global strateji enstitüsü

advertisement
HABER BÜLTENİ
6 Mart 2008
Haber Özetleri
Irak

ABD Kongresinde bir konuşma yapan ABD’nin Irak Özel Temsilcisi David
Satterfield, Bush yönetiminin Irak hükümetiyle ABD’nin Irak’taki askeri varlığı
ve ABD ile Irak arasındaki diplomatik ilişkiler konusunda iki anlaşma yapmak
istediğini; ancak henüz Irak yönetimiyle resmi görüşmelere başlanmadığını
ifade etti. (www.akhbaar.org)

Kerkük İl Meclisi üyesi ve Türkmen İslami Birliği Siyasi Büro yetkilisi Tahsin
Kahya yaptığı açıklamada, Türkmenlerin Irak’ın birliğini ve bütünlüğünü
desteklemesine rağmen zulüm ve yok edilme politikalarına maruz kaldığını
söyledi. Afak gazetesine demeç veren Kahya, Türkmenlere verilen sözlerin
hiçbirinin yerine getirilmediğini ve Irak’taki Türkmen kimliğini yok edilmeye
çalışıldığını ifade etti. Kahya, “Türkmenler Irak’ın ayrılmaz bir parçasıdır ve yok
edilmesine izin verilmeyecektir”, diye konuştu. Kahya açıklamasının
devamında, “Türkmenler Kerkük’ün geleceğiyle ilgili gevşek davranmaları
halinde Irak siyasetindeki rolleri tamamen bitecektir”, ifadesinde bulundu.
(www.nahrain.com)

Irak Başbakan Yardımcısı Berham Salih yaptığı açıklamada, Türkiye’nin terör
örgütü PKK sorununu diplomatik yollarla çözmeyi uygun görmesi halinde
Irak’ın, Türkiye ile işbirliği yapmaya hazır olduğunu açıkladı. Salih
açıklamasının devamında, PKK sorunun askeri operasyonlar ve ülke sınırlarını
aşmakla
çözülmeyeceğini;
ancak
diplomatik
yollara
başvurularak
halledilebileceğini belirtti. Salih, “Irak ve komşu ülkeler arasında iyi bir ilişki
olmalı ve iç meselelere müdahale edilmeden, ülkeler arasında karşılıklı saygı
esas alınmalı”, diye konuştu. (www.hewarat.dk)

Irak'ta hükümet, Petrol Bakanlığının, ülkenin ham petrol üretiminin
artırılmasına yardımcı olması amacıyla uluslararası petrol şirketleriyle
anlaşmalar imzalamasına yeşil ışık yaktı. Petrol Bakanlığından adının
açıklanmasını istemeyen bir yetkilinin verdiği bilgiye göre, teknik destek
anlaşmaları olarak bilinen 2 yıllık anlaşmalar, Irak'ın şu andaki günlük 2.4
milyon varil randımanına 500 bin varil daha katkıda bulunacak 5 üretim alanı
oluşturulması amacıyla hazırlanıyor. Bu 5 petrol alanı için geçen Aralıkta teklif
veren Shell, BP, ExxonMobil ve Chevron şirketlerinin temsilcileriyle Iraklı
yetkililer, Ürdün'ün başkenti Amman'da geçen Ocakta toplanmıştı. Petrol
Bakanlığı yetkilisi, şirketlerin temsilcilerinin ve Iraklı yetkililerin bu ay sonunda
yeniden toplanmalarının beklendiğini bildirdi. (AA)(AP)
1

ABD ve İran arasında, Irak'ın güvenliği konusundaki görüşmelerin dördüncü
turunun bügun yapılacağı bildirildi. Resmi haber ajansı İRNA'nın bildirdiğine
göre, Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Rıza Emiri Mugaddem başkanlığındaki İran
heyeti, ABD, İran ve Iraklı yetkililerin katılacağı üçlü güvenlik görüşmeleri için
Bağdat'a gitti. Mugaddem, Bağdat'a hareketinden önce yaptığı açıklamada,
Irak hükümetinin talebi doğrultusunda yapılacak görüşmenin, Irak'ın güvenliği
konusuna odaklanacağını belirtti. İranlı yetkili, Irak'ta güvenliğin sağlanmasına
büyük önem verdiklerini ve bunun için ellerinden geleni yaptıklarını da kaydetti.
Bu arada daha önce büyükelçiler düzeyinde yapılan müzakereler, bu kez
uzmanlar düzeyinde yapılacağı açıklandı. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı,
dördüncüsünün bugün yapılacağı açıklanan ABD-İran görüşmesini
doğrulamadı. Bakanlık sözcüsü Tom Casey, İran Resmi Haber Ajansı
İRNA'nın ''Irak'ın güvenliği konusundaki görüşmelerin 4. turunun bugün
yapılacağı ve İran Dışişleri Bakanlığı'nın yetkilisi Rıza Emiri Mugaddem
başkanlığındaki İran heyetinin, ABD, İran ve Iraklı yetkililerin katılacağı üçlü
güvenlik görüşmeleri için Bağdat'a gittiğini'' duyurmasının ardından yaptığı
açıklamada, görüşmenin tarihiyle ilgili yalnızca ''söylentiler'' bulunduğunu
söyledi. Sözcü, bakanlığın Irak için görevlendirdiği koordinatör David
Satterfield'ten teyit alınmadığını da belirterek, ''Programlanmış bir şey yok ve
İranlılar'ın bir tarih belirlediği konusunda Iraklılar'dan bir bilgi de yok. Bu
görüşmenin yapılmasını bir süredir destekliyorduk. Bir tarih belirlemek için
birçok girişimler oldu ve her seferinde İranlılar, türlü gerekçelerle, belirlenen
tarihin kendilerine uygun olmadığını bildirdi”, dedi. Sözcü, İranlılar'ın irade
göstermesi ve hazır olması durumunda bu görüşmenin yapılmasını istediklerini
de sözlerine ekledi. (AA)(AFP)

ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Michael Mullen, Irak'tan birlik çekme
takvimine karşı olduğunu açıkladı. ABD Savunma Bakanı Robert Gates ile
ortak basın toplantısı düzenleyen Michael Mullen, Demokrat muhalefetin telkin
ettiği gibi bir çekilme takvimine karşı olduğunu belirterek, Irak'ta kaydedilen
ilerlemeleri boşa çıkaracak bir çekilmeden endişe duyduğunu yineledi. Mullen,
ABD'de Kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerine atıfta bulunarak, ''Yeni
yönetimin yönü ne olursa olsun, meseleyi inceleyeceğim, tavsiyelerimi
yapacağım ve başkan kendi kararını verecek ve biz de buna uyumlu hareket
edeceğiz'', dedi. Başkanlık yarışının Demokrat adayları Hillary Clinton ve
Barack Obama, seçilmeleri durumunda, göreve gelmelerini izleyen ilk aylarda
Irak'taki ABD birliklerinin çekilmesini başlatma sözü veriyor. Cumhuriyetçiler'in
kesinleşen adayı John McCain ise, Demokrat rakiplerinin tutumunu eleştirerek
hızlı bir çekilmenin Irak'ı ''soykırıma'' sürükleyeceğini savunuyor. (AA)(AFP)

ABD Dışişleri Bakanlığı, PKK'yı terörist bir örgüt olarak nitelendirerek,
Washington yönetiminin teröristlerle görüşmediğini ve başkalarının da
görüşmesini savunmadığını bildirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Avrupa Bürosu
Sözcüsü Chase Beamer AA'ya yaptığı açıklamada, ''Bizim politikamızda bir
değişiklik yok. Biz teröristlerle görüşmeyiz ve başkalarının da görüşmesini
savunmayız'', dedi. Öte yandan ABD Savunma Bakanı Robert Gates de, terör
örgütü PKK sorununun çözümünde gerçek hedefin, "azılı teröristlerle
uzlaşılabilir ve sisteme geri getirilebilir unsurların birbirinden ayrıştırılması"
olduğunu söyledi. Gates, Pentagon'da düzenlediği basın toplantısında,
2
Amerikalı Korgeneral Ray Odierno'nun PKK'yı kastederek, "terörist unsurlarla
görüşülmesi" konusunda sözlerine ilişkin bir soruyu dolaylı şekilde
yanıtladı. Gates, "General Odierno'nun ne söylediğini veya ne söylemediğini
bilmiyorum. Ancak şunu söyleyebilirim ki, ben geçen hafta Ankara'dayken,
PKK'lı teröristlerin peşinden gidilmesine ilişkin güvenlik önlemlerinin, PKK'nın
içinden militan topladığı Kürt kökenli nüfustaki bazı sivil kaygıların
giderilmesine yönelik çabalarla birleştirilmesinin önemini geniş şekilde
konuştuk. Sanırım Cumhurbaşkanı (Abdullah) Gül ve Başbakan (Recep
Tayyip) Erdoğan da buna başlanması yönünde kültürel, ekonomik ve politik
alanlarda öneriler dile getirmiş bulunuyor", dedi. Gates, "Dolayısıyla sanırım
mesele, ikisinin birlikte yapılması. Konuştuğum hiç kimse, kesinlikle PKK ile
görüşülmesi fikrinde değildi. Sanırım gerçek hedef, azılı teröristlerle
uzlaşılabilir ve sisteme geri getirilebilir unsurların birbirinden ayrıştırılması",
diye konuştu. (AA)

Irak'taki ABD ordusu, Şii Mehdi Ordusu'na yardım etmekle itham edilen 2 eski
Sağlık Bakanlığı yetkilisini, Irak mahkemesinin haklarındaki suçlamaları
düşürmesi üzerine serbest bıraktı. Bakanlığın güvenlik gücünden sorumlu
Sağlık Bakanı eski Yardımcısı Hâkim El Zemili ile Tuğgeneral Hamid El
Şimmari hakkında adam kaçırma, cinayet ve yolsuzluk suçundan dava
açılmıştı. Zemili ve Şimmari, Şii ölüm timlerine, adam kaçırma ve öldürme
eylemlerinde bakanlık ambulansları ve devlet hastanelerini kullanma izni
vermekle itham ediliyordu. Mahkeme, Mukteda Sadr'ın lideri olduğu Mehdi
Ordusu'na yardım için mevkilerini kullanmakla suçlanan bu kişiler hakkındaki
tüm suçlamaları delil yetersizliği nedeniyle Pazartesi günü düşürmüştü.
Ülkedeki Sünniler bu olaya, yargının işleyişiyle ilgili önemli bir sınav olarak
bakıyor. Kararın, Sünni ve Şiiler arasında uzlaşma sağlama çabalarına da
darbe vurabileceği belirtiliyor. (AA)(AP)

