Kalp ve Damar Hastalıkları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

advertisement
Kalp ve Damar Hastalıkları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim
Hangi hastalık en çok ölüm nedenidir diye soracak olursak çoğu kişinin aklına gelecek ilk
hastalık kanser olacaktır. Deniz Zünbülcan yazdı:
Fakat yapılan çalışmalar bunun böyle olmadığını ve hastalıkların en başında koroner kalp
rahatsızlığının geldiğini göstermiştir.
Koroner arterler kalp kasına oksijen ve besin taşıyan damarlardır. Kalbin etrafını taç gibi sardığı
için bu adı almıştır. Kan ve lenf damarlarımızın en içinde endotel tabaka bulunmaktadır. Sağlıklı
bir bireyin atardamarları esnektir ve dayanıklıdır. Aynı zamanda pürüzsüz bir yüzeye sahiptir bu
nedenle düzgün bir kan akışı görülmektedir. Kanda bulunan yağ oranı artarsa endotel tabakada
bulunan akyuvarlar ve trombositler yapışkan bir hal alır. Ve bu yapışkanlık ilerledikçe endotel
tabakaya akyuvarlarımız yapışarak LDL (kötü huylu) kolesterolü yutar ve bu durum ilerledikçe
akyuvarlar damar sertliğine neden olan plakları oluşturur. Plaklar büyüme özelliğine sahiptir
kalsiyum içerirler ve büyüdükçe damarlarımızı daraltırlar. Tüm bunların sonucunda ise artık
damarlarımızdan sağlıklı bir kan akışı olmaz damarlarımız yeterince beslenemez ve oksijenden
yoksun kalırlar. Ve anginapektorisdenilen göğüs ağrısı baş gösterir devamında ise kalp krizi
gerçekleşir.
Hipertansiyon (yüksek tansiyon), diyabet gibi hastalıkların da nedeni olan obezite kalp
hastalıklarını en çok tetikleyen etkendir. Kişiler az bir oranda kilo kaybettikleri takdirde bile kan
tahlillerinde düzelme görülmektedir. Bu nedenle kalp damar hastalıklarında çözüme ulaşmak
için ilk basamak beslenme düzenimizi düzeltmek ve kaliteli bir yaşam şekline geçmektir.
1/3
Kalp ve Damar Hastalıkları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim
Sizde böyle bir hayata başlamak için ilk adımı atmak istiyorsanız işte yapılacaklar listesi:
• YAĞ TÜKETİMİ, Katı yağların doymuş yağ oranları yüksektir. Bu nedenle katı yağlar yerine
sıvı yağlar tercih edilmelidir. Trans yağ asidi tüketimi kalp hastalıklarının artışına neden
olmaktadır. Tereyağı, margarin gibi katı yağlar yerine oleik asit miktarı yüksek olan zeytinyağı
tüketilmesi önerilmektedir. Zeytinyağı oleik asit içeriği ile LDL (kötü) kolesterolü düşürürken HDL
(iyi) kolesterolü yükseltmektedir. 2 yaşından itibaren yağsız veya yarım yağlı süt, peynir, yoğurt
tercih edilmelidir.
• ET VE ET ÜRÜNLERİ, Kırmızı etin doymuş yağ içeriği yüksektir. Balık-deniz ürünleri, tavuk,
hindi etinin tercih edilmesi daha doğru olacaktır.Homosistein, seviyenizin normal olması kalp
damar sağılığımız için önemli olan et ürünlerinde bulunan bir aminoasittir. B6, B12 ve folik asit
istenilen miktarlarda alınırsa homosisteinin zararlı olabilecek etkisi kalmamış olur. Balık
içerisinde omega-3 yağ asitlerini içerir bu yağ asidi çeşidi ise kötü kolesterol olan LDL’yi
düşürürken HDL denilen iyi kolesterol miktarını arttırmaktadır. Sakatatların tüketilmesi ise yanlış
tercih olacaktır. Etlerin görünen yağları mutlaka temizlenmelidir. Görünen yağlar temizlense bile
etin yağ oranı %20 olacaktır bu nedenle et yemeklerine yağ koyulmamasına dikkat edilmelidir.
Et tercihiniz kadar pişirme yönteminiz de etkili olacaktır. Kızartma, kavurma yerine haşlama,
ızgara, fırında pişirme veya buğulama yöntemi tercih edilmelidir.
