Hipoglisemi

advertisement
Hipoglisemi
Hipoglisemi insülin veya hap kullanan hastaların sıklıkla alışık olduğu bir
durumdur. Kan şekerinin olması gerekenden daha düşük olması anlamına gelir.
Hipoglisemik reaksiyonun başlangıcında baş dönmesi, terleme ve baygınlık
hissedebilirsiniz. Eğer uygun önlemler alınmazsa bilinç kaybı ve kasılmalar
görülebilir. Tip 1 diyabetik hastalar ortalama haftada bir veya iki hipoglisemi atağı
geçirirler. Tip 2 diyabetiklerde hipoglisemi çok daha seyrektir. Hipoglisemi
genellikle injekte edilen insülin etkisinin istenenden daha fazla olması ile meydana
gelir. Diyabetik olmayan insanlarda vücut insülin salınımını kan şekeri çok
düşmeden durdurur. Ancak diyabetik insanlarda insülin dışarıdan injekte edildiği
için böyle bir kontrol mekanizması yoktur. Şeker düşük de olsa insülin emilmeye
devam eder.
Başka bir sebep te injekte edilen insülinin emilim ve kullanımının aynı insanda bile
farklı zamanlarda değişiklik göstermesidir. Hergün aynı dozlarda insülin injekte
ettiğiniz veya hap kullandığınız halde bazı günler şekeriniz düşebilir.
Vücudunuzun ne kadar insüline gereksinim duyduğu pekçok faktöre bağlı olarak
değişebilir.
Bunlar:
- Ne kadar gıda aldığınız
- Ne çeşit yemek yediğiniz
- Ne kadar egzersiz yaptığınız
- İnsülin veya haplarla egzersiz arasındaki zaman ilişkisi
- İnsülin injekte ettiğiniz bölge
- Başka hastalığınız olup olmadığı
- Stres altında olup olmadığınızdır.
Ne kadar uğraşırsanız uğraşın tüm bu faktörleri sürekli kontrol altında
1/6
Hipoglisemi
tutamazsınız. Hipoglisemi genellikle yemeklerden önce, ağır bir egzersiz sırasında
veya sonrasında, veya insülin etkisinin en üst noktaya çıktığı saatlerde görülür.
Bazen gece uyku sırasında da hipoglisemiye girilebilir.
Bir hastanın hipogliseminin belirtilerini öğrenmesi ve tanıması büyük önem taşır.
Her hastada hipoglisemi sırasında hissedilen belirtiler farklı olabilir. Bu nedenle
hastalar hipogliseminin kendilerinde ne gibi belirtiler oluşturduğunu
öğrenmelidirler. Bunula birlikte hipoglisemi olduğundan emin olmanın tek yolu kan
şekerini ölçmektir. Bu nedenle titreme, sinirlilik, terleme, uyuşukluk, çarpıntı,
konsantrasyon güçlüğü, başağrısı, baş dönmesi, yüz ve dudaklarda
karıncalanma, açlık ve gerginlik hissedildiğinde mutlaka kan şekeri ölçülmelidir.
Bu belirtiler günün herhangi bir saatinde görülebilir. Hatta geceyarısı kabus
görerek uyanmak bile hipogliseminin bir belirtisi olabilir.
Her kişide hipoglisemi değişik belirtiler yaratabilir. Tüm belirtilerin aynı hastada
aynı anda görülmesi olanaksızdır. Bazı belirtiler örneğin sinirlilik titreme, açlık,
başdönmesi erken uyarı belirtileri olarak adlandırılırlar. Bunlar otonom belirtilerdir;
çünkü hipoglisemi merkezi sinir sisteminin otonom sinir sistemi denen bölümünü
uyarır. Otonom sinir sistemi vücudumuzun biz düşünmek zorunda kalmadan
yaptığı pek çok işlevi düzenler; örneğin kan damarlarının açılıp kapanması, kalp
atış hızı, solunum kontrolü gibi. Hipogliseminin bazı belirtileri ise beynin uzun süre
düşük kan şekeri ile karşı karşıya kalması sonucu ortaya çıkar. Bunlar sinirlilik,
öfke, üzüntü, koordinasyon bozukluğu, bulanık görmedir. Bazı durumlarda
arkadaşınızla tartıştığınız için mi yoksa hipoglisemiden dolayı mı sinirli
olduğunuzu anlamayabilirsiniz. En iyisi kan şekerinizi ölçmenizdir.
