ĠSTANBUL TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ BELGELENDĠRĠLMESĠNDE JEOMEKANSAL VERĠ/ BĠLGĠ YÖNETĠMĠ YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Cemal Özgür KIVILCIM Anabilim Dalı : Jeodezi ve Fotogrametri Müh. Programı : Geomatik Mühendisliği Tez DanıĢmanı: Doç. Dr. Rahmi Nurhan ÇELĠK ġUBAT 2009 ĠSTANBUL TEKNĠK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ BELGELENDĠRĠLMESĠNDE JEOMEKANSAL VERĠ/ BĠLGĠ YÖNETĠMĠ YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Cemal Özgür KIVILCIM (501061609) Tezin Enstitüye Verildiği Tarih : 28 Kasım 2008 Tezin Savunulduğu Tarih : 20 ġubat 2009 Tez DanıĢmanı : Doç. Dr. Rahmi Nurhan ÇELĠK (ĠTÜ) Diğer Jüri Üyeleri: Yrd. Doç. Dr. Tevfik ÖZLÜDEMĠR(ĠTÜ) Doç. Dr. Lucienne THYS-ġENOCAK(KÜ) ġUBAT 2009 ÖNSÖZ Ġnsanoğlunun varoluşundan bu yana binlerce yıldır sürdürdüğü beslenme, korunma, barınma başta olmak üzere temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik yaşam mücadelesi, nesiller boyunca aktarılan deneyim ve bilgi birikimi ile birleşerek günümüz uygarlıklarını ortaya çıkarmıştır. Geçirdiği evrimler sonucu temel gereksinmelerinin üstesinden gelen insan, yaşadığı dönemin dünyaya bakışını, estetik ve sanatsal değerlerini, hatta zamana meydan okuma amacını göstermek için, birikimlerini harmalayarak taşınmaz kültür varlıklarını inşa etmiştir. Bu nedenle insanın geçmişi ile bağlarını devam ettirmesinde, diğer kültürel faktörlerin yanı sıra taşınmaz kültür varlıklarına da önemli roller düşmektedir. Tez konumun seçiminde, insanın tarihi eserlerden geçmişini arama merakı ve bu eserleri zamana karşı koruyarak sonraki nesillere aktarma gayreti etkili oldu. Günümüze kadar varlıklarını sürdürebilmiş eserlerin, bundan sonra da var olmaya devam edebilmeleri ise, gerçekleştirilecek belgelendirme çalışmaları ile mümkündür. Ancak, belgelendirme çalışmalarının doğru teknik ve altyapılar üzerinde yapılması gerektiği unutulmamalıdır. Bu çalışmamla taşınmaz kültür varlıklarının çağdaş yöntemlerle doğru belgelendirilmesine bir nebze katkı sağlayabilmek beni mutlu edecektir. Bu vesileyle, tüm eğitim ve öğrenim hayatımda olduğu gibi tezimi hazırlarken de benden manevi desteklerini esirgemeyen aileme şükranlarımı ifade etmek isterim. Tezimin akademik danışmanlığını yapan, bilimden yana ödünsüz duruşuyla bana örnek olan ve yol gösteren değerli hocam bilim insanı Sayın Doç. Dr. Rahmi Nurhan ÇELĠK’e teşekkürlerimi sunarım. Çalışmakta olduğum Ġstanbul Büyükşehir Belediyesi Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğü’nde belgelendirme çalışmalarının doğru temeller üzerinde yürütülmesinin önemini her zaman vurgulayan Müdür Yardımcısı Sayın Makine Müh. Reis HACIÖMEROĞLU’na ve Müdür Yardımcısı Sayın Y. Mimar Emel GERÇEL’e, mimari bakış açısından yapıcı eleştirilerini benden esirgemeyen iş arkadaşım Sayın Y.Mimar Özgür MURT’a, lisansüstü öğreniminin kamusal sorumluluk olduğunu ifade ederek bana bu fırsatı tanıyan ĠBB Etüd ve Projeler Daire Başkanı Sayın Murat TUNCAY’a da teşekkürlerimi sunarım. Kasım 2008 Cemal Özgür KIVILCIM Jeodezi ve Fotogrametri Müh. ii ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa ÖZET.......................................................................................................................... ix SUMMARY ................................................................................................................ x 1. GĠRĠġ ...................................................................................................................... 1 2. TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARINI BELGELENDĠRME ÇALIġMALARI VE KARġILAġILAN PROBLEMLER ..................................... 4 2.1 Tarihi Eserleri Koruma-YaĢatma DüĢüncesi ve Belgelendirme ÇalıĢmaları ..... 4 2.2 Türkiye’de TaĢınmaz Kültür Varlıklarının Belgelendirilmesinde Uygulanan Standartlar ................................................................................................................ 6 2.3 Jeomekansal Veri/Bilgi Yönetimi ile Koruma ÇalıĢmalarının ĠliĢkisi ............. 11 3. JEOMEKANSAL VERĠ TOPLAMA ÇALIġMALARI .................................. 17 3.1 Harita ve Harita Bilgisi .................................................................................... 17 3.2 Geleneksel Ölçme Yöntemleri ......................................................................... 22 3.3 Geleneksel Jeodezik Ölçme Yöntemleri .......................................................... 24 3.4 GNSS-Global Konum Belirleme Sistemleri .................................................... 26 3.5 Fotogrametrik Yöntemler ................................................................................. 29 3.6 LIDAR ve Lazer Tarayıcı Sistemler ................................................................ 33 3.7 Barkodlu Aydınlatma Ġle 3D Modelleme (Structured Light) ........................... 37 4. TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARINI BELGELENDĠRMEDE MEKANSAL BĠLGĠ SĠSTEMLERĠNĠN KULLANIMI ...................................... 41 4.1 Jeodezik Altyapı ............................................................................................... 42 4.1.1 Datum………………………………………………………………….42 4.1.2 Projeksiyon Sistemleri………………………………………………... 43 4.1.3 Koordinat Sistemleri………………………………………………….. 44 4.2 Mekansal Bilgi Sistemine Jeodezik Veri/Bilgi Aktarımı ................................. 45 4.3 GörselleĢtirme .................................................................................................. 47 5. TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ BELGELENDĠRMESĠNDE JEOMEKANSAL ÖLÇME ÇALIġMALARININ PLANLANMASI ................. 49 5.1 Sade Cepheli Eserlerin Belgelendirilmesi ........................................................ 49 5.2 KarmaĢık ve Süslü Eserlerin Belgelendirilmesi ............................................... 49 5.3 Eserlerin Topluca Bulunduğu Alanlarda Belgelendirme ÇalıĢması................. 53 6. TÜRKĠYE’DE TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARINA YÖNELĠK PROJE ÇALIġMALARINDAN ÖRNEKLER ................................................................... 58 6.1 Laleli Camii ve MüĢtemelatlarının Rölöve Restitüsyon Restorasyon ve Çevre Düzenleme Projesi.................................................................................................. 58 6.1.1 Genel bilgi……………………………………………………………..58 6.1.2 Tespit ve araĢtırma çalıĢmaları……………………………………….. 59 6.1.3 Rölöve çalıĢmaları……………………………………………………. 63 6.1.4 Restitüsyon çalıĢmaları……………………………………………….. 65 6.1.5 Peyzaj çalıĢmaları…………………………………………………….. 65 6.1.6 Mühendislik uygulama projeleri……………………………………… 66 6.1.7 Perspektif görüntüler ve animasyonlar……………………………….. 67 iii 6.1.8 Sonuç…………………………………………………………………. 68 6.2 Ali PaĢa Sarayı Restitüsyon ve Restorasyon Projesi ........................................ 68 6.2.1 Genel bilgi……………………………………………………………..68 6.2.2 Restitüsyon ve Rekonstrüksiyon amaçlı çalıĢmalar………………….. 69 6.2.3 Peyzaj rekonstrüksiyon projesi……………………………………….. 73 6.2.4 Sonuç…………………………………………………………………..74 7. TARĠHĠ ÇEVRE KORUMA ÇALIġMALARINDA BELGELENDĠRMEYE YÖNELĠK MEKANSAL BĠLGĠ SĠSTEMĠ TASARIM VE YÖNETĠMĠ .......... 75 7.1 Jeomekansal Bilgi Sistemi BileĢenleri ............................................................. 75 7.2 Jeomekansal Bilgi Sisteminin Yönetimi .......................................................... 79 8. SONUÇ VE ÖNERĠLER ..................................................................................... 81 KAYNAKLAR ......................................................................................................... 85 EKLER ...................................................................................................................... 89 iv KISALTMALAR BÖHHBÜY CAD CAM CBS DEM DGPS DSM DTM ED50 GNSS GPS INS ITRF ITRF96 LIDAR RTK TIN TM UTM VRML WGS84 : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği Computer Aided Design Computer Aided Manufacturing Coğrafi Bilgi Sistemi Digital Elevation Model Differential Global Positioning System Digital Surface Model Digital Terrain Model European Datum 1950 Global Navigation Satellite System Global Positioning System Inertial Navigation System International Terrrestrial Reference Frame International Terrrestrial Reference Frame 1996 Light Detection and Ranging Real Time Kinematic Triangulated Irregular Network Transversal Mercator Universal Transversal Mercator Virtual Reality Modelling Language World Geodetic System 1984 v ÇĠZELGE LĠSTESĠ Sayfa Çizelge 2.1 : Günümüzde restorasyon kuramında Türkiye’de kullanılan uluslararası ve ulusal ilkeler, Ahunbay’dan uyarlanmıĢtır. ....................................... 6 Çizelge 3.1 : English Heritage tarafından kültürel mirasın belgelendirilmesinde kullanılan dolaylı metrik ölçme tekniklerinin özellikleri. .................... 39 Çizelge 3.2 : English Heritage tarafından kültürel mirasın belgelendirilmesinde kullanılan doğrudan metrik ölçme tekniklerinin özellikleri…………..40 Çizelge 5.1 : DeğiĢik türdeki pencerelerin farklı tekniklerle üretilen rölövelerinin doğruluk değerlendirmesi. .................................................................... 51 vi TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ BELGELENDİRİLMESİNDE JEOMEKANSAL VERİ/BİLGİ YÖNETİMİ ÖZET Taşınmaz kültür varlıkları insanın geçmişiyle olan bağlarını sürdürebilmesinde önemli roller üstlenmektedir. Bu nedenle eserlerin sonraki kuşaklara aktarımı önemlidir. Öte yandan, çeşitli nedenlerle zaman içinde yıpranan eser ve alanların nesnel temellere dayanan hızlı ve doğru belgelendirme çalışmalarıyla yaşatılması mümkündür. Son yıllardaki teknolojik gelişmeler sayesinde, beşeri faaliyet ve ürünler sanal ortamda üç boyutlu jeomekansal verilere dayanan altyapılar üzerinde, zamana bağlı modellemelerle saklanabilmektedir. Ayrıca, çeşitli ara yüz ve görselleştirme teknikleri sayesinde bu veri ve bilgilerin Internet üzerinden etkileşimli paylaşımı da hız kazanmıştır. Ancak, Türkiye’de taşınmaz kültür varlıklarının korunması ve yaşatılmasına ilişkin mevzuatta modern belgelendirme teknik ve teknolojilerinden bahsedilmemektedir. Buna karşın, taşınmaz kültür varlıklarını belgelendirme çalışmalarında, modern jeomekansal veri toplama tekniklerine dayanan belgelendirme uygulamaları ve mekansal bilgi sistemleri denemeleri yaygınlaşmaktadır. Bu tez çalışmasında, taşınmaz kültür varlıklarına ilişkin jeomekansal veri/bilgi toplanmasında en uygun tekniklerin seçimi, çalışmaların planlanması, elde edilen veri ve bilginin mekansal bilgi sistemlerine aktarımı konuları araştırılmıştır. Tarihi çevre koruma çalışmalarında yürütülen farklı rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinde ihtiyaç duyulan jeomekansal veri ve bilgi türleri irdelenerek, tasarım ve yönetim ilkeleri belirlenmiştir. Günümüzde jeomekansal veri/bilgi elde edilmesinde modern teknik ve teknolojileri yakından takip eden ve bunların doğrudan uygulayıcıları olan Geomatik Mühendislerinin, çok disiplinli çalışmalar olarak yürütülen taşınmaz kültür varlıklarını koruma projelerinde sağlayabilecekleri katkılar değerlendirilmiştir. ix GEOSPATIAL DATA/INFORMATION MANAGEMENT FOR CULTURAL HERITAGE PROPERTIES SUMMARY Cultural heritage structures play important roles to provide sustainable relations between man and his past. However, structures are severely damaged or totally destroyed because of various reasons, within time. In order to preserve cultural heritage for next generations, fast and accurate documentation of structures and their surrounded areas based on scientific techniques are extremely needed. The technological developments in the recent years provided that human activities and products can be simulated in virtual three dimensional environments with temporal changes, all built on geospatial data infrastructures. More, with various interfaces and visualization techniques via the Internet, sharing such data and information in interactive worlds has significantly increased. Although, the modern documentation techniques are not mentioned in related Turkish regulations, the use of these techniques and pilot spatial information systems for cultural heritage documentation applications are becoming popular day by day. In this thesis; work planning, use and optimization of techniques to acquire geospatial data, acquiring geospatial data/information and handling them in spatial information systems are researched for cultural heritage documentation projects. The necessary design and management principles from geospatial data/information aspects are presented from different examined architectural survey, restitution and restoration works. The significant benefits and possible contributions of Geomatics Engineers who use the mentioned techniques and technologies in acquiring/managing geospatial data and information for different purposes are evaluated for multidiscipline cultural heritage documentation works. x 1. GİRİŞ Goethe’nin “3000 yıllık geçmişinin hesabını yapamayan insan günü birlik yaşayan insandır.” sözünden anlaşılacağı gibi, insan geçmişiyle derin bağlar içerisindedir. Birey bulunduğu dönemin yaşantısında geçmişin izlerini aramakta, ilk çağlardan beri insanlığın nasıl bir değişim içerisinde olduğunu merak etmektedir. Geçmişten gelen günlük yaşantılara ait eşyalar, yazı, resim ve gravürlerin yanı sıra, tarihi ve kültürel mekânlar da insanın geçmişi hakkındaki sorularını yanıtlamaya yardımcı olmaktadır. Bu sayede insan, ait olduğu kültür ile bağlarını sürdürmektedir. Taşınmaz kültür varlıkları inşa edilirken ve özgün amaçları içinde kullanılırken çeşitli geliştirme, onarım ve yenileme çalışmaları da başlamaktadır. Antik çağlarda inşa edilmiş yapılarda gerçekleştirilen kazı çalışmalarında bile, zaman içerisindeki onarım ve eklemelere rastlanmaktadır [1]. Zamanla etkili olan doğa olayları, afetler, kötü kullanım, savaş, yağmalama gibi nedenlerle orijinalliğini yitirmiş eserlerin yaşatılmasına yönelik çalışmalar, mimarlık tarihi boyunca tartışma konusu olmuştur. Tarihi çevrenin korunması ve restorasyon ilkeleri, değişik dönemlerde farklı görüş ve mimari akımların etkisinde kalarak gelişmiştir. Bu çalışmalar günümüzde Dünya’da kabul edilen kuramlara ve tüzüklere dönüşerek, genel geçerliliği olan belgeleri oluşturmuşlardır. Öte yandan tüm bu çalışmalar incelendiğinde, uygulamadaki farklı görüşlere rağmen, tarihi eser ve kültür varlıklarının belgelendirilmesi konusunda ortak çıkarımlar bulunduğu görülmektedir. Günümüzde kabul gören çağdaş restorasyon kuramında, eserlerin modern tekniklerle nesnel belgelendirilmesi aranmaktadır. Zamanımıza kadar varlığını sürdürebilen tarihi anıtların sonraki kuşaklara aktarılmasında en temel öğelerden biri, işte bu belgelendirme çalışmalarıdır. Gelecek kuşakların, yeryüzünde yaşamış farklı uygarlıkların mirasını tanıma şansı, günümüzdeki teknik ve bilgi imkânlarıyla artmaktadır. Tarihi anıt ve eserlerin gelecek kuşaklar için, korunması ve yaşatılmasına yönelik sürdürülen ölçme, belgelendirme ve görselleştirme çalışmalarının yöntem ve doğruluğu ise, bu nedenle önem arz etmektedir. Yukarıda belirtilen amaçlar dâhilinde gerçekleştirilecek 1 belgelendirmeler, bugünün farklı disiplinlerinden uzmanları barındırmaktadır. Mimar, Restoratör, Sanat Tarihçisi, İnşaat, Makine, Elektrik, Jeodezi ve Fotogrametri (Geomatik, Harita) mühendisleri başta olmak üzere bir çok disiplinden uzmanla gerçekleştirilen tarihi eser restorasyon çalışmaları, nesnel temellere dayandırılarak üretilmektedir. Artık, eserlerin dijital modellerinin oluşturularak arşivlenmesi ve bu biçimde sergilenmesi, farklı çağ ve zaman dilimlerine göre yapıların, hatta tarihi şehirlerin farklı detay seviyelerinde sanal rekonstrüksiyonlarının oluşturulması da hayata geçirilmektedir [2]. Günümüzde Geomatik Mühendisleri farklı amaçlarla mekansal veri toplama çalışmalarını; yapay uydu gözlemlerine, yersel ölçme tekniklerine dayanan jeodezik altyapılarıyla hızlı ve güvenilir bir şekilde üretmektedir. Mekansal veri toplama çalışmalarında lazer tarayıcı sistemler gibi yeni ölçme teknolojilerinden yararlanmakta, dijital fotogrametriyi farklı ürünlere dönüştürmekte, zamana bağlı değişimlerin görüntülenmesinde temel olan jeodezik ölçmeleri yaygın olarak gerçekleştirmektedirler. Ayrıca, tarihi eser ve kültür varlıklarını belgelendirme çalışmalarında elde edilen jeomekansal veri/bilginin yönetim, arşiv ve paylaşımı konusunda Geomatik Mühendisliği disiplininin ilgili projelere katkı sağlayacak çalışmaları bulunmaktadır. Ancak, son yıllarda anıt eser ve kültür varlıklarına yönelik belgelendirme çalışmalarında, popüler eğilim haline gelen bu teknolojiler tam anlaşılmadan ve teknik altyapı gözetilmeden, gerek bu disiplince gerekse diğer disiplinlerce projelerde kullanılmak istenmektedir. Bu tez çalışması, sayısız tarihi eseri barındıran Türkiye’de bu konular üzerinde yeterince sistematik çalışmanın bulunmadığı düşünülerek gerçekleştirilmiştir. Tezin hazırlanması sürecinde, belgelendirme çalışmalarına ilişkin mevcut yasal altyapılar araştırılarak, klasik ve modern ölçme tekniklerinin bu alanda kullanım koşulları değerlendirilmiştir. Günümüzdeki modern ölçme tekniklerinin kullanımının yanı sıra, eserlerin belgelendirilmesinde teknolojiden en verimli şekilde nasıl yararlanılabileceği irdelenerek, elde edilen verilerin bilgiye dönüştürülmesinde gözetilmesi gereken esaslar saptanmıştır. Belgelendirmede bilgi sistemlerinin üretim, yönetim ve paylaşımı konusu üzerinde 2 de durulmuş, değişik yöntem ve tekniklerle üretilmiş veri/bilgilerin etkin yönetimine ilişkin değerlendirmeler yapılarak, yöntem önerisinde bulunulmuştur. Bu tez çalışmasıyla, son yıllarda dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artan taşınmaz kültür varlıklarını belgelendirme çalışmalarında ihtiyaç duyulan amaçlanmıştır. 3 altyapılara katkı sağlamak 2. TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARINI BELGELENDİRME ÇALIŞMALARI VE KARŞILAŞILAN PROBLEMLER Tarihi eser ve kültür varlıklarının belgelendirilmesine yönelik ölçme, modelleme, jeomekansal veri ve bilgi yönetimi konularında karşılaşılan problemleri iyi tanımlamak ve uygun çözüm yöntemlerini geliştirmek için, mevcut uygulamaların ve bunlara temel teşkil eden altlıkların doğru anlaşılması gerekmektedir. Bu amaçla, zamanla gelişen anıt eser ve yapıları koruma ve yaşatma bakış açıları incelenmiş, dünyada ve Türkiye’deki yasalar, uygulamadaki yönetmelikler değerlendirilmiştir. Belgelendirme çalışmasında ihtiyaç duyulan veri ve bilgilerin neler olduğu ve bunların jeomekansal ilişkileri üzerinde durulmuştur. 2.1 Tarihi Eserleri Koruma-Yaşatma Düşüncesi ve Belgelendirme Çalışmaları Tarihte koruma düşüncesinin gelişimi ve kuramsal temeli; anıt eserlerin korunması, restorasyon ve onarım çalışmalarının gerçekleştirilmesine yönelik tedbirler ile ortaya çıkmıştır. Daha restorasyon ilkelerinin yöntemli bir disiplin olmasından önce 19.yy ortalarında Eugène Emmanuel Viollet-le-Duc tarafından anıt eserlerde restorasyon çalışmaları başlamadan yapının durumunun ayrıntılı çizim ve fotoğraflarla belgelenmesi ve restorasyon sonrası durumu ile karşılaştırılmasının önemi ortaya konmuştur. Zamanla gelişen mimari akımlara koşut olarak, anıt eser restorasyonlarında farklı görüşler ortaya atılmıştır. Esere gerçekleştirilen müdahalelerin yapının orijinalliğini kaybettirdiğine ve eseri yok ettiğine inanan romantik görüşçüler, restorasyon çalışmalarına bütünüyle karşı çıkmışlardır. Öte yandan gelişen bir başka mimari görüş, tarihi belgeleri temel dayanak alan restorasyon çalışmalarını benimseyenlerden oluşmuştur. Tarihi restorasyon olarak adlandırılan bu akım, kimi zaman yetersiz ve nesnel olmayan belgeler üzerinden gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları nedeniyle, eksik ya da yanlış uygulamaların ortaya çıkmasına yol açmıştır [1]. 4 İtalyan Camillo BOITO tarafından 1883 yılında açıklanan Çağdaş Restorasyon görüşüyle, anıt eserlerin nitelikli belgelendirilmesinin restorasyondaki önemi vurgulanmıştır. Çağdaş Restorasyon Kuramı’ndan geliştirilen ilkelerle, 1931 yılında tarihi anıtların korunmasına yönelik alınan kararlarda, anıt onarımında çağdaş tekniğin sunduğu bütün olanakların akıllıca kullanılmasının gerekliliği kabul edilmiştir. 1964 yılında yayımlanan Venedik Tüzüğü’nde ise, herhangi bir onarım işine başlamadan önce, anıtın arkeolojik ve tarihi incelemesinin yapılması önerilmektedir [1]. Günümüzde kültürel varlıkları koruma ve yaşatma çalışmalarında, zamanla gelişen teknik ve teknolojik uygulanmaların yanı sıra uluslararası, bölgesel ve yerel politikalar da geliştirilmiştir. UNESCO, ICOM gibi organizasyonlar tarafından, koruma çalışmalarında uygulanabilecek çağdaş tekniklerin uluslararası işbirliği ile geliştirilmesi ve aktarılması hedeflenmektedir. Tarihi ve kültürel ortak miras özellikleri olan ülkelerde, tarihi alan ve çevrenin korunması için, ICOMOS Dokümantasyon Merkezi bilimsel ve teknik bilgi alış verişini sağlanmaktadır [3]. Dünyada uluslararası tanınırlığı bulunan çalışmalar ile ülkemizde bu konuda çıkarılmış temel yönetmelikler Çizelge 2.1’de sunulmuştur [1]. Türkiye’de tarihi eserlerin korunması ve yaşatılmasına yönelik çalışmalarda kullanılan standart ve yasal altyapı, Çizelge 2.1’de anılan uluslararası tüzükler ile ilişkili olup, oldukça da zengindir. Uygulanmakta olan yönetmelikler incelendiğinde, genel hatlarıyla dünyada kabul görmüş tüzük ve sözleşmeleri yakından takip ettikleri görülmektedir. Bunun yanı sıra Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası, ülkemizdeki tüm taşınmaz kültür varlıklarının belgelendirilmesine temel altlık ve olanak sağlamaktadır. 5 Çizelge 2.1 : Günümüzde restorasyon kuramında Türkiye’de kullanılan uluslararası ve ulusal ilkeler, Ahunbay’dan uyarlanmıştır [1]. Carta Del Restauro 1931- İtalya Venedik Tüzüğü 1964 Amsterdam Bildirgesi 1975 Tarihi Alanların Korunması ve Çağdaş Rolleri Konusunda Tavsiyeler-UNESCO 1976-Nairobi Tarihi Kentlerin ve Kent Alanlarının Korunması Tüzüğü 1987-Washington Arkeolojik Mirasın Yönetimi- ICOMOS 1990 Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun Taşınmaz Varlılıklarının Koruma, Bakım ve Onarımlarına İlişkin 378 Sayılı İlke Kararı 1995 Sualtı Kültür Mirasının Korunması ve Yönetimi İle İlgili Tüzük 1996 Tarihi Ahşap Yapıların Korunması İçin İlkeler 1999 Geleneksel Mimari Miras Tüzüğü ICOMOS 1999- Meksika 2.2 Türkiye’de Taşınmaz Kültür Varlıklarının Belgelendirilmesinde Uygulanan Standartlar Venedik Tüzüğü’nde, “Kültür varlığının korunmasında, korumanın kalıcı olması, sürekliliğinin sağlanması” amaçlanmaktadır. Bu noktadan hareketle, ülkemizde de taşınmaz kültür varlıklarının tespiti, belgelendirilmesi, restorasyonu ve diğer koruma, yaşatma tekniklerinin uygulanmasına ilişkin birçok kanun ve yönetmelik çıkarılmıştır. 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 3. maddesinde tanımlanan ve 6. maddesinde sayılan korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının tespit ve tescili amacıyla, 19.08.1989 tarihli ve 20257 sayılı Resmi Gazete’de Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili Hakkındaki Yönetmelik yayımlanmıştır. Bu yönetmelikte Taşınmaz Kültür Varlıkları, “tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan yer üstünde, yer altında veya su altındaki korunması gerekli taşınmaz varlıklar”, kentsel sit alanları da,“tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din 6 ve güzel sanatlarla ilgili bulunan ve bir arada bulunmaları sebebiyle teker teker taşıdıkları kıymetten daha fazla kıymeti olan, kültürel ve tabii çevre elemanlarının (yapılar, bahçeler, bitki örtüleri, yerleşim dokuları, duvarlar) birlikte bulundukları alanlar” olarak ifade edilmişlerdir. Taşınmaz kültür varlıklarının tespiti için görevlendirilen uzmanlardan, tek yapılar için taşınmazın içini ve dışını gösteren fotoğraflardan oluşan albümler istenmiştir. Arkeolojik, kentsel ve doğal sit alanları için ise, alanı bütünüyle algılamayı mümkün kılan ve küçük varlıkları detaylı gösteren fotoğraflardan oluşan albümler talep edilmektedir. Bunlara ilave olarak; Şekil 2.1’de görüldüğü üzere tespit fişi, taşınmaz sınırını gösteren harita veya planlar, istenilen diğer belgeler arasında yer almaktadır. Bu belgeler ışığında, eserlerin tescil işlemleri yetkili kılınan merciler tarafından gerçekleştirilmektedir. Şekil 2.1 : Taşınmaz kültür varlığına ilişkin tespit fişi örneği [4]. 7 Tespiti ilk kez gerçekleştirilen sit alanlarının algılanmasının kolaylaştırılması için, çeşitli tematik haritaların üretimi istenmektedir. Bu alanlardaki tescili önerilen anıtsal sivil ve resmi yapılar, tescile değer görülmeyen yeni yapılar, korunacak sokaklar, sit ve arkeolojik alanlar farklı renklere boyanmak suretiyle sınıflandırılarak, alanların tescile yönelik haritalarının üretimi gerekli görülmüştür. Ayrıca, tescil edilecek eserin çevresinde bulunan diğer yapıların kat durumları istenmektedir. Hazırlanacak raporda taşınmazın adresi, kadastral durumu, yakın çevresi ve genel tanımı ile görüşlerin ayrıntılı olarak belirtilmesi de gerekmektedir. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Anıtlar Yüksek Kurulu’nun, Taşınmaz Kültür Varlıklarının Koruma Bakım ve Onarımlarına İlişkin 28.02.1995 gün ve 376 Sayılı ilke kararında; anıt yapıların rölöve, restitüsyon, restorasyon projelerinin hazırlanmasında, üretilecek belgelerin çizimsel, yazılı ve fotoğrafik olarak yeterli ölçek ve ayrıntıda olması istenmiştir. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu tarafından alınan 05.11.1999 tarihli 660 sayılı ilke kararında ise; yapılarda gerçekleştirilecek çalışmalarda istenecek belgeler saptanmıştır. Esaslı onarım (restorasyon) kapsamındaki projelerin temel dayanağı olan rölövenin, ölçek ve içeriklerinin hangi özellikte olması gerektiği bu kararda belirtilmiştir. Yeniden yapma (rekonstrüksiyon) uygulamaları için, elde bulunan mevcut belgelerden (yapı kalıntısı, rölöve, fotoğraf, her türlü özgün yazılısözel, görsel arşiv belgeleri v.b) yararlanılması şartı getirilmiştir. Eserlerin daha önce bulunduğu yapı oturum alanında ve parselinde, eski cephe özelliğinde, aynı kitle ve gabaride, özgün plan, malzeme ve yapım tekniği kullanılarak, kapsamlı restitüsyon etüdüne dayalı rekonstrüksiyon uygulamalarının koruma kurulları tarafından istenmesi de karara bağlanmıştır. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasına İlişkin Kanun’un 18. Maddesinin birinci fıkrasına 14.7.2004 tarih ve 5226 sayılı Kanun’la getirilen değişiklikle; tescilli taşınmaz kültür varlıklarının rölöve, restorasyon ve restitüsyon projeleri ve bunların uygulanmasında, restoratör mimar veya mimarın bulunması ilâve edilmiştir. I. Grup kapsamında olan eserlerin rölöve, restorasyon ve restitüsyon projelerinin uygulama çalışmalarında da, yapının özelliğine göre kalem işleri, ahşap, demir, taş işleri ve restorasyon konularında uzmanlaşmış kişilerin çalıştırılması yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 8 TMMOB Mimarlar Odası tarafından gerçekleştirilen 22.12.2006 tarih ve 40/17 No.lu MYK toplantısında kabul edilen Korunması Gerekli Kültür Varlıklarının RölöveRestitüsyon-Restorasyon Hizmetleri Şartnamesi’nde; kültür varlıklarının korunması ve yaşatılması kapsamında yapılan çalışmalar detaylı olarak belirtilmiştir. Gerek tek yapı, gerekse kentsel dokulara yönelik çalışmalarda; önemli bir rol üstlenen mimarlar dışında, çeşitli uzmanlık alanlarından yararlanılabileceği vurgulanmıştır. Yazılı ve görsel kaynaklardan, yapının durumuyla ilgili araştırmaların ve bunların en etkin şekilde kullanılmalarının gerekliliği üzerinde durulmuştur. Restorasyon öncesi gerçekleştirilmesi öngörülen araştırma çalışmalarında; kültür varlığının fotoğraf, video v.b tekniklerle ayrıntılı olarak belgelendirilmesi ve ölçekli çizimlerinin üretilmesi şartı getirilmiştir. Ayrıca, belgelendirme ve ölçme tekniklerinde ilgili uzmanlara başvurulabileceği belirtilmiştir. Her türlü belgelendirme çalışmalarının rölöve ile birlikte üretilmesi önerilirken, tarihi kitaplar, eski harita ve fotoğraflardan yararlanılmasının önemine de değinilmiştir. Şartnamede rölöve çalışmasıyla yapının, kent dokusunun veya arkeolojik kalıntının yerinde incelenmesi, plan ve kesitlerle eserin farklı görünüşlerinin, iç-dış mimari ve malzeme türlerinin fotoğraflarla görselleştirilmesi, bunların rölöve üzerinde işaretlenerek belirtilmesi ve sistematik albümlerinin oluşturulması mecbur tutulmuştur. Önceden üretilmiş rölöve, eski fotoğraf, ilgili hava fotoğrafı, vakfiye gider defterleri gibi kaynaklardan yaralanılmasının faydalarına da değinilmiştir. Rölövenin yapılış amacının çizim tekniğini ve ölçeğini belirlediği vurgulanarak, farklı ölçek ve kesitlerde çalışmalar yapılabileceği açıklanmıştır. Rölöve çizim teknikleri, fotoğraf ve fotogrametri ile rölöve alımı yöntemlerinden de kısaca bahsedilmiştir. Gerçekleştirilen çalışmalarda kullanılacak ölçekler önerilirken, bazı rölöve çalışmalarında objenin 1/1 ölçeğinde çalışılması dahi istenmiştir. Genel olarak: 1/500 ve 1/200 ölçeklerinde vaziyet planı, siluet, 1/50 ölçeğinde kat planları, döşeme, tavan, çatı, cephe planları, dik kesitler, 1/20 ölçeğinde yapısal sistem ve malzemeyi tanımlayan cephe, plan, kesit detayları, 1/10, 1/5, 1/1 ölçeklerinde pencere kapı, ocak, dolap, süsleme v.b. elemanların rölövelerinin çıkarılması öngörülmektedir. Yukarıda bahsedilenlerin yanı sıra fotoğraf albümü, fiziksel ve yapısal bozulma değerlendirmeleri de istenmektedir. 9 Analiz çalışması başlığı altında ise, anıt eserlerde zamana bağlı değişikliklerin tespiti, farklı dönemlere ait bölgelerin analiz edilmesi, hasar ve bozulmuş alanların rölövelere işlenmesi istenmiştir. Şekil 2.2’de yer alan Mimar Sinan Türbesi’ndeki bozulmaların işlendiği analitik cephe rölövesi, böyle bir uygulamaya örnek olarak gösterilebilir. Zamanla farklı nedenlerle kaybolmuş yapıların restitüsyonlarının üretilmesinde izlenecek bilimsel çalışmalarda da, arşiv kayıtlarından yapı izlerine kadar olan tüm belgelerden faydalanılmasının gerekliliği belirtilirken, zamana bağlı olarak değişim gösteren eserlerin farklı dönemlerdeki restitüsyonlarının belirlenmesi de istenmiştir. Bu kararda sadece günümüz mimarlarının aşina olduğu fotogrametrik yöntemin kullanılması halinde, belgelendirme çalışmalarına büyük yararlar sağlanacağına değinilmekle yetinilmiştir. Diğer ilgili yönetmelik ve kanunlarda da, eserin belgelendirilmesine yönelik konumsal verilerin yararı ve zorunluluğundan bahsedilirken, bu verilerin elde edilmesinde kullanılacak ölçme çalışmalarının detayına girilmemiştir. Şekil 2.2 : Analitik cephe rölövesi çalışmasına örnek, Mimar Sinan’ın Türbesi [5]. 