HABER BÜLTENİ 16 Ocak 2008 Haber Özetleri Irak Genelkurmay 2'nci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, dün sabah Irak Genelkurmay Başkan Yardımcısı Orgeneral Nasier Abadi'nin davetlisi olarak Irak'ın başkenti Bağdat'a bir çalışma ziyaretinde bulundu. Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre; ziyaret sırasında terörle mücadele ve uzun vadeli askeri işbirliği imkânları dâhil, iki ülke silahlı kuvvetlerini ilgilendiren konular ele alındı. Orgeneral Saygun, Bağdat ziyareti kapsamında, Irak Çok Uluslu Kuvvet Komutanı Orgeneral David H. Petraeus ile ayrı bir görüşme yaptı. Genelkurmay açıklamasında, "Görüşmede, terörle mücadele konusunda fikir alışverişinde bulunuldu ve iki ülkenin terörizme karşı işbirliğindeki kararlılık teyit edilmiştir", denildi. Bu arada Türk savaş uçakları, dün sabah Irak’ın kuzeyindeki PKK terör örgütüne ait hedefleri vurdu. (CNNTÜRK) ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice dün Irak'a sürpriz bir ziyarette bulunarak, Cumhurbaşkanı Celal Talabani ve Irak’ın kuzeyindeki yerel yönetiminin lideri Mesut Barzani ile görüştü. Eski Baasçıların, kamu görevlerine dönmesine izin veren yasanın kabulü sonrası Bağdat'a giden Rice, bu gelişmelerin "kalıcı" olmasını istedi. Rice, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile görüştükten sonra ülkede uzlaşmayı sağlayacak diğer yasaların da bir an önce parlamentodan geçmesi gerektiğini söyledi. Irak Dışişleri Bakanı Zebari ise Kerkük referandumuna ilişkin soruları yanıtladı. Irak hükümetinin 140'ıncı maddenin uygulanması için elinden geleni yaptığını belirten Zebari, sorunun referandumun tarihiyle ilgili olduğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Rice ile Barzani görüşmesinde, Irak’ın kuzeyindeki sözde Kürt yönetiminin petrol anlaşmalarının konuşulduğu belirtiliyor. Bağdat yönetimi bu anlaşmaları "yasadışı" olarak tanımlıyor. Öte yandan Rice’ın Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adil Abdülmehdi’nin de katılımıyla, Irak İslam Yüksek Konseyi (SCIRI) lideri Abdülaziz El-Hekim ile görüştüğü bildirildi. (CNNTÜRK) (www.alforattv.net) Irak hükümet sözcüsü Ali Dabbağ, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile Başbakan Nuri El-Maliki’nin görüşmesinin ana gündeminin ABD askerlerinin Irak’tan çekilmesi olduğunu açıkladı. Rice, Maliki görüşmesinden sonra Bağdat’ta bir basın toplantısı düzenleyen Irak hükümet sözcüsü Ali Dabbağ, “Irak’taki yabancı güçlerin asker bu yıl içinde azaltılması meselesi, Maliki-Rice görüşmesinin ana gündemini oluşturdu”, dedi. ABD Dışişleri Bakanı Rice’ın Baasçıların eski görevlerine geri dönmesine imkân veren yasanın çıkarılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdiğini belirten Dabbağ, Rice’ın ABD Başkanı George W. Bush’un Körfez’deki Arap ülkelerini de ABD-Irak 1 dostluk projesine destek vermeye çağırdığını söylediğini aktardı. (www.yakindoguhaber.com) Irak’ta bazı Sünni ve Şii grupların, Kerkük’ün statüsünü belirleyecek referandumun yapılmaması talebine Kürtler sert tepki gösterdi. Irak’ın kuzeyindeki sözde Kürt yönetimi lideri Mesut Barzani, Kerkük’ün statüsünü belirleyecek referandumun yapılmaması talebi ve bu yöndeki girişimleri kabul etmeyecekleri uyarısında