ARSENİK VE SELENYUMUN KATI FAZ ÖZÜTLEME YÖNTEMİYLE ZENGİNLEŞTİRİLMESİ, TÜRLEMESİ VE ATOMİK ABSORPSİYON SPEKTROSKOPİSİ İLE TAYİNİ Hakan ERDOĞAN YÜKSEK LİSANS TEZİ KİMYA GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ OCAK 2012 ANKARA Hakan ERDOĞAN tarafından hazırlanan ARSENĠK VE SELENYUMUN KATI FAZ ÖZÜTLEME YÖNTEMĠYLE ZENGĠNLEġTĠRĠLMESĠ, TÜRLEMESĠ VE ATOMĠK ABSORPSĠYON SPEKTROSKOPĠSĠ ĠLE TAYĠNĠ adlı bu tezin Yüksek Lisans tezi olarak uygun olduğunu onaylarım. Prof. Dr. A. Rehber TÜRKER Tez DanıĢmanı, Kimya Anabilim Dalı Bu çalıĢma, jürimiz tarafından oy birliği / oy çokluğu ile ............................................. Anabilim Dalında Yüksek Lisans / Doktora tezi olarak kabul edilmiĢtir. Prof. Dr. Adnan KENAR Kimya Anabilimdalı, Ankara Üniversitesi Prof. Dr. A. Rehber TÜRKER Kimya Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi Doç Dr. Olcay ġENDĠL Kimya Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi Tarih: 09 /01/2012 Bu tez ile G.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu Yüksek Lisans / Doktora derecesini onamıĢtır. Prof. Dr. Bilal TOKLU Fen Bilimleri Enstitüsü Müdür TEZ BİLDİRİMİ Tez içindeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm. Hakan ERDOĞAN iv ARSENĠK VE SELENYUMUN KATI FAZ ÖZÜTLEME YÖNTEMĠYLE ZENGĠNLEġTĠRĠLMESĠ, TÜRLEMESĠ VE ATOMĠK ABSORPSĠYON SPEKTROSKOPĠSĠ ĠLE TAYĠNĠ (Yüksek Lisans Tezi) Hakan ERDOĞAN GAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ OCAK 2012 ÖZET Bu çalıĢmada, katı faz olarak nano zirkonyum oksit – bor oksit (ZrO2/B2O3) kullanarak kolon katı faz özütleme yöntemi ile inorganik arsenik ve selenyumun zenginleĢtirilmesi ve türlemesi gerçekleĢtirilmiĢtir. Tayin yöntemi olarak arsenik için hidrür oluĢturmalı atomik absorpsiyon spektrometri, selenyum için de elektrotermal atomik absorpsiyon spektrometri yöntemi kullanılmıĢtır. Önerilen zenginleĢtirme ve türleme yöntemi, belirlenen koĢullar altında Se(IV) iyonunun amonyum prolidin ditiyokarbamat kompleksi hâlinde adsorbanda tutunurken Se(VI) iyonunun tutunmamasına dayanmaktadır. Benzer Ģekilde, As(V) adsorbanda tutunurken As(III) tutunmamaktadır. Örneklerdeki Se (VI) ve As(III) içeriği, toplam Se ve toplam As değerlerinden yararlanarak hesaplanmıĢtır. Arsenik ve selenyum için en uygun zenginleĢtirme ve türleme koĢullarının belirlenmesi için pH, örnek çözeltisinin akıĢ hızı ve hacmi, geri alma çözeltisinin tipi, deriĢimi ve hacmi gibi deneysel değiĢkenlerin etkisi araĢtırılmıĢtır. Selenyum ve arseniğin türlemesi ve zenginleĢtirilmesi için en uygun pH değeri (geri kazanma verimi > % 95) sırasıyla 2 ve 3 olarak belirlenmiĢtir. Analitlerin tayinine giriĢim yapabilecek diğer iyonların etkisi de araĢtırılmıĢtır. Nano sorbentin adsorpsiyon kapasitesi adsorpsiyon izotermi v çalıĢmalarından (Langmuir izotermi) As(V) için 98,04 mg/g ve Se(IV) için ise 95,23 mg/g olarak bulunmuĢtur. Ayrıca, gözlenebilme sınırı, tayin sınırı, doğrusal çalıĢma aralığı, kesinlik ve doğruluk gibi analitik baĢarım ölçütleri de en uygun deneysel değiĢkenler altında belirlenmiĢtir. As(V) ve Se(IV) için analitik gözlenebilme sınırları sırasıyla 9,25 ve 121 ng/L olarak bulunmuĢtur. Yöntemin doğruluğu, belgeli referans madde (As için SPS - WW1 Waste Water and Se için NIST 1643e) ve katkılı su örnekleri analizi ile kontrol edilmiĢ ve yaklaĢık %5’lik bağıl hata ile tayinin yapılabileceği gösterilmiĢtir. Yöntemin kesinliği de eser analizlerde analitik amaçlar için yeterli olarak kabul edilebilecek düzeydedir (bağıl standart sapma < %10). Son olarak, önerilen zenginleĢtirme ve türleme yöntemi, kaplıca suları dâhil çeĢitli su örneklerindeki toplam As, toplam Se, As(III), As(VI), Se(IV) ve Se(VI) tayinine uygulanmıĢtır. Bilim Kodu : 201.1.004 Anahtar Kelimeler : ZenginleĢtirme, türleme, arsenik, selenyum, katı faz özütleme, atomik absorpsiyon spektrometri Sayfa Adedi : 113 Tez Yöneticisi : Prof. Dr. Ali Rehber TÜRKER vi PRECONCENTRATION, SPECIATION OF ARSENIC AND SELENIUM BY THE SOLID PHASE EXTRACTION AND THEIR DETERMINATION BY ATOMIC ABSORPTION SPECTROMETRY (M.Sc. Thesis) Hakan ERDOĞAN GAZĠ UNIVERSITY INSTITUTE OF SCIENCE AND TECHNOLOGY JANUARY 2012 ABSTRACT In this study, the preconcentration and speciation of inorganic arsenic and selenium by column solid phase extraction method using nano zirconium oxide – boron oxide (ZrO2/B2O3) as solid phase have been carried out. As a detection method, hydride generation atomic absorption spectrometry (HGAAS) for arsenic and electrothermal atomic absorption spectrometry (ETAAS) for selenium have been used. The proposed preconcentration and speciation method for selenium depends on the retention of Se(IV) ions as its ammonium pyrrolidine dithiocarbamate (APDC) complex on the sorbent but not retention of Se(VI) under the optimum conditions. Similarly, while As(V) is retaining on the sorbent As(III) is not retaining. The contents of Se(VI) and As(III) have been calculated by using total Se and total As values, respectively. In order to determine the optimum preconcentration and speciation conditions, the effect of experimental parameters such as pH, flow rate of sample solution, volume of sample solution, type, concentration and volume of eluent have been investigated. For the preconcentration and speciation of selenium and arsenic, as the optimum pH values (recovery > 95%) 2 and 3 have been determined, respectively. The effects of other ions which may be interfere with the determination of analytes have also been investigated. Adsorption capacity of vii nano sorbent was found as 98.04 mg/g for As(V) and 95.23 mg/g for Se(IV) from studies of adsorption isotherm (Langmuir isotherm). Moreover, analytical performance criteria such as limit of detection, limit of quantitation, linear working range, precision and accuracy have also determined under optimum experimental parameters. Analytical limits of detection for As(V) and Se(IV) have been found 9.25 ng/L and 121 ng/L, respectively. The accuracy of the method has been checked by analyzing certified reference materials (SPS WW1 Waste Water for As and NIST 1643e for Se) and spiked water samples, and it was shown that the determination could be performed with a relative error of about 5%. The precision of the method is also acceptable level for analytical purposes for trace analysis (relative standard deviation < 10%). Finally, the proposed preconcentration and speciation method has been applied for the determination of total As, total Se, As(III), As(V), Se(IV) and Se(VI) in various water samples including hot spring water. Science Code : 201.1.004 Key Words : Preconcentration, speciation, arsenic, selenium, solid-phase extraction, atomic absorption spectrometry Page Number : 113 Adviser : Prof. Dr. Ali Rehber TÜRKER viii TEġEKKÜR ÇalıĢmam boyunca benden, değerli vaktini, engin bilgi birikimini ve tecrübelerini esirgemeyen, akademik hayatım boyunca örnek alacağım danıĢman hocam Sayın Prof. Dr. Ali Rehber TÜRKER’e, Tez çalıĢmam boyunca bilgi ve tecrübeleri ile bana ufuk açan hocalarım Sayın Prof. Dr. Adalet TUNÇELĠ ve Sayın Prof. Dr. Orhan ACAR’a Eğitim ve çalıĢma hayatım boyunca desteklerini, tecrübelerini ve arkadaĢlıklarını hiç esirgemeyen aynı laboratuvarı paylaĢtığım değerli hocalarım Sayın AraĢ. Gör. Dr. Özcan YALÇINKAYA’ya ve Sayın Yrd. Doç. Dr. Orhan Murat KALFA’ya, laboratuvar arkadaĢım Sayın Dilek ÇABUK’a Her zaman yanımda olan sevgisini, maddi ve manevi desteğini bir an olsun esirgemeyen annem Dudu ERDOĞAN’a ve babam Erdal ERDOĞAN’a, Ve hayatıma girdiği günden beri desteğini ve sevgisini benden esirgemeyen biricik eĢim AraĢ. Gör. Meryem KALKAN ERDOĞAN’a, TeĢekkürü bir borç bilirim. Hakan ERDOĞAN ix ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa ÖZET........................................................................................................................... iv ABSTRACT ................................................................................................................ vi TEġEKKÜR..............................................................................................................viii ĠÇĠNDEKĠLER...........................................................................................................ix ÇĠZELGELERĠN LĠSTESĠ ....................................................................................... xvi ġEKĠLLERĠN LĠSTESĠ..........................................................................................xviii SĠMGELER VE KISALTMALAR...........................................................................xx 1. GĠRĠġ .......................................................................................................................1 2. GENEL BĠLGĠLER .................................................................................................4 2.1. Eser Elementlerin ZenginleĢtirilmesi, Türlemesi ve Tayini .............................4 2.1.1. Eser elementler .......................................................................................4 2.1.2. Eser elementlerin zenginleĢtirilmesi ......................................................5 2.1.3. Katı faz özütleme yöntemi......................................................................6 2.1.4. Eser elementlerin türlemesi...................................................................10 2.2. Katı faz özütleme yöntemi ile ilgili bazı çalıĢmalar........................................11 2.2.1. Katı faz özütleme yöntemiyle yapılan zenginleĢtirme çalıĢmaları......................................................................11 2.2.2. Arsenik ve selenyumun katı faz özütleme yöntemi ile zenginleĢtirmesi ve/veya türlemesi için bazı çalıĢmalar.................17 2.3. Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi (AAS) Yöntemi...................................19 2.3.1. Temel kurallar.......................................................................................19 2.3.2. Atomik absorpsiyon spektrometreleri...................................................21 x Sayfa 2.3.3. IĢın kaynakları.......................................................................................23 2.3.4. AtomlaĢtırıcılar ....................................................................................26 2.3.5. Monokromatör......................................................................................36 2.3.6. Dedektör ...............................................................................................36 2.4. Atomik Absorpsion Spektroskopisinde GiriĢimler ........................................37 2.4.1. Fiziksel giriĢimler ................................................................................37 2.4.2. Kimyasal giriĢimler ..............................................................................38 2.4.3. ĠyonlaĢma giriĢimi ................................................................................38 2.4.4. Spektral giriĢimler ................................................................................39 2.4.5. Zemin giriĢimi ......................................................................................40 2.5. AAS Yöntemi ile Nicel Tayin ........................................................................41 2.5.1. Kalibrasyon yöntemi ............................................................................42 2.5.2. Standart ekleme yöntemi ......................................................................43 2.6. AAS’nin Analitik BaĢarımı ile Ġlgili Terimler ...............................................44 2.6.1. Duyarlık ...............................................................................................44 2.6.2. Doğruluk ..............................................................................................44 2.6.3. Kesinlik ................................................................................................44 2.6.4. Gözlenebilme sınırı ..............................................................................45 2.6.5. Tayin sınırı ...........................................................................................46 3. DENEL KISIM ......................................................................................................48 3.1. Cihazlar ve Malzemeler...................................................................................48 3.1.1. Atomik absorpsiyon spektrometresi......................................................48 xi Sayfa 3.1.2. pH metre................................................................................................48 3.1.3. Çalkalamalı su banyosu.........................................................................48 3.1.4. Cam kolonlar.........................................................................................48 3.1.5. Genel laboratuvar cam malzemeleri......................................................49 3.2. Reaktifler, Çözeltiler ve Kimyasal Maddeler.................................................49 3.2.1. Arsenik (III) stok çözeltisi, 1000 mg/L.................................................49 3.2.2. Arsenik (V) stok çözeltisi, 1000 mg/L..................................................49 3.2.3. Selenyum(IV) stok çözeltisi,1000 mg/L ..............................................49 3.2.4. Selenyum(VI) stok çözeltisi,1000 mg/L ..............................................49 3.2.5. Kobalt stok çözeltisi, 1000 mg/L .........................................................50 3.2.6. Nikel stok çözeltisi, 1000 mg/L ...........................................................50 3.2.7. Sodyum stok çözeltisi, 1000 mg/L .......................................................50 3.2.8. Potasyum stok çözeltisi, 1000 mg/L ....................................................50 3.2.9. Mangan stok çözeltisi, 1000 mg/L .......................................................50 3.2.10. Magnezyum stok çözeltisi, 1000 mg/L ..............................................50 3.2.11. Çinko stok çözeltisi, 1000 mg/L’lik ...................................................51 3.2.12. Kalsiyum stok çözeltisi, 1000 mg/L ..................................................51 3.2.13. Bakır stok çözeltisi, 1000 mg/L .........................................................51 3.2.14. Alüminyum stok çözeltisi 1000 mg/L ................................................51 3.2.15. Amonyak çözeltisi, 0,1 mol/L’lik ......................................................51 3.2.16. Hidroklorik asit çözeltisi, 0,1 mol/L ..................................................51 3.2.17. Hidroklorik asit çözeltisi, 3,0 mol/L ..................................................52 xii Sayfa 3.2.18. Hidroklorik asit çözeltisi, 2,0 mol/L ..................................................52 3.2.19. Hidroklorik asit çözeltisi, 1,0 mol/L ..................................................52 3.2.20. Nitrik asit çözeltisi, 4,0 mol/L ............................................................52 3.2.21. Nitrik asit çözeltisi, 3,0 mol/L ............................................................52 3.2.22. Nitrik asit çözeltisi, 2,0 mol/L ............................................................52 3.2.23. Nitrik asit çözeltisi, 1,0 mol/L ............................................................53 3.2.24. Nitrik asit çözeltisi 1,0 mol/L çözeltisi (metanolde) ..........................53 3.2.25. KMnO4 çözeltisi 0,1 mol/L ................................................................53 3.2.26. NaBH4 çözeltisi, % 0,6 (m/V)’lik (%0,5 (m/V)’lik NaOH çözeltisinde) .................................................53 3.2.27. Zirkonyum oksiklorür..........................................................................53 3.2.28. Amonyum prolidin ditiyokarbamat (APDC) çözeltisi, % 0,01 (m/V).......................................................................................53 3.2.29. L(+)askorbik asit çözeltisi, % 5 (m/V)................................................53 3.2.30. Paladyum stok çözeltisi, 1000 mg/L... ...............................................54 3.2.31. Etanol, susuz(Mutlak) etanol (J.T. Baker)..........................................54 3.2.32. Metanol (Carlo Erbaa)........................................................................54 3.2.33. Triton X-100, (Acros Organics) .........................................................54 3.2.34. Triton X-114, (Fluka) .........................................................................54 3.2.35. Borik asit, %99,5 (m/m)’lik, (Carlo Erbaa) .......................................54 3.3. Örnek Çözeltilerin Hazırlanması....................................................................54 3.3.1. Su örneklerinin hazırlanması ...............................................................54 3.3.2. Belgeli Referans Maddelerin hazırlanması ..........................................55 xiii 3.3.3. Model çözeltiler ...................................................................................56 3.4. Nano Boyutta B2O3/ZrO2 Kompozit Malzemesinin Sentez Yöntemi ............57 3.5. Katı Faz Özütleme (SPE) ile Genel ZenginleĢtirme Yöntemi .......................57 3.5.1. Kolonun hazırlanması ..........................................................................57 3.5.2. ZenginleĢtirme ve tayin yöntemi ..........................................................58 3.5.3. Adsorpsiyon kapasitesi ve tayin yöntemi .............................................61 4. SONUÇLAR .........................................................................................................63 4.1. Arsenik Türlemesi ve Tayini ..........................................................................63 4.1.1. HGAAS yöntemi ile arsenik türlemesi ve tayini için en uygun yöntem değiĢkenlerinin belirlenmesi ...................................................63 4.1.2. Nano boyutta B2O3/ZrO2 kompozit malzemesinin arsenik zenginleĢtirilmesinde kullanılabilirliği .....................................65 4.2. Selenyum Türlemesi ve Tayini ......................................................................79 4.2.1. ETAAS yöntemi ile selenyum tayini için en uygun aletsel değiĢkenlerinin belirlenmesi ......................................................79 4.2.2. Nano boyutta B2O3/ZrO2 kompozit malzemesinin selenyum zenginleĢtirilmesinde kullanılabilirliği .................................................80 5. TARTIġMA............................................................................................................97 KAYNAKLAR ........................................................................................................ 106 ÖZGEÇMĠġ ............................................................................................................. 113 xiv ÇĠZELGELERĠN LĠSTESĠ Çizelge Sayfa Çizelge 2.1. Bazı alev türlerinin özellikleri ............................................................... 27 Çizelge 3.1. Su örneklerinin alındıkları andaki pH değerleri ve sıcaklıkları ............. 55 Çizelge 4.1. HGAAS yöntemi ile As tayini için kullanılan aletsel değiĢkenler ........ 65 Çizelge 4.2. Geri alma çözeltisi cinsi ve deriĢiminin As(V)’in geri kazanma verimine etkisi...................................................67 Çizelge 4.3. Arseniğin B2O3/ZrO2 dolgulu kolonda zenginleĢtirilmesinde yabancı iyonların etkisi .......................................................................... 71 Çizelge 4.4. Arseniğin ZrO2/B2O3 dolgulu kolonda zenginleĢtirilmesi ve türlemesi için bulunan analitik performans değerleri ........................ 75 Çizelge 4.5. Model çözelti ile arsenik türleme çalıĢması ........................................... 77 Çizelge 4.6. Su örneklerindeki arsenik türleri tayini.................................................. 78 Çizelge 4.7. ETAAS yöntemi ile Se tayini için kullanılan aletsel değiĢkenler...........80 Çizelge 4.8. Geri alma çözeltisi cinsi ve deriĢiminin Se(IV)’ün geri kazanma verimine etkisi ................................................................. 84 Çizelge 4.9. Selenyumun B2O3/ZrO2 dolgulu kolonda zenginleĢtirilmesinde yabancı iyonların etkisi .......................................................................... 89 Çizelge 4.10. Selenyumun ZrO2/B2O3 dolgulu kolonda zenginleĢtirilmesi ve türlemesi için bulunan analitik performans değerleri.......................93 Çizelge 4.11. Model çözeltiler ile selenyum türleme çalıĢması ................................. 95 Çizelge 4.12. Su örneklerindeki selenyum türleri tayini ............................................ 96 Çizelge 5.1. Arseniğin nano ZrO2/B2O3 ile zenginleĢtirilmesi/türlemesi çalıĢmasında elde edilen pH, LOD ve adsorpsiyon kapasitesi değerlerinin karĢılaĢtırılması .......................... 104 Çizelge 5.2. Selenyumun nano ZrO2/B2O3 ile zenginleĢtirilmesi/türlemesi çalıĢmasında elde edilen pH, LOD ve adsorpsiyon kapasitesi değerlerinin karĢılaĢtırılması............................105 xv ġEKĠLLERĠN LĠSTESĠ ġekil Sayfa ġekil 2.1. Kolon tekniği ile zenginleĢtirme iĢlemi......................................................9 ġekil 2.2. Atomik absorpsiyon spektrometresinin Ģematik gösteriliĢi .................... 22 ġekil 2.3. Oyuk katot lambasının Ģematik gösteriliĢi .............................................. 25 ġekil 2.4. Yüksek çözünürlüklü sürekli kaynaklı atomik absorpsiyon spektrometresinin Ģematik gösteriliĢi ..................................................... 26 ġekil 2.5. Ön-karıĢtırmasız alev baĢlığının Ģematik görünüĢü ................................ 28 ġekil 2.6. Ön-karıĢtırmalı alev baĢlığının Ģematik görünüĢü .................................. 29 ġekil 2.7. MX çözeltisinin alevde atomlaĢması ve uyarılması için olasılıklar........ 30 ġekil 2.8. Grafit fırınlı atomlaĢtırıcının Ģematik görünüĢü ..................................... 32 ġekil 2.9. HGAAS yönteminin Ģematik gösteriliĢi ................................................. 35 ġekil 2.10. Standart ekleme kalibrasyon grafiği örneği .......................................... 43 ġekil 3.1. Katı faz özütleme tekniğinde kullanılan kolonun Ģematik görüntüsü ..... 58 ġekil 4.1. HGAAS yöntemi ile As tayini için NaBH4 deriĢiminin belirlenmesi..... 63 ġekil 4.2. HGAAS yöntemi ile As tayini için HCl deriĢiminin belirlenmesi ......... 64 ġekil 4.3. pH’nın arsenik türlerinin geri kazanma verimine etkisi ......................... 66 ġekil 4.4. AkıĢ hızının arsenik türlerinin geri kazanma verimine etkisi ................. 68 ġekil 4.5. Örnek hacminin As(V)’in geri kazanma verimine etkisi ........................ 69 ġekil 4.6. As(V) için doğrusallaĢtırılmıĢ Langmuir eĢitliğinin grafiği ................... 70 ġekil 4.7. As(V) için kalibrasyon grafiği .................................................................74 ġekil 4.8. Farklı ortam düzenleyiciler varlığında arsenik için en uygun kül etme sıcaklığının belirlenmesi ........................................... 