2.3 Jeomekansal Veri/Bilgi Yönetimi ile Koruma Çalışmalarının İlişkisi Zamanla gelişen koruma, onarma, yaşatma kural ve çalışmaları jeomekansal veri ve bilgi ilişkisi yönünden irdelendiğinde; anıt esere ait farklı zaman ve yöntemlerle üretilen her türlü belgeleme çalışmasının büyük önem taşıdığı görülmektedir. Ülkemizdeki kültür varlıklarının korunmasına yönelik ilgili mevzuatın amir hükümleri, kültür varlığının restorasyon, renovasyon, rehabilitasyon ve rekonstrüksiyonunda, veri ve belgelere dayanan çalışmanın önemini açıkça 10 belirtmektedir. Bu kanun ve yönetmeliklerde, anıt eserlerin konumsal ve öznitelik verilerinin elde edilmesinde, gelişmiş gerçekçi yöntemlerin seçilmesi de teşvik edilmiştir. Taşınmaz kültür varlıklarına yönelik rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinde, kurumlar tarafından bu kurallar dikkate alınarak çalışmalar planlanmaktadır. Projelerin gerçekleştirilmesinde uygulanan iş adımları, Şekil 2.3’te verilen akış diyagramı ile gösterilmiştir. Tespit ve Araştırma Çalışmaları Gerekli Belgelerin Sağlanması Rölöve, Restitüsyon, Restorasyon Hizmetleri Mühendislik ve Peyzaj Uygulamaları Proje Tanıtım Çalışmaları Şekil 2.3 : Taşınmaz kültür varlıklarına yönelik genel proje planlaması. Genel proje planlaması, kültürel varlığa ilişkin tespit ve araştırmalarla başlamaktadır. İlk adımda eser ve bulunduğu alana dair çeşitli kaynaklardan tarihi kayıtlar, eski gravür, fotoğraf, harita, plan gibi yazılı ve görsel belgeler saptanmaktadır. Ön değerlendirme sonucunda, eser ve çevresini kapsayan güncel harita ve planlar temin edilmektedir. Böylece sonraki aşamalar için gerekli olan temel belgeler hazırlanmış olmaktadır. Bundan sonra mimari çizimlerin üretimi amacıyla, eserin detaylı ölçme çalışmaları yürütülmektedir. Sonuçta, çizilen rölöve üzerinden de restitüsyon ve restorasyon paftaları hazırlanmaktadır. Mimari amaçla gerçekleştirilen ölçme ve belgelendirme çalışmaları, teknik altyapı bilgileriyle birlikte farklı disiplinlerin eser ve çevresine yönelik statik, hidrolik, ısıtma, aydınlatma ve peyzaj gibi çalışmalarına da altlık oluşturmaktadır. Gerçekleştirilen çalışmalara ilişkin rapor ve ölçekli pafta çıktılarının yanı sıra, projeyi tanıtıcı sunum paftaları, çeşitli yazılımlarla hazırlanan video ve digital animasyon görüntüleri ile projeler arşivlenmek üzere ilgili kuruluşa teslim edilmektedir. Uygun koşulların sağlanmasıyla da, projeler uygulama çalışmalarına dönüştürülmektedir. 11 Günümüzde taşınmaz kültür varlıklarına dair gerçekleştirilen proje çalışma döngüsünde, ihtiyaç duyulan detaylı tespit ve belgelendirme çalışmaları, restorasyon ve mimarlık disiplinleri tarafından planlanmakta ve yürütülmektedir. Eserler mimari bakış açısıyla modellenerek, kağıt veya digital ortamlarda iki boyutta plan ve kesitlere indirgenmektedir. Çalışmalarda vaziyet ve yapı planları çoğu kez çelik şerit metre, su hortumu, optik nivo, v.b. temel ölçme aletleri kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Talep edilen detay ölçmelerinde, çalışma süresine bağlı olarak kimi zaman yetersiz yöntemler kullanılmaktadır. Örneğin, Şekil 2.4’te görüldüğü üzere, ender de olsa günümüzde uygulamada şerit metre ile çapraz/eğik ölçmelere dayandırılan detay çizimleri, balon uçurularak yapı yüksekliğinin belirlenmesi gibi ölçmecilik tarihinde kalmış yöntemlere de rastlanabilmektedir. (a) (b) . Şekil 2.4 : (a).Restorasyon bölümü öğrencilerinin merdiven ve metre yardımı ile rölöve alımı [6], (b).Ali Paşa Sarayı Restitüsyon Projesi kapsamında Beylerbeyi Sarayı’nda çelik şerit metre ile detay ölçmesi [7]. Rölöve üretimi amacıyla fotogrametri başlığı altında yürütülen bazı çalışmalarda ise, amatör digital fotoğraf makineleri ile elde edilen yapı cephelerine ait fotoğraflar, herhangi bir geometrik düzeltmeye tabi tutulmaksızın sıradan görüntü işleme yazılımlarında, rölöve çizimlerinde altlık olarak kullanılabilmektedir. Oysa, gerekli düzeltmeler yapılmadan bu fotoğrafların kullanımı eski zamanlarda üretilen gravür 12 ve resimleri temel alan tarihsel restorasyon kuramını çağrıştırmaktadır. Böyle bir yaklaşımla gerçekleştirilen çalışmalarda, hata miktarlarında büyük artışlar görülmekte, hatalı ölçmeler nedeniyle yapılan uygulamalar eserin tamamen ya da kısmen değiştirilmesine neden olmaktadır. Öte yandan, teknik bir çalışma olan yersel fotogrametrinin doğru kullanımının veya elektronik takeometre ile metrik ölçme çalışmalarının gerçekleştirildiği projeler de bulunmaktadır. Özellikle çalışmaların büyük alanları kapsaması durumunda, halihazır ve vaziyet planlarının üretilmesinde Geomatik Mühendislerinden destek alınabilmektedir. İstenilen veriler doğrultusunda, Geomatik Mühendisleri tarafından gerçekleştirilen 3D jeodezik ölçme faaliyetleri sonucunda, yerel koordinat sistemlerinde ya da BÖHHBÜ Yönetmeliği’nde belirtilen standartlar doğrultusunda paftalar üretilmektedir. Eser ile büyük ölçekte yakından ilgilenen mimar ve restoratörler; gerçekleştirilen iki boyutlu üretimlerden eserin 3D gerçek durumunu düşünürek, 2D ortamlarda restitüstyon, restorasyon proje çalışmalarını yürütmekte ve üretmektedirler. Projelerde yer alan diğer disiplinlerden biri olan inşaat mühendisleri, çalışmalarında yapı planlarının yanı sıra, zemin etüdü, temel bina elemanları gibi teknik konularda dikkatlerini yoğunlaştırmaktadırlar. Makine mühendisleri hidrolik ve ısıtma sistemlerinin tasarımını, elektrik mühendisleri yapı ve çevresinin güvenlik, aydınlatma v.b. altyapı çalışmarının projelendirilmesini yürütmektedir. Peyzaj mimarları da, eser ve çevresindeki yeşil alanların düzenlenmesini gerçekleştirmektedirler. Mimarlık dışındaki disiplinlerden gelen uzmanlar tarafından gerçekleştirilen bu çalışmalar da, yasa ve yönetmeliklerde bahsedilen halihazır harita, vaziyet planı, yapı kat planları ve rölöveler temel alınarak yapılmaktadır. Günümüzde proje çalışmalarında gerçekleştirilen klasik iş akışı Şekil 2.5’te detaylı olarak görülmektedir. 13 Temel haritaların elde edilmesi Tarihi belgelerin ilişkilendirilmesi Arazi ve kentsel kullanım verileri Eser ve alana dair detay ölçmeleri Mimari çizim çalışmaları Mühendislik hesap ve uygulamaları Mühendislik çizim çalışmaları Peyzaj tasarım ve çizim çalışmaları Görselleştirme, sunum ve paylaşım Şekil 2.5 : Taşınmaz kültür varlıklarına yönelik proje iş akışı. Doğru kararların alınması ve sağlıklı uygulamaların yapılması için, mekansal veri ve bilgi üretiminin tüm çalışmalarda büyük önem taşıdığı görülmektedir. Öte yandan, gerçekte insan gözünün üç boyutlu algıladığı eser ve alanların belgelendirilmesi, çeşitli modellemeler yardımıyla iki boyuta indirgenebilmektedir. Doğal olarak bu durum, çalışmalara bazı sınırlamalar getirmektedir. Çalışma safhaları ilerledikçe, tüm detayların yüksek doğruluklu metrik belgelendirmesinin güç ve zaman alıcı olmasının yanı sıra, plan, kesit ve görünüşler arasında gözden kaçan, atlanılan, genelleştirmelerden kaynaklanan eksiklik ve tutarsızlıklar da meydana gelebilmektedir. Bu nedenlerle, çalışmalar süresince zaman zaman mimarlar tarafından planlar üzerinde revizyona gidilmesi ihtiyacı ortaya çıkabilmektedir. Ayrıca, eser üzerindeki geometrik bozuklukların dışında, renklerde bozulma, korozyon gibi farklı verilerin belgelendirilmesi, rölöve çizimlerine işlenen açıklama notları ile mümkündür. Bu yöntem ise, kimi zaman eksik, yanlış ya da yetersiz bilgi aktarımına sebep olabilmektedir. Bu ve benzer sorunlarla da tüm çalışmaların verimliliği düşebilmektedir. Ayrıca, taşınmaz kültür varlıklarının doğal nedenler ve beşeri faaliyetler sonucunda olumsuz etkilere maruz kaldığı bilinmektedir. Eserlerde zamana bağlı olarak meydana gelen kayma, çökme v.b deformasyonların yanı sıra, afet ya da kaza 14 sonucunda kültür varlığının kısmen veya tamamen tahrip olabileceği unutulmamalıdır. Bu gibi durumlardan dolayı, eserin yeryüzündeki hassas konum bilgisine ihtiyaç duyulabileceği göz ardı edilmemelidir. Yapının ayakta olduğu zaman diliminde gerçekleştirilen belgelendirme çalışmalarında kullanılan yerel referansların da bu büyük değişimlerle birlikte geçerliliğini yitirmesi, hatta kaybolması da söz konusudur. Belgelendirme çalışmaları ne kadar iyi koşullarda saklansa da, zamanla arşivlerde yıpranan proje paftaları ve son yıllarda gerçekleştirilen çalışmalarda elde edilen gelişi güzel depolanmış digital kayıtlar nedeniyle, projelerin gelecekte kısmen ya da tamamen kullanım dışı kalma tehlikesi de bulunmaktadır. Bu nedenlerle, harcanan emek ve çabalara karşın, projelerin kullanılamaması da olasıdır. Bölge, şehir veya tarihi alanlarda gerçekleştirilen taşınmaz kültür varlıkları projelerinde; eser çeşitliliği, zaman ve diğer çevresel etkiler çerçevesinde optimum bir veri toplama planına ihtiyaç duyulmaktadır. Buraya kadar bahsedilen problemlerin önüne geçmek amacıyla, belgelendirme çalışmaları için seçilecek altyapı ve ölçme yöntemlerinde, uygun kıstasların kullanılması önemlidir. Şekil 2.6’da görüldüğü üzere, genel olarak anıt koruma çalışmalarında istenilen detay ve doğruluk miktarının diğer bazı jeomekansal ölçme çalışmaları ile kıyaslanmasında, anıt eser ve kültür varlıklarını belgelendirme çalışmalarının daha yüksek doğrulukta ve çok sayıda detay içerdiği görülmektedir [2]. Şekil 2.6 : Jeomekansal ölçmelerde anıt eserleri koruma çalışmalarının yeri [2]. 15 Jeomekansal veri üretiminde en doğru ve ekonomik teknolojinin seçimi, doğal olarak yöntemlerin avantaj ve dezavantajlarının iyi anlaşılması ile mümkündür. Bu nedenle tez çalışmasının bir sonraki bölümünde, taşınmaz kültür varlıklarının belgelendirilmesine yönelik kullanılanılan jeomekansal veri toplama teknolojileri tanıtılmaktadır. 16 3. JEOMEKANSAL VERİ TOPLAMA ÇALIŞMALARI Günümüzde taşınmaz kültür varlıklarının belgelendirilmesinde geleneksel ölçme tekniklerinin yanı sıra, gelişmiş elektronik algılayıcıların ve farklı teknolojilerin kullanımı da yaygınlaşmaktadır. Belgelendirmede eser ve çevre koşullarının iyi etüd edilmesiyle, uygun jeomekansal veri toplama tekniklerinden yüksek verim sağlanabilmektedir. Öte yandan çalışmalarda elde edilen harita, plan, rölöve, kesit, ortofoto, 3D model, sanal gerçeklik uygulaması v.b. tüm ürünlerin üretiminde kullanılan ölçme teknikleri, değişik koşullar altında farklı doğruluklar gösterebilmektedir. Bundan dolayı, harita ve harita bilgisinden başlanarak, jeomekansal veri toplama teknolojilerinin kullanımı incelenmiştir. 3.1 Harita ve Harita Bilgisi İlk çağlardan beri insanlar günlük yaşayışlarını anlatmak ve işlerini kolaylaştırmak amacıyla mağara duvarlarına çeşitli gravürler çizmişlerdir. Günümüzde de insan aktivitelerinde önemini koruyan haritaların bilinen en eskisi, Anadolu’da tarih öncesi bir yerleşim yeri olan Çatalhöyük’te bulunmuştur. Neolitik döneme ait bir evin duvarına yapılan ve M.Ö. 6200 yılından kaldığı belirlenen bu şehir planı, bugün Ankara’da Anadolu Medeniyetleri Müzesinde sergilenmektedir. Şekil 3.1’de görülen plan reprodüksiyonu aynı zamanda kartografik görselleştirme örnekleri için de temel teşkil etmektedir [8]. Şekil 3.1 : Çatalhöyük'de bulunan şehir planı reprodüksiyonu [8]. 17 Tüm çağlar boyunca haritalar; toprağa, doğal kaynaklara, insan gücüne açılan, bunlar üzerinde hâkimiyet sağlanması ve en verimli şekilde planlanarak kullanılmasına yardımcı olan temel araçlar olmuşlardır. Zamanla gelişen harita üretimi askeri, stratejik, planlama gayelerinin yanı sıra vergi toplama gibi ekonomik yaptırımlara da hizmet etmiştir. Bu amaçla Fransız İmparatoru Napolyon’un emri ile Almanya Bavyera Eyaleti’nde başlatılan çalışmalarda Şekil 3.2’de örneği görülen 19. yy’a ait taş baskı haritaları üretilmiştir. Jeodezik ölçmelere dayanan, topoğrafik ve kadastro verilerinin kireçtaşı bloklarına tersten oyulması ve mürekkep yardımıyla matbaalarda kâğıda aktarılmasıyla bu haritaların seri üretimi gerçekleştirilmiştir. Şekil 3.2 : 19. yy’da. Münih çevresine ait harita parçası [9]. 1908 yılında Londra’da kolera hastalığının ortaya çıktığı haneleri Şekil 3.3’de görüldüğü gibi harita üzerine işleyen Dr. John Snow, bu haritadan yararlanarak basit anlamda mekansal bir bilgi sistemi üretmiştir. Su kaynakları gibi konumsal/mekansal verileri analiz ederek, hastalığın kaynağını ve nasıl yayıldığını tespit etmiştir [10]. Şekil 3.3 : Snow'un kolera hastalığı haritası [10]. 18 Dünya tarihinde haritaların üretim serüveninde Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın önemi büyükse de, yeni kıtalara açılmaları ile haritacılık konularında Avrupalıların belirgin ilerlemeleri olmuştur. Yabancılar, başta İstanbul olmak üzere, Anadolu ve Osmanlı topraklarında çeşitli topografik, kartografik haritalarının üretimini gerçekleştirmişlerdir. İstanbul’da yabancı bir sigorta şirketi tarafından ürettirilen haritalar, bugün taşınmaz kültür varlıklarına yönelik çalışmalarda temel başvuru kaynağı olarak kullanılmaktadır. Değişen koşullarla harita, insanoğlunun yaşadığı veya ilgilendiği alanlara ait fiziksel detayların, bu detaylarla ilgili verilerin veya bu alanda meydana gelen olgulara dair bilgilerin, genellikle düz bir yüzey üzerinde, belli bir ölçekte gösterimi olarak tanımlanmaktadır [11]. Uluslararası Kartografya Birliği’nin 1991 yılındaki tanımlamasında, haritaların temelde son kullanıcıya mekansal referanslı bilgi aktaran, genel olarak basılı bir iletişim aracı olduğu belirtilmiştir. Haritalar barındırdıkları alan ve bölgenin topografyası ya da bu bölge ile mekansal olarak ilişkili diğer konularda (jeolojisi, jeomorfolojisi, iklimi, trafiği, yeraltı kaynakları, değişik bakış açılarından ekonomisi vb.) bilgi vermektir [12]. Haritalarda tüm bilgiler belli bir yönlendirme ve referans sistemi temel alınarak konumlandırılmakta ve bu şekilde bir objenin yeryüzü ve harita ile ilişkisi kolaylıkla kurulabilmektedir. Klasik olarak haritaların şu özellikleri taşıması arzu edilmektedir [13] : Harita hesap ve çizim işlemlerinin jeodezik, fotogrametrik, topografik ve kartografik yönlerden doğru olması gerekir. Ölçek ve üretildikleri amaç doğrultusunda harita bilgilerinin doğru ve eksiksiz hazırlanması önemlidir. Ölçek ve zamana bağlı olarak haritaların belli zaman aralıklarında güncelleştirilmeleri gerekir. Haritalar hizmet edecekleri amaçlara uygun olarak gerekli ölçek ve projeksiyon bilgilerine göre yapılmalı ve kullanım alanına uygun gerekli özellikleri taşımalıdır. 19 Haritada yer alan işaret, yazı ve renklerin karışıklığa yer vermeden uygun renk, ton, şekil ve büyüklükte seçilmesi, haritadan bilgi alınması ve anlaşılabilirliği açısından önem arz etmektedir. Haritalarda kullanılan özel işaret, yazı ve lejantın insan gözünün ayırabileceği şekilde okunaklı ve uygun şekilde basılması haritanın kullanılabilirliğini sağlamaktadır. Haritanın iletişim yönü dikkate alındığında, tüm elemanlarının görünüm itibariyle bütünlük taşıması ve kullanıcıya çekici gelmesi de gerekir. İyi bir haritada, haritanın ismi, yapanı, yapım tarihi, datumu ve var ise projeksiyonu belirtilmeli, oransal ve çizgisel ölçeği ile çerçeve içerisinde koordinat ve grid sistemi gösterilmeli, şekil ve renklerin anlamlarının yer aldığı lejantı bulunmalıdır. Büyük ölçekli haritalarda grid koordinat sisteminin yanı sıra küçük ölçekli haritalarda coğrafi koordinat çizgileri de belirtilmelidir. Şekil 3.4’te 2005 yılında Bakanlar Kurulu’nca kabul edilen Büyük Ölçekli Harita ve EK-10 Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği pafta örneği bulunmaktadır. PAFTA ÖRNEĞİ NOT: 50 000 LIK PAFTA LEJANTINDA ISE AIT TUM 5000 LIK PAFTALAR 5 000 LIK PAFTA LEJANTINDA ISE AIT TUM 1000 LIK PAFTALAR GÖSTERILECEK 6 mm 29 24mm 2 c d 20 c 23 24 4 SINDIRGI (BOY 7 mm) (BOY 4 mm) 7 mm) H29-c-20-c-1-c(BOY (BOY 3 mm) 3 25 498 933.60 10mm 4 437 200 20mm (BOY 2.50 mm) 4 437 239 4 437 239.08 498 400.40 YAZI BOYU 1.65 mm MUT.ILLER BANKASI TARAFINDAN YAPILAN 9 ADET HALIHAZIR HARITA ONANDI ....../....../2002 (BOY 2.50 mm) 15 mm H 21 22 1 c 16 24mm 01 11 65 mm ILLER BANKASI VEYSEL CELIK HARITA DAIRESI BASKANI T A 4 437 100 P A F 4 437 000 4 436 900 H29-c-20-c-1-d K (BOY 3 mm) E (BOY 3 mm) Ö R N 4 436 800 4 436 700 4 436 600 15 mm 50 mm 4 436 545.08 128 mm (BALIKESIR) (BOY 7 mm) 498 900 H29-c-20-c-4-b 1:1000 498 800 (BOY 3 mm) 498 700 498 600 498 500 498 400.25 498 933.50 MÜTEAHHIT : ILLER BANKASI MESUL MUH. : TERSIMAT : ILLER BANKASI SINDIRGI - H29-c-20-c-1-c 4 436 545.01 75 mm Şekil 3.4 : BÖHHBÜY pafta örneği [14]. Haritalar amaçlarına göre değişik ölçek ve projeksiyon sistemlerinde üretilmektedir. Kullanım ihtiyaçlarına göre harita içerikleri farklı detay sınıflarından oluşmaktadır. Kara, deniz ve uzay cisimlerini içeren 20 harita türleri bulunmaktadır. Bu tez çalışmasının konusu taşınmaz kültür varlıklarının belgelendirilmesini içerdiğinden, sadece bu amaçla kullanılan haritalara yönelik temel sınıflandırmalar incelenmiştir. Haritalar ölçeklerine, üretim yöntemlerine ve bulundukları formatlara göre aşağıda sınıflandırılmıştır. Kartografik açıdan haritalar, topografik ve tematik olarak ikiye ayrılmıştır. Topografyaya ilişkin verilerin baskın olduğu harita türleri topografik iken, mekânsal ilişkileri ağırlıklı olarak barındıran haritalar tematik haritalar olarak kabul edilirler. Topografik haritalardan arazinin karakteristik durumu hakkında detaylı bilgi alınırken, tematik haritalar daha çok sosyal, doğasal konularda kullanıcılara analiz yapma imkânı sağlamaktadır [15]. Haritalar ölçekleri bakımından büyük, orta ve küçük ölçekli olarak tanımlanmıştır. Ülkemizde ölçeklerine göre harita üretiminin hangi kurum ve kuruluşlar tarafından yapılabileceği, Harita ve Harita Bilgilerini Temin ve Kullanma Yönetmeliği’nde belirtilmiştir. Bu yönetmeliğin 5. maddesinin 16 Nisan 1998 gün ve 23315 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan değiştirilmiş birinci fıkrası (a) bendiyle, ülkemizde üretilen “1/5.000 (hariç)’den daha küçük, 1/250.000 (dâhil)’den daha büyük ölçekli harita ve harita bilgilerinin üretilmesi, çoğaltılması ve arşivlenmesi, Harita Genel Komutanlığı’nın yetki ve sorumluluğuna verilmiştir”. Yönetmeliğin aynı maddesinin (e) bendinde “Bakanlıklar, kamu kurum ve kuruluşları, yükseköğretim kurumları, belediyeler, mesleki ve teknik ihtiyaçları ile ilgili olarak yersel veya fotogrametrik yöntemle bizzat yapmayı veya yerli gerçek ve tüzel kişilere yaptırmayı plânladıkları 1/5.000 ölçekli harita ve bunlara ilişkin harita bilgilerinin üretimleri konusunda, Bakanlıklararası Harita İşlerini Koordinasyon ve Plânlama Kurulu’na bilgi verirler.” denmiştir. Zaman içinde değişen ihtiyaçlar ile teknolojik gelişmeler sayesinde günümüzde harita tanımı mevcut kalıpların dışına çıkmıştır. Sadece üstünde yaşadığımız yeryüzünün değil, diğer gezegenlerin haritalarına yönelik çalışmalar da gerçekleştirilmektedir. Artık, insanoğlunu ilgilendiren her türlü doğal ve yapay hacim ile bunların ilişkilerinin haritaları üretilmektedir. Bu açıdan tarihi ve kültürel eserlerin belgelendirme çalışmalarında üretilen ve faydalanılan haritalar, taşımaları gereken klasik değerlerin yanı sıra mekânsal bilgi sistemleri ile ilişkili farklı çalışma ürünlerine dönüşmüştür. 21 Bir taşınmaz kültür varlığı ya da grubuna yönelik belgelendirme çalışmalarında küçük, orta ve büyük ölçekli haritalardan yararlanılmaktadır. Tarihi anıt ve eserlerin boyutlarına bakılmaksızın, bulunduğu alanın iyi etüt edilmesi, projenin sağlıklı planlanması için eser ve çevresini gösteren farklı ölçeklerde haritaların temini gerekmektedir. Onarım, restorasyon gibi doğrudan eserlere yönelik uygulama çalışmalarında ise, farklı disiplinlerce daha büyük ölçekli harita ve planlar talep edilmektedir. Harita üzerine işlenecek bilgilerin de istenilen bu ölçekler dâhilinde yorumlanması ve uygun şekilde gösterimi gereklidir. Küçük ölçekli haritalar bölgesel ve ülkesel genel planlama, coğrafi ya da askeri amaçlar için üretilirken, bu türdeki haritalar bir uygarlığın bıraktığı tarihi eser ve alanların saptanmasında, büyük kazı ve restorasyon projelerinin planlaması gibi çalışmalarda da yararlı olabilmektedir. Güncel durumun tespiti çalışmalarında ise, farklı ölçek ve türdeki haritalar sıkça kullanılmaktadır. İstanbul Tarihi Yarımadası gibi büyük ve tarihi eser açısından yoğun bir bölgede gerçekleştirilecek belgelendirme çalışmalarında da, küçük ölçekten büyük ölçeğe birçok harita ve plana ihtiyaç duyulmaktadır. Kültürel varlıkların belgelendirilmesinde ilk adım olan araştırma çalışmalarında, birçok farklı özellikteki eski haritalar kullanılarak mekansal bilgi elde edilmektedir. Kâğıt ortamda analog olarak üretilmiş eski haritalar ile basılı olarak temin edilen haritaların sayısal olarak yeniden üretilmesi veya sayısallaştırma yöntemleri ile raster ya da vektör biçimlerinde digital olarak saklanması mümkündür [16]. Ayrıca, sayısal haritalarda bulunan objelerin sınıflandırılarak, benzer özellikteki verilerin aynı tabakalarda tutulması, sonraki aşamalarda kolaylıklar sağlamaktadır. Arazinin karakteristik noktalarının elde edilmesinden üretilen sayısal arazi modeli, topografyanın gerçek durumunun tespitini ve bunun mekansal veritabanlarına aktarımını mümkün kılmaktadır. Belgelendirme çalışmasına ait altlık haritaların üretilmesiyle de, anıt eser ve alanlara ait detay ölçmelerine başlanmaktadır [17]. 3.2 Geleneksel Ölçme Yöntemleri Mimar ve restoratör gibi disiplinler tarafından çelik şerit metre, prizma, su terazisi v.b. klasik temel ölçme aletleri kullanılarak vaziyet planı ve rölöve üretimi bugün de sürdürülebilmektedir. Çok eski zamanlardan beri kullanılan çelik şerit metre, 22 günümüzde yerini farklı disiplinlerin pratikliği nedeniyle sıkça tercih ettiği elektronik lazer metreye (distometre) bırakmıştır. Lazer metreler yapı alanı belirleme çalışmalarında yoğun olarak kullanılmaktadır. Doğru kullanıldıklarında bu cihazlar ile sınırlı mesafelerde yüksek doğrulukta kenar uzunluğu, yapı yüksekliği gibi temel ölçmeler anlık gerçekleşmektedir. Piyasaya çıkan yeni modellerdeki dâhili video kamera sayesinde, lazer ışınının düştüğü nokta rahatça tespit edilebilmektedir. Jeomekansal veri toplama çalışmalarında, lazer metreler diğer sistemlerin kullanımının mümkün olmadığı yerlerde faydalı olmaktadır. Ancak, elde edilen veriler tek boyutlu (1D) olduğundan bunların doğrudan kullanımı sınırlıdır. Restoratörler özellikle kapalı alanlarda kesit ve rölöve çalışmalarında lazer ışının rahat görünmesinden istifade ederek, lazer metre ile yapı köşe noktaları arasında çapraz/eğik ölçmeller yapılmaktadır. En az üç farklı yerden tek bir noktaya gerçekleştirilen ölçmeler sonucunda, noktanın konumu üç boyutta belirlenebilmektedir. Çalışılan alanın tüm köşe noktalarının elde edilmesi ve bunların birleştirilmesiyle ortaya rölöve çizimi çıkmaktadır. Herkesin kullanabileceği bu yönteme mimar ve restoratörler tarafından başvurulsa da, distometrenin düzecine yeterince önem verilmemesi, ışının yönlendirildiği ve tutulduğu noktalara dikkat edilmemesi sonucunda, hassasiyet ve doğruluk arzu edilenden düşük olabilmektedir. Ayrıca, lazer ışının görülemediği açık alanlarda veya distometrenin bulunmadığı durumlarda çelik şerit metre ile yapılan uzun mesafe ölçmelerinin sağlıklı sonuçlar vermeyeceği bilinmektedir. Özellikle büyük ölçekli çalışmalara yönelik pratik uygulamalarda, çelik şerit metre ile 20 m.’yi aşan mesafelerin parça parça ölçülmesi önerilmektedir. Şekil 3.5’te görüldüğü gibi şerit metre ile gerçekleştirilen rölöve ve plan çalışmaları bazı durumlarda tehlike de arzedebilir. Şekil 3.5 : Restorasyon öğrencilerinin çatı planı için şerit metre kullanımı [6]. 23 Yapı cephe elemanlarının rölöveye işlenmesi amacıyla yükseklik ölçmeleri de gerçekleştirilmektedir. Yapı zemininde bulunan bir noktaya rastgele bir kot değeri verilerek, su terazisi yardımıyla diğer noktaların yüksekliklerinin tespit edilmesi mümkündür. Hortum içerisinde su veya benzer bir sıvının hareketiyle çalışan bu sistem ile yerel olarak hassas kot taşıma işlemi gerçekleştirilir. Baca gibi erişilemeyen kısımların yükseklik ölçmeleri ise, uçucu gaz dolu bir balonun istenilen noktaya uçurulması ve balona bağlı ip uzunluğunun ölçülmesiyle yapılabilmektedir. 3.3 Geleneksel Jeodezik Ölçme Yöntemleri Günümüzde taşınmaz kültür eserlerinin detaylı belgelendirilmesinde gerçekleştirilen ölçme ve mekansal veri toplama çalışmalarında, yersel jeodezik yöntemlerin kullanımı yaygınlık kazanmıştır. Farklı amaçlarla yüksek doğruluk gerektiren yatay ve düşey açı ölçme çalışmalarında, icadından bu yana teodolit kullanılmaktadır. Yakın geçmişe kadar yüksek doğruluk ve hassasiyet gerektiren nirengi ağlarının tesisi, teodolitlerden yararlanılarak gerçekleştirilmiştir. Günümüzde özellikle endüstriyel ölçmelerin yanı sıra, taşınmaz kültür varlıklarında hedef levhası veya reflektör konulamayan noktalarda meydana gelen açısal sapmaların tespiti amacıyla, elektronik teodolitlerden yararlanılmaktadır. Yapı yüksekliklerinin elde edilmesinde ise, nivelman işlemi yaygın olarak kullanılmaktadır. Optik nivo ve mira yardımıyla referans alınan bir noktadan tatbik edilen başka bir nokta arasındaki düşey doğrultuda bağıl yükseklik farklarının bulunması mümkündür. Böylece yüksekliği bilinen noktadan diğer noktalara yükseklik taşıma işlemi gerçekleştirilir. Deniz seviyesinden yükseklik taşınmasıyla, noktaların ortometrik yükseklikleri elde edilmektedir [18]. Optik nivoların yanı sıra günümüzde özellikle inşaat alanlarında kullanılan lazer nivolar, yatay yüzeylerin elde edilmesinde sıkça kullanılmaktadır. Barkodlu elektronik mira ve nivo sayesinde yükseklik farkı otomatik olarak ölçülmektedir. Farklı disiplinler, rölöve ve silüet çalışmalarında kullanım kolaylığı ve ekonomik oluşu nedeniyle nivodan sıkça yararlanmaktadır. Bu sistem sayesinde, lokal olarak topoğrafyanın veya yapı cephesi elemanlarının yükseklik bilgisi tek boyutta (1D) elde edilmektedir. 24 Zamanla gelişen açı ve mesafe ölçme teknolojileri sayesinde, günümüzde pratik açı ölçme işlemlerinde kullanılan takeometre ile elektronik mesafe ölçerin (EDM) bir araya gelmesiyle oluşan elektronik takeometre, total station olarak da anılmaktadır. Yersel harita çalışmalarında elektronik takeometreler yaygın olarak kullanılmaktadır. Geomatik Mühendisleri, halihazır harita ve plan üretiminde, arazi ve obje detaylarının toplanmasında bu aletlerden yararlanmaktadırlar. Günümüzde standart bir total station ile 1 km mesfede birkaç mm. doğrulukta ölçmeler yapılabilmektedir. Elektronik takeometrelerle, koordinatı bilinen nirengi ve poligon noktalarına gerçekleştirilecek gözlemlerle, ölçme çalışmalarının ülke koordinat sisteminde yürütülmesi sağlanmaktadır. Böylece, arazi ve obje detaylarının alımı yüksek doğrulukta ölçmelerle 3D jeodezik koordinatlarda elde edilmektedir. Lazer ışını ile mesafe ölçmenin gelişmesi, reflektörlü ve reflektörsüz ölçme imkânlarına kavuşan elektronik takeometrelerin kullanıldığı alanları artırmıştır. Reflektörsüz ölçme imkânı sağlayan elektronik takeometreler, tarihi eser ve kültür varlıklarının belgelendirme çalışmalarında vaziyet planı, sokak silüeti ve rölöve alımlarında, özellikle reflektörün konulamayacağı ya da yapıştırılamayacağı pencere saçağı, kubbe, tonoz gibi noktaların ölçmelerinde büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Şekil 3.6’da lazerle reflektörsüz ölçme özelliği de bulunan bir total station ve reflektörü görülmektedir. Şekil 3.6 : Leica marka reflektörsüz total station, Kedi gözü reflektör [19]. Elektronik takeometreler, tarihi eser ve alanların belgelendirilmesine yönelik ölçme çalışmalarında, diğer yersel teknikler arasındaki avantajları ile öne çıkmaktadır. Ancak, diğer jeomekansal veri toplama tekniklerine göre, bu teknik daha yavaş olup ayrıca uzman operatör de gerektirmektedir [17]. 25 Öte yandan, son yıllarda gelişen yazılım ve donanım teknolojileri sayesinde, arazide ihtiyaç duyulan kroki tutma işlemi ve alet operatörü görevleri azalmıştır. Gelişmiş kullanıcı ara yüzleri ve yazılımlarla, gözlem yapılan noktaya ilişkin işaret ve bilgiler haritaya arazide doğrudan eklenebilmektedir. Böylece arazi çalışmalarının tamamlanmasıyla, harita ortaya çıkmış olmaktadır. Motorize ve radyo iletişimi bulunan total stationlarda, alet reflektöre kendini yönlendirmektedir. Böylelikle birçok arazi çalışması tek kişi tarafından dahi yürütülebilmektedir. Piyasaya sürülen bazı motorize total stationlar ise, kullanıcı tarafından tanımlanan bir karelaj ağı sıklığında mesafe ve açı ölçmelerini otomatik olarak gerçekleştirmektedir. Elektronik takeometreler, doğası gereği birbirini görmeyen noktalar arasında ölçme yapamazken, üzerlerine sabitlenebilen ve iletişim kurulması sağlanan GPS alıcı ve antenleri sayesinde, yersel jeodezik ölçmeler anlık olarak uydu gözlemleri ile birleştirilebilmektedir. Yine yakın zamanda piyasaya sürülen total stationlar, entegre video kameraları sayesinde fotoğraf çekme özelliğine sahiptirler. Bu donanımla gözlem yapılan noktaların görüntüleri çekilerek, nokta koordinatı ile birlikte gösterilmektedir. Her ne kadar bu sistem cephe rölövesi alım çalışmalarında kroki tutma ihtiyacını azaltarak yararlı olsa da, kameraların sınırlı çözünürlükleri ve görüntülerin herhangi bir düzeltmeye tabi tutulamaması söz konusudur. Sürekli bir gelişim ve değişim içerisinde bulunan yersel jeodezik ölçme sistemleri, birçok farklı mühendislik çalışmaları dikkate alınarak tasarlanmaktır. Yukarıda bahsedilen donanımların özellikleri arttıkça insan üzerine düşen yük miktarı azalmakta, fiyatları ise aynı oranda artmaktadır. 3.4 GNSS-Global Konum Belirleme Sistemleri Global Navigation Satellite System-GNSS (Global Konum Belirleme Sistemi), uydu bazlı konum belirleme sistemlerine verilen genel isimdir. GNSS sayesinde uydulardan gönderilen sinyaller, yeryüzündeki alıcılara radyo dalgaları ile ulaşabilmektedir. Radyo dalgalarına modifiye edilmiş uydu konum ve zaman bilgileri sayesinde, basit bir GNSS alıcısının yeryüzündeki konumu enlem, boylam ve yükseklik cinsinden birkaç metre doğrulukla belirlenebilmektedir [11]. 26 Günümüzde farklı ülke ve topluluklarının geliştirmekte olduğu bu sistemlerden biri olan GPS aktif olarak serbest kullanıma açıktır. Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Savunma Bakanlığı tarafından askeri ve seyrüsefer amaçları için geliştirilen GPS (Global Positioning System-Global Konum Belirleme Sistemi), basit olarak uydular ile yeryüzündeki bir noktanın konumunun belirlenmesini sağlar. GPS temelde uzay, kontrol ve kullanıcı bölümleri olarak üç ana ögeden oluşmaktadır. Yeryüzünden 20200 km yükseklikte, herhangi bir açık alandan en az dört tanesi görülebilecek şekilde yörüngelere oturtulan 21+3 adet uydudan gönderilen sinyaller sayesinde, her türlü hava koşulunda kullanıcıya bulunduğu noktanın WGS84 datumunda koordinatlarını sağlamaktadır. Uydular, merkezi A.B.D Colorado Springs’de bulunan askeri üsten ve Ekvator Dairesi geneline dağıtılmış A.B.D kontrolündeki yer istasyonlarından kontrol ve gözlem altında tutulmaktadır. NAVSTAR projesi adında savunma amacıyla üretilen GPS, hedef bulma ve vurma, birlik ve donanımı komuta ve kontrol etme, kurtarma çalışmaları gibi askeri faaliyetlerde düşmana karşı büyük avantajlar sağlamaktadır. Farklı türdeki GPS alıcılarıyla sivil amaçlı pratik yön bulma, bilimsel ve mühendislik çalışmaları da gerçekleştirilmektedir. SA (Selective Ability)’nın 2000 yılından itibaren kaldırılmasıyla, sivil kullanıcılar için 100-150m. olan konum doğruluğu, 10-15m.’ye inmiştir. Mühendislik ölçme işlemlerinde ise, cm ve altı doğruluk gerektiren uygulamalar, farklı GPS ölçme tekniklerinin kullanımı sayesinde geniş bir çalışma alanı bulmuştur. GPS alıcısının sabit kurulduğu noktada sürekli gözlem yapılması ile yüksek doğruluklu konum belirleme gerçekleştirilebilir. Bu şekilde gerçekleştirilen GPS gözlemlerine statik konum belirleme denilmektedir. Statik GPS gözlemleri nirengi ve poligon ağı tesisinin yanı sıra, köprülerde ve barajlarda oluşan deformasyonların, kabuk hareketlerinin izlenmesinde kullanılmaktadır. GPS alıcısının hareketli olduğu ölçme modunda koordinatların belirlenmesi için gerçekleştirilen gözlem türüne, kinematik ölçmeler denilmektedir. Yarı Kinematik (stop and go) sistemde, alıcının kurulduğu sabit istasyonlar arasında da gözlem yapılmaya devam edilmesiyle konum belirlemeler gerçekleştirilir. Statik ve kinematik ölçme yöntemleri arasındaki önemli farklılık, yöntemlerin sağladığı konum doğruluklarıdır. Statik yöntemlerin sağladığı konum doğrulukları, kinematik yöntemlerle karşılaştırıldığında daha yüksektir. 