T.C EGE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇOCUKLARDA YIKICI DAVRANIM BOZUKLUKLARINI DÜZELTMEDE SPORUN ETKİLERİNİN İNCELENMESİ Sporda Psiko-Sosyal Alanlar Anabilim Dalı Programı Yüksek Lisans Tezi Elif DEMİRCİKÖYÜ Danışman Öğretim Üyesi Prof. Dr. Birol DOĞAN İZMİR 2008 DEĞERLENDİRME KURULU ÜYELERİ (Adı Soyadı) (İmza) : ....................................................... Üye : ....................................................... Üye : ....................................................... Başkan (Danışman) Yüksek Lisans Tezinin kabul edildiği tarih: ............................................. 2 ÖNSÖZ Sağlıklı olma ve sağlıklı kalma insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından biridir. Yaşamımızda böylesine önemli bir yer işgal eden sağlığımızın düzenli spor faaliyetleri sonucunda ne gibi değişikliklere uğradığı birçok araştırmanın konusu olmuştur. Spor yapmanın fiziksel ve ruhsal sağlığa olumlu etkileriyle sporun sağlık açısından taşıdığı anlam ve önem araştırmacıları hastalıkların tedavisinde sporun rolünü incelemeye yöneltmiştir. Basketbol antrenörlüğü yaptığım süre içerisinde, çalıştırdığım takımlarda ve özellikle de spor okullarında, son dönemlerde daha da artan bir sıklıkla, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite bozukluğu belirtileri gösteren çocukların yer alması, bu çocukların bazılarının, aşırı hareketliliklerinin ebeveynleri tarafından kontrol edilemez oluşu sonucu, varolan bu enerjilerini spor yaparak harcamaları düşünülerek aileleri tarafından spora yönlendirilmesi ve ailelerin spor yaptıkları dönemde çocuklarının olumlu davranışlar sergilediği ve çocuklarının spor yapmaya devam etmesi üzerine istekli söylemleri, bu alanda tanı almış bazı çocukların doktor tavsiyesi üzerine spora yönlendirilmeleri ve antrene ettiğim bu çocuklarda sporun olumlu etkiler sağladığına dair kendi gözlemlerim, bu konuyu bilimsel olarak incelemek için seçmemde etkili oldu. Bu araştırma günümüzde yaygınlaşmış durumda olan Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite Bozukluğu ve Yıkıcı Davranım Bozuklukları üzerinde sporun etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Tez çalışmamın planlama ve uygulama sürecinde, bana yol gösterici olan danışmanım Prof. Dr. Birol Doğan’a; bu çalışmayı gerçekleştirebilmemde 3 büyük etkisi olan, en kısıtlı zamanlarda bile benden yardımlarını esirgemeyen Uz. Dr. Eyyüp Sabri Ercan’a; üniversite hayatım boyunca olduğu gibi, tez çalışmamın da her aşamasında yanımda olarak, veri toplama, literatür tarama ve tez yazma aşamalarında bana büyük destek veren, sevgili dostum Araş. Gör. Ekim Pekünlü’ye; tezimin istatistiksel verilerinin değerlendirilmesi ve yorumlanmasında bana yardımcı olan Araş. Gör. Serdar Tok’a; veri toplama konusunda bana verdiği destek için değerli dostum Beden Eğitimi Öğretmeni Neslihan Terzi’ye; burada ismini sayamadığım ancak üniversite yaşamım boyunca bana her konuda destek veren tüm hocalarıma ve hayatım boyunca her konuda benim yanımda olan, beni daima destekleyen, sevgilerini her zaman kalbimde hissettiğim aileme ve bugün aramızda bulunmayan canım babama sonsuz teşekkürler… 28.08.2008 / İZMİR ELİF DEMİRCİKÖYÜ 4 İÇİNDEKİLER SAYFA Önsöz …………………………………………………. I İçindekiler …………………………………………………. III Tablolar Dizini ...………………………………………………. V Kısaltmalar ..……………………………………………….. VII BÖLÜM 1 1.GİRİŞ 1.1 Araştırmanın Konusu …………………………………………. 1 1.2 Araştırmanın Amacı …………………………………………. 1 1.3 Varsayımlar …………………………………………. 2 1.4 Araştırmanın Önemi …………………………………………. 2 1.5 Sınırlılıklar …………………………………………. 3 1.6 Genel Bilgiler …………………………………………. 3 1.6.1 DEHB ve Yıkıcı Davranım Bozuklukları ………………….. 1.6.2 Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ………………. 3 5 1.6.3 Karşı Olma Bozukluğu ………………………………………… 7 1.6.4 Davranım Bozukluğu ………………………………………… 9 BÖLÜM 2 2. GEREÇ VE YÖNTEMLER 2.1 Araştırmanın Tipi ………………………………………. 13 2.2 Kullanılan Gereçler ..…………………………………………. 13 2.3 Kullanılan Yöntem ..…………………………………………. 13 2.4 Araştırmanın Yeri ve Zamanı ………………………………………. 5 14 2.5 Araştırmanın Örneklemi …………………………………………… 14 2.6 Araştırmanın Evreni …………………………………………… 15 2.7 Veri Toplama Yöntemi ve Süresi .…………………………………. 15 2.8 Verilerin Analizi …………………………………………………… 15 BÖLÜM 3 3.BULGULAR ………………………………………………… 16 ………………………………………………… 30 BÖLÜM 4 4. TARTIŞMA BÖLÜM 5 5. SONUÇ VE ÖNERİLER ………………………………………… 37 BÖLÜM 6 Kaynakça ………………………………………………….. 38 Özet …………………………………………………… 41 Abstract …………………………………………………... 42 Özgeçmiş …………………………………………………… 43 Ekler 6 TABLOLAR DİZİNİ SAYFA Tablo 1. Cinsiyete göre yüzde dağılımı ………………………….. 16 Tablo 2. Spor Yapma ve Spor Branşlarına göre yüzde dağılımı …. 16 Tablo 3. Anne,Babanın Eğitim ve Çalışma Durumuna göre yüzde dağılımı ……………………………………………………………………. 17 Tablo 4. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, Spor yapma durumu, ön test grup istatistikleri ………………………………………… 18 Tablo 5. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, cinsiyet durumu, ön test grup istatistikleri …………………………………………… 19 Tablo 6. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, anne çalışma durumu, ön test grup istatistikleri ………………………………………… 20 Tablo 7. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, baba çalışma durumu, ön test grup istatistikleri ……………………………… 21 Tablo 8. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, anne eğitim durumu, ön test grup istatistikleri ………………………………………… 22 Tablo 9. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, baba eğitim durumu, ön test grup istatistikleri ………………………………………… 7 24 Tablo 10. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Dikkat Eksikliği alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan), ön test – son test grup istatistikleri ……………………. 25 Tablo 11. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan) ön test – son test grup istatistikleri ……………… 25 Tablo 12. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Karşı Olma Bozukluğu alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan), ön test – son test grup istatistikleri ……………… 26 Tablo 13. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Davranım Bozukluğu alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan), ön test – son test grup istatistikleri …………………….. 26 Tablo 14. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Dikkat Eksikliği alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan) , ön test – son test grup istatistikleri ………………… 27 Tablo 15. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan), ön test – son test grup istatistikleri ………….. 27 Tablo 16. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Karşı Olma Bozukluğu alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan), ön test – son test grup istatistikleri ……………….. 28 Tablo 17. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Davranım Bozukluğu alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan), ön test – son test grup istatistikleri ……………...... 8 28 KISALTMALAR DSM: “ The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders / American Psychiatric Association” DEHB: “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” DE: “Dikkat Eksikliği” HB: “Hiperaktivite Bozukluğu” KOB: “Karşı Olma Bozukluğu” DVB: “Davranım Bozukluğu” 9 BÖLÜM 1 1. GİRİŞ 1.1. Araştırmanın Konusu Bu araştırmanın konusu, günümüzde yaygınlaşmış durumda olan dikkat eksikliği, Hiperaktivite Bozukluğu ve yıkıcı davranım bozuklukları üzerinde sporun etkileridir. 1.2. Araştırmanın Amacı Sağlıklı olma ve sağlıklı kalma insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından biridir. Yaşamımızda böylesine önemli bir yer işgal eden sağlığımızın düzenli spor faaliyetleri sonucunda ne gibi değişikliklere uğradığı bir çok araştırmanın konusu olmuştur. Spor yapmanın fiziksel ve ruhsal sağlığa olumlu etkilerinin olduğu uzun yıllardan beri bilinmektedir. Bu nedenle sporun sağlık açısından taşıdığı anlam ve önem araştırmacıları hastalıkların tedavisinde sporun rolünü incelemeye yöneltmiştir. Yapılan bazı araştırmalarda sporun koroner, bağırsak ve meme kanseri, depresyon, romatizma, osteoperoz ve diyabet gibi önemli hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde olumlu etkileri olduğu ispatlanmıştır (6). Ayrıca son dönemlerde yapılan ve sürmekte olan araştırmalarda bilim adamları egzersizin beyin hücrelerini yenilediğini ve beyin hacmini genişlettiğini ve bu sayede zihinsel gücü arttırdığını, Alzheimer ve Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu gibi hastalıkların ortaya çıkışını geciktirme ve engelleme gibi etkilerinin olduğunu öne sürüyorlar (21). Bu araştırmada Dikkat Eksikliği / Hiperaktivite Bozukluğu ve Yıkıcı Davranım Bozukluklarına sporun ne gibi etkileri olduğunun incelenmesi amaçlanmaktadır. 