79 ġekil 4.9. pH’nın selenyum türlerinin geri kazanma verimine etkisi ...................... 82 xvi ġekil Sayfa ġekil 4.10. APDC miktarının Se(IV)’ün geri kazanma verimine etkisi.............8 3 ġekil 4.11. AkıĢ hızının Se(IV)’ün geri kazanma verimine etkisi .......................... 85 ġekil 4.12. Örnek hacminin Se(IV)’in geri kazanma verimine etkisi ..................... 86 ġekil 4.13. Se(IV) için Langmuir eĢitliğinin doğrusallaĢtırılmıĢ grafiği .................................................... 87 ġekil 4.14. Se(IV) için kalibrasyon grafiği ............................................................ 92 xvii SĠMGELER VE KISALTMALAR Bu çalıĢmada kullanılmıĢ bazı simgeler ve kısaltmalar, açıklamaları ile birlikte aĢağıda sunulmuĢtur. Simgeler Açıklama K Kelvin kJ Kilojoule mA Miliamper min Dakika N Ölçüm sayısı Q0 Langmuir Adsorpsiyon kapasitesi b Langmiur sabiti Ce Denge deriĢimi s Saniye o Derece Celcius C Kısaltmalar Açıklama SPE Katı Faz Özütleme AAS Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi FAAS Alevli Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi ETAAS Elektrotermal Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi HGAAS Hidrür OluĢturmalı Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi CVAAS Soğuk Buhar Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi APDC Amonyum prolidin ditiyokarbamat UV- GB Ultraviyole – Görünür Bölge 1 1. GİRİŞ Hassas dengeler üzerine kurulu canlı metabolizması, eser elementlerin az veya çok miktarda olmasından etkilenmektedir. Eser elementlerin canlı organizmalar içerisindeki miktarları çevresel Ģartlar ve besin türlerine göre değiĢmektedir. Ancak bu elementlerin miktarlarının aĢırıya gitmemesi gerekmektedir. Canlı organizmalarda herhangi bir iĢlevin yerine getirilebilmesi için organizmada eser elementlerin belirli miktarlarda olması gerekir. Bu nedenle, canlıların doğrudan veya dolaylı olarak temas halinde bulunduğu su, gıda, doku, çevre gibi ortamlardaki eser elementler sürekli tayin edilmeli ve kontrol edilmelidir. [Oliveira ve ark., 2000; Chen ve Teo, 2001; Grindlay ve ark., 2011]. Yarı metal ve metal iyonları su, gıda, çevre gibi örneklerde düĢük deriĢimlerde yani eser miktarda bulunurlar. Eser miktardaki bu elementlerin çoğunluğu, fiziksel ve kimyasal çevrelerinin karmaĢık oluĢu sebebiyle yüksek doğruluk ve kesinlikte tayini edilemezler. Tayindeki zorlukların giderilmesi ve bilinen yaygın tayin yöntemlerinin kullanım alanlarının geniĢletilmesi için tayin öncesi örnek üzerinde yapılan iyileĢtirmeler ve deney cihazlarının ve aletlerinin geliĢtirilmesi önem kazanmıĢtır. Deney cihaz ve aletlerinin geliĢtirilmesi veya iyileĢtirilmesi çalıĢmaları maliyetli ve zor olduğu için Türkiye gibi ülkelerde deney öncesi iyileĢtirmeler önem kazanmıĢtır. Tayin öncesi yapılan bu iyileĢtirmeler, örneğin çözülmesi, bileĢenlerin birbirinden ayrılması, eser elementlerin deriĢtirilmesi ve tayin için uygun ortama alınması gibi iĢlemlere uygulanmaktadır. Eser elementlerin analiz cihazlarının tayin edebileceği seviyeye deriĢtirilmesi ve bilinen bir ortama alınması iĢlemine zenginleĢtirme iĢlemi denilmektedir. Bu iĢlemde karmaĢık ortamda bulunan tayin edilecek eser element daha düĢük hacimli ortama alınarak hem deriĢtirilmiĢ olur hemde karmaĢık ortamdan ayrılmıĢ olur. Eser düzeydeki elementlerin zenginleĢtirilmesi tarım, gıda, eczacılık, savunma sanayi, cevre koruma, tıp gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Bu iĢlemlerle, eser element örnek ortamından ayrıldığı ve bilinen bir ortama alındığı için giriĢim etkileri en aza indirilmektedir. Eser elementlerin ana ve yan bileĢenlerden ayrılması yanında büyük hacimdeki örnek çözeltisindeki elementler 2 daha küçük hacimlere alınabildiği için tayin elementinin deriĢimi yöntemin tayin sınırının üzerine getirilmekte ve tayin mümkün olmaktadır. Son yıllarda, çeĢitli numunlerde arsenik türlerinin belirlenmesi, özellikle insan sağlığı üzerine olumsuz etkilerinden dolayı önem kazanmıĢtır [Elçi ve ark, 2008]. Yeraltı ve yer üstü sularındaki arsenik kirliliği, doğal, antropojenik ve jeolojik kaynaklı olabilmektedir [Ingrid ve ark. 2005]. Bunlara ek olarak kontrolsüz sanayi atıkları, tarımda kullanılan gübre ve ilaçlar, enerji üretimi için kömür kullanan termik santraller arsenik kirliliğine neden olmaktadır. Arsenik, insanlar, hayvanlar ve bitkiler üzerinde çok ciddi toksik ektileri olan elementlerden biridir. Ulusal ve uluslar arası kurallar içme sularındaki arsenik içeriğini 50 µg/L sınırından 10 µg/L sınırına çekerek bu konudaki hassasiyetlerini göstermiĢlerdir [WHO, 2003]. Bu miktarın üzerinde arsenik içeren suların kullanılması canlı yaĢamını olumsuz yönde etkilemektedir. Tüm bunlara rağmen 2010 yılının son günlerinde Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) California yakınlarındaki Mono gölünde yüksek arsenik ortamında yaĢayan bir bakterinin varlığını tespit etmiĢ ve bilim dünyasını ĢaĢırtmıĢtır. NASA’nın hazırlamıĢ olduğu rapora göre arsenik canlı yaĢamı için hidrojen, azot, oksijen, fosfor ve kükürt gibi önemli bir yere sahip elementler arasına girebilir [Wolfe-Simon ve ark., 2011]. Arsenik miktarının doğal sularda ve gıda maddelerinde yüksek olması günümüz dünyasında önemli cevre problemlerinden biridir. Özellikle Asya, Amerika olmak üzere dünyanın farklı birçok bölgesinde yüksek arsenik kirliliği rapor edilmiĢtir [Mohana ve Pittman, 2007]. Bugünkü bilgilerimize göre arseniğin; arsenit, arsenat, monometilarsenoik asit, dimetilarsenik asit, arsenobetain, arsenokolin, arsenolipids ve arseno Ģekerler gibi birçok farklı kimyasal hali bulunmaktadır. Bunlardan inorganik türler olan arsenit ve arsenat en tehlikeli arsenik türleridir. Ġnorganik arsenik türleri arasında da bir kıyaslama yaparsak arsenit arsenattan daha toksik etkiye sahiptir [Elçi ve ark., 2008]. Doğada 245’den fazla mineral arsenik türlerini ihtiva etmektedir. Tarım ilaçları, fosil yakıtlar, maden araĢtırmaları gibi çeĢitli sanayi çalıĢmaları arsenik kirliliğine neden olmaktadır [Bissen ve Frimmel, 2003]. Tüm bu sebeplerden dolayı kullanma sularındaki arsenik miktarlarının belirlenmesi için yeni yöntemlerin bulunması ve var olan yöntemlerinde geliĢtirilmesi gerekmektedir. 3 Memeliler, diğer hayvanlar ve bakteriler için elzem elementlerden biri olan selenyumun vücut içinde yarar ve zarar gösterme sınırı oldukça yakındır. Selenyum günlük ortalama 500 µg civarında alındığında kalp krizi ve kanser riskini azaltmaktadır [Fergusson, 1990]. Ayrıca selenyum bağıĢıklık sistemi ve troid bezinin normal çalıĢmasını sağlamaktadır [Maleki ve ark., 2005]. Fazla alındığında ise selenyumun toksik özelliğinin bir sonucu olarak, insanlar üzerinde kontrolsüz hücre bölünmeleri artmaktadır. Selenyumun fazlası özellikle beslenme yoluyla alındığı için sindirim sistemine zarar vermekte ve bunun sonucu olarak mide ve bağırsak kanseri riski artmaktadır [Klein ve ark., 2003, Fernandez-Baranez ve ark., 2001]. Organik ve inorganik yapıları bulunan selenyum; çevre, gıda gibi birçok ortamda karĢımıza çıkar. Selenyumun inorganik türleri organik türlerine göre daha fazla toksik özellik göstermektedir. Ġnorganik türler içerisinde ise Se(VI) tuzları Se(IV) tuzlarına göre canlı yaĢamı için daha toksik özellik göstermektedir [Wake ve ark., 2004]. Bu tez kapsamında, literatürde sentezi verilen nano B2O3/ZrO2 kompozit malzemesi adsorban olarak kullanılarak arseniğin ve selenyumun katı faz özütlemesi (SPE) ile türlemesi, zenginleĢtirilmesi ve tayini amaçlanmıĢtır. Bu doğrultuda, zenginleĢtirme ve türleme sürecinde kolon yöntemi kullanılmıĢ ve bu yöntem için pH, çözelti akıĢ hızı, örnek çözeltisi hacmi, geri alma çözeltisi cinsi ve deriĢimi gibi faktörlerin etkisi incelenmiĢtir. Belirlenen en uygun deneysel koĢullarda su örneklerdeki arsenik ve selenyumun zenginleĢtirmesi ve ardından AAS ile tayinleri yapılmıĢtır. ZenginleĢtirme, türleme ve tayinin doğruluğu, kesinliği de araĢtırılmıĢtır. Tayinler hidrür oluĢturmalı alevli atomik absorpsiyon spektroskopisi (HGAAS) ve elektrotermal atomik absorpsiyon spektroskopisi (ETAAS) kullanılarak yapılmıĢtır. 4 2. GENEL BİLGİLER 2.1. Eser Elementlerin Zenginleştirilmesi, Türlemesi ve Tayini 2.1.1. Eser elementler Bir sistem içerisinde, sistemi oluĢturan diğer bileĢenlere göre çok az bulunan elementlere ―eser element‖ denir. Günümüzde % 10-2 – 10-6 deriĢim aralığı eser deriĢim, % 10-6’nın altındaki deriĢimler ise ultra-eser deriĢim olarak kabul edilmektedir. Eser elementlerin tayininde atomik absorpsiyon spektrometrisi, atomik emisyon spektrometrisi, nötron aktivasyon analizi, elektroanalitik yöntemler, X ıĢınları floresans spektrometresi, atomik floresans spektrometresi ve kütle spektrometri gibi yöntemler kullanılmaktadır. Günümüzde litrede miligram ve mikrogram mertebesinde elementler uygun analitik yöntemler ile yüksek doğruluk ve güvenilirlikte tayin edilebilmektedir. Buna rağmen çok düĢük deriĢimlerde yöntemin tayin sınırının altında kalındığı için duyarlı ve tekrarlanabilirliği yüksek ölçümler yapılamamaktadır. Ayrıca, birçok ortamda bu deriĢimdeki elementlerin tayini numune ortamının fiziksel ve kimyasal çevresinden dolayı ortaya çıkan giriĢimler nedeniyle oldukça zor yapılmaktadır. GiriĢim etkisinin olmadığı veya giderildiği ortamlar, eser element tayini için uygun ortamlardır. Aletli analiz yöntemleri ile eser element tayinlerinde giriĢim etkilerinin olmaması için standartlar ile örneklerin fiziksel ve kimyasal özelliklerinin mümkün olduğu kadar birbirine benzetilmesi gerekmektedir. Bu problemlerin giderilmesi ve tayin elementini gerek uygun bir ortama almak, gerekse deriĢtirmek amacı ile ayırma-zenginleĢtirme yöntemleri olarak adlandırılan çeĢitli örnek ön iĢlemleri geliĢtirilmiĢtir. Bu yöntemlere genel olarak zenginleĢtirme yöntemleri denilmektedir. 5 2.1.2. Eser elementlerin zenginleştirilmesi KarmaĢık ortamlarda giriĢim yapabilecek türlerin çokluğu ve tayin elementinin miktarının eser seviyede olmasından dolayı sağlıklı bir analiz mümkün değildir. Bu nedenle, eser element tayini yapılmadan önce bir ayırma-zenginleĢtirme basamağının uygulanması zorunlu hale gelir. ZenginleĢtirme iĢlemleri ile tayin edilecek madde hem tayin tekniğine uygun olan bir ortama alınır hem de daha küçük hacim içerisinde toplanarak deriĢtirilir. Ayırma, bir maddenin temasta bulunan iki faz arasında farklı oranlarda dağılması esasına dayanır. Bütün ayırma yöntemlerinde katı-sıvı, sıvı-sıvı, sıvı-gaz ve katı-gaz Ģeklinde olabilen iki faz bulunmaktadır. Genel olarak eser element çalıĢmalarında ayırma yöntemlerinin üç ayrı uygulaması vardır. Bunlar Ģöyle sıralanabilir: Ana bileĢen örnekten uzaklaĢtırılırken, eser bileĢenler çözeltide kalır. Eser bileĢenler katı veya çözülmüĢ örneklerden ayrılırken, ana bileĢen çözeltide kalır. Eser bileĢenler diğer eser bileĢenlerden ayrılır. Eser element tayinlerinde ilk uygulamaya pek rastlanmaz. Çünkü ana bileĢen çözeltiden ayrılırken beraberinde eser elementleri de sürükleyebilir. Özellikle ikinci uygulama olmak üzere, diğer iki uygulama eser element tayinlerinde daha çok kullanılmaktadır. Eser elementlerin birbirleri üzerine giriĢimleri (spektral giriĢim gibi) varsa, üçüncü uygulama olan eser bileĢenlerin birbirlerinden ayrılmaları gerekebilir. Eser element tayinlerinde kullanılan ayırma-zenginleĢtirme yöntemleri ile tayin basamağında sağlanan iyileĢtirmeler Ģunlardır; Tayin edilecek eser element deriĢimi artırılarak tayin yönteminin duyarlılığı artırılır. Eser elementler bilinen ve uygun bir ortama alındığından, ortamdan gelebilecek giriĢimler giderilir. Büyük örnek hacimleri ile çalıĢılabildiği için örneğin homojen olmayıĢından gelebilecek hatalar önlenir. 6 Ayırma iĢlemi ile eser elementler bilinen ortam içine alındığından, standartlar ile örneğin kimyasal ve fiziksel çevrelerini benzetmek kolaylaĢır. ZenginleĢtirme basamağının esas amacı, gözlenebilme sınırını düĢürmek, giriĢimlerden kurtulmak ve tayin edilecek türün deriĢimini artırmaktır. DeriĢimin artırılması basamağında zenginleĢtirme faktörü devreye girer. ZenginleĢtirme faktörü, tayin edilecek türün orijinal örneğe göre kaç kez daha deriĢik hale getirildiğinin ölçüsüdür. Ġdeal bir ayırmada geri kazanma verimi % 100 olmalıdır. Fakat uygulamada % 99’dan daha iyi geri kazanma verimine ulaĢmak her zaman mümkün değildir. DüĢük deriĢimlerde çalıĢıldığında, % 90 veya % 95’lik geri kazanma verimleri analitik amaçlar için yeterli kabul edilmektedir [Mizuike, 1983]. Eser element zenginleĢtirme yöntemlerinden yaygın olarak kullanılanlar aĢağıda sıralanmıĢtır. 1. Sıvı-sıvı özütleme yöntemi 2. Elektroliz ile biriktirme yöntemi 3. UçuculaĢtırma yöntemi 4. Ġyon değiĢtirme yöntemi 5. Birlikte çöktürme yöntemi 6. Flotasyon yöntemi 7. Katı faz özütleme yöntemi Bu çalıĢmada katı faz özütleme tekniği kullanıldığından sadece bu teknik hakkında ayrıntılı bilgi verilmiĢtir. 2.1.3. Katı faz özütleme yöntemi Katı faz özütleme yöntemi, sıvı faz içerisinde bulunan tayin edilecek türün katı bir faz üzerinde adsorbe olmasına dayanan bir yöntemdir. ZenginleĢtirme yöntemleri arasında katı faz özütleme yöntemi, sıvı-sıvı özütleme yöntemi gibi diğer zenginleĢtirme yöntemlerine göre basit, hızlı, ucuz ve yüksek zenginleĢtirme faktörü 7 elde edilebilmesinden dolayı daha çok tercih edilir. Bu yöntemin sıvı-sıvı özütlemesine göre birçok üstünlükleri vardır. Bu üstünlükler Ģunlardır; Katı faz özütlemesi kolonda yapıldığında, analizi yapılacak örnek çözeltisi katı faz özütleme kolonu içinden belirli bir hızda geçebilir. Tutunan türler bir organik veya inorganik çözücünün küçük bir hacmi ile kolondan alınır. Bunun aksine, basit sıvısıvı özütleme yöntemi, özütleme sıvısının eklenmesi, çalkalanması, emülsiyonun ayrılmasının beklenmesi ve iki sıvı fazın dikkatlice ayrılması gibi elle yapılan önemli iĢlem basamakları içerir. Katı faz özütleme yönteminde geri alma çözeltisi olarak inorganik (çoğunlukla) veya organik çözücüler kullanılır. Geri alma çözeltisi olarak kullanılan çözelti miktarı genellikle 10 mL’yi aĢmaz. Analitik ayırmalarda organik çözücülerin büyük miktarlarının kullanılması önemli çevresel sorunlar doğurur. Ayrıca, organik çözücüler nispeten büyük hacimlerde kullanıldığı zaman, tayin edilecek türün kirlenme riski artar. Sıvı- sıvı özütleme yönteminde harcanan organik çözücü miktarı bağıl olarak fazladır. Katı faz özütleme yönteminin diğer bir üstünlüğü katı fazın tekrar tekrar kullanılabilmesidir. Buna karĢın sıvı-sıvı özütlemesinde sıvı faz her defasında yenilenmelidir. Katı faz özütleme yönteminde daha yüksek zenginleĢtirme faktörüne ulaĢılabilir. Katı faz özütleme iĢlemleri, akıĢa enjeksiyon tekniği ile kolaylıkla birleĢtirilebilmektedir. Bu nedenle zenginleĢtirme tekniklerinde önemli kolaylıklar ve üstünlükler sağlamaktadır. ZenginleĢtirme ve ayırma iĢlemlerinde katı faz özütleme yöntemi genelde üç farklı Ģekilde uygulanır. Bunlar, kolon tekniği, çalkalama tekniği ve yarı geçirgen süzgeç ile süzme tekniğidir. 8 Katı faz özütleme yöntemi, yukarıda bahsedilen üç teknikten hangisi kullanılırsa kullanılsın, dört temel iĢlem basamağını içerir [Poole ve Poole, 1997]. ġartlandırma basamağı; Katı faz ile örnek temas ettirilmeden önce, katı faz pH, iyonik Ģiddet, polarite gibi özellikler yönünden örnek çözücüsüne benzer bir çözeltinin (tanık çözelti) temas ettirilmesi ile Ģartlandırılır. Bu basamağın eksik veya yetersiz uygulanması genellikle tayin edilecek türün zayıf alıkonması ile sonuçlanır. Yükleme basamağı; Tayin edilecek türü içeren örnek çözeltisinin katı faz ile temas ettirilmesi ile analitin katı faz üzerinde adsorplanması sağlanır. Yıkama basamağı; Diğer bileĢenlerin adsorbandan veya katı fazdan uzaklaĢtırılması için katı faz bir çözücü ile muamele edilir. Bu basamak için çözücünün seçimi önemlidir. Çözücü tayin edilecek türü etkilemeksizin diğer bileĢenleri önemli ölçüde sökebilmelidir. Geri alma basamağı; Tayin edilecek türleri katı fazdan sökmek için yeterli olan, küçük hacimde bir çözelti veya bir saf çözücü ile geri alınır. Kolon tekniği Katı faz özütleme tekniği özellikle kolon sistemine uygulandığında oldukça basit ve hızlı olabilmektedir. ġekil 2.1’de Ģematik olarak çalıĢma yönteminin verildiği bu teknik katı faz özütleme yönteminde en yaygın kullanılan tekniktir ve sürekli sistem olarak bilinir. Eser element zenginleĢtirmelerinde genellikle 100–500 mg adsorplayıcı içeren kolonlar kullanılır. Bazı katı faz özütleme tekniklerinde kullanılan kolonlar camdan yapılmıĢ musluklu bir boru olup, musluğun üstünde katı faz tutucusu gözenekli disk veya cam pamuğu desteği bulunur. Bu destek üzerine sabit faz olarak katı madde yerleĢtirilir. Genellikle sabit faz olarak kullanılacak bu katının üzerine de cam pamuğu desteği konulur. Sabit fazın kolonda iyice yerleĢmesi hareketli sıvı fazın kolondan geçmesi ile sağlanır. Kolon tanık çözelti ile Ģartlandırıldıktan sonra hazırlanan örnek çözeltisi kolondan belirli akıĢ hızı ile 9 geçirilir. Kolonda tutunan tayin elementlerini geri kazanmak için kolona küçük bir hacimde (5-10 mL) çözücü (geri alma çözeltisi) ilave edilir ve bir ölçülü balonda toplanır. Kolondan geri kazanılan tayin elementleri uygun bir analiz yöntemi ile tayin edilir. Böylelikle 1000 kata varan zenginleĢtirmeler yapılabilir. ġekil 2.1. Kolon tekniği ile zenginleĢtirme iĢlemi Çalkalama tekniği Kesikli sistem olarak da adlandırılan yöntemle tayin edilecek elementin içinde bulunduğu çözeltiye belirli miktarda katı faz maddesi (adsorban) katılarak ve belirli süre birlikte çalkalanır. Çalkalama iĢlemi kullanılan cihazın türüne göre mekanik veya ultrasonik olarak yapılabilir. Tutunma dengesine ulaĢılınca, katı faz süzme veya dekantasyon ile çözeltiden ayrılır. Katı fazdaki elementler uygun çözücünün belirli hacimleri ile geri kazanıldıktan sonra tayin edilir. Katı fazdaki eser elementler, geri kazanılmadan doğrudan da tayin edilebilir. Bu tür tayinlerde adsorban uygun bir çözücü ile çözelti haline dönüĢtürülebilir veya katı faz bulamaç haline getirilerek de tayin edilebilir. 10 Yarı geçirgen süzgeç (membran) ile süzme tekniği Yarı geçirgen süzgeç ile süzme tekniğinde örnek çözeltisi tutucu özelliğe sahip bir yarı geçirgen süzgeçten süzülür. Süzgeçte tutunan elementler uygun bir geri alma çözeltisi ile geri alınır ve tayin edilir. Bu teknik, büyük dağılma katsayısına ve çok büyük tutunma hızına sahip elementlere uygulanır. 2.1.4. Eser elementlerin türlemesi Elementlerin çoğu numune ortamında birden fazla yükseltgenme basamağında bulunabilirler. Örneğin arsenik; numune ortamında As(V) ve/veya As(III) Ģeklinde, selenyum; Se(IV) ve/veya Se(VI) Ģeklinde bulunabilir. Farklı yükseltgenme basamağına sahip eser elementlerin türlerinin miktarları farklı toksik özellik veya fayda göstermektedir. Bu sebepten dolayı türlerin miktarlarının ayrı ayrı hesaplanması gerekli hale gelmiĢtir. Eser element türleri örnek ortamında farklı karaklılık gösterirler ve daha karalı yapıda olma eğilimindedirler. Türlerin miktarları ortamın sıcaklığı, pH’sı gibi değiĢimlerden etkilenmektedir. Türleme çalıĢmalarında tayinden önce türlerin birbirinden ayrılabileceği koĢulların belirlenmesi gerekir. Genellikle iki Ģekilde uygulama vardır. Birinci uygulamada, farklı türleri için farklı deney koĢullarında ayırma sağlanabiliyorsa, bu koĢullar uygulanarak farklı türler birbirinden ayrılır ve türler uygun bir tayin yöntemi ile ayrı ayrı tayin edilirler. Ġkinci yöntemde, eğer sadece türlerden birinin ayrılması ve tayini için uygun koĢullar belirlenebiliyorsa, önce ayırma iĢlemi uygulanmadan türlerin toplam miktarı tayin edilir. Sonra belirlenen deneysel koĢullarda numuneden ayrılan tür tayin edilir. Eğer sonunda toplam miktardan tayin edilen türün miktarı çıkarılarak tayin edilmeyen türün miktarı hesaplama yoluyla bulunur. 11 2.2. Katı Faz Özütleme Yöntemi ile İlgili Bazı Çalışmalar 2.2.1. Katı faz özütleme yöntemiyle yapılan zenginleştirme çalışmaları Katı faz özütleme yönteminde polimerik reçineler, modifiye edilmiĢ polimerik reçineler, çeĢitli biyokütleler ve özellikle son yıllarda nano boyutta malzemeler eser element zenginleĢtirilmesinde katı faz olarak kullanılmaktadır. Kullanılan katı fazın adsorpsiyon kapasitesi onun kimyasal olduğu kadar fiziksel yapısına da bağlıdır. Adsorpsiyonu artırmak için adsorbanın kimyasal yapısı değiĢtirilmekte, adsorbanlara Ģelat oluĢturucu ligantlar takılmakta, adsorbanın sentezi sırasında yapıya adsorplayıcı uçların eklenmesi yapılmakta, fiziksel olarak da adsorbanların yüzey alanlarını geniĢletmek için gözenekli yapılar oluĢturulmakta ve adsorbanın tane(cik) büyüklüğü değiĢtirilmektedir. A. Tunçeli, katı faz olarak Amberlite XAD–16 kullanarak gümüĢ elementinin zenginleĢtirilmesi ve alevli atomik absorpsiyon spektroskopisi ile tayini için yöntem geliĢtirmiĢtir. Bu çalıĢmada, geri kazanma verimi % 99,20, zenginleĢtirme faktörü 75, gözlenebilme sınırı 0,047 mg/L ve adsorpsiyon kapasitesi de 4,66 mg/g olarak bulunmuĢtur [Tunçeli ve Türker, 2000]. M. Tüzen, Dowex M 4195 kullanarak Au(III)’ün katı faz özütlemesini gerçekleĢtirmiĢtir. Kullanılan ĢelatlaĢtırıcı reçinenin 100’den fazla çevrime dayanıklı olduğu gözlenmiĢtir. Geri kazanma verimi % 95’den büyük olup, yöntemin gözlenebilme sınırı 1,61 g/L, zenginleĢtirme faktörü ise 31 olarak bulunmuĢtur [Tüzen ve ark., 2008]. Katı faz özütleme tekniğinde sıklıkla kullanılan bir diğer yöntem ise; kullanılan katı fazın bir baĢka madde ile modifiye edilmesidir. Son yıllarda bu Ģekilde eser element zenginleĢtirmesi ve tayininin yapıldığı birçok çalıĢma vardır [Türker, 2007]. R.K. Sharma, Amberlit XAD-16 reçine üzerine gallik asit bağlamıĢ ve hazırladığı bu katı fazı Cr(III), Mn(II), Fe(III), Co(II), Ni(II) ve Cu(II) iyonlarının 12 zenginleĢtirilmesinde ve FAAS ile tayini çalıĢmasında kullanmıĢtır. 