27 Diğer taraftan kinematik ölçme yöntemi, statik yönteme göre çok daha kısa süreli gözlemler ile genel amaçlı veri toplanmasında yeterli doğrulukta sonuçlar elde edilmesini sağladığından, büyük ekonomik önem taşımaktadır [20]. Diferansiyel GPS Uygulaması (DGPS) ise, daha çok navigasyon amaçlı faaliyetlerde, konumu iyi bilinen ve sürekli GPS gözlemi yapılan bir noktanın, referans istasyonu olarak kullanıcıların hizmetine sunulması suretiyle yapılmaktadır. Bu referans istasyonun bilinen koordinatları ile Global Konum Belirleme Sistemi’nden elde edilen anlık koordinatları karşılaştırılmakta, aradaki düzeltme miktarı radyo modem sistemleri ile yayınlanmaktadır. Böylelikle, hareket halinde bulunan kullanıcılar, yayınlanan bu düzeltmeleri kullanarak sistemden kaynaklanan hataların düzeltilmesiyle konumlarını daha yüksek doğrulukta elde edebilmektedirler. GPS gözlemlerinde, uydudan gönderilen sinyallerin kullanıcıya ulaşması esnasında bazı hatalar oluşmaktadır. Uydu konum bilgisinin güncel olmaması, alıcı ile uydu arasındaki zaman farkı, sinyalin kat ettiği iyonosfer ve troposferde meydana gelen kırılmalar, çevredeki yansıtıcı yüzeylerin etkileri, alıcı GPS antenin faz merkezi kayıklığı gibi nedenlerden kaynaklanan ve alıcının bulunduğu noktadaki koordinatların hesaplanmasında oluşan hatalar, bir dizi önlem ve farklı ölçme modelleri ile elimine edilebilmektedir. Uydu konum belirleme sistemleri ile elektronik takeometrelerin birleştirilmesi sayesinde, arazi çalışmalarında yersel yöntemle birbirini görmeyen noktalara gözlemler yapılabilirken, bina cepheleri gibi doğrudan GPS’in kullanılamadığı noktalara da elektronik takeometre ile gözlem yapılması mümkün olmaktadır. GNSS sistemleri ile belgelendirme çalışmaları hız kazanmaktadır. Kullanılan WGS84 datumu sayesinde, Global olarak koordinatların elde edilmesinin yanı sıra dördüncü boyut olarak zaman bilgisi de elde edilmektedir. Özellikle geniş alanlarda gerçekleştirilen 3D veri toplama çalışmalarında GPS büyük avantajlar sağlamaktadır. Taşınmaz kültür varlıklarına yönelik çalışmalarda GPS sayesinde jeomekansal veri toplama süresi çok kısalmıştır. 3D verinin toplanması yanısıra, zaman boyutu belgelendirme çalışmalarında da önemlidir. GPS sayesinde elde edilen veriler, Coğrafi Bilgi Sistemleri’ne kolayca aktarılabilmektedir. Öte yandan uygun uydu dağılımlarının bulunamadığı veya açık alanların sınırlı olduğu mekanlarda GPS kullanımı istenilen doğrulukta konumlandırma sağlayamamaktadır. Bu durumda GPS ile diğer jeodezik ölçmelerin birlikte kullanımları gerekmektedir [16]. 28 Rusya’ya ait olan GLONASS, Avrupa Birliği tarafından hayata geçirilmesi beklenen ve sivil uygulamalar gözetilerek tasarlanan Galileo sistemleri sayesinde, kullanıcıların Global Uydu Konum Belirleme Sistemleri’ndeki seçenekleri artmaktadır. 3.5 Fotogrametrik Yöntemler Yunanca kökenli olan Fotogrametri (Photographie) kelimesi, ışık yardımıyla yazmak anlamına gelmektedir. Genel olarak fotogrametri, cisimlere temas etmeksizin uzaktan algılama ile objelerin geometrik özelliklerinin belirlenmesini amaçlamaktadır. Analog, analitik ve digital olarak üçe ayrılan fotogrametride; klasik ya da digital fotoğraflar yardımıyla gerçekleştirilen kıymetlendirme çalışmalarında bir noktanın 2D koordinatları doğrudan elde edilmekte, üç boyutlu (3D) koordinatları ise hesaplanmaktadır. Fotogrametrik yöntemle arazinin ve yapıların grafik gösterimi olarak harita ve planlar, bilgi sistemlerine altlık olacak geometrik modeller üretilebilmektedir. Fotogrametri doğrudan cisimler üzerinde ölçme işlemleri yerine, fotoğraflar üzerinden bu işi gerçekleştirdiğinden seri, hızlı ve kolay üretim sağlamakta, erişilmesi güç ya da tehlikeli olan nesnelerin ölçme işlemlerinin gerçekleştirilmesini de mümkün kılmaktadır. Klasik harita üretiminin yanı sıra jeoloji, orman, tarım, planlama, etüt-proje, arkeoloji ve mimaride, endüstriyel ölçmeler ve uzay araştırmalarında da fotogrametriden sıklıkla yararlanılmaktadır. Coğrafi Bilgi Sistemlerinde, fotogrametrik yöntemle üretilen halihazır harita ve diğer ürünler, temel altlıklar olarak kullanılmaktadır [21]. Bu tez çalışmasında, fotogrametrinin arkeoloji ve mimari alanlarda kullanımı üzerinde durulmuştur. Günümüzde arkeolojik ve mimari alanlarda uydu görüntüleri, analog-digital hava ve yersel fotoğraflar kullanılmaktadır. GPS, jeodezik ölçmelerden yararlanılarak, uzaktan algılama ve sayısal görüntü işleme (computer vision) teknikleriyle sayısal yüzey ve yükseklik modelleri (DSM, DTM), ortofoto görüntü ve haritaları, doku kaplı 3D modelleri fotogrametrik yöntemlerle üretilmektedir. Elde edilen ürünler CBS’ye aktarılarak, belgelendirme ve koruma çalışmalarına kaynak olmaktadır [22]. Doğal veya tarihi mirasın zarar görmesi, yok olması, risk analizi, bakım ve onarımı, eğitim, sanal turizm ve müzecilik uygulamaları, amaçlarıyla fotogrametrik belgelendirme çalışmaları yürütülmektedir. Mimari ve arkeolojik alanların tespit ve yorumlama çalışmalarında, fotogrametri kullanılmaktadır. 29 Fotogrametri sayesinde tarihi ve kültürel alanlara yönelik gerçekçi 3D modellerin üretilmesi de mümkündür. Kamboçya’da UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunan Angkor Wat’ın, eski hava fotoğrafları ve farklı kaynaklardan elde edilen yer kontrol noktaları kullanılarak küçük ölçekli bir 3D modeli oluşturulması böyle bir amaca örnek verilebilir (Şekil 3.7). Mevcut verilerle bölgeye ait sayısal yükseklik modeli (DTM) ve digital ortofoto ürünleri üretilmiştir. Çalışmada siyah beyaz analog görüntülerin ve yetersiz kontrol noktası sayısının olmasına karşın, stereo ölçmelerle eser ve çevresine ait dokuyla kaplanmış 3D modeli elde edilmiştir [23]. Şekil 3.7 : Angor Wat doku kaplı modeli [23]. Benzer tekniklerle yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının kullanımı sayesinde, büyük ölçekli 3D obje modeline dayanan belgelendirme çalışmaları da gerçekleştirilmektedir. Günümüzde anıt eser ve cephelerin detaylı belgelendirme çalışmalarında, daha çok dijital kameralar ile elde edilen görüntüler kullanılarak yersel fotogrametri çalışmaları yapılmaktadır. Yersel fotogrametrik çalışmaların doğru gerçekleştirilmesi için gerekli temeller, CIPA tarafından 3x3 olarak da anılan tekniklerle önerilmektedir. Bu kurallar geometrik, fotoğraf ve organizasyon başlıkları altında incelenmektedir. Bunlar sayesinde özellikle mimari fotogrametride elde edilmek istenilen cephe ve yapı belgelendirme çalışmalarının, doğru ve sistematik gerçekleştirilmesi amaçlanmaktadır [24]. Fotogrametrik çalışmalara temel teşkil eden görüntülerin elde edilmesinden sonra, görüntülerin kalibrasyon ve yöneltme işlemleri gereklidir. Bunun sonrasında ise, eşleştirme ve yüzey oluşturulması gerçekleştirilir. Stereo modellerden, fotoğraf dokusu ile kaplanmış gerçekçi 3D modeller üretilerek amaca göre bilgisayar animasyonları, filmler v.b görselleştirme çalışmaları yapılmaktadır [22]. Şekil 3.8’de 3D rekonstrüksiyonunda tüm işlem akışı görülmektedir. 30 Şekil 3.8 : Remondino'dan fotogrametrik yöntemle İtalya'da Pradu Antik Kilise’nin, 3D rekonstrüksiyonu iş akışı [22]. Afganistan’da yok edilen Buda heykelinin, geçmişine ait yersel fotoğrafları ve güncel uydu görüntüleri kullanılarak, Şekil 3.9’da görülen 3D metrik rekonstrüksiyonu üretilmiştir. Buna benzer özel uygulamalarda, uygun koşulların bir araya getirilmesiyle yüksek doğruluklu sonuçlara ulaşılabilmektedir [25]. Şekil 3.9 : Bambiyan Buda heykelinin günümüzdeki ve geçmişteki durumunu gösteren 3D metrik rekonstrüksiyon [25]. 31 Şekil 3.10’da fotogrametrik ürünlerin elde edilmesinde gerçekleştirilen işlem adımları görülmektedir [2]. Şekil 3.10 : Fotogrametrik iş akışı ve elde edilen ürünler [2]. Pratikte taşınmaz kültürel eserleri belgelendirme çalışmalarında, ortofo ve fotoplan üretimi çokca tercih edilmektedir (Şekil 3.11). Şekil 3.11 : Dijital fotoğraf ve düşeye çevrilmiş hali [26]. Düşeye çevrilen görüntüler üzerinden rölöve çizimleri ve analizleri CAD ortamında gerçekleştirilerek, tarihi anıta ilişkin hasar ve durum çalışmaları tematik rölöve (Şekil 3.12) olarak elde edilebilmektedir [27]. 32 Şekil 3.12 : Ortofoto üzerinden gerçekleştirilen rölöve ve analiz çalışmaları [27]. 3.6 LIDAR ve Lazer Tarayıcı Sistemler Uçak, helikopter gibi hava taşıtlarına, lastikli, raylı kara taşıtlarına veya deniz taşıtlarına ya da yersel platformlara monte edilmiş lazer tarayıcı sistemleri ile ölçme teknolojisine LIDAR (Light Detection and Ranging) denilmektedir. Lazer tarayıcı sistemler, 3D görselleştirme, sanal gerçeklik, tıbbi görüntüleme, otomasyon, robotik, sinema, madencilik, ormancılık, enerji sektörleri, şehir modellemesi, arkeoloji, mimarlık, kültür varlıklarının belgelendirilmesi v.b. çok farklı alanlarda kullanılmaktadır [28]. Lazer tarayıcı içerisinde üretilen ışın, hassas ayna sistemleri sayesinde hedefe istenilen doğrultuda gönderilir. Tarayıcıyı terk eden ışın, çarptığı objede çeşitli yansımalar gerçekleştirmektedir (Şekil 3.13). Işının bir kısmının tarayıcı sistemine geri dönmesiyle, arada geçen zaman hesaplanarak veya dönen ışın dalga boyunun faz farkı karşılaştırılarak obje ile tarayıcı arasındaki mesafe hesaplanır. Böylece sistem objenin tarayıcıya olan 3D koordinatlarını tespit eder. Bu konum uzayda bir nokta olarak gösterilmektedir. Ayrıca, lazer ışınının bir başka özelliği sayesinde, hedef objenin renk yoğunluğu değeri de elde edilmektedir. Sistemde tanımlanan açı ve mesafe değeri ile sistematik olarak gönderilen lazer ışınlarından elde edilen 3D nokta 33 kümesi, nokta bulutu olarak adlandırılmaktadır. Günümüzdeki tarayıcılar, özellikleri sayesinde saniyede yüz binlerce nokta üretebilmektedir. Böylelikle tarama işleminin gerçekleştirildiği alanlara ait yüzeylerin, yoğun 3D nokta bulutları elde edilir. Havadan gerçekleştirilen uygulamalarda, yeryüzüne ait elde edilen nokta bulutları ve çeşitli filtreleme algoritmaları ile sayısal yüzey modeli, sayısal yükseklik modeli gibi ürünler ortaya çıkmaktadır. (b) (a) Şekil 3.13 : (a).Havadan LIDAR uygulaması [29], (b).Yersel lazer tarayıcı sistemi çalışma prensibi [30]. Lazer tarayıcılarla bütünleştirilen digital kamera, INS, GPS sistemleri sayesinde fotogrametri ve uydu konum belirleme sistemleri, LIDAR ile birlikte kullanılmaktadır. Bu sayede, havadan uygulamalarda arazide tesis edilmesi gereken sabit nokta miktarı azaltılarak, fotogrametrinin sağladığı olanaklardan yararlanılmaktadır. Yersel sistemlerden gerçekleştirilen uygulamalarda mesafenin sınırlı olmasına karşın, havadan uygulamalara kıyasla yoğun nokta bulutları elde edilmektedir. Bu özelliğinden ötürü, yersel lazer tarayıcılar günümüzde anıt eser, bina, arazi topoğrafyasına yönelik çalışmalarda kullanılabilmektedir (Şekil 3.14). Tarihi ve kültürel mirasın belgelendirilmesine yönelik çalışmalarda, lazer tarayıcıların fotogrametri ve jeodezik ölçmelerle birleştirilerek kullanımı da mevcuttur [28]. 34 Şekil 3.14: Mensi (Trimble) firmasının GS-100 serisi yersel lazer tarayıcı [31]. Üzerinde çalışılması çok zor veya tehlikeli olan tarihi ve kültürel eserlerin belgelendirme çalışmalarında, kısa sürede veri toplama özellikleri nedeniyle lazer tarayıcılar tercih edilmektedir. Yapı cephelerinin nokta bulutları elde edilirken, birbirini kapatan objeler ya da aradaki engeller nedeniyle hedef yüzeylere ait eksik bölgeler oluşabilmektedir. Bu noksanlıkların giderilmesi ve birden fazla cephenin çalışılması amaçlarıyla, tarayıcının farklı noktalarda kurulup tarama işleminin tekrarlanması gerekir. Sistemin her oturumda farklı yerel koordinat sisteminde çalışmasından ötürü, elde edilen nokta bulutlarının sonradan tek bir koordinat sisteminde bir araya getirilmesi ihtiyacı doğmaktadır. Yöneltme işlemi ICP- iteratif en yakın nokta, obje tabanlı eleman, doğrudan jeoreferanslandırma, bağlantı noktalarını kullanma yöntemleri çeşitli yazılımlar sayesinde gerçekleştirilmektedir [28]. Pratikte, tarayıcılar ile birlikte sağlanan hedef küreleri veya levhaları bağlantı noktaları olarak kullanılarak, farklı koordinat sistemlerindeki nokta bulutlarının tek bir koordinat sisteminde birleştirilmesi gerçekleştirilmektedir (Şekil 3.15). Bundan sonra birleştirilmiş nokta bulutlarından farklı yazılımlar kullanarak, 2D rölöve çizimi, 3D kafes ve katı model (Şekil 3.16) üretilmektedir [32]. 35 (a) (b) Şekil 3.15 : (a). Hedef obje ve kürelere ait fotoğraf, (b). Yöneltilmiş nokta bulutu ve hedef kürelerinin sistemde görünümü [31]. Şekil 3.16 : Yapay renklendirilmiş hedef obje ve CAD rölöve çizimi [31]. Ancak, sistematik aralıklarla gönderilen lazer ışının isabet etmediği köşe/kenar noktalarının tespiti ve gölge veya karanlık alanlardan elde edilen renk değerleri yetersiz olduğundan, nokta bulutları yorumlanarak elde edilen çizimlerde sorunlar yaşanabilmektedir. Kurşun gibi lazeri yansıtma özelliğinin çok düşük veya mermer gibi ışının içine girebildiği maddeler nedeniyle de çeşitli hatalar oluşabilmektedir. Ayrıca, elde edilen büyük miktardaki nokta bulutları ancak yüksek kapasiteli bilgisayar donanımları sayesinde işlenebilmekte ve depolanmaktadır. Lazer tarayıcıdan elde edilen nokta bulutlarından renk ve köşe noktalarının tespit edilememesi, fotogrametri ile birlikte kullanım sayesinde giderilmektedir. Yersel uygulamalarda, jeodezik ölçmeler ve uydu konum belirleme sistemleri ile hedef levhaları koordinatlandırılmaktadır. Böylece koordinatları elde edilmektedir. 36 her lazer noktasının jeodezik 3.7 Barkodlu Aydınlatma İle 3D Modelleme (Structured Light) Topometrik teknik olarak da adlandırılan barkodlu aydınlatma (structured light veya structured coded light) ile 3D modelleme tekniği bir ya da birden fazla kamera ile aktif bir ışık kaynağından oluşmaktadır. Obje üzerine sisteme özgü barkod desenli aydınlatma uygulamalarının gerçekleştirilmesiyle, algılanan ışık projeksiyonları sistem tarafından çözümlenmektedir (Şekil 3.17). Üçgenleme yöntemi ile 3D obje koordinatları saniyeler içinde, 50 mikron ya da daha yüksek doğrulukla elde edilmektedir [33]. Şekil 3.17 : Dr. B. Breuckmann'ın barkodlu aydınlatma ile 3D modelleme prensibi [34]. Bu sistem sayesinde farklı büyüklükteki objelerin üretimine yönelik yüksek çözünürlükte ve doğrulukta katı 3D modeller elde edilmektedir. Şekil 3.18’de görüldüğü üzere bu çalışmalarla farklı boyutlardaki anıt ve heykellerin 3D modelleri üretilebilmektedir. Şekil 3.18 : Herkül heykelinin doku kaplı ve kaplamasız katı modeli [33] 37 Şekil 3.19’da Böhler tarafından üretilen ve 2001 yılından sonra ortaya konulan çözüm yöntemi, ölçme teknikleri ile elde edilebilecek doğruluklar ve obje ilişkileri Karmaşıklık( nokta sayısı/obje) hakkında bilgi vermektedir [2]. Şekil 3.19 : Jeomekansal ölçme tekniklerinin obje özellikleriyle ilişkisi [2]. Günümüzde tarihi anıt ve eserlerin belgelendirme çalışmalarında English Heritage tarafından kullanılan metrik, dolaylı ve doğrudan ölçme tekniklerinden elde edilebilen ürünler, kullanım alanları, ölçek aralıkları ve ihtiyaç duyulan özellikler Çizelge 3.2 ve Çizelge 3.3’te sunulmuştur. 38 Çizelge 3.1 : English Heritage tarafından kültürel mirasın belgelendirilmesinde dolaylı metrik ölçme tekniklerinin özellikleri [35]. Yöntem Uzaktan Algılama Fotogrametri Düzeltilmiş Fotoğraflar Boyut Ürün Kullanım Amacı 2D Uydu Görüntüsü Küçük Ölçekli Harita Üretimi 2D Ölçekli Resimler 3D Stereo Fotogrametri 3D CAD Çizimleri 2D Ortofoto 3D Sayısal Yükseklik modeli (DEM) Halihazır durum değerlendirmesi, Belgelendirme, İş Planlaması Halihazır ve felaket öncesi belgelendirme Mimari öğeler, Peyzaj Ölçmeleri Halihazır Belgelendirme, İş Planlanması Halihazır belgelendirme, 3D modelleme, Görselleştirme Ölçek <1:5000 Kullanım Alanı >10000m 1:10-1:50 2-25m 1:101:100 5-50m 1:201:1000 5-500m 1:10-1:50 5-25m. 1:5-1:50 5-50m LIDAR 3D Alan incelenmesi 1:5001:1000 5001000m Yersel Lazer Tarayıcı 3D CAD çizimleri, 3D Modelleme 1:201:100 5-200m Halihazır durum, 3D Modelleme, Replikasyon 1:11:10 0.1-5m Artefact Lazer Tarama Nokta Bulutları 3D 39 İhtiyaç Veri işleme ve sayısal görüntü işleme, CBS Metrik veya kaliteli kamera kullanımı, koordinat kontrolü veya ölçü skalası Dijital Rektifikasyon Yazılımı Kalibrasyonlu kameralar, hassas koordinat kontrolü Fotogrametrik baskı sistemleri, görüntü yorumlamada deneyimli opertör, CAD ve 3D modelleme yazılımları Lazer Tarayıcı, LIDAR için hava taşıtı Nokta Bulutu işleme yazılımı, 3D modelleme yazılımı, CAD/CAM yazılımı Çizelge 3.2 : English Heritage tarafından kültürel mirasın belgelendirilmesinde doğrudan metrik ölçme tekniklerinin özellikleri [35]. Yöntem Boyut 2D Ürün Kullanım Amacı Ölçek Kullanım Alanı Taslak Çizimler Obje tanımlama, 3D Modellemeyi destekleme - - Çizim Nivelman 2D Ölçekli Çizimler Plan, Kesit Yükseklik 1:201:50 1-15m 1D Hassas Nivelaman 1:201:50 0-30m 3D Nokta verisi Gözlem ile kot taşıma Fotoğraf Kontrol ve Yüzey Modelleri 1:201:50 5-25 3D Tel kafes (Wireframe) CAD Çizimi Plan, Kesit ve Yükseklikler 1:201:50 5-25m 3D Nokta Verisi Hava Fotoğrafları için kontrol noktası 1:5001:1000 1-1000m 3D Tel Kafes CAD Çizimleri Açık alan haritalarının üretimi 1:1001:1000 20-1000m Elektronik Takeometre EDM/REDM GPS 40 İhtiyaç Eğitimli Teknik Ressam Eğitimli Teknik Ressam, CAD yazılımı, yetenekleri Harita Mühendisi Harita Mühendisi, hesaplama yazılımı Elektronik Takeometre, harita CAD Programı, CAD kullanıcısı Diferansiyel GPS Ekipmanı, Deneyimli Harita Mühendisi, GPS İşleme Yazılımı 4. TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARINI BELGELENDİRMEDE MEKANSAL BİLGİ SİSTEMLERİNİN KULLANIMI Bilgisayarın hesaplama işlevselliğinin artması, internet ve mobil teknolojilerin günlük hayatın içinde yerini almasıyla, mekansal bilgi sistemleri giderek yaygınlaşmaktadır. Google Earth, Microsoft Visual Earth, GeoEye gibi Global ölçekteki bilgi sistemleri, mekansal bilginin İnternet üzerinden paylaşımında devrim olarak nitelendirilmektedir. Bu uygulamalar, farklı alanlarda geliştirilen birçok özel amaçlı coğrafi bilgi sistemine de ilham kaynağı olmaktadır [36]. Gelişen ölçme teknikleri ile taşınmaz kültür varlıklarını belgelendirme çalışmaları hız kazanmıştır. Öte yandan, jeomekansal verilerle, öznitelik bilgilerinin ilişkilendirilmesi, artan veri miktarının depolanması, sunumu ve yönetiminde, konumsal tabanlı analiz ve sorgulamalar içeren mekansal bilgi sistemlerine büyük ihtiyaç duyulmaktadır. Taşınmaz kültür varlıklarına dair kurulacak mekansal bilgi sisteminde nasıl bir tasarımın izlenmesi gerektiği Şekil 4.1’de ortaya konulmuştur. Temel haritaların, arazi ve kent bilgi sistemlerinin üzerinde yükselecek olan mekansal bilgi sistemi uygulamasının çalışabilirliği, kullanılan jeodezik altyapının doğru özellikler taşıması ile ilişkilidir [16]. Şekil 4.1 : Coğrafi Bilgi Sistemi tasarım yaklaşımı [16,17]. 41 4.1 Jeodezik Altyapı Coğrafi Bilgi Sistemlerinin sürdürülebilirliği, jeomekansal veri ve bilgilerin güncel tutulması ile sağlanabilmektedir. Doğru veri üretiminin gerçekleşmesi jeodezik altyapıda kullanılan datum, projeksiyon ve koordinat sisteminin uygun seçilmesine bağlıdır. 4.1.1 Datum Herhangi bir noktanın yatay ve düşey konumunu tanımlamak için başlangıç alınan referans yüzeyi datum olarak adlandırılmaktadır [37]. Yeryüzünde birçok farklı datum tanımlanmıştır. Bu nedenle bir noktanın kullanılan datumlardan dolayı farklı konumda bulunması doğaldır. Şekil 4.2’de Datum farkından dolayı bir noktaya ait konum ötelemeleri görülmektedir. Şekil 4.2 : Datum fakından dolayı konum ötelemeleri [38]. Ülkemizde yıllar önce üretilmiş tarihi haritalarda lokal datum bilgisi kullanırken, günümüz koşullarında üretilen analog ve digital haritalar, bölgesel bir datum olan ED50 veya Global olan ITRF96 kullanılarak üretilmektedir. 42 Türkiye Ulusal GPS Ağı’nın tesis edilmesi ile birlikte ITRF96 Datumu, 2003 yılından itibaren kamu projeleri teknik şartnamelerinde yer almaya başlamıştır [17]. 2005 yılında Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen BÖHHBÜY sayesinde ulusal haritaların ITRF96 Datumu’nda gerçekleştirilmesi şartı getirilmiştir. Bu nedenle, jeomekansal veri toplama çalışmalarında ve üretilecek mekansal bilgi sistemlerinde datum bilgisinde ITRF96’nın esas alınması, farklı datumlarda elde edilen jeomekansal veri ve haritaların ise, bu datuma dönüştürülmesi gerekmektedir. Ancak, yeterli doğruluk ve hassasiyette dönüşümü mümkün olmayan harita ve verilerin de tekrar üretilmesi gerekmektedir. 4.1.2 Projeksiyon Sistemleri Yeryüzünün, düzlem yüzeyler olan haritalara ölçekli ve standartlara uygun biçimde aktarılması, uygulanan projeksiyon sayesinde mümkün olmaktadır. Harita yapımı esnasında eğri yüzeylerin düzleme geçirilmesi, ancak matematiksel ve geometrik modeller sayesinde sağlanabilmektedir. Projeksiyon bilgilerinde, çalışması yapılacak alanın bulunduğu bölge, büyüklüğü ve kullanılacak çizim ölçeğine bağlı olarak yerin şekli dönel elipsoid, küre veya düzlem olarak kabul edilebilmektedir. Tanımlanan projeksiyonlar, yeryüzü şekillerinin uzunluk, alan ve şekil ilişkilerinden sadece birini düzleminde koruyabilmektedir. Projeksiyondan kaynaklanan bu değişimlere ise, deformasyon denilmektedir [11]. Ülkemizde üretilen sivil amaçlı küçük ve büyük ölçekli topografik haritalar; sırasıyla Universal Transversal Merkator (UTM) ve Transversal Merkator (TM) projeksiyon ile üretilmektedir. UTM Projeksiyonu 84⁰ Kuzey Paraleli ve 80⁰ Güney Paraleli arasında kalan bölgelerin haritalarının üretilmesinde uygun projeksiyon olarak kullanılmaktadır. Türkiye için küçük ölçekli harita yapımında 27⁰, 33⁰, 39⁰ ve 45⁰ dilimler kullanılırken, 1: 5000 ve daha büyük ölçekli haritaların üretiminde dilim genişlikleri 3⁰ olarak alınmakta ve orta meridyenler 27⁰, 30⁰,33⁰,36⁰,39⁰,42⁰ ve 45⁰ olarak kullanılmaktadır. Dilim orta meridyeninin solunda kalan alanların negatif değerler almasını önlemek için, küçültme faktörü uygulanan X (Yukarı) değerine 500000 metre değeri eklenmektedir. Y (Sağa) değerleri ise, Kuzey Yarımküre için pozitif değer almaktadır. 43 4.1.3 Koordinat Sistemleri Bir noktanın harita veya arazi üzerinde kabul edilen bir başlangıç noktasına göre konumunun belirtilmesi, önceden tanımlanmış bir koordinat sistemi sayesinde mümkün olmaktadır. Koordinat sistemi belli bir datum ve projeksiyon bilgisi ile tanımlanmaktadır. Başlıca Koordinat Sistemleri; Coğrafi, Dik, Kutupsal ve Uzay Koordinat Sistemleridir. Coğrafi Koordinat Sistemi, paralel (enlem dairesi) ve meridyenden (boylam dairesi) oluşmaktadır. Türkiye’nin sınırları 26-45° Doğu Meridyenleri, 36-42° Kuzey Paralelleri arasında yer almaktadır. UTM Projeksiyonu ile üretilmiş küçük ölçekli haritalar incelendiğinde, enlem ve boylamlar eğri çizgiler olarak görülmektedir. Bu haritalardan, noktaların konumlarının kolay belirlenebilmesi için geliştirilen grid sistemi olarak da bilinen dik koordinat sistemi üretilmiştir. Günümüzde birden fazla grid sistemi aynı harita üzerinde gösterilebilmektedir. Buna örnek olarak, ülkemizde 1995 yılından beri üretilen 1:25000 ölçekli haritaları verebiliriz. ED50/ITRF96 datumunda hesaplanarak oluşturulan Grid koordinat çizgileri ve değerleri bu haritalarda ayrıca işlenmektedir. Taşınmaz kültür varlıklarının belgelendirilmesinde görev alan farklı disiplinlerin, yerel veya birbirine dönüştürülemeyen koordinat sistemlerinde tasarladıkları belgelendirme çalışmaları sıkça görülmektedir. Bundan dolayı, aynı proje kapsamında dahi farklı amaçlarla üretilen jeomekansal verilerin bir araya getirilmesinde güçlükler yaşanması beklenmelidir. Bu da iş ve zaman kaybı anlamına gelmektedir. Mühendislik, mimarlık gibi pratik uygulamalarda, haritaları üretilen alanların genelde 50 km2 ’den küçük olduğu düşünüldüğünde, bu alanlar için üretilecek büyük ölçekli haritalarda yer yuvarının düzlem olarak kabul edilmesinde bir sakınca bulunmamaktadır [39]. Tarihi ve kültürel mirasın belgelendirilmesi için üretilecek haritalar üzerinde jeomekansal verilerin gösterilmesi çalışmaları da, büyük oranda yukarıda bahsedilen küçük çalışma alanları dâhilinde bulunmaktadır. Ancak, bu çalışmalarda gerçekleştirilecek ölçme ve jeomekansal veri toplama çalışmalarının Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Yönetmeliği’nde belirtilen kıstasları temel alması, projelerin sağlıklı yürütülmesi için önemlidir. Öte yandan bir imparatorluğa 44 ait anıt ve eserlerin sergilenmesi ya da aynı devirlerde birbirinden uzakta bulunan tarihi alanların birlikte incelenmesi ve saklanması amaçlarıyla gerçekleştirilen projelerde, koordinat sistemlerine, projeksiyon ve datum uyumuna dikkat edilmelidir. 4.2 Mekansal Bilgi Sistemine Jeodezik Veri/Bilgi Aktarımı Belgelendirmede konuma bağlı veri ve bilgiler, önceki bölümlerde belirtildiği gibi çok farklı türdeki çalışmalardan elde edilebilmektedir. Bütün uygulamalardan farklı ölçeklerde, yani farklı detay seviyelerinde toplanan verilerin sağlıklı değerlendirilebilmeleri, tek bir sistem üzerinde ve birbirleri ile uyumlu çalışacak şekilde bir araya getirilmeleriyle mümkün olmaktadır. Ayrıca, coğrafi, beşeri, sosyal, ekonomik boyutlarda veri ve bilgiler içeren mekansal bilgi sistemleri, artık tüm dünya ölçeğinde değerlendirilmektedir. Kültürel mirasa yönelik çalışmaların şehir, bölge, ülke, kıta gibi ölçeklerin ötesinde tüm insanlığı ilgilendiren konular olduğu düşünüldüğünde, bu tarz çalışmaların da Global anlamda değerlendirilmesi yerinde olacaktır. Konuyu daha iyi açıklamak amacıyla, Mimar Sinan’a ait olduğu bilinen eserlerin belgelendirme çalışmasının gerçekleştirilmek istendiğini düşünelim. Elli yıl gibi uzun sayılabilecek bir dönemde 300 eserde imzası bulunan Mimar Sinan, gerek kendi eserleri gerek ise yetiştirdiği mimarlar tarafından yapılan eserler ile mimalık tarihinde özel bir yer tutmaktadır [40]. Bu eserlerin Türkiye’nin farklı şehirlerinde bulunmasının ötesinde, günümüzde başka devletlerin topraklarında da Mimar Sinan’a ait birçok eser mevcuttur. Böylesine kapsamlı ve fazla miktarda yüksek çözünürlüklü jeomekansal veri içerecek bir çalışma, değişik belgelendirme projelerini gerektirecektir. Böyle bir çalışmanın gerçekleştirilmesi, ancak iyi tasarlanmış bir mekansal bilgi sisteminin kurulması ve yönetilmesi ile mümkün olabilecektir. İyi yönetim, ancak doğru stratejilerle geliştirilmiş, jeomekansal açıdan bibirleriyle uyumlu veri yapısıyla mümkün olabilir. Üretilen küçük/büyük ölçekli haritalar, vaziyet planları, obje detay ölçmeleri, rölöve, kesit, 3-D modeller, öznitelik bilgileri, v.b. verilerin bir arada tutulması, birbirlerini tamamlayabilmesi, ancak tüm bu sistemlerin birbirleri ile konuşabilen jeodezik altyapı üzerine inşa edilmesi ile gerçekleşebilir. Toplanacak verilerin ortak bir datum ve koordinat sisteminde tanımlanmış olması, verilerin sisteme entegrasyonunu rahatlıkla sağlayacaktır. Bir önceki bölümde açıklanan teknik ve teknolojiler kullanılarak İstanbul tarihi yarımadasındaki Mimar Sinan’a ait 45 eserlere yönelik çalışmalarda, altlık olarak kullanılacak güncel büyük ölçekli haritaların elde edilmesinin yanı sıra, geçmişten gelen Pervititch, Alman Mavisi gibi eski haritalardan da yaralanılacaktır. Ayrıca, yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri, güncel ve eski hava fotoğrafları ile bunlardan üretilen orfofotolar kullanılarak da büyük ölçekli veri toplama çalışmaları yürütülebilmektedir. Uzaysal ve yersel konum belirleme sistemleri ile; detay ölçmeleri sonucunda elde edilecek ürünler, tüm verilerin ortak bir koordinat sisteminde üretilmesini de mümkün kılacaktır. Ülkemizde, yaygın şekilde kullanılan ED50 Datumu yerini, BÖHHBÜY’de belirtilen ITRF96 Datumuna bırakmıştır. BÖHHBÜY’de üretilen tüm harita ve detay bilgilerinin mekansal bilgi sistemine aktarımı göz önüne alınarak, ulusal veri dönüşüm formatı üretilmiştir. Böylelikle elde edilen jeomekansal verilerin üretiminin standardizasyonun önü açılmıştır. Geçmişten gelen verilerin sisteme aktarımı için ise, ara işlemlerin yapılması gerekmektedir. Analog olarak üretilmiş farklı datum ve koordinat sisteminde tanımlı haritaların, böyle bir çalışmaya dâhil edilmesinde izlenecek yollardan en uygunu, haritaların üretilmesinde kullanılan ölçülerin sayısal olarak bilgisayarda yeniden üretilmesidir. Öte yandan, sıkça uygulanmakta olan paftaların raster olarak taranması ve sayısallaştırılması işlemi, uygun dönüşümlerle gerçekleştirilse de, altlık haritaların eski olması, tarama esnasında oluşan distorsiyonlar nedeniyle yüksek doğruluk elde edilememesi de mümkündür. Coğrafi Bilgi Sistemleri bugüne kadar 2D verileri tutarken, yükseklik bilgisi olan üçüncü boyutu da kapsayan çalışmalar, günümüzde 3D CBS çalışmalarına dönüşmektedir. Ayrıca, tarihi eser ve anıtların konumlarının hareket halinde olan yeryüzünde zamana bağlı olarak değişiklik gösterdiği de bilinmektedir. Öyle ki, çalışmaya eklenecek zaman boyutu ile 4D mekansal bilgi sisteminin üretimi, başta tarihsel araştırma çalışmalarına büyük yararlar sağlayacaktır [17]. Günümüzde üretilen jeomekansal verilerin Coğrafi Bilgi Sistemlerine aktarımıyla, veri/bilgi yönetimi için temel yapılar elde edilmektedir. Öte yandan, tarihi anıt ve eserleri ilgilendiren belgelendirme çalışmalarında kullanılan yoğun detay verilerini kaldırabilecek donanım ve yazılımın da iyi hesaplanması gerekmektedir [41]. 4.3 Görselleştirme Elde edilen jeomekansal verilerin bilgiye dönüşebilmesi için bunların teknik ve uzman personel tarafından yorumlanabilmeleri gerekmektedir. Kullanıcılara sunulan 46 verilerin doğru ve kolayca algılanması ise, görselleştirme yöntemleri sayesinde mümkün olabilmektedir. Jeomekansal veriler yapılarına göre farklı gösterim tekniklerinden yararlanılarak sunulsa da, temelde bu yapılar kullanıcıların rahat algılamasına yönelik olmalıdır. Tapu bilgisi gibi sözel veriler tablolarda, eser hakkında tarihi bilgiler grafik arayüzlerde sunulurken, 3D model, SAM gibi görselliği yüksek çeşitli animasyon ve modeller sistemlerle ilişkilendirilmektedir. Vektör harita, raster biçimindeki uydu görüntüsü, hava fotoğrafı gibi farklı türdeki veriler yazılımlarla birbirleri üzerinde görüntülenebilmektedir. Arazi ve eserlere ait verilerin mekansal bilgi sistemlerinde sınıflandırılarak farklı tabakalarda tutulması, görselleştirmede karışıklığın önüne geçilmesini sağlamaktadır. Gelişmiş uygulamalar ve son yıllarda gerçekleştirilen projelere bakıldığında, artık kâğıt üzerinde üretilen 2D tarihi eser belgelendirme çalışmaları hızla terk edilmektedir [2]. Günümüz teknolojileri kullanılarak üretilen 3D veriler, doğrudan sayısal olarak elde edilebilmektedir. Dahası elde edilen koordinatların zamana bağlı olarak değişiklik gösterebileceği, bu nedenlerle yapılacak ölçme modellemelerinde toplanacak verilerin ne zaman elde edildiği, yani dördüncü boyut olarak bilinen zaman faktörü de ön plana çıkmaktadır [36]. İtalya’da gerçekleştirilmekte olan Antik Roma’nın sanal inşasına yönelik çalışmalar, bu konuda gelişmiş örnekler içermektedir. Bu proje kapsamında tarihi anıt eser ve peyzaja ait elde edilen jeomekansal veriler, bilgisayar teknolojileri yardımıyla 3D modeller olarak üretilmektedir. Çalışma İnternet üzerinden kullanıcılara sunulmaktadır. Şekil 4.3’teki ekran baskılarında görüldüğü üzere, uygulamaya giren kullanıcılar, antik Roma’nın sokaklarında sanal olarak gezinerek, önemli yapıların tarihi ve sanatsal değerlerini, modeller içinde etkileşimli olarak algılama olanağına kavuşabilmektedirler. 