Musa Çelebi - WordPress.com

advertisement
Musa Çelebi
1410-1413 arasında saltanat sürmüştür. Fakat bu sefer
de 1413'de kardeşi Mehmet Çelebi ile yaptığı askeri
mücadeleler sonunda yenilip 1413'te öldürülmüştür.
1 Emirlikten önceki yaşamı
Musa Çelebi'nin Ankara Savaşı'ndan önceki yaşamı hakkında şu anda elimizde pek az kaynak bulunmaktadır. Çelebi lakabını taşıması onun bir medrese tahsiline eşit iyi
bir eğitim aldığına ve okur yazar olduğuna işaret etmektedir. Yıldırım Beyazid'in oğullarını Anadolu'da yapılan savaşlara birlikte götürdüğü bilinmektedir. Babasının saltanat döneminde Rumeli'de akınlara katılmıştır.[2] Ankara
Savaşı'nda Yıldırım Beyazıd yanında bulunmuş ve onunla
birlikte esir düşmüştür.
Musa Çelebi Ankara Savaşı'nda Timur'a tutsak düşen babasının yanında esir olarak kalmıştı. Bu onun Timur tarafından kayrılmasına yol açtığı bildirilir. Musa Çelebi'ye
Timur tarafından hilat giydirilip, kemer, kılıç, sadak ve
değerli atlar verildiği belirtilmektedir. Sonra 403'de TiMusa Çelebi
mur onu kendine tabi olarak Bursa ve çevresinin emirliğine de atamıştır.[2] Bazı kaynaklara göre, Yıldırım esarette
Musa Çelebi (d. 1388, Bursa - ö. 5 Temmuz 1413 Ça- 1403'de öldüğü zaman cenazesi Timur'un emri ile Musa
murlu, Bulgaristan), Fetret Devri'nde 1411 - 1413 döne- Çelebi eşliği altında Bursa'ya gönderilmiştir.[3][4]
minde Edirne'de Sultan olarak Osmanlı Rumeli toprakları üzerinde saltanat süren bir Osmanlı şehzadesidir.
2 Bursa'da emirlik
Musa Çelebi Yıldırım Bayezid'ın dokuzuncu oğlu
olarak dünyaya gelmiştir. Sultan Yıldırım Bayezid'in
Germiyanoğlu Süleyman Şah'ın kızı Devlet Şah Hâtun'dan olan dördüncü oğlu Şehzade Büyük Musa Çelebi
ile karıştırılmaması için [1] Fetret Devri'nde Küçük Musa
Çelebi olarak da anılmaktadır. (Küçük) “Musa Çelebi”
kardeşleri İsa Çelebi, Süleyman Çelebi ve Mehmet
Çelebi ile taht mücadelelerine girişmiştir. Musa Çelebi
1403 - 1404 yıllarında Bursa'da Timur'dan beratlı emir
olarak hüküm sürmüş ama daha sonra kardeşi İsa Çelebi
tarafından buradan uzaklaştırılmıştır. 1409'da kardeşi
Mehmet Çelebi ile görüşerek Edirne'den Rumeli ve Anadolu'da hüküm süren kardeşi Süleyman Çelebi aleyhine
bir anlaşma yapmıştır. Musa Çelebi Rumeli'ye geçerek
Osmanlı Rumeli topraklarında Süleyman Çelebi ile
askeri mücadeleye girişmiştir. En sonunda 1410'da önce
Edirne'de Osmanlı Rumeli toprakları ve sonra Anadolu
arazileri üzerinde Sultan olarak hüküm süren kardeşi
( Emir ) Süleyman Çelebi'yi bir baskın ile Edirne'den
kaçırtmış ve onun öldürülmesine neden olmuştur. Musa
Çelebi 1410'da Osmanlı idaresindeki Rumeli bölgelerinde Osmanlı Hükümdarı olarak Edirne'de tahta geçip
1403'de Bursa'ya gelen Musa Çelebi orada egemen olan
kardeşi İsa Çelebi'yi yenerek kente girdi.[2] Timur orduları tarafından talan edilmiş olan Bursa'da Timur'dan beratlı olan bir emir olarak hüküm sürmeye başladı. Fakat