2 M HNO3 çözeltisinin elüent olarak kullanıldığı çalıĢmada, ≥ % 95 geri kazanma veriminin olduğu pH değerleri; Ni(II) için 6–7, Cr(III) için 3–5, Cu(II) için 6–7, Mn(II) için 5–6, Fe(III) için 4–6 ve Co(II) için 6–7 dir. Kullanılan katı fazın adsorpsiyon kapasitesi ise Cr(III), Mn(II), Fe(III), Co(II), Ni(II) ve Cu(II) için sırasıyla 216 µmol/g, 180 µmol/g, 403 µmol/g, 281 µmol/g, 250 µmol/g ve 344 µmol/g’ dır [Sharma ve ark., 2009] T. Madrakian, silika jeli 2,4,6-trimorfolin-1,3,5-triazin ile modifiye ettikten sonra Ni(II), Co(II), Cd(II) ve Zn(II)’nin zenginleĢtirilmesi ve FAAS ile tayini için katı faz özütleyicisi olarak kullanmıĢlardır. Geri alma çözcüsü olarak 2 mL 1 M HCl kullanmĢlardır. Yöntemin geri kazanma verimi tüm elementler için % 99, zenginleĢtirme faktörü Ni ve Co için 100, Cd ve Zn için 50, gözlenebilme sınırları ise Ni(II) için 0,23 g/L, Co(II) için 0,20 g/L, Cd(II) için 0,29 g/L ve Zn(II) için 0,34 g/L; kullanılan katı fazın adsorpsiyon kapasitesi ise sırasıyla Ni(II) için 670 g/g, Co(II) için 833 g/g, Cd(II) için 590 g/g ve Zn(II) için 526 g/g’dır [Madrakian ve ark., 2008]. Katı faz özütleme kompleksleĢtirici ile tekniğinde bazen tayin kompleksleĢtirildikten edilecek sonra iyonlar katı faza uygun bir yüklenip zenginleĢtirilebilir. Bu yöntemle literatüre birçok çalıĢma kazandırılmıĢtır [Türker, 2007]. M. Soylak, çevre örneklerindeki Cr(III), Mn(II), Fe(III), Co(II), Cu(II), Cd(II) ve Pb(II)’nin FAAS ile tayini yapmak için Diaion SP-850’yi katı faz özütleyicisi olarak kullanmıĢtır. Bu çalıĢmada tayin edilecek iyonlar alfaoksimle kompleks haline getirildikten sonra kolonda tutunmakta ve tutunan iyonlar 1 M HNO 3 ile geri alındıktan sonra FAAS ile tayin edilmektedir. Tüm elementler için geri kazanma verimi % 95’ten büyüktür. ÇalıĢmada zenginleĢtirme faktörü 50, tayin elementlerinin gözlenebilme sınırları sırasıyla 0,65 g/L, 0,42 g/L, 0,28 g/L, 0,73 g/L, 0,30 g/L, 0,47 g/L ve 0,50 g/L’dır. Kullanılan katı fazın adsorpsiyon kapasitesi 13 sırasıyla 0,08 mmol/g, 0,11 mmol/g, 0,10 mmol/g, 0,07 mmol/g, 0,09 mmol/g, 0,06 mmol/g ve 0,02 mmol/g’dır [Soylak ve Tüzen, 2006]. H. Çiftçi, Co(II) iyonlarını N,N’-bis(piridin-2-metil)benzen-1,4-diamin ile kompleks hale getirdikten sonra Amberlite XAD 7 dolgulu kolonda zenginleĢtirmiĢtir. ZenginleĢtirme faktörünün 200 olduğu yöntemin gözlenebilme sınırı ise 0,24 µg/L’dir [Çiftçi, 2010]. Katı faz özütleme çalıĢmalarına bakıldığında doğal maddelerin de (kil ve pamuk gibi) doğrudan ya da modifiye edildikten sonra adsorban veya katıfaz özütleyicisi olarak kullanıldığı görülmektedir [Türker, 2007]. A. R. Türker, sepioliti kullanarak demir ve kurĢunun alevli atomik absorpsiyon spektroskopisi ile tayinleri için yöntem geliĢtirmiĢtir [Türker ve ark., 1997]. Daryoush Afzali, organo nano kili 5-4-dimetilamino benzidin-rodanin ile modifiye ederek Au(II)’nin zenginleĢtirilmesinde katı faz olarak kullanmıĢtır. Geri alma çözücüsü olarak 6,0 mL 1 M Na2S2O3 kullanılan yöntemde tayin edilen elementinin geri kazanma verimi % 98, zenginleĢtirme faktörleri 105, gözlenebilme sınırları 0,1 ng/mL, adsorpsiyon kapasitesi ise ise 3,9 mg/g’dır [Afzali D. ve ark., 2010]. Son yıllarda literatürde çeĢitli biyokütlelerin katı faz olarak kullanıldığı çalıĢmalara sıkça rastlanmaktadır. D. Mendil, Sepabeads SP 70 üzerine Penicillium italicum immobilize etmiĢ ve bakır, kadmiyum, kurĢun, mangan, demir, nikel ve kobaltın biyosorpsiyonunu incelemiĢtir. Geri kazanma verimleri % 95–102 arasında, gözlenebilme sınırları ise 0,41 g/L ve 1,60 g/L arasında değiĢmektedir [Mendil ve ark., 2008]. Walter N.L. dos Santos, Agave sisalanayı katı faz olarak kullanarak kurĢunun ve kadmiyumun biyosorpsiyonunu incelemiĢtir. ÇalıĢmada biyosorpsiyon için çalıĢma pH’sı 7 seçilmiĢtir. Gözlenebilme sınırları ise kurĢun için 1,34 mg/g, kadmiyum için ise 1,85 mg/g olarak bulunmuĢtur [Dos Santos ve ark., 2010]. 14 S. Baytak, çevresel örneklerdeki Cu(II), Zn(II) ve Pb(II)’nin zenginleĢtirilmesi, ayrılması ve FAAS ile tayini çalıĢmasını yapmıĢtır. Adsorban olarak Penicillium digitatum immobilize edilmiĢ ponza taĢı kullanılan yöntemle Cu(II), Zn(II) ve Pb(II) analitik açıdan uygun geri kazanma verimleri ile zenginleĢtirilebilmiĢtir. Cu(II), Zn(II) ve Pb(II) için gözlenebilme sınırlarının sırası ile 1,8, 1,3 and 5,8 ng/mL’dir [ Baytak ve ark., 2008]. GeliĢen dünyada çeĢitli ihtiyaçlar ve öngörüler sonucunda nano bilim ve nano teknoloji hızla ilerlemekte ve birçok bilim dalıda bu ilerleme doğrultusunda Ģekil almaktadır. Eser elementlerin zenginleĢtirilmesinde de katı faz olarak nano malzemelerin de yaygın Ģekilde kullanıldığı görülmektedir [Türker 2007]. Literatürlerden eser elementlerin zenginleĢtirilmesinde nano malzemelerin kullanımı incelenecek olursa; nano boyutta malzemelerin doğrudan eser element zenginleĢtirme çalıĢmalarında kullanıldığı veya organik ya da inorganik maddelerle kaplanma, tutturulma gibi farklı iĢlemler sonrasında eser element zenginleĢtirmesinde kullanıldığı birçok çalıĢmaya rastlamak mümkündür. M. Tüzen, çok duvarlı karbon nano tüpü katı faz olarak kullanmıĢ ve çevre örneklerinde krom türlemesi ve zenginleĢtirmesini gerçekleĢtirmiĢtir. Yöntemde, öncelikle Cr(VI) iyonlarını amonyum prolidinditiyokarbamat (APDC) ile kompleks hale getirilmiĢ ve en uygun Ģartlarda çok duvarlı karbon nano tüp üzerine tutturulmuĢtur. Yöntemin gözlenebilme sınırı Cr(VI) için 0,90 g/L, adsorpsiyon kapasitesi ise 9,50 mg/g’dır [Tüzen ve Soylak, 2007]. M. Ezoddin ve arkadaĢları nano aluminayı sodyum dodesil sülfat 1-(2-pridazol)-2naftol ile kaplayıp Cd(II) ve Pb(II)’ nin zenginleĢtirilmesi ve FAAS yöntemi ile tayini çalıĢmalarında katı faz olarak kullanmıĢlardır. Geri alma çözücüsü olarak 2 mL 2 M HNO3 kullanılan yöntemde tayin edilen elementlerin geri kazanma verimleri % 99, zenginleĢtirme faktörleri 250’dir. Gözlenebilme sınırları; Pb(II) için 0,17 g/L 15 ve Cd(II) 0,15 g/L, adsorpsiyon kapasiteleri ise Pb(II) için 16,4 mg/g Cd için ise 11,1 mg/g’dır [Ezoddin ve ark]. R. S. Amais, sentezledikleri çok duvarlı karbon nano tüp-nano alumina kompoziti mazelmesini su numunelerindeki nikelin zenginleĢtirilmesinde adsorban olarak kullanmıĢtır. GeliĢtirilen yöntemde, zenginleĢtirme faktörü 20,9, gözlenebilme sınırı 4,1 g/L’dir [Amais ve ark., 2007]. Y. R. Liu, nano boyutta TiO2’yi silika jel üzerine tutturarak elde ettiği kompozit malzemeyi Pb’nin zenginleĢtirilip GFAAS ile tayin edilmesinde katı faz özütleyicisi olarak kullanmıĢtır. GeliĢtirlen yöntemde pH 4-7 aralığında Pb nicel olarak geri kazanılmıĢtır. Yöntemin gözlenebilme sınırı 9,5 ng/L, zenginleĢtirme faktörü 50, adsorpsiyon kapasitesi 3,16 mg/g’dır [Liu ve Liang, 2008]. Jibrin Sabo Suleiman, bizmuto-II immobilize edilmiĢ manyetik nano parçacıkları kullanarak Cr(III), Cu(II) ve Pb(II) zenginleĢtirmiĢ ve ICP-OES ile tayinlerini gerçekleĢtirmiĢtir. GeliĢtirdiği yöntemle p H 3-9 aralığında Cr(III), Cu(II) ve Pb(II) % 90 geri kazanılmıĢtır. Cr(III), Cu(II) ve Pb(II) için zenginleĢtirme faktörü sırasıyla; 96, 95 ve 87 olan yönteminde tayin edilecek elementlerin gözlenebilme sınırları da sırasıyla 0,043, 0,058 ve 0,085 ng/mL’ dir [Suleiman ve ark., 2009]. M. Soylak, tek duvarlı karbon nano tüpü katı faz olarak kullanarak Fe(III) ve Cr(III) iyonlarının zenginleĢtirmiĢ ve FAAS ile tayin etmiĢtir. Geri kazanma veriminin pH 8’ de ≥ % 95 olduğu yöntemde Fe(III) ve Cr(III)’ ün gözlenebilme sınırları sırasıyla 2.12 ve 4.08 µg/L’ dir [Soylak ve ark., 2010]. P. Liang, çok duvarlı karbon nanotüpü mikro kolona doldurarak jeolojik örneklerdeki altının zenginleĢtirilmesi ve FAAS ile tayini için adsorban olarak kullanmıĢtır. GeliĢtirilen yöntemde, geri kazanma verimi % 98,6, zenginleĢtirme faktörü 75, gözlenebilme sınırı 0,15 g/L, adsorpsiyon kapasitesi 14,8 mg/g’dır [Liang ve ark., 2008]. 16 Z. Zang, çok duvarlı karbon nano tüpü etilen diamin ile modifiye etmiĢ ve Cr(III), Pb(II) ve Fe(III)’ün zenginleĢtirilmesinde adsorban olarak kullanmıĢtır. GeliĢtirlen yöntemde, adsorpsiyon kapasiteleri sırasıyla 39,58 mg/g, 28,69 mg/g ve 54,48 mg/g, gözlenebilme sınırları sırasıyla 0,24 g/L, 0,19 g/L ve 0,33 g/L olarak bulunmuĢtur [Zang ve ark., 2009]. O. M. Kalfa, sentezlediği nano B2O3/TiO2 kompozit malzemesini katı faz olarak kullanarak Cd(II)’un zenginleĢtirilmesi ve tayini çalıĢmalarını gerçekleĢtirmiĢtir. GeliĢtirilen yöntemin, çalıĢma pH değeri; pH 6, geri alma çözeltisi; 5 mL 1 mol/L HCl çözeltisi, zenginleĢtirme faktörü ve kadmiyumun gözlenebilme sınırı ise sırasıyla 50 ve 1,44 µg/L’ dir. Sentezlenen nano malzemenin adsorpsiyon kapasitesi 49 mg/g olarak verilmiĢtir. [Kalfa ve ark., 2009]. S. Baytak, su örneklerinde Cr, Cu, Fe, Mn, Ni ve Zn deriĢiminin ICP-OES ile belirlenmesi için yöntem geliĢtirmiĢ ve katı faz olarak Yamadazyma spartinae immobilize edilmiĢ TiO2 nano parçacıkları kullanmıĢtır. pH 6 – 8 civarında analitik olarak uygun geri kazanmaların olduğu çalıĢmada geri alma çözücüsü olarak 5 % (v/v) HNO3 çözeltisi kullanılmıĢtır. ÇalıĢmada tayin edilecek iyonların gözlenebilme sınırları sırasıyla 0,17, 0,45, 0.25, 0,15, 0,33 ve 0,10 µg/L’ dır [Baytak ve ark., 2010]. Y. Bakırcıoğlu, TiO2 nano parçacıklar yüklü filamentous fungal biyokütlesine kurĢunun biyosorpsiyonunu incelemiĢtir. Verilen sonuçlara göre; geliĢtirilen yöntemin çalıĢma pH değeri; pH 4, eluet 1 mol/L HCl, kurĢunun gözlenebilme sınırı ise 0,78 µg/L’dir [Bakırcıoğlu ve ark, 2010]. Ö. Yalçınkaya, katı faz olarak sentezledikleri melez nano malzemeyi (ZrO2/B2O3) kullanarak Co(II), Cu(II), Cd(II) iyonlarının zenginleĢtirilmesi ve FAAS yöntemi ile tayini çalıĢmasını yapmıĢtır. ġelat oluĢturucu maddelere ihtiyacın duyulmadığı yöntemde, Co(II), Cu(II), Cd(II) iyonlarının gözlenebilme sınırları sırası ile 3,8, 3,3, ve 3,1 µg/L, geri kazanma verimleri sırasıyla % 95 güven seviyesinde; % 96, % 95, 17 % 98 olarak verilmiĢtir. Kullanılan nano malzemenin adsorpsiyon kapasitesi ise Co 32,2 mg/g, Cu 46,5 mg/g, Cd 109,9 mg/g’dır [Yalçınkaya ve ark, 2010]. 2.2.2. Arsenik ve selenyumun katı faz özütleme yöntemi ile zenginleştirmesi ve/veya türlemesi için bazı çalışmalar Son yıllarda katı faz özütleme ile yapılan popüler çalıĢmalardan biri de eser elementler olan arsenik ve selenyumun zenginleĢtirilmesi ve/veya türlemesi için yapılan çalıĢmalardır. Shizhong Chen, karbon nano fiberleri katı faz olarak kullanarak inorganik arsenik türlerinin zenginleĢtirilmesi ve ayrılması çalıĢmasını yapmıĢtır. ICP-MS ile tayin iĢleminin yapıldığı çalıĢmada, en uygun pH çalıĢma aralığı 1-3 olarak bulunmuĢtur. En uygun çalıĢma Ģartları altında 33 kat zenginleĢtirmenin olduğu çalıĢmada As(III) ve As(V)’in gözlenebilme sınırları sırasıyla 0,0045 ng/mL ve 0,24 ng/mL bulunmuĢtur [Chen ve ark, 2009]. A. N. Anthemidis, As(III) iyonunu amonyum prolidin ditiokarbamat ile kompleks hale getirmiĢ ve politetrafloroetilen katı faz üzerine kuvvetli asidik olmayan bir ortamda tutturmuĢ ve 2 mol/L HCl ile geri aldıktan sonra HGAFS yöntemi ile tayin etmiĢtir. ZenginleĢtirme süresinin 60 saniye olduğu yöntemde arseniğin gözlenebilme sınırı ise 0,002 µg/L’ dir [Anthemidis ve ark, 2006]. K. O. Saygi, Diaion HP-2MG reçine üzerinde çevresel örneklerdeki Se(IV) ve Se(VI)’nın APDC kullanılarak türlemesi çalıĢmasını yapmıĢtır. Geri kazanma veriminin % 95’den büyük olduğu çalıĢmada en uygun pH aralığı; 1- 2,5, adsorpsiyon kapasitesi; 5,20 mg/g, zenginleĢtirme faktörü; 100 ve selenyumun gözlenebilme sınırı 0,001 µg/L’ dir [Saygi ve ark. 2006]. Uluözlü Ö. D., Streptococcus pyogenes immobilize edilmiĢ SP 70 boncukları kullanarak su örnekleri ve yiyeceklerdeki As(III) ve As(V) iyonlarının türlemesi ve HGAAS yöntemi ile tayini çalıĢmasını literatüre kazandırmıĢtır. pH 6-7 aralığında 18 baĢarılı bir Ģekilde türleme yapılan yöntemde biyosorbendin adsorpsion kapasitesi; 7,3 mg/g, zenginleĢtirme faktörü; 36, gözlenebilme sınırı ise 13 ng/L’dir [Uluözlü ve ark, 2010]. Nureddin Ben Issa, kuvvetli bazik iyon değiĢtirici reçine ve polistiren temelli melez reçine kullanarak arsenik türlerinin zenginleĢtirilmesi ve ICP-MS yöntemi ile tayinini çalıĢmıĢtır. ÇalıĢmada polistiren temelli melez reçine kullanarak arsenik türlerinin her ikisi de zenginleĢtirilmiĢtir. Kuvvetli bazik anyon değiĢtirici reçine ile ise As(V) ve As(III) birbirinden ayrılmıĢ ve As(V) zenginleĢtirilmiĢtir. Kuvvetli bazik anyon değiĢtirici reçine için adsorpsiyon kapasitesi 370 µg/g (As(V) için), melez reçine için ise 4150 µg/g (As(III) için) ve 3500 µg/g (As(V) için) olarak tespit edilmiĢtir [Issa ve ark., 2010]. T. S. Lin, Dowex 1X2 reçine kullanarak yer altı sularındaki selenyum türlerinin atomik absorpsiyon spektroskopi yöntemi ile tayini çalıĢmasını yapmıĢtır. Yönteme göre reçine üzerine tutunan Se(IV) 0,1 M HNO3 ile Se(VI) ise 1 M HNO3 ile geri alınmıĢtır. GeliĢtirilen yöntemin gözlenebilme sınırı ise 5,6 ng/L Tespit eidlmiĢtir [Lin, 2007]. Dahui Chen, 3-(2-aminoetilamino) propiltrimetoksisilan (AAPTS) ile modifiye edilmiĢ orta gözenekli silika jeli kullanarak doğal sulardaki arseniğin ICP-OES ile tayini çalıĢmasını yapmıĢtır. Yönteme göre As(V) iyonları pH 3-9 aralığında tutunmakta ancak As(III) tutunmamaktadır. KMnO4 ile As(V) Ģekline dönüĢtürülen arsenik türleri bu yöntemle seçici Ģekilde zenginleĢtirilebilmektedir. Modifiye edilmiĢ adsorbanın adsorpsiyon kapasitesi 10,3 mg/g, arseniğin gözlenebilme sınırı 0,05 µg/L ve yöntemin zenginleĢtirme faktörü 100 olarak bulunmuĢtur [Chen ve ark., 2009]. Chaomei Xiong As(III)/As(V) ve Se(IV)/Se(VI) iyonlarının özütlemesi için setiltrimetilamonyum bromür (CTAB) ile modifiye edilmiĢ alkil silika jeli katı faz olarak kullanmıĢlardır ve tayin yöntemi olarak ICP-OES kullanılmıĢtır. 0,1 mL 1,0 mol/L HNO3’ün geri alma çözücüsü olarak kullanıldığı yöntemin zenginleĢtirme 19 faktörü As(V), Se(VI) için sırası ile 26,7 ve 27,6 olarak belirlenmiĢtir. Yine As(V), Se(VI) için gözlenebilme sınırı sırası ile 0,15 µg/L ve 0,10 µg/L’dır [Xiong ve ark., 2008]. Maïté Bueno, Amberlite IRA-743 reçineyi katı faz olarak kullanarak doğal su örneklerindeki organik (selenosistin) ve inorganik [Se(IV), Se(VI)] selenyum türlerinin ICP- MS, HPCL ile tayini için yöntem geliĢtirmiĢtir. GeliĢtirilen yöntemde selenositin p H 4-5,5 aralığında, Se(IV) p H 4-7 aralığında, Se(VI) p H 4-9 aralığında kolona tutturulmuĢtur [Buneo M. ve Potin-Gautier M., 2002]. 2.3. Atomik Absorpsiyon Spektroskopisi (AAS) Yöntemi 2.3.1. Temel kurallar Atomik absorpsiyon spektroskopisi, elektromanyetik ıĢımanın gaz fazındaki serbest atomlar tarafından absorplamasına dayanır. Eo temel enerji seviyesindeki bir atom, h enerjili bir foton absorplarsa, Ei uyarılmıĢ enerji seviyesine geçer. Bu olaya atomun uyarılması denir ve geçiĢe ait enerji değeri Planck eĢitliğiyle hesaplanır: c Ei – Eo = h = h Burada; h : Planck sabiti, 6,626.10-34 J s c : IĢık hızı, m/s : Absorplanan ıĢının frekansı, s-1 : Absorplanan ıĢının dalga boyu, m dir. Buna göre bir atomun absorpsiyon yapması için, temel ve uyarılmıĢ seviyeler arasındaki enerji farkına denk enerjiye sahip bir ıĢın ile karĢılaĢması gerekir. Diğer 20 taraftan Lambert, homojen bir ortamdan geçen ıĢın Ģiddetinin, ıĢınların geçtiği yöndeki ortamın kalınlığıyla üstel Ģekilde azaldığını, ancak ortama gelen ve geçen ıĢın Ģiddetlerinin oranının gelen ıĢınların Ģiddetinden bağımsız olduğunu bulmuĢtur. I = Io e-k'd Burada; Io : Ortama gelen ıĢının Ģiddeti, I : Ortamı terk eden ıĢının Ģiddeti, d : Ortamın kalınlığı (ıĢının ortamdan geçtiği yol), k' : Absorpsiyon katsayısı, dalga boyu ve ortama bağlı bir katsayı dır. Absorpsiyon katsayısı analit deriĢim ile orantılıdır. k' = k" C Lambert tarafından ortaya atılan ve Beer tarafından geliĢtirilen maddelerin ıĢın absorpsiyonuyla ilgili bu yasa, ln (Io / I) = k"d C k = k"/ 2,303 ise A = log (Io / I) = k d C ġeklinde verilmekte ve günümüzde hala geçerliliğini korumaktadır. Burada; A : Absorbans, C : Absorpsiyon yapan türün deriĢimi, k : Absorpsiyon katsayısı (DeriĢim molarite olarak alındığında molar absorpsiyon katsayısı, ε, adını alır) 21 dır. Absorpsiyon, temel haldeki atomların enerji absorplayarak uyarılmıĢ hale geçmeleri esasına dayandığından, absorpsiyon Ģiddeti de esas olarak temel haldeki atomların sayısına bağlı olarak değiĢir. Belirli bir sıcaklıkta gaz fazında bulunan atomlardan ne kadarının uyarılmıĢ halde olduğu aĢağıda verilen Boltzmann eĢitliğiyle hesaplanır. gu Nu = No g o e E / k T Burada; Nu, No : Sırasıyla uyarılmıĢ ve temel haldeki atomların sayısı, k : Boltzmann sabiti, E : UyarılmıĢ ve temel haller arasındaki enerji farkı, T : Mutlak sıcaklık, gu, go : Sırasıyla uyarılmıĢ ve temel seviyelerin istatistik ağırlıkları dır. Boltzmann eĢitliğine göre ortamın sıcaklığı artarsa, temel seviyedeki atom sayısı azalır ve uyarılmıĢ haldeki atom sayısı artar. Atomik absorpsiyon spektroskopisi tekniğinde, temel seviyedeki atom sayısının fazla olması istendiğinden, atomlaĢma sıcaklığı belirlenirken, bu sıcaklığın çalıĢılan element atomlarını atomlaĢtırmasına fakat uyarmamasına dikkat edilmelidir. Genellikle, 3000 K’den düĢük sıcaklıklarda uyarılmıĢ seviyedeki atom sayısı, temel seviyedeki atom sayısı yanında ihmal edilebilir değerlerdedir. Bu nedenle temel seviyedeki atom sayısı ortamdaki toplam atom sayısına eĢit alınabilir. 2.3.2. Atomik absorpsiyon spektrometreleri Atomik absorpsiyon spektrometrelerinde, atomlaĢtırılan tayin elementi üzerine onun absorplayacağı ıĢın gönderilerek, atomlaĢtırıcıya gelen ve geçen ıĢın Ģiddetlerinin oranı ölçülür. Bu iĢlemler için kullanılan bütün atomik absorpsiyon spektrometreleri 22 temelde aynı bileĢenlere sahiptir. Atomik absorpsiyonun ölçülmesinde kullanılan spektrometreler, esas olarak aĢağıdaki bileĢenlerden meydana gelir (ġekil 2.2). Atomik absorpsiyon cihazlarının en önemli kısımlarından biri absorplanacak ıĢınları yayan ıĢın kaynaklarıdır. Bu kaynaktan atomlaĢtırıcı ortamına tek dalga boylu ıĢın gönderilmesine rağmen, atomlaĢtırıcı ortamından ilâve ıĢınların yayılması nedeniyle çok dalga boylu ıĢınlar da oluĢmaktadır. Ġdeal bir atomlaĢtırıcının emisyon yapmaması gerekirse de, bunun sağlanması pratik olarak pek mümkün değildir. Absorpsiyon ölçmelerinde atomlaĢtırıcı tarafından yayılan ıĢınların etkisini gidermek için tek ıĢın demetli alternatif akımlı sistemler geliĢtirilmiĢtir. Bu sistemlerde; ıĢın kaynağı ile atomlaĢtırıcı arasına konan bir ıĢın kesici, kaynaktan gelen ıĢınları dedektöre kesikli olarak gönderirken, atomlaĢtırıcıda oluĢan ıĢınlar dedektöre sürekli ulaĢır. Kesikli gelen ıĢınlar dedektörde bir alternatif akım oluĢturmakta ve elektronik devrelerde de sadece bu akım yükseltilmektedir. Böylece, ıĢın kaynağından gelen ıĢın Ģiddetinin yanında atomlaĢtırıcıdan kaynaklanan ıĢın Ģiddeti ihmal edilmektedir. IĢın kaynaklarından kesikli ıĢınların gelmesi, kaynağa kesikli akım uygulamakla da sağlanabilir. Günümüzde kullanılan cihazlar bu sistemle çalıĢmaktadır (ġekil 2.2a). ġekil 2.2. Atomik absorpsiyon spektrometresinin Ģematik gösteriliĢi [Welz ve Sperling, 1999] 1. IĢın kaynağı, 2. AtomlaĢtırıcı, 3. Monokromator, 4. Dedektör, 5. Ölçme sistemi. (a. Tek ıĢın yollu, alternatif akımlı, b. Çift ıĢın yollu, alternatif akımlı cihazlar.) 23 IĢın kaynağından gelen ıĢınların kesikli hale getirilmesi yerine, ıĢın yoluna yerleĢtirilen aynalı ıĢık biçer yardımıyla ıĢınlar bir kere atomlaĢtırıcıdan ve bir kere de atomlaĢtırıcının dıĢından geçirilmek suretiyle de dedektöre ulaĢtırılabilir. Bu Ģekilde alternatif akımlı çift ıĢın yollu cihazlar yapılmaktadır. Her iki ıĢın Ģiddeti birbirine eĢit olduğunda dedektörde herhangi bir akım meydana gelmemektedir. Absorpsiyon nedeniyle ıĢın Ģiddetlerinin oranı değiĢtiğinde dedektörde bir akım üretilmekte ve bu akım yükseltilerek ölçülmektedir. Bu sistemde çift ıĢın demeti kullanılması nedeniyle kararlılığı tek ıĢın demetli sistemlere göre daha iyi, fakat ıĢın demetinin ikiye ayrılması yüzünden yayılan ıĢın Ģiddetinin azalması nedeniyle de analitik duyarlık daha düĢüktür (ġekil 2.2 b). 2.3.3. Işın kaynakları Atomik absorpsiyon hatlarının çok dar (0,002–0,005 nm) olması ve her elementin kendisine has elektronik geçiĢ enerjilerinin bulunması atomik absorpsiyon spektrometrik yöntemi oldukça seçici yapmaktadır. Atomik absorpsiyon çalıĢmalarında kullanılan ıĢın kaynaklarına ait emisyon hatlarının hat geniĢliğinin atomik absorpsiyon hattının hat geniĢliğine eĢit veya daha dar olması istenir. Bu nedenle atomik absorpsiyon spektrometrik yöntemde absorpsiyon piklerinden daha dar bant geniĢliği olan ıĢın kaynakları kullanılır. Her element (bazen element grupları) için ayrı bir lamba gerektirmesi bu yöntemin en büyük yetersizliğidir. Son yıllarda her element için tek lambanın kullanıldığı sürekli ıĢık kaynaklı cihazlar geliĢtirilmiĢtir. Atomik absorpsiyon ölçmelerinde kullanılan ıĢın kaynakları aĢağıda listelenmiĢtir; 1. Oyuk katot lambaları (OKL) 2. Elektrotsuz boĢalım lambaları (EBL) 3. Buhar boĢalım lambaları 4. Alev 24 5. Sürekli ıĢın kaynakları Bu tez kapsamında oyuk katot lambaları, elektrotsuz boĢalım lambaları ve sürekli ıĢın kaynakları hakkında bilgi verilmiĢtir. Oyuk katot lambaları (OKL) Atomik absorpsiyon spektroskopisinde en kullanıĢlı ıĢık kaynağı oyuk katot lambasıdır (ġekil 2.3). Bu kaynak 1-5 torr arasında basınca sahip argon gibi bir inert gaz ortamında kapatılmıĢ bir cam boruda tungsten veya nikel bir anot ve silindir Ģeklinde bir katottan ibarettir. Katot, analiz elementinin metalinden veya o metalin uygun bir alaĢımından yapılmıĢtır. Elektrotlar arasında uygulanan 300 V kadar bir potansiyel, inert gazın iyonlaĢmasını ve inert gaz iyonları ile elektronların elektrotlara yöneliĢinden doğan 5-10 mA’lik bir akımı oluĢturur. Potansiyel yeterince büyük ise, inert gaz katyonları katota yeterli bir enerji ile çarparak metal atomlarının bazılarını yerinden sökerek bir atom bulutu oluĢturabilir; bu iĢleme sıçratma adı verilir. Sıçratılan metal atomlarından bazıları yine çarpıĢmalarla uyarılmıĢ hale geçer ve sonra temel hale dönerken karakteristik dalga boyundaki emisyona neden olurlar. Lambanın sıcaklığı genellikle atomlaĢtırıcının sıcaklığından düĢük olduğundan, lambadaki hat geniĢlemesi atomlaĢtırıcıdakinden daha düĢüktür. Bunun sonucu olarak lambada yayılan ıĢının hat geniĢliği, atomlaĢtırıcıdaki atomların adsorpsiyon hat geniĢliğinden daha dardır. Buda atomik absorpsiyon spektroskopisi için istenen bir durumudur. Böylece, lambanın emisyon çizgileri, alevdeki absorpsiyon piklerine göre daha az geniĢler. Lambadaki sıçratılan metal atomları sonunda katot yüzeyine veya lambanın iç çeperlerine dönerek buralarda toplanırlar [Skoog ve ark., 1999]. 