Bazı diyabetiklerde ve özellikle hastalığı uzun süreden beri var olanlarda
yaklaşmakta olan hipoglisemiyi gösteren belirtiler farkedilememeye başlayabilir.
Buna hipoglisemiyi farkedememe sendromu adı verilir. Böyle hastalarda hiçbir ön
belirti olmadan ağır bir hipoglisemik reaksiyon gelişebilir. Kan şekerini çok iyi ve
normal sınırlara yakın tutmaya çalışan hastalarda hipoglisemiye daha sık rastlanır.
Çok sık hipoglisemiye girmek ve hipoglisemiyi farkedememe sendromuna yol
açabilir. Bu da daha ağır hipoglisemi ataklarını davet eder. Bu nedenle sık kan
şekeri ölçümü yapmak yoğun insülin tedavisinin ve hipoglisemiyi farkedememe
sendromu tedavisinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Hipoglisemi belirtileri bize
2/6
Hipoglisemi
hipoglisemiyi tanımamızda çok yardımcı olur. Ancak aynı belirtiler bazen
hipoglisemi olmadan başka durumlarda da görülebilir. Eğer kan şekerinizi ölçüp
gerçekten hipoglisemide olup olmadığınızı kesin olarak anlamadan hipoglisemiyi
tedavi etmeye karar verirseniz kendinize daha çok zarar verebilirsiniz. Kitaplarda
hipoglisemi kan şekerinin 50 mg/dl'nin altına düşmesi olarak tanımlansa da pek
çok hastada bu düzeyde ve hatta daha düşük kan şekeri değerlerinde herhangi bir
belirti olmayabilir. Bazıları ise kan şekeri 50 mg/dl'den daha yüksekken
hipoglisemi belirtilerini algılayabilirler. Bu nedenle doktorunuzla hangi kan şekeri
değerlerinde hipoglisemi tedavisi uygulayacağınızı tartışmalı ve öğrenmelisiniz.
Zamanla hangi değerin sizin için düşük olduğunu öğreneceksiniz.
Hipoglisemi tedavisi
Eğer hipoglisemide olduğunuzdan kuşkulanıyorsanız yapacağınız ilk şey kan
şekerinizi ölçmektir. Sizi izleyen sağlık ekibinin hangi düzeyin altında hipoglisemi
tedavisi uygulayacağınızı öğrenmelisiniz. Ancak her zaman kan şekerinizi ölçme
olanağı bulamayabilirsiniz. Örneğin kan şekeri ölçme cihazınız yanınızda
olmayabilir. Bu durumda tedavi uygulamadan eve gitmeyi sakın düşünmeyin. Hele
eve kadar otomobil kullanmanız gerekiyorsa. Belirtileri hemen tedavi edin.
Eğer hipoglisemideyseniz sindirim sisteminizden kısa sürede emilecek şekerleri
yemeniz veya içmeniz gerekir. Bu şekerli gıdaları sınırsız yiyebileceğiniz anlamına
gelmez. Hipoglisemiyi tedavi ederken çok yüksek kan şekeri düzeylerine yol
açmamalısınız. Yiyip içebileceğiniz pek çok kısa etkili şeker alternatifi
bulunmaktadır. Hipogliseyi cikolata ile tedavi etmeyin. Çikolatanın içindeki yüksek
miktardaki yağ şekerin emilimini yavaşlatır.
Hipoglisemi tedavisinde en iyisi yanınızda tartılmış (10-15 gr) paketlenmiş şeker
taşımaktır. kesme şeker veya eczanelerde satılan glukoz tabletleri de güvenle
kullanılabilir. 2-5 adet glukoz tableti sizi kısa sürede hipoglisemiden çıkaracaktır.
