ANMED ANADOLU AKDENİZİ Arkeoloji Haberleri 2013-11 News of Archaeology from ANATOLIA’S MEDITERRANEAN AREAS (Ayrıbasım/Offprint) Suna - İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü Suna & İnan Kıraç Research Institute on Mediterranean Civilizations Olympos Kazısı 2012 Excavations at Olympos 2012 B. Yelda OLCAY UÇKAN Olympos Kazısı 2012 sezonunda kazı, temizlik ve onarım çalışmaları kentin farklı yerlerinde eş zamanlı olarak sürdürülmüştür*: The 2012 campaign at Olympos covered cleaning, excavation and repair work conducted simultaneously at various spots on the site*. Köprü Caddesi (S6-VI F1-2, G1-2, H1-2) Bridge Street (S6-VI F1-2, G1-2, H1-2) Olympos’un 2011 çalışma döneminde başlatılan Güney Kent Köprü Caddesi kazı çalışmalarına, 2012 sezonunda devam edilmiştir (Res. 1). Güney Kent’in iç kesimlerine uzandığı düşünülen Köprü Caddesi’nin taş döşemelerinin güney yönünde devam ettiği görülmüştür. Caddenin batı kanadında, olasılıkla bir stoa düzenlemesiyle ilişkili mimari öğelerle karşılaşılmıştır. Bu bölümün Orta Çağ’da yeniden düzenlendiği, stylobat üzerine harçlı moloz taş tekniğinde duvarlar örüldüğü görülmektedir. Bu duvarların İ.S. 6. yy.’da yapılmış oldukları düşünülmektedir. The excavations initiated at the South City Bridge Street in 2011 continued in 2012 (Fig. 1). The Bridge Street is thought to extend further into the South City, and its floor pavement is also seen toward the south. On the west flank of the street are architectural elements possibly related with a stoa arrangement. It was observed that this section was rearranged in the Middle Ages, and walls of rubble and mortar were built on the stylobate, possibly in the 6th century A.D. * 2012 yılı Olympos ören yeri kazı çalışmaları Anadolu Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. E. Uçkan, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Dr. Y. Mergen, Pamukkale Üniversitesinden Arş. Gör. M. Öztaşkın, Öğr.Grv. G. Öztaşkın, Anadolu Üniversitesi’nden Doktora Öğrencileri S. Evcim, A. Tekin, İstanbul Üniversitesi Doktora öğrencisi Ö. E. Öncü, Restoratör E. Şengün, Tekniker M. C. Evcim, Sanat Tarihi Yüksek Lisans öğrencisi M. C. Uzun, Sanat Tarihçileri S. Sertel, M. Erdul Mergen, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencisi J. Y. Peker, Sanat Tarihi lisans öğrencileri, Bakanlık Temsilcisi olarak Ü. Çınar’ın katılımıyla 01 Nisan – 30 Eylül 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Kazı çalışmalarının ardından onarım ve sağlamlaştırma çalışmaları Antalya Müze Müdürlüğü denetiminde halen sürdürülmektedir. Çalışma iznini veren T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne, Anadolu Üniversitesi Proje Birimine, maddi destek sağlayan Suna İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü’ne (AKMED), Olympos Kazıları Kurumsal Sponsoru Tantur (TUI Türkiye) A.Ş.’ye, TYÇP (Toplum Yararına Çalışma Programı) kapsamında işçi desteği sağlayan İŞ-KUR’a, çalışmalara maddi ve ayni destekte bulunan Başak Kiremit, ICF Airports, Nazar Nordic, Güven A.Ş., KYK (Kütahya Yapı Kimyasalları), BP Türkiye, Mikrop Ajans ve GATAB’a teşekkür ederiz. * The 2012 team members were Asst. Prof. Dr. E. Uçkan of Anadolu University, Dr. Y. Mergen of Dokuz Eylül University, research assistant M. Öztaşkın and instructor G. Öztaşkın of Pamukkale University, doctoral students of Anadolu University S. Evcim and A. Tekin, of Istanbul University Ö. E. Öncü, restorer E. Şengün, technician M. C. Evcim, master’s student of art history M. C. Uzun, art historians S. Sertel and M. Erdul Mergen, student of architecture of Eskişehir Osmangazi University J. Y. Peker and students of art history. The state representative was Ü. Çınar. The campaign lasted from 1 April through 30 September 2012 and, following the