25 ġekil 2.3. Oyuk katot lambasının Ģematik gösteriliĢi [Welz ve Sperling, 1999] Elektrotsuz boĢalım lambaları (EBL) Eletrotsuz boĢalım lambası, atomik çizgi spektrumu için yararlı bir kaynak olup aynı element için yapılmıĢ oyuk katot lambalarına göre 10- 100 kat fazla ıĢın Ģiddeti sağlayabilir. Tipik bir lamba, birkaç torr basınçlı argon gibi bir inert gaz ortamında, analiz elementini metal veya bir tuzu Ģeklinde içeren kapalı bir kuvars borudur. Bu kaynak elektrot içermez; bunun yerine Ģiddetli radyo frekansı veya mikrodalga ıĢınım alanı ile gerekli enerji sağlanır. Bu alanda inert gaz iyonlaĢır; iyonlar alanın yüksek frekanslı bileĢeni ile hızlandırılırlar ve böylece spektrumu istenilen metalin atomlarını uyaracak enerjiye ulaĢırlar [Skoog ve ark., 1999]. Sürekli ıĢın kaynakları Son yıllarda tüm elementler için sadece bir ıĢık kaynağının kullanıldığı sürekli kaynaklı atomik absorpsiyon spektrometreleri kullanılmaktadır. Böylece oyuk katot lambasında olduğu gibi her element veya element grubu için ayrı lamba kullanımı ortadan kalkmıĢ ve tüm ultraviole - görünür bölgede (UV-GB) ıĢın yayan ıĢık kaynakları kullanılmıĢtır. IĢık kaynağı olarak ksenon ark lambalar kullanılarak ve yüksek ayırma güçlü monokromatörler yardımıyla her piksel için yaklaĢık 2 pm çözünürlük sağlanmaktadır. Sürekli ıĢın kaynaklı atomik absorpsiyon 26 spektrometresinde 2 ayrı monokromatör kullanılmaktadır. Bunlardan bir tanesi istenilen dalga boyunda ıĢının atomlaĢtırıcıya ulaĢması için ıĢık kaynağı ile atomlaĢtırıcı arasına diğeri ise atomlaĢtırıcı ile detektör arasına konmaktadır. Bu ıĢık kaynaklarının kullanıldığı cihazlara, yüksek çözünürlüklü sürekli ıĢık kaynaklı atomik absorpsiyon spektrometresi (HR-CSAAS) denilmektedir. [Welz ve ark, 2005]. CSAAS’nin Ģematik görünüĢü ġekil 2.4’de verilmiĢtir. ġekil 2.4. Yüksek çözünürlüklü sürekli kaynaklı atomik absorpsiyo spektrometresinin Ģematik gösteriliĢi [Welz ve ark., 2003] 2.3.4. Atomlaştırıcılar Atomik adsorsiyon spektroskopisinde atomlaĢtırıcılar, çözeltideki analiz elementinin serbest atomlarının oluĢmasını sağlar. Absorpsiyon Ģiddeti gaz fazındaki serbest atom deriĢimiyle doğru orantılı olduğundan, AAS’de atomlaĢtırıcıların çok önemli bir iĢlevi vardır. AtomlaĢtırıcılar, genellikle alevli ve alevsiz (elektrotermal) olmak üzere ikiye ayrılır. Alevli atomlaĢtırıcılar Örnekteki analiz elementini atomlaĢtırmak için uygun alev baĢlıklarıyla, çeĢitli yanıcı ve yakıcı gazların yakılmasıyla elde edilen alevin kullanıldığı 27 atomlaĢtırıcılardır. Genellikle alevli atomik absorpsiyon spektrometrelerinde yakıcı gaz olarak hava, oksijen ve diazot monoksit (N2O), yanıcı gaz olarak da hidrojen (H2), asetilen (C2H2) ve propan gazı kullanılır. Bazı alev türlerinin özellikleri Çizelge 2.1’de verilmiĢtir. Çizelge 2.1. Bazı alev türlerinin özellikleri Yakıcı Gaz Yanıcı Gaz Alev Sıcaklığı, ( oC) Yanma Hızı, (cm/s) Asetilen Hava 2300 160 Hidrojen Hava 2050 320 Propan Hava 1930 45 Hidrojen N2O 2650 390 Asetilen N2O 2950 285 Asetilen Oksijen 3180 1130 Alevli atomlaĢtırıcılarda ön-karıĢtırmalı ve ön-karıĢtırmasız olmak üzere iki tür alev baĢlığı kullanılır. Ön-karıĢtırmasız (türbülent akımlı) alev baĢlıkları, nebülizörle birlikte imal edilmiĢtir (ġekil 2.4). Örnek çözeltisi kılcal bir borudan yanıcı ve yakıcı gazların sağladığı venturi etkisi ile emilir. Genellikle örnek akıĢ hızı dakikada 1–3 mL’dir. Bu baĢlıkların en önemli avantajı aleve daha çok örnek çözeltisinin gitmesini ve böylece daha temsili bir analizin yapılmasını sağlamasıdır. Ön-karıĢtırmalı alev baĢlıklarına göre patlama ve geri saçılma ihtimali daha azdır. Alev yolunun kısa olması ve bekin tıkanma ihtimalinin fazlalığı ise önemli dezavantajlarıdır. Gürültülü çalıĢan bu atomlaĢtırıcılar emisyon ve floresans çalıĢmalarında tercih edilirken, ıĢık yolunun kısa olmasından dolayı absorpsiyonda kullanılmazlar. 28 ġekil 2.5. Ön-karıĢtırmasız alev baĢlığının Ģematik görünüĢü [Robinson, 1990] Ön-karıĢtırmalı (laminer akımlı) alev baĢlıklarında (ġekil 2.5) örnek çözeltisi yakıcı gazın yardımıyla kılcal borudan emilir [Ebdon, 1982]. Örnekten gelen aerosoller muhtelif engellere çarparak sis haline getirilir ve yakıt gazları ile birlikte aleve taĢınır. Örneğin büyükçe bir kısmı aleve taĢınamaz ve dıĢarı atılır. Ön-karıĢtırmalı alev baĢlıklarının ıĢın yollarının daha uzun olması sebebiyle duyarlık ve tekrarlanabilirlik daha iyidir. Örnek emiĢ hızının ve aleve taĢınma oranının düĢüklüğü bu alev baĢlıklarının yetersizliğidir. Yakıcı gaz yardımı ile emilen çözeltinin aleve ulaĢma oranı ve çözücünün buharlaĢma hızı örnek ve standart çözeltilerinin yoğunluk, viskozite ve yüzey gerilimi gibi fiziksel özellikleriyle atomlaĢtırıcıda kullanılan sisleĢtiricinin yapısına bağlı olarak değiĢir. 29 Sis halinde alev ortamına ulaĢan çözeltideki çözünmüĢ maddeler ısı etkisiyle çözücü buharlaĢtıktan sonra, kurur ve katı tanecikler oluĢur. Çözücünün buharlaĢma hızı, damlacıkların büyüklüğüne ve çözücünün türüne bağlıdır. Katı tanecikler alevin sıcaklığına bağlı olarak çeĢitli değiĢikliklere uğrar. Organik maddeler yanar, inorganik maddeler ise birbirleriyle veya alevdeki gazlarla tepkimeye girer. Alev ortamında oluĢan analiz elementinin tuzları sıcaklığın etkisiyle serbest atomlarına dönüĢür. Bu serbest atomlar kaynaktan gelen ıĢınları absorplayarak uyarılırlar. Alev ortamında meydana gelen kimyasal olaylar çok karmaĢıktır. Çözelti halinden absorpsiyona kadar alev ortamında meydana gelen olaylar ġekil 2.6’de basit olarak gösterilmiĢtir [Kendüzler, 2003]. ġekil 2.6. Ön-karıĢtırmalı alev baĢlığının Ģematik görünüĢü 30 ġekil 2.7. MX çözeltisinin alevde atomlaĢması ve uyarılması için olasılıklar Alevli AAS’de kesin ve doğru analizler yapabilmek için alev Ģartlarının doğru olarak tespiti gerekir. Alev baĢlığının yükseklik ve geniĢliğe bağlı olarak alevin sıcaklığı ve bileĢimi değiĢir. Bu nedenle tayin elementinin serbest atomlarının ve oksitlerinin oluĢumuna ve çözeltideki anyonlara bağlı olarak absorpsiyonun ölçüleceği uygun alev profili seçilir. Absorpsiyon ölçümü kolaylıkla serbest atomları oluĢturulan ve 31 hemen yükseltgenen elementler (Mg gibi) için baĢlığın dip kısmında, serbest atomların oluĢumu ve yükseltgenmeleri geç olan elementler (Ag gibi) için alevin üst kısmında ve diğer elementler için de bu özelliklerine bağlı olarak alevin uygun bölgesinde yapılır. Alevi oluĢturan gazların oranının da absorpsiyon ölçmelerinde büyük bir önemi vardır. Alevlerde genellikle yakıcı gaz stokiyometrik orandan fazla kullanılmakta ve bu durumda ortamda fazla oksijen bulunmaktadır. Kararlı oksitlerinin oluĢumu nedeniyle atomlaĢma verimi azalan elementlerin analizine ortamda oksijenin kalmaması için, yakıcı gaz stokiyometrik orandan daha az kullanılmalı ve yakıtın tamamı yanmayacağı için de gerekli önlemler alınmalıdır. Elektrotermal atomlaĢtırıcılar Alevli atomlaĢtırıcıların ön-karıĢtırmalı alev baĢlıklarında örneğin küçük bir kısmının aleve taĢınması, ön-karıĢtırmasız alev baĢlıklarında da yeterli atomlaĢmanın olmaması ve atomların alev içindeki ıĢın yolunda kalma sürelerinin çok kısa (10-4 s) olması bu atomlaĢtırıcıların önemli dezavantajlarıdır. Bu mahsurları gidermek için 1970’li yıllarda elektrotermal atomlaĢtırıcılar kullanılmaya baĢlanmıĢtır (ġekil 2.7). Bu atomlaĢtırıcılarda atomlaĢma süresinin çok kısa ve atomların ıĢın yolunda kalma sürelerinin daha uzun olmasından dolayı duyarlık; alevli yöntemlere göre en az 1000 kat daha iyidir. 32 ġekil 2.8. Grafit fırınlı atomlaĢtırıcının Ģematik görünüĢü [Skoog ve ark., 1999] Günümüzde en çok kullanılan elektrotermal atomlaĢtırıcılar grafit fırınlardır. Bu fırınlar, genellikle 5–10 mm çapında, 20–30 mm uzunluğunda ve 1 mm kalınlığında iki ucu açık silindir görünümündedir. Elektrotermal atomlaĢtırıcılarda atomlaĢma bir kaç ön basamaktan sonra gerçekleĢir. Birkaç mikrolitre hacmindeki örnek elektrik akımıyla ısıtılan karbon, tantal veya iletken bir yüzey üzerinde düĢük sıcaklıkta kurutulur (çözücü buharlaĢtırılır), sonra sıcaklık yükseltilerek örnek kül edilir. Küllendirmeden sonra mümkün olan en kısa sürede akım artırılarak sıcaklık atomlaĢma sıcaklığına yükseltilir ve tayin elementinin serbest atomlarının oluĢması sağlanır. AtomlaĢma basamağı dıĢındaki tüm ısıtma basamaklarında grafit tüpün iç ve dıĢ kısmından inert bir gaz geçirilerek tüpün yanması engellenir. AtomlaĢma kademesinde inert gazın kesilmesinin sebebi; oluĢan serbest atomların ıĢın yolunda daha uzun süre kalmalarını sağlayarak duyarlığı artırmaktır. Grafit fırınlı atomlaĢtırıcıların, grafit fırının ısıtılması için ayrı bir güç kaynağına ihtiyaç duyulduğundan daha pahalı olmasına rağmen, alevli atomlaĢtırıcılara göre birçok üstünlükleri bulunmaktadır. Bunlar; 33 Temel halde atomların serbest ıĢık yolunda alıkonma süresi alevli atomlaĢtırıcılardaki alıkonma süresinden fazla olduğu için, duyarlık alevli atomlaĢtırıcılara göre atomlaĢtırıcılarla 102-105 μg/mL kat seviyesinde daha tayin yüksektir. Dolayısıyla yapılabilirken alevli elektrotermal atomlaĢtırıcılarla µg/L seviyesinde tayin yapılabilir. Çok küçük örnek hacimleri tayin için yeterli olmaktadır. Genellikle bir ölçüm için 5-50 L kullanılmaktadır. Vakum UV bölgede spektrum veren elementlerin tayinleri için kısmen uygundur. Argon gazı vakum UV bölgede absorpsiyon yapmazken alev gazları yapar. Yanıcı ve yakıcı kullanılmadığı için tayin elementi üzerine bu gazların bozucu etkisi gözlenmez. Grafit fırında elde edilen atomik buhar kimyasal ve ısısal olarak daha iyi kontrol edilebilir. Aleve püskürtülmesi güç olan viskozitesi yüksek sıvıların analizi mümkündür. Toksik maddelerle çalıĢıldığında, çok az örnek kullanıldığından, daha az toksik buhar oluĢur. Grafit fırınlı atomlaĢtırıcılarda, tekrarlanabilirliği düĢük olmasına rağmen, katı numunelerin de doğrudan analizi yapılabilir. Otomatik örnek verme sistemi kullanılması ile sürekli ve kesintisiz analiz yapılabilir. Yanıcı gazlar kullanılmadığı için laboratuvar güvenliği bakımından uygundur. Elektrotermal atomlaĢtırıcının bu üstünlüklerinin yanında aleve göre bazı yetersizlikleri de vardır: Analiz süresi daha uzundur. Tipik bir grafit fırın ısıtma programı kademeli sıcaklık artıĢları sebebi ile yaklaĢık iki dakika sürerken alevde analiz süresi 15 saniyedir. Zemin absorpsiyonu yüksek ve giriĢim daha çoktur. 34 Kül etme basamağında sıcaklığın yüksekliği sebebiyle tayin elementi kaybı olabilir. Kesinlik zayıftır. Özellikle elle örnek verme durumunda tekrarlanabilirlik iyi değildir. Deneysel koĢulların ayarlanması alevli atomlaĢtırıcılara göre daha zordur. Özellikle inert gaz ihtiyacı ve grafit tüp kullanım ömrünün sınırlı olması sebebi ile pahalı bir yöntemdir. Hidrür oluĢturmalı atomlaĢtırıcılar AAS’de kullanılan bir diğer teknik ise hidrür oluĢturmalı atomik absorpsiyon spektroskopisi (HGAAS) yöntemidir. Bu yöntemle As, Ge, Se, Bi, Tl, Sb ve Sn gibi hidrür oluĢturabilen elementlerin tayinleri yapılmaktadır. Hidrür oluĢturmak amacı ile NaBH4, Zn gibi maddeler kullanılmaktadır. NaBH4, Zn yardımı ile bahsi geçen elementler uçuçu hidrürlerine dönüĢtürülür ve Ar, He gibi inert gazlar ile atomlaĢtırma hücresine taĢınır. As(III) iyonlarının NaBH4 ile HCl ortamında verdiği tepkime Ģu Ģekildedir. 3BH4- + 3H+ + 4H3AsO3 → 3H3BO3 + 4AsH3(gaz) + 3H2O Bu yöntemde atomlaĢtırıcı olarak asetilen/hava alev üzerine yerleĢtirilmiĢ kuvars tüp kullanılır. Hidrür tekniğinin avantajı eser elementlerin ortamdaki diğer bileĢenlerden ayrılarak atomlaĢtırıcıya ulaĢması ve yüksek tayin kapasitesidir. Hidrür tekniği ile tayin yaparken grafit fırına göre 500–1000 kat daha fazla hacim kullanıldığı için grafit fırınlı AAS yöntemine göre daha fazla örnek çözeltisi kullanılmaktadır. Yanıcı ve yakıcı gazlarla numunenin doğrudan teması olmadığı için bu gazların bozucu etkisi gözlenmez. Temel haldeki serbest atomların ıĢık yolunda alıkonma süresi alevli atomlaĢtırıcılara göre daha fazla olduğu için duyarlığıda yüksektir. Bu yöntemle µg/L mertebesinde tayinler mümkündür. Hidrür yönteminin Ģematik olarak gösteriliĢi ġekil 2.8’de verilmiĢtir. 35 ġekil 2.9. HGAAS yönteminin Ģematik gösteriliĢi Soğuk buhar atomlaĢtırıcılar Herhangi bir ısıtma uygulanmaması dıĢında HGAAS yöntemine benzerlikler gösteren bu yöntemle sadece civa tayini yapılmaktadır. Civanın oda sıcaklığında bile buhar basıncının yüksek olmasından faydalanılan yöntemde öncelikle çözelti içerisindeki civa Hg(II) haline dönüĢtürülür. Sonra çözeltiye indirgen Sn(II) eklenerek Hg(II) metalik civa haline indirgenir ve inert gaz olarak kullanılan He veya Ar gazları ile atomlaĢtırıcıya taĢınır. AtomlaĢtırıcı olarak HGAAS tekniğinede olduğu gibi kuvars cam boru kullanılır. Cam borunun uzunluğu sayesinde temel haldeki Hg’nin alıkonma süresi yani civaya özgü dalga boyundaki ıĢınla temas süresi artar ve yöntemin duyarlığıda artmıĢ olur [Sarıca, 2011]. 36 2.3.5. Monokromatör Oyuk katot lambalarından tek dalga boylu ıĢınlar gelmesine rağmen, atomlaĢtırıcıdaki olası uyarılmalardan dolayı birden fazla dalga boyunda ıĢınlar meydana gelmektedir. Bu nedenle atomlaĢtırıcıdan sonra tayin elementi hattının diğer hatlardan ayrılması gerekmektedir. Bu amaçla AAS cihazlarında monokromatör adı verilen ve prizma veya optik ağ içeren düzenekler kullanılmaktadır. Atomik absorpsiyon spektrometrelerinde spektral hatların ayrılması sadece monokromatöre bağlı olmayıp oyuk katot lambasının emisyon hattı geniĢliğine (yaklaĢık 0,002 nm) ve tayin elementinin rezonans absorpsiyon hattı geniĢliğine (yaklaĢık 0,005 nm) bağlıdır. AAS tekniğinde atomlaĢtırıcıda yayılan ıĢınlar yinede çok fazla olmadığından spektrumu en karmaĢık elementler için bile, 0,2 nm ayırıcılığa sahip monokromatörlerin atomik absorpsiyon spektroskopisi için yeterli olduğu görülmüĢtür. 2.3.6. Dedektör Atomik absorpsiyon spektrometrelerinde ıĢık sinyalini elektrik sinyaline çevirmek için fotoçoğaltıcılar kullanılır. Foto çoğaltıcı tüpler, ıĢığa duyarlı bir katot (fotokatot), oluĢan gerilimi artıran emisyon katotları (dinotlar) ve anottan ibaret bir vakum fotoselidir. Monokromatörden gelen bir foton fotokatot yüzeyine çarparak bir elektron koparır ve bu elektron uygulanan gerilim farkı ile birinci dinota doğru çekilir ve dinot üzerine gerilimle orantılı kinetik enerji ile çarpar. Bu dinotdan çok sayıda ikincil elektron fırlar. Bu ikincil elektronlar hızlandırılarak ikinci dinoda çarparlar ve çok fazla sayıda elektron fırlatırlar. Bu iĢlem devam ederken sonuçta çok sayıda elektron anoda ulaĢır ve devreden okunabilecek seviyede akım geçer. Devreden geçen akım, dedektöre düĢen ıĢık Ģiddeti ile orantılıdır. 37 Fotoçoğaltıcıların kullanıldığı spektral bölge, katot üzerindeki ıĢığa duyarlı tabakanın ve ıĢığı geçiren malzemenin cinsine bağlıdır. En çok kullanılan malzeme Cs-Sb türü katottur. Yazıcı veya bilgisayarlar ile dedektörlerden alınan sinyal, tayin elementinin absorbansı, deriĢim vb. Ģeklinde okunur. 2.4. Atomik Absorpsiyon Spektroskopisinde Girişimler Bir örnekte tayin edilecek elementle birlikte baĢka elementler, moleküller ve iyonların varlığı nedeniyle atomlaĢtırıcıda oluĢan serbest atomların sayısının değiĢmesi ve/veya hatların monokromatörün ayıramayacağı kadar yakın olması halinde analiz sonuçları doğru değerden sapma gösterir. Tayini yapılan örneğin fiziksel ve kimyasal özellikleri ile içinde bulunan türlerin absorpsiyon veya emisyon hatlarından kaynaklanan tayin elementi sinyalinin değiĢmesine ―giriĢim‖ denir. 2.4.1. Fiziksel girişimler Deneylerde kullanılan standart ve örnek çözeltilerinin viskozite, yüzey gerilimi ve yoğunluk gibi fiziksel özelliklerinin farklı olması halinde; birim zamanda aleve taĢınan çözelti hacmi, sisleĢme verimi ve alevin sıcaklığı değiĢir. Bu değiĢiklik, birim hacimde çözelti baĢına alevde elde edilen serbest atomların sayısının değiĢmesine neden olur. Bu nedenle karĢılaĢtırılabilir sonuçlar alınamaz. Fiziksel giriĢimler örnek ve standart çözeltilerin fiziksel özellikleri birbirine benzetilerek azaltılabilir. Bu da örneğin seyreltilmesiyle veya standart çözeltilerin de aynı ortamda hazırlanması ile sağlanabilir. Bunun yanında analiz elementi özütleme, iyon değiĢtirme, çöktürme gibi yöntemlerle ayrılarak fiziksel özellikleri standart çözeltilerinkine benzeyen bir ortama da alınabilir ve fiziksel giriĢimler azaltılabilir. Fiziksel giriĢimlerden kurtulmanın en iyi yöntemlerinden birisi de standart katma tekniğini kullanarak tayin yapmaktır. 38 2.4.2. Kimyasal girişimler Kimyasal giriĢimler, atomlaĢtırıcının yüzeyindeki katı fazda veya elementin atomlaĢması esnasında gaz fazında absorbans değerini değiĢtiren çeĢitli kimyasal tepkimelerin oluĢması ile ortaya çıkar. Tayin elementinin moleküler halde zor eriyen, zor buharlaĢan bileĢik oluĢturması veya oluĢan element atomlarının ortamdaki diğer atomlarla veya radikallerle tepkimeye girerek kolay buharlaĢan bileĢik oluĢturması sonucu kimyasal giriĢimler gözlenir. Birçok kimyasal giriĢim atomlaĢma sıcaklığını artırarak veya kimyasal çevreyi değiĢtirerek giderilebilir. Böylece güç atomlaĢan bileĢenler parçalanabilir ve düĢük sıcaklıkta giriĢim oluĢturan bileĢenler yok edilebilir. Kimyasal giriĢimleri gidermenin diğer yolları Ģöyledir: Tayin elementinin özütleme, iyon değiĢtirme, adsorpsiyon gibi yöntemlerle giriĢim yapan örnek ortamından ayrılması, Örnek ve kalibrasyon çözeltilerin ortamlarının (matrikslerinin) birbirine benzetilmesi GiriĢim yapan iyonların uygun maddelerle daha sağlam yapılı bileĢikleri oluĢturularak tayin elementinin serbest kalmasının sağlanması, Tayin elementi ile daha kararlı yapı oluĢturarak onun atomlaĢmasını engelleyen türlerden korunmasını sağlayan kompleks oluĢturucuların katılması, Standart katma yönteminin uygulanması. 2.4.3. İyonlaşma girişimi Tayin edilecek elementler, atomlaĢtırıcının sıcaklığı ve iyonlaĢma gerilimine bağlı olarak iyonlaĢabilirler. ĠyonlaĢma, temel haldeki serbest atom sayısını değiĢtirir. Ġyonlarla temel haldeki atomların spektral özellikleri aynı olmadığı için iyon 39 lambadan gelen ıĢınları absorbe edemez ve tayin elementinin sinyali beklenenden küçük olur. Yakıcı gaz olarak N2O veya oksijenin kullanıldığı yüksek sıcaklık alevlerinde önemli oranlarda iyonlaĢma meydana gelirken, hava-asetilen gibi daha düĢük sıcaklıklarda iyonlaĢma daha azdır. Bu nedenle, iyonlaĢmanın etkisi düĢük sıcaklıklı alevler kullanılarak azaltılabilir. Fakat bu yöntem bütün elementler için uygun değildir. Çünkü soğuk alevde de kimyasal giriĢimler artabilir. ĠyonlaĢma etkisi, ortama analiz elementinden daha kolay iyonlaĢabilen baĢka elementler (K, Cs gibi) katılarak giderilebilir. Böylece, öncelikle iyonlaĢan element nedeniyle ortamın elektron yoğunluğu artacağından, tayin elementinin iyonlaĢması engellenir. Tayin elementi M ve katılan element N ise; II. denge tepkimesiyle elde edilen elektronlar, I. denge tepkimesinin sola kaydırır ve tayin elementinin iyonlaĢması azaltılabilir. 2.4.4. Spektral girişimler Spektral giriĢimler, analiz elementi dıĢındaki türlerin absorpsiyon veya emisyon hatlarının, tayin elementinin hattı ile üst üste çakıĢması veya monokromatorün ayıramayacağı kadar yakın olması halinde ortaya çıkar. Oyuk katot lambalarının emisyon hatları çizgisel olduğundan hatların çakıĢması neticesinde bozucu etkinin meydana gelmesi çok nadir bir olaydır. Bu etkiler genellikle hatların 0,01 nm’den daha yakın olması durumunda ortaya çıkar. Örneğin 308,211 nm’de hattı olan vanadyum, 308,215 nm’de hattı olan alüminyum tayinini bozar. Bu durumda 40 alüminyum 309,270 nm’de tayin edilerek bozucu etki giderilir. Genel olarak spektral giriĢim varsa, tayin elementinin bir baĢka hattı seçilir. 2.4.5. Zemin girişimi AtomlaĢtırıcı ortamında oluĢan molekül ve radikallerin absorpsiyon ve emisyon yapması ve küçük taneciklerin ıĢınları saçması nedeniyle tayin elementinin dalga boyunda ölçülen absorbans değerlerinde artıĢlar meydana gelir. Zemin absorpsiyonu olarak adlandırılan bu etkiler mutlaka düzeltilmelidir. Zemin absorpsiyonunu düzeltmekte kullanılan bütün yöntemlerde toplam absorbans değeri ölçülür ve zemin giriĢiminden kaynaklanan absorbans değeri, toplam absorbans değerinden çıkarılır. Zemin giriĢimi bazı zemin düzeltme yöntemleri kullanılarak giderilebilir. Bu yöntemler; - Dalga boyu değiĢtirme, - Sürekli ıĢın kaynağı kullanma, - Zeeman yöntemi, - Smith-Hieftje yöntemi dir. Ticari aletlerde daha çok sürekli ıĢın kaynağı ve Zeeman yöntemi kullanılmaktadır. Tez kapsamında bu iki zemin düzeltme yöntemi kullanıldığı için bu iki yöntem hakkında kısaca bilgi verilmektedir. AAS ile yapılan tayinlerde zemin düzeltme tekniği olarak en çok kullanılan yöntem, oyuk katot lambası ile birlikte sürekli ıĢın yayan ıĢın kaynağı kullanımıdır. Sürekli ıĢın kaynağı olarak hidrojen, döteryum ve ksenon lambalar kullanılmaktadır. Ancak AAS’de en çok kullanılanı döteryum lambasıdır. Döteryum lambasından gelen ıĢınlar ve oyuk katot lambasından gelen ıĢınlar, ıĢın yolu üzerindeki bir ıĢın dilici sayesinde atomlaĢtırıcı ortamından sırası ile geçer [Uluözlü, 2010]. Oyuk katot lambasından gelen ıĢınlar hem atomlar hemde moleküller tarafından adsorplanırken, 41 döteryum lambasından gelen ıĢın baĢlıca moleküller tarafından adsorplanır. Döteryum lambasından gelen ıĢınların atomlar tarafından adsorplanma kesri ihmal edilecek kadar azdır. Bu nedenle oyuk katot lambasından gelen ıĢınlarla ölçülen adsorbans değerinden (toplam absorbans), döteryum lambasından gelen ıĢınlarla ölçülen absorbans değerini (zemin absorbansı) çıkararak atomik absorbans değeri hesaplanır. Böylelikle moleküller ve Ģaçılmalardan kaynaklı zemin absorpsiyon etkisi düzelmiĢ olur. Temel haldeki atomlara manyetik alan uygulandığında atomların enerji seviyelerindeki her bir elektironik geçiçte birçok absorpsiyon çizgisinin oluĢumuna yol açan bir yarılma oluĢur. OluĢan yeni çizgilerin absorbansı onların oluĢtuğu orijinal çizginin absorbansına tam olarak eĢit olmak üzere bunlar birbirlerinden 0,01 nm kadar ayrılır. Bu olaya Zeeman etkisi denir. Manyetik alanın etkisiyle hatlar π, σ+ ve σ - bileĢenlerine ayrılır ve bu ayrılma sonucunda π bileĢeni orijinal dalga boyunda manyetik alana parale, σ bileĢenleri ise merkez bileĢeninin iki yanında eĢit dalga boyu aralıklarında manyetik alana dik düzlemde sıralanır. Manyetik alan ıĢık kaynağına uygulanırsa ıĢık kaynağının emisyonu, manyetik alana dik ve paralel olarak polarize edilir. IĢık kaynağının yaydığı π ve σ bileĢenleri dedektöre ulaĢmadan önce dönen bir polarizörden geçerek birbirine dik olan bileĢenlerine dönüĢtürülür. Bu bileĢenler atomlaĢtırıcıdan geçerken π bileĢeni analitin atomları ve zemin giriĢimine neden olan türler tarafından absorplanır. σ bileĢenleri ise sadece zemin giriĢimine neden olan türler tarafından absorplanır. π ve σ bileĢenlerinin neden olduğu absorbansların farkı ölçülerek analite ait absorbans değeri hesaplanır [Yıldız ve Genç, 1993, Uluözlü, 2010]. 2.5. AAS Yöntemi ile Nicel Tayin AAS yöntemi ile metalik özellik gösteren yaklaĢık 70 kadar elementin nicel tayinini yapmak mümkündür. Serbest haldeki tüm element atomları, üzerlerine düĢen kendilerine özgü dalga boylarındaki ıĢınları absorplarlar. Spektroskopik tayinlerde elementin bu absorpsiyon dalga boylarından biri kullanılır. Genellikle seçilen dalga boyu, absorpsiyonunun en Ģiddetli olduğu dalga boyu olup ve bu dalga boyu 42 rezonans dalga boyudur. Böylece seçilen dalga boyunda küçük deriĢimlerde bile absorbans değerleri okunabilir. Tayin ortamında elementin rezonans hattıyla spektral giriĢim oluĢturan element veya moleküller varsa, giriĢimin olmadığı fakat absorpsiyon Ģiddetinin deriĢim tayini için yeterli olabileceği baĢka bir absorpsiyon hattı seçilir. AAS yönteminde bir elementin nicel tayini, deriĢimleri bilinen standart çözeltilerin absorbanslarıyla örnek çözeltisinin absorbansı karĢılaĢtırarak yapılır. Katı veya sıvı örnekleri atomlaĢtırmadan önce, uygun çözeltileri hazırlanır. Örnek çözeltileri hazırlanırken tayin elementinin atomlaĢma verimini olumsuz yönde etkilemeyen, giriĢimlerin olmadığı ve yeterli absorpsiyon Ģiddetinin alınabileceği ortam Ģartları ayarlanmalıdır. Örnek ve standartların absorbansları, cihazın bütün parametreleri ayarlandıktan sonra aynı Ģartlarda ara verilmeden ölçülmelidir. AAS’de örnek çözeltisinin deriĢimini belirlemek amacıyla aĢağıdaki iki farklı yöntem izlenir. 