MKT5001 Seminer Programı Bahar 2016 7/6/2016, Salı 9:00 – 12:30 Fen Bilimleri Enstitüsü F17 nu A Blok 310 numaralı salon 1 FİBER YERLEŞTİRME ROBOTU 9:00-9:30 Serdar Ezber Termoplastik, termoset veya kuru fiber olarak adlandırılan malzemelerin infrared veya lazer kürleme yöntemi ile robotlar aracılığıyla istenilen yüzeye yerleştirilmesi işlemi fiber yerleştirme olarak tanımlanabilir. Bu işlemi gerçekleştirmek için kafa diye adlandırdığımız içerisinde fiber bobinlerinin, ısıtıcıların, algılayıcıların ve aktüatörlerin olduğu bir yapı ve bu yapının konumunu kontrol etmesi için6 eksenli bir robot manipülatörü gerekli olacaktır. Bu uygulamada manipülatör uç işlevcisi kısmında robotun temasta olduğu bölgeye göre baskı uygulaması veya yumuşak dokunması gerekir. Bu nedenle manipülatör uç işlevcisinin yüzey ile girdiği etkileşim kontrolü ise empedans yöntemiyle gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Empedans kontrol tasarımı sistemin dinamik modeli kullanılarak yapılabilir. Sistem ve eyleyiciler dikkate alındığında empedans kontrol yöntemi konum ve kuvvet tabanlı olmak üzere tasarlanabilir. Buna istinaden bu çalışmada robotun kontrolü için iki görev tanımlanabilir bunlar: i) Serbest uzayda konum kontrolü ii) Etkileşim halinde empedans kontrolü şeklindedir. 2 MİKRO-ROBOT KOLU DİZAYNI, SİMÜLASYONU, ÜRETİMİ VE TEMASSIZ MANİPÜLASYON TEKNİĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ 9:30-10:00 Ayşe İlginoğlu "Lab-on-a-chip" (mikroakışkan-çipler), mikro/nano-robotik alanın yoğun olarak kullanıldığı ve çeşitli fonksiyonlara sahip sistemlerin (mikroskop, kamera, otomatik hareket eyleyiciler) entegresi ile biyomedikalde insan hastalıklarının üzerinde çalışılmasına olanak sağlayan bir platformdur. Son on yılda, mikroakışkan-çip platformu kullanılarak hastalıkları ve hastalıkların ilerleme safhalarını anlamamızı ve tedavi yöntemlerini bulmamızı sağlayan yeni biyomedikal ürünler geliştirmek mümkün olmaktadır. Bu alanda yüksek hız ve hassasiyette biyolojik hücre ve obje manipülasyonuna ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca operasyonel manada mikrobiyoloji, embriyoloji, elektrofizyoloji, genetik bilimi ve klinik uygulamalarında yaygınca kullanıldığı da görülmektedir. Üretilen mikro-robot kolu manyetik alan etkisi altında çalışabilecek, temassız olarak hareket ettirilebilecek ve bu sayede labon- a-chip (mikroakışkan kanallara ve odalara sahip mikro-çipler) içine yerleştirilebilmesine olanak sağlayacak şekilde dizayn edilmiştir. Mikro-robot kolu kaldırma kuvveti ile sıvı içinde sağlayacağı levitasyon sayesinde havada tutularak sürtünmenin azaltılması ve bu sayede yüksek hassasiyette hareket elde edilmesi hedeflenmektedir. Öncelikle COMSOL Multi fizik analiz programında mikro-robotun maruz kaldığı manyetik ve akışkan kuvvetlerin modellenmesi yapılarak robotun dikeyde ve yatayda hareketleri incelenecektir. Sonuçlar deney düzeneğinin oluşturulmasına referans olarak kullanılacaktır. Ardından mikro-robota etki eden kuvvetler hesaplanarak hareket denklemi elde edilecektir. Daha sonra deney düzeneği kurularak hassas konum kontrolü çalışmalarına başlanacak ve gelecekte kontrolün iyileştirilmesi için ne gibi çalışmalar yapılabileceği ifade edilecektir. 