• YAĞLI TOHUMLAR, Omega-3, arginin aminoasidi, magnezyum minerali ve E vitamini içeriği
ile LDL kolesterolü azaltırken HDL kolesterolü yükseltir. Fakat bu noktada her şeyin fazlasının
sağlığınızda zarar oluşturacağını unutmamalısınız. Bir diyetisyen kontrolünde öğünlerinize göre
yemeniz gereken miktarlara göre tüketilmektedir.
• SARIMSAK, Potasyum, A vitamini, C vitamini içerir. Kan pıhtılaşmasını önleyerek damarların
tıkanmasını da engellemektedir. Kan basıncını ayarlarken kalp ve damar rahatsızlıkları içinde
mucize bir besindir.
• POSA TÜKETİMİ, Gerekli posa alımı sağlandığı zaman safra asitlerinin emilimi engellenir ve
karaciğerde kolesterol sentezi için gerekli olan ögeler azalmış olur. Bunun için posa tüketimi
arttırılmalıdır. Kuru baklagiller, tahıllı besinler, meyve sebze bol posa içerirler. Bunlarla
beslenildiği takdirde hipertansiyon, LDL, kan şekerinde düşüş gözlenmektedir. Bu durumda kalp
damar hastalıklarına yakalanma riskini azaltmaktadır.
2/3
Kalp ve Damar Hastalıkları - Genç Gelişim Kişisel Gelişim
• VİTAMİNLER-MİNERALLER VE KOENZİMQ-10, A-C-E vitaminleri antioksidan dediğimiz
vücudumuzu serbest radikallerden koruyan vitaminlerdir. C vitamini bu özelliği ile LDL
kolesterolü düşürürken HDL kolesterolün yükselmesini sağlamaktadır. Buda kalp ve damar
sağlığımız için olumlu bir etkidir. E vitamini ise trombositlerin yapışmasını önleyici etki
yapmaktadır. Bu sayede daha pürüzsüz, sağlıklı damarlara sahip olmuş ve kan akış hızımız
daha düzenli olmuş olur. Kalsiyum, demir, manganez, bakır, magnezyum ve daha birçok
mineralin vücudumuz için sağladığı yararlar vardır. Tüm bunlardan yeterli şekilde
faydalanabilmek için meyve ve sebze tüketimimize dikkat etmemiz gerekmektedir. Kalsiyum,
Kan basıncının ayarlanmasında yardımcıdır buda damarlarımızın daha kuvvetli olmasıyla
hastalık riskimizi azaltıcı bir faktördür. Magnezyum, kandaki yağların yok edilmesinde görevli bir
mineraldir. Krom, kanda bulunan kolesterolün hücrelere girişini sağlar. KoenzimQ-10, kalp
sağlığı için olumlu etkiler gösterir. KoenzimQ-10 özellikle balık yağı, susam yağı, ıspanakta
bulunur.
DOĞRU BİLİNEN YANLIŞ!
‘Kalp ve damar hastaları yumurta yemeli mi yememeli mi? ‘ bu soru uzun süre boyunca
herkesin aklını karıştırdı. Bir kısım yumurtaya küstü bir kısmı yumurtadan bir şey olmaz dedi.
Peki, sizce hangi taraf doğru yaptı? İşte cevabı:
Hücrelerimiz de lesitin bulunmaktadır. Özellikle beynimizde ve kalbimizde lesitin oranı diğer
organlarımıza hücrelerimize göre daha fazla olarak bulunmaktadır. Lesitin nedir? Diye soracak
olursak; lesitin antioksidan bir maddedir. Ve vücudumuzun dışında bazı besinlerde de
bulunmaktadır ve yumurtada bunlardan bir tanesidir. Yumurtanın kolesterol içeriği yüksek
olduğu için uzun dönemler boyunca çoğu kişi ondan uzak dursa bile çalışmalarda görülmüştür
kilesitinin kolesterol üzerine olan etkisi olumlu yöndedir. Artık yumurta dengeli olan diyette
haftada 2 gün gönül rahatlığıyla yenilebilmektedir. Dikkat edilmesi gereken nokta aynı gün
kırmızı et tüketmemek ve yumurtayı haşlama olarak ya da sebzeli tüketmektir.Öğr.Dyt.Deniz
ZÜNBÜLCAN
* Deniz Zünbülcan Öğrenci Diyetisyen www.gencgelisim.com
3/3
Download