1| 1992 haberler 2017 AYLIK GAZETE NİSAN 2017 / Sayı 42 [email protected] BİRİMLERİMİZDEN ANKARA ŞUBE Hafıza Teknikleri Semineri Sayfa 16’da İSTANBUL ŞUBE Alternatif Nükleer Zirve’deydik Sayfa 17’de İZMİR ŞUBE Sanayi Sitelerine Atık ve Enerji Yönetimi Bilgilendirme Semineri Sayfa 18’de Kamuoyunu Bilgilendirmek Görevimizdir ÇMO Havagazı fabrikası sökümünde tartışılan asbest hakkında basın toplantısı yaptı... Sayfa 2’de ADANA ŞUBE Mersin 5.Çevre Kongresindeydik Sayfa 21’de ANTALYA ŞUBE ASAT Genel Müdürlüğü Ziyareti Sayfa 23’de KOCAELİ ŞUBE Kocaeli Demokrasi Girişimi İle ‘Anayasa Değişikliği’Toplantısı Sayfa 26’da MERSİN TEMSİLCİLİĞİ Mersin Temsilciliği olarak, 24-25 Mart tarihinde 33 kişinin katılıyla LPG Otogaz İşletme Personeli Pompacı Eğitimi düzenledik. Sayfa 27’de Sorunları Hep Birlikte Çözebiliriz… Akademik Çalışmaları Çok Önemsiyoruz ÇMO Başkanı, CBEM-MS Türkiye konferansında konuştu ÇMO ve Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü birlikteliğinde hazırlanan panelde Atıksu konusu ele alındı… Sayfa 5’de Sayfa 6’da BASIN AÇIKLAMASI Emekleri Ekmek Yapan Kadınlardır Sayfa 10’da Çanakkale Zaferi’nin 102. Yıldönümü Sayfa 11’de 22 Mart Dünya Su Günü Sayfa 12’de Çevre Mühendisliği Hizmeti Veren Firmalar ÇMO’da Tescil Yaptırmalı Sayfa 13’de TMMOB BASIN AÇIKLAMASI Evet’e Serbest, TMMOB`’ye Yasak! Sayfa 14 ’de ÇMO, Almanya’dan Gelen Heyeti Ağırladı Hollanda Birinci Katibinden ÇMO Ziyareti Milletvekilleri ve çevre politikaları sözcüsünün de aralarında olduğu bir grup Alman heyet ÇMO’yu ziyaret etti Sayfa 7’de Bozoğlu ve Oudheusen çevre sorunlarını konuştu…konferansında konuştu TMMOB Kadın: Bizim Olanın Bizden Alınmasına Hayır Sayfa 9’da Sayfa 15’de haberler 2-9 | TMMOB basın açıklamaları 14-15| birimlerimizden 16-27 | eğitimlerimiz 30 2| haberler Kamuoyunu Bilgilendirmek Görevimizdir ÇMO Havagazı fabrikası sökümünde tartışılan asbest hakkında basın toplantısı yaptı... ve müze veya sanatsal, kültürel çalışmalar için değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Binayı yıkmak yerine asbestten arındırarak kullanmak en doğru ve kamu yararı olan çalışma olacaktı. ASBEST? Antik çağdan bu yana insanlığa faydası kadar zararı da olan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, son günlerde Ankara`da Havagazı fabrikası sökümü nedeniyle yaşanan asbest tartışmasını basın toplantısında değerlendirdi. Genel Başkan Baran Bozoğlu tarafından 4 Mart Cumartesi günü tartışmalı fabrikanın bulunduğu yerde yapılan açıklamada, son günlerde Ankara`daki Havagazı Fabrikası`nın yıkımına ilişkin bilgilere değinildi. Basının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda Bozoğlu, ‘Basına yansıyan bilgi ve tartışmalar nedeniyle vatandaşlarımız ÇMO`dan bilgi talep etti. Bu açıklamamızla gündemdeki konuları ele alarak, vatandaşlarımızın sorduğu sorulara çevre mühendisliği mesleki disiplini ve formasyonu kapsamında cevap vermekteyiz` asbest, benzersiz kimyasal ve fiziksel özellikleri sebebiyle inşaat, dedi. gemi, otomotiv, tekstil ve diğer sanayi alanlarında tercih edilen bir İlgili kamu kurumlarından iddialara dair gerekli hassasiyetin ürün olmuştur. 20. yüzyıl başlarından itibaren yaygın bir şekilde gösterilmediğini kaydeden ÇMO Başkanı, ÇMO`nun kamuoyunu endüstride kullanılan asbestin üç binden fazla kullanım alanı bilgilendirmeyi kendisine görev edindiğini söyledi. vardır. ÇMO İkinci Başkanı Zeyneti Bayrı Ünal ve ÇMO Ankara Şube Başkanı 2010 yılına kadar Türkiye`de de kullanılan asbest; boru, levha, İlkim Yiğit`in de hazır bulunduğu açıklamada şöyle denildi: fren ve debriyaj balatası, conta ve asbestli iplik üretiminde ‘Aşağıda yer alan açıklamamızda gündemdeki konular ele kullanılmıştır. alınarak, vatandaşlarımızın sorduğu sorulara çevre mühendisliği Asbest lifleri havada solunur hale geldiklerinde tehlikelidir, mesleki disiplini ve formasyonu kapsamında cevap verilmektedir. öldürücüdür. Solunan lifler akciğerlerde birikir ve zarar verir. İlgili kamu kurumlarımızın iddialara dair gerekli hassasiyeti Bu durumda akciğerde zedelenmeler başlar ve bu da akciğerin göstermemesi ve herhangi bir açıklama yapmamış olması çalışmasını engeller ve kansere yol açar. Asbestli malzemelerin nedeniyle, Odamız kamuoyunu bilgilendirmeyi kendisine görev gerek üretiminde gerekse sökümünde çalışanlar, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda, farkında olmadan bu edinmiştir. maddeye maruz kalabilir. Öte yandan, bilinmesi gerekir ki, havagazı fabrikasının 2006-2007 Ülkemizde yapılan bir araştırmada en az 1 200 000 ton asbest hammaddesinin gerek ithalat gerekse çok kısıtlı bir miktarda olsa da yerli üretim yoluyla hayatımıza giriş yaptığı, ulusal sanayinin değişik sektörlerinde kullanıldığı belirtilmiştir. (Demir,B.M., Kentsel Dönüşümde Asbest Islah Çalışmaları ve İlgili Mevzuat, 1.Uluslararası Katılımlı Mezotelyama Tıbbi Jeoloji Sempozyumu) Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl 90 000`den fazla insanın işyerinde asbest maruziyeti sonucu asbeste bağlı Akciğer Kanseri, Mezotelyoma ve Asbestoz`dan öleceği tahmin edilmektedir. Ülkemiz mer`i mevzuatında yer alan Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği`nin (HTİYAKY) “Yıkım İşlemleri” başlıklı 19uncu maddesi gereğince “tehlikeli atıkların yıkımı yapılacak yapılardan ayıklanıp ve ayrı toplanması” ve yıllarında yıkımı gündeme geldiğinde Odamız bu binanın tarihi, “çalışanların sağlığını ve güvenliğini korumak amacıyla, asbest kültürel bir miras olduğunu belirterek, kamu yararına korunması 3| haberler içeren malzemelerin kullanıldığı binaların yıkımı, sökümü, yer almalıdır. tamiratı ve tadilatı sırasında” Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Ankara Büyükşehir Belediyesi` nin asbestli kısımda yıkım Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik esaslarına uyulmalıdır. yapılmadı ifadesi tek başına yeterli olmayıp; Çalışma ve İş İDARİ ŞARTNAMEDEKİ ASBETLİ MALZEME MİKTARI REFERANS Kurumu` na sunmuş olması gereken ve yukarıda sözü edilen sökümü yapılacak asbestin türü ve miktarı, işe başlama tarihi ve OLARAK ALINAMAZ Söküm, yıkım, tamir, bakım ve uzaklaştırma çalışmalarına işin tahmini süresi, risk değerlendirmesi çerçevesinde işyerinde başlamadan önce, yapılarda asbest olup olmadığı ve var ise alınacak önlemleri içeren İş planını Ankara Halkı ve kamuoyu ile hangi tür asbest olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Bunun paylaşması gerekmektedir. belirlenmesi için, uzman tarafından, yapının asbest olduğundan şüphelenilen bölümünden kütle (bulk) numune alınır. Uluslararası HSG 264 standardına göre bu işlemler yapılmalıdır. Alınan numune içerisinde asbest olup olmadığı, var ise hangi tür asbest olduğunu saptamak amacıyla analiz yapılır. Bu şekilde alınan numunelerin analizi, Polarize Işık Mikroskobu (PLM), Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM), Transmisyon Elektron Mikroskobu (TEM) veya FourierTransformInfrared Spektroskopisi (FTIR) ile yapılabilir. Söküm işlemlerine başlanan ve ihale dosyası basına yansıyan havagazı fabrikasına dair asbestli malzemenin miktar ve yer tespitini yapmak adına böyle bir çalışma yapılmış mıdır? Yapılmış ise bu raporun kamuoyu ile paylaşılması gerekmektedir. BASINA YANSIYAN DENEY RAPORU KARANTİNA TALEBİ VE ALANI İÇİN YETERLİ BİLGİYİ BULUNDURMAMAKTADIR Basına yansıyan ilk deney raporunda analizin Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) ile yapıldığı belirtilmektedir. Üstelik analiz MS:Solidmaterial (katı malzeme) yani bulk malzeme üzerinden gerçekleştirilmiştir. Verilen %15 ile %40 arasındaki oran Taramalı Elektron Mikroskobu EDX (SEM/EDX) de gerçekleştirilen katı numunenin elementel analizine aittir. Çalışanın ve halkın etkilenim düzeyinin tespiti için; hava numunesi alarak liflerin havadaki konsantrasyonunu belirlemek gerekir. Bu numune alma yöntemi; kişisel maruziyetinin belirlenmesi için çalışma ortamında çalışanın solunum seviyesinden alınan hava İdari Şartnamenin adı, konusu, işin adı “Havagazı Fabrikasında numunesidir. Alınan numunenin analizi (sayımı) Faz Kontrast Bulunan Asbestli Malzemelerin ve Kalıntıların Geri Dönüşüm Mikroskobu (PCM), Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) veya Malzemesi Karşılığı Sökülmesi İşi” olarak tanımlanmaktadır. Transmisyon Elektron Mikroskobu (TEM) ile yapılabilir. Analiz Bununla birlikte aynı “şartnamede kesilerek sökümünün yapılması sonucu, çalışanın sekiz saatlik çalışma süresi boyunca maruz ve nakledilecek büyüklüğe getirilecek malzeme” miktarının kaldığı lif konsantrasyonunu (lif/cm3) verecek şekilde hesaplanır. 1.330.000 ton ve “Patlayıcı madde kullanmadan demirli ve demirsiz beton inşaatın yıkılması” miktarı 2.800.000 m3 ve “Asbestli Malzeme miktarı ise 350,00 ton olarak belirtilmektedir. İhale için hazırlanan idari şartnamede 350 ton asbestli malzeme yazması bu yapıda 350 ton asbest bulunduğu anlamına gelmeyecektir. Bununla birlikte Kamuoyuna yansıyan tartışmalarda 350 ton ile ifade edilen miktar binanın ayrı bir kısmında bulunup diğer kısımlarında bulunmuyorsa; Şartnamenin Adı, işin adı ve konusu neden “Havagazı Fabrikasında Bulunan Asbestli Malzemelerin ve Kalıntıların Geri Dönüşüm Malzemesi Karşılığı Sökülmesi İşi” olarak belirtilmektedir. Bilimsel raporla bu konu ortaya en başta tartışmaya neden olmayacak açıklık ile konmalıdır. Dolayısı ile yapıda ne kadar asbestli malzeme olduğu idari şartnameye göre değil uzman tarafından ölçüm ve analizlerle yapılan inceleme sonucu oluşturulan rapora göre belirlenmelidir. Ankara Büyükşehir Belediyesi`nin şartname hazırlanmadan ve söküm öncesi hazırlanması gereken bu raporu kamuoyu ile paylaşması gerekmektedir. Mevzuatımıza göre, bu şekilde yapılan asbest ölçüm ve numune alma işlemleri, akredite olmuş ve İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü`nce (İSGGM) yetkilendirilmiş laboratuvarca, lif sayımı ise, faz kontrast mikroskobu kullanılarak Dünya Sağlık Örgütü`nün 1997 yılında tavsiye ettiği metotla veya eşdeğer sonuçları veren ASBESTLİ KISIMDA YIKIM YAPILMADI İFADESİNE İTİBAR EDİLEMEZ başka bir metotla örneğin Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM) ile Asbestli yapı yıkım ve sökümüne başlanmadan önce bu işi yapacak de yapılır. idare; iş planı hazırlamak ve işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma Tür belirlemenin önemi yanında; havadaki asbest liflerinin ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne