ĠSTANBUL TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ

advertisement
ĠSTANBUL TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ  FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ BELGELENDĠRĠLMESĠNDE
JEOMEKANSAL VERĠ/ BĠLGĠ YÖNETĠMĠ
YÜKSEK LĠSANS TEZĠ
Cemal Özgür KIVILCIM
Anabilim Dalı : Jeodezi ve Fotogrametri Müh.
Programı : Geomatik Mühendisliği
Tez DanıĢmanı: Doç. Dr. Rahmi Nurhan ÇELĠK
ġUBAT 2009
ĠSTANBUL TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ  FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ BELGELENDĠRĠLMESĠNDE
JEOMEKANSAL VERĠ/ BĠLGĠ YÖNETĠMĠ
YÜKSEK LĠSANS TEZĠ
Cemal Özgür KIVILCIM
(501061609)
Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 28 Kasım 2008
Tezin Savunulduğu Tarih : 20 ġubat 2009
Tez DanıĢmanı : Doç. Dr. Rahmi Nurhan ÇELĠK (ĠTÜ)
Diğer Jüri Üyeleri: Yrd. Doç. Dr. Tevfik ÖZLÜDEMĠR(ĠTÜ)
Doç. Dr. Lucienne THYS-ġENOCAK(KÜ)
ġUBAT 2009
ÖNSÖZ
Ġnsanoğlunun varoluşundan bu yana binlerce yıldır sürdürdüğü beslenme, korunma,
barınma başta olmak üzere temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yaşam
mücadelesi, nesiller boyunca aktarılan deneyim ve bilgi birikimi ile birleşerek
günümüz uygarlıklarını ortaya çıkarmıştır.
Geçirdiği evrimler sonucu temel gereksinmelerinin üstesinden gelen insan, yaşadığı
dönemin dünyaya bakışını, estetik ve sanatsal değerlerini, hatta zamana meydan
okuma amacını göstermek için, birikimlerini harmalayarak taşınmaz kültür
varlıklarını inşa etmiştir. Bu nedenle insanın geçmişi ile bağlarını devam
ettirmesinde, diğer kültürel faktörlerin yanı sıra taşınmaz kültür varlıklarına da
önemli roller düşmektedir.
Tez konumun seçiminde, insanın tarihi eserlerden geçmişini arama merakı ve bu
eserleri zamana karşı koruyarak sonraki nesillere aktarma gayreti etkili oldu.
Günümüze kadar varlıklarını sürdürebilmiş eserlerin, bundan sonra da var olmaya
devam edebilmeleri ise, gerçekleştirilecek belgelendirme çalışmaları ile mümkündür.
Ancak, belgelendirme çalışmalarının doğru teknik ve altyapılar üzerinde yapılması
gerektiği unutulmamalıdır. Bu çalışmamla taşınmaz kültür varlıklarının çağdaş
yöntemlerle doğru belgelendirilmesine bir nebze katkı sağlayabilmek beni mutlu
edecektir.
Bu vesileyle, tüm eğitim ve öğrenim hayatımda olduğu gibi tezimi hazırlarken de
benden manevi desteklerini esirgemeyen aileme şükranlarımı ifade etmek isterim.
Tezimin akademik danışmanlığını yapan, bilimden yana ödünsüz duruşuyla bana
örnek
olan
ve
yol
gösteren
değerli
hocam
bilim
insanı
Sayın Doç. Dr. Rahmi Nurhan ÇELĠK’e teşekkürlerimi sunarım.
Çalışmakta olduğum Ġstanbul Büyükşehir Belediyesi Tarihi Çevre Koruma
Müdürlüğü’nde
belgelendirme
çalışmalarının
doğru
temeller
üzerinde
yürütülmesinin önemini her zaman vurgulayan Müdür Yardımcısı Sayın Makine
Müh. Reis HACIÖMEROĞLU’na ve Müdür Yardımcısı Sayın Y. Mimar Emel
GERÇEL’e, mimari bakış açısından yapıcı eleştirilerini benden esirgemeyen iş
arkadaşım Sayın Y.Mimar Özgür MURT’a, lisansüstü öğreniminin kamusal
sorumluluk olduğunu ifade ederek bana bu fırsatı tanıyan ĠBB Etüd ve Projeler Daire
Başkanı Sayın Murat TUNCAY’a da teşekkürlerimi sunarım.
Kasım 2008
Cemal Özgür KIVILCIM
Jeodezi ve Fotogrametri Müh.
ii
ĠÇĠNDEKĠLER
Sayfa
ÖZET.......................................................................................................................... ix
SUMMARY ................................................................................................................ x
1. GĠRĠġ ...................................................................................................................... 1
2. TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARINI BELGELENDĠRME
ÇALIġMALARI VE KARġILAġILAN PROBLEMLER ..................................... 4
2.1 Tarihi Eserleri Koruma-YaĢatma DüĢüncesi ve Belgelendirme ÇalıĢmaları ..... 4
2.2 Türkiye’de TaĢınmaz Kültür Varlıklarının Belgelendirilmesinde Uygulanan
Standartlar ................................................................................................................ 6
2.3 Jeomekansal Veri/Bilgi Yönetimi ile Koruma ÇalıĢmalarının ĠliĢkisi ............. 11
3. JEOMEKANSAL VERĠ TOPLAMA ÇALIġMALARI .................................. 17
3.1 Harita ve Harita Bilgisi .................................................................................... 17
3.2 Geleneksel Ölçme Yöntemleri ......................................................................... 22
3.3 Geleneksel Jeodezik Ölçme Yöntemleri .......................................................... 24
3.4 GNSS-Global Konum Belirleme Sistemleri .................................................... 26
3.5 Fotogrametrik Yöntemler ................................................................................. 29
3.6 LIDAR ve Lazer Tarayıcı Sistemler ................................................................ 33
3.7 Barkodlu Aydınlatma Ġle 3D Modelleme (Structured Light) ........................... 37
4. TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARINI BELGELENDĠRMEDE
MEKANSAL BĠLGĠ SĠSTEMLERĠNĠN KULLANIMI ...................................... 41
4.1 Jeodezik Altyapı ............................................................................................... 42
4.1.1 Datum………………………………………………………………….42
4.1.2 Projeksiyon Sistemleri………………………………………………... 43
4.1.3 Koordinat Sistemleri………………………………………………….. 44
4.2 Mekansal Bilgi Sistemine Jeodezik Veri/Bilgi Aktarımı ................................. 45
4.3 GörselleĢtirme .................................................................................................. 47
5. TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ BELGELENDĠRMESĠNDE
JEOMEKANSAL ÖLÇME ÇALIġMALARININ PLANLANMASI ................. 49
5.1 Sade Cepheli Eserlerin Belgelendirilmesi ........................................................ 49
5.2 KarmaĢık ve Süslü Eserlerin Belgelendirilmesi ............................................... 49
5.3 Eserlerin Topluca Bulunduğu Alanlarda Belgelendirme ÇalıĢması................. 53
6. TÜRKĠYE’DE TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARINA YÖNELĠK PROJE
ÇALIġMALARINDAN ÖRNEKLER ................................................................... 58
6.1 Laleli Camii ve MüĢtemelatlarının Rölöve Restitüsyon Restorasyon ve Çevre
Düzenleme Projesi.................................................................................................. 58
6.1.1 Genel bilgi……………………………………………………………..58
6.1.2 Tespit ve araĢtırma çalıĢmaları……………………………………….. 59
6.1.3 Rölöve çalıĢmaları……………………………………………………. 63
6.1.4 Restitüsyon çalıĢmaları……………………………………………….. 65
6.1.5 Peyzaj çalıĢmaları…………………………………………………….. 65
6.1.6 Mühendislik uygulama projeleri……………………………………… 66
6.1.7 Perspektif görüntüler ve animasyonlar……………………………….. 67
iii
6.1.8 Sonuç…………………………………………………………………. 68
6.2 Ali PaĢa Sarayı Restitüsyon ve Restorasyon Projesi ........................................ 68
6.2.1 Genel bilgi……………………………………………………………..68
6.2.2 Restitüsyon ve Rekonstrüksiyon amaçlı çalıĢmalar………………….. 69
6.2.3 Peyzaj rekonstrüksiyon projesi……………………………………….. 73
6.2.4 Sonuç…………………………………………………………………..74
7. TARĠHĠ ÇEVRE KORUMA ÇALIġMALARINDA BELGELENDĠRMEYE
YÖNELĠK MEKANSAL BĠLGĠ SĠSTEMĠ TASARIM VE YÖNETĠMĠ .......... 75
7.1 Jeomekansal Bilgi Sistemi BileĢenleri ............................................................. 75
7.2 Jeomekansal Bilgi Sisteminin Yönetimi .......................................................... 79
8. SONUÇ VE ÖNERĠLER ..................................................................................... 81
KAYNAKLAR ......................................................................................................... 85
EKLER ...................................................................................................................... 89
iv
KISALTMALAR
BÖHHBÜY
CAD
CAM
CBS
DEM
DGPS
DSM
DTM
ED50
GNSS
GPS
INS
ITRF
ITRF96
LIDAR
RTK
TIN
TM
UTM
VRML
WGS84
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
:
Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği
Computer Aided Design
Computer Aided Manufacturing
Coğrafi Bilgi Sistemi
Digital Elevation Model
Differential Global Positioning System
Digital Surface Model
Digital Terrain Model
European Datum 1950
Global Navigation Satellite System
Global Positioning System
Inertial Navigation System
International Terrrestrial Reference Frame
International Terrrestrial Reference Frame 1996
Light Detection and Ranging
Real Time Kinematic
Triangulated Irregular Network
Transversal Mercator
Universal Transversal Mercator
Virtual Reality Modelling Language
World Geodetic System 1984
v
ÇĠZELGE LĠSTESĠ
Sayfa
Çizelge 2.1 : Günümüzde restorasyon kuramında Türkiye’de kullanılan uluslararası
ve ulusal ilkeler, Ahunbay’dan uyarlanmıĢtır. ....................................... 6
Çizelge 3.1 : English Heritage tarafından kültürel mirasın belgelendirilmesinde
kullanılan dolaylı metrik ölçme tekniklerinin özellikleri. .................... 39
Çizelge 3.2 : English Heritage tarafından kültürel mirasın belgelendirilmesinde
kullanılan doğrudan metrik ölçme tekniklerinin özellikleri…………..40
Çizelge 5.1 : DeğiĢik türdeki pencerelerin farklı tekniklerle üretilen rölövelerinin
doğruluk değerlendirmesi. .................................................................... 51
vi
TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ BELGELENDİRİLMESİNDE
JEOMEKANSAL VERİ/BİLGİ YÖNETİMİ
ÖZET
Taşınmaz kültür varlıkları insanın geçmişiyle olan bağlarını sürdürebilmesinde
önemli roller üstlenmektedir. Bu nedenle eserlerin sonraki kuşaklara aktarımı
önemlidir. Öte yandan, çeşitli nedenlerle zaman içinde yıpranan eser ve alanların
nesnel temellere dayanan hızlı ve doğru belgelendirme çalışmalarıyla yaşatılması
mümkündür.
Son yıllardaki teknolojik gelişmeler sayesinde, beşeri faaliyet ve ürünler sanal
ortamda üç boyutlu jeomekansal verilere dayanan altyapılar üzerinde, zamana bağlı
modellemelerle saklanabilmektedir. Ayrıca, çeşitli ara yüz ve görselleştirme
teknikleri sayesinde bu veri ve bilgilerin Internet üzerinden etkileşimli paylaşımı da
hız kazanmıştır. Ancak, Türkiye’de taşınmaz kültür varlıklarının korunması ve
yaşatılmasına ilişkin mevzuatta modern belgelendirme teknik ve teknolojilerinden
bahsedilmemektedir. Buna karşın, taşınmaz kültür varlıklarını belgelendirme
çalışmalarında, modern jeomekansal veri toplama tekniklerine dayanan
belgelendirme uygulamaları ve mekansal bilgi sistemleri denemeleri
yaygınlaşmaktadır.
Bu tez çalışmasında, taşınmaz kültür varlıklarına ilişkin jeomekansal veri/bilgi
toplanmasında en uygun tekniklerin seçimi, çalışmaların planlanması, elde edilen
veri ve bilginin mekansal bilgi sistemlerine aktarımı konuları araştırılmıştır. Tarihi
çevre koruma çalışmalarında yürütülen farklı rölöve, restitüsyon ve restorasyon
projelerinde ihtiyaç duyulan jeomekansal veri ve bilgi türleri irdelenerek, tasarım ve
yönetim ilkeleri belirlenmiştir.
Günümüzde jeomekansal veri/bilgi elde edilmesinde modern teknik ve teknolojileri
yakından takip eden ve bunların doğrudan uygulayıcıları olan Geomatik
Mühendislerinin, çok disiplinli çalışmalar olarak yürütülen taşınmaz kültür
varlıklarını koruma projelerinde sağlayabilecekleri katkılar değerlendirilmiştir.
ix
GEOSPATIAL DATA/INFORMATION MANAGEMENT FOR CULTURAL
HERITAGE PROPERTIES
SUMMARY
Cultural heritage structures play important roles to provide sustainable relations
between man and his past. However, structures are severely damaged or totally
destroyed because of various reasons, within time. In order to preserve cultural
heritage for next generations, fast and accurate documentation of structures and their
surrounded areas based on scientific techniques are extremely needed.
The technological developments in the recent years provided that human activities
and products can be simulated in virtual three dimensional environments with
temporal changes, all built on geospatial data infrastructures. More, with various
interfaces and visualization techniques via the Internet, sharing such data and
information in interactive worlds has significantly increased. Although, the modern
documentation techniques are not mentioned in related Turkish regulations, the use
of these techniques and pilot spatial information systems for cultural heritage
documentation applications are becoming popular day by day.
In this thesis; work planning, use and optimization of techniques to acquire
geospatial data, acquiring geospatial data/information and handling them in spatial
information systems are researched for cultural heritage documentation projects. The
necessary design and management principles from geospatial data/information
aspects are presented from different examined architectural survey, restitution and
restoration works. The significant benefits and possible contributions of Geomatics
Engineers who use the mentioned techniques and technologies in
acquiring/managing geospatial data and information for different purposes are
evaluated for multidiscipline cultural heritage documentation works.
x
1. GİRİŞ
Goethe’nin “3000 yıllık geçmişinin hesabını yapamayan insan günü birlik yaşayan
insandır.” sözünden anlaşılacağı gibi, insan geçmişiyle derin bağlar içerisindedir.
Birey bulunduğu dönemin yaşantısında geçmişin izlerini aramakta, ilk çağlardan beri
insanlığın nasıl bir değişim içerisinde olduğunu merak etmektedir. Geçmişten gelen
günlük yaşantılara ait eşyalar, yazı, resim ve gravürlerin yanı sıra, tarihi ve kültürel
mekânlar da insanın geçmişi hakkındaki sorularını yanıtlamaya yardımcı olmaktadır.
Bu sayede insan, ait olduğu kültür ile bağlarını sürdürmektedir.
Taşınmaz kültür varlıkları inşa edilirken ve özgün amaçları içinde kullanılırken
çeşitli geliştirme, onarım ve yenileme çalışmaları da başlamaktadır. Antik çağlarda
inşa edilmiş yapılarda gerçekleştirilen kazı çalışmalarında bile, zaman içerisindeki
onarım ve eklemelere rastlanmaktadır [1]. Zamanla etkili olan doğa olayları, afetler,
kötü kullanım, savaş, yağmalama gibi nedenlerle orijinalliğini yitirmiş eserlerin
yaşatılmasına yönelik çalışmalar, mimarlık tarihi boyunca tartışma konusu olmuştur.
Tarihi çevrenin korunması ve restorasyon ilkeleri, değişik dönemlerde farklı görüş ve
mimari akımların etkisinde kalarak gelişmiştir. Bu çalışmalar günümüzde Dünya’da
kabul edilen kuramlara ve tüzüklere dönüşerek, genel geçerliliği olan belgeleri
oluşturmuşlardır. Öte yandan tüm bu çalışmalar incelendiğinde, uygulamadaki farklı
görüşlere rağmen, tarihi eser ve kültür varlıklarının belgelendirilmesi konusunda
ortak çıkarımlar bulunduğu görülmektedir. Günümüzde kabul gören çağdaş
restorasyon kuramında, eserlerin modern tekniklerle nesnel belgelendirilmesi
aranmaktadır. Zamanımıza kadar varlığını sürdürebilen tarihi anıtların sonraki
kuşaklara aktarılmasında en temel öğelerden biri, işte bu belgelendirme
çalışmalarıdır.
Gelecek kuşakların, yeryüzünde yaşamış farklı uygarlıkların mirasını tanıma şansı,
günümüzdeki teknik ve bilgi imkânlarıyla artmaktadır. Tarihi anıt ve eserlerin
gelecek kuşaklar için, korunması ve yaşatılmasına yönelik sürdürülen ölçme,
belgelendirme ve görselleştirme çalışmalarının yöntem ve doğruluğu ise, bu nedenle
önem arz etmektedir. Yukarıda belirtilen amaçlar dâhilinde gerçekleştirilecek
1
belgelendirmeler, bugünün farklı disiplinlerinden uzmanları barındırmaktadır.
Mimar, Restoratör, Sanat Tarihçisi, İnşaat, Makine, Elektrik, Jeodezi ve Fotogrametri
(Geomatik, Harita) mühendisleri başta olmak üzere bir çok disiplinden uzmanla
gerçekleştirilen tarihi eser restorasyon çalışmaları, nesnel temellere dayandırılarak
üretilmektedir. Artık, eserlerin dijital modellerinin oluşturularak arşivlenmesi ve bu
biçimde sergilenmesi, farklı çağ ve zaman dilimlerine göre yapıların, hatta tarihi
şehirlerin farklı detay seviyelerinde sanal rekonstrüksiyonlarının oluşturulması da
hayata geçirilmektedir [2].
Günümüzde Geomatik Mühendisleri farklı amaçlarla mekansal veri toplama
çalışmalarını; yapay uydu gözlemlerine, yersel ölçme tekniklerine dayanan jeodezik
altyapılarıyla hızlı ve güvenilir bir şekilde üretmektedir. Mekansal veri toplama
çalışmalarında
lazer
tarayıcı
sistemler
gibi
yeni
ölçme
teknolojilerinden
yararlanmakta, dijital fotogrametriyi farklı ürünlere dönüştürmekte, zamana bağlı
değişimlerin görüntülenmesinde temel olan jeodezik ölçmeleri yaygın olarak
gerçekleştirmektedirler. Ayrıca, tarihi eser ve kültür varlıklarını belgelendirme
çalışmalarında elde edilen jeomekansal veri/bilginin yönetim, arşiv ve paylaşımı
konusunda Geomatik Mühendisliği disiplininin ilgili projelere katkı sağlayacak
çalışmaları bulunmaktadır. Ancak, son yıllarda anıt eser ve kültür varlıklarına
yönelik belgelendirme çalışmalarında, popüler eğilim haline gelen bu teknolojiler
tam anlaşılmadan ve teknik altyapı gözetilmeden, gerek bu disiplince gerekse diğer
disiplinlerce projelerde kullanılmak istenmektedir.
Bu tez çalışması, sayısız tarihi eseri barındıran Türkiye’de bu konular üzerinde
yeterince sistematik çalışmanın bulunmadığı düşünülerek gerçekleştirilmiştir.
Tezin hazırlanması sürecinde, belgelendirme çalışmalarına ilişkin mevcut yasal
altyapılar araştırılarak, klasik ve modern ölçme tekniklerinin bu alanda kullanım
koşulları değerlendirilmiştir. Günümüzdeki modern ölçme tekniklerinin kullanımının
yanı sıra, eserlerin belgelendirilmesinde teknolojiden en verimli şekilde nasıl
yararlanılabileceği irdelenerek, elde edilen verilerin bilgiye dönüştürülmesinde
gözetilmesi gereken esaslar saptanmıştır. Belgelendirmede bilgi sistemlerinin üretim,
yönetim
ve
paylaşımı
konusu
üzerinde
2
de
durulmuş,
değişik
yöntem
ve
tekniklerle
üretilmiş
veri/bilgilerin
etkin
yönetimine
ilişkin
değerlendirmeler yapılarak, yöntem önerisinde bulunulmuştur. Bu tez çalışmasıyla,
son yıllarda dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artan taşınmaz kültür varlıklarını
belgelendirme
çalışmalarında
ihtiyaç
duyulan
amaçlanmıştır.
3
altyapılara
katkı
sağlamak
2. TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARINI BELGELENDİRME
ÇALIŞMALARI VE KARŞILAŞILAN PROBLEMLER
Tarihi eser ve kültür varlıklarının belgelendirilmesine yönelik ölçme, modelleme,
jeomekansal veri ve bilgi yönetimi konularında karşılaşılan problemleri iyi
tanımlamak ve uygun çözüm yöntemlerini geliştirmek için, mevcut uygulamaların ve
bunlara temel teşkil eden altlıkların doğru anlaşılması gerekmektedir. Bu amaçla,
zamanla gelişen anıt eser ve yapıları koruma ve yaşatma bakış açıları incelenmiş,
dünyada ve Türkiye’deki yasalar, uygulamadaki yönetmelikler değerlendirilmiştir.
Belgelendirme çalışmasında ihtiyaç duyulan veri ve bilgilerin neler olduğu ve
bunların jeomekansal ilişkileri üzerinde durulmuştur.
2.1 Tarihi Eserleri Koruma-Yaşatma Düşüncesi ve Belgelendirme Çalışmaları
Tarihte koruma düşüncesinin gelişimi ve kuramsal temeli; anıt eserlerin korunması,
restorasyon ve onarım çalışmalarının gerçekleştirilmesine yönelik tedbirler ile ortaya
çıkmıştır. Daha restorasyon ilkelerinin yöntemli bir disiplin olmasından önce
19.yy ortalarında Eugène Emmanuel Viollet-le-Duc tarafından anıt eserlerde
restorasyon çalışmaları başlamadan yapının durumunun ayrıntılı çizim ve
fotoğraflarla belgelenmesi ve restorasyon sonrası durumu ile karşılaştırılmasının
önemi ortaya konmuştur. Zamanla gelişen mimari akımlara koşut olarak, anıt eser
restorasyonlarında
farklı
görüşler
ortaya
atılmıştır.
Esere
gerçekleştirilen
müdahalelerin yapının orijinalliğini kaybettirdiğine ve eseri yok ettiğine inanan
romantik görüşçüler, restorasyon çalışmalarına bütünüyle karşı çıkmışlardır. Öte
yandan gelişen bir başka mimari görüş, tarihi belgeleri temel dayanak alan
restorasyon çalışmalarını benimseyenlerden oluşmuştur. Tarihi restorasyon olarak
adlandırılan bu akım, kimi zaman yetersiz ve nesnel olmayan belgeler üzerinden
gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları nedeniyle, eksik ya da yanlış uygulamaların
ortaya çıkmasına yol açmıştır [1].
4
İtalyan Camillo BOITO tarafından 1883 yılında açıklanan Çağdaş Restorasyon
görüşüyle, anıt eserlerin nitelikli belgelendirilmesinin restorasyondaki önemi
vurgulanmıştır. Çağdaş Restorasyon Kuramı’ndan geliştirilen ilkelerle, 1931 yılında
tarihi anıtların korunmasına yönelik alınan kararlarda, anıt onarımında çağdaş
tekniğin sunduğu bütün olanakların akıllıca kullanılmasının gerekliliği kabul
edilmiştir. 1964 yılında yayımlanan Venedik Tüzüğü’nde ise, herhangi bir onarım
işine başlamadan önce, anıtın arkeolojik ve tarihi incelemesinin yapılması
önerilmektedir [1].
Günümüzde kültürel varlıkları koruma ve yaşatma çalışmalarında, zamanla gelişen
teknik ve teknolojik uygulanmaların yanı sıra uluslararası, bölgesel ve yerel
politikalar da geliştirilmiştir. UNESCO, ICOM gibi organizasyonlar tarafından,
koruma çalışmalarında uygulanabilecek çağdaş tekniklerin uluslararası işbirliği ile
geliştirilmesi ve aktarılması hedeflenmektedir. Tarihi ve kültürel ortak miras
özellikleri olan ülkelerde, tarihi alan ve çevrenin korunması için, ICOMOS
Dokümantasyon Merkezi bilimsel ve teknik bilgi alış verişini sağlanmaktadır [3].
Dünyada uluslararası tanınırlığı bulunan çalışmalar ile ülkemizde bu konuda
çıkarılmış temel yönetmelikler Çizelge 2.1’de sunulmuştur [1].
Türkiye’de tarihi eserlerin korunması ve yaşatılmasına yönelik çalışmalarda
kullanılan standart ve yasal altyapı, Çizelge 2.1’de anılan uluslararası tüzükler ile
ilişkili olup, oldukça da zengindir. Uygulanmakta olan yönetmelikler incelendiğinde,
genel hatlarıyla dünyada kabul görmüş tüzük ve sözleşmeleri yakından takip ettikleri
görülmektedir. Bunun yanı sıra Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası,
ülkemizdeki tüm taşınmaz kültür varlıklarının belgelendirilmesine temel altlık ve
olanak sağlamaktadır.
5
Çizelge 2.1 : Günümüzde restorasyon kuramında Türkiye’de kullanılan uluslararası
ve ulusal ilkeler, Ahunbay’dan uyarlanmıştır [1].
Carta Del Restauro
1931- İtalya
Venedik Tüzüğü
1964
Amsterdam Bildirgesi
1975
Tarihi Alanların Korunması ve Çağdaş Rolleri
Konusunda Tavsiyeler-UNESCO
1976-Nairobi
Tarihi Kentlerin ve Kent Alanlarının Korunması
Tüzüğü
1987-Washington
Arkeolojik Mirasın Yönetimi- ICOMOS
1990
Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kurulu’nun Taşınmaz Varlılıklarının Koruma, Bakım
ve Onarımlarına İlişkin 378 Sayılı İlke Kararı
1995
Sualtı Kültür Mirasının Korunması ve Yönetimi İle
İlgili Tüzük
1996
Tarihi Ahşap Yapıların Korunması İçin İlkeler
1999
Geleneksel Mimari Miras Tüzüğü ICOMOS
1999- Meksika
2.2 Türkiye’de Taşınmaz Kültür Varlıklarının Belgelendirilmesinde Uygulanan
Standartlar
Venedik Tüzüğü’nde, “Kültür varlığının korunmasında, korumanın kalıcı olması,
sürekliliğinin sağlanması” amaçlanmaktadır. Bu noktadan hareketle, ülkemizde de
taşınmaz kültür varlıklarının tespiti, belgelendirilmesi, restorasyonu ve diğer koruma,
yaşatma tekniklerinin uygulanmasına ilişkin birçok kanun ve yönetmelik
çıkarılmıştır.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 3. maddesinde
tanımlanan ve 6. maddesinde sayılan korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat
varlıklarının tespit ve tescili amacıyla, 19.08.1989 tarihli ve 20257 sayılı Resmi
Gazete’de Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve
Tescili Hakkındaki Yönetmelik yayımlanmıştır. Bu yönetmelikte Taşınmaz Kültür
Varlıkları, “tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla
ilgili bulunan yer üstünde, yer altında veya su altındaki korunması gerekli taşınmaz
varlıklar”, kentsel sit alanları da,“tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din
6
ve güzel sanatlarla ilgili bulunan ve bir arada bulunmaları sebebiyle teker teker
taşıdıkları kıymetten daha fazla kıymeti olan, kültürel ve tabii çevre elemanlarının
(yapılar, bahçeler, bitki örtüleri, yerleşim dokuları, duvarlar) birlikte bulundukları
alanlar” olarak ifade edilmişlerdir.
Taşınmaz kültür varlıklarının tespiti için görevlendirilen uzmanlardan, tek yapılar
için taşınmazın içini ve dışını gösteren fotoğraflardan oluşan albümler istenmiştir.
Arkeolojik, kentsel ve doğal sit alanları için ise, alanı bütünüyle algılamayı mümkün
kılan ve küçük varlıkları detaylı gösteren fotoğraflardan oluşan albümler talep
edilmektedir.
Bunlara ilave olarak; Şekil 2.1’de görüldüğü üzere tespit fişi, taşınmaz sınırını
gösteren harita veya planlar, istenilen diğer belgeler arasında yer almaktadır. Bu
belgeler ışığında, eserlerin tescil işlemleri yetkili kılınan merciler tarafından
gerçekleştirilmektedir.
Şekil 2.1 : Taşınmaz kültür varlığına ilişkin tespit fişi örneği [4].
7
Tespiti ilk kez gerçekleştirilen sit alanlarının algılanmasının kolaylaştırılması için,
çeşitli tematik haritaların üretimi istenmektedir. Bu alanlardaki tescili önerilen anıtsal
sivil ve resmi yapılar, tescile değer görülmeyen yeni yapılar, korunacak sokaklar, sit
ve arkeolojik alanlar farklı renklere boyanmak suretiyle sınıflandırılarak, alanların
tescile yönelik haritalarının üretimi gerekli görülmüştür. Ayrıca, tescil edilecek
eserin çevresinde bulunan diğer yapıların kat durumları istenmektedir. Hazırlanacak
raporda taşınmazın adresi, kadastral durumu, yakın çevresi ve genel tanımı ile
görüşlerin ayrıntılı olarak belirtilmesi de gerekmektedir.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Anıtlar Yüksek Kurulu’nun, Taşınmaz Kültür
Varlıklarının Koruma Bakım ve Onarımlarına İlişkin 28.02.1995 gün ve 376 Sayılı
ilke kararında;
anıt yapıların rölöve, restitüsyon, restorasyon projelerinin
hazırlanmasında, üretilecek belgelerin çizimsel, yazılı ve fotoğrafik olarak yeterli
ölçek ve ayrıntıda olması istenmiştir.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu tarafından alınan 05.11.1999
tarihli 660 sayılı ilke kararında ise; yapılarda gerçekleştirilecek çalışmalarda
istenecek belgeler saptanmıştır. Esaslı onarım (restorasyon) kapsamındaki projelerin
temel dayanağı olan rölövenin, ölçek ve içeriklerinin hangi özellikte olması gerektiği
bu kararda belirtilmiştir. Yeniden yapma (rekonstrüksiyon) uygulamaları için, elde
bulunan mevcut belgelerden (yapı kalıntısı, rölöve, fotoğraf, her türlü özgün yazılısözel, görsel arşiv belgeleri v.b) yararlanılması şartı getirilmiştir. Eserlerin daha önce
bulunduğu yapı oturum alanında ve parselinde, eski cephe özelliğinde, aynı kitle ve
gabaride, özgün plan, malzeme ve yapım tekniği kullanılarak, kapsamlı restitüsyon
etüdüne dayalı rekonstrüksiyon uygulamalarının koruma kurulları tarafından
istenmesi de karara bağlanmıştır.
2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasına İlişkin Kanun’un 18.
Maddesinin birinci fıkrasına 14.7.2004 tarih ve 5226 sayılı Kanun’la getirilen
değişiklikle; tescilli taşınmaz kültür varlıklarının rölöve, restorasyon ve restitüsyon
projeleri ve bunların uygulanmasında, restoratör mimar veya mimarın bulunması
ilâve edilmiştir. I. Grup kapsamında olan eserlerin rölöve, restorasyon ve restitüsyon
projelerinin uygulama çalışmalarında da, yapının özelliğine göre kalem işleri, ahşap,
demir, taş işleri ve restorasyon konularında uzmanlaşmış kişilerin çalıştırılması yasal
zorunluluk haline getirilmiştir.
8
TMMOB Mimarlar Odası tarafından gerçekleştirilen 22.12.2006 tarih ve 40/17 No.lu
MYK toplantısında kabul edilen Korunması Gerekli Kültür Varlıklarının RölöveRestitüsyon-Restorasyon Hizmetleri Şartnamesi’nde; kültür varlıklarının korunması
ve yaşatılması kapsamında yapılan çalışmalar detaylı olarak belirtilmiştir. Gerek tek
yapı, gerekse kentsel dokulara yönelik çalışmalarda; önemli bir rol üstlenen mimarlar
dışında, çeşitli uzmanlık alanlarından yararlanılabileceği vurgulanmıştır. Yazılı ve
görsel kaynaklardan, yapının durumuyla ilgili araştırmaların ve bunların en etkin
şekilde kullanılmalarının gerekliliği üzerinde durulmuştur. Restorasyon öncesi
gerçekleştirilmesi öngörülen araştırma çalışmalarında; kültür varlığının fotoğraf,
video v.b tekniklerle ayrıntılı olarak belgelendirilmesi ve ölçekli çizimlerinin
üretilmesi şartı getirilmiştir. Ayrıca, belgelendirme ve ölçme tekniklerinde ilgili
uzmanlara başvurulabileceği belirtilmiştir. Her türlü belgelendirme çalışmalarının
rölöve ile birlikte üretilmesi önerilirken, tarihi kitaplar, eski harita ve fotoğraflardan
yararlanılmasının önemine de değinilmiştir. Şartnamede rölöve çalışmasıyla yapının,
kent dokusunun veya arkeolojik kalıntının yerinde incelenmesi, plan ve kesitlerle
eserin farklı görünüşlerinin, iç-dış mimari ve malzeme türlerinin fotoğraflarla
görselleştirilmesi, bunların rölöve üzerinde işaretlenerek belirtilmesi ve sistematik
albümlerinin oluşturulması mecbur tutulmuştur. Önceden üretilmiş rölöve, eski
fotoğraf, ilgili hava fotoğrafı, vakfiye gider defterleri gibi kaynaklardan
yaralanılmasının faydalarına da değinilmiştir. Rölövenin yapılış amacının çizim
tekniğini ve ölçeğini belirlediği vurgulanarak, farklı ölçek ve kesitlerde çalışmalar
yapılabileceği açıklanmıştır. Rölöve çizim teknikleri, fotoğraf ve fotogrametri ile
rölöve alımı yöntemlerinden de kısaca bahsedilmiştir. Gerçekleştirilen çalışmalarda
kullanılacak ölçekler önerilirken, bazı rölöve çalışmalarında objenin 1/1 ölçeğinde
çalışılması dahi istenmiştir.
Genel olarak:
1/500 ve 1/200 ölçeklerinde vaziyet planı, siluet,
1/50 ölçeğinde kat planları, döşeme, tavan, çatı, cephe planları, dik kesitler,
1/20 ölçeğinde yapısal sistem ve malzemeyi tanımlayan cephe, plan, kesit detayları,
1/10, 1/5, 1/1 ölçeklerinde pencere kapı, ocak, dolap, süsleme v.b. elemanların
rölövelerinin çıkarılması öngörülmektedir.
Yukarıda bahsedilenlerin yanı sıra fotoğraf albümü, fiziksel ve yapısal bozulma
değerlendirmeleri de istenmektedir.
9
Analiz çalışması başlığı altında ise, anıt eserlerde zamana bağlı değişikliklerin
tespiti, farklı dönemlere ait bölgelerin analiz edilmesi, hasar ve bozulmuş alanların
rölövelere işlenmesi istenmiştir. Şekil 2.2’de yer alan Mimar Sinan Türbesi’ndeki
bozulmaların işlendiği analitik cephe rölövesi, böyle bir uygulamaya örnek olarak
gösterilebilir.
Zamanla farklı nedenlerle kaybolmuş yapıların restitüsyonlarının üretilmesinde
izlenecek bilimsel çalışmalarda da, arşiv kayıtlarından yapı izlerine kadar olan tüm
belgelerden faydalanılmasının gerekliliği belirtilirken, zamana bağlı olarak değişim
gösteren eserlerin farklı dönemlerdeki restitüsyonlarının belirlenmesi de istenmiştir.
Bu kararda sadece günümüz mimarlarının aşina olduğu fotogrametrik yöntemin
kullanılması halinde, belgelendirme çalışmalarına büyük yararlar sağlanacağına
değinilmekle yetinilmiştir.
Diğer ilgili yönetmelik ve kanunlarda da, eserin belgelendirilmesine yönelik
konumsal verilerin yararı ve zorunluluğundan bahsedilirken, bu verilerin elde
edilmesinde kullanılacak ölçme çalışmalarının detayına girilmemiştir.
Şekil 2.2 : Analitik cephe rölövesi çalışmasına örnek, Mimar Sinan’ın Türbesi [5].
2.3 Jeomekansal Veri/Bilgi Yönetimi ile Koruma Çalışmalarının İlişkisi
Zamanla gelişen koruma, onarma, yaşatma kural ve çalışmaları jeomekansal veri ve
bilgi ilişkisi yönünden irdelendiğinde; anıt esere ait farklı zaman ve yöntemlerle
üretilen her türlü belgeleme çalışmasının büyük önem taşıdığı görülmektedir.
Ülkemizdeki kültür varlıklarının korunmasına yönelik ilgili mevzuatın amir
hükümleri,
kültür
varlığının
restorasyon,
renovasyon,
rehabilitasyon
ve
rekonstrüksiyonunda, veri ve belgelere dayanan çalışmanın önemini açıkça
10
belirtmektedir. Bu kanun ve yönetmeliklerde, anıt eserlerin konumsal ve öznitelik
verilerinin elde edilmesinde, gelişmiş gerçekçi yöntemlerin seçilmesi de teşvik
edilmiştir.
Taşınmaz kültür varlıklarına yönelik rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinde,
kurumlar tarafından bu kurallar dikkate alınarak çalışmalar planlanmaktadır.
Projelerin gerçekleştirilmesinde uygulanan iş adımları, Şekil 2.3’te verilen akış
diyagramı ile gösterilmiştir.
Tespit ve Araştırma Çalışmaları
Gerekli Belgelerin Sağlanması
Rölöve, Restitüsyon, Restorasyon Hizmetleri
Mühendislik ve Peyzaj Uygulamaları
Proje Tanıtım Çalışmaları
Şekil 2.3 : Taşınmaz kültür varlıklarına yönelik genel proje planlaması.
Genel proje planlaması, kültürel varlığa ilişkin tespit ve araştırmalarla başlamaktadır.
İlk adımda eser ve bulunduğu alana dair çeşitli kaynaklardan tarihi kayıtlar, eski
gravür, fotoğraf, harita, plan gibi yazılı ve görsel belgeler saptanmaktadır. Ön
değerlendirme sonucunda, eser ve çevresini kapsayan güncel harita ve planlar temin
edilmektedir. Böylece sonraki aşamalar için gerekli olan temel belgeler hazırlanmış
olmaktadır. Bundan sonra mimari çizimlerin üretimi amacıyla, eserin detaylı ölçme
çalışmaları yürütülmektedir. Sonuçta, çizilen rölöve üzerinden de restitüsyon ve
restorasyon paftaları hazırlanmaktadır. Mimari amaçla gerçekleştirilen ölçme ve
belgelendirme çalışmaları, teknik altyapı bilgileriyle birlikte farklı disiplinlerin eser
ve çevresine yönelik statik, hidrolik, ısıtma, aydınlatma ve peyzaj gibi çalışmalarına
da altlık oluşturmaktadır.
Gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin rapor ve ölçekli pafta çıktılarının yanı sıra,
projeyi tanıtıcı sunum paftaları, çeşitli yazılımlarla hazırlanan video ve digital
animasyon görüntüleri ile projeler arşivlenmek üzere ilgili kuruluşa teslim
edilmektedir. Uygun koşulların sağlanmasıyla da, projeler uygulama çalışmalarına
dönüştürülmektedir.
11
Günümüzde taşınmaz kültür varlıklarına dair gerçekleştirilen proje çalışma
döngüsünde, ihtiyaç duyulan detaylı tespit ve belgelendirme çalışmaları, restorasyon
ve mimarlık disiplinleri tarafından planlanmakta ve yürütülmektedir. Eserler mimari
bakış açısıyla modellenerek, kağıt veya digital ortamlarda iki boyutta plan ve
kesitlere indirgenmektedir.
Çalışmalarda vaziyet ve yapı planları çoğu kez çelik şerit metre, su hortumu, optik
nivo, v.b. temel ölçme aletleri kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Talep edilen detay
ölçmelerinde, çalışma süresine bağlı olarak kimi zaman yetersiz yöntemler
kullanılmaktadır. Örneğin, Şekil 2.4’te görüldüğü üzere, ender de olsa günümüzde
uygulamada şerit metre ile çapraz/eğik ölçmelere dayandırılan detay çizimleri, balon
uçurularak yapı yüksekliğinin belirlenmesi gibi ölçmecilik tarihinde kalmış
yöntemlere de rastlanabilmektedir.