excavations, repair and restoration work still continue under the direction of Antalya Museum Directorate. We would like to express our thanks to the Ministry of Culture and Tourism General Directorate of Museums and Cultural Heritage for the permit, the Anadolu University Project Unit, the Suna & İnan Kıraç Research Institute on Mediterranean Civilizations (AKMED) for financial support, the institutional sponsor Tantur (TUI Türkiye), Inc., İŞ-KUR for providing manpower within the frame of TYÇP (Working for Public Interest Program), Başak Kiremit, ICF Airports, Nazar Nordic, Güven, Inc., KYK (Kütahya Structural Chemicals), BP Turkey, Mikrop Ajans and GATAB for their support in money or in kind. 108 KAZI RAPORLARI EXCAVATION REPORTS 2011 yılında ortaya çıkarılan stoa sayesinde, caddenin köprüyle birleşme kesiminde bir meydanın var olabileceği öngörülmüştür. Bu yıl yapılan çalışmalarla Köprü Caddesi’nin kuzey kesiminde Roma Dönemi’nde bir meydanın yer aldığı hipotezimiz güç kazanmıştır. Bu konudaki yargımızın kesinleşmesi için, çalışmaların kuzey bölüme doğru genişletilmesi gerekmektedir. Çalışmalarımız, Orta Çağ yapısının kuzeybatı köşesinde sonlandırılmıştır. Bu alanda Köprü Caddesi’nin güney yönde uzanan taş döşemelerinin, Orta Çağ mekânının duvarları altında kaldığı görülmüştür. Bu veri, caddenin Orta Çağ’da bir miktar daraltılarak, Roma Dönemi’ndeki biçimiyle kullanıldığını ortaya koyar. Res. 1 Köprü Caddesi, kuzeybatı Fig. 1 Bridge Street, northwest Giriş Kompleksi (S5-IX) Olympos antik kentinde Giriş Kompleksi adını verdiğimiz yapıda gerçekleştirilen çalışmaların amacı Geç Roma - Erken Bizans Dönemi’ne ait olduğunu kanıtlamak ve konut olarak kullanıldığını düşündüğümüz yapı kompleksinin işlevini aydınlatmak, elde edilecek küçük buluntularla da işlev ve tarihlendirme sorununu aydınlatmaktır. Kazı çalışmalarının sağlıklı ilerleyebilmesi için yapı kompleksindeki tüm mekânlarda gerekli bitki temizliği, çevre düzenlemesi yapılmış ve kazı alanının en üst tabakasını teşkil eden moloz taş yıkıntı temizlenmiştir. Bütün alandaki yıkıntı temizlendikten sonra alanın kazısı tamamlanmıştır (Res. 2). Kazı çalışmalarının sistematik olarak yürütülmesinde konveyör kullanılmış ve daha hızlı toprak boşaltılması sağlanmıştır. Giriş yapı kompleksi kazısı, sivil yaşamın bir parçası olarak olasılıkla üretim ve ticaretin hatta belki konaklama işlevine de sahip ikinci katıyla ilgili önemli veriler ortaya koymaktadır. Bunlardan biri M2 mekânının ortasında bulunan moloz taş ile örülmüş bir kuyudur. Kuyunun harç yapısı ve darlığı su kuyusu olmadığını düşündürürken, en üst seviyedeki taşlarda isle oluşmuş gibi görünen grileşme bu düzeneğin bir tandıra ait olabileceğini göstermektedir. Sürdürülen kazı çalışmaları sırasında çok sayıda seramik kap parçası, cam kap parçaları, çiviler ve birbirinden bağımsız 11 adet sikke bulunmuştur. Sikkeler ne yazık ki okunamayacak durumdadır. Seramik malzemelerin arasında unguantarium parçaları dikkat çekmektedir. Kompleksin içinde M18 olarak tanımlanan mekânın tamamı açıldıktan sonra karşılaşılan yapılanma, üretim işlevine yönelik bulgular içermesi nedeniyle önemlidir. Ortaya çıkarılan bu mekânın eğimli bir zemine sahip olması ve zemin döşemesinin su geçirmez bir harçla bağlanmış olması, yıkama ve temizlemeyle ilgili bir işleve sahip olduğunu düşündürmektedir. Based on a stoa uncovered in 2011, it was foreseen that a plaza existed where the street and the bridge joined. This year’s work further supported the hypothesis that a plaza existed north of the Bridge Street in the Roman period. To clarify this issue it is necessary to extend the work northward. Our work halted at the northwest corner of the medieval building. It was observed that the floor pavement of Bridge Street