iş planı ile birlikte bildirimde konsantrasyonun belirlenmesi (lif/cm3) etkilenim düzeyini bulunmakla yükümlüdür. Bu bildirimde “sökümü yapılacak belirlemede esastır. Etkilenim düzeyi hava akım hızı ve diğer asbestin türü ve miktarı”, “işe başlama tarihi ve işin tahmini süresi” meteorolojik koşullara da bağlı olup; uluslararası ölçüm , “risk değerlendirmesi çerçevesinde işyerinde alınacak önlemler” standartlarında; ölçüm noktaları başlangıç noktasından itibaren 4| haberler 500m-1000m arasında verilmektedir. Bu da bize asbest liflerinin malzemeleri Atık Yönetimi Yönetmeliği Ek-4`de yer almaktadır ve tehlikeli atık olarak nitelendirilmektedir. Tehlikeli atık taşıma yayılım alanı hakkında bilgi vermektedir. Sonuçta yıkım esnasında çıkan toz lifsi yapıdadır. Maruziyet lisansı almış araçlarla taşınmalıdır. Bertarafın 1. sınıf düzenli de bu lifler sebebiyle gerçekleşir. Burada gözden kaçan nokta; depolama sahasında gömülme olarak gerçekleşmesi gereklidir. yapılan analiz yıkım sonucu ortaya çıkan katı malzemenin türünü Bu kapsamda atıkları taşıyan araçların atık taşıma lisansları belirlemeye yönelik yapılan bir analizdir. Bu analiz aslında kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Ayrıca, söz konusu tehlikeli atıkların, 1. sınıf düzenli depolama sahasına iletildiğine dair belgeler de yıkımdan önce yapılması gereken bir analizdir. paylaşılmalıdır. Söküm işlemi öncesinde, esnasında ve sonrasında havadan SONUÇ numune alınması gerekmektedir. Söküm işlemi öncesinde ve söküm sırasında Ankara Büyükşehir Son günlerde kamuoyunun gündemini işgal eden asbest Belediyesi tarafından havadan örnekleme ile numune alınarak tartışmasına dair yapılması gerekenler açık ve basittir. asbest analizi yapılmış mıdır? Yapılmış ise havadaki asbest lifi Ülkemizde bu alanda çalışan çevre mühendisleri, üniversiteler, konsantrasyonu nedir? Bu konsantrasyon birkaç gün boyunca üst akademisyenler, çevre alanında çalışan firmalar, laboratuvarlar bulunmaktadır. Sorunun çözümü için üste hava numunesi alma yolu ile takip her türlü araç ülkemizde mevcuttur. edilmiş midir? Yeter ki, yerel yönetimler, ilgili kurumlar Tür analizi yaparak halkın maruziyet bu konuda daha hassas olsun ve çözüm düzeyi açısından bir değerlendirme üretmeye çalışsın. yapmak tek başına anlamlı değildir. Yapılması gereken; Burada tür analiziyle beraber yapılması -Yürütme durdurma kararı ile yıkımı gereken en önemli şey halkın etkilenim durdurulan binadaki asbestli malzeme düzeyini belirlemek amacıyla miktarına ve konumuna dair uzman maruziyetin konsantrasyon olarak tarafından oluşturulması gereken değerinin farklı zaman diliminde (farklı deneye dayalı rapor kamuoyu ile günlerde farklı saatlerde) belirlenmesi olmalıydı. Bu değerler bilinmeden, karantina çağrısı ve acil paylaşılmalıdır. Eğer yok ise bu rapor acilen hazırlanmalıdır. önlem çağırısı yapmak, karantina mesafesini belirlemek doğru -Binanın sökümü sırasında asbestin çevreye karışmaması adına olmayacaktır. bina içinde ve etrafında geçirimsiz alan oluşturulmalı gerekli Ayrıca, EPA 40 CFR Tehlikeli Hava Kirleticileri için ABD Ulusal Emisyon Standardı İSG ölçümleri dışında çevresel kirlilik için asbest ölçümü için kullanılabilmektedir. Bu metot da iş hijyeni metotlarına benzer şekildedir. Ölçümde numune alma pompa hızı daha yüksektir. Analiz metodu yine sayım metodudur. Faz kontrast mikroskobu ya da TEM`de yapılır. Numune alma süresi değişir. Çevre koşullar ise oldukça önemlidir. Ölçüm sonucu doğrudan rüzgar hızı, yönü, basın, sıcaklık ve nem ile değişiklik gösterebilir bu nedenle mutlaka raporda belirtilmelidir. işaretleme ve uyarı levhaları konulmalıdır. Asbest söküm uzmanının bu konuda vereceği talimatlar uygulanmalıdır. -Söküm sırasında çalışacak işçilerin kişisel koruyucu donanımları kullanmaları ve alanı terk ederken olası asbest kontaminasyonunu giderecek önlemlerden geçmeleri sağlanmalıdır (duş v.b.) -Çıkan atıklar lisanslı atık taşıma araçları ile taşınmalı, lisanslı tesiste 1. Sınıf depolama sahasında bertaraf edilmelidir. -Yıkım işini alan firmanın söküme dair yukarıda belirttiğimiz 11 Eylül Saldırısı sonrası asbest maruziyetine ait çevresel ölçümler önlemleri almasının ardından asbest ve asbestli malzeme acilen ve kapalı ortam (bina) ölçümleri EPA tarafından hem TEM hem alandan uzaklaştırılmalıdır, dolayısıyla koşulların sağlanması de faz kontrast mikroskobu yolu ile yapılmıştır. Elde edilen halinde yürütme durdurma kararının kaldırılması çevresel sonuçlar 3X10-4 lif / cm3-5X10-5 lif /cm3 civarında bulunmuştur. kontaminasyonun olmaması için yerinde olacaktır. Güvenilir yöntem olarak faz kontrast mikroskobu yöntemi çalışma Bununla birlikte, Anayasa ile güvence altına alınmış olan sağlıklı sonucunda önerilmiştir. ve dengeli bir çevrede yaşam hakkının ve halkın bilgi edinme Ayrıca çevresel ölçümler için ISO 16000-7:2007 standardı da hakkının sağlanmasına yönelik olarak; bu tür konularda halkın kullanılabilir. Öte yandan, EPA ağırlık birimi olan nanogram/cm3 bilgilendirilmesi ve halk sağlığının korunmasına yönelik bilimsel biriminden de hesaplama yapabilmektedir. Bu yöntem ile asbest temellere dayalı yasal bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu ortadadır. ağırlığı da bulunabilmektedir. ASBEST NASIL BERTARAF EDİLMELİ? Söz konusu asbestli atıklar 17-06-01 kodu ile asbest içeren yalıtım malzemeleri ve 17-06-05 kodu ile asbest içeren inşaat 5| haberler Sorunları Hep Birlikte Çözebiliriz… ÇMO Başkanı, CBEM-MS Türkiye konferansında konuştu TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu, TC Avrupa Birliği Bakanlığı, Türkiye Ulusal Ajansı katkısı ve Türk Metal Sendikası önderliğinde düzenlenen ‘Metal Sektöründe Faaliyet Gösteren İşletmelerde Çevre Yönetim Birimlerinde Kapasite Geliştirilmesi Türkiye Konferansı`nda, çevre sorunlarının elele vererek, konuşarak, biraraya gelerek, hep birlikte çözülebileceğini söyledi. Ankara`da 24 Şubat Cuma günü yapılan konferansa konuşmacı olarak katılan Bozoğlu, sözlerine metal sektörünün yarattığı çevre kirliliğinin büyüklüğüne dikkat çekerek başladı. Konuyu esprili bir şekilde dile getiren ÇMO Başkanı, ‘Çevre sektörleri arasında en büyük kirliliği yaratan metal sektörü. Bunu, üretimde yer altı sularını çekerek yapıyor, toprağa metal atıklar bırakarak yapıyor, ürettiği araçlar havaya zehirli gaz salarken yapıyor. Bu eleştiriyi yaparken tabii ki, bunların üretimini yapmayalım anlamında söylemiyorum. Biz mühendisler elbette ki, sanayi üretiminin öneminin farkındayız. Önemli olan sorunu tespit ederek bakanlıklarımızla, özel sektörümüzle meslektaşlarımızla ortak çözümü araştırıp bulmak. Metal sektörü olarak sizler de bunun farkındasınız ki, bu önemli konferansı düzenlediniz` dedi. Konuşmasında, ÇED sürecinin öneminden ve ne anlama geldiğinden söz eden Baran Bozoğlu, bilimsel bir çalışma, planlama süreci olan ÇED`in çevre sorunlarını oluşmadan önlemede büyük önem taşıdığını belirtti. Sözlerini ‘Projelerin çevresel ve sosyal etkilerinin neler olabileceğini ve bu etkilerin nasıl önlenebileceğini tartışan bir planlama metnidir ÇED. Bilimsel, teknik temellere dayanması gerekir. Hiç kuşkusuz bilimsel bir komisyon tarafından değerlendirilmesi gerekir` diye sürdüren Bozoğlu, plansız bir proje yönetiminin, plansız bir tesisin faaliyet sürecinin çevresel ve sosyal anlamda yıkıcı etkiler yarattığını söyledi. Uygulamada yaşanan olumsuzluklara Amasra Bartın örneğini veren ÇMO Başkanı, buraya yapılması planlanan termik santral izni henüz alınmadan, elektrik üretimi henüz başlamadan, elektrik taşıma hattı için onlarca ağacın kesildiğini anlattı. Adana bölgesinde yapılacak termik santraller projelerinden de örnekler sunan Bozoğlu, ‘Bizim gerçekten bu kadar enerjiye ihtiyacımız var mı, tarım toprağını, yer altı yer üstü suyunu nasıl koruyacağız diye soramıyoruz. Hani sivil tolum örgütleri nasıl yaklaşıyor diye soruyorsunuz ya, yaklaşamıyoruz. Sorduğumuzda olumsuz olmakla eleştiriliyoruz` diye konuştu. ÇMO olarak hazırlanan hava kirliliği raporundan da örnekler veren Başkan Bozoğlu, trafikteki araçların havayı ciddi şekilde kirlettiğini, solunan bu kirli havanın ise her tür kanser hastalığının büyük nedeni olduğunu ifade etti. `Koku yaptığı için üzeri kapanan dere bir de imara açılmış. Bunun sonucu her yıl yağışların ardından sel felaketi yaşanıyor` diyerek Samsun örneğini gösteren Baran Bozoğlu, ülke olarak su yönetimi konusunda da ciddi sıkıntı yaşandığını belirtti. ÇMO Başkanı sözlerini, ‘Ülke olarak bizim bütün bu sorunları çözme gücümüz var. Toplumsal bilinçle, hukuk kurallarımızla, doğru denetimlerle ve birlikte ortak hareket ederek sorunları yaşamadan çözebiliriz` diye tamamladı. ÇMO Bursa Temsilcisi Dr.Efsun Dindar da konferansın iki oturumunda moderatör olarak yer aldı. 6| haberler Akademik Çalışmaları Çok Önemsiyoruz yüzde 0,85 artış göstermiş. Belediyelerimizde kullanılan suyun yalnızca yüzde 80`i arıtılıyor. Geride kalan yüzde 20 atıksu arıtma yapılmadan direk deşarj ediliyor. ÇMO ve Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü birlikteliğinde hazırlanan panelde Atıksu konusu Elbette çok güzel örnekler var, örneğin Konya Belediyemizin bu konuda çok güzel çalışmaları var. ele alındı… TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baran Bozoğlu, ÇMO ve Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü birlikteliğinde hazırlanan panelde yaptığı konuşmada, ‘ÇMO olarak akademik çalışmaları çok önemsiyoruz` dedi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından belirlenen 22 Mart “Dünya Su Günü”nde gerçekleştirilen Atıksu temalı panelde, sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile uyumlu atıksu yönetiminin nasıl olması gerektiği, atıksu azaltımı ve yeniden kullanımı konusunda ülkemizde gerçekleştirilen başarılı çalışmalar ele alındı. Açılış konuşmasını yapan Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Gökşen Çapar`ın ardından kürsüye gelen ÇMO Başkanı, Oda olarak akademik çalışmaları çok önemsediklerini kaydederek, ‘Bu amaçla akademisyenlerin makalelerinden oluşan Çevre Bilim Teknoloji dergimizi yayımlamaya başladık. Ayrıca Ekim ayında ODTÜ`de Ulusal Çevre Kongresi düzenleyeceğiz` diye konuştu. Bunları birazdan konuşacağız. Ancak ben bugün biraz kötü örneklere değinmek istiyorum. Örneğin Ergene Havzası. Bu bölge ile ilgili birçok çalışma yapıldı. Toplantılar yapıldı, raporlar hazırlandı. 