60. Birle?im:Mizanpaj 1.qxd

advertisement
TBMM
B: 60
7 . 2 . 2011
O: 1
Değerli milletvekilleri, 2006 yılından bu yana dünya denizlerinde, özellikle Kızıldeniz, Aden
Körfezi, Arap Denizi, Basra Körfezi ve Somali açıklarında ticaret gemilerine ve Dünya Gıda Programı
gemilerine yönelik olarak haydutluk faaliyetlerinde bir artış görülmektedir. Hâlihazırda deniz
haydutluğu faaliyetleri bölgesel bir boyutta gerçekleşiyor gibi gözükse de ticaret gemilerinin milliyet
ve bayrağı aranmadan, ayırım yapılmadan uluslararası deniz ulaştırma yolları üzerinde gerçekleştirilmesi
bu saldırıların, bu mesele küresel bir nitelik kazanmıştır. Dünya deniz ticareti için büyük önemi haiz olan
Süveyş Kanalı, Kızıldeniz ve Aden Körfezi’nde yılda yaklaşık 30 binden fazla ticari gemi geçiş
yapmaktadır. Söz konusu gemi geçişleriyle dünya ticaret hacminin yaklaşık yedide 1’i ve dünya petrol
ticaretinin ise dörtte 1’i karşılanmaktadır. Aden Körfezi’nden yıllık 400’e yakın Türk Bayraklı, Türkiye
bağlantılı ticaret gemisi geçiş yapmaktadır ve aslında toplam 33 ülkeyle ithalat, ihracatımız bizim bu
deniz ticareti yoluyla gerçekleşmektedir. Ülkemizin yıllık yaklaşık 250 milyar doları bulan dış ticaretinin
yüzde 17’si, 18’i hemen hemen bu bölgedeki deniz ulaştırma yolları kullanılarak yapılmaktadır.
Görüldüğü üzere söz konusu korsanlık eylemlerinin vuku bulduğu deniz alanları uluslararası
deniz ticaretinin başlıca güzergâhlarından biri olup Türk ticaret gemileri ve Türk mürettebatlı yabancı
uyruklu gemiler tarafından da yoğun bir şekilde kullanılmaktadır.
Aden Körfezi’nde, Somali kara sularında ve açıklarında, Hint Okyanusu’nda seyreden ticaret
gemilerine yönelik deniz haydutluğu, korsanlık ve silahlı soygun eylemleri bir uluslararası güvenlik
meselesi olarak uluslararası gündemin ön sıralarında yer almaya maalesef hâlâ devam etmektedir. Bu
yasa dışı eylemler sadece can ve mal emniyetini tehdit etmekle kalmayıp seyahat özgürlüğünü
kesintiye uğratmakta, uluslararası ticareti ve deniz taşımacılığını da olumsuz biçimde etkilemektedir.
Bu eylemler ne yazık ki ayrıca Somali ile diğer Afrika ülkelerine yapılan insani yardımların deniz
yoluyla ulaştırılmasını da engellemektedir.
Geçtiğimiz dönemde daha da artan bu eylemler tabiatıyla ülkemizi de yakından
ilgilendirmektedir. Bölgede bugüne kadar 500’den fazla korsanlık, deniz haydutluğu ve silahlı soygun
vakası yaşanmış ve 2008 yılı sonundan bu yana Türkiye bağlantılı 5 ticaret gemisi mürettebatıyla
birlikte rehin alınmış, bunlar daha sonra serbest bırakılmıştır. Aslında en son “Frigia” isimli bir Türk
gemisi 29 Temmuz 2010 tarihinde serbest kalmıştır. Bununla birlikte 2008 yılından bu yana Türk
Bayraklı, Türkiye bağlantılı 10 adet ticaret gemisi deniz haydutlarının saldırısından son anda
kurtarılmıştır. Bunlardan ülkemizin bayrağı altındaki 3 gemi, 2010 yılı içerisinde bu saldırıların hedefi
olmuştur. Söz konusu bölgede benzer vakalarla karşılaşılması riski hâlen devam etmektedir. Ayrıca,
ticari gemilerimize ve bunlarda görev yapan vatandaşlarımıza yönelik tehdit, diğer yandan ülkemizin
ticari ve ekonomik menfaatlerini olumsuz etkileyen bir boyut da taşımaktadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli üyeleri, Somali’de kamu düzeninin sağlanamamış
olması, korsan deniz haydutlarının ve silahlı soygun icra eden kişilerin çok geniş bir deniz alanında
faaliyet göstermeleri, bunların tutuklanıp yargılanmaları konusunda karşılaşılan problemler, bu
meseleyle etkin bir mücadele yapılmasını zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, ülkemiz sorunun vahameti
ve karmaşıklığı karşısında, uluslararası toplumun kapsayıcı bir yaklaşımla müşterek hareket etmesini
ve uluslararası etkin tedbirlerin alınmasını ve uygulanmasını savunmaktadır. Hepimizin takdir edeceği
gibi, hiçbir ülke tek başına bu problemle baş edebilecek imkân ve yeteneğe sahip değildir. Deniz
haydutluğu ve korsanlık meselesine kalıcı çözümün anahtarı, asıl olarak karadadır. Somali’nin içinde
bulunduğu güç duruma uluslararası toplum olarak siyasi, ekonomik ve güvenlik alanlarını da içerecek
kapsayıcı bir yaklaşım ve strateji geliştirilmesi ve bunların etkin bir şekilde hayata geçirilmesi
gerekmektedir. İnancımız odur ki böyle geniş bir bakış açısıyla deniz haydutluğu, korsanlık
problemine ancak makul bir çözüm bulunabilecektir.
– 48 –
GÖKHAN-60
85–90
Download