Irak'ta düzenlenen saldırılarda 6 kişi öldü ve öldürülen 3 kişinin cesedi
bulundu. Güvenlik kaynakları, Kerkük Üniversitesi öğretim üyelerinden eski
Bayındırlık ve İskân Bakanı Abdülsettar Tahir Şerif El Tedrisi'nin Kerkük kenti
yakınlarında kimliği belirlenemeyen silahlı kişilerce öldürüldüğünü açıkladı.
Türkmenlerin çoğunlukta olduğu Kerkük'ün güneyindeki Bastamlı kasabasında
silahlı kişilerin aynı aileden 2 kişiyi öldürdüğü, 3 kişiyi yaraladığı bildirildi.
Musul kentindeki El Rifai mahallesinde çıkan çatışmada 2 polis öldü, 4 kişi
yaralandı. Selahattin’e bağlı Türkmen Tuzhurmatu kasabasına bağlayan yolun
kenarına yerleştirilen bombanın infilak etmesi sonucu bir kişi öldü, 2 kişi
yaralandı. Samarra kentinde El Kaide ile mücadele eden Sünni milisleri hedef
alan intihar saldırısında ise 6 kişinin yaralandığı açıklandı. Öte yandan,
Musul'un güneyindeki El Vihda mahallesinde birinin başı kesilmiş 3 kişinin
cesedi bulundu. (AA)(AFP)

Tuzhurmatu polisinden adının açıklanmasını istemeyen bir kaynak,
Selehattin’e bağlı Türkmen kenti Tuzhurmatu’da kimliği belirsiz kişiler
tarafından bir eve saldırı düzenlendiği bildirildi. Saldırı sonucunda aynı aileden
2 kişinin hayatını kaybettiği, 3’ünün de yaralandığı açıklandı. (www.aswataliraq.info)
Ortadoğu
3

ABD, Filistinli mültecilere bu yıl 148 milyon dolarlık yapma sözü verdi. ABD
Dışişleri Bakanlığı ve BM kaynakları, ABD'nin BM'nin Filistinli mültecilere
yardım için oluşturulan fonu UNRWA'ya 148 milyon dolarlık yardımda
bulunacağını ve yardımın 91 milyon dolarlık kısmının Batı Şeria, Gazze,
Lübnan, Ürdün ve Suriye'de yaşayan mültecilere gönderileceği, 57 milyon
dolarının da Gazze ve Batı Şeria'ya acil yardım biçiminde verileceğini bildirdi.
UNRWA Genel Komiseri Karen Ebu Zayd da yaptığı yazılı açıklamada, bu
yardımın Filistinli mültecilerin günlük yaşamını iyileştirmek için temel olduğunu
kaydetti. ABD yardımı, 4.4 milyon kadar Filistinli mültecinin eğitim, sağlık
hizmetleri ve sosyal yardım alması için kullanılacak. (AA)(AFP)

İngiliz insani yardım ve insan hakları örgütleri, İsrail'in Gazze Şeridi'nde
uyguladığı ambargonun, bölgede son 40 yılın en büyük insani felaketine yol
açtığını bildirdiler. Aralarında uluslararası CARE örgütünün de bulunduğu 8
sivil toplum kuruluşunun raporunda gıda sıkıntısı, çöken sağlık hizmetleri,
çökmeye yakın su ve kanalizasyon sistemlerinin, Hamas'ın denetimindeki
Gazze'de yaşayan 1.5 milyon Filistinli'nin karşılaştığı günlük dertlerden olduğu
belirtildi. Raporda, İsrail'in bölgeye uyguladığı ablukanın, İsrail işgalinin
başladığı 1967'den bu yana en büyük felaket olduğu ifade edildi. Raporda,
İsrail'in uyguladığı yakıt ve elektrik kısıtlamaları yüzünden hastanelerde 12
saat kadar süren elektrik kesintileri olduğu, Gazze dışında acil müdahale
gerektiren hastaların yüzde 18’ine çıkış izni verilmediğine dikkat çekildi. Bu
arada Gazze'deki BM yetkilisi John Ging, Reuters Ajansı'na telefonla yaptığı
açıklamada, rapordaki korkunç koşulların, İsrail'in Gazze'de askeri
operasyonlarını artırması durumunda daha da kötüleşeceğini söyledi.
(AA)(REUTERS)