2011 yılında Ergene Havzası eylem planı ortaya konuldu ve bu eylem planı kapsamında yapılması gereken çalışmalar vardı. Fakat bunların yetirince hızlı ve verimli olarak ilerlemediğini gördük. Arıtma tesislerinden çıkacak olan su kalitesi daha iyi olacak ve Ergene Nehri‘nin düzelmesi artacaktı. 5 yıldır genelgenin sürekli ertelendiğini, yapılması gereken çalışmaların ertelendi. Biz çok güzel strateji ve çalışma planları yapıyoruz. Ancak izleme ve değerlendirmede eksiğiz gibi geliyor bana. Yine kuraklık riski altındaki Konya ovasına termik Atıksu konusunda ciddi adımlar atıldığını olumlu işler yapıldığını belirten Bozoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘İklim değişikliği ve sonucunda kuraklık açısından Türkiye olarak ciddi sorun yaşıyoruz. İç Anadolu bölgemiz kuraklık, Karadeniz bölgemiz sel felaketleriyle boğuşuyor. Yerli ve yenilenebilir enerjiye geçmemiz çok önemli. Doğru bir su politikası olması çok önemli. santral, Çan bölgesine yer altı suları kullanılacak termik santral projeleri var. Orman Bakanlığımız güzel işler yapıyor, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı güzel işler yapıyor, DSİ güzel işler yapıyor, ancak bu çalışmaların tek çatı altında yapılması gerekiyor. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2014 yılında Türkiye`deki bin 396 belediyenin sadece 604`ünde atıksu arıtma tesisi var. Arıtma tesislerinde, arıtılarak deşarj edilen atıksu miktarı 2012 yılında iki yıl öncesine oranla yüzde 4`lük bir artış gösterirken, bu sayı 2014 yılında yalnızca ÇMO olarak biz, bütün çevre konularını ve suyu kapsayan ve çevre mühendisi istihdamını yaratılacak tek bir bakanlık çatısı altında toplanarak çalışmaların yapılmasını istiyoruz. Parçalı ve kamu yararından uzak su yönetimi politikamızı, bütüncül bakan, doğanın korunmasını ön plana çıkaran, 7| yatırımların daha sağlıklı yapılmasını sağlayan, kamu yararı gözeten bir hale dönüştürme ihtimali adına Su Kanununun bir an önce TBMM`de görüşülerek çıkartılmasını istiyoruz.` Panelde, Birleşmiş Milletler Türkiye Mukim Temsilci Yardımcısı Atila Uras, Çevre Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Recep Akdeniz ve Ankara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayhan Elmalı da birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından Prof. Dr. Elmalı konuşmacılara plaket sundu. Panelin, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile Uyumlu Atıksu Yönetimi başlıklı ikinci oturumunda, Ankara Üniversitesi Su Ürünleri Müh. Böl. Başkanı Prof. Dr. Nilsun Demir moderatörlüğünde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel ÇMO, Almanya’dan Gelen Heyeti Ağırladı Milletvekilleri ve çevre politikaları sözcüsünün de aralarında olduğu bir grup Alman heyet ÇMO’yu ziyaret etti CDU/CSU Alman Parlamentosu ve Eyalet Meclisi Çevre Politikalar Meclis Grup sözcüsü Bradenburg Eyalet Meclis Üyesi ve Meclis Başkan Yardımcısı DieterDombrowski, CDU Bradenburg Eyalet Meclis Grup Uzmanı Dr. Daniel Krüger, Berlin Eyalet Meclis Üyesi Danny Freymark, CDU Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Uzmanı Dr. Dirk Louy, Rheinland-Pfalz Eyalet haberler Müdür Yardımcısı Recep Akdeniz Türkiye`de Atıksu Yönetimi, ODTÜ Çevre Müh. Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ülkü Yetiş Atıksu Arıtımında Yeni Gereksinimler, Water Footprint Network Proje Yöneticisi Dr. Ertuğ Erçin Sürdürülebilir Su Kaynakları Yönetimi için Göstergeler, Konya Büyükşehir Belediyesi Atıksu Arıtma Tesisleri Şube Müdürü Serdar Koyuncu Atıksuyun Peyzaj Sulamada Değerlendirilmesi: Mor Şebeke Projesi ve Ankara Üniversitesi Su Yönetimi Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Gökşen Çapar Endüstriyel Atıksulardan Hammadde Geri Kazanımı: İpek Sektörü Örnek Çalışması konusunda sunum yaptı. Panele, ÇMO Genel Sekreteri Cem Ferda Tunçer, YK Yedek üyesi Yılmaz Şengül, Ankara Şube Başkanı İlkim Yiğit ve Şube Saymanı Yeşim Bek katıldı. Meclis Üyesi Michael Billen, CDU Saksonya Eyalet Meclis Danışmanı MarkusPraprotnick M.A, BadenWüttemberg Eyalet Meclis Üyesi Paul Nemeth ve CDU Baden-Wüttemberg Eyalet Danışmanı Dr. DanielaHüttig TMMOB Çevre Mühendisleri Odası`nı ziyaret etti. Bazı kurumları ve belediyeleri ziyaret etmek için Türkiye`de bulunan Alman heyet, çevre sorunları ve ÇMO hakkında bilgi edinmek amacıyla genel merkeze geldi. ÇMO Genel Başkanı Baran Bozoğlu ve Ankara Şube Başkanı İlkim Yiğit tarafından karşılanan heyet ilk olarak ÇMO`nun nasıl bir yapı olduğunu sordu. Genel Başkan Bozoğlu, 1992 yılında kurulan Çevre Mühendisleri Odası`nın bugün 19 şube ve temsilciliği bulunduğunu ve 14 bin üyesi olduğunu söyledi. Türkiye`nin çevre sorunlarını takip ederek çözüm ürettiklerini kaydeden Bozoğlu şöyle devam etti: ‘Oda olarak AB`ye üyelik sürecinde, uyum yasaları sürecinde bir takım çalışmalarımız oldu. 2009 da açılan Çevre Faslı`na katkı vermeye devam ediyoruz. Yönetim Kurulumuzdaki arkadaşlarımız gerek çevre mevzuatı gerekse çevresel etki değerlendirme süreçleri konusunda son derece bilgili. Ayrıca YK`daki arkadaşlarımız farklı farklı konularda da uzmanlar. Yalnızca ülkemizdeki değil ABD ve Avrupa`daki çevre sorunları, teknolojik 8| haberler gelişmeler ve mevzuat konusundaki süreçleri ve çalışmaları yakından takip ediyoruz. Ülkemizdeki çevre politikaları ve uygulamalar konularını da yakından izliyor ve sürece çözüm önerilerimizle, açıklamalarımızla, raporlarımızla dahil oluyoruz. Biz bir meslek kuruluşuyuz ve Oda olarak derdimiz alacağı asgari ücret konusunda protokol imzalar. Bu protokol yasaldır ve mimar/mühendis istihdam eden kurum-kuruluşlar burada belirtilen ücrete uymak zorundadır.` Dombrowski`nin Türkiye`de belediyelerin çevre sorunlarına dair uygulama yapamadıklarına ve cezai işlem uygulayamadıklarına dair bilgi edindiklerini ve bu konuyu Oda olarak nasıl değerlendirdiklerini sorusu üzerine Oda Başkanı Bozoğlu şu yanıtı verdi: ‘ Türkiye`de çevre cezaları uygulanmıyor diye bir söylem doğru değildir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ve il müdürlükleri tespit edilen çevre sorunlarına dair Çevre Kanunu kapsamında cezai işlem uygulamaktadırlar. Ülkemizin kamu idaresinde bu yetkinin çoğunluğu bakanlığımızdadır. Belediyelerimizde ise daha kısıtlı yetkiler bulunmaktadır. Belediyelerimizdeki çevre mühendisi istihdamı arttırıldıkça, teknolojik alt yapı geliştikçe çevre kanunu kapsamındaki görevleri arttırılabilir.` ülkemizin çevre sorunlarını dert ederek, doğaya ve insana zarar vermeden kalkınması. Bizim hedefimiz insan sağlığı, doğanın korunması ve çocuklarımız için sağlıklı bir gelecek oluşturabilmek.` Ankara Şube Başkanı İlkim Yiğit de On Dokuz Mayıs Üniversitesi Çevre Mühendisliğinden mezun olduğunu ve uzmanlık alanının atık yönetimi olduğunu söyledi. Yiğit, ‘Her ne kadar okulda öğretmenimiz bu işte çok para var demiş de olsa ben bu alanı tamamen vicdanımı dinleyerek seçtim. Bu işi yapmak halk sağlığı için çalışmak vicdanımı rahatlatıyor ve beni mutlu ediyor` dedi. Yiğit, Ankara Şube olarak, mesleğimizin gelişmesi, Ankara ve civar illerdeki çevre sorunlarının dair çözüm üretilmesi adına gönüllülük üzerinden yoğun çalışmalar yaptıklarını da aktardı. ÇMO Başkanı, Bradenburg Eyalet Meclis Üyesi ve Meclis Başkan Yardımcısı Dombrowski`nin Türkiye`deki mimar ve mühendislerin ücretlerinin nasıl belirlendiği şeklindeki sorusunu da şöyle yanıtladı: ‘Bizim 24 mimar ve mühendis odamızı kapsayan bir çatımız var, TMMOB. Bu çatı yani TMMOB, her yıl SGK ile yeni mezun mimar ve mühendislerin Türkiye`nin deprem riski altında olduğuna değinerek yeni inşa edilen binalarda bunun dikkate alınıp alınmadığı sorusunu da Bozoğlu, ‘Biz bina yapımı ile direk ilgili değiliz. Bu konu mimar ve inşaat mühendislerin ilgi alanında. Biz, konunun risk ve afet yönetimi ile ilgileniyoruz. Deprem sonrası insanların temiz suya erişimi, bu süreçte olması gereken atık yönetimi vb gibi konularda çalışmalar yapıyor ve bunu ilgili kurumlarla paylaşıyoruz` şeklinde yanıtladı. 9| ÇMO Başkanı Bozoğlu, Almanya`nın iklim değişikliğine karşı mücadelede ve çevre sorunları konusunda çabaları olduğunu bildiklerini belirterek, Almanya`da Berlin`in güney doğusunda Welzow, Proschim yerleşiminde açık ocak kömür işletmesine dair genişletme kararı alınması ve bunun sonucu olarak bölgede bulunan yerleşim yerlerinin boşaltılması, yer altı sularının kirlenmesi gibi konularda Alman heyetinin görüşlerini sordu. Meclis Başkan Yardımcısı Dombrowski, Almanya`nın dışa bağımlı enerji üretiminden kurtulmayı hedeflediğini, kalkınmanın önemli olduğunu, kalkınma ile birlikte yeni yerleşim alanlarının oluşturulmasının halkı daha fazla mutlu edebildiğini belirterek, 2030 yılı itibariyle fosil yakıttan enerji üretiminin Almanya`da sona ereceği Hollanda Birinci Katibinden ÇMO Ziyareti Bozoğlu ve konuştu… Oudheusen çevre haberler bilgisini de verdi. Karşılıklı sorularla oldukça verimli geçen görüşmenin ardından CDU/CSU Alman Parlamentosu ve Eyalet Meclisi Çevre Politikalar Meclis Grup sözcüsü Bradenburg Eyalet Meclis Üyesi ve Meclis Başkan Yardımcısı Dieter Dombrowski, Bozoğlu ve Yiğit`e kendi bölgelerin için bestelenen eserlerden oluşan müzik CD`si ve kalem hediye etti. ÇMO Genel Başkanı Bozoğlu ve Ankara Şube Başkanı Yiğit de konuklarına, içerisinde ÇMO yayımlarının yer aldığı birer çanta sundu. zirvesi hakkında görüşlerini de aktardı. Türkiye`de yaşanan çevre sorunlarının da ele alındığı görüşmede ÇMO Başkanı, görevi gereği çok sayıda ülkeyi ziyaret ettiğini belirterek, ‘Bu ülkelerin birçoğunda, ne yazık sorunlarını ki, iklim değişikliğine karşı önlem aldığını söyleyen ülkelerde bile, kömürlü termik santral projeleri, nükleer santral atıkları, çevre kirliliği vb gibi çevre sorunları yaşandığını gördüm` dedi. Sohbetin ardından toplu fotoğraf çektirmek için ayağa kalkan Erik van Oudheusen, duvardaki Atatürk fotoğrafı ile ilgilenerek, Atatürk hakkındaki olumlu duygularını dile getirdi. