On5yirmi5.com Söylemde Müslüman olma tehlikemiz Yayın Tarihi : 31 Aralık 2013 Salı (oluşturma : 10/19/2017) Son zamanlarda diye başlıyorsa bir yazı bilin ki acıklı haller anlatacaktır sizlere. Son zamanlarımızın en acıklı hallerinden biri elbette sosyal medyaya olan yasaklı ve mahsurlu tutkunluğumuz. Hepimizin parmak uçlarında gerçek olmayan sanal bir dünya var. Ve bu dünyanın içinde yaşamıyor ölüyoruz aslında. Sabah olunca bu gün ne paylaşsam kimler neleri güncellemiş derdindeyiz. Suriyeli çocuklara karşı sorumluluğumuzu beğen butonlarıyla gerçekleştirdiğimizi sanıyoruz. Yapılan katliamlara dur diyebileceğimize, idam edilecek âlimleri bir tuşa dokunarak kurtaracağımıza inanıyoruz. Uzun süredir uğramadığımız dostlarımızın almadığımız gönüllerini beğenerek ya da paylaşımlarına yorumlar yaparak alacağımızı, kendimizi affettireceğimizi zannediyoruz. Sosyal medya taglarıyla meydanlara gidip eylem yapmamız bile mümkün pijamalarımızla evimizde uzanırken. Hadi bunlar güzel şeyler, yapmak istediğimiz kötülükler işte onlar da garip bir hal aldı. Eskiden konu komşu ve ya üç beş tanıdıkla yetinirdik ama şimdi kolumuzun uzanmadığı yer kalmadı. Oturduğumuz yerden kimlerin asabını bozabiliriz kimlere laf sokabiliriz bunun sınırı yok. Anladık herkes çok güzel sofralar kuruyor. Anladık herkes çok güzel yerlere seyahat ediyor, anladık herkesin çok güzel yeni elbiseleri var. Öğrendik herkes en güzel tatil beldelerinde keyif yapıyor, Tamam herkes çok kitap okuyor çok kahve içiyor chese cake de yiyor yanında. “Anladık yeter” diyesi geliyor insanın. Mutlu olmacılık oyunu oynuyor gibiyiz. Üzülecek durumlardan biri ise söylemde olan fiyakalı laflarımızı hayatımızda uygulamayışlarımız. Uygulamakla paylaşım yapmanın aynı şey olmadığını birbirinden ayıramayışlarımız. Paylaşınca ya da beğenince bazı şeyleri iyi Müslüman oluyoruz sanışlarımız. Eskiden kimse yaptığı ibadetleri kimsenin gözüne sokmazdı. İnananlar yaşadıklarını Allah’la kendi arasında hatta biraz da gizli aşk tadında kendi içlerinde yaşarlardı. Dindar kimselerin son zamanlarda birden buldukları özgüvenle her kulvara saldırması ve bu konuda çeşitli aforizmalar öykünmesi çok acı bazen de gülünç. Sloganik Müslümanların türemesi. Mantar gibi namaz kılmayıp namaz kılmayı tavsiye edenlerin artması. Allah’a karşı sorumluluğumuzu yerine getirdim sanmalarımız. Kol boylarına etek boylarına gereken özeni göstermeden tesettürlüyüm zannetmelerimiz. Yüksek perdeden gülmelerimiz, olur olmaz saatlerde her türlü cafelere gitmelerimiz. Tek eksiği alkol olan her türlü mekânlarda har vurup harman savurmalarımız. Ya hiç tesettürlü bir kız dudaklarını büzüştürüp asansör aynasında kendi fotoğrafını çeker mi? Ya da biraz sünnet hadis bilen insan, yediği yemeği paylaşır mı? Bir de romantik İslamcılar var ilk olarak sevgi üzerine birkaç hadis paylaşıp sonradan işi vıcık vıcık cıvıtan.. Yok dindar romantik evlenme teklifleri yok baba anne olma hayallerini düşük seviyeli bir zekâ ile çaktırma çabaları. Başka anlamlara gelen hadisleri aşka sevgililiğe yontmalar. Yok, kendilerince güzel bir sözün altına Mevlana yazmalar. Kapalı gelin fotoğrafları da var ki o da iltihaplı bir iç kanama. O konuya hiç girmeyelim en iyisi. İnsanın evlilikten soğuma nedenleri olarak tarihe geçecek bir sürü çiftin fotoğrafı var piyasada. İlk fırsatta "söylem Müslümanlarını" yazacağım dedim kendime ama çok uzun zaman geçti. Ne komik bir duruma geldik. Adam tuşlara dokunarak şehit klavyede gezinerek hacı sosyal medyada takılarak mücahit oldum sanıyor. Biri kalkmış kışın aldığım abdeste yazın tuttuğum oruca doyamadım diyor. Biri kalkmış sevgilisine seninle dünyanın bütün mescitlerinde seninle namaz kılmak istiyorum diyor. Yine bir başkası feraceni sen giy conversini ban bağlarım diyor. Siz hiç Allah dostlarından böyle şeyler duydunuz mu? Bir de haremeyn kart basmışlar son olarak hadi Allah hayırlar versin. Dinleri imanları satılık insanlar İslam’ı temsil ediyor ne acı. Bu piyasayı en çok kullanan, göz önünde olan kişilerin ve kurumların din algısını kirletiyor olması ne üzücü. Oysa gerçek muhterem kimseler ve hayırlı güzel davranışlar sosyal medyada değil gerçek hayatta. Gizli bir aşk gibi gönülden bağlılıkla yaşayıp reklamını yapmayanlara hayrını uçurmayanlara ne mutlu. Bu dökümanı orjinal adreste göster Söylemde Müslüman olma tehlikemiz