kardeşi İsa Çelebi Karesi civarlarına geldi ve Musa'nın
emirliğini tehdide başladı. Musa Çelebi, İsa Çelebi'ye
karşı bir sıra hücumda bulundu ve bunlarda İsa Çelebi
güçlerine üstün geldi ama onu elimine etmeyi başaramadı. Son çarpışma Balıkesir civarında oldu ve Musa Çelebi
yenik düşüp kaçmak zorunda kaldı. Musa Çelebi buradan
önce Germiyan'a Germiyanoğlu II. Yakup Bey'in yanına, sonra da kuzeni olan Karamanoğlu Mehmed Bey'e ile
Candaroğlu İsfendiyar Bey'in yanına sığındı.[2][5]
3 Rumeli'ye geçiş
1409'da Çelebi Mehmet Bursa'yı kardeşi Süleyman Çelebi'ye kaptırmış ve tekrar kendi çabaları ile onu oradan
1
2
4
EDİRNE'DE HÜKÜMDARLIK
sökememişti. Bu nedenle yeni bir strateji düşünülmek gerekmekteydi ve bunun planlanması için Çelebi Mehmet
kardeşi Musa Çelebi'ye onunla görüşme teklif eden bir
mektup gönderdi. İki kardeş Kırşehir civarında Cemele Kalesinde buluştular. Burada bir ortak plan yapıp bunu uzerine anlaştılar. Bu plana göre Çelebi Mehmet ve
Musa Çelebi babalarından kalan Osmanlı devletini aralarında ikiye bölmeyi öngörmekte idiler. Plana göre önce Musa Çelebi Rumeli'ye Eflak'a geçecek orada civardan topladığı Türkmenler ve diğer ittifak yaptığı Hristiyan hükümdarlardan aldığı askerlerle Edirne üzerine yürüyecekti. Musa Çelebi galip geldiğinde, Süleyman Çelebi yerine Edirne'de Osmanlı Rumeli toprakları sultanı olacaktı. Aynı zamanda Amasya'dan Çelebi Mehmet
Bursa üzerine yürüyecek ve Anadolu'daki Osmanlı arazilerinin Sultanı olacaktı.[3]
Fakat Musa Çelebi'nin bahşiş isteyen köylülere karşı davranışı onun haşin tabiatı ve siyasetine bir gösterge olmaktadır. Musa Çelebi eski bir Türk geleneğini harfi harfine uygulamaya koyuldu. Saltanat soyundan kim olursa
olsun; bir saltanat üyesi, diğer bir saltanat üyesini kendi emri üzerine öldürtülürdü. Başkalarının olaya izinsiz
müdahalesine, kişi ise idam, devlet ise savaşla yok etmek
cezasını verilir ve intikamı ise mutlaka alınırdı. Musa Çelebi de bu geleneği uygulayarak köyü içindekilerle beraber yok etti. Buna karşılık 1406'da Mehmet Çelebi'nin
adamları Eskişehir'de İsa Çelebi'yi kıstırıp öldürdükleri
zaman bu gelenekten hiç bahis eden olmamıştı.
Musa Çelebi 1409'da Çandaroğlu İsfendiyar Bey'in sağladığı bir gemi ile Sinop'tan Rumeli'de Eflak'a geçti ve
burada Eflak voyvodası I. Mircea tarafından çok iyi karşılandı. Musa Bey Eflak Voyvodası Mircea'nın kızı ile
evlendi. Mircea'nın sağladığı çok sayıda Eflak askerleri
ve Tuna boylarında ve Dobruca'da yerleşmiş Türkmenlerden bir ordu kurmaya başladı. Bulgaristan'a indi ve
oradaki boyarlarin da desteğini sağladı. Bunun haberini
Anadolu'da bulunmakta iken alan Süleyman Çelebi hemen Bizans desteği için Konstantinopolis’e ve oradan da
Edirne'ye geçti. Amasya'dan yürüyen Çelebi Mehmet de
Bursa'yı eline geçirmeyi başardı. Böylelikle Musa Çelebi
ve Çelebi Mehmet planlarının birinci aşaması başarı ile
gerçekleştirildi.