(a)
(b)
.
Şekil 2.4 : (a).Restorasyon bölümü öğrencilerinin merdiven ve metre yardımı ile
rölöve alımı [6], (b).Ali Paşa Sarayı Restitüsyon Projesi kapsamında
Beylerbeyi Sarayı’nda çelik şerit metre ile detay ölçmesi [7].
Rölöve üretimi amacıyla fotogrametri başlığı altında yürütülen bazı çalışmalarda ise,
amatör digital fotoğraf makineleri ile elde edilen yapı cephelerine ait fotoğraflar,
herhangi bir geometrik düzeltmeye tabi tutulmaksızın sıradan görüntü işleme
yazılımlarında, rölöve çizimlerinde altlık olarak kullanılabilmektedir. Oysa, gerekli
düzeltmeler yapılmadan bu fotoğrafların kullanımı eski zamanlarda üretilen gravür
12
ve resimleri temel alan tarihsel restorasyon kuramını çağrıştırmaktadır. Böyle bir
yaklaşımla
gerçekleştirilen
çalışmalarda,
hata
miktarlarında
büyük
artışlar
görülmekte, hatalı ölçmeler nedeniyle yapılan uygulamalar eserin tamamen ya da
kısmen değiştirilmesine neden olmaktadır.
Öte yandan, teknik bir çalışma olan yersel fotogrametrinin doğru kullanımının veya
elektronik takeometre ile metrik ölçme çalışmalarının gerçekleştirildiği projeler de
bulunmaktadır. Özellikle çalışmaların büyük alanları kapsaması durumunda,
halihazır ve vaziyet planlarının üretilmesinde Geomatik Mühendislerinden destek
alınabilmektedir. İstenilen veriler doğrultusunda, Geomatik Mühendisleri tarafından
gerçekleştirilen 3D jeodezik ölçme faaliyetleri sonucunda, yerel koordinat
sistemlerinde ya da BÖHHBÜ Yönetmeliği’nde belirtilen standartlar doğrultusunda
paftalar üretilmektedir.
Eser ile büyük ölçekte yakından ilgilenen mimar ve restoratörler; gerçekleştirilen iki
boyutlu üretimlerden eserin 3D gerçek durumunu düşünürek, 2D ortamlarda
restitüstyon, restorasyon proje çalışmalarını yürütmekte ve üretmektedirler.
Projelerde yer alan diğer disiplinlerden biri olan inşaat mühendisleri, çalışmalarında
yapı planlarının yanı sıra, zemin etüdü, temel bina elemanları gibi teknik konularda
dikkatlerini yoğunlaştırmaktadırlar. Makine mühendisleri hidrolik ve ısıtma
sistemlerinin tasarımını, elektrik mühendisleri yapı ve çevresinin güvenlik,
aydınlatma v.b. altyapı çalışmarının projelendirilmesini yürütmektedir. Peyzaj
mimarları
da,
eser
ve
çevresindeki
yeşil
alanların
düzenlenmesini
gerçekleştirmektedirler. Mimarlık dışındaki disiplinlerden gelen uzmanlar tarafından
gerçekleştirilen bu çalışmalar da, yasa ve yönetmeliklerde bahsedilen halihazır harita,
vaziyet planı, yapı kat planları ve rölöveler temel alınarak yapılmaktadır.
Günümüzde proje çalışmalarında gerçekleştirilen klasik iş akışı Şekil 2.5’te detaylı
olarak görülmektedir.
13
Temel haritaların elde edilmesi
Tarihi belgelerin ilişkilendirilmesi
Arazi ve kentsel kullanım verileri
Eser ve alana dair detay ölçmeleri
Mimari çizim çalışmaları
Mühendislik hesap ve uygulamaları
Mühendislik çizim çalışmaları
Peyzaj tasarım ve çizim çalışmaları
Görselleştirme, sunum ve paylaşım
Şekil 2.5 : Taşınmaz kültür varlıklarına yönelik proje iş akışı.
Doğru kararların alınması ve sağlıklı uygulamaların yapılması için, mekansal veri ve
bilgi üretiminin tüm çalışmalarda büyük önem taşıdığı görülmektedir. Öte yandan,
gerçekte insan gözünün üç boyutlu algıladığı eser ve alanların belgelendirilmesi,
çeşitli modellemeler yardımıyla iki boyuta indirgenebilmektedir. Doğal olarak bu
durum, çalışmalara bazı sınırlamalar getirmektedir. Çalışma safhaları ilerledikçe,
tüm detayların yüksek doğruluklu metrik belgelendirmesinin güç ve zaman alıcı
olmasının yanı sıra, plan, kesit ve görünüşler arasında gözden kaçan, atlanılan,
genelleştirmelerden
kaynaklanan
eksiklik
ve
tutarsızlıklar
da
meydana
gelebilmektedir. Bu nedenlerle, çalışmalar süresince zaman zaman mimarlar
tarafından planlar üzerinde revizyona gidilmesi ihtiyacı ortaya çıkabilmektedir.
Ayrıca, eser üzerindeki geometrik bozuklukların dışında, renklerde bozulma,
korozyon gibi farklı verilerin belgelendirilmesi, rölöve çizimlerine işlenen açıklama
notları ile mümkündür. Bu yöntem ise, kimi zaman eksik, yanlış ya da yetersiz bilgi
aktarımına sebep olabilmektedir. Bu ve benzer sorunlarla da tüm çalışmaların
verimliliği düşebilmektedir.
Ayrıca, taşınmaz kültür varlıklarının doğal nedenler ve beşeri faaliyetler sonucunda
olumsuz etkilere maruz kaldığı bilinmektedir. Eserlerde zamana bağlı olarak
meydana gelen kayma, çökme v.b deformasyonların yanı sıra, afet ya da kaza
14
sonucunda
kültür
varlığının
kısmen
veya
tamamen
tahrip
olabileceği
unutulmamalıdır. Bu gibi durumlardan dolayı, eserin yeryüzündeki hassas konum
bilgisine ihtiyaç duyulabileceği göz ardı edilmemelidir. Yapının ayakta olduğu
zaman diliminde gerçekleştirilen belgelendirme çalışmalarında kullanılan yerel
referansların da bu büyük değişimlerle birlikte geçerliliğini yitirmesi, hatta
kaybolması da söz konusudur.
Belgelendirme çalışmaları ne kadar iyi koşullarda saklansa da, zamanla arşivlerde
yıpranan proje paftaları ve son yıllarda gerçekleştirilen çalışmalarda elde edilen
gelişi güzel depolanmış digital kayıtlar nedeniyle, projelerin gelecekte kısmen ya da
tamamen kullanım dışı kalma tehlikesi de bulunmaktadır. Bu nedenlerle, harcanan
emek ve çabalara karşın, projelerin kullanılamaması da olasıdır.
Bölge, şehir veya tarihi alanlarda gerçekleştirilen taşınmaz kültür varlıkları
projelerinde; eser çeşitliliği, zaman ve diğer çevresel etkiler çerçevesinde optimum
bir veri toplama planına ihtiyaç duyulmaktadır. Buraya kadar bahsedilen
problemlerin önüne geçmek amacıyla, belgelendirme çalışmaları için seçilecek
altyapı ve ölçme yöntemlerinde, uygun kıstasların kullanılması önemlidir.
Şekil 2.6’da görüldüğü üzere, genel olarak anıt koruma çalışmalarında istenilen detay
ve
doğruluk
miktarının
diğer
bazı
jeomekansal
ölçme
çalışmaları
ile
kıyaslanmasında, anıt eser ve kültür varlıklarını belgelendirme çalışmalarının daha
yüksek doğrulukta ve çok sayıda detay içerdiği görülmektedir [2].
Şekil 2.6 : Jeomekansal ölçmelerde anıt eserleri koruma çalışmalarının yeri [2].
15
Jeomekansal veri üretiminde en doğru ve ekonomik teknolojinin seçimi, doğal olarak
yöntemlerin avantaj ve dezavantajlarının iyi anlaşılması ile mümkündür. Bu nedenle
tez
çalışmasının
bir
sonraki
bölümünde,
taşınmaz
kültür
varlıklarının
belgelendirilmesine yönelik kullanılanılan jeomekansal veri toplama teknolojileri
tanıtılmaktadır.
16
3. JEOMEKANSAL VERİ TOPLAMA ÇALIŞMALARI
Günümüzde taşınmaz kültür varlıklarının belgelendirilmesinde geleneksel ölçme
tekniklerinin yanı sıra, gelişmiş elektronik algılayıcıların ve farklı teknolojilerin
kullanımı da yaygınlaşmaktadır. Belgelendirmede eser ve çevre koşullarının iyi etüd
edilmesiyle, uygun jeomekansal veri toplama tekniklerinden yüksek verim
sağlanabilmektedir. Öte yandan çalışmalarda elde edilen harita, plan, rölöve, kesit,
ortofoto, 3D model, sanal gerçeklik uygulaması v.b. tüm ürünlerin üretiminde
kullanılan
ölçme
teknikleri,
değişik
koşullar
altında
farklı
doğruluklar
gösterebilmektedir. Bundan dolayı, harita ve harita bilgisinden başlanarak,
jeomekansal veri toplama teknolojilerinin kullanımı incelenmiştir.
3.1 Harita ve Harita Bilgisi
İlk çağlardan beri insanlar günlük yaşayışlarını anlatmak ve işlerini kolaylaştırmak
amacıyla mağara duvarlarına çeşitli gravürler çizmişlerdir. Günümüzde de insan
aktivitelerinde önemini koruyan haritaların bilinen en eskisi, Anadolu’da tarih öncesi
bir yerleşim yeri olan Çatalhöyük’te bulunmuştur. Neolitik döneme ait bir evin
duvarına yapılan ve M.Ö. 6200 yılından kaldığı belirlenen bu şehir planı, bugün
Ankara’da Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir. Şekil 3.1’de görülen
plan reprodüksiyonu aynı zamanda kartografik görselleştirme örnekleri için de temel
teşkil etmektedir [8].
Şekil 3.1 : Çatalhöyük'de bulunan şehir planı reprodüksiyonu [8].
17
Tüm çağlar boyunca haritalar; toprağa, doğal kaynaklara, insan gücüne açılan, bunlar
üzerinde hâkimiyet sağlanması ve en verimli şekilde planlanarak kullanılmasına
yardımcı olan temel araçlar olmuşlardır. Zamanla gelişen harita üretimi askeri,
stratejik, planlama gayelerinin yanı sıra vergi toplama gibi ekonomik yaptırımlara da
hizmet etmiştir. Bu amaçla Fransız İmparatoru Napolyon’un emri ile Almanya
Bavyera Eyaleti’nde başlatılan çalışmalarda Şekil 3.2’de örneği görülen 19. yy’a ait
taş baskı haritaları üretilmiştir. Jeodezik ölçmelere dayanan, topoğrafik ve kadastro
verilerinin kireçtaşı bloklarına tersten oyulması ve mürekkep yardımıyla matbaalarda
kâğıda aktarılmasıyla bu haritaların seri üretimi gerçekleştirilmiştir.
Şekil 3.2 : 19. yy’da. Münih çevresine ait harita parçası [9].
1908 yılında Londra’da kolera hastalığının ortaya çıktığı haneleri Şekil 3.3’de
görüldüğü gibi harita üzerine işleyen Dr. John Snow, bu haritadan yararlanarak basit
anlamda mekansal bir bilgi sistemi üretmiştir. Su kaynakları gibi konumsal/mekansal
verileri analiz ederek, hastalığın kaynağını ve nasıl yayıldığını tespit etmiştir [10].
Şekil 3.3 : Snow'un kolera hastalığı haritası [10].
18
Dünya tarihinde haritaların üretim serüveninde Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın
önemi büyükse de, yeni kıtalara açılmaları ile haritacılık konularında Avrupalıların
belirgin ilerlemeleri olmuştur. Yabancılar, başta İstanbul olmak üzere, Anadolu ve
Osmanlı topraklarında çeşitli topografik, kartografik haritalarının üretimini
gerçekleştirmişlerdir. İstanbul’da yabancı bir sigorta şirketi tarafından ürettirilen
haritalar, bugün taşınmaz kültür varlıklarına yönelik çalışmalarda temel başvuru
kaynağı olarak kullanılmaktadır.
Değişen koşullarla harita, insanoğlunun yaşadığı veya ilgilendiği alanlara ait fiziksel
detayların, bu detaylarla ilgili verilerin veya bu alanda meydana gelen olgulara dair
bilgilerin, genellikle düz bir yüzey üzerinde, belli bir ölçekte gösterimi olarak
tanımlanmaktadır [11].
Uluslararası Kartografya Birliği’nin 1991 yılındaki tanımlamasında, haritaların
temelde son kullanıcıya mekansal referanslı bilgi aktaran, genel olarak basılı bir
iletişim aracı olduğu belirtilmiştir. Haritalar barındırdıkları alan ve bölgenin
topografyası ya da bu bölge ile mekansal olarak ilişkili diğer konularda (jeolojisi,
jeomorfolojisi, iklimi, trafiği, yeraltı kaynakları, değişik bakış açılarından ekonomisi
vb.) bilgi vermektir [12].
Haritalarda tüm bilgiler belli bir yönlendirme ve referans sistemi temel alınarak
konumlandırılmakta ve bu şekilde bir objenin yeryüzü ve harita ile ilişkisi kolaylıkla
kurulabilmektedir. Klasik olarak haritaların şu özellikleri taşıması arzu edilmektedir
[13] :
Harita hesap ve çizim işlemlerinin jeodezik, fotogrametrik, topografik ve
kartografik yönlerden doğru olması gerekir.
Ölçek ve üretildikleri amaç doğrultusunda harita bilgilerinin doğru ve
eksiksiz hazırlanması önemlidir.
Ölçek ve zamana bağlı olarak haritaların belli zaman aralıklarında
güncelleştirilmeleri gerekir.
Haritalar hizmet edecekleri amaçlara uygun olarak gerekli ölçek ve
projeksiyon bilgilerine göre yapılmalı ve kullanım alanına uygun gerekli
özellikleri taşımalıdır.
19
Haritada yer alan işaret, yazı ve renklerin karışıklığa yer vermeden uygun
renk, ton, şekil ve büyüklükte seçilmesi, haritadan bilgi alınması ve
anlaşılabilirliği açısından önem arz etmektedir.
Haritalarda kullanılan özel işaret, yazı ve lejantın insan gözünün ayırabileceği
şekilde okunaklı ve uygun şekilde basılması haritanın kullanılabilirliğini
sağlamaktadır.
Haritanın iletişim yönü dikkate alındığında, tüm elemanlarının görünüm
itibariyle bütünlük taşıması ve kullanıcıya çekici gelmesi de gerekir.
İyi bir haritada, haritanın ismi, yapanı, yapım tarihi, datumu ve var ise projeksiyonu
belirtilmeli, oransal ve çizgisel ölçeği ile çerçeve içerisinde koordinat ve grid sistemi
gösterilmeli, şekil ve renklerin anlamlarının yer aldığı lejantı bulunmalıdır. Büyük
ölçekli haritalarda grid koordinat sisteminin yanı sıra küçük ölçekli haritalarda
coğrafi koordinat çizgileri de belirtilmelidir.
Şekil 3.4’te 2005 yılında Bakanlar Kurulu’nca kabul edilen Büyük Ölçekli Harita ve
EK-10
Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği pafta
örneği bulunmaktadır.
PAFTA ÖRNEĞİ
NOT: 50 000 LIK PAFTA LEJANTINDA ISE AIT TUM 5000 LIK PAFTALAR
5 000 LIK PAFTA LEJANTINDA ISE AIT TUM 1000 LIK PAFTALAR GÖSTERILECEK
6 mm
29
24mm
2
c
d
20
c
23 24
4
SINDIRGI (BOY 7 mm)
(BOY 4 mm)
7 mm)
H29-c-20-c-1-c(BOY
(BOY 3 mm)
3
25
498 933.60
10mm
4 437 200
20mm
(BOY 2.50 mm)
4 437 239
4 437 239.08
498 400.40
YAZI BOYU 1.65 mm
MUT.ILLER BANKASI
TARAFINDAN YAPILAN 9 ADET
HALIHAZIR HARITA ONANDI
....../....../2002
(BOY 2.50 mm)
15 mm
H
21 22
1
c
16
24mm
01
11
65 mm
ILLER BANKASI
VEYSEL CELIK
HARITA DAIRESI BASKANI
T
A
4 437 100
P
A
F
4 437 000
4 436 900
H29-c-20-c-1-d
K
(BOY 3 mm)
E
(BOY 3 mm)
Ö
R
N
4 436 800
4 436 700
4 436 600
15 mm
50 mm
4 436 545.08
128 mm
(BALIKESIR)
(BOY 7 mm)
498 900
H29-c-20-c-4-b
1:1000
498 800
(BOY 3 mm)
498 700
498 600
498 500
498 400.25
498 933.50
MÜTEAHHIT : ILLER BANKASI
MESUL MUH. :
TERSIMAT : ILLER BANKASI
SINDIRGI - H29-c-20-c-1-c
4 436 545.01
75 mm
Şekil 3.4 : BÖHHBÜY pafta örneği [14].
Haritalar amaçlarına göre değişik ölçek ve projeksiyon sistemlerinde üretilmektedir.
Kullanım ihtiyaçlarına göre harita içerikleri farklı detay sınıflarından oluşmaktadır.
Kara,
deniz
ve
uzay
cisimlerini
içeren
20
harita
türleri
bulunmaktadır.
Bu tez çalışmasının konusu taşınmaz kültür varlıklarının belgelendirilmesini
içerdiğinden, sadece bu amaçla kullanılan haritalara yönelik temel sınıflandırmalar
incelenmiştir. Haritalar ölçeklerine, üretim yöntemlerine ve bulundukları formatlara
göre aşağıda sınıflandırılmıştır.
Kartografik açıdan haritalar, topografik ve tematik olarak ikiye ayrılmıştır.
Topografyaya ilişkin verilerin baskın olduğu harita türleri topografik iken, mekânsal
ilişkileri ağırlıklı olarak barındıran haritalar tematik haritalar olarak kabul edilirler.
Topografik haritalardan arazinin karakteristik durumu hakkında detaylı bilgi
alınırken, tematik haritalar daha çok sosyal, doğasal konularda kullanıcılara analiz
yapma imkânı sağlamaktadır [15].
Haritalar ölçekleri bakımından büyük, orta ve küçük ölçekli olarak tanımlanmıştır.
Ülkemizde ölçeklerine göre harita üretiminin hangi kurum ve kuruluşlar tarafından
yapılabileceği, Harita ve Harita Bilgilerini Temin ve Kullanma Yönetmeliği’nde
belirtilmiştir. Bu yönetmeliğin 5. maddesinin 16 Nisan 1998 gün ve 23315 sayılı
Resmi Gazetede yayımlanan değiştirilmiş birinci fıkrası (a) bendiyle, ülkemizde
üretilen “1/5.000 (hariç)’den daha küçük, 1/250.000 (dâhil)’den daha büyük ölçekli
harita ve harita bilgilerinin üretilmesi, çoğaltılması ve arşivlenmesi, Harita Genel
Komutanlığı’nın yetki ve sorumluluğuna verilmiştir”. Yönetmeliğin aynı maddesinin
(e) bendinde “Bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, yükseköğretim kurumları,
belediyeler, mesleki ve teknik ihtiyaçları ile ilgili olarak yersel veya fotogrametrik
yöntemle bizzat yapmayı veya yerli gerçek ve tüzel kişilere yaptırmayı plânladıkları
1/5.000 ölçekli harita ve bunlara ilişkin harita bilgilerinin üretimleri konusunda,
Bakanlıklararası Harita İşlerini Koordinasyon ve Plânlama Kurulu’na bilgi verirler.”
denmiştir.
Zaman içinde değişen ihtiyaçlar ile teknolojik gelişmeler sayesinde günümüzde
harita tanımı mevcut kalıpların dışına çıkmıştır. Sadece üstünde yaşadığımız
yeryüzünün
değil,
diğer
gezegenlerin
haritalarına
yönelik
çalışmalar
da
gerçekleştirilmektedir. Artık, insanoğlunu ilgilendiren her türlü doğal ve yapay
hacim ile bunların ilişkilerinin haritaları üretilmektedir. Bu açıdan tarihi ve kültürel
eserlerin belgelendirme çalışmalarında üretilen ve faydalanılan haritalar, taşımaları
gereken klasik değerlerin yanı sıra mekânsal bilgi sistemleri ile ilişkili farklı çalışma
ürünlerine dönüşmüştür.
21
Bir taşınmaz kültür varlığı ya da grubuna yönelik belgelendirme çalışmalarında
küçük, orta ve büyük ölçekli haritalardan yararlanılmaktadır. Tarihi anıt ve eserlerin
boyutlarına bakılmaksızın, bulunduğu alanın iyi etüt edilmesi, projenin sağlıklı
planlanması için eser ve çevresini gösteren farklı ölçeklerde haritaların temini
gerekmektedir. Onarım, restorasyon gibi doğrudan eserlere yönelik uygulama
çalışmalarında ise, farklı disiplinlerce daha büyük ölçekli harita ve planlar talep
edilmektedir. Harita üzerine işlenecek bilgilerin de istenilen bu ölçekler dâhilinde
yorumlanması ve uygun şekilde gösterimi gereklidir.
Küçük ölçekli haritalar bölgesel ve ülkesel genel planlama, coğrafi ya da askeri
amaçlar için üretilirken, bu türdeki haritalar bir uygarlığın bıraktığı tarihi eser ve
alanların saptanmasında, büyük kazı ve restorasyon projelerinin planlaması gibi
çalışmalarda da yararlı olabilmektedir.
Güncel durumun tespiti çalışmalarında ise, farklı ölçek ve türdeki haritalar sıkça
kullanılmaktadır. İstanbul Tarihi Yarımadası gibi büyük ve tarihi eser açısından
yoğun bir bölgede gerçekleştirilecek belgelendirme çalışmalarında da, küçük
ölçekten büyük ölçeğe birçok harita ve plana ihtiyaç duyulmaktadır.
Kültürel varlıkların belgelendirilmesinde ilk adım olan araştırma çalışmalarında,
birçok farklı özellikteki eski haritalar kullanılarak mekansal bilgi elde edilmektedir.
Kâğıt ortamda analog olarak üretilmiş eski haritalar ile basılı olarak temin edilen
haritaların sayısal olarak yeniden üretilmesi veya sayısallaştırma yöntemleri ile raster
ya da vektör biçimlerinde digital olarak saklanması mümkündür [16]. Ayrıca, sayısal
haritalarda bulunan objelerin sınıflandırılarak, benzer özellikteki verilerin aynı
tabakalarda tutulması, sonraki aşamalarda kolaylıklar sağlamaktadır. Arazinin
karakteristik noktalarının elde edilmesinden üretilen sayısal arazi modeli,
topografyanın gerçek durumunun tespitini ve bunun mekansal veritabanlarına
aktarımını mümkün kılmaktadır. Belgelendirme çalışmasına ait altlık haritaların
üretilmesiyle de, anıt eser ve alanlara ait detay ölçmelerine başlanmaktadır [17].
3.2 Geleneksel Ölçme Yöntemleri
Mimar ve restoratör gibi disiplinler tarafından çelik şerit metre, prizma, su terazisi
v.b. klasik temel ölçme aletleri kullanılarak vaziyet planı ve rölöve üretimi bugün de
sürdürülebilmektedir. Çok eski zamanlardan beri kullanılan çelik şerit metre,
22
günümüzde yerini farklı disiplinlerin pratikliği nedeniyle sıkça tercih ettiği elektronik
lazer metreye (distometre) bırakmıştır. Lazer metreler yapı alanı belirleme
çalışmalarında yoğun olarak kullanılmaktadır. Doğru kullanıldıklarında bu cihazlar
ile sınırlı mesafelerde yüksek doğrulukta kenar uzunluğu, yapı yüksekliği gibi temel
ölçmeler anlık gerçekleşmektedir. Piyasaya çıkan yeni modellerdeki dâhili video
kamera sayesinde, lazer ışınının düştüğü nokta rahatça tespit edilebilmektedir.
Jeomekansal veri toplama çalışmalarında, lazer metreler diğer sistemlerin
kullanımının mümkün olmadığı yerlerde faydalı olmaktadır. Ancak, elde edilen
veriler tek boyutlu (1D) olduğundan bunların doğrudan kullanımı sınırlıdır.
Restoratörler özellikle kapalı alanlarda kesit ve rölöve çalışmalarında lazer ışının
rahat görünmesinden istifade ederek, lazer metre ile yapı köşe noktaları arasında
çapraz/eğik ölçmeller yapılmaktadır. En az üç farklı yerden tek bir noktaya
gerçekleştirilen
ölçmeler
sonucunda,
noktanın
konumu
üç
boyutta
belirlenebilmektedir. Çalışılan alanın tüm köşe noktalarının elde edilmesi ve bunların
birleştirilmesiyle ortaya rölöve çizimi çıkmaktadır. Herkesin kullanabileceği bu
yönteme mimar ve restoratörler tarafından başvurulsa da, distometrenin düzecine
yeterince önem verilmemesi, ışının yönlendirildiği ve tutulduğu noktalara dikkat
edilmemesi sonucunda, hassasiyet ve doğruluk arzu edilenden düşük olabilmektedir.
Ayrıca, lazer ışının görülemediği açık alanlarda veya distometrenin bulunmadığı
durumlarda çelik şerit metre ile yapılan uzun mesafe ölçmelerinin sağlıklı sonuçlar
vermeyeceği bilinmektedir. Özellikle büyük ölçekli çalışmalara yönelik pratik
uygulamalarda, çelik şerit metre ile 20 m.’yi aşan mesafelerin parça parça ölçülmesi
önerilmektedir. Şekil 3.5’te görüldüğü gibi şerit metre ile gerçekleştirilen rölöve ve
plan çalışmaları bazı durumlarda tehlike de arzedebilir.
Şekil 3.5 : Restorasyon öğrencilerinin çatı planı için şerit metre kullanımı [6].
23
Yapı cephe elemanlarının rölöveye işlenmesi amacıyla yükseklik ölçmeleri de
gerçekleştirilmektedir. Yapı zemininde bulunan bir noktaya rastgele bir kot değeri
verilerek, su terazisi yardımıyla diğer noktaların yüksekliklerinin tespit edilmesi
mümkündür. Hortum içerisinde su veya benzer bir sıvının hareketiyle çalışan bu
sistem ile yerel olarak hassas kot taşıma işlemi gerçekleştirilir. Baca gibi
erişilemeyen kısımların yükseklik ölçmeleri ise, uçucu gaz dolu bir balonun istenilen
noktaya uçurulması ve balona bağlı ip uzunluğunun ölçülmesiyle yapılabilmektedir.
3.3 Geleneksel Jeodezik Ölçme Yöntemleri
Günümüzde taşınmaz kültür eserlerinin detaylı belgelendirilmesinde gerçekleştirilen
ölçme ve mekansal veri toplama çalışmalarında, yersel jeodezik yöntemlerin
kullanımı yaygınlık kazanmıştır.
Farklı amaçlarla yüksek doğruluk gerektiren yatay ve düşey açı ölçme
çalışmalarında, icadından bu yana teodolit kullanılmaktadır. Yakın geçmişe kadar
yüksek doğruluk ve hassasiyet gerektiren nirengi ağlarının tesisi, teodolitlerden
yararlanılarak gerçekleştirilmiştir. Günümüzde özellikle endüstriyel ölçmelerin yanı
sıra, taşınmaz kültür varlıklarında hedef levhası veya reflektör konulamayan
noktalarda
meydana
gelen
açısal
sapmaların
tespiti
amacıyla,
elektronik
teodolitlerden yararlanılmaktadır.
Yapı yüksekliklerinin elde edilmesinde ise, nivelman işlemi yaygın olarak
kullanılmaktadır. Optik nivo ve mira yardımıyla referans alınan bir noktadan tatbik
edilen başka bir nokta arasındaki düşey doğrultuda bağıl yükseklik farklarının
bulunması mümkündür. Böylece yüksekliği bilinen noktadan diğer noktalara
yükseklik taşıma işlemi gerçekleştirilir. Deniz seviyesinden yükseklik taşınmasıyla,
noktaların ortometrik yükseklikleri elde edilmektedir [18]. Optik nivoların yanı sıra
günümüzde özellikle inşaat alanlarında kullanılan lazer nivolar, yatay yüzeylerin elde
edilmesinde sıkça kullanılmaktadır. Barkodlu elektronik mira ve nivo sayesinde
yükseklik farkı otomatik olarak ölçülmektedir. Farklı disiplinler, rölöve ve silüet
çalışmalarında kullanım kolaylığı ve ekonomik oluşu nedeniyle nivodan sıkça
yararlanmaktadır. Bu sistem sayesinde, lokal olarak topoğrafyanın veya yapı cephesi
elemanlarının yükseklik bilgisi tek boyutta (1D) elde edilmektedir.
24
Zamanla gelişen açı ve mesafe ölçme teknolojileri sayesinde, günümüzde pratik açı
ölçme işlemlerinde kullanılan takeometre ile elektronik mesafe ölçerin (EDM) bir
araya gelmesiyle oluşan elektronik takeometre, total station olarak da anılmaktadır.
Yersel harita çalışmalarında elektronik takeometreler yaygın olarak kullanılmaktadır.
Geomatik Mühendisleri, halihazır harita ve plan üretiminde, arazi ve obje
detaylarının toplanmasında bu aletlerden yararlanmaktadırlar. Günümüzde standart
bir total station ile 1 km mesfede birkaç mm. doğrulukta ölçmeler yapılabilmektedir.
Elektronik takeometrelerle, koordinatı bilinen nirengi ve poligon noktalarına
gerçekleştirilecek gözlemlerle, ölçme çalışmalarının ülke koordinat sisteminde
yürütülmesi sağlanmaktadır. Böylece, arazi ve obje detaylarının alımı yüksek
doğrulukta ölçmelerle 3D jeodezik koordinatlarda elde edilmektedir. Lazer ışını ile
mesafe ölçmenin gelişmesi, reflektörlü ve reflektörsüz ölçme imkânlarına kavuşan
elektronik takeometrelerin kullanıldığı alanları artırmıştır. Reflektörsüz ölçme
imkânı sağlayan elektronik takeometreler, tarihi eser ve kültür varlıklarının
belgelendirme çalışmalarında vaziyet planı, sokak silüeti ve rölöve alımlarında,
özellikle reflektörün konulamayacağı ya da yapıştırılamayacağı pencere saçağı,
kubbe, tonoz gibi noktaların ölçmelerinde büyük kolaylıklar sağlamaktadır.
Şekil 3.6’da lazerle reflektörsüz ölçme özelliği de bulunan bir total station ve
reflektörü görülmektedir.
Şekil 3.6 : Leica marka reflektörsüz total station, Kedi gözü reflektör [19].
Elektronik takeometreler, tarihi eser ve alanların belgelendirilmesine yönelik ölçme
çalışmalarında, diğer yersel teknikler arasındaki avantajları ile öne çıkmaktadır.
Ancak, diğer jeomekansal veri toplama tekniklerine göre, bu teknik daha yavaş olup
ayrıca uzman operatör de gerektirmektedir [17].
25
Öte yandan, son yıllarda gelişen yazılım ve donanım teknolojileri sayesinde, arazide
ihtiyaç duyulan kroki tutma işlemi ve alet operatörü görevleri azalmıştır. Gelişmiş
kullanıcı ara yüzleri ve yazılımlarla, gözlem yapılan noktaya ilişkin işaret ve bilgiler
haritaya
arazide doğrudan eklenebilmektedir. Böylece
arazi
çalışmalarının
tamamlanmasıyla, harita ortaya çıkmış olmaktadır. Motorize ve radyo iletişimi
bulunan total stationlarda, alet reflektöre kendini yönlendirmektedir. Böylelikle
birçok arazi çalışması tek kişi tarafından dahi yürütülebilmektedir. Piyasaya sürülen
bazı motorize total stationlar ise, kullanıcı tarafından tanımlanan bir karelaj ağı
sıklığında mesafe ve açı ölçmelerini otomatik olarak gerçekleştirmektedir.
Elektronik takeometreler, doğası gereği birbirini görmeyen noktalar arasında ölçme
yapamazken, üzerlerine sabitlenebilen ve iletişim kurulması sağlanan GPS alıcı ve
antenleri sayesinde, yersel jeodezik ölçmeler anlık olarak uydu gözlemleri ile
birleştirilebilmektedir.
Yine yakın zamanda piyasaya sürülen total stationlar, entegre video kameraları
sayesinde fotoğraf çekme özelliğine sahiptirler. Bu donanımla gözlem yapılan
noktaların görüntüleri çekilerek, nokta koordinatı ile birlikte gösterilmektedir. Her ne
kadar bu sistem cephe rölövesi alım çalışmalarında kroki tutma ihtiyacını azaltarak
yararlı olsa da, kameraların sınırlı çözünürlükleri ve görüntülerin herhangi bir
düzeltmeye tabi tutulamaması söz konusudur.
Sürekli bir gelişim ve değişim içerisinde bulunan yersel jeodezik ölçme sistemleri,
birçok farklı mühendislik çalışmaları dikkate alınarak tasarlanmaktır. Yukarıda
bahsedilen donanımların özellikleri arttıkça insan üzerine düşen yük miktarı
azalmakta, fiyatları ise aynı oranda artmaktadır.
3.4 GNSS-Global Konum Belirleme Sistemleri
Global Navigation Satellite System-GNSS (Global Konum Belirleme Sistemi), uydu
bazlı konum belirleme sistemlerine verilen genel isimdir. GNSS sayesinde
uydulardan gönderilen sinyaller, yeryüzündeki alıcılara radyo dalgaları ile
ulaşabilmektedir. Radyo dalgalarına modifiye edilmiş uydu konum ve zaman
bilgileri sayesinde, basit bir GNSS alıcısının yeryüzündeki konumu enlem, boylam
ve yükseklik cinsinden birkaç metre doğrulukla belirlenebilmektedir [11].
26
Günümüzde farklı ülke ve topluluklarının geliştirmekte olduğu bu sistemlerden biri
olan GPS aktif olarak serbest kullanıma açıktır. Amerika Birleşik Devletleri Ulusal
Savunma Bakanlığı tarafından askeri ve seyrüsefer amaçları için geliştirilen GPS
(Global Positioning System-Global Konum Belirleme Sistemi), basit olarak uydular
ile yeryüzündeki bir noktanın konumunun belirlenmesini sağlar. GPS temelde uzay,
kontrol ve kullanıcı bölümleri olarak üç ana ögeden oluşmaktadır. Yeryüzünden
20200 km yükseklikte, herhangi bir açık alandan en az dört tanesi görülebilecek
şekilde yörüngelere oturtulan 21+3 adet uydudan gönderilen sinyaller sayesinde, her
türlü hava koşulunda kullanıcıya bulunduğu noktanın WGS84 datumunda
koordinatlarını sağlamaktadır. Uydular, merkezi A.B.D Colorado Springs’de bulunan
askeri üsten ve Ekvator Dairesi geneline dağıtılmış A.B.D kontrolündeki yer
istasyonlarından kontrol ve gözlem altında tutulmaktadır. NAVSTAR projesi adında
savunma amacıyla üretilen GPS, hedef bulma ve vurma, birlik ve donanımı komuta
ve kontrol etme, kurtarma çalışmaları gibi askeri faaliyetlerde düşmana karşı büyük
avantajlar sağlamaktadır. Farklı türdeki GPS alıcılarıyla sivil amaçlı pratik yön
bulma, bilimsel ve mühendislik çalışmaları da gerçekleştirilmektedir. SA (Selective
Ability)’nın 2000 yılından itibaren kaldırılmasıyla, sivil kullanıcılar için 100-150m.
olan konum doğruluğu, 10-15m.’ye inmiştir. Mühendislik ölçme işlemlerinde ise, cm
ve altı doğruluk gerektiren uygulamalar, farklı GPS ölçme tekniklerinin kullanımı
sayesinde geniş bir çalışma alanı bulmuştur.
GPS alıcısının sabit kurulduğu noktada sürekli gözlem yapılması ile yüksek
doğruluklu konum belirleme gerçekleştirilebilir. Bu şekilde gerçekleştirilen GPS
gözlemlerine statik konum belirleme denilmektedir. Statik GPS gözlemleri nirengi ve
poligon ağı tesisinin yanı sıra, köprülerde ve barajlarda oluşan deformasyonların,
kabuk hareketlerinin izlenmesinde kullanılmaktadır.
GPS alıcısının hareketli olduğu ölçme modunda koordinatların belirlenmesi için
gerçekleştirilen gözlem türüne, kinematik ölçmeler denilmektedir.
Yarı Kinematik (stop and go) sistemde, alıcının kurulduğu sabit istasyonlar arasında
da gözlem yapılmaya devam edilmesiyle konum belirlemeler gerçekleştirilir. Statik
ve kinematik ölçme yöntemleri arasındaki önemli farklılık, yöntemlerin sağladığı
konum doğruluklarıdır. Statik yöntemlerin sağladığı konum doğrulukları, kinematik
yöntemlerle karşılaştırıldığında daha yüksektir.
27
Diğer taraftan kinematik ölçme yöntemi, statik yönteme göre çok daha kısa süreli
gözlemler ile genel amaçlı veri toplanmasında yeterli doğrulukta sonuçlar elde
edilmesini sağladığından, büyük ekonomik önem taşımaktadır [20].
Diferansiyel GPS Uygulaması (DGPS) ise, daha çok navigasyon amaçlı faaliyetlerde,
konumu iyi bilinen ve sürekli GPS gözlemi yapılan bir noktanın, referans istasyonu
olarak kullanıcıların hizmetine sunulması suretiyle yapılmaktadır. Bu referans
istasyonun bilinen koordinatları ile Global Konum Belirleme Sistemi’nden elde
edilen anlık koordinatları karşılaştırılmakta, aradaki düzeltme miktarı radyo modem
sistemleri ile yayınlanmaktadır. Böylelikle, hareket halinde bulunan kullanıcılar,
yayınlanan
bu
düzeltmeleri
kullanarak
sistemden
kaynaklanan
hataların
düzeltilmesiyle konumlarını daha yüksek doğrulukta elde edebilmektedirler.
GPS gözlemlerinde, uydudan gönderilen sinyallerin kullanıcıya ulaşması esnasında
bazı hatalar oluşmaktadır. Uydu konum bilgisinin güncel olmaması, alıcı ile uydu
arasındaki zaman farkı, sinyalin kat ettiği iyonosfer ve troposferde meydana gelen
kırılmalar, çevredeki yansıtıcı yüzeylerin etkileri, alıcı GPS antenin faz merkezi
kayıklığı
gibi
nedenlerden
kaynaklanan
ve
alıcının
bulunduğu
noktadaki
koordinatların hesaplanmasında oluşan hatalar, bir dizi önlem ve farklı ölçme
modelleri ile elimine edilebilmektedir.
Uydu konum belirleme sistemleri ile elektronik takeometrelerin birleştirilmesi
sayesinde, arazi çalışmalarında yersel yöntemle birbirini görmeyen noktalara
gözlemler yapılabilirken, bina cepheleri gibi doğrudan GPS’in kullanılamadığı
noktalara da elektronik takeometre ile gözlem yapılması mümkün olmaktadır. GNSS
sistemleri ile belgelendirme çalışmaları hız kazanmaktadır. Kullanılan WGS84
datumu sayesinde, Global olarak koordinatların elde edilmesinin yanı sıra dördüncü
boyut olarak zaman bilgisi de elde edilmektedir. Özellikle geniş alanlarda
gerçekleştirilen 3D veri toplama çalışmalarında GPS büyük avantajlar sağlamaktadır.
Taşınmaz kültür varlıklarına yönelik çalışmalarda GPS sayesinde jeomekansal veri
toplama süresi çok kısalmıştır. 3D verinin toplanması yanısıra,
zaman boyutu
belgelendirme çalışmalarında da önemlidir. GPS sayesinde elde edilen veriler,
Coğrafi Bilgi Sistemleri’ne kolayca aktarılabilmektedir. Öte yandan uygun uydu
dağılımlarının bulunamadığı veya açık alanların sınırlı olduğu mekanlarda GPS
kullanımı istenilen doğrulukta konumlandırma sağlayamamaktadır. Bu durumda GPS
ile diğer jeodezik ölçmelerin birlikte kullanımları gerekmektedir [16].