bulundu. “Geri dönüş yok” diyen Barzani, ertelenen referandumun 6 ay içinde yapılacağını söyledi. Barzani, halkoylamasının bu sürede yapılmaması halinde Kerkük il yönetiminin referandumu düzenlemesine izin verilmesi gerektiğini savundu. (NTV) Irak Savunma Bakanı Abdülkadir El Ubeydi, Irak sınırlarını savunma gücüne 2018 yılına kadar kavuşamayacaklarını söyledi. New York Times gazetesine demeç veren Iraklı Bakan, Irak kuvvetlerinin iç emniyeti 2012 yılına kadar sağlayabilecek duruma geleceğini bildirdi. "Hesaplarımız ve takvimimize göre, 2012'nin başlarında ülkemizdeki asayiş ve emniyeti sağlayacak duruma geliriz" diyen El Ubeydi, "Sınırların muhafazası ve yabancı tehditlerden korunma konusuna gelirsek, hesaplarımız 2018, hatta 2020'de bu alanda kendimize yeterli hale geleceğimizi gösteriyor", diye konuştu. Iraklı Bakan, ülkesindeki Amerikan askerlerinin azaltılması konusunda ise açıklama yapmadı. (AA)(AFP) Irak İslam Yüksek Konseyi (SCIRI) lideri Abdülaziz El-Hekim’in, sözde Kürt yönetimi lideri Mesut Barzani ile görüştüğü açıklandı. Görüşmede ülkedeki siyasi ve güvenlik durumunun konuşulduğu belirtildi. El-Hekim yaptığı açıklamada, “Bu gibi görüşmeler, Irak siyasetini ileri taşıyacaktır”, diye konuştu. (www.alforattv.net) (www.alsumaria.tv) Irak’tan alınan bilgilere göre, Irak’ın kuzeyindeki Kerkük’te yakın zamanda bir Uyanış Konseyi kurulacağı bildirilirken, bu oluşuma katılmak isteyen 6000 gönüllünün olduğu belirtildi. Oluşuma gönüllü olarak katılmak isteyenlerin birçoğunun Kerkük’ün güneyindeki Havice bölgesinden olduğu bildirildi. Kürt Listesi ve Kerkük İl Meclisi üyesi Ahmet Askeri yaptığı açıklamada, “Bu tarz konseyler milis güçlerin canlanmasına ve Kerkük’te iç savaşa yol açacaktır”, diye konuştu. (www.iraq-ina.com) Kürt Listesi ve Irak Parlamentosu üyesi Mahmut Osman yaptığı açıklamada, Irak’ın kuzeyindeki sözde Kürt yönetiminin isteklerinin yerine getirilmemesi halinde, merkezi hükümetteki ortakları ile ilişkilerin kesileceğini ve Sünni Araplarla yeni bir ilişki kuracaklarını açıkladı. (www.iraq-ina.com) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Gazimağusa'daki Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) ile Irak Musul Üniversitesi arasında işbirliği protokolü imzalandı. DAÜ'den yapılan açıklamaya göre, Irak Musul Üniversitesi'nden bir heyet, DAÜ'yü ziyaret ederek, Rektör Vekili Prof. Dr. Tahir Çelik ve rektör yardımcılarıyla görüştü. DAÜ Tanıtım ve Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Rektör Yardımcısı Doç. Dr. Majid Hashemipour'un daveti üzerine DAÜ'yü ziyaret eden heyet ile DAÜ yetkilileri, öğrenci değişimi, yüksek lisans ve 2 doktora öğrencilerinin değişim programları hakkında görüşmelerde de bulundu. (AA) Irak'ta 2003'teki Amerikan işgalinden beri doktor, hemşire ve eczacıların çoğunun ülkeden kaçtığı ve sağlık sisteminin karmaşa içinde olduğu bildirildi. Sağlık teşkilatı Medact'ın raporuna göre, Iraklı doktor, hemşire ve eczacıların yüzde 75'i işgalden sonra işlerinden ayrıldı. Bunların yarıdan fazlası yurt dışına göçtü. Raporda, "Sağlık sisteminde nizam kalmadı. Bunun sebebi sadece güvenlik sorunu değil, kurumsal bir çerçevesinin olmaması, devasa personel açığı, elektrik ve temiz su sıkıntısı ve tıbbi