10 1.3. Varsayımlar Bu araştırmada aşağıda sıralanan varsayımların doğru olduğu kabul edilmiştir. 1.3.1. Araştırmada kullanılan ölçek ve anketler, ölçülmek istenen değişkenleri doğru bir biçimde ölçmektedir. 1.3.2. Araştırma kapsamında anket formu doldurmayı kabul eden bireyler kendilerine yöneltilen sorulara doğru yanıtlar vermiştir. 1.3.3. Araştırma kapsamında “spor yapan” olarak nitelenen örneklem grubu antrenmanlara düzenli olarak devam etmiştir. Araştırma kapsamında örneklemden elde edilen bilgilerin genellenebileceği varsayılmaktadır. 1.4. Araştırmanın Önemi Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), Karşı Olma Bozukluğu (KOB), Davranım Bozukluğu (DB) semptomları 1900’ lü yılların başından beri tüm dünya da tanımlanmış bozuklukladır (9). Bu bozuklukların giderilmesi için yapılan çeşitli tedaviler vardır. Araştırmalar sonucunda bir çok kaynakta tedavinin yanı sıra anne-baba, öğretmen tutum ve davranışlarının, fiziksel ve sosyal bazı etkinliklerin de tedaviyi desteklemek için çok önemli olduğuna değinilmiştir. Spor da tedaviyi desteklemek amacıyla sıklıkla tavsiye edilen etkinliklerin başında gelmektedir. Özellikle DEHB’ li çocukların spor yaptıktan sonra kendilerini daha iyi hissedeceği ve aşırı hareketlilik gibi belirtilerin bir süre azalabileceği öne sürülmektedir (9). Diğer yandan sporun içersinde varolan sosyal kuralların da (düzen, disiplin, paylaşma, işbirliği vb.) faydalı olduğu hekimler tarafından desteklenmektedir. 11 Buna rağmen Türkiye’de ve dünya da bu konuyla ilgili yapılan bilimsel çalışmalar sınırlı sayıdadır. Bu çalışma da sporun insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini göstermeyi hedeflemesi açısından önemli bir çalışmadır. 1.5. Sınırlılıklar Araştırmanın katılımcıları, İzmir’de belirtilen spor okulları ve ilköğretim okullarının öğrencisi olan 208 denekten oluşmaktadır. Bu sebeple sonuçlar da bu araştırma grubunda elde edilen verilerle sınırlıdır. Araştırmanın sınırlılıkları aşağıda belirtilmiştir. 1.5.1. “DEHB ve Yıkıcı Davranım Bozukluğu Belirtilerinin Okul Öncesi Dönem Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Eyüp Sabri Ercan [1998] tarafından geliştirilen niteliklerle sınırlıdır. 1.5.2. Katılımcılara ilişkin sosyo-demografik değişkenler, araştırmada ele alınanlarla sınırlı tutulmuştur. 1.5.3. Araştırmacının kendisinden, katılımcılardan ve konunun kendisinden kaynaklanan sınırlılıklar olabileceği kabul edilmiştir. 1.6 Genel Bilgiler 1.6.1 DEHB ve Yıkıcı Davranım Bozuklukları Yıkıcı davranım bozukluklarının tarihsel gelişimi ilginç ve dikkate değerdir. İlk DSM’de (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders / American Psychiatric Association) [DSM-I, 1952] çocuk ve ergen psikiyatrik tanılarına yönelik özgün bir bölüm yoktu. Olası tanılar; akut ve kronik beyin bozuklukları, zihinsel yetersizlik, psikonevroz, yetersiz kişilik ve diğerleri arasına dahil ediliyordu. DSM-II [1968]’ye organik beyin sendromları, nevrozlar ve yedi olası tanıyı içeren “Çocuk ve Ergenlerin Davranış Bozuklukları” bölümleri ilave edildi. DSM-III [1980]’ de çocuk ve ergen psikiyatrik bozukluk sayısı hemen hemen 50 taneydi. Bunlar arasında 12 dikkat eksikliği bozukluğu, karşı olma bozukluğu ve davranım bozukluğu da vardı (12). Yıkıcı davranış bozuklukları ilk defa 1987’de DSM-III-R’de tanımlandı. Bu ana başlık altında karşı olma bozukluğu, davranım bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yer alıyordu. Bir önceki DSM-III’teki dikkat eksikliği bozukluğu terimi, DSM-III-R’de dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ismini almıştır. 7 yıl sonra DSM-IV’te yıkıcı davranış bozuklukları yeniden tanımlandı. DSM-IV’te [1994] “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu ve Yıkıcı Davranış Bozuklukları” ana başlığı altında DEHB ayrı tutulmaya çalışıldı: çünkü DEHB yıkıcı davranışlar göstermek zorunda değildi (12). 2000 yılında, DSM-IV-TR’de durum DSM-IV ile yaklaşık aynıydı. Ancak davranım bozukluğunda değişiklik oldu. Çocuklukta başlayan ve ergenlikte başlayan tiplerine üçüncü bir tip olarak davranım bozukluğu-BTA eklendi (12). Yıkıcı davranış bozukluklarının gelişiminde DEHB’nin rolü tartışmalı bir konu olmakla birlikte KOB ve DEHB birlikteliğinin DB belirtilerinin erken başlangıcı için bir belirleyici olabileceği üzerinde durulmaktadır. Genelde DEHB’nin DB’nin gelişimsel seyrini ve ağırlığını etkilediği düşüncesi yazın bilgilerinin uzlaştığı bir noktadır. 6-17 yaş aralığındaki DEHB’li çocuklarda yapılan bir araştırmada eş hastalanımı, karşı olma bozukluğu için çocuklarda %46, davranım bozukluğu için % 25 oranında saptamıştır. DEHB, KOB ve DB arasındaki ilişkinin tanımlandığı bir modelde davranış bozukluklarının daha hafiften daha ağıra doğru gelişimsel bir ilerleme gösterdiği varsayılmakta ve sadece KOB eş hastalanımı olan DEHB’li bir grup çocukta DB’nin geliştiği bildirilmektedir (17). 13 1.6.2. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu; gelişime uygun olmayan yetersiz dikkat süresi, yaşa uygun olmayan hiperaktivite ve impulsivite ya da her ikisiyle tanımlanır. Bozukluk, tanı ölçütlerini karşılaması için en az 6 aydır bulunmalı, akademik ve sosyal işlevlerde bozulmaya sebep olmalı ve 7 yaşından önce ortaya çıkmalıdır. Diğer bir ölçüt de okul, ev ve iş gibi iki veya daha fazla durumda semptomların bulunmasıdır (16). DSM-IV Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nun 3 alt tipini belirler: dikkatsizliğin önde geldiği tip, hiperaktivite – impulsifliğin önde geldiği tip ve birleşik tip (16). DEHB’nin sıklığı erkek çocuklarda kızlara göre 3/1 – 5/1 oranlarında daha sıktır. İlkokul çocuklarında oran % 3-5’tir. Bozukluk, ilk erkek çocuklarda daha sıktır. DEHB’li çocukların ana babaları yüksek oranda hiperkinezi, sosyopati, alkol kullanım bozuklukları ve konversiyon bozukluğu gösterir. Hiperaktif çocukların kardeşleri de genel popülasyona göre iki kat risk altındadır (16). DEHB’nin nedenleri bilinmemektedir. DEHB’li birçok çocuk, merkezi sinir siteminde belirgin yapısal hasar bulgusu göstermez. DEHB’de katkısı olduğu ileri sürülen etkenler; doğum öncesi toksik etkenler, erken doğum ve fetusun sinir sistemine mekanik girişimleridir (16). DEHB’li çocuklarda görülen özellikler : 1- hiperaktivite 2- algısal motor bozukluk 3- emosyonel labilite 4- genel koordinasyon kusuru 5- dikkat bozulukları (kısa dikkat süresi, çelinebilirlik, işleri tamamlayamama, dikkatsizlik, yoğunlaşma yetersizliği). 6- impulsivite (düşünmeden eyleme geçme, etkinlikte ani değimler, düzenleme yetersizliği) 7- bellek ve düşünce bozuklukları 8- özgül öğrenme yetersizlikleri 9- konuşma ve işitme bozuklukları 10- belli belirsiz nörolojik işaretler 14 (16). DEHB’li çocuklar okul ve akademik yaşamlarında, akranları ve aile üyeleri ile ilişkilerinde bazı zorluklara ve davranış problemlerine sahiptir (19). DEHB’nin seyri çok değişkendir. Semptomlar ergenliğe veya erişkin yaşama kadar sürebilir, pübertede iyileşebilir veya hiperaktivite kaybolurken azalmış dikkat süresi ve impuls kontrol sorunları devam edebilir. Olguların yaklaşık % 15-20’sinde DEHB semptomları erişkin yaşama kadar devam eder. Bozuklukta hiperaktivite azalırken, dürtüsellik ve kazaya eğilim devam eder. Semptomların ergenliğe kadar sürdüğü DEHB’li çocuklar, davranım bozukluğu geliştirmede yüksek risk altındadır. Çocuklarda DEHB’nin sonuçlanması, tamamıyla inatçı davranım bozukluğu ve karmaşık aile etkenlerinin miktarıyla ilgili olduğu görülür. İyi sonuçlar, çocukların agresyonunu ve aile işlevlerini mümkün olduğunca erken iyileştirerek gelişebilir (16). Bazı bozukluklar DEHB ile eş zamanlı olarak son derece sık görülürler, hastaların 2/3’ünde eşlik eden başka bir bozukluk daha vardır. % 30- 50’sinde Davranım Bozukluğu, % 20-25’inde Anksiyete Bozukluğu, % 15- 20’sinde Duygu Durum Bozukluğu, % 10-15’inde Öğrenme Güçlüğü görülür. Eş zamanlı olarak başka bir bozukluğun bulunması farklı tedavi yaklaşımlarını bir arada uygulamayı gerektirir. DEHB tanısı konulan bir çocukta kesinlikle eşlik eden bir bozukluğun var olup olmadığına bakılması gerekir (23). DEHB’nin tedavisinde çeşitli tedavi seçenekleri bulunmaktadır. Ancak bilimsel çalışmaların sonuçları en etkin tedavi biçiminin ilaç tedavisi olduğunu göstermektedir. DEHB’nin tedavisinde en fazla kullanılan ilaçlar stimulan (uyarıcı) denilen ilaç grubudur. Bunların dışında depresyon, hipertansiyon ve bazı psikiyatrik bozuklukların tedavisinde kullanılan ilaçlar da DEHB’nin tedavisinde kullanılmaktadır. İlaç tedavisine destek olarak bireysel psikoterapi, davranış 15 değiştirme, ana babaya danışmanlık tedavileri gerekli olabilir. DEHB’de alternatif tedaviler; EGG Biofeedback, ses tedavisi, diyet tedavileri, polivitamin ve mineral kürleri olmakla beraber bu tedavilerin yararlılıkları kesin olarak kanıtlanmamıştır (9, 16). 