2.5.1. Kalibrasyon yöntemi Lambert-Beer kanununa göre teorik olarak absorbans, deriĢimle doğru orantılı olarak değiĢir. Bu yöntem için, tayin edilecek elementin standart çözeltilerinden belirli deriĢimlerde en az üç kalibrasyon çözeltisi hazırlanır. Kalibrasyon ve örnek çözeltilerinin absorbansları önceden belirlenen dalga boylarında ölçülür. Kalibrasyon çözeltilerinin deriĢimlerine karĢılık absorbansları grafiğe geçirilir ve elde edilen noktalar birleĢtirilerek bir doğru çizilir. Bu grafiğe ―kalibrasyon eğrisi‖ denir. Kalibrasyon eğrisinin doğrusal olduğu aralıktan (doğrusal çalıĢma aralığı) faydalanılarak, örneğin absorbans değerlerine karĢılık gelen deriĢim bulunur. Örnek çözeltilerinin absorbansları bu aralığın dıĢında ise, seyreltme veya deriĢtirme yolu ile bu aralığa çekilmelidir. Çok sayıda örnek çözeltisine uygulanabilmesi bu yöntemin üstünlüğüdür. 43 2.5.2. Standart ekleme yöntemi Genellikle tayini yapılacak örnek çözeltilerinin karmaĢık analiz ortamına sahip olması, kalibrasyon çözeltilerinin ise benzer ortama sahip olmaması veya benzetilememesi tayinler için önemli bir sorundur. Böyle çözeltilerin analizinde ortamdan kaynaklanabilecek olan giriĢimler nedeniyle doğru sonuçlara ulaĢmak oldukça güçtür. Böyle durumlarda standart katma yöntemi kullanılarak daha doğru sonuçlara ulaĢmak mümkündür. Standart ekleme yönteminde tayini yapılacak örnekten en az üç eĢit kısım alınır. Birinci kısma yalnızca çözücü, diğerlerine ise artan miktarlarda tayin edilecek elementin standart çözeltilerinden belirli ve artan miktarlarda katılıp her biri çözücü ile eĢit hacme tamamlanır. Çözeltilerin absorbansları okunur ve katılan elementin deriĢime karĢı absorbans grafiği çizilir. Elde edilen doğrunun deriĢim eksenini kestiği noktanın absorbans eksenine olan uzaklığı örneğin deriĢimine karĢılık gelir (ġekil 2.8). Bu yöntem, analiz edilecek örneklerin sayısının fazla olması halinde, kalibrasyon çözeltilerinin hazırlanması için çok fazla zaman gerektirmesi ve analiz süresinin uzaması sebebiyle kolay değildir. ġekil 2.10. Standart ekleme kalibrasyon grafiği örneği 44 2.6. AAS’nin Analitik Başarımı ile İlgili Terimler IUPAC (International Union of Pure and Applied Chemistry) ve ISO’nun (The International Organization for Standardization) önerilerine göre analitik spektroskopik yöntemlerde kullanılan analitik performansla ilgili bazı terimler ve tanımları aĢağıda kısaca açıklanmıĢtır. 2.6.1. Duyarlık Okunan absorbans değerlerinin standart çözeltilerin deriĢimlerine karĢı grafiğe geçirilmesi ile elde edilen kalibrasyon eğrisinin eğimi duyarlılık olarak tanımlanır. Atomik absorpsiyonda ise, özel olarak duyarlık, tayin elementinin net % 1’lik absorpsiyonuna veya 0,0044’lük absorbans değerine karĢılık gelen deriĢim olarak tanımlanmaktadır. Duyarlık, ıĢık kaynağı, alev sistemi ve atomlaĢma verimi gibi faktörlere bağlıdır. 2.6.2. Doğruluk Doğruluk, ―gerçek‖ veya gerçek kabul edilen değere yakınlık olarak tanımlanır ve hata ile belirlenir. Analitik iĢlemlerde çeĢitli hataların olması nedeni ile gerçek değere ulaĢmak mümkün değildir. Tayin elementi için ölçümün doğruluğu, standart referans maddeler veya bağımsız analitik yöntemler kullanılarak kontrol edilir. 2.6.3. Kesinlik Kesinlik, sonucun tekrarlanabilirliğinin bir ölçüsüdür. ÇalıĢma Ģartlarında, uygulanan analitik iĢlemlerin tekrarlanması ile elde edilen sonuçların birbirine yakınlığı, kesinliği belirler. Kesinliğin en yaygın kullanılan ölçüsü standart sapmadır 45 2.6.4. Gözlenebilme sınırı Gözlenebilme sınırı (limit of detection, LOD), tayin elementini içermeyen tanık örneklerden elde edilen absorbans değerlerinin standart sapmasının üç katına karĢılık gelen deriĢim olarak tanımlanır. DeriĢim, elde edilen sinyal büyüklüğünün bir ölçüsü olduğundan gözlenebilme sınırı duyarlığa bağlıdır. Ayrıca, genellikle gürültü diye tanımlanan, zemindeki değiĢmeler olarak isimlendirdiğimiz ikinci bir değiĢkene de bağlıdır. Duyarlık çoğunlukla doğal bir sabitken, gürültü alete bağlı olarak ortaya çıkar. Gözlenebilme sınırı aĢağıdaki formül ile hesaplanır. SLOD= Xt kt (I) Bu çalıĢmada sinyal olarak absorbans ölçüldüğünden, ALOD= Xt kt yazılır (II) Kalibrasyon denklemi; A= mC+ n ise, A yerine ALOD değeri yazılırsa, deriĢim cinsinden LOD (CLOD) hesaplananır. A= mCLOD + n CLOD = ALOD - n m (III) II’deki ALOD değeri III’de yerine konursa 46 Xt 3 n ifadesi elde edilir. m CLOD = (IV) n ≈ Xt kabulü yapılırsa, 3 CLOD = m elde edilir. Burada; Xt : Tanık çözelti absorban okumalarının ortalaması, SLOD : Gözlenebilme sınırı için sinyal büyüklüğü, k: istatistiksel kesinliğe bağlı olarak %95 veya %99,7 güven düzeyinde sırası ile 2 veya 3 olarak alınan bir katsayı, σt: Tanık çözelti absorbans değerlerinin standart sapması, n: Kalibrasyon doğrusunun absorbans eksenini kestiği nokta, m: Kalibrasyon doğrusunun eğimi, n ≈ Xt : Analit deriĢiminin sıfır olduğu durumda karĢılık gelen n değeri ile kuramsal olarak analit içermediği varsayılan tanık çözeltinin absorbans değeri yaklaĢık olarak birbirine eĢit kabul edilir. ZenginleĢtirme iĢlemlerinin en önemli amaçlarından biri de çalıĢılan analitin gözlenebilme sınırını düĢürmektir. Bu nedenle, zenginleĢtirme çalıĢmalarında tayin elementi için zenginleĢtirme yapılmadan bulunan gözlenebilme sınırı, analiz elementi için bulunan zenginleĢtirme katsayısına bölünerek zenginleĢtirme yapılmıĢ yöntemin gözlenebilme sınırı bulunur. 2.6.5. Tayin sınırı Tayin sınırı (limit of quantitation, LOQ), kullanılan yöntemin baĢarımıyla ile ilgili bir baĢka terim olup tayinin yapılabileceği alt sınırı gösterir. Doğal olarak gözlenebilme sınırı yakınlarında tayin yapılamaz. LOQ hesaplanırken LOD 47 hesaplanmasında kullanılan eĢitlikte k yerine 10 alınır. Kabul edilebilir doğruluk ve kesinlikte tayinler için örnekteki analit deriĢimi en az tayin sınırı değeri kadar olmalıdır. CLOQ = 10 m olarak ver ilir. 48 3. DENEYSEL KISIM 3.1. Cihaz ve Malzemeler 3.1.1. Atomik absorpsiyon spektrometresi Bu çalıĢmada, arsenik (As) tayini için Varian 240FS alevli atomik absorpsiyon spektrometresine takılmıĢ VGA 77 hidrür sistemi, selenyum (Se) tayini için ise Varian 240Z elektrotermal atomlaĢtırıcılı atomik absorpsiyon spektrometresi kullanılmıĢtır. IĢın kaynağı olarak Varian marka As ve Se oyuk katot lambası kullanılmıĢtır. Zemin adsorpsiyonlarının giderimi için hidrür oluĢturmalı alevli atomik absorpsiyon spektroskopisinde döteryum lambası, elektrotermal atomlaĢtırıcılı atomik absorpsiyon spektrometresinde ise Zeeman zemin düzeltmesi kullanılmıĢtır. 3.1.2. pH metre Bu çalıĢmada pH ölçümleri için, WTW marka 720 model dijital pH metre kullanıldı. 3.1.3. Çalkalamalı su banyosu Bu çalıĢmada kesikli sistem çalıĢmaları için Nüve marka ST 402 model çalkalamalı su banyosu kullanıldı. 3.1.4. Cam kolonlar Bu amaçla, çözelti haznesi 250 mL ve iç çapı 8 mm olan 15 cm uzunluğunda cam kolonlar kullanıldı. 49 3.1.5. Genel laboratuvar cam malzemeleri ÇalıĢmada kullanılan cam malzemeler kullanılmadan önce % 0,5 (m/v) HNO3 çözeltisinde bekletilmiĢ, durulama iĢlemi sonrasında ultra saf su ile yıkanarak saklanmıĢtır. 3.2. Reaktifler, Çözeltiler ve Kimyasal Maddeler Deneylerde kullanılan çözeltiler, analitik saflıkta metal tuzları ve ultra saf su (18,3 MΩ.cm) kullanılarak hazırlandı. 3.2.1. Arsenik (III) stok çözeltisi, 1000 mg/L Bu çalıĢmada, 1000 mg/L As(III) stok çözeltisi (Merck) kullanılmıĢtır. 100 ve 10 µg/L’lik standart çözeltiler bu çözeltinin seyreltilmesiyle hazırlanmıĢtır. 3.2.2. Arsenik(V) stok çözeltisi, 1000 mg/L Bu çalıĢmada, 1000 mg/L As(V) stok çözeltisi (Merck) kullanılmıĢtır. 100 ve 10 µg/L’lik standart çözeltiler bu çözeltinin seyreltilmesiyle hazırlanmıĢtır. 3.2.3. Selenyum(IV) stok çözeltisi,1000 mg/L Bu çalıĢmada, 1000 mg/L Se(IV) stok çözeltisi (Merck) kullanılmıĢtır. 100 ve 10 µg/L’lik standart çözeltiler bu çözeltinin seyreltilmesiyle hazırlanmıĢtır. 3.2.4. Selenyum(VI) stok çözeltisi,1000 mg/L Bu çalıĢmada, 1000 mg/L Se(VI) stok çözeltisi (Merck) kullanılmıĢtır. 100 ve 10 µg/L’lik standart çözeltiler bu çözeltinin seyreltilmesiyle hazırlanmıĢtır. 50 3.2.5. Kobalt stok çözeltisi, 1000 mg/L Bu çalıĢmada, 1000 mg/L kobalt stok çözeltisi (Merck) kullanılmıĢtır. 50, 25, 5 ve 1 mg/L’lik standart çözeltiler bu çözeltinin seyreltilmesiyle hazırlanmıĢtır. 3.2.6. Nikel stok çözeltisi, 1000 mg/L Bu çalıĢmada, 1000 mg/L nikel stok çözeltisi (Merck) kullanılmıĢtır. 50, 25, 5 ve 1 mg/L’lik standart çözeltiler bu çözeltinin seyreltilmesiyle hazırlanmıĢtır. 3.2.7. Sodyum stok çözeltisi, 1000 mg/L 0,9243 g NaNO3 (Carlo Erba) su ile çözülerek 250 mL’ye seyreltildi. 100, 50, 25, 5 ve 1 mg/L’lik çözeltiler bu stok çözeltinin seyreltilmesiyle hazırlanmıĢtır. 3.2.8. Potasyum stok çözeltisi, 1000 mg/L 0,6465 g KNO3 (Merck) su ile çözülerek 250 mL’ye seyreltildi. 100, 50, 25, 5 ve 1 mg/L’lik çözeltiler bu stok çözeltinin seyreltilmesiyle hazırlanmıĢtır. 3.2.9. Mangan stok çözeltisi, 1000 mg/L Bu çalıĢmada, 1000 mg/L Mn(II) stok çözeltisi (Merck) kullanılmıĢtır. 50, 25, 5 ve 1 mg/L’lik standart çözeltiler bu çözeltinin seyreltilmesiyle hazırlanmıĢtır. 3.2.10. Magnezyum stok çözeltisi, 1000 mg/L 2,5338 g MgSO4.7H2O (Merck) su ile çözülerek 250 mL’ye seyreltildi. 100, 50, 25, 5 ve 1 mg/L’lik çözeltiler bu stok çözeltinin seyreltilmesiyle hazırlanmıĢtır. 51 3.2.11. Çinko stok çözeltisi, 1000 mg/L’lik 0,8338 g Zn(CH3COOH)2.2H2O (Merck) su ile çözülerek 250 mL’ye seyreltildi. 100, 50, 25, 5 ve 1 mg/L’lik çözeltiler bu stok çözeltinin seyreltilmesiyle hazırlanmıĢtır. 3.2.12. Kalsiyum stok çözeltisi, 1000 mg/L 1,4754 g Ca(NO3)2.2H2O (J. T. Baker) su ile çözülerek 250 mL’ye seyreltildi. 500, 100, 50, 25, 5 ve 1 mg/L’lik çözeltiler bu stok çözeltinin seyreltilmesiyle hazırlanmıĢtır. 3.2.13. Bakır stok çözeltisi, 1000 mg/L 0,9820 g CuSO4.5H2O (Merck) su ile çözülerek 250 mL’ye seyreltildi. 50, 10, 5 ve 1 mg/L’lik çözeltiler bu stok çözeltinin seyreltilmesiyle hazırlanmıĢtır. 3.2.14. Alüminyum stok çözeltisi 1000 mg/L Bu çalıĢmada, 1000 mg/L alüminyum stok çözeltisi (Merck) kullanılmıĢtır. 100, 50, 25, 5 ve 1 mg/L’lik standart çözeltiler bu çözeltinin seyreltilmesiyle hazırlanmıĢtır. 3.2.15. Amonyak çözeltisi, 0,1 mol/L’lik Yoğunluğu 0,91 g/mL olan % 25’lik (m/m) amonyak çözeltisinden (Merck) 0,75 mL alınarak su ile toplam hacim 100 mL’ye tamamlandı. 3.2.16. Hidroklorik asit çözeltisi, 0,1 mol/L Yoğunluğu 1,19 g/mL olan % 37’lik (m/m) hidroklorik asit çözeltisinden (Merck) 4,2 mL alınarak su ile toplam hacim 500 mL’ye tamamlandı. 52 3.2.17. Hidroklorik asit çözeltisi, 3,0 mol/L Yoğunluğu 1,19 g/mL olan % 37’lik (m/m) hidroklorik asit çözeltisinden (Merck) 124,4 mL alınarak su ile toplam hacim 500 mL’ye tamamlandı. 3.2.18. Hidroklorik asit çözeltisi, 2,0 mol/L Yoğunluğu 1,19 g/mL olan % 37’lik (m/m) hidroklorik asit çözeltisinden (Merck) 82,9 mL alınarak su ile toplam hacim 500 mL’ye tamamlandı. 3.2.19. Hidroklorik asit çözeltisi, 1,0 mol/L Yoğunluğu 1,19 g/mL olan % 37’lik (m/m) hidroklorik asit çözeltisinden (Merck) 41,5 mL alınarak su ile toplam hacim 500 mL’ye tamamlandı. 3.2.20. Nitrik asit çözeltisi, 4,0 mol/L Yoğunluğu 1,40 g/mL olan % 65’lik (m/m) nitrik asit çözeltisinden (Merck) 137,9 mL alınarak su ile toplam hacim 500 mL’ye tamamlandı. 3.2.21. Nitrik asit çözeltisi, 3,0 mol/L Yoğunluğu 1,40 g/mL olan % 65’lik (m/m) nitrik asit çözeltisinden (Merck) 103,4 mL alınarak su ile toplam hacim 500 mL’ye tamamlandı. 3.2.22. Nitrik asit çözeltisi, 2,0 mol/L Yoğunluğu 1,40 g/mL olan % 65’lik (m/m) nitrik asit çözeltisinden (Merck) 68,9 mL alınarak su ile toplam hacim 500 mL’ye tamamlandı. 53 3.2.23. Nitrik asit çözeltisi, 1,0 mol/L Yoğunluğu 1,40 g/mL olan % 65’lik (m/m) nitrik asit çözeltisinden (Merck) 34,5 mL alınarak su ile toplam hacim 500 mL’ye tamamlandı. 3.2.24. Nitrik asit çözeltisi 1,0 mol/L çözeltisi (metanolde) Yoğunluğu 1,40 g/mL olan % 65’lik (m/m) nitrik asit çözeltisinden (Merck) 34,5 mL alınarak metanol ile toplam hacim 500 mL’ye tamamlandı. 3.2.25. KMnO4 çözeltisi 0,1 mol/L 0,395 g katı KMnO4 katısı (Merck) tartıldı ve hacmi su ile 25 mL’ye tamamlandı. 3.2.26. NaBH4 çözeltisi, % 0,6 (m/V)’lik (%0,5 (m/V)’lik NaOH çözeltisinde) 0,6 g NaBH4 (J.T. Baker) ve 0,5 g NaOH (Merck) tartıldı bir miktar su ile çözüldü ve 100 mL’lik hacimli ölçülü balonda su ile iĢaret çizgisine kadar tamamlandı. 3.2.27. Zirkonyumoksi klorür ÇalıĢmalarda %95 saflıkta katı ZrOCl2.8H2O (BDH) kullanıldı. 3.2.28. Amonyumprolidin ditiyokarbamat (APDC) çözeltisi, % 0,01 (m/V) APDC (Merck) katısından 0,01 g tartıldı ve hacimce % 25 etanol, % 75 su karıĢımında çözüldü ve aynı çözelti ile hacmi 100 mL’ye tamamlandı. 3.2.29. L(+)askorbik asit çözeltisi, % 5 (m/V) 0,5 g askorbik asit (J.T. Baker) 10 mL hacme ultra saf su ile seyreltilmiĢtir. Kullanılmadan hemen önce hazırlanmıĢtır. 54 3.2.30. Paladyum stok çözeltisi, 1000 mg/L Bu çalıĢmada, 1000 mg/L Pd(II) stok çözeltisi (Merck) kullanılmıĢtır. 3.2.31. Etanol, susuz (Mutlak) (J.T. Baker) 3.2.32. Metanol (Carlo Erbaa) 3.2.33. Triton X-100, (Acros Organics) 3.2.34. Triton X-114, (Fluka) 3.2.35. Borik asit, %99,5 (m/m)’lik, (Carlo Erbaa) 3.3. Örneklerinin hazırlanması 3.3.1. Su örneklerinin hazırlanması ÇeĢme suyu örnekleri Ankara ili Ģebeke suyundan alındı. Kullanılmadan önce mavi bant (sık gözenekli) süzgeç kâğıdından süzüldü. Yeraltı su örnekleri Ankara yakınlarında AyaĢ, Beypazarı ve Haymana ilçelerinden alındı. Baraj suyu numunesi ise Ankara yakınlarında Çamlıdere barajından alınmıĢtır. Su örneklerinin alındıkları andaki sıcaklık ve pH değerleri Çizelge 3.1’de verilmiĢtir. Yeraltı suyu ve baraj suyu örneklerine, bakteri oluĢumunu önlemek ve kararlı halde kalmalarını sağlamak amacı ile hacimce % 1 olacak Ģekilde nitrik asit eklenmiĢtir. 55 Çizelge 3.1. Su örneklerinin alındıkları andaki pH değerleri ve sıcaklıkları Örnek T (oC) pH Beypazarı Tahtalı – Dutluk kaplıca suyu 50 ≈ 6-7 AyaĢ içmece suyu 52 ≈7 Haymana kaplıca suyu 44 ≈ 6-7 Ankara Ģebeke suyu 21 ≈7 Çamlıdere Barajı suyu 21 ≈7 3.3.2. Belgeli Referans Maddelerin hazırlanması ÇalıĢmanın doğruluğunu araĢtırmak için, 100 ng/mL toplam arsenik içeren SPSWW1 (atık su) Belgeli Referans Maddesi (As; 100,0; Al; 2000; Cd, 20,0; Co, 60,0; Cr, 200; Cu, 400; Fe, 1000; Mn, 400; Ni, 1000; P, 1000; Pb, 100; V, 100; Zn, 600 ng/ mL) kullanılmıĢtır. Belgeli Referans Madde’ de arsenik deriĢiminin uygulanacak tayin yöntemine göre oldukça yüksek olması nedeniyle örneğin tayinden önce seyreltilmesi gerekmiĢtir. Ayrıca uygulanacak tayin yönteminde, zenginleĢtirme ve ayırma basamağında adsorbana As(V) iyonları tutunduğu ve As(III) tutunmadığı için tüm As(III) iyonlarının As(V)’e yükseltgenme iĢleminin yapılması amacıyla 1 mL Belgeli Referans Madde örneğine bir miktar su ve 0,2 mL 0,1 M KMnO4 ilave edilerek hacim su ile 25 mL’ye tamamlandı. Böylece 4 ng/mL deriĢimli As(V) çözeltisi hazırlanmıĢ oldu. Doğruluk çalıĢması bu çözelti ile yapıldı. Selenyumun zenginleĢtirilmesi/türlemesi ve tayini yöntemi için ise toplam 11,97 µg/L selenyum deriĢimine sahip NIST 1643e Belgeli Referans Maddesi (Al; 141,8 ± 8,6 µg/L, Cd; 6,568 ± 0,073 µg/L, Ca; 32300 ± 1100 µg/L, Cr 20,40 ± 0,24 µg/L, Co 27,06 ± 0,32 µg/L, Cu; 22,76 ± 0,31 µg/L, Fe; 98,1 ± 1,4 µg/L, Pb; 19,63 ± 0,21 µg/L, Mg; 8037 ± 98 µg/L, Mn; 38,97 ± 0,45 µg/L, Ni; 62,41 ± 0,69 µg/L, K; 2034 ± 29 µg/L, Na; 20740 ± 260 µg/L) kullanılmıĢtır. Belgeli Referans Madde’de selenyum deriĢiminin uygulanacak tayin yöntemine göre yüksek olması nedeniyle Belgeli Referans Maddenin tayinden önce seyreltilmesi gerekmiĢtir. Kullanılan yöntemde zenginleĢtirme ve ayırma basamağında adsorbanın sadece Se(IV)-APDC kompleksini tuttuğu, inorganik Se(IV) ve Se(VI) iyonlarını doğrudan tutmadığı için 56 öncelikle tüm selenyum türleri % 5 (m/V)’lik L(+) askorbik asit ile Se(IV)’e indirgendi. Daha sonra oluĢan Se(IV) iyonları % 0,01 (m/V)’lik APDC’den 2 mL eklenerek Se(IV)-APDC kompleksi haline dönüĢtürüldü ve hacmi su ile 25 mL’ye seyreltildi. Böylece 2,4 ng/mL deriĢimli Se(IV) çözeltisi hazırlanmıĢ olur. Doğruluk bu çözelti ile yapıldı. 3.3.3 Model çözeltiler Arseniğin zenginleĢtirilmesi iĢlemi için en uygun deneysel Ģartların belirlenmesinde kullanılan model çözeltiler, otomatik pipet yardımıyla 100 µg/L’lik As(III) veya As(V) çözeltilerinden alınan 0,5 mL’lik kısmın saf su ile 25 mL’ye tamamlanması ile hazırlanmıĢtır. Böylelikle 0,05 µg As(III) veya As(V) içeren 25 mL’lik model çözeltiler hazırlanmıĢtır. Toplam arsenik tayini yapılacağı zaman hazırlanan bu çözeltilere 0,2 mL 0,1 M KMnO4 eklenmiĢtir. Arsenik türlemesi yapmak amacı ile hazırlanan model çözeltiler üç farklı türdedir. Birinci tür çözelti, 0,25 µg As(III) içeren 25 mL’lik çözeltidir. Ġkinci tür çözelti, 0,25 µg As(V) 25 mL’lik çözeltidir. Üçüncü tür çözelti ise 0,125 µg As(III) ve 0,125 µg As(V) içeren 25 mL’lik çözeltidir. Selenyumun zenginleĢtirme iĢlemi için en uygun deneysel Ģartların belirlenmesinde kullanılan model çözeltiler, otomatik pipet yardımıyla 100 µg/L’lik Se(IV) veya Se(VI) çözeltilerinden alınan 1 mL’lik kısmın saf su ile 25 mL’ye tamamlanması ile hazırlanmıĢtır. Böylelikle 0,1 µg Se(IV) veya Se(VI) içeren 25 mL’lik model çözeltiler hazırlanmıĢtır. 0,1 µg Se(IV) içeren çözeltiler üzerine % 0,01 (m/V) APDC’den 2 mL eklenerek Se(IV)-APDC kompleksi içeren çözetiler hazırlanmıĢtır. Selenyum iyonlarının türlemesinin araĢtırılması amacı ile çeĢitli selenyum deriĢimlerinde 4 farklı türde çözeltiler hazırlanmıĢtır. Birinci tür çözeltiler 0,1 µg Se(IV) içeren 25 mL’lik çözeltileridir. Ġkinci tür çözeltiler, 0,1 µg Se(VI) içeren 25 mL’lik çözeltileridir. Üçüncü tür çözeltiler 0,1 µg Se(IV) ve 0,1 µg Se(VI) içeren 25 mL’lik içeren çözeltilerdir. Dördüncü tür çözeltiler ise 0,2 µg Se(IV) ve 0,3 µg Se(VI) 25 mL’lik çözeltilerdir. Kolondan geçirilmeden önce çözeltilere 2 mL % 0,01 (m/V)’lik APDC çözeltisi eklenmiĢtir. Toplam selenyum tayini yapılacağı zaman 57 hazırlanan bu çözeltilere öncelikle 1 mL % 5 (m/V)’lik L(+) askorbik asit eklenmiĢ ve 30 dakika bekledikten sonra çözeltilere 2 mL % 0,01 (m/V)’lik APDC çözeltisi eklenmiĢtir. 3.4. Nano Boyutta B2O3/ZrO2 Kompozit Malzemesinin Sentez Yöntemi Nano boyutta B2O3/ZrO2 kompozit malzemesinin sentezi için literatürde verilen yöntem kullanıldı [Yalcinkaya, 2010]. Bu amaçla 10 g H3BO3 ve 5 g Zr(OCl)4, 50 mL etanolde çözüldü. Üzerine 1,5 mL Triton X–114 eklendi ve bir saat süreyle karıĢtırıldı. KarıĢım 30 dakika ultrasonik banyoda sonikasyona tabi tutuldu. NH3 çözeltisiyle ortamın pH’sı 6’ya ayarlandıktan sonra onbeĢ dakika daha sonikasyon uygulandı. 12 saat süreyle bekletilen karıĢım 70 ○C’da bir etüvde kurutuldu ve ardından 850 ○C’da iki saat süreyle kül fırınında kalsine edildi. Elde edilen toz yaklaĢık 100 dakika Spex tipi çelik bilyalı öğütücüyle öğütüldü. Sentezlenen malzemenin karakterizasyonu önceki çalıĢmada yapıldığından bu çalıĢmada ayrıca yapılmamıĢtır [Yalçınkaya, 2010]. 3.5. Katı Faz Özütlemesi (SPE) ile Genel Zenginleştirme Yöntemi Arseniğin ve selenyumun zenginleĢtirilmesi, türlemesi ve bilinen bir ortama alınması amacı ile model çözeltileri hazırlanmıĢ ve kolon tekniği ile zenginleĢtirme/türleme için en uygun deney Ģartları (pH, çözelti akıĢ hızı vb.) belirlenmiĢtir. Belirlenen bu Ģartlarda geliĢtirilen yöntemin doğruluğu, kesinliği, çalıĢma aralığı gibi analitik değiĢkenleri de belirlenmiĢtir. 3.5.1. Kolonun hazırlanması Bu amaçla, sentezlenen nano boyutta malzemeden 200 mg tartılıp, 15 cm uzunluğunda, 8 mm çaplı musluklu cam kolonlara yerleĢtirildi. Nano boyuttaki absorban maddenin çözelti akıĢından etkilenmemesi ve dağılmaması için üstüne ve altına cam pamuğu yerleĢtirildi. Adsorban, kullanımdan önce, örnek çözeltinin pH’sına eĢit pH’da sulu asit veya baz çözeltisi ile muamele edilerek Ģartlandırıldı. 58 Kullanımdan sonra, adsorban seyreltik HCl (0,5 veya 1 mol/L) ve su ile yıkandı ve bir sonraki kullanıma kadar suda bekletildi. Kullanılan kolonun Ģematik görünüĢü ġekil 3.1’de verilmiĢtir. ġekil 3.1. Katı faz özütleme tekniğinde kullanılan kolonun Ģematik görüntüsü 3.5.2. Zenginleştirme ve tayin yöntemi Arsenik türlemesi ve tayini Eser miktardaki arseniğin zenginleĢtirilmesi ve türlenmesi için kolon tekniği kullanıldı. GeliĢtirilen yöntemle As(V) iyonu kolona tuturularak geri alınabildiği için öncelikle model çözeltiler ve gerçek örneklerdeki arsenik türlerinin tamamı As(V)’e dönüĢtürüldü. Bu amaçla, 25 mL’lik örneklerin üzerine 0,2 mL 0,1 mol/L KMnO4 çözeltileri eklendi ve asidik ortamda As(III)’ü tamamen As(V)’e yükseltgenmesi amacıyla çözelti pH’sı 2’ye getirilerek 30 dakika beklendi. Daha sonra, 30 dakika bekletilen bu çözeltiler kolonda tutunmanın en yüksek olduğu pH değerine (pH 3) 59 seyreltik HCl ve NH3 kullanarak ayarlandı. Hazırlanan çözeltiler önceden uygun pH değerine (pH 3) ayarlanmıĢ su ile ĢartlandırılmıĢ kolondan en uygun akıĢ hızında geçirildikten sonra kolonda tutunduğu varsayılan As(V) iyonları uygun geri alma çözeltisi (5 mL 3 M HCl) ile geri alındı ve HGAAS yöntemi ile tayindi. HGAAS yöntemi ile arsenik tayinini yapmak için As(V)’in As(III)’e indirgenmesi gerekmektedir. Ġndirgenme iĢlemi için geri alma çözeltileri üzerine % 3 (m/V) KI ve % 5 (m/V) L(+) askorbik asitden 1 mL eklendi ve 30 dakika bekleyen numunelerdeki toplam arsenik, As(III) cinsinden HGAAS yöntemi ile tayin edildi. Örnek çözeltisi hacmi 25 mL ve geri alma çözeltisi hacmi 5 mL ise, çözeltideki arsenik iyonunun 5 mL geri alma çözeltisine tamamen geçtiği varsayılarak son çözeltideki kuramsal deriĢim hesaplandı. Atomik absorpsiyon spektroskopisi ile bulunan deriĢimin, hesaplanan kuramsal deriĢime oranının yüz ile çarpılmasıyla geri kazanım verimi hesaplandı. % Geri kazanım= (AAS ile bulunan deriĢim / Kuramsal olarak hesaplanan deriĢim) x100 Model çözeltiler ile arsenik türlemesi için ise, hazırlanan 25 mL hacimli 0,25 µg As(V) veya 0,25 µg As(III) içeren çözeltiler ve 0,125 µg As(III) ve 0,125 As(V) içeren çözeltiler hazırlandı. Hazırlanan çözeltiler en uygun deneysel Ģartlarda kolondan geçirildi ve adsorbana tutunan As(V), uygun geri alma çözeltisi ile geri alındı. Toplam arsenik miktarını tayin etmek için ise benzer Ģekilde hazırlanan diğer 25 mL’lik örnekler, 0,2 mL 0,1 mol/L KMnO4 ile yükseltgendikten sonra en uygun Ģartlarda kolondan geçirildi ve adsorbana tutunan As(V) 5 mL 3 M HCl çözeltisi ile geri alındı. Geri alma çözeltilerinin arsenik içeriği indirgenme iĢlemi sonrasında HGAAS ile belirlendi. Toplam arsenik ve As(V) miktarları arasındaki farktan da As(III) miktarı hesaplandı. Gerçek su örneklerinde arsenik tayini yaparken, alınan 25 mL’lik su örnekleri ilk önce en uygun deneysel koĢullarda uygun pH değerine ĢartlandırılmıĢ kolondan geçirildi ve kolona tutunan As(V), uygun geri alma çözeltisi ile geri alındı. Daha 60 sonra aynı su örneklerinden alınan 25 mL’lik kısımlara 0,2 mL 0,1 mol/L KMnO4 ilave edildi ve 30 dakika bekledikten sonra en uygun deneysel koĢullarda kolondan geçirildi. Böylelikle su örneklerinde tüm arsenik türleri As(V) iyonu Ģeklinde kolona tutundu. Kolonda tutunan As(V), 5 mL 3 M HCl çözeltisi ile geri alındı. Geri alma çözeltilerinin arsenik miktarı HGAAS yöntemi ile tayin edildi. Su örneklerindeki toplam arsenik ve As(V) miktarları arasındaki farktan da As(III) miktarı hesaplandı. Selenyum türlemesi ve tayini Eser miktardaki selenyumun zenginleĢtirilmesi için ise yine kolon tekniği kullanıldı. GeliĢtirilen yöntemle inorganik selenyum türleri kolona doğrudan tuturulup zenginleĢtirilemedi ve/veya türlenemedi. Ancak Se(IV) iyonları Se(IV)-APDC kompleksi halinde kolona tutturularak geri alınabildi. Bu nedenle çalıĢmada öncelikle selenyum türleri Se(IV)’e dönüĢtürülmüĢ ve APDC ile Se(IV)-APDC kompleksi halinde kolona tutturulmuĢtur. Bu amaçla öncelikle model çözeltiler ve gerçek örneklerdeki selenyum türleri % 5 (m/V)’lik L(+) askorbik asitten 1 mL eklenerek Se(IV)’e indirgenmiĢ ve 2 mL % 0,01 (m/V) APDC eklenerek Se(IV)APDC kompleksi haline getirilmiĢtir. Hazırlanan çözeltiler önceden uygun pH değerine (pH 2) ayarlanmıĢ su ile ĢartlandırılmıĢ kolondan en uygun akıĢ hızında geçirildikten sonra APDC kompleksi halinde kolonda tutunduğu varsayılan Se(IV) uygun geri alma çözeltisi (5 mL 1 M HNO3 (metanolde)) ile geri alındı ve selenyum içeriği ETAAS yöntemi ile tayin edildi. Se(IV)’ün geri kazanma verimi arsenik türlemesi ve tayini kısmında anlatıldığı Ģekilde hesaplandı. Model çözeltiler ile selenyum türlemesi yapmak amacı ile Bölüm 3.3.3’de anlatıldığı Ģekilde hazırlanan çözeltilere 2 mL % 0,01 (m/V) APDC ilave edilerek en uygun deneysel koĢullarda kolondan geçirildi ve 5 mL 1 M HNO3 (metanolde) ile kolona tutunan Se(IV) geri alındı. Geri alma çözeltilerinin selenyum içeriği ETAAS yöntemi ile tayin edildi. Aynı miktarlarda selenyum türlerini içeren çözeltilere % 5 (m/V)’lik L(+) askorbik asitten 1 mL eklenerek tüm selenyum türleri Se(IV)’e dönüĢtürüldü. Hazırlanan bu çözeltiler, 2 mL % 0,01 (m/V) APDC ilavesi sonrasında en uygun deneysel koĢullarda kolondan geçirildi ve 5 mL 1 M HNO3 (metanolde) ile geri 61 alındı. Geri alma çözeltilerinin selenyum içeriği ETAAS yöntemi ile tayin edildi. Böylelikle toplam selenyum miktarıda belirlenmiĢ oldu. Toplam selenyum ve Se(IV) miktarları arasındaki farktan da Se(VI) miktarı hesaplandı. Gerçek su örneklerinde selenyum tayini yaparken, alınan 25 mL’lik su örneklerine 2 mL % 0,01 (m/V) APDC ilave edildi ve en uygun deneysel koĢullarda uygun pH değerine ĢartlandırılmıĢ kolondan geçirildi. Kolona tutunan Se(IV)-APDC, 5 mL 1 M HNO3 (metanolde) çözeltisi ile geri alındı. Daha sonra aynı su örneklerinden alınan 25 mL’lik kısımlara % 5 (m/V)’lik L(+) askorbik asitten 1 mL ilave edildi ve 30 dakika bekledikten sonra 2 mL % 0,01 (m/V) APDC ilave edilerek en uygun deneysel koĢullarda kolondan geçirildi. Böylelikle su örneklerinde tüm selenyum türleri Se(IV)-APDC kompleksi Ģeklinde kolona tutundu. Kolonda tutunduğu varsayılan Se(IV), 5 mL 1 M HNO3 (metanolde) çözeltisi ile geri alındı. Geri alma çözeltilerinin selenyum miktarı ETAAS yöntemi ile tayin edildi. Su örneklerindeki toplam selenyum ve Se(IV) miktarları arasındaki farktan da Se(VI) miktarı hesaplandı. 