Kapatma dediğiniz takdirde çok daha değişebilir ve ka

advertisement
Danışma Meclisi
B : 111
lışması gerekebilir. «Kapatma dediğiniz takdirde çok
daha değişebilir ve kapatma da gündeme gelebilir.
Fevkalade ahvalde kapatma da gelebilir. Binaenaleyh,
bu konu da belki karara bağlanması lazım.
Bir de ben, demin işletme iznine ilişkin 13 üncü
maddede, işletme izni ile ilgili olarak mevzuatta öngö­
rülen arıtma tesis veya sistemlerin müstakil veya or­
tak olarak kurmaya hazır hale getirmeyen bir işlet­
meye, hazır hale getirmedikçe bu işletme izninin asla
verilemeyeceğinden bahsediliyor, «Bu bir tespit mese­
lesi» demiştim; işte burada yine gündeme geldi.
Siz, bu yükümlülüğü yerine getirmediniz, sizi dur­
duruyorum diyen mülkî idare amiri bir karar vere­
cektir. Halbuki böyle bir1 karar verdiğinde bu arıtma
tesislerinin gerçekten mevzuatta öng'örüldüğü şekilde
ikmal edilip edilmediğini mülkî idare amiri nasıl
tespit edecektir? Belediye farklı şey söyler, bir başka
ilgili kuruluş bu tür izin veren bir kuruluş farkü
değerlendirir. Bunun değerlendirilmesinde bir teşevvüş,
bir kargaşalık ortaya çıkabileceğinden korkuyorum Sa­
yın Başkanım.
Bu noktalarda eğer bir, açıklık getirirlerse mad­
deyi sanıyorum ki daha sağlıklı bir tedvine kavuşturabiliriz.
Teşekkürler.
BAŞKAN — Teşekkür ederim Sayın Tutum.
Sayın Tuzcu, buyurunuz.
ŞADAN TUZCU — Sayın Başkanım; burada
«Durdurma» denince, süreli ve süresiz «Durdurma»
tabirinden sonra ikinci fıkrada, «Durdurma sebebi
ortadan kaldırıldıktan sonra, faaliyeti durdurulan ku­
ruluş veya işletmeleer yeniden faaliyete geçme izni ve­
rilir» denmektedir.
Süresiz olarak kapatılan bir müesseseyi acaba dur­
durma sebebi ortadan kalktıktan sonra nasıl açaca­
ğız? Süresiz olarak bir yeri kapatmışsınız; bu tabir
var.
Bu "bakımdan eğer bu şekilde «Süresiz» gibi bir
tabir var yani sonsuz gibi bir şey, tasavvur ettiğim­
den biraz daha fazla. O zaman, buna kesinlikle açık­
lık getirmesi lazımdı; yani bu süresiz tabirinin kaldı­
rılması.
Bir de, Sayın Tutum'un biraz evvel değindiği bir
noktaya değinmek istiyorum, «"Kapatma» tabirinin
burada kullanılması hakikaten çok yanlış olmuştur,
«Durdurma» tabiri güzeldir.
Efendim; bir tesis vardır, o tesisin birkaç ünitesi
vardır. O ünitelerden herhangi bir kısmı fazla ses çı­
karmaktan mütevellit rahatsız edicidir, o kısım dur­
1 . 6 . 1983
O : 2
durulur; ama «Kapatma» olunca müessese bir tü«
zelkişiliğe sahip bir kuruluştur, tamamını kapatırsınız;
ama hiçbir şekilde çevre sağlığına veyahut da her­
hangi bir şekilde rahatsız edici bir durumu olmayan
üniteleri kısımları çalışabilir.
Bu bakımdan yasaklara uymayan, yasakları ihlal
eden ünite durdurulur ve böylece diğer kısımlar varsa,
müessese kapanmadığı için çalışmaya devam eder.
Arz ederim.
BAŞKAN — Teşekkür ederim.
Sayın Güray, çok az zamanımız var, cevabınızı
kısa olarak rica edeceğim.
SAĞLIK VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU
SÖZCÜSÜ S. FERİDUN GÜRAY — Sayın Başka­
nım; kapatma ile durdurma farklıdır. Sayın (Tan bu­
nu müeyyide olarak kabul ettiler. Oysa ki, kendi­
lerinin belirttiği gibi, müeyyidesi başka maddededir,
bu «durdurma»dır. Buradaki durdurma çevre kirli­
liğini durdurmadır. Fabrikanın faaliyetini durdurma
yahut kapatma değildir. Oysa ki, belediye cezaların­
da bu bir tam müeyyidedir, cezadır; kapatır. Mesela
yemeği bozu'k etten yapmıştır, «Bir ay kapattım»
der. Bu cezadır, bunu düzeltse de düzeltmese de bu
kapatma cezası icra edilir, o süre tamamlanır. Oysa
ki burada, çevre kirliliğini meydana getiren faktör
bertaraf edildiği anda durdurma son bulur. Yani
açılır. «Süresiz» denmesi, Sayın Tuzcu'nun belirttiği
gibi ilanihaye anlamına değildir, bu mani halin kaldı­
rılmasına kadar olan, geçen süredir. Yani fabrika
kapatıldığı anda ay gün veya saat şekli ile bir belirleme
yapılmamasını kapsar. Yani Sayın Tuzcu'ya verilecek
cevap, Mecelledeki gibi, «Mani kalkınca memnu
avdet eder.»
«Durdurma» tabirini biz böyle anlıyoruz. Nitekim,
Sayın Tutum da bunu bizim anladığımız şekilde bu­
rada açıklamışlardır.
İdare amirlerine gelince:
'Bilindiği gibi, 12 Eylülden bu yana idare amirle­
rinin etkinlikleri giderek artırılmaktadır. Bu da onların
etkinleklerine bir yenisinin eklenmesinden ibarettir,
daha da artırılacaktır.
İdare amirleri bunu nasıl yapar? Ben, kendi men­
sup olduğum vilayetten biliyorum; balıklar ölüyordu,
valinin veya valinin emrindeki kişilerin bunu bilmesi
mümkün değildi, TÜBİTAK'tan bilgi istedik, rapor
verdiler, «civa zehirlenmesidir» dediler. Valiler, emrin­
deki teknik kişilere bunu yaptırabileceği gibi
ehlivukuf tayin edebilirler veya devletin yetkili diğer
— 374 —
Download