mış. İçinde benim de ismim ge çen yazı dikkatimi çekti. Sayın

advertisement
ce Aksoy, yaz döne­
minde ikiye bölünü­
yor. İki çocuğu ara­
sında gidip gelmek­
ten yoruluyor. Bod­
rum’da Gölköy’deki
ECE Resort Hotel,
yüzmehavuzu, lokantası
ile yazboyu açık. (Tele­
fonu: 0252 357 73 87).
K uruçeşm e’deki Ece
Lokantası ise, yaz nede­
niyle makyaj değiştir­
miş. Terası Boğaz’a kar­
şı “Püfür püfür”. Bir gi­
tar ve bir ud eşliğinde
saat 22.30 ile 02.00 ara­
sında Ebru, Türkçe ve
yabancı dil sevilen şarkılan seslendiriyor.
“Ece”, kendine özgü
bir “müessese”dir. Ece
Aksoy’un kişiliği bu müesseseyi süsler. Ece Aksoy’u sevenler bir
“klüp” oluşturur.
Reklamcı Ersin Sal­
man, “Ece’yi Sevenler
Derneği”nin baş üyesi­
dir. Ersin Salman, “Kriz
döneminde Ece/ dolup
boşalıyor her gece” baş­
lığı ile bir ilginç yazı ka­
leme almış. Ve de bu ya­
zıyı gazetelere bastırt-
mış. İçinde benim de ismim ge­
çen yazı dikkatimi çekti. Sayın
okuyucularıma aynen aktarıyo­
rum:
Şimdi bana lütfen, “Hadi ca­
nım sen de!” dem eyin... Be­
bek’ten Taksim’e, Ortaköy’den
Tarabya’ya şöyle üç-beş-on yer
gezince, Ece’nin, olanlara ve ola­
caklara, nasıl da dolu dolu gü­
lümsediğini siz de fark edecek­
siniz. Peki olan neymiş, daha
neler olacakmış, diye sual eder­
seniz... Daha ne olsun arkadaş­
lar? Resmen bir “kriz” dönemi
içindeyiz! Hadi biraz yumuşata­
rak tanımlayalım: “Ekonomik
durgunluk” dönemi! Nasıl söy­
lüyorlar F renkçe’de: “Resesyon”.
Bakınız ne diyor ekonomi
yazan Ali Rıza Kardüz? “Daha
kriz, üretim sektörüne yansı­
madı, bir yansısın, siz o zaman
görürsünüz gününüzü” dem i­
yor mu? Buna karşılık yeme iç­
me yazarı Ali Rıza Kardüz, ne
diyor? “Anlattığım bu yerleri
mutlaka gezin; yeyin, için, şöy­
le ağız tadıyla yaşayın bu dün­
yada” dem iyor mu? Peki biz
hangi Ali Rıza Kardüz’e kulak
vermeliyiz? Samnm doğrusunu
Güngör Uras dostumuz bilir, bu
iki değerli yazanmızı en iyi o ta­
nır çünkü... Bana kalırsa Kardüz’lerin ikisi de haklı! Çünkü
kriz, üretim sektöründen önce,
bizim ağız tadımızı ilgilendiren
yerlere yansıdı. Kısacası dostlar,
kriz döneminde Ece, artık.pek
dolup taşmıyor her gece... Üste­
lik şimdi, bir de güzelim Ebru
var ki, akşamlan Ece’de, nefesi­
nizi tutarsanız, öyle yudumlarsı­
nız sesini! Yanında bir gitar, bir
de ud... Dilerseniz klasik Türk
musikisinden giriyor, popun et­
rafından dolaşıp iki puan alıyor.
Sezen’in şarkılarından çıkıyor.
Bir ses ki, sizi sanyor, fakat bo­
ğazınızı sıkm ıyor. MFO’nün
O’sünün deyişiyle, “Müthiş bir
sound”!
Sonra o canım Boğaz man­
zarası karşısında altı/üstü/yanı
tüm üyle açılmış, püfür püfür
esen, geliştirilmiş yeni formüllü
yaz mekanı ve de genişletilmiş
yaz banyla, güzelim yaz rakılannı yudum lam ak da var... Ama
son zam anlarda ne Ali Rıza
Kardüz’ü görüyoruz .Ece’de, ne
de Bekri Çeşnici’yi! Insamn gö­
zü Artun Unsal’ı, Tuğrul Şavkay’ı ve eski yeni tüm dostlan
arıyor doğrusu!.. Neredesiniz
dostlar? İlla yazı yazmanız ge­
rekmez, varlığınızı esirgemeyin
bizden! Ve lütfen Ece’nin sesine
kulak verin:
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği
Taha Toros Arşivi
Download