Cumhuriyet Halk Partisi

advertisement
1
Cumhuriyet Halk Partisi
CHP’NİN EKONOMİ RAPORU: “ÇEKİRDEK ENFLASYON
MERKEZ’İ ÜZECEK”
Tarih : 03.07.2014
CHP’nin
Ekonomi
Raporunda,
Merkez
Bankası’nın faiz
kararlarını
alırken
yakından
izlediği çekirdek
enflasyon
verilerinde
Haziran ayında
görülen artışın
kaygı verici
olduğu belirtildi.
Rapora göre her iki çekirdek enflasyon göstergesinin de düşüş eğilimine
girmemesi Hükümetin “faiz indir” baskısı karşısında Banka’nın işini
güçleştiriyor. Banka, enflasyondaki bu tabloya rağmen baskıya direnmeyip
faiz indirimi yaparsa, “TCMB’nin kredibilite açığı” daha da artacak.
CHP Ekonomi Politikaları Genel Başkan Yardımcılığı’nın Genel Başkan Yardımcısı Faik
Öztrak’ın koordinasyonunda hazırladığı 98. Ekonomik Görünüm Raporu’nda, 2014 Mayıs
Ayı Dış Ticaret Verileri, 2013 İllere Göre İşgücü ve İstihdam Rakamları ile 2014 Haziran
Ayı Enflasyon Verileri değerlendirildi.
Rapora göre 2014’ün ilk 5 ayında dış ticaret açığı, geçen yılın aynı dönemine göre 10,5
milyar dolar azalarak 31,6 milyar dolar oldu. CHP’nin ekonomi raporuna göre bu
azalışın yarısından fazlası (yaklaşık 6 milyar doları) net altın ticaretindeki
düzelmeden kaynaklanıyor. Geçen yılın ilk 5 ayında 5,2 milyar dolar açık veren net
altın ticareti bu yılın aynı döneminde 715 milyon dolar fazla verdi. Altın ticaretindeki
dengenin düzelmesinin nedeni ise altın ithalatının geçen yıla göre belirgin bir
yavaşlama göstermesi.
-DIŞ TİCARET AÇIĞINA ALTIN DOKUNUŞ
CHP’nin raporuna göre Türkiye, 2013’ün ilk beş ayında dışarıdan 7,4 milyar dolar
tutarında altın ithal etti. Bu yılın aynı döneminde ise altın ithalatı 1,9 milyar dolarda
kaldı. İthalattaki 5,7 milyar dolarlık gerileme Türkiye’nin toplam ithalat
Cumhuriyet Halk Partisi
-1/4-
04.07.2014
2
rakamlarını da etkileyerek dış ticaret açığındaki düzelmede etkili oldu. Yılın ilk
beş ayında altın hariç ithalat neredeyse geçen seneki seviyesinde kalırken altın dahil
edildiğinde toplam ithalat aynı dönemde yüzde 5,6 geriledi.
-AK KOYUN KARA KOYUN, TEMMUZ’DA BELLİ OLACAK
Altın ticaretinin bu yıl da dış ticaret dengesi üzerinde parazit yaratmaya devam ettiğinin
belirtildiği raporda, “2012’de İran’a doğalgaz karşılığı altın ödemesi ile başlayan bu
sıkıntının 2014’de halen devam ettiği anlaşılıyor” denildi. Tüm verilerin dış ticaret
dengesindeki düzelmeye “net altın ticaretinin” önemli katkı yaptığını gösterdiğinin
kaydedildiği raporda, “Ancak altın ticaretinden kaynaklanan bu katkının artık sonuna
yaklaşıyoruz. Geçen senenin Temmuz ayına kadar, olağanüstü miktarda altın ithalatının
yapıldığı düşünüldüğünde; 12 aylık dış ticaret dengesine ‘net altın ticaretinden’
gelecek katkı Haziran’dan sonra ortadan kalkacak” değerlendirmesinde
bulunuldu.
-TL’DE SUNİ DEĞERLENME DIŞ TİCARETE AÇIK SEKTÖRLERİ VURABİLİR
Nisan’dan itibaren TL’de yeniden reel değerlenme eğiliminin başladığına dikkat çekilen
raporda, “Bunun önümüzdeki dönemde de devam etmesi dış ticarete açık
sektörlerimizin rekabet gücünün bir kez daha suni biçimde baskılanması
anlamına gelir. Hükümetin mutlak surette bu hususa dikkat etmesi gerekiyor.