Amerikan USS Cole gemisinin Lübnan açıklarından ayrıldığı, yerini iki
Amerikan savaş gemisinin aldığı bildirildi. Amerikan donanmasından bir yetkili,
Yemen'in Aden Limanı'nda Ekim 2000'de intihar saldırısına hedef olmasıyla
tanınan USS Cole destroyerinin Süveyş Kanalı'ndan transit geçiş yaparak
Körfez'e yönlendiğini belirtti. Yetkili, USS Cole'ün yerine USS Ross ile USS
PhilippineSea'nin Doğu Akdeniz'e konuşlandırıldığını kaydetti. (AA)(AFP)

Arap Birliği ülkeleri, İsrail'in, nükleer silah sahibi olduğunu kabul etmesi
durumunda Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'ndan
(NPT) çekileceklerini açıkladılar. Suriye'nin başkenti Şam'da ay sonunda
yapılacak Arap Birliği zirvesine hazırlık amacıyla Mısır'ın başkenti Kahire'de bir
araya gelen Arap Birliği'nin dışişleri bakanları, toplantının sonunda
yayımladıkları açıklamada, ''İsrail, nükleer silah sahibi olduğunu açıklar
açıklamaz, Araplar NPT'den çekildiklerini ilan edecekler'' dediler. İsrail'in bunu
kabul etmesi durumunda, Arap ülkelerinin BM Güvenlik Konseyi'nden, ''İsrail'in
nükleer silahlarını imha etmesini ve diğer nükleer tesislerini uluslararası
denetime açmasını'' isteyecekleri de kaydedildi. Açıklamada, bunun olmaması
durumunda tamamı NPT'ye taraf olan Arap ülkelerinin anlaşmadan çekileceği
ve İsrail imzalayıncaya dek yeni bir anlaşmaya imza koymayacakları ifade
edildi. (AA)(AP)

Batı Şeria'da 1 Filistinli'nin kurşunlanarak öldüğü, 1 İsrailli'nin ise yaralandığı
bildirildi. İsrail Devlet Radyosu'ndaki haberde, El Halil kenti yakınlarındaki
4
Tarkumiye bölgesinde bulunan İdna köyüne bir araç satışı için giden İsrailli'nin,
silahlı saldırı başladığı sırada yaralandığının sanıldığı kaydedildi. Olaydan
sonra bölgeye bir İsrail birliğinin gittiği de belirtiliyor. (AA)(AFP)

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEK) Viyana'daki merkezinde önceki
gün başlayan olağan yönetim kurulu toplantısı sona erdi. Toplantının dünkü
oturumunda UAEK Başkanı Muhammed El Baradei'nin İran'ın nükleer
programıyla ilgili olarak hazırladığı 22 Şubat tarihli son rapor ele alındı. İran'ın
nükleer programıyla ilgili rapora ilişkin sözlü beyanlarda bulunan üye ülkelerin
eleştiri ve önerileri başkanlık açıklamasında not edildi. Basına dağıtılan
başkanlık açıklamasında, üye ülkelerin İran'ın nükleer programıyla ilgili raporu
olumlu bulduklarını vurguladıkları, İran'a da UAEK ile işbirliğini sürdürmesi
çağrısında bulundukları kaydedildi. AB ve ABD, BM Güvenlik Konseyi'nin
İran'ın nükleer programına ilişkin son yaptırım kararına paralel olarak
hazırladığı karar tasarısını ise bağlantısız ülkeler, Rusya ve Çin'in muhalefeti
üzerine yönetim kuruluna sunmaktan vazgeçti. (AA)

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, hassas nükleer faaliyetleri
durdurmadıkları için BM Güvenlik Konseyinin aldığı yeni yaptırım kararının
kendileri için hiçbir önemi olmadığını söyledi. Bakanlar Kurulu toplantısından
sonra gazetecilere açıklama yapan Ahmedinecad, Güvenlik Konseyince İran'a
karşı alınan yeni yaptırım kararının, ''teknik ve hukuki değeri olmadığını''
kaydetti. Siyasi gerekçelerle alındığını savunduğu kararın kendileri için ''hiçbir
önem taşımadığını'' ifade eden Ahmedinecad, ''Kararın, irademiz üzerinde
hiçbir etkisi olmayacak'', ifadesini kullandı. (AA)

Hizbullah, İsrail'le yeni bir savaşa hazır olduğunu ancak savaşı başlatanın
kendisi olmayacağını bildirdi. Örgütün başkan yardımcısı Naim Kasım,
Hizbullah yanlısı bir Lübnan gazetesine yaptığı açıklamada, ilerideki bir
savaşın İsrail'e "bedelinin ağır olacağını" söyledi. Bir savaş çıkıp
çıkmayacağının sorulması üzerine Kasım, "Hizbullah bu konuda bir şey
söyleyemez, çünkü savaş başlatmak istemiyor. İsrailliler bir savaşta yüksek
bedel ödeyeceklerini çok iyi bilirler", dedi. Kasım, Hizbullah'ın İsrail'e ve
Amerika'ya karşı bir savaşı veya uluslararası bir savaşı karşılamaya hazırlıklı
olduğunu söyledi. (AA)(AP)
Kafkasya ve Orta Asya

