesi sonucu X Bankasının net geliri; alınan faizden ödenen prim düşüldükten sonra kalan tutar olan (5.000.-$-3.000.-$)=2.000.-$ dır. 2.6.3. Bankanın Müşterisine Yaptığı Opsiyon İşlemi Örneği Bankalarda uygulanan türev ürünlerden müşteriler adına en çok “Tam Teminatlı Opsiyon-DCD” işlemleri yaygın olarak yapılmaktadır. Tam Teminatlı Opsiyon (Dual Currency Deposit-DCD); Herhangi bir para cinsini, belirli bir vadede, müşterinin belirlemiş olduğu bir seviyeden (kur üzerinden) alma hakkını bankaya satarak, karşılığında bankanın müşterisine 165 prim ödemesi yaptığı bir opsiyon işlemi olup, bu opsiyonu konu alan ana paranın aynı vade için vadeli mevduata bağlanarak mevduat getirisi sağladığı bir türev üründür. Bu türev ürünü kullanan banka müşterisi, kur riskini üzerine alarak mevduatına ek getiri sağlamaktadır. Tam teminatlı opsiyon işlemi özetle, basit mevduat faizinden daha fazla getiri almak isteyen banka müşterilerine (yatırımcılara) yönelik olarak geliştirilmiştir. Bu ürünün özellikleri; • Müşterinin bankaya yatırdığı mevduat vadeden önce çekilemez • Müşteriyi kur değişimlerine karşı koruma sağlamaz • Müşterinin anapara garantisi yoktur. • Müşterinin getirisi mevduat faizinden yüksektir, müşterinin aldığı riske paralel olarak değişir. • Vade sonunda mevduatın hangi para birimi ile geri ödeneceği, müşterinin vade başında belirlediği hedef kur ve vade sonundaki spot kur değerine bağlı olarak değişir. Yabancı Para (YP) Mevduatı Olan Banka Müşterisi ÖRNEĞİ; 1.000.000.-USD mevduatı olan müşteri 01.04.2009 tarihinde bir aylık (31) bir vade sonunda USD/TL kurunun 1 USD=1,55.-TL’nin üzerine çıkmayacağını düşünmektedir. Bu müşteri beklentisinin gerçekleşmediği yani spot kurun (vade sonundaki kur) vade sonunda 1 USD=1,55.-TL’nin üzerine çıktığında mevduatını 1 USD=1,55.-TL kurundan TL’ye dönmeye razıdır. Bunun karşılığında da bankadan yüksek mevduat faizi getirisi elde etmektedir. Mevduat Tutarı : 1.000.000.-USD Hedef Kur (vade sonu) : 1,55 Vade günü : 31 gün (01.05.2009) Bankanın Cari Mevduat Faizi : % 4 (yıllık-brüt) Opsiyon Prim Faizi : % 5 (brüt) Bankanın uygulayacağı Top.Faiz : % 9 (brüt) 166 Vade sonu (01.05.2009) geldiğinde; 1-) Saat 14:00’de USD/TL kuru 1 USD=>1,55.-TL ise, (kur 1,55.-TL’ye eşit veya küçük ise) müşteri 1.000.000.-USD anapara ve bu paranın faizi olan % 9 dan 31 günlük faizini alacaktır. (1.000.000x31x9) Faizi= --------------------------- = 7.643.-USD brüt faiz ödemesi alacaktır. 36500 2-) Saat 14:00’de USD/TL kuru 1 USD<1,55.-TL ise, (yani kur 1,55.TL’nin üzerinde ise) müşteri; (1.000.000x31x9) Faiz= ---------------------------- = 7.643.-USD brüt faiz geliri elde eder ve 36500 1.000.000.-USD tutarındaki anaparasını da kurun yüksek olmasına rağmen 1 USD=1,55.-TL üzerinden TL’ye dönecektir. Yani 1.550.000.-TL alacaktır. Müşteri bu işlem sonunda 1.550.000.-TL olarak anaparasını alırken, 7.643.-USD brüt faiz geliri elde edecektir. Türk Lirası (TL) Mevduatı Olan Banka Müşterisi ÖRNEĞİ; 1.000.000.-TL mevduatı olan müşteri 01.04.2009 tarihinde bir aylık (31) bir vade sonunda USD/TL kurunun 1 USD=1,55.-TL’nin altına inmeyeceğini düşünmektedir. Bu müşteri beklentisinin gerçekleşmediği yani spot kurun (vade sonundaki kur) vade sonunda 1 USD=1,55.-TL’nin altına indiği durumda mevduatını 1 USD=1,55.-TL kurundan TL’ye dönmeye razıdır. Bunun karşılığında da bankadan yüksek mevduat faizi getirisi elde etmektedir. 167 Mevduat Tutarı : 1.000.000.-TL Hedef Kur (vade sonu) : 1,55 Vade günü : 31 gün (01.05.2009) Bankanın Cari Mevduat Faizi : % 12 (yıllık-brüt) Opsiyon Prim Faizi : % 7 (brüt) Bankanın uygulayacağı Top.Faiz : % 19 (brüt) • Vade sonu (01.05.2009) geldiğinde; 1-) Saat 14:00’de USD/TL kuru 1 USD=<1,55.-TL ise, (kur 1,55.-TL’ye eşit veya üzerinde ise) müşteri 1.000.000.-TL anaparası ile bu paranın faizi olan % 19 dan 31 günlük faizini alacaktır. (1.000.000x31x19) Faizi= ----------------------------- = 16.136.-TL brüt faiz ödemesi alacaktır. 36500 2-) Saat 14:00’de USD/TL kuru 1 USD<1,55.-TL ise, (yani kur 1,55.TL’nin altında kalırsa) müşteri; (1.000.000x31x19) Faiz = ---------------------------- = 16.136.-TL brüt faiz geliri elde eder ve 36500 1.000.000.-TL tutarındaki anaparasını da kurun daha düşük olmasına rağmen 1 USD=1,55.-TL üzerinden USD’ye dönecektir. Yani 1.000.000/1,55= 645.161,29.-USD alacaktır. Müşteri bu işlem sonunda 645.161,29.-USD olarak anaparasını alırken, 16.136.-TL de brüt faiz geliri elde edecektir. 168 ÖRNEK-(TL Mevduatı olan banka müşterisi): 745.443.-TL mevduatı olan müşteri 16.11.2009 tarihinde bir aylık (30) bir vade sonunda EURO/TL kurunun 1 EURO= 2,195.-TL’nin altına inmeyeceğini düşünmektedir. Bu müşteri aşağıdaki opsiyon prim oranıyla Call Opsiyon yapmak istemektedir. Mevduat Tutarı : 745.443.-TL Hedef Kur (vade sonu) : 2,195 Gerçekleşen Kur : 2,145 Vade günü : 30 gün (17.12.2009) Bankanın Cari Mevduat Faizi : % 8 (yıllık-brüt) Opsiyon Prim Faizi : % 3 (brüt) Bankanın uygulayacağı Top.Faiz : % 11 (brüt) • Vade başı (16.11.2009) tarihindeki banka kayıtları; --------------------------------------------- 16.11.2009 ---------------------------------------965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 339.610.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965405-Faiz Satım Opsiyon İşlemi 964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 745.443.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 964404-Para Alım Opsiyon İşlemi 967-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 339.610.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967405-Para Satım Opsiyon İşlemi (745.443.-TL/2,195.-€) 966-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 745.443.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 966404-Para Alım Opsiyon İşlemi ------------------------------------------------- // -----------------------------------------------Bankanın ödeyeceği opsiyon priminin kayıtlara alınması; Opsiyon Primi= (745.443x3x30)/36500= 1.838.-TL --------------------------------------------- 16.11.2009 ---------------------------------------224-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 1.838.-TL 224004- Opsiyon İşlemi 392- ALACAKLI GEÇİCİ HESAPLAR 1.838.-TL 392.999-Diğer ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------- 169 Bu müşterinin beklentisi gerçekleşmemiş olup, yani spot kur (vade sonundaki kur) vade sonunda 1 EURO=2,195.-TL’nin altına inmiştir. Bu durumda müşteri anlaşması gereği mevduatını 1 EURO=2,195.-TL kurundan EURO’ya dönecektir. Bunun karşılığında da bankadan yüksek mevduat faizi getirisi elde etmektedir. (%11) • Vade sonu (16.12.2009) geldiğinde; Saat 14:00’de USD/TL kuru 1 EURO<2,195.-TL ise, (yani kur 2,145.TL olarak 2,195.-TL’nin altında kalmıştır.) müşteri; (745.443x30x8) Faiz = ---------------------------- = 4.902.-TL brüt faiz geliri elde eder ve 36500 745.443.-TL gerçekleşmesine tutarındaki rağmen 1 anaparasını da EURO=2,195.-TL kurun daha üzerinden düşük EURO’ya dönecektir. Yani 745.443/2,195 = 339.609,57.-EURO alacaktır. Müşteri bu işlem sonunda 339.610.-EURO olarak anaparasını alırken, 4.902+1.838=6.740.-TL de brüt faiz geliri elde edecektir. Şimdi bu işlemlerin muhasebe kayıtlarını yapalım; 16.12.2009 tarihindeki kapanış kayıtları; YP (Euro) Kaydı, --------------------------------------------- 16.12.2009 ---------------------------------------967- ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 339.610.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 967405-Para Satım Opsiyon İşlemi 965-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 339.610.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 965405-Faiz Satım Opsiyon İşlemi ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------- 170 TL Kaydı, --------------------------------------------- 16.12.2009 ---------------------------------------966-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 745.443.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 966404-Para Alım Opsiyon İşlemi 964-ALIM SATIM AMAÇLI TÜREV 745.443.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 964404-Para Alım Opsiyon İşlemi ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Opsiyon Priminin giderlere alınması; --------------------------------------------- 16.12.2009 ---------------------------------------872-TÜREV FİNANSAL ARAÇ.ZARARLAR 1.838.