TERLEME SAĞLIĞIN BEL RT S ! Anadolu Sağlık Merkezi`nden Aile

advertisement
TERLEME SAĞLIĞIN BELİRTİSİ!
Anadolu Sağlık Merkezi’nden Aile Hekimi Dr. Kürşad Terekli, kimi zaman sosyal bir sorun haline
gelen terleme ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilgi verdi.
Sıcak yaz günlerinin en sık karşılaşılan sorunlarından biri olan ve bazı insanların kabusu olabilen
terleme, aslında çeşitli faydaları olan fizyolojik bir mekanizmadır. Terlemeyi şu çeşitlere
ayırabiliriz:
Normal terleme:
Normal bir yetişkinde, yaklaşık 2 ila 4 milyon tane ter bezi bulunur ve bunlardan günde ortalama 500
cc civarında ter salınır. Bu salgının temel fonksiyonu vücut ısısının kontrol altında tutulmasıdır. Hava
sıcaklığı veya egzersiz gibi nedenlerle vücut ısısında artış olduğunda, salınan terin bir kısmı vücuttan
buharlaşarak uzaklaşır ve bu sayede soğutma sağlar. Stresli durumlarda da ter bezleri uyarılır ve
vücut ısısında bir artış olmadan terleme artabilir. Terlemeyle birlikte vücuttan su ile birlikte az
miktarda tuz, üre, ürik asit ve çeşitli toksik maddeler de atılır.
Ter salgısı yapan bezlerin büyük çoğunluğu kokusuz ve berrak bir sıvı salgılayan ekrin ter bezlerdir.
İkinci tip olan apokrin ter bezleri ise özellikle koltuk altı ve genital bölgede yoğunlaşır ve protein ve
yağ asitleri içeren yoğun ve kıvamlı bir sıvı salgılarlar. Bu bezlerin salgısı hormonlardan etkilenir ve
herkesin kendisine özgü cilt kokusunu sağlayan kokulu maddeler de içerir. Normalde terin kendisine
ait bir kötü kokusu yoktur, ancak ciltte mevcut olan bakteriler terin içindeki maddeleri parçalayarak
kötü kokuların oluşmasını sağlarlar. Bakterilerin bu aktiviteleri koltuk altı gibi sıcak, nem ve koyu
kıvamlı salgıların biraraya geldiği bölgelerde kolaylaşır ve artar. Bu nedenle, ter kokusundan
kurtulmanın ideal yolu sık yapılan duşlarla terleyen bölgeleri temiz tutmaktır. Terlemeyi önleyici
kozmetik ürünler ise terle atılan toksinlerin uzaklaştırılmasını engellediği gibi, ter bezlerinin
ağızlarının kapanmasına ve iltihaplanmalarına neden olabilirler.
Aşırı terleme:
Terlemenin günlük hayatı etkileyecek kadar aşırı olması durumuna insanların %1'inde rastlanır.
Vücutta solunum hızı, kalp atışı ve vücut ısısının ayarlanması gibi fonksiyonların şuur dışı kontrol
edilmesini sağlayan otonom sinir sistemi adı verilen bir mekanizma mevcuttur, bu da sempatik ve
parasempatik sistem adı verilen iki bölümden oluşur. Aşırı terlemenin kesin nedeni bilinmemekle
birlikte, en sık rastlanılan açıklama sempatik sinirlerin bazen doğuştan gelen ve hiçbir nedene bağlı
olmayan bir şekilde çok yüksek seviyede çalışmalarıdır. Belirtileri genelde çocukluk ve ergenlik
çağlarında başlar ve hayat boyu devam eder. Genelde el, koltuk altı, yüz ve ayak gibi bir veya birkaç
bölgede görülen aşırı terlemeye primer hiperhidroz adı verilmektedir.
Altta yatan hormon veya metabolizma bozuklukları, bazı infeksiyonlar, hastalıklar ve psikiyatrik
bozukluklar, bazı ilaçların yan etkileri veya aşırı kilo gibi nedenler de aşırı terleme yapabilir, bu
duruma ise sekonder hiperhidroz denilmektedir ve terlemede artış belli bir bölgeden çok vücudun
genelinde görülür. Bu durumda, altta yatan sorunun tedavisi gereklidir. Tedavi seçeneklerine
başvurmadan önce, sorunun nedeninin araştırılması ve tedavinin buna göre düzenlenmesi gerekir.
