Yerçekiminin Düşmanını Arıyor – Bilimdeki En - koşulsuz

advertisement
Yerçekiminin Düşmanını Arıyor – Bilimdeki En Sıcak Gizem
Koşulsuz Sevgi
Yerçekiminin Düşmanını Arıyor – Bilimdeki En
Sıcak Gizem
Koşulsuz Sevgi
http://www.kosulsuz-sevgi.com/galaksiden-haberler/bilimdeki-en-sicak-gizem/
Güney Kutbunun Yedi – Katlı Bina Yüksekliğindeki Gözlemevi Yerçekiminin
Düşmanını Arıyor – Bilimdeki En Sıcak Gizem
“Evreni genişletmeye ve çöktürmeye çalışan karanlık enerji ve yerçekiminin halat
çekme oyununu seyrediyoruz” - John Carlstrom, Güney Kutbu astronomu ve Chicago
Üniversitesi’nin astrofizikçisi.
Antarctica’da Amundsen-Scott İstasyonunda 10 mt ölçüsüne sahip aynası olan yedi
– katlı bina büyüklüğünde bir teleskop inşa ediliyor.
Dünyanın uzak ucundaki enstruman ile bilim adamları evrendeki en güçlü, en bol
ama bulunması zor olan maddeyi – karanlık enerji – teşhis edebilecek ipuçlarını
araştırabilirler.
Teleskop bilim adamlarına karanlık enerji denen, evrenin genişlemesini hızlandıran
gizemli fenomen ile ilgili yeni ayrıntılar sunmaya yardımcı olacak. Albert Einstein'ın
karanlık enerji için bir olasılık olan ünlü “kozmolojik sabiti” de teleskobun incelemesi
altına girecek. Karanlık enerjinin “yerçekimi” geri iticidir. Evreni iter ve evrendeki
tüm madde tarafından sarfedilen çekim gücü olan olağan yerçekimini yener.
Karanlık enerji görünmezdir, ama astronomlar son birkaç milyar yılda oluşan galaksi
kümelerinde onun etkisini görebilirler.
Projeyi yöneten Carlstrom “Güney Kutbu Teleskobu ile galaksi kümelerinin
oluştukları zamana ve nasıl oluştuklarına bakabiliriz. Bu, evrenin ele geçmez
bileşeni olan karanlık enerjinin doğasına kritik olarak bağlıdır” dedi. “Karanlık
enerjiyi sadece birkaç yıldır biliyoruz. Hiç kimse onun gerçekte ne olduğunu
bilmiyor”.
Merkez Yöneticisi Bruce Winstein “Ana hedeflerimizden biri karanlık enerjinin neye
benzediğini belirlemektir” dedi. “Bu kozmolojik bir sabit mi yoksa dinamik olan bir
şey mi? Güney Kutbu Teleskobu bize bir çok yeni, değerli bilgi vermeyi vaat ediyor.”
İlk kez dokuz yıl önce tanımlanan karanlık enerji o kadar güçlü bir gizemli kuvvettir
ki evrenin kaderini belirler. Yerçekimi yasalarını geçersiz kılarak, galaksileri
birbirlerinden uzaklaştırır, evrenin daha da hızlı genişlemesine neden olur. Karanlık
enerjinin evrenin kütlesinin yüzde 70’ini oluşturduğuna inanılsa da, görünmez ve
belirlenemezdir. Hiç kimse onun ne olduğunu, nerede olduğunu veya nasıl
davrandığını bilmiyor. Karanlık enerji gizemini çözmek evrenin tarihini ve geleceğini
1/3
Yerçekiminin Düşmanını Arıyor – Bilimdeki En Sıcak Gizem
Koşulsuz Sevgi
açıklardı ve fiziksel yasaların yeni bir anlayışını üretirdi, bu da yaşama şeklimizi
değiştirirdi.
Çok büyük aynasını gökyüzüne doğru döndürerek, Güney Kutbu Teleskobu son
birkaç aydır bulunması zor maddenin varlığının parçacıklarını güney kutbu
semalarında aramaya başladı. Chicago Üniversitesi tarafından uzaktan kontrol
edilen teleskop ilk misyonunu hemen gerçekleştirdi: karanlık enerjinin ortaya
çıkışının ipucu olan bilinmeyen galaksi kümelerini buldu.
Güney Kutbunun üzerindeki soğuk, kuru atmosfer su buharının minimum etkisiyle
big bang’in parlaklığından sonra kozmik mikrodalga geri plan radyasyonunu (CMB)
daha kolay belirlemesine izin verir. Elektromanyetik spektrumda, CMB ısı
radyasyonu ve radyo dalgaları arasında bir yere düşer.
CMB büyük ölçüde uniformdur, ama değişen yoğunluk ve sıcaklıkta minik
dalgacıklar içerir. Bu dalgacıklar yerçekimsel çekimle bugün gökyüzünde
astronomların görebildiği galaksilere ve galaksi kümelerine büyüyen tohumları
yansıtır. Güney Kutbu teleskobunun ilk anahtar bilim projesi, karanlık enerjinin son
birkaç milyar yılda yerçekimine karşı mücadele ederek galaksi kümelerinin
oluşumunu etkilemeye başlayıp başlamadığını belirlemek için, CMB’deki küçük
varyasyonları incelemektir.
Galaksi kümeleri galaksi gruplarıdır, yerçekiminin bir arada tutabildiği en büyük
göksel bedenlerdir. Galaksimiz Samanyolu zamanla değişen bu kümelerden biridir.
CMB astronomların, sadece 400,000 yıl yaşında olduğu zaman bebek evrenin
enstantanelerini çekmelerine izin verir. Yıldızlar veya galaksiler henüz oluşmamıştır.
Eğer karanlık enerji evrenin genişleme şeklini değiştirdiyse, zamanın derin tarihi
boyunca galaksileri ayırmaya zorlayan şekilde “parmak izlerini” bırakacaktır. Farklı
nedenler, CMB’nin bozulmasında yansıtıldığı gibi, galaksi kümelerinin oluşumunda
farklı bir model üretecektir.
Bir fikre göre, karanlık enerji Einstein’ın kozmolojik sabiti olabilir: tüm zaman ve
mekanlarda işleyen doğanın istikrarlı gücü. Einstein hareketsiz bire evrene eşlik
etmesi için genel görecelik teorisine kozmolojik sabiti ekledi, bu, bugünün baskın
fikridir. Eğer Einstein’ın fikri doğru ise, bilim adamları karanlık enerjinin evrende beş
milyar önce bugünkünden çok daha az etkili olduğunu bulacaklardır.
Carlstrom, “Erken evrende galaksi kümeleri ortada yoktu. Gelişmeleri uzun zaman
sürdü.” dedi.
Karanlık enerji teorisinin quintessence (en mükemmel örnek) olarak adlandırılan bir
başka versiyonu zaman ve mekanda değişen bir gücü ileri sürer. Bazı bilim adamları
karanlık enerji olmadığını bile öne sürerler ve yerçekiminin sadece engin
galaksilerarası ölçeklerde çöktüğünü ileri sürerler.
2/3
Yerçekiminin Düşmanını Arıyor – Bilimdeki En Sıcak Gizem
Koşulsuz Sevgi
_______________________________________________
Koşulsuz Sevgi
3/3
Powered by TCPDF (www.tcpdf.org)
Download