-TL 872030-Para A/S Opsiyon İşlemi 224-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 1.838.-TL 224004- Opsiyon İşlemi ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Müşteriye TL’nin karşılığında EURO satılması; --------------------------------------------- 16.12.2009 ---------------------------------------290-ŞUBELER CARİ HESABI 745.443.-TL 294-DÖVİZ A/S HESABI 745.443.-TL ------------------------------------------------- // --------------------------------------------------------------------------------------------- 16.12.2009 ---------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ 339.610.-EURO 291-ŞUBELER CARİ HESABI 339.610.-EURO (745.443/2,195)=339.610.-EURO ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Müşteriye TL’nin bir aylık faiz ödemesi (%8); (4.902.-TL); --------------------------------------------- 16.12.2009 ---------------------------------------610-TL MEVDUATA VER.FAİZLER 4.902.-TL 392- ALACAKLI GEÇİCİ HESAPLAR 4.902.-TL 392.999-Diğer ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Faizlerden vergi kesilerek kalan net faizin müşteri hesabına geçilmesi; --------------------------------------------- 16.12.2009 ---------------------------------------392-ALACAKLI GEÇİCİ HESAPLAR 6.740.-TL 392.999-Diğer 290-ŞUBELER CARİ HESABI 6.066.-TL 380-ÖDENECEK VRG,RSM,HRÇ ve PRM. Hs. 674.-TL 380.002-Menkul Sermaye (Vergi %10) ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde olacaktır. Bankada bu durumda kur yükselişinden kazanmış olacaktır. 171 2.7. Swap Sözleşmeleriyle ilgili Örnek Uygulamalar Swap sözleşmeleri, genel olarak, tarafların ödemelerini önceden belirlenmiş esaslar dahilinde karşılıklı olarak değiştirmelerini sağlayan sözleşmelerdir. Başka bir ifade ile, swap sözleşmeleri iki tarafın nakit akımlarını karşılıklı değiştirmelerini içeren sözleşmeler olarak tanımlanabilir. Değişime konu ödemeler, anapara, faiz veya bunların her ikisini içerebilir. Temelde forward sözleşmeleri ile benzer özellikler taşısa da, swap sözleşmeleri diğer türev enstrümanların bir kombinasyonu olabilme niteliği dolayısıyla daha geniş kapsamlıdır. Örneğin, forward sözleşmeler sadece vade tarihinde olmak üzere bir defa nakit değişimine imkan tanırken, swap sözleşmelerde çeşitli tarihlerde nakit değişimi olabilmektedir. Bankalar swap sözleşmelerine taraf olmaları yanında bu sözleşmelere aracılık da yapmaktadırlar. Uluslararası piyasalardan borçlanmak isteyen firmalar bu sözleşmelerin yararlanmaktadırlar. yapılması Bankaların için aracılık bankaların fonksiyonunu aracılıklarından üstlenmeleri durumunda, tarafların yükümlülüğünü yerine getirememesi dolayısıyla kredi riski ile karşılaşmaları söz konusu olabilir. Böyle bir durumda sözleşmenin yürütülmesi görevi bankaya ait olacaktır. Tarafların niteliği, sözleşmeye konu ödemelerin türü ve ödeme koşullarına bağlı olarak farklı swap sözleşmeleri geliştirilmiş olmakla birlikte, uygulamada yaygın olarak yapılanlar; para swapları ile faiz swaplarıdır. 2.7.1. Para Swap İşlemi Örnekleri Para swapları (currency swaps), bir para birimi üzerinden yapılacak ana para ve faiz ödemelerinin cari spot fiyattan eşit tutarda başka bir para birimi üzerinden yapılacak ödemeler ile değiştirilmesini sağlayan sözleşmeler olarak tanımlanabilir. Bu sözleşmeler esas itibariyle kur riskinde korunmak 172 amacıyla yapılmakla birlikte, bazen ihtiyaç duyulan paranın bulunmaması halinde başka para cinsinden kaynak sağlanıp bunun istenen para cinsine dönüştürülmesi için de kullanılabilmektedir. Faiz swaplarından farklı olarak, para swaplarında başlangıçta ana paralar da değişir. Vade sonunda farklı para cinsinden olan anaparalar önceden belirlenen kurlar üzerinden tekrar değiştirilir. Para swapları; sabit faiz-değişken faiz, sabit faiz-sabit faiz, değişken faiz-değişken faiz şeklinde olabilir. ÖRNEK-(1): 01.04.2009 tarihinde 145.000.-USD tutarında bir ödemesi olan X Bankasının, söz konusu tarihte bu döviz cinsinden mevcudu bulunmamaktadır. Bankanın bu ödemeyi aktifinde bulunan Euro cinsinden varlığını satıp yapması mümkün olmakla beraber, hem Euro’nun gelecekte değer kazanacağını, hem de gelecekte bu borcu karşılayacak düzeyde dolar cinsinden nakit girişi bekleyen Banka, mevcut döviz pozisyonunu değiştirmeden aynı tarihte Y Bankası ile 1.-€ =1,45.-USD paritesi üzerinden üç ay vadeli bir Euro-Dolar swap sözleşmesi yapmıştır. (Bu işlemde cari USD/€ paritesi ile vade tarihindeki paritenin aynı olduğu kabul edilmiştir.) 173 Bu işleme ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır. • Y Bankasına (01.04.2009); EURO verilip, karşılığında USD alınması ----------------------------------------------- 01.04.2009 -------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR 100.000.-EURO -Y Bankası 025-YURTDIŞI BANKALAR 145.000.-USD 023-YURTİÇİ BANKALAR 100.000.-EURO 319-BANKALARARASI MEVDUAT 145.000.-USD -Y Bankası ---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------• Sözleşmenin kayıtlara alınması (01.04.2009); ------------------------------------------ 01.04.2009 ------------------------------------------945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945120-Swap Para Alım İşlemi 945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945121-Swap Para Satım İşlemi 947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947120-Swap Para Alım İşlemi 947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947121-Swap Para Satım İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Para swaplarında nazım kayıtların tesisi sadece izleme kolaylığı sağlaması bakımından anlamlıdır. Dikkat edileceği üzere bu kaydın değerleme işlemi için kullanılması söz konusu değildir. Zira, döviz kuru sadece başlangıçta değiştirilecek dövizlerin tutarını belirlemek için kullanılmakta, vade sonunda yapılacak anapara ödeme ve tahsilat tutarlarını etkilememektedir. Yukarıdaki kayıtlardan da anlaşılacağı üzere, Bankanın döviz pozisyonunda herhangi bir değişiklik olmamıştır. Bu anlamda, sadece bu işlemle ilgili olmak kaydıyla kur farkı kârı veya zararının oluşması söz konusu değildir. Ancak, bu swap işleminin olmaması durumunda Bankanın ödemesini 174 yapması için mutlaka döviz satın alması veya mevcut başka bir döviz varlığını satması gerektiğini, bunun da döviz vaziyet hesaplarının zorunlu olarak değiştireceğini ve kur değişimine bağlı olarak da kambiyo gelir veya gideri yaratacağını unutmamak gerekir. Dolayısıyla, yapılan swap işlemi sayesinde bu potansiyel risk bertaraf edilmiştir. Söz konusu riskin tutarı ileriki dönemlerde gerçekleşecek kurlara bağlıdır. Örneğin, 30.04.2009 tarihinde €/TL paritesinin 2,0 TL’den 2,20 TL’ye çıktığı varsayımıyla, 01.04.2009 tarihinde Dolar ödemesini yapmak için Banka mevcut Euro varlığını satsaydı 100.000.-EURO*(2,0-2,20)= 20.000.TL tutarında kur farkı gelirinden mahrum kalacaktı. Diğer taraftan, söz konusu işleme ilişkin aktif ve pasif kalemlerin bir faiz gelir ve gideri yaratacağı, bu gelir ve giderlerin döviz üzerinden olması nedeniyle Bankanın vaziyet hesaplarını etkileyeceği hususu açıktır. Örneğin, sözleşmede belirlenen faiz oranları üzerinden Bankanın 30.04.2009 tarihinde 12.000.-€ faiz geliri ve 15.000.-$ faiz gideri oluştuğunu, bu tarihteki döviz kurlarının; 1.-€=2.-TL ve 1.-USD =1,5.-TL olduğunu kabul edersek, bunlara ilişkin muhasebe kayıtları, ----------------------------------------------- 30.04.2009 -------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 12.000.-EURO 295-DÖVİZ VAZİYETİ 15.000.-USD 365-TÜREV FİNAN.YÜKÜMLÜLÜKLER 15.000.-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 12.000.-EURO ---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.04.2009 -------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (12.000.-€x2.-TL) 24.000.-TL 611-YP MEVDUATA VERİLEN FAİZLER 22.500.-TL 571- BANKALARDAN ALINAN FAİZLER 24.000.-TL 294-DÖVİZ A/S HESABI (15.000.-$x1,50.-TL) 22.500.-TL ---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Şeklinde olacaktır. Bankaların para swaplarına ilişkin muhasebeleştirme işlemini, kesin alış ve satış şeklinde, yani döviz vaziyet ve alım-satım hesaplarını kullanmak 175 suretiyle yapmaları da mümkündür. Bu muhasebeleştirme yönteminin kullanılması durumunda yapılacak kayıtlar aşağıdaki gibi olacaktır. Sözleşmenin yapıldığı tarihte döviz kurları; 1.