Türk Dili Orhan Velidedeo¤lu Prömiyer Dilimize Frans›zcadan geçen prömiyer sözcü¤ü (kökeni, Latince prim/us) bas›nda, zaman zaman, gala ile kar›flt›r›l›yor. D ilbilimci Kemal Bek, Ansiklopedik Yabanc› Kal›p Sözler Sözlü¤ü (2011) adl› yap›t›nda bu sözü k›saca, flöyle tan›mlar: “Premiére (fr.) Prömiyer: Tiyatroda oyunun, sinemada filmin, ilk gösterimi.” BD ARALIK 2015 Yazar ve dilci Sevan Niflanyan, tan›m› biraz geniflletir: “Prömiye Fr. premier, birinci. OLat. [Orta Latince] Primarius < Lat. Primus, birinci, ilk. Prömiyer: Fr. premiére [f.] birinci gösteri.” Sözlerin Soya¤ac› (2002) “Prömiyer” sözcü¤üne iliflkin daha kapsaml› bir aç›klamay› “Yabanc›lara Türkçe (1979)”, “Yabanc›lara Türk Dilbilgisi (1980)” adl› ilginç yap›tlar›n yazar›, ‘dilbilimci’ Sermet Sami Uysal’da buluyoruz: “(Fr. Premiére, birinci, ilk) // [Fr. avant premiére , ilk (ten önceki) gösteri; ilk gösterim // Premiére repre’ sentation d’une piéce ou projektion d’un film, bir oyun ya da filmin ilk gösterimi.] “Tiyatro ve sinemalarda, seyirciden önce elefltirmenler ve özellikle de ‘mutlu az›nl›k’ için oynanan ilk oyun ve gösterilen filmler için Frans›zlar avant premiére (avan prömiyer) deyimini kullan›rlar. Dilimizde ise, Frans›zca bileflik sözcükler/ tamlamalar sevilmedi¤inden ‘avant’ at›l›p yaln›z premiére (prömiyer) kullan›l›r... Oysa Frans›zca’da premiére, ‘her konuda’ ilk/birinci demektir.” (*) ‹ngilizlerin first performance ilk temsili, prömiyer.” (Frans›zceTürkçe Sözlük) “Prömiyer a. (fr.Premiére). Sahneye konan bir oyunun ilk temsili.” (Büyük Larousse) “Promiyer i. (fr. premiére). Tiyat. Yeni oynama¤a bafllanan bir tiyatro oyununun ilk temsili: Prömiyere gitmek.” (Meydan Larousse) “Ünlü piyanist Faz›l Say’›n besteledi¤i ve prömiyeri Bodrum’da yap›lan Herminas – Yunus S›rt›nda Çocuk adl› eseri, Çeflme’de verilen konserde sanatseverlerle bulufltu.” “fiehir Tiyatrolar›’n›n yeni oyunu ‘Cyrano de Bergerac’›n prömiyeri yap›ld›. Oyunun finalinde Genel Sanat Yönetmeni Erhan Yaz›c›o¤lu, yak›n zamanda kaybetti¤imiz fiehir Tiyatrolar›’n›n usta oyuncular› Tomris ‹ncer ve Argun K›nal’›n foto¤raflar›yla sahneye ç›karak yapt›¤› konuflmadan sonra seyirciyi sayg› durufluna davet etti.” “Prömiyeri yap›lan sunumun sonunda, gösterimde yer alan sanatç›lar ve yap›mc›lardan oluflan tüm ekip, sahneye davet edilerek izleyicilere tan›t›ld›...” “Gala gibi prömiyer: Baflkent’te Frans›zca’da premiére, ‘her konuda’ ilk/birinci demektir.” (ilk gösteri) olarak kulland›klar› sözcü¤ün bizdeki tan›m› ve kullan›m›yla ilgili de¤iflik kaynaklara bir göz atal›m: “Prömier s. Birinci, ilk, en baflta. Tiyatroda sahneye konulan bir oyunun 80 geçen y›l sanat hayat›na giren Tatbikat Sahnesi, Erdal Beflikçio¤lu’nun uyarlay›p yönetti¤i rock müzikalinin prömiyerini yapt›. (...) Çok say›da ünlü ismin kat›ld›¤› oyunun prömiyeri, bir sinema filmi galas›n› BD ARALIK 2015 Gala ile prömiyer anlamdafl de¤iller: Gala,-bir bak›ma- festival görünümünde aç›l›fl/ tan›t›m töreni. Prömiyer ise, Türkçede -bileflik sözcük olarak- “ilkgösterim”dir. and›rd›. Eserin sonunda sahneye gelen Beflikçio¤lu, kat›l›mc›lara, ‘Tatbikat Sahnesi’nin kurulufl amac›na iliflkin bilgiler verdi.” “Bach Alla Turca’n›n premiyer tarihi 29 Nisan, galas› 2 May›s’ta...” “Hayal Perdesi’nin ilk prodüksiyonu [yap›m›], prömiyerini 11 May›s’ta, galas›n› ise 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde gerçeklefltirecek.” “Ankara Devlet Opera ve Balesi, Bellini’nin besteledi¤i ‘I Puritani’ operas›n›n Türkiye prömiyerini Opera Sahnesi’nde gerçeklefltirdi.” “New York Carnegie Hall’de Faz›l Say’›n yeni eseri ‘Chamber Symphony Opus 62’nin dünya prömiyeri yap›ld›. “Lütfi K›rdar Uluslararas› Kongre ve Sergi Saray›’nda gerçeklefltirilecek ve üç gün sürecek festivalde Faz›l Say’›n daha önce dünya prömiyerleri yap›lan dört yeni yap›t›n›n Türkiye prömiyerleri yap›lacak.” “(...) filmi için 5 Aral›k’ta Zorlu PSM’de flaflaal› bir dünya prömiyeri yap›lacak. Filmin kendisi kadar galas› ve k›rm›z› hal›s› da çok konuflulacak...” Bu örneklerden de anlafl›l›yor ki, gala ile prömiyer anlamdafl de¤iller: Gala,-bir bak›ma- festival görünümünde aç›l›fl/tan›t›m töreni. Prömiyer ise, Türkçede -bileflik sözcük olarak- “ilkgösterim”dir. • [email protected] (*) (Sermet Sami Uysal, Türkçe’de Yarat›lan “Frans›zca” Sözcükler ve Türkçe’de Anlamlar› De¤ifltirilen Frans›zca Sözcükler” Yap› Kredi Yay›nlar›, ‹stanbul 2014.) Atatürk Diyor ki... ‹lim ve teknikle ilgili teflebbüslerin faaliyet merkezi mekteptir. Bu sebeple lâz›md›r... Mektep ad›n› hep beraber hürmetle, sayg›yla anal›m: Mektep genç beyinlere, insanl›¤a hürmeti, millet ve memlekete sevgiyi, flerefi ba¤›ms›zl›¤› ö¤retir... Ba¤›ms›zl›k tehlikeye düfltü¤ü zaman onu kurtarmak için izlenmesi uygun olan en do¤ru yolu belletir... Memleket ve milleti kurtarma¤a çal›flanlar›n ayn› zamanda mesleklerinde birer namuslu uzman ve birer çal›flkan bilgin olmalar› lâz›md›r. Bunu temin eden mekteptir. Ancak bu flekilde her türlü teflebbüslerin mant›kî neticelere eriflmesi mümkün olur. 81