3.5.3. Adsorpsiyon kapasitesi tayin yöntemi Kullanılan adsorbanın adsorpsiyon kapasitesinin tayini için sistemin dengeye gelmesi gerekli olduğundan kolon sistemi yerine kesikli sistem kullanıldı. Bu amaçla, 5, 10, 25, 50, 100, 200 ve 300 µg/mL As(V) iyonu içeren 50 mL’lik örnek çözeltilerinin pH değeri deneysel olarak belirlenen en uygun değere ayarlandıktan sonra 50 mg nano ZrO2/B2O3 içeren erlenlere ilave edildi. Çözeltiler iki saat süreyle 120 rpm’de oda sıcaklığında çalkalandı. Ardından her bir çözeltiden 10’ar mL alınarak, uygun seyreltme iĢlemi yapılarak arsenik içerikleri HGAAS yöntemi ile tayin edildi. As(V) iyonunun denge deriĢimine karĢı katının gramı baĢına adsorplanan metal iyonu miktarı grafiğe geçirilerek Langmuir adsorpsiyon grafiği elde edildi. Langmuir eĢitliğinin aĢağıda verilen doğrusallaĢtırılmıĢ haline göre CE’ye karĢı CE/QE grafiği çizildi. Bu grafikten, doğrunun eğim ve kesim noktasından yararlanılarak Qo ve b Langmuir sabitleri hesaplandı. DoğrusallaĢtırılmıĢ Langmuir izotermi için bağıntı aĢağıda verilmiĢtir: 62 C CE 1 = E + Q0 b QE Q0 Burada; CE: Dengedeki metal iyonu deriĢimi (mg/L), QE: Dengede adsorbanın gramı baĢına adsorbe ettiği metal miktarı (mg/g), b : Langmuir sabiti (L/mg), Qo: Kapasite parametresi (adsorpsiyon kapasitesi) (mg/g) dir. Kullanılan adsorbanın Se(IV)-APDC kompleksini adsorplama kapasiteside yine aynı Ģekilde kesikli sistemle yapılmıĢtır. Bu amaçla 5, 10, 25, 50, 100, 200 ve 300 µg/mL Se(IV) iyonu içeren 50 mL’lik örnek çözeltilere uygun miktarlarda APDC eklendi ve pH değerleri deneysel olarak belirlenen en uygun değere ayarlandıktan sonra 50 mg nano ZrO2/B2O3 içeren erlenlere ilave edildi. Çözeltiler 120 dakika süreyle 120 rpm’de oda sıcaklığında çalkalandı. Ardından her bir çözeltiden 10’ar mL alınarak, uygun seyreltme iĢlemi yapıldıktan sonra selenyum içerikleri ETAAS yöntemi ile tayin edildi. 63 4. SONUÇLAR 4.1. Arsenik Türlemesi ve Tayini 4.1.1. HGAAS yöntemi ile arsenik türlemesi ve tayini için en uygun yöntem değişkenlerinin belirlenmesi HGAAS yöntemi ile arseniğin tayininde arsenik türlerinin As(III)’e dönüĢtürülüp hidrürleri oluĢturulur ve tayin edilir. Hidrür tekniğinde en uygun NaBH4 ve HCl miktarlarının kullanılması gerekmektedir. Bu amaçla 20 µg/L As(III) içeren model çözeltilerin absorbans değerlerine NaBH4 ve HCl deriĢiminin etkisi incelenmiĢtir. Ġlk olarak cihazın kullanma kılavuzunda verilen 6 M HCl deriĢimi sabit tutularak NaBH4 deriĢimi değiĢtirildi ve As(III) çözeltilerinin absorban sinyalleri ölçüldü. ġekil 4.1’de görüldüğü gibi % 0,6 - 0,8 m/V aralığında arsenik için en yüksek absorbans değeri ölçüldü. HGAAS ile sonraki tayin çalıĢmalarında %5 (m/V)’lik NaOH çözeltisinde hazırlanan % 0,6 (m/V)’lik NaBH4 kullanıldı. ġekil 4.1. HGAAS yöntemi ile As tayini için NaBH4 deriĢiminin belirlenmesi NaBH4 deriĢimi belirledikten sonra HCl’ nin deriĢiminin belirlenmesi için NaBH4’ün belirlenen deriĢimi sabit tutularak HCl deriĢimleri değiĢtirildi ve 20 µg/L As(III) 64 içeren çözeltilerin absorbans değerleri HGAAS yöntemi ile ölçüldü. ġekil 4.2’de görüldüğü gibi HCl deriĢimi arttıkça absorbans değeri de artmaktadır 7–8 M HCl deriĢiminde artıĢ miktarı azalmakta ve daha sabit bir hal almaktadır. Cihazın yıpranmaması bakımından 8 M HCl yerine daha sonraki çalıĢmalarda 7 M HCl deriĢimi kullanılmıĢtır. ġekil 4.2. HGAAS yöntemi ile As tayini için HCl deriĢiminin belirlenmesi ÇalıĢmada HGAAS yöntemi ile As tayini için kullanılan aletsel değiĢkenler Çizelge 4.1’de verilmiĢtir. ÇalıĢmanın sonraki aĢamalarında Çizelge 4.1’de verilen değerler kullanılmıĢtır. 65 Çizelge 4.1. HGAAS yöntemi ile As tayini için kullanılan aletsel değiĢkenler DeğiĢken Değer Dalgaboyu, nm 197,2 Lamba akımı, mA 10 Yarık geniĢliği, nm 0,5 Zemin düzeltmesi (Döteryum lambası) Var NaBH4, % (m/v) 0,6 (% 0,5 (m/v) NaOH içinde) HCl, mol/L 7,0 Hava ve asetilen akıĢ hızı, mL/min 13,5 ve 2,1 Ġnert gaz Argon Okuma süresi, s 10 Gecikme süresi, s 10 4.1.2. Nano boyutta B2O3/ZrO2 kompozit malzemesinin arsenik zenginleştirilmesinde kullanılabilirliği Sentezlenen nano B2O3/ZrO2 kompozit malzemesinin arseniğin zenginleĢtirilmesinde katı faz olarak kullanılabilirliğini araĢtırmak üzere ilk önce arsenik için en uygun deneysel ve analitik değiĢkenler Bölüm 3.5.2’de anlatılan zenginleĢtirme ve türleme yöntemi kullanılarak bulunmuĢtur. pH’nın geri kazanma verimine etkisi Metal iyonlarının adsorpsiyonuna, bioadsorpsiyonuna ve türlemesine etki eden en önemli etkenlerden birisi de pH’dır. Bundan dolayı, öncelikle, çalıĢmanın en uygun pH veya pH aralığını belirleyebilmek için seyreltik HCl ve/veya seyreltik NH3 çözeltileri kullanılarak kolonlar sırasıyla pH 2, 3, 4, 6, 8 ve 10’a Ģartlandırıldı. Takiben, 25 mL 0,05 µg As(III) veya 0,05 µg As(V) içeren çözeltiler hazırlandı. Hazırlanan bu çözeltilerin pH değerleri de sırasıyla pH 2, 3, 4, 6, 8 ve 10’a ayarlandıktan sonra çözelti bir peristaltik pompa yardımıyla örnek çözelti akıĢ hızı 3 mL/min’ya ayarlanarak kolondan geçirildi. Adsorban üzerinde biriktirildiği 66 düĢünülen As(V) iyonları 10 mL 3 mol/L HCl çözeltisi kullanarak kolondan geri alındı. Geri alma çözeltisindeki arsenik iyonları deriĢimi HGAAS yöntemi ile tayin edildi. Elde edilen sonuçlar göre geri kazanma yüzdelerinin pH’ya bağımlılığını gösteren grafik ġekil 4.3’de verilmiĢtir. ġekil 4.3. pH’ nın arsenik türlerinin geri kazanma verimine etkisi ġekil 4.3’de görüldüğü üzere, pH 3 değerinde arsenik iyonları kolon dolgu maddesi yardımı ile birbirlerinden ayrılabilmektedir. Bu yöntemle pH 3 değerinde As(V) iyonları % 95’den daha fazla geri kazanma verimi ile zenginleĢtirilebilirler. pH 3’de As(III)’ün geri kazanma veriminin % 5 civarında olması bize bu pH değerinde arsenik türlemesi yapılabileceğini göstermektedir. Geri alma çözeltisinin geri kazanma verimine etkisi Geri alma çözeltisinin cinsi ve deriĢimi katı faz özütleme sisteminin analitik baĢarımı açısından önemlidir. Bu amaçla, öncelikle HCl ve HNO3 çözeltilerinin farklı deriĢimleri geri alma çözeltisi olarak denenmiĢtir. Kullanılacak geri alma çözeltisinin sonraki tayin basamağına uygun olması da önemlidir. Bu nedenle de öncelikle inorganik asitlerin etkisi incelenmiĢtir. HGAAS yönteminde zaten HCl 67 kullanıldığından geri alma çözeltisinin HCl olması tercih nedenidir. Sonuçlar Çizelge 4.2’de verilmiĢtir. Çizelge 4.2. Geri alma çözeltisi cinsi ve deriĢiminin As(V)’in geri kazanma verimine etkisi Geri alma çözeltisi Geri kazanma verimia (%) 10 mL 1 mol/L HCl 40±5 10 mL 2 mol/L HCl 40±4 10 mL 3 mol/L HCl 100±3 10 mL 4 mol/L HCl 105±5 5 mL 3 mol/L HCl 95±4 10 mL 1 mol/L HNO3 50±3 10 mL 2 mol/L HNO3 50±4 10 mL 3 mol/L HNO3 80±3 10 mL 4 mol/L HNO3 95±4 5 mL 4 mol/L HNO3 85±5 a Üç ölçümün ortalaması Sonuç olarak, 5 mL 3 mol/L’lik HCl’nin As(V)’in geri kazanımında yeterli olduğu tespit edilmiĢtir. Geri alma çözeltisi olarak sonraki çalıĢmalarda 5 mL 3 mol/L HCl çözeltisi kullanılmıĢtır. Örnek akıĢ hızının geri kazanma verimine etkisi Örneğin akıĢ hızının arsenik iyonlarının geri kazanma verimine etkisi en uygun deney koĢulları altında (pH, eluent tipi vb.) incelendi. Arsenik iyonlarının model çözeltileri (25 mL, 2 µg/L As(V) ve As(III)) kolondan 1–4 mL/min akıĢ hızlarında geçirildi ve akıĢ hızına bağlı olarak geri kazanma verimleri belirlendi (ġekil 4.4). Arsenik iyonlarının ayrılması ve zenginleĢtirilmesi için en uygun geri kazanma 68 veriminin akıĢ hızı 3 mL/min olduğu belirlenmiĢtir. Daha yüksek akıĢ hızlarında geri kazanma veriminde azalma olmuĢtur. Daha düĢük akıĢ hızlarında As(V) için daha yüksek geri kazanma verimi elde edilmiĢ ancak bu hızlarda As(III) iyonuda % 20 civarında geri kazanıldığı için türlemenin daha doğru yapılabilmesi için 3 mL/min’lik akıĢ hızı seçilmiĢtir. 3 mL/min akıĢ hızında As(V) için yaklaĢık % 95 geri kazanma verimine ulaĢılırken As(III) için % 5 civarına inmiĢtir. Geri alma çözeltisinin akıĢ hızının etkisi incelenmemiĢ ancak hacimler yeterince küçük olduğu için 1 mL/min olarak düĢük bir hız uygulanmıĢtır. ġekil 4.4. AkıĢ hızının arsenik türlerinin geri kazanma verimine etkisi Örnek hacminin (veya analit deriĢiminin) geri kazanma verimine etkisi Uygulanabilir en yüksek çözelti örnek hacminin belirlenmesi, yöntemle kaç kat zenginleĢtirme yapılabileceğini göstermesi bakımından oldukça önemlidir. Bu amaçla arsenik miktarı sabit tutularak örnek hacmi artırıldı ve bir seri örnek çözeltisi hazırlandı. Her birinde 0,05 μg As(V) içeren 25, 50, 100, 250 ve 500 mL örnek çözeltileri (sırasıyla 2, 1, 0,5, 0,2 ve 0,1 µg/L As(V) içeren) belirlenen en uygun koĢullarda kolonlardan geçirildi. Örnek hacminin As(V)’in geri kazanma verimine 69 etkisi ġekil 4.5’de verilmiĢtir. ġekil 4.5’den As(V)’in en fazla 100 mL’lik örnek çözeltiden nicel olarak geri kazanılabildiği görülmüĢtür. Daha yüksek hacim değerlerinde ve dolayısıyla daha düĢük As(V) deriĢimlerinde geri kazanma verimi gittikçe azalmaktadır. 100 mL örnek içerisindeki As(V)’in 5 mL geri alma çözeltisi içerisine tamamen alındığı kabul edilirse 20 katlık bir deriĢim artıĢı (zenginleĢme) söz konusudur. Bu koĢullarda yöntemin As(V) için zenginleĢtirme faktörü 20 olarak bulunur. ġekil 4.5. Örnek hacminin As(V)’in geri kazanma verimine etkisi Adsorbanın tekrar kullanılabilirliği Adsorbanın tekrar kullanılabilirliği ve kararlığını denemek amacıyla, As(V) içeren çözelti 0,2 g B2O3/ZrO2 nano kompozit malzemesini içeren kolondan geçirildikten sonra, kolon 5 mL 3 mol/L HCl çözeltisi ve 50 mL saf su ile yıkanmıĢtır. Adsorban kullanılmadığı zaman sürekli olarak su içerisinde bekletilmiĢtir. Kolondan sırasıyla örnek çözeltisinin, geri alma çözeltisinin ve yıkama suyunun geçirilmesi ile tamamlanan bir çevrim tekrarlanarak adsorbanın tekrar kullanılabilirliği denenmiĢtir. Denemeler sonucunda, geri kazanım değerlerinde 70 önemli bir düĢme olmaksızın kolonun 100 çevrime kadar yeniden kullanılabilir olduğu tespit edilmiĢtir. Adsorpsiyon izotermi ve adsorpsiyon kapasitesi Adsorbanın As(V) için adsorpsiyon kapasitesi, Bölüm 3.5.3’de verilen yöntemle tayin edildi. Bu amaçla 5, 10, 25, 50, 100, 200 ve 300 µg/mL As(V) içeren 50 mL’lik örnek çözeltilerinin pH değerleri 3’e ayarlandı ve 50 mg B2O3/ZrO2 nano kompozit malzemesi kullanıldı. Langmuir eĢitliğinin doğrusallaĢtırılmıĢ haline göre C E’ye karĢı CE/QE grafiği çizildi (ġekil 4.6). ġekil 4.6’da doğrunun eğim ve kesim noktasında yararlanılarak Qo ve b Langmuir sabitleri hesaplandı. Adsorpsiyon kapasitesine karĢılık gelen Qo, 98,04 mg/g olarak, Langmuir sabiti ise 0,021 L/mg olarak hesaplanmıĢtır. ġekil 4.6. As(V) için Langmuir eĢitliğinin doğrusallaĢtırılmıĢ hali Yabancı iyonların geri kazanım verimine etkisi (GiriĢim etkisi) GeliĢtirilen yöntemin uygulanabilirliği araĢtırılırken en önemli değiĢkenlerden biri de giriĢim etkisi yapan iyonların tespit edilmesidir. Bu amaçla, Na+, K+, Ca2+, Mg2+, Ni2+, Cu2+, Zn2+, Al3+, Cr3+, Fe3+, Mn2+ ve Co2+ gibi bazı iyonların As(V)’in 71 zenginleĢtirilmesine etkileri incelenmiĢtir. Bu amaçla, As(V) deriĢimi sabit tutularak diğer iyonların deriĢimleri gittikçe artırıldı ve geri kazanma veriminin %90’ın üstünde olduğu değerler tespit edildi. Sonuçlar Çizelge 4.3’de verilmiĢtir. Çizelge 4.3. Arseniğin B2O3/ZrO2 dolgulu kolonda zenginleĢtirilmesinde yabancı iyonların etkisi Ġyon Na+ K+ Ca2+ Mg2+ 2+ Ni Eklenen mg/L %Geri Kazanma Verimia 0 99±5 1 98±4 5 98±3 25 96±4 50 94±5 100 88±3 0 99±5 1 103±5 5 97±3 25 101±5 50 98±4 100 88±4 0 99±5 1 103±4 5 96±3 25 95±2 50 94±3 100 79±3 0 99±5 1 100±3 5 107±6 25 94±3 50 73±4 0 99±5 1 105±3 5 99±3 25 97±2 50 90±3 72 Çizelge 4.3. (Devam) Arseniğin B2O3/ZrO2 dolgulu kolonda zenginleĢtirilmesinde yabancı iyonların etkisi Ġyon 2+ Cu Al3+ Cr Fe 3+ 3+ 2+ Mn Co 2+ 2+ Zn a Üç ölçümün ortalaması Eklenen mg/L %Geri Kazanma Verimia 0 99±5 1 102±3 5 100±7 25 94±5 50 85±3 0 99±5 1 115±7 5 103±5 25 98±4 50 90±6 0 99±5 1 101±5 5 99±3 25 94±4 50 85±3 0 99±5 1 98±3 5 93±2 25 78±3 0 99±5 1 106±5 5 97±3 25 71±3 0 99±5 1 98±4 5 94±3 25 79±2 0 99±5 1 99±5 5 95±3 25 93±3 73 Yöntemin analitik baĢarımı Gözlenebilme Sınırı ve Tayin Sınırı Aletsel gözlenebilme sınırını belirleyebilmek için pH’sı 3 e ayarlanmıĢ ve arsenik sinyali gözleyebilmek için içine az miktarda As(V) eklenmiĢ 50 mL tanık numune (saf su) belirlenen en uygun koĢullarda kolondan geçirilmiĢtir. Ardından zenginleĢtirme yapılmadan 50 mL 3 mol/L HCl ile geri alma iĢlemi yapılmıĢtır. Tanık numune sinyallerinin standart sapmasının üç katına karĢılık gelen aletsel gözlenebilme sınırı (LOD) 3σt/m bağıntısı ile hesaplanmıĢtır. Burada σt: Tanık deney çözeltisinin standart sapması (N=20), m: Kalibrasyon doğrusunun eğimidir. Tanık numune sinyallerinin standart sapmasının on katına karĢılık gelen LOQ (10σt/m) değeri de hesaplanmıĢtır. Hesaplanan LOD ve LOQ değerinin zenginleĢtirme faktörüne bölünmesi ile analitik gözlenebilme ve analitik tayin sınırı hesaplanmıĢtır. Elde edilen sonuçlar Çizelge 4.4’de verilmiĢtir. Kesinlik Yöntemin kesinliğinin belirlenmesi için, As(V) iyonunun zenginleĢtirilmesi ve türlemesinde belirlenen en uygun koĢullara ayarlanan kolondan sırasıyla örnek çözelti, geri alma çözeltisi ve yıkama suyu geçirilmiĢ, bu iĢlemler yedi kez tekrarlanmıĢ ve elde edilen çözeltiler HGAAS yöntemi ile tayin edilmiĢtir. Ortalama geri kazanma verimi ve geri kazanma verimlerinin bağıl standart sapması hesaplanarak yöntemin kesinliği tespit edilmiĢtir. Elde edilen sonuçlar Çizelge 4.4’de verilmiĢtir. Kalibrasyon grafiği ve doğrusal çalışma aralığı As(V) iyonu için HGAAS ile elde edilen kalibrasyon grafiği ġekil 4.7’de verilmiĢtir. Doğrusal çalıĢma aralığının alt sınırı LOQ değeri olarak alınmıĢ, üst sınırı kalibrasyon doğrusunun doğrusallıktan saptığı deriĢim olarak belirlenmiĢtir. Elde edilen sonuçlar Çizelge 4.4’de verilmiĢtir. 74 ġekil 4.7. As(V) için kalibrasyon grafiği Doğruluk Nano B2O3/ZrO2 kompozit malzemesinin sentetik örneklerdeki arseniğin zenginleĢtirmesi ve türlemesi için kullanılabilirliği tespit edildikten sonra, yöntemin doğruluğunu araĢtırmak amacıyla belgeli referans madde (CRM) analizi yapılmıĢtır. Sonuçlar Çizelge 4.4’de verilmiĢtir. Çizelge 4.4’de görüldüğü gibi belgeli değer -% 5 bağıl hata ile tayin edilebilmiĢtir. Bu hata analitik açıdan kabul edilebilir düzeydedir. Önerilen yöntemin doğruluğunun yeterli olduğu söylenebilir. Yöntemin doğruluğunu Belgel Referans Madde analizi ile gösterilmesine karĢın, gerçek örneklerdeki analizler sırasında da katkılı örnek analizleri ile doğruluk bir kez daha kontrol edilmiĢtir. 75 Çizelge 4.4. Arseniğin ZrO2/B2O3 dolgulu kolonda zenginleĢtirilmesi ve türlemesi için bulunan analitik baĢarım ölçütleri Analitik baĢarım ölçütü Değer LOD, (N=20), (ng/L) 190 Analitik gözlenebilmesi sınırı (LOD/Z.F) (ng/L), (Z.F=20) LOQ, (N=20), (ng/L) Analitik tayin sınırı (LOQ/Z.F) Kesinlik (ng/L), (Z.F=20) Denklemi 30,9 99 Bağıl Standart Sapma % ±5 Deney sayısı (N) 7 (CAs(V); µg/L) Doğru 620 % Ortalama geri kazanma verimi Kalibrasyon denklemi Doğruluk 9,3 A = 0,0118CAs(V) + 0,0403 r2 0,9929 Doğrusal çalıĢma aralığı (µg/L) 0,3 - 40 SPSWW1 Belgeli değer (ng/mL) 100 ± 0,5 Bulunan değer (N=3) 95 ± 1 Bağıl Hata % -%5 Model çözeltide arsenik tayini ve türlemesi Bölüm 3.3.3’de anlatıldığı Ģekilde hazırlanan model çözeltilere önerilen genel zenginleĢtirme ve türleme yöntemi uygulanarak arsenik türleri tayin edilmiĢtir. Bulunan sonuçlar Çizelge 4.5’de verilmiĢtir. Çizelge 4.5’de görüldüğü gibi model çözeltiye eklenen As(III) ve As(V) iyonları oldukça küçük bağıl hata ile tayin edilebilmiĢtir. Örnekte tek baĢına As(V) bulunduğunda + % 1 Bağıl hata ile, tek baĢına As(III) bulunduğunda yine - % 1 bağıl hata ile tayin edilebilmiĢtir. 76 Su örneklerinde arsenik tayini ve türlemesi Bölüm 3.3.2’de verildiği Ģekilde hazırlanan su örneklerine önerilen genel zenginleĢtirme ve türleme yöntemi uygulanmıĢtır. Bulunan sonuçlar Çizelge 4.6’da verilmiĢtir. Doğruluğu da kontrol etmek amacıyla katkılı su örneklerinde de arsenik türlerinin tayini yapılmıĢtır. Çizelge 4.6’dan görüldüğü gibi, model çözelti sonucuna göre hata sınırı biraz yüksek olmakla birlikte yine de analitik açıdan kabul edilebilir düzeydedir. Ġncelenen bütün su örneklerinden sadece AyaĢ içmece suyunda toplam arsenik oranı standardlarda verilen 10 µg/L’lik değeri aĢmaktadır. Diğer sularda toplam arsenik arsenik için verilen sınır değerin altındadır. AyaĢ içmece suyundaki arsenik içeriğinin çoğu As(III) türleri halinde bulunmaktadır. Diğer su örneklerinde ise As(III) ve As(V) içerikleri birbirlerine yakın bulunmuĢtur. 77 77 Çizelge 4.5. Model çözelti ile arsenik türleme çalıĢması Örnek Eklenen, µg/L Bulunan, µg/L As(III) As(V) As(III)b As(V) Toplam As As(III) As(V) Toplam As 1 10 - 9,9 ± 0,4 - 9,9 ± 0,4 - 1,0 - - 1,0 2 5 5 4,7 ± 0,7 5,0 ± 0,4 9,7 ± 0,6 - 6,0 0 - 3,0 3 - 10 - 10,1± 0,8 10,1 ± 0,8 - + 1,0 + 1,0 Numarası % Hata Üç ölçüm ortalaması ± standart sapma, b hesaplanan değer (As(III) =Toplam As – As(V)) 77 7878 Çizelge 4.6. Su örneklerindeki arsenik türleri tayini Eklenen, µg L-1 Bulunana, µg L-1 As(V) As(III) As(V) As(III)b Toplam As As(V) As(III) Suyu - - 4,03 ± 0,05 3,77 ± 0,05 7,8 ± 0,2 - - 2 2 6,21 ± 0,05 5,1 ± 0,2 11,3 ± 0,2 + 3,0 - 11,6 - - 2,11 ± 0,02 12,2 ± 0,6 14,3 ± 0,6 - - 2 2 4,3 ± 0,1 14,7 ± 0,3 19,0 ± 0,3 - 4,6 + 3,5 - - 0,97 ± 0,03 1,25 ± 0,06 2,22 ± 0,05 - - 2 2 3,09 ± 0,09 3,3 ± 0,1 6,37 ± 0,06 + 4,0 + 1,5 - - 0,52 ± 0,03 0,81 ± 0,09 1,33 ± 0,09 - - 2 2 2,7 ± 0,1 2,6 ± 0,1 5,32 ± 0,08 + 7,1 - 7,5 Örnek Beypazarı Kaplıca (Tahtalı-Dutluk suyu) AyaĢ Ġçmece Suyu Haymana Kaplıca Suyu ÇeĢme Suyu a Bağıl Hata, % Toplam As + 4,2 + 3,8 + 2,4 - 0,2 Üç ölçüm ortalaması ± standart sapma, b hesaplanan değer ( As(III) = Toplam As – As(V)) 78 79 4.2. Selenyum Türlemesi ve Tayini 4.2. ETAAS yöntemi ile selenyum tayini için en uygun aletsel değişkenlerinin belirlenmesi 20 µg/L selenyum içeren çözeltilerin, ETAAS yöntemi ile bazı değiĢkenleri değiĢtirilerek tayinleri yapılmıĢtır. Literatürde ETAAS yöntemi ile 196,0 nm dalga boyunda, selenyum tayininde kullanılan belirli miktarlarda, farklı ortam düzenleyiciler (5 µg Pd, 5 µg Ni, 5 µg Pd – 1 µg Mg) kullanıldığı görülmektedir [Lin ve ark, 2007, Zhang ve ark, 2007, Carrabalo ve ark, 1999]. Bu ortam düzenleyiciler varlığında farklı kül etme sıcaklıklarında, selenyumun absorbans değerleri incelenmiĢtir. Ayrıca selenyumun farklı kül etme sıcaklıklarında ortam düzenleyici olmadan da absorbans değeri ölçülmüĢtür. ÇalıĢmada atomlaĢma sıcaklığı olarak cihazın kullanma kılavuzunda da verilen 2600 0 C atomlaĢma sıcaklığı tercih edilmiĢtir [Rothery E., 1988]. Farklı ortam düzenleyiciler varlığında kül etme sıcaklığına karĢı absorbans değeri grafiğe geçirilerek en uygun kül etme sıcaklığı belirlenmiĢtir (ġekil 4.8). ġekil 4.8. Farklı ortam düzenleyiciler varlığında selenyum için en uygun kületme sıcaklığının belirlenmesi 80 ġekil 4.8’de görüldüğü gibi selenyumun ortam düzenleyici olmaksızın tayini yapıldığında 500 0C’de absorbans değerinde düĢüĢ olmaktadır. Bu sıcaklıkta gerçek numune ortamında bulunan organik maddeler kül edilemez ve giriĢim etkisi oluĢur. Ortam düzenleyiciler varlığında ise 1000 oC kül etme sıcaklığından sonra absorbans değerinde düĢüĢ baĢlamıĢtır. Kullanılan tüm ortam düzenleyiciler arasında Pd- Mg ortam düzenleyicisi ile 1000 oC kül etme sıcaklığında en yüksek absorbans sinyali elde edilmiĢtir. Yüksek absorbans değeri ve 1000 0C’lık kületme sıcaklığı göz önüne alındığında en uygun ortam düzenleyicinin Pd – Mg karıĢımı olduğuna karar verilmiĢtir. ETAAS ile Se tayini için kullanılan en uygun cihaz değiĢkenleri Çizelge 4.7’de verilmiĢtir. Çizelge 4.7. ETAAS yöntemi ile Se tayini için kullanılan aletsel değiĢkenler DeğiĢken Değer Dalga boyu 196,0 nm Yarık GeniĢliği 0,5 nm Lamba akımı 15 mA Zemin Düzeltmesi Zeeman Ortam düzenleyici 5 µg Pd- 1 µg Mg Kurutma sıcaklığı 95 o C Kül etme sıcaklığı 1000 o C AtomlaĢma sıcaklığı 2600 o C Temizleme sıcaklığı 2700 o C Ġnert gaz Argon 4.2.2. Nano boyutta B2O3/ZrO2 kompozit malzemesinin selenyum zenginleştirilmesinde kullanılabilirliği Sentezlenen nano B2O3/ZrO2 kompozit malzemesinin selenyumun zenginleĢtirilmesinde katı faz olarak kullanılabilirliğini araĢtırmak üzere ilk önce selenyum için en uygun deneysel ve analitik değiĢkenler Bölüm 3.5.2’deki genel zenginleĢtirme yöntemi kullanılarak bulunmuĢtu. 