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Hollanda Kraliyet Büyükelçiliği Birinci Katibi Erik van Oudheusen, Çevre Mühendisleri Odası Genel Merkezini ziyaret etti. ÇMO Genel Başkanı Baran Bozoğlu, Ankara Şube Başkanı İlkim Yiğit ve çevre mühendisi Melek Mercantaş tarafından karşılanan Oudheusen, ÇMO ve çalışmaları hakkında bilgi aldı. Konuk Katibe ÇMO`nun kuruluş ve çalışmalarını anlatan Başkan Bozoğlu, iklim değişikliği ve Paris 10 | basın açıklamaları Emekleri Ekmek Yapan Kadınlardır ‘Yasa şu ki ekinler yürüyecek Bebek dillenecek, güçsüz hallanacak Sis kalkacak İsfendiyar başından’ «Git oldu can, sürgün geldi dayandı Diktiğin fidanlar sen olmayanda Yel vura ırgalana, gün vura duldalana büyüyecek Yasa şu ki ekinler yürüyecek Bebek dillenecek, güçsüz hallanacak Sis kalkacak İsfendiyar başından» Gülten AKIN Kadının emek ve insanca yaşam direnişinin yanık et kokusuna harman oluşunun 160. Yılı, 1857 yılında bir bahar gününde, ağır çalışma koşullarına karşı direnen 129 emekçi kadın tarafından armağan edildi... İnsanca yaşam, özgürlük, barış ve demokrasi için mücadele eden tüm kadınları saygıyla anıyor, mücadeleleri ve direnişleriyle bugün hala yolumuzu aydınlatan, bize güç veren tüm kadınları selamlıyoruz. «Kadınlarımızın yüzü acılarımızın kitabıdır.» Dün Bursa İnegöl’de yazıldı yine….. Dünyaya kadın olarak gelmiş olmanın ağır yükü altında bırakılan kadınlar için, dünyaya kadın olarak gelmek bir yanık türkü gibidir. Kadın olarak dünyaya gelmiş olmanın ağır yükünü omuzlamış; bedeninin, yüreğinin, beyninin ve emeğinin sömürüsüne; yaşamın her alanında var gücüyle çalışarak akıttığı alın terinin sömürüsüne, kadın olarak doğmuş olmanın ağır yükünü hiçe sayarak, baş kaldırmış; emeğini, yürek yangınlarını, acısını sabrına katık edip yaşamaya dört elle sarılarak yalnız kadınlar için değil, insanlık için; sömürünün hiçbir türünün olmadığı, eşitliğin gerçekleştiği; güven dolu, barış dolu, güzel yaşanası günleri yaratmak için kor alevlerde yakılan, kör bıçaklarla bedenleri dağlanan, tecavüzlere uğrayan tüm kadınların yaralı örselenmiş bedenlerinin yanık kokularıdır hala içimizi dağlayan ve onların gökyüzüne asılı kalmış çığlıklarıdır kulaklarımızda uğuldayan. Kadına yönelik şiddetin temelinde kadınların yaşamın tüm alanlarında erkeklerle eşit olduğunu reddeden cinsiyet ayrımcılığı yatmaktadır. Kadın emek sömürüsü ile birlikte ekonomik ve psikolojik şiddeti de en ağır biçimde yaşar. Bu şiddet kadına yönelik olsa da aslında tüm toplumu etkileyen, örseleyen, topluma dönük bir şiddettir. Ve bu şiddetin toplumda, toplumun her kesiminde ve her alanında yansımasını görürüz. Kadının sömürülmesi, kadınının şiddete maruz kalması toplumu ekonomik, siyasi, kültürel ve ahlaki olarak yoksullaştırır ve çürütür; çünkü kadın sorunları her şeyden önce insan sorunu, insanca yaşam sorunudur. Kadını sindirmek, köleleştirmek toplumu sindirmek köleleştirmek demektir. İşte tam da bu nedenle; doğayı, insanı rantın en kutsal aracı görenler bunu siyasi birer davranış biçimine de evirirler. Çünkü kurmak istedikleri sömürü düzeni böylece daha rahat kurulacak ve sürekli olacaktır. İnanıyoruz ki; tüm olumsuzluklara karşın dünyanın yükünü omuzlamış kadınlar, var oluşunu sağlar insanlığın ve hayır izin vermez sömürü düzeninin sürekli kılınmasına. Biliyoruz ki «EMEKLERİ EKMEK YAPAN KADINLARDIR» «ve sevinçlerimiz vurur gözlerine kadınların, hayallerimiz yüzlerindedir.» Sevinçlerimizin yüzüne vurduğu, emekleri ekmek yapan tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyoruz. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu 11 | basın açıklamaları Çanakkale Zaferi’nin 102. Yıldönümü Çanakkale`de tarih yazan şehitlerimizin anısı önünde saygı ile eğiliyoruz... Saat beşe on var Kırk dakika sonra şafak sökecek Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen alsancak Tınaztepe ye karşı Kömürtepe cenubunda On Beşinci Piyade Fırkasından iki ihtiyar zabiti Ve onların genci, uzunu Darülmuallimin mezunu Nurettin Eşfak Mavzer tabancasının emniyetiyle oynayarak Konuşuyor Bizim İstiklâl Marşında aksayan bir taraf var, Akif, inanmış adam, Fakat onun ben inandıklarının hepsine inanmıyorum. Beni burada tutan şey Şehit olmak vecdi mi ? Sanmıyorum. Mesela bakın Gelecektir sana vadettiği günler elbet Hakkın Hayır Gelecek günler için gökten Ayet inmedi bize Onu biz kendimiz vaat ettik kendimize bir şarkı istiyorum zaferden sonrasına dair Kim bilir belki yarın belki yarından da yakın Nazım Hikmet RAN Bundan 102 yıl önce, 300 bine yakın vatanseveri şehit verdiğimiz, bir ulusu yok etme planının ilk aşaması olan, Mustafa Kemal Atatürk`ün askerlerine, ‘Ben size hücum etmeyi değil, ölmeyi emrediyorum‘ dediği, kendisinin de en ön saflarda savaştığı Çanakkale Savaşında sağlanan başarı, yeryüzündeki hiçbir silahın vatan ve ulus sevgisine karşı başarılı olamayacağını göstermiştir. Anafartalar, Arıburnu, Conkbayırı ve Ağıldere`de düşmanı bozguna uğratan ve ulusça destan yazdıran bu savaş, kahramanca mücadele eden Türk, Kürt, Arnavut, Çerkez, Laz, Ermeni halklarının Çanakkale`de, ‘ Ben hep özgür kalacağım‘ diye bütün dünyaya haykırdığı savaştır... Bu savaş, yeryüzündeki hiçbir silahın vatan ve ulus sevgisine karşı başarılı olamayacağının göstergesi olan bir savaştır... Bu savaş, Atatürk ve silah arkadaşlarının, ulusumuza Türkiye Cumhuriyeti‘nin bağımsızlığını armağan ettiği, yalnızca ülkemizde değil, dünyada da büyük bir mücadele örneği olarak kayıtlara geçmiş bir savaştır… Bugün bağımsız bir devlet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak yaşamamızı sağlayan, 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferimizin yıldönümünde, bize bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti‘nde yaşama hakkı sağlayan, başta kurucumuz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve bütün şehitlerimize bir kez daha teşekkür ediyor, önlerinde saygı, şükran ve minnetle eğiliyoruz. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu 12 | basın açıklamaları 22 Mart Dünya Su Günü Su yoksa hayat da yok, unutmayalım… İlk kez Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma konferansının 1992 yılındaki toplantısında, giderek büyüyen temiz su ihtiyacına dikkat çekmek amacıyla bir sonraki yılın ‘Dünya Su Günü` ilan edilmesine karar verildi. BM tarafından 1993 yılında ilan edilen ve her yıl farklı bir tema çerçevesinde ele alınan su sorunu, son yıllarda «Su Kalitesi», «Su ve Kentleşme», «Su ve Gıda Güvenliği», «Su Dayanışması», «Su ve Enerji», «Su ve Sürdürülebilir Kalkınma», «Su ve İstihdam» başlıkları altında tartışıldı. 2017 yılının teması olan «Atıksu» ise «Neden Atıksu?» kampanyası ile ele alınacak. Günümüzde küresel olarak ortaya çıkan atıksuların %80`den fazlasının arıtılmadan veya yeniden kullanılmadan ekosisteme verilmesi gerçeğinden hareketle, kampanyanın amacı, atıksuların azaltılması ve yeniden kullanılması konusuna dikkat çekmektir. Atıksu yönetimi konusunda önemli ilerleme kaydetmiş olsak da arıtma tesislerinde yerli teknoloji ve çözümlerin ivedilikle teşvik edilmesi, doğal arıtma teknolojilerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2014 yılında Türkiye`deki toplam 1396 belediyede ortalama olarak kişi başı atıksu miktarı 181 L/kişi gün. Bu belediyelerin sadece 604`ünde atıksu arıtma tesisi bulunuyor. Bu sayının içerisinde henüz faal olmayan atıksu arıtma tesisleri de yer alıyor. Yine TÜİK verilerine göre belediyelerde yaşayan nüfusun sadece %68`i için atıksu arıtma tesisi bulunuyor ve belediye dışında yaşayan nüfus bu orana dahil değil. Arıtma tesislerinde, arıtılarak deşarj edilen atıksu miktarı 2012 yılında iki yıl öncesine oranla %4`lük bir artış gösterirken, aynı yıldan 2014 yılına yalnızca %0,85 artış göstermiştir. Belediyelerde kullanılan suyun yalnızca %80`i arıtılırken, kalan %20 atıksu arıtma yapılmadan direk deşarj ediliyor. Öte yandan, iklim değişikliği sorunu ile ciddi bir kuraklık sorunumuz var. ÇMO olarak yaptığımız bütün açıklamalarda dile getirdiğimiz gibi, su yönetimini kapsayan sorun çözme odaklı güçlü bir bakanlığa ihtiyacımız var. Su bilimsel olarak da idari olarak da çevreden bağımsız değerlendirilemez. Ardarda sıralanabilecek olan sorunlarımızın çözümünde riski yönetmek en doğru adımdır. Bu noktada eklektik, parçalı ve kamu yararından uzak su yönetimi politikamızı, bütüncül bakan, doğanın korunmasını ön plana çıkaran, yatırımların daha sağlıklı yapılmasını sağlayan, kamu yararı gözeten bir hale dönüştürme ihtimali adına Su Kanunu hazırlıklarını önemsiyoruz. Bunu yapabilecek yeterli bilimsel bilgiye, teknik alt yapıya ve insan birikimine sahip olduğumuz su götürmez bir gerçek. Yeter ki, bu konuda güçlü bir siyasi irade ortaya konulabilsin ve bilim insanları ile hazırlanacak havza bazlı kamu yararı gözeten planlar günlük kararlarla değiştirilmesin. Bu nedenle suyun az tüketilmesi ve yeniden kullanımı artık bir zorunluluktur. İsrafı önleyecek çabaları millet olarak sahiplenmeli, bireysel olarak da üzerimize düşeni yapmalıyız. Su yoksa hayat da yok, unutmayalım. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu 13 | basın açıklamaları ÇMO’dan Tescil Gerekiyor... Çevre mühendisliği hizmeti veren firmaların ÇMO’da tescil yaptırması gerekiyor. 22 Nisan 2009 tarihli ve 27208 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanan TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Serbest Çevre Mühendisliği Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim ve Asgari Ücret Yönetmeliği kapsamında Serbest çalışan ve çevre mühendisliği hizmetleri üreten kişi ve kuruluşların Odamız tarafından tescillerinin yapılması gerekmektedir. Anılan yönetmelikte yer alan ve aşağıda linki verilen «Serbest çevre mühendisliği hizmet konuları»nın yer aldığı hizmetlerden biri ve ya birkaçını üreten kişi ve kuruluşların Odamıza tescilinin yaptırılarak faaliyetlerini yürütmeleri yasal bir zorunluluktur. Odamız tarafından büro tescili yapılan firmalar çevre mühendisliği hizmet konularını icra etmeye yetkili olmaktadırlar. Serbest Çevre Mühendisliği Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim Ve Asgari Ücret Yönetmeliğimizde İkinci Bölümde yer alan Serbest Çevre Mühendisliği Hizmetleri ve Konularına web sayfamızdaki, http://www.cmo. org.tr/mevzuat/mevzuat_detay.php?kod=178 linkinden ulaşılabilir. TMMOB Serbest Müşavirlik Mühendislik ve Mimarlık Hizmetleri ve Büro Tescil Belgesi Yönetmeliği Belge Verilmesi ve Yenilenmesi başlıklı kısımda ise; Madde 6- f) Birden fazla alanda çalışan ve farklı «MMH» veren kuruluşlar çalışma alanıyla ilgili «Oda»;dan «SMM»; veya «Büro Tescil belgesi almak zorundadır» denilmekte olup, birden fazla mühendislik hizmeti üreten kuruluşların ilgili meslek odasından da ayrıca Büro Tescil Belgesi alması zorunludur. Bu kapsamda; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan Çevre Görevlisi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında Yönetmelik ve ÇED Yeterlik Belgesi Tebliği kapsamında hizmet veren firmaların tescilinin Odamız tarafından yapılmış ve her yıl yenilenmiş olması gerekmektedir. Yukarıda bahsi geçen Odamız Serbest Çevre Mühendisliği Hizmetleri Uygulama, Tescil, Denetim Ve Asgari Ücret Yönetmeliğimizde yer alan kapsamda faaliyet yürüten firmalarımızın Odamızdan tescil belgesi almaları zorunlu ve yeterlidir. Büro Tescil Belgesi bulunmayan ve Çevre Mühendisliği hizmeti konusunda faaliyet gösteren firmaların Odamıza başvuru yaparak büro tescilini yaptırmaları gerekmekte olup aksi halde büro tescilini yaptırmayan firmalar hakkında ilgili mevzuat kapsamında işlem yapılacaktır. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası 14 | TMMOB basın açıklamaları Evet’e Serbest, TMMOB`’ye Yasak! Ülkemizin geleceğini şekillendirecek olan 16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Referandumu, tüm yurttaşlarımızın olduğu gibi Birliğimizin de en önemli gündem maddesidir. Ülkemizin dört bir yanında, üyelerimize ve halkımıza gerçekleri anlatarak aydınlık geleceğimiz için referandum çalışmalarını sürdürmekteyiz. Ancak çalışmalarımız Ankara Valiliği tarafından engellenmektedir. Tüm toplumu ilgilendiren Anayasa değişikliği konusunda, görüşlerin özgürce ortaya konulup tartışılması gerekirken OHAL ortamı buna izin vermemektedir. Açık havada yapılacak bütün faaliyetlerin Valiliğe bildirilmesi zorunluluğu Valiliklerce yetkilerini aşacak bir şekilde toplumun aleyhine kullanılmaktadır. TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu tarafından 27 Mart-8 Nisan 2017 tarihleri arasında Kuğulu Park ve Sakarya Caddesinde Birliğimizce üretilen görüşlerin toplumla paylaşılması için stand kurma talebimize olumsuz yanıt verilerek yasaklama kararı alınmıştır. Ankara Valiliğinin yasaklama yazısında; • Yüksek Seçim Kurulunun ilgisiz 92 ve 75 nolu kararları gösterilerek referandum konusunda çalışma yapacak kurumlar siyasi partilere indirgenmiş, • Samsun`da yapılan itiraz üzerine Yüksek Seçim Kurulunun propaganda yasağını kaldırmasına rağmen, Yüksek Seçim Kurulunun 109 sayılı kararı ile siyasal partiler dışında propaganda çalışmasını yasakladığı belirtilmiş, • OHAL kanunun 11. Maddesine dayanarak da stant kurulması yasaklanmıştır. Halkoylaması, yurttaşlara sunulan seçeneklerin saydam ve korkusuz bir biçimde tartışabildiği ve serbest tercihlerin ortaya çıktığı bir ortamda mümkün olabilir. Ancak Ankara Valiliğin yasaklama kararı buna engeldir. Devletin olanakları ile Anayasa değişikliği lehine faaliyetler yapılırken Hayır içerikli çalışmalar baskı altına alınmakta ve engellenmektedir. Özgürlüklerin yasaklandığı ve fiilen kullandırılmadığı, medyanın Anayasa değişikliği lehine olan görüşlerin hizmetinde seferber edildiği bir ortamda Anayasal kamuoyu oluşamaz. Bu ortamda Anayasa yoluyla rejim değişikliği meşru ve demokratik olmadığı gibi toplumun bugünü ve gelecek kuşaklar açısında da tehlikelidir. Referandumun içeriğinin tartışılması, kamuoyuna yönelik bilgilendirme çalışmalarının yapılması en temel demokratik haktır. Ayrıca, TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulunun referandum içerikli çalışması yasaklanırken, Güvenpark`ta ve Ankara`nın birçok noktasında «Türkiye Hukuk Platformu»nun «Hukukçular Referandumu Anlatıyor» içerikli Anayasa değişikliği lehine olan çalışmasına ve stand kurmasına izin verilmiştir. Tüm bu gelişmeler 16 Nisan`da yapılacak olan Anayasa değişikliği referandumu için «Evet» diyenlerin çalışmalarına serbestlik, «Hayır» diyenlerin çalışmalarına yasaklama olarak yansımaktadır. TMMOB, Ankara Valiliğinin yasaklamasına karşı Yüksek Seçim Kurulu`na başvurmuş ve yasaklama işleminin iptali için hukuksal işlem başlatmıştır. Başka bir husus da Ankara Valiliği tarafından 29 Mart 2017 tarihinde yapılan basın açıklaması ve sonrasından yaşanan gelişmelerdir. Söz konusu açıklamanın Ulus meydanında bir grubun bildiri dağıtımı sırasında çekilen bir görüntünün basında farklı şekilde yer alması üzerine yapıldığı ifade edilmektedir. Ancak hiç ilgimiz olmadığı halde açıklamada TMMOB muhatap alınmıştır. Bahsi geçen bildiri dağıtımı TMMOB`nin bir organizasyonu olmamasına rağmen «…. grupla birlikte hareket eden, TMMOB üyesi olduğu tespit edilen…» ifadesinin açıklamaya konulmasının Birliğimizi hedef göstermek dışında bir amacının olmadığı açıktır. Ankara Valiliği şunu çok iyi bilir ki, Anayasanın 135. Maddesi ve 6235 sayılı TMMOB yasası gereği Türkiye sınırları içerisinde mühendislik, mimarlık, şehir plancılığı mesleklerini icra edebilmek için TMMOB`ye üye olunması yasal bir zorunluluktur. TMMOB`nin bugün itibarıyla 515 bini aşkın üyesi bulunmaktadır. Ankara Valiliğinin hedef göstermesi ardından yandaş medya ve kişiler tarafından TMMOB`ye yönelik linç kampanyası başlatılmıştır. Ankara Valiliği eğer yaşanan her olayda TMMOB üyelerinin bulunup bulunmadığına bakacaksa hatırlatmak isteriz ki tüm mühendis, mimar, şehir plancılar gibi, Başbakan Binali Yıldırım da TMMOB üyesidir. Ankara Valiliğini, yaptığı sorumsuz açıklamadan dolayı kınıyor ve Birliğimizi hedef gösteren açıklamasını düzeltmeye davet ediyoruz. TMMOB, ülkemizin geleceği için referandum çalışmalarına yönelik gelişen antidemokratik uygulamaların son bulması için tüm ilgili ve yetkililere çağrıda bulunmaktadır. Ülkemizin geleceği için referandum sürecinin demokratik koşullar altında yürütülmesi sağlanmalıdır. Emin Koramaz TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı 15 | TMMOB basın açıklamaları TMMOB Kadın: Bizim Olanın Bizden Alınmasına Hayır Öncelikle başta 8 Mart`ın ruhunu oluşturan 1857 yılında yakılan işçi/emekçi kadınlar olmak üzere bugüne dek erkek-devlet şiddetiyle mücadele eden tüm kadınları saygıyla anıyor, mücadeleleri ve direnişleriyle bugün hala yolumuzu aydınlatan, bize güç veren tüm kadınları selamlıyoruz. Bugün size 8 Mart`ın tarihini anlatmayacağız, çünkü zaten biliyorsunuz. Bugün daha önceden yaptığımız gibi tarihsel kazanımlarımızdan da bahsetmeyeceğiz. Birçoğunu beraber kazandık. Hepsinde birçok kadının emeği, payı var, bunları da biliyorsunuz. Bugün size bilmediğiniz bir şeyi değil, ancak farklı bir şeyi, «kaybettiklerimizi» anlatacak, dişimizle tırnağımızla mücadele ederek elde ettiğimiz kazanımlarımızın nasıl tek tek elimizden alındığından bahsedeceğiz. Çünkü biliyoruz ki unutmamamız için konuşmamız gerek. Bunları anlatmazsak, bunları konuşmazsak birbirimizi daha sıkı saramaz, daha iyi anlayamaz, daha çok dayanışamayız. KAYBEDİYORUZ; işimizi elimizden, aşımızı boğazımızdan hukuksuzca söküp alıyorlar. KAYBEDİYORUZ; eğitim hakkımızı, çocuklarımızın eğitim hakkını, geleceğimizi ellerimizden alıyorlar. Bilimsel olmayan müfredatlarla boş bakışlı, düşünmeyen, sorgulamayan, kendilerine biat eden çocuklar yaratmaya çalışıyorlar. Öğretmenlerimizi, bizlerin bugünlere gelmesinde büyük payı olan eğitim emekçilerimizi bir imza ile, bir gecede, onca yıl uğruna didindikleri mesleklerinden, canları gibi sevdikleri öğrencilerinden ayırıyorlar. KAYBEDİYORUZ; tecavüzcüler, tacizciler, parkta yürüyen hamileye, otobüste şortuyla oturan genç kadınlara tahammül edemeyenler, hiçbirini asla kabul etmediğimiz türlü bahanelerle kadınları katledenler, şiddetin her türlüsünü uygulayanlar yargılanmak şöyle dursun aramızda serbestçe dolaşarak bizi tehdit etmeye, bizlere yaşamı zindan etmeye devam ediyorlar. KAYBEDİYORUZ; yaşam hakkımızı, nefes aldığımız alanları ellerimizden alıyorlar. Hukukun, adaletin olmadığı, haksızlığa hukuksuzluğa direnenlerin anında gözaltına alındığı, hapse atıldığı, özgürlüklerimizin gerekçesiz ve zorbaca elimizden alındığı bir ülkede yaşar olduk. Her sabah uyandığımızda, acaba bugün bombalardan kurtularak hayatta kalabilecek miyim derken üstüne üstlük bir de sorgusuz sualsiz işten atıldığımızı öğrenir olduk. OHAL`lerle yönetilir olduk, geceleri bırakın bari gündüzleri güvenle sokaklarında dolaşabilelim dediğimiz mahalleler arar olduk. İş yerlerimizde korkuyla çalışır olduk, bugün sıra kimde, hangimizde diye listelerde isimlerimizi, dostlarımızın isimlerini arar olduk. Korkunun, her yerde olduğu gibi mecliste de kol gezdiği bir dönemde geceden sabaha insanların yaşam, barınma, eğitim, özlük hakları, özgürlükleri ellerinden alınıyor. Hepimizin hayata karşı umutları söndürülmeye, geleceğe dair beklentileri kırılmaya çalışılıyor. Düşünen, tepki gösteren, karşı duran, susmayan haykıranları tehdit ediyor, baskıyla, zulümle sindirmeye çalışıyorlar, ötekileştiriyorlar. Akılları sıra kendilerinden olmayanı böyle cezalandırıyorlar. Kaybettiklerimizin bunca fazla, bunca can yakıcı ve tahammül edilemez olduğu bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde var gücümüzle, tüm bu yapılanlara, bu zulme direniyor ve baskıya, şiddete, zulme dur demek için avazımız çıktığı kadar HAYIR diyoruz. Acılarımız çoğaldı ancak bizim hala umudumuz var. Bizler; üniversitelerde, kamuda, özel sektörde, fabrikalarda, şantiyelerde, ofislerde, plazalarda hayatın her alanında var olan TMMOB`li mühendis, mimar ve şehir plancılarıyız. Ekmeğimizi emeğimizle, alın terimizle kazananlarız ve ekmeğimize, aşımıza, geleceğimize sahip çıkıyoruz. Kendimizle birlikte tüm canlıların yaşam hakkını savunuyoruz. Doğanın rant uğruna yağmalanmasına, talanına karşı çıkıyor HAYIR diyoruz. Ve bizler, kadınlar.. .Ekmeğini kazanmak, nefes almak için hep daha fazla mücadele etmek zorunda kalan kadınlar… Hep ilk önce gözden çıkarılan, sömürüden şiddetten ayrımcılıktan payını alan, ezilen kadınlar… Kadın dayanışmasının hepimizi güçlendirdiğini bilerek susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz, HAYIR diyoruz. Hayatı bize zindan eden, yaşam alanlarımızı yok eden tüm hükümleri, kanunları, yasaları reddediyor, tek adam ve yönetimine HAYIR diyoruz. Adalet istiyoruz, özgürlük istiyoruz, okumak, çalışmak, yaşamak ve yaşatmak istiyoruz, HAYIR diyoruz. Kaybettiklerimiz onca yıldır mücadelelerle kazandıklarımızdır. Bizim olanın bizden alınmasına izin vermiyoruz, sahip çıkıyoruz ve HAYIR diyoruz. HAYIR`larımızı çoğaltmak için 8 Mart`ta her rengiyle tüm kadınlarla birlikte alanlara çıkıyor, en güçlü sesimizle haykırıyoruz. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, mücadele günümüz kutlu olsun. TMMOB Kadın Çalışma Grubu 16 | birimler Ankara Şube İleri Seviye Sera Gazı Emisyonları Eğitimi Tesislere Yönelik İleri Seviye Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi, Raporlanması Ve Doğrulanması Eğitimini 25-26 Mart tarihinde şubemiz eğitim salonunda yaptık. BM İklim Değişikliği Uzmanı Evren Türkmenoğlu’nun verdiği eğitimde, Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi, Raporlanması ve Doğrulamaması Mevzuatı, Sera Gazlarının İzlenmesi ve Raporlanması Prensipleri ve Tesislerin Yükümlülükleri, Sera Gazı İzleme Planı İçeriği, Sera Gazı Emisyon Raporu İçeriği, Doğrulama Prensipleri, Doğrulayıcı Kuruluşların Yaklaşımı, Doğrulama sürecinde Tesislerin Yükümlülükleri, Doğrulama Raporu İçeriği, Sektörel örnekler, 17 Mayıs 2014 tarihli Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi hakkında Yönetmelik prensipleri detayları, 22 Temmuz 2014 tarihinde yayımlanan Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi ve Raporlanması Hakkında Tebliğ prensipleri detayları, 02 Nisan 2015 tarihinde yayımlanan Sera Gazı Emisyon Raporlarının Doğrulanması ve Doğrulayıcı Kuruluşların Yetkilendirilmesi Tebliği prensipleri detayları konularında bilgi verildi. A-2 Tipi Mühendislik Akustiği Sertifika Programı Ankara Şube olarak, Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği kapsamında verilecek eğitimler ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yapılan protokol kapsamında, 1-2-3-4 Mart tarihinde, A-2 Tipi Mühendislik Akustiği Eğitimini gerçekleştirdik. Eğitmenliğini Zeki Bozkurt’un yaptığı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri, belediyeler, kamu kurumları ve özel sektör çalışanlarının katıldığı eğitim sonucunda düzenlenen sınavda, başarılı olan katılımcılarımıza sertifika verildi. Genel Üye Toplantısı Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şube’nin her yıl düzenlediği genel üye toplantısı, bu yıl, Şube Başkanı İlkim Yiğit’in açılış konuşmasıyla başladı. Yiğit konuşmasında, Şube’nin yapmış olduğu çalışmaların bir kısmından anlattı ve emeği geçen Şube Yönetim Kurulu Üyelerine ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Genel Merkez Yönetim Kurulu’na teşekkür etti. Yiğit’in ardından söz alan Oda Başkanı Baran Bozoğlu, ÇMO olarak üyelere yönelik çalışmaları anlatarak, ‘Üyelerimize indirimli hizmet verilmesi adına anlaşma yaptığımız kurum sayısını arttırdık. Oda web sayamızda sağ üst tarafta bu kurumların tamamını görebilirsiniz. Hatta bugün e-imza firmasıyla protokol imzalayarak listemize yeni bir kurum daha eklemiş olduk’ dedi. Oda Başkanı Bozoğlu’nun konuşmasının ardından, Şube Sekreteri Fatma Seda Turhan, 2016 yılında gerçekleştirilen çalışmalar ile 2017 yılını içeren (programlanan) etkinlikler hakkında, içeriğinde, üyelerimize verilen ve verilecek olan özel ücretsiz seminer, söyleşi ve eğitimlerden, Odamızdan Büro Tescil Belgesi almış firmalara, kurumlara ve meslektaşlarımıza yapılan ziyaretler, öğrenci üyelerimize yönelik düzenlenen ücretsiz teknik geziler, toplantılar, basın açıklamaları ve sosyal etkinlikler bulunan sunum yaptı. Turhan, sunumun bitiminde üyelerden gelecek görüş ve önerileri almak istediklerini belirtti. Üyelerin, aidat muafiyeti, öğrenci üyelik ve yeni mezun olan (işsiz) meslektaşlarımıza eğitimlerde kolaylık sağlanması gibi sorular, Yiğit ve Turhan tarafından cevaplandı. 17 | birimler Hafıza Teknikleri Semineri TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Ankara Şube olarak, 2 Mart Perşembe günü Hafıza Teknikleri Seminerimizi gerçekleştirdik. Ankara Raymar Otelde düzenlediğimiz seminerde açılış konuşması yapan Şube Başkanımız İlkim Yiğit, üyelerden gelen talep üzerine düzenlenen seminerin, gergin yaşam koşullarında biraz rahatlama sağlamasını, yaşamı biraz olsun kolaylaştırmasını umduğunu söyledi. Yiğit, benzer seminerlerin belli aralıklarla yapılmaya devam edileceğini kaydederek, ‘Oda olarak bu tür faaliyetleri planladık. Lütfen web sayfamızdan takip edin’ dedi. Başkan Yiğit, 9 Mart Perşembe günü de yine aynı yerde üye toplantısı yapılacağını da duyurarak, ‘Buradaki yüzleri orada da görmeyi isteriz, bu bizi mutlu eder’ diye konuştu. Uzman Erdem Taşkınsu’nun liderliğinde ve yoğun katılımla gerçekleşen seminerde, rahatlamaya yönelik çeşitli egzersizlere de yer verildi. Eğitmen Taşkınsu, seminer süresince ve sonunda katılımcıların sorularını yanıtladı. İstanbul Şube Alternatif Nükleer Zirve’deydik İstanbul Şube olarak 8-9 Mart tarihinde, Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde TMMOB İstanbul İKK tarafından düzenlenen Alternatif Nükleer Zirve’ye katıldık. Düzenleme kurulunda yer aldığımız Zirve’de, Nükleer Enerji ve etkileri üzerine birçok farklı başlık altında sunum gerçekleştirildi. REW Fuarında Stant Açtık TÜYAP’ta 16-19 Mart tarihlerinde düzenlenen REW İstanbul Fuarı’na katıldık. Şube standımızı açtığımız fuarda üyelerimizle biraraya gelerek şube etkinliklerimizi anlattık. Fuar kapsamında şubemiz adına Boğaziçi Üniversitesi Araştırma Görevlisi B. Aylin Alagöz, Atıktan Enerji Üretimi: Yenilenebilir Enerji Kaynağı Olarak Tarımsal Atıklar başlıklı sunum gerçekleştirdi. İş Hukuku Paneli Şubemiz salonunda, 18 Mart Cumartesi günü İş Hukuku Panelimizi gerçekleştirdik. Şube Yönetim Kurulu üyemiz Akan Çelik‘in açılış konuşması ile başlayan panelimiz, Şube Yönetim Kurulu üyemiz Ömür Yaşayan’ın başkanlığında Av. Zeynep Aydın ve Av. Pelin Kaya’nın sunumları ile devam etti. Av. Zeynep Kaya, Çalışma Hayatında Karşılaşılan Hukuki Sorunlar ve Çözüm Yolları Sunum Başlığı ile Mühendislerin Çalışma Hayatında Karşılaştıkları Sorunlar, İş Sözleşmesi, Yıllık İzin Hakları, İşten Çıkarılmalar ve TMMOB-SGK Asgari Ücret Protokolü, Av. Pelin Kaya ise Bireysel Emeklilik ve Kıdem Tazminatı Sunum Başlığı ile Bireysel Emeklilik Sistemi, Sistemdeki aksaklıklar, diğer ülkelerdeki Bireysel Emeklilik Sistemleri ve Kıdem Tazminatı uygulamaları hakkında bilgiler sundu. 18 | birimler Anayasa Değişikliği ve Referandum Söyleşisi Gazeteci- Yazar Enver Aysever ile birlikte Anayasa Değişikliği ve Referandum adlı söyleşimizi 21 Mart Salı günü gerçekleştirdik. Şube Yönetim Kurulu Başkanımız Meryem Kayan‘ın açılış konuşması ile başlayan söyleşimiz, Aysever‘in sunumu ile devam etti. İşyeri Uygulamaları) konularında bilgiler aktarıldı. Yeşil Sektör Etkinliğine Katıldık Yıldız Teknik Üniversitesi’nde, 27 Mart Pazartesi günü düzenlenen Yeşil Sektör etkinliğine katıldık. Etkinlikte, Şube Başkanımız Meryem Kayan, ‘Çevre Mühendisliğinin Türkiye›deki Durumu’ başlıklı sunum yaptı. İzmir Şube Sanayi Sitelerine Atık ve Enerji Yönetimi Bilgilendirme Semineri Bornova Belediyesi , Bornova Kent Konseyi Çevre Çalışma Grubu işbirliği ile 10 Mart Cuma günü Bornova Belediyesi sınırları içerisinde faaliyet gösteren Sanayi Siteleri Yönetim Kurulu Üyelerine Sanayi Sitelerinde Çevre ve Atık Yönetimi konulu bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Bornova Belediye Başkanı Olgun Atila, belediye yöneticileri, Kent Konseyi Başkanı ve Yürütme Kurulu Üyeleri ile Sanayi Siteleri Yönetim Kurulu Üyelerinin katıldığı toplantıda, Bornova Belediyesi Kent Konseyi Çevre Çalışma grubu bünyesinde yürütülen ve Şubemizin de paydaşı olduğu «Bornovalı Sanayici Atığını Yönetiyor» Projesi , Sanayi Sitelerine yönelik olarak gerçekleştirilecek Çevre ve Atık Yönetimi Eğitim ve Uygulamaları anlatıldı. Şube Yönetim Kurulu Başkanımız E. Helil İnay Kınay‘ın proje hakkındaki bilgilendirmesi ve Şube Yönetim Kurulu Üyemiz ve Proje Teknik sorumlusu Gülsüm Oyman’ın Sanayi Sitelerinde Çevre ve Enerji Yönetimi konulu sunumu ardından Bornova Belediye Başkanı Atila ile Belediye Yöneticileri ve Sanayi Siteleri Yöneticileri karşılıklı görüş alışverişinde bulundu. 19 | birimler NETCAD Coğrafi Bilgi Sistemleri-GIS Sertifika Eğitimi TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak 2017 yılı SÜMER eğitim programı kapsamında 22-24 Mart tarihinde, NETCAD Coğrafi Bilgi Sistemleri-GIS Sertifika Eğitimini gerçekleştirdik. Eğitmenimiz İsmail Dilaver, GIS-Coğrafi Bilgi Sistemleri konusundaki temel kavramlar, veri yapıları, veri üretim teknikleri, uzaktan algılama, veri tabanı, harita projeksiyon bilgisi konularında teorik bilgileri ve Netcad GIS programının kullanımı ile, uygulamalarla GIS projesi oluşturma, GIS yüzey analizleri ve oluşturulan projeyi yönetme süreçlerini konularında bilgi verdi. Güvenlik Bilgi Formu Hazırlayıcısı Eğitimi TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak 2017 yılı SÜMER eğitim programı kapsamında 15-18 Mart tarihinde, şubemiz eğitim salonunda ‘Güvenlik Bilgi Formu Hazırlayıcısı Eğitimi‘ gerçekleştirildi. Eğitmen Gamze Gökduman Dalbudak tarafından katılımcılara, Zararlı Kimyasalların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi, Ambalajlanması, Güvenlik Bilgi Formalarının Hazırlanma Esasları, Madde veya Karışım Sınıflandırılması, Yangınla Mücadele Önlemleri, Kaza Sonucu Yayılma Önlemleri, Maruziyet Kontroller/ Kişisel Korunma,Kararlılık ve Tepkime, Toksikoloji, Ekoloji bilgileri, Bertaraf etme Bilgileri konularına ilişkin bilgi verildi. Çevre ve Enerji Eğitimi Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi olarak 23 Mart Perşembe günü, Sasalı Sosyal Yardımlaşma ve Güzelleştirme Derneği daveti üzerine Sasalı İlköğretim Okulu öğrencilerine, üyemiz Sevcan Güloğlu liderliğinde çevre ve enerji ile ilgili bir eğitim verdik. İş Cinayetleri Basın Açıklaması TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, 3 Mart TMMOB İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü dolayısıyla Buca`da bulunan Madenci Anıtı önünde basın açıklaması yaptı. 3 Mart 1992 tarihinde Zonguldak Kozlu`da yaşanan ve 263 madencinin yaşamını yitirdiği toplu iş cinayetinin yıldönümü dolayısıyla 2013 yılından bu yana İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü olarak anılan günde yapılan açıklamayı, TMMOB İzmir İKK adına Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Reha Keskinoğlu okudu. Açıklamada, ülkemizde iş cinayetlerinin ve iş kazaların sayısı artık tutulamaz hale geldiğini ifade edilerek, «Cinayetlerin ve kazaların önlenmesi, meslek hastalıklarını ortaya çıkaran etkenlerin ortadan kaldırılması için gerekli çalışmalar yapılmıyor. Yapılması gereken çalışmalar, maliyet ve işgücü mazeret gösterilerek geçiştiriliyor ve emekçilerin can güvenliği hiçe sayılıyor»denildi. 