tarafsızlığın sık sık ihlal edilmesi" denildi. Medact'ın raporunda, "Savaş dönemlerinde sağlık hizmetlerinin ve personelinin özel statüsünü tanımamak, Cenevre sözleşmelerinin ihlalinin yaygın olduğu bir ortam yarattı", ifadesi kullanıldı. Bu konuda ABD Savunma Bakanlığını eleştiren raporda, bakanlığın, sağlık sektörünün yeniden düzenlenmesinde uluslararası uygulamaları göz ardı ederek kendi gündemini uyguladığı belirtildi. Irak'ın yeniden inşası için tahsis edilen 18 milyar doların sadece yüzde 4'ünün sağlık sektörüne ayrıldığına dikkat çekildi. Irak'ta şu anda sadece 9 bin doktor kaldığı, bunun da her 10 bin kişiye bir 6 doktor düştüğü anlamına geldiği belirtildi. İngiltere'de ise 10 bin kişiye 23 doktor düşüyor. Raporda, görece sağlıklı ve eğitimli bir toplum olmasına rağmen 5 yaşın altındaki çocuk ölümlerinde Irak'ın Sahra altı Afrikasına yaklaştığı belirtildi. Şu anda 8 milyon Iraklının da acil yardım ihtiyacı içinde olduğu kaydedildi. Medact, sağlık sisteminin inşasında Iraklılara siyasi liderleri, sağlık uzmanları ve halkıyla daha fazla söz hakkı verilmesini istedi. Raporda, Irak'ta önemli bir akıl sağlığı problemi de olduğunu, bu alanda hastaların çoğunun çok az tedavi imkânına sahip olduğu kaydedildi. (AA)(REUTERS) Irak'ta bir kadının düzenlediği intihar saldırısında 8 kişinin öldüğü, 7 kişinin yaralandığı bildirildi. Polisin açıklamasına göre, saldırı, Diyala eyaletinin başkenti Bakuba'nın yakınındaki, Şiilerin çoğunlukta olduğu Han Beni Saad kasabasında kalabalık bir pazar yerinde düzenlendi. (AA)(REUTERS) Ortadoğu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Mısır doğal gazının Türkiye üzerinden Avrupa'ya pazarlanması için boru hattı yapıldığını, Türkiye'nin de kendi boru hatlarını buna bağlamak için çalışma yürüttüğünü söyledi. Türkiye-Mısır İş Forumu toplantısına katılan Gül; burada yaptığı konuşmada, Mısır'daki resmi temaslarında ikili ilişkilerin daha da geliştirilmesine yönelik görüşmeler yaptıklarını ifade etti. Forum'a çok sayıda Türk ve Mısırlı işadamının katılmasının heyecan verici olduğunu dile getiren Gül, katılım düzeyinin iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin ve yatırım işbirliğinin geliştirilmesi arzusu ve potansiyelini ortaya koyduğunu vurguladı. Mısır Meclis Halk Şurası Başkanı başta olmak üzere bazı önemli Mısırlıların Türklerle akrabalığı olduğunu duyduğunu dile getiren Gül, "Bunlar, birbirimizin sağlam bağlarla yakın ilişkiler içinde olduğumuzu gösteriyor", dedi. Türkiye ile Mısır arasındaki dostluk ve iyi niyetin ekonomik işbirliğine dönüşmesi halinde iki ülke halklarının lehine daha anlamlı olacağının altını çizen Gül, serbest ticaret anlaşması imzalanmasında önemli rolü olan Mısır Sanayi ve Ticaret Bakanı Raşid'i kutladı. Türkiye ile 3 Mısır arasındaki ticaret hacminin 1.5 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Gül, karşılıklı yatırımların giderek artmasının sevindirici olduğunu söyledi. "Bundan çekinmemek gerekir" diyen Gül, Türkiye Gümrük Birliği anlaşmasını imzaladığında Alman, İngiliz, İtalyan sanayisiyle nasıl baş edileceği konusunda tereddütler varken bugün Türk sanayisinin daha etkili, verimli ve rekabetçi duruma geldiğini, 100 milyar doları aşan ihracata ulaştığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Gül, Mısır'ın Türkiye'nin de gerçekleştirdiği ekonomik reformlara imza attığını takdirle izlediklerini belirterek, Mısır'ın dünyanın dikkatini çektiğini, aralarında Türk firmalarının da bulunduğu yabancı sermaye yatırımlarının arttığını ifade etti. Gül, Şişe Cam, Temsa, Kordsa ve TAV'ın Mısır'da ciddi yatırımlar yaptığını belirtti. "Şüphesiz ekonomik ilişkiler siyasi ilişkileri de anlamlı yapmakta, sağlamlaştırmakta" diyen Gül, her iki ülkenin gerek bölgedeki olaylara gerek uluslararası meselelere karşı aynı bakmasının önemli olduğunu, ekonomik ilişkilerin gelişmesinin de bunu desteklediğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, ekonomik ilişkilerin gelişmesinin sadece yatırım anlamında değil hava ve deniz ulaşımında da yeni işbirliği imkânları doğurduğuna dikkati çekti. Gül, Türk Hava Yolları'nın Mısır'a sefer sayısını artırma talebinin memnuniyetle karşılandığını söyledi. Türkiye ile Mısır arasında ticaret ve yatırımların artmasının, bankacılık sektöründe de işbirliğini teşvik ettiğine işaret eden Gül, Türk işadamlarını bu sektöre ilgi göstermeye çağırdı. Türkiye ile Mısır arasında güçlü siyasi irade bulunduğunu vurgulayan Gül, "Bütün bunlar ilişkilerin sağlam temeller üzerinde yükseldiğini gösteriyor", dedi. Sizlerin başarıları bizim gurur kaynağımız olacak", diye konuştu. Gül, ekonomik işbirliğinin her iki ülkeyi birbirine yakınlaştıracağını dile getirerek, "Türkiye'ye giderken ikili ilişkilerde yeni sayfa açıldığını görüyorum", dedi. (CNNTÜRK) ABD Başkanı George W. Bush, OPEC ülkelerine dünya pazarlarına daha çok petrol vermeleri çağrısında bulunarak, artan fiyatların ABD'de ekonominin yavaşlamasına yol açabileceğini söyledi. Ortadoğu gezisi çerçevesinde Riyad'da bulunan Bush, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Yüksek enerji fiyatları, tüketim ekonomisinde tahribata yol açabilir", dedi. Tüketicilerin varili 100 dolara vuran petrol fiyatları artışından zarar gördüğünü belirten Bush, "OPEC ülkelerinin pazara daha çok petrol sürmelerini ümit ediyorum", diye konuştu. Hürmüz Boğazında 6 Ocakta İran teknelerinin Amerikan gemilerini taciz ettiği iddiasıyla ilgili olarak da Bush, bir Amerikan gemisine yapılan bir saldırının İran hükümetinin emriyle veya bir İran teknesinin kaptanın inisiyatifiyle yapılmış olmasının kendisi açısından fark etmediğini söyledi. Bush, İranlılar bir Amerikan gemisini vurursa bunun "ciddi sonuçları olacağını" belirtti. ABD Başkanı, İsrail-Filistin barışı konusunda da, Arap liderlerinin bir Ortadoğu barış anlaşması imzalanması arzusu içinde olduklarına inandığını belirtti. Ancak Bush, Arap liderlerinin ABD'nin barış sürecinde aktif olarak yer alıp almayacağını sorguladıklarını söyledi. (AA)(AP)(REUTERS) ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Arap ülkelerinden, Ortadoğu'daki barış girişimlerine katkıda bulunmak için İsrail’le yakınlaşmalarını istedi. Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da temaslarda bulunan Rice, düzenlediği basın toplantısında, "Arap ülkelerinin, süreci cesaretlendirmek için mümkün olan her şeyi yapmalarının, bölge ülkeleri için büyük bir önemi olduğuna inanıyoruz", dedi. Arap ülkeleriyle İsrail arasında diplomatik ilişki kurulmasını isteyip 4 istemediğinin sorulması üzerine ihtiyatlı bir cevap veren Rice, bunun farklı bir konu olduğunu söyledi. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Suud El Faysal da yaptığı açıklamada, Riyad'ın artık İsrail için daha fazla bir şey yapamayacağını söyledi. Faysal, Bush'un, yıl sonuna kadar İsrail-Filistin anlaşmazlığının çözümünün şansını artırmak için Arap ülkelerinden İsrail'in "elini sıkmasını" istemesiyle ilgili görüşünün sorulması üzerine, "İsraillilere daha fazla ne yapabileceğimizi bilmiyorum", yanıtını verdi. İran konusuna da değinen Faysal, "Bölgede önemli bir ülke olan İran'a karşı hiçbir şeyimiz yok", dedi ve yine üstü kapalı biçimde Bush'un Tahran rejimini tecrit etmekte kendisine yardım teklifini reddetmiş oldu. (AA)(AP)(AFP) Lübnan'ın başkenti Beyrut'un kuzeyinde düzenlenen bombalı saldırıda, ABD'nin Beyrut Büyükelçiliğine ait bir araç hedef alındı. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean McCormack, saldırıda 4 Lübnanlının öldüğünü, ölen ve yaralananlar arasında Amerikalı bulunmadığını söyledi. Lübnanlı güvenlik yetkililerinden alınan bilgiye göre saldırı, patlayıcı yüklü araçla Hıristiyan nüfusun yoğun olduğu bölgede düzenlendi ve 16 kişi yaralandı. Civardaki birkaç aracın da zarar gördüğü kaydedildi. Lübnan'da son üç yıl içinde düzenlenen saldırılarda genellikle Suriye karşıtı siyasetçiler ve gazeteciler hedef alındı. (AA)(AP)(REUTERS) Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) askeri üs kuracak. Fransa Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, iki ülke arasında imzalanan bir anlaşmayla Fransa'nın BAE'de daimi bir askeri üs kuracağı belirtildi. Açıklamada, üsse 400 ile 500 askerin konuşlandırılacağı kaydedildi. Fransa'nın BAE ve Katar gibi Körfez ülkeleriyle çok eskiye dayanan askeri işbirliği anlaşmaları bulunuyor. AP ajansı, böyle bir üssün, Fransa'ya, İran'ın artan nüfuzuna karşı tetikte olan Körfez bölgesine askerlerini yöneltme konusunda yeni bir olanak sunacağı yorumunu yaptı. (AA)(AP) Gazze Şeridi'ndeki Hamas hükümeti, İsrail ordusunun operasyonunun ardından, Gazze Şeridi'nde 3 günlük yas ilan etti. Hamas'a bağlı El Aksa televizyonu, dünkü yarım günlük İsrail operasyonunda ölenlerin sayısının 18'e yükseldiğini duyurdu. Hamas hükümetinin sözcüsü Tahir Nunu, Gazze'de Zeytun bölgesinde dün sabahki İsrail operasyonunda ölen Filistinliler için Gazze Şeridi ve Batı Şeria'da yas ilan edildiğini bildirdi. Nunu, İsrail ordusunun faaliyetlerinin, Gazze Şeridi'nde Hamas'ın politikalarını değiştirmeyeceğini belirtti ve Filistin Yönetimini İsrail'le barış görüşmelerine son vermeye çağırdı. Batı Şeria'da Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a bağlı bakanlar kurulu ve Batı Şeria'daki El Fetih yönetimi, "Filistinli sivillere karşı işlediği suçlara devam eden İsrail'i şiddetle kınadıklarını", İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları ile Nablus'a son baskınını kesinlikle reddettiklerini bildirdi. İsrail askerleri, Gazze Şeridi'ndeki operasyonunu sonlandırdığı saatlerde Batı Şeria'daki Filistin kentlerinden Nablus'un merkezine girdi ve Eski Belde olarak anılan çarşıyı sardı. Filistin Bakanlar Kurulu Genel Sekreteri Dr. Sadi El Krunz, yaşlı-çocuk ayırt etmeksizin sivillerin bombalanmasını vahşet olarak niteledi ve insan haklarının ihlal edildiğini belirtti. Operasyonun, ABD Başkanı George Bush'un bölgeye yaptığı "tarihi" ziyaretin ardından, nihai statü görüşmelerine başlanmasının bir gün sonrasına rastladığına dikkati çeken Krunz, uluslararası çabalarla yeniden başlatılan görüşmelere büyük darbe indirildiğini söyledi. 