1.6.3. Karşı Olma Bozukluğu (KOB) Karşıt Olma Bozukluğu, sosyal kurallarda ve diğer kişilerin haklarında önemli ihlallerin olmadığı olumuz, düşmanca ve karşı gelen devamlı bir davranış şeklidir. Bu davranışlar belli gelişim dönemlerinde ya da özel koşullarda normal karşılanmasına rağmen, bu bozuklukta, beklenenden daha sık ve şiddetli şekilde ortaya çıkıp belli fonksiyonlarda bozulmalara neden olurlar. Bozukluğun yol açtığı güçlükler sosyal, akademik ya da mesleki alanlarda kendini gösterebilir. Diğerleri, insanlarla yaşanan çatışma kontrolünü ele geçirebilmek içindir. Davranış hakkındaki istek ya da sınırlamalar, bu bozukluğa sahip olanlar tarafından daima sert bir şekilde tepki görür. Bu davranışlar özellikle otorite figürleriyle etkileşimde kendini gösterir. Bozukluğa sahip kişiler, karşı gelen davranışları diğerlerine verilen haklı ve uygun tepkiler olarak görürler (16). KOB’un tanısal süregitmektedir. Bunun geçerliliğine ilişkin tartışmalar uzun yıllardan beri en önemli nedenlerinden birisi KOB’un çok büyük bir sıklıkla Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ile birlikte görülmesidir. KOB olan çocukların % 40-60’ında DEHB; DEHB olan çocukların ise % 40-70’inde KOB görülmektedir. Karşıt olma / karşı gelme bozukluğunun en sık semptomları; öfke nöbetleri, erişkinlerle tartışma, erişkin istek ya da kurallarına uymayı etkin olarak reddetme veya karşı gelme, diğer kişileri isteyerek kızdırıcı davranışlar ve kendi hataları ve bozuk davranışları için diğerlerini suçlamadır (5). 16 Yapılan araştırmaların sonuçları KOB’un sıklığını çalışmaların yöntemine göre %1-30 gibi çok geniş bir aralıkta vermektedir. Klinik dışı popülasyonda, olumsuz davranışla ilgili epidemiyolojik çalışmalarda % 16- 22 oranında saptanmıştır. KOB 3 yaş gibi erken bir yaşta başlayabilmesine karşın, özellikle 8 yaşında başlar ve genellikle ergenlikten sonra başlamaz. Puberteden önce erkek çocuklarda, kızlara göre daha yaygındır. Puberteden sonra ise yüksek olasılıkla oran eşitlenir (5). KOB’a özgül bir etyolojik faktör bulunmamakla birlikte, bugüne kadar yapılan araştırmalardan elde edilen veriler KOB’un yapısal olarak zor bir mizaçla olumsuz ebeveyn tutumlarının bir araya gelmesinden ortaya çıktığını destekler niteliktedir (5). Karşı olma bozukluğunda çocuklar genellikle erişkinlerle tartışırlar, öfkelenirler, kızgın ve kırgındırlar ve kolayca başkalarını kızdırırlar. Genellikle erişkinlerin istek ve kurallarına etkin olarak karşı gelirler ve diğer insanları bilerek kızdırırlar. Kendi hataları ve yanlış davranışları ile ilgili olarak diğerlerini suçlama eğilimleri vardır. Hastalığın belirtileri hemen her zaman evde görülür, ancak okulda veya diğer erişkinler ve yaşıtları ile beraberken görülmeyebilir. Bazı olgularda, hastalığın başlangıcından itibaren bulgular ev dışında görülmekte, diğerlerinde ise evde başlamakta ve daha sonra ev dışında görülmektedir. Özellikle hastalığın bulguları çocuğun iyi tanıdığı yetişkin veya yaşıtları ile etkileşimdeyken daha belirgin olur. Bu çocuklar çoğunlukla klinik muayene sırasında hastalığın belirtilerini göstermezler ya da çok az gösterirler. Genellikle kendilerini karşı gelen olarak görmezler ve davranışlarının mantıksız olaylara karşı tepki olduğunu savunurlar. Hastalık çocukların kendilerinden çok çevresindekileri rahatsız eder. Kronik karşı olma bozukluğu hemen her zaman kişiler arası ilişkilerde ve okul başarısında bozulmaya neden olur. Bu zorluklara ikincil olarak öz saygı azlığı, engellenmeye tahammülde yetersizlik, depresif duygudurum ve öfke patlamaları görülür. Ergenler 17 alkol ve uyuşturucu maddeleri kullanabilirler. Genellikle bu hastalıkta davranım bozukluğu veya duygudurum bozukluğu gelişir. Bu tanıyı alan çocukların yaklaşık dörtte biri, gelecek birkaç yıl içinde artık tanıyı karşılamaz. Karşı olma bozukluğunun başlıca tedavisi, çocuğun yönetimi becerilerinde ana babalara danışmalık ve doğrudan eğitimi ile beraber çocuğun bireysel psikoterapisidir. Ebeveyn yönetimi eğitimi ve çocuk problem çözme becerileri eğitimi karşı gelme bozukluğu olan çocuklar için uygulanacak müdahaleler arasında öne çıkmaktadır. İsminden de anlaşılacağı gibi ebeveyn yönetimi eğitimi olumsuz davranışlarla baş etme ve istenilen davranışın gelişmesine yardımcı olacak ebeveyn becerilerini güçlendirmeye odaklanır. Çocuk problem çözme becerileri eğitimi; bilişsel davranışçı terapi yöntemiyle sosyal etkileşimdeki fonksiyonel olmayan davranışları düzeltmeyi amaçlar. Çocuğun eğitimi impulsif tepkilerin ertelenmesini, alternatif çözümlere verilen önemin arttırılmasını, yapılan seçimlerin sonuçlarının göz önüne alınmasını ve davranışını kendi kendine değerlendirmeyi öğretmeye çalışır. Bunun yanı sıra yaklaşımların etkililiği konusunda yapılan araştırmalarda tek başına kullanılmaya nazaran her iki yaklaşım da birlikte kullanıldığında belirgin ek gelişme görülmüştür. Karşıt olma / karşı gelme bozukluğunun belli bir ilaç tedavisiyle desteklenmesi gerektiğine dair hiçbir kanıt bulunmamaktadır ancak bu durum komorbid bir bozukluk bulunduğu durumlar için geçerli değildir (16). 1.6.4. Davranım Bozukluğu (DB) Davranım bozukluğu başkalarının temel haklarının ya da yaşa uygun başlıca toplumsal değer ve kuralların hiçe sayıldığı yineleyici ve sürekli bir davranış örüntüsüdür. Tanının karşılanması için en az 6 ay süreyle davranışın bulunması gerekir. Bozukluğun belirtileri olarak görülen davranışlar, fiziksel saldırganlık ya da insanlara veya hayvanlara zarar verme tehditleri, mala zarar verme, yalancılık veya 18 hırsızlık ve de yaşa uygun kuralların ciddi biçimde ihlali olarak 4 kategoride toplanmaktadır. DMS-IV başlangıç yaşına bağlı olarak davranım bozukluğunu iki tipe ayırmaktadır. Çocuklukta başlayan tip ve ergenlikte başlayan tip. Çocuklukta başlayan tip 10 yaşından önce başlarken en azından bir tane davranım sorunu olması gerekir. Ergenlikte başlayan tipinde, 10 yaşından önce davranım sorunları görülmez (5,16). Davranım bozukluğu çocuk ve ergenlik dönemi boyunca sık görülür. 18 yaşın altındaki erkeklerin % 6-16’sında ve kızların % 2-9’unda görülür. Bozukluk erkeklerde kızlara göre daha sıktır ve oranlar 4/1 ile 2/1 arasında değişir. Antisosyal kişilik bozukluğu ve alkol bağımlılığı olan ana babaların çocuklarında davranım bozukluğuna genel popülasyona göre daha sık rastlanır. Davranım bozuklukları sıklıkla DEHB, öğrenme ve iletişim bozuklukları ile birliktedir (16). Davranım bozukluğunun gelişimine katkısı olan etkenler; ana baba etkenleri, sosyokültürel etkenler, psikolojik etkenler, nörobiyolojik etkenler, çocuk kötüye kullanımı ve kötü muamele, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, merkezi sinir sistemi işlev bozukluğu veya hasarı olabilir (16). Davranım bozukluğunun ortalama başlangıç yaşı erkek çocuklarda kızlara göre daha küçüktür. Davranım bozukluğu ölçütlerini karşılayan çocuklar, belirgin agresif davranışlarını çeşitli şekillerde gösterirler. Agresif antisosyal davranış, zorbalık, fiziksel saldırı ve yaşıtlarına acımasız davranış şeklini alabilir. Çocuklar erişkinlere karşı düşman, küfürbaz, saygısız, küstah ve olumsuz olabilirler. Sürekli yalancılık, sık sık okuldan kaçma ve tahripkarlık yaygındır. Ciddi olgularda yıkıcılık, hırsızlık ve fiziksel şiddet sıktır. Çocuklar genelde antisosyal davranışını gizlemek için çok az çaba gösterirler. Cinsel davranış ve sigara, alkol veya reçetesiz psikoaktif maddelerin düzenli kullanımı bu çocuklar ve ergenlerde çok ergen dönemlerde başlar. Genelde 19 öz saygıları düşüktür. Empati kuramazlar. Başkalarının duyguları, dilekleri ve sağlığı için kaygıları yoktur. Acımasız davranışlarından dolayı nadiren suçluluk veya pişmanlık duyarlar ve başkalarını suçlamaya çalışırlar (16). Davranım bozukluğu tanısı büyük ölçüde stabilite gösteren bir tanıdır. İzleme çalışmaları tanı konulduktan 3-4 yıl sonra olguların %45-90’ının DB tanısı almaya devam ettiklerini ortaya koymaktadır. DB’nin başlangıcı 5-6 yaşına kadar erken olabilir, ancak genellikle geç çocukluk ya da ergenlik döneminde başlar, 16 yaşından sonra başladığı nadir olarak görülür. Erken başlangıç kötü sonlanımı düşündürür ve erişkinlikte Antisosyal Kişilik Bozukluğu ve Alkol-Madde Kullanım Bozukluğu riskini arttırır. DB olan bireyler ilerisi için duygudurum ya da anksiyete bozukluğu, somatoform bozukluğu ve madde kullanım bozuklukları için yüksek risk taşır (5). DB’nin tedavisi