28
Rusya’ya ait olan GLONASS, Avrupa Birliği tarafından hayata geçirilmesi beklenen
ve
sivil
uygulamalar
gözetilerek
tasarlanan
Galileo
sistemleri
sayesinde,
kullanıcıların Global Uydu Konum Belirleme Sistemleri’ndeki seçenekleri
artmaktadır.
3.5 Fotogrametrik Yöntemler
Yunanca kökenli olan Fotogrametri (Photographie) kelimesi, ışık yardımıyla yazmak
anlamına gelmektedir. Genel olarak fotogrametri, cisimlere temas etmeksizin
uzaktan
algılama
ile
objelerin
geometrik
özelliklerinin
belirlenmesini
amaçlamaktadır. Analog, analitik ve digital olarak üçe ayrılan fotogrametride; klasik
ya da digital fotoğraflar yardımıyla gerçekleştirilen kıymetlendirme çalışmalarında
bir noktanın 2D koordinatları doğrudan elde edilmekte, üç boyutlu (3D) koordinatları
ise hesaplanmaktadır. Fotogrametrik yöntemle arazinin ve yapıların grafik gösterimi
olarak harita ve planlar, bilgi sistemlerine altlık olacak geometrik modeller
üretilebilmektedir. Fotogrametri doğrudan cisimler üzerinde ölçme işlemleri yerine,
fotoğraflar üzerinden bu işi gerçekleştirdiğinden seri, hızlı ve kolay üretim
sağlamakta, erişilmesi güç ya da tehlikeli olan nesnelerin ölçme işlemlerinin
gerçekleştirilmesini de mümkün kılmaktadır. Klasik harita üretiminin yanı sıra
jeoloji, orman, tarım, planlama, etüt-proje, arkeoloji ve mimaride, endüstriyel
ölçmeler ve uzay araştırmalarında da fotogrametriden sıklıkla yararlanılmaktadır.
Coğrafi Bilgi Sistemlerinde, fotogrametrik yöntemle üretilen halihazır harita ve diğer
ürünler, temel altlıklar olarak kullanılmaktadır [21]. Bu tez çalışmasında,
fotogrametrinin arkeoloji ve mimari alanlarda kullanımı üzerinde durulmuştur.
Günümüzde arkeolojik ve mimari alanlarda uydu görüntüleri, analog-digital hava ve
yersel fotoğraflar kullanılmaktadır. GPS, jeodezik ölçmelerden yararlanılarak,
uzaktan algılama ve sayısal görüntü işleme (computer vision) teknikleriyle sayısal
yüzey ve yükseklik modelleri (DSM, DTM), ortofoto görüntü ve haritaları, doku
kaplı 3D modelleri fotogrametrik yöntemlerle üretilmektedir. Elde edilen ürünler
CBS’ye aktarılarak, belgelendirme ve koruma çalışmalarına kaynak olmaktadır [22].
Doğal veya tarihi mirasın zarar görmesi, yok olması, risk analizi, bakım ve onarımı,
eğitim, sanal turizm ve müzecilik uygulamaları, amaçlarıyla fotogrametrik
belgelendirme çalışmaları yürütülmektedir. Mimari ve arkeolojik alanların tespit ve
yorumlama çalışmalarında, fotogrametri kullanılmaktadır.
29
Fotogrametri sayesinde tarihi ve kültürel alanlara yönelik gerçekçi 3D modellerin
üretilmesi de mümkündür. Kamboçya’da UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde
bulunan Angkor Wat’ın, eski hava fotoğrafları ve farklı kaynaklardan elde edilen yer
kontrol noktaları kullanılarak küçük ölçekli bir 3D modeli oluşturulması böyle bir
amaca örnek verilebilir (Şekil 3.7). Mevcut verilerle bölgeye ait sayısal yükseklik
modeli (DTM) ve digital ortofoto ürünleri üretilmiştir. Çalışmada siyah beyaz analog
görüntülerin ve yetersiz kontrol noktası sayısının olmasına karşın, stereo ölçmelerle
eser ve çevresine ait dokuyla kaplanmış 3D modeli elde edilmiştir [23].
Şekil 3.7 : Angor Wat doku kaplı modeli [23].
Benzer tekniklerle yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının kullanımı sayesinde,
büyük ölçekli
3D obje modeline
dayanan belgelendirme çalışmaları da
gerçekleştirilmektedir.
Günümüzde anıt eser ve cephelerin detaylı belgelendirme çalışmalarında, daha çok
dijital kameralar ile elde edilen görüntüler kullanılarak yersel fotogrametri
çalışmaları yapılmaktadır. Yersel fotogrametrik çalışmaların doğru gerçekleştirilmesi
için gerekli temeller, CIPA tarafından 3x3 olarak da anılan tekniklerle
önerilmektedir. Bu kurallar geometrik, fotoğraf ve organizasyon başlıkları altında
incelenmektedir. Bunlar sayesinde özellikle mimari fotogrametride elde edilmek
istenilen cephe ve yapı belgelendirme çalışmalarının, doğru ve sistematik
gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır [24]. Fotogrametrik çalışmalara temel teşkil eden
görüntülerin elde edilmesinden sonra, görüntülerin kalibrasyon ve yöneltme işlemleri
gereklidir. Bunun sonrasında ise, eşleştirme ve yüzey oluşturulması gerçekleştirilir.
Stereo modellerden, fotoğraf dokusu ile kaplanmış gerçekçi 3D modeller üretilerek
amaca göre bilgisayar animasyonları, filmler v.b görselleştirme çalışmaları
yapılmaktadır [22]. Şekil 3.8’de 3D rekonstrüksiyonunda tüm işlem akışı görülmektedir.
30
Şekil 3.8 : Remondino'dan fotogrametrik yöntemle İtalya'da Pradu Antik
Kilise’nin, 3D rekonstrüksiyonu iş akışı [22].
Afganistan’da yok edilen Buda heykelinin, geçmişine ait yersel fotoğrafları ve
güncel
uydu
görüntüleri
kullanılarak,
Şekil
3.9’da
görülen
3D
metrik
rekonstrüksiyonu üretilmiştir. Buna benzer özel uygulamalarda, uygun koşulların bir
araya getirilmesiyle yüksek doğruluklu sonuçlara ulaşılabilmektedir [25].
Şekil 3.9 : Bambiyan Buda heykelinin günümüzdeki ve geçmişteki durumunu
gösteren 3D metrik rekonstrüksiyon [25].
31
Şekil 3.10’da fotogrametrik ürünlerin elde edilmesinde gerçekleştirilen işlem
adımları görülmektedir [2].
Şekil 3.10 : Fotogrametrik iş akışı ve elde edilen ürünler [2].
Pratikte taşınmaz kültürel eserleri belgelendirme çalışmalarında, ortofo ve fotoplan
üretimi çokca tercih edilmektedir (Şekil 3.11).
Şekil 3.11 : Dijital fotoğraf ve düşeye çevrilmiş hali [26].
Düşeye çevrilen görüntüler üzerinden rölöve çizimleri ve analizleri CAD ortamında
gerçekleştirilerek, tarihi anıta ilişkin hasar ve durum çalışmaları tematik rölöve
(Şekil 3.12) olarak elde edilebilmektedir [27].
32
Şekil 3.12 : Ortofoto üzerinden gerçekleştirilen rölöve ve analiz çalışmaları [27].
3.6 LIDAR ve Lazer Tarayıcı Sistemler
Uçak, helikopter gibi hava taşıtlarına, lastikli, raylı kara taşıtlarına veya deniz
taşıtlarına ya da yersel platformlara monte edilmiş lazer tarayıcı sistemleri ile ölçme
teknolojisine LIDAR (Light Detection and Ranging) denilmektedir. Lazer tarayıcı
sistemler, 3D görselleştirme, sanal gerçeklik, tıbbi görüntüleme, otomasyon, robotik,
sinema, madencilik, ormancılık, enerji sektörleri, şehir modellemesi, arkeoloji,
mimarlık,
kültür
varlıklarının
belgelendirilmesi
v.b.
çok
farklı
alanlarda
kullanılmaktadır [28].
Lazer tarayıcı içerisinde üretilen ışın, hassas ayna sistemleri sayesinde hedefe
istenilen doğrultuda gönderilir. Tarayıcıyı terk eden ışın, çarptığı objede çeşitli
yansımalar gerçekleştirmektedir (Şekil 3.13). Işının bir kısmının tarayıcı sistemine
geri dönmesiyle, arada geçen zaman hesaplanarak veya dönen ışın dalga boyunun faz
farkı karşılaştırılarak obje ile tarayıcı arasındaki mesafe hesaplanır. Böylece sistem
objenin tarayıcıya olan 3D koordinatlarını tespit eder. Bu konum uzayda bir nokta
olarak gösterilmektedir. Ayrıca, lazer ışınının bir başka özelliği sayesinde, hedef
objenin renk yoğunluğu değeri de elde edilmektedir. Sistemde tanımlanan açı ve
mesafe değeri ile sistematik olarak gönderilen lazer ışınlarından elde edilen 3D nokta
33
kümesi, nokta bulutu olarak adlandırılmaktadır. Günümüzdeki tarayıcılar, özellikleri
sayesinde saniyede yüz binlerce nokta üretebilmektedir. Böylelikle tarama işleminin
gerçekleştirildiği alanlara ait yüzeylerin, yoğun 3D nokta bulutları elde edilir.
Havadan gerçekleştirilen uygulamalarda, yeryüzüne ait elde edilen nokta bulutları ve
çeşitli filtreleme algoritmaları ile sayısal yüzey modeli, sayısal yükseklik modeli gibi
ürünler ortaya çıkmaktadır.
(b)
(a)
Şekil 3.13 : (a).Havadan LIDAR uygulaması [29], (b).Yersel lazer tarayıcı sistemi
çalışma prensibi [30].
Lazer tarayıcılarla bütünleştirilen digital kamera, INS, GPS sistemleri sayesinde
fotogrametri
ve
uydu
konum
belirleme
sistemleri,
LIDAR
ile
birlikte
kullanılmaktadır. Bu sayede, havadan uygulamalarda arazide tesis edilmesi gereken
sabit
nokta
miktarı
azaltılarak,
fotogrametrinin
sağladığı
olanaklardan
yararlanılmaktadır.
Yersel sistemlerden gerçekleştirilen uygulamalarda mesafenin sınırlı olmasına
karşın, havadan uygulamalara kıyasla yoğun nokta bulutları elde edilmektedir. Bu
özelliğinden ötürü, yersel lazer tarayıcılar günümüzde anıt eser, bina, arazi
topoğrafyasına yönelik çalışmalarda kullanılabilmektedir (Şekil 3.14). Tarihi ve
kültürel mirasın belgelendirilmesine yönelik çalışmalarda, lazer tarayıcıların
fotogrametri ve jeodezik ölçmelerle birleştirilerek kullanımı da mevcuttur [28].
34
Şekil 3.14: Mensi (Trimble) firmasının GS-100 serisi yersel lazer tarayıcı [31].
Üzerinde çalışılması çok zor veya tehlikeli olan tarihi ve kültürel eserlerin
belgelendirme çalışmalarında, kısa sürede veri toplama özellikleri nedeniyle lazer
tarayıcılar tercih edilmektedir.
Yapı cephelerinin nokta bulutları elde edilirken, birbirini kapatan objeler ya da
aradaki engeller nedeniyle hedef yüzeylere ait eksik bölgeler oluşabilmektedir. Bu
noksanlıkların giderilmesi ve birden fazla cephenin çalışılması amaçlarıyla,
tarayıcının farklı noktalarda kurulup tarama işleminin tekrarlanması gerekir. Sistemin
her oturumda farklı yerel koordinat sisteminde çalışmasından ötürü, elde edilen nokta
bulutlarının sonradan tek bir koordinat sisteminde bir araya getirilmesi ihtiyacı
doğmaktadır. Yöneltme işlemi ICP- iteratif en yakın nokta, obje tabanlı eleman,
doğrudan jeoreferanslandırma, bağlantı noktalarını kullanma yöntemleri çeşitli
yazılımlar sayesinde gerçekleştirilmektedir [28]. Pratikte, tarayıcılar ile birlikte
sağlanan hedef küreleri veya levhaları bağlantı noktaları olarak kullanılarak, farklı
koordinat sistemlerindeki nokta bulutlarının tek bir koordinat sisteminde
birleştirilmesi gerçekleştirilmektedir (Şekil 3.15).
Bundan sonra birleştirilmiş nokta bulutlarından farklı yazılımlar kullanarak, 2D
rölöve çizimi, 3D kafes ve katı model (Şekil 3.16) üretilmektedir [32].
35
(a)
(b)
Şekil 3.15 : (a). Hedef obje ve kürelere ait fotoğraf, (b). Yöneltilmiş nokta bulutu ve
hedef kürelerinin sistemde görünümü [31].
Şekil 3.16 : Yapay renklendirilmiş hedef obje ve CAD rölöve çizimi [31].
Ancak, sistematik aralıklarla gönderilen lazer ışının isabet etmediği köşe/kenar
noktalarının tespiti ve gölge veya karanlık alanlardan elde edilen renk değerleri
yetersiz olduğundan, nokta bulutları yorumlanarak elde edilen çizimlerde sorunlar
yaşanabilmektedir. Kurşun gibi lazeri yansıtma özelliğinin çok düşük veya mermer
gibi ışının içine girebildiği maddeler nedeniyle de çeşitli hatalar oluşabilmektedir.
Ayrıca, elde edilen büyük miktardaki nokta bulutları ancak yüksek kapasiteli
bilgisayar donanımları sayesinde işlenebilmekte ve depolanmaktadır.
Lazer tarayıcıdan elde edilen nokta bulutlarından renk ve köşe noktalarının tespit
edilememesi, fotogrametri ile birlikte kullanım sayesinde giderilmektedir. Yersel
uygulamalarda, jeodezik ölçmeler ve uydu konum belirleme sistemleri ile hedef
levhaları
koordinatlandırılmaktadır.
Böylece
koordinatları elde edilmektedir.
36
her
lazer
noktasının
jeodezik
3.7 Barkodlu Aydınlatma İle 3D Modelleme (Structured Light)
Topometrik teknik olarak da adlandırılan barkodlu aydınlatma (structured light veya
structured coded light) ile 3D modelleme tekniği bir ya da birden fazla kamera ile
aktif bir ışık kaynağından oluşmaktadır. Obje üzerine sisteme özgü barkod desenli
aydınlatma uygulamalarının gerçekleştirilmesiyle, algılanan ışık projeksiyonları
sistem tarafından çözümlenmektedir (Şekil 3.17). Üçgenleme yöntemi ile 3D obje
koordinatları saniyeler içinde, 50 mikron ya da daha yüksek doğrulukla elde
edilmektedir [33].
Şekil 3.17 : Dr. B. Breuckmann'ın barkodlu aydınlatma ile 3D modelleme prensibi [34].
Bu sistem sayesinde farklı büyüklükteki objelerin üretimine yönelik yüksek
çözünürlükte ve doğrulukta katı 3D modeller elde edilmektedir. Şekil 3.18’de
görüldüğü üzere bu çalışmalarla farklı boyutlardaki anıt ve heykellerin 3D modelleri
üretilebilmektedir.
Şekil 3.18 : Herkül heykelinin doku kaplı ve kaplamasız katı modeli [33]
37
Şekil 3.19’da Böhler tarafından üretilen ve 2001 yılından sonra ortaya konulan
çözüm yöntemi, ölçme teknikleri ile elde edilebilecek doğruluklar ve obje ilişkileri
Karmaşıklık( nokta sayısı/obje)
hakkında bilgi vermektedir [2].
Şekil 3.19 : Jeomekansal ölçme tekniklerinin obje özellikleriyle ilişkisi [2].
Günümüzde tarihi anıt ve eserlerin belgelendirme çalışmalarında English Heritage
tarafından kullanılan metrik, dolaylı ve doğrudan ölçme tekniklerinden elde
edilebilen ürünler, kullanım alanları, ölçek aralıkları ve ihtiyaç duyulan özellikler
Çizelge 3.2 ve Çizelge 3.3’te sunulmuştur.
38
Çizelge 3.1 : English Heritage tarafından kültürel mirasın belgelendirilmesinde
dolaylı metrik ölçme tekniklerinin özellikleri [35].
Yöntem
Uzaktan Algılama
Fotogrametri
Düzeltilmiş
Fotoğraflar
Boyut
Ürün
Kullanım
Amacı
2D
Uydu
Görüntüsü
Küçük Ölçekli
Harita Üretimi
2D
Ölçekli
Resimler
3D
Stereo
Fotogrametri
3D
CAD
Çizimleri
2D
Ortofoto
3D
Sayısal
Yükseklik
modeli (DEM)
Halihazır durum
değerlendirmesi,
Belgelendirme,
İş Planlaması
Halihazır ve
felaket öncesi
belgelendirme
Mimari öğeler,
Peyzaj
Ölçmeleri
Halihazır
Belgelendirme,
İş Planlanması
Halihazır
belgelendirme,
3D modelleme,
Görselleştirme
Ölçek
<1:5000
Kullanım
Alanı
>10000m
1:10-1:50
2-25m
1:101:100
5-50m
1:201:1000
5-500m
1:10-1:50
5-25m.
1:5-1:50
5-50m
LIDAR
3D
Alan
incelenmesi
1:5001:1000
5001000m
Yersel Lazer
Tarayıcı
3D
CAD
çizimleri, 3D
Modelleme
1:201:100
5-200m
Halihazır
durum, 3D
Modelleme,
Replikasyon
1:11:10
0.1-5m
Artefact Lazer
Tarama
Nokta
Bulutları
3D
39
İhtiyaç
Veri işleme ve
sayısal görüntü
işleme, CBS
Metrik veya
kaliteli kamera
kullanımı,
koordinat
kontrolü veya
ölçü skalası
Dijital
Rektifikasyon
Yazılımı
Kalibrasyonlu
kameralar,
hassas
koordinat
kontrolü
Fotogrametrik
baskı
sistemleri,
görüntü
yorumlamada
deneyimli
opertör,
CAD ve 3D
modelleme
yazılımları
Lazer Tarayıcı,
LIDAR için
hava taşıtı
Nokta Bulutu
işleme
yazılımı, 3D
modelleme
yazılımı,
CAD/CAM
yazılımı
Çizelge 3.2 : English Heritage tarafından kültürel mirasın belgelendirilmesinde
doğrudan metrik ölçme tekniklerinin özellikleri [35].
Yöntem
Boyut
2D
Ürün
Kullanım
Amacı
Ölçek
Kullanım
Alanı
Taslak
Çizimler
Obje
tanımlama,
3D
Modellemeyi
destekleme
-
-
Çizim
Nivelman
2D
Ölçekli
Çizimler
Plan, Kesit
Yükseklik
1:201:50
1-15m
1D
Hassas
Nivelaman
1:201:50
0-30m
3D
Nokta verisi
Gözlem ile
kot taşıma
Fotoğraf
Kontrol ve
Yüzey
Modelleri
1:201:50
5-25
3D
Tel kafes
(Wireframe)
CAD Çizimi
Plan, Kesit ve
Yükseklikler
1:201:50
5-25m
3D
Nokta Verisi
Hava
Fotoğrafları
için kontrol
noktası
1:5001:1000
1-1000m
3D
Tel Kafes
CAD
Çizimleri
Açık alan
haritalarının
üretimi
1:1001:1000
20-1000m
Elektronik
Takeometre
EDM/REDM
GPS
40
İhtiyaç
Eğitimli
Teknik
Ressam
Eğitimli
Teknik
Ressam,
CAD
yazılımı,
yetenekleri
Harita
Mühendisi
Harita
Mühendisi,
hesaplama
yazılımı
Elektronik
Takeometre,
harita CAD
Programı,
CAD
kullanıcısı
Diferansiyel
GPS
Ekipmanı,
Deneyimli
Harita
Mühendisi,
GPS İşleme
Yazılımı
4. TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARINI BELGELENDİRMEDE
MEKANSAL BİLGİ SİSTEMLERİNİN KULLANIMI
Bilgisayarın hesaplama işlevselliğinin artması, internet ve mobil teknolojilerin
günlük hayatın içinde yerini almasıyla, mekansal bilgi sistemleri giderek
yaygınlaşmaktadır. Google Earth, Microsoft Visual Earth, GeoEye gibi Global
ölçekteki bilgi sistemleri, mekansal bilginin İnternet üzerinden paylaşımında devrim
olarak nitelendirilmektedir. Bu uygulamalar, farklı alanlarda geliştirilen birçok özel
amaçlı coğrafi bilgi sistemine de ilham kaynağı olmaktadır [36].
Gelişen ölçme teknikleri ile taşınmaz kültür varlıklarını belgelendirme çalışmaları
hız
kazanmıştır. Öte yandan,
jeomekansal
verilerle,
öznitelik
bilgilerinin
ilişkilendirilmesi, artan veri miktarının depolanması, sunumu ve yönetiminde,
konumsal tabanlı analiz ve sorgulamalar içeren mekansal bilgi sistemlerine büyük
ihtiyaç duyulmaktadır. Taşınmaz kültür varlıklarına dair kurulacak mekansal bilgi
sisteminde nasıl bir tasarımın izlenmesi gerektiği Şekil 4.1’de ortaya konulmuştur.
Temel haritaların, arazi ve kent bilgi sistemlerinin üzerinde yükselecek olan
mekansal bilgi sistemi uygulamasının çalışabilirliği, kullanılan jeodezik altyapının
doğru özellikler taşıması ile ilişkilidir [16].
Şekil 4.1 : Coğrafi Bilgi Sistemi tasarım yaklaşımı [16,17].
41
4.1 Jeodezik Altyapı
Coğrafi Bilgi Sistemlerinin sürdürülebilirliği, jeomekansal veri ve bilgilerin güncel
tutulması ile sağlanabilmektedir. Doğru veri üretiminin gerçekleşmesi jeodezik
altyapıda kullanılan datum, projeksiyon ve koordinat sisteminin uygun seçilmesine
bağlıdır.
4.1.1 Datum
Herhangi bir noktanın yatay ve düşey konumunu tanımlamak için başlangıç alınan
referans yüzeyi datum olarak adlandırılmaktadır [37]. Yeryüzünde birçok farklı
datum tanımlanmıştır. Bu nedenle bir noktanın kullanılan datumlardan dolayı farklı
konumda bulunması doğaldır. Şekil 4.2’de Datum farkından dolayı bir noktaya ait
konum ötelemeleri görülmektedir.
Şekil 4.2 : Datum fakından dolayı konum ötelemeleri [38].
Ülkemizde yıllar önce üretilmiş tarihi haritalarda lokal datum bilgisi kullanırken,
günümüz koşullarında üretilen analog ve digital haritalar, bölgesel bir datum olan
ED50 veya Global olan ITRF96 kullanılarak üretilmektedir.
42
Türkiye Ulusal GPS Ağı’nın tesis edilmesi ile birlikte ITRF96 Datumu, 2003
yılından itibaren kamu projeleri teknik şartnamelerinde yer almaya başlamıştır [17].
2005 yılında Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen BÖHHBÜY sayesinde ulusal
haritaların ITRF96 Datumu’nda gerçekleştirilmesi şartı getirilmiştir. Bu nedenle,
jeomekansal veri toplama çalışmalarında ve üretilecek mekansal bilgi sistemlerinde
datum bilgisinde ITRF96’nın esas alınması, farklı datumlarda elde edilen
jeomekansal veri ve haritaların ise, bu datuma dönüştürülmesi gerekmektedir. Ancak,
yeterli doğruluk ve hassasiyette dönüşümü mümkün olmayan harita ve verilerin de
tekrar üretilmesi gerekmektedir.
4.1.2 Projeksiyon Sistemleri
Yeryüzünün, düzlem yüzeyler olan haritalara ölçekli ve standartlara uygun biçimde
aktarılması, uygulanan projeksiyon sayesinde mümkün olmaktadır. Harita yapımı
esnasında eğri yüzeylerin düzleme geçirilmesi, ancak matematiksel ve geometrik
modeller sayesinde sağlanabilmektedir. Projeksiyon bilgilerinde, çalışması yapılacak
alanın bulunduğu bölge, büyüklüğü ve kullanılacak çizim ölçeğine bağlı olarak yerin
şekli dönel elipsoid, küre veya düzlem olarak kabul edilebilmektedir. Tanımlanan
projeksiyonlar, yeryüzü şekillerinin uzunluk, alan ve şekil ilişkilerinden sadece birini
düzleminde koruyabilmektedir. Projeksiyondan kaynaklanan bu değişimlere ise,
deformasyon denilmektedir [11].
Ülkemizde üretilen sivil amaçlı küçük ve büyük ölçekli topografik haritalar; sırasıyla
Universal Transversal Merkator (UTM) ve Transversal Merkator (TM) projeksiyon
ile üretilmektedir. UTM Projeksiyonu 84⁰ Kuzey Paraleli ve 80⁰ Güney Paraleli
arasında kalan bölgelerin haritalarının üretilmesinde uygun projeksiyon olarak
kullanılmaktadır. Türkiye için küçük ölçekli harita yapımında 27⁰, 33⁰, 39⁰ ve 45⁰
dilimler kullanılırken, 1: 5000 ve daha büyük ölçekli haritaların üretiminde dilim
genişlikleri 3⁰ olarak alınmakta ve orta meridyenler 27⁰, 30⁰,33⁰,36⁰,39⁰,42⁰ ve 45⁰
olarak kullanılmaktadır. Dilim orta meridyeninin solunda kalan alanların negatif
değerler almasını önlemek için, küçültme faktörü uygulanan X (Yukarı) değerine
500000 metre değeri eklenmektedir. Y (Sağa) değerleri ise, Kuzey Yarımküre için
pozitif değer almaktadır.
43
4.1.3 Koordinat Sistemleri
Bir noktanın harita veya arazi üzerinde kabul edilen bir başlangıç noktasına göre
konumunun belirtilmesi, önceden tanımlanmış bir koordinat sistemi sayesinde
mümkün olmaktadır. Koordinat sistemi belli bir datum ve projeksiyon bilgisi ile
tanımlanmaktadır. Başlıca Koordinat Sistemleri; Coğrafi, Dik, Kutupsal ve Uzay
Koordinat Sistemleridir.
Coğrafi Koordinat Sistemi, paralel (enlem dairesi) ve meridyenden (boylam dairesi)
oluşmaktadır. Türkiye’nin sınırları 26-45° Doğu Meridyenleri, 36-42° Kuzey
Paralelleri arasında yer almaktadır.
UTM Projeksiyonu ile üretilmiş küçük ölçekli haritalar incelendiğinde, enlem ve
boylamlar
eğri çizgiler olarak
görülmektedir.
Bu
haritalardan,
noktaların
konumlarının kolay belirlenebilmesi için geliştirilen grid sistemi olarak da bilinen
dik koordinat sistemi üretilmiştir.
Günümüzde birden fazla grid sistemi aynı harita üzerinde gösterilebilmektedir. Buna
örnek olarak, ülkemizde 1995 yılından beri üretilen 1:25000 ölçekli haritaları
verebiliriz. ED50/ITRF96 datumunda hesaplanarak oluşturulan Grid koordinat
çizgileri ve değerleri bu haritalarda ayrıca işlenmektedir.
Taşınmaz kültür varlıklarının belgelendirilmesinde görev alan farklı disiplinlerin,
yerel veya birbirine dönüştürülemeyen koordinat sistemlerinde tasarladıkları
belgelendirme çalışmaları sıkça görülmektedir. Bundan dolayı, aynı proje
kapsamında dahi farklı amaçlarla üretilen jeomekansal verilerin bir araya
getirilmesinde güçlükler yaşanması beklenmelidir. Bu da iş ve zaman kaybı anlamına
gelmektedir.
Mühendislik, mimarlık gibi pratik uygulamalarda, haritaları üretilen alanların
genelde 50 km2 ’den küçük olduğu düşünüldüğünde, bu alanlar için üretilecek büyük
ölçekli haritalarda yer yuvarının düzlem olarak kabul edilmesinde bir sakınca
bulunmamaktadır [39]. Tarihi ve kültürel mirasın belgelendirilmesi için üretilecek
haritalar üzerinde jeomekansal verilerin gösterilmesi çalışmaları da, büyük oranda
yukarıda bahsedilen küçük çalışma alanları dâhilinde bulunmaktadır. Ancak, bu
çalışmalarda gerçekleştirilecek ölçme ve jeomekansal veri toplama çalışmalarının
Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Yönetmeliği’nde belirtilen kıstasları temel
alması, projelerin sağlıklı yürütülmesi için önemlidir. Öte yandan bir imparatorluğa
44
ait anıt ve eserlerin sergilenmesi ya da aynı devirlerde birbirinden uzakta bulunan
tarihi alanların birlikte incelenmesi ve saklanması amaçlarıyla gerçekleştirilen
projelerde, koordinat sistemlerine, projeksiyon ve datum uyumuna dikkat edilmelidir.
4.2 Mekansal Bilgi Sistemine Jeodezik Veri/Bilgi Aktarımı
Belgelendirmede konuma bağlı veri ve bilgiler, önceki bölümlerde belirtildiği gibi
çok farklı türdeki çalışmalardan elde edilebilmektedir. Bütün uygulamalardan farklı
ölçeklerde,
yani
farklı
detay
seviyelerinde
toplanan
verilerin
sağlıklı
değerlendirilebilmeleri, tek bir sistem üzerinde ve birbirleri ile uyumlu çalışacak
şekilde bir araya getirilmeleriyle mümkün olmaktadır. Ayrıca, coğrafi, beşeri, sosyal,
ekonomik boyutlarda veri ve bilgiler içeren mekansal bilgi sistemleri, artık tüm
dünya ölçeğinde değerlendirilmektedir.
Kültürel mirasa yönelik çalışmaların şehir, bölge, ülke, kıta gibi ölçeklerin ötesinde
tüm insanlığı ilgilendiren konular olduğu düşünüldüğünde, bu tarz çalışmaların da
Global anlamda değerlendirilmesi yerinde olacaktır. Konuyu daha iyi açıklamak
amacıyla, Mimar Sinan’a ait olduğu bilinen eserlerin belgelendirme çalışmasının
gerçekleştirilmek istendiğini düşünelim. Elli yıl gibi uzun sayılabilecek bir dönemde
300 eserde imzası bulunan Mimar Sinan, gerek kendi eserleri gerek ise
yetiştirdiği mimarlar tarafından yapılan eserler ile mimalık tarihinde özel bir yer
tutmaktadır [40]. Bu eserlerin Türkiye’nin farklı şehirlerinde bulunmasının ötesinde,
günümüzde başka devletlerin topraklarında da Mimar Sinan’a ait birçok eser
mevcuttur. Böylesine kapsamlı ve fazla miktarda yüksek çözünürlüklü jeomekansal
veri içerecek bir çalışma, değişik belgelendirme projelerini gerektirecektir.
Böyle bir çalışmanın gerçekleştirilmesi, ancak iyi tasarlanmış bir mekansal bilgi
sisteminin kurulması ve yönetilmesi ile mümkün olabilecektir. İyi yönetim, ancak
doğru stratejilerle geliştirilmiş, jeomekansal açıdan bibirleriyle uyumlu veri yapısıyla
mümkün olabilir. Üretilen küçük/büyük ölçekli haritalar, vaziyet planları, obje detay
ölçmeleri, rölöve, kesit, 3-D modeller, öznitelik bilgileri, v.b. verilerin bir arada
tutulması, birbirlerini tamamlayabilmesi, ancak tüm bu sistemlerin birbirleri ile
konuşabilen jeodezik altyapı üzerine inşa edilmesi ile gerçekleşebilir. Toplanacak
verilerin ortak bir datum ve koordinat sisteminde tanımlanmış olması, verilerin
sisteme entegrasyonunu rahatlıkla sağlayacaktır. Bir önceki bölümde açıklanan
teknik ve teknolojiler kullanılarak İstanbul tarihi yarımadasındaki Mimar Sinan’a ait
45
eserlere yönelik çalışmalarda, altlık olarak kullanılacak güncel büyük ölçekli
haritaların elde edilmesinin yanı sıra, geçmişten gelen Pervititch, Alman Mavisi gibi
eski haritalardan da yaralanılacaktır. Ayrıca, yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri,
güncel ve eski hava fotoğrafları ile bunlardan üretilen orfofotolar kullanılarak da
büyük ölçekli veri toplama çalışmaları yürütülebilmektedir. Uzaysal ve yersel konum
belirleme sistemleri ile; detay ölçmeleri sonucunda elde edilecek ürünler, tüm
verilerin ortak bir koordinat sisteminde üretilmesini de mümkün kılacaktır.
Ülkemizde, yaygın şekilde kullanılan ED50 Datumu yerini, BÖHHBÜY’de belirtilen
ITRF96 Datumuna bırakmıştır. BÖHHBÜY’de üretilen tüm harita ve detay
bilgilerinin mekansal bilgi sistemine aktarımı göz önüne alınarak, ulusal veri
dönüşüm formatı üretilmiştir. Böylelikle elde edilen jeomekansal verilerin üretiminin
standardizasyonun önü açılmıştır. Geçmişten gelen verilerin sisteme aktarımı için ise,
ara işlemlerin yapılması gerekmektedir. Analog olarak üretilmiş farklı datum ve
koordinat sisteminde tanımlı haritaların, böyle bir çalışmaya dâhil edilmesinde
izlenecek yollardan en uygunu, haritaların üretilmesinde kullanılan ölçülerin sayısal
olarak bilgisayarda yeniden üretilmesidir. Öte yandan, sıkça uygulanmakta olan
paftaların raster olarak taranması ve sayısallaştırılması işlemi, uygun dönüşümlerle
gerçekleştirilse de, altlık haritaların eski olması, tarama esnasında oluşan
distorsiyonlar nedeniyle yüksek doğruluk elde edilememesi de mümkündür. Coğrafi
Bilgi Sistemleri bugüne kadar 2D verileri tutarken, yükseklik bilgisi olan üçüncü
boyutu da kapsayan çalışmalar, günümüzde 3D CBS çalışmalarına dönüşmektedir.
Ayrıca, tarihi eser ve anıtların konumlarının hareket halinde olan yeryüzünde zamana
bağlı olarak değişiklik gösterdiği de bilinmektedir. Öyle ki, çalışmaya eklenecek
zaman boyutu ile 4D mekansal bilgi sisteminin üretimi, başta tarihsel araştırma
çalışmalarına büyük yararlar sağlayacaktır [17].
Günümüzde üretilen jeomekansal verilerin Coğrafi Bilgi Sistemlerine aktarımıyla,
veri/bilgi yönetimi için temel yapılar elde edilmektedir. Öte yandan, tarihi anıt ve
eserleri ilgilendiren belgelendirme çalışmalarında kullanılan yoğun detay verilerini
kaldırabilecek donanım ve yazılımın da iyi hesaplanması gerekmektedir [41].
4.3 Görselleştirme
Elde edilen jeomekansal verilerin bilgiye dönüşebilmesi için bunların teknik ve
uzman personel tarafından yorumlanabilmeleri gerekmektedir. Kullanıcılara sunulan
46
verilerin doğru ve kolayca algılanması ise, görselleştirme yöntemleri sayesinde
mümkün olabilmektedir. Jeomekansal veriler yapılarına göre farklı gösterim
tekniklerinden yararlanılarak sunulsa da, temelde bu yapılar kullanıcıların rahat
algılamasına yönelik olmalıdır. Tapu bilgisi gibi sözel veriler tablolarda, eser
hakkında tarihi bilgiler grafik arayüzlerde sunulurken, 3D model, SAM gibi
görselliği yüksek çeşitli animasyon ve modeller sistemlerle ilişkilendirilmektedir.
Vektör harita, raster biçimindeki uydu görüntüsü, hava fotoğrafı gibi farklı türdeki
veriler yazılımlarla birbirleri üzerinde görüntülenebilmektedir. Arazi ve eserlere ait
verilerin mekansal bilgi sistemlerinde sınıflandırılarak farklı tabakalarda tutulması,
görselleştirmede karışıklığın önüne geçilmesini sağlamaktadır.
Gelişmiş uygulamalar ve son yıllarda gerçekleştirilen projelere bakıldığında, artık
kâğıt üzerinde üretilen 2D tarihi eser belgelendirme çalışmaları hızla terk
edilmektedir [2]. Günümüz teknolojileri kullanılarak üretilen 3D veriler, doğrudan
sayısal olarak elde edilebilmektedir. Dahası elde edilen koordinatların zamana bağlı
olarak değişiklik gösterebileceği, bu nedenlerle yapılacak ölçme modellemelerinde
toplanacak verilerin ne zaman elde edildiği, yani dördüncü boyut olarak bilinen
zaman faktörü de ön plana çıkmaktadır [36].
İtalya’da gerçekleştirilmekte olan Antik Roma’nın sanal inşasına yönelik çalışmalar,
bu konuda gelişmiş örnekler içermektedir. Bu proje kapsamında tarihi anıt eser ve
peyzaja ait elde edilen jeomekansal veriler, bilgisayar teknolojileri yardımıyla 3D
modeller
olarak
üretilmektedir.
Çalışma
İnternet
üzerinden
kullanıcılara
sunulmaktadır. Şekil 4.3’teki ekran baskılarında görüldüğü üzere, uygulamaya giren
kullanıcılar, antik Roma’nın sokaklarında sanal olarak gezinerek, önemli yapıların
tarihi ve sanatsal değerlerini, modeller içinde etkileşimli olarak algılama olanağına
kavuşabilmektedirler.
47
(a)
(b)
)
Şekil. 4.3 : Sanal Roma projesi; (a). Kullanıcı villadan günümüze kalan 3D kalıntılar
arasında gezinirken (b). Villanın geçmişine dair etkileşimli
3D rekonstrüksiyon [42].
Benzer bir yaklaşımla, 2008 yılı Haziran ayında Çin Halk Cumhutiyeti Nanjing
Haritacılık Dairesi tarafından Çin İmparatorluğu’nun ilk başkenti olan Nanjing
şehrinin kültürel ve tarihi alanlarına yönelik bir çalışma, farklı atmosferik koşullar
altında gece ve gündüz görünümleri canlandırılarak, kültürel tanıtım amacıyla
kullanıcılara açılmıştır.
Tarihi ve Kültürel eserlerin korunması, onarımı ve yaşatılması amacıyla
gerçekleştirilen belgelendirme çalışmalarında; kullanılan jeomekansal veri toplama
teknik altyapıları ile kurulan mekansal bilgi sitemlerinin taşımaları gereken özellikler
tanıtılmıştır. Tüm bu kıstaslar sonucunda yürütülecek çalışmaların planlamasında
kullanılan teknik ve yöntemler bir sonraki bölümde açıklanmıştır.
48
5. TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ BELGELENDİRMESİNDE
JEOMEKANSAL ÖLÇME ÇALIŞMALARININ PLANLANMASI
Tez kapsamında taşınmaz kültür varlıklarına yönelik ölçme ve jeomekansal veri
toplama çalışmaları, ele alınan eserlerin tek başına ya da grup halinde olması dikkate
alınarak iki bölümde incelenmiştir. Her ne kadar bu ayırım belgelendirme
çalışmalarını planlamada genel bir bakış açısı sağlasa da, her esere ait detay ve veri
miktarı, eserin çevresi ile olan ilişkisi, ne kadar yıpranmış olduğu gibi özel koşullar
da ayrıca dikkate alınmıştır.
Mimari özellikleri ya da tarihi, kültürel önemi ile çevresindeki diğer yapılardan
ayrılan
eserlerin
belgelendirme
çalışmalarına
duyulan
ihtiyaç,
kanunlarca
belirtilmesinin yanı sıra esere yakın alanlarda yaşayan semt sakinleri tarafından da
sıkça dile getirilmektedir. İşe giderken yol üstünde dikkat çeken eski bir çeşme, bir
duvar kalıntısı veya terk edilmiş bir ahşap ev gibi tek başına kültürel açıdan büyük
değerler barındıran eserlerin yaşatılması amacıyla hızlı, ucuz ve yeterli doğrulukta
gerçekleştirilecek jeomekansal veri toplama çalışmaları, yerel yönetimlerin ihtiyaç
duyduğu bir konudur. Bu başlık altında eserler, genel yapılarına göre sade cepheli ya
da karmaşık ve süslü olmak üzere iki grupta örnek çalışmalarla değerlendirilmiştir.