20 | birimler İzmir’in Suyu Paneli Konak Kent Konseyi tarafından 23 Mart Perşembe günü düzenlenen «İzmir‘in Suyu Paneli» ne, Şube Başkanımız E. Helil İnay Kınay konuşmacı olarak katıldı. Kınay, İzmir‘ de ve Türkiye‘de su yönetimi konusunda şube görüşümüzü aktardı. Bilgilendirme Semineri İzmir Şube olarak, 31 Mart Cuma günü üyelerimize yönelik Karbon Ayak İzi, ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 14001:2015 Çevre Yönetim Sistemi Bilgilendirme Seminerini yaptık. Üyelerimiz, öğrenci üyelerimiz ve endüstriyel kuruluş çalışanlarının katıldığı seminerde Şube Sekreterimiz Rahile Yeni, iklim değişikliği, karbon ayak izi, karbon piyasası,standartlar, kalite yönetim ve çevre yönetim süreçleri hakkında bilgi verdi. DEÜ Çevre Mühendisliği Bölümüne Konuk Olduk Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Ders Programı kapsamında 08 Mart Çarşamba günü, Çevre Mühendisliği Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine konuk olduk. Şube Yönetim Kurulu Başkanımız E. Helil İnay Kınay, Prof. Dr. Necdet Alpaslan tarafından yürütülen Mesleki Uygulamalar dersine katılarak, Odamız, Mesleki Örgütlenme, Çalışmalarımız ve Çevre Görevlisi süresi ile ilgili bilgi sundu. Bölgemizde Radyoaktif Kirlilik’ Söyleşimiz… 2016-2018 Çalışma döneminde Mesleki Söyleşilerimizden 7.sini 16 Mart Perşembe günü Şubemiz Salonunda gerçekleştirdik. Üye ve öğrenci üyelerimizin yoğun olarak katıldığı, DEÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Sn. Enver Yaser Küçükgül`ün konuşmacı olduğu söyleşide, Radyasyon , Nükleer Santraller, Gaziemir Radyoaktif Atık Süreci, Köprübaşı ve Söke Kisir Köyü Uranyum Madenleri, Jeotermal enerji Tesisleri ve bölgemizdeki radyoaktif atıklarla ilgili genel değerlendirmeler yapıldı. 21 | birimler Toplumcu Mühendislik, Mimarlık ve Şehir Plancılığı Haftası TMMOB İzmir İKK bileşeni odaların öğrenci üyeleri tarafından düzenlenen 5. Toplumcu Mühendislik, Mimarlık ve Şehir Plancılığı Haftası, 13-17 Mart tarihinde yapıldı. Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü`nde yer alan salonlarda gerçekleştirilen etkinliklerde «Mühendislik Etiği», «Emek, Sermaye ve İş Güvenliği», «Üniversite ve Demokrasi» gibi başlıklarda söyleşiler düzenlendi. Söyleşide, Şube Başkanımız E. Helil İnay Kınay, Elinin Hamuruyla Mühendis Olmak ve Türkiye‘de Kadın Olmak ve Yönetim Kurulu Üyemiz Efem Bilgiç, Kentsel Rant: Gaziemir Radyoaktif Sorunlar konusunda konuşma yaptı. ‘Toplumcu Mühendislik,Mimarlık ve Şehir Plancılığı Haftası` etkinliği düzenleme komisyonunda yer alan öğrenci üyelerimiz Büşra ÜNAL ve Yasin GÜRLER‘ e ve emeği geçen herkese teşekkür ederiz Saygılarımızla TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Adana Şube Mersin 5.Çevre Kongresindeydik ÇMO Mersin İl temsilciliği ile Mersin Üniversitesi evre Topluluğunun 3- 4 Mart Cumartesi günü organize ettiği V.Mersin Çevre Kongresine, Şube Başkanımız Kenan Doğan, Şube Saymanımız E.Su Turan, Öğrenci Komisyonumuz ve öğrencilerimiz katıldı. 20.Çevre Sorunlarına Öğrenci Yaklaşımı 20. Çevre Sorunlarına Öğrenci Yaklaşımı (ÇSÖY) öğrenci temsilcimiz M. Atakan Gülşen ve öğrenci Komisyonundan öğrencilerimiz yoğun ilgi gösterdi. 22 | birimler Öğrenci Arkadaşlarımıza Konuk Olduk Başkanımız Kenan Doğan, Çamlıbel Anadolu Lisesi`nin meslek tanıtım ve kariyer günleri kapsamında yaptığı davete, öğrenci temsilcimiz M. Atakan Gülşen ve öğrenci komisyonumuzdan Selin Turhan ile birlikte katıldı. Başkanımız, söyleşide ÇMO hakkında bilgi vererek, mesleğimiz, meslektaşlarımız, çevre ve bölümünde okuyan öğrenci arkadaşlarımız için gerçekleştirdiğimiz çalışmalardan, etkinlikleri anlattı. 7.Öğrenci Kurultayı 3. Toplantısındaydık 7. öğrenci kurultayımızın 3.düzenleme kurulu toplantısına öğrenci temsilcimiz M. Atakan Gülşen katıldı. ÇMO 7. Öğrenci Kurultayı 3. Düzenleme Kurulu Toplantısı 18 Mart Cumartesi günü ÇMO Samsun Şubesinde düzenlendi. Birimlerimizden öğrenci arkadaşlarımızın katıldığı toplantı verimli ve keyifli geçti. 22 Mart Dünya Su Günü Paneli Çevre Mühendisleri Odası Adana Şubemiz ve İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şubesinin “22 Mart Dünya Su Günü”ne özel paneli, üyelerimizin, öğrenci üyelerimizin ve çevreye gönül vermiş tüm dostlarımızın katılımıyla gerçekleştirildi. 2. Adana ÇEPAS 6.Düzenleme Kurulu Toplantısı 2. Adana Çevresel Paylaşım Sempozyumu (ÇEPAS) 6.Düzenleme Kurulu Toplantımıza, 25 Mart Cumartesi günü Şubemiz Toplantı Salonunda Öğrenci Temsilcimiz M.Atakan Gülşen ve öğrenci komisyonumuzda bulunan arkadaşlarımız katıldı. 23 | birimler Antalya Şube ASAT Genel Müdürlüğü Ziyareti Antalya Şube Başkanı Lokman Atasoy, Başkan Yardımcısı Uğur Burhan Yıldırım, Yönetim Kurulu üyeleri Cengiz Çelen, Elçin Kökdemir Ünşar ve Burak Kırkağaç’tan oluşan heyet, ASAT Genel Müdürü Faruk Karaçay ve Genel Müdür Yardımcısı Osman Yıldız’ı ziyaret etti. Atasoy ziyarette, Antalya’daki kurumlar içerisinde en fazla çevre mühendisinin ASAT’ta görev yaptığını buna rağmen gerek kurum olarak gerek meslektaş olarak yeterince iletişim kurulamadığını, işbirliği ile ortak projeler yürütülebileceğini, bundan hem kentimizin, hem meslektaşlarımızın hem de çevre mühendisliği öğrencilerinin istifade edebileceğini söyledi. Genel Müdür Karaçay da çevrenin korunmasının Antalya için son derece önemli olduğunu belirterek, bu konuda çevre mühendislerine ve Oda’ya büyük görevler düştüğünü söyledi. Karaçay, kendilerinin de kurum olarak dayanışma ve beraber çalışma konusunda işbirliğine hazır olduklarını ve memnuniyetle destek vereceklerini belirtti. Aynı zamanda çevre mühendisi olan Genel Müdür Yardımcısı Osman Yıldız ile görüşmede de çevre mühendislerinin kamu ve özel kurumlarda istihdamının son derece gerekli olduğu, meslektaşlarımızın teknik anlamda gelişmesinin önem arz ettiği, bu nedenle daha öğrencilik döneminde uygulamalı eğitimler verilmesi görüşü dile getirildi. Çevreci Komşu Kart Projesi Şube Başkanımız Lokman Atasoy, Muratpaşa Belediyesi ödüllü ambalaj atığı toplama projesi olan “Çevreci Komşu Kart” uygulamasının tanıtım etkinliğine katıldı. 17 Mart Cuma günü yapılan etkinlikte, Yönetim Kurulu Üyemiz Ceren Şahin’in Çevre Koruma ve Kontrol Müdürü olarak ekibiyle yürüttüğü projenin tanıtımını, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal sundu. Toplantıda, projenin belediye sınırları içerisindeki tüm 56 mahallede yer alan 159.322hanede uygulanmakta olduğunu, şimdiye kadar 60.031 adet kartın verildiğini, evlerde toplanan ambalaj atıklarının tartılarak cinsi ve ağırlığına göre puan verildiği, kazanılan puanların karta yüklendiği, puanlar karşılığında belirlenen marketlerde alışveriş yapılabildiği anlatıldı. 24 | birimler Fotoğrafçılık Semineri Şubemiz tarafından her ay düzenlemekte olan söyleşiseminerlerimizin 5.sini, 30 Mart Perşembe günü gerçekleştirdik. Antalya Şube Başkanımız Lokman Atasoy’un açılış konuşmasıyla başlayan seminerimizde Şubemiz Üyesi Çevre Mühendisi Yusuf Okay şubemiz ve öğrenci üyelerimiz ile sivil toplum kuruluşlarından katılan konuklarımıza, mühendislikte fotoğrafın önemi, iyi fotoğraf çekme teknikleri, dünya çapında çığır açan fotoğrafların sırlarını sunumlarla anlattı. 4. Geleneksel Meslekte Onur Yılı Plaket Töreni Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şube olarak üyelerimiz, yakınları ve protokolün katılımıyla, 4. Geleneksel Gala Yemeği ve Meslekte Onur Yılı Plaket Ödül Töreni yapıldı. Antalya Şube olarak düzenlenen tören, 18 Mart Cumartesi günü yaklaşık 300 kişinin buluştuğu geniş bir katılımla gerçekleşti. ÇMO Genel Başkanımız Baran Bozoğlu’nun da katıldığı gecede Şube Başkanımız Lokman Atasoy, Konyaaltı Belediye Başkan Yardımcısı Cansel Çevikol Tuncer ve Muratpaşa Belediye Başkan Yardımcısı Murat Şimşek’in açılış konuşmalarının ardından, ÇMO Antalya Şubesi olarak 2016 yılında neler yaptığımıza dair kısa bir video gösterimi gerçekleşti. Daha sonra mesleklerinde 20. ve 25. yılını dolduran meslektaşlarımıza onur plaketleri verildi. Yakın bir geçmişte kaybettiğimiz değerli meslektaşımız Ceyla Gencel’e de, meslekte 25. yılını doldurmasına binaen gıyabında onur plaketi eşi Nadir Gencel’e takdim edildi. Daha sonra söz alan Genel Başkanımız Bozoğlu konuşmasında, çevre mühendisliği mesleğinin multidisipliner bir meslek olmasından dolayı birçok önemli konuda söz sahibi olduğuna ve artık çevre mühendislerinin sesinin daha gür çıktığına değindi. 25 | birimler Gecenin tarihinin 18 Mart’a denk gelmesinden dolayı, çok şey borçlu olduğumuz Çanakkale Şehitlerimiz de bu önemli gecede unutulmadı. ÇMO Antalya Şubesinin Yönetim Kurulu ve Komisyon üyelerinden oluşan koro eşliğinde Çanakkale Türküsü seslendirilerek Çanakkale Şehitlerimiz anıldı. Gecenin sonunda Şube Başkanımız Atasoy ve Genel Başkanımız Bozoğlu sürpriz yaparak sahnede gitar eşliğinde “Hayat Bayram Olsa” şarkısını, salondakilerle beraber seslendirdi. Törende sponsor firmalara da desteklerinden dolayı teşekkür plaketleri verildi. ÇMO Antalya Şube olarak, 26-27 Mart tarihinde, eğitim salonumuzda, LPG otogaz istasyonlarında LPG taşıt dolum personeli (pompacı) eğitimini, 20 kişinin katılımıyla gerçekleştirdik. Çevre Mühendisliği Öğrencilerine Teknik Gezi ÇMO Antalya Şubemiz, Akdeniz Üniversitesi Öğrenci Komisyonu tarafından gelen talep üzerine Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü 4. Sınıf öğrencilerine Antalya Organize Sanayi Bölgesi Arıtma tesisine teknik gezi düzenledi. Şube Başkanımız Lokman Atasoy’un öğrencilere yaptığı konuşmanın ardından komisyon üyelerimizden Derya Ünver, Diren Gültekin ve Şevket Kılıç ve öğrencilerimiz, OSB arıtma tesisine gitti. Yönetim Kurulu üyemiz Burak Kırkağaç ve üyelerimizden OSB Müdürlüğü Çevre ve Atıksu İşletme Müdürü Sema Kayhan tarafından karşılanan öğrencilerimize arıtma tesisi, prosesleri ve çalışma prensipleri hakkında teorik bilgiler verilerek tesis gezdirildi. 