zor olup, çok yönlü bir terapinin uygulanması gerekir. DB’nin tedavisinde çocuk ve ergenle birlikte sorunlu davranışlarda etkisi olan çevrenin (aile, okul, toplum) hedef alındığı multisistemik terapi ile daha etkin sonuç elde edilebilmektedir (5). DB tedavisine özgül herhangi bir psikofarmakolojik tedavi bulunmamaktadır. DB belirtilerine yönelik semptomatik ilaç sağaltımı uygulanır. Çocuktaki öfke patlamaları ve saldırgan davranışlara yönelik olarak başta nöroleptikler olmak üzere, antidepresanlar, MSS uyarıcıları, beta blokerler, benzodiazepinler, lityum ve antikonvülzanlar kullanılmaktadır. DB çoğu zaman başka psikiyatrik bozukluklarla bir arada bulunabildiğinde ilaç tedavisi düzenlenirken eşlik eden psikiyatrik bozukluğa yönelik ilaç verilmesi öncelikli olarak düşünülmelidir (5). Davranışçı ve bilişsel tedaviler ile DB olan çocukların iletişim yetileri, sorun çözme yetisi, dürtü kontrolü, öfke kontrolü gibi bilişsel alanlardaki bozukluklarının düzeltilmesi amaçlanır. Anne-baba eğitim grupları yardımıyla da anne-babanın 20 çocuğun davranış bozukluklarıyla baş etmeleri ve bunları ortadan kaldırmaları konusunda çalışılır. Böylece anne-babanın çocuğun istenmeyen davranışlarına yol açan tutumlarını fark etmeleri ve bunları nasıl değiştirebileceklerinin anlaşılması sağlanır (5). 21 BÖLÜM 2 2. GEREÇ VE YÖNTEMLER 2.1. Araştırmanın Tipi Araştırma, 7-12 yaşları arasındaki çocuklarda, sporun DEHB ve Yıkıcı Davranım Bozukluklarına etkilerinin incelendiği “Kontrol Gruplu Ön Test-Son Test Modeli”ne uygun deneysel bir çalışmadır. 2.2. Kullanılan Gereçler Araştırmada “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” kullanılmıştır (25). Ölçek DSM-IV tanı ölçütlerine dayalı olarak yıkıcı davranım bozukluklarının taranması için Turgay [1995] tarafından geliştirilmiş ve Ercan ve arkadaşları [2001] tarafından Türkiye’de geçerlilik ve güvenilirliği gösterilmiştir (10). Ölçek, dikkat eksikliğini sorgulayan 9, aşırı hareketliliği sorgulayan 6, dürtüselliği sorgulayan 3, karşıt olma bozukluğunu sorgulayan 8 ve davranım bozukluğunu sorgulayan 15 maddeden oluşmaktadır. Ölçek DSM-IV ölçütlerinin anlamını değiştirmeden soru şekline dönüştürülmesi şeklinde geliştirilmiştir. DEHB düşünülen çocukların anne veya babaları tarafından doldurulmaktadır. Her madde için 0 = yok, 1 = biraz, 2 = fazla, 3 = çok fazla seçenekleri bulunmaktadır. Ölçekte her bölümün toplam puanları psikopatoloji açısından bilgi vermektedir. Bu ölçek daha önce ülkemizde yayınlanan bazı araştırmalarda da kullanılmıştır (8,26). 2.3. Kullanılan Yöntem Araştırma 7- 12 yaşları arasında, 109’u erkek ve 99’u kız olmak üzere toplam 208 kişinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya spor yapan 114 kişi (uygulama grubu) ve spor yapmayan 94 kişi (kontrol grubu) katılmıştır. 22 Uygulama grubu: 39’u voleybol, 75’i basketbol branşında olmak üzere haftada 2 gün antrenör gözetiminde ortalama 1 saat 15 dakika antrenman yapan toplam 114 sporcu öğrenciden oluşmaktadır. Kontrol grubu: Bir ilköğretim okulundaki sınıflardan 7-12 yaşları arasında bir antrenör gözetiminde spor yapmayan öğrenciler olmak koşuluyla rasgele seçilmiş 94 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmanın ilk aşamasında ölçek, uygulama ve kontrol grubundaki katılımcıların anne ya da babası tarafından doldurulmuştur. Daha sonra 114 kişilik uygulama grubu 6 ay boyunca haftada 2 gün ortalama 1 saat 15 dakika, antrenör gözetiminde antrenman yapmış; kontrol grubu ise 6 ay boyunca bir antrenör gözetiminde düzenli bir sportif etkinliğe katılmamıştır. Bu süre sonunda ölçek; uygulama ve kontrol grubundaki katılımcıların anne ya da babası tarafından (ilk formu anne doldurduysa anne, baba doldurduysa babası tarafından doldurulması koşuluyla) ikinci kez doldurulmuştur. 2.4. Araştırmanın Yeri ve Zamanı Araştırma Ocak 2006 – Haziran 2006 döneminde İzmir’de “ Karşıyaka Spor Kulübü Voleybol Spor Okulu” , “ Yarının Yıldızları Spor Kulübü Basketbol Spor Okulu”, “Özel Özyurt İlköğretim Okulu Basketbol Spor Okulu” ve “Gürpınar İlköğretim Okulu”nda gerçekleştirilmiştir. 2.5. Araştırmanın Örneklemi İzmir’de “ Karşıyaka Spor Kulübü Voleybol Spor Okulu” , “ Yarının Yıldızları Spor Kulübü Basketbol Spor Okulu”, “ Özel Özyurt İlköğretim Okulu Basketbol Spor Okulu” ve “Gürpınar İlköğretim Okulu”ndan sporcu ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. 23 2.6. Araştırmanın Evreni İzmir’de bazı spor kulüplerinde spor yapan ve bir ilköğretim okulunda öğrenci olan 7-12 yaş grubuna ait çocuklar araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. 2.7. Veri Toplama Yöntemi ve Süresi 2006 Ocak ayı içerisinde İzmir’de “ Karşıyaka Spor Kulübü Voleybol Spor Okulu”, “Yarının Yıldızları Spor Kulübü Basketbol Spor Okulu”, “Özel Özyurt İlköğretim Okulu Basketbol Spor Okulu” ve “Gürpınar İlköğretim Okulu”nda sporcu veya öğrenci olan, araştırma kriterlerine uygun çocuklara ölçek formları dağıtılıp, formların anne ya da babaları tarafından doldurulması istendi ve ölçekler geri toplandı. 6 ay boyunca araştırmaya katılan sporcu veya öğrencilerin spor yapma ve spor yapmama durumları takip edilerek, bu süre sonunda aynı çocuklara tekrar ulaşılıp, ölçek formunun anne ya da babaları tarafından tekrar doldurulması istendi. Geçersiz anket dolduran, spor yapma veya spor yapmamaya devamlılık kriterlerine uymayan denekler araştırma kapsamı dışında bırakıldı. 2.8. Verilerin Analizi Verilerin istatistiksel analizi ve değerlendirmesi sırasında ilk olarak çalışmada temel alınan değişkenlere ilişkin betimsel istatistiklerden daha sonra; - Paired Sample T Testi - Tek Yönlü Varyans Analizi ve Post Hoc Tukey - Independent Sample T Testi kullanılarak elde edilen veriler tablolaştırılarak sunulmuştur. Verilerin değerlendirilmesi bilgisayar ortamında SPSS 11.0 programıyla gerçekleştirilmiştir. Güven aralığı p < 0.05 olarak belirlenmiştir. 24 BÖLÜM 3 3. BULGULAR Tablo 1. Cinsiyete göre yüzde dağılımı N % DAĞILIM KIZ 109 52.4 ERKEK 99 47.6 208 100 CİNSİYET TOPLAM Tablo 1’ e göre araştırmaya 109 (% 52.4) erkek ve 99 (% 47.6) kız olmak üzere toplam 208 kişi katılmıştır. Tablo 2. Spor Yapma ve Spor Branşlarına göre yüzde dağılımı N % DAĞILIM Basketbol 75 36 Voleybol 39 19 94 45 208 100 SPOR YAPMA SPOR YAPAN SPOR YAPMAYAN TOPLAM Tablo 2’ ye göre araştırmanın spor yapan grubunu oluşturan; spor branşı basketbol 25 olan 75 (% 36), voleybol olan 39 (% 19) kişi, spor yapmayan grubunu oluşturan 94 ( % 45) kişi bulunmaktadır. Tablo 3. Anne, Babanın Eğitim ve Çalışma Durumuna göre yüzde dağılımı EĞİTİM ANNE N % DAĞILIM N % DAĞILIM OKUMAZ - YAZMAZ 13 6.3 2 1.0 İLKOKUL 84 40.4 71 34.1 ORTAOKUL 16 7.7 20 9.6 LİSE 50 24.0 46 22.1 ÜNİVERSİTE 45 21.6 69 33.2 100 208 100 TOPLAM 208 ÇALIŞMA BABA EMEKLİ 5 2.4 12 5.8 ÇALIŞIYOR 51 24.5 189 90.9 ÇALIŞMIYOR 152 73.1 7 3.4 TOPLAM 208 100 208 100 Tablo 3’e göre araştırmaya katılan çocukların anne, babalarının eğitim durumuna bakıldığında ilkokul mezunu olan anne [84 (%40.4)] ve babaların [71 (% 34.1)] çoğunlukta olduğu, bu çoğunluğu lise ve üniversite mezunlarının takip ettiği görülmektedir. Çalışma durumuna bakıldığında ise annelerin büyük çoğunluğunun çalışmadığı [152 (% 73.1)] , babaların ise büyük çoğunluğunun [189 (% 90.9)] çalışmakta olduğu görülmektedir. 26 Tablo 4. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, spor yapma durumu, ön test grup istatistikleri DE HB KOB DVB SPOR YAPMA N ORTALAMA STANDART SAPMA Spor yapan 114 3,39 3,52 Spor yapmayan 94 4,75 4,69 Spor yapan 114 4,54 4,20 Spor yapmayan 94 5,35 5,26 Spor yapan 114 3,39 3,54 Spor yapmayan 94 4,67 4,56 Spor yapan 114 3,39 3,54 Spor yapmayan 94 1,51 4,80 t p -2,385 0,018* -1,230 0,220 -2,265 0,025* -3,3249 0,001* (*p<0,05) T testi sonuçlarına göre; Dikkat Eksikliği alt boyutu puanlarının spor yapmayan örneklemde anlamlı derecede daha yüksek olduğu görülmektedir. Hiperaktivite alt boyutu puanları açısından spor yapan ve yapmayan örneklem grupları arasında anlamlı bir fark görülmemektedir. Karşı olma bozukluğu puanlarının spor yapmayan örneklemde anlamlı derecede daha yüksek olduğu görülmektedir. Davranım bozukluğu alt boyutu puanlarının spor yapmayan örneklemde anlamlı derecede daha düşük olduğu görülmektedir. 27 Tablo 5. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, cinsiyet durumu, ön test grup istatistikleri N ORTALAMA STANDART SAPMA ERKEK 109 4,24 4,26 KIZ 99 3,74 4,00 ERKEK 109 5,31 4,66 KIZ 99 4,46 4,80 ERKEK 109 4,39 3,99 KIZ 99 3,50 4,14 ERKEK 109 2,94 3,27 KIZ 99 2,10 5,10 CİNSİYET DE HB KOB DVB t p 0,870 0,386 1,296 0,196 1,575 0,117 1,431 0,154 (*p<0,05) T testi sonuçlarına göre; Dikkat Eksikliği alt boyutu puanları açısından erkek ve kız örneklem grupları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Hiperaktivite alt boyutu puanları açısından erkek ve kız örneklem grupları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Karşı olma bozukluğu puanları açısından erkek ve kız örneklem grupları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Davranım bozukluğu alt boyutu puanları açısından erkek ve kız örneklem grupları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. 