5.1 Sade Cepheli Eserlerin Belgelendirilmesi
Genellikle tarihi açıdan önemli olaylara tanıklık ettiğinden veya türünün son örneği
olmasından dolayı tescil edilerek anıt eser kapsamına alınan, basit ve sade tasarımlı
eserlerle sık karşılaşılmaktadır. Bu eserlere ait jeomekansal belgelendirme
çalışmaları, diğer türdeki eserlere göre daha kolay ve ucuz yöntemlerle
gerçekleştirilmektedir.
5.2 Karmaşık ve Süslü Eserlerin Belgelendirilmesi
Mimari açıdan nitelikli ve özel kabul edilen, cephesinde bezeme, işleme, resim gibi
görsel ögelerin yer aldığı, genellikle bir üslubu temsil eden yapılar ile karmaşık
49
geometrik özellikler barındıran eserlerin belgelendirme çalışmalarında uygulanacak
yöntemler belirlenirken, doğrudan bir tekniğin uygulanmasından ziyade birden fazla
yöntemin bir araya getirilmesiyle sunulan çözümlere rastlanmaktadır.
Günümüzde özellikle açık ve arızalı araziye inşa edilmiş, uzun yıllardır
kullanılmayarak terk edilmiş han, kale, kışla, saray gibi büyük ve karmaşık
yapılardan meydana gelen eserlerin belgelendirme çalışmalarının yürütülmesinde
farklı teknikler tek başlarına veya birlikte kullanılmaktadır.
Örneğin, geçmişte herhangi bir haritası, gravürü veya resmi dahi üretilmemiş, ilk kez
belgelendirme çalışması gerçekleştirilen, ormanlık ve dağlık alanda bulunan
Şekil 5.1’de görülen Fransa’da bulunan Haut-Andlau Kalesi için, farklı veri toplama
teknolojileri kullanılmıştır.
Şekil 5.1 : Haut-Andlau Kalesi'nin görünümü [43].
Savunma amaçlı geliştirilen kale, doğal ihtiyaç ve şartlara uygun olarak, günümüz
mimarisinde sıkça rastlanılan paralellik ve simetri özelliklerinden uzak şekilde inşa
edilmiştir. Zor çalışma koşulları altında yürütülen belgelendirme çalışmalarında;
detay miktarı, ekonomik şartlar, kısa veri toplama süresi gibi nedenlerle digital
fotogrametri kullanımına ağırlık verilmiştir. Öte yandan, özellikle iç mekan ya da
gölgede kalan alanlarda objeden herhangi bir görüntü elde edilememesinden dolayı,
aktif bir ölçme tekniği olan yersel lazer tarayıcılar kullanılmıştır. Nokta bulutları ile
elde edilen yüksek veri miktarına karşın, bu sistemle köşe ve kenarların tespit
edilememesi sorunu yaşanmıştır. Bu nedenle veri toplama çalışmalarında, her iki
tekniğin birlikte kullanımıyla, istenilen sonuç elde edilebilmiştir. Tüm bu veriler ise,
kalenin çevresinde elektronik takeometre kullanılarak tesis edilen 40 noktalı bir
poligon ağı ile jeoreferanslandırılmıştır.
50
Çalışma sonunda total station, yersel lazer tarayıcı ve fotogrametri ile elde edilen
farklı veri setlerine ait manuel gerçekleştirilen rölöve çizimleri karşılaştırılarak,
değişik türdeki pencereler için elde edilen geometrik doğruluklar Çizelge 5.1.’de
sunulmuştur. Her üç yöntemin kullanımı sayesinde, pencerelerin rölöve çizimlerine
yönelik yeterli doğruluğun sağlandığı görülmüştür.
Çizelge 5.1 : Değişik türdeki pencerelerin farklı tekniklerle üretilen rölövelerinin
doğruluk değerlendirmesi [43].
Pencere Türü
Lazer/
Ortalama (cm)
Std. Sapma
Ölçme
(cm)
Fotogrametri Ortalama (cm)
Std. Sapma
Lazer/
(cm)
Fotogrametri/ Ortalama (cm)
Std. Sapma
Ölçme
(cm)
Dikdörtgen
Pervaz
4.5
Ortası Sivri
Kemer
5.6
Yarı
Dairesel
Kemer
6.2
1.8
4.9
1.9
3.9
2.1
4.5
2.0
2.1
2.8
4.7
2.5
3.1
2.5
2.4
1.4
Gerçekleştirilen örnek belgelendirme çalışması sonucunda, elde edilen deneyimlerde
elektronik takeometre, fotogrametri, yersel lazer tarayıcısı ile elde edilen kısıtlamalar
ortaya konularak, benzer uygulamalara yönelik yardımcı ipuçları aktarılmıştır.
Elektronik
takeometrenin
böyle
geniş
alanlarda
gerçekleştirilen
ölçme
çalışmalarında, nokta bazlı ölçme işleminin getireceği iş yükü ve zaman kaybının
rölöve üretimini güçleştireceği vurgulanmıştır. Öte yandan sıkça uygulanmakta olan
yersel fotogrametri çalışmalarında, fotoğraf çekimi esnasında obje ile arasında uygun
olmayan baz/derinlik oranları sebebiyle ortaya çıkan düşük açılı çekimlerde yeterli
miktarda ışının kesişmemesi, fotogrametrik nokta belirlenememesine neden
olmaktadır. Sarmaşık gibi bitki örtülerinin yoğun olduğu alanlarda ise, obje hakkında
detaylı bilgi ediniminin gerçekleştiremeyeceği bilinmektedir. Yersel lazer tarayıcı ile
bu durum kısmen aşılsa da, genellikle nokta bulutları üzerinden detay elemanlarının
tespiti, yorumlamaya dayanan çalışmalardan ileri gidememiştir. Buna karşın, nokta
bulutları sayesinde düzlem ve cephelerin belirlenmesi kolaylıkla sağlanabilmektedir.
51
Üç yöntemin bir arada kullanılması sayesinde; elde edilen veri setlerinde eksik
alanların kapatılması, istenilen detay seviyesi ve doğruluğun yakalanması
sağlanmıştır. Fotogrametrik alımın güç bulunduğu zemine yakın yerlerde yersel lazer
tarayıcıdan elde edilen nokta bulutları kullanılmış, yapı üst kısımlarında ise,
fotogrametri
sayesinde
cephe
elemanlarının
yorumlanması
kolayca
gerçekleştirilmiştir [43].
Italya’dan başka bir örnek çalışmada ise, ortaçağ zamanından kalma Rocca Rangoni
adlı kalenin ve bu yapıya bağlı meydan ve parka ait alanın belgelendirme çalışması
gerçekleştirilmiştir. Öncelikle bina içerisindeki katlarda nivelman yapılmış, dış
cephede ise yersel lazer tarayıcı ile lazer nokta bulutu elde edilmiştir. 1:50 ölçeğinde
gerçekleştirilen bu çalışmada, nokta bulutlarından yarı otomatik olarak Şekil 5.2’de
görülen yatay ve düşey kesitler geçirilmiş, geleneksel ölçme yöntemleri ile
kıyaslanarak hatanın 50 mm den küçük olduğu görülmüştür.
Şekil 5.2 : Lazer nokta bulutlarından yatay ve düşey kesitlerin çıkarılması [44].
Böylece, bir arada kullanılan ölçme yöntemleriyle kaleye ait odaların geometrisi ve
duvar kalınlıkları doğru bir şekilde elde edilmiştir. Rektifiye edilen görüntüler ve
üretilen ortofotolar, nokta bulutları ile bir araya getirilmiş ve karmaşık yapının 1:50
ölçeğinde tematik haritaları hazırlanmıştır. Bu çalışmada belgelendirilmesi
hedeflenen park ve meydan alanlarında, İtalyan ulusal referans sistemi olan Roma40
Datumu’nda, GPS kampanyası ile açık alanlara ait düşey kesitler üretilmiştir. Gene
aynı açık alana ait lazer nokta bulutları ile bina köşe noktalarına ait topografik
ölçmeler birleştirilmiştir. 1:200 ölçeğindeki planların üretimi için, RTK GPS yöntemi
ile araziye ait detaylar toplanmıştır. Sonuçta tüm bu jeomekansal veriler, bir CBS’de
52
bir araya getirilmiştir. Gerçekleştirilen bu ölçme çalışmalarından elde edilen analiz
ve bilgiler belediyeye aktarılmıştır. Sağlanan imkanlarla yapılan planlamalar
sonucunda gerçeğine uygun şekilde uygulanan restorasyon çalışması sonrası, bu
mekan halkın ziyaretine açılarak kamuya kazandırılmıştır [44].
5.3 Eserlerin Topluca Bulunduğu Alanlarda Belgelendirme Çalışması
Farklı veya benzer sınıftaki eserlerin bir arada bulunduğu ara sokak gibi küçük bir
alana ya da tarihi bir kasaba, kent gibi geniş alanlara yayılmış çalışma örneklerine,
giderek daha çok rastlanmaktadır. Bölgesel ölçekte gerçekleştirilen çalışmalarda,
jeomekansal veri/bilgi üretiminin kısa sürede, seri şekilde gerçekleştirilmesi, diğer
disiplinlerden gelen paydaşların en çok üzerinde durdukları konu olmaktadır. Ayrıca,
büyük çalışmalarda, hızlı ve doğru belgelendirme tekniklerinin yanı sıra, mekansal
bilgi sistemlerinin de büyük önemi olduğu, veri çeşit ve boyutlarının artmasıyla
anlaşılmaktadır.
UNESCO ve yerel yönetimlerin sıkça üzerinde durduğu, kentlere has sivil mimari
dokularının belgelendirilmesine yönelik birçok uygulama bulunmaktadır. Böyle bir
çalışma Brezilya’nın Bahia kentinin şehir dokusunun elde edilmesinde irdelenmiş ve
uygulanmıştır. Digital Fotogrametri, Digital Kartoğrafya, Mekansal veritabanı, CBS,
3D Geometrik Modelleme, CAD teknolojilerinin kullanıldığı uygulamada; alana ait
uydu görüntüleri, yersel ve hava fotoğrafları, çeşitli çizim ve 3D geometrik modeller,
kadastro planları, topografik ölçmeler ve metadataların yer aldığı bir mekansal bilgi
sistemi tasarlanmıştır. Proje sonuç ürünü de, İnternet üzerinden kullanıcıların
faydalanabildiği bir yapıya dönüştürülmüştür. Bu çalışma, sonuçlarının denenmesi
amacıyla iki pilot bölgede yapılan uygulamayla başlamıştır. Bu bölgeler hakkında
öncelikle mümkün olduğunca çok belgeye ulaşılarak, belgelendirme çalışması
gerçekleştirilmiştir. Kültürel varlıklara ait fotoğraflar, ortofotolar, geometrik
modeller, katalog, magazin ve bildirilerde yer alan çalışma ve sunumlar bir araya
getirilerek mimarlar, araştırmacılar, akademisyenler, öğrenciler, turistler ve
gezginlerin faydalanabileceği internet tabanlı mekansal bir bilgi sistemi kullanıma
açılmıştır. Çalışma alanlarında bulunan binalara ait veri toplama, işleme, indeksleme,
depolama, yedekleme, yönetim, grafik ve sözel verilerin paylaşıma açılması
konularını içeren belgelendirme çalışmaları digital olarak gerçekleştirilmiştir. Ancak,
tespit edilen eski ölçme, rölöve ve tarihi belgeleri içeren kitapların basılı ortamda
53
olmalarının veri entegrasyonunda güçlükler yaşattığı belirtilmiştir. Kentsel ve mimari
alanlarında
gerçekleştirilen
belgelendirme
çalışmalarında
ihtiyaç
duyulan
jeomekansal bileşenler, bu çalışmada şu şekilde sıralanmaktadır:
Jeodezik ve Topografik Ölçmeler
Digital Kartoğrafya
Sayısal Yükseklik Modeli
Digital Fotogrametri
Mekansal Veribankası
CBS
3D Geometrik Modelleme
CAD Teknolojisi
Yersel Lazer Tarayıcılar
Sayısal Yükseklik Modeli (DTM) üretimi, fotoğrafların, ortofoto, CAD ürünlerinin
indekslenmesi, UTM projeksiyonunda kadastro ve halihazır paftaların üretimi, 3D
CAD çizimlerinin yanı sıra önemli görülen bina cephelerine ait VRML modeller veri
kaynakları olarak kullanılmıştır. Diğer kullanıcılara yönelik ortaya çıkan sonuç
ürünler, amaçlarına göre şu şekildedir:
Tüm yerleşim alanına yönelik sayısal yükseklik modeli,
Yollara ait 3D geometrik model,
Sanatsal değerleri olan meydan ve bu meydanlara açılan binaların 3D
geometrik modelleri,
Bina cephelerine ait ortofotolar,
Vektör biçiminde bina cephelerine ait fotoğraflar,
Burada da görülmektedir ki, birçok tekniğin birleşimi ile elde edilen farklı ürünler
sayesinde, jeomekansal veri açısından zengin belgeleme çalışmaları üretilebilmekte,
bunun uygun yönetimi ve paylaşımının farklı kullanıcılara sunumu büyük kolaylıklar
sağlamaktadır [45].
Tarihi eser ve alanlara yönelik bir başka kapsamlı jeomekansal belgelendirme
çalışması Çanakkale’de bulunan Seddülbahir Kalesi ve çevresindeki tarihi alanlarda
gerçekleştirilmiştir. Bu proje, başta bölge üzerinde çalışmalar yapan tarihçi ve
54
arkeologlar olmak üzere, tüm İnternet kullanıcılarına kale ve çevresi hakkında
jeomekansal bilgi sunma amacı taşımaktadır. Doğru ve güvenilir jeomekansal 4D
veri toplama çalışmaları, öznitelik bilgileri ile birlikte bir CBS’de toplanmıştır.
Gerçekleştirilen çalışmalar sayesinde, kalenin geçmişte ve hâlihazırdaki durumu
hakkında, sistematik ve konuma dayalı verilerden sentezlenen bilgiler, internet
üzerinden paylaşıma açılmıştır. Jeomekansal veri toplama çalışmalarında, dinamik
bir Global koordinat sistemi olmasından ötürü WGS84 tercih edilmiştir. GPS ile elde
edilen jeomekansal verilerin, zaman bileşeni de içermesi sayesinde, çalışma 4D
belgelendirme özelliği kazanmıştır. Böylece üretilen jeodezik altyapı ve yapılan
ölçmeler sayesinde, dünyanın herhangi bir yerindeki benzer dönemlere ait
gerçekleştirilen çalışmalar ile bu projenin birleştirilmesi ve birlikte değerlendirilmesi
sağlanmıştır. Kalenin bulunduğu alana ilişkin genel planlar ve nivelmandan elde
edilen ortometrik yüksekliklerle sayısal arazi modeli üretilmiştir. Yapıların dış cephe
ve iç alan detay alımlarında, yersel lazer tarayıcı, elektronik takeometre ve
distometre
kullanılmıştır.
Önemli
alanlarda
çekilen
digital
fotoğrafların
(rektifikasyon) düşeye dönüştürülmesiyle, fotogrametrik değerlendirme ve çizim
işlemleri gerçekleştirilmiştir. Sonuçta, elde edilen tüm jeomekansal veriler
birbirleriyle cm. mertebesinde doğrulukta bütünleştirilmiştir. Gerçekleştirilen CBS
uygulamasıyla, farklı tabakalardaki sayısal ve öznitelik verileri bir araya getirilerek,
sorgu ve analizlerle, veriden bilgi elde edilmesi sağlanmıştır. VRML modelleri,
video gibi görselleştirme öğeleri ile son kullanıcılara, kale ve pilot uygulama bölgesi
olan kale çevresindeki mezarlık hakkında da detaylı sözel ve yazılı bilgiler
sunulmaktadır. Çalışmada verilerin bir araya getirilmesinde izlenilen iş akışı
Şekil 5.3’te görülmektedir [16].
55
Şekil 5.3 : Seddülbahir CBS uygulamasının geliştirilmesinde izlenen yol [16].
56
Geleneksel mimarinin günümüze kadar yaşatıldığı, ancak yakın zamanda eski
dokuların giderek kaybolduğu şehirlerde, geçmişten gelen kent dokusunu
belgelendirmek, korumak, yıkılan ve eski şehir uzantısı olan alanlarda yeni yapıların
şehir dokusunu bozmasını engellemek amaçlarıyla plancı ve mimarlar tarafından
şehir rehberleri hazırlanmaktadır. Bu çalışmalarda da jeomekansal belgelendirme ve
mekansal bilgi sistemlerinden yaygın şekilde faydalanılmaktadır. Buna örnek bir
çalışma İtalya’da Bolonya kentinde gerçekleştirilmiştir. Çalışma, kentsel tasarım
rehberinin
yanı sıra gelecekte şehrin önemli noktalarına sanal gezilerin
düzenlenebileceği bir çalışmaya altlık olmayı hedeflemektedir. İlk etapta 2000 adet
binada gerçekleştirilen uygulamada; kentsel tasarıma yönelik tipoloji, fonksiyon,
genel geometrik görünüş temel bileşenleri yanında, yerleşim alanlarının gelişiminin
tam kavranmasında önemli olduğu düşünülen mekansal ve mimari elemanların
belgelendirme çalışmaları yürütülmüştür. Bunların gelecekte planlanan 3D tarama ve
sanal gerçeklik uygulamalarına gerekli temel altyapıyı hazırlaması için; yeni
teknoloji ve standartların geliştirilmesi de hedeflenmiştir. Topografik ölçmeler, farklı
grafik ve fotoğrafik görselleştirmeler, sayısal görüntü işleme uygulamaları, bina
cephelerine ait veritabanı, temel plan altlıklar ile 3D sanal modellerden oluşan bir
sistemde, şehrin geçmişinin portresinin çıkarılması amaçlanmıştır. Çalışma
sonucunda her binaya bir kimlik kartı verilerek, tüm çalışmalar bir veritabanında
toplanmıştır. Bu kartın içeriğinde bulunan binanın tanımı, planlardaki konumu,
cephesine ait ortofotosu, mimari elemanlarına ait detayları sayesinde, sokak ve yapı
bazlı mimari ve çevresel analizler gerçekleştirilebilmektedir. Koruma kurulları
tarafından alınan temel karar ve düşüncelerin kodlanmasıyla, benzer binalar için
standart kararlar üretilmiştir. Böylece, cephe türlerine ait farklı sınıflandırılmalarla
ortaya çıkan karmaşık analiz yükleri hafifletilmiştir. Sokaklara ait fotogrametrik
yöntemlerle üretilen cephe silüetleri bir araya getirilerek, istem dışı gerçekleştirilen
yıkım, yeniden yapım ve dönüşümler gibi uygun olmayan işlerin, planlama
aşamasında fark edilmesine yönelik Şekil 5.4’te görülen ürünler elde edilmiştir [46].
Şekil 5.4 : İtalya, Bolonya şehrindeki bir sokağa ait ortofoto ve rölöve çizimleri [46].
57
6. TÜRKİYE’DE TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARINA YÖNELİK
PROJE ÇALIŞMALARINDAN ÖRNEKLER
6.1 Laleli Camii ve Müştemelatlarının Rölöve Restitüsyon Restorasyon ve Çevre
Düzenleme Projesi
6.1.1 Genel bilgi
İstanbul şehri tarihi yarımadasının ortasında, önemli bir noktada bulunan Laleli
Camiinin yerinde, Roma ve Bizans dönemlerde bir forum olduğu düşünülmektedir.
Osmanlı zamanında önce Koska daha sonra da Laleli olarak anılan bu bölge, zamanla
Bizans dönemindeki önemini yitirmiştir. Topografyası 18.yy’a kadar büyük ölçüde
korunan alan, Osmanlı’da çok sık görülen yangınlarla mevcut eserlerini kaybetmiştir.
Semt 18.yy ortalarında inşa edilen hanlar ile yeniden bir ticaret bölgesi olarak ortaya
çıkmıştır. Burada 1760-1763 yılları arasında Osmanlı Padişahı III. Mustafa
tarafından inşa ettirilen Laleli Camisi ve Külliyesi; Osmanlı’da caminin yanı sıra
sultan türbesi, altyapısında çarşı, dükkânlar, sebil, muvakkithane, imarethane,
mumhane ve Sipahiler/Katırcılar hanı bulunan klasik külliye özelliklerini taşıyan son
büyük sultan külliyesidir. Önemli kültürel eserleri barındıran Laleli bölgesinde 1918
yılında çıkan bir yangın sonrası ızgara plan sistemi ile gerçekleştirilen çalışmalardan
ciddi şekilde etkilenmiştir. O dönemde yıkılmış olan medresenin yerine toplu
konutlar inşa edilmiştir. 1957 yılında gerçekleştirilen yol çalışmaları da bu cami ve
külliyesinin görünümünü değiştirmiştir. Bu dönemde caminin set duvarlarına demir
yapı dükkânlar gibi farklı eklemeler inşa edilmiştir. Geçmişteki olumsuzluklara,
günümüzdeki çarpık yapılaşmaya ve yoğun trafik akışına rağmen, bu görkemli tarihi
ve kültürel miras, günümüzde yine de varlığını sürdürmektedir. Laleli Camisine ve
müştemelatına ait gerçekleştirilen son belgelendirme ve restorasyon çalışmaları
projesi, 2006 yılında gerçekleştirilmiştir [47]. “Laleli Camii ve Müştemelat
Binalarının Rölöve Restitüsyon Restorasyon ve Çevre Düzenleme Projesi”
kapsamında, cami ve çevresine yönelik proje çalışmasında yanda belirtilen işlem
adımları takip edilmiştir.
58
I. Tespit ve Araştırma Çalışmaları
Tarihsel ve Sanat Tarihi Araştırmaları
Kültür Varlığı İle İlgili Projeler ve Kurul Kararları
Fotoğrafik Tespitler
Harita Tespitleri
II. Rölöve Çalışmaları
Rölöve Çizimleri
Rölöve Analiz Raporu
Analitik Rölöve

Camii Bozulma Analizi

Dönem Analizleri
Strüktür Analizi ve Raporu
Malzeme Analizi ve Raporu
III. Restitüsyon Çizim ve Raporu
Restorasyon Uygulama Projesi
Peyzaj Mimarisi Uygulama Projesi ve Raporu
6.1.2 Tespit ve araştırma çalışmaları
Proje kapsamında önce birçok farklı kaynak taranarak projeye altlık oluşturacak
bilgiler elde edilmiştir. Çalışmalarda başta Topkapı Sarayı, Başbakanlık, Vakıflar
Genel Müdürlüğü arşivleri incelenmiştir. Anıtlar Kurulu tarafından eser ile ilgili
alınmış revizyon ve koruma kararları, eser ve çevresini konu alan akademik tez
çalışmaları araştırılmıştır. Caminin inşaat süreci ve tekniği ile inşasından önce ve
sonra gerçekleştirilen çalışmalar kronolojik tarihi ve sanat tarihi araştırmaları
şeklinde hazırlanmıştır. Eldeki verilerle tipolojik olarak da aynı dönemde inşa edilen
camilerle kıyaslaması yapılmıştır. Yazılı belgelerin dışında, cami ve külliyesinde
zaman içerisinde gerçekleşen değişimler, geçmişte üretilmiş gravür, fotoğraf ve
haritalardan belirlenmiştir (Şekil 6.1).
59
Elde edilen bu bilgilerle, çalışma kapsamında üretilen güncel fotoğraf, rölöve ve
planlar karşılaştırılmış, esere ait zaman içindeki değişimler görsel malzemelerle
birlikte değerlendirilmiştir.
Şekil 6.1: Laleli Camisi’ne ait eski gravür, yapı planı,2006 yılına ait fotoğraf [47].
Çalışmada caminin geçmişi hakkındaki en temel bilgiler eski haritalardan elde
edilmiştir. 19.yy’da üretilen Ayverdi (Şekil 6.2.a), 1936 tarihli Pervititch
(Şekil 6.2.b), 1:1000 ve 1:500 ölçekli Alman Mavisi (Şekil 6.3.a.ve b.) olarak bilinen
haritaların yanı sıra, Cumhuriyetin ilk yıllarında üretilen kadastral paftadan da
(Şekil 6.3.c.) yararlanılarak cami ve külliyesine ait yapıların konumsal bilgileri temin
edilmiştir.
(a)
(b)
Şekil 6.2 : (a) 19. yy Ayverdi haritası (b). 1936 tarihli Pervititch haritasında Laleli
Camisi’nin konumu [47]
60
(a)
(b)
(c)
Şekil 6.3 : (a). 1:1000, (b).1:500 ölçeklerinde Alman mavilerinde caminin
konumu (c). Cami ve çevresinin kadastro paftası [47].
Proje çalışması kapsamında özellikle Pervititch haritaları temel alınarak eski ile yeni
fotoğraflarla eserin zaman içerisindeki değişimi tespit edilmiştir. Örneğin geçmişte
sıkça karşılaşılan yangınlara hızlı müdahe amacıyla cami külliyesinde inşa edilmiş ve
günümüzde toprakla doldurulmuş havuzun konumu Pervititch haritası sayesinde
Şekil 6.4’te görüldüğü gibi belirlenmiştir.
Şekil 6.4 : 1936 Tarihli Pervititch haritasında tespit edilen yangın havuzu,
2006 yılında yangın havuzunun durumu [47].
Cami ve külliyesi sanat tarihi araştırmalarında kullanılmak amacıyla fotoğrafik
belgelendirme çalışması yürütülerek, Şekil 6.5’te örnekleri görülen farklı fotoğraflar
çekilmiştir.
Şekil 6.5 : Sanat tarihi çalışmaları kapsamında fotoğrafik belgelendirme örnekleri [47].
Esere ilişkin farklı zamanlarda alınan proje kararları ve gerçekleştirilen uygulamalar,
Umumi Müzeler Müdürlüğü ve Koruma Kurulu kararlarından elde edilmiştir.
Şekil 6.6’da eserin tespit edilen geçmiş tarihli rölöve çalışması görülmektedir.
61
Şekil 6.6 : Esere ait geçmişte alınmış rölöve [47].
Bir sonraki aşamada, eserin güncel durumunu gösteren halihazır harita temin edilmiş,
cami ve çevresinin plankote üretimi gerçekleştirilmiştir (Şekil 6.7). Bunun yanı sıra
ilgili birimlerden cami ve yakın çevresine ait altyapı bilgi ve paftaları, ulaşım plan ve
projeleri, hava fotoğrafları, yapı mülkiyet ve imar durumunu gösteren belgeler, kot
kesit inşaat istikamet rölöveleri, zemin etüdü paftaları gerekli yazışmalarla alınmıştır
(Şekil A-1).
Şekil 6.7 : Laleli Camisi ve çevresine ait plankote [47].
62
Araştırma çalışmaları boyunca birçok farklı harita, plan ve bunlarla ilişkili bilgiler
elde edilmiştir. Projenin bundan sonraki safhalarına altlık teşkil eden bu bilgiler,
farklı jeomekansal temeller üzerinde arazi ve kentsel alanın kullanımına ilişkin
birçok jeomekansal veriyi içermektedir. Geçmişte üretilmiş Pervititch v.b. eski
haritalar bu harita çalışmalarını tanıtan kitaplarlardan elde edilen raster görüntülerden
oluşurken, kadastro paftası ve geçmiş yıllarda analog ortamda üretilen planların
fotokopi kopyaları projeye dâhil edilmiştir.
Yine günümüze ait hava fotoğrafı raster olarak elde edilirken, güncel hali hazır harita
kağıt ortamda projede sunulmuştur. Farklı kurumlardan temin edilen altyapı bilgi ve
paftaları, ulaşım plan ve projeleri, imar durumu, zemin etüdü bilgileri de farklı ölçek
ve yöntemlerle üretilmiş ve resmi yazışmalar ile birlikte genelde kağıt ortamında
temin edilmiştir. Kot Kesit, İnşaat İstikamet Rölövelerinin ilgililer tarafından analog
olarak üretilerek kağıt ortamda elde edildiği görülmektedir.
6.1.3 Rölöve çalışmaları
Laleli Camisi ve Müştemalatına yönelik gerçekleştirilen proje çalışmasında,
belgelendirme yönünden ortaya konulan ikinci temel safha, esere ait rölövelerin
çıkarılması olmuştur. Bu sayede eserin geometrik ve motifsel özellikleri iki boyutlu
düzleme aktarılmıştır. Rölöve çalışmasında Laleli Camisi’ne ait 1:200 ölçekli vaziyet
planı hazırlanmıştır. Daha sonraki çizimlerde, dış cephe görünüşlerinin ve yapı
içinden geçen üç farklı kesitten iç görünüşlerle birlikte, önemli detayları içeren
kısımların total station ve mimari fotogrametri teknikleri kullanılmak suretiyle rölöve
çizimleri elde edilmiştir. Şekil 6.8 (a,b,c)’de bu yöntemle eserin Kuzeydoğu
cephesine ve seçilen AA hattından elde edilen farklı görünüm ve kesit çalışmaları,
şadırvana ait görünüş, kesit, kotlu ve kotsuz planları ile detay çalışmaları
bulunmaktadır. Tüm cephe rölöveleri ve kesit görünümleri de benzer şekilde
üretilmiştir.
63
(a)
(b)
(c)
Şekil 6.8 : (a).Laleli Camii Kuzeydoğu cephesine ait rölöve ve (AA) kesit görünümü,
(b). İç kesit ve detay çalışmaları, (c).Camii şadırvanına ait görünüş ve
kesitler [47].
Rölöveler üzerinde yıpranmış veya tahrip olmuş alanların işlenmesiyle analitik
rölöveler üretilmiştir. Şekil 6.9’da Cami cephesinde bulunan tahribatın işlendiği
analiz rölöve çalışması görülmektedir.
Şekil 6.9 : Analiz çalışması işlenmiş cephe rölövesi [47].
64
6.1.4 Restitüsyon çalışmaları
Eski rölöve çizimleri, fotoğraf ve belgeler ışığında farklı dönemlerde caminin şekil
ve yapısı hakkında elde edilen veriler üzerinden, esere ait farklı dönemlerin
restitüsyon
projeleri
hazırlanarak,
üç
döneme
ait
restitüsyon
çalışması
gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, eser üzerindeki yapı ve malzeme analizleri yapılarak,
tüm bu çalışmalar sonunda, eserin mevcut ve geçmişteki durumlarını belirleyen
ayrıntılı tespitler, raporlar halinde sunulmuştur.
6.1.5 Peyzaj çalışmaları
Laleli Camisi projesi kapsamında gerçekleştirilen peyzaj mimarisi uygulama projesi
ve raporunda, çalışma sınırlarında yer alan yeşil alanların peyzaj tespiti
gerçekleştirilmiştir. Peyzaja yönelik tüm çalışmalar 1:200 vaziyet planı temelinde
gerçekleştirilmiştir. Öncelikle ağaç ve diğer bitkiler numaralandırılarak, vaziyet
planına işlenmiştir (Şekil 6.10).
Şekil 6.10 : Laleli Camii vaziyet planı [47].
Her bitkinin adı, gövde ve taç çapı gösterilen lejant örneği Şekil 6.11’de
görülmektedir.
Şekil 6.11 : Vaziyet planında bitki lejandı [47].
65
Ayrıca, plan lejantında tüm numaralandırılmış ağaç ve çalı gruplarının türleri
açıklanmıştır. Tescile önerilen bitkilerin yanısıra, sökülmesi veya başka bir yere
taşınması uygun görülenler de farklı renk ve şekiller ile işaretlenmiştir.
Tespiti yapılan peyzaj alanlarının, yapısal ve bitkisel 1:100 (Şekil 6.12) ve 1:200
ölçeklerinde tasarımları gerçekleştirilmiştir.
Şekil 6.12 : 1:100 ölçekli bitkisel peyzaj tasarımı [47].
1:100 ölçeğinde üretilen yapısal ve bitkisel aplikasyon projeleri sayesinde,
uygulamalar örnek mimari kesitleriyle birlikte önerilmiştir (Şekil 6.13).
Şekil 6.13 : Peyzaj yapısal uygulama kesiti [47].
6.1.6 Mühendislik uygulama projeleri
Yapı ve çevresinin ısıtma, aydınlatma, gaz, elektrik v.b. altyapılarının düzenlenmesi
mevcut yapılar ve ihtiyaçlar dâhilinde projelendirilmektedir. Örneğin iç ve dış
aydınlatma, kablolama, ses ve ışık düzenleri planları hazırlanarak vaziyet planı
üzerine işlenmiştir. Aydınlatmada projektörlerin yapıyı hangi açılarla aydınlatacağı
planlanmıştır. Olası bir yangına karşı, ısı ve duman dedektörlerinin nerelere
yerleştirileceği ve özellikleri gösterilmiştir.
66
Planlanan kablo, hat ve besleme yönleri, kablo dağıtım şemaları üzerinde
belirtilmiştir. Çevre ve yapı aydınlatma projeleri Şekil 6.14’te görüldüğü üzere
vaziyet planında 1:100 ölçeğinde gösterilmiştir.
Şekil 6.14: Vaziyet Planından Yararlanılarak Gerçekleştirilen Dış Cephe Aydınlatma
Planı [47].
Uygulama projesine altlık olan priz aplik anahtarlarını içeren 1:100 ve 1:50
ölçeğindeki planlar da çizilmiştir. Ayrıca, yangın, ses, telefon planları hazırlanmış,
güç ve aydınlatma hesapları gerçekleştirilmiştir.
6.1.7 Perspektif görüntüler ve animasyonlar
Proje çalışmasında üretilen tüm çizimler, sayılsal ortamda DVD üzerinde kayıtlı
olmakla birlikte, projenin teslimatı paftaların ölçekli çıktıları ile yapılmıştır. Ayrıca,
proje genelinde üretilen tüm fotoğrafik, çizim ve rapor çalışmaları, A3 proje
albümünde sunulmuştur. Çalışma işlem adımlarını anlatan, Şekil 6.14’te örnek
görüntüsü görülen animasyon çalışmaları da video olarak DVD formatında takdim
edilmiştir.
Şekil 6.15 : Caminin içini gösteren perspektif görüntü örneği [47].
67
6.1.8 Sonuç
Laleli Camisine yönelik gerçekleştirilen proje birçok farklı disiplinin bir arada yer
aldığı, değişik türde jeomekansal verilerin kullanıldığı bir çalışma ortamını
içermektedir. Yürütülen araştırmalarda eski-yeni harita, fotoğraf ve eski projeler elde
edilmiştir. Basılı ya da digital veriler, çoğu kez fotoğrafik belgelendirme
çalışmalarıyla temin edilmiştir.
Rölöve, restitüsyon, restorasyon, peyzaj projeleri de bu belgelendirme çalışmaları
temel alınarak hazırlanmıştır. Eser mimari açıdan incelendiğinde, süslü ve karmaşık
bir yapı özelliği taşımaktadır. Rölöve ve kesit çalışmalarında fotogrametri
yönteminin kullanıldığı, total station ile ölçmelerin yapıldığı belirtilmiş ise de,
kullanılan sisteme ilişkin detaylı bilgi ve yöntem açıklanmamıştır.
Kullanılan temel harita ve planların üretildiği koordinat sistemleri, ölçek boyutları ve
veriler arasındaki farklı nitelikler, bütünsel bir yaklaşımın ortaya konulmasını
zorlaştırmaktardır. Örneğin 1:200 ölçeğindeki vaziyet planının üzerine 1:100 ölçekli
peyzaj uygulama projesi getirilmek istenmiştir.
6.2 Ali Paşa Sarayı Restitüsyon ve Restorasyon Projesi
6.2.1 Genel bilgi
“Ali Paşa Sarayı Restitüsyon ve Restorasyon Projesi”, Osmanlı İmparatorluğu’nun
modernleşme hareketleri olarak bilinen Tanzimat döneminin ünlü Hariciye Nazırı ve
Sadrazamlarından Ali Hüseyin Paşa’nın günümüzde yok olmuş sarayının, belgeler
ışığında rekonstrüksiyonunu (Reconstruction Fr.) amaçlayan bir projedir.
Saray, son Osmanlı Padişahlarından Sultan Abdülaziz tarafından Ali Paşa’nın yanan
ahşap konağı yerine armağan olarak inşa ettirilmiştir. Seçkin bir manzaraya sahip
olan bir arsada inşa edilen eserin yapımında kıymetli ve ithal malzemelerin
kullanıldığı belgelerle tespit edilmiştir. Tüm bunlar eserin yapıldığı dönem içinde
özel bir yeri olduğunu göstermektedir. 23 Temmuz 1911 tarihinde çıkan büyük
Mercan Yangını sonucunda yalnızca kagir duvarları kalan bu yapının orijinal
yerinde, 1950’li yıllardan kalma çok katlı bir otopark bulunmaktadır [7].
68
6.2.2 Restitüsyon ve Rekonstrüksiyon amaçlı çalışmalar
Rekonstrüksiyon projelerinin gerçekleştirilmesinde bilimsel, doğru, kuşkuya yer
bırakmayan, güvenilir bilgi ve belgelere dayanılması esastır. Bu amaçla günümüzde
tamamen yok olmuş sarayın orijinal kullanımda ve sonraki farklı kullanımlarındaki
hallerini temsil eden restitüsyon projesinin üretiminde, proje ekibi tarafından birçok
farklı veri ve kaynak değerlendirilmiştir. Elde edilen görsel, yazılı verilerin yanı sıra,
eserle aynı dönemde inşa edilmiş ve benzer özellikler taşıyan farklı eserler de dikkate
alınmıştır [7].Veri araştırma çalışmasıyla, restitüsyon projesinin üretimi için toplanan
dokümanlar uzman görüşleri için bir araya getirilmiştir. Esere dair tarihsel,
arkeolojik, sanat tarihi, fotoğrafik tespitler yanı sıra koruma kurul arşivleri de
incelenmiştir. Ali Paşa’nın biyografisi, Osmanlı arşivindeki şantiye ve eşya belgeleri,
tarihi haritalar, koruma kurulları belge ve fotoğrafları, parseldeki diğer binaların
fotoğrafları, çeşitli planlar, güncel haritalar, altyapı ve ulaşım bilgilerini içeren
paftalar, hava fotoğrafları, mülkiyet, imar durumu, kot kesit inşaat istikamet rölövesi,
röperli kroki, ÇAP, zemin etütleri temin edilmiştir. Harita ve eski fotoğraflardan;
eserin formu, planı, yapı elemanları konum ve boyutlarını gösteren nümerik bilgilere
ulaşılmıştır. Yapı plan ve eşyalarının belirlenmesi tamamen yazılı ve basılı belgeler
üzerinden gerçekleştirilmiştir. Çalışmada aynı dönemde inşa edilen benzer yapılarda
bulunan detaylar karşılaştırılarak, ortak noktalar tespit edilmiştir.
Binanın konum ve geometrik özelliklerinin belirlenmesinde, başta eserin yakınında
yer alan Beyazıt Yangın Kulesi’nden çekilen eski İstanbul manzara fotoğraflarından
yararlanılmıştır. Bunun yanı sıra sarayın geometrisinin ve büyüklüğünün
belirlenmesinde, bahçesinin ve çevresindeki yapılaşmanın anlaşılmasında bölgeye ait
çeşitli haritalar kullanılmıştır. Elde edilen belgeler sayesinde, eserin orijinal
kullanımda olduğu dönem içindeki önemi tespit edilerek rekonstrüksiyon için gerekli
şartların sağlandığı vurgulanmıştır. Eserin yerinde inşa edilen katlı otoparkın temel
kazısında tespit edilen, saraya ait temel kalıntılarının kaldırıldığına dair belgelere
ulaşılmış, bunun sonucunda temel izleri dahi elde edilemeyen eserin tüm
rekonstrüksiyon projesi görsel ve yazılı belgelere dayanılarak üretilmiştir. Öncelikli
olarak binanın yeri ve boyutlarının saptanması için, geçmişte üretilmiş farklı plan ve
haritalar taranarak, proje ekibince bilgisayar destekli çizim programlarında
incelenmiştir. Bu veriler; 1983 tarihli 5m’lik kartezyen ağına sahip bir plankote,
Alman
Mavileri
olarak
bilinen
69
İstanbul
Şehremaneti
tarafından
“Deutsches Syndikat für Stadtebauliche Arbeiten” adlı Alman firmasına ürettirilen
1/1000 ve 1/500 ölçekli iki harita ile Şekil 6.16’da görülen Mayıs 1941 tarihli
Pervititch tarafından üretilen sigorta haritasından oluşmaktadır.
