felsefe sozlugu-38 zh+001.indd

advertisement
ÖN SÖZ
“Tenkitli Felsefi Doktrinler ve Terimler Sözlüğü” adını verdiğimiz bu
kitap 170 kadar maddeyi ihtiva etmektedir. Bu kitap hiçbir iddia taşımayan
mütevazi bir derlemedir. Fakat, hemen ilâve edelim ki, kitap kuru bir derleme olmadığı gibi, birtakım bilgilerin yığınından ibaret de değildir. Kitaptaki
belli başlı maddelerin hazırlanışında P. FOULQUIE’nin S. Jean ile hazırladıkları
“Dictionaire de la Langue Philosophique, Paris, 1969” adlı felsefe lügati esas
alınmıştır. Yalnız, hiçbir zaman bununla ve diğer lügatlarla iktifa edilmemiştir. Foulquié’nin adı geçen lügatından başka aşağıdaki lügat ve kitaplardan
istifade edilmiştir:
1. Dictionnaire Rationaliste, Paris, 1964.
2. FRANCK, Dictionnaire des Siences Philosophiques /-//, 3. éd., Paris,
1885.
3. LALANDE, André, Vocabulaire Técnique et Critique de la Philosophie, 7. éd., Paris, 1956, PUF.
4. İSMAİL Fennî, Lugatçe-i Felsefe, İstanbul, 1341.
5. Dictionnaire des Idées Comtemporaines, éd. Universitaire, Paris,
1966.
6. La Philosophie, l, 2, 3, (Les Dictionnaires Marabout Universitalier),
Paris, 1969.
7. Seyyid Şerif Cürcânî, et. Ta’rifât, Mısır, 1938.
8. Des Grands Courants de la Pensee Mondiale Contemporaine, III-IVV-VI, Paris, 1961, 1964. (Bu büyük ansiklopedik eserde her cereyan
ve her filozofu, ayrı bir şahıs genişliğine incelemiştir. )
9. LE SENNE, René, Introduction ‘a la Philosophie, 5 ed., Paris, 1970.
10. CHEVALİER HEVALİER, Jacque; Leçons de Philisophie, l-II, Paris, 1946
(Arthaud).
Bunlardan başka, Türkçe birkaç felsefe tarihine ilâveten, şu felsefe tarihlerinden de istifade edilmiştir:
1. Histoire de la Philosophie, Encyclopédie de la Pléiade, l-II-lll, Belçika,
1969.
2. JANET, Paul et G. Séailles, H. de la Philosophie, 13. ed., Paris, 1925.
3. RIVAUD, Albert, II. de la Philosophie, I-II-III, Paris, 1947-50.
4. YUSUF, Kerem: Tarihu Felsefet’el-Hadise, Mısır, 1947.
5. RENOUVIER, Charles, Histoire et Solution des Problèmes Metaphisique, Paris, 1902.
XIII
İslâmî kelâm mezhepleri ve İslâm düşünce tarihinde onaya çıkan felsefe
cereyanları ile ilgili hususlarda ise başlıca şu kitaplardan faydalanılmıştır:
1. ÜLKEN, H. Ziya: İslâm Düşüncesi, İstanbul, 1946;
2. ÜLKEN, H. Ziya: İslâm Felsefesi, İstanbul, 1975;
3. ÇUBUKÇU İ. Agâh: İslâm Düşüncesi Hakkında Araştırmalar, Ankara,
1971;
4. ABDURRAHMAN Bedewî: Histoire de la Philosophie En İslâm, T-TT,
Paris, 1972;
5. CHAHINE, 0. Emine, L’Originalité Créatrice de la Philosophie Musulmane, Paris, 1972;
Daha sonra çıkan bazı sözlüklerden de istifade edilmiştir:
Encyclopédie Philosophique Universelle, PUF, Paris 1990.
- Voulume- I Felsefe Dünyası, bir cilt, Voulume II Felsefe Kavramları, iki büyük
cilt, Voulume III Felsefi Eserler, iki büyük cilt, Voulume IV Felsefe metinleri,
- Ahmet Cevizci, Felsefe Sözlüğü, Paradigma Yay., İstanbul, 1999.
- Baki Güçlü ve üç arkadaşı, Felsefe Sözlüğü, Bilim ve Sanat Yay., Ankara,
2002.
- Mehmet Vural, İslâm Felsefesi Sözlüğü, Elis Yay. Ankara, 2003
Ayrıca, pek çok maddenin sonunda, okuyucunun o madde hakkında
daha geniş bilgiyi hangi kitaplardan elde edebileceği gösterilmiş, okuyucuya
araştırmasında faydalı olabilmek için doktrinlerle ilgili eserlerin varsa tercümeleri de bildirilmiştir.
Yukarıdaki kitapların isimlerini vermekten bir maksat da, birtakım kimselerin yaptığının aksine, dayandığımız belli başlı kaynakları bildirmek; bunlara bizim neler ilâve ettiğimizin kolayca anlaşılmasını sağlamaktır.
***
Memleketimiz, uzun zamandan beri tam bir kavram anarşisi içinde bulunmaktadır. Günümüzün her seviyeden münevveri ve bilhassa gençlerimiz,
bu kavram anarşisinden nasibini, yeterince almaktadırlar. Halbuki aslında
kavram anarşisi, zihinlerde, düşüncelerde ve ruhlarda anarşi yaratmaktadır.