extending southward lay indeed underneath the medieval building. This shows that the street retained its Roman-period function in the Middle Ages although it was narrowed. Entrance Complex (S5-IX) The work at this structure in Olympos aimed to clarify its function, with the help of small finds to be obtained, which we think is residential and dates from the Late Roman-Early Byzantine period. For the work to be fruitful, vegetation was cleared and all the rooms were organised; in addition, the rubble filling that formed the top layer of the excavation site was removed (Fig. 2). A conveyor belt was used for removing the debris, which facilitated our work. The excavation at this building has provided important data regarding the upper floor, which may have had a function of production and trade as well as residential use. One such evidence is the well, built with rubble in the middle of M2. The use of mortar and its narrow opening rules out its function as a water well; on the other hand, that the upper stones turned greyish possibly due to soot may suggest that this was a tandoor. Small finds include numerous potsherds, glass shards, nails and 11 coins, which are unfortunately too corroded for identification. Among the potsherds, fragments of 109 KAZI RAPORLARI EXCAVATION REPORTS Res. 2 Giriş Kompleksi kazı sonrası, genel görünüm Fig. 2 Entrance Complex, general view after excavation Giriş kompleksinin kuzeyinde yol hattını sınırlayan kuru duvarların düzenlenip yenilenmesi çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Aynı tarihlerde giriş kompleksindeki kazı ve restorasyon çalışmalarının daha sağlıklı yapılması amacıyla yapının çevresine 1 m. yüksekliğinde kuru duvar hattı oluşturulmuştur. Yapının avlusunda gerçekleştirilen kazıda asıl amaç restorasyon çalışmalarından önce yapının işlevini aydınlatmak ve mekânın Orta Çağ’da kullanım gören orijinal zemin seviyesine ulaşmak olmuştur. Çalışmalar sırasında ortaya çıkan ilginç bulgu ise 6 blok kesme kireç taşından oluşan, dikdörtgen planlı bir mekânın tabanını süsleyen çakıl taşlarından yapılmış, yunus balığı betimlemeleri olan mozaikdir. Bu mekân içerisinde taban mozaiğine açılmış ve muhtemelen birlikte yapıldığı düşünülen 60 cm. çapında kuyuyla karşılaşılmıştır. Bu durum mekânın suyla ilişkili bir düzenlemeye hizmet ettiğini düşündürmektedir. unguentaria are noteworthy. After M18 was exposed entirely, it was seen to have a sloping floor with a waterproof pavement. It may have had a function related with production, indeed washing and cleaning. To the north of the Entrance Complex the dry-stone walls bordering the street were rearranged. About the same time dry-stone retaining wall 1 m. high was built all around the Entrance Complex in order to facilitate the excavation and restoration work. The main goal of the excavations at the courtyard of the complex was to clarify the function of the building before the restoration work and to reach the original medieval floor level. The most interesting find was a pebble mosaic depicting a dolphin and decorating the floor of a rectangular room built with six ashlars. This room has a well of 60 cm. in diameter thought to have been built at the same time as the floor mosaic. This suggests an arrangement related with water. Episkopeion S7/VII Olympos antik kenti 2012 yılında, kuzey kentte daha önce “A Alanı” olarak tanımlanan Episkopeion (Pisko­ posluk Sarayı) içerisinde çalışılmıştır. Birbirleriyle bağlantılı birimlerden oluşan ve bir çevre duvarıyla dışa kapalı, alan içerisindeki en önemli yapı, anıtsal boyutlarıyla dikkat çeken ve “A Kilisesi” olarak tanımlanan üç nefli, nartheksli, transeptli bazilikal plan şemasındaki bir kilisedir. Kilisenin güneyinde trikonkhos planlı küçük bir ek