Kimyasal Bağ

advertisement
Kimyasal Bağ
Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar
denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir.
Helyum, neon, argon gibi soy gazlar başka atomlarla bileşik yapmadan tek
atom hâlinde bulunur.Soy gazların dışındaki diğer element atomları son
yörüngelerindeki elektron sayısını soy gazlara benzetip kararlı hâle geçmek
isterler.Helyum (He) atomunun tek yörüngesi vardır ve iki elektronu bulunur. Ne, Ar,
Kr, Xe, Rn gibi diğer soy gazların son yörüngelerinde 8 elektron bulunur.Atomların
son yörüngelerini 8 elektrona tamamlamalarına oktete ulaşma adı verilir. İki
elektronlu helyuma benzemeye ise dublete ulaşma adı verilir.
İyonik bağ:
(+) ve (–) yüklü taneciklerin (iyonların) elektriksel çekim kuvvetinden doğan bağa
iyonik bağ denir. İyonik bağ yapan atomlardan elektron veren (+) yüklü, elektron
alan (–) yüklü iyon olur. Yemek tuzu, sodyum ve klor atomlarının iyonik bağ
yapmasıyla oluşur. Atom numarası 11 olan sodyum (Na) atomu, atom numarası 17
olan klor (Cl) atomuna elektron vererek iyonik bağ oluşturur.
Kovalent bağ
İki atom arasında, bir veya daha fazla elektronun paylaşılmasıyla karakterize edilen
kimyasal bağın bir tanımıdır. Genellikle bağ, ortaya çıkan molekülü bir arada tutan
ortak çekim gücü olarak tanımlanabilir. Paylaşılan elektron ya da elektronlar, her iki
çekirdek etrafında dolanacaklar, iki çekirdek arasındaki bölgede daha uzun süre
bulundukları için bu bölgede (-) yüklü bir alan yaratacaklardır. Bu alan, her iki
çekirdeğe bir çekme kuvveti uygulayarak bir bağ yaratır.
Kovalent bağ, söz konusu atomların dış yörüngelerinin dolması ile meydana gelir. Bu
tür bağlar, moleküller arası hidrojen bağından daima daha güçlü, iyonik bağ ile ise ya
aynı güçte ya da daha güçlüdür.
Bazı inorganik maddelerin hidrojen(H), amonyak(NH3),klor(Cl), su(H2O) ve azot(N)
molekülleri ile tüm organik maddelerin molekülleri kovalent bağ ile bir arada
tutulmaktadır.
Kovalent bağ (iyonik ve metalik bağın tersine) yönlüdür; bağ açılarının etkileşimin
gücü üzerinde etkisi büyüktür. Bu etkinin kaynağı, kovalent bağların, atomik
yörüngelerin üst üste binmesiyle oluşmasından ileri gelir. Atomik yörüngeler (p, d, ve
f orbitalleri) hepsi yönlü karakterde olup, bağlanma esnasında önemli ölçüde yöne
bağlı etkileşime neden olurlar.
Kovalent bağ, genellikle benzer elektronegatifliğe sahip atomlar arasında gerçekleşir.
Bu nedenle ametaller, daha kolaylıkla kovalent bağı tercih eder ve metaller de kolayca
yerlerinden oynatılabilen elektronların daha serbestçe dolaşabildiği metalik bağ
yaparlar. Ametallerde bir elektronun serbest kalması daha zordur, dolayısıyla benzer
elektronegatifliğe sahip bir madde ile birleşme söz konusu olduğunda o elektronun
paylaşılması tek seçenek haline gelir.
Hidrojen bağı, bir molekülde oksijen, azot veya flor gibi elektronegatif bir atoma
bağlı hidrojenin kısmi artı yükle yüklenmesi sonucu, başka veya aynı moleküldeki
elektonegatif atom ile yaptığı kuvvetli bağdır.
Van der waals kuvvetinden güçlü olmasına karşın, tipik hidrojen bağı iyonik bağ ve
kovalent bağdan daha güçsüzdür. Proteinler ve nükleik asitler gibi makromoleküller
içinde, aynı molekülün iki parçası arasında var olabilir.
Hidrojen bağı ismi, bağın bir hidrojen atomunu kapsamasından gelir. Genelde bağ,
hidrojenin flor, oksijen ve azot gibi elektronegatifliği yüksek atomlarla yapmış olduğu
kuvvetli bir etkileşim türüdür.(Sadece F,O,N ile H atomu arasında oluşabilir)
Eğer hidrojen bağı atomu iki atom arasında ortak kullanılıyor ise meydana gelen iki
molekül arasındaki zayıf bir bağdır.
Hidrojen bağları genellikle oksijen ve azot gibi negatif elektrik yüklü atomlarla diğer
bir negatif yüklü atomlara kovalent olarak bağlanmış hidrojen atomları arasında
oluşan bağlardır.
Dipol dipol etkileşmesinin kimyadaki en bariz örneğini teşkil eder.
Metalik Bağ
Metalik bağa metallerde, örneğin çinkoda rastlanır
Metalik bağ, esas olarak metaller arasındaki, bir ya da daha çok atomu bir arada
tutan bir kimyasal bağ türüdür. Metal atomlarının latisindeki serbest elektronların
yer değiştirmiş olarak paylaşılması esasına dayanır. Dolayısıyla metalik bağlar
ergimiş tuzlarla karşılaştırılabilir. Diğer görece kuvvetli bağlardan iyonik
bağ,kovalent bağ biridir.
Metal atomları valans bandında dış yörüngelerinde periyotlarına veya enerji
seviyelerine oranla yüksek sayıda elektron içerirler. Bunlar atomdan ayrılarak bir
pozitif iyonun dev latisinin etrafını saran bir elektron zarfı, gazı oluştururlar. Negatif
elektron gazı ile pozitif çekirdekler arasında oluşan elektrostatik çekme kuvvetleri
metal atomlarının bir arada kalmalarını sağlar. Burada, kovalent ve iyonik bağlardaki
gibi merkezi bir bağ söz konusu değildir. Metalik bağ, düzgün pozitif iyon yığını ile bu
yığını kuşatan elektron gazı arasında ortaya çıkar.
Metaller genellikle yüksek kaynama ve ergime noktalarına sahiptirler ve bu da
atomlar arasında güçlü bir bağ olduğuna işaret eder.
Metalik bağ polar değildir ve bağlanma etkileşimi içerisindeki atomlar arasında ya hiç
(saf elementel metaller) elektronegatiflik farkı yoktur, ya da çok az (alaşımlar)
elektronegatiflik farkı vardır. Bu etkileşim içindeki elektronlar metalin kristal yapısı
boyunca yer değiştirirler. Metalik bağ, metalin dayanımı, dövülebilirliği, süneklik, ısı
iletkenliği, elektrik iletkenliği ve parlaklığı gibi pek çok özelliğinin nedenidir.
Metalik bağ, metal atomları veya iyonlar ile yer değiştirmiş elektronlar arasındaki
elektrostatik çekimdir. Bu nedenle, atomların veya tabakaların birbiri üzerinde
kayması ile dövülebilirlik ve süneklik gibi karakteristik özellikler ortaya çıkar. Metal
atomlarının en az bir valans elektronu vardır ve bu elektronu ne bir komşu atomla
paylaşır ne de iyon oluşturmak üzere verirler. Bunun yerine, metal atomlarının dış
enerji seviyeleri üst üste biner ve bu anlamda kovalent bağa benzerlik gösterirler
Download