Şekeri aldıktan 15 dakika sonra tekrar kan şekerinizi ölçmelisiniz. Kan şekeri hala
düşükse aynı dozda şekeri tekrar almalısınız. Eğer en yakın yemeğiniz veya ara
öğününüz ilk yarım saat içinde değilse bir ara öğünü almalısınız. Bilinç kaybına yol
açan hipoglisemiye ağır hipoglisemi denir. Eğer hipogliseminin ilk belirtileri
önemsenmez ve tedavi edilmezse veya doğrudan ağır hipoglisemi gelişebilir. Bu
durum beynin şekersiz kalmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Ağır hipoglisemi
gerçekten çok acil bir tıbbi durumdur. Ağır hipoglisemi için yapılabilecek en iyi şey
alınacak önlemlerle ortaya çıkışını önlemektir. Eğer hipogliseminin ilk belirtileri
3/6
Hipoglisemi
ciddiye alınır ve uygun şekilde tedavi edilirse ağır hipoglisemilerin büyük bölümü
önlenebilir, Bu nedenle belirtiler ortaya çıktığında nerede iseniz ve ne zaman
olursa olsun tedavi etmelisiniz. Aileniz, arkadaşlarınız ve işyerinizdekilere de
hipoglisemi belirtileri ve tedavisini öğretmelisiniz.
Bazı hastalar hipoglisemi atağı sırasında çok sinirli ve aksi olabilir. Tedavi ve
yardım girişimlerini engelleyebilirler. Etrafınızdakiler buna kulak asmamalı ve
tedavi ve yardım konusunda ısrarcı olmalıdırlar. Böylece sizi komadan ve
hastaneye gitmekten kurtarabilirler.
Eğerbilinciniz hipoglisemiye bağlı olarak kapandıysa herhangi birşey yiyip
içemezsiniz. Bu durumda bir başkası tedaviyi üstlenmelidir. Bilinci kapalı
hipoglisemik bir hastada yapılacak en güvenli şey bir başkası tarafından injekte
edilecek glukagondur.
Glukagon pankreas tarafından üretilen ve karaciğerden kana şeker salınımını
uyaran bir hormondur. Ayrıca insülin salınımını da baskılar. Glukagon
karaciğerinde depo şeker bulunmayan insanlarda işe yaramaz. Bunlar uzun süreli
açlık veya hipoglisemiye maruz kalanlar ve alkoliklerdir.
Özellikle eğer hipoglisemiye eğilimli bir insansanız yakınınızdakilerin glukagon
injeksiyonu hakkında bilgi sahibi olmasını sağlayınız. Glukagon genelikle
reçeteyle alınabilen bir kit şeklinde satılmaktadır. Kitte şırıngaya çekilmiş
sulandırma sıvısı ve glukagon flakonu bulunmaktadır. Bu şekilde genellikle bir yıl
saklanabilir. Eğer glukagon ve sulandırma sıvısı karıştırılırsa 48 saat
buzdolabında olmak kaydıyla saklanabilir.
Glukagon bulantı ve kusma yapabilir. Bu nedenle injeksiyondan sonra başınız
mide seviyenizin üzerinde olmalıdır. Hipoglisemideki hastalar genellikle glukagona
5-20 dakikada yanıt verilir. Bilinç açılınca biraz sıvı alınmalı ve bir ara öğün
yenmelidir. Eğer ilk injeksiyona yanıt vermiyorsa injeksiyon tekrarlanmalı ve
profesyonel yardım istenmelidir.
4/6
Hipoglisemi
Eğer ağır hipoglisemi geçirdiyseniz sizi izleyen sağlık ekibinin bundan haberdar
olması gerekir. Aynı şekilde hafif ama sık hipoglisemiler de ekibe bildirilmelidir.
Böylece birlikte diyet, insülin ve egzersiz planında gerekli değişiklikler yapılabilir.
Diyabetli hastaların mutlaka hastalıklarını belirten bir kolye, bilezik vs. aksesuar
takmaları ya da bunu gösteren bir kimlik taşımaları gerekir.