ABD, Kosova'nın bağımsızlığının, Ermeni işgali altındaki Yukarı Karabağ için
örnek oluşturmayacağını bildirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tom Casey,
Yukarı Karabağ'da son dönemde artan çatışmalarla ilgili endişeli olduklarını ve
bu tür olayların yinelenmemesini istediklerini söyledi. Casey, açıklamasında,
''Kosova bir örnek değildir ve dünyanın başka hiçbir yerinde de örnek olarak
görülemez. Yukarı Karabağ'a kesinlikle örnek oluşturmaz'', dedi. Casey,
Kosova'nın, nihai statüsüne ilişkin kararı öngören BM kararıyla yönetildiğini ve
böylece benzersiz bir durum taşıdığını kaydetti. (AA)(REUTERS)

Türkiye ile Azerbaycan arasında ulaşım ve taşımacılığın büyük oranda
artmasını sağlaması beklenen Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattı inşaatıyla ilgili
hazırlık çalışmalarının sona ermek üzere olduğu bildirildi. Azerbaycan
5
Ulaştırma Bakanlığı yetkililerince verilen bilgiye göre, projeyle ilgili devlet
komitesi ve ilgili komisyon toplantıları 6-7 Martta Bakü'de yapılacak. Bakanlık
yetkilileri, demir yolu hattı inşaatına Mart sonu veya Nisan başında
başlanacağını söylediler. (AA)

Azerbaycan Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov, Bakü'de bulunan
Türkmenistan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Raşid Meredov ile bir
araya geldi. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Memmedyarov ve Meredov,
iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve insani konular dâhil olmak üzere, çeşitli
alanlarda ikili ilişkilerin geliştirilmesi hakkında görüş alışverişinde bulundu.
Azerbaycan ile Türkmenistan arasındaki ilişkiler, Hazar'ın statüsü, denizdeki
bazı petrol rezervlerinin hangi ülkeye ait olduğu ve önceki enerji
alışverişlerinden kaynaklanan borçlanma gibi çeşitli konular nedeniyle uzun
süreden beri durgun bir seyir izliyor. (AA)

Gürcistan'dan tek yanlı bağımsızlığını ilan eden Abhazya'nın parlamentosu,
Gürcü hükümetiyle görüşmelere ara verilmesi kararına destek verdi. Abhaz
Parlamentosu toplantısında, Gürcü birliklerinin Yukarı Kodori (Yukarı Abhazya)
bölgesini terk edinceye kadar barış görüşmelerinin askıya alınması yönündeki
Abhaz lideri Sergey Bağapş'ın kararını destekledi. Gürcistan İçişleri
Bakanlığına bağlı özel birlikler tarafından Abhaz toprakları içinde kalan Yukarı
Kodori'ye operasyon düzenlenmiş ve bölge denetim altına alınmıştı. Abhaz
yönetimi, Gürcü hükümetinin bu hareketine sert tepki göstermiş ve barış
görüşmelerini askıya aldığını duyurmuştu. Bu arada, Gürcistan
Parlamentosunun Savunma ve Güvenlik Komisyonu Başkanı Givi
Targamadze, gazetecilere açıklamasında, Abhazya'daki sorunlu bölgede
görevli Rus barış güçlerinin hukuka aykırı davranış ve hareketlerinden
vazgeçmesi gerektiğini söyledi. Rus barış gücü askerinin görev ve
sorumluluklarının dışına çıkarak bölgede mevzi kazdığını kaydeden
Targamadze, tüm bu hareketleri kınadıklarını ve Gürcistan'ın toprak
bütünlüğünü mutlaka sağlayacaklarını, buna hiçbir şeyin engel olamayacağını
ifade etti. (AA)

Gürcistan, tek yanlı bağımsızlığını ilan eden Güney Osetya'daki sorunların
barışçıl çözümü için çalışan Gürcü-Oset Karma Komisyonun formatında
değişiklik yapılmasını istiyor. Gürcistan'ın Ayrılıkçı Bölgelerden Sorumlu Devlet
Bakanı Temur Yakobaşvili, gazetecilere yaptığı açıklamada, karma
komisyonun bu haliyle sorunlara çözüm üretmekte yetersiz kaldığını belirterek,
birtakım değişikliklere gidilmesi gerektiğini kaydetti. Gürcü-Oset Karma
Komisyonuna, Avrupa Birliği (AB), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT)
gibi kurumların da katılmasını istediklerini kaydeden Yakobaşvili, karma
komisyonunun mevcut formatında kalması halinde Gürcü hükümetinin farklı
arayışlar içine gireceğini söyledi. Bu arada Gürcü-Oset Karma
Komisyonundaki Rus temsilci Yuri Popov'un komisyon faaliyetlerinin
etkinleştirilmesi amacıyla bölgede çeşitli temaslarda bulunduğu ifade edildi. (AA)

