2012 / 30 ALMANYA’DA BU AY E Y L Ü L 2 0 1 2 BU SAYIDA: POLİTİK GELİŞMELER EKONOMİK GELİŞMELER FİRMA HABERLERİ AYIN MAKALESİ TÜSİAD BUSINESSEUROPE ÜYESİDİR - AVRUPA ÖZEL SEKTÖR KONFEDERASYONU MERKEZ : 46 Meşrutiyet Caddesi Tepebaşı 34420 Istanbul Türkiye Tel : 90 212 249 11 02 Faks : 90 212 249 09 13 ANKARA : 39/4 İran Caddesi Gaziosmanpaşa 06700 Ankara Türkiye Tel: 90 312 468 10 11 Faks: 90 312 428 86 76 AVRUPA BİRLİĞİ : 13 Avenue des Gaulois 1040 Brüksel Belçika Tel : 32 2 736 40 47 Faks : 32 2 736 39 93 ALMANYA : 28 Märkisches Ufer 10179 Berlin Almanya Tel : 49 30 28 87 86 300 Faks : 49 30 28 87 86 399 FRANSA : 33 Rue de Galilée 75116 Paris Fransa Tel : 33 1 44 43 55 35 Faks : 33 1 44 43 55 46 th A B D : 1250, 24 Street N.W. Suite#300 Washington DC 20037 USA Tel : 1 202 776 7770 Faks : 1 202 776 7771 ÇİN: Lufthansa Center,EUCCC/C-319, 50 Liangmaqiao Rd, Chaoyang-Beijing 100125 T: 861064622066 F: 861064623206 www.tusiad.org net bir pozisyon ortaya koymak için yaptığını kaydediyor. Hatta kimi gözlemciler daha da ileri giderek bunun seçim mücadelesinin startı kabul ediyor. Politik Gelişmeler SPD’ nin Başbakan adayı belli oldu Almanya’da ana muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) başbakan adayı medyada çıkan haberlere göre belli oldu: Eski maliye bakanı Peer Steinbrück. Ancak Peer Steinbrück'ün adaylığı seçmenlde heyecan yaratmış gibi görünmüyor. Alman kamu kuruluşu ZDF'in yaptığı ankete göre yüzde 53'lük bir oran Angela Merkel'i başbakan olarak görmek istediklerini belirtirken Peer Steinbrück'ün başbakan olmasını tercih edenlerin oranı sadece yüzde 36'da kaldı. İnternet bağlantısı için Bild gazetesinde cuma günü yer alan habere göre gelecek yıl yapılacak genel seçimlerde Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin (SPD) başbakan adayı eski maliye bakanı Peer Steinbrück olacak. Haber ajansları parti çevrelerinden aldıkları bilgilere dayandırdıkları haberlerde Steinbrück’ün Başbakan Angela Merkel’e karşı yarışmasının kesinleştiğini kaydediyor. Buna göre SPD Meclis Grubu Başkanı Frank-Walter Steinmeier yarıştan çekildi ve bunu partinin genel başkanına haftalar önce bildirdi. Merkel: İslam Almanya’nın parçası Almanya Başbakanı Angela Merkel İslam’ın Almanya’nın bir parçası olduğunu, İslam ile İslamcılığı birbirine karıştırmamak gerektiğini söyledi. Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinin 7 bin üyesine hitaben bir telekonferans gerçekleştiren Başbakan Merkel İslam’ın Almanya açısından önemine ilişkin bir soruya verdiği yanıtta “Evet, bizim bir parçamızdır” dedi. Almanya’da yaşayan üç milyondan fazla Müslüman’a daha fazla hoşgörü gösterilmesini isteyen Merkel “Herkesi aynı kefeye koymamalıyız” diye konuştu. Almanya Başbakanı, Müslümanların büyük çoğunluğunun son gündeme gelen İslam karşıtı filmi protesto için başvurulan şiddet ve şiddet eylemleriyle arasına mesafe koyduğunu söyledi. Sadece geçerli hukuk yasalarını tanımayanların bunun sonuçlarına katlanmak zorunda olacağını sözlerine ekledi. Tartışmalı bir isim Peer Steinbrück partisi içerisinde tartışmalı bir isim. SPD'nin başındaki yönetim üçlüsü içerisinde olduğu halde parti içinde görev almayan Steinbrück’e partinin sol kanadı eleştirel yaklaşıyor. 