5 Sadi El-Krunz, Ortadoğu Dörtlüsünün taraflarını, Avrupa Birliği ülkelerini ve ABD'yi, olaylara derhal müdahale etmeye ve İsrail'in saldırı politikasına son vermek için baskı yapmaya çağırdı. İsrail'in saldırı politikasının ve cürümlerinin, tüm barış çabalarını baltalayacağını ve bölgeyi yeniden şiddet ve kan sarmalına iteceğini kaydeden El Krunz, Batı Şeria'daki hükümetin, Gazze Şeridi'nde olan bitenleri yakından takip ettiğini, bölgedeki Filistinlilerin çektiği sıkıntı ve acılara son vermek amacıyla gerekenleri yapacağını belirtti. Filistin Yönetimi Enformasyon Bakanı Riyad El Malki de BM'den Gazze Şeridi'ne uluslararası güç konuşlandırmasını istedi. El-Malki, İsrail saldırılarında oğlunu yitiren eski Dışişleri Bakanı Mahmud Zahar'a da başsağlığı diledi. Batı Şeria'daki El Fetih yönetimi de Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları, İsrail'in tansiyonu yükseltmesini ve ayrıca Nablus'a yapılan son baskını kınadı. El Fetih hareketi sözcüsü Fehmi Zaarir, İsrail'in Gazze'deki operasyonunu "çirkin bir katliam" olarak nitelendirdi; bunun İsrail hükümetinin hala işgali sona erdirme niyetinde olmadığını gösterdiğini vurguladı. Zaarir de BM Güvenlik Konseyi'nin Filistin topraklarına uluslararası barış gücü konuşlandırmayı yeniden değerlendirmesini istedi. İsrail'in Gazze'deki kanlı operasyonunun ardından, Filistinli militanlar, Gazze ile sınır yakınlarındaki 120 bin nüfuslu Aşkelon yakınlarına bir Kassam roketi attı. Sabahtan beri Gazze Şeridi'nden atılan Kassam roketlerinin sayısının 5 olduğu kaydedildi. (AA) Lübnan'daki Hizbullah grubunun lideri Şeyh Hasan Nasrallah, ABD'nin İran'a düzenleyeceği bir saldırının, ''ABD tarihinin en büyük ahmaklığı olacağını'' savundu. ABD Başkanı George W. Bush'un Ortadoğu turu sırasında yaptığı İran karşıtı açıklamaları yorumlayan Nasrallah, İran'ın olası bir ABD saldırısı karşısında kendisini koruyacak gücünün bulunduğunu söyledi. Nasrallah, ''Eğer Amerika İran'a savaş açarsa, bu ABD'nin kendi tarihinde yaptığı en büyük ahmaklık olacak'', dedi. Nasrallah, ABD'nin İran'a karşı savaşması durumunda, dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan Amerikan hedeflerine karşı tepki saldırıları olacağını da iddia etti. (AA) Kafkasya ve Orta Asya Kırgızistan'da kabinede değişiklik yapıldı. İçişleri Bakanı Bolotbek Nogoybayev görevinden alınarak, yerine Bişkek emniyet genel müdürü Moldomusa Kongantiyev getirildi. Devlet Başkanı Kurmanbek Bakiyev'in imzaladığı kararname çerçevesinde Bolotbek'in üç yardımcısı da görevden alındı. Ayrıca eski Meclis Başkanı Marat Sultanov Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına getirildi. (AA) Diğer Haberler ABD, baharda Taliban saldırılarının çoğalmasının beklendiği Afganistan'daki muharip birlik gücünü arttırmak için 3200 deniz piyadesi daha gönderiyor. Amerikalı askeri