-€ =2.-TL, 1.-USD =1,5TL’dir. • Sözleşme konusu paraların değiştirilmesi (01.04.2009); ----------------------------------------------- 01.04.2009 -------------------------------------011-EFEKTİF DEPOSU 145.000.-USD 293-EFEKTİF VAZİYETİ 100.000-EURO 011-EFEKTİF DEPOSU 100.000-EURO 293-EFEKTİF VAZİYETİ 145.000.-USD ---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 01.04.2009 -------------------------------------292-EFEKTİF A/S HESABI (100.000.-€x2.-TL) 200.000.-TL 292-EFEKTİF A/S HESABI 200.000.-TL ---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------• Sözleşmenin kayıtlara alınması (01.04.2009); ------------------------------------------ 01.04.2009 ------------------------------------------945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945120-Swap Para Alım İşlemi 945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945121-Swap Para Satım İşlemi 947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947120-Swap Para Alım İşlemi 947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947121-Swap Para Satım İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Bu yöntemin benimsenmesi durumunda vaziyet ve alım-satım hesapları kullanıldığından dönem sonlarında yapılacak değerleme işlemleri sonucu kur değişimine bağlı olarak gelir-gider oluşması muhtemeldir. Ancak, bu durumda nazım kayıtlarda yer alan taahhütlerin de değerleme işlemine tabi tutulması gerekir. Sözleşmenin değerlemesi sonucunda da asli hesaplarda oluşan gelir veya giderin tersi oluşacağından işlemin sonuç hesaplarına net etkisi sıfır olacaktır. 176 • Kapanış kayıtları (30.06.2009); a) Vaziyet ve alım-satım hesaplarının çalıştırılamadığı durumda yapılacak kayıt, sözleşmenin yapıldığı tarihteki kayıtların tersidir. Bu durumda, nazım hesaplarda yeralan tutarla ilgili olarak herhangi bir değerleme işleminin yapılmasına gerek bulunmamaktadır. ----------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------023-YURTİÇİ BANKALAR 100.000.-EURO 319-BANKALARARASI MEVDUAT 145.000.-USD -Y Bankası 025-YURTDIŞI BANKALAR 100.000.-EURO -Y Bankası 025-YURTDIŞI BANKALAR 145.000.-USD ---------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------ 30.06.2009 ---------------------------------------947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947120-Swap Para Alım İşlemi 947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947121-Swap Para Satım İşlemi 945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 145.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945120-Swap Para Alım İşlemi 945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 100.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945121-Swap Para Satım İşlemi ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------b) Vaziyet ve alım-satım hesaplarının çalıştırıldığı durumda yapılacak kapanış kayıtları; Bu yöntemin benimsenmesi halinde vade bitiminde sözleşmenin değerleme işlemine tabi tutularak gelir ve giderlerin sonuç hesaplarına yansıtılmasından sonra açılış kayıtlarının ters kayıtla kapatılması gerekir. Yukarıda verilen örnekte işlem tarihindeki USD/€ değişim oranının vade tarihindeki değişim oranı ile aynı olduğu varsayılmıştır. Ancak, uygulamada para swaplarında genellikle vade tarihindeki kur (forward kur) işlem tarihindeki (spot kur) kurdan farklıdır. Böyle bir durumda yapılacak 177 muhasebe kayıtlarının da farklı olacağı tabiidir. Bu açıklamaların daha kolay anlaşılabilmesi bakımından aşağıda verilen örneğin incelenmesi yararlı olacaktır. ÖRNEK-(2): X Bankasının 01.04.2009 tarihinde 1.000.000.-EURO tutarında bir ödemesi vardır. Bankanın bu tarihte söz konusu ödemeyi yapacak düzeyde Euro varlığı bulunmamaktadır. Banka ödemeyi yapmak için elindeki Doları satıp ihtiyaç duyduğu Euro’yu alma imkanı olduğu halde, Doların gelecekte Euroya karşı değer kazanacağını ve gelecekte Euro tahsilatı olacağı düşüncesiyle Banka, elindeki dövizi satmak yerine, başka bir banka ile üç ay vadeli swap sözleşmesi yapmıştır. Yapılan sözleşmeye göre, X Bankası karşı tarafa $/€ =1,50 paritesinden (spot kur) Euro alıp Dolar verecek, 15.05.2009 olan vade tarihindeki ters yönlü değişim paritesi (forward kur) ise $/ € =1.45 olacaktır. SPOT DURUM Alınan: 1.000.000.-EURO Verilen: 1.500.000.-USD FORWARD DURUM Alınacak: 1.450.000.-USD Verilecek: 1.000.000.-EURO Yukarıda verilen tablodan da anlaşılacağı üzere, bankanın işlemden dolayı katlandığı toplam gider tutarı 50.000.-USD’dir. Bu gider tutarı dönemsellik ilkesi uyarınca değerleme tarihlerinde itfaya tabi tutulmalıdır. Değerleme tarihlerinde oluşan gelir veya giderlerin TMS uyarınca rayiç (piyasa) değerlerine göre belirlenmesi gerekmekle birlikte, bu örnekteki gelir veya giderler varsayımsal olarak hesaplanan tutarlardan oluşmaktadır. İşleme ilişkin muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır. 178 • Sözleşmenin kayıtlara alınması (01.04.2009); ------------------------------------------ 01.04.2009 ------------------------------------------945-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945120-Swap Para Alım İşlemi 945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.500.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945121-Swap Para Satım İşlemi 947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-EUR FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947120-Swap Para Alım İşlemi 947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.500.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947121-Swap Para Satım İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------Uygulamada bazı bankalar bu tür işlemlerde spot bacak için de nazım kayıt tesis etmektedir. Ancak, işlem gerçekleştiği anda yani değişim konusu ilgili hesaplara alındıktan sonra böyle bir kaydın izleme veya değerleme bakımından herhangi bir yararı bulunmadığından, bilanço dışı hesaplara sadece işlemin forward ayağını oluşturan taahhüde ilişkin kaydın yapılması yeterlidir. • Alınan ve verilen paraların ilgili hesaplara alınması (01.04.2009); ----------------------------------------------- 01.04.2009 -------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR 1.000.000.-EURO 391-MUHTELİF BORÇLAR 1.000.000.-EURO 39105- Türev Finan. Araç. Borçlar ---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 01.04.2009 -------------------------------------279-MUHTELİF ALACAKLAR 1.500.000.-USD 27905- Türev Finan. Araç. Alacaklar 025-YURTDIŞI BANKALAR 1.500.000.-USD ---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Yukarıdaki kayıttan da anlaşılacağı üzere, işlemden kaynaklanan toplam gider aktifleştirilmiştir. tutarı Peşin 279 numaralı ödenmiş hesaba kaydedilmek suretiyle gider niteliğindeki bu tutarı işlemin gerçekleştiği tarihte 281- BORÇLU GEÇİCİ HESAPLAR altında yer alan 28101 numaralı Peşin Ödenmiş Giderler hesabına kaydedilmesi de 179 mümkündür. Değerleme tarihlerinde, aktifleştirilen söz konusu toplam giderden ilgili döneme tekabül eden kısmının bu hesaptan çıkarılarak dönem giderlerine aktarılması gerekir. Değerleme kayıtları; Nisan-2009 ay sonu itibariyle piyasa değerine göre hesaplanan gider reeskont tutarının 10.000.-USD ve döviz kurunun 1.-$=1,40.-TL olduğu kabul edilmiştir. ----------------------------------------------- 30.04.2009 -------------------------------------295-DÖVİZ VAZİYETİ 10.000.-USD 279-MUHTELİF ALACAKLAR 10.000.-USD ---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.04.2009 -------------------------------------872-ALIM-SATIM AMAÇLI TÜREV 14.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ZARARLAR 294-DÖVİZ A/S HESABI (10.000.-$x1,40.-TL) 14.000.-TL ---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Hesaplama kolaylığı sağlamak amacıyla ara dönemlerde bu şekilde muhasebeleştirilen reeskontların ertesi iş günü iptal edilmesi gerekir. Vade tarihinde yapılacak kayıtlar ise aşağıdaki gibi olacaktır. • Alınan ve verilen paraların ilgili hesaplara alınması (30.06.2009); ----------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------391-MUHTELİF BORÇLAR 1.000.000.