2005-2009 yılları arasında CDU (Hrıstiyan Demokrat Birlik)-SPD (Sosyal Demokrat Parti) koalisyonunun maliye bakanlığını yaptığı dönemde Steinbrück’ün bankaları denetleme ve düzenleme dışı bırakan politikaları savunduğuna ve bunu koalisyon sözleşmesine de yazdırdığına dikkat çekiliyor. Aynı zamanda bankaların tüketiciyi koruma kuruluşları tarafından yüksek derecede spekülatif ve şeffaf olmamakla itham edilen “ürün yenileme” projelerine de destek verdiği belirtiliyor. Aynı dönemde Steinbrück, Angela Merkel ile birlikte kamu fonlarını kullanarak özel HRE Bankası’nın kurtarılmasına çalışmıştı. 2009 yılında banka devletleştirilmiş ve devlet banka için üç haneli milyarlık seviyede kefalet üstlenmişti. CDU, üyelerine yönelik bu tarz bir telekonferansı ilk kez düzenledi. Bir saat süren konferansta parti üyeleri internet temelli bir yazılım üzerinden Berlin’deki parti merkezinde hazırlanan televizyon stüdyosuna bağlanarak Merkel’e sorular yöneltti. 'Kendi dinimize odaklanalım' Merkel İslam’ın Almanya’daki rolüne ilişkin soruya verdiği yanıtta ayrıca “Belki de biz Hıristiyanlar olarak İslam’dan korkacağımıza daha fazla kendi dinimiz üzerine düşünmeli ve Hıristiyanlığı konuşmalıyız” ifadelerinde bulundu. Ayrıca Alman toplumunun yeni üyelerini "hoş geldin kültürüyle" karşılamak gerektiğini vurguladı. 'Seçim mücadelesinin startı' 2002-2005 yılları arasında Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti'nin Başbakanlığını da yapan Peer Steinbrück birkaç gün önce finans piyasalarına ilişkin pozisyonunu belirleyen ve heyecan uyandırıcı bir yazı kaleme aldı. Bu yazıda Steinbrücker bankaların daha sıkı bir biçimde denetime bağlanmasını, yatırım bankalarının mevduat bankacılığından ayrılmasını ve bankaların kara gün fonu kurması gibi önerilerde bulunuyor. Steinbrück bu önerilerde bulunmasının nedeninin başbakan adaylığı olmadığı yönünde güvence verse de çoğu gözlemci bunu adaylık sorununda İslam'ın Almanya’nın parçası olduğu ilk kez eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff tarafından 2010 yılında Almanya’nın birleşmesinin 20’nci yıldönümünde Federal Meclis’te yapılan törende ifade edilmişti. Almanya’nın görevdeki -2– cumhurbaşkanı Joachim Gauck ise İslam’ın değil Müslümanların Almanya’nın bir parçası olduğunu söylemişti. Sanayiciler birliği Başkanı Hans-Peter Keitel, ekonomik büyümenin 2013 yılında da devam edeceğini söyledi. Keitel konjonktürün bel vermesini beklemediklerini, ancak 2013 yılında büyüme hızında cüzî bir gerileme olabileceğini belirtti. Birlik başkanı Berlin'deki genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada, yılın ikinci yarısındaki gerilemeye rağmen ekonomik durumun istikrarını koruduğunu dile getirdi. Keitel, Euro Bölgesi'nde ilk düzelme emarelerinin belirdiğini, kriz ülkelerinde görece ilerleme kaydedildiğini ve Avrupa Merkez Bankası'nın borçlu ülkelerin devlet tahvillerini alma kararının finans piyasalarını rahatlattığını ifade etti. Alman Sanayiciler Birliği Başkanı, kriz ülkelerinin tahvillerini alırken Avrupa Merkez Bankası tarafından konan sınırlara sadık kalınması gerektiğini vurguladı. Merkez bankasının bu kararına karşı çıkan Almanya Merkez Bankası Başkanı Jens Weidmann'ı destekleyen sanayiciler birliği, başbakandan, milli merkez bankasını zayıflatacak adımların kaçınılmasını istiyor. Saldırı tehdidi Başbakan Merkel’in konuşması Almanya’nın köktendinciler tarafından saldırılara hedef olacağı yönünde bazı bilgilerin kamuoyuna yansımasından sonra geldi. Bild gazetesinde salı günü çıkan bir habere göre, kendisine Ebu Esad El Almani ismi veren bir şahıs internette yayınladığı ve “Almanya İle Hesaplaşma” adlı yazıda Almanya’da çeşitli saldırılar düzenleneceğini duyurdu. 