47 (a) (b) ) Şekil. 4.3 : Sanal Roma projesi; (a). Kullanıcı villadan günümüze kalan 3D kalıntılar arasında gezinirken (b). Villanın geçmişine dair etkileşimli 3D rekonstrüksiyon [42]. Benzer bir yaklaşımla, 2008 yılı Haziran ayında Çin Halk Cumhutiyeti Nanjing Haritacılık Dairesi tarafından Çin İmparatorluğu’nun ilk başkenti olan Nanjing şehrinin kültürel ve tarihi alanlarına yönelik bir çalışma, farklı atmosferik koşullar altında gece ve gündüz görünümleri canlandırılarak, kültürel tanıtım amacıyla kullanıcılara açılmıştır. Tarihi ve Kültürel eserlerin korunması, onarımı ve yaşatılması amacıyla gerçekleştirilen belgelendirme çalışmalarında; kullanılan jeomekansal veri toplama teknik altyapıları ile kurulan mekansal bilgi sitemlerinin taşımaları gereken özellikler tanıtılmıştır. Tüm bu kıstaslar sonucunda yürütülecek çalışmaların planlamasında kullanılan teknik ve yöntemler bir sonraki bölümde açıklanmıştır. 48 5. TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ BELGELENDİRMESİNDE JEOMEKANSAL ÖLÇME ÇALIŞMALARININ PLANLANMASI Tez kapsamında taşınmaz kültür varlıklarına yönelik ölçme ve jeomekansal veri toplama çalışmaları, ele alınan eserlerin tek başına ya da grup halinde olması dikkate alınarak iki bölümde incelenmiştir. Her ne kadar bu ayırım belgelendirme çalışmalarını planlamada genel bir bakış açısı sağlasa da, her esere ait detay ve veri miktarı, eserin çevresi ile olan ilişkisi, ne kadar yıpranmış olduğu gibi özel koşullar da ayrıca dikkate alınmıştır. Mimari özellikleri ya da tarihi, kültürel önemi ile çevresindeki diğer yapılardan ayrılan eserlerin belgelendirme çalışmalarına duyulan ihtiyaç, kanunlarca belirtilmesinin yanı sıra esere yakın alanlarda yaşayan semt sakinleri tarafından da sıkça dile getirilmektedir. İşe giderken yol üstünde dikkat çeken eski bir çeşme, bir duvar kalıntısı veya terk edilmiş bir ahşap ev gibi tek başına kültürel açıdan büyük değerler barındıran eserlerin yaşatılması amacıyla hızlı, ucuz ve yeterli doğrulukta gerçekleştirilecek jeomekansal veri toplama çalışmaları, yerel yönetimlerin ihtiyaç duyduğu bir konudur. Bu başlık altında eserler, genel yapılarına göre sade cepheli ya da karmaşık ve süslü olmak üzere iki grupta örnek çalışmalarla değerlendirilmiştir. 5.1 Sade Cepheli Eserlerin Belgelendirilmesi Genellikle tarihi açıdan önemli olaylara tanıklık ettiğinden veya türünün son örneği olmasından dolayı tescil edilerek anıt eser kapsamına alınan, basit ve sade tasarımlı eserlerle sık karşılaşılmaktadır. Bu eserlere ait jeomekansal belgelendirme çalışmaları, diğer türdeki eserlere göre daha kolay ve ucuz yöntemlerle gerçekleştirilmektedir. 5.2 Karmaşık ve Süslü Eserlerin Belgelendirilmesi Mimari açıdan nitelikli ve özel kabul edilen, cephesinde bezeme, işleme, resim gibi görsel ögelerin yer aldığı, genellikle bir üslubu temsil eden yapılar ile karmaşık 49 geometrik özellikler barındıran eserlerin belgelendirme çalışmalarında uygulanacak yöntemler belirlenirken, doğrudan bir tekniğin uygulanmasından ziyade birden fazla yöntemin bir araya getirilmesiyle sunulan çözümlere rastlanmaktadır. Günümüzde özellikle açık ve arızalı araziye inşa edilmiş, uzun yıllardır kullanılmayarak terk edilmiş han, kale, kışla, saray gibi büyük ve karmaşık yapılardan meydana gelen eserlerin belgelendirme çalışmalarının yürütülmesinde farklı teknikler tek başlarına veya birlikte kullanılmaktadır. Örneğin, geçmişte herhangi bir haritası, gravürü veya resmi dahi üretilmemiş, ilk kez belgelendirme çalışması gerçekleştirilen, ormanlık ve dağlık alanda bulunan Şekil 5.1’de görülen Fransa’da bulunan Haut-Andlau Kalesi için, farklı veri toplama teknolojileri kullanılmıştır. Şekil 5.1 : Haut-Andlau Kalesi'nin görünümü [43]. Savunma amaçlı geliştirilen kale, doğal ihtiyaç ve şartlara uygun olarak, günümüz mimarisinde sıkça rastlanılan paralellik ve simetri özelliklerinden uzak şekilde inşa edilmiştir. Zor çalışma koşulları altında yürütülen belgelendirme çalışmalarında; detay miktarı, ekonomik şartlar, kısa veri toplama süresi gibi nedenlerle digital fotogrametri kullanımına ağırlık verilmiştir. Öte yandan, özellikle iç mekan ya da gölgede kalan alanlarda objeden herhangi bir görüntü elde edilememesinden dolayı, aktif bir ölçme tekniği olan yersel lazer tarayıcılar kullanılmıştır. Nokta bulutları ile elde edilen yüksek veri miktarına karşın, bu sistemle köşe ve kenarların tespit edilememesi sorunu yaşanmıştır. Bu nedenle veri toplama çalışmalarında, her iki tekniğin birlikte kullanımıyla, istenilen sonuç elde edilebilmiştir. Tüm bu veriler ise, kalenin çevresinde elektronik takeometre kullanılarak tesis edilen 40 noktalı bir poligon ağı ile jeoreferanslandırılmıştır. 50 Çalışma sonunda total station, yersel lazer tarayıcı ve fotogrametri ile elde edilen farklı veri setlerine ait manuel gerçekleştirilen rölöve çizimleri karşılaştırılarak, değişik türdeki pencereler için elde edilen geometrik doğruluklar Çizelge 5.1.’de sunulmuştur. Her üç yöntemin kullanımı sayesinde, pencerelerin rölöve çizimlerine yönelik yeterli doğruluğun sağlandığı görülmüştür. Çizelge 5.1 : Değişik türdeki pencerelerin farklı tekniklerle üretilen rölövelerinin doğruluk değerlendirmesi [43]. Pencere Türü Lazer/ Ortalama (cm) Std. Sapma Ölçme (cm) Fotogrametri Ortalama (cm) Std. Sapma Lazer/ (cm) Fotogrametri/ Ortalama (cm) Std. Sapma Ölçme (cm) Dikdörtgen Pervaz 4.5 Ortası Sivri Kemer 5.6 Yarı Dairesel Kemer 6.2 1.8 4.9 1.9 3.9 2.1 4.5 2.0 2.1 2.8 4.7 2.5 3.1 2.5 2.4 1.4 Gerçekleştirilen örnek belgelendirme çalışması sonucunda, elde edilen deneyimlerde elektronik takeometre, fotogrametri, yersel lazer tarayıcısı ile elde edilen kısıtlamalar ortaya konularak, benzer uygulamalara yönelik yardımcı ipuçları aktarılmıştır. Elektronik takeometrenin böyle geniş alanlarda gerçekleştirilen ölçme çalışmalarında, nokta bazlı ölçme işleminin getireceği iş yükü ve zaman kaybının rölöve üretimini güçleştireceği vurgulanmıştır. Öte yandan sıkça uygulanmakta olan yersel fotogrametri çalışmalarında, fotoğraf çekimi esnasında obje ile arasında uygun olmayan baz/derinlik oranları sebebiyle ortaya çıkan düşük açılı çekimlerde yeterli miktarda ışının kesişmemesi, fotogrametrik nokta belirlenememesine neden olmaktadır. Sarmaşık gibi bitki örtülerinin yoğun olduğu alanlarda ise, obje hakkında detaylı bilgi ediniminin gerçekleştiremeyeceği bilinmektedir. Yersel lazer tarayıcı ile bu durum kısmen aşılsa da, genellikle nokta bulutları üzerinden detay elemanlarının tespiti, yorumlamaya dayanan çalışmalardan ileri gidememiştir. Buna karşın, nokta bulutları sayesinde düzlem ve cephelerin belirlenmesi kolaylıkla sağlanabilmektedir. 51 Üç yöntemin bir arada kullanılması sayesinde; elde edilen veri setlerinde eksik alanların kapatılması, istenilen detay seviyesi ve doğruluğun yakalanması sağlanmıştır. Fotogrametrik alımın güç bulunduğu zemine yakın yerlerde yersel lazer tarayıcıdan elde edilen nokta bulutları kullanılmış, yapı üst kısımlarında ise, fotogrametri sayesinde cephe elemanlarının yorumlanması kolayca gerçekleştirilmiştir [43]. Italya’dan başka bir örnek çalışmada ise, ortaçağ zamanından kalma Rocca Rangoni adlı kalenin ve bu yapıya bağlı meydan ve parka ait alanın belgelendirme çalışması gerçekleştirilmiştir. Öncelikle bina içerisindeki katlarda nivelman yapılmış, dış cephede ise yersel lazer tarayıcı ile lazer nokta bulutu elde edilmiştir. 1:50 ölçeğinde gerçekleştirilen bu çalışmada, nokta bulutlarından yarı otomatik olarak Şekil 5.2’de görülen yatay ve düşey kesitler geçirilmiş, geleneksel ölçme yöntemleri ile kıyaslanarak hatanın 50 mm den küçük olduğu görülmüştür. Şekil 5.2 : Lazer nokta bulutlarından yatay ve düşey kesitlerin çıkarılması [44]. Böylece, bir arada kullanılan ölçme yöntemleriyle kaleye ait odaların geometrisi ve duvar kalınlıkları doğru bir şekilde elde edilmiştir. Rektifiye edilen görüntüler ve üretilen ortofotolar, nokta bulutları ile bir araya getirilmiş ve karmaşık yapının 1:50 ölçeğinde tematik haritaları hazırlanmıştır. Bu çalışmada belgelendirilmesi hedeflenen park ve meydan alanlarında, İtalyan ulusal referans sistemi olan Roma40 Datumu’nda, GPS kampanyası ile açık alanlara ait düşey kesitler üretilmiştir. Gene aynı açık alana ait lazer nokta bulutları ile bina köşe noktalarına ait topografik ölçmeler birleştirilmiştir. 1:200 ölçeğindeki planların üretimi için, RTK GPS yöntemi ile araziye ait detaylar toplanmıştır. Sonuçta tüm bu jeomekansal veriler, bir CBS’de 52 bir araya getirilmiştir. Gerçekleştirilen bu ölçme çalışmalarından elde edilen analiz ve bilgiler belediyeye aktarılmıştır. Sağlanan imkanlarla yapılan planlamalar sonucunda gerçeğine uygun şekilde uygulanan restorasyon çalışması sonrası, bu mekan halkın ziyaretine açılarak kamuya kazandırılmıştır [44]. 5.3 Eserlerin Topluca Bulunduğu Alanlarda Belgelendirme Çalışması Farklı veya benzer sınıftaki eserlerin bir arada bulunduğu ara sokak gibi küçük bir alana ya da tarihi bir kasaba, kent gibi geniş alanlara yayılmış çalışma örneklerine, giderek daha çok rastlanmaktadır. Bölgesel ölçekte gerçekleştirilen çalışmalarda, jeomekansal veri/bilgi üretiminin kısa sürede, seri şekilde gerçekleştirilmesi, diğer disiplinlerden gelen paydaşların en çok üzerinde durdukları konu olmaktadır. Ayrıca, büyük çalışmalarda, hızlı ve doğru belgelendirme tekniklerinin yanı sıra, mekansal bilgi sistemlerinin de büyük önemi olduğu, veri çeşit ve boyutlarının artmasıyla anlaşılmaktadır. UNESCO ve yerel yönetimlerin sıkça üzerinde durduğu, kentlere has sivil mimari dokularının belgelendirilmesine yönelik birçok uygulama bulunmaktadır. Böyle bir çalışma Brezilya’nın Bahia kentinin şehir dokusunun elde edilmesinde irdelenmiş ve uygulanmıştır. Digital Fotogrametri, Digital Kartoğrafya, Mekansal veritabanı, CBS, 3D Geometrik Modelleme, CAD teknolojilerinin kullanıldığı uygulamada; alana ait uydu görüntüleri, yersel ve hava fotoğrafları, çeşitli çizim ve 3D geometrik modeller, kadastro planları, topografik ölçmeler ve metadataların yer aldığı bir mekansal bilgi sistemi tasarlanmıştır. Proje sonuç ürünü de, İnternet üzerinden kullanıcıların faydalanabildiği bir yapıya dönüştürülmüştür. Bu çalışma, sonuçlarının denenmesi amacıyla iki pilot bölgede yapılan uygulamayla başlamıştır. Bu bölgeler hakkında öncelikle mümkün olduğunca çok belgeye ulaşılarak, belgelendirme çalışması gerçekleştirilmiştir. Kültürel varlıklara ait fotoğraflar, ortofotolar, geometrik modeller, katalog, magazin ve bildirilerde yer alan çalışma ve sunumlar bir araya getirilerek mimarlar, araştırmacılar, akademisyenler, öğrenciler, turistler ve gezginlerin faydalanabileceği internet tabanlı mekansal bir bilgi sistemi kullanıma açılmıştır. Çalışma alanlarında bulunan binalara ait veri toplama, işleme, indeksleme, depolama, yedekleme, yönetim, grafik ve sözel verilerin paylaşıma açılması konularını içeren belgelendirme çalışmaları digital olarak gerçekleştirilmiştir. Ancak, tespit edilen eski ölçme, rölöve ve tarihi belgeleri içeren kitapların basılı ortamda 53 olmalarının veri entegrasyonunda güçlükler yaşattığı belirtilmiştir. Kentsel ve mimari alanlarında gerçekleştirilen belgelendirme çalışmalarında ihtiyaç duyulan jeomekansal bileşenler, bu çalışmada şu şekilde sıralanmaktadır: Jeodezik ve Topografik Ölçmeler Digital Kartoğrafya Sayısal Yükseklik Modeli Digital Fotogrametri Mekansal Veribankası CBS 3D Geometrik Modelleme CAD Teknolojisi Yersel Lazer Tarayıcılar Sayısal Yükseklik Modeli (DTM) üretimi, fotoğrafların, ortofoto, CAD ürünlerinin indekslenmesi, UTM projeksiyonunda kadastro ve halihazır paftaların üretimi, 3D CAD çizimlerinin yanı sıra önemli görülen bina cephelerine ait VRML modeller veri kaynakları olarak kullanılmıştır. Diğer kullanıcılara yönelik ortaya çıkan sonuç ürünler, amaçlarına göre şu şekildedir: Tüm yerleşim alanına yönelik sayısal yükseklik modeli, Yollara ait 3D geometrik model, Sanatsal değerleri olan meydan ve bu meydanlara açılan binaların 3D geometrik modelleri, Bina cephelerine ait ortofotolar, Vektör biçiminde bina cephelerine ait fotoğraflar, Burada da görülmektedir ki, birçok tekniğin birleşimi ile elde edilen farklı ürünler sayesinde, jeomekansal veri açısından zengin belgeleme çalışmaları üretilebilmekte, bunun uygun yönetimi ve paylaşımının farklı kullanıcılara sunumu büyük kolaylıklar sağlamaktadır [45]. Tarihi eser ve alanlara yönelik bir başka kapsamlı jeomekansal belgelendirme çalışması Çanakkale’de bulunan Seddülbahir Kalesi ve çevresindeki tarihi alanlarda gerçekleştirilmiştir. Bu proje, başta bölge üzerinde çalışmalar yapan tarihçi ve 54 arkeologlar olmak üzere, tüm İnternet kullanıcılarına kale ve çevresi hakkında jeomekansal bilgi sunma amacı taşımaktadır. Doğru ve güvenilir jeomekansal 4D veri toplama çalışmaları, öznitelik bilgileri ile birlikte bir CBS’de toplanmıştır. Gerçekleştirilen çalışmalar sayesinde, kalenin geçmişte ve hâlihazırdaki durumu hakkında, sistematik ve konuma dayalı verilerden sentezlenen bilgiler, internet üzerinden paylaşıma açılmıştır. Jeomekansal veri toplama çalışmalarında, dinamik bir Global koordinat sistemi olmasından ötürü WGS84 tercih edilmiştir. GPS ile elde edilen jeomekansal verilerin, zaman bileşeni de içermesi sayesinde, çalışma 4D belgelendirme özelliği kazanmıştır. Böylece üretilen jeodezik altyapı ve yapılan ölçmeler sayesinde, dünyanın herhangi bir yerindeki benzer dönemlere ait gerçekleştirilen çalışmalar ile bu projenin birleştirilmesi ve birlikte değerlendirilmesi sağlanmıştır. Kalenin bulunduğu alana ilişkin genel planlar ve nivelmandan elde edilen ortometrik yüksekliklerle sayısal arazi modeli üretilmiştir. Yapıların dış cephe ve iç alan detay alımlarında, yersel lazer tarayıcı, elektronik takeometre ve distometre kullanılmıştır. Önemli alanlarda çekilen digital fotoğrafların (rektifikasyon) düşeye dönüştürülmesiyle, fotogrametrik değerlendirme ve çizim işlemleri gerçekleştirilmiştir. Sonuçta, elde edilen tüm jeomekansal veriler birbirleriyle cm. mertebesinde doğrulukta bütünleştirilmiştir. Gerçekleştirilen CBS uygulamasıyla, farklı tabakalardaki sayısal ve öznitelik verileri bir araya getirilerek, sorgu ve analizlerle, veriden bilgi elde edilmesi sağlanmıştır. VRML modelleri, video gibi görselleştirme öğeleri ile son kullanıcılara, kale ve pilot uygulama bölgesi olan kale çevresindeki mezarlık hakkında da detaylı sözel ve yazılı bilgiler sunulmaktadır. Çalışmada verilerin bir araya getirilmesinde izlenilen iş akışı Şekil 5.3’te görülmektedir [16]. 55 Şekil 5.3 : Seddülbahir CBS uygulamasının geliştirilmesinde izlenen yol [16]. 56 Geleneksel mimarinin günümüze kadar yaşatıldığı, ancak yakın zamanda eski dokuların giderek kaybolduğu şehirlerde, geçmişten gelen kent dokusunu belgelendirmek, korumak, yıkılan ve eski şehir uzantısı olan alanlarda yeni yapıların şehir dokusunu bozmasını engellemek amaçlarıyla plancı ve mimarlar tarafından şehir rehberleri hazırlanmaktadır. Bu çalışmalarda da jeomekansal belgelendirme ve mekansal bilgi sistemlerinden yaygın şekilde faydalanılmaktadır. Buna örnek bir çalışma İtalya’da Bolonya kentinde gerçekleştirilmiştir. Çalışma, kentsel tasarım rehberinin yanı sıra gelecekte şehrin önemli noktalarına sanal gezilerin düzenlenebileceği bir çalışmaya altlık olmayı hedeflemektedir. İlk etapta 2000 adet binada gerçekleştirilen uygulamada; kentsel tasarıma yönelik tipoloji, fonksiyon, genel geometrik görünüş temel bileşenleri yanında, yerleşim alanlarının gelişiminin tam kavranmasında önemli olduğu düşünülen mekansal ve mimari elemanların belgelendirme çalışmaları yürütülmüştür. Bunların gelecekte planlanan 3D tarama ve sanal gerçeklik uygulamalarına gerekli temel altyapıyı hazırlaması için; yeni teknoloji ve standartların geliştirilmesi de hedeflenmiştir. Topografik ölçmeler, farklı grafik ve fotoğrafik görselleştirmeler, sayısal görüntü işleme uygulamaları, bina cephelerine ait veritabanı, temel plan altlıklar ile 3D sanal modellerden oluşan bir sistemde, şehrin geçmişinin portresinin çıkarılması amaçlanmıştır. Çalışma sonucunda her binaya bir kimlik kartı verilerek, tüm çalışmalar bir veritabanında toplanmıştır. Bu kartın içeriğinde bulunan binanın tanımı, planlardaki konumu, cephesine ait ortofotosu, mimari elemanlarına ait detayları sayesinde, sokak ve yapı bazlı mimari ve çevresel analizler gerçekleştirilebilmektedir. Koruma kurulları tarafından alınan temel karar ve düşüncelerin kodlanmasıyla, benzer binalar için standart kararlar üretilmiştir. Böylece, cephe türlerine ait farklı sınıflandırılmalarla ortaya çıkan karmaşık analiz yükleri hafifletilmiştir. Sokaklara ait fotogrametrik yöntemlerle üretilen cephe silüetleri bir araya getirilerek, istem dışı gerçekleştirilen yıkım, yeniden yapım ve dönüşümler gibi uygun olmayan işlerin, planlama aşamasında fark edilmesine yönelik Şekil 5.4’te görülen ürünler elde edilmiştir [46]. Şekil 5.4 : İtalya, Bolonya şehrindeki bir sokağa ait ortofoto ve rölöve çizimleri [46]. 57 6. TÜRKİYE’DE TAŞINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARINA YÖNELİK PROJE ÇALIŞMALARINDAN ÖRNEKLER 6.1 Laleli Camii ve Müştemelatlarının Rölöve Restitüsyon Restorasyon ve Çevre Düzenleme Projesi 6.1.1 Genel bilgi İstanbul şehri tarihi yarımadasının ortasında, önemli bir noktada bulunan Laleli Camiinin yerinde, Roma ve Bizans dönemlerde bir forum olduğu düşünülmektedir. Osmanlı zamanında önce Koska daha sonra da Laleli olarak anılan bu bölge, zamanla Bizans dönemindeki önemini yitirmiştir. Topografyası 18.yy’a kadar büyük ölçüde korunan alan, Osmanlı’da çok sık görülen yangınlarla mevcut eserlerini kaybetmiştir. Semt 18.yy ortalarında inşa edilen hanlar ile yeniden bir ticaret bölgesi olarak ortaya çıkmıştır. Burada 1760-1763 yılları arasında Osmanlı Padişahı III. Mustafa tarafından inşa ettirilen Laleli Camisi ve Külliyesi; Osmanlı’da caminin yanı sıra sultan türbesi, altyapısında çarşı, dükkânlar, sebil, muvakkithane, imarethane, mumhane ve Sipahiler/Katırcılar hanı bulunan klasik külliye özelliklerini taşıyan son büyük sultan külliyesidir. Önemli kültürel eserleri barındıran Laleli bölgesinde 1918 yılında çıkan bir yangın sonrası ızgara plan sistemi ile gerçekleştirilen çalışmalardan ciddi şekilde etkilenmiştir. O dönemde yıkılmış olan medresenin yerine toplu konutlar inşa edilmiştir. 1957 yılında gerçekleştirilen yol çalışmaları da bu cami ve külliyesinin görünümünü değiştirmiştir. Bu dönemde caminin set duvarlarına demir yapı dükkânlar gibi farklı eklemeler inşa edilmiştir. Geçmişteki olumsuzluklara, günümüzdeki çarpık yapılaşmaya ve yoğun trafik akışına rağmen, bu görkemli tarihi ve kültürel miras, günümüzde yine de varlığını sürdürmektedir. Laleli Camisine ve müştemelatına ait gerçekleştirilen son belgelendirme ve restorasyon çalışmaları projesi, 2006 yılında gerçekleştirilmiştir [47]. “Laleli Camii ve Müştemelat Binalarının Rölöve Restitüsyon Restorasyon ve Çevre Düzenleme Projesi” kapsamında, cami ve çevresine yönelik proje çalışmasında yanda belirtilen işlem adımları takip edilmiştir. 58 I. Tespit ve Araştırma Çalışmaları Tarihsel ve Sanat Tarihi Araştırmaları Kültür Varlığı İle İlgili Projeler ve Kurul Kararları Fotoğrafik Tespitler Harita Tespitleri II. Rölöve Çalışmaları Rölöve Çizimleri Rölöve Analiz Raporu Analitik Rölöve Camii Bozulma Analizi Dönem Analizleri Strüktür Analizi ve Raporu Malzeme Analizi ve Raporu III. Restitüsyon Çizim ve Raporu Restorasyon Uygulama Projesi Peyzaj Mimarisi Uygulama Projesi ve Raporu 6.1.2 Tespit ve araştırma çalışmaları Proje kapsamında önce birçok farklı kaynak taranarak projeye altlık oluşturacak bilgiler elde edilmiştir. Çalışmalarda başta Topkapı Sarayı, Başbakanlık, Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivleri incelenmiştir. Anıtlar Kurulu tarafından eser ile ilgili alınmış revizyon ve koruma kararları, eser ve çevresini konu alan akademik tez çalışmaları araştırılmıştır. Caminin inşaat süreci ve tekniği ile inşasından önce ve sonra gerçekleştirilen çalışmalar kronolojik tarihi ve sanat tarihi araştırmaları şeklinde hazırlanmıştır. Eldeki verilerle tipolojik olarak da aynı dönemde inşa edilen camilerle kıyaslaması yapılmıştır. Yazılı belgelerin dışında, cami ve külliyesinde zaman içerisinde gerçekleşen değişimler, geçmişte üretilmiş gravür, fotoğraf ve haritalardan belirlenmiştir (Şekil 6.1). 59 Elde edilen bu bilgilerle, çalışma kapsamında üretilen güncel fotoğraf, rölöve ve planlar karşılaştırılmış, esere ait zaman içindeki değişimler görsel malzemelerle birlikte değerlendirilmiştir. Şekil 6.1: Laleli Camisi’ne ait eski gravür, yapı planı,2006 yılına ait fotoğraf [47]. Çalışmada caminin geçmişi hakkındaki en temel bilgiler eski haritalardan elde edilmiştir. 19.yy’da üretilen Ayverdi (Şekil 6.2.a), 1936 tarihli Pervititch (Şekil 6.2.b), 1:1000 ve 1:500 ölçekli Alman Mavisi (Şekil 6.3.a.ve b.) olarak bilinen haritaların yanı sıra, Cumhuriyetin ilk yıllarında üretilen kadastral paftadan da (Şekil 6.3.c.) yararlanılarak cami ve külliyesine ait yapıların konumsal bilgileri temin edilmiştir. (a) (b) Şekil 6.2 : (a) 19. yy Ayverdi haritası (b). 1936 tarihli Pervititch haritasında Laleli Camisi’nin konumu [47] 60 (a) (b) (c) Şekil 6.3 : (a). 1:1000, (b).1:500 ölçeklerinde Alman mavilerinde caminin konumu (c). Cami ve çevresinin kadastro paftası [47]. Proje çalışması kapsamında özellikle Pervititch haritaları temel alınarak eski ile yeni fotoğraflarla eserin zaman içerisindeki değişimi tespit edilmiştir. Örneğin geçmişte sıkça karşılaşılan yangınlara hızlı müdahe amacıyla cami külliyesinde inşa edilmiş ve günümüzde toprakla doldurulmuş havuzun konumu Pervititch haritası sayesinde Şekil 6.4’te görüldüğü gibi belirlenmiştir. Şekil 6.4 : 1936 Tarihli Pervititch haritasında tespit edilen yangın havuzu, 2006 yılında yangın havuzunun durumu [47]. Cami ve külliyesi sanat tarihi araştırmalarında kullanılmak amacıyla fotoğrafik belgelendirme çalışması yürütülerek, Şekil 6.5’te örnekleri görülen farklı fotoğraflar çekilmiştir. Şekil 6.5 : Sanat tarihi çalışmaları kapsamında fotoğrafik belgelendirme örnekleri [47]. Esere ilişkin farklı zamanlarda alınan proje kararları ve gerçekleştirilen uygulamalar, Umumi Müzeler Müdürlüğü ve Koruma Kurulu kararlarından elde edilmiştir. Şekil 6.6’da eserin tespit edilen geçmiş tarihli rölöve çalışması görülmektedir. 61 Şekil 6.6 : Esere ait geçmişte alınmış rölöve [47]. Bir sonraki aşamada, eserin güncel durumunu gösteren halihazır harita temin edilmiş, cami ve çevresinin plankote üretimi gerçekleştirilmiştir (Şekil 6.7). Bunun yanı sıra ilgili birimlerden cami ve yakın çevresine ait altyapı bilgi ve paftaları, ulaşım plan ve projeleri, hava fotoğrafları, yapı mülkiyet ve imar durumunu gösteren belgeler, kot kesit inşaat istikamet rölöveleri, zemin etüdü paftaları gerekli yazışmalarla alınmıştır (Şekil A-1). Şekil 6.7 : Laleli Camisi ve çevresine ait plankote [47]. 62 Araştırma çalışmaları boyunca birçok farklı harita, plan ve bunlarla ilişkili bilgiler elde edilmiştir. Projenin bundan sonraki safhalarına altlık teşkil eden bu bilgiler, farklı jeomekansal temeller üzerinde arazi ve kentsel alanın kullanımına ilişkin birçok jeomekansal veriyi içermektedir. Geçmişte üretilmiş Pervititch v.b. eski haritalar bu harita çalışmalarını tanıtan kitaplarlardan elde edilen raster görüntülerden oluşurken, kadastro paftası ve geçmiş yıllarda analog ortamda üretilen planların fotokopi kopyaları projeye dâhil edilmiştir. Yine günümüze ait hava fotoğrafı raster olarak elde edilirken, güncel hali hazır harita kağıt ortamda projede sunulmuştur. Farklı kurumlardan temin edilen altyapı bilgi ve paftaları, ulaşım plan ve projeleri, imar durumu, zemin etüdü bilgileri de farklı ölçek ve yöntemlerle üretilmiş ve resmi yazışmalar ile birlikte genelde kağıt ortamında temin edilmiştir. Kot Kesit, İnşaat İstikamet Rölövelerinin ilgililer tarafından analog olarak üretilerek kağıt ortamda elde edildiği görülmektedir. 6.1.3 Rölöve çalışmaları Laleli Camisi ve Müştemalatına yönelik gerçekleştirilen proje çalışmasında, belgelendirme yönünden ortaya konulan ikinci temel safha, esere ait rölövelerin çıkarılması olmuştur. Bu sayede eserin geometrik ve motifsel özellikleri iki boyutlu düzleme aktarılmıştır. Rölöve çalışmasında Laleli Camisi’ne ait 1:200 ölçekli vaziyet planı hazırlanmıştır. Daha sonraki çizimlerde, dış cephe görünüşlerinin ve yapı içinden geçen üç farklı kesitten iç görünüşlerle birlikte, önemli detayları içeren kısımların total station ve mimari fotogrametri teknikleri kullanılmak suretiyle rölöve çizimleri elde edilmiştir. Şekil 6.8 (a,b,c)’de bu yöntemle eserin Kuzeydoğu cephesine ve seçilen AA hattından elde edilen farklı görünüm ve kesit çalışmaları, şadırvana ait görünüş, kesit, kotlu ve kotsuz planları ile detay çalışmaları bulunmaktadır. Tüm cephe rölöveleri ve kesit görünümleri de benzer şekilde üretilmiştir. 63 (a) (b) (c) Şekil 6.8 : (a).Laleli Camii Kuzeydoğu cephesine ait rölöve ve (AA) kesit görünümü, (b). İç kesit ve detay çalışmaları, (c).Camii şadırvanına ait görünüş ve kesitler [47]. Rölöveler üzerinde yıpranmış veya tahrip olmuş alanların işlenmesiyle analitik rölöveler üretilmiştir. Şekil 6.9’da Cami cephesinde bulunan tahribatın işlendiği analiz rölöve çalışması görülmektedir. Şekil 6.9 : Analiz çalışması işlenmiş cephe rölövesi [47]. 64 6.1.4 Restitüsyon çalışmaları Eski rölöve çizimleri, fotoğraf ve belgeler ışığında farklı dönemlerde caminin şekil ve yapısı hakkında elde edilen veriler üzerinden, esere ait farklı dönemlerin restitüsyon projeleri hazırlanarak, üç döneme ait restitüsyon çalışması gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, eser üzerindeki yapı ve malzeme analizleri yapılarak, tüm bu çalışmalar sonunda, eserin mevcut ve geçmişteki durumlarını belirleyen ayrıntılı tespitler, raporlar halinde sunulmuştur. 6.1.5 Peyzaj çalışmaları Laleli Camisi projesi kapsamında gerçekleştirilen peyzaj mimarisi uygulama projesi ve raporunda, çalışma sınırlarında yer alan yeşil alanların peyzaj tespiti gerçekleştirilmiştir. Peyzaja yönelik tüm çalışmalar 1:200 vaziyet planı temelinde gerçekleştirilmiştir. Öncelikle ağaç ve diğer bitkiler numaralandırılarak, vaziyet planına işlenmiştir (Şekil 6.10). Şekil 6.10 : Laleli Camii vaziyet planı [47]. Her bitkinin adı, gövde ve taç çapı gösterilen lejant örneği Şekil 6.11’de görülmektedir. Şekil 6.11 : Vaziyet planında bitki lejandı [47]. 65 Ayrıca, plan lejantında tüm numaralandırılmış ağaç ve çalı gruplarının türleri açıklanmıştır. Tescile önerilen bitkilerin yanısıra, sökülmesi veya başka bir yere taşınması uygun görülenler de farklı renk ve şekiller ile işaretlenmiştir. Tespiti yapılan peyzaj alanlarının, yapısal ve bitkisel 1:100 (Şekil 6.12) ve 1:200 ölçeklerinde tasarımları gerçekleştirilmiştir. Şekil 6.12 : 1:100 ölçekli bitkisel peyzaj tasarımı [47]. 1:100 ölçeğinde üretilen yapısal ve bitkisel aplikasyon projeleri sayesinde, uygulamalar örnek mimari kesitleriyle birlikte önerilmiştir (Şekil 6.13). Şekil 6.13 : Peyzaj yapısal uygulama kesiti [47]. 6.1.6 Mühendislik uygulama projeleri Yapı ve çevresinin ısıtma, aydınlatma, gaz, elektrik v.b. altyapılarının düzenlenmesi mevcut yapılar ve ihtiyaçlar dâhilinde projelendirilmektedir. Örneğin iç ve dış aydınlatma, kablolama, ses ve ışık düzenleri planları hazırlanarak vaziyet planı üzerine işlenmiştir. Aydınlatmada projektörlerin yapıyı hangi açılarla aydınlatacağı planlanmıştır. Olası bir yangına karşı, ısı ve duman dedektörlerinin nerelere yerleştirileceği ve özellikleri gösterilmiştir. 66 Planlanan kablo, hat ve besleme yönleri, kablo dağıtım şemaları üzerinde belirtilmiştir. Çevre ve yapı aydınlatma projeleri Şekil 6.14’te görüldüğü üzere vaziyet planında 1:100 ölçeğinde gösterilmiştir. Şekil 6.14: Vaziyet Planından Yararlanılarak Gerçekleştirilen Dış Cephe Aydınlatma Planı [47]. Uygulama projesine altlık olan priz aplik anahtarlarını içeren 1:100 ve 1:50 ölçeğindeki planlar da çizilmiştir. Ayrıca, yangın, ses, telefon planları hazırlanmış, güç ve aydınlatma hesapları gerçekleştirilmiştir. 6.1.7 Perspektif görüntüler ve animasyonlar Proje çalışmasında üretilen tüm çizimler, sayılsal ortamda DVD üzerinde kayıtlı olmakla birlikte, projenin teslimatı paftaların ölçekli çıktıları ile yapılmıştır. Ayrıca, proje genelinde üretilen tüm fotoğrafik, çizim ve rapor çalışmaları, A3 proje albümünde sunulmuştur. Çalışma işlem adımlarını anlatan, Şekil 6.14’te örnek görüntüsü görülen animasyon çalışmaları da video olarak DVD formatında takdim edilmiştir. Şekil 6.15 : Caminin içini gösteren perspektif görüntü örneği [47]. 67 6.1.8 Sonuç Laleli Camisine yönelik gerçekleştirilen proje birçok farklı disiplinin bir arada yer aldığı, değişik türde jeomekansal verilerin kullanıldığı bir çalışma ortamını içermektedir. Yürütülen araştırmalarda eski-yeni harita, fotoğraf ve eski projeler elde edilmiştir. Basılı ya da digital veriler, çoğu kez fotoğrafik belgelendirme çalışmalarıyla temin edilmiştir. Rölöve, restitüsyon, restorasyon, peyzaj projeleri de bu belgelendirme çalışmaları temel alınarak hazırlanmıştır. Eser mimari açıdan incelendiğinde, süslü ve karmaşık bir yapı özelliği taşımaktadır. Rölöve ve kesit çalışmalarında fotogrametri yönteminin kullanıldığı, total station ile ölçmelerin yapıldığı belirtilmiş ise de, kullanılan sisteme ilişkin detaylı bilgi ve yöntem açıklanmamıştır. Kullanılan temel harita ve planların üretildiği koordinat sistemleri, ölçek boyutları ve veriler arasındaki farklı nitelikler, bütünsel bir yaklaşımın ortaya konulmasını zorlaştırmaktardır. Örneğin 1:200 ölçeğindeki vaziyet planının üzerine 1:100 ölçekli peyzaj uygulama projesi getirilmek istenmiştir. 6.2 Ali Paşa Sarayı Restitüsyon ve Restorasyon Projesi 6.2.1 Genel bilgi “Ali Paşa Sarayı Restitüsyon ve Restorasyon Projesi”, Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme hareketleri olarak bilinen Tanzimat döneminin ünlü Hariciye Nazırı ve Sadrazamlarından Ali Hüseyin Paşa’nın günümüzde yok olmuş sarayının, belgeler ışığında rekonstrüksiyonunu (Reconstruction Fr.) amaçlayan bir projedir. Saray, son Osmanlı Padişahlarından Sultan Abdülaziz tarafından Ali Paşa’nın yanan ahşap konağı yerine armağan olarak inşa ettirilmiştir. Seçkin bir manzaraya sahip olan bir arsada inşa edilen eserin yapımında kıymetli ve ithal malzemelerin kullanıldığı belgelerle tespit edilmiştir. Tüm bunlar eserin yapıldığı dönem içinde özel bir yeri olduğunu göstermektedir. 23 Temmuz 1911 tarihinde çıkan büyük Mercan Yangını sonucunda yalnızca kagir duvarları kalan bu yapının orijinal yerinde, 1950’li yıllardan kalma çok katlı bir otopark bulunmaktadır [7]. 