yetkililer, konuşlanma tamamlandığında ABD'nin Afganistan'daki asker sayısının 30 bini aşacağını ve bunun Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon'a saldırılardan sonra 2001'de başlatılan işgalden bu yana en yüksek rakam olacağını belirttiler. Askeri makamların Afganistan'a gidecek deniz piyadeleri ve ailelerini durumdan hafta sonunda haberdar 6 ettikleri ifade edilirken, Savunma Bakanı Robert Gates'in ek asker konuşlandırma kararnamesini yakında imzalamasının beklendiği kaydedildi. Kaynaklar, Afganistan'daki Amerikalı komutanların gelecek aylarda artması beklenen saldırıları ve şiddet olaylarını göğüslemek için 7500 ek asker talebinde bulunmalarına karşın, Savunma Bakanı Gates'in eksikliğin diğer NATO ülkelerinden gönderilecek askerlerle tamamlanmasında ısrarlı olduğunu belirttiler. ABD'nin şu anda Afganistan'da 27 bin civarında askeri bulunuyor. Bunların 14 bini NATO komutası altındaki koalisyon güçleri içinde görev yaparken, 13 bini Afgan askeri güçlerini eğitiyor ve El Kaide teröristleri ile Taliban militanlarını yakalamak için uğraş veriyor. (AA) Dünya Basını Independent, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George Bush'un Orta Doğu ziyaretini manşetine taşımış. Gazete "Beyrut'ta bombalar patlarken ve İsrail Gazze'de 19 Filistinliyi öldürürken, Bush, Orta Doğu'ya barış getirme girişimini Suudi Arabistan'a taşıdı ve baskıcı rejimle 20 milyar dolarlık silah anlaşması imzaladı" diyor. Gazetenin Ortadoğu uzmanı Robert Fisk, şunları yazıyor: "Günlerdir bölge ülkelerine 'Sizin gerçek düşmanınız İsrail değil İran'dır' mesajını veren Amerikan yönetimi Ortadoğu'da korkutma politikasına geri döndü. Bush'un babası Körfez'de silahtan arındırılmış bir vaha yaratma sözü vermişti. O tarihten bu yana İngiltere, Fransa ve Rusya'ya birlikte, Washington, burayı silaha boğuyor. "Son 10 yıl içinde Körfez Arapları Amerikan silahlarına milyarlarca dolar yatırdı. Sadece 1998-99 yıllarında Körfez ülkelerinin askeri harcamaları 80 milyar dolar oldu. Baba Bush, 1991'de İsrail-Filistin sorununun çözümü konusunda iyimser olmak için birçok neden olduğunu söylüyordu. Batı'nın hafızası zayıf olabilir ama Araplar aptal değil. Bush'un ne yapmaya çalıştığını biliyorlar. Independent yazarı Fisk, Amerikan Yönetimi'nin Ortadoğu'ya demokrasi projesinin, Gazze'de Hamas'ı, Irak'ta Şiileri, Mısır'da da Müslüman Kardeşler örgütünü güçlendirdiğini savunuyor: "Bu olanlardan sonra Washington, Bush'un önceliklerinin yanlış olduğunu kavramış olabilir. 'Yeni bir Ortadoğu' söylemini terk eden Bush, şimdi Eski Ortadoğu'ya dönülmesine yönelik bir siyaset izliyor. Bu eski Ortadoğu'da gizli polisler, işkence odaları ve dikta rejimleri var. Buna Körfez'deki hangi despot itiraz edecek ki?" Guardian yazarı Simon Jenkins de Bush'un Ortadoğu ziyaretinin İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın elini güçlendirdiği görüşünde: "Bush, Mahmud Ahmedinecad'ın seçimlerde daha da güçlenmesi için elinden geleni yapıyor. Bush onu savaşla tehdit ederek demokrasi şansını azaltıyor. Bush, dışarıdan gelen saldırıların, içeride zor durumda olan liderleri nasıl kurtardığının farkında değil mi? 11 Eylül saldırılarını unuttu mu?" Independent Avusturya'da aşırı sağcı Özgürlük Partisi'nden