2006, 2009 ve 2011’de TL’deki reel değer kayıplarından gelen rekabet gücünü
koruyamayan ve TL’nin suni biçimde değerlenmesine göz yuman hükümetin
bir kez daha aynı hatayı tekrarlamasının bedeli bu sefer daha ağır olabilir”
uyarısında bulunuldu.
-IRAK’TA BİR AYDA 252 MİLYON DOLARLIK İHRACAT KAYBI
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin Haziran ayı ihracat verilerine de değinilen raporda, Irak’a
yapılan ihracatın Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 21,2 gerileyerek
726,7 milyon dolar olduğu belirtilerek, “Haziran’da Irak’a yapılan ihracat geçen
yılın aynı ayına göre yüzde 21,2 gerileyerek 726,7 milyon dolar oldu.
Geçtiğimiz yılın eğilimleri ile bakıldığında tek bir ayda ihracattaki kaybın 252
milyon dolar olduğu anlaşılıyor” denildi. Haziran ayına kadar Türkiye’nin en çok
ihracat yaptığı ikinci ülke olan Irak’ın bu aydan itibaren yerini İngiltere’ye bırakarak
üçüncülüğe düştüğünün hatırlatıldığı raporda, “Irak’ta yaşananlar nedeniyle Haziran’da
yaşanan kayıplar olmasaydı bu yılın ilk yarısında, geçen yılın aynı dönemine göre,
ihracatımızın yüzde 6,9 artabileceği anlaşılıyor. Oysa aynı dönemde gerçekleşen
ihracat artışı yüzde 6,5 oldu” değerlendirmesinde bulunuldu. Raporda, “Tüm bu
nedenlerle dış ticarete açık sektörlerimizin rekabet gücünü suni biçimde
aşındırmayacak, dış ticaret açığımızı frenleyecek, net ihracattan büyümeye gelecek
katkıyı artıracak kur seviyelerini korumak bugün her zamankinden daha önemli hale
gelmiş durumda. Umalım ki Hükümet bunun öneminin farkına varabilsin” denildi.
-DİYARBAKIR VE ŞANLIURFA’DA İŞSİZLİK KATLANDI
TÜİK’in açıkladığı 2013 için illere göre işgücü ve istihdama ilişkin rakamlarına da
değinilen raporda, işsizliğin en yüksek olduğu ilin yüzde 23,4 ile Batman, işsizliğin en
fazla arttığı ilin ise Diyarbakır olduğu ifade edildi. Rapora göre Diyarbakır’da 2011’de
Cumhuriyet Halk Partisi
-2/4-
04.07.2014
3
yüzde 8,6, 2012’de yüzde 7,3 olan işsizlik oranı, 2013’te 11.4 puan birden artarak
yüzde 18,7’ye çıktı. Şanlıurfa’da da tablo benzer. Şanlıurfa’da, 2011 yılında yüzde 8,
2012 yılında yüzde 6,2 olan işsizlik, 2013 yılında yüzde 16,3 oldu. CHP’nin raporunda
Diyarbakır ve Şanlıurfa’da işsizliğin bu kadar belirgin artışının ardında, işgücüne
katılımdaki olağanüstü artışın etkili olduğu, bu artışların yöntem değişikliğinden
kaynaklanmış olabileceği ifade edilerek, “Ancak yöntem değişmiş olsa bile
sorunun yeni yöntemden çok, eski yöntemde olması daha büyük ihtimal
olarak görünüyor” denildi.
-SURİYE’DEN GELENLER İŞSİZLİĞİ ARTIRDI
Güneydoğu’da işsizliğin, Suriye’den gelen yoğun göç akımıyla daha da arttığının
belirtildiği raporda, “Hükümete göre Suriye’den Türkiye’ye gelen göçmenlerin sayısı 1
milyon 50 bin civarında. Son dönemde kontroller sıkılaştırılmış olsa da ‘açık kapı
politikası’ nedeniyle resmi rakamdan çok daha fazla bir mültecinin ülkemizde ikamet
etmesi olası” değerlendirmesinde bulunuldu.
-DOĞU VE GÜNEYDOĞU’YA YENİ BİR KALKINMA PLANI GEREKİYOR
Raporda, rakamların işsizliğin Güneydoğu Anadolu bölgesinde çok daha ağır yaşandığını
gösterdiği belirtilerek, “Doğu ve Güneydoğu bölgesi için ayrı kalkınma
programının yürürlüğe konması aciliyetini koruyor. Özelikle tarım-gıda ve
emek yoğun sanayi sektörümüzün bu bölgeye mobilize edilmesini sağlayacak
strateji ve politikalara büyük ihtiyaç var” ifadeleri kullanıldı.