Özbekistan'ın ABD dâhil bazı NATO ülkelerinin topraklarındaki bir hava
üssünü kullanmasına izin verdiği bildirildi. NATO'nun Orta Asya temsilcisi
Robert Simmons, Moskova'da gazetecilere yaptığı açıklamada, askeri üssün
Afganistan'a asker ve malzeme taşımak için transit noktası olarak
6
kullanıldığını söyledi. Simmons, son zamanlarda NATO üyeleri ile Özbekistan
arasında, bu ülkedeki insan haklarının durumunun tartışılması dâhil, ilişkilerin
iyileştiğini de belirtti. Özbekistan, ABD'nin 2005'de Andican kentindeki
muhalefet gösterilerinin kanla bastırılmasını eleştirmesinden sonra, aynı yıl
Afganistan sınırına yakın Karşı-Hanabad hava üssündeki ABD askerlerini
üsten çıkarmıştı. (AA)(AP)

Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov, Avrupa Güvenlik
ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Genel Sekreteri Marc Perrin de Brichambaut'yu
kabul etti. Brichambaut, Devlet Başkanlığı sarayındaki kabulde, AGİT'in
Türkmenistan ile işbirliğine önem verdiğini, Berdimuhamedov'un enerji
güvenliği açısından hayata geçirmeye başladığı projeleri desteklediklerini ifade
etti. Brichambaut ayrıca, Türkmenistan'ın öncülüğünde hayata geçirilmeye
başlanan Kuzey-Güney ulaşım koridoru projesinin önemini vurguladı.
Berdimuhamedov da yapılan reformlar ve demokratikleşme süreci hakkında
bilgi verdi. (AA)
Kıbrıs

Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, ''8 Temmuz sürecinin Kıbrıs
sorununun çözümüne yönelik her yeni girişim için başlangıç noktası olduğunu''
söyledi. Rum Yönetimi lideri seçildikten sonra ilk resmi ziyaretini Yunanistan'a
yapan Hristofyas, Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas, Meclis Başkanı Dimitri
Siufas ve Başbakanı Kostas Karamanlis ile bir araya geldi. Başbakan
Karamanlis
ile
görüşmesinin
ardından
basına
açıklama
yapan Hristofyas, Yunan yetkililerle temaslarında Kıbrıs'taki son gelişmeler ile
uluslararası konuların ele alındığını kaydetti. Rum lideri, çok yakın zamanda
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile bir araya geleceğini belirttiği
açıklamasında, bu görüşmenin amacının şu an iki tarafça da imzalanan tek
anlaşma olan 8 Temmuz sürecinin hayata geçirilmesi olduğunu vurguladı.
Hristofyas, 8 Temmuz Anlaşması konusunda önceki Rum lideri Tasos
Papadopulos'un koyduğu imzayı tanıdığını ve aynı yaklaşımın Cumhurbaşkanı
Talat tarafından da gösterilmesini umduğunu, Türk tarafıyla yapılacak ilk
görüşmenin zemin yoklamaya yönelik olacağını belirtti. Annan Planına da
değinen Hristofyas, BM Güvenlik Konseyi ve Genel Sekreteri ile tüm ilgili
tarafların Annan Planının net bir şekilde mevcut olmadığını belirttiklerini
söyleyerek, ''Biz neden tekrar gündeme getirelim. Bizim için 8 Temmuz süreci
her yeni girişim için başlangıç noktasıdır. Ne hakemlikten, ne de zaman
çizelgelerinden söz ediyoruz. Tezimiz, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin birleşik biçimde,
1960 anlaşmaları temelinde silahtan arındırılması gerektiğidir'', ifadelerini
kullandı. Yunanistan Başbakanı Karamanlis ise Kıbrıs sorununun çözümü için
2008 yılı içinde bir fırsat penceresi açılması umudunu dile getirdi. Sorunun
çözümünün, ''BM kararları ve Kıbrıs'ın da (Rum Kesimi) üye olduğu AB ilke ve
değerleri çerçevesinde olması gerektiğini'' belirten Karamanlis, 8 Temmuz
Anlaşmasının yeni bir müzakere yolu açabileceğini ve hemen uygulanması
gerektiğini belirtti. (AA)
Diğer Haberler
7

Afganistan'ın güneyindeki Helmand vilayetinde Afgan ve koalisyon birliklerinin
düzenlediği operasyonda çok sayıda Taliban militanının öldürüldüğü, 3 bomba
yüklü aracın ele geçirildiği bildirildi. Koalisyon sözcülüğünden yapılan
açıklamada, Afgan ve koalisyon güçlerinin Gereşk bölgesinde geçen Pazar
günü devriye gezdiği sırada saldırıya uğradığı kaydedildi. Açıklamada,
saldırıya hava desteğinde verilen karşılıkta "çok sayıda militanın" öldüğü
belirtildi, ancak başka ayrıntı verilmedi. Ülkenin güneyindeki Zebul vilayetinde
geçen hafta düzenlenen ayrı bir operasyonda, aralarında 3 bomba yüklü
aracın bulunduğu çok sayıda silahın ele geçirildiği de kaydedildi. Bu
operasyonda 7 militanın yakalandığı belirtildi. Ülkenin güneybatısındaki
Nimroz vilayeti valisi Gulam Dastagir Azar yaptığı açıklamada, Taliban
militanlarının dün gece bir polis kontrol noktasına saldırdığını ve çıkan
çatışmada 3 polisin öldüğünü bildirdi. (AA)(AP)