8 sayfalık belgede İslam karşıtı "Müslümanların Masumiyeti" adlı filmde peygamberi canlandıran kişinin bir Alman olduğu dolayısıyla Almanya’da intikam eylemleri düzenleneceği belirtiliyor. Saldırıların Alman oyuncuyu, camilerde Hazreti Muhammed karikatürleri gösteren aşırı sağcı Pro NRW partisini, bu karikatürleri tasvip eden, bunlara izin veren siyasetçileri ve destekleyen tüm vatandaşları hedef alacağı kaydediliyor. Merkel ortak borçlanmaya karşı Sanayiciler Birliği Genel Kurulu'nda bir konuşma yapan Başbakan Angela Merkel de, Euro borç krizinin dış ticaret üzerindeki olumsuz etkilerini kasıtla, “Almanya'nın ekonomik bakımdan bir ada olmadığını bizler de hissediyoruz”, dedi. Habere göre Federal Emniyet Teşkilatı (BKA) tehdidi ciddiye alıyor ancak ortada somut bir saldırı planı da bulunmuyor. Almanya'da güvenlik çevrelerinin verdiği bilgilere göre "İslamî terörizm potansiyeline sahip" 1000 kişi bulunuyor, bunların 120'sinin "önemli suç eylemlerine girişebileceği" kaydediliyor. İnternet bağlantısı için Avrupa Merkez bankası Başkanı Mario Draghi, Sanayiciler Birliği Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, uyguladıkları politikalar hakkında işadamlarına bilgi verdi. Bu bağlamda Euro Bölgesi'nde ortak borçlanma sistemine geçilmesini kesinlikle reddeden Başbakan Angela Merkel borçlara kefil olanın borçların kontrolünden de sorumlu olması gerektiğini söyledi. Merkezî bankacılık izleme sistemine geçişin aceleye getirilmesine de karşı olduğunu söyleyen Angela Merkel, denetleme sisteminin geniş yetkilerle de donatılmasından yana olduğunu belirtti. Bankacılık sistemine müdahale yetkisi olmadan sermaye fonlaması yapılamayacağını hatırlatan Başbakan Merkel bu yıl Almanya'nın ek borçlanma ihtiyacının milli gelirin yüzde birini bulmayacağını, 1969 yılından bu yana ilk kez 2016'da Almanya'nın ek borçlanmayı sıfırlamış olacağını ve bütçe gelirlerini arttırmak için zenginlerden servet vergisi alınması şeklindeki talepleri kabul etmediklerini söyledi. Ekonomik Gelişmeler Ekonomik beklentiler olumlu Euro krizine rağmen Alman ekonomisi büyümeye devam edecek. Sanayiciler borçlu ülkelerin tahvillerinin alınmasına sıcak bakmıyor. Alman sanayicilerine göre, Euro krizine rağmen Alman ekonomisindeki yükseliş devam edecek. Alman Sanayiciler Birliği 2012 yılında büyüme hızının yüzde bir olacağını tahmin ediyor ve yılsonlarına doğru resesyona sürüklenme tehlikesinden söz edenlerin endişelerini paylaşmadığını duyurdu. Almanya Başbakanı Angela Merkel de sanayiciler gibi hafif bir duraklama olabileceği görüşünde. Euro Bölgesi ülkelerinin ortalama ek borçlanma oranı yüzde 2,9'u buluyor. Bu oran İngiltere'de yüzde 6,5, ABD'de ise yüzde 7,1 dolayında seyrediyor. İnternet bağlantısı için -3– açısından, yatırımcıyı modern araçlar almaya yönlendirebilir.” Hannover'de ticari araçlar fuarı Modern dizel motorlarının nitrojen ve kurum emisyonu hemen hemen sıfırlandı. Karbondioksit emisyonunun düşürülmesi ise çok daha zor. Yakıt hücresi, hibrid ya da elektrik motorlu çözüm yöntemleri Hannover fuarı sırasında düzenlenen konferans ve seminerlere de konu oluyor. Ağır vasıtalarda ise dizel motoruna daha uzun süre alternatif bulunamayacağı belirtiliyor: Dünyanın en büyük Uluslararası Ticari Araçlar Fuarı (IAA), Almanya’nın Hannover kentinde açılıyor. Fuarda ağır vasıta branşındaki teknik yenilikler, son model kamyon, tır çekicisi ve otobüsler sergileniyor. 64. Uluslararası Ticari Araç Fuarı, bütün dünyayı saran son derece faal bir sanayi kolunun yeniliklerini buluşturuyor. Fuara en fazla Çin şirketi katılıyor. 