Şekil 6.16 : Pervititch haritasında saray ve bahçesinin konumu (Çifte Saray) [7].
İncelemeler esnasında 1983 tarihli plankotede bazı tutarsızlıklar görüldüğünden, bu
belgeden yararlanılamadığı belirtilmiştir. Pervititch Haritaları’ndan ise, sarayın
bulunduğu 61 numaralı Pafta’dan sadece yapı çevresindeki duvarlara ve nirengi
noktalarına olan konum ölçmeleri elde edilmiştir. Böylece binanın Beyazıt Yangın
Kulesi gibi diğer yapılara olan konum bilgisine ulaşılmıştır. Bunun yanı sıra eserin
bahçe, seyir terası ve müştemilatlarının verileri alınmıştır. Yine haritada işlenen seyir
teras duvarlarının Roma dönemine ait olduğu düşüncesi ortaya çıkmıştır. Alman
Mavileri’nden, yapının o dönemde kışla olarak kullanıldığı bilgisine ve eserin
boyutlarına ulaşılmıştır. Şekil 6.17’deki Alman Mavisinden ve temel plankotesinden
elde edilen bina planları, AutoCAD programında ölçeklendirilerek çizilmiştir.
70
(a)
(b)
Şekil 6.17 : (a). Alman Mavisinden elde edilen çizim, (b). 1983 yılında
gerçekleştirilen temel plankotesinde temel kalıntılarının çizimi [7].
Şekil 6.18’de gösterilen karşılaştırmada Pervititch ve Alman Mavilerinden elde
edilen ölçülerin birbirine çok yakın olduğu, temel plankote çalışmasından elde edilen
çizimlerin ise, geometrik olarak benzer ancak diğerlerine nazaran daha büyük olduğu
belirtilmiştir. Sonuçta sarayın plan ve konumunun matematiksel olarak saptandığı
rapor edilmiştir.
Şekil 6.18 : Haritalardan yapı planının kıyaslanması [7].
Diğer temel veri kaynağı olarak kullanılan fotoğraflar da taranmıştır. Sonuçta
perspektif verileri açısından Şekil 6.19’da yer alan, en güvenilir fotoğraf
bulunmuştur.
71
Şekil 6.19 : Restitüsyon çalışmasında kullanılan eski fotoğraf [7].
Fotografik perspektif olarak adlandırılan yöntem ile ufuk çizgisi ve bakış yüksekliği
çalışmaları yapılarak Şekil 6.20’deki çözümleme gerçekleştirilmiştir. Böylece
binanın kitle ve cephe dokusunun nümerik olarak elde edildiği belirtilmiştir. Gene
yapı tipolojisinin belirlenmesinde de bu fotoğraflar kullanılmıştır.
Şekil 6.20 : Perspektif yöntemi kullanılarak cephe düzleminin elde edilmesi [7].
Sarayın perspektif yöntemiyle elde edilen bilgiler temel alınarak, fotoğraflardan
detaylı cephe görünümü üretilmiştir.
Eserin diğer niteliksel çalışmalarından yararlanılarak, yapının ilk dönemine ait
Şekil 6.21’de yer alan vaziyet planı ve restitüsyon projesi üretilmiştir.
72
(a)
(b)
Şekil 6.21 : (a).Yapının 1/200 ölçeğinde üretilen 1. dönem vaziyet planı,
(b). Doğu cephesinden restitüsyon görünüşü [7].
Farklı cephelerin restitüsyonlarının üretilmesinin ardından plan çalışmalarına
geçilmiştir. İnşaat ve demirbaş defterlerinin yanısıra, aynı döneme ait başka eserlerle
yapılan kıyaslamalar sonucunda kat planları hazırlanmıştır.
6.2.3 Peyzaj rekonstrüksiyon projesi
Peyzaj projesi çalışmalarında, esere ait eski fotoğraflardan tespit edilen orijinal bahçe
düzenlemeleri dikkate alınarak peyzaj rekonstrüksiyonları gerçekleştirilmiştir.
Şekil 6.22’de zemin yapısı ve bahçe mobilyalarını içeren yapısal aplikasyon ile
bitki konumları ve türlerini gösteren bitkisel aplikasyon projeleri üretilmiştir.
Şekil 6.22 : Yapısal aplikasyon ve bitkisel aplikasyon projesi kesitleri [7].
Ayrıca, saray ve peyzaj çalışmalarının rekonstrüksiyon görünüşleri de Şekil 6.23’te
canlandırılmıştır [7].
73
Şekil 6.23 : Peyzaj rekonstrüksiyonun yandan görünüşü [7].
6.2.4 Sonuç
Bir önceki örnekte incelenen Laleli Camisi’ne yönelik belgelendirme çalışması ile
yeryüzünden yok olmuş Ali Paşa Sarayı’nı belgelendirme çalışması doğal olarak
farklılıklar gösterse de, mekansal verilerin değerlendirilmesi bakımından birbirlerine
benzemektedirler.
Ali Paşa Sarayı’nın var olduğu dönemde ve sonrasında üretilen harita ve planlar tüm
çalışmanın temelini oluştururken, geçmişte çekilmiş fotoğraflar vasıtasıyla
restitüsyon çalışması yapılmıştır. Her ne kadar geçmişte esere dair kapsamlı bir
belgelendirme çalışması bulunmasa da, birçok farklı türdeki mekansal verinin bir
araya getirilip değerlendirilmesiyle proje gerçekleşmiştir.
Ancak, kullanılan altlık haritaların ölçeklerinin yanı sıra hangi kriterlere göre
üretildikleri, jeodezik anlamda nasıl bir temel üzerine oturtuldukları konusunda bir
açıklama yapılmamıştır.
Perspektif yöntemi ile değerlendirilen fotoğraflarla, yok olmuş bu saraya ait bina
cepheleri çizilmiştir. Fakat, kullanılan fotoğraf makinası objektif distorsiyonu,
fotoğraf koordinatları hakkında herhangi bir araştırmadan bahsedilmemiştir. Yüksek
doğruluk sağlayan fotogrametrik yöntemle rekonstrüksiyon çalışmasının yapılıp
yapılamayacağı da bilinmemektedir. Kat planları yapı ve demirbaş defterlerinden
yararlanılarak üretilmiştir.
Peyzaj projelerinde objelerin koordinat sistemi ile ilişkilendirilmesi yerine, röper
ölçü
değerlerine
başvurulması,
uygulamada
zorlaştıracaktır.
74
verilerin
değerlendirilmesini
7. TARİHİ ÇEVRE KORUMA ÇALIŞMALARINDA BELGELENDİRMEYE
YÖNELİK MEKANSAL BİLGİ SİSTEMİ TASARIM VE YÖNETİMİ
7.1 Jeomekansal Bilgi Sistemi Bileşenleri
TaĢınmaz kültür varlıklarına yönelik, koruma, onarım, yaĢatma projelerinde detaylı
belgelendirme
çalıĢmalarına
ihtiyaç
duyulduğu
2.
Bölüm’de
aktarılmıĢtır.
Uluslararası tüzük ve kararlar çerçevesinde belgelendirmeye yönelik modern
tekniklerin kullanımı teĢvik edilse de, yönetmekliklerde jeomekansal veri toplanması
ve yönetimi hakkında ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır.
Tez kapsamında incelenen proje ve uygulamalarda görüldüğü üzere, kültür varlıkları
çalıĢmalarında en uygun jeomekansal veri toplama tekniklerinin seçimi ve elde
edilen verilerin mekansal bilgi sistemlerinde birlikte değerlendirilmesi önemlidir.
Bu bölümde, taĢınmaz tarihi eser ve kültür varlıklarının onarım, restorasyon ve
rekonstrüksiyonuna yönelik çalıĢmalara temel oluĢturan jeomekansal verilerin,
üretim, yönetim ve paylaĢımına dair bir mekansal bilgi sistemi kurgulanmıĢtır.
ÇalıĢmaların daha hızlı ve doğru yürütülmesi için; jeodezik altyapı kurulumu, veri
toplama, değerlendirme, depolama ve paylaĢımı bir iĢ akıĢı sürecinde planlanmıĢtır.
Belgelendirme çalıĢmaları kapsamında farklı ölçekli jeomekansal verilere ihtiyaç
duyulduğu bilinmektedir. ÇalıĢma safhalarında karĢılaĢılan sorunların temelinde
zamanla değiĢen üç boyutlu bir çevrenin belgelendirilmesi yatmaktadır. Ġki boyutlu,
kağıt üzerinde klasik yöntemlerle üretilen proje çalıĢmalarının terk edildiği, modern
ölçme tekniklerine dayanan jeomekansal çalıĢmalarda ise, farklı yöntemlerle elde
edilen
verilerin
miktarından
dolayı
veri
yönetiminde
sıkıntılar
yaĢandığı
bilinmektedir.
Jeomekansal verilerin sistematik yönetimi, belgelendirme çalıĢmalarını doğrudan
etkilemektedir. Temel haritaların, arazi ve kentsel kullanım bilgilerinin, tarihi
belgelerin, ölçme çalıĢmaları ile aynı koordinat sisteminde bir araya getirilmesi,
75
mimari ve mühendislik projelerinde alınacak kararları destekleyecektir. Bu sayede
jeomekansal veri ve bilgiye doğrudan eriĢimin sağlanması, projelerin sunum ve
paylaĢımını kolaylaĢtıracaktır. TaĢınmaz kültür varklıkarında jeomekansal veri-bilgi
iliĢkisi ġekil 7.1’de temeli jeodezik altyapı olan bir anıtsal yapı kurgusunda
gösterilmiĢtir.
GÖRSELLEġTĠRME, SUNUM,
ARġĠV VE PAYLAġIM
Arkeolojik
ÇalıĢmalar
Tarih ve
Sanat
Tarihi
ÇalıĢmaları
Mühendislik
ÇalıĢmaları
Mimari
ÇalıĢmalar
Peyzaj
ÇalıĢmaları
Ġlgili Diğer
Disiplinlerin
ÇalıĢmaları
KÜLTÜR VARLIĞINA ĠLĠġKĠN JEOMEKANSAL VERĠ TOPLAMA:
ÖLÇME ÇALIġMASI
TARĠHĠ BELGELERĠN ĠLĠġKĠLENDĠRĠLMESĠ
ARAZĠ VE KENTSEL KULLANIM VERĠLERĠ
TEMEL ALTLIK HARĠTALARIN ELDE EDĠLMESĠ
JEODEZĠK ALTYAPI
Şekil 7.1 : ġekil 4.1’de görülen CBS tasarım yaklaĢımı ile taĢınmaz kültür
varlıklarının belgelendirilmesinde jeomekansal veri/bilgi iliĢkisi.
Yukarıda sunulan iliĢkiler ve mekansal bilgi sistemindeki çalıĢma adımları, ileride
ayrıntılı olarak açıklanmıĢtır.
76
Jeomekansal bilgi sistemi çalıĢmalarında, omurga rolü üstlenen jeodezik altyapı tüm
verileri bir arada tutmaktadır. Seçilecek koordinat sistemi, datum ve projeksiyon
sayesinde jeomekansal veriler, birbirleriyle uyumlu bir bütünlük oluĢturmaktadır.
Türkiye’de gerçekleĢtirilen harita ve harita bilgisi üretiminde ulusal datum olarak
kabul edilen ITRF96’nın kullanımı mekansal bilgi sisteminin iĢlevselliğinde birçok
avantajı da getirmektedir. Projeksiyon seçiminde ise, ölçeğe göre ulusal
projeksiyonlar olan UTM ya da Transversal Merkator (TM) kullanılmalıdır. Küçük
ölçekli harita ve harita verilerinde UTM projeksiyonu uygulanırken, büyük ölçekli
jeomekansal veri toplama ve gösterim çalıĢmalarında BÖHHBÜ Yönetmeliği’nde
yer alan kıstaslar doğrultusunda Transversal Merkator (TM) projeksiyonu
uygulanmalıdır. Yönetmelikte büyük ölçekli harita bilgilerinin sunumunda Dik
Koordinat Sistemi kullanılması Ģartı getirilirken, seçilecek poligon ağı ve detay
okumalarının da belirtilen doğruluk ve presizyonu karĢılaması gerekmektedir.
Günümüzde önemli tarihi ve kültürel alanların bulunduğu Ģehirlerde kentsel
planlama, ulaĢım, risk analizi, güvenlik gibi farklı amaçlar ile belli periyotlarda
topografya ölçmeleri, halihazır harita üretimleri, uydu görüntüleri ve hava
fotoğrafları elde edilmektedir. Bu verilerle, taĢınmaz kültür varlıklarına iliĢkin
çalıĢma alanlarının güncel durumlarının tespiti, baĢka alanlar ile iliĢkilerinin
kurulması, v.b. etüdlerin yapılması mümkündür. Yeterli sıklıkta elde edilecek arazi
arızaları ve sistematik aralıklarla üretilecek yükseklik bilgileri sayesinde, sayısal
arazi modeli de üretilebilmektedir. Ayrıca, uyduların sahip olduğu farklı algılayıcılar
ile elde edilecek veriler, belgelendirme çalıĢmalarının genel olarak izlenmesinde ve
alanları tehdit edebilecek risk faktörlerinin belirlenmesinde kullanılmaktadır.
Güncel hava fotoğrafları, çalıĢma alanlarına büyük ölçekte bakıĢ ve yorumlama
imkânı sağlamaktadır. Türkiye’de hava fotoğrafları, özellikle halihazır haritaların
üretiminde altlık olarak kullanılmaktadır. 3D yazılımlar sayesinde üretilen halihazır
haritalar, obje geometrisi ve konumun tespitinin yanı sıra, havadan tespit edilemeyen
alanların yersel ölçmelere dayanan geometrik ve sözel bilgileri açısından da
zengindir. Ayrıca, hava fotoğraflarının planimetrik izdüĢümlerinden, ortofoto ve
gerçek ortofotolar üretilebilmektedir.
77
Tarihi ve kültürel önemi bulunan yapılar, geçmiĢte ressamların tablolarına,
gravürlerine konu olmuĢtur. Batılı ressamların gözünden tarihi alanlarda günlük
yaĢayıĢı anlatan mistik Doğu konulu tablolarda, Osmanlı’da sıkça kullanılan
minyatür eserlerde, özellikle Ġstanbul’un kültürel alanlarını içeren komposüzyonlara
yer verilmiĢtir. ÇalıĢmalar sanatçının sübjektif bakıĢını taĢısa da, yapıların orijinal
kullanımları ve çevresine ait peyzaj gibi bilgiler taĢıdıklarından kıymetlidirler.
Bu eserlerin taranarak raster olarak saklanması, geçmiĢe yönelik araĢtırmalar ile
hikâye anlatımı gibi görselleĢtirme ağırlıklı uygulamalarda kullanımını mümkün
kılmaktadır.
Tarihi haritalar ise, adeta zamanda yolculuk imkanı tanımakta, özellikle taĢınmaz
kültür varlıklarının boyutları ve kullanımları hakkında sağladıkları bilgilerle
restitüsyon ve restorasyon çalıĢmalarına kaynak teĢkil etmektedirler. Proje
çalıĢmalarında sıkça yararlanılan, Ġstanbul’un 19. Yüzyıl sonlarında üretilmeye
baĢlanmıĢ iki temel haritasının kullanımı buna örnek olarak verilebilir. Özellikle
tarihi yarımadayı kapsayan bu çalıĢmalardan biri Fransız Haritaları olarak bilinen
Pervititch, diğeri ise Alman mavisi olarak anılan haritalardır.
GeçmiĢte çekilen siyah beyaz eğik hava fotoğraflarına ait arĢivler, günümüzde farklı
kurumlar tarafından muhafaza edilmektedir. 1950’li yıllardan günümüze kadar,
bölgeye ait sistematik fotogrametrik amaçlarla üretilmiĢ hava fotoğrafları da
arĢivlerde bulunmaktadır. Ġlk çekilen hava fotoğrafları daha çok yorumlama amaçlı
iken, analog ve sonrasında analitik fotogrametrinin geliĢmesi ile fotogrametrik
halihazır harita üretimi için de çekilmiĢlerdir. Bu fotoğrafların yüksek çözünürlükte
taranmasıyla elde edilen dijitallerinden rektifikasyonu yapılabilenler güncel
koordinat sistemine taĢınırken, diğerleri georeferans çalıĢması gerçekleĢtirilerek, ait
oldukları bölgelerde geçmiĢe dair yorumlama çalıĢmalarında kullanılmaktadır.
Ġlk belgelendirme çalıĢmalarıyla birlikte çoğu kez koruma ve uygulama amaçlı imar
planı çalıĢmaları da yürütülmektedir. Mekansal bilgi sisteminde, önceden alınan
koruma ve uygulama alanlarına yönelik tespitler, diğer disiplinlerin ihtiyaç
duydukları bir kaynaktır. Bunun yanı sıra, arazi ve kentsel kullanıma ait bilgiler, tapu
ve kadastro bilgileri, yazılı ve sözel tarihi bilgiler, belirlenecek standartlar dâhilinde
geometrik verilerle iliĢkilendirilerek sisteme aktarılabilmelidir. Çoğu zaman eski
eserlere ait Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulları arĢivlerinde, geçmiĢte
alınmıĢ kararlar ve projeler bulunmaktadır.
78
Bunların da uygun Ģekilde arĢivlenerek dijital ortamda saklanmaları araĢtırma
çalıĢmalarını hızlandıracaktır. Ancak, kurul kararlarının elde edilmesinde bürokratik
yazıĢmalar veri toplama ve analiz süresini uzatmaktadır.
Eserlere ait 1:500 ölçeğinde üretilen plankote ve vaziyet planları, yapıların genel
görünüĢüne ve alanına dair detaylı güncel verilerin elde edilmesini sağlamaktadır.
Özellikle, taĢınmaz kültür varlıklarının topluca bulunduğu alanlarda,
mimari
dokunun tanınmasına yönelik 1:200 ölçeğinde sokak silüetleri, cephe ortofotoları ve
CAD rölöve çizimleri gerçekleĢtirilmektedir.
Yapı bazındaki detaylı belgelendirme çalıĢmalarında, çekilen cephe fotoğrafları,
genelde mimarların tasarım aĢamalarında üzerinde durdukları elemanlardır. Uygun
kameralar ile çekilen fotoğrafların rektifikasyon ile düĢeye çevrilmesi veya
ortofotolarının üretimi sayesinde metrik olarak binalara ait detaylı jeomekansal
veriler elde edilmektedir.
7.2 Jeomekansal Bilgi Sisteminin Yönetimi
TaĢınmaz kültür varlıklarına yönelik mekansal bilgi sistemi, tüm jeomekansal ve
sözel verilerin kontrolünü, depolanmasını, güncelleĢtirilmesini, etkili analiz ve
sorgulamalarını gerçekleĢtirebilmelidir. Bilgi sistemlerinin temel amaçlarından olan
veri paylaĢımı teknik personel, yöneticiler ve araĢtırmacıların yanı sıra, ilgili
olabilecek üçüncü kiĢilere bilgi sunumunu da hedeflemektedir.
Farklı veri türlerinin kataloglandırılması, veriyle meta verinin de sağlanması,
mekansal bilgi sisteminin yönetiminde veri güncelleme çalıĢmalarına yol
göstermektedir.
Sistem tasarımında seçilecek analiz ve sorgulamalar, kullanıcılara anlık bilgi
aktarmaktadır. Veri saklanması, korunması ve bilgi paylaĢımında hangi kullanıcı
tiplerine, ne tür yetkilendirme verileceği planlamalıdır. ġekilde taĢınmaz kültür
varlıklarının belgedirilmesinde jeomekansal veri bilgi yönetimine yönelik iĢleyiĢ
Ģeması ġekil 7.2’de sunulmuĢtur.
79
Şekil 7.2 TaĢınmaz kültür varlıklarının belgelendirilmesinde jeomekansal veri/bilgi
yönetimi
80
8. SONUÇ VE ÖNERİLER
Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine yaklaştığı noktada bulunan Türkiye,
coğrafi, doğal ve stratejik özellikleri nedeniyle çağlar boyunca birçok uygarlığa ev
sahipliği yapmıştır. Bu sayede üzerinde oluşan eşi benzeri bulunmayan tarihi ve
kültürel alanlarıyla, tüm dünyanın ilgisini çekmektedir. İşte, eşsiz hazineler olan bu
alanlardaki taşınmaz kültür varlıklarını belgelendirme çalışmalarının, çağdaş ve
doğru jeomekansal tekniklerle yürütülmesi önemlidir.
Taşınmaz kültür varlıkları çalışmalarında jeomekansal veri toplama teknolojilerinin
seçimini belirleyen temel unsur; belgelendirme çalışmasının ne kadar sürede, hangi
ölçek ve doğrulukta yürütülmek istendiğidir. Bu kıstaslara verilecek yanıtlar
sayesinde uygulanacak çalışma modeli büyük ölçüde belirlenebilir. Bu amaçla,
öncelikle çalışma alanı ve eser hakkında yeterli ön bilgi toplanmalıdır.
Belgelendirmede eser ve alanlar hakkında veri toplayan teknik personel, öncelikle
çalışma boyutlarını doğru tespit etmelidir. Projeye konu olan eserin ne büyüklükte
bir alana yayıldığı, arazinin karakteristik yapısı, hangi beşeri faktörler etkisinde
kaldığı araştırılarak ortaya konulmalıdır. Bunun yanı sıra eserin geçmişteki
durumuna ilişkin tespitlerden de faydalanılmalıdır. Bilindiği üzere, bu tür proje
çalışmalarında yürütülen tarihsel araştırmalarda, eserlerin bulunduğu alanlara ait
çeşitli gravür, fotoğraf ve haritalara ulaşma olasılığı yüksektir. Hatta arşivlerde,
geçmişte üretilmiş farklı ölçek ve formatlarda vaziyet planı, rölöve çizimleri ile
karşılaşmak da mümkündür. Eserin geçmişi hakkında elde edilen bilgiler, zamanla
değişime uğramış alan ve eserlerin orijinal durumlarının belgelendirilmesinde yararlı
olmaktadır.
Çalışmalarda mevcut dijital altlık haritaların, varsa güncel uydu görüntüleri ile hava
fotoğraflarının elde edilmesi, mülkiyet bilgilerinin sağlanması, yürütülecek projenin
boyutları ve kapsamı hakkında detaylı bilgi vermektedir.
81
Eski
haritalar,
fotoğraf
ve
uydu
görüntüleri,
gerçekleştirilecek
(transformasyon) ile güncel koordinat sistemlerine taşınabilir.
dönüşüm
Çok farklı
kaynaklardan elde edilen verilerin tek bir koordinat sisteminde bir araya
getirilmesinde, yüksek doğruluklu ürünler elde edilebileceği gibi, yorumlama ve
görselleştirmeye yönelik sonuçlar da elde edilebilir. Bu sonuçların farklı disiplinlere
sunulması, çalışma alanlarına yeni bakış açıları kazandırılmasını da sağlayabilir.
Ön bilgilerin elde edilmesinden sonra, her jeomekansal ölçme çalışmasının
doğasında olduğu gibi, araziye çıkılarak etüt çalışmalarının yapılması uygun
olacaktır. Proje çalışmalarında görev alan mimar, restoratör ve mühendisler
genellikle yapının farklı bölgeleri ile ilgilenmektedir. Bu nedenle jeomekansal veri
toplama çalışmalarında detaylı değerlendirme için, projede yer alan disiplinlerin
birlikte gözlemler gerçekleştirmesi, bu izlenimler sırasında ses, fotoğraf, video v.b.
yöntemlerle durum ve düşüncelerin not alınması, sonraki aşamaların yürütülmesinde
kolaylıklar sağlayacaktır [16,41].
Gözlem ve analiz sonuçlarına göre esere yönelik ölçme planına geçilmelidir. Burada
veri toplama çalışmalarının omurgasını oluşturan jeodezik altyapı tasarımının
gerçekleştirilmesi önem kazanmaktadır. Taşınmaz kültür varlığı belgelendirme
çalışmalarında jeomekansal veri miktarı çok ise de, jeodezik altyapının öncelikle
doğru özelliklere sahip ve güvenilir olması gerekir. Bir binanın taşıyıcı elemanları
olan kolon ve kirişler nasıl ki yapının ayakta kalmasını sağlıyorsa, doğru seçilecek
jeodezik altyapı üzerinde yürütülecek ölçme ve modelleme çalışmaları da eserlere ait
tüm mekansal verilerin kalıcılığının sigortasıdır.
Eserlerin çeşitliliği, çevrelerindeki yapı ve alanlarla ilişkileri, altlık olarak kullanılan
jeodezik ağın ve jeomekansal veri toplama sisteminin entegrasyonu gibi ölçütler,
hangi teknolojinin en uygun çalışma imkânı sağlayarak daha yararlı olacağını
belirlemektedir. Tesis edilen jeodezik ağ üzerinde amaca uygun ve bütüncül modern
jeomekansal veri toplama teknikleri kullanılmalıdır. Objelerin yeryüzündeki 3D
konumlarının en uygun ölçme teknikleri ile değerlendirilmesini sağlayan sistematik
çalışmalarla, projeler daha hızlı ve doğru gerçekleşir.
82
Öte yandan günümüz teknolojisinin nimetlerinden yararlanmak adına, yeterli
donanım ve bilgiye sahip olunmadan, salt modern jeomekansal veri toplama
yöntemlerinin uygulanması, istenilen sonuçların elde edilememesi gibi olumsuz
durumlar da doğurabilmektedir. Bu nedenle eser ve alanlarda yürütülen çalışmalarda,
günümüz teknik imkânları gözetilerek, jeomekansal veri ve bilginin elde edilmesi
için somut bir planlamaya ihtiyaç vardır.
Kanun, tüzük ve yönetmelikler kapsamında, çağımızın gerektirdiği kıstas ve hedefler
doğrultusunda
uygun
gerçekleştirilmesi
ölçek
yerinde
ve
donanım
olacaktır.
Kimi
seçilerek,
eserlerin
ölçme
zengin
çalışmalarının
detaylarının
belgelendirilmesinde barkodlu aydınlatma ile 3D modelleme, yersel lazer tarayıcı
sistemleri gibi teknolojilere ihtiyaç duyulurken, geniş ve açık alanlarda Global
Konum Belirleme Sistemlerinden faydalanılmaktadır. Bazı uygulamalarda ise, yersel
jeodezik ölçme çalışmalarında standart hale gelmiş elektronik takeometrenin
kullanımı yeterli olmaktadır. Tüm bunların gerçekleştirilmesinde, jeomekansal veri
toplama tekniklerinin iyi bilinmesi gerekmektedir.
Uygun seçilecek jeodezik altyapı üzerinde jeomekansal ölçme ve veri toplama
çalışmalarının gerçekleştirilmesi birçok avantajı da beraberinde getirmektedir. Bu
çerçevede yürütülen projelerde mimar, kültür varlığına yönelik çalışmaların tespit ve
yorumlanmasında proje koordinatörü olarak yeni bir rol üstlenmektedir. İhtiyaç
duyulan jeodezik altyapı ve jeomekansal veri toplama çalışmaları, bu konularda
profesyonelleşen Geomatik Mühendisleri tarafından gerçekleştirilmelidir. Çünkü
Geomatik Mühendisleri günümüz teknik ve bilimsel olanaklarıyla gerçeğe en yakın
görsellikte, yeryüzündeki konumunda, yüksek doğruluklu metrik ölçmelere dayanan
veri toplama çalışmalarıyla, diğer disiplinlerin ihtiyaç ve isteklerini karşılayabilir
[41].
Gelişen bilgisayar teknolojileri ve yazılımları sayesinde, çalışmalarda elde edilen
veriler, sistematik olarak Mekansal Bilgi Sistemlerinde depolanabilmektedir.
Projelerde mekansal ve sözel verilerin jeomekansal bilgi sistemine işlenmesi, diğer
disiplinlerden gelen araştırmacı ve uygulamacılara, aynı anda analiz, sorgulama ve
üzerinde çalışma olanağı sağlar.
83
Günümüzde Google Earth’ün öncülük ettiği farklı uygulamalar, jeomekansal ve
beşeri konulara ait çok çeşitli bilgileri depolamakta ve bu bilgileri üç boyutlu
jeomekansal verilere dayanan omurgalar üzerinden paylaşıma sunmaktadır. Bu
çalışmalara paralel olarak, yerel yönetimler veya müzeler aracılığıyla insanlığa mal
olmuş birçok anıt eserin belgelendirme çalışmaları internet ve çoğulortam
(multimedya) uygulamalarıyla, zaman kısıtlaması olmaksızın sanal ortamda
dünyanın farklı yerlerinde bulunan kullanıcılara sunulmaktadır. Bu sayede, fiziksel
olarak aynı anda eserle birlikte bulunamayan araştırmacılar, bulundukları yerden
bulguları paylaşabilmekte, farklı ve benzer dönemlere ait yapıları sanal dünya
üzerinden kıyaslayarak analiz edebilmektedir. Zamana bağlı (temporal) 3D
jeomekansal belgelendirme çalışmalarına dayanan bu uygulamalar, sözlü ve yazılı
tarihin sanal ortam üzerinden aktif öğrenimine katkı sağlamaktadır [2]. Bu nedenle
alışıla gelmiş belgelendirme mantığının dışına çıkılarak, eserlerin gerçek konumunda
sanal ortamda üretiminin önemi gün geçtikçe artmaktadır. Taşınmaz kültür varlıkları
uygulamalarında metrik jeomekansal veriler toplanırken, bu yeni bakış açıları da
dikkate alınmalıdır.
Türkiye’de taşınmaz kültür varlıklarının modern koruma, onarma, yaşatma ve
yeniden kullanımı proje örneklerinde görüldüğü üzere, birçok farklı disiplinden
uzmanın yanı sıra Geomatik Mühendislerine de önemli görevler düşmektedir.
Bu nedenle, taşınmaz kültür varlıkları çalışmalarına temel teşkil eden yasa, tüzük,
yönetmelik
ve
yönergelerde;
modern
kıstaslar
doğrultusunda,
Geomatik
Mühendisliği’nin jeomekansal veri toplama ve yönetimi çalışmalarını düzenleyen
amir hükümlere gereksinim olduğu değerlendirilmektedir.
84
KAYNAKLAR
[1]
Ahunbay, Z. 2007, Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon. Sn. 8-31. YEM,
Istanbul Ocak.
[2]
Grün, A., 2008, Geomatics technologies for 3D modeling in archaeology and
cultural heritage: an overview, International Summer School
3D Modelling in Archaeology and Cultural Heritage, Ascona,
Switzerland, May 9-14.
[3]
ICOMOS. <http://www.international.icomos.org/about.htm>, alındığı tarih
10 08 2008.
[4]
İBB Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğü Arşivi, 2008. Bulak Mustafa Paşa
Türbesi Envanter Fişi.
[5]
İBB Etüd ve Projeler Daire Başkanlığı Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğü
Arşivi, 2008. Mimar Sinan Türbesi Restorasyon Projesi.
[6]
Kastamonu Üniversitesi Restorasyon Bölümü, 2008. Kastamonu
Üniversitesi Restorasyon Bölümü öğrencileri dönemiçi arazi çalışması
fotoğrafları, Kastamonu.
[7]
İBB Etüd ve Projeler Daire Başkanlığı Tarihi Çevre Koruma
Müdürlüğü, 2008, Ali Paşa Sarayı Restitüsyon ve Restorasyon Projesi,
Nisan.
[8]
Grün, A., 2008, City modeling, ISPRS WGVI/5 and Student Consortium 3rd
Summer School on Acquisition, Processing and Representation of three
dimensional Geospatial Information, Nanjing, China, 27 June- 1 July, (on
CD-ROM).
[9]
Bayerisches Landesamt für Geoinformatik, 2005, Münih şehrinin eski bir
harita reprödüksiyonu, Münih, Almanya, Ağustos.
[10]
URL-1<http://www.matrix.msu.edu/~johnsnow>, alındığı tarih 10 08 2008
[11]
URL-2<http://www.hgk.mil.tr/hgk/genel/genelharitacilik.pdf.>, alındığı tarih
08.08.2008.
[12]
Uçar, D., HKMO Harita Nedir?, <www.hkmo.org.tr>, alındığı tarih
12.08.2008
[13]
Selçuk M., Kartoğrafya Ders Notları. Yayınlanmamış.
[14]
Büyük Ölçekli
15.07.2005.
Harita
ve
Harita
85
Bilgileri
Üretim
Yönetmeliği.
[15]
Uçar, D., <http://karto.ins.itu.edu.tr/kb>, alındığı tarih 01 08 2008
[16]
Güney, C., 2002, Internet Ortamında Çoğulortam Destekli CBS
Uygulamaları ve Jeodezik Altyapı (Uygulama: Tarihi Eserlerin
Dökümantasyonu), Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, İ.T.Ü Fen Bilimleri
Enstitüsü, Mayıs.
[17]
Çelik, R. N., Özlüdemir, M.T., Doğru, A. Ö., Güney C., 2005, Mekansal
Veri Toplama Teknolojileri ve Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri
Üretim Yönetmeliği, TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
10. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, Ankara, 28 Mart- 1 Nisan.
[18]
Aydın, Ö., 2000, Ölçme Bilgisi 2, sn.12-27 Yıldız Teknik Üniversitesi
Basım-Yayın Merkezi YTÜ.İN.DN-2000.00541, İstanbul.
[19]
Leica Geosystems, <http://www.leica- geosystems.com/corporate/en/
products/total_stations/lgs_4207.htm.>, alındığı tarih, 10 08 2008.
[20]
Soycan, M., Soycan, A., 2002, Poligon Noktalarının GPS İle Ölçülmesi
Üzerine Bir İnceleme, Selçuk Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri
Mühendisliği Öğretiminde 30. Yıl Sempozyumu, Konya, 16-18 Ekim.
[21]
Altan, O. ve v.d., 2008, Fotogrametrinin Temelleri. yazarı Kraus K.,
Fotogrametri Cilt I., sn: 6-8 İstanbul,
[22]
Remondino, F., Terrestrial Photogrammetry and Applications, International
Summer School 3D Modelling in Archaeology and Cultural Heritage,
Ascona, Switzerland, May 9-14.
[23]
Sonneman, T., Sauerbier M., Remondino F., Schrotter G., 2006, Realitybased 3D modeling of the Angkorian temples using aerial images. ETH
Zurich, Switzerland.
[24]
Waldhausl, P.,Ogleby C. ,1994, 3x3 Rules for Simple Photogrammetric
Documentation of Architecture. ISPRS Commission V Close Range
Techniques and Machine Vision Symposium, Melbourne, Australia, 1-4
March.
[25]
Grün, A., 2002, Reconstruction of the Great Buddha of Bamiyan,
Afganishtan, Int.Arch. of Photogrammetry and Remote Sensing, Vol. XXIV,
part 5 Corfu, Greece, September. s. 363-368.
[26]
Erdoğan, C., 2005. Tarihi Çeşmelerin Digital Fotogrametrik Yöntemle
Rölövelerinin Hazırlanması, HKMO 2. Mühendislik Ölçmeleri Sempozyumu,
İstanbul,. 23-25 Kasım
[27]
Akbaylar, İ., Hamamcıoğlu, T. M, 2007, Documentation of a Venracular
House with Close Range Photogrammetry, XXI. International CIPA
Symposium, Athens, Greece, 01-06 October.
[28]
Pfeifer, N, 2007, Overview of TLS Systems, Overall Processing and
Applications, ISPRS WGVI/5 and Student Consortium 2nd Summer School
Theory and Application of Laser Scanning, Ljubljana, Slovenia, July 1-7, (on
CD-ROM).
86
[29]
Rochrbar, A, 2007, Airborne LIDAR Sensing- Applications & Operation
with the Latest Systems, ISPRS WGVI/5 and Student Consortium 2nd
Summer School Theory and Application of Laser Scanning, Ljubljana,
Slovenia, July 1-7, (on CD-ROM).
[30]
URL-3, <http://en.wikipedia.org/wiki/3D_scanner>, alındığı tarih 3 Ağustos
2008
[31]
Kıvılcım, C. Ö., 2006, Yersel Lazer Tarayıcı ile 3D Modelleme,
YTÜ Lisans Tezi. İstanbul.
[32]
Kıvılcım, C. Ö., 2007, An Undergraduate Project with Terrestial Laser
Scanner for Architectural Survey, ISPRS WGVI/5 and Student Consortium
2nd Summer School Theory and Application of Laser Scanning, Ljubljana,
Slovenia, July 1-7, (on CD-ROM).
[33]
Akca, D., Remondino F., Novak D., Hanusch T., Schrotter G, Gruen A.
2006, Recording and Modelling of Cultural Heritage Objects with Coded
Structured Light Projection Systems,. Rome, 2nd International Conference on
Remote Sensing in Archaeology, Italy, 4-7 December.
[34]
URL <www.breuckmann.com>, alındığı tarih 20 Mayıs 2008.
[35]
Andrews, D. P., Bedford J., Blake W. H., Clowes E., Crispe A.,Papworth
E.H., Santana Quintero M.E., 2007, Partnership in Learning: English
Heritage and The Raymond Lemaire International Centre for Conservation,
XXI. International CIPA Symposium, Athens, Greece, 01-06 October.
[36]
Li, D., 2008, Internet based measurable image services, ISPRS WGVI/5 and
Student Consortium 3rd Summer School on Acquisition, Processing and
Representation of three dimensional Geospatial Information, Nanjing, China,
27 June- 1 July, (on CD-ROM).
[37]
Boğaziçi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Jeodezi Anabilm
Dalı. Bilgi Notları: Jeodezi, Datum, Koordinat Sistemleri, Harita
Projeksiyonları.,
<http://www.koeri.boun.edu.tr/jeodezi/notdefteri/bil.>
alındığı tarih 01 08 2008.
[38]
Dana, P. H, 1995, Geodetic Datum Overview,
<http://www.colorado.edu/geography/gcraft/notes/datum/datum.html>
alındığı tarih. 04 08 2008.
[39]
URL-4 <hkmo.org.tr/meslegimiz/haritalarda_projeksiyon_kavrami.php.>,
alındığı tarih 13 08 2008
[40]
Wikipedia,
Architect
alındığı tarih 18.09.2008
[41]
Akboy, S., 2007, The Application of New Survey and Documentation
Technologies for Cultural Heritage Sites Case Study Analysis of the Digital
Statue of Liberity, Newyork City and the Ottoman Fortress of
Seddülbahir,Galipoli Pennisula, Koc University Msc. Thesis.
Sinan,<http://en.wikipedia.org/wiki/Sinan>,
87
[42]
CNR ITABC (Virtual Heritage Lab) and CINECA (Visit Lab), Virtual
Roma Project,< http://3d.cineca.it/storage/demo_vrome/htdocs/>, alındığı
tarih 25 10 2008.
[43]
Landes, T., Grussenmeyer P., Voegtle, Ringle K., 2007, Combination of
terrestrial recording techniques for 3D Object Modelling Regarding
Topographic Constrains.Example of the Castle of Haut-Andlau,Alsace,
France, XXI. International CIPA Symposium, Athens, Greece, 01-06 October.
[44]
Oreni, D., Fassi, F. Brumana R., Prandi R., Tuncer H., 2007, Laser
Scanning Supports Architectural Mappings and Historical Urban View
Analysis, XXI. International CIPA Symposium, Athens, Greece,
01-06 October.
[45]
Amorim, A. L., 2007, Documenting Architectural Heritage in Bahia-Brazil,
Using Digital Technologies, XXI. International CIPA Symposium, Athens,
Greece, 01-06 October.
[46]
Ballabeni, M., Angelillo, D. R., Modde, E., 2007, Practice for Built
Environment Awareness: From Survey to 3D Modelling and Related
Database. XXI. International CIPA Symposium, Athens, Greece, 01-06
October.
[47]
İBB Etüd ve Projeler Daire Başkanlığı Tarihi Çevre Koruma
Müdürlüğü, 2006 , Laleli Camii ve Müştemelatı Rölöve Restitüsyon
Restorasyon ve Çevre Düzenleme Projesi , İstanbul.