Musa Çelebi Edirne'de 17 Şubat 1411'de yapılan biat
töreni ile sultan ilan edilip tahta geçti. Böylece kardeşi
Mehmet Çelebi ile birlikte yaptığı stratejik plan başarılı oldu. 1411'da tekrar Osmanlı Devleti Çelebi Mehmet
Anadolu'da ve Musa Çelebi Avrupa'da hükümdar olarak
ikiye bölünmüş oldu. Fakat Rumeli yakasında Edirne'de
hükümet sürmeye başlayan ve İslami geleneklere uygun
olarak “Salahu'd-dünya ve'd-din” sanını alan Musa Çelebi kardeşi Mehmet Çelebi ile yaptığı anlaşmanın geçersiz
olduğunu ilan etti. Bağımsızlığını duyurarak kendi adına
hutbe okutup sikke bastırdı. Çandarlı Birinci İbrahim Paşa'yı vezir ve Simavnalı Şeyh Bedreddin'i kazasker olarak
atadı.[2]
Planın ikinci aşaması Musa Çelebi'nin Rumeli'yi ve Edirne'yi ele geçirmesi idi. Musa Çelebi yeni topladığı ordusu ile 1410'da Balkanlardan güneye indi. Bizans’dan aldığı askerî desteklerle güçlenen Emir Süleyman ordusu ile
savaşa girişti.[3] 11 Şubat 1410'da Süleyman Çelebi'nin
üzerine gönderdiği bir orduyu Yanbolu'da yendi. Fakat
Süleyman Çelebi şahsen ordusunun başına geçtikten sonra 15 Haziran 1410'da “Hasköy Hisarı" önünde yapılan
savaşta Musa Çelebi yenildi. Eflak'a geri kaçmak zorunda kaldı. Çirmen ve Yanbolu civarlarında çete savaşları
başlattı ve Süleyman Çelebi'a bağlı mevkilere baskınlar
yapmaya basladi.[2]
Musa Çelebi ordusuyla en son olarak 17 Şubat 1411'de
bir kış havası altında Edirne'yi bastı. Süleyman Çelebi,
taraftarlarını çok gücendirmişti. Birçoğu ona destek vermekten ayrılmış ve diğerleri ise demoralize olmuşlardı.
Her ne sebeple olursa olsun Edirne'deki Süleyman Çelebi güçleri bu baskına karşı koyamadılar. Süleyman Çelebi o sırada bir hamam alemindeydi ve kendine durumu
bildirenlere önce inanmayıp onlara hakaretli hareketlerde
bulundu. Fakat durumu sonunda anlayan Süleyman Çelebi geceleyin yanında çok az sayıda adamıyla ancak kaçmayı başardı. Süleyman Çelebi Döğenciler köyüne geldiği zaman kılavuzu ihanet edip köylüler tarafından öldürüldü ve başı kesilerek Edirne'ye Musa Çelebi huzuruna
götürüldü.[3]
4 Edirne'de hükümdarlık
Musa Çelebi yerine geçtiği ağabeyi Süleyman Çelebi'den, daha etkin politikalar uygulamaya başladı. Venedik Cumhuriyeti'ne ticari imtiyazlar tanıdı. Kendine
tahta geçmekte yardımı dokunan sınır gazilerine karşılık
sağlamak için önce Balkanları sindirme politikasına girişti. Osmanlı devletinin elinde bulunup Ankara Savaşı'ndan
sonra Sırplar tarafından işgal edilmiş bölgeleri geri almak
hedefiyle Sırbistan güneyindeki bölgeleri, Köprülü, Akçabolu ve Provadi (bugünkü Bulgaristan'da Provadiya) ve
kalelerini ve Nobırda'da bulunan gümüş madenleri merkezini eline geçirdi. Mihaloğlu ve akıncıları Makedonya'nın içlerine akınlar yaptılar.[2][6]
Bu politikalarının bir başkası Bizans İmparatoru ile Süleyman Çelebi arasındaki anlaşmayı feshetmek oldu. Süleyman Çelebi'nin Bizanslılara verdiği Selanik şehrini yeniden eline geçirdi.[2] Sonra da Süleyman Çelebi'ye verdiği destek dolayısıyla Bizans İmparatoru II. Manuel'i cezalandırmak gerektiği kabul edildi. Bu hedefle Musa Çelebi
1412'de yeni bir Konstantinopolis kuşatmasına başladı.