152 şirketle Hannover’e gelen Çin’i Türkiye ve İtalya izliyor. Fuara katılan şirketlerin sayısı iki yılda yüzde dokuz oranında artarak 1900’e çıktı. “40 tonluk bir TIR’ı elektrik motoruyla çalıştırmanın astarı yüzünden pahalıya gelir. Sadece aküsü tonlarca ağırlığında olacağından, yük taşıma kapasitesi azalır. Ama gelecekte yarı hibrid motorlu ticari araçların sayısı artacak.” Dijital iletişim ağı Karbondioksiti motordaki yanmadan önce de azaltmak mümkün. Uzun yol taşımacılığında kullanılan vasıtalardaki hava direncinin yakıt sarfiyatındaki payı %40 dolayında. Mühendislik bürolarının hava direncini azaltacak tasarımları da fuarda tanıtılıyor. Bu branşın bir diğer ağırlık noktası da dijital iletişim ağının geliştirilmesi. Enerji sarfiyatının yüksek olduğu bu branşta en çok konuşulan konu, ‘verimlilik'. Petrol fiyatının artması ve çevrenin zehirli emisyonlardan korunmasıyla ilgili kuralların sertleştirilmesi, üreticileri kilometre başına daha az yakıt sarf eden araçlar geliştirmeye zorluyor. Alman şirketleri en sıkı emisyon limitlerini tutturan motorlar geliştirdikleri için Avrupa piyasasında avantajlı duruma geçtiler. Alman Otomotivciler Birliği Başkanı Matthias Wissmann modern kamyon ve otobüs motorlarında büyük bir hamle yapıldığını belirtiyor: Avrupa'daki kriz nedeniyle 6 tonun üzerindeki ticari araç satışlarının bu yıl yüzde dörtlük gerilemeyle 250 bin adede düşmesi bekleniyor. Amerikan piyasası ise bu düşüşü fazlasıyla kapatabiliyor. ABD'de bu yıl %20'lik artışla 350 bin ağır vasıta satılacak. Bu miktarın üçte biri Alman fabrikalarında imal ediliyor. Rusya'nın da ağır vasıta talebi artıyor. Rus piyasası bu yıl %25 oranında büyüyecek ve bu ülkede 160 bin ağır tonajlı ticari araç satılacak. Almanya'da ise her yıl 80 bin ağır vasıta satılıyor. İnternet bağlantısı için “Euro 1 olarak adlandırdığımız ilk zehirli egzoz gazı standardı ile Euro 6 standardı arasında yaklaşık %99’luk bir fark var. Yani egzoz borularından çıkan zehirli gazları bu oranda azaltmayı başarabilmişiz. Bu teknik başarıyı yakalayabilmek için milyarlarca Euro’luk yatırım yapıldı.” Yeni standartlar İmalatçı şirketler bu milyarları araç fiyatları üzerinden karşılamaya çalışıyor. Euro 6 standardına uygun ağır vasıtanın fiyatı 12 bin Euro daha fazla. Orta ölçekli Alman şirketlerinin büyük yatırımlarla gerçekleştirdiği yeni standardın maliyeti, Alman otoyollarındaki ticari araçlardan kesilen geçiş ücretiyle karşılanacak. Ticari araçlar büyüklüklerine göre Almanya’da kilometre başına 14 ila 28 Cent otoyol geçiş ücreti ödüyor. Firma Haberleri Gediz Universitesi'ne Almanya'dan eğitim ortağı - Akıllı üretim teknolojileri hazırlayan dünyaca ünlü Alman firma Festo, eğitim ortağı olarak Gediz Üniversitesi'ni seçti. “Zehirli gaz emisyonunu asgariye indiren araçlardan daha az otoyol ücreti alınması gibi bir formül üzerindeki çalışmalar sürüyor. Düşük geçiş ücreti ticari aracın yıllık hesaplılığını arttırmak Birlikte düzenlenen ilk kursa, Ege Bölgesi'nin önde gelen dokuz sanayi kuruluşundan uzmanlar katılarak yenilikler hakkında bilgi edindi. Sanayide teknolojinin etkili kullanımı sağlanarak verimliliği ve -4– rekabet gücünü arttıracak önemli bir işbirliğine imza atıldı. Gediz Üniversitesi, dünyaca ünlü Alman endüstriyel kontrol ve otomasyon şirketi Festo ile el ele verdi. Bu kapsamda sanayi kuruluşlarına dönük, bütün üretim süreçlerini kapsayan otomasyon eğitimleri düzenlenecek. Ağırlıklı olarak mühendisler ve