Gebelik ve hipoglisemi
Gebe hastalarda bebek ve annenin sağlığı bakımından kan şekeri olabildiğince
diyabetik olmayan bir kişinin değerlerine yakın tutulmaya çalışılır ve hipoglisemiyi
farkedememe sendromu yaşayabilirler. Bu nedenlerde gebelerde hafif ve orta
derecede hipoglisemiler daha sık görülür. Bu da gebelikte kan şekeri izlenmesinin
önemini daha da artırır. 60 mg/dl'nin altındaki kan şekeri değerleri tedavi
edilmelidir.
Bebekler anne rahminde hiperglisemi, yüksek keton düzeyleri ve kan şekeri
oynamalarından, hipoglisemiye oranla daha çok zarar görürler. Bu nedenle
gebelerde glukagon yapmak gerekiyorsa önce yarım doz yapılır 10 dakika içinde
yanıt alınamazsa kalan miktar da injekte edilir. Bunun için de etrafınızdakilerin
sizin gibi olduğunuzu ve hipoglisemi durumunda ne yapacaklarını biliyor olması
gerekir.
Egzersiz ve hipoglisemi
Egzersiz kan şekerini düşürür, bu nedenle egzersiz sırasında ve sonrasında
hipoglisemi açısından fazladan dikkatli olmanız gerekir. Özellikle yalnızken çok
ağır egzersizlerden kaçının. Egzersiz için başkalarının etrafta olduğu jimnastik
salonları veya havuzları tercih edin. Eğer koşacak veya bisiklete binecekseniz
yanınızda bir arkadaşınızın olması iyi olur. Egzersizden önce ara öğün almayı
unutmayın.
Egzersiz sırasında kan şekerinizin düşmeye başladığını hissederseniz hemen
durun.. Sakın 'Bir tur daha atayım' veya '5 dakika daha devam edeyim' diye
düşünmeyin. Eğer egzersize devam etmek istiyorsanız bir ara öğün alıp 15
dakikalık dinlenmeden sonra tekrar başlayabilirsiniz. Eğer bunu yapmazsanız kan
5/6
Hipoglisemi
şekeriniz kısa sürede tekrar düşecektir. Yapılan çalışmalarda egzersizin
hipoglisemi riskinin 4-10 saat sonra egzersiz sırasındakinden bile daha fazla
olduğunu göstermiştir. Bu nedenle egzersizden sonra da kan şekerinizi ölçmeye
devam edin.
Eğer egzersiz sırasında kan şekeriniz düşme eğilimindeyse ve / veya gece
hipoglisemileriniz oluyorsa cinsel ilişki sırasında kan şekerinizin düşme olasılığı
daha da yüksektir. Bu nedenle cinsel ilişki öncesi ve sonrasında insülin dozunuzu
ayarlamak ve ara öğün almak gerekebilir. Ayrıca alkollü olduğunuzda cinsel ilişki
hipoglisemi riskini artıracaktır.
Kalp hastalığı ve hipoglisemi
Hipoglisemi kalbinizin her zamankinden daha hızlı atmasına neden olacaktır. Bu
durum altta yatan bir kalp hastalığınız varsa diğer insanlara göre sizde daha
önemli olabilir. Doktorunuzla bu konuda konuşun. Doktorunuz kan şekerlerinizin
hafifçe yüksek olmasını hipoglisemiye tercih eder.
Alkol ve hipoglisemi
Alkol kan şekerini düşürür. Normalde kan şekeriniz düştüğünde karaciğerinizde
depolanmış olan nişasta şekere dönüşerek kana verilir. Bu durumunuzu geçici
olarak düzeltir ve hipoglisemiyi tedavi etmeniz için size zaman kazandırır. Alkol
karaciğerdeki bu işlemi engelleyerek ağır hipoglisemilere neden olabilir.
Hiperglisemik komalar
Kan şekerinizin uzun süre yüksek gitmesi zaman içinde diyabetin
komplikasyonlarının ortaya çıkmasına neden olur. Bunun yanında kan şekerinin
kısa süreli de olsa tehlikeli düzeylere çıkması yaşamı tehdit eden bir koma
tablosuna ve ölüme sebep olabilir. Hipoglisemide olduğu gibi hiperglisemik
komada da hastanın bunun belirtilerini bilip erken önlem alması son derece
önemlidir. En iyisi böyle tablolar hiç oluşmadan önlenmesidir. 6/6
Download