28 Tablo 6. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, anne çalışma durumu, ön test grup istatistikleri ÇALIŞMA DURUMU EMEKLİ DE HB KOB DVB N ORTALAMA STANDART SAPMA 5 4,60 2,70 ÇALIŞIYOR ÇALIŞMIYOR 51 152 3,82 4,05 3,55 4,36 TOPLAM 208 4,00 4,14 EMEKLİ ÇALIŞIYOR ÇALIŞMIYOR 5 51 152 3,80 5,50 4,74 3,11 5,03 4,65 TOPLAM 208 4,90 4,71 EMEKLİ 5 1,80 1,64 ÇALIŞIYOR 51 4,01 3,99 ÇALIŞMIYOR TOPLAM EMEKLİ ÇALIŞIYOR ÇALIŞMIYOR 152 208 5 51 152 4,02 3,97 1,80 3,27 2,32 4,16 4,08 1,64 3,82 4,43 TOPLAM 208 2,54 4,25 F p 0,110 0,896 0,643 0,527 0,723 0,486 1,034 0,384 (*p<0,05) Tek yönlü varyans analizi sonuçlarına göre ölçeğinin tüm alt boyutları açısından annenin çalışma durumuna göre anlamlı bir faklılık bulunmamıştır. 29 Tablo 7. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, baba çalışma durumu, ön test grup istatistikleri ÇALIŞMA DURUMU DE HB KOB DVB N ORTALAMA STANDART SAPMA EMEKLİ 12 4,00 5,06 ÇALIŞIYOR ÇALIŞMIYOR 189 7 3,97 5,00 4,06 5,09 TOPLAM 208 4,00 4,14 EMEKLİ ÇALIŞIYOR ÇALIŞMIYOR 12 189 7 4,08 4,98 4,14 5,38 4,67 5,11 TOPLAM 208 4,90 4,71 EMEKLİ 12 3,16 3,51 ÇALIŞIYOR 189 4,08 4,15 ÇALIŞMIYOR TOPLAM EMEKLİ ÇALIŞIYOR ÇALIŞMIYOR 7 208 12 189 7 2,28 3,97 0,75 2,71 0,85 2,42 4,08 1,21 4,40 1,57 TOPLAM 208 2,54 4,25 F p 0,206 0,814 0,302 0,740 0,902 0,407 1,789 0,170 (*p<0,05) Tek yönlü varyans analizi sonuçlarına göre Ölçeğinin tüm alt boyutları açısından annenin çalışma durumuna göre anlamlı bir faklılık bulunmamıştır. 30 Tablo 8. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, anne eğitim durumu, ön test grup istatistikleri EĞİTİM DURUMU OKUMAZ- * YAZMAZ İLKOKUL ORTAOKUL LİSE DE ÜNİVERSİTE* TOPLAM OKUMAZYAZMAZ İLKOKUL ORTAOKUL LİSE ÜNİVERSİTE TOPLAM OKUMAZYAZMAZ HB KOB DVB N ORTALAMA STANDART SAPMA 13 7,07 6,83 84 16 50 4,23 4,31 3,20 4,00 4,68 3,75 45 3,48 3,24 208 4,00 4,14 13 7,61 7,84 84 16 50 45 208 4,86 6,25 4,30 4,40 4,90 4,54 5,33 3,66 4,55 4,71 13 5,76 5,89 İLKOKUL 84 4,17 4,13 ORTAOKUL LİSE ÜNİVERSİTE TOPLAM OKUMAZYAZMAZ 16 50 45 208 4,81 3,28 3,53 3,97 5,25 2,99 3,89 4,08 13 4,23 12,316 İLKOKUL* ORTAOKUL LİSE 84 1,36 2,26 16 50 2,25 3,28 3,37 2,99 ÜNİVERSİTE* TOPLAM 45 5,53 3,89 208 2,54 4,25 F P 2,602 0,037* 1,760 0,138 1,352 0,252 3,245 0,013* (*p<0,05) Tek yönlü varyans analizi ve post hoc tukey testleri sonuçlarına göre anne eğitim düzeyi okumaz-yazmaz olan örneklem grubunun dikkat eksikliği puanları, anne eğitim düzeyi üniversite olan örneklem grubundan anlamlı derecede daha yüksektir. 31 Tek yönlü varyans analizi sonuçlarına göre anne eğitim düzeyi açısından hiperaktivite ve karşı olma bozukluğu puanları eğitim seviyelerine göre anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Tek yönlü varyans analizi ve post hoc tukey testleri sonuçlarına göre anne eğitim düzeyi üniversite olan örneklem grubunun davranım bozukluğu puanları anne eğitim düzeyi ilkokul olan örneklem grubundan anlamlı derecede daha yüksektir. 32 Tablo 9. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” DE,HB,KOB,DVB alt boyutları, baba eğitim durumu, ön test grup istatistikleri EĞİTİM DURUMU OKUMAZYAZMAZ İLKOKUL ORTAOKUL LİSE ÜNİVERSİTE TOPLAM OKUMAZYAZMAZ İLKOKUL ORTAOKUL LİSE ÜNİVERSİTE TOPLAM OKUMAZYAZMAZ DE HB KOB DVB N ORTALAMA STANDART SAPMA 2 8,50 0,70 71 20 46 69 208 4,28 5,55 3,36 3,57 4,00 4,78 4,47 3,54 3,58 4,14 2 11,50 12,02 71 20 46 69 208 5,29 4,40 4,19 4,94 4,90 5,09 3,51 4,50 4,48 4,71 2 3,50 0,70 İLKOKUL 71 4,46 4,50 ORTAOKUL LİSE ÜNİVERSİTE TOPLAM OKUMAZYAZMAZ İLKOKUL ORTAOKUL LİSE ÜNİVERSİTE TOPLAM 20 46 69 208 4,10 3,93 3,46 3,97 4,72 4,05 3,48 4,08 2 2,00 2,82 71 20 46 69 208 1,81 1,40 2,80 3,46 2,54 5,41 3,80 3,20 3,48 4,25 F p 1,847 1,121 1,430 0,225 0,534 0,711 1,761 0,138 (*p<0,05) Tek yönlü varyans analizi sonuçlarına göre baba eğitim düzeyi açısından dikkat eksikliği hiperaktivite karşı olma bozukluğu ve davranım bozukluğu puanları eğitim seviyelerine göre anlamlı bir farklılık göstermemiştir. 33 Tablo 10. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Dikkat Eksikliği alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan), ön test – son test grup istatistikleri N ÖN DE – SON DE 114 114 ORTALAMA ORTALAMA FARK 3,3947 3,6140 -0,2193 STANDART SAPMA FARK p 2,78669 0,403 (*p<0,05) T testi sonuçlarına göre; spor yapan örneklemde Dikkat Eksikliği alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Tablo 11. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan) ön test – son test grup istatistikleri ÖN HB – SON HB (*p<0,05) N ORTALAMA ORTALAMA FARK STANDART SAPMA FARK p 114 114 4,5439 3,8947 0,6491 3,35768 0,041* T testi sonuçlarına göre; spor yapan örneklemde Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları, ilk test uygulaması puanlarından anlamlı derecede farklıdır. Son testte elde edilen Hiperaktivite Bozukluğu puan 34 ortalamaları ilk testte elde edilen Hiperaktivite Bozukluğu puan ortalamalarından anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür. Tablo 12. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Karşı Olma Bozukluğu alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan), ön test – son test grup istatistikleri ÖN KOB – SON KOB (*p<0,05) N ORTALAMA ORTALAMA FARK STANDART SAPMA FARK p 114 114 3,3947 2,8596 0,5351 2,60082 0,030* T testi sonuçlarına göre; spor yapan örneklemde karşı olma bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları, ilk test uygulaması puanlarından anlamlı derecede farklıdır. Son testte elde edilen Karşı Olma Bozukluğu puan ortalamaları ilk testte elde edilen Karşı Olma Bozukluğu puan ortalamalarından anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür Tablo 13. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Davranım Bozukluğu alt boyutu, uygulama grubu (spor yapan), ön test – son test grup istatistikleri ÖN DVB – SON DVB (*p<0,05) N ORTALAMA ORTALAMA FARK STANDART SAPMA FARK p 114 114 3,3947 0,6579 2,1368 4,89546 0,00* 35 T testi sonuçlarına göre; spor yapan örneklemde davranım bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları, ilk test uygulaması puanlarından anlamlı derecede farklıdır. Son testte elde edilen Davranım Bozukluğu puan ortalamaları ilk testte elde edilen Davranım Bozukluğu puan ortalamalarından anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür. Tablo 14. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM-IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Dikkat Eksikliği alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan), ön test – son test grup istatistikleri N ORTALAMA ÖN DE – SON DE (*p<0,05) 94 94 ORTALAMA FARK STANDART SAPMA FARK p 0,3936 0,379648 0,317 4,7553 4,3617 T testi sonuçlarına göre; spor yapmayan örneklemde Dikkat Eksikliği alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Tablo 15. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan), ön test – son test grup istatistikleri N ORTALAMA ÖN HB – SON HB (*p<0,05) 94 94 5,3511 4,7447 ORTALAMA FARK STANDART SAPMA FARK p 0,6064 5,31627 0,272 36 T testi sonuçlarına göre; spor yapmayan örneklemde Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Tablo 16. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Karşı Olma Bozukluğu alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan), ön test – son test grup istatistikleri N ORTALAMA ÖN KOB – SON KOB (*p<0,05) 94 94 ORTALAMA FARK STANDART SAPMA FARK p 0,6915 4,72018 0,159 4,6702 3,9787 T testi sonuçlarına göre; spor yapmayan örneklemde karşı olma bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Tablo 17. “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Davranım Bozukluğu alt boyutu, kontrol grubu (spor yapmayan), ön test – son test grup istatistikleri N ORTALAMA ÖN DVB – SON DVB (*p<0,05) 94 94 1,5106 1,1170 ORTALAMA FARK STANDART SAPMA FARK p 0,3936 5,27159 0,471 37 T testi sonuçlarına göre; spor yapmayan örneklemde davranım bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. 