-EURO 39105- Türev Finan. Araç. Borçlar 025-YURTDIŞI BANKALAR 1.000.000.-EURO ---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR 1.450.000.-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 50.000.-USD 279-MUHTELİF ALACAKLAR 1.500.000.-USD 27905- Türev Finan. Araç. Alacaklar ---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 30.06.2009 -------------------------------------872-ALIM-SATIM AMAÇLI TÜREV 70.000.-TL FİNANSAL ARAÇLARDAN ZARARLAR 294-DÖVİZ A/S HESABI (1,40x50.000.-$) 70.000.-TL ---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Not: Vade tarihindeki döviz kurunun 1.-$= 1,40.-TL olduğu varsayılmıştır. 180 • Sözleşmeye ilişkin taahhüdün kapatılması (30.06.2009); --------------------------------------------- 30.06.2009 ---------------------------------------947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947120-Swap Para Alım İşlemi 947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.500.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947121-Swap Para Satım İşlemi 945-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-EURO FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945120-Swap Para Alım İşlemi 945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.500.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945121-Swap Para Satım İşlemi ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir. 2.7.2. Faiz Swap İşlemi Örneği Swap işlemleri ihtiyaç duyulan fonların temininde kullanıldığı gibi, faiz riskine karşı bir koruma aracı veya mevcut bir borcun maliyetini düşürücü bir teknik olarak da kullanılmaktadır. Faiz swap sözleşmelerinde taraflardan biri karşı tarafa varsayılan bir miktar (national amount) baz alınarak sabit bir oran üzerinden faiz ödemeyi, karşı taraf ise aynı dönem için aynı tutar üzerinden hesaplanacak değişken oranda faiz ödemeyi taahhüt etmektedir. Ödemelerin ikisi de aynı para birimi üzerinden yapılmaktadır. Bu sözleşmelerde anaparalar hiçbir şekilde değiştirilmemekte, sadece yapılacak faiz ödemelerinin hesaplanmasında kullanılmaktadır. Faiz swaplarının; sabit faiz-değişken faiz, değişken faiz-değişken faiz, vadeden önce sona erdirme hakkı veren (callable, putable), süresi uzatılabilir (extendable) swaplar şeklinde farklı türleri olmakla birlikte, uygulamada en yaygın olarak kullanılan faiz swabı türü, sabit faiz- değişken faiz swabıdır. Sabit faiz- değişken faiz swabında kredi değerliliği farklı olan iki tarafın aynı 181 tutarda, ancak faiz koşulları farklı borç ödemelerini değiştirmeleri söz konusudur. Faiz swabında nazım kayıtlarda izlenecek tutarın ne olacağı hususunun tartışılmasında yarar bulunmaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere, bu tür işlemlerde taahhüt edilen tutar anapara değil, faizlerdir. Bu nedenle taahhüde ilişkin olarak nazım kayıtlarda yer alan tutarın faiz olması gerekir. Ancak, işlemin niteliğinden dolayı bu şekilde kayıt yapılmasında teknik güçlükler bulunmaktadır. Zira, uygulamada faiz swaplarının en az bir ayağının değişken faizli olduğu dikkate alındığında, geleceğe ilişkin taahhüt miktarını işlemin tesis edildiği anda bilmenin imkanı yoktur. Bir ayağı sabit faizli olan işlemlerde sabit faize ilişkin taahhüt miktarını işlem tarihinde hesaplamak kolay olmakla beraber, değişken faizli tutara ilişkin taahhüdün o tarihteki oranlar üzerinden kayıtlara alınması çok anlamlı olmayacaktır. Bu nedenle, faiz swaplarına ilişkin nazım kayıtlarda faiz hesaplamasına esas teşkil eden tutarın yazılmasının daha doğru olacağı, ancak bu tutarın diğer taahhütlerden farklı bir şekilde değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir. ÖRNEK-(1): X Bankası 15.11.2009 tarihinde Y Bankasından LİBOR+%1 değişken faizli altı ay vadeli 1.000.000.-USD kredi kullanmıştır. Banka, faiz oranlarında meydana gelecek değişikliklerden korunmak amacıyla aynı tarihte Z Bankası ile 1.000.000.-USD nominal değerli altı ay vadeli faiz swap sözleşmesi imzalamıştır. Sözleşme gereği X Bankası Z Bankasına %3,25 sabit faiz ödeyecek, buna karşılık Z Bankasından LİBOR+%0.25 faiz tahsil edecektir. Faiz ödemeleri vade tarihinde yapılacaktır. Sözleşme süresince gerçekleşen faiz oranları ile döviz kurları aşağıda verilmiştir. TARİH 15.11.2009 31.12.2009 31.03.2010 15.05.2010 LİBOR (%) 3,25 3,50 3,75 3,80 KUR(TL) 1,50 1,60 1,70 1,80 182 Swap işlemi ile ilgili olarak tesis edilecek kayıtlar aşağıdaki gibi olacaktır. • Sözleşmenin kayıtlara alınması (15.11.2009); ------------------------------------------ 15.11.2009 ------------------------------------------945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945122-Swap Para Alım İşlemi 945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945123-Swap Para Satım İşlemi 947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947122-Swap Para Alım İşlemi 947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947123-Swap Para Satım İşlemi ----------------------------------------------- // --------------------------------------------------• 31.12.2009 tarihinde yapılacak kayıtlar; Bankanın yukarıdaki işlemle ilgili olarak yılsonunda aldığı ve ödediği faizleri hesaplarına yansıtması gerekmektedir. Bu faizler nedeniyle döviz pozisyonu değişeceğinden vaziyet ve alım-satım hesaplarının çalıştırılması zorunludur. Sözleşmeye konu tutar sadece alınacak ve verilecek faizlerin hesaplamasında baz olarak kullanıldığından, nazım kayıtla ilgi herhangi bir değerleme işleminin yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Bankanın tahsil etsin veya etmesin döneme ait gelir ve giderleri yılsonunda sonuç hesaplarına aktarması gerekmektedir. 183 Bu çerçevede X Bankasının Z Bankasından tahsil edeceği faiz (LİBOR+0,25) alacağı; 1.000.000.-$*0.0375*45/360=4.688.-USD, (15 Kasım-31 Aralık=45 GÜN) X Bankasının Z Bankasına Ödeyeceği sabit (%3,25) faiz ise; 1.000.000.-$*0.0325*45/360= 4.063.-USD (15 Kasım-31 Aralık=45 GÜN) olarak hesaplanmıştır. Bu tarihte gerçekleşen USD/TL (döviz) kurunun 1,60.-TL olduğu dikkate alındığında yapılacak kayıtlar; ----------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 4.688.-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 4.063.-USD 365-TÜREV FİN. YÜKÜMLÜLÜKLER 4.063.-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 4.688.-USD ---------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 31.12.2009 --------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (1,60x4.688.-$) 7.501.-TL 872-TÜREV FİNANSAL ARAÇ. ZARARLAR 6.501.-TL 294-DÖVİZ A/S HESABI (1,60x4.063.-$) 6.501.-TL 752-TÜREV FİN.ARAÇ.KARLAR 7.501.-TL ---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------İzleme kolaylığı sağlaması bakımından ayrı ayrı yapılan gelir-gider kayıtlarının netleştirilmesi durumunda kayıtlar; ----------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------625.-USD 225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 295-DÖVİZ VAZİYETİ 625.-USD ---------------------------------------------------- // -------------------------------------------------------------------------------------------- 31.12.2009 -------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (1,60x625.-$) 1.000.-TL 752-TÜREV FİN.ARAÇ.KARLAR 1.000.-TL ---------------------------------------------------- // ---------------------------------------------Şeklinde olacaktır. Bankanın yılsonu itibariyle swap işleminden kaynaklanan net kazancı (4.688.-$-4.063.-$) = 625.-USD karşılığı 1.000.-TL’dir. Aynı tarihte alınan kredi faizinin yükselmesinden kaynaklanan ilave gider ise; 1.000.000.-$*(0,0450-0,0425)*45/360=312,50.-USD olduğu dikkate alındığında etkinlik oranı; 625/312,50=% 200 olarak hesaplanmakta ve eşik 184 sınırları aşmaktadır. Bu durumda net gelir tutarının öz kaynaklar hesabı altında izlenmemesi ve işlemin bu tarihten itibaren riskten korunma amaçlı muhasebeleştirmeye ilişkin esaslara tabi tutulmayarak hesaplanan net gelirgider farklarının doğrudan K/Z hesabına yazılması gerekmektedir. • 31.03.2010 tarihinde yapılması gereken kayıtlar; Bankanın yıl sonunu takip eden üç aylık dönemde sözleşmeden kaynaklanan geliri; 1.000.000.-$*0.04*90/360=10.000.-USD, (1 Ocak-31 Mart=90 GÜN) Faiz gideri ise; 1.000.000.-$*0.0325*90/360 = 8.125.