Beliz SUNSAL Geçmişin Işığıyla Geleceği Aydınlatmak Tarih… Çoğumuzun daha T’sini duyduğunda irkildiği, öğrenmekten kaçtığı “ders”. Aslına bakarsak ezberci eğitim yüzünden ders olarak gördüğümüz bu kavram bizim hayatımızın, varoluş sebebimizin ta kendisi. Maalesef okul hayatımız boyunca-çoğu bilgiyi ilk kez duyduğumuz, tanımaya başladığımız yerde- tarih tabulara dayatılarak, kalıplara sokularak öğretilmeye çalışıldığından bizler için sevilesi değil kaçılası olmuştur. Sokağa çıkıp rastgele üç beş insana tarihi bir konu hakkında bir şey sorsanız, tarihe özel ilgileri yoksa büyük ihtimalle doğru bir cevap veremezler ya da sadece ezbere girmiş birkaç yılı söyleyebilirler. Kulağa ne kadar da acı geliyor değil mi? Bu kadar şanlı, kutsal, şerefli bir geçmişe sahip olmamıza rağmen ona yabancı uzak büyüyoruz. Hemen aklınızda “Okulda öğrenemiyorlarsa, dışarıda kendileri okuyarak, araştırarak öğrensinler!” cümlesi canlanabilir. Ne yazık ki; okulda içinizde bu konu hakkında bir sevgi uyanmazsa, ilgi çekici bir nokta yakalayamazsanız dediklerinizi yapmak pek de mümkün olmuyor. Sonuç olarak geçmişi bilmeyen ve bu nedenle sebep-sonuç ilişkisini kuramayan, sorgulamayan bir nesil yetişiyor. Kısacası insanlık yozlaşıyor ve bu yozlaşma sadece tek bir kuşakla sınırlı kalmayıp etkisini arttırarak diğer nesillere de aktarılıyor. Böylece tarih de yaşanan olaylar da unutulmaya yüz tutuyor. Şimdi bir dakikalığına her şeyin farklı olduğun düşünün! Alternatif bir tarih eğitiminin var olduğunu ve uygulandığını hayal edin. İşe yarar mı sizce? Bence yarar! Sunay Akın’ın Nihat Sırdar’ la birlikte sahneye çıktığı “Sivrisinek Dedin de Aklıma Geldi” adlı gösteride daha da iyi anladım. Sunay Akın sahip olduğu tarihi bilgileri öylesine yaşayarak ve ilgi çekici noktalarından yakalayarak anlattı ki benim için hep kaçılası olan tarih bir anda ilgi çekici olmaya başlamıştı. Atatürk’ün, o dönemdeki askerlerin ve milli mücadelede önemli yere sahip kişilerin hayatlarından öylesine anlamlı kesitler anlattı ki; daha önce duysam tarihle bağdaştıramayacağım şeyler benim için bir anda tarihin kendisi oluvermişti. Çünkü ilk defa tarih bir kalıba sokulmaya çalışılmamıştı. Gösteriden çıktıktan sonra sorgulamaya başlamıştım ben de bu sistemi ve ilk defa o gün kendim gerçekten isteyerek okumak için tarih kitabı araştırmıştım. Öğretmenlerimin bana on iki yılda öğretemediği bilgileri, aşılayamadığı tarih sevgisini bana Sunay Akın vermişti. Sahip olduğumuz bilgileri geliştirecek, içimizdeki duyguları yeşertecek de ezber değil gerçekten öğrenme ve anlamaymış. Öğrencilerin gözünü korkutarak “Gelecek ders şu sayfalardan sözlünüz var.”, “Sınavda şu üniteler çıkacak.” demek öğrenciyi ezbere yöneltmekten başka bir işe yaramıyor maalesef. Olayları ilgi çekici yönünden yakalayarak anlatmak ya da başka alternatifler denemek daha başarılı olabilir. Bu alternatifler arasına şu an okulumuzda verilen tarih dersi de örnek gösterilebilir çünkü o derste de kalıplaşmış bilgileri vermek yerine öğrencinin bilgiyi araştırarak gerçek bir öğrenme sağlanması amaçlanıyor. Görüldüğü üzere, gerçekten öğretmeyi amaçlayan ve ilgi uyandırabilen her girişim; ezbere dayalı, kalıplaşmış bilgilerden daha başarılı olmuştur en azından ben ve aynı görüşe sahip olduğum birkaç kişi için. Belki ben de böyle bir gösteriye gitmeseydim ya da bu okulda tarih dersi alma şansım olmasaydı, ülkemizdeki tarih eğitimi ve öğretiminde doğru bilinen yanlışları fark edemeyecektim. Fakat şu an kendimi az da olsa şanslı hissediyorum yirmi yaşımda da olsa daha geç olmadan birileri bana tarihi başka bir bakış açısıyla tanıttı. Mutluyum çünkü artık tarihi ezberlemeden, nedenini ve nasılını anlayarak öğrenebiliyorum. Heyecanlıyım çünkü artık ben de öğrendiğim bilgileri benden sonraki nesillere aynı tutkuyla aktarabileceğim. En önemlisi umutluyum çünkü azda olsa tarihi sadece sınavda sormak ve bir şeyleri ezberletmek için değil geçmişe ışık tutarak geleceğimizi aydınlatmak için uğraşan insanlar var. Umarım bir gün hepiniz tarihi gerçekten öğrenmenize ve anlamanıza yardımcı olarak geleceğinizi aydınlatan insanlarla karşılaşırsınız. Kaynakça “Sivrisinek Dedin de Aklıma Geldi” Sunay Akın, Nihat Sırdar. İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu. İzmir. 7 Eylül 2016.