88
EKLER
EK A.1 : Haritalar
EK A.2 : Kanun ve Yönetmelikler
89
EK A.1 : Haritalar
90
91
Şekil A.1 : Laleli Camii ve Müştemelatı Rölöve Restitüsyon Restorasyon ve Çevre
Düzenleme Projesi kapsamında altyapı, arazi ve kentsel kullanıma ilişkin paftalar.
92
EKLER –A.2
RESMİ KANUN VE YÖNETMELİKLER
1.KORUNMASI GEREKLİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARININ TESPİT VE
TESCİLİ HAKKINDA YÖNETMELİK
2.KÜLTÜR ve TABİAT VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULU İLKE KARARLARI
3.T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULU
KORUNMASI GEREKLİ KÜLTÜR VARLIKLARININ RÖLÖVE-RESTİTÜSYON-RESTORASYON
HİZMETLERİ ŞARTNAMESİ VE EN AZ BEDEL TARİFESİ
Korunması Gerekli TaĢınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik
(19.8.1989 tarihli ve 20257 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 1. Maddesi ile değiĢik adı)
Resmi Gazetenin
Tarihi: 10.12.1987
Sayısı: 19660
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
Genel Hükümler
Amaç ve kapsam
Madde 1- (19.8.1989 tarihli ve 20257 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 2. Maddesi ile değiĢik
Ģekli) Bu Yönetmelik 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 3 üncü maddesinde tarif
olunan ve 6 ncı maddesinde belirtilen korunması gerekli taĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarının tespit ve tescili
ile, bu Kanunu değiĢtiren 3386 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen araĢtırma, kazı ve sondaj yapılan
alanların korunması ve değerlendirilmesi ile ilgili usulleri, esasları ve kıstasları kapsar.
Dayanak
Madde 2- (19/8/1989 tarihli ve 20257 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 3. Maddesi ile değiĢik
Ģekli) Bu yönetmelik 21/7/1983 tarih ve 2863 sayılı Kanunun 17/6/1987 tarih ve 3386 sayılı Kanunla değiĢik 7
ve 10 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıĢtır.
Kısaltma ve tanımlar
Madde 3- Bu Yönetmelikte geçen kısaltma ve tanımlar Ģunlardır:
a) Kısaltmalar:
"Bakanlık" tabiri; Kültür ve Turizm Bakanlığı'nı,
"Koruma Yüksek Kurulu"; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunu,
"Koruma Kurulu"; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunu, ifade eder.
b) Tanımlar:
"TaĢınmaz kültür varlıkları": tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili
bulunan yer üstünde, yer altında veya su altındaki korunması gerekli taĢınmaz varlıkları,
"TaĢınmaz tabiat varlıkları": jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup, ender bulunmaları veya
özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan
taĢınmazları,
"Kentsel sit": mimari, mahalli, tarihsel, estetik ve sanat özelliği bulunan ve bir arada bulunmaları sebebiyle teker
teker taĢıdıkları kıymetten daha fazla kıymeti olan, kültürel ve tabii çevre elemanlarının (yapılar, bahçeler, bitki
örtüleri, yerleĢim dokuları, duvarlar) birlikte bulundukları alanları,
"Tarihi sit": önemli tarihi olayların cereyan ettiği ve bu sebeple korunması gerekli yerleri,
"Arkeolojik sit": antik bir yerleĢmenin veya eski bir medeniyetin kalıntılarının bulunduğu yer veya su altında
bilinen veya meydana çıkarılan korunması gerekli alanları,
"Tabii sit": ilginç özellik ve güzelliklere sahip olan ve ender bulunan korunması gerekli alanları ve taĢınmaz
tabiat varlıklarını,
"Tespit": 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 3 üncü maddesinde tarif edilen ve 6 ncı
maddesinde belirtilen korunması gerekli taĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bu yönetmelikte belirtilen usuller,
esaslar ve kıstaslar doğrultusunda teknik bir çalıĢma ile değerlendirilerek belgelendirilmesini,
"Tespit ekibi": tespit çalıĢmalarını yapmak üzere, yapılacak çalıĢmanın konusu, çalıĢmaya esas teĢkil eden
varlıkların nitelikleri ve yerine göre Bakanlıkça ve gerektiğinde diğer ilgili kurum ve kuruluĢların uzmanlarından
veya Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün kendi uzmanlarından veya Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün kendi
uzmanlarından 2 kiĢiden az olmamak üzere kurulacak ekibi,
"Tescil": taĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarından korunması gerekli olanlarının koruma kurulu kararıyla
belirlenmesini, ifade eder.
93
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
Esas Hükümler
Tespitlerde değerlendirme kıstasları
Madde 4- TaĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarından korunması gereklilerinin tespitinde aĢağıdaki hususlar
gözönünde bulundurulur:
a) Korunması gerekli tabiat varlıkları ile, 19 uncu yüzyıl sonuna kadar yapılmıĢ taĢınmazlardan olması,
b) 19 uncu yüzyıl sonundan sonra yapılmıĢ olmasına rağmen önem ve özellikleri bakımından korunmasına gerek
görülmesi,
c) TaĢınmazların sit alanı içinde bulunması,
d) TaĢınmazın milli tarihimizdeki önemleri sebebiyle zaman unsuru ve tescil söz konusu olmaksızın Milli
Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluĢunda büyük tarihi olaylara sahne olmuĢ binalar ve tespit edilecek
alanlar ile Mustafa Kemal Atatürk tarafından kullanılmıĢ evlerden olması,
e) TaĢınmaz tabiat varlıklarının ender bulunan değiĢik özelliklere sahip olması,
f) Tek yapılar için; taĢınmazın sanat değeri, mimari, tarihi, estetik, mahalli, arkeolojik değerler kapsamı içinde;
strüktürel, dekoratif, yapısal durum, malzeme, yapım teknolojisi, Ģekil bakımından özellik arzetmesi,
g) Kentsel sit'ler için; korunması gerekli kültür varlığı özelliği gösteren tek yapıların yoğunluk, mimari, tarihi
bütünlük göstermesi,
h) Arkeolojik sit'ler için; yazılı bilgi, sathi kalıntılar, bilimsel araĢtırmalar, çevresel gözlemler, ekolojik
gözlemler, bilimsel tahmin ve topografik yapı yönlerinden niteliklere sahip olması,
i) Tabii sit'ler için; bilimsel araĢtırma, jeolojik yapı, çevresel gözlemler, ekolojik gözlemler ve topografik yapı
hususlarında özellikleri bulunması,
j) Tarihi sit'ler için; yazılı bilgi ve tarihi araĢtırmalar sonucun
da önemli tarihi olayların cereyan ettiği hususunun sabit olması.
Tespit sonucu düzenlenecek belgeler
Madde 5- Yapılan tespitler sonucunda tescile esas olmak üzere aĢağıdaki belgeler düzenlenir:
1- TaĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarının tescili için gerekli bilgileri havi Tespit FiĢi,
2- Tanıtmaya yeterli fotoğraflar,
a) Tek yapılar için; TaĢınmazı içten, dıĢtan ve çevresiyle birlikte gösteren tespit fiĢi üzerinde yer alan
fotoğraflar,
b) Arkeolojik, kentsel ve doğal sit alanları için; Alanı bütünüyle algılamayı sağlamak amacıyla panoramik
olarak çekilmiĢ fotoğraflar ve alan üzerindeki taĢınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile küçük buluntuların detaylı
çekilmiĢ, tasdikli, çekim tarihleri belirtilmiĢ albüm haline getirilmiĢ fotoğraflar.
3- Ġmkanlar ölçüsünde yapılan çalıĢma için hazırlanmıĢ diapozitifler.
4- TaĢınmazın yerini ve sınırlarını gösterir çizim (harita veya plan Ek I, Ek II ve Ek III'teki tabloya uyularak
hazırlanır ve yapılara verilen sıra numaraları haritaya da iĢlenir).
5- TaĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarını tarif eden tespit ekibinin görüĢünü havi Rapor (Ek IV'teki Ģemaya göre
hazırlanır) ve ekinde korunması önerilen taĢınmaz kültür varlıklarının listesi (Ek V - VI'daki tabloya uyularak
hazırlanır).
6- Tespit ekibince gerekli görülen diğer belgeler.
Tescil kararı
Madde 6 - TaĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarından Bakanlıkça tespiti yapılanlar, koruma kurullarınca
değerlendirilerek tescil olunur.
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün idaresinde veya denetiminde bulunan mazbut ve mülhak vakıflara ait taĢınmaz
kültür ve tabiat varlıkları, gerçek ve tüzel kiĢilerin mülkiyetinde bulunan cami, türbe, kervansaray, medrese, han,
hamam, mescit, zaviye, sebil, mevlevihane, çeĢme ve benzeri korunması gerekli taĢınmaz kültür ve tabiat
varlıklarının tesbiti, envanterlenmesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce yapılır.
Vakıflar Genel Müdürlüğünce tespiti yapılan taĢınmaz kültür ve tabiat varlıkları koruma kurullarınca
değerlendirilerek tescil olunur.
Vakıflar Genel Müdürlüğünce tespiti yapılıp, koruma kurullarınca değerlendirilerek tescil olunan taĢınmaz kültür
ve tabiat varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi Vakıflar Genel Müdürlüğünce yürütülür.
AraĢtırma, kazı ve sondaj yapılan alanların korunması ve değerlendirilmesi Bakanlığa ait olup, bu alanlardaki
uygulamalar konusundaki kararlar Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğünce alınır.
Tescil ĠĢlemleri
Madde 7- Tescil kararının ilgili kuruluĢlara dağıtımı kararı alan koruma kurullarınca yapılır.
Tescil edilen korunması gerekli taĢınmaz kültür ve tabiat varlığı il merkez ilçesinde bulunuyorsa valilikçe, ilçe
sınırları içinde kalıyorsa kaymakamlıkça, tescil kararının valiliğe veya kaymakamlığa tebliğ tarihinden itibaren
94
en geç 3 gün içinde ilan tahtalarına asmak, belediye hoparlörüyle duyurmak ve köy muhtarlığına bildirmek
suretiyle ilâna ait tutanak Bakanlığın o ildeki temsilcisine teslim edilir.
Bu iĢlemler tamamlandıktan sonra, korunması gerekli taĢınmaz kültür ve tabiat varlığı il merkez ilçesinde
bulunuyorsa valinin, ilçe sınırları içinde kalıyorsa kaymakamın yazısı üzerine, tapu kütüğünün beyanlar
hanesine, korunması gerekli taĢınmaz kültür veya tabiat varlığı olduğuna dair kayıt konur.
Tescil kaydının kaldırılması
Madde 8- Bu Yönetmelik hükümlerine göre tescil edilmiĢ korunması gerekli taĢınmaz kültür ve tabiat
varlıklarının tescil kayıtlarının kaldırılması yukardaki maddelere uygun olarak yürütülür.
Müktesep haklar
Madde 9- (19.8.1989 tarihli ve 20257 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 4. Maddesi ile
Yürürlükten kaldırılmıĢtır).
Kaldırılan hükümler
Madde 10- Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile 10 Ağustos 1984 gün ve 18485 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan "Korunması Gerekli TaĢınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili Hakkında
Yönetmelik" yürürlükten kalkar.
(19.8.1989 tarihli ve 20257 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile aĢağıdaki madde eklenmiĢtir.)
Ek Madde 1- Yönetmelikte geçen "Kültür ve Turizm Bakanlığı" ifadesi "Kültür Bakanlığı", "Kültür ve Turizm
Bakanı" ifadesi "Kültür Bakanı" ve "Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü" ifadesi "Kültür ve Tabiat
Varlıklarını Koruma BaĢkanlığı" olarak değiĢtirilmiĢtir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Yürürlük ve Yürütme
Yürürlük
Madde 11- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Madde 12- Bu Yönetmeliği Kültür ve Turizm Bakanı yürütür.
ĠLK TESPĠTĠ YAPILAN SĠT ALANLARI ÇALIġMALARI ĠÇĠN KULLANILACAK LEJAND
I HARĠTA
Tescile Önerilen Anıtsal yapılar - Koyu YeĢil
Tescile Önerilen Sivil Mimarlık Örnekleri - Kırmızı
Tescile Önerilen Resmi Yapılar - KurĢuni (Okul, hastane, posthane, hükümet konağı, banka, vb.)
Tescile Önerilen Sanayi Yapıları - Mor (Fabrika, imalathane, depo)
Eski Doku Özelliğinde Tescile Değer Görülmeyen Yapılar (Çevresi Siyah - Ġçi BoĢ)
Yeni Yapılar - Mavi
Korunacak Sokaklar
Kentsel Sit Alanı Sınırı - Kırmızı
95
Doğal Sit Alanı Sınırı - Ġçi YeĢil
I. Derece Arkeolojik Sit Alanı Sınırı - Ġçi siyah
II. Derece Arkeolojik Sit Alanı Sınırı - Çevresi Siyah - Ġçi BoĢ
III. Derece Arkeolojik Sit Alanı Sınırı - Mav
EKII
i II HARĠTA
KAT DURUMLARI
Bu haritada tescil edilecek yapıların çevresi özelliklerine uygun olarak yukarıda belirtilen renklerle çizilecek,
içleri kat durumlarına göre aĢağıdaki renklerde boyanacaktır.
Anıtsal yapıların kat durumları gösterilmeyip, yeĢil renge boyanacaktır.
1-2 Kat - Sarı
3-4 Kat - Turuncu
5 ve Yukarısı - Kahverengi
ĠRDELENEN SĠT ALANLARI ÇALIġMALARI ĠÇĠN KULLANILACAK LEJAND
1. HARĠTA
Tescilli Anıtsal Yapılar - Koyu YeĢil
Tescili Önerilen Anıtsal Yapılar - Açık YeĢil
Tescilli Sivil Mimarlık Örnekleri - Kırmızı
Tescili Önerilen Sivil Mimarlık Örnekleri - Pembe
Tescilden düĢmesi Önerilen Sivil Mimarlık Örnekleri (Çevresi Kırmızı - Ġçi Kırmızı Çarpı)
Tescilli Resmi Yapılar - KurĢuni
Tescili Önerilen Resmi Yapılar - Gri
Tescilden DüĢmesi Önerilen Resmi Yapılar (Çevresi Gri - Ġçi Gri Çarpı)
Tescilli Sanayi Yapıları, Mor Tescili Önerilen Yapılar - Eflatun
Tescilden DüĢmesi Önerilen Sanayi Yapılar (Çevresi Mor - Ġçi Mor Çarpı)
Eski Doku Özelliğinde Tescile Değer Görülmeyen Yapılar (Çevresi Siyah - Ġçi BoĢ)
Yeni Yapılar - Mavi
Korunacak Sokaklar
Mevcut Kentsel Sit Alanı Sınırı - Kırmızı Öneri
Kentsel Sit Alanı Sınırı - Siyah
96
Mevcut Arkeolojik Sit Alanı Sınırı - Ġçi Siyah
Arkeolojik Sit Alanı Sınırı - Ġçi Kahverengi
II. HARĠTA
KAT DURUMLARI
Bu haritada tescil edilecek yapıların çevresi özelliklerine uygun olarak yukarıda belirtilen renklerle çizilecek,
içleri kat durumlarına göre aĢağıdaki renklerle boyanacaktır.
Anıtsal yapıların kat durumları gösterilmeyip, yeĢil renkle boyanacaktır.
1-2 Kat - Sarı
3-4 Kat - Turuncu
5 ve Yukarısı - Kahverengi
EK III
KÜLTÜR VE TABĠAT VARLIKLARINI KORUMA KURULU'NDA KARAR ALINDIKTAN SONRA
DAĞITIM ĠÇĠN HAZIRLANACAK ġEFFAF PAFTALARIN ĠġLENMESĠNDE UYULACAK GÖSTERĠM
TABLOSU
1. Derece Arkeolojik Sit Alanı Sınırı
2. Derece Arkeolojik Sit Alanı Sınırı
3. Derece Arkeolojik Sit Alanı Sınırı
Kentsel Sit Alanı Sınırı
Doğal Sit Alanı Sınırı
Sivil Mimarlık Örneği
Anıtsal yapı
97
EK IV RAPOR HAZIRLAMA ġEMASI
RAPOR
1. Adres ( Ġl, Ġlçe, Mahalle, Cadde, Sokak, Kapı No, Kadastral Durumu),
2. Ġnceleme nedeninin belirtilmesi ve inceleme tarihi,
3. TaĢınmazın yeri ve genel tanımı (Sit alanı içinde olup olmadığı, korunması gerekli taĢınmaz kültür ve tabiat
varlığı olarak tescilli bulunup bulunmadığı, grup kararı bulunup bulunmadığı),
4. TaĢınmaza ve yakın çevresine iliĢkin kurul kararları,
5. TaĢınmazın yakın çevresindeki yapıların günümüzdeki durumları (Kat sayısı, eski veya yeni doku olup
olmadığının belirtilmesi),
6. Yapının tanımı (bugünkü durumu),
7. GörüĢler ve görüĢe esas gerekçeler,
8. Raporun hazırlanma tarihi.
EK V
SĠT VE ÇEVRE ÖLÇEĞĠNDE YAPILACAK ĠLK TESBĠT ÇALIġMALARI ĠÇĠN KULLANILACAK TABLO
Sıra No
Yapının
Adı veya Türü
Adresi
Pafta
Ada
Parsel
EK VI
TESCĠLLĠ KORUNMASI GEREKLĠ TAġINMAZ KÜLTÜR VE TABĠAT VARLIKLARININ
ĠRDELENMESĠ ÇALIġMASI ĠÇĠN KULLANILACAK TABLO
Eski
Yeni
Yapının Adı Veya
Sıra No Sıra No Türü
Adresi
Pafta
98
Ada
Parsel
KÜLTÜR ve TABĠAT VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULU ĠLKE KARARLARI
T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI KÜLTÜR VE TABĠAT VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULU
Toplantı No. ve Tarihi : 60 5.11.1999
Karar No. ve Tarihi : 660 5.11.1999
Toplantı Yeri
ANKARA
ĠLKE KARARI
TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ GRUPLANDIRILMASI, BAKIM VE ONARIMLARI
TaĢınmaz Kültür Varlıklarının Gruplandırılması, Bakımı, Onarımları ve Onarımların Denetlenmesine iliĢkin,
DanıĢtay 6. Dairesinin 11.11.1997 gün ve 1996 /3 313 Esas, 1997 / 4875 sayılı kararı, 11.11.1997 gün ve 1996 /
3312 Esas, 1997 / 4877 sayılı kararı, 19.4.1996 gün ve 437 sayılı, 14.7.1998 gün ve 598 sayılı, 14.7.1998 gün ve
599 sayılı, 3.12.1998 gün ve 634 sayılı, 3.12.1998 gün ve 640 sayılı, 12.3.1999 gün ve 642 sayılı ilke kararları,
uygulamada çıkan sorunlar, mevzuatla çeliĢen hususlar gözönüne alınarak aĢağıdaki Ģekilde düzenlenmiĢtir.
TaĢınmaz kültür varlıklarının korunmasında en önemli sorun, yapılacak müdahalenin niteliğidir. Her yapının
kendine özgü sorunları olduğu için tüm yapıları kapsayacak ve müdahale biçimini belirleyecek genel
sınıflandırmaların uygulamada yanlıĢ sonuçlar verdiği saptanmıĢtır. Bu nedenle kurul kararlarına temel olacak
ilkeler ve müdahale biçimlerine daha uygun olduğu kabul edilen aĢağıdaki tanımlar yapılmıĢtır.
Yapı Grupları
Yapılar, kendi baĢlarına bir tarihi ve estetik değer taĢımaları ya da kentlerin tarihi kimliğini oluĢturan kentsel
sitler, sokaklar ve siluetlerin ögeleri olarak iki gruba ayrılmıĢtır:
1. Grup Yapılar
Toplumun maddi tarihini oluĢturan kültür verileri içinde tarihsel, simgesel, anı ve estetik nitelikleriyle korunması
zorunlu yapılardır.
2. Grup Yapılar
Kent ve çevre kimliğine katkıda bulunan kültür varlığı niteliğindeki yöresel yaĢam biçimini yansıtan yapılardır.
I-MÜDAHALE BĠÇĠMLERĠ
Korunacak yapılara müdahaleler, her yapının kendine özgü koĢullarına göre saptanacaktır.
1) Bakım
Sadece yapının yaĢamını sürdürmeyi amaçlayan, tasarımda, malzemede, strüktürde, mimari ögelerde değiĢiklik
gerektirmeyen müdahalelerdir. (Çatı aktarımı, oluk onarımı, boya-badana vb.)
Bakım izin ve denetiminde, varsa koruma kurulu müdürlüğü yoksa müze müdürlüğünün yetkili olduğuna, bakım
öncesi ve sonrası durumun rapor ve fotoğraflarla saptanarak ilgili koruma kuruluna sunulması, uygun
görülmeyen bakım uygulamalarının yenilenmesi veya değiĢtirilmesi gerektiğine,
2) Onarım
Yapının yaĢamını sürdürmeyi amaçlayan, tasarımda, malzemede, strüktürde ve mimari ögelerde değiĢiklik
gerektiren müdahalelerdir.
a) Basit Onarım
Yapıların; ahĢap, madeni, piĢmiĢ toprak, taĢ vb. çürüyen yada bozularak eksilen mimari ögelerinin, özgün
99
biçimlerine uygun olarak aynı malzeme ile değiĢtirilmesi, bozulan iç ve dıĢ sıvaların, kaplamaların, renk ve
malzeme uyumu sağlanarak, özgün biçimlerine uygun olarak yenilenmesi bu kapsamda tanımlanmıĢtır.
Basit onarım uygulaması, koruma kurulu kararı doğrultusunda; belediyelerce ve / veya varsa koruma kurulu
müdürlüğünce yoksa ilgili müze müdürlüğünce denetlenerek yapılanmasına, uygulama bitince ona iliĢkin rapor
ve fotografik belgelerin koruma kuruluna iletilmesine, uygun görülmeyen basit onarım uygulamalarının
yenilenmesine,
b) Esaslı Onarım (Restorasyon)
Yapının rölöveye dayanan restitüsyon ve / veya restorasyon projeleri ile diğer ilgili belgelerin içerikleri ve
ölçekleri koruma kurulunca belirlenen müdahalelerdir. [SağlamlaĢtırma (Konsolidasyon), Temizleme
(Liberasyon), Bütünleme (Reintegrasyon), Yenileme (Renovasyon), Yeniden Yapma (Rekonstrüksiyon), TaĢıma
(Moving)]. Projelerin bu ilke kararı ekinde verilen "Rölöve - Restitüsyon - Restorasyon - Proje Hazırlama
Esasları" na göre hazırlanmasına, ilan edilmiĢ turizm alanları ve merkezlerinde yer alan tescilli yapıların, turizm
amacıyla kullanılması halinde projelerin, Turizm Bakanlığından görüĢ alınarak koruma kurulunca karara
bağlanmasına,
3) Yeniden Yapma (Rekonstrüksiyon)
Korunması gerekli taĢınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen ve tescil edilmesine iliĢkin gerekli özellikleri
taĢımasına rağmen elde olmayan sebeplerle tescili yapılmamıĢ ve / veya herhangi bir nedenle yitirilmiĢ olan
yapının, gerek kültür varlığı niteliği, gerekse kültürel çevreye olan tarihsel katkıları açısından, eldeki mevcut
belgelerden (yapı kalıntısı, rölöve, fotoğraf, her türlü özgün yazılı - sözlü, görsel arĢiv belgesi vb.) yararlanmak
suretiyle kendi parsellerinde daha önce bulunduğu yapı oturum alanında, eski cephe özelliğinde, aynı kitle ve
gabaride, özgün plan Ģeması, malzeme ve yapım tekniği kullanılarak, kapsamlı restitüsyon etüdüne dayalı
rekonstrüksiyon uygulamasının koĢulsuz sağlanmasına,
Ancak uygulama gerçekleĢinceye kadar parsellerde her türlü inĢai ve fiziki müdahalenin yasaklanmasına,
(otopark, fuar, sergileme vb.) yeni bir iĢlev ile kullanma ve aynı parselde tescilli yapı yerinde veya diğer boĢ
alanlarda baĢka bir yeni yapılaĢmaya izin verilmeyeceğine,
Tüm bu uygulamalar için koruma kurulu kararının alınması gerektiğine,
II. ESASLI ONARIM ĠLKELERĠ
a) Yapının günümüze ulaĢmıĢ sosyo-kültürel ve tarihi kimliğini oluĢturan mekansal, biçimsel ve yapısal
özellikleri ve çevre içindeki özgün konumu korunacaktır. Bu iĢlemlerde yapının mevcut fiziksel durumuna göre
müdahalenin biçimi ve niteliklerinin koruma kurulunca saptanacağına,
b) Yapıların yıkılmadan korunmaları esastır. Yıkılma tehlikesi arzettiği (mail-i inhidam) malsahipleri ya da
belediyelerce ileri sürülen yapıların yıkılma kararlarının ancak koruma kurulunca alınabileceğine, Yıkılacak
Ģekilde tehlike yaratan (mail-i inhidam) korunması gerekli taĢınmaz kültür varlıkları belediyeler veya valilikler
tarafından boĢaltılır. Gerekli fiziki ve güvenlik önlemlerinin ilgili valilik ve belediyesince alındıktan sonra,
konunun koruma kuruluna iletilerek alınacak karara göre iĢlem yapılacağına,
c) Yapıların tarihsel ve sosyo - kültürel değer taĢıyan eklerinin korunacağına,
d) Yeni iĢlev verilecek yapılarda yapılacak eklerin, niteliği ve korunması gerekli kültür varlığıyla bütünleĢmesi,
tasarımı yapan mimar tarafından gerektiğinde avan proje niteliğinde hazırlanarak, koruma kurulunun görüĢüne
sunulacağına,
e) Restorasyon projesine temel olacak restitüsyon çalıĢmasının sıva raspası, kısmi söküm, sondaj, belgeler
üzerinde çalıĢma ve karĢılaĢtırmalı araĢtırmalar sonucuna dayalı olarak hazırlanmasına, onarıma baĢlamadan
önce bu çalıĢmanın yapılması olanaksız ise onarım projesinin onaylanmasından sonra ortaya çıkan yeni veriler
ıĢığında, restorasyon projesi üzerinde tadilat yapılarak yeniden koruma kurulunun onayına sunulmasına,
f) 3386 sayılı Yasa ile değiĢik 2863 sayılı Yasanın 10. maddesinde belirtilen kamu kurum ve kuruluĢlarının
mülkiyeti veya idaresinde bulunan tescilli taĢınmaz kültür varlıklarının, basit ve esaslı onarım uygulamalarının,
koruma kurulu kararı doğrultusunda, kendi sorumluluklarında gerçekleĢtirilmesine, uygulama sonucuna iliĢkin
100
rapor, fotoğraf vb. belgelerin ilgili koruma kuruluna iletilmesine, kurulca uygun görülmeyen basit onarım ve
esaslı onarım uygulamalarının yenilenmesine,
g) Kültür Bakanlığınca gerçekleĢtirilen korunması gerekli taĢınmaz kültür varlıklarının onarımları ile kazı
alanlarında yapılan onarımlarda uygulamaya baĢlamadan önce, hazırlanacak rölöve ve restorasyon projeleri için
koruma kurulu kararı alınmasına,
III. UYGULAMANIN DENETLENMESĠ
Koruma kurullarınca onaylanan her ölçek ve nitelikteki plan ve projelerin uygulamada uzmanlarınca
denetlenmesi gerektiğine, bu anlamda, imar ve koruma mevzuatında, belediyelere ve valiliklere verilen denetim
yükümlülüğünün yanı sıra, uygulamanın müellif mimar tarafından denetimi de yasal ve mesleki bir sorumluluk
olduğuna,
TaĢınmaz kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesine iliĢkin uygulamalarda esas alınacak projelerin,
serbest mesleki hizmet yetki ve statüsüne sahip ve bu hizmeti yapma koĢullarını sürdüren mimarlarca, asgari
çizim standartlarına da uygun olarak düzenlenmiĢ olduğu, ilgili mimarlar odası birimince önceden denetlenerek,
koruma kurulu müdürlüklerine sunulması gerektiğine,
Uygulamanın kurul kararlarına uygun olması için gerekli mesleki denetim sorumluluğu, aynı Ģekilde serbest
mesleki hizmet yetki ve koĢulları taĢıdığı mimarlar odasınca belirlenen müellif mimar tarafından üstlenilmesine,
sözkonusu mesleki denetim sorumluluğu, müellif mimarın isteği ile aynı koĢulları taĢıyan bir baĢka mimara
devredilebileceğine, iskan izni için denetimden sorumlu mimarın, uygulamanın kurul kararlarına uygun olarak
sonuçlandığına dair raporunun koruma kuruluna iletilmesi gerektiğine,
Uygulama bittikten sonra müellif mimarın isminin yazıldığı bir tabelanın, yapının uygun bir yerine asılması
gerektiğine,
IV. YOK OLAN TESCĠLLĠ YAPILARA ĠLĠġKĠN ĠġLEMLER
Korunması gerekli taĢınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen yapıların herhangi bir Ģekilde (yıkılmaları,
yanmaları, koruma kurulundan izin alınmadan yıktırılmaları vb.) yok olmalarına sebep olanlar hakkında ceza
mahkemelerinde yasal soruĢturma açılmasına,
Bu soruĢturma sonucu, yargı organlarınca verilen kararlar, kiĢisel yükümlülüklerle ilgili olduğundan, taĢınmaz
kültür varlığının korunmasına yönelik iĢlemlerin devamlılığını etkilemeyeceğine, bu nedenle soruĢturma nedeni
olan eyleme konu taĢınmaz kültür varlığıyla ilgili alınmıĢ koruma kurulu kararlarının geçerli olduğuna, ayrıca
ilgili Yasaların hükümlerine göre iĢlem yapılmasına,
Korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen ve tescil edilmesi gerekli olmasına rağmen, tescil
aĢamasından önce herhangi bir nedenle yok olan yapılar için; bu ilke kararındaki "I - Müdahale Biçimleri"nin 3.
Maddesindeki Yeniden Yapma koĢullarının geçerli olduğuna,
Bu ilke kararının yürürlüğe girmesi ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 19.4.1996 gün
ve 437 sayılı, 14.7.1998 gün ve 598 sayılı, 14.7.1998 gün ve 599 sayılı, 3.12.1998 gün ve 634 sayılı, 12.3.1999
gün ve 640 sayılı, 12.3.1999 gün ve 642 sayılı ilke kararlarının iptaline, karar verildi.
RÖLÖVE-RESTĠTÜSYON-RESTORASYON PROJESĠ HAZIRLAMA ESASLARI
I. GENEL HUSUSLAR
Rölöve - Restitüsyon - Restorasyon projeleri, yapının mevcut durumunun belgelenmesinin yanısıra, sorunlarının
saptanması, potansiyel ve yeni kullanım olanaklarının araĢtırılması, onarıma yönelik temel yaklaĢım ve
müdahale biçimlerinin belirlenmesi ile yeni kullanımın gerektirdiği müdahalelerin anlatımını sağlamalıdır.
Bu amaçla hazırlanacak belgeler çizimsel, yazılı ve fotoğrafik olarak yeterli ölçek ve ayrıntıları içerecektir.
101
II. PROJE HĠZMETLERĠ
II.1. Mevcut durumun belgelenmesi;
Mutlak Hazırlanması Gereken Belgeler
III. 1. 1. Rölöve Çizimleri:
a) 1 / 500 - 1 / 200 vaziyet planı (Parselde yer alan yapı, müĢtemilatlar, kuyu, ağaç, bahçe duvarı, döĢeme
malzemesi vb. her türlü öge ve komĢu parsellerde yer alan yapılar iĢlenecektir.)
Rölövesi çizilen yapının cephe verdiği sokak veya caddeye sağında ve solunda yeralan en az iki yapıyı içeren 1 /
200 ölçekli silueti,
b) Kat Planları, 1 / 50
c) DöĢeme Planları, 1 / 50
d) Tavan Planları, 1 / 50
e) Çatı Planı, 1 / 50
f) Görünen tüm cepheler, 1 / 50
g) Birbirine dik olarak geçirilecek en az iki kesit 1 / 50 (Koruma Kurulunun gerekli görmesi halinde 2'den fazla
kesit alınabilir.)
Fotoğraf albümü
Koruma Kurullarının Gerekli Görmesi Durumunda Hazırlanması Gereken Belgeler
II. 1. 1. Rölöve Çizimleri
a) Yapısal sistem ile malzemeyi tanıtmayı amaçlayan yeteri kadar sistem detayı,
- Cephe, 1 / 20
- Plan, 1 / 20
- Kesit, 1 / 20
b) Pencere, kapı, tavan eteği, ocak, dolap, niĢ, saçak, taĢıyıcı sistem, süsleme elemanları vb. yapı ögelerinden
tipik olanlarına iliĢkin detaylar, (Yapının gerektirdiği kadar)
- Ölçekler 1 / 10, 1 / 5 ve 1 / 1 dir.
II.1. 2. Yapım Tekniği ve Malzeme Kullanımı
- Yatay ve düĢey taĢıyıcı elemanlar, dolgu elemanları,
- Yatay ve düĢey kaplama elemanları, örtü malzemeleri ve tekniği, süsleme elemanlarının durumu.
II. 1. 3. Fiziksel Durumun Değerlendirilmesi
- Yapısal bozulma ve deformasyonlar,
- Melzemeye yönelik bozulma ve deformasyonlar (Örneğin, taĢıyıcı sistem, dolgu malzemeleri, kaplama ve örtü
malzemelerinin temel sorunları)
(Bu sorunlar yazılı olarak verilecek, gereken hallerde rölöve çizimleri üzerinde belirlenecektir.)
II. 1. 4. Yapının Analizi
- Yapıya çeĢitli dönemlerde yapılan müdahalelerin ayrıĢtırılması,
- Yapıda bugün olmayan mekan ve / veya elemanlara iliĢkin bilgi ve izler.
II. 2. Restitüsyon Projesi
Yapının analizi (Bölüm II. 1. 4), benzer yapılarla karĢılaĢtırılması ve bulunabiliyorsa çeĢitli belgelerden gelen
bilgiler ıĢığında, özgün yada belli bir dönemine iliĢkin bilgileri içerecektir.
102
Bu amaçla hazırlanacak projeler için, II. 1. 1. Bölümündeki belgeler esas alınacaktır.
II. 3. Restorasyon ve Yeni Kullanım Projesi
Yapının onarımı ve yeni kullanımı için getirilen müdahalelere iliĢkin ana yaklaĢım ve bu ana yaklaĢım
çerçevesinde yapılacak müdahalelerin anlatımını içerecektir.
Bu anlatımda Ģu hususlar yer alacaktır:
- Yapının özgün Ģema, eleman, strüktür ve malzemesine iliĢkin müdahaleler,
- Yeni kullanımın gerektirdiği mekansal ve eleman ölçeğindeki müdahaleler,
- Uygulamaya yönelik öneriler,
- Yapının yeni kullanımı için gerekli ısıtma, aydınlatma, temiz ve pis su sistemlerine iliĢkin ana ilkeler.
Restorasyon projelerinin hazırlanmasında, II. 1.1. bölümündeki belgeler esas alınacak, yeni müdahalelerin
anlatımı için yeteri kadar detay verilecektir. Ayrıca, projeyi açıklayıcı bir rapor hazırlanacak , bu raporda,
restorasyon ve yeni kullanım için benimsenen temel yaklaĢımlar verilecektir.
103
TMMOB
MĠMARLAR ODASI
KORUNMASI GEREKLĠ KÜLTÜR VARLIKLARININ RÖLÖVE-RESTĠTÜSYONRESTORASYON HĠZMETLERĠ ġARTNAMESĠ VE EN AZ BEDEL TARĠFESĠ
(22.12.2006 tarih 40/17 no.lu MYK toplantısında görüĢülerek kabul edilmiĢtir.)
BĠRĠNCĠ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
1. GiriĢ
Amaç
Madde 1- Mimarlık Hizmetleri ġartnamesi ve En Az Bedel Tarifesi‟nin eki olan bu ġartnamenin amacı;
mesleki uygulamalarda kamu yararını, meslek haklarını ve etiğini korumak, müelliflik haklarını gözetmek,
haksız rekabeti önlemek, mesleki sorumluluk, hak ve görevleri tanımlamak, mimarlık hizmetleri Ģartnamesinde
tanımlanmıĢ olan, Korunması Gerekli Kültür ve Tabiat Varlıklarının Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyonu
hizmetlerinin niteliği ve bunların karĢılığında ödenecek en az ücretlerin belirlenmesini sağlamaktır.
Kültür varlıklarının koruma ve değerlendirilmesine yönelik projelendirme çalıĢmaları, gerek tek yapı, gerekse
kentsel doku ölçeğinde olsun mimarlık ve mühendislik mesleğinin genelde sunduğu hizmetlerin yanı sıra farklı
bazı uzmanlıkları ve araĢtırmaları da kapsar.
Bunlar;
Koruma kuram ve teknikleri ile ilgili uzmanlıklar.
Belgeleme ve ölçüm teknikleri ile ilgili uzmanlıklar.
Mimarlık tarihi, sanat tarihi, Ģehircilik, arkeoloji, vb. konularda danıĢmanlıklar ve her türlü görsel - yazılı
kaynak araĢtırmaları,
Malzeme bozulmaları, mevcut malzemelerin korunması ve iyileĢtirilmesi, onarımlar sırasında yapılan
bütünleme ve yenilemelerin mevcutlarla uyumu, eski-yeni yapı malzemelerinin birbirlerine etkileri vb.
konuları da kapsayan yapı kimyası uzmanlığı,
Geleneksel yapı malzemeleri ve teknolojileri, askı ve destek sistemleri, taĢıyıcı sistem yenilemesi ve statiği
konusunda uzmanlıklar,
Yangın, hırsızlık, su baskını vb. tehlikelere karĢı güvenlik sistemleri ile elektrik sıhhi ve ısıtma tesisatı ve
diğer teknik donanım uzmanlığı,
Özel imalat maliyet analizleri uygulama tarifelerinin hazırlanması konusunda uzmanlıklar,
olarak sayılabilir.
Bu Ģartnamenin hazırlanıĢında; 16.Temmuz. 1985 tarih ve 85/9707 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla,
5.Ağustos.1985 gün, 18833 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanarak yürürlüğe konan Mimarlık ve
MühendislikHizmetleri ġartnamesinde ve 23.ġubat.2005 gün, 25736 sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanarak
yürürlüğe giren TMMOB Mimarlık – Mühendislik Hizmetleri ve Asgari Ücret – Asgari Çizim ve Düzenleme
Esasları Yönetmeliği‟ nde belirtilen 5-D Grubu Yapı Birim Maliyeti ve buna bağlı 5. Hizmet sınıfı ücret
oranları cetveli ile hizmet bedellerinin hesaplanma Ģekli temel alınmıĢtır. Ancak hizmetlerin taĢınmaz kültür
varlığı nitelikli yapılarla ilgili olmasından dolayı bu hizmetlere ait bedellerin hesaplanmasında kültür varlığı
katsayısı (KVK) kullanılmasının gereği ortaya çıkmıĢtır.
Kapsam
Madde 2- Bu Ģartname, mimarlık hizmetlerinden; Korunması Gerekli Kültür ve Tabiat Varlıklarının Rölöve,
Restitüsyon ve Restorasyonu konularında hizmet üreten mimarların hak ve sorumlulukları ile bu hizmetleri
karĢılığında belirlenecek asgari ücretleri ile mimarların görev ve sorumlulukları ile mesleki etkinliklerinin
denetim kurallarını, Korunması Gerekli Kültür ve Tabiat Varlıklarının Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyonu
hizmetlerinin yapılmasında uyulacak kuralları ve uygulamaların tarifini kapsar.