38 BÖLÜM 4 TARTIŞMA Bu araştırmanın amacı günümüzde yaygınlaşmış durumda olan dikkat eksikliği / hiperaktivite bozukluğu ve yıkıcı davranım bozuklukları üzerinde sporun etkilerini incelemek ve ortaya koymaktır. Çalışma sonucundaki bulgulara bakıldığında; Ön testler analizlerinde; Dikkat Eksikliği ve Karşı Olma Bozukluğu alt boyutu puanlarının spor yapmayan örneklemde anlamlı derecede daha yüksek olduğu, Davranım Bozukluğu alt boyutu puanlarının spor yapmayan örneklemde anlamlı derecede daha düşük olduğu ve Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu puanları açısından spor yapan ve yapmayan örneklem grupları arasında anlamlı bir fark bulunmadığı görülmüştür. Ön testlerde cinsiyet açısından yapılan karşılaştırmada ölçeğin tüm alt boyutları açısından erkek ve kız örneklem grupları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Ön testlerde anne ve babanın çalışma durumu açısından yapılan incelemede ölçeğin tüm alt boyutlarına göre anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Ön testlerde anne eğitim düzeyi açısından; eğitim düzeyi okumaz-yazmaz olan örneklem grubunun Dikkat Eksikliği puanları, eğitim düzeyi lise ve üniversite olan örneklem grubundan anlamlı derecede daha yüksektir. Hiperaktivite Bozukluğu ve Karşı Olma Bozukluğu puanlarına bakıldığında eğitim seviyelerine göre anlamlı bir farklılık göstermemiştir. Eğitim düzeyi üniversite olan örneklem grubunun Davranım Bozukluğu puanları, eğitim düzeyi ilkokul olan örneklem grubundan anlamlı derecede daha yüksektir. Baba eğitim düzeyi açısından ölçeğin tüm alt boyutlarına bakıldığında eğitim seviyelerine göre anlamlı bir farklılık görülmemiştir 39 Ön ve son testler karşılaştırılarak yapılan analizlerde ise; Spor yapan ve spor yapmayan örneklemin ikisinde de Dikkat Eksikliği alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Spor yapan örneklemde Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları, ilk test uygulaması puanlarından anlamlı derecede farklıdır. Son testte elde edilen Hiperaktivite Bozukluğu puan ortalamaları ilk testte elde edilen Hiperaktivite Bozukluğu puan ortalamalarından anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür. Spor yapmayan örneklemde ise Hiperaktivite Bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Spor yapan örneklemde Karşı Olma Bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları, ilk test uygulaması puanlarından anlamlı derecede farklıdır. Son testte elde edilen Karşı Olma Bozukluğu puan ortalamaları ilk testte elde edilen Karşı Olma Bozukluğu puan ortalamalarından anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür. Spor yapmayan örneklemde ise Karşı Olma Bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Spor yapan örneklemde Davranım Bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ilk test uygulaması puanlarından anlamlı derecede farklıdır. Son testte elde edilen Davranım Bozukluğu puan ortalamaları ilk testte elde edilen Davranım Bozukluğu puan ortalamalarından anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür. Spor yapmayan örneklemde ise davranım bozukluğu alt boyutu açısından son test uygulaması puanları ile ilk test uygulaması puanları arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. 40 Bu çalışmada elde ettiğimiz bulgular ve literatür bilgileri doğrultusunda bazı yorumlar yapmak gerekirse; Sporun, DEHB ve Yıkıcı Davranım Bozukluklarına fizyolojik etkilerinin yanı sıra; sosyal davranış problemlerini azaltarak, arkadaşları tarafından kabul görme, arkadaşları, aile bireyleri ve sosyal çevresi ile olumlu sosyal ilişkiler kurma, öz güven duygusu geliştirme gibi sosyal yönden önemli katkıları olduğu uzun süreli çalışmalar sonucunda belirlenmiştir. Egzersizin DEHB'li çocuklardaki olumlu etkilerinin açıklanmasında fizyolojik olarak 2 temel mekanizma üzerinde durulmaktadır (24). Birincisi egzersizin beyin kan akımını arttırarak etkilediği yönündedir (24). Bir çalışmada, çocukluğunda DEHB tanısı alan, hiç ilaç kullanmamış ve DEHB’li çocukları olan erişkinler Pozitron Emisyon Tomografisi (PET) yöntemiyle araştırılmıştır. Bu çalışmada medyal frontal, parietal ve oksipital alanlarda glukoz kullanımında azalma bulunmuştur (24). İkincisi görüşte ise egzersizin katekolaminerjik ve dopaminerjik sistem üzerinden etkili olduğu ileri sürülmektedir (24). Kısa süreli yoğun egzersizlerin özellikle beyindeki katekolaminerjik ve dopaminerjik sistemi etkileyerek DEHB’li çocuklarda hiperaktif ve impulsif davranışları azalttığı ileri sürülmektedir (24). Ayrıca başka bir kaynakta da uzun süreli orta şiddetteki aerobik egzersizlerin (tempolu yürüyüş, koşu vb) kardiyovasküler dayanıklılığı arttırmaya paralel olarak DEHB’li çocuklarda hiperaktif ve impulsif davranışları azalttığı iddia edilmektedir (24). 41 Farklı bir araştırmada müzik eşliğinde yapılan belli ritmik hareketlerle (terapötik öritmi–hareket terapisi) DEHB’li olan çocukların sosyal davranış problemlerinin ve hiperaktivitelerinin azaldığı, böylelikle konsantrasyon ve dikkat kabiliyetlerinin arttığı bildirilmiştir (24). Bir diğer araştırmada düzenli yapılan folklor egzersizi ile DEHB’li çocuklarda hem okulda hem de evde dikkat eksikliğinin; hiperaktif ve impulsif davranışların azaldığını göstermektedir (24). DEHB çocukların motor öğrenme ve motor performanslarını etkilemektedir. DEHB’li çocuklar motor beceri ve fiziksel sportif beceriler açısından akranları ile karşılaştırıldığında daha düşük seviyede performansa sahiptir. Ayrıca bu çocuklar akranlarına kıyasla daha düşük antrenman seviyesi ve daha az kendine güvene sahiptir (11, 12). Dikkat eksikliği davranışı gösteren çocuklar arkadaşları tarafından daha az kabul görür ve ortalama bir çocukla kıyaslandığında daha az aktiftir (1). Davranış bozukluğuna sahip çocukların sportif etkinliklerde daha az başarılı olduklarına ve daha düşük seviyede öz etkinlik gösterdiklerine dair kanıtlar vardır (1). DEHB’li çocuklar akranlarından daha zayıf motor beceri, daha zayıf koordinasyon ve daha düşük seviyede sportif yeteneğe sahipler. (14) İlk ve ortaokul çağındaki çocukların ilgileri büyük çoğunlukla sportif oyunlar üzerinedir ve bu sportif aktiviteler sosyal ilişkilerin temelini oluşturur. DEHB’li çocukların sportif performanslarının daha zayıf oluşu akranları tarafından dışlanmalarına ve kendine güvenlerinin azalmasına yol açar. Sportif performansların geliştirilmesi çocukların öz saygı, öz güven ve sosyal becerilerini geliştirmeleri açısından önemlidir (27). 42 Spora katılım DEHB’li çocuklarda özel olarak görülen olumsuz arkadaşlık ilişkilerini olumlu yönde arttırmaya yardımcı olabilir (2). Sportif etkinliklere katılan çocukların sınıf içerisinde daha uyumlu davranışlar sergiledikleri ve dikkat eksikliği göstermelerinde azalma olduğu öğretmenleri tarafından belirtilmiştir (1). Spor performansını geliştirmek özgüvende artış ve arkadaşlar tarafından daha fazla kabul görmeyi sağlar hipotezine bağlı olarak yapılan araştırmada erkek çocuklar bir spor dalında antrene edilmiş ve daha sonra bu çocukların gelişimlerini arkadaşları önünde gösterecek bir ortam hazırlanmış, sonucunda da çocukların sportif performansları ve sosyal etkileşimlerinde olumlu yönde artışlar belirlenmiş (1). Sportif performans sonrası çocukları ödüllendirmeye ilişkin yapılan araştırmalar da çocukların ödüllendirildiği ve desteklendiği sporlara karşı daha ilgili olduğu ve kontrolsüz davranışlarında azalmaların görüldüğü belirlenmiştir (3). Spora katılım riskli davranışlarda azalma ve sosyal etkinliklere katılımda artışa yardımcı olmuştur (13, 18). Bir araştırmada 3 haftalık bir basketbol kampında çocukların beceri seviyeleri yükseltilmiş bu süreç sonunda çocukların sportmenlik davranışlarının geliştiğini ve spora ilgilerinde artış olduğunu saptamışlardır (13). Sosyal davranış eğitimi verilen bir grubun sportif performansları ya da oyunlar içinde bu davranışları gösterip göstermedikleri incelenmiş, softballda bu davranışları sergiledikleri fakat basketbolda sergilemedikleri görülmüştür (13). DEHB’li ve DEHB’siz çocuklar agresiflik, olumsuz duygusal tepkiler, yaralanma sıklığı, diskalifiye olma açısından karşılaştırılmış, bireysel sporlarla 43 uğraşanların takım sporları ile uğraşanlardan daha düşük seviyede tepki verdikleri saptanmıştır (4,15 ). Fiziksel aktivitenin çocuklarda ve ergenlerde Davranım Bozukluğu üzerinde etkileri incelenmiş ve bazı çalışmalarda olumlu etkileri olduğu bulunmuştur. Ayrıca bu alanda yapılan çalışmalar ve derlemelerde de fiziksel aktivitenin, depresyon, anksiyete üzerinde ve de hiperaktivite bozukluğu, davranım bozukluğu gibi bazı davranışsal problemler üzerinde benzer olumlu etkiler sağladığı belirtilmiştir (7). Bir araştırmada uzman bir terapist tarafından yaptırılan bazı hareket egzersizlerinin dikkat düzeyi, konsantrasyon, çalışma temposu, motor beceri ve sosyal davranışlarda olumlu etkiler sağladığı ve hiperaktiviteyi belirli bir düzeye kadar azalttığı belirtilmiştir (20). Spor yıkıcı davranış bozukluğu olan