81 pH’nın geri kazanma verimine etkisi ÇalıĢmanın en uygun pH aralığını belirleyebilmek için kolonlar sırasıyla pH 2, 3, 4, 5, 6, 8 ve 10’a seyreltik HNO3 ve/veya seyreltik NH3 çözeltileri kullanılarak Ģartlandırıldı. Takiben, 0,1 µg Se(VI) ve 0,1 µg Se(IV) içeren 25 mL çözeltiler hazırlandı. Ardından 25 mL selenyum çözeltilerinin pH değerleri seyreltik HNO3 ve/veya seyreltik NH3 çözeltileri ile 2, 3, 4, 6, 8 ve 10’a ayarlandı ve bir peristaltik pompa yardımıyla örnek çözelti akıĢ hızı 1 mL/min’e ayarlanarak kolondan geçirildi. Adsorban üzerinde biriktirildiği düĢünülen selenyum iyonları çeĢitli geri alma çözücüleri ile adsorbandan sıyrılmaya çalıĢıldı. Geri alma çözeltisindeki selenyum iyonları deriĢimi ETAAS yöntemi ile tayin edildi. Ancak tüm denemelerde Se(IV) ve Se(VI) iyonları adsorban üzerinden analitik açıdan uygun olan geri kazanma verimleri ile sıyrılamamıĢtır. Doğrudan inorganik selenyum türleri kullanılarak yapılan çalıĢmada, geri kazanma verimleri analitik açıdan uygun seviyede olmadığı için selenyumun kompleks haline dönüĢtürülerek kolona tutturulması ve zenginleĢtirilmesi yoluna gidilmiĢtir. KompleksleĢtirici olarak literatürde sıkça kullanılan amonyum prolidinditiyokarbamat (APDC) kullanılmıĢtır [Saygı ve ark., 2007]. Literatürde APDC’nin Se(IV) ile kompleks oluĢturduğu ancak Se(VI) ile kompleks oluĢturmadığı belirtilmiĢtir [Camel, 2003]. Bu sebeple çalıĢmada Se(IV)’in APDC ile kompleksi oluĢturularak en uygun pH Ģartları yeniden araĢtırılmıĢtır. Bu amaçla 1 µg Se(IV) ve 2 mL 0,01 (m/V) APDC içeren 25 mL’lik çözeltilerin pH değerleri seyreltik HNO3 ve/veya seyreltik NH3 çözeltileri ile 2, 3, 4, 6, 8 ve 10’a ayarlandı. Ardından bir peristaltik pompa yardımıyla örnek çözelti akıĢ hızı 1 mL/min’e ayarlanarak pH’sı 2, 3, 4, 6, 8 ve 10’a Ģartlandırılan kolonlardan geçirildi. Kolonda tutunduğu düĢünülen Se(IV) 5 mL 1 mol/L HNO3’ün metanoldeki çözeltisi kullanılarak adsorbandan geri alındı. Selenyum türlerinin geri kazanma verimlerinin pH’ya bağımlılığını gösteren grafik ġekil 4.9’da verilmiĢtir. 82 ġekil 4.9. pH’nın selenyum türlerinin geri kazanma verimine etkisi ġekil 4.9’da görüldüğü üzere, pH 1,5 - 2 aralığında Se(IV) % 95’in üzerinde geri kazanma ile tayin edilebilirken Se(VI)’nın geri kazanma verimi % 10’dan küçüktür. Daha sonraki çalıĢmalarda pH 2 değeri uygulanmıĢtır. APDC miktarının geri kazanma verimine etkisi Yukarıda bahsedildiği gibi, geliĢtirilen yöntemde inorganik selenyum türleri kolonda doğrudan zenginleĢtirilememiĢtir. Tutunmayı artırmak amacı ile Se(IV) iyonları APDC ile kompleksleĢtirilerek, Se(IV)-APDC kompleksi haline dönüĢtürülmüĢtür. Bunun için Se(IV) içeren çözeltiler üzerine belirli miktarda APDC eklenmiĢtir. APDC miktarının az olması kolona tutunacak Se(IV) miktarını da etkilemekte ve geri kazanma verimini düĢürmektedir. Deneyde kullanılacak uygun APDC miktarının belirlenmesi amacı ile içerisinde 0,1 µg Se(IV) içeren 25 mL’lik çözeltiye artan hacimlerde % 0,1 (m/V) APDC çözeltisinden eklendi ve genel zengileĢtirme yöntemi uygulandı. Geri alma çözeltilerindeki selenyum içeriği ETAAS yöntemi ile tayin edildi. Elde edilen sonuçlara göre hazırlanan grafik ġekil 4.10’da verilmiĢtir. 83 ġekil 4.10. APDC miktarının Se(IV)’ün geri kazanma verimine etkisi Geri alma çözeltisinin geri kazanma verimine etkisi Geri alma çözeltisinin cinsi ve deriĢimi katı faz özütleme sisteminin analitik performansı açısından önemlidir. Bu amaçla, öncelikle inorganik çözücüler olan HCl ve HNO3’ün farklı deriĢimdeki çözeltilerinin geri alma çözeltisi olarak denenmiĢtir. Ancak bu çözeltilerle uygun geri kazanma verimi elde edilemediği için geri kazanma verimi için aynı asitlerin metanolde hazırlanan çözeltileri kullanılmıĢtır. Sonuçlar Çizelge 4.8’de verilmiĢtir. 84 Çizelge 4.8. Geri alma çözeltisi cinsi ve deriĢiminin Se(IV’in geri kazanma verimine etkisi Geri alma çözeltisi Geri kazanma verimia (%) 10 mL 2 mol/L HCl 40±4 10 mL 2 mol/L HNO3 47±3 10 mL 2 mol/L HCI (metanolde) 62±4 10 mL 2 mol/L HNO3 (metanolde) 99±5 10 mL 1 mol/L HNO3 (metanolde) 96±4 5 mL 1 mol/L HNO3 (metanolde) 98±4 a Üç ölçümün ortalaması Sonuç olarak, 5 mL 1 mol/L’lik HNO3 (metanolde) çözeltisinin Se(IV)’ün geri kazanımında yeterli olduğu tespit edilmiĢtir. Geri alma çözeltisi olarak sonraki çalıĢmalarda 5 mL 1 mol/L’lik HNO3 (metanolde) çözeltisi kullanılmıĢtır. Örnek çözeltisi akıĢ hızının geri kazanma verimine etkisi Selenyum iyonlarının geri kazanma verimine örnek çözeltisinin akıĢ hızının etkisi en uygun deney koĢulları altında (pH, eluent tipi vb.) incelendi. Se(IV) iyonlarının 2 mL % 0,01 (m/V) APDC varlığındaki model çözeltileri kolondan 1 – 5 mL/min akıĢ hızlarında geçirildi. Se(IV) iyonlarının ayrılması ve zenginleĢtirilmesi için en uygun geri kazanma veriminin akıĢ hızı 1 mL/min olduğu ġekil 4.11’de görülmektedir. Daha yüksek akıĢ hızlarında geri kazanma veriminde azalma olmuĢtur. Bundan sonraki deneylerde selenyumun zenginleĢtirilmesi ve türlerinin birbirlerinden ayrılması için 1 mL/dakika akıĢ hızı kullanılmıĢtır. Geri alma çözeltisinin akıĢ hızı da hacimler yeterince küçük olduğu için 1 mL/min olarak uygulanmıĢtır. 85 ġekil 4.11. AkıĢ hızının Se(IV)’ün geri kazanma verimine etkisi Örnek hacminin (veya deriĢimin) geri kazanma verimine etkisi Uygulanabilir en yüksek çözelti örnek hacminin belirlenmesi amacıyla, tayin edilen element miktarı sabit tutularak örnek hacmi artırıldı. Her birinde 0,1 μg Se(IV) içeren ve sırasıyla 4,0, 2,0, 1,0, 0,4 ve 0,2 µg/L Se(IV) içeriğine karĢılık gelen 25, 50, 100, 250 ve 500 mL örnek çözeltileri belirlenen en uygun koĢullarda (pH, akıĢ hızı v.b.) kolonlardan geçirildi. Deneyler sonucunda Se(IV) en fazla 50 mL’lik örnek çözeltiden nicel olarak (Geri kazanma verimi > % 95) geri kazanılabilmektedir. Daha yüksek hacim değerlerinde veya daha düĢük Se(IV) deriĢimlerinde geri kazanma verimi gittikçe azalmaktadır. Örnek hacminin Se(IV)’ün geri kazanma verimine etkisi ġekil 4.12’de verilmiĢtir. 50 mL örnek içerisindeki selenyum 5 mL geri alma çözeltisi içerisine tamamen alındığı kabul edilirse 10 katlık bir deriĢim artıĢı (zenginleĢme) söz konusudur. Böylelikle yöntemin selenyum için zenginleĢtirme faktörü 10 olarak bulunur. 86 ġekil 4.12. Örnek hacminin Se(IV)’ün geri kazanma verimine etkisi Kolonun tekrar kullanılabilirliği Kolonun tekrar kullanılabilirliği ve kararlığını denemek amacıyla, Se(IV)-APDC kompleksi içeren çözelti 0,2 g B2O3/ZrO2 nano kompozit malzemesini içeren kolondan geçirildikten sonra, kolon metanolde hazırlanan 1 M HNO3 ve ardından 50 mL saf su ile yıkanmıĢtır. Adsorban kullanılmadığı zaman sürekli olarak su içerisinde bekletilmiĢtir. Kolondan sırasıyla örnek çözeltisinin, geri alma çözeltisinin ve yıkama suyunun geçirilmesi ile tamamlanan bir çevrim tekrarlanarak adsorbanın tekrar kullanılabilirliği denenmiĢtir. Denemeler sonucunda, geri kazanım değerlerinde önemli bir düĢme olmaksızın kolonun 100 çevrime kadar yeniden kullanılabilir olduğu tespit edilmiĢtir. 87 Adsorpsiyon izotermi ve adsorpsiyon kapasitesi Adsorpsiyon kapasitesi, Bölüm 3.5.3’de verilen yöntemle tayin edildi. Bu amaçla 5, 10, 25, 50, 100, 200 ve 300 mg/L Se(IV) içeren 50 mL’lik örnek çözeltilere artan miktarlarda % 5 (m/V)’lik APDC eklendi ve pH değerleri 2’ye ayarlandı. 50 mg B2O3/ZrO2 nano kompozit malzemesi eklenerek 120 dakida süre ile çalkalamalı su banyosunda çalkalandı. Langmuir eĢitliğinin doğrusallaĢtırılmıĢ haline göre CE’ye karĢı CE/QE grafiği çizildi (ġekil 4.13). ġekil 4.13’den, doğrunun eğim ve kesim noktasında yararlanılarak Qo ve b Langmuir sabitleri hesaplandı. Adsorpsiyon kapasitesine karĢılık gelen Qo, 95,23 mg/g olarak, Langmuir sabiti ise 0,047 L/mg olarak hesaplanmıĢtır. ġekil 4.13. Se(IV) için Langmuir eĢitliğinin doğrusallaĢtırılmıĢ grafiği Elde edilen sonuçlara göre çizilen Ce’ye karĢı Ce/Qe grafiğinin R2 değeri 0,9716 olduğu için Langmuir izotermine uyduğu söylenebilir. Yabancı iyonların geri kazanım verimine etkisi (GiriĢim etkisi) GeliĢtirilen yöntemin uygulanabilirliği araĢtırılırken en önemli değiĢkenlerden biri de giriĢim etkisi yapan iyonların tespit edilmesidir. Bu amaçla, Na+, K+, Ca2+, Mg2+, 88 Ni2+, Zn2+, Cu2+, Al3+, Cr3+, Fe3+, Mn2+ ve Co2+ gibi bazı eser elementlerin Se(IV)’ün zenginleĢtirilmesine etkileri incelenmiĢtir. Bu amaçla, Se(IV) deriĢimi sabit tutularak diğer iyonların deriĢimleri kademeli olarak artırıldı ve geri kazanma veriminin %90’ nın altına düĢtüğü değerler tespit edildi. Sonuçlar Çizelge 4.9’da verilmiĢtir. DüĢük deriĢimlerde dahi giriĢimin söz konusu olduğu Fe3+, Ni2+, ve Cr3+, Co2+, Cu2+ içeren çözeltilerde giriĢim yapan iyon deriĢimlerinin Se(IV) deriĢimine oranı 1250’ dir. Bu oran bize çoğu çevre örneğinde bile yöntemin giriĢime maruz kalmadan kullanılabileceğini göstermektedir. 89 Çizelge 4.9. Selenyumun B2O3/ZrO2 dolgulu kolonda zenginleĢtirilmesinde yabancı iyonların etkisi Ġyon Na+ K + Ca2+ 2+ Mg 2+ Ni 2+ Zn a Üç ölçümün ortalaması Eklenen mg/L %Geri Kazanma Verimia 0 96±4 25 103±4 50 101±3 100 94±4 250 89±3 0 96±4 25 97±5 50 98±4 100 95±4 250 88±5 0 96±4 25 105±4 50 95±2 100 93±4 250 79±3 0 96±4 5 99±3 25 95±4 50 91±3 100 78±4 0 96±4 5 95±4 25 88±3 50 65±4 0 96±4 5 95±5 25 93±3 50 86±4 90 Çizelge 4.9. (Devam) Selenyumun B2O3/ZrO2 dolgulu kolonda zenginleĢtirilmesinde yabancı iyonların etkisi Ġyon 2+ Cu Cr 3+ 3+ Al Fe3+ 2+ Mn Co2+ a Eklenen mg/L %Geri Kazanma Verimia 0 96±4 5 102±5 25 86±3 50 60±5 0 96±4 5 103±5 25 98±4 50 91±6 0 96±4 5 99±3 25 94±4 50 85±3 0 96±4 1 98±6 5 93±4 25 78±5 0 96±4 25 109±5 50 106±3 100 96±3 0 96±4 1 102±4 5 98±3 25 89±2 Üç ölçümün ortalaması Yöntemin analitik baĢarımı Gözlenebilme sınırı ve tayin sınırı Aletsel gözlenebilme sınırını belirleyebilmek için pH’sı 2’ye ayarlanmıĢ ve selenyum sinyali gözleyebilmek için az miktarda Se(IV) eklenmiĢ 50 mL tanık numune 91 belirlenen en uygun koĢullarda kolondan geçirilmiĢtir. Ardından zenginleĢtirme yapılmadan 50 mL 1 mol/L HNO3 (metanolde) ile geri alma iĢlemi yapılmıĢtır. Tanık numune sinyallerinin standart sapmasının üç katının kalibrasyon grafiğinin eğimine bölünmesi ile bulunan aletsel gözlenebilme sınırı (LOD) 3σt/m bağıntısı ile hesaplanmıĢtır. Burada σt: Tanık deney çözeltisinin standart sapması (N=20), m: kalibrasyon doğrusunun eğimidir. Tanık numune sinyallerinin standart sapmasının on katına karĢılık gelen aletsel tayin sınırı (LOQ) 10σt/m bağıntısıyla hesaplanmıĢtır. Analitik gözlenebilme sınırı ve analitik tayin sınırı hesaplanan LOD ve LOQ değerlerinin zenginleĢtirme faktörüne bölünmesi ile hesaplanmıĢtır. Elde edilen sonuçlar Çizelge 4.10’da verilmiĢtir. Kesinlik Se(IV)’ün zenginleĢtirilmesi ve türlemesinde belirlenen en uygun koĢullara ayarlanan kolondan sırasıyla örnek çözelti, geri alma çözeltisi ve yıkama suyu geçirilmiĢ, bu iĢlemler 7 kez tekrarlanmıĢ ve elde edilen çözeltiler ETAAS yöntemi ile tayin edilmiĢtir. Ortalama geri kazanma verimi ve onun bağıl standart sapması hesaplanarak yöntemin kesinliği tespit edilmiĢtir. Elde edilen sonuçlar Çizelge 4.10’da verilmiĢtir. Kalibrasyon grafiği ve doğrusal çalışma aralığı Se(IV) iyonu için ETAAS ile elde edilen kalibrasyon grafiği ġekil 4.14’de verilmiĢtir. Doğrusal çalıĢma aralığının alt sınırı LOQ değeri olarak alınmıĢ, üst sınırı ise kalibrasyon doğrusunun doğrusallıktan saptığı deriĢim olarak belirlenmiĢtir. Elde edilen sonuçlar Çizelge 4.10’da verilmiĢtir. 92 ġekil 4.14. Se(IV) için kalibrasyon grafiği Doğruluk Nano B2O3/ZrO2 kompozit malzemesinin sentetik örneklerdeki selenyumun zenginleĢtirmesi ve türlemesi için kullanılabilirliği tespit edildikten sonra, yöntemin doğruluğunu araĢtırmak amacıyla Belgeli Referans Madde (CRM) analizi yapılmıĢtır. Sonuçlar Çizelge 4.10’da verilmiĢtir. Çizelge 4.10’da görüldüğü gibi belgeli değer + % 6 bağıl hata ile tayin edilebilmiĢtir. Bu hata analitik açıdan kabul edilebilir düzeydedir. Önerilen yöntemin doğruluğunun yeterli olduğu söylenebilir. Yöntemin doğruluğunu Belgel Referans Madde analizi ile gösterilmesine karĢın, gerçek örneklerdeki analizler sırasında da katkılı örnek analizleri ile doğruluk bir kez daha kontrol edilmiĢtir. 93 Çizelge 4.10. Selenyumun ZrO2/B2O3 dolgulu kolonda zenginleĢtirilmesi ve türlemesi için bulunan analitik baĢarım değerleri Analitik baĢarım ölçütü Değer LOD, (N=20) (ng/L) 1200 Analitik gözlenebilmesi sınırı (LOD/Z.F), (ng/L), (Z.F=10) LOQ, (N=20) (ng/L) Analitik tayin sınırı (LOQ/Z.F) Doğruluk Doğru Denklemi Kesinlik (ng/L), (Z.F=10) 120 3600 360 % Ortalama geri kazanma verimi 96 Bağıl Standart Sapma % ±4 Deney sayısı (N) 7 Kalibrasyon denklemi (CSe(IV) = µg/L) A = 0,0047CSe(IV) + 0,0171 r2 0,9996 Doğrusal çalıĢma aralığı (µg/L) 0,36 - 40 Belgeli değer (ng/mL) 11,97 ± 0,2 Bulunan değer (N=3) 12,54 ± 0,41 Bağıl Hata % +%6 Model çözeltide selenyum tayini ve türlemesi Bölüm 3.3.3’de anlatıldığı Ģekilde hazırlanan model çözeltilere önerilen genel zenginleĢtirme ve türleme yöntemi uygulanarak selenyum türleri tayin edilmiĢtir. Bulunan sonuçlar Çizelge 4.11’de verilmiĢtir. Çizelge 4.11’de görüldüğü gibi model çözeltiye eklenen Se(IV) ve Se(VI) iyonları oldukça küçük bağıl hata ile tayin edilebilmiĢtir. Örnekte tek baĢına Se(IV) bulunduğunda - % 5 Bağıl hata ile, tek baĢına Se(VI) bulunduğunda + % 5 bağıl hata ile tayin edilebilmiĢtir. 94 Su örneklerinde selenyum tayini ve türlemesi Bölüm 3.3.2’de verildiği Ģekilde hazırlanan su örneklerine önerilen genel zenginleĢtirme ve türleme yöntemi uygulanmıĢtır. Bulunan sonuçlar Çizelge 4.12’de verilmiĢtir. Doğruluğu da kontrol etmek amacıyla katkılı su örneklerinde de selenyum türlerinin tayini yapılmıĢtır. Çizelge 4.12’den görüldüğü gibi, model çözelti sonucuna göre hata sınırı biraz yüksek olmakla birlikte yine de analitik açıdan kabul edilebilir düzeydedir. Ġncelenen bütün su örneklerinden toplam selenyum miktarı standardlarda verilen 10 µg/L’lik sınır dğeri aĢmamaktadır [TS 266, 2005]. 95 95 Çizelge 4.11. Model çözeltiler ile selenyum türleme çalıĢması Örnek Eklenen, µg/L Bulunan, µg/L % Hata Numarası Se(IV) Se(VI) Se(IV) Se(VI)b Toplam Se Se(IV) Se(VI) Toplam Se 1 4 - 3,8 ± 0,2 - 3,8 ± 0,2 - 5,0 - - 5,0 2 4 4 3,8 ± 0,2 3,9 ± 0,7 7,7 ± 0,7 - 5,0 - 2,5 - 3,6 3 8 12 7,8 ± 0,4 12,9± 0,9 20,7 ± 0,8 - 2,5 + 7,5 + 3,5 4 - 4 - 4,19±0,2 4,19 ± 0,2 - + 4,6 + 4,6 Üç ölçümün ortalaması ± standart sapma, b hesaplanan değer ( Se(VI) = Toplam Se – Se(IV)) 95 96 96 Çizelge 4.12. Su örneklerindeki selenyum türleri tayini Eklenen, µg L-1 Bulunana, µg L-1 Se(IV) Se(VI) Se(IV) Se(VI)b Toplam Se Se(IV) Se(VI) Beypazarı Kaplıca Suyu - - 3,15 ± 0,04 1,56 ± 0,3 4,71 ± 0,3 - - (Tahtalı-Dutluk suyu) 4 4 6,8 ± 0,7 5,7± 0,7 12,5 ± 0,4 - 4,9 + 2,5 - - 3,8 ± 0,2 0,6± 0,4 4,34 ± 0,4 - - 4 4 8,4 ± 0,3 4,2± 0,9 12,6 ± 0,9 + 7,7 - 8,7 + 2,1 - - 0,5 ± 0,06 0,05 ± 0,09 0,54 ± 0,07 - - - 4 4 4,1 ± 0,1 3,8 ± 0,2 7,9 ± 0,1 - 8,9 - 6,2 - 7,5 Örnek Çamlıdere Baraj Suyu ÇeĢme Suyu a Bağıl Hata, % Toplam Se - 1,6 Üç ölçüm ortalaması ± standart sapma, b hesaplanan değer ( Se(VI) = Toplam Se – Se(IV)) 96 97 5. TARTIŞMA Eser element deriĢimlerinin, kullanılan yöntemin tayin sınırının altında olması ve/veya çeĢitli giriĢim etkileri sebebiyle, genellikle istenilen duyarlıkta doğrudan tayinler yapılamamaktadır. Bu nedenle özellikle alevli atomik absorpsiyon spektroskopisi ile tayinlerde giriĢimden kaynaklanan problemlerin giderilmesi ve/veya tayin sınırının düĢürülmesi için bir zenginleĢtirme/ayırma basamağına ihtiyaç duyulur. Bu iĢlemlerle tayin edilecek eser element, giriĢim yapan türlerden ayrılmıĢ ve örneğe göre daha basit bir ortama alınmıĢ olur. Bu tez kapsamında literatürde sentezi verilen ve bazı metal iyonlarının zenginleĢtirilmesi ve tayininde kullanılmıĢ olan nano boyutta ZrO2/B2O3 kompozit malzemesi, ultra eser elementler olan arsenik ve selenyumun kolon tekniğiyle zenginleĢtirilmesi ve türlemesinde katı faz özütleyicisi olarak kullanılmıĢtır. Bu çalıĢmada bir taraftan As ve Se iyonlarının karmaĢık örnek ortamlarından ayrılması ve zenginleĢtirilmesi için uygun koĢullar belirlenirken bir taraftan da As ve Se iyonlarının ayrı ayrı tayin edilebilme (türleme) koĢulları araĢtırılmıĢtır. Bilindiği gibi bazı elementlerin toplam deriĢiminden çok o elementin ortamda hangi türü halinde bulunduğu daha önemlidir. Çünkü türlerden biri toksik olmadığı halde diğeri olabilmektedir. Bu kapsamda, geliĢtirilen yöntemi As(III)/As(V) ve Se(IV)/Se(VI) türlemesine uygulanmıĢtır. Önerilen yöntem ile As(III) ve As(V) pH ve akıĢ hızı gibi deneysel koĢulların değiĢtirilmesiyle, Se(VI) ve Se(IV)’de bir kompleksleĢtirici reaktif kullanılmasıyla birbirinden ayrılabilmiĢtir. Türleme iĢlemi uygun Ģartlarda bir türün diğer türe göre adsorban üzerine oldukça fazla miktarda tutunması ve zenginleĢtirilerek ayrılmasına dayanmaktadır. Yapılan çalıĢmalarla, nano boyutta ZrO2/B2O3 kompozit malzemesinin arsenik ve selenyum iyonlarının türlendirilmesinde kullanılabileceği gösterilmiĢtir. Deneysel olarak belirlenen pH=2 ve 3 mL/min’lik akıĢ hızı koĢullarında As(V) adsorbanda tutunurken (% R ≥ 95) aynı koĢullarda As(III) tutunmamaktadır. Bu farklı davranıĢ iki iyonun türlemesine olanak tanımıĢtır. Bunun için önce örnekteki As(V), belirlenen deneysel koĢullarda tayin edilmiĢ sonrada örnekteki arsenik türlerinin tamamı As(V)’e yükseltgendikten sonra 98 As(V) olarak toplam As tayini yapılmıĢtır. Toplam As miktarından As(V) miktarı çıkarılarak As(III) hesaplanmıĢtır. ÇalıĢma pH’sının selenyumun geri kazanma verimin etkisini incelediğimizde pH değerinin doğrudan inorganik selenyum türlerinin zenginleĢtirmesinde etkili olmadığı görülmüĢtür. ġekil 4.9’da görüldüğü gibi Se(IV) ve Se(VI) tüm pH değerlerinde analitik açıdan uygun geri kazanma verimi ile geri alınamamıĢtır. Se türlerinin tutunmasını artırmak amacıyla iyonların kompleks yapabileceği reaktiflerin etkisi araĢtırılmıĢtır. Literatürden de yararlanarak APDC’nin uygun olabileceği düĢünülmüĢtür. Denemeler sonucunda Se(IV) iyonlarının APDC ile yapılan kompleksleri pH 2’de analitik açıdan uygun geri kazanma verimi ile kolonlardan geri kazanılmıĢ ve tayin edilmiĢtir. APDC miktarının Se(IV) geri kazanma verimine etkisi incelendiğinde, geri kazanma veriminin APDC miktarı arttıkça sabit kaldığı ancak belli bir değerden sonra azaldığı görülmektedir. % 0,01 (m/V) APDC çözeltisinden 1 µ Se(IV) içeren 25 mL’lik örneklere uygulandığında, 4 mL % 0,01 (m/V) APDC miktarından sonra geri kazanma veriminde azalma olmuĢtur. Eser elementlerin zenginleĢtirilmesi ve türlemesinde geri kazanma verimini etkileyen en önemli değiĢken çalıĢma pH’sıdır. Ortamın pH değerindeki değiĢmeye bağlı olarak adsorbanın yapısı değiĢmekte bağlayıcı grupların sayısı artmakta veya azalmaktadır. GeliĢtirlen yönteme göre arseniğin zenginleĢtirilmesi ve türlemesinde pH 3 en yüksek geri kazanma veriminin elde edildiği pH değeri olmuĢtur. Bu pH’da inorganik arsenik türlerinden As(V) analitik açıdan kabul edilebilir düzeyde geri kazanılmıĢ ve diğer inorganik arsenik türü olan As(III)’den ayrılabilmiĢtir. Böylelikle çeĢitli örneklerdeki arsenik türlerinin içeriği belirlenebilmiĢtir. En yüksek geri kazanma veriminin elde edildiği pH’ya bakılarak kullanılan kolon dolgu maddesinin As(V)’i H3AsO4 ve özellikle H2AsO4- Ģeklinde tuttuğu söylenebilir. Hem selenyumun hem de arseniğin çalıĢma pH’larının asidik bölgede olması numune ortamının kararlılığı açısından olumludur. Çünkü bazik ortamlarda numune ortamında bulunabilecek metal iyonları hidroksitleri halinde çökerek ortamın fiziksel yapısını etkileyebilirler. Bazik bölgede elementlerin hidroksitler halinde çökerek 99 verdikleri çökelek üzerine tayin elementi tutunabilir bu durumda katı faz olarak kullanılan ZrO2/B2O3 üzerinde tutunmadan söz edilemez. Ayrıca gerçek örneklerin çözülmesi ve iyileĢtirilmesi genelde asidik ortamda yapıldığından elde edilen son çözelti asidik olmakta ve pH ararlaması daha kolay yapılabilmektedir. Adsorpsiyon ile zenginleĢtirmede geri kazanma verimine etki eden iki olaydan biri, zenginleĢtirilecek elementin kolonda tutunması, diğeri de kolonda tutunan elementin geri alınmasıdır. Bu iki iĢlemden herhangi biri yeteri kadar yapılamazsa, geri kazanma verimi istenen değere ulaĢmaz. Bu nedenle yapılan çalıĢmada bir taraftan tutunma Ģartları en uygun hale getirilirken diğer taraftan da geri alma koĢulları en uygun hale getirilmelidir. ZenginleĢtirme konusunda daha önce yapılan çalıĢmalar incelendiğinde geri alma çözeltisi olarak genellikle asitlerin, bazların veya bazı organik çözücülerin kullanıldığı görülmüĢtür. Bu çalıĢmada kolonda tutunan elementleri geri almak için öncelikle yaygın kullanılan inorganik asitler denenmiĢtir. Bu asitler yeterli gelmediği zaman ise organik çözücülerde çözünmüĢ asitler kullanılmıĢtır. As(V)’in kolondan geri kazanma verimine geri alma çözeltisinin etkisini incelendiğinde 10 mL 3 M HCl ve 10 mL 4 M HNO3 ile analitik açıdan uygun geri kazanma verimleri elde edilmiĢtir. Geri alma çözeltisi hacmi zenginleĢtirme faktörüne etkisi bakımından önemli olduğu için daha küçük hacimlerin kullanıp kullanılamayacağı incelemek amacı ile 5 mL 3 M HCl ve 5 mL 4 M HNO3 çözeltileri ile de geri alma yapılmıĢtır. Ġncelenme sonrasında 3 M 5 mL HCl ile analitik açıdan uygun (% R ≥ 95) geri kazanma verimi bulunmuĢtur. Selenyumunun geri alınması için yapılan çalıĢma asitlerin tek baĢına selenyumu geri alamadığını göstermiĢtir. Bu nedenle Se(IV)-APDC kompleksinin kolondan alınması için literatürde de karĢımıza çıkan asit – organik çözücü karıĢımları denenmiĢtir [Saygı ve ark., 2006, Sturgeon ve ark. 1985]. Denenen geri alma çözücüleri arasında en uygun çözücü olarak 1 M HNO3’ün metanoldeki çözeltisi bulunmuĢtur. ZenginleĢtirmede önemli deneysel değiĢkenlerden biri de örneğin kolondan geçme süresidir. GeçiĢ süresi bize temas süresinin tayin edilecek türün geri kazanma verimine etkisi bakımından bilgi vermektedir. Hızlı geçiĢlerde adsorbanla temas süresi azalacağından geri kazanma veriminde de azalmalar beklenir. Bu çalıĢmada 100 örnek akıĢ hızı ile arsenik türlerinin birbirinden ayrılabileceği görülmektedir. Temas süresi azaldıkça As(III) iyonlarının kolona tutulan miktarı azalmıĢ buna bağlı olarak da geri kazanma verimleri azalmıĢtır. Ancak As(V)’in muhtemel güçlü tutunmasının sonucu akıĢ hızı ile katı faza tutunma oranı çok fazla azalmamıĢ ve geri kazanma verimi analitik açıdan uygun seviyede kalmıĢtır. 3 mL/min akıĢ hızında arsenik türlerinin birbirlerinden ayrılabileceği söylenebilir. Se(IV) için geri kazanma verimi ise akıĢ hızı ile önemli oranda azalmıĢtır. Se(IV) ancak 1 mL/dakika hızla kolondan geçirildiğinde analitik açıdan uygun geri kazanma verimi elde edilmiĢtir. Bu akıĢ hızı normal olarak oldukça düĢüktür. 100 mL’lik bir örnek çözeltisi içini geri alma vb. diğer iĢlemler de göz önüne alınırsa deney süresi yaklaĢık 2 saat olur. ZenginleĢtirilecek elementlerin örnek çözeltisindeki deriĢimi çok düĢük olduğunda, tayinin yapılabilmesi için oldukça büyük hacimdeki örnek çözeltisinin kolondan geçirilmesi gerekir. Ancak örnek çözelti hacmi arttıkça geri kazanma veriminde de azalmalar olasıdır. ÇalıĢılacak en yüksek örnek hacmi ve sonrasında yapılacak en düĢük hacimde geri alma zenginleĢtirme faktörünü belirlememize yarar. Bu amaçla hem As(V) hem de Se(IV)’ün model çözeltideki miktarı sabit tutularak çözelti hacmi artırılmıĢ böylece gittikçe azalan deriĢimlerde ancak artan hacimlerde çözeltiler hazırlanmıĢtır. Deney sonuçlarına göre göre As(V) için 100 mL, Se(IV) için ise 50 mL hacimlere kadar numune hacminin geri kazanma verimine etkisi önemsizdir. 