Afrika ülkesi Kamerun'da geçen haftadan bu yana güvenlik güçleriyle
göstericiler arasında çıkan çatışmalarda 100'den fazla kişinin öldüğü bildirildi.
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonundan Madeleine Afite, ülkede hayat
pahalılığı ve anayasa değişikliğine ilişkin tasarıyı protesto etmek amacıyla
düzenlenen gösterilerde meydana gelen şiddet olaylarında 100'den fazla
kişinin öldüğünü belirtti. Afite, birçok kentte düzenlenen gösterilerde güvenlik
güçlerinin göstericilere ateş açtığını ve çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiğini
söyledi. (AA)(AFP)

ABD yönetimi, Kolombiya'nın operasyonu sonrası Latin Amerika'da ortaya
çıkan gerginlikle ilgili olarak, Kolombiya ve Ekvador'un sorunu kendi aralarında
çözmelerini istedi. Beyaz Saray sözcüsü Dana Perino, Venezüella
askerlerinin bölgedeki hareketliliği iddialarının bağımsız kaynaklardan
doğrulanmadığını, Kolombiya ve Venezüella'nın sorunu aralarında
çözebileceklerine dikkati çekerek, başka bir ülkenin bu işe karışmasına gerek
bulunmadığını söyledi. Kolombiya ordusu, komşu ülke Ekvador'a operasyon
düzenleyerek, Raul Reyes'in de aralarında olduğu Kolombiya Silahlı Devrimci
Güçler (FARC) gerillalarını öldürmüştü. Ekvador, Kolombiya'yı protesto etmiş,
Venezüella lideri Hugo Chavez de bölgede savaş çıkabileceği uyarısında
bulunmuştu. Venezüella ve Ekvador'un Kolombiya sınırlarına asker yığması ve
bu ülkeyle diplomatik ilişkilerini kesmesinin ardından Brezilya, Nikaragua, Peru
operasyonu kınamış, Şili, Kolombiya'dan açıklama istemiş, Arjantin ise kaygılı
ve üzgün olduğunu bildirmişti. Öte yandan Venezüella, Kolombiya sınırına
askeri yığınağını hemen hemen tamamladığını bildirdi. General Jesus
Gonzales, düzenlediği basın toplantısında, Kolombiya askerlerinin, Kolombiya
Devrimci Silahlı Güçlerine (FARC) karşı Ekvador'da askeri harekât
düzenlemesinden sonra sınıra başlatılan asker sevkıyatın yüzde 85-90'ının
tamamlandığını belirtti. Chavez'in eski yardımcılarından emekli General
Alberto Muller Rojas, AP'ye yaptığı açıklamada, sınıra gönderilen taburların 9
bin kadar askerden oluştuğunu kaydetti. Kolombiya Devlet Başkanı Yardımcısı
Francisco Santos ise, Venezüella'nın provokasyonlarına kapılmayacaklarını
söyledi. Francisco Santos, AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile Belçika'nın
başkenti Brüksel'de yaptığı görüşmeden sonraki açıklamasında, ülkesinin,
Venezüella'nın provokasyonlarına kapılmayacağını belirterek, Venezüella'nın
iki ülke arasındaki sınıra 10 tabur asker göndermesine bir karşılık
vermeyeceklerini kaydetti. Santos, ''Şimdi önemli olan provokasyonlara
8
kapılmamaktır. Sınıra, zaten orada olanlar
göndermeyeceğiz'', dedi. (AA)(AP)(AFP)(REUTERS)

