29 Ağustos 2014 John Locke(filozof) Hayatı Kabullenmeye dayalı

advertisement
29 Ağustos 2014
1632-Bugün 17. Yüzyılın önemli düşünürlerinden John Locke doğdu. Felsefe kelimesi üzerine…
John Locke(filozof)
Hayatı
John Locke, Bristol yakınlarında, Wrington'da doğdu. Kumaş ticareti ile uğraşan bir aileden
gelmektedir. Babası ticaretle uğraşmak yerine noterliği tercih etmiştir, ibadetle sadelik
isteyen Püriten mezhebinin koyu bir taraftarıydı. Locke'un daha sonra öne sürdüğü öğrenim
kuramlarında babasının büyük etkisi sezilir. Locke yükseköğrenimini Oxford Üniversitesi'nde
yaptı, en çok tabiat bilimleriyle tıp okudu. Hayata atıldıktan sonra hem yazar, hem de siyaset
adamı olarak çalıştı. Önce Brendenburg Dükalığı'nda İngiliz elçiliği kâtibi olarak
bulundu. İngiltere'ye döndükten sonra da 8 yıl Shaftsbury adında bir
İngiliz aristokratının yanında özel hekimlik yaptı. 1683'te Shaftsbury'nin Hollanda'ya kaçmak
zorunda kalması üzerine Locke da İngiltere'den ayrıldı. Ancak 1689'da İkinci İngiliz Devrimi
Başarı kazanınca İngiltere'ye dönebildi. Ancak daha sonra tekrar Fransa'ya iltica etmek
zorunda kaldı.
Kabullenmeye dayalı hükümet
Locke, bütün eserlerinde gelenek ve otoritenin her çeşidinden kurtulmak gerektiğini, insan
hayatına ancak aklın kılavuzluk edebileceğini ileri sürer. Bu düşünceleriyle Liberalizm'in,
tabii bir din anlayışının, Rasyonel Pedagoji'nin öncüsü olmuştur. Mutlakıyet yönetimlerini ilk
sarsan kişi olarak tarihe geçmiştir, mutlakıyet yönetimine açtığı sarsıntılar sonucunda zamanla
derin yarıklar oluşmuştur ve üç büyük devrimin temelleri oluşmuştur. İngiliz, Amerikan ve
Fransız devrimlerinin temelini oluşturan filozof olarak akıllara yer etmiştir. Doğal hukuk
doktrinini savunanlardan biridir (Diğerleri: Jean Jacques Rousseau ve Thomas Hobbes).
Locke için dünya ile ilişiği kesmek ve deneyim sayesinde kişi bir şeyler öğrenebilir. İnsan
sezgisel herhangi bir bilgiye sahip değildir. Dünyevi, deneye dayanan ve sistemli bir düşünce
biçimini benimsemiştir. Dini dogmaların bu düşünce sisteminde yeri yoktur. İnsanın bu
noktada görevi onun içinde yaşadığı dünya ile sınırlıdır. Sadece insanda bulunan kendini
sevme duygusu ve aklın işleyişi ahlakın doğuşunu beraberinde getirmiştir. Kabul etme bu
felsefi temellerle vardır. Bir yönetici, otoritesini yönettiği insanların rızasına borçludur.
Hükümetler niçin vardır? Bu sorunun cevabı Locke'a göre doğa durumu ile açıklanabilir.
Doğa durumu, yeryüzünde hiçbir siyasi topluluğun olmadığı bir duruma karşılık gelmektedir.
Üstünlüklerin ve karışıklıkların artması yaşamı olumsuz etkiler ve insanlar bir araya gelerek
siyasi toplulukları oluştururlar. Hükümdarlara ve güçlü siyasi yöneticilere bu durumda itibar
edilir. İtimat bu noktada önemlidir. Yöneticinin otoritesi mutlak değildir ve karşılıklı itimat ile
toplumsal sözleşme oluşturulmuştur. İktidar, kaynağını buna ve bu sürece borçludur. İnsanın
hürriyeti ulusun kabullenişi ile kurulmuştur. Yasalarla, bu güven kayıt altına alınır. Bu
benimseme aynı zamanda bu güvene ihanet eden yöneticiyi görevden uzaklaştırma hakkını da
içerir.
İnsan hakları Locke'a göre yaşam, hürriyet ve mülkiyet olarak özetlenebilir. Bu hakların
uygulanması, korunması hem yasalarla hem de kurumlarla sağlanır. Bağımsız bir yargı
sistemi de bunların tümünü kapsar.
Hürriyet ile ilgili olarak ise, bir insanın özgürlüğü, başka bir insanın özgürlüğüne zarar
gelebilecek noktada sona erer. Siyasi bir toplumsa özgürlük yasaların hükmüne bağlıdır.
Mutlak değil, sınırları çizilmiş bir özgürlüktür.
İlk kitaplarını siyasi nedenlerden ötürü isimsiz yayınlamış ve hiçbir zaman bu eserlerin
kendisine ait olduğunu kabul etmemiştir. Descartes'tan etkilenmesine rağmen ona hiçbir
zaman benzememiş; zihnin özünün düşünme ve zihnin özünün yer kaplama olduğu
biçimindeki iki temel ilkesine karşı çıkmıştır.
Gassendi'nin görüşleri ile Deneme'nin birçok bölümü arasındaki benzerlikler salt rastlantı
olamayacak kadar büyüktür, öyle ki Leibniz, Locke için Gassendici demiştir. İnsan zihninin
başlangıçta bir Tabula Rasa oluşu, Locke'taki "bütün niteliklerden yoksun ak kâğıt" ya da
"boş oda" önermelerinin aynıdır.
Yargılama ve cezalandırma hakkını kendi iradesiyle yargıçlara yani yargı erkine bırakan
toplum üyeleri, uygulanacak olan yasaların hazırlanması ve yürürlüğe konması görevini de bir
başka güce; parlamentoya vermiştir. Ancak bu da yeterli değildir, bir de yürütme erkine
ihtiyaç vardır; yasamanın koyduğu pozitif yasaları uygulayacak, ayrıca anlaşmaları yapacak,
savaşa, barışa karar verecektir.
Yapıtları
•
'An Essay Concerning Human Understanding' (İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir
Deneme)
•
'Some Thoughts Concerning Education' (Eğitimle İlgili Bazı Düşünceler)
•
'A Letter Concerning Toleration' (Hoşgörü Üzerine Bir Mektup)
•
'Two Treatises of Government' (Yönetim Üzerine İki İnceleme)
•
'Hükümet Üzerine İki Deneme'
•
'Devlet'
Türkçede John Locke Konulu Kitaplar
•
DIDER Jean (2009) John Locke (Çeviren: Atakan Altınörs), İstanbul, Paradigma yay.
Felsefe Kelimesi Üzerine…
Felsefe veya düşün bilim, sözcük köken olarak Yunanca φιλοσοφία seviyorum, peşinden
koşuyorum, arıyorum anlamına gelen "phileo" ve bilgi, bilgelik anlamına gelen "sophia"
sözcüklerinden türeyen terimin işaret ettiği entelektüel faaliyet ve disiplin. "phileo"=sevgi
"sophia"=bilgi veya bilmek kelimelerinden türemiştir. Philosophia=bilgelik arayışı, bilgiyi
sevmek, bilgi severlik, araştırmak ve peşinde koşmak anlamlarına
gelmektedir. Filozof da bilgeliğe ulaşmaya çalışan kişidir.
Download