Sifil Hoca, Suriyeli Alimleri Uyardı

advertisement
On5yirmi5.com
Sifil Hoca, Suriyeli Alimleri Uyardı
Ebubekir Sifil Hoca Darülhikme’de Suriye’deki son gelişmelerde âlimlerin rolünü
sorguluyor…
Yayın Tarihi : 15 Nisan 2011 Cuma (oluşturma : 10/20/2017)
Ebubekir Sifil Hoca, Darülhikme’de Suriye’deki son gelişmelerde âlimlerin rolünü sorgulayan çok
önemli uyarılarda bulunuyor:
“İslam coğrafyasında halkına karşı ılımlı politikalarıyla öne çıkan lider görüntüsünü veriyordu Beşşar
Esed. Ta ki malum süreç Suriye'ye de sıçrayana kadar.
Bilindiği gibi sürecin ilk başlarında encamı ilk gören lider oydu. Arap liderlerin halklarının taleplerine
kulak vermesinin zamanının çoktan geldiğini söyledi ve takdir topladı. O günden bu yana Suriye'de
neler oldu. Suriye halkı bugün niçin ayakta ve Beşşar Esed gerektiğinde babasının Hama'da
yaptığını yapmaktan geri durmayacağını gösteren uygulamaların altına niçin imza atıyor?
Burada Esed'in, Suriye halkının taleplerini tatmin edici şekilde karşılayıp karşılamadığı sorusu öne
çıkıyor. Hama'da yaşananların hafızalardaki tazeliğini koruduğu bir süreçte ne oldu da Suriye halkı
ve Suriyeli ulema Esed'in demir pençesiyle karşılaşmayı göze alarak sesini yükseltti ve kan aktı?
Sözün hemen burasında bir noktaya dikkat çekelim: Suriye'de olayları ulemanın yönlendirdiğini
söyleyebiliriz. Yönetimin halka mesajlarını başta Ramazan el-Bûtî olmak üzere dinî kimlikli insanların
(dinî hizmetleri yürüten vakıfların yetkililerinin mesela) taşıması, olayların cami merkezli olarak
ortaya çıkması gibi unsurlar bunun göstergeleri olarak okunmalı. Her geçen gün sertlik dozunu biraz
daha artıran ve ulemanın sesinin kısılması amacıyla uygulamaya konulan tedbirler de bu noktada
dikkate alınması gereken bir diğer önemli husus.
Kim ne derse desin, Suriye'de bu olaylardan önceki süreçte de "baskı" hissedilir boyutta mevcuttu.
Ve o süreçte Ramazan el-Bûtî ve çizgisindeki âlimler, yönetimi halkın taleplerine kulak vermeye
ikna etmekten çok, halka yönetimin sinir uçlarına dokunmamayı telkin eden bir politika izledi. elBûtî halen aynı işlevini devam ettiriyor ve Müslüman halkın kendi sahici kimlik kodları üzerinde
hareket etme talebini "fitne" olarak takdim ediyor. Bunun yerine Esed yönetimine, söz verdiği
reformları vakit geçirmeden hayata aktarmasını telkin etmesi gerekirdi oysa.
Suriye halkı sürecin başında soğukkanlılığını muhafaza etmesini ne el-Bûtî ve onun çizgisindeki
âlimler, ne de Esed yönetimi doğru okudu. Şimdi gelinen noktada işe yaradığını düşündüğü
"karartma" ortamında kendi halkının kanını akıtan Esed, bunu yapmak yerine sürecin başında Arap
liderlere yaptığı çağrıyı hatırlamalı. Babasının Hama'da yaptığına benzer icraatın bir benzerini o da
Der'a'da ortaya koyabilir. Hatta Kaddafi'nin işlediği hayati hatayı işleyip, İslam coğrafyasını bir kere
daha "made in West" imzalı askerî ve ekonomik icraatların alanı haline getirebilir. Ama artık ne İslam
Dünyası ne de Suriye halkı baba Esed'in dönemindeki gibi.
Fıkhu's-Sîre, Davâbitu'l-Maslahagibi şaheserlere imza atmış bulunan Ramazan el-Bûtî'ye ve onun
çizgisindeki âlimlere de bir sözümüz var:
"Cihadın en faziletlisi zalim sultanın yanında adaletli söz söylemektir"
hadisi herkesten önce size hitap ediyor. Meydanlara dökülen insanların gayrimeşru bir talebi varsa
bunu engellemek de, Esed'i gayrimeşru uygulamaları terk edip halkının sesine kulak vermeye ikna
etmek de sizin sorumluluğunuz. Bu noktadan sonra ne halkı yönetime itaate çağırmak, ne de
yaşananları "fitne" olarak etiketleyip işin içinden sıyrılmak çözüm getirir...”
Bu dökümanı orjinal adreste göster
Sifil Hoca, Suriyeli Alimleri Uyardı
Download