fabrika yöneticilerinin katılacağı kurslardan, isteyen üniversite öğrencileri de faydalanabilecek. Üniversitede Festo'yla birlikte ilk eğitim, geçen günlerde pnömatik konusunda verildi. Standart Profil, Has Rulman, Katmerciler Makine, Ektam Makine, Optimum Mühendislik, MDK Makine, Muzer Makine, Kibele Pims Otomasyon ve Dirinler Makine firmalarından toplam 16 kişi yer aldı. Bu sanayi kuruluşlarında görev alan çalışanlara, kalite standartlarını arttırarak üretim süreçlerini nasıl iyileştirecekleri gösterildi. Beş günlük ücretsiz eğitimi başarıyla tamamlayan kursiyerler, önümüzdeki günlerde hidrolik, motor, sensör gibi konularda da yenilikleri öğrenecek. Ayrıca başka sanayi tesislerinden katılımcılar olacak. Baden-Württemberg, Türkiye ile ilişkilerini derinleştirmek istiyor. Eyalet Başbakanı Winfried Kretschmann (Yeşiller) Stuttgart’ta yaptığı konuşmada, “Türkiye ile ilişkiler, dış politika çalışmalarımızın bir nevi ağırlık noktasını oluşturuyor.” ifadesini kullandı. Kretschmann, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın Almanya’ya yaptığı bir ziyaret çerçevesinde Stuttgart’a da uğramasına ilişkin olarak yaptığı konuşmada, Eyalet hükûmetinin Türkiye’nin AB üyeliğine desteğini vurgulayarak, “Ekonomik açıdan Türkiye şimdiden AB’ye ait.” diye konuştu. Kretschmann, ekim ayında diğer kabine üyeleri ve yaklaşık 80 kişilik bir ekonomi heyeti eşliğinde Ankara ve İstanbul’u ziyaret edecek. Baden-Württemberg Eyaleti’nde 430 bin Türk kökenli yurttaş yaşıyor. Eyalet Ekonomi Bakanı Nils Schmid (SPD), bu insanlardan 16 bininin kendi iş yerine sahip olduğunu ve 80 bin kişiye istihdam yaratarak ekonomiye beş milyar avroluk katkı sağladıklarını söyledi. Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik, 5 milyon euroluk hibede bulunan Siemens'ten sonra dünya çapındaki Festo'nun da eğitim ortağı olarak kendilerini seçmesinden dolayı teşekkür etti. Bu ilgi ve desteğin, doğru yolda ilerlediklerini gösterdiğini belirten Rektör Çevik, Festo'yla beraber düzenleyecekleri programların imalat sektörünün gücüne güç katacağını, ülke ekonomisine de önemli katkı sağlayacağını dile getirdi. Prof. Dr. Çevik, şunları söyledi: "Sanayide kaliteyi arttırmanın ve maliyeti azaltmanın yolu, teknolojiyi etkin kullanmaktan geçiyor. Teknolojik yenilikleri üretimin parçası haline getirip bu imkanlardan azami ölçüde yararlanamazsanız, dünyayla rekabet edemezsiniz. Üniversite-sanayi işbirliğini gerçek anlamda hayata geçirmeyi amaçlıyoruz” dedi. İnternet bağlantısı için --Almanya Önemli Bir Ticari Ortak-Stuttgart’ta ekonomi temsilcilerine bir yatırım teşvik programı tanıtmak isteyen Çağlayan da Almanya ve Baden-Württemberg Eyaleti’nin önemine vurgu yaptı. Baden-Württemberg’in Alman ekonomisi için bir “dinamo” işlevi gördüğünü kaydeden Çağlayan, üçüncü ülkelerde de olası ortaklık fırsatlarını geliştirmek adına ilişkileri derinleştirmeyi arzu ettiklerinden söz etti. Türkiye’nin AB üyeliğine verdiği destekten dolayı Eyalet hükûmetine teşekkür eden Bakan Çağlayan, yüzde 8,5'luk (2011) ekonomik büyüme kaydeden ülkesinin üyeliği sayesinde AB refahının artacağını söyledi. Ayın Makalesi BADEN-WÜRTTEMBERG İLE ARASINDA EKONOMİK DERİNLEŞİYOR Hemşehrilerine ise Almanya’nın değerlerini ve yasalarını benimsemeleri, ekonomik ve kültürel yaşama katılmaları ve Alman vatandaşlığını almalarını tavsiye eden Bakan, Türk kökenlilerin Almanya’da “ülkenin en iyi vatandaşlarıymış gibi” davranması gerektiğini söyledi. TÜRKİYE İLİŞKİLER Die Welt, 26.09.2012 -5–