bugün`ün adolf`leri - Bilkent University

advertisement
 Sezgin 1 Yağmur Sezgin TURK 102-­‐4 Başak Berna Cordan 6 20.04.2015 BUGÜN’ÜN ADOLF’LERİ Yine bir kızlar buluşmasında, annem, anneannem ve ben Şinasi Sahnesi’ndeydik. Annem oyunun adının Adolf olduğunu söylediğinde “böyle bir oyunun tam zamanı” diye düşünmüştüm. Oyun saati geldiğinde yerimizi almış, başlamasını bekliyorduk. Derken perdeler açıldı, ışıklar kapandı ve oyun başladı. Tek kişilik bir oyundu Pip Utton’un Adolf’u. Burak Sergen’in oldukça etkileyici performansı insanın tüylerini diken diken ediyordu. Sanki salonda sadece siz ve o varsınız hissine kapılmanızı sağlıyordu. Tek kişilik performanslar zaman zaman akıcılıktan uzak ve fazla durağan olabilir tiyatro oyunlarında, ama bana göre Adolf beni bu konuda haksız çıkarıyordu. Oyunun konusu adından da anlaşılacağı gibi Adolf Hitler ile ilgili, Adolf Hitler’in son saatlerini anlatıyor. Yapayalnız, paranoyak ve son derece saldırgan… Onun saldırgan olduğu herkesçe bilinir aslında ama son zamanlarında ruhsal açıdan ne kadar çökmüş olduğu bu oyun ile gözler önüne seriliyor. Bu yazıda Adolf Hitler ve kendini adadığı ideolojisine değinmek yerinde olur diye düşündüm. Önce Almanya’yı hâkimiyeti altına alan, daha sonra da bütün dünyaya yönelen ünlü bir diktatördür Adolf Hitler. Alman ırkının saf olması gerektiğine inandı ve bu uğurda birçok Yahudi’yi, Çingene’yi yani kısaca ırkı Cermen olmayan herkesi yok etmek için çeşitli yollara başvurdu. İnsanları yaktı, öldürdü. Yıllardır yaşadıkları evlerini, ailelerini terk etmek zorunda kalanlar, toplama kamplarında çocuklarının ölümünü izlemek zorunda kalan anneler, Alman askerleri tarafından kurşuna dizilen Yahudiler… Birçoğumuza göre vahşet olsa da, Hitler’e göre bir başarıydı bunların hepsi. Mutlak bir otoritesini dünyaya hızla yaymaya başlamıştı. İkinci Dünya Savaşı’nın büyük bölümünde gücü devam etti, fakat bir gün artık daha fazla ilerleyemedi. Onun sınırsız görünen saldırganlığının ve otoritesinin de sonu geldi. İşte bu sonu anlatıyor Burak Sergen’in tek kişilik oyunu Adolf. “Oyun boyunca ne düşündün?” diye sorarsanız. Ne yalan söyleyeyim, Türkiye’yi düşündüm. Evet, Adolf Hitler öldü ve Nazi Almanyası tarihin tozlu sayfalarına gömüldü ama günümüzde o kadar çok Adolf, Adolf olmaya aday kişi var ki… Bu ülkede özellikle son yıllarda diktatörlük örneği olabilecek o kadar çok olay yaşandı ki. Düşünceleri yüzünden kesin hüküm verilmediği halde, hukuka tamamen aykırı bir şekilde uzun zaman hapsedilen gazeteciler de gördük, sokakta gösteri yapma hakkını kullanırken yine düşünceleri yüzünden polis dayağıyla öldürülen gençleri de okuduk haberlerde. Oyunu izlerken Burak Sergen’in her hareketi, her sözü Sezgin, 2 bana o kadar tanıdık geldi ki. Sanki her gün bunları televizyonda görüyor, gazetelerde okuyormuşum gibi hissettim. İşte ben bunları düşünürken dalmışım ve oyun çoktan bitmiş. Alkışları duyunca gördüm Burak Sergen’in selamlarını. Seyircileri selamlaması bittikten sonra, küçük bir konuşma yaptı. Aklımda ne kadar düşünce varsa hepsini Burak Sergen’in sesinden dinledim sanki. Seyircilere birkaç soru sordu, el kaldırmalarını istedi. Koca salonda o kadar az el kalktığında anladım, içimize öyle büyük bir korku salmışlar, bizi öyle sindirmişler ki yazarak, konuşarak düşüncelerimizi ifade etmeyi geçtim, el bile kaldıramayacak duruma gelmişiz. İzlediğim her filmde, seyrettiğim her tiyatro oyununda, okuduğum her kitapta eğer halk üzerindeki baskıdan veya bir diktatörlük rejiminden bahsediliyorsa, fark etmeden Türkiye’yi düşünmeye başlıyorum. Karşılaştırıyorum, nasıl başa çıkabiliriz diye soruyorum kendime. Ama ben bir şeyi daha göz önünde bulunduruyorum hep. Bütün dünyaya yayılmaya başlayan bir otorite bile yenildiyse, bir yerden sonra başarısız olduysa, Adolf Hitler intihar ettiyse, başımızdaki diktatörler de elbet bir gün gidecek. Oyunun tek kişilik oluşunun beni etkilediğini söylemiştim. Bunun sebebi ise, gerçekten bu kadar nefret dolu, saldırgan ve gözü kendi menfaatleri dışında hiçbir şey görmeyen insanlar sonunda yapayalnız kalıyorlar. Ne yalakaları, ne de sağ kolum dedikleri kalıyor etraflarında. Tarihe karışıyorlar. Günümüzde Adolf Hitler Alman halkı için bir utanç kaynağıdır, hakkında konuşmak bile istemezler. Nereden nereye… Burak Sergen’in konuşmasından sonra, ışıklar açıldı ve perde kapandı. Oyun bitmişti. Umutlu olmaktan yanayımdır hep. Her şeyin bir sonu vardır: oyunların, kitapların, arkadaşlıkların ve hatta hayatın. Umarım Türkiye için karanlık günlerin de sonu gelecek, bugünün Adolf’leri, yarınların aydınlığında boğulacak… 
Download