Danışma Meclisi B : : maşıdır, İşçi kendisine göre doküman

advertisement
Danışma Meclisi
B :: L
maşıdır, İşçi kendisine göre doküman hazırlamakta,
işveren kendisine göre doküman hazırlamakta ve her
iki taraf da kendi dokümanlarını esas aldıkları için
pazarlık bir çıkmaz noktaya gidebilmektedir. Herhalde
Ekonomik ve Sosyal 'Konseyin kurulmasında bu
dokümanların 'sağlanması bakımından büyük fay­
da vardır.
Muhterem arkadaşlar;
Hürriyetçi nizamda emek de, sermaye de kendi
teşkilatlarını kurmuşlardır ve bu teşkilatlar vasıta­
sıyla karşılıklı pazarlık içerisinde bulunmaktadırlar.
Binenaleyh, her iki taralın da, ister millî ekonomi
çapında olsun, ister işkolu seviyesinde, isterse işyeri
seviyesinde olsun hissi davranışlardan, peşin hüküm­
lerden, siyasî anlayışlardan kaçınmaları gerekir. Sen­
dikalar siyasî partilerin tesirlerine, arzularına, mü­
dahalelerine göre hareket etmeye kalkarlarsa ülke de,
sendikalar da bundan zarar görür. Çünkü siyasetin
bulunduğu her yerde ister istemez bölünme vardır ve
Türk işçi hareketi siyasete karışmakla bölünmüştüı\
Anayasanın bir yaklaşımını eksik buldum. Bu­
gün çağdaş devlet sadece iki taraf arasındaki, işçi ve
işveren arasındaki, işçi ve emek arasındaki münase­
betleri düzenleyen devlet değildir. Çağdaş devlet sı­
nai mülkiyeti yaygınlaştırabilen devlettir ve sınai
mülkiyeti ne kadar geniş kitlelere yayarsanız ülke­
de o nispette huzur olur. Bu bir nevi halk kapitaliz­
midir ve devlet kapitalizminden ayrı bir şeydir, dev­
let tekelciliğinden ayrı bir şeydir. Üstelik de hürri­
yetçidir, mülkiyetçidir ve bu bakımdan da huzur or­
tamı sağlayıcıdır.
İşçiye işletmenin kârına ortaklık imkânı verilme­
si basiretli bir anlayışın da, basiretli bir işletmecili­
ğin de gereği olur. Çünkü işçi işletmenin ayrılmaz bir
parçasıdır, onun şerefli, haysiyetli ve ekmeğini alnı­
nın teriyle kazanmaya çalışan bir parçasıdır ve işlet­
menin kârından pay alacak olan işçi, kendisini bir
patronun emrinde görmekten çok, işyerinin sahipli­
ği ve işyerinin varlığı içerisinde görmüş olacaktır ve
bu iş verimliliğine, verim artışına da büyük ölçüde
tesir etmiş olacağı gibi sınaî mülkiyetin tabana yayıl­
masında da büyük bir amil olacaktır. Bu zorla olacak
bir konu da değildir, bir teşvik konusudur, gönüllü
bir hareketin anayasayla teşvik edilmesinde büyük bir
isabet olurdu, böyle bir anlayışa rastlayamadım.
Muhterem arkadaşlar;
Anayasa Tasarısının hazırlanması ülkede bir ten­
kit patlamasına sebep oldu. Tenkitin lüzumuna, isa-
5 . 8 . 1982
O :2
betine ve faydasına inanıyorum. Tenkitten çekinme­
mek lazım. Bakın ben bile, dakikalardan beri burada
tenkitte bulunuyorum. Bunun kaçınılacak, çekinilecek bir tarafı da yoktur.
Hazırlamaya çalıştığımız şey bir büyük Devletin,
bir büyük milletin Anayasasıdır. Ne kadar tartışabilirsek, kamuoyu ne kadar tartışabilirse, o derece isa­
betli tercihlere varacağımız inancındayım. Ancak,
tercihlerde aşırılıklara, şahsîliklere kaçılmasını da
tasvip etmiyorum ve öyle görüyorum ki, bazıları
Anayasa Tasarısı hakkındaki tenkitlerini daha 12 Ey­
lül 1980 akşamı ceplerine koymuşlar, şimdi çıkarıp
okuyorlar.
Şimdi, çeşitli zamanlarda, çeşitli kesimlerde, çe­
şitli insanlara sorduğum zaman aldığım cevaplarda
bu milletin ne istediklerini şöylece sıraladım :
Bizim milletimiz istiyor ki, varlığı cumhuriyetle
kaimdir. Bu millet cumhuriyete yürekten inanmıştır,
ondan başka bir rejim düşünür halde değildir. Var­
lığı cumhuriyetle kaimdir. 'Binaenaleyh, cumhuriyeti
korunsun istiyor.
Cumhuriyeti Atatürk kurdu. Atatürk yaşatılsın ve
unutturulmasın istiyor. Onun muasır medeniyet me­
şalesi, deminden beri söylediğim gelişme ve kalkın­
ma hamlesi, ruhu ihmal edilmesin istiyor. Bu meşa­
le elden düşmesin istiyor.
Onun resimleri yerine, elin resimleri konmamalı­
dır,
Rengini ecdat kanından alan bayrağın gölgesin­
de hür olsun istiyor millet ve İstiklal Marşının yerine
Enternasyonal söylenmesin diyor. Anayasa Komisyo­
nuna bu iki millî müesseseyi Anayasaya koymuş ol­
masından dolayı yürekten tebrik ederim.
Çocuğunu okutabilsin istiyor. Okullarında çocuk­
larına insanlığa karşı kin ve nefret kusan ideolojiler
aşılanmasın istiyor.
Kabiliyetli çocukları en ileri derecelere kadar
okuyabilsin istivor. İşte bugünlerde de onun kavgası
yapılıvor Türkiye'de; ÜSS sınavları.
Üniversiteleri ilim ve irfan yaysın, teknoloji yay­
sın istiyor. Üniversiteleri silahlı eşkiya yatağı olsun
İstemiyor.
Camilerinde Allah sevgisi, insan sevgisi dile gel­
sin istiyor. 'İbadetinde hür olsun, ezanı susmasın is­
tiyor.
Okullarında, camilerinde siyaset olmasın istiyor.
Dağları, ovaları, madenleri, kıyıları iş ve emek
kapısı olsun istiyor. Çalışmak istediği zaman iş bu­
labilsin, dilediği işi tutabilsin istiyor, işsiz kalmasın
istiyor.
— 106 —
Download