68 6.2.2 Restitüsyon ve Rekonstrüksiyon amaçlı çalışmalar Rekonstrüksiyon projelerinin gerçekleştirilmesinde bilimsel, doğru, kuşkuya yer bırakmayan, güvenilir bilgi ve belgelere dayanılması esastır. Bu amaçla günümüzde tamamen yok olmuş sarayın orijinal kullanımda ve sonraki farklı kullanımlarındaki hallerini temsil eden restitüsyon projesinin üretiminde, proje ekibi tarafından birçok farklı veri ve kaynak değerlendirilmiştir. Elde edilen görsel, yazılı verilerin yanı sıra, eserle aynı dönemde inşa edilmiş ve benzer özellikler taşıyan farklı eserler de dikkate alınmıştır [7].Veri araştırma çalışmasıyla, restitüsyon projesinin üretimi için toplanan dokümanlar uzman görüşleri için bir araya getirilmiştir. Esere dair tarihsel, arkeolojik, sanat tarihi, fotoğrafik tespitler yanı sıra koruma kurul arşivleri de incelenmiştir. Ali Paşa’nın biyografisi, Osmanlı arşivindeki şantiye ve eşya belgeleri, tarihi haritalar, koruma kurulları belge ve fotoğrafları, parseldeki diğer binaların fotoğrafları, çeşitli planlar, güncel haritalar, altyapı ve ulaşım bilgilerini içeren paftalar, hava fotoğrafları, mülkiyet, imar durumu, kot kesit inşaat istikamet rölövesi, röperli kroki, ÇAP, zemin etütleri temin edilmiştir. Harita ve eski fotoğraflardan; eserin formu, planı, yapı elemanları konum ve boyutlarını gösteren nümerik bilgilere ulaşılmıştır. Yapı plan ve eşyalarının belirlenmesi tamamen yazılı ve basılı belgeler üzerinden gerçekleştirilmiştir. Çalışmada aynı dönemde inşa edilen benzer yapılarda bulunan detaylar karşılaştırılarak, ortak noktalar tespit edilmiştir. Binanın konum ve geometrik özelliklerinin belirlenmesinde, başta eserin yakınında yer alan Beyazıt Yangın Kulesi’nden çekilen eski İstanbul manzara fotoğraflarından yararlanılmıştır. Bunun yanı sıra sarayın geometrisinin ve büyüklüğünün belirlenmesinde, bahçesinin ve çevresindeki yapılaşmanın anlaşılmasında bölgeye ait çeşitli haritalar kullanılmıştır. Elde edilen belgeler sayesinde, eserin orijinal kullanımda olduğu dönem içindeki önemi tespit edilerek rekonstrüksiyon için gerekli şartların sağlandığı vurgulanmıştır. Eserin yerinde inşa edilen katlı otoparkın temel kazısında tespit edilen, saraya ait temel kalıntılarının kaldırıldığına dair belgelere ulaşılmış, bunun sonucunda temel izleri dahi elde edilemeyen eserin tüm rekonstrüksiyon projesi görsel ve yazılı belgelere dayanılarak üretilmiştir. Öncelikli olarak binanın yeri ve boyutlarının saptanması için, geçmişte üretilmiş farklı plan ve haritalar taranarak, proje ekibince bilgisayar destekli çizim programlarında incelenmiştir. Bu veriler; 1983 tarihli 5m’lik kartezyen ağına sahip bir plankote, Alman Mavileri olarak bilinen 69 İstanbul Şehremaneti tarafından “Deutsches Syndikat für Stadtebauliche Arbeiten” adlı Alman firmasına ürettirilen 1/1000 ve 1/500 ölçekli iki harita ile Şekil 6.16’da görülen Mayıs 1941 tarihli Pervititch tarafından üretilen sigorta haritasından oluşmaktadır. Şekil 6.16 : Pervititch haritasında saray ve bahçesinin konumu (Çifte Saray) [7]. İncelemeler esnasında 1983 tarihli plankotede bazı tutarsızlıklar görüldüğünden, bu belgeden yararlanılamadığı belirtilmiştir. Pervititch Haritaları’ndan ise, sarayın bulunduğu 61 numaralı Pafta’dan sadece yapı çevresindeki duvarlara ve nirengi noktalarına olan konum ölçmeleri elde edilmiştir. Böylece binanın Beyazıt Yangın Kulesi gibi diğer yapılara olan konum bilgisine ulaşılmıştır. Bunun yanı sıra eserin bahçe, seyir terası ve müştemilatlarının verileri alınmıştır. Yine haritada işlenen seyir teras duvarlarının Roma dönemine ait olduğu düşüncesi ortaya çıkmıştır. Alman Mavileri’nden, yapının o dönemde kışla olarak kullanıldığı bilgisine ve eserin boyutlarına ulaşılmıştır. Şekil 6.17’deki Alman Mavisinden ve temel plankotesinden elde edilen bina planları, AutoCAD programında ölçeklendirilerek çizilmiştir. 70 (a) (b) Şekil 6.17 : (a). Alman Mavisinden elde edilen çizim, (b). 1983 yılında gerçekleştirilen temel plankotesinde temel kalıntılarının çizimi [7]. Şekil 6.18’de gösterilen karşılaştırmada Pervititch ve Alman Mavilerinden elde edilen ölçülerin birbirine çok yakın olduğu, temel plankote çalışmasından elde edilen çizimlerin ise, geometrik olarak benzer ancak diğerlerine nazaran daha büyük olduğu belirtilmiştir. Sonuçta sarayın plan ve konumunun matematiksel olarak saptandığı rapor edilmiştir. Şekil 6.18 : Haritalardan yapı planının kıyaslanması [7]. Diğer temel veri kaynağı olarak kullanılan fotoğraflar da taranmıştır. Sonuçta perspektif verileri açısından Şekil 6.19’da yer alan, en güvenilir fotoğraf bulunmuştur. 71 Şekil 6.19 : Restitüsyon çalışmasında kullanılan eski fotoğraf [7]. Fotografik perspektif olarak adlandırılan yöntem ile ufuk çizgisi ve bakış yüksekliği çalışmaları yapılarak Şekil 6.20’deki çözümleme gerçekleştirilmiştir. Böylece binanın kitle ve cephe dokusunun nümerik olarak elde edildiği belirtilmiştir. Gene yapı tipolojisinin belirlenmesinde de bu fotoğraflar kullanılmıştır. Şekil 6.20 : Perspektif yöntemi kullanılarak cephe düzleminin elde edilmesi [7]. Sarayın perspektif yöntemiyle elde edilen bilgiler temel alınarak, fotoğraflardan detaylı cephe görünümü üretilmiştir. Eserin diğer niteliksel çalışmalarından yararlanılarak, yapının ilk dönemine ait Şekil 6.21’de yer alan vaziyet planı ve restitüsyon projesi üretilmiştir. 72 (a) (b) Şekil 6.21 : (a).Yapının 1/200 ölçeğinde üretilen 1. dönem vaziyet planı, (b). Doğu cephesinden restitüsyon görünüşü [7]. Farklı cephelerin restitüsyonlarının üretilmesinin ardından plan çalışmalarına geçilmiştir. İnşaat ve demirbaş defterlerinin yanısıra, aynı döneme ait başka eserlerle yapılan kıyaslamalar sonucunda kat planları hazırlanmıştır. 6.2.3 Peyzaj rekonstrüksiyon projesi Peyzaj projesi çalışmalarında, esere ait eski fotoğraflardan tespit edilen orijinal bahçe düzenlemeleri dikkate alınarak peyzaj rekonstrüksiyonları gerçekleştirilmiştir. Şekil 6.22’de zemin yapısı ve bahçe mobilyalarını içeren yapısal aplikasyon ile bitki konumları ve türlerini gösteren bitkisel aplikasyon projeleri üretilmiştir. Şekil 6.22 : Yapısal aplikasyon ve bitkisel aplikasyon projesi kesitleri [7]. Ayrıca, saray ve peyzaj çalışmalarının rekonstrüksiyon görünüşleri de Şekil 6.23’te canlandırılmıştır [7]. 73 Şekil 6.23 : Peyzaj rekonstrüksiyonun yandan görünüşü [7]. 6.2.4 Sonuç Bir önceki örnekte incelenen Laleli Camisi’ne yönelik belgelendirme çalışması ile yeryüzünden yok olmuş Ali Paşa Sarayı’nı belgelendirme çalışması doğal olarak farklılıklar gösterse de, mekansal verilerin değerlendirilmesi bakımından birbirlerine benzemektedirler. Ali Paşa Sarayı’nın var olduğu dönemde ve sonrasında üretilen harita ve planlar tüm çalışmanın temelini oluştururken, geçmişte çekilmiş fotoğraflar vasıtasıyla restitüsyon çalışması yapılmıştır. Her ne kadar geçmişte esere dair kapsamlı bir belgelendirme çalışması bulunmasa da, birçok farklı türdeki mekansal verinin bir araya getirilip değerlendirilmesiyle proje gerçekleşmiştir. Ancak, kullanılan altlık haritaların ölçeklerinin yanı sıra hangi kriterlere göre üretildikleri, jeodezik anlamda nasıl bir temel üzerine oturtuldukları konusunda bir açıklama yapılmamıştır. Perspektif yöntemi ile değerlendirilen fotoğraflarla, yok olmuş bu saraya ait bina cepheleri çizilmiştir. Fakat, kullanılan fotoğraf makinası objektif distorsiyonu, fotoğraf koordinatları hakkında herhangi bir araştırmadan bahsedilmemiştir. Yüksek doğruluk sağlayan fotogrametrik yöntemle rekonstrüksiyon çalışmasının yapılıp yapılamayacağı da bilinmemektedir. Kat planları yapı ve demirbaş defterlerinden yararlanılarak üretilmiştir. Peyzaj projelerinde objelerin koordinat sistemi ile ilişkilendirilmesi yerine, röper ölçü değerlerine başvurulması, uygulamada zorlaştıracaktır. 74 verilerin değerlendirilmesini 7. TARİHİ ÇEVRE KORUMA ÇALIŞMALARINDA BELGELENDİRMEYE YÖNELİK MEKANSAL BİLGİ SİSTEMİ TASARIM VE YÖNETİMİ 7.1 Jeomekansal Bilgi Sistemi Bileşenleri TaĢınmaz kültür varlıklarına yönelik, koruma, onarım, yaĢatma projelerinde detaylı belgelendirme çalıĢmalarına ihtiyaç duyulduğu 2. Bölüm’de aktarılmıĢtır. Uluslararası tüzük ve kararlar çerçevesinde belgelendirmeye yönelik modern tekniklerin kullanımı teĢvik edilse de, yönetmekliklerde jeomekansal veri toplanması ve yönetimi hakkında ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Tez kapsamında incelenen proje ve uygulamalarda görüldüğü üzere, kültür varlıkları çalıĢmalarında en uygun jeomekansal veri toplama tekniklerinin seçimi ve elde edilen verilerin mekansal bilgi sistemlerinde birlikte değerlendirilmesi önemlidir. Bu bölümde, taĢınmaz tarihi eser ve kültür varlıklarının onarım, restorasyon ve rekonstrüksiyonuna yönelik çalıĢmalara temel oluĢturan jeomekansal verilerin, üretim, yönetim ve paylaĢımına dair bir mekansal bilgi sistemi kurgulanmıĢtır. ÇalıĢmaların daha hızlı ve doğru yürütülmesi için; jeodezik altyapı kurulumu, veri toplama, değerlendirme, depolama ve paylaĢımı bir iĢ akıĢı sürecinde planlanmıĢtır. Belgelendirme çalıĢmaları kapsamında farklı ölçekli jeomekansal verilere ihtiyaç duyulduğu bilinmektedir. ÇalıĢma safhalarında karĢılaĢılan sorunların temelinde zamanla değiĢen üç boyutlu bir çevrenin belgelendirilmesi yatmaktadır. Ġki boyutlu, kağıt üzerinde klasik yöntemlerle üretilen proje çalıĢmalarının terk edildiği, modern ölçme tekniklerine dayanan jeomekansal çalıĢmalarda ise, farklı yöntemlerle elde edilen verilerin miktarından dolayı veri yönetiminde sıkıntılar yaĢandığı bilinmektedir. Jeomekansal verilerin sistematik yönetimi, belgelendirme çalıĢmalarını doğrudan etkilemektedir. Temel haritaların, arazi ve kentsel kullanım bilgilerinin, tarihi belgelerin, ölçme çalıĢmaları ile aynı koordinat sisteminde bir araya getirilmesi, 75 mimari ve mühendislik projelerinde alınacak kararları destekleyecektir. Bu sayede jeomekansal veri ve bilgiye doğrudan eriĢimin sağlanması, projelerin sunum ve paylaĢımını kolaylaĢtıracaktır. TaĢınmaz kültür varklıkarında jeomekansal veri-bilgi iliĢkisi ġekil 7.1’de temeli jeodezik altyapı olan bir anıtsal yapı kurgusunda gösterilmiĢtir. GÖRSELLEġTĠRME, SUNUM, ARġĠV VE PAYLAġIM Arkeolojik ÇalıĢmalar Tarih ve Sanat Tarihi ÇalıĢmaları Mühendislik ÇalıĢmaları Mimari ÇalıĢmalar Peyzaj ÇalıĢmaları Ġlgili Diğer Disiplinlerin ÇalıĢmaları KÜLTÜR VARLIĞINA ĠLĠġKĠN JEOMEKANSAL VERĠ TOPLAMA: ÖLÇME ÇALIġMASI TARĠHĠ BELGELERĠN ĠLĠġKĠLENDĠRĠLMESĠ ARAZĠ VE KENTSEL KULLANIM VERĠLERĠ TEMEL ALTLIK HARĠTALARIN ELDE EDĠLMESĠ JEODEZĠK ALTYAPI Şekil 7.1 : ġekil 4.1’de görülen CBS tasarım yaklaĢımı ile taĢınmaz kültür varlıklarının belgelendirilmesinde jeomekansal veri/bilgi iliĢkisi. Yukarıda sunulan iliĢkiler ve mekansal bilgi sistemindeki çalıĢma adımları, ileride ayrıntılı olarak açıklanmıĢtır. 76 Jeomekansal bilgi sistemi çalıĢmalarında, omurga rolü üstlenen jeodezik altyapı tüm verileri bir arada tutmaktadır. Seçilecek koordinat sistemi, datum ve projeksiyon sayesinde jeomekansal veriler, birbirleriyle uyumlu bir bütünlük oluĢturmaktadır. Türkiye’de gerçekleĢtirilen harita ve harita bilgisi üretiminde ulusal datum olarak kabul edilen ITRF96’nın kullanımı mekansal bilgi sisteminin iĢlevselliğinde birçok avantajı da getirmektedir. Projeksiyon seçiminde ise, ölçeğe göre ulusal projeksiyonlar olan UTM ya da Transversal Merkator (TM) kullanılmalıdır. Küçük ölçekli harita ve harita verilerinde UTM projeksiyonu uygulanırken, büyük ölçekli jeomekansal veri toplama ve gösterim çalıĢmalarında BÖHHBÜ Yönetmeliği’nde yer alan kıstaslar doğrultusunda Transversal Merkator (TM) projeksiyonu uygulanmalıdır. Yönetmelikte büyük ölçekli harita bilgilerinin sunumunda Dik Koordinat Sistemi kullanılması Ģartı getirilirken, seçilecek poligon ağı ve detay okumalarının da belirtilen doğruluk ve presizyonu karĢılaması gerekmektedir. Günümüzde önemli tarihi ve kültürel alanların bulunduğu Ģehirlerde kentsel planlama, ulaĢım, risk analizi, güvenlik gibi farklı amaçlar ile belli periyotlarda topografya ölçmeleri, halihazır harita üretimleri, uydu görüntüleri ve hava fotoğrafları elde edilmektedir. Bu verilerle, taĢınmaz kültür varlıklarına iliĢkin çalıĢma alanlarının güncel durumlarının tespiti, baĢka alanlar ile iliĢkilerinin kurulması, v.b. etüdlerin yapılması mümkündür. Yeterli sıklıkta elde edilecek arazi arızaları ve sistematik aralıklarla üretilecek yükseklik bilgileri sayesinde, sayısal arazi modeli de üretilebilmektedir. Ayrıca, uyduların sahip olduğu farklı algılayıcılar ile elde edilecek veriler, belgelendirme çalıĢmalarının genel olarak izlenmesinde ve alanları tehdit edebilecek risk faktörlerinin belirlenmesinde kullanılmaktadır. Güncel hava fotoğrafları, çalıĢma alanlarına büyük ölçekte bakıĢ ve yorumlama imkânı sağlamaktadır. Türkiye’de hava fotoğrafları, özellikle halihazır haritaların üretiminde altlık olarak kullanılmaktadır. 3D yazılımlar sayesinde üretilen halihazır haritalar, obje geometrisi ve konumun tespitinin yanı sıra, havadan tespit edilemeyen alanların yersel ölçmelere dayanan geometrik ve sözel bilgileri açısından da zengindir. Ayrıca, hava fotoğraflarının planimetrik izdüĢümlerinden, ortofoto ve gerçek ortofotolar üretilebilmektedir. 77 Tarihi ve kültürel önemi bulunan yapılar, geçmiĢte ressamların tablolarına, gravürlerine konu olmuĢtur. Batılı ressamların gözünden tarihi alanlarda günlük yaĢayıĢı anlatan mistik Doğu konulu tablolarda, Osmanlı’da sıkça kullanılan minyatür eserlerde, özellikle Ġstanbul’un kültürel alanlarını içeren komposüzyonlara yer verilmiĢtir. ÇalıĢmalar sanatçının sübjektif bakıĢını taĢısa da, yapıların orijinal kullanımları ve çevresine ait peyzaj gibi bilgiler taĢıdıklarından kıymetlidirler. Bu eserlerin taranarak raster olarak saklanması, geçmiĢe yönelik araĢtırmalar ile hikâye anlatımı gibi görselleĢtirme ağırlıklı uygulamalarda kullanımını mümkün kılmaktadır. Tarihi haritalar ise, adeta zamanda yolculuk imkanı tanımakta, özellikle taĢınmaz kültür varlıklarının boyutları ve kullanımları hakkında sağladıkları bilgilerle restitüsyon ve restorasyon çalıĢmalarına kaynak teĢkil etmektedirler. Proje çalıĢmalarında sıkça yararlanılan, Ġstanbul’un 19. Yüzyıl sonlarında üretilmeye baĢlanmıĢ iki temel haritasının kullanımı buna örnek olarak verilebilir. Özellikle tarihi yarımadayı kapsayan bu çalıĢmalardan biri Fransız Haritaları olarak bilinen Pervititch, diğeri ise Alman mavisi olarak anılan haritalardır. GeçmiĢte çekilen siyah beyaz eğik hava fotoğraflarına ait arĢivler, günümüzde farklı kurumlar tarafından muhafaza edilmektedir. 1950’li yıllardan günümüze kadar, bölgeye ait sistematik fotogrametrik amaçlarla üretilmiĢ hava fotoğrafları da arĢivlerde bulunmaktadır. Ġlk çekilen hava fotoğrafları daha çok yorumlama amaçlı iken, analog ve sonrasında analitik fotogrametrinin geliĢmesi ile fotogrametrik halihazır harita üretimi için de çekilmiĢlerdir. Bu fotoğrafların yüksek çözünürlükte taranmasıyla elde edilen dijitallerinden rektifikasyonu yapılabilenler güncel koordinat sistemine taĢınırken, diğerleri georeferans çalıĢması gerçekleĢtirilerek, ait oldukları bölgelerde geçmiĢe dair yorumlama çalıĢmalarında kullanılmaktadır. Ġlk belgelendirme çalıĢmalarıyla birlikte çoğu kez koruma ve uygulama amaçlı imar planı çalıĢmaları da yürütülmektedir. Mekansal bilgi sisteminde, önceden alınan koruma ve uygulama alanlarına yönelik tespitler, diğer disiplinlerin ihtiyaç duydukları bir kaynaktır. Bunun yanı sıra, arazi ve kentsel kullanıma ait bilgiler, tapu ve kadastro bilgileri, yazılı ve sözel tarihi bilgiler, belirlenecek standartlar dâhilinde geometrik verilerle iliĢkilendirilerek sisteme aktarılabilmelidir. Çoğu zaman eski eserlere ait Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulları arĢivlerinde, geçmiĢte alınmıĢ kararlar ve projeler bulunmaktadır. 78 Bunların da uygun Ģekilde arĢivlenerek dijital ortamda saklanmaları araĢtırma çalıĢmalarını hızlandıracaktır. Ancak, kurul kararlarının elde edilmesinde bürokratik yazıĢmalar veri toplama ve analiz süresini uzatmaktadır. Eserlere ait 1:500 ölçeğinde üretilen plankote ve vaziyet planları, yapıların genel görünüĢüne ve alanına dair detaylı güncel verilerin elde edilmesini sağlamaktadır. Özellikle, taĢınmaz kültür varlıklarının topluca bulunduğu alanlarda, mimari dokunun tanınmasına yönelik 1:200 ölçeğinde sokak silüetleri, cephe ortofotoları ve CAD rölöve çizimleri gerçekleĢtirilmektedir. Yapı bazındaki detaylı belgelendirme çalıĢmalarında, çekilen cephe fotoğrafları, genelde mimarların tasarım aĢamalarında üzerinde durdukları elemanlardır. Uygun kameralar ile çekilen fotoğrafların rektifikasyon ile düĢeye çevrilmesi veya ortofotolarının üretimi sayesinde metrik olarak binalara ait detaylı jeomekansal veriler elde edilmektedir. 7.2 Jeomekansal Bilgi Sisteminin Yönetimi TaĢınmaz kültür varlıklarına yönelik mekansal bilgi sistemi, tüm jeomekansal ve sözel verilerin kontrolünü, depolanmasını, güncelleĢtirilmesini, etkili analiz ve sorgulamalarını gerçekleĢtirebilmelidir. Bilgi sistemlerinin temel amaçlarından olan veri paylaĢımı teknik personel, yöneticiler ve araĢtırmacıların yanı sıra, ilgili olabilecek üçüncü kiĢilere bilgi sunumunu da hedeflemektedir. Farklı veri türlerinin kataloglandırılması, veriyle meta verinin de sağlanması, mekansal bilgi sisteminin yönetiminde veri güncelleme çalıĢmalarına yol göstermektedir. Sistem tasarımında seçilecek analiz ve sorgulamalar, kullanıcılara anlık bilgi aktarmaktadır. Veri saklanması, korunması ve bilgi paylaĢımında hangi kullanıcı tiplerine, ne tür yetkilendirme verileceği planlamalıdır. ġekilde taĢınmaz kültür varlıklarının belgedirilmesinde jeomekansal veri bilgi yönetimine yönelik iĢleyiĢ Ģeması ġekil 7.2’de sunulmuĢtur. 79 Şekil 7.2 TaĢınmaz kültür varlıklarının belgelendirilmesinde jeomekansal veri/bilgi yönetimi 80 8. SONUÇ VE ÖNERİLER Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının birbirine yaklaştığı noktada bulunan Türkiye, coğrafi, doğal ve stratejik özellikleri nedeniyle çağlar boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Bu sayede üzerinde oluşan eşi benzeri bulunmayan tarihi ve kültürel alanlarıyla, tüm dünyanın ilgisini çekmektedir. İşte, eşsiz hazineler olan bu alanlardaki taşınmaz kültür varlıklarını belgelendirme çalışmalarının, çağdaş ve doğru jeomekansal tekniklerle yürütülmesi önemlidir. Taşınmaz kültür varlıkları çalışmalarında jeomekansal veri toplama teknolojilerinin seçimini belirleyen temel unsur; belgelendirme çalışmasının ne kadar sürede, hangi ölçek ve doğrulukta yürütülmek istendiğidir. Bu kıstaslara verilecek yanıtlar sayesinde uygulanacak çalışma modeli büyük ölçüde belirlenebilir. Bu amaçla, öncelikle çalışma alanı ve eser hakkında yeterli ön bilgi toplanmalıdır. Belgelendirmede eser ve alanlar hakkında veri toplayan teknik personel, öncelikle çalışma boyutlarını doğru tespit etmelidir. Projeye konu olan eserin ne büyüklükte bir alana yayıldığı, arazinin karakteristik yapısı, hangi beşeri faktörler etkisinde kaldığı araştırılarak ortaya konulmalıdır. Bunun yanı sıra eserin geçmişteki durumuna ilişkin tespitlerden de faydalanılmalıdır. Bilindiği üzere, bu tür proje çalışmalarında yürütülen tarihsel araştırmalarda, eserlerin bulunduğu alanlara ait çeşitli gravür, fotoğraf ve haritalara ulaşma olasılığı yüksektir. Hatta arşivlerde, geçmişte üretilmiş farklı ölçek ve formatlarda vaziyet planı, rölöve çizimleri ile karşılaşmak da mümkündür. Eserin geçmişi hakkında elde edilen bilgiler, zamanla değişime uğramış alan ve eserlerin orijinal durumlarının belgelendirilmesinde yararlı olmaktadır. Çalışmalarda mevcut dijital altlık haritaların, varsa güncel uydu görüntüleri ile hava fotoğraflarının elde edilmesi, mülkiyet bilgilerinin sağlanması, yürütülecek projenin boyutları ve kapsamı hakkında detaylı bilgi vermektedir. 81 Eski haritalar, fotoğraf ve uydu görüntüleri, gerçekleştirilecek (transformasyon) ile güncel koordinat sistemlerine taşınabilir. dönüşüm Çok farklı kaynaklardan elde edilen verilerin tek bir koordinat sisteminde bir araya getirilmesinde, yüksek doğruluklu ürünler elde edilebileceği gibi, yorumlama ve görselleştirmeye yönelik sonuçlar da elde edilebilir. Bu sonuçların farklı disiplinlere sunulması, çalışma alanlarına yeni bakış açıları kazandırılmasını da sağlayabilir. Ön bilgilerin elde edilmesinden sonra, her jeomekansal ölçme çalışmasının doğasında olduğu gibi, araziye çıkılarak etüt çalışmalarının yapılması uygun olacaktır. Proje çalışmalarında görev alan mimar, restoratör ve mühendisler genellikle yapının farklı bölgeleri ile ilgilenmektedir. Bu nedenle jeomekansal veri toplama çalışmalarında detaylı değerlendirme için, projede yer alan disiplinlerin birlikte gözlemler gerçekleştirmesi, bu izlenimler sırasında ses, fotoğraf, video v.b. yöntemlerle durum ve düşüncelerin not alınması, sonraki aşamaların yürütülmesinde kolaylıklar sağlayacaktır [16,41]. Gözlem ve analiz sonuçlarına göre esere yönelik ölçme planına geçilmelidir. Burada veri toplama çalışmalarının omurgasını oluşturan jeodezik altyapı tasarımının gerçekleştirilmesi önem kazanmaktadır. Taşınmaz kültür varlığı belgelendirme çalışmalarında jeomekansal veri miktarı çok ise de, jeodezik altyapının öncelikle doğru özelliklere sahip ve güvenilir olması gerekir. Bir binanın taşıyıcı elemanları olan kolon ve kirişler nasıl ki yapının ayakta kalmasını sağlıyorsa, doğru seçilecek jeodezik altyapı üzerinde yürütülecek ölçme ve modelleme çalışmaları da eserlere ait tüm mekansal verilerin kalıcılığının sigortasıdır. Eserlerin çeşitliliği, çevrelerindeki yapı ve alanlarla ilişkileri, altlık olarak kullanılan jeodezik ağın ve jeomekansal veri toplama sisteminin entegrasyonu gibi ölçütler, hangi teknolojinin en uygun çalışma imkânı sağlayarak daha yararlı olacağını belirlemektedir. Tesis edilen jeodezik ağ üzerinde amaca uygun ve bütüncül modern jeomekansal veri toplama teknikleri kullanılmalıdır. Objelerin yeryüzündeki 3D konumlarının en uygun ölçme teknikleri ile değerlendirilmesini sağlayan sistematik çalışmalarla, projeler daha hızlı ve doğru gerçekleşir. 82 Öte yandan günümüz teknolojisinin nimetlerinden yararlanmak adına, yeterli donanım ve bilgiye sahip olunmadan, salt modern jeomekansal veri toplama yöntemlerinin uygulanması, istenilen sonuçların elde edilememesi gibi olumsuz durumlar da doğurabilmektedir. Bu nedenle eser ve alanlarda yürütülen çalışmalarda, günümüz teknik imkânları gözetilerek, jeomekansal veri ve bilginin elde edilmesi için somut bir planlamaya ihtiyaç vardır. Kanun, tüzük ve yönetmelikler kapsamında, çağımızın gerektirdiği kıstas ve hedefler doğrultusunda uygun gerçekleştirilmesi ölçek yerinde ve donanım olacaktır. Kimi seçilerek, eserlerin ölçme zengin çalışmalarının detaylarının belgelendirilmesinde barkodlu aydınlatma ile 3D modelleme, yersel lazer tarayıcı sistemleri gibi teknolojilere ihtiyaç duyulurken, geniş ve açık alanlarda Global Konum Belirleme Sistemlerinden faydalanılmaktadır. Bazı uygulamalarda ise, yersel jeodezik ölçme çalışmalarında standart hale gelmiş elektronik takeometrenin kullanımı yeterli olmaktadır. Tüm bunların gerçekleştirilmesinde, jeomekansal veri toplama tekniklerinin iyi bilinmesi gerekmektedir. Uygun seçilecek jeodezik altyapı üzerinde jeomekansal ölçme ve veri toplama çalışmalarının gerçekleştirilmesi birçok avantajı da beraberinde getirmektedir. Bu çerçevede yürütülen projelerde mimar, kültür varlığına yönelik çalışmaların tespit ve yorumlanmasında proje koordinatörü olarak yeni bir rol üstlenmektedir. İhtiyaç duyulan jeodezik altyapı ve jeomekansal veri toplama çalışmaları, bu konularda profesyonelleşen Geomatik Mühendisleri tarafından gerçekleştirilmelidir. Çünkü Geomatik Mühendisleri günümüz teknik ve bilimsel olanaklarıyla gerçeğe en yakın görsellikte, yeryüzündeki konumunda, yüksek doğruluklu metrik ölçmelere dayanan veri toplama çalışmalarıyla, diğer disiplinlerin ihtiyaç ve isteklerini karşılayabilir [41]. Gelişen bilgisayar teknolojileri ve yazılımları sayesinde, çalışmalarda elde edilen veriler, sistematik olarak Mekansal Bilgi Sistemlerinde depolanabilmektedir. Projelerde mekansal ve sözel verilerin jeomekansal bilgi sistemine işlenmesi, diğer disiplinlerden gelen araştırmacı ve uygulamacılara, aynı anda analiz, sorgulama ve üzerinde çalışma olanağı sağlar. 83 Günümüzde Google Earth’ün öncülük ettiği farklı uygulamalar, jeomekansal ve beşeri konulara ait çok çeşitli bilgileri depolamakta ve bu bilgileri üç boyutlu jeomekansal verilere dayanan omurgalar üzerinden paylaşıma sunmaktadır. Bu çalışmalara paralel olarak, yerel yönetimler veya müzeler aracılığıyla insanlığa mal olmuş birçok anıt eserin belgelendirme çalışmaları internet ve çoğulortam (multimedya) uygulamalarıyla, zaman kısıtlaması olmaksızın sanal ortamda dünyanın farklı yerlerinde bulunan kullanıcılara sunulmaktadır. Bu sayede, fiziksel olarak aynı anda eserle birlikte bulunamayan araştırmacılar, bulundukları yerden bulguları paylaşabilmekte, farklı ve benzer dönemlere ait yapıları sanal dünya üzerinden kıyaslayarak analiz edebilmektedir. Zamana bağlı (temporal) 3D jeomekansal belgelendirme çalışmalarına dayanan bu uygulamalar, sözlü ve yazılı tarihin sanal ortam üzerinden aktif öğrenimine katkı sağlamaktadır [2]. Bu nedenle alışıla gelmiş belgelendirme mantığının dışına çıkılarak, eserlerin gerçek konumunda sanal ortamda üretiminin önemi gün geçtikçe artmaktadır. Taşınmaz kültür varlıkları uygulamalarında metrik jeomekansal veriler toplanırken, bu yeni bakış açıları da dikkate alınmalıdır. Türkiye’de taşınmaz kültür varlıklarının modern koruma, onarma, yaşatma ve yeniden kullanımı proje örneklerinde görüldüğü üzere, birçok farklı disiplinden uzmanın yanı sıra Geomatik Mühendislerine de önemli görevler düşmektedir. Bu nedenle, taşınmaz kültür varlıkları çalışmalarına temel teşkil eden yasa, tüzük, yönetmelik ve yönergelerde; modern kıstaslar doğrultusunda, Geomatik Mühendisliği’nin jeomekansal veri toplama ve yönetimi çalışmalarını düzenleyen amir hükümlere gereksinim olduğu değerlendirilmektedir. 84 KAYNAKLAR [1] Ahunbay, Z. 2007, Tarihi Çevre Koruma ve Restorasyon. Sn. 8-31. YEM, Istanbul Ocak. [2] Grün, A., 2008, Geomatics technologies for 3D modeling in archaeology and cultural heritage: an overview, International Summer School 3D Modelling in Archaeology and Cultural Heritage, Ascona, Switzerland, May 9-14. [3] ICOMOS. <http://www.international.icomos.org/about.htm>, alındığı tarih 10 08 2008. [4] İBB Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğü Arşivi, 2008. Bulak Mustafa Paşa Türbesi Envanter Fişi. [5] İBB Etüd ve Projeler Daire Başkanlığı Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğü Arşivi, 2008. Mimar Sinan Türbesi Restorasyon Projesi. [6] Kastamonu Üniversitesi Restorasyon Bölümü, 2008. Kastamonu Üniversitesi Restorasyon Bölümü öğrencileri dönemiçi arazi çalışması fotoğrafları, Kastamonu. [7] İBB Etüd ve Projeler Daire Başkanlığı Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğü, 2008, Ali Paşa Sarayı Restitüsyon ve Restorasyon Projesi, Nisan. [8] Grün, A., 2008, City modeling, ISPRS WGVI/5 and Student Consortium 3rd Summer School on Acquisition, Processing and Representation of three dimensional Geospatial Information, Nanjing, China, 27 June- 1 July, (on CD-ROM). [9] Bayerisches Landesamt für Geoinformatik, 2005, Münih şehrinin eski bir harita reprödüksiyonu, Münih, Almanya, Ağustos. [10] URL-1<http://www.matrix.msu.edu/~johnsnow>, alındığı tarih 10 08 2008 [11] URL-2<http://www.hgk.mil.tr/hgk/genel/genelharitacilik.pdf.>, alındığı tarih 08.08.2008. [12] Uçar, D., HKMO Harita Nedir?, <www.hkmo.org.tr>, alındığı tarih 12.08.2008 [13] Selçuk M., Kartoğrafya Ders Notları. Yayınlanmamış. [14] Büyük Ölçekli 15.07.2005. Harita ve Harita 85 Bilgileri Üretim Yönetmeliği. [15] Uçar, D., <http://karto.ins.itu.edu.tr/kb>, alındığı tarih 01 08 2008 [16] Güney, C., 2002, Internet Ortamında Çoğulortam Destekli CBS Uygulamaları ve Jeodezik Altyapı (Uygulama: Tarihi Eserlerin Dökümantasyonu), Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, İ.T.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, Mayıs. [17] Çelik, R. N., Özlüdemir, M.T., Doğru, A. Ö., Güney C., 2005, Mekansal Veri Toplama Teknolojileri ve Büyük Ölçekli Harita ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği, TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası 10. Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı, Ankara, 28 Mart- 1 Nisan. [18] Aydın, Ö., 2000, Ölçme Bilgisi 2, sn.12-27 Yıldız Teknik Üniversitesi Basım-Yayın Merkezi YTÜ.İN.DN-2000.00541, İstanbul. [19] Leica Geosystems, <http://www.leica- geosystems.com/corporate/en/ products/total_stations/lgs_4207.htm.>, alındığı tarih, 10 08 2008. [20] Soycan, M., Soycan, A., 2002, Poligon Noktalarının GPS İle Ölçülmesi Üzerine Bir İnceleme, Selçuk Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Öğretiminde 30. Yıl Sempozyumu, Konya, 16-18 Ekim. [21] Altan, O. ve v.d., 2008, Fotogrametrinin Temelleri. yazarı Kraus K., Fotogrametri Cilt I., sn: 6-8 İstanbul, [22] Remondino, F., Terrestrial Photogrammetry and Applications, International Summer School 3D Modelling in Archaeology and Cultural Heritage, Ascona, Switzerland, May 9-14. [23] Sonneman, T., Sauerbier M., Remondino F., Schrotter G., 2006, Realitybased 3D modeling of the Angkorian temples using aerial images. ETH Zurich, Switzerland. [24] Waldhausl, P.,Ogleby C. ,1994, 3x3 Rules for Simple Photogrammetric Documentation of Architecture. ISPRS Commission V Close Range Techniques and Machine Vision Symposium, Melbourne, Australia, 1-4 March. [25] Grün, A., 2002, Reconstruction of the Great Buddha of Bamiyan, Afganishtan, Int.Arch. of Photogrammetry and Remote Sensing, Vol. XXIV, part 5 Corfu, Greece, September. s. 363-368. [26] Erdoğan, C., 2005. Tarihi Çeşmelerin Digital Fotogrametrik Yöntemle Rölövelerinin Hazırlanması, HKMO 2. Mühendislik Ölçmeleri Sempozyumu, İstanbul,. 23-25 Kasım [27] Akbaylar, İ., Hamamcıoğlu, T. M, 2007, Documentation of a Venracular House with Close Range Photogrammetry, XXI. International CIPA Symposium, Athens, Greece, 01-06 October. [28] Pfeifer, N, 2007, Overview of TLS Systems, Overall Processing and Applications, ISPRS WGVI/5 and Student Consortium 2nd Summer School Theory and Application of Laser Scanning, Ljubljana, Slovenia, July 1-7, (on CD-ROM). 86 [29] Rochrbar, A, 2007, Airborne LIDAR Sensing- Applications & Operation with the Latest Systems, ISPRS WGVI/5 and Student Consortium 2nd Summer School Theory and Application of Laser Scanning, Ljubljana, Slovenia, July 1-7, (on CD-ROM). [30] URL-3, <http://en.wikipedia.org/wiki/3D_scanner>, alındığı tarih 3 Ağustos 2008 [31] Kıvılcım, C. Ö., 2006, Yersel Lazer Tarayıcı ile 3D Modelleme, YTÜ Lisans Tezi. İstanbul. [32] Kıvılcım, C. Ö., 2007, An Undergraduate Project with Terrestial Laser Scanner for Architectural Survey, ISPRS WGVI/5 and Student Consortium 2nd Summer School Theory and Application of Laser Scanning, Ljubljana, Slovenia, July 1-7, (on CD-ROM). [33] Akca, D., Remondino F., Novak D., Hanusch T., Schrotter G, Gruen A. 2006, Recording and Modelling of Cultural Heritage Objects with Coded Structured Light Projection Systems,. Rome, 2nd International Conference on Remote Sensing in Archaeology, Italy, 4-7 December. [34] URL <www.breuckmann.com>, alındığı tarih 20 Mayıs 2008. [35] Andrews, D. P., Bedford J., Blake W. H., Clowes E., Crispe A.,Papworth E.H., Santana Quintero M.E., 2007, Partnership in Learning: English Heritage and The Raymond Lemaire International Centre for Conservation, XXI. International CIPA Symposium, Athens, Greece, 01-06 October. [36] Li, D., 2008, Internet based measurable image services, ISPRS WGVI/5 and Student Consortium 3rd Summer School on Acquisition, Processing and Representation of three dimensional Geospatial Information, Nanjing, China, 27 June- 1 July, (on CD-ROM). [37] Boğaziçi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Jeodezi Anabilm Dalı. Bilgi Notları: Jeodezi, Datum, Koordinat Sistemleri, Harita Projeksiyonları., <http://www.koeri.boun.edu.tr/jeodezi/notdefteri/bil.