100 mL hacimdeki arsenik miktarı 5 mL hacme alındığına göre 20 kat zenginleĢtirme, 50 mL hacimdeki selenyum miktarı ise 5 mL alındığı için 10 kat zenginleĢtirme söz konusudur. Selenyum için metanolun uçuculuğunun yüksek olmasından faydalanılarak geri alma çözeltisi hacmi buharlaĢtırma ile tayinden önce daha düĢük hacimlere azaltılabilir ve böylece zenginleĢtirme faktörü de arttırılabilir. Bu çalıĢma, örnek hacmi yanında deriĢimin etkisini de göstermektedir. Aynı element içeren farklı hacimdeki çözeltilerde deriĢim de farklı olmaktadır. As(V) için 100 mL hacimle 0,5 µg/L, selenyum için ise 2 µg/L deriĢimlere gelinmektir. Bu miktarlardaki arsenik ve selenyum türlerinin tayini oldukça zordur. Kullanılan yöntemlerle sinyal ölçümü alınır ancak ölçümlerin tekrarlanabilirlikleri istenilen düzeyde değildir. Yapılan 101 zenginleĢtirme çalıĢması ile bu problem aĢılmakta ve analitler tayin edilebilecek sınıra kadar deriĢtirilmektedir. Bu çalıĢmada yabancı iyonların As(V) iyonunun geri kazanma verimine etkisi de incelenmiĢtir. As(V)’in geri kazanma verimine Na(I), K(I), Ca(II) için 50 mg/L, Mg(II), Ni(II), Zn(II), Cu(II), Al(II), Cr(II) için 25 mg/L, Co(II), Mn(II), Fe(III) için 5 mg/L deriĢme kadar giriĢim önemli değildir. DüĢük deriĢimlerde bile giriĢimin söz konusu olduğu Fe3+, Mn2+, ve Cr3+ içeren çözeltilerde dahi giriĢim yapan iyon deriĢimlerinin As(V) iyonuna oranı 2500’dür. Bu oran bize yöntemin çoğu çevre örneğinde bile giriĢime maruz kalmadan kullanılacağını göstermektedir. Çok fazla giriĢim yapabilecek elementin bulunabileceği atık su örneği olan Belgeli Referans Maddede dahi giriĢim yapan elementin arseniğe oranı bu kadar yüksek değildir. Yabancı katyonların, selenyumun geri kazanma verimine etkisi incelendiğinde ise Na(I), K(I), Ca(II) için 100 mg/L, Mn(II) için 50 mg/L, Al(II), Mg(II), Cr(II için 25 mg/L, Co(II), Ni(II), Fe(III), Cu(II), Zn(II), için 5 mg/L deriĢme sınırına kadar giriĢim önemli değildir. DüĢük deriĢimlerde giriĢimin söz konusu olduğu Co(II), Ni(II), Fe(III), Cu(II), Zn(II), iyonlarını içeren çözeltilerde dahi giriĢim yapan türün deriĢiminin, selenyum deriĢimine oranı 1250’dir. Buradan da çoğu çevre örneğinde yöntemin kullanılabilceği görülmektedir. GeliĢtirilen yöntemin kesinliğini araĢtırmak için model çözeltilerle zenginleĢtirme iĢlemi 7 kez tekrarlanmıĢ ve elde edilen sonuçlara göre ortalama yüzde geri kazanma verimleri ve bağıl standart sapma değerleri belirlenmiĢtir. As(V) için geliĢtirilen yöntemle % 99 geri kazanma verimi ve ± % 5 bağıl standart sapma (N=7), Se için ise % 96 geri kazanma verimi ve ± % 4 bağıl standart sapma (N=7) değerleri bulunmuĢtur. Yöntemin kesinliğinin oldukça iyi olduğu görülmektedir. % BBS % 10’dan düĢüktür. Ancak bu çalıĢma model çözelti ortamında yapılmıĢtır. Gerçek örnek ortamında bağıl standart sapmanın daha yüksek olması beklenebilir. Bu sonuç gerçek örnek analizlerinde görülmektedir (Çizelge 4.6 ve 4.12) Bu çalıĢmada doğruluğun kontrol edilmesi Belgeli Referans Madde analizi ve katkılı gerçek örnek analizi ile yapılmıĢtır. Arsenik için SPS WW1( batch 109) atık su 102 Belgeli Referans Maddesi kullanılmıĢ ve arsenik içeriği % 5 bağıl hata ile tayin edilmiĢtir. Selenyum için ise NIST 1643e su Belgeli Referans Maddesi kullanılmıĢ ve selenyum içeriği % 6 bağıl hata ile tayin edilmiĢtir. Gerçek örnek ortamına sahip bu Belgeli referans maddelerde yapılan zenginleĢtirme, yöntemin gerçek örneklerde giriĢim etkisi olmadan kullanılabileceğini göstermektedir. Yöntemin gerçek örneklere uygulanabilirliğini incelemek amacı ile Ankara çevresinden temin edilen çeĢitli su örneklerinde zenginleĢtirme ve türleme çalıĢmaları yapılmıĢtır. Çizelge 4.6. ve Çizelge 4.12’de verilen sonuçlara göre arsenik ve selenyum türleri % 10’dan daha düĢük bağıl hata ile tayin edilebilmektedir. Elde edilen sonuçlara göre çeĢme suyu, baraj suyunun Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) içme suları ve kullanım suları için hazırladığı mevzuata uygun olduğu görülmüĢtür [WHO, 2006]. Özellikle içme suyu olarak kullanılan Ģebeke suyunda toplam arsenik ve selenyum içerikleri 10 µg/L sınırının oldukça altındadır. Kaplıca suyu örneklerinde ise sadece AyaĢ içmece suyu Dünya Sağlık Örgütünün belirlediği sınırının biraz üstündedir. GeliĢtirilen yöntemin, aletsel gözlenebilme sınırı (LOD), As(V) için 0,19 µg/L, Se(IV)-APDC kompleksi için ise 1,21 µg/L bulunmuĢtur. Bu değerlerin zenginleĢtirme faktörlerine bölünmesi ile yöntemin analitik gözlenebilme sınırı bulunmaktadır [Sayaham, 2002]. Analitik gözlenebilme sınırları ise arsenik için 0,009 µg/L, selenyum için ise 0,121 µg/L bulunmuĢtur. Selenyumun aletsel gözlenebilme sınırının yüksekliğine APDC, ortam düzenleyici kaynaklı yüksek zemin absorpsiyonu değeri olabilir. Kolon dolgu maddesinin tayin edilecek elementi adsoplama yeteneği adsorplama kapasitesi ile verilmektedir. DoğrusallaĢtırılmıĢ Langmuir izoterminin eğiminden bulunan bu değer adsorbanın gramı baĢına tutunan miktarı (mg/g) olarak verilmektedir. Kullanılan nano boyutta malzemenin adsorpsiyon kapasitesi, kesikli yöntemle çalkalamalı su banyosunda ile yapılmıĢtır. Kesikli yöntemle, oda Ģartlarında kullanılan nano ZrO2/B2O3 malzemesinin As(V) iyonunu ve Se(IV)-APDC kompleksi için adsorpsiyon kapasitesi sırasıyla 98,04 mg/g ve 95,23 mg/g olarak bulunmuĢtur. Bu sonuçlar nano malzemelerden beklenen yüksek adsorpsiyon kapasitesini doğrulamaktadır. Literatürde verilen sonuçlar da 103 nano malzemeden beklediğimiz yüksek adsorpsiyon kapasitesini doğrular niteliktedir. Yalçınkaya Ö. sentezlediği nano boyutta ZrO2/B2O3 kompozit malzemesinin, Cd, Co, Cu eser elementlerini adsorplama kapasitesini sırasıyla 109,9, 32,15, 46,5 mg/g bulmuĢtur [Yalçınkaya ve ark, 2010]. DoğrusallaĢtırılmıĢ Langmuir izotermlerinin verildiği ġekil 4.6. ve ġekil 4.13’de görülen korelasyon katsayıları (R2) oldukça yüksektir. Bundan dolayı literatürden de faydalanılarak As(V)’in ve Se(IV)-APDC’nin adsorban üzerine tutunmalarının Langmuir izotermine uyduğu söylenebilir [ġahin, 2011]. Bu doğrultuda As(V) ve Se(IV)APDC’nin ZrO2/B2O3 üzerine tek tabakalı bir adsorpsiyon yaptığı söylenebilir. Tek tabakada gerçekleĢen bu tutunmaya rağmen adsorpsiyon kapasitelerinin oldukça yüksek çıkması, kullanılan nano malzemenin yüzey alanının da fazla olduğunu sonucunu çıkarabilir. Arsenik ve selenyum için geliĢtirilen yöntemin literatürde verilen bazı katı faz özütleme yöntemi ile zenginleĢtirilmesi ve türlemesi çalıĢmaları ile karĢılaĢtırması Çizelge 5.1 ve Çizelge 5.2’de verilmiĢtir. 104 104 Çizelge 5.1. Arseniğin nano ZrO2/B2O3 ile zenginleĢtirilmesi/türlemesi çalıĢmasında elde edilen pH, LOD ve adsorpsiyon kapasitesi değerlerinin karĢılaĢtırılması Yöntem Teknik Örnek pH Q0a, mg/g LOD b, µg/L Kaynak ETAAS SPE Su 10,0 4,22 0,024 [Liang P., 2007] FI-HGAAS SPE Su 3,0-10,0 - 0,15 [Bortoleto G.G., 2005] HGAFS SPE Su 10,0-11,0 - 0,001 [Zhang Y., 2010] HGAAS SPE Su 2,5 - 0,02 [Anthemidis A.N., 2006] HGAAS SPE Su 6,0 7,30 0,03 [Uluözlü O.D., 2010] ICP-MS SPE Su 7,5 4,15 0,24 [Ġssa N. N,, 2010] ICP-MS SPE Su 1,0-3,0 2,00 0,0045 [Chen S., 2009] HGAAS SPE Su 3,0 98,04 0,09 Bu çalıĢma a , Adsorpsiyon kapasitesi, b Gözlenebilme sınırı 104 105105 Çizelge 5.2. Selenyumun nano ZrO2/B2O3 ile zenginleĢtirilmesi/türlemesi çalıĢmasında elde edilen pH, LOD ve adsorpsiyon kapasitesi değerlerinin karĢılaĢtırılması Yöntem Teknik Örnek pH Q0a, mg/g LOD b, µg/L Kaynak ETAAS SPE Su 2,0-6,0 - 0,06 [Zhang L., 2007] HPLC–ICP-MS SPE Su 3,9-5,5 - 0,009 [Buneo M., 2002] ETAAS SPE Su ≥5 - 0,006 [Lin T.S., 2007] ICP-OES SPE Su 2,0-10,0 - 0,10 [Xiong C., 2008] ETAAS SPE Su ve Gıda 1,0-2,5 5,2 0,01 [Saygı K.O., 2007] GS-MS SPE Su 7,0-8,0 4,15 0,001 [Gomez-Ariza,, 2010] FI-HGAAS SPE Su 8,0-10,0 - 0,03 [Gil R. A., 2007] ETAAS SPE Su 3.0 98,04 0,12 Bu çalıĢma a , Adsorpsiyon kapasitesi, b Gözlenebilme sınırı 105 106 KAYNAKLAR Afzali D., Mostafavi A., Mirzaei M., ―Preconcentration of gold ions from water samples by modified organo-nanoclay sorbent prior to flame atomic absorption spectrometry determination‖, J. Hazard. Mater., 181: 957–961, (2010) . Amais R. S., Ribeiro J. S., Segatelli M. G., Yoshida I. V.P., Luccas P. O., Tarley C R. T., ―Assessment of nanocomposite alumina supported on multi-wall carbon nanotubes as sorbent for on-line nickel preconcentration in water samples‖, Sep. Purif. Technol., 58: 122–128, (2007). Anthemidis A.N., Martavaltzoglou E.K., ―Determination of arsenic (III) by flow injection solid phase extraction coupled with on-line hydride generation atomic absorption spectrometry using a PTFE turnings-packed micro-column‖, Anal. Chim. Acta, 573–574, (2006). Bakircioğlu Y., Bakircioğlu D., Akman S., ―Biosorption of lead by filamentous fungal biomass-loaded TiO2 nanoparticles‖, J. Hazard. Mater., 178: 1015–1020, (2010) Banares Fernandez- F., Cabre E., Esteve M., Mingorance M.D., Abad-Lacruz A., Lachica M., Gil A., Gassull M.A., ―Serum selenium and risk of large size colorectal adenomas in a geographical area with a low selenium status‖ Am. J. Gastro., 97: 2103-2108, (2002) Baytak S., Zeren F., Arslan Z., ―Preconcentration of trace elements from water samples on a minicolumn of yeast (Yamadazyma spartinae) immobilized TiO2 nanoparticles for determination by ICP-AES‖, Talanta, 84: 319–323, (2011). Baytak S., Kendüzler E., Türker A. R., Gök N., ―Penicillium digitatum immobilized on pumice stone as a new solid phase extractor for preconcentration and/or separation of trace metals in environmental samples‖, J. Hazard. Mater., 153: 975– 98, (2008). Bissen M, Frimmel FH. ―Arsenic—a review. Part I: occurrence, toxicity, speciation, and mobility‖, Acta Hydrochim. Hydrobiol, 31: 9–18, (2003a). Bissen M, Frimmel FH. ―Arsenic—a review. Part II: oxidation of arsenic and its removal in water treatment‖, Acta Hydrochim. Hydrobiol. 31:97–107, (2003b). Bortoleto G.G., Cadore S., ―Determination of total inorganic arsenic in water using on-line pre-concentration and hydride-generation atomic absorption spectrometry‖, Talanta, 67: 169–174, (2005). 107 Buneo M., Potin-Gautier M., ―Solid-phase extraction for the simultaneous preconcentration of organic (selenocystine) and inorganic [Se(IV), Se(VI)] selenium in natural waters‖, J. Chromatogr. A, 963: 185–193, (2002). Camel V., ―Solid phase extraction of trace elements‖, Spectrochim. Acta B, 58: 1177–1233, (2003). Caraballo E. A. H., Alvaradou J. D., Domınguez J. R., ―Study of the electrothermal atomization of selenium(IV) in transversely-heated graphite atomizers in the presence of nickel compounds as chemical modifiers‖, Spectrochim. Acta B, 54: 1593 - 1606, (1999). Chen, J. and Teo, K.C., ―Determination of cadmium, copper, lead and zinc in water samples by flame atomic absorption spectrometry after cloud point extraction‖, Anal. Chim. Acta, 450: 215–222, (2001). Chen D., Huanga C., Hea M., Hua B., ―Separation and preconcentration of inorganic arsenic species in natural water samples with 3-(2-aminoethylamino) propyltrimethoxysilane modified orderedmesoporous silica micro-column and their determination by inductively coupledplasma optical emission spectrometry‖, J. Hazard. Mater., 164: 1146–1151, (2009). Chen S., Zhan X., Lu D., Liu C., Zhu L., ―Speciation analysis of inorganic arsenic in natural water by carbon nanofibers separation and inductively coupled plasma mass spectrometry determination‖, Anal. Chim. Acta, 634: 192–196, (2009). Çiftçi H., ―Separation and Preconcentration of Cobalt Using a New Schiff Base Derivative on Amberlite XAD-7‖, Clean – Soil, Air, Water, 38 (7): 657–662, (2010). Dos Santos, W. N. L., Dias, F. D. S., Fernandes, M. S., Rebouças, M. V., Vale, M. G. R., Ferreria, S. L. C., ―Application of multivariate technique in method development for direct determination of copper in petroleum condensate using graphite furnace otomic absorption spectrometry‖, J. Anal. Atom. Spectrom., 20: 127-129, (2005). Ebdon, L., ―An introduction to atomic absorption spectroscopy‖, Heyden, London, (1982). Elci, L., Divrikli, U., M. Soylak, ―Inorganic arsenic speciation in various water samples with GF-AAS using coprecipitation‖, Int. J. Environ. Anal. Chem., 88 (10): 711-723, (2008). Ezoddin M., Shemirani F., Abdi Kh., Khosravi, Saghezchi M., Jamali M.R., ―Application of modified nano-alumina as a solid phase extraction sorbent for thepreconcentration of Cd and Pb in water and herbal samples prior to flame atomic absorption spectrometry determination‖, J. Hazard. Mater., 178: 900–905, (2010). 108 Fergusson J.E., ―The Heavy Metal‖, Pergamon Press, Oxford, 511, (1990). Gil R. A., Kaplan M. M., Salonia J.A., Gásquez J.A., Martinez L. D., ―Total Inorganic Se and Te Preconcentration and Their Determination by On-line Coupling of a Solid-Phase Extraction Procedure With HG-AAS‖, Atom. Spectrosc., 28(2): 6872, (2007). Grindlay G., Mora J., Gras L., de Loos-Vollebregt M. T.C., ―Atomic spectrometry methods for wine analysis: A critical evaluation anddiscussion of recent applications‖ Anal. Chim. Acta, 691: 18–32, (2011). Gomez-Ariza J. L., Pozas J. A., Giraldez I., E. Morales, Use of solid phase extraction for speciation of selenium compounds in aqueous environmental samples, Analyst, 124: 75–78, (1999). Ingrid C., Coo L., del Mundo F., ―On-line preconcentration and speciation of arsenic by flow injection hydride generation atomic absorption spectrophotometry‖, Talanta 68: 298–304, (2005). Issa N. B., Rajakovic-Ognjanovic V. N., Jovanovic B. M., Rajakovic L. V., ―Determination of inorganic arsenic species in natural waters—Benefits of separation and preconcentration on ion exchange and hybrid resins‖, Anal. Chim. Acta, 673: 185–193, (2010). Kalfa O. M., Yalçınkaya O., Turker A. R., ―Synthesis of nano B2O3/TiO2 composite material as a new solid phase extractor and its application to preconcentration and separation of cadmium‖, J. Hazard. Mater., 166: 455–461, (2009). Kendüzler, E., ―Bazı eser elementlerin Ambersorb 572 ile zenginleĢtirme Ģartlarının araĢtırılması ve alevli atomik absorpsiyon spektrometrik yöntemle tayini‖, Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, (2003). Klein E., Thompson I., Lippman S., Goodman P., Albanes D., Taylor P., Coltman C., ―SELECT: the selenium and vitamin E cancer prevention trial‖, Urol. Oncol., 21: 59-65, (2003). Liang P., Liu R., ―Speciation analysis of inorganic arsenic in water samples by immobilized nanometer titanium dioxide separation and graphite furnace atomic absorption spectrometric determination‖, Anal. Chim. Acta, 602: 32–36, (2007). Lin T.S., ―Inorganic selenium speciation in groundwaters by solid phase extractionon Dowex 1X2‖, J. Hazard. Mater., 149: 80–85, (2007). Maleki N., Safavi A., Doroodmand M. M., ―Determination of selenium in water and soil by hydride generation atomic absorption spectrometry using solid reagents‖ Talanta, 66: 858–862, (2005). 109 Mendil D., Tüzen M., Soylak M., ―A biosorption system for metal ions on Penicillium italicum – loaded on Sepabeads SP 70 prior to flame atomic absorption spectrometric determinations‖, J. Hazard. Mater., 152: 1171–1178, (2008). Mohana, D., Pittman Jr., C.U., ―Arsenic removal from water/wastewater using adsorbents – a critical review‖, J. Hazard. Mater., 142: 1–53, (2007). Mizuike, A., ―Enrichment techniques for inorganic trace analysis‖, Springer-Verlag, BerlinHeidelberg, Newyork, (1983). Oliveira, C. C., Sartini, R. P. and Zagatto, E. A. G., ―Microwave-assisted sample preparation in sequential injection: spectrophotometric determination of magnesium, calcium and iron food‖, Anal. Chim. Acta, 413: 41-48, (2000). Poole, C. F. and Poole, S. K., ―Chromatography today‖, Elseiver, Amsterdam (1997). Robinson J. W., ―Atomic Spectroscopy‖, Marcel Dekker, Inc, New York (1990). Rothery E., ―Analytical Methods for Graphite Tube Atomizers‖, Varian Australia Pty Ltd Mulgrave, Victoria, Australia, 85-100848-00, 57, (1988). Sarıca Y. D., ―Bazı organic bileĢiklerin tepe boĢluklu tek damla mikro özütleme ve grafit fırınlı atomik absorpsiyon spektrometri ile seçimli tayini için yöntem geliĢtirilmesi‖, Doktora Tezi, Gazi Üniveristesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, (2011). Sahayam, A. C., ―Speciation of Cr (III) and Cr (IV) in potable water by using activated neutral alumina as collector and ET-AAS for determination‖, Anal. Bioanal. Chem., 372: 840-842, (2002). Saygı K. O., Melek E., Tuzen M., Soylak M., ―Speciation of selenium(IV) and selenium(VI) in environmental samples by the combination of graphite furnace atomic absorption spectrometric determination and solid phase extraction on Diaion HP-2MG‖, Talanta, 71: 1375–1381, (2007). Skoog, D. A., West, D. M., Holler, F. J., ―Analitik Kimya Temelleri, Cilt 2‖, Bilim Yayıncılık, 611-615, Ankara, (1999). Soylak M., Ünsal Y. E., ―Chromium and iron determinations in food and herbal plant samples by atomic absorption spectrometry after solid phase extraction on singlewalled carbon nanotubes (SWCNTs) disk‖, Food Chem. Toxicol. 48: 1511–1515, (2010). Sharma R.K., Karakoti A., Seal S., Zhai L., ―Preconcentration and determination of trace metal ions from aqueous samplesby newly developed gallic acid modified Amberlite XAD-16 chelating resin‖, J. Hazard. Mater., 163: 295–301, (2009). 110 Soylak M., Tüzen M., ―Diaion SP-850 resin as a new solid phase extractor for preconcentration-separation of trace metal ions in environmental samples‖, J. Hazard. Mater., B137: 1496–1501, (2006). Sturgeon R. E., Willie S. N., Berman S. S., ―Preconcentration of selenium and antimony from seawater for determination by graphite furnace atomic absorption spectrometry‖, Anal. Chem., 57: 6-9, (1985). Suleiman, J. S., Hu, B., Pu, X., Huang, C., Jiang, Z., ―Nanometer-sized zirconium dioxide microcolumnseperation/preconcentration of trace metals and their determination by ICP-OES in environmental and biological samples‖, Microchim. Acta.,159: 379-385, (2007). ġahin H., ―Katı faz özütleme ile krom türlemesi için yöntem geliĢtirilmesi, adsorpsiyon kinetiği ve termodinamik niceliklerin incelenmesi‖, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniveristesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 85, (2011). TS 266, Sular - Ġnsani Tüketim Amaçlı Sular, Türk Standardı, TSE, (2005). Tunceli A., Türker A. R., ―Determination of palladium in alloy by flame atomic absorption spectrometry after preconcentration of its iodide complex on amberlite XAD -16‖, Anal. Sci., 16: 81-85, (2000). Türker, A. R., ―New sorbents for solid-phase extraction for metal enrichment‖, Clean – Soil Air Water, 35: 548–557 (2007). Tüzen M., Saygı K. O., Soylak M., ―Novel solid phase extraction procedure for gold(III) on Dowex M 4195 prior to its flame atomic absorption spectrometric determination‖, J. Hazard. Mater., 156: 591–595, (2008). Tüzen M., Soylak M., ―Multiwalled carbon nanotubes for speciation of chromium in environmental samples‖, J. Hazard. Mater., 147: 219–225, (2007). Uluözlü Ö. D., Tuzen M., Mendil D., Soylak M., ―Determination of As(III) and As(V) species in some natural water and food samples by solid-phase extraction on Streptococcus pyogenes immobilized on Sepabeads SP 70 and hydride generation atomic absorption spectrometry‖, Food Chem. Toxicol., 48: 1393–1398, (2010). Uluözlü Ö.D., ―Bazı eser elementlerin zenginleĢtirilmesi, türlendirilmesi ve biyosorpsiyonu‖, Doktora Tezi, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Tokat, (2010). Wake B.D., Bowie A.R., Butler E.C.V., Haddad P.R., ―Modern preconcentration methods for the determination of selenium species in environmental water samples‖, Trac-Tends Anal. Chem., 23: 491-500, (2004). 111 Welz, B., Sperling, M. ―Atomic Absorption Spectrometry‖, Wiley-VCH Verlag GmbH&Co. KgaA, Weinheim (1999). Welz B., Becker-Ross H., Florek S., Heitmann U., Goreti M., Vale R., ―HighResolution Continuum-source Atomic Absorption Spectrometry – What Can We Expect?‖, J. Braz. Chem. Soc., 14(2): 220-229, (2003). Welz B., Becker-Ross H., Florek S., Heitmann U., ―High-Resolution Continuumsource AAS the beter way to do atomic absorpsiyon spectrometry‖, Wiley-VCH Verlag GmbH&Co. KgaA, Weinheim, (2005). WHO, ―Guidelines for Drinking-Water Quality‖. World Health Organization Third Edition, (2006). Wolfe-Simon, F., Blum, J. S., Kulp, T. R., Gordon, G. W., Hoeft, S. E., Pett-Ridge, J., Stolz, J. F., Webb, S. M., Weber, P. K., Davies, P. C., Anbar, A. D., and Oremland, R. S., ―A bacterium that can grow by using arsenic instead of phosphorus‖, Science, 332: 1165-1166, (2010). Xiong C., He M., Hu B., ―On-line separation and preconcentration of inorganic arsenic and selenium species in natural water samples with CTAB-modified alkyl silica microcolumn and determination by inductively coupled plasma optical emission spectrometry‖, Talanta, 76: 772–779, (2008). Yalçınkaya Ö., ―Bazı eser elementlerin Aluminyum Oksit/ Tek Duvarlı Karbon Nanotüp ve Zirkonyum Oksit/Bor Oksit nano malzemeleri kullanılarak katı faz özütleme tekniği ile zenginleĢtirilmesi ve tayini‖, Doktora Tezi, Gazi Üniveristesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 67, Ankara, (2010). Yalçınkaya O., Kalfa O. M., Turker A. R., ―Chelating agent free-solid phase extraction (CAF-SPE) of Co(II), Cu(II) and Cd(II) by new nano hybrid material (ZrO2/B2O3)‖, J. Hazard. Mater., 195: 332– 339, (2011). Yıldız A., Genç, Ö., ―Enstrumental Analiz‖. Hacettepe Üniversitesi Yayınları, 191193, Ankara, (1993). Zhang Y., Wang W.,. Li L, Huang Y., Cao J., ―Eggshell membrane-based solidphase extraction combined with hydride generation atomic fluorescence spectrometry for trace arsenic(V) in environmental water samples‖, Talanta, 80: 1907–1912, (2010). Zhang L. Morita Y. Sakuragawa A. Isozaki A., ―Inorganic speciation of As(III, V), Se(IV, VI) and Sb(III, V) in natural water with GF-AAS using solid phase extraction technology‖, Talanta, 72: 723–729, (2007). 112 Zhou, Q. X., Zhao, X., Xiao, J., ―Preconcentration of nickel and cadmium by TiO2 nanotubes as solid phase extraction adsorbents coupled with flame atomic absorption spectrometry‖, Talanta, 77: 1774-1777, (2009). 113 ÖZGEÇMİŞ Kişisel Bilgiler Soyadı, adı : ERDOĞAN Hakan Uyruğu : T.C. Doğum yeri ve tarihi : Kayseri 26.07.1985 Medeni hali : Evli e-posta : [email protected] Eğitim Derece Eğitim Birimi Lisans Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü Lise Mezuniyet tarihi 2008 Kayseri Sema Yazar Anadolu Lisesi 2003 İş Deneyimi Yıl Yer Ekim 2010 Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Yabancı Dil Ġngilizce Görev AraĢtırma Görevlisi