-USD’dır. Bu tarihte netleştirme işleminden sonra dönem kuru dikkate alınarak yapılacak kayıt; (10.000.-$-8.125.-$) = 1.875.-$ ----------------------------------------------- 31.03.2010 -------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 1.875.-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 1.875.-USD ----------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 31.03.2010 -------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (1,70x1.875.-$) 3.188.-TL 752-TÜREV FİN.ARAÇ.KARLAR 3.188.-TL ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Şeklinde olmalıdır. • Kapanış kayıtları (15.05.2010); Dönem net gelir-giderinin hesaplara alınması; Önceki dönemde yapılan gelir kaydının ara dönem olması nedeniyle ertesi ters kayıtla kapatıldığı varsayımıyla 2010 yılı içinde sözleşmeden kaynaklanan toplam gelir; 1.000.000.-$*0.0405*135/360=15.188.-USD, (1 Ocak-15 Mayıs=135 GÜN) Toplam gider ise; 1.000.000.-$*0.0325*135/360 = 12.188.-USD olarak hesaplanmıştır. Fark; 15.188-12.188 = 3.000.-USD 185 ----------------------------------------------- 15.05.2010 -------------------------------------225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 3.000.-USD 295-DÖVİZ VAZİYETİ 3.000.-USD ----------------------------------------------------- // ------------------------------------------------------------------------------------------- 15.05.2010 -------------------------------------294-DÖVİZ A/S HESABI (1,80x3.000.-$) 5.400.-TL 752-TÜREV FİN. ARAÇ. KARLAR 5.400.-TL ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Faizin tahsili ve sözleşmenin kayıtlardan çıkarılması; 31.12.2009 tarihindeki gelir; 625.-USD Vade sonu (15.5.2010) gelir; 3.000.-USD ise toplam 3.625.-USD faiz tahsil edilecektir. ----------------------------------------------- 15.05.2010 -------------------------------------025-YURTDIŞI BANKALAR 3.625.-USD 225-TÜREV FİNANSAL VARLIKLAR 3.625.-USD ----------------------------------------------------- // --------------------------------------------Ve, --------------------------------------------- 15.05.2010 ---------------------------------------947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947122-Swap Para Alım İşlemi 947-RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN BORÇLAR 947123-Swap Para Satım İşlemi 945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945122-Swap Para Alım İşlemi 945- RİSKTEN KORUNMA AMAÇLI TÜREV 1.000.000.-USD FİNANSAL ARAÇLARDAN ALACAKLAR 945123-Swap Para Satım İşlemi ------------------------------------------------- // ------------------------------------------------Şeklinde muhasebeleştirilir. Aynı tarihte alınan kredi faizinin yükselmesinden kaynaklanan ilave gider ise; 1.000.000.-$*(0,0480-0,0450)*135/360=1.125.-USD Yıl sonuna kadar da 312,50.-USD faiz ödediğine göre; Toplam 1.125.-$ + 312,50.-$ = 1.437,50.-USD olduğu dikkate alındığında, etkinlik oranı; 3.625/1.437,50=% 252 olarak hesaplanmaktadır. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME II. Dünya Savaşı sonrasında uluslararası finansal mimariyi yeniden düzenleme çabasına giren ülkelerin bu kapsamda yaptıkları Bretton Woods toplantıları neticesinde, Amerikan Doları (USD)’na ve dolar aracılığı ile dolaylı olarak altına bağlı Bretton Woods Sistemi ortaya çıkmıştır. Bretton Woods konferansı sonucunda; uluslararası ödemeler dengesi sisteminin sağlıklı işlerliğinin sağlanması amacıyla Uluslararası Para Fonu ve Dünya’da çeşitli ekonomik, sosyal ve siyasi dengesizlikler sebebiyle ortaya çıkabilecek amaç dışı yapılanma ve hareketlenmeler ile geri kalmışlığın önlenebilmesi amacıyla imar ve kalkınmanın sağlanmasının finansmanına yönelik olarak Dünya Bankası adında iki kurum oluşturulmuştur. Bretton Woods anlaşmasıyla ortaya çıkan yeni uluslararası para sisteminin özellikleri şu şekilde ortaya çıkmıştır: 1. Anlaşmaya katılan ve parasını altına dönüştürülebilir yapmayı kabul eden her ülkenin parasının değeri dolara göre saptanmıştır. Dolar altın ile dönüştürülebilirliğini koruyan tek ulusal para olarak kalmıştır. Anlaşma ile 1 ons altın = 35 dolar ya da 1 dolar 0,88867 gr. altın olarak belirlenmiş ve ABD dış talep olduğunda doları bu parite'si üzerinden altına çevirmeyi kabul etmiştir. 2. Anlaşma, ancak çok özel ve düzeltilmesi olanaksız parasal dengesizliklerde; herhangi bir ülkeye, parasının dolar karşısındaki değerini değiştirme olanağı tanımaktadır. Bu tür düzeltmeler için öngörülmüş olan devalüasyon ve revalüasyon oranları en çok % 10 dur. Ancak söz konusu ekonominin yapısından doğan dengesizlikler nedeni ile ayarlama ile yapılacak değişiklik % 10'u aşacaksa, bu takdirde IMF’nin izni gerekecektir. 1970’li yıllara kadar sorunsuz ilerleyen bu sistem bu yıllarda önemli sorunlarla yüzleşmek zorunda kalmıştır. Ekonomi ve finans sistemi mal ve hizmet fiyatları ile döviz fiyatlarında dalgalanmaların yaşandığı bir değişim süreci içerisine girmiş, petrol krizi, yüksek enflasyon artışı ve faiz oranlarının 187 istikrarsızlığı dünya ekonomisini daha da öngörülemez hale getirerek, neticesinde idari ve ekonomi kurumların fiyat ve piyasa istikrarsızlığının yarattığı risk gibi bugüne kadar çok az dikkat ettikleri bir faktörün önemini kavramak zorunda kalmaları sonucunu doğurmuştur. Gelişmeler neticesinde ihtiyaç-çözüm mekanizması çalışmaya başlamış, ortaya çıkan faiz, fiyat ve kur risklerinin kaldırılması veya etkilerinin azaltılmasına yönelik riske karşı koruma (hedge) amaçlı enstrümanların ve bu enstrümanların işlem gördüğü piyasaların geliştirilmesi aşaması kendiliğinden işlemeye başlamıştır. Bu enstrümanlar, geleneksel emtia vadeli işlemler piyasalarına göre finans sisteminde bir yeniliği temsil etmekte olup, kur ve faiz oranlarından başlayarak opsiyonlar ve hisse senedi endeksli piyasalarının gelişmesiyle hisse senedi piyasasına da uzanmışlardır. 80’li yıllarda elektronik işletim sistemlerinin gelişmesiyle hızlanan sermaye piyasaların globalleşme eğilimi türev ürün piyasalarına da olumlu etki yapmış ve bu piyasaların hızla büyümesine yol açmıştır. Büyüme seyri içerisindeki bu piyasalarda, 2002 yılında 6 milyar 63 milyon adet sözleşme yapılarak toplam 501 trilyon USD tutarında işlem hacmi gerçekleşmiş, 2003 yılı itibariyle ise bu tutar toplam 8 milyar 46 milyon adet sözleşme ticareti neticesinde 875 trilyon USD’ ye yükselmiştir. Türev ürünler (derivatives), fiyatları başka ürünlerin fiyatına bağlı ürünler olup, vade sonundaki ve vade içerisindeki değeri, sözleşmeye konu olan varlığın fiyatı tarafından belirlenen varlıklar olarak ortaya çıkmışlardır. Vadeli (Forward) sözleşmeler, gelecek (Futures) sözleşmeler, opsiyonlar ve swaplardan oluşan bu ürünler; altın, petrol, pamuk, mısır, et gibi fiziki ürünler üzerine ve hisse senedi, tahvil, faiz oranı, döviz, faiz oranı, endeks gibi finansal ürünler üzerine düzenlenmiştir. Özellikle 1990’lı yıllardan sonra, türev piyasalarında, finansal ürünler üzerine düzenlenen finansal ürünlerin işlem hacimlerinin; mallar üzerine düzenlenen türev ürünlerin işlem hacimlerinin oldukça üzerinde olduğu görülmektedir. Başlangıçta türev ürünlerin kullanılma amaçları, faiz oranı, kur ve fiyat risklerinin yönetiminde, yatırımcının türev piyasalarda spot piyasada 188 bulunduğu pozisyona karşıt bir pozisyon alarak spot piyasadaki risklerden korunma (hedging) olarak belirlenmiştir. İlerleyen yıllarda türev ürünleri, tahmin ve beklentilere dayanarak fiyat artışlarından kar elde etmek amacıyla alım-satım yapılması şeklinde spekülasyon amaçlı ve aynı ve eşit miktardaki bir malın eş zamanlı olarak bir piyasadan alınıp diğer piyasada avantajlı bir fiyattan satılarak, riske girmeden fiyat farklılıklarından kar elde edilmesi şeklinde arbitraj amaçlı olarak kullanılmaya başlanmıştır. Türev ürünler bilançoda yer almayıp nazım hesaplarda izlenir. Türev ürünlerin bankacılık sektöründe de kullanılmasındaki asıl amaç riskten kaçınmak veya riski azaltmaktır. 