> alındığı tarih 01 08 2008. [38] Dana, P. H, 1995, Geodetic Datum Overview, <http://www.colorado.edu/geography/gcraft/notes/datum/datum.html> alındığı tarih. 04 08 2008. [39] URL-4 <hkmo.org.tr/meslegimiz/haritalarda_projeksiyon_kavrami.php.>, alındığı tarih 13 08 2008 [40] Wikipedia, Architect alındığı tarih 18.09.2008 [41] Akboy, S., 2007, The Application of New Survey and Documentation Technologies for Cultural Heritage Sites Case Study Analysis of the Digital Statue of Liberity, Newyork City and the Ottoman Fortress of Seddülbahir,Galipoli Pennisula, Koc University Msc. Thesis. Sinan,<http://en.wikipedia.org/wiki/Sinan>, 87 [42] CNR ITABC (Virtual Heritage Lab) and CINECA (Visit Lab), Virtual Roma Project,< http://3d.cineca.it/storage/demo_vrome/htdocs/>, alındığı tarih 25 10 2008. [43] Landes, T., Grussenmeyer P., Voegtle, Ringle K., 2007, Combination of terrestrial recording techniques for 3D Object Modelling Regarding Topographic Constrains.Example of the Castle of Haut-Andlau,Alsace, France, XXI. International CIPA Symposium, Athens, Greece, 01-06 October. [44] Oreni, D., Fassi, F. Brumana R., Prandi R., Tuncer H., 2007, Laser Scanning Supports Architectural Mappings and Historical Urban View Analysis, XXI. International CIPA Symposium, Athens, Greece, 01-06 October. [45] Amorim, A. L., 2007, Documenting Architectural Heritage in Bahia-Brazil, Using Digital Technologies, XXI. International CIPA Symposium, Athens, Greece, 01-06 October. [46] Ballabeni, M., Angelillo, D. R., Modde, E., 2007, Practice for Built Environment Awareness: From Survey to 3D Modelling and Related Database. XXI. International CIPA Symposium, Athens, Greece, 01-06 October. [47] İBB Etüd ve Projeler Daire Başkanlığı Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğü, 2006 , Laleli Camii ve Müştemelatı Rölöve Restitüsyon Restorasyon ve Çevre Düzenleme Projesi , İstanbul. 88 EKLER EK A.1 : Haritalar EK A.2 : Kanun ve Yönetmelikler 89 EK A.1 : Haritalar 90 91 Şekil A.1 : Laleli Camii ve Müştemelatı Rölöve Restitüsyon Restorasyon ve Çevre Düzenleme Projesi kapsamında altyapı, arazi ve kentsel kullanıma ilişkin paftalar. 92 EKLER –A.2 RESMİ KANUN VE YÖNETMELİKLER 1.KORUNMASI GEREKLİ TAŞINMAZ KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARININ TESPİT VE TESCİLİ HAKKINDA YÖNETMELİK 2.KÜLTÜR ve TABİAT VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULU İLKE KARARLARI 3.T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI KÜLTÜR VE TABİAT VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULU KORUNMASI GEREKLİ KÜLTÜR VARLIKLARININ RÖLÖVE-RESTİTÜSYON-RESTORASYON HİZMETLERİ ŞARTNAMESİ VE EN AZ BEDEL TARİFESİ Korunması Gerekli TaĢınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik (19.8.1989 tarihli ve 20257 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 1. Maddesi ile değiĢik adı) Resmi Gazetenin Tarihi: 10.12.1987 Sayısı: 19660 BĠRĠNCĠ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç ve kapsam Madde 1- (19.8.1989 tarihli ve 20257 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 2. Maddesi ile değiĢik Ģekli) Bu Yönetmelik 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 3 üncü maddesinde tarif olunan ve 6 ncı maddesinde belirtilen korunması gerekli taĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarının tespit ve tescili ile, bu Kanunu değiĢtiren 3386 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen araĢtırma, kazı ve sondaj yapılan alanların korunması ve değerlendirilmesi ile ilgili usulleri, esasları ve kıstasları kapsar. Dayanak Madde 2- (19/8/1989 tarihli ve 20257 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 3. Maddesi ile değiĢik Ģekli) Bu yönetmelik 21/7/1983 tarih ve 2863 sayılı Kanunun 17/6/1987 tarih ve 3386 sayılı Kanunla değiĢik 7 ve 10 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıĢtır. Kısaltma ve tanımlar Madde 3- Bu Yönetmelikte geçen kısaltma ve tanımlar Ģunlardır: a) Kısaltmalar: "Bakanlık" tabiri; Kültür ve Turizm Bakanlığı'nı, "Koruma Yüksek Kurulu"; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunu, "Koruma Kurulu"; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunu, ifade eder. b) Tanımlar: "TaĢınmaz kültür varlıkları": tarih öncesi ve tarihi devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili bulunan yer üstünde, yer altında veya su altındaki korunması gerekli taĢınmaz varlıkları, "TaĢınmaz tabiat varlıkları": jeolojik devirlerle, tarih öncesi ve tarihi devirlere ait olup, ender bulunmaları veya özellikleri ve güzellikleri bakımından korunması gerekli yer üstünde, yer altında veya su altında bulunan taĢınmazları, "Kentsel sit": mimari, mahalli, tarihsel, estetik ve sanat özelliği bulunan ve bir arada bulunmaları sebebiyle teker teker taĢıdıkları kıymetten daha fazla kıymeti olan, kültürel ve tabii çevre elemanlarının (yapılar, bahçeler, bitki örtüleri, yerleĢim dokuları, duvarlar) birlikte bulundukları alanları, "Tarihi sit": önemli tarihi olayların cereyan ettiği ve bu sebeple korunması gerekli yerleri, "Arkeolojik sit": antik bir yerleĢmenin veya eski bir medeniyetin kalıntılarının bulunduğu yer veya su altında bilinen veya meydana çıkarılan korunması gerekli alanları, "Tabii sit": ilginç özellik ve güzelliklere sahip olan ve ender bulunan korunması gerekli alanları ve taĢınmaz tabiat varlıklarını, "Tespit": 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 3 üncü maddesinde tarif edilen ve 6 ncı maddesinde belirtilen korunması gerekli taĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarının bu yönetmelikte belirtilen usuller, esaslar ve kıstaslar doğrultusunda teknik bir çalıĢma ile değerlendirilerek belgelendirilmesini, "Tespit ekibi": tespit çalıĢmalarını yapmak üzere, yapılacak çalıĢmanın konusu, çalıĢmaya esas teĢkil eden varlıkların nitelikleri ve yerine göre Bakanlıkça ve gerektiğinde diğer ilgili kurum ve kuruluĢların uzmanlarından veya Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün kendi uzmanlarından veya Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün kendi uzmanlarından 2 kiĢiden az olmamak üzere kurulacak ekibi, "Tescil": taĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarından korunması gerekli olanlarının koruma kurulu kararıyla belirlenmesini, ifade eder. 93 ĠKĠNCĠ BÖLÜM Esas Hükümler Tespitlerde değerlendirme kıstasları Madde 4- TaĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarından korunması gereklilerinin tespitinde aĢağıdaki hususlar gözönünde bulundurulur: a) Korunması gerekli tabiat varlıkları ile, 19 uncu yüzyıl sonuna kadar yapılmıĢ taĢınmazlardan olması, b) 19 uncu yüzyıl sonundan sonra yapılmıĢ olmasına rağmen önem ve özellikleri bakımından korunmasına gerek görülmesi, c) TaĢınmazların sit alanı içinde bulunması, d) TaĢınmazın milli tarihimizdeki önemleri sebebiyle zaman unsuru ve tescil söz konusu olmaksızın Milli Mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluĢunda büyük tarihi olaylara sahne olmuĢ binalar ve tespit edilecek alanlar ile Mustafa Kemal Atatürk tarafından kullanılmıĢ evlerden olması, e) TaĢınmaz tabiat varlıklarının ender bulunan değiĢik özelliklere sahip olması, f) Tek yapılar için; taĢınmazın sanat değeri, mimari, tarihi, estetik, mahalli, arkeolojik değerler kapsamı içinde; strüktürel, dekoratif, yapısal durum, malzeme, yapım teknolojisi, Ģekil bakımından özellik arzetmesi, g) Kentsel sit'ler için; korunması gerekli kültür varlığı özelliği gösteren tek yapıların yoğunluk, mimari, tarihi bütünlük göstermesi, h) Arkeolojik sit'ler için; yazılı bilgi, sathi kalıntılar, bilimsel araĢtırmalar, çevresel gözlemler, ekolojik gözlemler, bilimsel tahmin ve topografik yapı yönlerinden niteliklere sahip olması, i) Tabii sit'ler için; bilimsel araĢtırma, jeolojik yapı, çevresel gözlemler, ekolojik gözlemler ve topografik yapı hususlarında özellikleri bulunması, j) Tarihi sit'ler için; yazılı bilgi ve tarihi araĢtırmalar sonucun da önemli tarihi olayların cereyan ettiği hususunun sabit olması. Tespit sonucu düzenlenecek belgeler Madde 5- Yapılan tespitler sonucunda tescile esas olmak üzere aĢağıdaki belgeler düzenlenir: 1- TaĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarının tescili için gerekli bilgileri havi Tespit FiĢi, 2- Tanıtmaya yeterli fotoğraflar, a) Tek yapılar için; TaĢınmazı içten, dıĢtan ve çevresiyle birlikte gösteren tespit fiĢi üzerinde yer alan fotoğraflar, b) Arkeolojik, kentsel ve doğal sit alanları için; Alanı bütünüyle algılamayı sağlamak amacıyla panoramik olarak çekilmiĢ fotoğraflar ve alan üzerindeki taĢınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile küçük buluntuların detaylı çekilmiĢ, tasdikli, çekim tarihleri belirtilmiĢ albüm haline getirilmiĢ fotoğraflar. 3- Ġmkanlar ölçüsünde yapılan çalıĢma için hazırlanmıĢ diapozitifler. 4- TaĢınmazın yerini ve sınırlarını gösterir çizim (harita veya plan Ek I, Ek II ve Ek III'teki tabloya uyularak hazırlanır ve yapılara verilen sıra numaraları haritaya da iĢlenir). 5- TaĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarını tarif eden tespit ekibinin görüĢünü havi Rapor (Ek IV'teki Ģemaya göre hazırlanır) ve ekinde korunması önerilen taĢınmaz kültür varlıklarının listesi (Ek V - VI'daki tabloya uyularak hazırlanır). 6- Tespit ekibince gerekli görülen diğer belgeler. Tescil kararı Madde 6 - TaĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarından Bakanlıkça tespiti yapılanlar, koruma kurullarınca değerlendirilerek tescil olunur. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün idaresinde veya denetiminde bulunan mazbut ve mülhak vakıflara ait taĢınmaz kültür ve tabiat varlıkları, gerçek ve tüzel kiĢilerin mülkiyetinde bulunan cami, türbe, kervansaray, medrese, han, hamam, mescit, zaviye, sebil, mevlevihane, çeĢme ve benzeri korunması gerekli taĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarının tesbiti, envanterlenmesi, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce yapılır. Vakıflar Genel Müdürlüğünce tespiti yapılan taĢınmaz kültür ve tabiat varlıkları koruma kurullarınca değerlendirilerek tescil olunur. Vakıflar Genel Müdürlüğünce tespiti yapılıp, koruma kurullarınca değerlendirilerek tescil olunan taĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunması ve değerlendirilmesi Vakıflar Genel Müdürlüğünce yürütülür. AraĢtırma, kazı ve sondaj yapılan alanların korunması ve değerlendirilmesi Bakanlığa ait olup, bu alanlardaki uygulamalar konusundaki kararlar Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğünce alınır. Tescil ĠĢlemleri Madde 7- Tescil kararının ilgili kuruluĢlara dağıtımı kararı alan koruma kurullarınca yapılır. Tescil edilen korunması gerekli taĢınmaz kültür ve tabiat varlığı il merkez ilçesinde bulunuyorsa valilikçe, ilçe sınırları içinde kalıyorsa kaymakamlıkça, tescil kararının valiliğe veya kaymakamlığa tebliğ tarihinden itibaren 94 en geç 3 gün içinde ilan tahtalarına asmak, belediye hoparlörüyle duyurmak ve köy muhtarlığına bildirmek suretiyle ilâna ait tutanak Bakanlığın o ildeki temsilcisine teslim edilir. Bu iĢlemler tamamlandıktan sonra, korunması gerekli taĢınmaz kültür ve tabiat varlığı il merkez ilçesinde bulunuyorsa valinin, ilçe sınırları içinde kalıyorsa kaymakamın yazısı üzerine, tapu kütüğünün beyanlar hanesine, korunması gerekli taĢınmaz kültür veya tabiat varlığı olduğuna dair kayıt konur. Tescil kaydının kaldırılması Madde 8- Bu Yönetmelik hükümlerine göre tescil edilmiĢ korunması gerekli taĢınmaz kültür ve tabiat varlıklarının tescil kayıtlarının kaldırılması yukardaki maddelere uygun olarak yürütülür. Müktesep haklar Madde 9- (19.8.1989 tarihli ve 20257 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 4. Maddesi ile Yürürlükten kaldırılmıĢtır). Kaldırılan hükümler Madde 10- Bu Yönetmeliğin yürürlüğe girmesi ile 10 Ağustos 1984 gün ve 18485 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan "Korunması Gerekli TaĢınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik" yürürlükten kalkar. (19.8.1989 tarihli ve 20257 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile aĢağıdaki madde eklenmiĢtir.) Ek Madde 1- Yönetmelikte geçen "Kültür ve Turizm Bakanlığı" ifadesi "Kültür Bakanlığı", "Kültür ve Turizm Bakanı" ifadesi "Kültür Bakanı" ve "Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü" ifadesi "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma BaĢkanlığı" olarak değiĢtirilmiĢtir. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Yürürlük ve Yürütme Yürürlük Madde 11- Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Yürütme Madde 12- Bu Yönetmeliği Kültür ve Turizm Bakanı yürütür. ĠLK TESPĠTĠ YAPILAN SĠT ALANLARI ÇALIġMALARI ĠÇĠN KULLANILACAK LEJAND I HARĠTA Tescile Önerilen Anıtsal yapılar - Koyu YeĢil Tescile Önerilen Sivil Mimarlık Örnekleri - Kırmızı Tescile Önerilen Resmi Yapılar - KurĢuni (Okul, hastane, posthane, hükümet konağı, banka, vb.) Tescile Önerilen Sanayi Yapıları - Mor (Fabrika, imalathane, depo) Eski Doku Özelliğinde Tescile Değer Görülmeyen Yapılar (Çevresi Siyah - Ġçi BoĢ) Yeni Yapılar - Mavi Korunacak Sokaklar Kentsel Sit Alanı Sınırı - Kırmızı 95 Doğal Sit Alanı Sınırı - Ġçi YeĢil I. Derece Arkeolojik Sit Alanı Sınırı - Ġçi siyah II. Derece Arkeolojik Sit Alanı Sınırı - Çevresi Siyah - Ġçi BoĢ III. Derece Arkeolojik Sit Alanı Sınırı - Mav EKII i II HARĠTA KAT DURUMLARI Bu haritada tescil edilecek yapıların çevresi özelliklerine uygun olarak yukarıda belirtilen renklerle çizilecek, içleri kat durumlarına göre aĢağıdaki renklerde boyanacaktır. Anıtsal yapıların kat durumları gösterilmeyip, yeĢil renge boyanacaktır. 1-2 Kat - Sarı 3-4 Kat - Turuncu 5 ve Yukarısı - Kahverengi ĠRDELENEN SĠT ALANLARI ÇALIġMALARI ĠÇĠN KULLANILACAK LEJAND 1. HARĠTA Tescilli Anıtsal Yapılar - Koyu YeĢil Tescili Önerilen Anıtsal Yapılar - Açık YeĢil Tescilli Sivil Mimarlık Örnekleri - Kırmızı Tescili Önerilen Sivil Mimarlık Örnekleri - Pembe Tescilden düĢmesi Önerilen Sivil Mimarlık Örnekleri (Çevresi Kırmızı - Ġçi Kırmızı Çarpı) Tescilli Resmi Yapılar - KurĢuni Tescili Önerilen Resmi Yapılar - Gri Tescilden DüĢmesi Önerilen Resmi Yapılar (Çevresi Gri - Ġçi Gri Çarpı) Tescilli Sanayi Yapıları, Mor Tescili Önerilen Yapılar - Eflatun Tescilden DüĢmesi Önerilen Sanayi Yapılar (Çevresi Mor - Ġçi Mor Çarpı) Eski Doku Özelliğinde Tescile Değer Görülmeyen Yapılar (Çevresi Siyah - Ġçi BoĢ) Yeni Yapılar - Mavi Korunacak Sokaklar Mevcut Kentsel Sit Alanı Sınırı - Kırmızı Öneri Kentsel Sit Alanı Sınırı - Siyah 96 Mevcut Arkeolojik Sit Alanı Sınırı - Ġçi Siyah Arkeolojik Sit Alanı Sınırı - Ġçi Kahverengi II. HARĠTA KAT DURUMLARI Bu haritada tescil edilecek yapıların çevresi özelliklerine uygun olarak yukarıda belirtilen renklerle çizilecek, içleri kat durumlarına göre aĢağıdaki renklerle boyanacaktır. Anıtsal yapıların kat durumları gösterilmeyip, yeĢil renkle boyanacaktır. 1-2 Kat - Sarı 3-4 Kat - Turuncu 5 ve Yukarısı - Kahverengi EK III KÜLTÜR VE TABĠAT VARLIKLARINI KORUMA KURULU'NDA KARAR ALINDIKTAN SONRA DAĞITIM ĠÇĠN HAZIRLANACAK ġEFFAF PAFTALARIN ĠġLENMESĠNDE UYULACAK GÖSTERĠM TABLOSU 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı Sınırı 2. Derece Arkeolojik Sit Alanı Sınırı 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı Sınırı Kentsel Sit Alanı Sınırı Doğal Sit Alanı Sınırı Sivil Mimarlık Örneği Anıtsal yapı 97 EK IV RAPOR HAZIRLAMA ġEMASI RAPOR 1. Adres ( Ġl, Ġlçe, Mahalle, Cadde, Sokak, Kapı No, Kadastral Durumu), 2. Ġnceleme nedeninin belirtilmesi ve inceleme tarihi, 3. TaĢınmazın yeri ve genel tanımı (Sit alanı içinde olup olmadığı, korunması gerekli taĢınmaz kültür ve tabiat varlığı olarak tescilli bulunup bulunmadığı, grup kararı bulunup bulunmadığı), 4. TaĢınmaza ve yakın çevresine iliĢkin kurul kararları, 5. TaĢınmazın yakın çevresindeki yapıların günümüzdeki durumları (Kat sayısı, eski veya yeni doku olup olmadığının belirtilmesi), 6. Yapının tanımı (bugünkü durumu), 7. GörüĢler ve görüĢe esas gerekçeler, 8. Raporun hazırlanma tarihi. EK V SĠT VE ÇEVRE ÖLÇEĞĠNDE YAPILACAK ĠLK TESBĠT ÇALIġMALARI ĠÇĠN KULLANILACAK TABLO Sıra No Yapının Adı veya Türü Adresi Pafta Ada Parsel EK VI TESCĠLLĠ KORUNMASI GEREKLĠ TAġINMAZ KÜLTÜR VE TABĠAT VARLIKLARININ ĠRDELENMESĠ ÇALIġMASI ĠÇĠN KULLANILACAK TABLO Eski Yeni Yapının Adı Veya Sıra No Sıra No Türü Adresi Pafta 98 Ada Parsel KÜLTÜR ve TABĠAT VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULU ĠLKE KARARLARI T.C. KÜLTÜR BAKANLIĞI KÜLTÜR VE TABĠAT VARLIKLARINI KORUMA YÜKSEK KURULU Toplantı No. ve Tarihi : 60 5.11.1999 Karar No. ve Tarihi : 660 5.11.1999 Toplantı Yeri ANKARA ĠLKE KARARI TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ GRUPLANDIRILMASI, BAKIM VE ONARIMLARI TaĢınmaz Kültür Varlıklarının Gruplandırılması, Bakımı, Onarımları ve Onarımların Denetlenmesine iliĢkin, DanıĢtay 6. Dairesinin 11.11.1997 gün ve 1996 /3 313 Esas, 1997 / 4875 sayılı kararı, 11.11.1997 gün ve 1996 / 3312 Esas, 1997 / 4877 sayılı kararı, 19.4.1996 gün ve 437 sayılı, 14.7.1998 gün ve 598 sayılı, 14.7.1998 gün ve 599 sayılı, 3.12.1998 gün ve 634 sayılı, 3.12.1998 gün ve 640 sayılı, 12.3.1999 gün ve 642 sayılı ilke kararları, uygulamada çıkan sorunlar, mevzuatla çeliĢen hususlar gözönüne alınarak aĢağıdaki Ģekilde düzenlenmiĢtir. TaĢınmaz kültür varlıklarının korunmasında en önemli sorun, yapılacak müdahalenin niteliğidir. Her yapının kendine özgü sorunları olduğu için tüm yapıları kapsayacak ve müdahale biçimini belirleyecek genel sınıflandırmaların uygulamada yanlıĢ sonuçlar verdiği saptanmıĢtır. Bu nedenle kurul kararlarına temel olacak ilkeler ve müdahale biçimlerine daha uygun olduğu kabul edilen aĢağıdaki tanımlar yapılmıĢtır. Yapı Grupları Yapılar, kendi baĢlarına bir tarihi ve estetik değer taĢımaları ya da kentlerin tarihi kimliğini oluĢturan kentsel sitler, sokaklar ve siluetlerin ögeleri olarak iki gruba ayrılmıĢtır: 1. Grup Yapılar Toplumun maddi tarihini oluĢturan kültür verileri içinde tarihsel, simgesel, anı ve estetik nitelikleriyle korunması zorunlu yapılardır. 2. Grup Yapılar Kent ve çevre kimliğine katkıda bulunan kültür varlığı niteliğindeki yöresel yaĢam biçimini yansıtan yapılardır. I-MÜDAHALE BĠÇĠMLERĠ Korunacak yapılara müdahaleler, her yapının kendine özgü koĢullarına göre saptanacaktır. 1) Bakım Sadece yapının yaĢamını sürdürmeyi amaçlayan, tasarımda, malzemede, strüktürde, mimari ögelerde değiĢiklik gerektirmeyen müdahalelerdir. (Çatı aktarımı, oluk onarımı, boya-badana vb.) Bakım izin ve denetiminde, varsa koruma kurulu müdürlüğü yoksa müze müdürlüğünün yetkili olduğuna, bakım öncesi ve sonrası durumun rapor ve fotoğraflarla saptanarak ilgili koruma kuruluna sunulması, uygun görülmeyen bakım uygulamalarının yenilenmesi veya değiĢtirilmesi gerektiğine, 2) Onarım Yapının yaĢamını sürdürmeyi amaçlayan, tasarımda, malzemede, strüktürde ve mimari ögelerde değiĢiklik gerektiren müdahalelerdir. a) Basit Onarım Yapıların; ahĢap, madeni, piĢmiĢ toprak, taĢ vb. çürüyen yada bozularak eksilen mimari ögelerinin, özgün 99 biçimlerine uygun olarak aynı malzeme ile değiĢtirilmesi, bozulan iç ve dıĢ sıvaların, kaplamaların, renk ve malzeme uyumu sağlanarak, özgün biçimlerine uygun olarak yenilenmesi bu kapsamda tanımlanmıĢtır. Basit onarım uygulaması, koruma kurulu kararı doğrultusunda; belediyelerce ve / veya varsa koruma kurulu müdürlüğünce yoksa ilgili müze müdürlüğünce denetlenerek yapılanmasına, uygulama bitince ona iliĢkin rapor ve fotografik belgelerin koruma kuruluna iletilmesine, uygun görülmeyen basit onarım uygulamalarının yenilenmesine, b) Esaslı Onarım (Restorasyon) Yapının rölöveye dayanan restitüsyon ve / veya restorasyon projeleri ile diğer ilgili belgelerin içerikleri ve ölçekleri koruma kurulunca belirlenen müdahalelerdir. [SağlamlaĢtırma (Konsolidasyon), Temizleme (Liberasyon), Bütünleme (Reintegrasyon), Yenileme (Renovasyon), Yeniden Yapma (Rekonstrüksiyon), TaĢıma (Moving)]. Projelerin bu ilke kararı ekinde verilen "Rölöve - Restitüsyon - Restorasyon - Proje Hazırlama Esasları" na göre hazırlanmasına, ilan edilmiĢ turizm alanları ve merkezlerinde yer alan tescilli yapıların, turizm amacıyla kullanılması halinde projelerin, Turizm Bakanlığından görüĢ alınarak koruma kurulunca karara bağlanmasına, 3) Yeniden Yapma (Rekonstrüksiyon) Korunması gerekli taĢınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen ve tescil edilmesine iliĢkin gerekli özellikleri taĢımasına rağmen elde olmayan sebeplerle tescili yapılmamıĢ ve / veya herhangi bir nedenle yitirilmiĢ olan yapının, gerek kültür varlığı niteliği, gerekse kültürel çevreye olan tarihsel katkıları açısından, eldeki mevcut belgelerden (yapı kalıntısı, rölöve, fotoğraf, her türlü özgün yazılı - sözlü, görsel arĢiv belgesi vb.) yararlanmak suretiyle kendi parsellerinde daha önce bulunduğu yapı oturum alanında, eski cephe özelliğinde, aynı kitle ve gabaride, özgün plan Ģeması, malzeme ve yapım tekniği kullanılarak, kapsamlı restitüsyon etüdüne dayalı rekonstrüksiyon uygulamasının koĢulsuz sağlanmasına, Ancak uygulama gerçekleĢinceye kadar parsellerde her türlü inĢai ve fiziki müdahalenin yasaklanmasına, (otopark, fuar, sergileme vb.) yeni bir iĢlev ile kullanma ve aynı parselde tescilli yapı yerinde veya diğer boĢ alanlarda baĢka bir yeni yapılaĢmaya izin verilmeyeceğine, Tüm bu uygulamalar için koruma kurulu kararının alınması gerektiğine, II. ESASLI ONARIM ĠLKELERĠ a) Yapının günümüze ulaĢmıĢ sosyo-kültürel ve tarihi kimliğini oluĢturan mekansal, biçimsel ve yapısal özellikleri ve çevre içindeki özgün konumu korunacaktır. Bu iĢlemlerde yapının mevcut fiziksel durumuna göre müdahalenin biçimi ve niteliklerinin koruma kurulunca saptanacağına, b) Yapıların yıkılmadan korunmaları esastır. Yıkılma tehlikesi arzettiği (mail-i inhidam) malsahipleri ya da belediyelerce ileri sürülen yapıların yıkılma kararlarının ancak koruma kurulunca alınabileceğine, Yıkılacak Ģekilde tehlike yaratan (mail-i inhidam) korunması gerekli taĢınmaz kültür varlıkları belediyeler veya valilikler tarafından boĢaltılır. Gerekli fiziki ve güvenlik önlemlerinin ilgili valilik ve belediyesince alındıktan sonra, konunun koruma kuruluna iletilerek alınacak karara göre iĢlem yapılacağına, c) Yapıların tarihsel ve sosyo - kültürel değer taĢıyan eklerinin korunacağına, d) Yeni iĢlev verilecek yapılarda yapılacak eklerin, niteliği ve korunması gerekli kültür varlığıyla bütünleĢmesi, tasarımı yapan mimar tarafından gerektiğinde avan proje niteliğinde hazırlanarak, koruma kurulunun görüĢüne sunulacağına, e) Restorasyon projesine temel olacak restitüsyon çalıĢmasının sıva raspası, kısmi söküm, sondaj, belgeler üzerinde çalıĢma ve karĢılaĢtırmalı araĢtırmalar sonucuna dayalı olarak hazırlanmasına, onarıma baĢlamadan önce bu çalıĢmanın yapılması olanaksız ise onarım projesinin onaylanmasından sonra ortaya çıkan yeni veriler ıĢığında, restorasyon projesi üzerinde tadilat yapılarak yeniden koruma kurulunun onayına sunulmasına, f) 3386 sayılı Yasa ile değiĢik 2863 sayılı Yasanın 10. maddesinde belirtilen kamu kurum ve kuruluĢlarının mülkiyeti veya idaresinde bulunan tescilli taĢınmaz kültür varlıklarının, basit ve esaslı onarım uygulamalarının, koruma kurulu kararı doğrultusunda, kendi sorumluluklarında gerçekleĢtirilmesine, uygulama sonucuna iliĢkin 100 rapor, fotoğraf vb. belgelerin ilgili koruma kuruluna iletilmesine, kurulca uygun görülmeyen basit onarım ve esaslı onarım uygulamalarının yenilenmesine, g) Kültür Bakanlığınca gerçekleĢtirilen korunması gerekli taĢınmaz kültür varlıklarının onarımları ile kazı alanlarında yapılan onarımlarda uygulamaya baĢlamadan önce, hazırlanacak rölöve ve restorasyon projeleri için koruma kurulu kararı alınmasına, III. UYGULAMANIN DENETLENMESĠ Koruma kurullarınca onaylanan her ölçek ve nitelikteki plan ve projelerin uygulamada uzmanlarınca denetlenmesi gerektiğine, bu anlamda, imar ve koruma mevzuatında, belediyelere ve valiliklere verilen denetim yükümlülüğünün yanı sıra, uygulamanın müellif mimar tarafından denetimi de yasal ve mesleki bir sorumluluk olduğuna, TaĢınmaz kültür varlıklarının korunması ve değerlendirilmesine iliĢkin uygulamalarda esas alınacak projelerin, serbest mesleki hizmet yetki ve statüsüne sahip ve bu hizmeti yapma koĢullarını sürdüren mimarlarca, asgari çizim standartlarına da uygun olarak düzenlenmiĢ olduğu, ilgili mimarlar odası birimince önceden denetlenerek, koruma kurulu müdürlüklerine sunulması gerektiğine, Uygulamanın kurul kararlarına uygun olması için gerekli mesleki denetim sorumluluğu, aynı Ģekilde serbest mesleki hizmet yetki ve koĢulları taĢıdığı mimarlar odasınca belirlenen müellif mimar tarafından üstlenilmesine, sözkonusu mesleki denetim sorumluluğu, müellif mimarın isteği ile aynı koĢulları taĢıyan bir baĢka mimara devredilebileceğine, iskan izni için denetimden sorumlu mimarın, uygulamanın kurul kararlarına uygun olarak sonuçlandığına dair raporunun koruma kuruluna iletilmesi gerektiğine, Uygulama bittikten sonra müellif mimarın isminin yazıldığı bir tabelanın, yapının uygun bir yerine asılması gerektiğine, IV. YOK OLAN TESCĠLLĠ YAPILARA ĠLĠġKĠN ĠġLEMLER Korunması gerekli taĢınmaz kültür varlığı olarak tescil edilen yapıların herhangi bir Ģekilde (yıkılmaları, yanmaları, koruma kurulundan izin alınmadan yıktırılmaları vb.) yok olmalarına sebep olanlar hakkında ceza mahkemelerinde yasal soruĢturma açılmasına, Bu soruĢturma sonucu, yargı organlarınca verilen kararlar, kiĢisel yükümlülüklerle ilgili olduğundan, taĢınmaz kültür varlığının korunmasına yönelik iĢlemlerin devamlılığını etkilemeyeceğine, bu nedenle soruĢturma nedeni olan eyleme konu taĢınmaz kültür varlığıyla ilgili alınmıĢ koruma kurulu kararlarının geçerli olduğuna, ayrıca ilgili Yasaların hükümlerine göre iĢlem yapılmasına, Korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen ve tescil edilmesi gerekli olmasına rağmen, tescil aĢamasından önce herhangi bir nedenle yok olan yapılar için; bu ilke kararındaki "I - Müdahale Biçimleri"nin 3. Maddesindeki Yeniden Yapma koĢullarının geçerli olduğuna, Bu ilke kararının yürürlüğe girmesi ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun 19.4.1996 gün ve 437 sayılı, 14.7.1998 gün ve 598 sayılı, 14.7.1998 gün ve 599 sayılı, 3.12.1998 gün ve 634 sayılı, 12.3.1999 gün ve 640 sayılı, 12.3.1999 gün ve 642 sayılı ilke kararlarının iptaline, karar verildi. RÖLÖVE-RESTĠTÜSYON-RESTORASYON PROJESĠ HAZIRLAMA ESASLARI I. GENEL HUSUSLAR Rölöve - Restitüsyon - Restorasyon projeleri, yapının mevcut durumunun belgelenmesinin yanısıra, sorunlarının saptanması, potansiyel ve yeni kullanım olanaklarının araĢtırılması, onarıma yönelik temel yaklaĢım ve müdahale biçimlerinin belirlenmesi ile yeni kullanımın gerektirdiği müdahalelerin anlatımını sağlamalıdır. Bu amaçla hazırlanacak belgeler çizimsel, yazılı ve fotoğrafik olarak yeterli ölçek ve ayrıntıları içerecektir. 101 II. PROJE HĠZMETLERĠ II.1. Mevcut durumun belgelenmesi; Mutlak Hazırlanması Gereken Belgeler III. 1. 1. Rölöve Çizimleri: a) 1 / 500 - 1 / 200 vaziyet planı (Parselde yer alan yapı, müĢtemilatlar, kuyu, ağaç, bahçe duvarı, döĢeme malzemesi vb. her türlü öge ve komĢu parsellerde yer alan yapılar iĢlenecektir.) Rölövesi çizilen yapının cephe verdiği sokak veya caddeye sağında ve solunda yeralan en az iki yapıyı içeren 1 / 200 ölçekli silueti, b) Kat Planları, 1 / 50 c) DöĢeme Planları, 1 / 50 d) Tavan Planları, 1 / 50 e) Çatı Planı, 1 / 50 f) Görünen tüm cepheler, 1 / 50 g) Birbirine dik olarak geçirilecek en az iki kesit 1 / 50 (Koruma Kurulunun gerekli görmesi halinde 2'den fazla kesit alınabilir.) Fotoğraf albümü Koruma Kurullarının Gerekli Görmesi Durumunda Hazırlanması Gereken Belgeler II. 1. 1. Rölöve Çizimleri a) Yapısal sistem ile malzemeyi tanıtmayı amaçlayan yeteri kadar sistem detayı, - Cephe, 1 / 20 - Plan, 1 / 20 - Kesit, 1 / 20 b) Pencere, kapı, tavan eteği, ocak, dolap, niĢ, saçak, taĢıyıcı sistem, süsleme elemanları vb. yapı ögelerinden tipik olanlarına iliĢkin detaylar, (Yapının gerektirdiği kadar) - Ölçekler 1 / 10, 1 / 5 ve 1 / 1 dir. II.1. 2. Yapım Tekniği ve Malzeme Kullanımı - Yatay ve düĢey taĢıyıcı elemanlar, dolgu elemanları, - Yatay ve düĢey kaplama elemanları, örtü malzemeleri ve tekniği, süsleme elemanlarının durumu. II. 1. 3. Fiziksel Durumun Değerlendirilmesi - Yapısal bozulma ve deformasyonlar, - Melzemeye yönelik bozulma ve deformasyonlar (Örneğin, taĢıyıcı sistem, dolgu malzemeleri, kaplama ve örtü malzemelerinin temel sorunları) (Bu sorunlar yazılı olarak verilecek, gereken hallerde rölöve çizimleri üzerinde belirlenecektir.) II. 1. 4. Yapının Analizi - Yapıya çeĢitli dönemlerde yapılan müdahalelerin ayrıĢtırılması, - Yapıda bugün olmayan mekan ve / veya elemanlara iliĢkin bilgi ve izler. II. 2. Restitüsyon Projesi Yapının analizi (Bölüm II. 1. 4), benzer yapılarla karĢılaĢtırılması ve bulunabiliyorsa çeĢitli belgelerden gelen bilgiler ıĢığında, özgün yada belli bir dönemine iliĢkin bilgileri içerecektir. 102 Bu amaçla hazırlanacak projeler için, II. 1. 1. Bölümündeki belgeler esas alınacaktır. II. 3. Restorasyon ve Yeni Kullanım Projesi Yapının onarımı ve yeni kullanımı için getirilen müdahalelere iliĢkin ana yaklaĢım ve bu ana yaklaĢım çerçevesinde yapılacak müdahalelerin anlatımını içerecektir. Bu anlatımda Ģu hususlar yer alacaktır: - Yapının özgün Ģema, eleman, strüktür ve malzemesine iliĢkin müdahaleler, - Yeni kullanımın gerektirdiği mekansal ve eleman ölçeğindeki müdahaleler, - Uygulamaya yönelik öneriler, - Yapının yeni kullanımı için gerekli ısıtma, aydınlatma, temiz ve pis su sistemlerine iliĢkin ana ilkeler. Restorasyon projelerinin hazırlanmasında, II. 1.1. bölümündeki belgeler esas alınacak, yeni müdahalelerin anlatımı için yeteri kadar detay verilecektir. Ayrıca, projeyi açıklayıcı bir rapor hazırlanacak , bu raporda, restorasyon ve yeni kullanım için benimsenen temel yaklaĢımlar verilecektir. 