-YILLIK ENFLASYON İLK YARIDA AŞILDI
Raporda, Haziran ayı enflasyon rakamları da değerlendirildi. Haziran’da tüketici
fiyatlarında yüzde 0,02 düşüş beklenirken yüzde 0,31 artış kaydedildiğinin hatırlatıldığı
raporda, “Yılın ilk altı ayında tüketici enflasyonu yüzde 5,7 olurken; 12 aylık enflasyon
yüzde 9,2 olarak gerçekleşti. Hükümetin enflasyon hedefinin 2014’ün
tamamında % 5,3 olduğu dikkate alındığında, yılın yarısında hedefin aşıldığı
görülüyor” denildi.
-YÜKLÜ ENERJİ ZAMMI YOLDA
Üretici fiyatlarının da incelendiği raporda, Haziran’da 12 aylık üretici fiyatlarındaki
artışın yüzde 9,8 olduğu belirtilerek, “Burada önemli husus enerji fiyatları. Hükümet’in
Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar enerji zamlarını ertelediği biliniyor. Enerji bakanının
sürekli maliyet artışına vurgu yapması da yüklü bir enerji zammının yolda
olduğunu gösteriyor. Sonbaharda gelecek enerji zamları hem üretici hem de
tüketici fiyatlarında ciddi bir baskı yaratacaktır” değerlendirmesinde bulunuldu.
-ÇEKİRDEK ENFLASYON MERKEZ’İ ÜZECEK
Raporda, temel fiyat hareketlerini gösteren çekirdek enflasyon göstergelerinin de
sıkıntılı bir tablo çizdiği ifade edildi. Buna göre Haziran’da 9 çekirdek fiyat
endeksinden 6’sındaki artış tüketici fiyatlarındaki artıştan fazla. Merkez
Bankası’nın faiz kararlarını alırken yakından izlediği “H” ve “I” endekslerindeki
artışlarda kaygı verici düzeyde. Haziran’da “H çekirdek enflasyon göstergesi” yüzde
Cumhuriyet Halk Partisi
-3/4-
04.07.2014
4
0,43 artarken, “I çekirdek enflasyon göstergesi” yüzde 0,31 artış gösterdi. 12 aylık “H
ve I çekirdek” enflasyonu sırasıyla yüzde 10,2 ve yüzde 9,7 olarak gerçekleşti. Her iki
çekirdek enflasyon göstergesi de henüz düşüş eğilimine girmedi. Çekirdek
enflasyondaki gelişmeler Haziran ve Temmuz ayları için baz etkisine güvenen TCMB için
de rahatlatıcı değil. Hükümetin Merkez Bankası üzerinde artan “faiz indir” baskısı
karşısında, enflasyon rakamlarıyla Banka’nın işini güçleştiriyor. Enflasyon beklentiler de
gerçekleşmeler de faiz indirmek için TCMB’nin elini rahatlatmıyor.
-TCMB’NİN KREDİBİLİTE AÇIĞI ARTIYOR
Raporda, enflasyondaki bu tabloya rağmen Hükümet baskısıyla faiz indirimi
yapılmasının “TCMB’nin kredibilite açığını” daha da artıracağı vurgulanarak, “Bunun
anlamı Türkiye’nin risk priminin daha da artmasıdır. Artan risk priminin faizler üzerinde
olumlu bir etki yaratmayacağı ise bilinmektedir. Hükümet esasen TCMB üzerinden
ekonomide kurallılık, şeffaflık ve hesap verebilirlik adına atılmış tüm adımları ortadan
kaldırmaya hazırlandığının işaretlerini vermektedir. Bunlar, Hükümetin seçimler
öncesinde siyasi rant devşirmeye yönelik bir hamlesiyse bu girişimlerin ekonomiye
çıkaracağı faturayı da dikkate almaları gerekir. Yok eğer Hükümet ekonomide kurallılık
ve şeffaflık adına atılmış adımları gerçekten ortadan kaldırmak istiyorsa bunu vakit
geçirmeden yapmalı ve sonuçlarıyla da biran önce yüzleşmelidir”. İfadelerine yer verildi.
CHP’NİN EKONOMİ RAPORU tıklayınız…
Cumhuriyet Halk Partisi
-4/4-
04.07.2014
Download