2007 yılının sonlarına doğru başlayan ve hala etkisini devam ettiren ekonomik krizde türev ürünlerinin büyük rol oynadığı görülmüştür. Türev ürünlerinin krizin nedeni olarak ortaya çıkmasının sebebi, ürünleri temsil eden kâğıtların nominal değerleri ile ürünlerin gerçek değerleri arasındaki bağlantının kopması olarak ortaya çıkmıştır. Ekonomide, ticarette ve finans dünyasında kullanılan kâğıtlar ancak temsil ettikleri varlığa göre değerlenmelidir. Örneğin; bir ülkenin kâğıt parası, ekonominin üretim gücüne, dünya ticaretindeki payına ve yıllık enflasyon oranına göre değer kazanır veya kaybeder. Hisse senetleri ve tahvillerin değeri de ait oldukları şirketlerin gücüne göre inip çıkmalıdır. Türev ürünlerde bu tür bir bağlantı ve ilişki daha zayıftır veya hiç yoktur. Küresel piyasalardaki bu tür ürünlerin toplam değeri, dünyanın toplam hâsılasına ve bu hâsılanın büyüme oranına uygun bir artış seyri izlerse, bir sorun çıkmamaktadır. Bu ürünler gerçek değerini temsil etmeyecek biçimde kendi başına tırmanışa geçtiğinde ise kötü günler yakınlaşır. Türev ürünlerin 1993'te 9 trilyon dolar olan sözleşme (notional) değeri 1998'de 80,3 trilyon dolara çıkmış ama bu artış, ekonomik dengeleri fazla zorlamamıştır. Hatta mühendislikte ve iş yönetiminde gözde olan inovasyonun finans dünyasındaki uygulamaları başlangıçta epey olumlu da 189 karşılanmıştır. Ancak son 10 yıl içinde türev ürünlerinin toplam değeri her yıl ortalama olarak yüzde 25 oranında artmıştır. Aynı dönemde dünya gelirindeki artış oranı ise yüzde 6,2’de kalmıştır. Türev ürünlerin bu aşırı hızlı büyümesi, bugünkü krizin önemli nedenlerinden biri olmuştur. Türev ürünlerin yaygınlaşması başta muhasebeleştirme olmak üzere hukuki ve vergilendirme ile ilgili problemleri de beraberinde getirmiştir. Bu finansal araçların kullanılması ve bunun getirdiği muhasebe sorunları sadece işletme içi sınıflandırma, kayıtlama sorunları ile ilgili olmayıp, piyasaların küreselleştiği bugünkü ortamda finansal raporları kullanacak ve bu raporlara göre yatırım yapacaklar açısından da önemlidir. Türev ürünlerin kullanımlarındaki büyük artışların bir sonucu olarak bu ürünlerle işlem yapan kurumların yüklendikleri risklerin muhasebe kayıtlarından izlenmesinin mümkün olmaması, başta Finansal Muhasebe Standartları Kurulu (FASB) olmak üzere Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (UMSK/IASC) tarafından bu ürünlerle ilgili bilgilerin kamuya açıklanması ile ilgili standart çalışmalarının başlamasına neden olmuştur. Türev ürünlere (Finansal araçlara) ait IAS/TMS 32, IAS/TMS 39 ve IFRS/TFRS 7 no.lu üç ayrı standardın bulunması, yararlı bir uygulama olmasına rağmen yeterli bir uygulama değildir. Bu üç standardın hepsi de biri diğerinin konusunu anlatan tekrarlamaları içermektedir. Anlatım dili de oldukça karmaşık ve anlaşılması zordur. Bunun yerine daha kolay anlaşılır bir şekilde tek standart haline getirilmesi daha yararlı olacaktır. Ama yine de türev finansal araçlarla ilgili olarak bu şekilde bir düzenlemenin yapılmış olması hiç olmamasından daha iyidir. Bu standartlar tüm işletmelere yönelik olup, bankalar açısından özel bir standart uygulaması şuan için bulunmamaktadır. Ancak banka da bir ticari işletme olduğundan; bankacılık sektöründeki tüm düzenleyici ve denetleyici kurum/kuruluşların tebliğ ve düzenlemelerini dikkate alarak, bu standartlar doğrultusunda işlemlerini yapmaktadır. 190 IAS/TMS 39 üç adet riskten koruma ilişkisi tanımlamaktadır. Bunlar; Gerçeğe uygun değer riskinden koruma (fair value hedge), Nakit akış riskinden korunma (cash flow hedge) ve Yurtdışında bulunan net yatırımın riskinden korunma (hedge of a net investment in forign operations) dır. IAS/TMS 39’a göre bir riskin korunma işleminin etkin olabilmesi için korumanın % 80-120 düzeyinde olması gerekmektedir. Gerçeğe uygun değer riskinden koruma kapsamında, riskten korunma aracı ve korunma konusu kalemde ortaya çıkan değer artış ve azalışları aynı dönemde kar/zarara aktarılmalıdır. İki tutarın netleştirilmesi sonucu kalan net kar veya zarar aslında işlemin etkin olmayan kısmına tekabül etmektedir. Nakit akış riskinden korunma kapsamında, korunma konusu kalemin muhasebe yönteminde bir değişikliğe gidilmezken, riskten korunma aracına ilişkin değerleme sonucunda, etkin olan kısım özkaynaklar altında, etkin olmayan kısım ise kar/zarar hesaplarında muhasebeleştirilir. Yurtdışında bulunan net yatırımın riskinden korunma kapsamında, nakit akış riskinden korunma muhasebesine benzerlik göstermektedir. Etkin kısmı öz kaynaklar altında genellikle kur farkları olarak muhasebeleştirilirken, etkin olmayan kısmı kar/zarara yansıtılır. Yurtdışı işletmedeki yatırımın sona ermesi veya sona ermesinin beklenmesi halinde öz kaynaklarda izlenen tutar kar/zarara aktarılmaktadır. Türk bankalarının mevcutta daha ziyade Alım-Satım amaçlı olarak kullandıkları türev ürünlerin, aslında “Riskten Korunma Amaçlı” kullanılması durumunda; IAS/TMS 39’da da belirtildiği gibi uygulayabilecekleri “Riskten Korunma Muhasebesi” yöntemiyle, sonuç hesaplarında (K/Z veya Bilanço) daha az bir etki yaratacaktır. Bu etki, Kar’ın veya Zarar’ın olduğundan daha yüksek ya da daha düşük görünmesini engelleyerek, söz konusu türev işlemin sonuç hesaplarında gerçeğe uygun değeriyle görünmesini sağlayacaktır. Hatta çok daha fazla etkin bir koruma yapılmış bir türev işlemde, sonuç hesaplarına etki dahi etmeyebilecektir. 191 Sonuçta uygulayarak bankacılık Bilanço sektörü veya “Riskten Kar/Zarar Korunma hesaplarının Muhasebesi”ni gerçek değeriyle görünmesini sağlayarak, ya devlete daha az vergi verecek, yada kredi derecelendirme kuruluşları nezdinde o bankanın gerçek performansının çıkarılmasıyla daha gerçekçi değerlendirilmesini sağlayacaktır. IAS/TMS 39’a göre Türev finansal araçlarla ilgili olarak yapılacak ilk kayıtlamada aşağıdaki değerlerden herhangi biri kullanılabilir. Bunlar; • Sözleşme değeri • Piyasa Değeri (Cari değer), • İz Değeri ve • Prim veya İskontolu değer Asıl finansal varlıklara ait (Nakit, Alacaklar, Borçlar vb. gibi) ilk kayıtlamadan sonraki kayıtlarda esas alınacak değerler ise aşağıdaki gibidir. • Maliyet Değeri, • Makul Değer, • Maliyet veya Piyasa değerinden düşük olanı, • Taşınmış kayıtlı değer ve, • Beklenen Nakit akışlarının bugünkü değeri Sözleşme değeri tutar olarak belirlenemeyen faizle ilgili türev finansal araç sözleşmeleri İz bedelle kayda alınır. Cari değerle (piyasa değer) değerleme yöntemi uygulaması durumunda primli veya iskontolu değerlerin dikkate alınması gerekmektedir. Özellikle faizle ilgili türev finansal araçların (örneğin faiz forward sözleşmesi vb.) hesaplaşma tarihinde peşin olarak tahsil edilen tutarlar için beklenen nakit akışlarının bugünkü değeri ile (net bugünkü değerle) kayıtlara alınır. 192 IAS/TMS 39’a göre, alacakların, bonoların ve tahvillerin dönem sonu değerlemesinde faiz hesaplanırken etkin faiz oranı kullanılmalıdır. (IAS/TMS 39 Md. 9) Etkin faiz oranı kullanılarak İç İskonto yöntemine göre vadeye kadar işlemiş olan faiz hesaplanır. Faiz hesaplamasında basit faiz ve bileşik faiz formülleri kullanılabilir. Ancak, IAS/TMS 39’a göre, bileşik faizin kullanılması gerekmektedir. UMSK/IASC ve FASB tarafından yayınlanan standartlarda, birden fazla alternatif uygulamaya yer vermesi ve gerçek değerin belirlenmesinde bir tek yöntemin belirlenmemiş olması sorunlara yol açmıştır. Çünkü alternatif muhasebeleştirme teknikleri finansal tabloların karşılaştırılabilirliğini olumsuz etkilemekte sonuç olarak da finansal tabloları değerleyecek olan kişi ve kurumları yanlış yönlendirmektedir. Bu nedenle, alternatif uygulamaları tekdüze hale getirmek ve ulusal standartların uluslararası standartlarla uyumlu olmasını sağlamak gerekmektedir. Diğer bir sorun, türev ürün gerçek değerinin belirlenmesidir. Bu durum, türev ürün piyasalarının etkin bir şekilde işlediği ve derinlik kazandığı ülkeler açısından büyük sorun olmamakta fakat; bu piyasaların henüz etkin çalışmadığı ve sığ olduğu gelişmekte olan ülkelerde ciddi karışıklıklara neden olmaktadır. Bu ürünlerin değerinin belirlenmesinde birden fazla istatistik model kullanılabileceği üzerinde durulmuş bu da uygulamada aynı ürünler için bile farklı değerlere ulaşılmasına yol açmıştır. Bu noktada da yapılması gereken model sayısının bire indirgenmesi olmalıdır. Bunların yanı sıra, piyasaların kullanımına sunulacak olan etkin bilgi setlerinin varlığı bu piyasaların katılımcı sayılarını artıracak buna paralel olarak da piyasaların hacimleri artacaktır. Böylelikle türev piyasaların daha etkin kullanılması sonucu riskler daha etkin yönetilebilecektir. Ülkemizde türev piyasaların önündeki engeller; başta yapısal düzenlemelerdeki yetersizlikler olmak üzere muhasebeleştirme ile ilgili yeterli mevzuatın bulunmaması ayrıca bu piyasalar hakkında mevcut ve olası piyasa katılımcılarındaki bilgi eksiklikleridir. 