EREN COŞKUNER [email protected] 1992 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarında Flüt bölümü’nde Halit Turgay ile başladığı müzik eğitimine Köln Müzik Akademisi’nde Prof.Robert Winn ile devam eden sanatçı, Akademiden “Künstleriche Enstrumantalaussbildung” Diploması ile mezun olduktan sonra 2006 yılında yurda dönerek Yüksek Lisans Eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde “Flütün Entonasyon Problemine Yönelik Teknik Çalışmalar” adlı tez konusu ile tamamladı. Kariyerinde İstanbul Müzik Festivali, Bonn Beethovenn festivali, İstanbul Caz Festivali gibi yurt içi ve yurt dışında olmak üzere pek çok önemli festival ve etkinliklere yer alan, Aurele Nicolet, Jenavive Amar, William Bennet, Michael Faust, Emmanuel Pahud gibi dünyaca ünlü flütistlerle workshop ve Masterclass çalışmaları ile çalışma şansı elde eden Coşkuner, İ.Ü. Devlet Konservatuvarı Öğrenci Orkestrasi, Şişli Senfoni, Borusan Istanbul Filarmoni Orkestrası, Istanbul Devlet Senfoni orkestrası ve Köln Gençlik Opera Orkestrası gibi önemli orkestralarda solo flüt ve solistlik çalışmalarının yanı sıra, 2.Ulusal Cahit Koparal Flüt yarışması,Trakya üniversitesi tarafından düzenlenen Oda Müziği yarışması ve T.E.V Üstün Başarı ödüllü gibi sayılabilecek ödülleri almaya hak kazandı. Eğitimi süresince Klasik eğitiminin yanısıra küçük yaslardan beri her zaman ilgi duyduğu ve çok sevdiği caz müziğine yönelerek Gerek Almanya gerekse Türkiye'de Jazz teorisi ve Emprovizasyon üzerine çeşitli dersler aldı ve bir çok jam session, konser, workshop ve atölye çalışmalarına katıldı. Türkiyeye döndükten sonra caz alanindaki çalışmalarını arttirarak İstanbul Caz festivali gibi bir çok etkinlikte kurduğu proje gruplar ile çalışmalarına devam etti. Müzisyenlik yönünün yanı sıra Eğitmenlik yönü ilede ön plana çıkmaktadır.2013 yılında Gri Plak etiketiyle yayınlanan ve çoğu kendi bestelerinden oluşan Türk Caz tarihinde ilk caz flüt albümü olarak sayılabilecek albümü “The Long Way”i, piyano ve tuşlularda Ercüment Orkut, Bas gitarda Eylem Pelit ve Davulda Ediz Hafızoğlu ile kaydederek Türk caz tarihinde önemli bir adım atmıştır.