103 TMMOB MĠMARLAR ODASI KORUNMASI GEREKLĠ KÜLTÜR VARLIKLARININ RÖLÖVE-RESTĠTÜSYONRESTORASYON HĠZMETLERĠ ġARTNAMESĠ VE EN AZ BEDEL TARĠFESĠ (22.12.2006 tarih 40/17 no.lu MYK toplantısında görüĢülerek kabul edilmiĢtir.) BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar 1. GiriĢ Amaç Madde 1- Mimarlık Hizmetleri ġartnamesi ve En Az Bedel Tarifesi‟nin eki olan bu ġartnamenin amacı; mesleki uygulamalarda kamu yararını, meslek haklarını ve etiğini korumak, müelliflik haklarını gözetmek, haksız rekabeti önlemek, mesleki sorumluluk, hak ve görevleri tanımlamak, mimarlık hizmetleri Ģartnamesinde tanımlanmıĢ olan, Korunması Gerekli Kültür ve Tabiat Varlıklarının Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyonu hizmetlerinin niteliği ve bunların karĢılığında ödenecek en az ücretlerin belirlenmesini sağlamaktır. Kültür varlıklarının koruma ve değerlendirilmesine yönelik projelendirme çalıĢmaları, gerek tek yapı, gerekse kentsel doku ölçeğinde olsun mimarlık ve mühendislik mesleğinin genelde sunduğu hizmetlerin yanı sıra farklı bazı uzmanlıkları ve araĢtırmaları da kapsar. Bunlar; Koruma kuram ve teknikleri ile ilgili uzmanlıklar. Belgeleme ve ölçüm teknikleri ile ilgili uzmanlıklar. Mimarlık tarihi, sanat tarihi, Ģehircilik, arkeoloji, vb. konularda danıĢmanlıklar ve her türlü görsel - yazılı kaynak araĢtırmaları, Malzeme bozulmaları, mevcut malzemelerin korunması ve iyileĢtirilmesi, onarımlar sırasında yapılan bütünleme ve yenilemelerin mevcutlarla uyumu, eski-yeni yapı malzemelerinin birbirlerine etkileri vb. konuları da kapsayan yapı kimyası uzmanlığı, Geleneksel yapı malzemeleri ve teknolojileri, askı ve destek sistemleri, taĢıyıcı sistem yenilemesi ve statiği konusunda uzmanlıklar, Yangın, hırsızlık, su baskını vb. tehlikelere karĢı güvenlik sistemleri ile elektrik sıhhi ve ısıtma tesisatı ve diğer teknik donanım uzmanlığı, Özel imalat maliyet analizleri uygulama tarifelerinin hazırlanması konusunda uzmanlıklar, olarak sayılabilir. Bu Ģartnamenin hazırlanıĢında; 16.Temmuz. 1985 tarih ve 85/9707 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla, 5.Ağustos.1985 gün, 18833 sayılı Resmi Gazete‟ de yayımlanarak yürürlüğe konan Mimarlık ve MühendislikHizmetleri ġartnamesinde ve 23.ġubat.2005 gün, 25736 sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanarak yürürlüğe giren TMMOB Mimarlık – Mühendislik Hizmetleri ve Asgari Ücret – Asgari Çizim ve Düzenleme Esasları Yönetmeliği‟ nde belirtilen 5-D Grubu Yapı Birim Maliyeti ve buna bağlı 5. Hizmet sınıfı ücret oranları cetveli ile hizmet bedellerinin hesaplanma Ģekli temel alınmıĢtır. Ancak hizmetlerin taĢınmaz kültür varlığı nitelikli yapılarla ilgili olmasından dolayı bu hizmetlere ait bedellerin hesaplanmasında kültür varlığı katsayısı (KVK) kullanılmasının gereği ortaya çıkmıĢtır. Kapsam Madde 2- Bu Ģartname, mimarlık hizmetlerinden; Korunması Gerekli Kültür ve Tabiat Varlıklarının Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyonu konularında hizmet üreten mimarların hak ve sorumlulukları ile bu hizmetleri karĢılığında belirlenecek asgari ücretleri ile mimarların görev ve sorumlulukları ile mesleki etkinliklerinin denetim kurallarını, Korunması Gerekli Kültür ve Tabiat Varlıklarının Rölöve, Restitüsyon ve Restorasyonu hizmetlerinin yapılmasında uyulacak kuralları ve uygulamaların tarifini kapsar. TaĢınmaz kültür varlıklarının (yapı veya yapı grubunun veya arkeolojik kalıntıların)koruma ve değerlendirilmesine yönelik röleve, restitüsyon çalıĢması ile onarım, yenileme, sağlıklılaĢtırma ve iĢlevlendirme gibi çeĢitli müdahaleleri kapsayan restorasyon projesi için mimarlık, mimarlık ve sanat tarihi, malzeme uzmanlığı dallarında yapılması gereken 104 her türlü yazılı, çizili, fotografik vb. hizmetlerin tanımı, niteliği, asgari standardı ve karĢılığında ödenecek ücretler bu Ģartname hükümlerine göre belirlenir ve bulunur.Ancak; Arkeolojik kalıntılar, Fotogrametrik belgeleme gerektiren hizmetler Malzeme özelliklerinin tanımı ve korunmasına iliĢkin ayrıntılı laboratuar çalıĢması gerektiren hizmetlerin ücretlendirilmesi, bu Ģartnamenin ücretlendirme ile ilgili hükümlerinin dıĢındadır. Ayrıca iĢveren tarafından ödenir. Kamu ihale Kanunu uyarınca ihale edilip, ihale sonucunda hizmet sözleĢmesi imzalanarak yapılan röleve restitüsyon restorasyon çalıĢmalarında baz alınacak bedel bu Ģartnamede belirtilen ücretlendirme ile ilgili hükümlerin dıĢındadır. Söz konusu iĢlerle ilgili olarak ihale sonucunda sözleĢmede yer alan bedel kabul edilir. Dayanak Madde 3- Bu ġartname, 17/6/1938 tarihli ve 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun ile 27/1/1954 tarihli ve 6235 (7303) sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanununun 13 üncü ve 39 uncu maddesine, 2886 sayılı kanunun 8.maddesine göre hazırlanarak, Bakanlar Kurulu‟nun 16.Temmuz.1985 gün ve 85/9707 sayılı kararı ile 5.Ağustos.1985, 18833 sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanarak yürürlüğe girmiĢ olan Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri ġartnamesinin 7.1 maddesine, 23.ġubat.2005 gün ve 25736 sayılı Resmi Gazete‟de yayımlanan TMMOB Mimarlık – Mühendislik Hizmetleri ve Asgari Ücret – Asgari Çizim ve Düzenleme Esasları Yönetmeliği‟ne ve 5226 sayılı kanunla değiĢik 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa ve 02.Haziran.2005 gün – 25933 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, TMMOB Mimarlar Odası Serbest Mimarlık Hizmetlerini Uygulama, Tescil ve Mesleki Denetim Yönetmeliği‟ne dayanılarak hazırlanmıĢtır. Deyimler ve Tanımlar Madde 4 - Bu ġartnamede geçen; Oda: Mimarlar Odasına, ġube: Mimarlar Odasına bağlı Ģubeye, Mimar: Mimarlık hizmetlerini, eğitimi, uzmanlığı ve çalıĢma konularına göre, Mimarlar Odasının ilgili kanun, tüzük ve yönetmeliklerine uygun olarak yapmaya yetkili, yükümlülüklerini yerine getirerek üyelik sıfatını ve unvanını koruyan, çalıĢması kısıtlanmamıĢ serbest, kamu görevlisi ya da ücretli çalıĢanlara, Mimarlık hizmetleri: Uygulamaya, yapmaya, kabule ve imzaya mimarın yetkili olduğu, her türlü araĢtırma, danıĢmanlık, bilirkiĢilik, etüt, tasarım, plan, proje, resim ve hesapların hazırlanması ve bunların uygulanması ile her türlü denetim ve kontrollük hizmetlerini, Ücretli çalıĢan mimar: Hizmet sözleĢmesi ile çalıĢan mimarlara, Serbest mimar: 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu, yürürlükteki kanunlar ve yönetmelik hükümlerinin verdiği yetki ile mimarlık hizmet alanlarından birini ya da bir kaçını kendi hesabına ya da ortak olarak yapan ve durumunu Mimarlar Odasına onaylatmıĢ, serbest mimarlık hizmetleri tescil belgesi sahibi, serbest mimarlar listesine kayıtlı mimara, Serbest mimarlık hizmetleri: Sadece serbest mimarlık hizmetleri tescil belgesi sahibi mimarın ya da Serbest Mimarlık Hizmetlerini Uygulama, Tescil ve Mesleki Denetim Yönetmeliği‟nde tanımlanan istisna koĢulları taĢıyan mimarın yapmaya yetkili olduğu mimarlık hizmetlerine, Serbest mimarlık hizmetleri büro tescil belgesi: Mimarlar Odası tarafından verilen ve her yıl yenilenen, serbest mimarın serbest mimarlık hizmeti yapmaya yetkili olduğunu belirleyen belgeye, Serbest Mimarlar Listesi : Tescilini ve tescil yenilemesini yaptırmıĢ olan serbest mimarlık hizmetleri büro tescil belgesi sahibi serbest mimarların kaydolduğu listeye, Proje müellifi: 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu ve 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre, tasarladığı projenin müelliflik hakkını kazanmıĢ eser sahibi mimar ya da mimarlara, Mimari mesleki kontrollük (Mesleki Uygulama Sorumluluğu-MUS):Yapıların, proje, Ģartname, sözleĢme ve ekleri, fen ve sanat kurallarına uygun olarak iĢ programı gereğince, müellif mimar tarafından verilen mimarlık hizmetine, ĠĢveren/ĠĢsahibi : Serbest mimarla sözleĢme yapan, özel hukuka tabi gerçek ve tüzel kiĢilerle, kamu tüzel kiĢileri, kamu kurum ve kuruluĢlarına, Eser sahipliği: Mimarın 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre kazandığı baĢkasına devredilemeyen hakkına, Birim maliyet (BM) : Yapının, birim ölçüsünün (binalarda birim alanının), Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığınca her yıl mimarlık hizmetlerine esas olan sınıflar için ayrı ayrı tespit edilerek ilan edilen maliyetlere (Birimi YTL/m2'dir.), 105 Yapı yaklaĢık alanı (YYA) : Mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin yapıldığı yapının ön proje, ihtiyaç programı, tapu, çap gibi ilgili belgelerden hesaplanan yaklaĢık brüt alanına Yapı yaklaĢık maliyeti (YYM) : Mimarlık ve mühendislik hizmetleri ücretlerinin hesabına temel olan ön kabuldür. Yapı yaklaĢık alanının, birim maliyetle çarpılması sonucu bulunan değerine (Birimi YTL olarak hesaplanır.), Asgari ücret : Her türlü mimarlık hizmetlerinin, yürürlükteki kanun ve yönetmelikler uyarınca yapılabilmesi için TMMOB ve bağlı odalarca tespit ve ilan olunan ve 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 27 nci maddesinin 5 inci bendi uygulamalarına da esas en az ücretlere, Hizmet dalı oranı (HDO) : Yapının toplam proje tutarı içindeki hizmet dallarının oranına, Hizmet bölümü oranı (HBO) : Proje hizmetlerinin kendi içindeki hizmet oranlarına (Bu oranlar her ihtisas dalı tarafından ayrıca tespit edilir.), Ġhtisas katsayısı (ĠKS) : Her odanın ihtisasının özelliklerine uygun olarak belirleyeceği katsayıya, Bölge Geçim Endeksi Katsayısı (d) : Yöre Ģart ve özelliklerine göre, % 50‟dan az olmamak koĢuluyla Mimarlar Odası ġubelerince belirlenen katsayıya, Sınıf ücret oranı: Yapı yaklaĢık alanı ile yapı sınıflarına bağlı olarak hizmet sınıflarının düzenleme katsayısına. (Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı Mühendislik Mimarlık Hizmetleri ġartnamesindeki proje ihale dosyası katsayısına tekabül eder. Her ihtisas dalı, yapı sınıf tanımlarını kendisi tespit eder.) Zorluk kriterleri katsayısı (z) :Mimarlık hizmetlerinin gerçekleĢtirileceği yapının bulunduğu yer, coğrafi koĢulların etkileri, yapının türü ve niteliği, bağlı olduğu yasa ve yönetmelikler, vb. mimar'ın çalıĢmalarını farklı koĢullarda uygulaması karĢılığında, mimara ödenecek ücretlerin belirlenmesinde kullanılan katsayıya, denir. ĠKĠNCĠ BÖLÜM Hizmet Tanımları ve Uygulama Esasları Madde 5- Restorasyon Öncesinde Yapılan ÇalıĢmalar 5- 1. Araştırma Restorasyon çalıĢmalarına baĢlamadan önce kültür varlığı, fotoğraf, video vb. tekniklerle ayrıntılı olarak belgelenir, ölçekli çizimleri yapılır, ayrıca; Tarihçesi, Estetik özellikleri ve değeri, Teknik özellikleri, (yapım teknikleri, malzeme ve taĢıyıcı sistemi) Yasal statüsü, incelenir. Çoğu kez rölöve ile birlikte yürütülen araĢtırmalar kültür varlığının iyice tanınmasına olanak verir. Mimar çeĢitli kaynaklardan derlediği bilgiler ıĢığında yapılacak restorasyonu yönlendirecek temel veriler elde eder. Sorunları çözmek için mevcut olasılıkları gözden geçirir; olumlu ve olumsuz yönlerini tartıĢarak, en az müdahaleyle en iyi korumayı sağlayacak yöntemi seçmeye çalıĢır. Yeterli ön araĢtırma yapılmadan uygulamaya geçilemez. Tarihi ve arkeolojik araĢtırmalar: Yapının yapım tarihi bilinmiyorsa tarihlendirme, binanın üslup, yapım tekniği, plan, cephe düzeni gibi özelliklerine bakılarak yaklaĢık olarak yapılabilir. Mimarlık tarihi kitaplarından ve çeĢitli kaynaklardan yararlanılarak üzerinde çalıĢılan eserin aynı dönemde yapılmıĢ diğer yapılar hakkında bilgi sağlanır, karĢılaĢtırmalı bir değerlendirmeye gidilebilir. Yapının zaman içinde geçirdiği deprem, yangın ve onarımları saptamak, ilk durumunu anlayabilmek için tarih kitaplarına ve arĢivlere bakmak gerekir. Bazı kültür varlıkları, mimari dönemler ve üsluplar üzerine, ayrıntılı araĢtırmalar mevcuttur. Belirli yapı tipleriyle ilgili eserlere dayanarak bugün değiĢikliğe uğramıĢ yapıların eski durumları saptanabilir. Eski dergi, gazete ve filmler kentsel çevre ile ilgili zengin açıklama ve görsel malzeme sunan değerli kaynaklardır. Eski fotoğraflar tarihi binaların ve kentlerin geçmiĢteki durumlarını anlamak için en sık baĢvurulan belgelerdir. Bu teknik olanağın ortaya çıkıĢından önceki döneme ait minyatürler, gravürler, eskizler, suluboya resimler, yağlıboya tablolar da kentsel doku ve mimari karakter, meydan ve sokak oluĢumları, binaların cephelerinde kullanılan renkler, çatı biçimleri ile genel görünümü etkileyen ağaç türleri hakkında fikir verirler. Eski haritalar da kültür varlığı ve çevresindeki sokak dokusu ve yapılar hakkında ayrıntılı bilgi sunarlar. 106 Uzun süre ihmal edilen, üzerinde ağaçlar büyümüĢ, içi toprak ve yıkıntı ile dolmuĢ binalarda duvarları ve döĢeme seviyesini ortaya çıkarmak için moloz kaldırılır. Arkeolojik veriler barındıran dolguların temizliği bilimsel kazı Ģeklinde, uzman gözetiminde yapılır. Kazı buluntuları ile yangın, yıkım, yeniden yerleĢmeye ait değiĢik tabakalar fotoğraf ve ölçekli çizimlerle belgelenir. Sanat Tarihi AraĢtırmaları: Kültür varlığının tasarımında etkili olan estetik anlayıĢın, mimari tasarım ilkelerinin irdelenmesi, yapıldığı dönemin sanat akımlarının belirlenmesi, ait olduğu yapı tipinin tanınması ve tipolojik olarak değerlendirilmesi konuları yapının sanat değerinin ortaya çıkarılması açısından gereklidir. Yapının bezeme programı içinde yer alan çini, duvar resmi, ahĢap iĢçiliği, bezeme ve benzeri sanat değeri taĢıyan ayrıntıların nitelikleri ve bu niteliklerin dönemleri için taĢıdıkları önem araĢtırılır. Bir eserin aynı dönemin benzer yapıtlarıyla üslup ve tipoloji açısından karĢılaĢtırılarak, çağının mimarlığı içindeki yerinin belirlenmesi de önemlidir. Bu ayrıntılı çalıĢmalarda binanın yapıldığı dönem üzerinde çalıĢan, o alanda uzman sanat/mimarlık tarihçilerinin birikimlerine baĢvurmak gerekir. Teknik AraĢtırmalar: Restore edilecek binanın durumunun incelenmesi, hasar nedenlerinin araĢtırılması ve teĢhis edilmesi disiplinler arası araĢtırmalar gerektirebilir. Onarımı yürütecek mimar nemden kaynaklanan çeĢitli sorunları, farklı oturma, ezilme, çatlama gibi taĢıyıcı sistem aksaklıklarını, malzemedeki bozulmaları, yanlıĢ onarımların neden olduğu hasarları teĢhis etmek ve çözümleyebilmek için yapı fiziği, zemin ve strüktür mühendisliği, kimya, malzeme bilimi uzmanlık alanlarından yardım alınır. Kültür Varlıklarının Yasal Statüsü: Onarılması istenen yapının koruma derecesi ona yapılacak müdahalenin sınırlarını da tanımlar. Eğer çalıĢmaya baĢlanırken onarılacak binanın koruma gurubu bilinmiyorsa, 1/500 ölçekli kadastral durumu, 1/50 ölçekli rölövesi ve fotoğraflarını içeren bir dosya, kültür varlığın bağlı olduğu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna sunularak statüsünün saptanması istenir. Restorasyon çalıĢmasına baĢlamadan önce bu görevi üstlenen mimarın ilgili koruma kurulunun dosyasında bulunan eski fotoğraf ve rölöveleri, restorasyon projelerini ve kararları inceleyerek geçmiĢteki iĢlem ve kararlar hakkında bilgi edinmelidir. 5 - 2. Rölöve Rölöve, bir yapının, kent dokusunun veya arkeolojik kalıntının yakından incelenmesi, belgelenmesi, mimarlık tarihi açısından değerlendirilmesi ve restorasyon projeleri hazırlanabilmesi için binanın iç ve dıĢ mimarisine, özgün dekorasyonuna ve taĢıyıcı sistemi ile yapı malzemelerine ait mevcut durumunun ölçekli çizimlerle anlatımıdır. Rölöveler yapıyı ve konstrüksiyonu tam olarak anlatacak Ģekilde plan, kesit ve görünüĢleri kapsamalıdır. Yapıya ait iç ve dıĢ fotoğraflar, çekildikleri yer ve yönleri plan üzerine iĢaretlenir. Rölövelerde malzeme türleri ve mimari bileĢenlerin korunma durumları açıklamalarla belirtilir. Bezemelerle ilgili fotoğraf ve ayrıntılı çizimler dosyada yer alır. Tarih kitaplarından, arĢiv belgelerinden, özel monografilerden ve gözlemlerden yararlanılarak derlenen bilgiler ıĢığında tarihi yapının dokusunun daha iyi kavranıp anlaĢılması mümkün olur. Binanın daha önce yapılmıĢ rölöveleri, eski fotoğrafları, yöreyle ilgili hava fotoğrafları, haritalar, kent planları, gravürler, yapıyla ilgili vakfiye ve vakfa ait gelir gider kayıt defterleri, onarım keĢifleri veya onarım harcamalarının kaydedildiği defterler, gezginlerin notlarında yer alan gözlemler de sağladıkları bilgilerle bazı karmaĢık noktaların çözümlenebilmesine olanak sağlarlar. Bozulma süreçlerinin ve malzemelerin incelenmesi sonrasında derlenen bilgilerle yapılacak restorasyonu yönlendirecek temel veriler derlenmiĢ olur. Bu bilgiler ıĢığında onarım olasılıkları tartıĢılır ve çabalar binalar mümkün olduğu kadar yıkılmadan ve en az müdahaleyle koruma ilkesine uygun öneri geliĢtirme üzerinde yoğunlaĢır. Rölövenin yapılıĢ amacı onun çizim tekniğini, çalıĢma ölçeğini etkiler. Bir sokak üzerinde yer alan binaların genel görünümünü, plan ve kütle özelliklerini anlatacak bir rölövenin 1/200 ölçekli olması yeterlidir. 1/100 ölçekteki bir rölöve çalıĢması yeniden kullanım projeleri için uygun olabilir. Restorasyona yönelik rölöveler ise 1/50 ölçekli olur ve 1/20 ve daha büyük ölçekli plan, kesit ve görünüĢlerle desteklenir. Çizim Teknikleri: Yapının her katı için özgün süsleme detaylarını gösteren tavan planı ve döĢeme planı çizilir. Ara katlar olduğunda ek çizimlerle bu mekanların da anlatımı sağlanır. Plan yatay düzlemi döĢemenin 90-100 cm üstünden geçecek Ģekilde alınır. Eğer karmaĢık bir yapılar gurubunun planı birlikte çizilecekse, yaklaĢık aynı seviyede olan mekanları ifade edecek Ģekilde yatay düzlem aĢağı yukarı hareket ettirilerek geçirilir, görünüĢ ve kesitler üzerine plan düzlemleri iĢaretlenir. Planlar belli kat düzenlerine göre (bodrum, zemin vb. gibi) veya kotları verilerek adlandırılır. Eğrisel örtü izdüĢümleri kesik çizgilerle gösterilir. BeĢik veya sivri tonoz izdüĢümlerinin profilleri, dayandıkları duvarla 90 derece oluĢturacak Ģekilde yatırılarak çizilir. Tavan izdüĢümleri, kesik çizgilerle veya noktalarla gösterilir. Eğer planla karıĢması istenmiyorsa, tavan izdüĢümleri ayrı çizilir. Planın geçtiği düzlem üstünde yer alan öğeler de kesik çizgilerle veya noktalarla belirtilir. Kesik çizgiler yok olan, görülemeyen öğelerin anlatımı için de kullanılır; bir sütun dizisinin yok olan kaidelerine ait izlerin yerlerinin belirtilmesi veya kalınlığı ölçülemeyen fakat mevcut diğer duvarlara 107 dayanılarak sınırı tahmin edilen bir duvarın doğrultusunu göstermek için kullanılabilir. Girilemeyen, ölçülemeyen mekanlara girilemedi, ölçülemedi açıklaması konur. Tahmine dayalı çizimler kesin olmadığını belirten bir not veya (?) konularak açıklanır. Bütün görünüĢler, cephelere paralel düzlem üzerinden dik bakılarak projeksiyonla çizilmelidir. Duvarları kırık çizgiler üzerine oturan yapılarda, genel görünüĢün yanı sıra, her yüzeyin açılımı çizilir. Kesitler yapının bütün özelliklerini anlatacak biçimde, değiĢik özelliklere sahip mekanlardan, iki yöne bakacak Ģekilde geçirilir. Kesitlerin geçtikleri yönler ve bakıĢ doğrultuları plan üzerine harf veya numara ile iĢlenir. Bezemeler ve özel ayrıntılar gerçeğe daha yakın ölçülerde, 1/10-1/5-1/2 veya 1/1 ölçekli olarak çizilir. Yazıt, kabartma gibi özel ayrıntıların mulajları alınır. Plan, kesit ve cepheler üzerinde alınan tüm ölçüler, kotlar düzenli bir biçimde gösterilir. Ölçülerin kolay anlaĢılabilir biçimde ve iç mekanlar köĢegen ölçülerle tanımlanarak verilmeleri önemlidir. Yapının yapım tekniğini, özel mekan düzenini, strüktürel tasarımını daha iyi açıklayabilmek amacıyla gerektiğinde izometrik perspektiflerden yararlanılır. Her paftanın sağ alt yanına yapının ve paftanın adının yazılması, bir anahtar Ģema yardımıyla çizimin yapının hangi seviyesine, cephesine vb. ait olduğunun gösterilmesi, ölçeğinin, hazırlanıĢ tarihinin, kimler tarafından yapıldığının ve çizildiğinin belirtilmesi gerekir. Fotoğrafla Belgeleme: Rölöveler yapının veya yapılar gurubunun genel konum ve ayrıntılarını açık bir biçimde gösteren fotoğraflarla desteklenir. Çizimler bir yapının bezeme ayrıntılarını, renklerini, genel etkisini anlatmakta yeterli olmaz. Bu nedenle ölçek, yer, yön ve tarih belirten iĢaret ve yazılar konularak çekilen fotoğraflar rölöveyi destekleyen önemli belgelerdir. Hasar görmüĢ yapıların genel durum ve ayrıntılarının anlatımı için de fotoğraflar yardımcı olur. Fotoğraflar bütün mekanları ve önemli ayrıntıları kapsayacak sayıda olmalı, çekimlerin yakın plandan, cepheye paralel yapılmasına özen gösterilmelidir. Genelden ayrıntıya giden bir düzende dizilerek bir albüm oluĢturulur. Sıra numarası verilen fotoğrafların çekildikleri yerler ilgili çizim paftaları üzerine iĢlenir. Negatifler, üzerine tarih yazılan ve sıra numarası verilen koruma poĢetlerine yerleĢtirilir ve tekrar baĢvurulması gerektiğinde kolayca ulaĢılacak biçimde saklanır. Fotogrametri: Fotogrametri, özel tek veya çift kameralarla yapılan fotoğraf çekimlerinin değerlendirilmesi sonucu ölçekli çizimler elde edilmesine olanak veren geliĢmiĢ bir rölöve tekniğidir. Özellikle iskele kurmadan yüksek binaların rölövesinin yapılmasına olanak veren bu yöntemin restorasyon projesi ön çalıĢmalarına büyük katkısı olmaktadır. Analiz ÇalıĢmaları: Rölöveler tamamlandıktan sonra çizimler üzerinde çalıĢılarak değiĢik yapım evrelerinin kronolojik sıralanıĢı belirlenerek, tarihi doku analiz paftaları hazırlanır. Yapıdaki bozulmalar saptanır; plan, kesit ve görünüĢler üzerine iĢlenen hasarların genel değerlendirmesi sonucu müdahale türleri ve yerleri konusunda karar verilir. Rölöveler üzerinde farklı dönemlerin belirtilmesi: Tarihi kaynaklardan elde edilen bilgiler, bina üzerinde bulunan yazıtlar, değiĢik onarım tarihleri hakkında önemli verilerdir. Ancak bu onarımların plan, kesit ve görünüĢler üzerinde ayırt edilerek belirtilmesi için binanın dikkatle incelenmesi, yapım tekniği ve üslup benzerliği/farklılığı gösteren bölgelerin saptanması ve analizi gerekir. Bu çalıĢma sonucunda belirlenen yapım ve onarım evreleri farklı renk ve taramalarla gösterilir. Çizimin sağ alt köĢesine yerleĢtirilen bir lejantla özgün yapı, tarihlenebilen diğer yapım evreleri değiĢik gösterimlerle belirtilir. Yapım tekniği, üslubu nedeniyle farklı olduğu anlaĢılan fakat tarihlenemeyen bölümler, değiĢik dönem ekleri (?) veya buna eklenen tarih önerisiyle gösterilir. Hasar ve bozulmaların rölöveler üzerine iĢlenmesi: Çatlaklar, oyuklar, yüzey kaybına uğramıĢ taĢlar, çiçeklenmeler, ot, ağaç gibi bitkiler, biyolojik bozulmalar, kirlenmeler paftalar üzerine iĢlenerek müdahale öncesindeki durum grafik olarak anlatılır. Bu paftalar renkli veya siyah-beyaz tekniğiyle hazırlanabilir. Her paftanın bir lejantı olması gerekir. Eğer sonradan yapılan ve korunması gerekli olmayan ekler varsa bunlar rölöve paftalarına iĢlenir ve Koruma Kurulunun onayı alındıktan sonra kaldırılır. Yapının özgün ayrıntılarını örten eklerin kaldırılmasından sonra ortaya çıkan veriler fotoğrafla belgelenir ve ölçekli çizimleri yapılır. Rölöve paftaları bulgulara göre elden geçirilir ve restorasyon projesi son durum ıĢığında hazırlanır. 5 - 3. Restitüsyon Sonradan değiĢikliğe uğramıĢ, kısmen yıkılmıĢ ya da yok olmuĢ öğelerin, yapıların veya yerleĢmelerin ilk tasarımlarındaki ya da belirli bir tarihteki durumlarının, arĢiv kayıtlarından, yapı üzerindeki izlerden, yapıya, yerleĢmeye ait çizim fotoğraf gibi belgelerden yararlanılarak plan, kesit, görünüĢ ve aksonometrik çizimlerle ya da maketle anlatımına restitüsyon denir. 108 Bu bilimsel ve zorunlu bir çalıĢmadır. Parçaların tekrar birleĢtirilmeleri söz konusu olmasa da bu Ģekildeki restitüsyon çalıĢmaları, bir eserin özgün tasarımını açıklamak, tarihi geliĢimini irdelemek, kalıntıların daha iyi kavranabilmesini sağlamak için yapılır. Restitüsyon projesi hazırlanırken, yapı üzerindeki izlerden, korunmuĢ kısımlardan, benzer yapılardan yararlanılarak, yıkılmıĢ, boyutu değiĢtirilmiĢ veya içi doldurulmuĢ açıklıkların, pencere veya kapıların çizimlerle yeniden eski düzeninde ifade edilmesi mümkün olur. Ġncelenen bina birden fazla onarım geçirmiĢse, bu evrelere ait izler, veriler değerlendirilerek, ilk tasarım ve onu izleyen dönemler 1. Dönem restitüsyonu, 2. Dönem restitüsyonu Ģeklinde adlandırılabilir. Yapı hakkında mimari konumu, kontür ve gabarisi v.b. gibi özgün Ģeklini tanımlamaya veri oluĢturacak temel bilgilerin sağlanamaması durumunda, restitüsyon çalıĢmalarının çizim veya maket olarak kalması, (gelecek kuĢakları yanıltıcı ve gerçeğine aykırı bir bina yaratmamak için) uygulamaya konulmaması gerekir. 5 – 4. Restorasyon Projesi Tarihi yapının bozulma nedenleri araĢtırıldıktan ve teĢhis edildikten sonra, bozulmanın durdurulması ve eğer varsa strüktürel aksaklıkların giderilebilmesi için geçrekli müdahalelerin belirlenmesidir. Korunmaya değer bir yapı üzerinde çalıĢıldığından, onarımın özgün dokuya en az müdahale ile gerçekleĢtirilmesi, yapım tekniklerinin eskisine benzer/uyumlu olmasına dikkat edilmesi, yapının iç düzenlemesinin değiĢtirilmemesi, mekan bütünlüğünün zedelenmemesi göz önünde tutulması gereken baĢlıca kurallardır. Uygulamanın doğru yürütülebilmesi amacıyla her öğe için seçilen müdahale biçiminin paftalar üzerinde (plankesit-görünüĢler) açıkça belirtilmesi gerekir. Grup koĢullarına uygun olarak hazırlanan 1/50 ölçekli proje 1/20 sistem detayları ve gerekli nokta detayları uygulamada kullanılacak malzeme ve tekniklerin belirtildiği raporla birlikte kurula sunulur. Paftalarda çalıĢmanın yapıldığı tarih ve projenin oluĢumuna katkıda bulunan mimar ve diğer uzmanlık dallarına ait kiĢilerin adları yer almalıdır. Önerilen müdahaleler restorasyon paftalarına bir lejantla iĢlenir. Yapının onarım sonrasında alacağı durumu daha iyi açıklamak ve çevresiyle iliĢkisini göstermek amacıyla, restorasyon projesine ek olarak normal ve aksonometrik perspektifler ile maketlerden yararlanılır. Restorasyon projesi genellikle, yalnız strüktürün sağlamlaĢtırılması ve uygulanacak teknolojilerin belirtilmesiyle kalmaz, tarihi yapının yeniden kullanılmasıyla ilgili önerileri de içerir. Verilmesi istenen iĢlevin yapıya uyarlanabilirliği araĢtırılır ve yeniden kullanım projesinin eserin kütlesel ve mekansal özelliklerini bozacak ekler, değiĢimler getirmemesine dikkat edilir. Restorasyonda önemli olan yapının korunmasıdır, yeniden kullanım bir araçtır. (Venedik Tüzüğü Madde:5) Yeni iĢlev verilen binalarda çağdaĢ kullanımla ilgili servis mekanlarının bina içine yerleĢtirilmesi, yapının deprem koĢullarına uygun hale getirilmesi, yangına karĢı önlem alınması, sakatların binaya girebilmeleri için engellerin kaldırılması gibi konular proje aĢamasında çözülmelidir. 5 – 4.1. Restorasyon Teknikleri Kültür varlıklarının korunmasındaki temel yaklaĢım sürekli bakımlarının sağlanmasıdır. Restorasyon uygulamalarına geçmeden önce yapılan araĢtırmalar ve belgeleme çalıĢmaları binanın ayrıntılı olarak tanınmasını sağlar. Ön araĢtırmalar sonucunda elde edilen bilgiler hasar nedenlerini ortadan kaldıracak veya etkilerini azaltacak koruma tekniklerinin seçilerek uygulanmasına temel oluĢturur. Bu teknikler; SağlamlaĢtırma Bütünleme Yenileme Yeniden yapma Temizleme TaĢıma Çoğu kez bir kültür varlığının restorasyonu için yukarıda sıralanan tekniklerin birkaçı bir arada uygulanır. Bilimsel restorasyonda olabildiğince az müdahaleyle, kültür varlığının tarihi belge ve estetik değerinin korunması amaçlanır. Onarım sırasında yapılan müdahalelerin derecesi, sağlamlaĢtırmadan yeniden yapıma doğru artar. Koruma açısından en uygunu sağlamlaĢtırmayla yetinmektedir. SağlamlaĢtırma Kültür varlığının yapıldığı malzemelerin sağlamlaĢtırılması TaĢıyıcı sistemin sağlamlaĢtırılması Çemberleme, bağlantı çubukları-gergi uygulaması Bütünleme (Reintegrasyon) Bir bölümü hasar görmüĢ, ya da yok olmuĢ yapı ve öğeleri ilk tasarımlarındaki bütünlüğe kavuĢturacak biçimde geleneksel ya da çağdaĢ malzeme kullanılarak tamamlama iĢlemine bütünleme-reintegrasyon denir. Bütünleme ancak gerçek yapısal verilere ya da belgelere dayandırıldığında kabul edilebilen bir uygulamadır. Yenileme (Renovasyon-Rehabilitasyon) 109 Zamanla değiĢen yaĢam biçimi ve ona bağlı isteklerle iĢlevini yitirmiĢ tarihi yapıların farklı bir iĢleve uyarlanması ya da iĢlevleri devam eden, ancak konfor koĢulları eskiyerek standart altı kalan tarihi yapıların güncelleĢtirilmesidir. Çevresel özellikleri nedeniyle korunması istenen yapıların yeniden kullanımlarında, yeni iĢlevin dıĢ görünümü bozmadan gerçekleĢtirilmesi arzu edilir. Bu binaların kurtarılması için tek ekonomik yol olan yeniden kullanım sırasında, iç düzenlemede daha esnek uygulamalara gidilmesi söz konusudur. Yangın, bakımsızlık nedeniyle döĢeme ve tavanlarını yitirmiĢ ve ilk tasarıma ait yeterli veri bulunmayan 2. gurup yapılarda, yeni bir iç düzenleme yapılmasına izin verilebilir. Çok önemli mimari öğeler, plan ve iç mekan değerlerine sahip olan 1.grup yapılarda ise yeni kullanıma elveriĢli, serbest iç düzenlemeler uygulanmaktan çok tarihi mekanların anısını sürdüren düzenlemelere gidilmesi doğrudur. Yeniden Yapım (Rekonstrüksiyon): Tümüyle yıkılmıĢ, yok olmuĢ, ya da çok harap durumda olan bir kültür varlığının veya sit‟in elde bulunan belgelere dayanılarak yeniden yapılmasıdır. Bu ancak özel durumlarda kabul edilen bir uygulamadır. Yeni yapı, yerine yapıldığı kültür varlığının tarihi dokusuna, özgün malzeme ve iĢçiliğine sahip değildir. Bir kopya, tarihi yapının kütle ve mekanlarını ancak biçimsel olarak canlandırabilir, kültür varlığının yerini alamaz. Bu nedenle yeniden yapımda doğru ve yeterli bir restitüsyon araĢtırması ve buna dayalı restitüsyon projesinin temel alınması gerekir. Ayrıca gelecek kuĢaklar açısından yapının yeniden yapıldığı tarih de (rekonstrüksüyon tarihi) cephesindeki bir plaket üzerinde belirlenmelidir. Temizleme Kültür varlığının ve kentsel sitlerin genel etkisini bozan, tarihi ve estetik değer taĢımayan (muhdes) eklerden arındırılmasıdır. Kaldırılacak eklerle ilgili karar verme yetkisi Koruma Kurullarına aittir. Kaldırılması istenen yapısal ekler farklı bir gösterimle plan, kesit ve görünüĢ rölöve paftalarına iĢlenir ve temizlik sonrası durum öneri proje olarak kurula sunulur. Yetkili kuruldan onay alındıktan sonra ekler kaldırılabilir. Temizleme iĢleminden önce ve iĢlem sırasında fotografik belgeleme yapılmalıdır. TaĢıma Genel olarak bir kültür varlığının yerinde korunması temel prensiptir. Ancak, baĢkaca bir alternatifin kesin olarak bulunamadığı ve yüksek kamu çıkarı bulunan çok önemli Bayındırlık etkinlikleri, jeolojik yapı ya da doğal afetler bir kültür varlığının ya da tarihi yerleĢmenin bulunduğu yerde korunmasını zorlaĢtırabilir, olanaksız kılabilir. Bu durumda kültür varlığı ya da yerleĢmenin önceden belirlenen uygun bir konuma taĢınarak orada yaĢamını sürdürmesi gerekebilir. TaĢıma iĢlemi, kültür varlığının boyutlarına, malzemesine ve yapım tekniğine göre çeĢitli tekniklerle gerçekleĢtirilmektedir. EKLER Madde 6 - Koruma Ġle Ġlgili Ulusal Ve Uluslararası Ġlkeler, bu Ģartnamenin doğal ekleridir. 