193 5 Mart 2004 tarihi itibariyle Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası A.Ş. (VOB AŞ)’nde türev ürünler üzerine yapılacak işlemlere izin verilmiş olması ve bunun devamında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) ve İstanbul Altın Borsası (İAB)’nda yapılan türev ürünler ile ilgili işlemlerin VOB AŞ çatısı altında işlem görmesi sağlandıktan sonra hem piyasalarda etkinlik sağlanmış olacak hem de piyasa katılımcılarının ihtiyacı olan türev ürünler ile ilgili bilgi setleri hazırlanmasında aşama kaydedilmiş olacaktır. Muhasebeleştirilmede uluslararası standartlar karşılaşılan paralelinde ilgili fakat mevzuat uluslararası eksiklikleri, standartların uygulamada karşılaşılan aksaklıklarının giderilmiş şekliyle ve kavram kargaşasına fırsat vermeden hazırlanacak olan standartlar yardımıyla giderilebilecektir. Mevcut piyasa katılımcılarının yanı sıra risk yönetimine gerek duyup da bu piyasaların varlığından habersiz olası katılımcılara, bu piyasalarda çalışan personelin eğitilmesine yönelik bilgilendirme amaçlı toplantılar düzenlenerek bu eksiklikler giderilmelidir. Ayrıca bu piyasaların etkin işleyebilmesi için işlemlerin şeffaf yapılması, etkin gözetim ve denetim sistemlerinin kurulması bunların yanı sıra bu piyasaların kriz zamanlarında karşılaşabilecekleri olası likidite ihtiyaçlarına cevap vermeye yönelik kurumların düzenlenmiş olması gerekmektedir. Türkiye’de 1994 krizi sonrası dönemde Türk Bankacılık sisteminde türev ürünler yoğun bir şekilde işlem görmeye başlamış ve bankaların bilanço dışı yükümlülükleri içerisinde türev ürünlere ait döviz ve faiz haddi ile ilgili işlemler de önemli artışlar gerçekleştirmiştir. Türev ürünler muhasebe terminolojisi açısından bilanço dışı ürünlerdir. Çünkü geleneksel varlık ve yükümlülükten ziyade şarta bağlı varlık ve yükümlülüklerin doğmasına neden olurlar. Dolayısıyla bankaların doğrudan bilanço içinde yer almadan bankayı kar-zarar hesabı aracılığıyla etkileyen ve bilanço dışı yükümlülükleri içerisinde yer alan türev ürünler, Riskten korunma 194 amaçlı türev ürünler ve Alım-Satım amaçlı türev ürünler olarak iki ana kategoride değerlendirilmektedir. Türk bankalarının daha ziyade Riskten korunma amaçlı değil de AlımSatım amaçlı olarak kullandıkları türev ürünler, Türk bankacılık sisteminde temelde altı kategoride işlem görmektedir. Bu kategoriler; • Vadeli Döviz Alım-Satım İşlemleri • Para ve Faiz Swap İşlemleri • Para ve Faiz Opsiyonları • Futures Para İşlemleri, • Futures Faiz Alım-Satım İşlemleri ve • Diğer İşlemlerdir. Türkiye’de türev işlemlerinin yeterince yaygınlaşma sağlayamaması bankalarda kullanılan türev ürünler çeşitliliğinde de kendisini göstermektedir. Türk bankacılık sektöründe yapılan işlemlerin büyük çoğunluğunu Para ve Faiz Swap İşlemleri ile Para ve Faiz Opsiyon İşlemleri oluşturmaktadır. 2009 yılında gerçekleştirilen toplam işlem hacminin %77’sini bu iki işlem oluşturmuştur. Diğer ürün çeşitleri ise Türk Bankacılığında henüz yaygın olarak kullanılmamaktadır. 195 KAYNAKÇA AKALIN, Nevruz; “Türev Araçların taşıdığı risklerin ortaya konmasında kamuyu aydınlatma düzenlemelerinin yeri ve önemi” SPK Yeterlilik Etüdü, Ankara, 1999. AKBULUT, Dursun; “Risk Yönetimi ve Finansman Mühendisliği” Bankacılar Dergisi, S.15, Ankara, 1995. AKSU, Yalçın; “Bankalarda Hazine Yönetimi ve Uygulama Sorunları” Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üni.,İstanbul, 1997. ALTUĞ, Osman; Banka İşlemleri ve Muhasebesi, Türkmen Kitabevi, İstanbul, 2000. ATAMAN AKGÜL Başak ve AKAY Hüseyin; Uluslararası Muhasebe Standartları ve Türkiye’de Uygulama Etkinliğine İlişkin Bir Araştırma, Türkmen Kitabevi, İstanbul, 2004. ATAN, Murat; “Risk Yönetimi ve Türk Bankacılık Sektöründe Bir Uygulama” Doktora Tezi, Gazi Üni., Ankara, 2002. ATEŞ, Gökçe; Finansal Araçların Muhasebeleştirilmesi, Adalet Yayınları, Ankara, 2010. AYDIN, Erol; Bankacılıkta Aktif Pasif Yönetimi, Mayıs 1992. s.38. AYDIN, Erol; (1993), “Aktif – Pasif Yönetiminde Likidite ve Faiz Oranı Riski” Uzman Gözüyle Bankacılık Dergisi, ss. 65 – 68. 196 AYDIN, Servet; “Türk Bankacılık Sisteminde Türev Ürünlerin Kullanımı” Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üni., Ankara, 2005, s.10 BABUŞCU, Şenol; Bankalarda Risk Yönetimi, Eylül 2005, Ankara 2005. Basel Committee on Banking Supervision, (2001), “Working Paper On The regulatory Treatment Of Operational Risk” Bank For International Settlements, page : 1–35. BDDK, “Bankaların İç Denetim ve Risk Yönetimi Sistemleri Hakkında Yönetmelik” 08.02.2001. BOLGÜN, Kaan Evren; “Ticari Bankalarda Riske Maruz Değer Yöntemi İle Ölçülen Piyasa Riskinin Bankacılık Stratejilerine Etkisi” Doktora Tezi, Marmara Üniv., İstanbul 2002, s.31. CEYLAN, Ali ve KORKMAZ Turhan; Finansal Teknikler, Ekin Yayınları, Bursa, 2008. CHAMBERS, Nurgül; Türev Piyasalar, Beta Yayıncılık, İstanbul, 2007. Cristopher Culp, The Risk Management Process:Business Strategy and Tactics, John Wiley and Sons, New York, 2001, s.44, http://media.wiley. com/product data/excerpt/4X/04714055/047140554X.pdf, ÇAKIR, Niyazi; “Türkiye’de ve Uluslararası Bankacılık Alanında Sermaye yeterliliği Düzenlemelerinin Mukayeseli Değerlendirilmesi” Hazine ve Dış Ticaret müsteşarlığı Dergisi, Nisan, ss. 29 – 47. Ankara, 1991. ÇELEBİCAN, Gürgan; “Kredi Kurumlarında Borç Ödeme Gücü Oranı” Bankacılar Dergisi, Sayı 7, ss. 17 – 32. İstanbul, 1992. 197 EŞTEPE, Hamza; "Gelecekte İşlem Döviz Piyasaları ve Türkiye'deki uygulama" Banka ve Ekonomik Yorumlar Dergisi, Yıl:34, Sayı:2, ss.55-59. İstanbul, 1997. ÇINAR, Mehmet; “Yönetsel Kararlara İlişkin Sayısal Yöntemler” Erciyes Üniversitesi Yayınları, No:8, Kayseri, 1990. ÇITAK, Serdar; “Risk Yönetiminden Programlanmış Menkul Kıymet İşlemlerine” dünya yayıncılık ekonomi dizisi 7, İstanbul, 1999. ÇOLAK, Ömer Faruk ve YİĞİDİM, Aslan; Türk Bankacılık Sektöründe Kriz, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2001. DURER, Salih; “Türkiye’de Ticaret Bankalarının Sermaye Yapı ve Yeterliliği” Yapı Kredi Bankası A.Ş. İktisadi Araştırmalar Müdürlüğü, Bankacılık Araştırma Dizisi No:8, 1. Baskı, İstanbul, 1988. DUMAN, Mustafa; “Bankacılık Sektöründe Finansal Riskin Ölçülmesi ve Gözetiminde Yeni Bir Yaklaşım: Value at Risk Metodolojisi" TBB Dergisi, Sayı: 32, İstanbul, 2000, s.22. EKEN, H. Mehmet; “Bankalarda Aktif-Pasif Yönetimi” Bankacılar, Sayı: 7, İstanbul, 1992, ss. 48–52. ERDEM, Yusuf (1993); “Vadeli İşlem Piyasaları “Forward & Futures” ve Türkiye’de oluşumun Ekonomik Şartları” Ocak 1993, s. 101 ERSAN, İhsan; Finansal Türevler-Future,Opsiyon,Swaps, Literatür Yayıncılık, İstanbul, 1997, ss. 173-175. Financial Pipeline, “Duration” http://www.finpipe.com/duration.htm, 198 Gardener, Edward, P., M., (1992), “Capital Adequacy After 1992:The banking Challenge”, Institute Of european Finance University College Of North Wales Research papers In Banking And Finance, RP 92 / 11. GÜNDÜZ, Lokman ve TUTAL, Mehmet; “Türev Ürünlerin Muhasebeleşti-rilmesi; Türkiye Uygulaması Üzerine Bir Öneri” Türkiye Bankalar Birliği yayını, Yayın No:193. İstanbul, 1995. GÜNGÖR, Bener; “Türev Ürünleri ve Türev Ürünlerin Muhasebeleştiril-mesi” Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üni., Erzurum, 1998. KANDIRALI, Meltem;“Bankacılıkta Kaynak Maliyeti Hesaplama Yöntemleri” Ekonomik Araştırmalar Merkezi Yayını, Yayın No:9, Ankara, 1998. KARACA, Düriye Defne; “Türev Ürünlerin Muhasebeleştirilmesi ve Türkiyedeki Bankalarda Uygulamasına Yönelik Bir Araştırma” Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üni., İstanbul, 2007. KARACAN, Ali ihsan; Bankacılık ve Kriz, Creative Yay., İstanbul, 2000. KAVAL, Hasan; Bankalarda Risk Yönetimi, Yaklaşım Yay., Ankara, 2000. KAYGUSUZ, Sait Yüksel; “Finansal Türev Ürünlerinde Muhasebe Esasları” Sermaye Piyasası Kurulu, Ankara, 1998. KAZMİRCİ, Kaya ve BAŞLIGİL, Begim (2000); “Denetim+Danışmanlık=İş denetimi” Active Bankacılık ve Finans Makaleleri V. s. 83 – 89. KILINÇ, Gonca; “Planlama, Uygulama, Kontrol, Bankacılar Dergisi, TBB Yayınları, İstanbul, 1996. Aktif-Pasif Yönetimi” 199 KISA, Türkay; “Bankaların Mali Başarısızlığını Tahminine Yönelik Çok Boyutlu Model” Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi, Ankara, 1997. Leslie Rahl; “Current Thinking on Risk Management”, The Society of Actuaries The Casualty Actuarial Society and The Professional Risk Managers' International Association, Enterprise Risk Management Symposium, May 2, 2005, www. ermsymposium.org/2005/erm2005/GS2_ Rahl.pdf., Luckett, D., G., (1979); “Approches To Bank Liquidity anagement” Economic review, federal reserve Bank of Kansas City, September –Octember, Page :13–23. Marco Sorge; ”Stress-Testing Financial Systems: An Overview Of Current Methodologies” BIS Working Papers-Monetary and Economic Department, No:165, December 2004, s.42., www.bis.org/publ/work165.pdf, Meek, P.