Bu kuşatma Konstantinopolis halkının son 10 yılda acısını çektiği Yıldırım Bayezid'in 1402'de kaldırmış olduğu
abluka kuşatmasndan sonra ikinci kuşatma oluyordu ve
bu Bizans halkının moralinin çok aşağıya düşmesine neden oldu. Musa Çelebi'nin ufak deniz gücünün yenilgiye
uğratılması ve Konstantinopolis kara surlarının aşılmaz
olarak görülmesine rağmen Musa Çelebi karadan kuşatmaya devamda ısrar etmekteydi. 1411 Bizans İmparatoru
İstanbul'da rehin olarak tutulan Süleyman Çelebi'nin oğ-
3
lu Orhan Çelebi'yi serbest bıraktı. Orhan Çelebi kendine asker toplayarak Selanik'te isyan çıkarttı. Fakat Musa
Çelebi, Konstantinopolis kuşatmasını bırakmadan, bazı
Osmanlı birliklerini Selanik'e gönderip bu isyanı bastırmayı başardı. Bu Osmanlı birlikleri sonra da Süleyman
Çelebi'nın Bizanslılara verdiği Teselya bölgesine de akınlar yapıp bu bölgeyi geri aldılar.[6]
Musa Çelebi uyguladığı politika ve bunu uygulamak için
aldığı haşin tedbirler ve yaptığı eylemler askerlerinin kendinden hoşlanmamalarına ve ona gücenmelerine yol açtı.
Bu sırada Musa Çelebi Balkanlarda bulunan Gazi akıncıların kazanmış oldukları güç, ganimet ve onlara verilen
tımarları kıskanmaya başlamıştı. Akıncıların bu özel imtiyazlarını azaltmak amacıyla akıncılara yıllık akınlarını
durdurmalarını emretti. Bu ise sınırlardaki gazi emirleri gücendirdi. Mihaloğlu, Musa Çelebi'ye olan bağlarını
koparttı ve o yıl Makedonya'ya Edirne'den izinsiz, hatta
merkeze hiç haber bile vermeden, akın yaptı ve bu izinsiz akında kazandığı toprakların tımarlarını ve ganimeti
merkeze bildirmeden kendisi dağıttı. Diğer taraftan Edirne'de Musa Çelebi tarafından şeyhülislam olarak atanan
Şeyh Bedreddin, fakirlere dağıtım yapılmasını öngören
doktiriner fikirleri ile, hem medreseli Sünnileri hem de
ülkenin zengin ileri gelenlerini kızdırdı ve Şeyh Bedreddin aleyhinde birçok komplolar kurulmaya başlandı. Tutucu hocalar ve medreseliler açıkça Şeyh Bedreddin'in bir
kafir olduğunu söylemeye başlayıp onun azledilmesini istediler. Bu gelişmelerden devletin idaresini elinde tutan
Çandarlı vezirleri hoşlanmayıp Bizans’la ve Anadolu'da
bulan Mehmed Çelebi ile Musa Çelebi'yi iktidardan atmak için gizli müzakerelere giriştiler. Aynen yerini aldığı Süleyman Çelebi'ye yapıldığı gibi, Musa Çelebi askerleri de onun yanından ayrılmaya ve yanında kalanlar
da demoralize olmaya başladılar. Buna karşılık Anadolu'da Bursa'da hüküm süren kardeşi Mehmet Çelebi'nin
kendisine sadakat, askerlik becerisi ve secaat gösterenlere karşı gösterdiği adil davranışları ve askerlerini seven
ve öven tutumları hakkında söylentiler Edirne'de gittikçe
yaygınlaşmaya başladı.[6]
ci seferki çatışmalarda da Mehmet Çelebi yenik düştü ve
yine Bursa'ya çekildi.[7]