yapı ve dikdörtgen planlı ek mekân bulunur. Kilisenin kuzeyinde ise vaftizhane yer almaktadır. Kilisenin batısında birbirleriyle bağlantılı Peristylli Avlu ve Triklinium bulunmaktadır. Ayrıca yapı topluluğu içerisinde, büyük Episkopeion S7/VII The 2012 work also covered the Episkopeion (bishop’s palace) formerly called “Area A”. The complex comprises multiple structures encircled with a wall; the most monumental structure is Church A, which is a threeaisled basilica with a narthex and transept. South of the church are a triconch annex and a rectangular annex. To the north is the baptistery while to the west are the Peristyle Courtyard and Triclinium, which are interconnected. Furthermore, there are numerous two- or threestoreyed structures within the complex. The 2012 work in this complex concentrated on the Peristyle Courtyard, 110 KAZI RAPORLARI EXCAVATION REPORTS Res. 3 Episkopeion kazı sonrası Peristylum, genel Fig. 3 Episkopeion, general view of Peristylium after excavation boyutlu bu yapıların dışında, iki ve üç katlı düzenlenmiş çok sayıda mekân yer alır. A Alanı içerisindeki 2012 yılı kazı çalışmaları Peristylli Avlu’da, Peristylum’da, M4, M5, M6’da, Peristylium’un güneyinde ve vestibulumda gerçekleşmiştir. Yapının doğusunda yer alan Peristylum’da başlatılan çalışma kuzey-güney doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Kazılan bu alan içerisinden yoğun olarak moloz taş kaldırılmış ve bununla birlikte tuğla, kiremit, seramik ve mimari plastik parçalarına rastlanılmıştır. Yapının güneyinde yapılan çalışmalarda ise sütun ve kaidesi bulunmuştur. Ayrıca aynı açmada kırık durumda bir eşik taşı tespit edilmiştir. Aynı alanda 2 adet çifte sütun tam olarak çıkarılmış, bununla beraber sütun kaidesi, sütun başlığı, cam, maden obje, seramik, levha parçaları ve kireç taşından bir kap ağzı (mortarium) bulunmuştur. Yapılan çalışmalar sırasında çeşmenin güney duvarı takip edildiğinde bir kapı açıklığı ortaya çıkmıştır. Bu kapı çeşme ile çeşmenin güneyinde yer alan güney koridoru birbirine bağlayan bir düzenleme içindedir. Havuzda yapılan çalışmalar sonucunda alan tümüyle ortaya çıkarılmıştır (Res. 3). Havuzun kenar duvarlarında tuğla levhalar bulunmaktadır. Doğusundaki levhaların tam merkezinde tuğla levhanın üzerinde bir haç bezemesi yer alır. Bu alanda çeşme yapısı ile birlikte planlanan havuzun bir Locus Sanctus (Şifa Havuzu) olması muhtemeldir. Kazı çalışmaları sonucunda çeşme yapısının, etafındaki mekânlarla ilişkileri, birbirleriyle bağlantıları ve topluluğa hitap eden, sürekli sirkülasyon halinde olan mekânlar olduğu açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlar ışığında sürekli gezilen ve şifa aranılan the Peristylium, rooms M4, M5 and M6 south of the Peristylium and the vestibulum. The work in the Persitylium, which is located to the east, extended in a north-south direction. Its filling was comprised mainly of rubble as well as bricks, roof tiles, pottery and architectural sculpture. Work in its south side brought to light columns and bases. In addition the same trench contained a broken threshold stone. Two double columns were uncovered intact in the same area while fragments of column bases, capitals, glass, metal object, pottery and the rim of a limestone mortarium were found. When the south wall of the fountain was followed up, a doorway was encountered. This doorway connects the fountain and the south corridor. The pool area was entirely exposed (Fig. 3). The sidewalls of the pool have terracotta plaques. The central plaque on the east has the decorative motif of a cross. The pool designed together with the fountain might be a locus sanctus (healing pool). Excavations have made it clear that the fountain and the surrounding rooms had an interconnection