ergenlerin basit sosyal davranışlarına olumlu etkiler sağlarken, gösterdikleri antisosyal davranışlar üzerinde etkisi görülmemiştir (22). Bu araştırmada elde edilen verilerle yapılan analizlerde spora katılım, dikkat eksikliği üzerinde anlamlı bir olumlu etki yaratmazken; araştırma kapsamında incelenen bazı literatürlerde spora katılımın dikkat eksikliğini azaltıcı etkileri olduğu belirtilmiştir. Bu farklılığın neden kaynaklandığı düşünüldüğünde, yapılabilecek yorum, araştırmalarda kullanılan egzersiz çeşitlerinin farklılığı olabilir. Bu çalışmada spor yapan örneklem grubu basketbol ve voleybol oynayan katılımcılardan oluşurken, sporun dikkat eksikliği üzerinde olumlu etkileri bulunduğu belirtilen araştırmalarda; müzik eşliğinde yapılan ritmik egzersizler ve bu egzersizlere çok benzeyen folklör etkinliği kullanılmıştır. Ritm ve müzik eşliğinde yapılan hareketlerdeki dikkat yoğunluğunun, voleybol ve basketbol gibi takım sporlarındaki 44 dikkat yoğunluğundan daha fazla olabileceği varsayıldığında araştırmada belirtilen dikkat eksikliği üzerindeki çelişkili etkiler normal karşılanabilir. Bu çalışmada spora katılımın hiperaktiviteye etkisi konusunda elde edilen bulgular literatürdeki bulgularla örtüşmektedir. Kaynaklarda belirtildiği gibi spora katılım hiperaktivitenin azalmasını sağlamaktadır. Bu görüş bazı araştırmalarda fizyolojik incelemelerle de desteklenmektedir. Ayrıca bu araştırmada spora katılımın karşı olma bozukluğu ve davranım bozukluğu üzerindeki etkileri, bu alanda çok az sayıda bulunan literatür bulgularıyla da örtüşmektedir. İncelenen bazı literatürlerde bireysel sporlarla uğraşan DEHB’lilerin takım sporları ile uğraşan DEHB’lilere göre daha az agresiflik ve olumsuz davranış sergiledikleri ve de daha fazla sportmenlik davranışı gösterdiklerine değinilmiştir. Bu farklılığın temel nedeni düşünüldüğünde; birçok takım sporunda rakip oyuncularla yapılan fiziksel mücadele ve temasların çocukları agresifliğe yönelttiği, hırslarını olumsuz şekilde yansıtmalarına neden olabildiği düşünülebilir. Bu da spor branşlarına göre spora katılımın farklı etkileri olabileceğini göstermektedir. Bu araştırma sadece basketbol ve voleybol takım sporu ile uğraşan katılımcıları kapsamaktadır. Bu açıdan bakıldığında bu sonuçlar takım sporlarına göre ortaya çıkan sonuçlarıdır. Bireysel ve takım sporları olarak farklı branşlarda araştırmaların yapılması, iki durum arasındaki etki farklarının belirlenmesi açısından faydalı olabilir. 45 BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER Bu çalışmada elde edilen istatistiksel bulgular sonucunda; Sporun DEHB ve yıkıcı davranım bozuklukları belirtileri üzerinde olumlu etkiler gösterdiği belirlenmiştir. Dünyada ve özellikle ülkemizde bu konu üzerinde sporla ilgili sınırlı sayıda araştırma vardır. Sporun bu rahatsızlıkları bulunan insanlara sağladığı olumlu etkiler göz önünde bulundurulduğunda, bu alanda daha fazla araştırmanın yapılması bulguların sağlamlaşmasında ve daha anlamlı sonuçlara ulaşmada etkili olabilir. Bu çalışmanın tanı konmuş, yeterli sayıda denek üzerinde gerçekleştirilmesi elde edilen bulguları daha anlamlı hale getirebilir. Sporun bu katkıları göz önünde bulundurulduğunda, bu tür rahatsızlıklara sahip çocukların spora yönlendirilmesi için çeşitli kademelerde profesyonel olarak çalışmalar ve organizasyonların düzenlenmesi önerilebilir. DEHB ve Yıkıcı Davranım Bozukluğu sorunu olan çocuklara, nitelikli spor eğiticileri tarafından yaptırılan, uzun süreli bedensel etkinlikler; DEHB ve Yıkıcı Davranım Bozukluklarında sporun etkileri açısından yapılan bu araştırma ve yapılan değişik çalışmalarda ortaya konulduğu gibi, olumlu yönde katkı sağlayabileceği yönünden, önerilebilecek bir aktivitedir. 46 KAYNAKÇA 1. Armstrong, K., Drabman, R.(2004).“ The clinical use of sports skills tutoring with grade school boys referred for school behavioral problems” Child and Family Behavior Therapy,16, 43-48 2. Bagwell, C., Brooke, M., Pelham, W., Hoza, B.(2001). “Attention-deficit hyperactivity disorder and problems in peer relations: predictions from childhood to adolescence” Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry, 40; 1285-1292 3. Binder, L., Dixon, M., Ghezzi, P.(2000).“A procedure to teach self-control to children with attention deficit hyperactivity disorder” Journal of Applied Behavior Analysis,33;233-237 4. Clendenin, A.A., Businelle, M.S., Kelley, M.L.(2005). “Screning ADHD Problems in Sports Behavior Checklist: Factor Structure , Convergent and Divergent Validitiy, and Group Differences” Journal of Attentıon Disorder,8;79 5. Çuhadaroğlu,Ç.F., Pehlivantürk,B.,Ünal,F.,Uslu,R.(2008).“Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Temel Kitabı” Hekimler Yayın Birliği, Ankara,317-323 6. Dede,Ö.D.( 2006). “Sporla Hangi Hastalıkları Yenebiliriz”, Cumhuriyet-Bilim Teknik, 04,08 7. Ekeland E., Jamtvedt G., Heian F.(2006).“Exercise for oppositional defiant disorder and conduct disorder in children and adolescents” Cochrane Database of Systematic Reviews, Issue 1. 8. Erman H., Öncü T., Türkbay T.(2000).“ İki Farklı Kültürde Dikkat Eksikliği Aşırı Hareketlilik Bozukluğu ve Karşı Gelme Bozukluğu Belirtilerinin Karşılaştırılması” Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Dergisi 7(2):92-98 47 9. Ercan,E.S., Aydın,C.(2003).“ Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu”, Gendaş Yayıncılık, İstanbul,29-31:185-187 10. Ercan E.S., Amado S., Somer O., Çıkoğlu S.(2001).“Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Yıkıcı Davranım Bozuklukları İçin Bir Test Bataryası Geliştirme Çabası ” Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Dergisi,8;3 11. Harvey, W., Reid, G.(1997). “Motor performance of children with attentiondeficit hyperactivity disorder: a preliminary investigation” Adapted Physical Activity Quarterly,14:189-202. 12- http://www.gata.edu.tr/dahilibilimler/cocukruh/yikici.HTM 13. Hupp, S., Reitman, D.(1999).“Improving sports skills and sportsmanship in children diagnosed with attention-deficit/hyperactivity disorder” Child and Family Behavior Therapy,21(3):35-51. 14. Jan, P.P., Thelma, M.P., David, A.H.(1999).“ Motor Coordination and Kinaesthesis in Boys With Attention Deficit – Hyperactivity Disorder ” Developmental Medicine & Child Neurology,41:159 -165 15. Johnson, R.C., Rosen L.A.(2000).“ Sport Behavior of ADHD Chıldren” Journal of Attentıon Disorder, Vol.4, No. 3:150-160 16. Kaplan H.I., Sadock,B.J.(1996).“Clinical Psychiatry”,519-530 17. Kılıç,B.G. , Şener, Ş.(2005).“Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocuklarda Karşıt Olma – Karşı Gelme Bozukluğu / Davranış Bozukluğu Eş Hastalanımında Aile İşlevleri ve Psikososyal Değişkenlerin Karşılaştırılması” , Türk Psikiyatri Dergisi,16(1):21-28 18. Kremarik, F.(2000).“A family affair: Children's participation in sports”. Canadian Social Trends,20-24 48 19. Larimer, M.P.(2005).“ Attentıon defıcıt Hyperactivity Disorder Research Developments” , Nova Biomedical,143 20. Majorek M., Tüchelmann T., Heusser P.(2004).“Therapeutic Eurythmy— movement therapy for children with attention deficit hyperactivity disorder (ADHD)” Complementary Therapies in Nursing and Midwifery ,10:46-53 21. Mary C.(2007).“Egzersiz beyin hücrelerini yeniliyor”, Cumhuriyet-Bilim Teknik, 20,04 22. McKenney, Alexis, Dattilo, John,(2001).“Effects of an intervention within a sport context on the prosocial behavior and antisocial behavior of adolescents with disruptive behavior disorders”, Therapeutic Recreation Journal, Second Quarter 23. Öner P., Öner Ö., Aysev A.(2003).“Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” , Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi,12;3:97-102 24. Topçu, B., Yıldız, S., Bilgen, Z.T.(2007).“ Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Olan Çocuklarda Folklör Egzersizinin Etkisi ” Genel Tıp Dergisi,17 (2): 89-93 25. Turgay A.(1995).“ Çocuk ve Ergenlerde Davranım Bozuklukları İçin DSM-IV’e Dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” Integrative Therapy Institute Toronto, Kanada. 26. Türkbay T., Dündaröz R., Sökmen T.(2001).“Çocuk ve Ergenlerde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun Alt Tipleri İle Sürekli Performans Testi Değişkenleri Arasındaki İlişki” Gülhane Tıp Dergisi,43(2):186-189 27. Wıllıams, A.L., Chacko, A., Wymbs, B.T.(2005).