Mehmet Çelebi 15 Haziran 1413'de yeni bir orduyla bu
sefer Karadeniz üzerinden Trakya'ya asker çıkararak Rumeli'ye geçti. Musa Çelebi'nin askerleri bu sıralarda gittikçe demoralize olmuşlardı ve Edirne'deki ümera da
Musa Çelebi'ye yüz çevirmişti. Bu sefer iki kardeş ordusu Vize Muharebesi'ne tutuştular. Muharebenin başında Mehmed Çelebi'ye bağlı yeniçeriler ağası Hasan Ağa
birbirine karşı savaşmaya hazır ordu saflarının önüne geçerek her yeniçeri ocaklıyı Mehmed Çelebi ile birlikte
olmaya çağırdı. Musa Çelebi saflarında olanlara kendilerine devamlı kızgınlık gösteren ve devamlı onları küçük
düşüren bir çılgının yanında savaşmamalarını ve Osmanlı hanedanının en adil ve en erdemli hükümdarıyla birlikte olmalarını önerdi. Kendi ordu mensuplarını bu şekilde kendinden ayartma girişimine çok kızan Musa Çelebi sahsen Hasan Ağa'ya karşı hücuma geçti; ama Hasan Ağa'nın yanında bulunan bir yeniçeri subayı tarafından yaralandı. Kan revan içinde askerlerinin safına dönen
Musa Çelebi'nin bu durumunu gören askerleri paniğe kapıldılar ve dağılıp kaçışmaya başladılar. Böylece muharebe sonunda Mehmet Çelebi galip geldi ve kardeşi Musa
Çelebi'yi muharebe meydanından kaçmaya zorladı.
5 Kaçış ve ölümü
Mehmed Çelebi ordusuyla Edirne önüne geldi ise Edirne
halkı Musa Çelebi'nin dönebileceğinden korkarak Mehmed Çelebi ve ordusuna şehrin kapılarını kapadı. Bunun
üzerine Mehmed Çelebi uzun bir sure, kaçan kardeşi Musa Çelebi'yi yakalamak için uğraşıya geçti. 5 Temmuz
1413'de Musa Çelebi küçük bir ordusu ile Sofya yakınlarında Samkov civarında bulunan Çamurlu Derbendi'nde
kıstırıldı. Küçük çaplı bir muharebede Musa Çelebi büyük bir direniş gösterdi ama ağır yaralandı; yaralı olarak
kaçmaya çalışırken bir çeltik arığına düştü. Burada kendisini yakalayan Mehmed Çelebi askerleri Musa Çelebi'yi
Bizans İmparatoru Manuel Mehmet Çelebi ile yakın iliş- hemen boğup öldürdüler. Musa Çelebi'nin cenazesi Burkiye geçti. 1412 başlarında Manuel Bursa'ya bir gizli el- sa'ya gönderilerek kardeşleri İsa Çelebi ve Süleyman Çeçi gönderdi ve onu İstanbul'a davet etti. Mehmed Çelebi lebi yanında Yıldırım'ın türbesine gömüldü.[3]
15.000 kişilik ordusu refakatinde Üsküdar'a geldi. Onu
Böylece Osmanlı Devleti'nin ikiye bölünüp, tek devlet
burada karşılayan Bizans İmparatoru, onu İstanbul'a geolarak ileride yaşamasını tehdit eden çok büyük tehlikeli
çirdi ve orada 3 gün süren ve Bizanslıların çok iyi yaptıkdönem olan Fetret Devri'nin son safhası sona ermiş oldu.
ları şaşaalı bir ağırlama töreni yapıldı. Bu törende Mehmed Çelebi kardeşiyle savaşa ikna edildi ve hemen Meh- Bilinen tek eşi Eflak Voyvodası Mircea'nın 1408'de ölen
[8]
med Çelebi'nin refakat ordusunu Boğaz üzerinde Rume- kızıdır.