(1982); “US Monetary Policy And Financial Markets”, Federal Reserve Bank of New York, New -York. MERİÇ, İlhan; “Türk Ticaret Banka İşletmelerinde İşletme Riski ve Ekonomik Karlılık” Orta Doğu Teknik Üniversitesi İ.İ.B.F. Yayını, Yayın No:36, Ankara, 1980. ÖCAL, Tezer ve ÇOLAK, Ömer Faruk; Finansal Sistem ve Bankalar, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 1999. ÖRTEN, Remzi ve ÖRTEN, İpek; Türev Finansal Araçlar ve Muhasebe Uygulamaları, Gazi Kitabevi, Ankara, 2001. 200 ÖNCE, Saime; “Türev Ürünlerin Muhasebe Sorunları ve Bankalar İçin Muhasebeleştirme Şekilleri” Türkiye Bankalar Birliği Yayını, Yayın No:192, İstanbul, 1995. ÖRTEN, Remzi; KAVAL, Hasan; KARAPINAR, Aydın; Türkiye Muhasebe-Finansal Raporlama Standartları-Uygulama ve Yorumları, Gazi kitabevi Yayınları, Ankara, Haziran, 2008. ÖRTEN, Remzi; BAYIRLI, Rıdvan; ALTAY, Adem; “Finansal Araçların IAS 39’a Göre Değerlemesi, Kaydedilmesi ve Muhasebe Eğitimine Etkisi” 25. Muhasebe Eğitimi Sempozyumu, Hacettepe Üni. yayınları, Nisan 2006, Ankara. ÖZTÜRK, Veli; “Yeni Türev Ürünlerden Faiz Tavan Sözleşmesi (Caps), Faiz Taban Sözleşmesi (Floors) İşlemleri ve Türk Banka İşletmelerinde Uygulanması” konulu makale. Muhasebe ve Denetime Bakış Dergisi, Yayın No:7, Ekim 2002, Ankara. PARASIZ, İlker; Modern Bankacılık Teori Ve Uygulama, Kuşak Ofset, İstanbul, 2000. PARLAKKAYA, Raif; Finansal Türev Ürünler Mali Risk Yönetimi ve Muhasebe Uygulamaları, Nobel Yayın Dağıtım. Mart 2003, Ankara. JORLON Philippe; Value at Risk, McGraw-Hill,2th Ed.,New York,s.11., http://www.gsm. uci.edu/~jorion/var/VARintro.pdf, Risk Metrics Group, “Risk Management-A Practical Guide” 1th Ed., August 1999, s.14. 201 SAKA, Tamer (2002); “Operasyonel Risk Ölçüm Tekniklerine Genel Bir Bakış” Active, Sayı:25, 2002, s.11. SAKER, Selvin; “Türk Bankacılık Sisteminde Ticari Bankalarda Fon Yönetimi Kararları” Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi, Bursa 1998. T.C.Ziraat Bankası Araştırma ve Geliştirme Dairesi Raporu; “Bankacılıkta Risk Yönetimi”, Ankara, 2000. TEVFİK, Arman T. ve TEVFİK, Gürman; “Bankalarda Finansal Yönetime Giriş” TBB yayını No: 203, İstanbul, 1997. TEVFİK, Arman T.; Risk Analizine Giriş, Alfa Yayın. No: 337, İstanbul,1997. TSPAKB. “Muhasebe Takas ve Operasyon İşlemleri” Sermaye Piyasası Faaliyetleri Türev Araçlar Lisansı Eğitimi Notları. İstanbul, 2002. TUĞAY, Fatoş; “Ülke Riski ” Bankacılar Dergisi, Sayı: 5, Temmuz, 1991. TÜSİAD Bankacılık Çalışma Grubu (2000); “Risk Yönetimi” UZUNOĞLU, Sadi; Yeni Finansman Teknikleri, Strata Yayıncılık, İstanbul, 1998. YALÇINER, Kürşat; Finansal Teknikler ve Türev Araçlar, Gazi Kitabevi, Ankara, 2008. YETİM, Sedat; Swap İşlemleri ve Tekdüzen Hesap Planına Göre Bankalarda Muhasebeleştirilmesi, Nisan 1998. YILDIRIM, Mesut; Banka Muhasebesi, TBB Yayınları, Yayın No:258, İstanbul, 2008. 202 YÜKCÜ, Süleyman ve YÜCEL, Tülay; “Bankacılıkta Türev Ürünlerin Muhasebeleştirilmesi, Bugünkü Durum ve Yapılması Gerekenler” TBB Yayınları, Yayın No:191. İstanbul, 1995. İnternet Siteleri; http:/www.tbb.org.tr http:/www.bddk.org.tr http:/www.vakifbank.com.tr http:/www.tmsk.org.tr IAS/TMS 32, IAS/TMS 39 IFRS/TFRS 7 203 ÖZET AYDIN, Adıgüzel. Bankacılık Sektörü Risk Yönetiminde Türev Finansal Araçların Kullanılması ve Uluslararası Muhasebe Standartları Çerçevesinde Muhasebeleştirilmesi, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2010. "Bankacılık Sektörü Risk Yönetiminde Türev Finansal Araçların Kullanılması ve Uluslararası Muhasebe Standartları Çerçevesinde Muhasebeleştirilmesi" adıyla sunulan bu tez çalışmasının amacı; ülkemiz mali piyasalarının kalbini oluşturan Bankalardaki son yıllarda kullanılmaya başlayan finansal araçlardan Türev Ürün Sözleşmelerinin (forward, futures, swap ve Opsiyon), Türk Bankacılık sektöründeki Uluslararası Muhasebe Standartları ve Türkiye Muhasebe Standartları çerçevesinde ne şekilde muhasebeleştirildiklerini ortaya koymak ve Türk Bankacılık sektöründeki kullanımını ve muhasebeleştirilmesini, IAS/TMS 39’a göre bankalarda da uygulanan “Riskten Korunma Muhasebesi” uygulamalarının etkilerini örnekleriyle belirlemektir. Bu tez çalışması dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; Bankacılık sektöründeki risklerden bahsedilerek tanımlamaları yapılmış, çeşitleri açıklanmış ve bankacılıkta risk yönetiminin önemine vurgu yapılarak türev finansal araçların bankacılık risk yönetimindeki yer alış şekli anlatılarak önemi vurgulanmıştır. Birinci bölümde kısaca değinilerek genel tanımlaması yapılan türev finansal araçlar, ikinci bölümde; tek tek ele alınarak tanımlamaları yapılmış, özellikleri anlatılmış, çeşitleri sayılmış, avantajlı ve dezavantajlı yönleri anlatılarak birbirleriyle karşılaştırmaları yapılmıştır. Üçüncü bölümde; Bankacılık sektöründe türev finansal araçların muhasebeleştirme Muhasebe ilke Standartları ve standartlarından çerçevesinde Türk bahsedilerek Uluslararası Bankacılık sektöründeki muhasebeleştirme uygulaması örneklerle anlatılmıştır. 204 Son bölüm olan dördüncü bölümde ise tüm bu anlatım ve uygulamaların bir değerlendirmesi yapılmıştır. Anahtar Sözcükler; 1-) Risk 2-) Risk Yönetimi 3-) Türev Finansal Araçlar 4-) Forward 5-) Futures 6-) Opsiyon 7-) Swap 205 ABSTRACT AYDIN, Adıgüzel. Use of Derivative Financial Tools in Risk Management in Relation to Banking Sector and Accounting in Line With International Accounting Standards, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2010. Aim of this thesis presented with the title "Use of Derivative Financial Tools in Risk Management in Relation to Banking Sector and Accounting in Line With International Accounting Standards" is to set forward types of accounting for Derivative Product Agreements (forward, futures, swap and Option), which have been recently used in Banks that play a central role in financial markets of our country, in accordance with International Accounting Standards applied in Turkish Banking Sector and Turkish Accounting Standards and to determine their use and accounting in Turkish Banking sector and effects of “Hedge Accounting” practices applied in banks according to IAS/TMS 39 through examples. This thesis is composed of four chapters. In the first chapter, risks in the banking sectors are described, definitions are made, types are specified, importance of risk management is highlighted in relation to banking and the position of derivative financial tools is illustrated and stressed. In the second chapter, derivative financial tools, which are generally defined in the first chapter, are defined in detail, their characteristics are specified, their types are listed, advantageous and disadvantageous aspects are described and a comparison is made in relation to these tools. In the third chapter, principles and standards with regard to accounting of derivative financial tools in the banking sector are described and accounting practices in Turkish Banking sector are provided in line with International Accounting Standards through examples. In the fourth chapter, which is the final chapter, all chapters and practices are evaluated. 206 Keywords; 1-) Risk 2-) Risk Management 3-) Derivative Financial Tools 4-) Forward 5-) Futures 6-) Option 7-) Swap 207 EKLER 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220