TaĢınmaz kültür varlıklarının
(yapı veya yapı grubunun veya arkeolojik kalıntıların)koruma ve değerlendirilmesine yönelik röleve,
restitüsyon çalıĢması ile onarım, yenileme, sağlıklılaĢtırma ve iĢlevlendirme gibi çeĢitli müdahaleleri kapsayan
restorasyon projesi için mimarlık, mimarlık ve sanat tarihi, malzeme uzmanlığı dallarında yapılması gereken
104
her türlü yazılı, çizili, fotografik vb. hizmetlerin tanımı, niteliği, asgari standardı ve karĢılığında ödenecek
ücretler bu Ģartname hükümlerine göre belirlenir ve bulunur.Ancak;
Arkeolojik kalıntılar,
Fotogrametrik belgeleme gerektiren hizmetler
Malzeme özelliklerinin tanımı ve korunmasına iliĢkin ayrıntılı laboratuar çalıĢması gerektiren hizmetlerin
ücretlendirilmesi, bu Ģartnamenin ücretlendirme ile ilgili hükümlerinin dıĢındadır. Ayrıca iĢveren tarafından
ödenir.
Kamu ihale Kanunu uyarınca ihale edilip, ihale sonucunda hizmet sözleĢmesi imzalanarak yapılan röleve
restitüsyon restorasyon çalıĢmalarında baz alınacak bedel bu Ģartnamede belirtilen ücretlendirme ile ilgili
hükümlerin dıĢındadır. Söz konusu iĢlerle ilgili olarak ihale sonucunda sözleĢmede yer alan bedel kabul
edilir.
Dayanak
Madde 3- Bu ġartname, 17/6/1938 tarihli ve 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun ile
27/1/1954 tarihli ve 6235 (7303) sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun 13 üncü ve 39
uncu maddesine, 2886 sayılı kanunun 8.maddesine göre hazırlanarak, Bakanlar Kurulu‟nun 16.Temmuz.1985
gün ve 85/9707 sayılı kararı ile 5.Ağustos.1985, 18833 sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanarak yürürlüğe girmiĢ
olan Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri ġartnamesinin 7.1 maddesine, 23.ġubat.2005 gün ve 25736 sayılı
Resmi Gazete‟de yayımlanan TMMOB Mimarlık – Mühendislik Hizmetleri ve Asgari Ücret – Asgari Çizim ve
Düzenleme Esasları Yönetmeliği‟ne ve 5226 sayılı kanunla değiĢik 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını
Koruma Kanununa ve 02.Haziran.2005 gün – 25933 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren,
TMMOB Mimarlar Odası Serbest Mimarlık Hizmetlerini Uygulama, Tescil ve Mesleki Denetim
Yönetmeliği‟ne dayanılarak hazırlanmıĢtır.
Deyimler ve Tanımlar
Madde 4 - Bu ġartnamede geçen;
Oda: Mimarlar Odasına,
ġube: Mimarlar Odasına bağlı Ģubeye,
Mimar: Mimarlık hizmetlerini, eğitimi, uzmanlığı ve çalıĢma konularına göre, Mimarlar Odasının ilgili kanun,
tüzük ve yönetmeliklerine uygun olarak yapmaya yetkili, yükümlülüklerini yerine getirerek üyelik sıfatını ve
unvanını koruyan, çalıĢması kısıtlanmamıĢ serbest, kamu görevlisi ya da ücretli çalıĢanlara,
Mimarlık hizmetleri: Uygulamaya, yapmaya, kabule ve imzaya mimarın yetkili olduğu, her türlü araĢtırma,
danıĢmanlık, bilirkiĢilik, etüt, tasarım, plan, proje, resim ve hesapların hazırlanması ve bunların uygulanması ile
her türlü denetim ve kontrollük hizmetlerini,
Ücretli çalıĢan mimar: Hizmet sözleĢmesi ile çalıĢan mimarlara,
Serbest mimar: 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar
Odaları Birliği Kanunu, yürürlükteki kanunlar ve yönetmelik hükümlerinin verdiği yetki ile mimarlık hizmet
alanlarından birini ya da bir kaçını kendi hesabına ya da ortak olarak yapan ve durumunu Mimarlar Odasına
onaylatmıĢ, serbest mimarlık hizmetleri tescil belgesi sahibi, serbest mimarlar listesine kayıtlı mimara,
Serbest mimarlık hizmetleri: Sadece serbest mimarlık hizmetleri tescil belgesi sahibi mimarın ya da Serbest
Mimarlık Hizmetlerini Uygulama, Tescil ve Mesleki Denetim Yönetmeliği‟nde tanımlanan istisna koĢulları
taĢıyan mimarın yapmaya yetkili olduğu mimarlık hizmetlerine,
Serbest mimarlık hizmetleri büro tescil belgesi: Mimarlar Odası tarafından verilen ve her yıl yenilenen,
serbest mimarın serbest mimarlık hizmeti yapmaya yetkili olduğunu belirleyen belgeye,
Serbest Mimarlar Listesi : Tescilini ve tescil yenilemesini yaptırmıĢ olan serbest mimarlık hizmetleri büro
tescil belgesi sahibi serbest mimarların kaydolduğu listeye,
Proje müellifi: 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar
Odaları Birliği Kanunu ve 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre, tasarladığı
projenin müelliflik hakkını kazanmıĢ eser sahibi mimar ya da mimarlara,
Mimari mesleki kontrollük (Mesleki Uygulama Sorumluluğu-MUS):Yapıların, proje, Ģartname, sözleĢme ve
ekleri, fen ve sanat kurallarına uygun olarak iĢ programı gereğince, müellif mimar tarafından verilen mimarlık
hizmetine,
ĠĢveren/ĠĢsahibi : Serbest mimarla sözleĢme yapan, özel hukuka tabi gerçek ve tüzel kiĢilerle, kamu tüzel
kiĢileri, kamu kurum ve kuruluĢlarına,
Eser sahipliği: Mimarın 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre kazandığı baĢkasına devredilemeyen
hakkına,
Birim maliyet (BM) : Yapının, birim ölçüsünün (binalarda birim alanının), Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığınca
her yıl mimarlık hizmetlerine esas olan sınıflar için ayrı ayrı tespit edilerek ilan edilen maliyetlere (Birimi
YTL/m2'dir.),
105
Yapı yaklaĢık alanı (YYA) : Mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin yapıldığı yapının ön proje, ihtiyaç
programı, tapu, çap gibi ilgili belgelerden hesaplanan yaklaĢık brüt alanına
Yapı yaklaĢık maliyeti (YYM) : Mimarlık ve mühendislik hizmetleri ücretlerinin hesabına temel olan ön
kabuldür. Yapı yaklaĢık alanının, birim maliyetle çarpılması sonucu bulunan değerine (Birimi YTL olarak
hesaplanır.),
Asgari ücret : Her türlü mimarlık hizmetlerinin, yürürlükteki kanun ve yönetmelikler uyarınca yapılabilmesi
için TMMOB ve bağlı odalarca tespit ve ilan olunan ve 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi
Kanununun 27 nci maddesinin 5 inci bendi uygulamalarına da esas en az ücretlere,
Hizmet dalı oranı (HDO) : Yapının toplam proje tutarı içindeki hizmet dallarının oranına,
Hizmet bölümü oranı (HBO) : Proje hizmetlerinin kendi içindeki hizmet oranlarına (Bu oranlar her ihtisas dalı
tarafından ayrıca tespit edilir.),
Ġhtisas katsayısı (ĠKS) : Her odanın ihtisasının özelliklerine uygun olarak belirleyeceği katsayıya,
Bölge Geçim Endeksi Katsayısı (d) : Yöre Ģart ve özelliklerine göre, % 50‟dan az olmamak koĢuluyla
Mimarlar Odası ġubelerince belirlenen katsayıya,
Sınıf ücret oranı: Yapı yaklaĢık alanı ile yapı sınıflarına bağlı olarak hizmet sınıflarının düzenleme katsayısına.
(Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı Mühendislik Mimarlık Hizmetleri ġartnamesindeki proje ihale dosyası
katsayısına tekabül eder. Her ihtisas dalı, yapı sınıf tanımlarını kendisi tespit eder.)
Zorluk kriterleri katsayısı (z) :Mimarlık hizmetlerinin gerçekleĢtirileceği yapının bulunduğu yer, coğrafi
koĢulların etkileri, yapının türü ve niteliği, bağlı olduğu yasa ve yönetmelikler, vb. mimar'ın çalıĢmalarını farklı
koĢullarda uygulaması karĢılığında, mimara ödenecek ücretlerin belirlenmesinde kullanılan katsayıya,
denir.
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
Hizmet Tanımları ve Uygulama Esasları
Madde 5- Restorasyon Öncesinde Yapılan ÇalıĢmalar
5- 1. Araştırma
Restorasyon çalıĢmalarına baĢlamadan önce kültür varlığı, fotoğraf, video vb. tekniklerle ayrıntılı olarak
belgelenir, ölçekli çizimleri yapılır, ayrıca;
Tarihçesi,
Estetik özellikleri ve değeri,
Teknik özellikleri, (yapım teknikleri, malzeme ve taĢıyıcı sistemi)
Yasal statüsü,
incelenir.
Çoğu kez rölöve ile birlikte yürütülen araĢtırmalar kültür varlığının iyice tanınmasına olanak verir. Mimar
çeĢitli kaynaklardan derlediği bilgiler ıĢığında yapılacak restorasyonu yönlendirecek temel veriler elde eder.
Sorunları çözmek için mevcut olasılıkları gözden geçirir; olumlu ve olumsuz yönlerini tartıĢarak, en az
müdahaleyle en iyi korumayı sağlayacak yöntemi seçmeye çalıĢır. Yeterli ön araĢtırma yapılmadan uygulamaya
geçilemez.
Tarihi ve arkeolojik araĢtırmalar:
Yapının yapım tarihi bilinmiyorsa tarihlendirme, binanın üslup, yapım tekniği, plan, cephe düzeni gibi
özelliklerine bakılarak yaklaĢık olarak yapılabilir.
Mimarlık tarihi kitaplarından ve çeĢitli kaynaklardan yararlanılarak üzerinde çalıĢılan eserin aynı dönemde
yapılmıĢ diğer yapılar hakkında bilgi sağlanır, karĢılaĢtırmalı bir değerlendirmeye gidilebilir.
Yapının zaman içinde geçirdiği deprem, yangın ve onarımları saptamak, ilk durumunu anlayabilmek için tarih
kitaplarına ve arĢivlere bakmak gerekir.
Bazı kültür varlıkları, mimari dönemler ve üsluplar üzerine, ayrıntılı araĢtırmalar mevcuttur. Belirli yapı
tipleriyle ilgili eserlere dayanarak bugün değiĢikliğe uğramıĢ yapıların eski durumları saptanabilir.
Eski dergi, gazete ve filmler kentsel çevre ile ilgili zengin açıklama ve görsel malzeme sunan değerli
kaynaklardır.
Eski fotoğraflar tarihi binaların ve kentlerin geçmiĢteki durumlarını anlamak için en sık baĢvurulan belgelerdir.
Bu teknik olanağın ortaya çıkıĢından önceki döneme ait minyatürler, gravürler, eskizler, suluboya resimler,
yağlıboya tablolar da kentsel doku ve mimari karakter, meydan ve sokak oluĢumları, binaların cephelerinde
kullanılan renkler, çatı biçimleri ile genel görünümü etkileyen ağaç türleri hakkında fikir verirler.
Eski haritalar da kültür varlığı ve çevresindeki sokak dokusu ve yapılar hakkında ayrıntılı bilgi sunarlar.
106
Uzun süre ihmal edilen, üzerinde ağaçlar büyümüĢ, içi toprak ve yıkıntı ile dolmuĢ binalarda duvarları ve
döĢeme seviyesini ortaya çıkarmak için moloz kaldırılır. Arkeolojik veriler barındıran dolguların temizliği
bilimsel kazı Ģeklinde, uzman gözetiminde yapılır. Kazı buluntuları ile yangın, yıkım, yeniden yerleĢmeye ait
değiĢik tabakalar fotoğraf ve ölçekli çizimlerle belgelenir.
Sanat Tarihi AraĢtırmaları:
Kültür varlığının tasarımında etkili olan estetik anlayıĢın, mimari tasarım ilkelerinin irdelenmesi, yapıldığı
dönemin sanat akımlarının belirlenmesi, ait olduğu yapı tipinin tanınması ve tipolojik olarak değerlendirilmesi
konuları yapının sanat değerinin ortaya çıkarılması açısından gereklidir. Yapının bezeme programı içinde yer
alan çini, duvar resmi, ahĢap iĢçiliği, bezeme ve benzeri sanat değeri taĢıyan ayrıntıların nitelikleri ve bu
niteliklerin dönemleri için taĢıdıkları önem araĢtırılır.
Bir eserin aynı dönemin benzer yapıtlarıyla üslup ve tipoloji açısından karĢılaĢtırılarak, çağının mimarlığı
içindeki yerinin belirlenmesi de önemlidir. Bu ayrıntılı çalıĢmalarda binanın yapıldığı dönem üzerinde çalıĢan,
o alanda uzman sanat/mimarlık tarihçilerinin birikimlerine baĢvurmak gerekir.
Teknik AraĢtırmalar:
Restore edilecek binanın durumunun incelenmesi, hasar nedenlerinin araĢtırılması ve teĢhis edilmesi disiplinler
arası araĢtırmalar gerektirebilir. Onarımı yürütecek mimar nemden kaynaklanan çeĢitli sorunları, farklı oturma,
ezilme, çatlama gibi taĢıyıcı sistem aksaklıklarını, malzemedeki bozulmaları, yanlıĢ onarımların neden olduğu
hasarları teĢhis etmek ve çözümleyebilmek için yapı fiziği, zemin ve strüktür mühendisliği, kimya, malzeme
bilimi uzmanlık alanlarından yardım alınır.
Kültür Varlıklarının Yasal Statüsü:
Onarılması istenen yapının koruma derecesi ona yapılacak müdahalenin sınırlarını da tanımlar. Eğer çalıĢmaya
baĢlanırken onarılacak binanın koruma gurubu bilinmiyorsa, 1/500 ölçekli kadastral durumu, 1/50 ölçekli
rölövesi ve fotoğraflarını içeren bir dosya, kültür varlığın bağlı olduğu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Bölge Kuruluna sunularak statüsünün saptanması istenir. Restorasyon çalıĢmasına baĢlamadan önce bu görevi
üstlenen mimarın ilgili koruma kurulunun dosyasında bulunan eski fotoğraf ve rölöveleri, restorasyon
projelerini ve kararları inceleyerek geçmiĢteki iĢlem ve kararlar hakkında bilgi edinmelidir.
5 - 2. Rölöve
Rölöve, bir yapının, kent dokusunun veya arkeolojik kalıntının yakından incelenmesi, belgelenmesi, mimarlık
tarihi açısından değerlendirilmesi ve restorasyon projeleri hazırlanabilmesi için binanın iç ve dıĢ mimarisine,
özgün dekorasyonuna ve taĢıyıcı sistemi ile yapı malzemelerine ait mevcut durumunun ölçekli çizimlerle
anlatımıdır.
Rölöveler yapıyı ve konstrüksiyonu tam olarak anlatacak Ģekilde plan, kesit ve görünüĢleri kapsamalıdır.
Yapıya ait iç ve dıĢ fotoğraflar, çekildikleri yer ve yönleri plan üzerine iĢaretlenir. Rölövelerde malzeme türleri
ve mimari bileĢenlerin korunma durumları açıklamalarla belirtilir. Bezemelerle ilgili fotoğraf ve ayrıntılı
çizimler dosyada yer alır.
Tarih kitaplarından, arĢiv belgelerinden, özel monografilerden ve gözlemlerden yararlanılarak derlenen bilgiler
ıĢığında tarihi yapının dokusunun daha iyi kavranıp anlaĢılması mümkün olur. Binanın daha önce yapılmıĢ
rölöveleri, eski fotoğrafları, yöreyle ilgili hava fotoğrafları, haritalar, kent planları, gravürler, yapıyla ilgili
vakfiye ve vakfa ait gelir gider kayıt defterleri, onarım keĢifleri veya onarım harcamalarının kaydedildiği
defterler, gezginlerin notlarında yer alan gözlemler de sağladıkları bilgilerle bazı karmaĢık noktaların
çözümlenebilmesine olanak sağlarlar. Bozulma süreçlerinin ve malzemelerin incelenmesi sonrasında derlenen
bilgilerle yapılacak restorasyonu yönlendirecek temel veriler derlenmiĢ olur.
Bu bilgiler ıĢığında onarım olasılıkları tartıĢılır ve çabalar binalar mümkün olduğu kadar yıkılmadan ve en az
müdahaleyle koruma ilkesine uygun öneri geliĢtirme üzerinde yoğunlaĢır.
Rölövenin yapılıĢ amacı onun çizim tekniğini, çalıĢma ölçeğini etkiler. Bir sokak üzerinde yer alan binaların
genel görünümünü, plan ve kütle özelliklerini anlatacak bir rölövenin 1/200 ölçekli olması yeterlidir. 1/100
ölçekteki bir rölöve çalıĢması yeniden kullanım projeleri için uygun olabilir. Restorasyona yönelik rölöveler ise
1/50 ölçekli olur ve 1/20 ve daha büyük ölçekli plan, kesit ve görünüĢlerle desteklenir.
Çizim Teknikleri:
Yapının her katı için özgün süsleme detaylarını gösteren tavan planı ve döĢeme planı çizilir. Ara katlar
olduğunda ek çizimlerle bu mekanların da anlatımı sağlanır. Plan yatay düzlemi döĢemenin 90-100 cm
üstünden geçecek Ģekilde alınır. Eğer karmaĢık bir yapılar gurubunun planı birlikte çizilecekse, yaklaĢık aynı
seviyede olan mekanları ifade edecek Ģekilde yatay düzlem aĢağı yukarı hareket ettirilerek geçirilir, görünüĢ ve
kesitler üzerine plan düzlemleri iĢaretlenir. Planlar belli kat düzenlerine göre (bodrum, zemin vb. gibi) veya
kotları verilerek adlandırılır. Eğrisel örtü izdüĢümleri kesik çizgilerle gösterilir. BeĢik veya sivri tonoz
izdüĢümlerinin profilleri, dayandıkları duvarla 90 derece oluĢturacak Ģekilde yatırılarak çizilir.
Tavan izdüĢümleri, kesik çizgilerle veya noktalarla gösterilir. Eğer planla karıĢması istenmiyorsa, tavan
izdüĢümleri ayrı çizilir. Planın geçtiği düzlem üstünde yer alan öğeler de kesik çizgilerle veya noktalarla
belirtilir. Kesik çizgiler yok olan, görülemeyen öğelerin anlatımı için de kullanılır; bir sütun dizisinin yok olan
kaidelerine ait izlerin yerlerinin belirtilmesi veya kalınlığı ölçülemeyen fakat mevcut diğer duvarlara
107
dayanılarak sınırı tahmin edilen bir duvarın doğrultusunu göstermek için kullanılabilir. Girilemeyen,
ölçülemeyen mekanlara girilemedi, ölçülemedi açıklaması konur. Tahmine dayalı çizimler kesin olmadığını
belirten bir not veya (?) konularak açıklanır.
Bütün görünüĢler, cephelere paralel düzlem üzerinden dik bakılarak projeksiyonla çizilmelidir. Duvarları kırık
çizgiler üzerine oturan yapılarda, genel görünüĢün yanı sıra, her yüzeyin açılımı çizilir.
Kesitler yapının bütün özelliklerini anlatacak biçimde, değiĢik özelliklere sahip mekanlardan, iki yöne bakacak
Ģekilde geçirilir. Kesitlerin geçtikleri yönler ve bakıĢ doğrultuları plan üzerine harf veya numara ile iĢlenir.
Bezemeler ve özel ayrıntılar gerçeğe daha yakın ölçülerde, 1/10-1/5-1/2 veya 1/1 ölçekli olarak çizilir. Yazıt,
kabartma gibi özel ayrıntıların mulajları alınır.
Plan, kesit ve cepheler üzerinde alınan tüm ölçüler, kotlar düzenli bir biçimde gösterilir. Ölçülerin kolay
anlaĢılabilir biçimde ve iç mekanlar köĢegen ölçülerle tanımlanarak verilmeleri önemlidir.
Yapının yapım tekniğini, özel mekan düzenini, strüktürel tasarımını daha iyi açıklayabilmek amacıyla
gerektiğinde izometrik perspektiflerden yararlanılır.
Her paftanın sağ alt yanına yapının ve paftanın adının yazılması, bir anahtar Ģema yardımıyla çizimin yapının
hangi seviyesine, cephesine vb. ait olduğunun gösterilmesi, ölçeğinin, hazırlanıĢ tarihinin, kimler tarafından
yapıldığının ve çizildiğinin belirtilmesi gerekir.
Fotoğrafla Belgeleme:
Rölöveler yapının veya yapılar gurubunun genel konum ve ayrıntılarını açık bir biçimde gösteren fotoğraflarla
desteklenir. Çizimler bir yapının bezeme ayrıntılarını, renklerini, genel etkisini anlatmakta yeterli olmaz. Bu
nedenle ölçek, yer, yön ve tarih belirten iĢaret ve yazılar konularak çekilen fotoğraflar rölöveyi destekleyen
önemli belgelerdir. Hasar görmüĢ yapıların genel durum ve ayrıntılarının anlatımı için de fotoğraflar yardımcı
olur.
Fotoğraflar bütün mekanları ve önemli ayrıntıları kapsayacak sayıda olmalı, çekimlerin yakın plandan, cepheye
paralel yapılmasına özen gösterilmelidir. Genelden ayrıntıya giden bir düzende dizilerek bir albüm oluĢturulur.
Sıra numarası verilen fotoğrafların çekildikleri yerler ilgili çizim paftaları üzerine iĢlenir. Negatifler, üzerine
tarih yazılan ve sıra numarası verilen koruma poĢetlerine yerleĢtirilir ve tekrar baĢvurulması gerektiğinde
kolayca ulaĢılacak biçimde saklanır.
Fotogrametri:
Fotogrametri, özel tek veya çift kameralarla yapılan fotoğraf çekimlerinin değerlendirilmesi sonucu ölçekli
çizimler elde edilmesine olanak veren geliĢmiĢ bir rölöve tekniğidir. Özellikle iskele kurmadan yüksek
binaların rölövesinin yapılmasına olanak veren bu yöntemin restorasyon projesi ön çalıĢmalarına büyük katkısı
olmaktadır.
Analiz ÇalıĢmaları:
Rölöveler tamamlandıktan sonra çizimler üzerinde çalıĢılarak değiĢik yapım evrelerinin kronolojik sıralanıĢı
belirlenerek, tarihi doku analiz paftaları hazırlanır. Yapıdaki bozulmalar saptanır; plan, kesit ve görünüĢler
üzerine iĢlenen hasarların genel değerlendirmesi sonucu müdahale türleri ve yerleri konusunda karar verilir.
Rölöveler üzerinde farklı dönemlerin belirtilmesi: Tarihi kaynaklardan elde edilen bilgiler, bina üzerinde
bulunan yazıtlar, değiĢik onarım tarihleri hakkında önemli verilerdir. Ancak bu onarımların plan, kesit ve
görünüĢler üzerinde ayırt edilerek belirtilmesi için binanın dikkatle incelenmesi, yapım tekniği ve üslup
benzerliği/farklılığı gösteren bölgelerin saptanması ve analizi gerekir. Bu çalıĢma sonucunda belirlenen
yapım ve onarım evreleri farklı renk ve taramalarla gösterilir. Çizimin sağ alt köĢesine yerleĢtirilen bir
lejantla özgün yapı, tarihlenebilen diğer yapım evreleri değiĢik gösterimlerle belirtilir. Yapım tekniği, üslubu
nedeniyle farklı olduğu anlaĢılan fakat tarihlenemeyen bölümler, değiĢik dönem ekleri (?) veya buna eklenen
tarih önerisiyle gösterilir.
Hasar ve bozulmaların rölöveler üzerine iĢlenmesi: Çatlaklar, oyuklar, yüzey kaybına uğramıĢ taĢlar,
çiçeklenmeler, ot, ağaç gibi bitkiler, biyolojik bozulmalar, kirlenmeler paftalar üzerine iĢlenerek müdahale
öncesindeki durum grafik olarak anlatılır. Bu paftalar renkli veya siyah-beyaz tekniğiyle hazırlanabilir. Her
paftanın bir lejantı olması gerekir. Eğer sonradan yapılan ve korunması gerekli olmayan ekler varsa bunlar
rölöve paftalarına iĢlenir ve Koruma Kurulunun onayı alındıktan sonra kaldırılır. Yapının özgün ayrıntılarını
örten eklerin kaldırılmasından sonra ortaya çıkan veriler fotoğrafla belgelenir ve ölçekli çizimleri yapılır.
Rölöve paftaları bulgulara göre elden geçirilir ve restorasyon projesi son durum ıĢığında hazırlanır.
5 - 3. Restitüsyon
Sonradan değiĢikliğe uğramıĢ, kısmen yıkılmıĢ ya da yok olmuĢ öğelerin, yapıların veya yerleĢmelerin ilk
tasarımlarındaki ya da belirli bir tarihteki durumlarının, arĢiv kayıtlarından, yapı üzerindeki izlerden, yapıya,
yerleĢmeye ait çizim fotoğraf gibi belgelerden yararlanılarak plan, kesit, görünüĢ ve aksonometrik çizimlerle ya
da maketle anlatımına restitüsyon denir.
108
Bu bilimsel ve zorunlu bir çalıĢmadır. Parçaların tekrar birleĢtirilmeleri söz konusu olmasa da bu Ģekildeki
restitüsyon çalıĢmaları, bir eserin özgün tasarımını açıklamak, tarihi geliĢimini irdelemek, kalıntıların daha iyi
kavranabilmesini sağlamak için yapılır.
Restitüsyon projesi hazırlanırken, yapı üzerindeki izlerden, korunmuĢ kısımlardan, benzer yapılardan
yararlanılarak, yıkılmıĢ, boyutu değiĢtirilmiĢ veya içi doldurulmuĢ açıklıkların, pencere veya kapıların
çizimlerle yeniden eski düzeninde ifade edilmesi mümkün olur.
Ġncelenen bina birden fazla onarım geçirmiĢse, bu evrelere ait izler, veriler değerlendirilerek, ilk tasarım ve onu
izleyen dönemler 1. Dönem restitüsyonu, 2. Dönem restitüsyonu Ģeklinde adlandırılabilir.
Yapı hakkında mimari konumu, kontür ve gabarisi v.b. gibi özgün Ģeklini tanımlamaya veri oluĢturacak temel
bilgilerin sağlanamaması durumunda, restitüsyon çalıĢmalarının çizim veya maket olarak kalması, (gelecek
kuĢakları yanıltıcı ve gerçeğine aykırı bir bina yaratmamak için) uygulamaya konulmaması gerekir.
5 – 4. Restorasyon Projesi
Tarihi yapının bozulma nedenleri araĢtırıldıktan ve teĢhis edildikten sonra, bozulmanın durdurulması ve eğer
varsa strüktürel aksaklıkların giderilebilmesi için geçrekli müdahalelerin belirlenmesidir. Korunmaya değer bir
yapı üzerinde çalıĢıldığından, onarımın özgün dokuya en az müdahale ile gerçekleĢtirilmesi, yapım
tekniklerinin eskisine benzer/uyumlu olmasına dikkat edilmesi, yapının iç düzenlemesinin değiĢtirilmemesi,
mekan bütünlüğünün zedelenmemesi göz önünde tutulması gereken baĢlıca kurallardır.
Uygulamanın doğru yürütülebilmesi amacıyla her öğe için seçilen müdahale biçiminin paftalar üzerinde (plankesit-görünüĢler) açıkça belirtilmesi gerekir. Grup koĢullarına uygun olarak hazırlanan 1/50 ölçekli proje 1/20
sistem detayları ve gerekli nokta detayları uygulamada kullanılacak malzeme ve tekniklerin belirtildiği raporla
birlikte kurula sunulur.
Paftalarda çalıĢmanın yapıldığı tarih ve projenin oluĢumuna katkıda bulunan mimar ve diğer uzmanlık dallarına
ait kiĢilerin adları yer almalıdır. Önerilen müdahaleler restorasyon paftalarına bir lejantla iĢlenir. Yapının
onarım sonrasında alacağı durumu daha iyi açıklamak ve çevresiyle iliĢkisini göstermek amacıyla, restorasyon
projesine ek olarak normal ve aksonometrik perspektifler ile maketlerden yararlanılır.
Restorasyon projesi genellikle, yalnız strüktürün sağlamlaĢtırılması ve uygulanacak teknolojilerin
belirtilmesiyle kalmaz, tarihi yapının yeniden kullanılmasıyla ilgili önerileri de içerir. Verilmesi istenen iĢlevin
yapıya uyarlanabilirliği araĢtırılır ve yeniden kullanım projesinin eserin kütlesel ve mekansal özelliklerini
bozacak ekler, değiĢimler getirmemesine dikkat edilir. Restorasyonda önemli olan yapının korunmasıdır,
yeniden kullanım bir araçtır. (Venedik Tüzüğü Madde:5)
Yeni iĢlev verilen binalarda çağdaĢ kullanımla ilgili servis mekanlarının bina içine yerleĢtirilmesi, yapının
deprem koĢullarına uygun hale getirilmesi, yangına karĢı önlem alınması, sakatların binaya girebilmeleri için
engellerin kaldırılması gibi konular proje aĢamasında çözülmelidir.
5 – 4.1. Restorasyon Teknikleri
Kültür varlıklarının korunmasındaki temel yaklaĢım sürekli bakımlarının sağlanmasıdır. Restorasyon
uygulamalarına geçmeden önce yapılan araĢtırmalar ve belgeleme çalıĢmaları binanın ayrıntılı olarak
tanınmasını sağlar. Ön araĢtırmalar sonucunda elde edilen bilgiler hasar nedenlerini ortadan kaldıracak veya
etkilerini azaltacak koruma tekniklerinin seçilerek uygulanmasına temel oluĢturur. Bu teknikler;
SağlamlaĢtırma
Bütünleme
Yenileme
Yeniden yapma
Temizleme
TaĢıma
Çoğu kez bir kültür varlığının restorasyonu için yukarıda sıralanan tekniklerin birkaçı bir arada uygulanır.
Bilimsel restorasyonda olabildiğince az müdahaleyle, kültür varlığının tarihi belge ve estetik değerinin
korunması amaçlanır. Onarım sırasında yapılan müdahalelerin derecesi, sağlamlaĢtırmadan yeniden yapıma
doğru artar. Koruma açısından en uygunu sağlamlaĢtırmayla yetinmektedir.
SağlamlaĢtırma
Kültür varlığının yapıldığı malzemelerin sağlamlaĢtırılması
TaĢıyıcı sistemin sağlamlaĢtırılması
Çemberleme, bağlantı çubukları-gergi uygulaması
Bütünleme (Reintegrasyon)
Bir bölümü hasar görmüĢ, ya da yok olmuĢ yapı ve öğeleri ilk tasarımlarındaki bütünlüğe kavuĢturacak biçimde
geleneksel ya da çağdaĢ malzeme kullanılarak tamamlama iĢlemine bütünleme-reintegrasyon denir.
Bütünleme ancak gerçek yapısal verilere ya da belgelere dayandırıldığında kabul edilebilen bir uygulamadır.
Yenileme (Renovasyon-Rehabilitasyon)
109
Zamanla değiĢen yaĢam biçimi ve ona bağlı isteklerle iĢlevini yitirmiĢ tarihi yapıların farklı bir iĢleve
uyarlanması ya da iĢlevleri devam eden, ancak konfor koĢulları eskiyerek standart altı kalan tarihi yapıların
güncelleĢtirilmesidir.
Çevresel özellikleri nedeniyle korunması istenen yapıların yeniden kullanımlarında, yeni iĢlevin dıĢ görünümü
bozmadan gerçekleĢtirilmesi arzu edilir. Bu binaların kurtarılması için tek ekonomik yol olan yeniden kullanım
sırasında, iç düzenlemede daha esnek uygulamalara gidilmesi söz konusudur. Yangın, bakımsızlık nedeniyle
döĢeme ve tavanlarını yitirmiĢ ve ilk tasarıma ait yeterli veri bulunmayan 2. gurup yapılarda, yeni bir iç
düzenleme yapılmasına izin verilebilir. Çok önemli mimari öğeler, plan ve iç mekan değerlerine sahip olan
1.grup yapılarda ise yeni kullanıma elveriĢli, serbest iç düzenlemeler uygulanmaktan çok tarihi mekanların
anısını sürdüren düzenlemelere gidilmesi doğrudur.
Yeniden Yapım (Rekonstrüksiyon):
Tümüyle yıkılmıĢ, yok olmuĢ, ya da çok harap durumda olan bir kültür varlığının veya sit‟in elde bulunan
belgelere dayanılarak yeniden yapılmasıdır.
Bu ancak özel durumlarda kabul edilen bir uygulamadır. Yeni yapı, yerine yapıldığı kültür varlığının tarihi
dokusuna, özgün malzeme ve iĢçiliğine sahip değildir. Bir kopya, tarihi yapının kütle ve mekanlarını ancak
biçimsel olarak canlandırabilir, kültür varlığının yerini alamaz.
Bu nedenle yeniden yapımda doğru ve yeterli bir restitüsyon araĢtırması ve buna dayalı restitüsyon projesinin
temel alınması gerekir. Ayrıca gelecek kuĢaklar açısından yapının yeniden yapıldığı tarih de (rekonstrüksüyon
tarihi) cephesindeki bir plaket üzerinde belirlenmelidir.
Temizleme
Kültür varlığının ve kentsel sitlerin genel etkisini bozan, tarihi ve estetik değer taĢımayan (muhdes) eklerden
arındırılmasıdır.
Kaldırılacak eklerle ilgili karar verme yetkisi Koruma Kurullarına aittir. Kaldırılması istenen yapısal ekler
farklı bir gösterimle plan, kesit ve görünüĢ rölöve paftalarına iĢlenir ve temizlik sonrası durum öneri proje
olarak kurula sunulur. Yetkili kuruldan onay alındıktan sonra ekler kaldırılabilir. Temizleme iĢleminden önce
ve iĢlem sırasında fotografik belgeleme yapılmalıdır.
TaĢıma
Genel olarak bir kültür varlığının yerinde korunması temel prensiptir. Ancak, baĢkaca bir alternatifin kesin
olarak bulunamadığı ve yüksek kamu çıkarı bulunan çok önemli Bayındırlık etkinlikleri, jeolojik yapı ya da
doğal afetler bir kültür varlığının ya da tarihi yerleĢmenin bulunduğu yerde korunmasını zorlaĢtırabilir,
olanaksız kılabilir. Bu durumda kültür varlığı ya da yerleĢmenin önceden belirlenen uygun bir konuma
taĢınarak orada yaĢamını sürdürmesi gerekebilir.
TaĢıma iĢlemi, kültür varlığının boyutlarına, malzemesine ve yapım tekniğine göre çeĢitli tekniklerle
gerçekleĢtirilmektedir.
EKLER
Madde 6 - Koruma Ġle Ġlgili Ulusal Ve Uluslararası Ġlkeler, bu Ģartnamenin doğal ekleridir.
6 – 1. Venedik Tüzüğü (Mayıs 1964)
Tanımlar
Madde 1- Tarihi kültür varlığı kavramı sadece bir mimari eseri içine almaz, bunun yanında belli bir uygarlığın,
önemli bir geliĢmenin, tarihi bir olayın tanıklığını yapan kentsel ya da kırsal bir yerleĢmeyi de kapsar. Bu
kavram yalnız büyük sanat eserlerini değil, ayrıca zamanla kültürel anlam kazanmıĢ daha basit eserleri de
kapsar.
Madde 2- Kültür varlığının korunması ve onarımı için, mimari mirasın incelenmesine ve korunmasına
yardımcı olabilecek bütün bilim ve tekniklerden yararlanılmalıdır.
Amaç
Madde 3- Kültür varlığının korunmasında ve onarılmasındaki amaç, onları bir sanat eseri olduğu kadar, bir
tarihi belge olarak da korumaktır.
Koruma
Madde 4- Kültür varlığının korunmasındaki temel tutum korumanın kalıcı olması, sürekliliğinin sağlanmasıdır.
Madde 5- Kültür varlığının korunması, her zaman onları herhangi bir yararlı toplumsal amaç için kullanmakla
kolaylaĢtırılabilir. Bunun için bu tür bir kullanma arzu edilir, fakat bu nedenle yapının planı, ya da bezemeleri
değiĢtirilmemelidir. Ancak bu sınırlar içinde yeni iĢlevin gerektirdiği değiĢiklikler tasarlanabilir ve buna izin
verilebilir.
Madde 6- Kültür varlığının korunması, ölçeği dıĢına taĢmamak koĢuluyla çevresinin de bakımını içine
almalıdır. Eğer geleneksel ortam varsa, olduğu gibi bırakılmalıdır. Kütle ve renk iliĢkilerini değiĢtirecek hiçbir
yeni eklentiye, yok etmeye ya da değiĢtirmeye izin verilmemelidir.
Madde 7- Bir kültür varlığı tanıklık ettiği tarihin ve içinde bulunduğu ortamın ayrılmaz bir parçasıdır. Kültür
varlığının tümünün, ya da bir parçasının baĢka bir yere taĢınmasına kültür varlığının korunması bunu
110
gerektirdiği ya da çok önemli ulusal veya uluslararası çıkarların bulunduğu durumlar dıĢında izin
verilmemelidir.
Madde 8- Kültür varlığının tamamlayıcı öğeleri sayılan heykel, resim gibi süslemeler, ancak bunları
korumanın baĢka çaresi yoksa yerlerinden kaldırılabilir.
Onarım
Madde 9- Onarım uzmanlık gerektiren bir iĢtir. Amacı, kültür varlığının estetik ve tarihi değerini korumak ve
ortaya çıkarmaktır. Onarım kendine temel olarak aldığı özgün malzeme ile güvenilir belgelere saygıyla
bağlıdır. Faraziyenin baĢladığı yerde onarım durmalıdır; yapılması gerekli herhangi bir eklemenin mimari
kompozisyondan farkı anlaĢılabilmeli ve gününün damgasını taĢımalıdır. Herhangi bir onarım iĢine baĢlamadan
önce ve bittikten sonra, kültür varlığının arkeolojik ve tarihi bir incelemesi yapılmalıdır.
Madde 10- Geleneksel tekniklerin yetersiz kaldığı yerlerde, koruma ve inĢa için bilimsel verilerle ve
deneylerle geçerliliği saptanmıĢ herhangi çağdaĢ bir teknik kullanılarak kültür varlığı sağlamlaĢtırılabilir.
Madde 11- Kültür varlığına mal edilmiĢ farklı dönemlerin geçerli katkıları saygı görmelidir; zira onarımın
amacı üslup birliği değildir. Bir kültür varlığı üst üste çeĢitli dönemlerin izlerini taĢıyorsa, alttaki dönemleri
açığa çıkarmak ancak bazı özel durumlarda yok edilen malzemenin önemi azsa, açığa çıkarılan malzeme büyük
tarihi, arkeolojik ya da estetik değer taĢıyorsa ve korunma durumu böyle bir davranıĢı gerekli gösterecek kadar
iyi ise haklı çıkarılabilir. Ġlgili unsurların öneminin değerlendirilmesi ile ilgili yargıyı ve neyin yok edileceği
üzerinde kararı vermek, sadece bu iĢi üzerine almıĢ kimseye bırakılamaz.
Madde 12- Eksik kısımlar tamamlanırken, bütünle uyumlu bir Ģekilde bağdaĢtırılmalıdır; fakat bu onarımın,
aynı zamanda sanatsal ve tarihi tanıklığı yanlıĢ bir biçimde yansıtmaması için, özgünden ayırt edilebilecek bir
Ģekilde yapılması gereklidir.
Madde 13- Eklemelere, ancak yapının ilgi çekici bölümlerine, geleneksel konumuna, kompozisyonuna,
dengesine ve çevresiyle olan bağıntısına zarar gelmediği durumlarda izin verilebilir.
Tarihi Yerler
Madde 14- Kültür varlığının bulundukları yerler, bütünlüğün korunması, sağlıklı kılınıp, yaĢanır Ģekilde ortaya
konması için özel bir dikkat gerektirir. Böyle yerlerde yapılacak koruma ve onarım çalıĢmalarında, daha önceki
maddelerde açıklanan ilkelerden esinlenmelidir.