Sosyal etkiler:
Aşırı terleme kişinin sosyal, fiziksel ve mesleki yaşamında çok önemli problemlere yol açabilir,
romantik ilişkilerini, iş verimini, eğitim ve kariyer seçimini, ruhsal sağlığını ve yaşam kalitesini çok
olumsuz etkileyebilir. Örneğin, elleri fazla terleyen kişiler sosyal çekingenlik yüzünden el
temasından ve tokalaşmaktan kaçınabilir veya sosyal deneyimlerden kaçınamadıkları zamanlarda ve
öncesinde şiddetli iç sıkıntısı yaşayabilirler. Hasta terleyeceği endişesine kapıldığı zaman,
terlemesine neden olan uyarılar artarak terlemeyi daha da artırabilir ve de sonuçta gerginlikler ile
bunların fiziki sonuçları birbirlerini tetikleyerek hastayı bir kısır döngüye sokabilir.
Anadolu Caddesi No.1 Bayramoğlu Çıkışı, Çayırova Mevkii, Gebze 41400 / Kocaeli
TEDAVİ SEÇENEKLERİ
Aşırı terlemenin tedavisinde cerrahi ve cerrahi dışı metodlar kullanılabilir. Genel olarak, ilk önce
ağızdan alınan sistemik ilaçlar, haricen sürülen kremler ve losyonlar, botoks injeksiyonları veya
iyontoforez gibi metodlar denendikten sonra istenen sonuç elde edilemiyorsa cerrahi denenmelidir.
Cerrahi dışı metodların en olumsuz tarafları etkilerinin geçici olmaları ve bu nedenle belli aralıklarla
tekrarlanmalarının gerekmesidir, ancak özellikle hafif vakalarda etkili sonuç verebilirler.
İlaç Tedavileri:
Hiperhidroz tedavisinde kullanılan ve tedavi başarıları değişken olan bazı seçenekler mevcuttur.
Beta-blokerler, antidepresanlar ve bazı antikolinerjik ilaçlar bir süreliğine faydalı olabilirler. Ancak
terlemeye etkili olmaları için alınmaları gereken dozlarda ortaya çıkan çeşitli yan etkileri nedeniyle
genelde önerilmezler.
Terleme Önleyiciler:
Tedavide ilk seçenek olan terlemeyi önleyici merhemler ve spreyler hafif ve orta şiddetli sorunu
olan hastalarda kullanılabilir. Çoğu kozmetik ter önleyicide de yer alan aluminyum tuzlarının
hiperhidrozisli hastalarda etkili olmaları için çok daha yüksek konsantrasyonlarda kullanılması
gerekir. Haftada 2-3 kez sorunlu bölgeye sürülür ve ömür boyu kullanılması gerekir, ancak zamanla
etkisi azalabilir ve ciltte tahrişe yol açabilir. Kullanımdan hemen önce banyo yapılmamalı ve de
zedelenmiş ya da tahrişli deriye uygulanılmamalıdır.
İyontoforez tedavisi:
El ve ayakta olan aşırı terlemede kullanılır. Elektrolit solüsyonuna batırılmış eller ve/veya ayaklara
düşük voltajlı elektrik uygulanması prensibine dayanır, kesin etki mekanizması bilinmemektedir.
Zaman alıcı ve özel cihaz gerektiren masraflı bir metotdur. Başlangıçta daha sık, ortalama haftada
bir yapılan 1-2 aylık bir tedaviden sonra şikayetler 1-3 ay süren bir azalma sağlayabilir, sonra tekrarı
gerekir. Gebeler, kalp pili olanlar ve metal ortopedik protezi olanlarda uygulanamaz. Hafif ve orta
şiddetli hastalıkta etkili olabilmektedir.
Botox tedavisi:
Clostridium botulinum adlı bakterinin ürettiği bilinen en ölümcül zehirlerden biri olan botulinum
toksini, çok düşük ve uygun dozlarda kullanılarak koltuk altı, el ve ayaktaki aşırı terleme sorununa
çözüm sağlayabilmektedir. Bu toksin ter bezlerini uyaran sinirlerde uzun süren bir felç benzeri etki
ortaya çıkararak terlemeyi birkaç kat azaltır. Terleyen bölgeleri belirginleştiren çeşitli boyama
metodları ile ciltteki hedef bölgeler belirlendikten sonra, kremler ile cilt uyuşturulur ve ince uçlu
iğnelerle acıtmadan cilt içine ilaç enjekte edilir. İşlem yaklaşık yarım saat sürer ve etkisi kısa sürede
ortaya çıkar. İstenen etki 12 aya kadar devam edebilir, etki azaldığı zaman ise enjeksiyonun
tekrarlanması gerekir. Genelde botox alerjisi olanlar, hamileler ve myasteni veya MS gibi kas-sinir
hastalığı olanlar haricinde genç yaşlı çoğu kişiye uygulanabilmektedir.