Zihinlerde anarşinin hüküm sürdüğü bir ülkede, toplum da toptan anarşiye
sürüklenirse, buna şaşmamak lâzımdır. Böyle bir cemiyette sokak anarşisi de,
manevi bunalım da normal değil midir?
Bu sebeple devletin, evvela işe kafalardaki, kalblerdeki ve ruhlardaki
anarşiden başlaması icap eder. Aksi takdirde kaynak kurutulmadıkça, emekler boşa gitmeye mahkûmdur.
XIV
İşte bu kitabın hazırlanışında, kendi çapında da olsa, bu hususta bir fayda temin edilmesi düşünülmüştür. Bundan başka şu gayeler de gözönünde
bulundurulmuştur:
1. Piyasadaki felsefe sözlüğü konusunda mevcut büyük bir boşluğu,
bir müddet de olsa, doldurmak, mevcut ihtiyacı karşılamak, bilhassa felsefe öğretmenlerine, öğrencilerine ve felsefeye uzaktan veya
yakından alâka duyan kimselere yardımcı olmak;
2. Her meslekten vatandaşa belli başlı felsefi doktrinleri tanıtmak suretiyle, onlarda felsefi meselelere karşı alâka uyandırmak,
3. Bilhassa gençleri, olumsuz cereyanların kötü ve yıkıcı etkilerine ve
telkinlerine karşı ikaz etmek, onlara zararlı görünen cereyanların
köklerini göstermek, zararlarını anlatmak;
4. Bu sahada hevesli olanlara hazır bazı malzemeler temin etmek suretiyle, ilerde yapmak istedikleri araştırmalarda kolaylık sağlamak ve
ipucu vermek;
5. Felsefeyi hor gören, ona karşı allerji besleyen çeşitli anlayışlara sahip kimselerin bu sahaya ısınmalarına yardımcı olmak;
6. Yukarıda da işaret ettiğimiz gibi son derece yaygınlaşan mefhumlar
anarşisinin izalesine katkıda bulunmak; böylece bilhassa gençlerin
doğru bilgi ve isabetli düşünce sahibi olmasını temine yardım etmek.
Bu gayelerin ışığında, bu kitabın taşıdığı hususiyetler de şöyle sıralanabilir:
1. Felsefe lügatlerinde pek rastlanmayan, felsefi, tasavvuf ve dinî-felsefi cereyanların büyük bir çoğunluğuna yer verilmiş, bunların birbirleriyle, Türk tarihi ve kültürü ile (varsa), İslâm ve Batı düşüncesi ile
irtibatları kurulmuştur.
2. Birçok felsefe lügatlerinde, haklarında malûmat bulunmayan veya
varsa birkaç cümleden öteye geçmeyen yeni birtakım felsefi cereyanlara da yer verilmiş, bir sözlüğün hacmine uygun bilgi de verilmiştir.
3. Felsefi düşünceye çeşitli şekilde tesir etmiş ve felsefi önem taşıyan
İslâmî Kelâm mezheplerine, İslâmî tasavvuf cereyanlarına ve Hristiyanlık mezheplerine hususiyle yer verilmiştir ki, insanımız kendi
inandığı ve onlara karşı olan mezhep ve cereyanları tanıma imkânına ersin.
XV
4. Hiçbir felsefi okul ve cereyan muallâkta bırakılmamış, kendilerinden
önceki ve sonraki düşünce şekilleri ile irtibatlandırılarak kaynakları
ve tesir sahaları gösterilmeye çalışılmıştır.
5. Böylece insan düşüncesinin seyrinde daima kendini gösteren “Birbirini tamamlama” (Intégration) ya dikkat çekilmek istenmiştir.
6. Pek çok maddenin sonunda veya içinde, çeşitli kitaplar tavsiye edilmiş, o konuda yapılan ve yapılmakta olan yeni araştırmalardan,
mümkün mertebe, okuyucu haberdar edilmeye çalışılmıştır.
7. Hemen pek çok doktrinin memleketimize girişi, temsil edilişi, bize
bıraktığı müsbet ve menfi tesirler hakkında yer yer bilgi verilmiştir.
8. Doktrinler hakkında kısa ve kuru bilgi vermek yerine toplumumuz
ve milletimiz bakımından arz ettiği öneme göre, özlü tenkitler yapmak ve değerlendirmede bulunmak yolu tercih edilmiştir.
Bu arada kitap hazırlanırken kıymetli tavsiyelerini esirgemeyen, kıymetli felsefeci, hocam Prof. Dr. Necati Öner’e, kitabı baştan sona okumak zahmetine katlanan Prof. Dr. Mubahat Küyel’e, arkadaşım ve meslektaşım Doç. Dr.
Mehmed Aydın’a ve yardımlarını esirgemeyen kıymetli felsefeci arkadaşım
Dr. İhsan Turgut’a teşekkürü bir vazife bilirim.
Temennimiz, umduğumuz gayelerin tahakkuk etmesidir. Gayret bizden, yardım Allah’tan...
Dr. Süleyman Hayri BOLAY
Ankara, 1979
XVI
Download