6 – 1. Venedik Tüzüğü (Mayıs 1964) Tanımlar Madde 1- Tarihi kültür varlığı kavramı sadece bir mimari eseri içine almaz, bunun yanında belli bir uygarlığın, önemli bir geliĢmenin, tarihi bir olayın tanıklığını yapan kentsel ya da kırsal bir yerleĢmeyi de kapsar. Bu kavram yalnız büyük sanat eserlerini değil, ayrıca zamanla kültürel anlam kazanmıĢ daha basit eserleri de kapsar. Madde 2- Kültür varlığının korunması ve onarımı için, mimari mirasın incelenmesine ve korunmasına yardımcı olabilecek bütün bilim ve tekniklerden yararlanılmalıdır. Amaç Madde 3- Kültür varlığının korunmasında ve onarılmasındaki amaç, onları bir sanat eseri olduğu kadar, bir tarihi belge olarak da korumaktır. Koruma Madde 4- Kültür varlığının korunmasındaki temel tutum korumanın kalıcı olması, sürekliliğinin sağlanmasıdır. Madde 5- Kültür varlığının korunması, her zaman onları herhangi bir yararlı toplumsal amaç için kullanmakla kolaylaĢtırılabilir. Bunun için bu tür bir kullanma arzu edilir, fakat bu nedenle yapının planı, ya da bezemeleri değiĢtirilmemelidir. Ancak bu sınırlar içinde yeni iĢlevin gerektirdiği değiĢiklikler tasarlanabilir ve buna izin verilebilir. Madde 6- Kültür varlığının korunması, ölçeği dıĢına taĢmamak koĢuluyla çevresinin de bakımını içine almalıdır. Eğer geleneksel ortam varsa, olduğu gibi bırakılmalıdır. Kütle ve renk iliĢkilerini değiĢtirecek hiçbir yeni eklentiye, yok etmeye ya da değiĢtirmeye izin verilmemelidir. Madde 7- Bir kültür varlığı tanıklık ettiği tarihin ve içinde bulunduğu ortamın ayrılmaz bir parçasıdır. Kültür varlığının tümünün, ya da bir parçasının baĢka bir yere taĢınmasına kültür varlığının korunması bunu 110 gerektirdiği ya da çok önemli ulusal veya uluslararası çıkarların bulunduğu durumlar dıĢında izin verilmemelidir. Madde 8- Kültür varlığının tamamlayıcı öğeleri sayılan heykel, resim gibi süslemeler, ancak bunları korumanın baĢka çaresi yoksa yerlerinden kaldırılabilir. Onarım Madde 9- Onarım uzmanlık gerektiren bir iĢtir. Amacı, kültür varlığının estetik ve tarihi değerini korumak ve ortaya çıkarmaktır. Onarım kendine temel olarak aldığı özgün malzeme ile güvenilir belgelere saygıyla bağlıdır. Faraziyenin baĢladığı yerde onarım durmalıdır; yapılması gerekli herhangi bir eklemenin mimari kompozisyondan farkı anlaĢılabilmeli ve gününün damgasını taĢımalıdır. Herhangi bir onarım iĢine baĢlamadan önce ve bittikten sonra, kültür varlığının arkeolojik ve tarihi bir incelemesi yapılmalıdır. Madde 10- Geleneksel tekniklerin yetersiz kaldığı yerlerde, koruma ve inĢa için bilimsel verilerle ve deneylerle geçerliliği saptanmıĢ herhangi çağdaĢ bir teknik kullanılarak kültür varlığı sağlamlaĢtırılabilir. Madde 11- Kültür varlığına mal edilmiĢ farklı dönemlerin geçerli katkıları saygı görmelidir; zira onarımın amacı üslup birliği değildir. Bir kültür varlığı üst üste çeĢitli dönemlerin izlerini taĢıyorsa, alttaki dönemleri açığa çıkarmak ancak bazı özel durumlarda yok edilen malzemenin önemi azsa, açığa çıkarılan malzeme büyük tarihi, arkeolojik ya da estetik değer taĢıyorsa ve korunma durumu böyle bir davranıĢı gerekli gösterecek kadar iyi ise haklı çıkarılabilir. Ġlgili unsurların öneminin değerlendirilmesi ile ilgili yargıyı ve neyin yok edileceği üzerinde kararı vermek, sadece bu iĢi üzerine almıĢ kimseye bırakılamaz. Madde 12- Eksik kısımlar tamamlanırken, bütünle uyumlu bir Ģekilde bağdaĢtırılmalıdır; fakat bu onarımın, aynı zamanda sanatsal ve tarihi tanıklığı yanlıĢ bir biçimde yansıtmaması için, özgünden ayırt edilebilecek bir Ģekilde yapılması gereklidir. Madde 13- Eklemelere, ancak yapının ilgi çekici bölümlerine, geleneksel konumuna, kompozisyonuna, dengesine ve çevresiyle olan bağıntısına zarar gelmediği durumlarda izin verilebilir. Tarihi Yerler Madde 14- Kültür varlığının bulundukları yerler, bütünlüğün korunması, sağlıklı kılınıp, yaĢanır Ģekilde ortaya konması için özel bir dikkat gerektirir. Böyle yerlerde yapılacak koruma ve onarım çalıĢmalarında, daha önceki maddelerde açıklanan ilkelerden esinlenmelidir. Kazılar Madde 15- Kazılar 1956 yılında UNESCO tarafından kabul edilmiĢ arkeolojik kazılarda uygulanması istenilen uluslararası ilkelerle tanımlanan kararlara ve bilimsel standartlara uygun olarak yapılmalıdır. Yıkıntılar korunmalı, mimari unsurların ve buluntuların sürekli olarak korunması için gerekli önlemler alınmalıdır. Bundan baĢka, kültür varlığının anlaĢılmasını kolaylaĢtıracak ve anlamını hiç bozmadan açığa çıkartacak her çareye baĢvurulmalıdır. Bütün yeniden inĢa iĢlemlerinden peĢinen (a priori) vazgeçilmelidir. Yalnız anastylosis‟e, yani mevcut fakat birbirinden ayrılmıĢ parçaların bir araya getirilmesine izin verilebilir. BirleĢtirmede kullanılan madde her zaman ayırt edilebilecek bir nitelikte olmalı ve bu, kültür varlığının korunmasını sağlamak ve eski haline getirmek için mümkün olduğunca az kullanılmalıdır. Yayın Madde 16- Bütün koruma, onarım ve kazı iĢlerinde her zaman çizim ve fotoğraflarla açıklık kazanmıĢ çözüm getirici ve eleĢtirici raporlar halinde kesin belgeler hazırlanmalıdır. Temizlemenin, sağlamlaĢtırmanın, yeniden düzenlemenin ve birleĢtirmenin her safhası -çalıĢma sırasında ortaya çıkan, tanımlanmıĢ biçimsel ve teknik özellikler göz önünde tutularak raporda gösterilmelidir. Bu belgeler bir resmi kurumun arĢivine konmalı ve araĢtırıcılar bundan yararlanabilmelidir. Bu raporların yayınlanması tavsiye edilir. 6 – 2. EK: RÖLÖVE – RESTĠTÜSYON - RESTORASYON PROJE DÜZENLEME ESASLARI: (TaĢınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Gruplandırılması, Bakımı ve Esaslı Onarımlarına iliĢkin 14.07.1998 gün ve 598 sayılı ilke kararı ekidir.) 1.Genel Hususlar Rölöve-Restitüsyon-Restorasyon projeleri, yapının mevcut durumunun belgelenmesinin yanı sıra, sorunlarının saptanması, potansiyel ve yeni kullanım olanaklarının araĢtırılması, onarıma yönelik temel yaklaĢım ve müdahale biçimlerinin belirlenmesi ile yeni kullanım gerektirdiği müdahalelerin anlatımını sağlamalıdır. Bu amaçla hazırlanacak belgeler çizimsel, yazılı ve fotografik olarak yeterli ölçek ve ayrıntıları içerecektir. 111 Proje Hizmetleri I. Rölöve I.I. Rölöve Çizimleri a) 1/500 veya 1/200 vaziyet planı (Mevcut Durumun Belgelenmesi): Parselde yer alan tescilli yapının mimari öğeleri (avlu, bahçe duvarları, kuyu, fırın, tandır, çeĢme, müĢtemilat vb.) ve doğal öğeler (ağaç, bitki türleri, ekili-dikili alan vb.) yapı-avlu-bahçe giriĢleri, yapının kendi parselindeki oturumu ve köĢe kotları, yol yapı iliĢkisini tanımlayan kotlar gösterilecektir. Vaziyet planında sokak-bina iliĢkisini gösterir aynı ölçekte kesit bulunacaktır. b) Kat Planları, (1/50 ölçeğinde kesit ve görünüĢleri ölçülü ve ölçüsüz olmak üzere hazırlanacaktır.) c) Çatı Planı (1/50 ölçeğinde kesit ve görünüĢleri ölçülü ve ölçüsüz olmak üzere hazırlanacaktır.) d) Cepheler (1/50 ölçeğinde kesit ve görünüĢleri ölçülü ve ölçüsüz olmak üzere hazırlanacaktır.) e) DöĢeme ve tavan planları (1/50 ölçeğinde kesit ve görünüĢleri ölçülü ve ölçüsüz olmak üzere hazırlanacaktır.) f) En az iki kesit (Kurulun gerekli görmesi halinde ikiden fazla 1/50 ölçeğinde uygulama projesi çizim tekniğinde) Birbirine dik, bir tanesi merdivenden geçecektir. g) En az iki (Kurulun gerekli görmesi halinde ikiden fazla 1/50 ölçeğinde uygulama projesi çizim tekniğinde) sistem detayı (Cephe 1/20, Plan 1/20, Kesit, 1/20) h) Pencere, kapı, tavan eteği, ocak, dolap, niĢ, saçak, taĢıyıcı sistem, süsleme elemanları vb. yapı öğelerinden tipik olanlarına iliĢkin sistem ve nokta mimari detaylar (Ölçekler 1/10, 1/5 ve 1/1 dir.) I.II. Vaziyet Planı Raporu: Yapının ve bulunduğu parsele bitiĢik komĢu yapıların pafta, ada, parsel, envanter ve kapı numarası, mülkiyet sınırları (Kadastral) mülkiyet durumları, son durum sahiplilik sicil kayıtlarına yer verilecektir. I.III. Alt Yapıya ĠliĢkin ġematik Gösterimler: Yapının mevcut halihazırdaki varsa özgün pis su tesisatının, yeni elektrik, su, havagazı, telefon tesisatı gösterilecektir. I.IV. Fotoğraf albümü: Binayı, çevresini ve sokağı kültür varlığının, çekim yönlerinin kroki üzerinde gösterildiği, çekim tarihi ve çekim yapan kiĢinin adının belirtildiği yeteri kadar iç ve dıĢtan çekilmiĢ fotoğrafları içeren (10x15 cm ebadında) A4 normunda albüm, (Kurulun gerekli görmesi durumunda aynı yerden çekilecek saydamlar set halinde çerçevelenerek üzerine çekim tarihi ve yeri belirtilerek teslim edilecektir. I.V. Rölöve Analiz Raporu A- Tanımlar a) Yapının oluĢumunu sağlayan ekonomik, sosyal, kültürel ve tarihi etkenler b) Yapının mimari tanımı (Her proje için yapının çevresi ile iliĢkisi konumu, açık ve kapalı mekanların mimari tanımı, iĢlev tanımı, mimari elemanları vb.) c) Yapım tekniği ve malzeme kullanımı, temel yatay ve düĢey taĢıyıcı elemanlar, dolgu elemanları, yatay ve düĢey kaplama elemanları, örtü malzemeleri ve tekniği, süsleme elemanlarına iliĢkin mevcut durum tanımları d) Yapıda yaĢayan nüfus ve sosyo kültürel, ekonomik yapısına iliĢkin bilgiler e) Yapıların oluĢumunu sağlayan ekonomik, sosyal, kültürel ve tarihi etkenler ile özgün kullanımına iliĢkin ulaĢılabilen belgeler, kaynaklar (fotoğraf, resim, tapu kaydı, vb.) B- Sorunlar (Mevcut Fiziki Durum Değerlendirmesi) a) Yapısal bozulmalar, deformasyonlar ve dağılımları, temel sorunları, yatay ve düĢey yönde taĢıyıcı sistem sorunları, dolgu malzemesinin sorunları, cephe elemanları sorunları, cephe kaplama ve üst örtü malzemesine ait sorunlar, cephe mimari süslemelere ve yapı malzemesine ait sorunların tespiti, nedenleri, çözüm önerileri, b) Kullanım (AĢırı yüklenme, terk edilme vb.) sonucu oluĢan bozulmalar ve dağılımları, c) DıĢ fiziksel etkenler (rüzgar, kar, yağmur, güneĢ, don, yeraltı suyu vb.) sonucu oluĢan bozulmalar ve dağılımları, d) Malzeme sorunları; Yapıdaki mevcut malzemelerin durumu ile korumaya yönelik müdahale yönteminin belirlenmesi ve yeni önerilecek malzemenin tespiti için yapılması gerekli olan malzeme laboratuar analizlerinin verilmesi, C- Rölöve Müdahale Paftaları Belirlenen (sistem ve yapı öğelerine ait detaylar hariç) ölçüsüz rölöve çizimleri üzerinde Ģu hususlar iĢlenecektir. a) Yapıya çeĢitli dönemlerde yapılan müdahaleler ve bunların dönemlerine göre gruplandırılması, b) Yapıda bugün mevcut olmayan elemanlara iliĢkin olarak yapıdan elde edilebilen bilgiler, izler, c) Dönem eklerinin,korunması gerekli nitelikte olup olmadıklarının belirlenmesi, 112 d) Rölöve analiz raporu ve Rölöve müdahale paftalarında belirtilen malzeme, bozulmalar ve muhdeslerin tanımları ölçüsüz rölöve paftaları üzerinde iĢlenecek ve raporla gerekli referans iliĢkisi kurularak öneriler ve kararlar getirilecektir. II. Restitüsyon Projesi II.I. Restitüsyon Projesi Çizimleri a) Kat Planları (1/50 ölçeğinde hazırlanacaktır.) b) Çatı Planları (1/50 ölçeğinde hazırlanacaktır.) c) Cepheler (1/50 ölçeğinde hazırlanacaktır.) d) En az iki kesit (1/50 ölçeğinde hazırlanacaktır.) e) Detaylar (1/10,1/5,1/1 ölçeğinde hazırlanacaktır.) II.II. Restitüsyon Raporu Yapının geçirdiği dönemlere ait değiĢmiĢliklerin (ekler, yok olan mimari elemanlar, kapatılan-açılan kapılar, pencereler, izler vb.) siyah-beyaz grafik veya renkli anlatımla ifade edilmesi Yapının geçirdiği değiĢikliklerin (ekler, yok olan mimari elemanlar vb.) her döneme göre ayrı ayrı çizimler üzerinde restitüsyon dayanakları (yapıdan gelen izler, karĢılaĢtırmalı çalıĢma, benzer yapı, eski fotoğraf, resim, sözlü kaynak, mimari gereklilik vb.) da belirtilerek siyah-beyaz grafik veya renkli anlatımla ifade edilmesi (i) III. Restorasyon Projesi III.I. Restorasyon Projesi Çizimleri a) Kat Planları (1/50 ölçeğinde uygulama projesi çizim tekniğinde hazırlanacaktır.) b) Çatı Planı (1/50 ölçeğinde uygulama projesi çizim tekniğinde hazırlanacaktır.) c) Cepheler (1/50 ölçeğinde uygulama projesi çizim tekniğinde hazırlanacaktır.) d) En az iki kesit (1/50 ölçeğinde uygulama projesi çizim tekniğinde hazırlanacaktır.) e) En az iki (Kurulun gerekli görmesi halinde ikiden fazla yerden geçirilen ve yapısal sistem ile malzemeyi tanımlamayı amaçlayan) sistem detayı (1/20 ölçeğinde hazırlanacaktır.) Bu çalıĢmalara yönelik sistem detayları plan, kesit ve görünüĢleri ölçülü ve malzeme tanımlı olarak 1/20 ölçekte hazırlanacaktır. f) Detaylar (1/10, 1/5, ve 1/1 ölçekte nokta detayları verilecektir. Özgün niteliğine göre yenilenmeleri zorunlu veya muhdes olan mimari elemanlar yerine, yeni getirilen öneri mimari elemanlara iliĢkin 1/10, 1/5, 1/1 ölçekte detaylar mutlaka üretilecektir. III.II. Restorasyon Raporu Restorasyon raporundaki saptamalar ve değerlendirmeler sırasında aĢağıdaki hususlara dikkat edilecektir: Yapıda müdahale türleri saptanırken özgün yapının korunması açısından kullanım önerileri ile tarihi çevre bağlantılarının irdelenmesi, b) Restorasyona yönelik teknik imkanlarla, özgün malzeme temin edilmesi ve kullanımı durumunda; Yapının korunmasına yönelik müdahaleler ile özgün yapı aksamlarının irdelenmesi, Özgün malzemenin yeni kullanımda değerlendirilmesi Yeni malzemelerin özgün malzemelerle birlikte kullanımında oluĢacak kimyasal/ görsel uyum ve uyumsuzluklar, Malzemelerin nasıl ve nereden temin edileceği, c) Yapılacak müdahalelerde; Restorasyonda koruma ve yenileme ağırlıklı müdahalelerde gereksinimler, ilkeler ve …….. biçimleri, Yenilenmeler, Konservasyonlar, Tamamlamalar, Deformasyonların düzeltilmesi, Yapının yabancı elemanlardan ayıklanması Yapının bakımını kolaylaĢtırıcı önlemler, Yangın önlemleri, Bozulmayı geciktirici önlemler, Nem sorununun giderilmesi, Vejetasyonun (Bitkilenme) giderilmesi, d) Onarım AĢamalarında; Yapının mevcut fiziki durumunun tespitine bağlı olarak, korumaya yönelik ilk müdahalelerin neler olabileceğinin saptanması, onarım aĢamalarının belirlenmesi, Askılama ve safhaları, a) 113 Dolgunun boĢaltılması, Sökümler, hafriyatın yapılması, Üst örtünün onarımı ve yenilenmesi, Deformasyonların düzeltilmesi, TaĢıyıcı sistem müdahaleleri, belirtilerek hazırlanacaktır. 6 – 3. EK: “TAġINMAZ KÜLTÜR VARLIKLARININ GRUPLANDIRILMASI, BAKIM VE ONARIMLARI” yla ilgili ilke kararı (Kültür ve Ta biat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu‟nun 05.11. 1999 tarih ve 660 sayılı ilke kararı) ÜÇÜNCÜ BÖLÜM Hizmet Bedellerinin Belirlenmesi Madde 7- Bu Ģartnamede adı geçen deyimler ve tanımlar aĢağıda belirtilmiĢtir. 7 - 1. Yapı; Karada ve suda, yeraltı ve yer üstünde kültür varlıkları ile, bunların mevcut ekleri, sabit ve hareketli tesisleri ve bunların parçalarının tümüdür. 7 - 2. Yapı YaklaĢık Alanı; Proje hizmeti götürülecek yapının brüt toplam alanıdır. 7 - 3. Parsel Alanı; Proje hizmeti götürülecek parselin, kadastral paftadaki toplam brüt alanıdır. 7-4. AraĢtırma Alanı: Proje hizmeti götürülecek yapı ile eklerinin, açık alanların ve yapının özelliğini bütünleyen yakın çevresidir. 7 - 5. Yapı YaklaĢık Birim Maliyet (BM); Bu Ģartnamede birim maliyetin hesaplanmasında, yapının birim alan ölçüsünün (m2) Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığınca her yıl sınıflarına göre ayrı ayrı tespit ederek ilan ettiği 5D sınıfı esas alınır. (Birim YTL/m 2 ) Birim maliyetinin o yıl yenisi yayınlanmamıĢ ise, yürürlükteki birim veya bedeller kullanılır. 7 - 6. Röleve, Restitüsyon, Restorasyon Hizmetleri Sınıf Ücret Oranı (KaPĠD ORANI) Yapının toplam alanına göre ve sınıfına göre mimarlık hizmetleri ücreti oranıdır. Bu oran 85/9707 sayılı Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri ġartnamesi eki olan bu Ģartname için belirlenmiĢ olan; aĢağıda sunulan Koruma amaçlı Proje ve Ġhale Dosyası düzenlenmesi (KaPĠD) için ücret oranları (5. SINIF ) cetvelinden bulunacaktır. 7 - 7. Kültür Varlığı Katsayısı (KVK) 1.maddede belirtildiği gibi korunması geçrekli kültür varlığı nitelikli yapılarla ilgili getirilen hizmetlerin farklı uzmanlıkları ve özel araĢtırmaları gerektirmesi Yapı YaklaĢık Maliyetinin PĠD oranıyla çarpımının yanısıra hizmetin karĢılığının elde edilebilmesi amacıyla bir Kültür Varlığı Katsayısıyla da çarpımını zorunlu kılmaktadır. Bu kriterleri belirleyen tanımlar 5.maddede tariflenmiĢ ve tablo 1 de gösterilmiĢtir. 47 - 8. Hizmet Bölüm Oranı ( HBO ) Mimarlık Hizmetinin niteliğine bağlı olarak tüm hizmetler içerisindeki oranıdır. 7 - 9. Zorluk Kriterleri Katsayısı Mimarlık Hizmetlerinin verilmesi sırasında gerçekleĢtirilecek yapının bulunduğu yer, coğrafi koĢulların etkileri, yapının türü ve niteliği, bağlı olduğu yasa ve yönetmelikler, MĠMAR'ın çalıĢma koĢulları, farklı laternatiflerin üretilmk zorunda olunması gibi karĢılaĢılan zorlukları belirten katsayıdır. Mimarlık Hizmetleri ġartnamesi madde 11-2-1‟de belirtilen Zorluk Kriterleri Tablosunda yer alan katsayılar, toplam Mimarlık Hizmet Bedeli ile çarpılarak kullanılır. 7 - 10. Bölge Geçim Endeksi Katsayısı Mimarlık hizmetleri karĢılığında yapılacak ödemelerin hesaplanmasında, mimarın mesleki faaliyetini sürdürdüğü bölgeye, kente, göre değiĢen “Bölge Geçim Endeksi Katsayısı” dikkate alınacaktır. Bölge geçim endeksi katsayıları, M.O. ġubelerinin önerileri dikkate alınarak MYK tarafından belirlenir ve ilan edilir. Korunması Gerekli kültür Varlıklarının rölöve, restitüsyon, restorasyon hizmetlerinin bedellerinin hesabında belirlenmiĢ olan en yüksek oran kullanılır. 7 - 11. Hizmet Maliyet ArtıĢ Katsayısı Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığı‟nca 81/13181 Sayılı Fiyat Farkı Hesabı Kararnamesinin (4.5) maddesi uyarınca her dönem belirli periyotlarla Resmi Gazete‟de, Proje kontrolluk iĢlerinde ve uygulama denetimi çalıĢmalarında uygulanmak üzere yayınlanan katsayılardır. Kamu Kurum ve KuruluĢları ile her türlü kurumsallaĢmıĢ özel kurumlara verilen hizmetlerde, yapı yaklaĢık maliyeti hesaplarında bu katsayılar dikkate alınır. (Tanımlanan bu kuruluĢlar dıĢında sözleĢmede belirtilmiĢ ise uygulanır.) 7 - 12. Hizmet Dalı Oranı Yapının toplam proje tutarı içindeki hizmet dallarının oranını belirtir. Bu oran Mimarlık Hizmetleri için 1 alınır. 114 7 - 13. Ġhtisas Katsayısı Mimarlık mesleğinin ihtisasının özelliklerine uygun olarak belirlenen katsayıdır. 85/9707 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlükte olan Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri ġartnamesi madde 11‟de %100 olarak belirtilmiĢtir. Hizmetler ve Ücretlerinin Belirlenmesi Ġçin Kullanılacak Kültür Varlığına iliĢkin kriterler Madde 8- Bu Ģartname özelinde proje hizmet bedellerinin hesaplanmasında aĢağıdaki ölçütler esas alınacaktır. 8 - 1. Yapının Mimari Programının Düzeyi; Bu unsur, yapının korunması gerekli değerlerine iliĢkin tanım ve kavramlara (anı, tarih, izlenim, ekonomi vb) dayanmayıp belgeleme sürecindeki hizmet güçlüğü ile ilgilidir. Hizmet güçlüğüne göre bu bedel aĢağıdaki katsayılara göre artar; a) Birinci Sınıf; Basit Yapılar;(SADE) Mimari kompozisyonu ve elemanları açısından sade özellikler taĢıyan ve belgeleme sürecinde hizmet güçlüğü göstermeyen yapılardır. b) Ġkinci Sınıf; KarmaĢık Yapılar; (ZENGĠN) Mimari kompozisyonu ve elemanları açısından nitelikli değerler taĢıyan, belgelenmesi gerekli sıvasız tuğla veya kesme taĢ duvar örgüleri, söveli açıklıklar, tablalı kapı kanatları, pasalı tavan vb. içeren veya sade özellikler taĢımakla birlikte yangın izleri ya da aĢırı bozulmalar gibi nedenlerden belgeleme sürecinde hizmet güçlüğü gösteren yapılardır. c) Üçüncü Sınıf; Çok karmaĢık Yapılar; (ÇOK ZENGĠN) Mimari kompozisyonunda özgün tasarım ürünü eleman ve bezemeler, eğrisel açıklık ve örtü sistemleri, almaĢık duvar örgüsü, kündekari kapı, pencere veya dolap kapakları, lokmalı parmaklık, Ģömine, ocak, göbekli tavan, kalem iĢi süslemeler vb. içeren, belgesel farklı dönem katmanları taĢıyan, kısmen yangın geçirmiĢ veya çökmüĢ, yoğun bitki temizliği gerektiren, belgelenmesi gerekli aĢırı bozulmalar gösteren yapılardır. d)Kuleler ; Oturma alanları Küçük ve Yüksek Yapılar, ( saat kulesi, minare vb.) 8 - 2. Strüktür sisteminin özellikleri; 8 - 2 -1. Rölöve AĢaması a) (SADE) Rölöve hizmetleri açısından zorluk yaratmayan (strüktürü iyi durumda, kolay okunan ve ulaĢılması zor olmayan) strüktürel sisteme sahip yapılar. b) (ZENGĠN) Rölöve hizmetleri açısından zorluk yaratan (deforme olmuĢ, temel sorunları olan, döĢemesi yokolmuĢ, yüksek olması nedeniyle iskele kurulmasını gerektiren) strüktürel sisteme sahip ve özel strüktür detaylarının tespit edilmesini gerektiren yapılar. c) (ÇOK ZENGĠN) Belgeleme aĢamasında Rölöve Analiz raporunun hazırlanmasında ve taĢıyıcı sistemin değerlendirilmesi (temel, yatay ve düĢey taĢıyıcı elemanlara iliĢkin strüktürel problemlerin tespiti ve değerlendirilmesi) sırasında mühendislik hizmetleri gerektiren yapılar. 8 - 2 -2. Restitüsyon AĢaması a) (ORJĠNAL) Yapının mevcut taĢıyıcı sisteminin özgün sisteme yakın ve büyük ölçüde yokolmadan günümüze ulaĢmıĢ olan yapılardır. b) (BOZULMUġ) Yapının özgün taĢıyıcı sisteminde değiĢiklik olan veya bir kısmı tamamen yokolan (kaynak araĢtırması, yapısal verilerin yardımı ya da analoji yoluyla büyük ölçüde restitüe edilmesi gereken) yapılardır. 8 – 2- 3. Restorasyon AĢaması a) (AYNI KORUNAN) Mevcut strüktürünün aynen korunarak kullanılan yapılar b) (ORTA DERECEDE KORUNAN) Mevcut strüktürün korunduğu, ancak kısmi deformasyon, düĢeyden ayrılma çatlak gibi çözüm gerektiren problemlerin bulunduğu yapılar. c) (BOZULMUġ) Strüktürü büyük ölçüde bozulmuĢ, yokolmuĢ, ciddi mühendislik hizmeti gerektiren ve/veya yeni bir taĢıyıcı sistem önerisi gereken yapılar. 8 – 3. Malzeme özellikleri 8 – 3 -1. Rölöve AĢaması a) (ORJĠNAL KORUNMUġ) Özgün malzemesi korunmuĢ, ulaĢılması kolay, incelemeye uygun yapılar. b) (BOZULMUġ) UlaĢılması zor ve çalıĢma koĢulları güç olan,malzeme dokusu yönünden karmaĢık bir yapım tekniğine sahip yapılar. 8 – 3 – 2. Restitüsyon AĢaması a) (ORJĠNAL) Özgün malzemeleri korunmuĢ ve rölöve sırasında saptananlardan farklı bir malzeme özelliği göstermeyen yapılar. b) (BOZULMUġ) Özgün malzemeleri değiĢmiĢ, yok olmuĢ ve özel araĢtırma sonucu belirlenebilecek yapılar. 8 -3 – 3. Restorasyon AĢaması a) (ORJĠNAL) Restitüsyon ile restorasyon önerisi arasında fazla fark olmadığı, kullanılacak malzeme seçimi için özel araĢtırma gerekmeyen yapılar. b) (BOZULMUġ) Restorasyonda kullanılacak malzemenin belirlenebilmesi için özel araĢtırma gereken yapılar. 115 9. Diğer Hususlar: 9 - 1. Yapının yalnızca cephelerine iliĢkin ücretlerin hesaplanmasında; Rölöve, Restitüsyon, Restorasyon hizmet bölümlerine ait toplamların %25‟I alınarak hesaplanır. Bir yapıya ait salt sokak cephelerinin ölçülmesi halinde (tek cephe) bu oran %10 olarak hesaplanır. Sokak silutleri gibi, sürekli sokak cephelerine yönelik cephe çalıĢmalarında, cephe yüzey alanı yapı yaklaĢık alanı olarak kabul edilir. Bu çalıĢma kapsamında, kat planları, döĢeme, tavan planları, detaylar gibi diğer hizmetlerin de istenmesi halinde, bu hizmetlerin bedelleri ayrıca hesaplanır. 9 - 2. Yapının özgün iĢlevinin devam etmemesi halinde Restorasyon bedeli madde 10 da belirtilen çizelgeye göre hesaplanır. Yapının iĢlevinin devam etmesi ve yıkılmadan onarım (cephe onarımı, çatı tamiri …vb gibi.) yapılması halinde Mimarlık Hizmetleri ġartnamesi ve en az bedel tarifesindeki 12-6. maddesine (tadilat projelerinde hizmet bedeli tarifindeki oranlara) göre iĢlem yapılır. 9 – 3. Halkın ve gönüllü kuruluĢların katılımı ve Mimarlar Odasının desteği ile uygulanacak tarihsel çevrenin korunması ve restorasyon uygulamalarında rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri için mimarlık hizmetleri en az bedel tarifesinde ġube Yönetim Kurullarının kararıyla indirimli özel hizmet bedeli tarifi yapılır. 9 - 4. Parsel ve Yapı alanına iliĢkin belgeleme çalıĢmaları; a) Yalnızca yapı alanıyla hesaplanan bedel tüm röleve hizmetlerinin tamamını oluĢturur. b) Ana yapı ve müĢtemilat dıĢındaki avlunun ölçülmesi; Zemin alanı x % 5 c) Ana yapı ve müĢtemilat dıĢındaki avlu elemanlarının ölçülmesi(ocak, kuyu, havuz, çeĢme); Zemin alanı x % 10 d) Siluet çalıĢmaları 9 - 5. Yapı yüksekliği; Belgeleme yapılacak yapılarda belli bir standardın olmaması, kat yüksekliği fazla olan yapılar için hizmet güçlüğünü artıran bir unsurdur. Her hangi bir kat yüksekliğinin 5.5m.‟den fazla olması halinde Yapı alanına bağlı olarak saptanan hizmet bedeli 1.5 ile çarpılır.(Yüksekliği 5.5m‟yi geçen yapı alanı x 1.5) 9 - 6. Yapının gerektirdiği KaPĠD hizmetleri ve bu hizmetlerin bütün içindeki oranları Tablo 1 deki çizelgede belirlenmiĢtir. Bu hizmetlerin bir bölümünün (örneğin yalnızca Restitüsyon ya da Restorasyon hizmetleri gibi) yaptırılması halinde ücret bu çizelgeye göre hesaplanır. 9 – 7. Yapının bölümlerine ait KaPĠD hizmeti ayrı ayrı yıllarda yaptırılırsa ücret, hizmetlerin yapıldığı yıllardaki birim maliyetlere göre hesaplanır. 9 - 8. ÇEġMELER ÇeĢmeler için alan hesabında çeĢme haznesi yapı alanı olarak kabul edilerek çeĢme yüzeyi ile çarpılmalıdır. Mimari program düzeyi katsayısı için tablo 2 kullanılmalıdır. En düĢük çeĢme haznesi alanı 5m2 kabul edilmelidir. 9 - 9. KÖPRÜLER Köprüler için alan hesabında köprü izdiĢümü yapı alanı olarak kabul edilir. Köprü yüksekliği 5.5„den yüksek olması halinde alanın 1.5 katı, 9 m‟den yüksek olması halinde alanın 2.25 katı yapı alanı olarak kabul edilir. Yükseklik belirlenirken, doğal zeminden itibaren yapının en üst noktası arasındaki mesafe ölçülür. (Kubbe, kemer ya da tonoz vb. nin tepe noktası gibi.) Mimari program düzeyi katsayısı için tablo 2 kullanılmalıdır. 9 - 10. SUR DUVARLARI Sur duvarı gibi yapılarda alan hesabı yapılırken, yüzey alanı yapı alanı olarak kabul edilir. Mimari program düzeyi katsayısı için tablo 2 kullanılmalıdır. Madde - 10. MĠMARA YAPILACAK HĠZMET BEDELĠNĠN HESAPLANMASI Yapı Alanı Y.Birim x Maliyeti Sınıf Ücret x Oranı 5. snf KaPĠd) Hizmet x Bölüm Oranı Kültür x Varlığı Katsayısı 116 Zorluk x Kr. Katsayısı Ġhtisas x Katsayı (1) Bölge x Katsayı (1) Hizmet Dalı x Oranı (1) RÖLÖVE (0.30) Yapı Alanı x Yapı Birim x Sınıf Ücret x 0.30 Maliyeti Oranı x m.p.d.k x Arazi Tesbitleri %3 %6 Rölöve çizimleri Malzeme kullanım ve yapım teknikleri Müdahaleler Bozulmalar Röleve Detayları Toplam % 10.5 % 1.5 % 1.5 % 1.5 %6 % 30 RESTĠTÜSYON (0.20) Yapı Alanı x Yapı Birim x Sınıf Ücret x 0.20 Maliyeti Oranı Kaynak AraĢtırması ve KarĢılaĢtırmalı ÇalıĢma Rapor Restitüsyon Projesi Restitüsyon Detayları Toplam x m.k = Ü (ANALĠTĠK PROJELER Toplamı = % 15 ) x m.p.d.k x s.k x m.k = Ü x m.k = Ü %3 %2 % 10 %5 % 20 RESTORASYON (0.50) Yapı Alanı x Yapı Birim x Sınıf Ücret x 0.50 Maliyeti Oranı Rapor + Avan Proje Kesin Proje Uygulama Projesi Detaylar Ön etüd Ġhale – Teknik ġartname Ġhale Dosyası Toplam s.k x m.p.d.k x s.k % 7.5 % 10 % 15 % 10 % 2.5 % 2.5 % 2.5 % 50 MESLEKĠ KONTROLLUK (0.30) – Restorasyon Hizmetinin % 60’ı Yapı Alanı x Yapı Birim x Sınıf Ücret x 0.30 x m.p.d.k. x s.k. x m.k. = Ü Maliyeti Oranı Mesleki Kontrolluk Hizmeti % 24 Yapıldı Projesi +orjinallerin teslimi % 1.5 Kesin Hesap %3 Kabul Teslim % 1.5 Toplam % 30 MĠMARĠ FENNĠ MESUL (TUS) (0.15) – Restorasyon Hizmetinin %30’ u Yapı Alanı x Yapı Birim x Sınıf Ücret x 0.15 x m.p.d.k. x s.k. x m.k. = Ü Maliyeti Oranı Fenni mesuliyet Hizmeti % 14 Kabul Teslim %1 Toplam % 15 117 TABLO 1 (KÜLTÜR VARLIĞI KATSAYILARI) RÖLEVE (0,30) MALZEME ÖZELĠĞĠ MĠMARĠ PROGRAM DÜZEYĠ SADE ZENGĠN ÇOK ZENGĠN KULE STRÜKTÜR ORĠJĠNAL KORUNMUġ BOZULMUġ 1 1 1 1,2 1,5 1,2 1 1,2 2 ÖZEL 1 1,2 10* ÖZEL 1 1,2 Minarelerde Ģerefe altı mukarnaslı olanlar için kat sayısı 15 RESTĠTÜSYON (0,20) STRÜKTÜR MĠMARĠ PROGRAM DÜZEYĠ SADE ORĠJĠNAL MALZEME ÖZELLĠĞĠ BOZULMUġ ORĠJĠNAL BOZULMUġ 1 1 1,2 1 1,2 1,5 1 1,2 1 1,2 ÇOK ZENGĠN 2 1 1,2 1 1,2 KULE 10 1 1,2 1 1,2 ZENGĠN RESTORASYON (0,50) STRÜKTÜR MĠMARĠ PROGRAM DÜZEYĠ AYNI KORUNAN MALZEME ÖZELLĠĞĠ ORTA STRÜKTÜRU DERECEDE BOZULAN KORUNAN ORĠJĠNAL BOZULMUġ KORUNMUġ 1 1 1,2 ÖZEL 1 1,2 1,5 1 1,2 ÖZEL 1 1,2 ÇOK ZENGĠN 2 1 1,2 ÖZEL 1 1,2 KULE 10 1 1,2 ÖZEL 1 1,2 SADE ZENGĠN TABLO 2 ÇEŞMELER ve KÖPRÜLER MİMARİ PROGRAM DÜZEYİ SADE 1.5 ZENGİN 2 ÇOK ZENGİN 3 118 TABLO 3 YAPI ALANI SINIF ÜCRET ORANI TABLOSU Alan (m2) 50 100 150 200 250 300 350 400 450 500 550 600 650 700 750 800 850 900 950 1000 1050 1100 1150 1200 1250 1300 1350 1400 1450 1500 1550 1600 1650 1700 1750 1800 1850 1900 1950 2000 2100 2300 2400 2500 2600 2700 2800 2900 Alan (m2) (%) 6.97 6.88 6.79 6.70 6.61 6.52 6.43 6.34 6.25 6.16 6.07 5.98 5.89 5.80 5.71 5.62 5.53 5.44 5.35 5.26 5.22 5.18 5.14 5.10 5.07 5.04 4.99 4.96 4.92 4.88 4.85 4.81 4.77 4.73 4.69 4.66 4.62 4.58 4.54 4.50 4.43 4.28 4.20 4.12 4.09 4.05 4.02 3.98 3000 3100 3200 3300 3400 3500 3600 3700 3800 3900 4000 4100 4200 4300 4400 4500 4600 4700 4800 4900 5000 5200 5400 5600 5800 6000 6500 7000 7500 8000 8500 9000 9500 10000 10500 11000 11500 12000 12500 13000 14000 14500 15000 17500 20000 119 (%) 3.95 3.91 3.88 3.84 3.81 3.77 3.74 3.70 3.67 3.63 3.60 3.56 3.53 3.49 3.46 3.42 3.39 3.35 3.32 3.28 3.24 3.20 3.17 3.14 3.11 3.08 3.00 2.92 2.84 2.79 2.74 2.70 2.65 2.61 2.57 2.53 2.49 2.45 2.42 2.39 2.33 2.30 2.27 2.12 2.00 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM Görev, Hak, Yetki ve Sorumluluklar Madde – 11. Mimarın, iĢverenin / iĢ sahibinin ve Oda‟nın görev, hak, yetki ve sorumlulukları ile anlaĢmazlıklara iliĢkin olarak, TMMOB Mimarlar Odası Mimarlık Hizmetleri ġartnamesi, 4. bölüm, 16., 17., 18., 19. madde hükümleri geçerlidir. 11 – 2. Müelliflik ve telif hakları: 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri uyarınca Rölöve hizmetleri de bu yasa kapsamındadır. 5846 Sayılı "Fikir ve Sanat Eserleri Yasası" 2. maddesinin 3. bendine göre “…her çeĢit mimarlık ve Ģehircilik tasarım ve projeleri “ ilim ve edebiyat eseri sayılmakta, 4. maddesinin 3. bendine göre ise “Mimarlık eserleri” güzel sanatlar eseri olarak kabul edilmektedir. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunca tescil olunan binalar, yine aynı kanunun 4. maddesine göre güzel sanatlar eseri sayılmaktadır. Bu tip eserlerin, eser sahipleri zaman zaman bilinememektedir. Bu eserlerin rölövesinin çıkartılması, güzel sanatlar eserinin, ilim ve edebiyat eseri olarak derlenmesidir. Bilimsel olarak mevcut bir eserin her türlü teknik, sanatsal özellik ve kurguları rölöve üzerine yansıtılır ve bundan sonra mevcut eser üzerine yapılacak her türlü restorasyon çalıĢmalarına da esas olan bu dökümanlardır. Eser sahibi bilinmeyen yapının eser sahipliği hakkı, rölöveyi çıkarıp onaylatana aittir. Restorasyon ise mevcut eser üzerinde yapılan bir müdahale olup, bunu yapmak rölöveyi hazırlayana aittir, aksi durumda muvaffakatına gerek vardır. Fakat yapı yerinde duruyor ise kanunla sanat eseri sayılan yapı üzerinde kaynağından yararlanarak yeniden görüĢ oluĢturmak (derlemek) hakkı herkes tarafından kullanılabilir. Restitüsyon ve restorasyon projesini hazırlayacak kiĢi, ya bu mimarlık eserinin yeniden rölövesini çıkarmak (derlemek) veya daha önce hazırlanan rölöveyi kullanacaksa, alenileĢtiren müellifin iznini almak zorundadır. BEġĠNCĠ BÖLÜM Diğer Hükümler Mesleki Denetim Madde – 12. Korunması Gerekli Kültür ve Tabiat Varlıklarının Rölöve, restitüsyon ve Restorasyon Hizmetleri, Serbest Mimarlık Hizmetleri Büro Tescil Belgesi‟ ne tabi mimarlık hizmetlerinden olup, mesleki denetim uygulaması, TMMOB Mimarlık Hizmetleri ġartnamesi 5. bölümünde tariflenen mesleki denetim uygulama esaslarına göre yürütülür. Madde – 13. Bu Ģartnamede belirtilmeyen konularla ilgili olarak, TMMOB Mimarlar Odası Mimarlık Hizmetleri ġartnamesi ve En Az Bedel Tarifesi hükümleri esas alınır. 120 ÖZGEÇMİŞ Ad Soyad: Cemal Özgür KIVILCIM Doğum Yeri ve Tarihi: 14. Ekim 1983 Adres: İBB Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğü Rüstempaşa Mah. Asmaaltı S. No:6 Kirazhan Eminönü/İstanbul Lisans Üniversite: Yıldız Teknik Üniversitesi Yayın Listesi: Kıvılcım C.Ö., Tatli P, Gunes S., 2007, The Bridge to the Future: Student Networks Press Ekscentar Issue No.9, Professional Magazine p.92-93 Kıvılcım, C. Ö., 2007, An Undergraduate Project with Terrestial Laser Scanner for Architecture Survey, ISPRS WGVI/5 and Student Consortium 2nd Summer School Theory and Application of Laser Scanning, Ljubljana, Slovenia, July 1-7(CD-ROM.) Kıvılcım, C. Ö., 2008, Architectural Survey for the documentation of cultural heritage with the new sensor technologies, 28th EARSeL Symposium, Istanbul, June Kıvılcım C.Ö., McAlister C., 2008, A Role-model for Integrating Generations; Young Surveyors Working Group, FIG Working Week, Stockholm/Sweden, 9-14 June, (CD-ROM) Kıvılcım C.Ö., 2008, Proceedings of ISPRS Student Consortium: Participation of Youth for a Sustainable Society, XXI.st ISPRS Congress, TCVI/WG5 Session Beijing/China, 3-11 July, (CD-ROM) Kıvılcım C.Ö., 2008, Surveyors to the Past-Present and Future of Mankind, International Young Geo Professional Magazine, 1st Issue, October , p.8-11 121