Kazılar
Madde 15- Kazılar 1956 yılında UNESCO tarafından kabul edilmiĢ arkeolojik kazılarda uygulanması istenilen
uluslararası ilkelerle tanımlanan kararlara ve bilimsel standartlara uygun olarak yapılmalıdır.
Yıkıntılar korunmalı, mimari unsurların ve buluntuların sürekli olarak korunması için gerekli önlemler
alınmalıdır. Bundan baĢka, kültür varlığının anlaĢılmasını kolaylaĢtıracak ve anlamını hiç bozmadan açığa
çıkartacak her çareye baĢvurulmalıdır.
Bütün yeniden inĢa iĢlemlerinden peĢinen (a priori) vazgeçilmelidir. Yalnız anastylosis‟e, yani mevcut fakat
birbirinden ayrılmıĢ parçaların bir araya getirilmesine izin verilebilir. BirleĢtirmede kullanılan madde her
zaman ayırt edilebilecek bir nitelikte olmalı ve bu, kültür varlığının korunmasını sağlamak ve eski haline
getirmek için mümkün olduğunca az kullanılmalıdır.
Yayın
Madde 16- Bütün koruma, onarım ve kazı iĢlerinde her zaman çizim ve fotoğraflarla açıklık kazanmıĢ çözüm
getirici ve eleĢtirici raporlar halinde kesin belgeler hazırlanmalıdır.
Temizlemenin, sağlamlaĢtırmanın, yeniden düzenlemenin ve birleĢtirmenin her safhası -çalıĢma sırasında
ortaya çıkan, tanımlanmıĢ biçimsel ve teknik özellikler göz önünde tutularak raporda gösterilmelidir. Bu
belgeler bir resmi kurumun arĢivine konmalı ve araĢtırıcılar bundan yararlanabilmelidir. Bu raporların
yayınlanması tavsiye edilir.
6 – 2. EK: RÖLÖVE – RESTĠTÜSYON - RESTORASYON PROJE DÜZENLEME ESASLARI:
(TaĢınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Gruplandırılması, Bakımı ve Esaslı Onarımlarına iliĢkin
14.07.1998 gün ve 598 sayılı ilke kararı ekidir.)
1.Genel Hususlar
Rölöve-Restitüsyon-Restorasyon projeleri, yapının mevcut durumunun belgelenmesinin yanı sıra, sorunlarının
saptanması, potansiyel ve yeni kullanım olanaklarının araĢtırılması, onarıma yönelik temel yaklaĢım ve
müdahale biçimlerinin belirlenmesi ile yeni kullanım gerektirdiği müdahalelerin anlatımını sağlamalıdır.
Bu amaçla hazırlanacak belgeler çizimsel, yazılı ve fotografik olarak yeterli ölçek ve ayrıntıları içerecektir.
111
Proje Hizmetleri
I. Rölöve
I.I. Rölöve Çizimleri
a) 1/500 veya 1/200 vaziyet planı (Mevcut Durumun Belgelenmesi): Parselde yer alan tescilli yapının mimari
öğeleri (avlu, bahçe duvarları, kuyu, fırın, tandır, çeĢme, müĢtemilat vb.) ve doğal öğeler (ağaç, bitki türleri,
ekili-dikili alan vb.) yapı-avlu-bahçe giriĢleri, yapının kendi parselindeki oturumu ve köĢe kotları, yol yapı
iliĢkisini tanımlayan kotlar gösterilecektir. Vaziyet planında sokak-bina iliĢkisini gösterir aynı ölçekte kesit
bulunacaktır.
b) Kat Planları, (1/50 ölçeğinde kesit ve görünüĢleri ölçülü ve ölçüsüz olmak üzere hazırlanacaktır.)
c) Çatı Planı (1/50 ölçeğinde kesit ve görünüĢleri ölçülü ve ölçüsüz olmak üzere hazırlanacaktır.)
d) Cepheler (1/50 ölçeğinde kesit ve görünüĢleri ölçülü ve ölçüsüz olmak üzere hazırlanacaktır.)
e) DöĢeme ve tavan planları (1/50 ölçeğinde kesit ve görünüĢleri ölçülü ve ölçüsüz olmak üzere
hazırlanacaktır.)
f) En az iki kesit (Kurulun gerekli görmesi halinde ikiden fazla 1/50 ölçeğinde uygulama projesi çizim
tekniğinde) Birbirine dik, bir tanesi merdivenden geçecektir.
g) En az iki (Kurulun gerekli görmesi halinde ikiden fazla 1/50 ölçeğinde uygulama projesi çizim tekniğinde)
sistem detayı (Cephe 1/20, Plan 1/20, Kesit, 1/20)
h) Pencere, kapı, tavan eteği, ocak, dolap, niĢ, saçak, taĢıyıcı sistem, süsleme elemanları vb. yapı öğelerinden
tipik olanlarına iliĢkin sistem ve nokta mimari detaylar (Ölçekler 1/10, 1/5 ve 1/1 dir.)
I.II. Vaziyet Planı Raporu: Yapının ve bulunduğu parsele bitiĢik komĢu yapıların pafta, ada, parsel, envanter
ve kapı numarası, mülkiyet sınırları (Kadastral) mülkiyet durumları, son durum sahiplilik sicil kayıtlarına yer
verilecektir.
I.III. Alt Yapıya ĠliĢkin ġematik Gösterimler: Yapının mevcut halihazırdaki varsa özgün pis su tesisatının,
yeni elektrik, su, havagazı, telefon tesisatı gösterilecektir.
I.IV. Fotoğraf albümü: Binayı, çevresini ve sokağı kültür varlığının, çekim yönlerinin kroki üzerinde
gösterildiği, çekim tarihi ve çekim yapan kiĢinin adının belirtildiği yeteri kadar iç ve dıĢtan çekilmiĢ
fotoğrafları içeren (10x15 cm ebadında) A4 normunda albüm, (Kurulun gerekli görmesi durumunda aynı
yerden çekilecek saydamlar set halinde çerçevelenerek üzerine çekim tarihi ve yeri belirtilerek teslim
edilecektir.
I.V. Rölöve Analiz Raporu
A- Tanımlar
a) Yapının oluĢumunu sağlayan ekonomik, sosyal, kültürel ve tarihi etkenler
b) Yapının mimari tanımı (Her proje için yapının çevresi ile iliĢkisi konumu, açık ve kapalı mekanların
mimari tanımı, iĢlev tanımı, mimari elemanları vb.)
c) Yapım tekniği ve malzeme kullanımı, temel yatay ve düĢey taĢıyıcı elemanlar, dolgu elemanları, yatay ve
düĢey kaplama elemanları, örtü malzemeleri ve tekniği, süsleme elemanlarına iliĢkin mevcut durum
tanımları
d) Yapıda yaĢayan nüfus ve sosyo kültürel, ekonomik yapısına iliĢkin bilgiler
e) Yapıların oluĢumunu sağlayan ekonomik, sosyal, kültürel ve tarihi etkenler ile özgün kullanımına iliĢkin
ulaĢılabilen belgeler, kaynaklar (fotoğraf, resim, tapu kaydı, vb.)
B- Sorunlar (Mevcut Fiziki Durum Değerlendirmesi)
a) Yapısal bozulmalar, deformasyonlar ve dağılımları, temel sorunları, yatay ve düĢey yönde taĢıyıcı sistem
sorunları, dolgu malzemesinin sorunları,
cephe elemanları sorunları, cephe kaplama ve üst örtü
malzemesine ait sorunlar, cephe mimari süslemelere ve yapı malzemesine ait sorunların tespiti, nedenleri,
çözüm önerileri,
b) Kullanım (AĢırı yüklenme, terk edilme vb.) sonucu oluĢan bozulmalar ve dağılımları,
c) DıĢ fiziksel etkenler (rüzgar, kar, yağmur, güneĢ, don, yeraltı suyu vb.) sonucu oluĢan bozulmalar ve
dağılımları,
d) Malzeme sorunları; Yapıdaki mevcut malzemelerin durumu ile korumaya yönelik müdahale yönteminin
belirlenmesi ve yeni önerilecek malzemenin tespiti için yapılması gerekli olan malzeme laboratuar
analizlerinin verilmesi,
C- Rölöve Müdahale Paftaları
Belirlenen (sistem ve yapı öğelerine ait detaylar hariç) ölçüsüz rölöve çizimleri üzerinde Ģu hususlar
iĢlenecektir.
a) Yapıya çeĢitli dönemlerde yapılan müdahaleler ve bunların dönemlerine göre gruplandırılması,
b) Yapıda bugün mevcut olmayan elemanlara iliĢkin olarak yapıdan elde edilebilen bilgiler, izler,
c) Dönem eklerinin,korunması gerekli nitelikte olup olmadıklarının belirlenmesi,
112
d) Rölöve analiz raporu ve Rölöve müdahale paftalarında belirtilen malzeme, bozulmalar ve muhdeslerin
tanımları ölçüsüz rölöve paftaları üzerinde iĢlenecek ve raporla gerekli referans iliĢkisi kurularak öneriler ve
kararlar getirilecektir.
II. Restitüsyon Projesi
II.I. Restitüsyon Projesi Çizimleri
a) Kat Planları (1/50 ölçeğinde hazırlanacaktır.)
b) Çatı Planları (1/50 ölçeğinde hazırlanacaktır.)
c) Cepheler (1/50 ölçeğinde hazırlanacaktır.)
d) En az iki kesit (1/50 ölçeğinde hazırlanacaktır.)
e) Detaylar (1/10,1/5,1/1 ölçeğinde hazırlanacaktır.)
II.II. Restitüsyon Raporu
Yapının geçirdiği dönemlere ait değiĢmiĢliklerin (ekler, yok olan mimari elemanlar, kapatılan-açılan kapılar,
pencereler, izler vb.) siyah-beyaz grafik veya renkli anlatımla ifade edilmesi
Yapının geçirdiği değiĢikliklerin (ekler, yok olan mimari elemanlar vb.) her döneme göre ayrı ayrı çizimler
üzerinde restitüsyon dayanakları (yapıdan gelen izler, karĢılaĢtırmalı çalıĢma, benzer yapı, eski fotoğraf,
resim, sözlü kaynak, mimari gereklilik vb.) da belirtilerek siyah-beyaz grafik veya renkli anlatımla ifade
edilmesi
(i) III. Restorasyon Projesi
III.I. Restorasyon Projesi Çizimleri
a) Kat Planları (1/50 ölçeğinde uygulama projesi çizim tekniğinde hazırlanacaktır.)
b) Çatı Planı (1/50 ölçeğinde uygulama projesi çizim tekniğinde hazırlanacaktır.)
c) Cepheler (1/50 ölçeğinde uygulama projesi çizim tekniğinde hazırlanacaktır.)
d) En az iki kesit (1/50 ölçeğinde uygulama projesi çizim tekniğinde hazırlanacaktır.)
e) En az iki (Kurulun gerekli görmesi halinde ikiden fazla yerden geçirilen ve yapısal sistem ile malzemeyi
tanımlamayı amaçlayan) sistem detayı (1/20 ölçeğinde hazırlanacaktır.)
Bu çalıĢmalara yönelik sistem detayları plan, kesit ve görünüĢleri ölçülü ve malzeme tanımlı olarak 1/20
ölçekte hazırlanacaktır.
f) Detaylar (1/10, 1/5, ve 1/1 ölçekte nokta detayları verilecektir.
Özgün niteliğine göre yenilenmeleri zorunlu veya muhdes olan mimari elemanlar yerine, yeni getirilen öneri
mimari elemanlara iliĢkin 1/10, 1/5, 1/1 ölçekte detaylar mutlaka üretilecektir.
III.II. Restorasyon Raporu
Restorasyon raporundaki saptamalar ve değerlendirmeler sırasında aĢağıdaki hususlara dikkat edilecektir:
Yapıda müdahale türleri saptanırken özgün yapının korunması açısından kullanım önerileri ile tarihi çevre
bağlantılarının irdelenmesi,
b) Restorasyona yönelik teknik imkanlarla, özgün malzeme temin edilmesi ve kullanımı durumunda;
Yapının korunmasına yönelik müdahaleler ile özgün yapı aksamlarının irdelenmesi,
Özgün malzemenin yeni kullanımda değerlendirilmesi
Yeni malzemelerin özgün malzemelerle birlikte kullanımında oluĢacak kimyasal/ görsel uyum ve
uyumsuzluklar,
Malzemelerin nasıl ve nereden temin edileceği,
c) Yapılacak müdahalelerde;
Restorasyonda koruma ve yenileme ağırlıklı müdahalelerde gereksinimler, ilkeler ve …….. biçimleri,
Yenilenmeler,
Konservasyonlar,
Tamamlamalar,
Deformasyonların düzeltilmesi,
Yapının yabancı elemanlardan ayıklanması
Yapının bakımını kolaylaĢtırıcı önlemler,
Yangın önlemleri,
Bozulmayı geciktirici önlemler,
Nem sorununun giderilmesi,
Vejetasyonun (Bitkilenme) giderilmesi,
d) Onarım AĢamalarında;
Yapının mevcut fiziki durumunun tespitine bağlı olarak, korumaya yönelik ilk müdahalelerin neler
olabileceğinin saptanması, onarım aĢamalarının belirlenmesi,
Askılama ve safhaları,
a)
113
Dolgunun boĢaltılması,
Sökümler, hafriyatın yapılması,
Üst örtünün onarımı ve yenilenmesi,
Deformasyonların düzeltilmesi,
TaĢıyıcı sistem müdahaleleri, belirtilerek hazırlanacaktır.
6 – 3. EK: “TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ GRUPLANDIRILMASI, BAKIM VE
ONARIMLARI” yla ilgili ilke kararı (Kültür ve Ta biat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu‟nun 05.11.
1999 tarih ve 660 sayılı ilke kararı)
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Hizmet Bedellerinin Belirlenmesi
Madde 7- Bu Ģartnamede adı geçen deyimler ve tanımlar aĢağıda belirtilmiĢtir.
7 - 1. Yapı;
Karada ve suda, yeraltı ve yer üstünde kültür varlıkları ile, bunların mevcut ekleri, sabit ve hareketli tesisleri ve
bunların parçalarının tümüdür.
7 - 2. Yapı YaklaĢık Alanı;
Proje hizmeti götürülecek yapının brüt toplam alanıdır.
7 - 3. Parsel Alanı;
Proje hizmeti götürülecek parselin, kadastral paftadaki toplam brüt alanıdır.
7-4.
AraĢtırma Alanı:
Proje hizmeti götürülecek yapı ile eklerinin, açık alanların ve yapının özelliğini bütünleyen yakın çevresidir.
7 - 5. Yapı YaklaĢık Birim Maliyet (BM);
Bu Ģartnamede birim maliyetin hesaplanmasında, yapının birim alan ölçüsünün (m2) Bayındırlık ve Ġskan
Bakanlığınca her yıl sınıflarına göre ayrı ayrı tespit ederek ilan ettiği 5D sınıfı esas alınır. (Birim YTL/m 2 )
Birim maliyetinin o yıl yenisi yayınlanmamıĢ ise, yürürlükteki birim veya bedeller kullanılır.
7 - 6. Röleve, Restitüsyon, Restorasyon Hizmetleri Sınıf Ücret Oranı (KaPĠD ORANI)
Yapının toplam alanına göre ve sınıfına göre mimarlık hizmetleri ücreti oranıdır. Bu oran 85/9707 sayılı
Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri ġartnamesi eki olan bu Ģartname için belirlenmiĢ olan; aĢağıda sunulan
Koruma amaçlı Proje ve Ġhale Dosyası düzenlenmesi (KaPĠD) için ücret oranları (5. SINIF ) cetvelinden
bulunacaktır.
7 - 7. Kültür Varlığı Katsayısı (KVK)
1.maddede belirtildiği gibi korunması geçrekli kültür varlığı nitelikli yapılarla ilgili getirilen hizmetlerin farklı
uzmanlıkları ve özel araĢtırmaları gerektirmesi Yapı YaklaĢık Maliyetinin PĠD oranıyla çarpımının yanısıra
hizmetin karĢılığının elde edilebilmesi amacıyla bir Kültür Varlığı Katsayısıyla da çarpımını zorunlu
kılmaktadır. Bu kriterleri belirleyen tanımlar 5.maddede tariflenmiĢ ve tablo 1 de gösterilmiĢtir.
47 - 8. Hizmet Bölüm Oranı ( HBO )
Mimarlık Hizmetinin niteliğine bağlı olarak tüm hizmetler içerisindeki oranıdır.
7 - 9. Zorluk Kriterleri Katsayısı
Mimarlık Hizmetlerinin verilmesi sırasında gerçekleĢtirilecek yapının bulunduğu yer, coğrafi koĢulların
etkileri, yapının türü ve niteliği, bağlı olduğu yasa ve yönetmelikler, MĠMAR'ın çalıĢma koĢulları, farklı
laternatiflerin üretilmk zorunda olunması gibi karĢılaĢılan zorlukları belirten katsayıdır. Mimarlık Hizmetleri
ġartnamesi madde 11-2-1‟de belirtilen Zorluk Kriterleri Tablosunda yer alan katsayılar, toplam Mimarlık
Hizmet Bedeli ile çarpılarak kullanılır.
7 - 10. Bölge Geçim Endeksi Katsayısı
Mimarlık hizmetleri karĢılığında yapılacak ödemelerin hesaplanmasında, mimarın mesleki faaliyetini sürdürdüğü
bölgeye, kente, göre değiĢen “Bölge Geçim Endeksi Katsayısı” dikkate alınacaktır. Bölge geçim endeksi
katsayıları, M.O. ġubelerinin önerileri dikkate alınarak MYK tarafından belirlenir ve ilan edilir. Korunması
Gerekli kültür Varlıklarının rölöve, restitüsyon, restorasyon hizmetlerinin bedellerinin hesabında belirlenmiĢ
olan en yüksek oran kullanılır.
7 - 11. Hizmet Maliyet ArtıĢ Katsayısı
Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı‟nca 81/13181 Sayılı Fiyat Farkı Hesabı Kararnamesinin (4.5) maddesi uyarınca
her dönem belirli periyotlarla Resmi Gazete‟de, Proje kontrolluk iĢlerinde ve uygulama denetimi çalıĢmalarında
uygulanmak üzere yayınlanan katsayılardır. Kamu Kurum ve KuruluĢları ile her türlü kurumsallaĢmıĢ özel
kurumlara verilen hizmetlerde, yapı yaklaĢık maliyeti hesaplarında bu katsayılar dikkate alınır. (Tanımlanan bu
kuruluĢlar dıĢında sözleĢmede belirtilmiĢ ise uygulanır.)
7 - 12. Hizmet Dalı Oranı Yapının toplam proje tutarı içindeki hizmet dallarının oranını belirtir. Bu oran
Mimarlık Hizmetleri için 1 alınır.
114
7 - 13. Ġhtisas Katsayısı Mimarlık mesleğinin ihtisasının özelliklerine uygun olarak belirlenen katsayıdır.
85/9707 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlükte olan Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri ġartnamesi
madde 11‟de %100 olarak belirtilmiĢtir.
Hizmetler ve Ücretlerinin Belirlenmesi Ġçin Kullanılacak Kültür Varlığına iliĢkin kriterler
Madde 8- Bu Ģartname özelinde proje hizmet bedellerinin hesaplanmasında aĢağıdaki ölçütler esas alınacaktır.
8 - 1. Yapının Mimari Programının Düzeyi;
Bu unsur, yapının korunması gerekli değerlerine iliĢkin tanım ve kavramlara (anı, tarih, izlenim, ekonomi vb)
dayanmayıp belgeleme sürecindeki hizmet güçlüğü ile ilgilidir. Hizmet güçlüğüne göre bu bedel aĢağıdaki
katsayılara göre artar;
a) Birinci Sınıf; Basit Yapılar;(SADE) Mimari kompozisyonu ve elemanları açısından sade özellikler taĢıyan
ve belgeleme sürecinde hizmet güçlüğü göstermeyen yapılardır.
b) Ġkinci Sınıf; KarmaĢık Yapılar; (ZENGĠN)
Mimari kompozisyonu ve elemanları açısından nitelikli değerler taĢıyan, belgelenmesi gerekli sıvasız tuğla
veya kesme taĢ duvar örgüleri, söveli açıklıklar, tablalı kapı kanatları, pasalı tavan vb. içeren veya sade
özellikler taĢımakla birlikte yangın izleri ya da aĢırı bozulmalar gibi nedenlerden belgeleme sürecinde hizmet
güçlüğü gösteren yapılardır.
c) Üçüncü Sınıf; Çok karmaĢık Yapılar; (ÇOK ZENGĠN)
Mimari kompozisyonunda özgün tasarım ürünü eleman ve bezemeler, eğrisel açıklık ve örtü sistemleri,
almaĢık duvar örgüsü, kündekari kapı, pencere veya dolap kapakları, lokmalı parmaklık, Ģömine, ocak, göbekli
tavan, kalem iĢi süslemeler vb. içeren, belgesel farklı dönem katmanları taĢıyan, kısmen yangın geçirmiĢ veya
çökmüĢ, yoğun bitki temizliği gerektiren, belgelenmesi gerekli aĢırı bozulmalar gösteren yapılardır.
d)Kuleler ; Oturma alanları Küçük ve Yüksek Yapılar, ( saat kulesi, minare vb.)
8 - 2. Strüktür sisteminin özellikleri;
8 - 2 -1. Rölöve AĢaması
a) (SADE) Rölöve hizmetleri açısından zorluk yaratmayan (strüktürü iyi durumda, kolay okunan ve ulaĢılması
zor olmayan) strüktürel sisteme sahip yapılar.
b) (ZENGĠN) Rölöve hizmetleri açısından zorluk yaratan (deforme olmuĢ, temel sorunları olan, döĢemesi
yokolmuĢ, yüksek olması nedeniyle iskele kurulmasını gerektiren) strüktürel sisteme sahip ve özel strüktür
detaylarının tespit edilmesini gerektiren yapılar.
c) (ÇOK ZENGĠN) Belgeleme aĢamasında Rölöve Analiz raporunun hazırlanmasında ve taĢıyıcı sistemin
değerlendirilmesi (temel, yatay ve düĢey taĢıyıcı elemanlara iliĢkin strüktürel problemlerin tespiti ve
değerlendirilmesi) sırasında mühendislik hizmetleri gerektiren yapılar.
8 - 2 -2. Restitüsyon AĢaması
a) (ORJĠNAL) Yapının mevcut taĢıyıcı sisteminin özgün sisteme yakın ve büyük ölçüde yokolmadan
günümüze ulaĢmıĢ olan yapılardır.
b) (BOZULMUġ) Yapının özgün taĢıyıcı sisteminde değiĢiklik olan veya bir kısmı tamamen yokolan (kaynak
araĢtırması, yapısal verilerin yardımı ya da analoji yoluyla büyük ölçüde restitüe edilmesi gereken)
yapılardır.
8 – 2- 3. Restorasyon AĢaması
a) (AYNI KORUNAN) Mevcut strüktürünün aynen korunarak kullanılan yapılar
b) (ORTA DERECEDE KORUNAN) Mevcut strüktürün korunduğu, ancak kısmi deformasyon, düĢeyden
ayrılma çatlak gibi çözüm gerektiren problemlerin bulunduğu yapılar.
c) (BOZULMUġ) Strüktürü büyük ölçüde bozulmuĢ, yokolmuĢ, ciddi mühendislik hizmeti gerektiren
ve/veya yeni bir taĢıyıcı sistem önerisi gereken yapılar.
8 – 3. Malzeme özellikleri
8 – 3 -1. Rölöve AĢaması
a) (ORJĠNAL KORUNMUġ) Özgün malzemesi korunmuĢ, ulaĢılması kolay, incelemeye uygun yapılar.
b) (BOZULMUġ) UlaĢılması zor ve çalıĢma koĢulları güç olan,malzeme dokusu yönünden karmaĢık bir yapım
tekniğine sahip yapılar.
8 – 3 – 2. Restitüsyon AĢaması
a) (ORJĠNAL) Özgün malzemeleri korunmuĢ ve rölöve sırasında saptananlardan farklı bir malzeme özelliği
göstermeyen yapılar.
b) (BOZULMUġ) Özgün malzemeleri değiĢmiĢ, yok olmuĢ ve özel araĢtırma sonucu belirlenebilecek yapılar.
8 -3 – 3. Restorasyon AĢaması
a) (ORJĠNAL) Restitüsyon ile restorasyon önerisi arasında fazla fark olmadığı, kullanılacak malzeme seçimi
için özel araĢtırma gerekmeyen yapılar.
b) (BOZULMUġ) Restorasyonda kullanılacak malzemenin belirlenebilmesi için özel araĢtırma gereken yapılar.
115
9. Diğer Hususlar:
9 - 1. Yapının yalnızca cephelerine iliĢkin ücretlerin hesaplanmasında; Rölöve, Restitüsyon, Restorasyon hizmet
bölümlerine ait toplamların %25‟I alınarak hesaplanır. Bir yapıya ait salt sokak cephelerinin ölçülmesi halinde
(tek cephe) bu oran %10 olarak hesaplanır.
Sokak silutleri gibi, sürekli sokak cephelerine yönelik cephe çalıĢmalarında, cephe yüzey alanı yapı yaklaĢık
alanı olarak kabul edilir. Bu çalıĢma kapsamında, kat planları, döĢeme, tavan planları, detaylar gibi diğer
hizmetlerin de istenmesi halinde, bu hizmetlerin bedelleri ayrıca hesaplanır.
9 - 2. Yapının özgün iĢlevinin devam etmemesi halinde Restorasyon bedeli madde 10 da belirtilen çizelgeye göre
hesaplanır. Yapının iĢlevinin devam etmesi ve yıkılmadan onarım (cephe onarımı, çatı tamiri …vb gibi.)
yapılması halinde Mimarlık Hizmetleri ġartnamesi ve en az bedel tarifesindeki 12-6. maddesine (tadilat
projelerinde hizmet bedeli tarifindeki oranlara) göre iĢlem yapılır.
9 – 3. Halkın ve gönüllü kuruluĢların katılımı ve Mimarlar Odasının desteği ile uygulanacak tarihsel çevrenin
korunması ve restorasyon uygulamalarında rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri için mimarlık hizmetleri
en az bedel tarifesinde ġube Yönetim Kurullarının kararıyla indirimli özel hizmet bedeli tarifi yapılır.
9 - 4. Parsel ve Yapı alanına iliĢkin belgeleme çalıĢmaları;
a) Yalnızca yapı alanıyla hesaplanan bedel tüm röleve hizmetlerinin tamamını oluĢturur.
b) Ana yapı ve müĢtemilat dıĢındaki avlunun ölçülmesi; Zemin alanı x % 5
c) Ana yapı ve müĢtemilat dıĢındaki avlu elemanlarının ölçülmesi(ocak, kuyu, havuz, çeĢme); Zemin alanı x
% 10
d) Siluet çalıĢmaları
9 - 5. Yapı yüksekliği;
Belgeleme yapılacak yapılarda belli bir standardın olmaması, kat yüksekliği fazla olan yapılar için hizmet
güçlüğünü artıran bir unsurdur. Her hangi bir kat yüksekliğinin 5.5m.‟den fazla olması halinde Yapı alanına
bağlı olarak saptanan hizmet bedeli 1.5 ile çarpılır.(Yüksekliği 5.5m‟yi geçen yapı alanı x 1.5)
9 - 6. Yapının gerektirdiği KaPĠD hizmetleri ve bu hizmetlerin bütün içindeki oranları Tablo 1 deki çizelgede
belirlenmiĢtir. Bu hizmetlerin bir bölümünün (örneğin yalnızca Restitüsyon ya da Restorasyon hizmetleri gibi)
yaptırılması halinde ücret bu çizelgeye göre hesaplanır.
9 – 7. Yapının bölümlerine ait KaPĠD hizmeti ayrı ayrı yıllarda yaptırılırsa ücret, hizmetlerin yapıldığı yıllardaki
birim maliyetlere göre hesaplanır.
9 - 8. ÇEġMELER
ÇeĢmeler için alan hesabında çeĢme haznesi yapı alanı olarak kabul edilerek çeĢme yüzeyi ile çarpılmalıdır.
Mimari program düzeyi katsayısı için tablo 2 kullanılmalıdır.
En düĢük çeĢme haznesi alanı 5m2 kabul edilmelidir.
9 - 9. KÖPRÜLER
Köprüler için alan hesabında köprü izdiĢümü yapı alanı olarak kabul edilir. Köprü yüksekliği 5.5„den yüksek
olması halinde alanın 1.5 katı, 9 m‟den yüksek olması halinde alanın 2.25 katı yapı alanı olarak kabul edilir.
Yükseklik belirlenirken, doğal zeminden itibaren yapının en üst noktası arasındaki mesafe ölçülür. (Kubbe,
kemer ya da tonoz vb. nin tepe noktası gibi.) Mimari program düzeyi katsayısı için tablo 2 kullanılmalıdır.
9 - 10. SUR DUVARLARI
Sur duvarı gibi yapılarda alan hesabı yapılırken, yüzey alanı yapı alanı olarak kabul edilir. Mimari program
düzeyi katsayısı için tablo 2 kullanılmalıdır.
Madde - 10. MĠMARA YAPILACAK HĠZMET BEDELĠNĠN HESAPLANMASI
Yapı
Alanı
Y.Birim
x
Maliyeti
Sınıf
Ücret
x Oranı 5.
snf
KaPĠd)
Hizmet
x Bölüm
Oranı
Kültür
x Varlığı
Katsayısı
116
Zorluk
x
Kr.
Katsayısı
Ġhtisas
x Katsayı
(1)
Bölge
x Katsayı
(1)
Hizmet
Dalı
x
Oranı
(1)
RÖLÖVE (0.30)
Yapı Alanı x Yapı Birim x Sınıf Ücret x 0.30
Maliyeti
Oranı
x
m.p.d.k x
Arazi Tesbitleri
%3
%6
Rölöve çizimleri
Malzeme kullanım ve yapım teknikleri
Müdahaleler
Bozulmalar
Röleve Detayları
Toplam
% 10.5
% 1.5
% 1.5
% 1.5
%6
% 30
RESTĠTÜSYON (0.20)
Yapı Alanı x Yapı Birim x Sınıf Ücret x 0.20
Maliyeti
Oranı
Kaynak AraĢtırması ve KarĢılaĢtırmalı ÇalıĢma
Rapor
Restitüsyon Projesi
Restitüsyon Detayları
Toplam
x
m.k
= Ü
(ANALĠTĠK PROJELER Toplamı = % 15 )
x m.p.d.k x s.k
x m.k
= Ü
x m.k
= Ü
%3
%2
% 10
%5
% 20
RESTORASYON (0.50)
Yapı Alanı x Yapı Birim x Sınıf Ücret x 0.50
Maliyeti
Oranı
Rapor + Avan Proje
Kesin Proje
Uygulama Projesi
Detaylar
Ön etüd
Ġhale – Teknik ġartname
Ġhale Dosyası
Toplam
s.k
x
m.p.d.k
x
s.k
% 7.5
% 10
% 15
% 10
% 2.5
% 2.5
% 2.5
% 50
MESLEKĠ KONTROLLUK (0.30) – Restorasyon Hizmetinin % 60’ı
Yapı Alanı x Yapı Birim x Sınıf Ücret x 0.30 x m.p.d.k. x s.k. x m.k. = Ü
Maliyeti
Oranı
Mesleki Kontrolluk Hizmeti
% 24
Yapıldı Projesi +orjinallerin teslimi
% 1.5
Kesin Hesap
%3
Kabul Teslim
% 1.5
Toplam
% 30
MĠMARĠ FENNĠ MESUL (TUS) (0.15) – Restorasyon Hizmetinin %30’ u
Yapı Alanı x Yapı Birim x Sınıf Ücret x 0.15 x m.p.d.k. x s.k. x m.k. = Ü
Maliyeti
Oranı
Fenni mesuliyet Hizmeti
% 14
Kabul Teslim
%1
Toplam
% 15
117
TABLO 1 (KÜLTÜR VARLIĞI KATSAYILARI)
RÖLEVE (0,30)
MALZEME ÖZELĠĞĠ
MĠMARĠ PROGRAM
DÜZEYĠ
SADE
ZENGĠN
ÇOK ZENGĠN
KULE
STRÜKTÜR
ORĠJĠNAL KORUNMUġ
BOZULMUġ
1
1
1
1,2
1,5
1,2
1
1,2
2
ÖZEL
1
1,2
10*
ÖZEL
1
1,2
Minarelerde Ģerefe altı mukarnaslı olanlar için kat sayısı 15
RESTĠTÜSYON (0,20)
STRÜKTÜR
MĠMARĠ PROGRAM
DÜZEYĠ
SADE
ORĠJĠNAL
MALZEME ÖZELLĠĞĠ
BOZULMUġ
ORĠJĠNAL
BOZULMUġ
1
1
1,2
1
1,2
1,5
1
1,2
1
1,2
ÇOK ZENGĠN
2
1
1,2
1
1,2
KULE
10
1
1,2
1
1,2
ZENGĠN
RESTORASYON (0,50)
STRÜKTÜR
MĠMARĠ PROGRAM
DÜZEYĠ
AYNI
KORUNAN
MALZEME ÖZELLĠĞĠ
ORTA
STRÜKTÜRU
DERECEDE
BOZULAN
KORUNAN
ORĠJĠNAL
BOZULMUġ
KORUNMUġ
1
1
1,2
ÖZEL
1
1,2
1,5
1
1,2
ÖZEL
1
1,2
ÇOK ZENGĠN
2
1
1,2
ÖZEL
1
1,2
KULE
10
1
1,2
ÖZEL
1
1,2
SADE
ZENGĠN
TABLO 2 ÇEŞMELER ve KÖPRÜLER
MİMARİ PROGRAM DÜZEYİ
SADE
1.5
ZENGİN
2
ÇOK ZENGİN
3
118
TABLO 3 YAPI ALANI SINIF ÜCRET ORANI TABLOSU
Alan (m2)
50
100
150
200
250
300
350
400
450
500
550
600
650
700
750
800
850
900
950
1000
1050
1100
1150
1200
1250
1300
1350
1400
1450
1500
1550
1600
1650
1700
1750
1800
1850
1900
1950
2000
2100
2300
2400
2500
2600
2700
2800
2900
Alan (m2)
(%)
6.97
6.88
6.79
6.70
6.61
6.52
6.43
6.34
6.25
6.16
6.07
5.98
5.89
5.80
5.71
5.62
5.53
5.44
5.35
5.26
5.22
5.18
5.14
5.10
5.07
5.04
4.99
4.96
4.92
4.88
4.85
4.81
4.77
4.73
4.69
4.66
4.62
4.58
4.54
4.50
4.43
4.28
4.20
4.12
4.09
4.05
4.02
3.98
3000
3100
3200
3300
3400
3500
3600
3700
3800
3900
4000
4100
4200
4300
4400
4500
4600
4700
4800
4900
5000
5200
5400
5600
5800
6000
6500
7000
7500
8000
8500
9000
9500
10000
10500
11000
11500
12000
12500
13000
14000
14500
15000
17500
20000
119
(%)
3.95
3.91
3.88
3.84
3.81
3.77
3.74
3.70
3.67
3.63
3.60
3.56
3.53
3.49
3.46
3.42
3.39
3.35
3.32
3.28
3.24
3.20
3.17
3.14
3.11
3.08
3.00
2.92
2.84
2.79
2.74
2.70
2.65
2.61
2.57
2.53
2.49
2.45
2.42
2.39
2.33
2.30
2.27
2.12
2.00
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Görev, Hak, Yetki ve Sorumluluklar
Madde – 11. Mimarın, iĢverenin / iĢ sahibinin ve Oda‟nın görev, hak, yetki ve sorumlulukları ile
anlaĢmazlıklara iliĢkin olarak, TMMOB Mimarlar Odası Mimarlık Hizmetleri ġartnamesi, 4. bölüm, 16., 17.,
18., 19. madde hükümleri geçerlidir.
11 – 2. Müelliflik ve telif hakları: 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri uyarınca Rölöve hizmetleri de bu yasa
kapsamındadır.
5846 Sayılı "Fikir ve Sanat Eserleri Yasası" 2. maddesinin 3. bendine göre “…her çeĢit mimarlık ve Ģehircilik
tasarım ve projeleri “ ilim ve edebiyat eseri sayılmakta, 4. maddesinin 3. bendine göre ise “Mimarlık eserleri”
güzel sanatlar eseri olarak kabul edilmektedir.
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca tescil olunan binalar, yine aynı kanunun 4. maddesine göre
güzel sanatlar eseri sayılmaktadır. Bu tip eserlerin, eser sahipleri zaman zaman bilinememektedir.
Bu eserlerin rölövesinin çıkartılması, güzel sanatlar eserinin, ilim ve edebiyat eseri olarak derlenmesidir.
Bilimsel olarak mevcut bir eserin her türlü teknik, sanatsal özellik ve kurguları rölöve üzerine yansıtılır ve bundan
sonra mevcut eser üzerine yapılacak her türlü restorasyon çalıĢmalarına da esas olan bu dökümanlardır.
Eser sahibi bilinmeyen yapının eser sahipliği hakkı, rölöveyi çıkarıp onaylatana aittir. Restorasyon ise mevcut
eser üzerinde yapılan bir müdahale olup, bunu yapmak rölöveyi hazırlayana aittir, aksi durumda muvaffakatına
gerek vardır.
Fakat yapı yerinde duruyor ise kanunla sanat eseri sayılan yapı üzerinde kaynağından yararlanarak yeniden görüĢ
oluĢturmak (derlemek) hakkı herkes tarafından kullanılabilir.
Restitüsyon ve restorasyon projesini hazırlayacak kiĢi, ya bu mimarlık eserinin yeniden rölövesini çıkarmak
(derlemek) veya daha önce hazırlanan rölöveyi kullanacaksa, alenileĢtiren müellifin iznini almak zorundadır.
BEġĠNCĠ BÖLÜM
Diğer Hükümler
Mesleki Denetim
Madde – 12. Korunması Gerekli Kültür ve Tabiat Varlıklarının Rölöve, restitüsyon ve Restorasyon Hizmetleri,
Serbest Mimarlık Hizmetleri Büro Tescil Belgesi‟ ne tabi mimarlık hizmetlerinden olup, mesleki denetim
uygulaması, TMMOB Mimarlık Hizmetleri ġartnamesi 5. bölümünde tariflenen mesleki denetim uygulama
esaslarına göre yürütülür.
Madde – 13. Bu Ģartnamede belirtilmeyen konularla ilgili olarak, TMMOB Mimarlar Odası Mimarlık
Hizmetleri ġartnamesi ve En Az Bedel Tarifesi hükümleri esas alınır.
120
ÖZGEÇMİŞ
Ad Soyad:
Cemal Özgür KIVILCIM
Doğum Yeri ve Tarihi:
14. Ekim 1983
Adres:
İBB Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğü Rüstempaşa
Mah. Asmaaltı S. No:6 Kirazhan Eminönü/İstanbul
Lisans Üniversite:
Yıldız Teknik Üniversitesi
Yayın Listesi:
 Kıvılcım C.Ö., Tatli P, Gunes S., 2007, The Bridge to the Future: Student Networks Press
Ekscentar Issue No.9, Professional Magazine p.92-93
 Kıvılcım, C. Ö., 2007, An Undergraduate Project with Terrestial Laser Scanner for
Architecture Survey, ISPRS WGVI/5 and Student Consortium 2nd Summer School
Theory and Application of Laser Scanning, Ljubljana, Slovenia, July 1-7(CD-ROM.)
 Kıvılcım, C. Ö., 2008, Architectural Survey for the documentation of cultural
heritage with the new sensor technologies, 28th EARSeL Symposium, Istanbul, June
 Kıvılcım C.Ö., McAlister C., 2008, A Role-model for Integrating Generations; Young
Surveyors Working Group, FIG Working Week, Stockholm/Sweden, 9-14 June, (CD-ROM)
 Kıvılcım C.Ö., 2008, Proceedings of ISPRS Student Consortium: Participation of Youth
for a Sustainable Society, XXI.st ISPRS Congress, TCVI/WG5 Session Beijing/China, 3-11
July, (CD-ROM)
 Kıvılcım C.Ö., 2008, Surveyors to the Past-Present and Future of Mankind,
International Young Geo Professional Magazine, 1st Issue, October , p.8-11
121
Download