li'ye geçirmeye başladılar. Ekim 1412'de iki kardeş ordularıyla Çatalca yakınlarında İnceğiz Muharebesi'ne giriştiler. Bu muharebede Mehmet Çelebi yaralandı; yenik 6 Ayrıca bakınız
düştü ve önce İstanbul'a sonra Bursa'ya çekilmek zorunda kaldı. Musa Çelebi'nin bu galibiyeti Mehmet Çelebi'yi
• Fetret Devri
yıldırmadı. Yine o yılın sonlarında yine Bursa'dan bir or• İsa Çelebi
du ile gelip Boğazı geçti ve Bizans İmparatoru ve Sırp
Despotunun verdiği takviyelerle yine Musa Çelebi üzeri• Süleyman Çelebi
ne yürüdü ve bir seri çatışmalara tutuştular. Ama bu ikin• Mehmet Çelebi
4
7
8
Kaynakça
[1] The Imperial House of Osman −2
[2] Sakaoğlu, Necdet, “Musa Çelebi”, (1999) Yaşamlarıyla
ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi C.2 s.256-260
İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. ISBN
975-0800710
[3] Sakaoğlu, Necdet (1999), Bu Mülkün Sultanları, İstanbul:
Oğlak Yayınları. ISBN 875-329-299-6.
[4] Diğer kaynaklar Musa Çelebi'nin babasının mumyalanmış
cenazesini Bursa'ya götürmediğini ve Balıkesir'de bıraktığını bildirirler.
[5] Sakaoğlu (1999), Bu Mülkün Sultanları, ...., say.67 Rumeli'ye kaçtığını da bildirir.
[6] Shaw, Stanford J. (1975), History of the Ottoman Empire and Modern Turkey Vol 1:Empire of Gazis, Cambridge:
Cambridge University Press, ISBN 0525292631 (İngilizce) say. 39.
[7] Norwich, John Julius (1991) ,Byzantium: The Decline and
Fall, Londra:Penguin ISBN 0-14-011449-1 (İngilizce) sayı 571.
[8] The Imperial House of Osman −3
8
Dış bağlantılar
• İnalcık, Halil (2008), Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. ISBN 975-08-0588-7.
• Sakaoğlu, Necdet (1999), Bu Mülkün Sultanları,
İstanbul: Oğlak Yayınları. say. 63-68 ISBN 8753292-99-6.
• Sakaoğlu, Necdet, “Musa Çelebi”, (1999) Yaşamlarıyla ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi C.2
s.256-260 İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. ISBN 975-0800710
• Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1961), Osmanlı Tarihi
Cilt.1 Anadolu Selçukluları ve Anadolu beylikleri
hakkında bir mukaddime ile Osmanlı Devletinin kuruluşundan İstabul'un fethine kadar 2. ed., Ankara:
Türk Tarih Kurumu Yayınları. (1998) ISBN 97516-0011-1.
• Kastritsis, Dimitris (2007), The Sons of Bayezid:
Empire Building and Representation in the Ottoman.
Civil War of 1402-1413, Brill, (İngilizce) ISBN
978-90-04-15836-8
DIŞ BAĞLANTILAR
5
9
Metin ve görüntü kaynakları, yazarlar ve lisans
9.1
Metin
• Musa Çelebi Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Musa_%C3%87elebi?oldid=17159536 Katkıda bulunanlar: Vikiçizer, Noyder, Ertly,
Angel ivanov angelov, Xqbot, Kılıç46, Türk Süvarisi, D'ohBot, CrniBombarder!!!, EmausBot, WikitanvirBot, Movses-bot, Beyaz Zenci,
E4024, Addbot, Yeni Üye, Lennox01, Sultan Galiyev, Merhabaviki, Dnzaksy ve Anonim: 8
9.2
Resimler
• Dosya:Flag_of_the_Ottoman_Empire.svg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/3/35/Flag_of_the_Ottoman_
Empire.svg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar:
http://www.vicmart.com/ext/en/exrw/item=1416 - Ottoman medal from 1850 Özgün yazarı: <a href ='//commons.wikimedia.org/
wiki/User:Dsmurat' title ='User:Dsmurat'>DsMurat</a><a href ='//commons.wikimedia.org/wiki/User_talk:Dsmurat' title ='User
talk:Dsmurat'>talk </a>
• Dosya:Musa_Çelebi.jpg Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/2/23/Musa_%C3%87elebi.jpg Lisans: Public domain Katkıda bulunanlar: [1] Özgün yazarı: Belli değil
9.3
İçerik lisans
• Creative Commons Attribution-Share Alike 3.0
Download