Cerrahi Tedavi:
Diğer tedavi seçenekleri denendikten ve cevap alınamadıktan sonra, uygun olan kişiler seçilerek
cerrahi tedavi uygulanabilir.
Ter bezlerinin sayısının azaltılması için koltukaltı derisinin cerrahi olarak çıkarılması veya koltuk altı
cildine yüzeysel liposuction uygulaması ile ter bezlerinin alınması da aşırı terleme tedavisinde
kullanılan yöntemlerdir, ancak bu metodlar hiperhidroz sadece koltuk altına izole ise tercih
edilmektedir. El ve koltuk altında birlikte hiperhidroz olduğu durumlarda etkinliği en yüksek ve en
popüler cerrahi metod, ETS diye kısaltılan Endoskopik Torakal Sempatektomi’dir. Bu metodu
deneyimli göğüs cerrahları ve plastik cerrahlar uygulamaktadır.
Anadolu Caddesi No.1 Bayramoğlu Çıkışı, Çayırova Mevkii, Gebze 41400 / Kocaeli
Özellikle el ve koltuk altı terlemelerinde uygulanan ETS, göğüs boşluğundan geçen sempatik
sinirlerin etkisiz hale getirilmesini sağlar. Cerrahi teknik olarak sinirin kesilmesi, yakılması veya
titanyum klipslerle ezilmesi şeklinde seçenekler mevcuttur ve de bunların hepsinde çözüm kalıcıdır.
İşlem bir saat kadar süren genel anestezi altında yapılır. Koltuk altında 1 cm kadar küçük 1-2 delik
açıldıktan sonra sokulan kamera ve küçük aletlerle işlem gerçekleştirilmektedir. Başarılı olunmuşsa
ameliyatın etkisi hemen ortaya çıkar ve hasta uyandığında ellerini kuru ve sıcak hisseder.
Ameliyattan sonra 1-2 gün veya daha az süre içinde taburcu olunup kısa sürede normal çalışma
düzenine dönülebilir.
Bu ameliyatın yapılamayacağı kişiler genel anestezi alamayacak, ağır kalp-akciğer hastalığı olan,
plevra zarında geçirilmiş ameliyat veya hastalığı olan veya tedavi edilemeyen tiroid hastalığı olan
hastalardır.
Cerrahinin genel risklerine ek olarak, ameliyatın en sık yan etkisi ameliyat edilen dışındaki
bölgelerde terlemede artış olmasıdır. Bazen bu artış ameliyattan önceki hali tercih ettirecek kadar
şiddetli olabilir, bu durumda işlemin geriye döndürülmesi klipsleme dışındaki metodlarda çok
zordur.
Perkütan sempatektomi adı verilen bir metotda ise hedef sinirin içine fenol injeksiyonu ile
sempatektomi yapılmaktadır. İşlemin risklerinin ve yan etkilerinin daha az olduğu bildirilmiştir.
Aşırı terleme üzerine etkili oldukları ispatlanmış olmayan bazı tedavi metodları ise şunlardır:
Hipnoz, lazer tedavisi ile ellerde yanık oluşturma, koltuk altına yüksek doz radyoterapi, homeopati,
masajlar, akapunktur ve de bitkisel ilaçlar. Psikoterapi hastaların çoğunda sınırlı bir etki edergenelde hiperhidrozun psikolojik problemlere bağlı olmasından ziyade, psikolojik problemler
hiperhidroz nedeniyle oluşur. Psikoterapi hastalığın sonuçlarına katlanılmasını kolaylaştırsa da,
sorunu çözmez.
Aşırı terleme sorunu sık görülmesi ve insanların psikolojilerini önemli derecede olumsuz
etkileyebilmesine rağmen, hastalar ve yakınlarının çoğu bunun tıbbi bir sorun olduğunu bilmediği
için doktora başvurmamakta veya bundan çekinmektedir. Doktora danışılarak faydalı olabilecek bu
metodlardan hangisinin uygun olduğuna karar verilebilir.
Anadolu Caddesi No.1 Bayramoğlu Çıkışı, Çayırova Mevkii, Gebze 41400 / Kocaeli
Download