“ Athletic Performance and Social Behavior as Predictors of Peer Acceptance in Children Diagnosed With Attention-Deficit/Hyperactivitiy Disorder ” Journal of Emotınol and Behavıoral Disorder, Fall , Vol. 13, No. 3:173-180 49 ÖZET ÇOCUKLARDA YIKICI DAVRANIM BOZUKLUKLARINI DÜZELTMEDE SPORUN ETKİLERİNİN İNCELENMESİ Elif DEMİRCİKÖYÜ Yüksek Lisans Tezi, Sporda Psiko Sosyal Alanlar Anabilim Dalı Tez Yöneticisi : Prof. Dr. Birol DOĞAN Ağustos 2008, 43 sayfa Spor yapmanın fiziksel ve ruhsal sağlığa olumlu etkileri sonucu, sporun sağlık açısından taşıdığı anlam ve önem araştırmacıları hastalıkların tedavisinde sporun rolünü incelemeye yöneltmiştir. Bu araştırmanın amacı günümüzde yaygınlaşmış durumda olan Dikkat Eksikliği, Hiperaktivite Bozukluğu ve Yıkıcı Davranım Bozuklukları üzerinde sporun etkilerini incelemek ve ortaya koymaktır. Araştırmada “Yıkıcı Davranım Bozuklukları için DSM- IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma 7-12 yaşları arasında, 208 çocuğun katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın uygulama grubunu spor yapan 114 çocuk ve kontrol grubunu spor yapmayan 94 çocuk oluşturmaktadır. Araştırmanın ilk aşamasında ölçek, uygulama ve kontrol grubundaki katılımcıların anne ya da babası tarafından doldurulmuştur. Daha sonra 114 kişilik uygulama grubu 6 ay boyunca haftada 2 gün ortalama 1 saat 15 dakika, antrenör gözetiminde antrenman yapmış, kontrol grubu ise 6 ay boyunca bir antrenör gözetiminde düzenli bir sportif etkinliğe katılmamıştır. Bu süre sonunda ölçek uygulama ve kontrol grubundaki katılımcıların anne ya da babası (daha önce ölçeği ilk dolduran ebeveyn) tarafından ikinci kez doldurulmuştur. Bu çalışmada elde edilen istatistiksel bulgular sonucunda; Sporun DEHB ve Yıkıcı Davranım Bozuklukları belirtilerinin azalmasında olumlu etkiler gösterdiği belirlenmiştir. Anahtar sözcükler: dikkat eksikliği, hiperaktivite bozukluğu, karşı olma bozukluğu, davranım bozukluğu, yıkıcı davranım bozukluğu,spor,çocuk. [email protected] 50 ABSTRACT INVESTIGATION OF SPORT’S EFFECT IN HEALING DISTRUPTIVE BEHAVIOUR DISORDERS OF CHILDREN Elif DEMİRCİKÖYÜ Master Thesis, Phsycho-Social Fields In Sport Supervisor: Prof. Dr. Birol DOĞAN August 2008, 43 pages Sport improves the physical and psychological health positively and as a result the meaning and importance of sport on health lead scientific researchers to investigate the role of sport on treatments of illnesses. The main goal of the study was to investigate the effects of sport on the attention deficit hyperactivity disorder and distruptive behavior disorders that became widespread nowadays. “The DSM–IV Based Distruptive Behavior Disorders Screening and Rating Scale” was used in this research. There were 208 children as participants aged between 7 and 12 in this research. The application group of this research consists of 114 children who participate in sports activities and the control group consists of 94 children who don`t participate in sport activities. In the first part of the research the scale was filled by the participants` either mother or father of the both application and control group. After that the application group participates in training activities twice a week lasting averagely 1 hour 15 minutes throughout 6 months under supervision of a coach whereas the control group didn’t participate in any sports activities under supervision of a coach throughout 6 months. When the 6 month period ended, the participants` either mother or father (same parent, who previously filled the scale first time) filled the scale second time. According to the statistical evidences achieved in this research, it is identified that sport has positive effects on the decrement of ADHD and Distruptive Behavior Disorders symptoms. Key words: attention deficit, hyperactivity disorder, oppositional defiant disorder, conduct disorder, distruptive behaviour disorders,sport,child. [email protected] 51 ÖZGEÇMİŞ 1983’ te İzmir’de doğan Elif Demirciköyü, ilköğretim ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. 2005 yılında Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu’ndan mezun olup, aynı yıl Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Sporda Psiko- Sosyal Alanlar Anabilim Dalı’nda lisansüstü eğitimine başlamıştır. İlköğretim yıllarında okul takımlarında başlayan basketbol hayatını daha sonra İzmir’de çeşitli kulüplerde basketbol oyunculuğu ve antrenörlüğü yaparak sürdürmektedir. Halen İzmir’de özel bir okulda basketbol antrenörlüğünün yanı sıra beden eğitimi öğretmenliği yapmaktadır. 52 YIKICI DAVRANIM BOZUKLUKLARI İÇİN DSM-IV’E DAYALI TARAMA VE DEĞERLENDİRME ÖLÇEĞİ 1. BÖLÜM A- DİKKATSİZLİK SORUNUN DERECESİ SORUN 1- Dikkatini ayrıntılara veremez veya okul ödevlerinde, işinde ya da diğer etkinliklerde dikkatsizce hatalar yapar. YOK BİRAZ FAZLA ÇOK FAZLA 0 1 2 3 2- Üzerine aldığı görevlerde ya da oynadığı oyunlarda dikkatini sürdürmede zorluk çeker. 0 1 2 3 3- Kendisine doğrudan hitap edildiğinde dinlemiyormuş gibi görünür. 0 1 2 3 4- Yönergeleri gerektiği gibi izlemez ve okul ödevlerini, ufak tefek işleri ya da işyerindeki görevlerini tanımlayamaz. 0 1 2 3 5- Görev ve etkinliklerini düzenlemekte güçlük çeker. 0 1 2 3 6- Uzun süreli dikkat gerektiren işlerden (okul ödevi – ev ödevi gibi) kaçınır. 0 1 2 3 7- Üzerine aldığı görev ya da etkinlikler için gerekli olan eşyaları (kalem, kitap, oyuncak, araçgereç gibi) kaybeder. 0 1 2 3 8- Dikkati kolayca dağılır. 0 1 2 3 9- Günlük etkinliklerde unutkandır. 0 1 2 3 I A bölümünde karşılanan ölçüt sayısı …………./9 I A bölümünde alınan toplam puan …………./27 53 B- AŞIRI HAREKETLİLİK – DÜRTÜSELLİK AŞIRI HAREKETLİLİK SORUNUN DERECESİ YOK BİRAZ FAZLA ÇOK FAZLA 0 1 2 3 11- Sınıfta ya da oturması gereken diğer durumlarda yerinde oturamaz. 0 1 2 3 12- Uygun olmayan durumlarda sağa sola koşturur ya da tırmanır (Gençlerde yada erişkinliklerde huzursuzluk ile sınırlı olabilir). 0 1 2 3 13- Sakince oyun oynamakta ya da boş zaman etkinliklerine katılmakta güçlük çeker. 0 1 2 3 14- Hep hareket halindedir ya da sanki motor takmış gibi davranır. 0 1 2 3 15- Çok konuşur. 0 1 2 3 SORUN 10- Elleri ayakları kıpır kıpır ya da oturduğu yerde kıpırdanır. DÜRTÜSELLİK SORUNUN DERECESİ YOK BİRAZ FAZLA ÇOK FAZLA 0 1 2 3 17- Sırasını beklemekte güçlük çeker. 0 1 2 3 18- Başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarının arasına girer.(Başkalarının konuşmalarına ya da oyunlarına burnunu sokar.) 0 1 2 3 SORUN 16- Soruların soru tamamlanmadan yanıtını verir. I B bölümünde karşılanan ölçüt sayısı ………../9 I B bölümünde alınan toplam puan .………./27 I A ve I B bölümlerinde karşılanan toplam ölçüt sayısı ……….../18 Bölüm I A ve I B’nin toplam puanı ……......./54 54 II. BÖLÜM SORUNUN DERECESİ YOK BİRAZ FAZLA ÇOK FAZLA 0 1 2 3 20- Erişkinlerle tartışır. 0 1 2 3 21- Kurallara ve isteklere karşı çıkar ya da reddeder. 0 1 2 3 22- Başkalarını isteyerek rahatsız eder. 0 1 2 3 23- Hataları ya da yanlış davranışları için başkalarını suçlar. 0 1 2 3 24- Alıngandır ve başkaları tarafından kolayca kızdırılır. 0 1 2 3 25- Kızgın ve güceniktir. 0 1 2 3 26- Çoğu zaman kincidir ve intikam almak ister. 0 1 2 3 SORUN 19- Kontrolünü kaybeder. II. bölümde karşılanan ölçüt sayısı ………./8 II. bölümden alınan toplam puan ………./24 55 III.BÖLÜM A- İNSANLARA VE HAYVANLARA KARŞI SALDIRGANLIK SORUNUN DERECESİ YOK BİRAZ FAZLA ÇOK FAZLA 0 1 2 3 28- Kavga dövüş başlatır. 0 1 2 3 29- Başkalarına ciddi biçimde fiziksel hasar verecek silah (sopa, taş, kırık şişe, bıçak, tabanca vb.) kullanır. 0 1 2 3 30- İnsanlara fiziksel olarak acımasız davranır. 0 1 2 3 31- Hayvanlara fiziksel olarak acımasız davranır. 0 1 2 3 32- Başkalarının gözü önünde hırsızlık (saldırganlık, soygun, çanta kapıp kaçmak, tehdit ile soyma, silahlı soygun) yapar. 0 1 2 3 33- Başka birisine cinsel etkinlikte bulunmak için zorlar. 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 0 1 2 3 37- Bir şey elde etmek, bir çıkar sağlamak ya da sorumluluklardan kaçmak için yalan söyler (başkalarını atlatır). 0 1 2 3 38- Hiç kimse görmeden değerli şeyler çalar (Mağazadan mal çalma, sahtekarlık). 0 1 2 3 D- KURALLARI CİDDİ BİÇİMDE BOZMA 39- 13 yaş öncesinden başlayarak ailenin 0 yasaklarına karşın geceyi dışarıda geçirir. 1 2 3 40- Anne babasının ya da onların yerini tutan kişilerin evinde yaşarken en az iki kez geceleyin evden kaçtı (ya da uzun süre dönmemişse bir kez) 0 1 2 3 41- 13 yaş öncesinden başlayarak okuldan kaçar. 0 1 2 3 SORUN 27- Kabadayılık eder, tehdit eder ya da gözdağı verir. B- MALA ZARAR VERME 34- Ciddi hasar vermek amacıyla yangın çıkarır. 35- Başkalarının malına mülküne isteyerek zarar verir (yangın çıkarma dışında). C- DOLANDIRICILIK YADA HIRSIZLIK 36- Başkalarının evine, binasına ya da aracına zorla girer. 56 III. Bölümde karşılanan toplam ölçüt sayısı ………./15 III. Bölümden alınan toplam puan ………./45 I. II. III. Bölümlerde karşılanan toplam ölçüt sayısı ………./41 Her üç bölümden alınan toplam puan ………./123 57