M. Meclisi B : 152 20 . 8 . 1971 O : 1 görevler, öteden beri

advertisement
M. Meclisi
B : 152
görevler, öteden beri dikkatimizi çekmektedir.
Bu bilgilerin ışığı altında alınan karar daha
büyük önem kazanmaktadır. Bu tâyinleri ve
benzeri tasarrufları, M. G. P. gerekli gördüğü
zamanda ve şekilde, ayrıca T. B. M. M. ne ge­
tirmeye kararlıdır.
Görüşülmekte olan önergenin gündeme alın­
ması ve gerçeklerin aydınlığa kavuşması yolun­
da Grupumuz oy kullanacaktır.
Saygılar sunarım. (A. P., D. P. ve M. G. P.
sıralarından alkışlar)
BAŞKAN — D . P. Grupu adına Sayın Meh­
met Ersoy, buyurun.
D. P. GRUPU ADINA MEHMET ERSOY
(Kütahya) — Sayın Başkan, sayın milletvekil­
leri ;
îmam - hatip okullarının 1 nci devresini ka­
patma kararı alan Sayın Millî Eğitim Bakanı
Şinasi Orel hakkında gensoru açılmasını talebe­
den önergenin, gündeme alınıp alınmamasiyle
ilgili olarak, D. P. Grupunun görüşünü arz edi­
yorum.
Devlet ve millet hayatında sorumluluk yük­
lenmiş, yetkiye sahip insanların yaptıkları fişle­
rin, topluma ve fertlere fayda getirmesi ilk
şarttır. Yapılan işlerin insanlara faydalı olup
'olmadığı, insanın yapışma, mahiyetine uygun
olup olmadığıyla anlaşılır. İnsanın mahiyeti
hakkına başlıca (hepinizin bildiği gibi) iki gö­
rüş vardır : Bunlardan birisi, materyalist gö­
rüştür, diğeri de sipritüalist görüştür. Bu iki
görüşün insan anlayışı ve tarifi ayrı aynıdır.
Materyalist görüşte her şeyin aslı maddedir.
İnsan da sadece maddi bir varlıktır. Maddi olan
varlığın ihtiyaçları da maddidir, tnsan, sadece
iktisadi bir varlıktır. Maneviyatı doğuran da
iktisadi imkânların olmayışıdır. Bu suretle ma­
teryalist görüş, mânevi (değerleri tanımaz, mâ­
nevi ihtiyaçları hesaba katmaz. Milletimiz ta­
rihi boyunca bu görüşe iltifat etmemiştir.
iSipritüalist (görüş îse düalist bir görüştür.
Materyalizmin aksine, mânevi değerleri ve ihti­
yaçları tanır, insanı sadece hücrelerden ibaret
bir varlık kabul etmez. Ruhla madde arasında
denge kurar. Bu dengeyi, fertlerde ve toplum­
da kuramamış milletler huzur içinde olamazlar.
Yalnız ruhla beden arasında değil, düşünce,
duygu ve irade arasında, dünya ile aıhiret ara­
sında, zengin ile fakir arasında bu dengenin ku­
rulması zarureti vardır. Denge, en az iki unsur
20 . 8 . 1971
O :1
arasında kurulabileceği için, materyalist görüş­
te denge fikri yoktur.
Büyük Türk Milleti, tarihi boyunca bu den­
geyi daima kuragelmiştir. Ölçüsü ne olursa ol­
sun, bu dengeyi bozacak tasarruflara karşı mil­
letimiz fevkalâde hassastır. Bu konuda ise en
büyük görev ve sorumluluk Millî Eğitim Bakanlığmmdır. Aksi halde, bu bakanlığın adı
Millî Eğitim Bakanlığı değil, sadece öğretim
bakanlığı olurdu.
Devlet ve millet hayatımızda en mühim yeri
işgal eden Millî Eğitim Bakanlığı, taklitçiliğe
ve sik sık sistem ve metot değiştirmeye teves­
sül ettiği için, zaman zaman millîlik vasfını
za'fa uğratmıştır.
Bu itibarla, eğitim reformunu zaruri gör­
mekteyiz. Ancak, bu reform, millî istek ve ihti­
yaçlara uygun, yapıcı, düzenleyici ve ileriye dö­
nük olmalıdır. Ayrıca plânlı olmalıdır.
Sayın milletvekilleri;
imam - hatip okullarının kapatılması kararı­
nın mahiyetini ve neticesini iyice belirtmek için,
Sayın Orel'in eğitim reformu konusunda takibettiği metodu tesbitte fayda vardır.
• Sayın Orel ilk iş olarak bir reform komis­
yonu kurdu. îlk iş olarak, bir reform komisyo­
nu kurulması fikri, takdire ve tebrike şayandır.
Ancak, bu komisyonun teşekkül tarzı, millî is­
tek ve ihtiyaçlara uygun olmadığı gibi, en mü­
him görevlerinden biri, Cumhuriyete Ve mille­
tin bütünlüğüne kasteden aşırı cereyanlarla
mücadele etmek olan Sayın Erim Hükümetinin
işbaşına geliş sebebine de aykırı idi. Zira, re­
form komisyonu, Anayasa Mahkemesince kapa­
tılan, yöneticileri örfi idare mahkemelerinde
hesap veren, T. î. P. Danışma Kurulu üyesi olan
ve adı Orta - Doğu Teknik Üniversitesi hâdise­
lerine karışan bir zatın başkanlığında kurul­
muştu. Bu komisyon üyelerinden biri, gene T.
î. P. Danışma Kurulu üyesi olup, 1951 de ko­
münistlikten takibata uğramış, tevkif edilmiş,
son olaylar sebebiyle de hakkında hâkim Albay
Halil Ölçel tarafından hazırlanan iddianame­
nin 37 nci sayfasında belirtildiği gibi, Ameri­
kanda komünist 'Sevim Tarı ile, yurda döndük­
ten sonra da Mihri Belli ile; Budapeşte ve Bi­
zim Radyoda faaliyet gösteren Necil Tokay ile
münasebetlerinden bahsedilen bir zattır. Diğer
üyelerden bâzılarının da Orta Do£u Teknik
Üniversitesinde ve Siyasal Bilgiler Fakültesin-
— 102 —
Download