Emperyalist sömürü, yağma ve haydutluğa karşı mücadeleye! TTİP VE CETA‘YA GEÇİT YOK! Almanya Eylül ayında yine TTİP karşıtı gösterilere sahne olacak. 17 Eylül‘de Berlin, Frankfurt, Stutgart, Leipzig, Münih ve Köln kentlerinde işçi ve emekçiler bir kez daha sokaklara çıkacak, kapitalist-emperyalist sömürü ve soygunun yeni bir aracı olan TTİP‘e hayır! diyecekler. Kimi sol partiler, ilerici sendikalar, ATTAC, Göçmen örgütleri ve Yazarlar birliği‘nin oluşturduğu cephe bir süredir gösteriler için yoğun biçimde hazırlık yapıyor. Görsel ve yazılı materyaller aracılığıyla işçi, emekçi, ilerici ve devrimci çevreleri TTİP ve CETA karşıtı gösterilere katılmaya çağırıyorlar. TTİP işçi ve emekçiler dönük kapsamlı ve acımasız bir saldırıdır Dünya hasılasının yaklaşık yarısını ve ticaretinin 3/1‘ini oluşturan AB ve ABD‘nin anlaşması durumunda, AB ve ABD‘nin en büyük sermaye tekellerinin önü, hem de sınırsız biçimde açılacak. Azami kar peşinde koşan aç gözlü ABD ve Alman tekelleri, bu anlaşmayla birlikte azaminin de azamisi kar elde etmeye başlayacaklar. Kasaları daha fazla dolacak, zenginliklerine zenginlik katacaklardır. • • • • • • • • • • • • Bu anlaşmanın imzalanması demek ulusal hukukun yok hükmünde sayılması demektir. Dolayısıyla, bu anlaşma yürürlüğe girer girmez ulusal hukuk askıya alınacaktır. Yabancı şirketler ve yatırımcılar devletle eşit konumda olcakalardır. O kadar ki, gerektiğinde bu devletleri mahkemeye verebileceklerdir. Şirketler yaptıkları işlerde vergiden muaf tutuılacaklardır. Zararları ise, esas olarak işçi ve emekçilere fatura edilecektir. Bu yasaya dayanılarak işçi ve emekçilerin yılları bulan dişe diş mücadelelerin sonucunda elde ettikleri tüm hakları gaspedilecektir. İşçiler azgın ve haksız bir rekabet ortamına sokularak, ücretleri en alt düzeye indirilecek, çalışma ve yaşam koşulları daha da kötüleşecektir. Kriz bahanesi ile işten atmalar kitlesel boyutlar kazanacak, işsizlik çığ gibi büyüyecektir. Yoksulluk daha da derinleşecek, nüfustan daha hızlı büyüyecektir. Aç gözlü tekeller, dünyanın her yerinde yeraltı ve yer üstü kaynaklarını acımasızca sömürecek ve yağmalayacaklardır. Keza, tekeler azami kar hırsı ile doğayı tahrip edecek, insanlığın beslenmesi ve sağlıklı yaşamasının koşullarını dinamitleyip,imkansız hale getirecektir. ABD ve AB‘nin petrol ve silah tekellerinin sefil çıkarları için yürütlen savaşlar yüzünden milyonlarca insan yerini yurdunu terkedek, günümüzde yeniden bir insanlık dramına dönüşen mülteciliğe yeni ve daha büyük boyutlar kazandıracaktır. Ticaret özgürlüğü yalanı ile emperyalist sömürü, yağma ve hayduluğa daha ileri boyutlar kazandıracaklar Günümüzde ulusal ve uluslararası hak ve hukuk üzerine söylenen tüm sözler bir iki yüzlülükten ibarettir. Ulusların ve halkların özgür iradeleri günümüzde yok hükmündedir. Zira, çağımız emperyalizm çağıdır. Dünyanın efendileri emperyalistlerdir. Dünya pazarına bu devletlere ait bir kaç büyük tekel hakimdir.