3 SU ALTI ARACININ MODELLENMESİ VE KONTROLÜ 10:00-10:30 Alper Yalman İnsansız otonom sualtı araçları günümüzde denizcilik araştırmaları içerisinde güncel ve zorlu araştırma alanlarından biridir. Sualtı keşif ve gözetleme, arama ve kurtarma, liman ve kıyı güvenliği, bilimsel araştırmalar, savunma sanayi uygulamaları gibi birçok farklı alanda kullanımları bulunmaktadır. İnsansız olarak kullanılan otonom sualtı araçlarında, uygulamada görev başarı oranının yükseltilmesi ve maliyetin düşürülmesi önemli faktörler olarak öne çıkmaktadır. Bu doğrultuda ilk olarak otonom sualtı aracının matematiksel modelinin oluşturulması ve buna uygun kontrol sistemlerinin tasarlanması gerekmektedir. Matematiksel model kinematik ve dinamik hesaplama yöntemleri kullanılarak elde edilmektedir. Literatürde kullanılan yaygın modeller bulunmaktadır. Özellikle Thor I. Fossen’in kaynakları yapılan çoğu çalışmada referans olarak gösterilmektedir. Modelde akışkanla etkileşimden dolayı oluşan kuvvetler ve momentleri bulmak için kullanılan parametrelerin hesaplanması zordur ve genellikle analiz ya da deneysel yöntemlerle yaklaşık olarak bulunmaktadırlar. Bu parametreler aracın yapısına ve aracın hareketi sırasında hız, ivme gibi dinamiklere bağlı olarak da değişkenlik göstermektedir. Bu durumda sistemde kullanılacak olan kontrolcü yapısının önemi ortaya çıkmaktadır. Yapılan çalışmalarda genel olarak araçların farklı eksenlerdeki hareketlerinin birbirinden bağımsız olduğu düşünülerek denklemler ayrıştırılmakta ve her bir denklem grubu için kontrolcü tasarımları yapılmaktadır. Burada çalışma koşullarına bağlı olarak çeşitli noktalarda sistemin doğrusallaştırılması da tasarımı kolaylaştırabilmektedir. Ancak çoğu sistem modeli doğrusal değildir ve hidrodinamik parametrelerin tümü ölçülememekte ve/veya hesaplanamamaktadır. Bu sebeple Sliding-Mode, Neural Network, Adaptive Control gibi sistemde tam olarak bilinmeyen parametrelerin etkilerini yansıtabilecek kontrolcü yapılarının kullanılması önem arz etmektedir. Bu çalışmada özellikle torpido şekilli otonom sualtı araçları için literatürde kullanılan model ve kontrolcü yapıları hakkında bilgi verilecek ve tez çalışması kapsamında yapılması planlanan çalışmalar hakkında bilgi paylaşımında bulunulacaktır. 4 MİKRO UÇAN HAVA ARAÇLARININ UÇUŞ DİNAMİĞİ VE KANAT YAPILARI 10:30-11:00 Anıl Demirçalı İnsansız Hava Araçları (IHA) hem sivil hem de askeri uygulamalarda her geçen gün daha çok kullanılan robotlardır. Bu robotlar hali hazırda gözetleme, keşif, haritalandırma gibi sivil uygulamalarda, hedef tespiti, imha gibi askeri uygulamalarda kullanılabilmektedir. Teknolojik gelişmeler sayesinde daha kompleks yapılı ve akıllı sensörler; uçuş yetenekleri ve taşıma kapasiteleri geliştirilmiş yeni tasarımlar ortaya çıkmaktadır. Bu motivasyon içerisinde çalışma amacı tasarım, imalat ve uçuş kontrolüne odaklanmaktır. Kanat çırpan ( flapping wing ) iha modeli temel alınarak; farklı mekanik tasarımlar üzerinde kanat ve polimer yapısının itki(trust) üzerindeki etkisi, uçuş optimizasyonu araştırılacak olup ۶ஶ çıkış geri beslemeli dinamik output feedback kontrolör yapısı, tasarımın performansı gerçek uçuş testleriyle doğrulanacaktır. 