dışında
hiçbir
güç
Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, Venezüella'nın barış istediğini
bildirdi. Hugo Chavez, başkent Caracas'ta bir tiyatroda yüzlerce kişinin önünde
yaptığı ve Venezüella Televizyonu'nda yayınlanan konuşmasında,
Kolombiya'nın
Ekvador
toprağında
FARC
gerillalarına
operasyon
düzenlemesiyle patlak veren krizin ardından Kolombiya ile başlayan krizle ilgili
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile yaptığı telefon görüşmesinde,
Sarkozy'ye ''Venezüella ulusunun ve halkının barışçı olduğunu, barış
istediklerini, hiçbir şeyin ve hiç kimsenin kendilerini gerçek barış yolundan
çıkaramayacağını söylediğini'' kaydetti. Sarkozy ile görüşmesinde, ''Kolombiya
hükümetinin Ekvador'un egemenliğini ihlal etmesiyle ortaya çıkan durumu'' ele
aldıklarını ifade eden Chavez, ABD'nin bölgeyi ''sömürge'' yapmak istediğini
öne sürdü. Fransa Cumhurbaşkanlığı sözcüsü David Martinon da Sarkozy'nin
görüşmede, kısa bir süre içinde diyalog ve işbirliği yolunun bulunması
amacıyla bölge ülkelerine ''itidal ve sorumluluk'' çağrısı yaptığını bildirdi.
(AA)(AFP)
Dünya Basını
İngiltere gazetelerinde bu sabah Amerika Birleşik Devletleri'nde Demokrat
cephede kıran kırana geçen adaylık yarışı geniş yer buluyor. Önceki gün dört
eyaletteki ön seçimden üçünü Hillary Clinton'ın, birini Barack Obama'nın
alması, Demokratların adayı konusundaki tartışmaları derinleştirmiş
görünüyor. Financial Times, başyazısında "Clinton'ın zaferleri, daha uzun
süreli bir düşmanlığı tetikleyebilir" görüşüne yer veriyor: Cumhuriyetçilerin
dünkü önseçimleri kutlamak için iki sebepleri var: Birincisi, kendi başkan
adayları için yarış sona erdi. John McCain, asıl düşmanına yoğunlaşabilir.
Ama Cumhuriyetçiler için esas güzel haber, Demokratların adayı için yarışın
aylarca uzayabilecek olması.
Financial Times gibi Independent da "asıl kazanan Cumhuriyetçiler oldu"
yorumunu yapıyor. Guardian yazarlarından Jonathan Freedland'in görüşü de
pek farklı değil: "Demokratların savaşından Cumhuriyetçiler galip çıktı" Clinton
ile Obama'yı şimdi aylar sürecek hınç ve ayrılık bekliyor. Ama sonuçta 5
Kasım'daki başkanlık seçimlerinde ikisi de "hasarlı mal" olabilirler. McCain'in
önü ise açık, bastırıp genel seçim tartışmasını kendi lehine çevirebilir."
Times sayfalarında ise Clinton'ın konuşmasında "rüya bilet"in yani Obama'yla
ortaklığın mesajını verdiğine dikkat çekiliyor: Hillary Clinton zaferini kutlarken,
bir yandan da Obama'ya başkan yardımcılığı teklif edip yarışa beraber devam
edebileceğini üstü kapalı ima etti. Çıktığı televizyon yayınlarında, pek çok
kişinin bunu hayal ettiğini belirten Clinton, "Elbette bu mümkün, ama önemli
olan, üstteki biletin kimde olduğunda. Sanırım Ohio halkı beni istediğini ortaya
koydu", diye konuştu.
Daily Telegraph ise Barack Obama'nın yardımcılarının daha saldırgan bir
tutum içine girecekleri, Clinton'ın şeffaflığı ve başkomutanlık görevine hazır
olup olmadığını tartışmaya açabilecekleri yorumunu yapıyor.
9
Financial Times, 'Gazze'de ateşkes' başlığıyla yer verdiği başyazılarından
birinde,
mevcut
Amerikan
diplomasisinin,
Ortadoğu'da
barış
sağlayamayacağını vurguluyor: Amerikan Dışişleri Bakanı Rice, dün anlamsız
bir Ortadoğu gezisini daha tamamlamış görünüyor. Gazze'de ateşkesten
bahsetmeyi reddedip "Filistin lideri Abbas'a İsrail'e barış görüşmelerine
yeniden başla" demesinin bir mantığı olduğuna kuşku yok. Ama bu mantık
barış getirecek bir nitelik taşımıyor. Amerika, Mısır ve Suudi Arabistan gibi
Arap müttefiklerinin yardımıyla iki tarafın da derhal ateşkes ilan etmesini ve
İsrail'in Gazze'ye işgalini bitirmesini sağlamalı. Hamas'ı tecrit etme politikası
terk edilmeli. Bu soruna bir çözüm bulunacaksa - ki son kamuoyu yoklamaları
İsraillilerin üçte ikisinin bu örgütü tanıdığını gösteriyor - Hamas sürece dahil
edilmelidir. “Hamas ile Abbas ilişkileri tamir etmeli ve ulusal birlik hükümeti
kurmalıdır. Şurası açık ki Hamas, başkenti Doğu Kudüs olan, Batı Şeria'yla
Gazze'yi kapsayan bir Filistin devletini kabul edecektir. Ama ancak bu devlet
kurulduğu takdirde İsrail'in varlığını tanımak zorunda kalacaktır.
Amerikan Ulusal İstihbarat Konseyi'nin geçen Kasım ayındaki raporunda
İran’ın nükleer faaliyetlerini 2003 yılında dondurduğuna dair tahmininin ilk kez
bir İngiliz diplomat tarafından tartışmaya açıldığını yazıyor Independent. "İran
nükleer silah üretme emellerinin peşini belki de hiç bırakmadı." Önde gelen bir
İngiliz diplomat, İran'a yönelik bir askeri saldırıyı haklı kılacak gerekçeleri
ortadan kaldıran Amerikan istihbarat raporunu ilk kez tartışmaya açtı.
Rapordaki İran'ın tüm nükleer faaliyetleri 2003'de durdurduğu ve bir daha da
denemediği yolundaki ifadeyi, kendisi gibi pek çok kişinin, fazlasıyla "katı ve
yadsınamaz" bulduğunu savunan diplomat, "bu tür faaliyetlerin durduğuna ikna
edecek fazla bir kanıt göremediğini dile getirdi. Aynı diplomat, raporun,
uluslararası tartışmalarda etkili olduğuna, ancak askeri operasyon seçeneğinin
henüz ortadan kalkmadığına işaret etti. “Amerika, İngiltere, Fransa ve Almanya
dün Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu toplantısında, İran'dan geçmişteki
askeri araştırma faaliyetlerine ilişkin sorularını yanıtlamasını istediler.”
10
Download