bir adayın Muhammed Peygamber'i 'çocuk tacizcisi' olarak nitelemesinin Müslümanlar arasında öfkeye neden olduğunu aktarıyor: "Partinin Graz kenti adayı Susanne Winter, Pazar günü bir mitingde yaptığı konuşmada, Muhammed Peygamber'in bir kız çocuğuyla evlendiğini söyledi ve 'Bugün olsa Muhammed çocuk tacizcisi olarak görülecekti', dedi. "Winter ayrıca, Avusturya'nın 20-30 yıl içinde İslamcı göçmen tsunamisiyle karşı karşıya kalacağını savunarak 'İslam 7 bir totaliter sistemdir. Onu geldiği yere; Akdeniz'in öte yakasına sürelim' diye konuştu. "Ülkedeki Müslüman grupların liderleri şiddet olaylarının patlak verebileceği uyarısında bulundu. Avusturya Dışişleri Bakanlığı, Müslüman ülkelerdeki büyükelçiliklerini böyle bir tehlikeye karşı uyarırken Sosyal demokratlar ve Graz belediyesinin Winter'i ırkçılık ve ayrımcılıkla suçlayan açıklamalar yaptılar." Guardian, Katoliklerin ruhani lideri Papa 16'ıncı Benediktus'un öğrenci ve akademisyenlerin tepkileri üzerine yarın Roma La Sapienza Üniversitesi'nde akademik yılın açılış törenine katılmaktan son anda vazgeçtiğini aktarıyor: "Papa 16'ıncı Benediktus, 1990 yılında, daha kardinalken yaptığı bir konuşma nedeniyle zor durumda. Benediktus bu konuşmada, ünlü İtalyan fizikçi Galileo Galilei'nin dünyanın güneş etrafında döndüğünü söylediği için kilise tarafından yargılanmasını mazur gösteren bir filozofa gönderme yapmıştı. "Avusturyalı filozof Paul Feyerabend, Galilei'nin engizisyon mahkemesinde yargılanmasının makul ve adil olduğunu söylemişti. La Sapienza üniversitesinin öğrencileri Papa'nın açılış törenine davet edilmesine karşı çıktılar ve eylem yapacaklarını açıkladılar. Öğretim görevlileri de rektörlüğe dilekçe verdiler. Sonunda Papa ziyaretten vazgeçti." Guardian, Papa 16'ıncı Benediktus'un daha önce yine bir konuşmasında 'Muhammed Peygamber'in dünyaya şerden başka bir şey getirmediğini' söyleyen' bir Bizans imparatorunun sözlerine atıf yaparak İslam dünyasında büyük öfkeye neden olduğunu hatırlatıyor. Gazete üniversitedeki protestoyla ilgili olarak da Katolik Kilisesi'nin büyük ağırlığının olduğu İtalya'da Papa'ya bu tür bir tepki gösterilmiş olmasının dikkat çekici olduğunu vurguluyor. Independent yazarı Mark Steel ise, "İslam'ın Orta Çağ dini olduğunu düşünüyorsanız Katolikliğe bakın", diyor. "Niçin feminist olduğunu söyleyen insanlar, 'Polonya ve İrlanda'dan gelen Katolikler, bizim eşcinsellik ve kürtaja karşı hoşgörülü yaklaşımımızı benimsemek zorunda olduklarını anlamalılar' diye başlayan yazılar yazmıyorlar. "Niçin prezervatif kullanmaya karşı olan seçmenlerle görüşmeyeceklerini açıklayan siyasetçilerimiz yok. İslam'ın reformasyon sürecinden geçme kapasitesi olmadığı söyleniyor. Katoliklik kadar değil. Reformasyonun amacı Katolikliği değiştirmekti. O zaman bu yazarlar neden İtalya'nın bombalamasını talep etmiyorlar." Times, ABD'de Demokrat Parti'nin siyah ve beyaz destekçileri arasındaki ayrışmanın iyice belirgin hale geldiği vurgulanıyor. Bir kamuoyu yoklamasına göre, Demokrat Parti içinde Hillary Clinton'ı desteklediğini söyleyenlerin oranı yüzde 14 daha fazla. Siyahlar arasında, Clinton'a karşı Amerika'nın ilk siyah başkanı olmayı hedefleyen Barack Obama'ya verilen destek ise neredeyse dört katı. 8