5 MİKRO İMALATTA LIGA YÖNTEMİ, UYGULAMA PRENSİPLERİ VE KULLANIM ALANLARI 11:00-11:30 Tunç Köse Üretilmek istenen parça konstrüksiyonları küçüldükçe, standart imalat teknikleri yetersiz kalmakta, daha özel imalat tekniklerine başvurma ihtiyacı doğmaktadır. Bu ihtiyaç mekaniksel unsurlarmekanizmalar için olabileceği gibi, elektronik-elektromekanik kompanentlerin fabrikasyon aşamaları için de ortaya çıkmaktadır. Bu konstrüktif yapılar makro boyuttan mikro boyutlara indirgenmiş ölçütlerde olmaları durumunda; 1950’lerin ortalarında literatüre giriş yapmış olan MEMS(Mikro Elektro-Mekanik Sistemler) imalat metodu, literatürde en sık rastlanan ve kullanılan fabrikasyon tekniği olarak öne çıkmaktadır. Bu çalışmada; mikro parça üretimi için MEMS tekniği, ana unsurları ve içinde barındırdığı uygulama metodları ile tanımlanacak; bu metodların en önemlilerinden biri olan LIGA (Lithographie, Galvanoformung, Abformung Lithography, Electroplating, and Molding) metodu irdelenecektir. LIGA metodunun diğer metodlara göre avantaj ve dezavantajları, metodun kullanım alanları da göz önünde bulundurularak değerlendirilecektir. 6 ELLERİNİ KULLANAMAYAN KİŞİLER İÇİN GELİŞTİRİLMİŞ ROBOTİK DİŞ FIRÇALAMA ÜNİTESİ 11:30-12:00 H. Cansu Paksoy Projenin amacı diş fırçalama işleminin ellerini kullanamayan kişiler veya fırçalama işlemi için başkasına gereksinim duyan kişiler tarafından rahatlıkla ve kimseye ihtiyaç duyulmadan yapılmasına imkan veren bir cihaz ortaya koymaktır. Dizayn parametreleri; sistemin kullanıcı çenesini değdirdiği zaman harekete geçmesi, macunun ve diş fırçalamada kullanılacak olan suyun sensörler ile kullanıcıya sunulması, sistemin kullanıcının dişlerini 30 saniye içerisinde temizlemesi olarak özetlenebilir. Bu özelliklerin sağlanması amacı ile, sistem 4 eksenli paralel mekanizmalı minyatür bir robot koluna entegre edilmiş özgün tasarımlı çoklu diş fırçasından oluşmaktadır. Robot kolu kullanıcılar ile doğrudan temas haline olacağı için gelişmiş kontrol algoritmasının kurulması gerekmektedir. 7 2 SERBESTLİK DERECELİ PARALEL ROBOTUN ANALİZİ 12:00-12:30 Yunus Emre Tomruk Paralel robotlar sınırlı çalışma uzayına sahip olmalarına rağmen seri robotlardan daha katı, hızlı ve doğru sonuçlar verirler. Genel olarak endüstride çok serbestlik dereceli(6-DOF) simülatör uygulamalarında kullanılmalarına rağmen günümüzde daha düşük serbestlik dereceli (2-DOF,3DOF) dizme, tut ve yerleştir ve parça işleme uygulamalarında da kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada ise var olan paralel manipülatörlerden daha farklı bir yapıya sahip 2-DOF bir paralel mekanizma üzerinde çalışılmıştır. Bu çalışmada mekanizmanın kinematik, çalışma uzayı, tekillik analizleri yapılmıştır. Robotun yapısal parametrelerini belirleyebilmek için kinematik parametreler ile çalışma uzayı arasında bir bağlantı kurulmuştur. Son olarak mekanizmanın katılık, manipüle edilebilirlik ve geçirgenlik gibi performans indisleri değerlendirilmiştir.