26 | birimler Kocaeli Şube LPG Dolum Tesisleri Taşıt Dolum Personeli Eğitimleri LPG Dolum Tesisleri Taşıt Dolum Personeli Eğitimlerini 03-04 Mart ve 27-28 Mart tarihlerinde gerçekleştirdik. Eğitmenliğini Ezgi Toparlak‘ ın yaptığı eğitimlerde, yasalar ve mevzuatlar çerçevesinde uyulması gereken hususlar, LPG‘nin fiziksel ve kimyasal özellikleri, olası kaza durumlarında yapılabilecekler aktarıldı. Biyosidal Ürün Uygulama Eğitimi Biyosidal Ürünlerin Kullanım, Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik kapsamında 24-25-26 Mart tarihlerinde Biyosidal Ürün Uygulayıcı Eğitimi temsilciliğimizdeki eğitim salonunda 15 kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. Ziraat Mühendisi Yıldırım Ünal, Mesul Müdür Ziraat Mühendisi Pınar Atabay, KOÜ Çevre Koruma Teknolojileri M.Y.O. Öğretim Görevlisi Dr. Erhan Gengeç’in, yönetmelik çerçevesinde teorik ve pratikte bilgi ve deneyimlerini paylaştığı eğitimde Refika Nemez temel ilkyardım, zehirlenmeler ve taşıma teknikleri gibi konularda uygulamalı olarak anlattı. Madencilik Sektöründe Çevre Müfredatı Uygulamaları Eğitimi Eğitmenliğini Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Maden Mühendisi Doç. Dr. Ercan Arpaz‘ ın yaptığı eğitimde Madencilik Sektröründe (Taş Ocakcılığı) Sektöründe Çevre Müfredatı Uygulamaları Eğitimini yaptık. Eğitimde, taş ocakları işletme metodolojileri, kaynaklanan çevresel etkiler, çevresel etkilerin kontrol altına alınması, ocaklar terk edilirken yapılacak-uygulanacak işlemler konuları ele alındı. Kocaeli Demokrasi Girişimi İle ‘Anayasa Değişikliği’ Toplantısı ÇMO Kocaeli Şube olarak 12 Mart Pazar günü, Kocaeli Demokrasi Girişimi‘ nin çağrısı ile yapılan ‘‘Kürsü Kadınların / Kadınlar Anayasa Değişikliğini Tartışıyor‘‘ isimli toplantıya katıldık. Pazar sabah kahvaltısında bir araya gelen Kocaeli ilindeki siyasi parti, dernek ve sivil toplum kuruluşlarına üye kadınlar, Anayasa değişikliği konusunu değerlendirdi. Toplantı, Kocaeli Üniversitesinden ihraç edilen Doç. Dr. Aynur Özuğurlu‘ nun son bir yılda kadınların karşılaştıkları zorluklar üzerine yaptığı sunumla başladı. Daha Sonrasında katılımcılar Anayasa değişikliği hakkındaki görüşlerini paylaştı. 27 | birimler Patlamadan Korunma Dökümanı Hazırlama Semineri Kocaeli Şube olarak 24 Mart Cuma günü Patlamadan Korunma Döküman Hazırlama Seminerini gerçekleştirdik. Kocaeli Sivil Toplum Merkezinde yapılan ve Makine Mühendisi Abidin Özler’in konuşmacı olduğu seminerde, Atex Sertifikası Nedir?, Ülkemizde ATEX Mevzuatı, Patlayıcı Ortam Nedir?, Patlama Üçgeni?, Parlama Limitleri, Gaz Karışımlarının LEL Hesapları, Tehlikesiz / Tehlikeli Bölge, Tehlikeli Bölge Sınıflandırması, Boşaltma, Boşaltma Miktarı Hesapları, Havalandırma Etkisi, Toz Değerlendirme, Muhtemel Tutuşma Kaynakları, Sıcaklık Sınıfları, Ekipman Seçimi, PKD Yazılımları konuları anlatıldı. KES Uygulamaları Semineri İş sağlığı ve güvenliği konusunun olmazsa olmazı kilitleme etiketleme sistemi uygulamaları seminerini 17 Mart Cuma günü, Makine Mühendisi Hakan Çubukçu’nun liderliğinde gerçekleştirdik. ÇMO Kocaeli Şube üyeleri ile İSG konusunda çalışanların katıldığı seminerimizde, olabilecek iş kazalarının önlenmesinde kilitleme etiketlemenin önemini anlatmak, kilitleme aparatlarını tanıtmak, basit gibi görünen bu aparatların kullanılması ile kayıplı kazaları önlemek konularında bilgi paylaşıldı. Seminer sonunda Şube Başkanımız Sait Ağdacı, konuşmacı Hakan Çubukçu‘ya teşekkür plaketi ve belgesi sundu. Mersin Temsilciliği Mersin Temsilciliği olarak, 24-25 Mart tarihinde 33 kişinin katılıyla LPG Otogaz İşletme Personeli Pompacı Eğitimi düzenledik. İzlenmesi Gereken Bir Belgesel: Home – Yuva “Lütfen beni iyi dinle. Sen de benim gibi bir Homo Sapiens’sin. Akıllı insansın. Kainatın mucizesi yaşam yaklaşık 4 milyar yıl önce ortaya çıktı; biz insanlarsa yalnızca 200 bin yıl önce. Yine de yaşam için temel olan dengeyi alt üst ettik. Bu sıradışı hikayeyi iyi dinle, bu senin hikayen ve sonunu yazmak senin elinde.” Fransız yapımı HOME yani YUVA belgeseli, 5 Haziran 2009 yılında, yani Dünya Çevre Günü’nünde tam 90 ülkede aynı anda gösterime girerek bir rekora imza attı. Sadece sinemalarda değil, aynı anda Paris, Londra, Berlin, New York gibi dünyanın tüm popüler şehirlerinin büyük meydanlarında yüz binlerce insan aynı anda seyretti. Hayatını çevreciliğe adayan yönetmen Yann Bertrand-Russell, belgeselin film hakları olmadığını üstüne basa basa defalarca dile getirmiştir. Amaç para kazanmak değil, insanları bilinçlendirmek! Belgeselden öne çıkan bir kaç alıntı: İnsanlık geçtiğimiz birkaç kısa on yılda, gezegenin yaklaşık dört milyon yıl süren evrimle kurulan dengesini altüst etti. Ödenecek bedel ağır, ama artık karamsar olmak için çok geç: İnsanlığın bu gidişatı tersine çevirmesi, Dünya’nın zenginliklerini yağmaladığının farkına varması ve tüketim kalıplarını değiştirmesi için hemen hemen 10 yılı var. Dünya’nın bıraktığı 4 milyar yıllık mirastan yararlanıyorsun. Yalnızca 200.000 yaşındasın ama Dünya’nın çehresini değiştirdin bile. Tüm savunmasızlığına rağmen, senden önceki diğer hiçbir canlının yapmadığını yaptın ve doğal ortamın her bir köşesini ele geçirdin. Dünya üzerindeki yaşamı hiçbir zaman anlayamadık. Kontrol edemediğimiz doğal bir felaket yarattık. Kökenlerimiz, su, hava ve yaşam formlarıyla yakından bağlantılı. Ancak bu günlerde bizler bu bağlantıları kopardık. Dünya’yı kafamızdaki resme göre şekillendirdik. Değişmek için zamanımız çok az. Eğer yaptıklarımızın hesabını vermekten kaçarsak, bu yüzyıl, 9 milyar insanın sorumluluğunu nasıl taşıyacak? Dünya nüfusunun yüzde 20’si kaynakların yüzde80’ini tüketiyor. Askeri giderlere yapılan harcamalar gelişmekte olan ülkelere yapılan yardımlardan 12 kat daha fazla. Her gün 5.000 insan kirli içme suyu nedeniyle ölüyor. 1 milyar insansa temiz içme suyuna ulaşamıyor. 1 milyara yakın insan aç kalacak. Dünya üzerinde yapılan tahıl ticaretinin %50’sinden çoğu hayvanları beslemek ya da biyoyakıt için kullanılıyor. Tarıma elverişli toprakların %40’ı uzun vadeli hasar gördü. Her yıl 13 milyon hektar orman yok oluyor. Her dört memelinden biri, her sekiz kuştan biri, her üç amfibiden biri yok olma tehlikesi altında. Canlı türleri normalden 1.000 kat daha hızlı ölüyor. Balık avlanma alanlarının dörtte üçü tükendi, bitti ya da yok olma tehlikesi altında. Son 15 yılın ortalama sıcaklığı, günümüze kadar kaydedilen en yüksek sıcaklık oldu. Kıta buzulu 40 yıl öncesine göre yüzde 40 inceldi. 2050 yılında en az 200 milyon kişi iklimsel nedenlerden ötürü mülteci olabilir. Yaşanan tüm bu tecrübeler bizlere farkındalığa tanıklık edecek birer örnek. Tüm bunlar daha ılımlı, daha akılcı ve daha paylaşımcı, insanoğlunun yeni macerasının işaretleri. Birlik olma zamanı. Önemli olan kaybedilenler değil, geriye kalanlar. Hala ormanlarının yarısına sahibiz, binlerce nehre, göle, buzullara ve binlerce canlı türüne de. Çözüm yollarını biliyoruz. Değişmek için gereken güce sahibiz. Öyleyse neyi bekliyoruz… https://yolvemacera.com/izlenmesi-gereken-bir-belgesel-home-yuva/ Puslu Kıtalar Atlası İhsan Oktay Anar Türk edebiyatında kendine özgü bir dil ve biçim geliştiren, postmodernist tarih romanlarının yazarı İhsan Oktay Anar’ın romanı, anlatılması çok zor bir yapıt. Anlatmak yerine, hayal ve anlatım gücünün ustalıkla bir araya geldiği kitap, okunmalı; okutulmalı. Meraklısı için “çizgi romanı” da çıktı…sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü... 30 | haberler MART 2017 DÜZENLENEN EĞİTİMLER EĞİTİM ADI LPG YETKİLİ İŞLETME PERSONELİ (POMPACI) EĞİTİMİ EĞİTİM YERİ EĞİTİM TARİHİ İSTANBUL 02.03.2017-03.03.2017 LPG DOLUM TESİSLERİ VE OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜRLÜK EĞİTİMİ ANTALYA 02.03.2017-06.03.2017 LPG YETKİLİ İŞLETME PERSONELİ (POMPACI) EĞİTİMİ KOCAELİ 03.03.2017-04.03.2017 LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ (3 GÜN) MERSİN 10.03.2017-12.03.2017 MADENCİLİK SEKTÖRÜNDE ÇEVRE MEVZUATI UYGULAMALARI EĞİTİMİ KOCAELİ 11.03.2017-12.03.2017 BİYOSİDAL ÜRÜN UYGULAYICI EĞİTİM PROGRAMI ANTALYA 11.03.2017-12.03.2017 GÜVENLİK BİLGİ FORMU (MSDS) HAZIRLAYICISI EĞİTİMİ İZMİR 15.03.2017-18.03.2017 A-2 TİPİ MÜHENDİSLİK AKUSTİĞİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI MERSİN 16.03.2017-19.03.2017 LPG YETKİLİ İŞLETME PERSONELİ (POMPACI) EĞİTİMİ ANTALYA 18.03.2017-19.03.2017 LPG YETKİLİ İŞLETME PERSONELİ (POMPACI) EĞİTİMİ SAMSUN 18.03.2017-19.03.2017 NETCAD COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ–GIS SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI İZMİR 22.03.2017-24.03.2017 NİSAN 2017 EĞİTİM PROGRAMI EĞİTİM ADI BİYOSİDAL ÜRÜN UYGULAYICI EĞİTİM PROGRAMI EĞİTİM YERİ EĞİTİM TARİHİ ANKARA 07.04.2017-09.04.2017 A-1 TİP TEMEL EĞİTİM VE SAHA ÖLÇÜMLERİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI KOCAELİ 08.04.2017-09.04.2017 AB SEVESO II&III DİREKTİFLERİ, BÜYÜK ENDÜSTRİYEL KAZALARIN ÖNLENMESİ VE ETKİLERİNİN AZALTILMASI HAKKINDA YÖNETMELİK - SANAYİCİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ, BİLDİRİM SİSTEMİ (SEVESO VE BEKRA) - KAZA SENARYOLARI, KANTİTATİF RİSK DEĞERLENDİRME METOTLARI SAMSUN 08.04.2017-09.04.2017 ISO 9001:2015 TETKİKÇİ GEÇİŞ EĞİTİMİ (IRCA ONAYLI A17863) İZMİR 10.04.2017-11.04.2017 A-2 TİPİ MÜHENDİSLİK AKUSTİĞİ SERTİFİKA EĞİTİM PROGRAMI ANTALYA 19.04.2017-22.04.2017 LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ (3 GÜN) BURSA 21.04.2017-21.04.2017 LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ (3 GÜN) ANTALYA 26.04.2017-30.04.2017 LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ (3 GÜN) ANKARA 26.04.2017 – 30.04.2017 LPG OTOGAZ İSTASYONLARI SORUMLU MÜDÜR EĞİTİMİ (3 GÜN) ANKARA 28.04.2017 – 30.04.2017 TESİSLERE YÖNELİK İLERİ SEVİYE SERA GAZI EMİSYONLARININ İZLENMESİ, RAPORLANMASI VE DOĞRULANMASI EĞİTİMİ KOCAELİ 29.04.2017 – 30.04.2017 İLETİŞİM Tel: 0 312 419 70 76 e-posta: [email protected] Tel: 0 262 323 62 73 e-posta:[email protected] Tel: 0 362 431 01 80 e-posta:[email protected] Tel: 0 232 464 00 22 e-posta:[email protected] Tel: 0 242 322 32 56 e-posta:[email protected] Tel: 0 224 452 38 87 e-posta:[email protected] Tel: 0 242 322 32 56 e-posta:[email protected] Tel: 0 312 419 70 76 e-posta: [email protected] Tel: 0 312 419 70 76 e-posta: [email protected] Tel: 0 262 323 62 73 e-posta:[email protected] Gerek kamu kurumlarına gerekse özel sektöre de ulaşan gazetemizin arka kapak ve arka iç kapaklarına ilan/ reklam verebilirsiniz. Sektörel görünürlüğü yüksek olan ÇMO Gazete’ye ilan/reklam vermek, ilan/reklam fiyatlarını öğrenmek için [email protected] adresine e-posta göndererek ve/veya 0 312 419 80 76 numaralı telefonu arayarak bilgi alabilirsiniz. Mart 2017 / 41. Sayı Sahibi: Baran BOZOĞLU Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Zeynep İPEK - Editör: Zeynep İPEK Yayın Kurulu: Zeyneti BAYRI ÜNAL - Aslı ÖZTÜRK - Kumru KOCAMAN - Canan Esin KÖKSAL - Merve ÇOBAN - Erol ÖZEN Yayın İdare Merkezi: Hatay 2 Sokak 24/17 06650 Çankaya - ANKARA Telefon: +90 312 419 80 71 Basım Yeri: ÖZDOĞAN MATBAA YAYIN LTD. ŞTİ. İvedik OSB Matbaacılar Sitesi 1514.Sokak No: 29 Yenimahalle – ANKARA