and provided access for the community. All these may suggest that this is a water structure, which was visited by those seeking healing. Its relation with other structures here also reveals that they were built together intentionally. Cleaning Work at the Necropolis Street In the 2012 campaign, vegetation was cleared in both the South and North City. This cleaning work brought to light the Necropolis Street in the North City together 111 KAZI RAPORLARI EXCAVATION REPORTS bir su yapısı olduğu düşünülebilir. Diğer mekânlarla ilişkileri değerlendirildiğinde de planlanarak ve aynı dönemde yapıldığı anlaşılmaktadır. Nekropol Caddesi Temizlik Çalışmaları 2012 sezonunda Kuzey ve Güney Kentte bitki temizliği gerçekleştirilmiştir. Söz konusu temizlik çalışmalarında kuzey kente açılan ve Nekropol Caddesi olarak tanımladığımız alandaki mimari yapılar ile cadde ve sokak dokusu özgün bir örnek olarak karşımıza çıkmaktadır (Res. 4). Temizlik sonrası yapıların öncelikli olarak mevcut hallerinin korunması ve sağlamlaştırılmasına yönelik hazırlanan onaylı projeleri doğrultusunda çalışmalar sürdürülmektedir. Yüzyıllar boyunca bitki örtüsü ile doğal etkilere kapalı olan duvarların bütünüyle açılması, özellikle bol yağış ve sert rüzgarları ile bilinen bölgede riskli durumlar oluşturabileceğinden sağlamlaştırmaya öncelik tanınmıştır. Amacımız, söz konusu çalışmalarla kentin kuzey bölümündeki bu özgün dokuyu ve Episkopeion ile olan organik ilişkisini ortaya çıkarmaktır. 2012 sezonunun uzun soluklu planlamasının önemli nedenlerinden biri alanda kazı çalışmalarının yanı sıra koruma, sağlamlaştırma ve onarım çalışmalarını da yürütmektir. Özellikle bu kapsamda hazırlanacak uygulama projelerine ilişkin çalışmalar Nisan 2012’den itibaren başlatılmıştır. Bu çerçevede öncelikle kuzey kentte açılan Nekropol Caddesi üzerindeki yapıların, kazısı tamamlanan Giriş Kompleksi’nin, nehir kıyısındaki rıhtım duvarlarının ve Akropol’ün sağlamlaştırma projeleri kazı ekibi tarafından hazırlanmıştır. Söz konusu projeler, Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca onaylanmış ve uygulama aşamasına geçilmiştir. Bunun yanı sıra özellikle ören yeri girişinden denize doğru giden yürüme yolu üzerindeki duvarlarda düzenleme çalışması gerçekleştirilmiştir. Kazısı tamamlanan alanlarda risk oluşturan duvarlar ve özellikle kemerlere koruma önlemleri alınmıştır. Res. 4 Nekropol Caddesi, temizlik sonrası Fig. 4 Necropolis Street, after cleaning work with the flanking architecture and original street pattern (Fig. 4). Conservation and strengthening work was started on the structures exposed as a result of clearing the vegetation according to the projects approved. The walls had been protected from the elements by extensive vegetation through the centuries. But now, as they were uncovered and exposed to the wet and windy climate of the region, it was necessary to strengthen them right away to avoid risks. Our goal here is to clarify the authentic fabric in this part of the city and its organic connection with the Episkopeion. The wide-ranging plan of the 2012 campaign was due to its broad prospectus that covered excavations, conservation, reinforcement and repair work in the field. Work for application projects for this purpose started already in April 2012. Thus, reinforcing projects for the Entrance Complex, structures in the Necropolis Street in the North City, quay walls along the river, and acropolis were prepared by the excavation team. The designated projects were approved by the Regional Board of Antalya and implementation started. In addition, the walls along the walking path extending from the site entrance to the shoreline were arranged. Risky walls and particularly the arches were given protective measures. 112