TDV DIA - İslam Ansiklopedisi

advertisement
KURAVZA (Beni Kurayzal
sala- Leipzig I 93 8). Ayrıca İngiltere. Polanya ve genelde Avrupa arşivlerindeki
belge ve kaynakların tanıtılmasına hizmet etmek üzere çeşitli makaleler kaleme almıştır.
BİBLİ YOGRAFYA :
Şerif Baştav, " Kazan Türklerinden Prof. Akdes Nimet Ku rat " , Türkiy e Cumhuriy eti Devletinin Kurulu ş ve Ge li ş m es ine Hizm eti Geçen Türk Dü nya s ı Aydınla rı Sempozyumu
Bildirileri(h az. A bd ulka dir Yu va l ı v.dğ r. ) , Kayseri 1996 , s. 119-126 ; Ali Sevim, " Prof. Dr. Akdes Nimet Kurat ", BTTD, sy. 48 ( 197 1). s. 5-9 ;
Osman Turan , " Bir A lim ve idealistin Kaybı ",
a.e., sy. 48 ( 1971 ). s. 30- 33 ; İhsan llgar, "Prof.
Dr. Akdes Nimet Kurat'ın Arkasından " , a.e., sy.
48 ( 197 1) . s. 51 -52 ; Necati Akder, "Profe sö r
Akdes Nimet Kurat ' ın A rdından H atıra lar v e
Dü ş ün cel e r" , TK, sy. 108 ( 1971) . s. 9 13 -927;
"Prof. Dr. A kde s Nimet Ku rat" , a .e., sy. 108
( 197 1}, s. 945-949.
li]
ı
L
MA HMUT
H.
ŞAKİROGLU
KURATA SERİYYESİ
( "IbyAli ~.r' )
Hz_ Peygamber'in
Beni Kurata üzerine gönderdiği
iki seriyye
(6/ 6 27 , 9 / 6 30)_
ı
_j
Kurata, Kilab b. Rebla'nın Kurt, Kurayt,
Karlt adlı oğullarından gelen ve Necid'de
Dariye ile Rebeze koruluklarının Medine
tarafındaki Fedek ve Avall çevrelerinde
yaşayan alt kollarının ortak adıdır. Hz.
Peygamber 6 yılının Muharrem ayında
(Haziran 627), bu kabilenin Basra-Mekke
yolu üzerinde ve Medine'ye yedi gecelik
mesafedeki Bekerat suyunun başında
oturan Kurata Şerebbe koluna ilk seriyyesini gönderdi. Ensardan Muhammed
b. Mesleme kumandasında otuz kişiden
oluşan birlikte Abbad b. Bişr, Selerne b.
Selame b. Vakş, Haris b. Hazerne gibi sahabiler de vardı. Bir kısmı atlara, bir kısmı
develere binmiş olan savaşçılar, Resul-i
Ekrem'den aldıkla rı t alimata uyarak gündüzleri gizlenip geceleri ilerliyorlardı. Şe­
rebbe'ye vardıklarında hevdeçli bir deve
kafilesi gördüler ve bunun müslümanlara düşman olan Beni Muharib'e ait olduğunu öğrendiler. Bunun üzerine Muhammed b. Mesleme onların yakınlarında konakladı ve tam hareket edecekleri zaman
saldırı emri verdi. Bazıları öldürüldü, bazıları kaçtı ; kaçanlar takip edilmedi. Kadın ve çocuklara dokunulmadı ; davar ve
develere ise el konuldu . Arkasından Kurata topraklarında düşmanı iyice görebilecekleri bir noktaya kadar ilerlediler.
Çevreden haber toplamakla görevlendi-
rilen Ab bad b. Bişr, Kuratalılar' ın koyunlarını sağıp dinlendirmekte, develerini suvarıp çöktürmekte oldukları haberini getirdi. Bunun üzerine Muhammed b. Mesleme, mücahidleri Hz. Peygamber'in tembih ettiği gibi aynı anda dört bir yandan
hücuma geçirdi. On kişi öldürüldü ve on
dokuz gün sonra muharrem ayının sonuna doğru Medine'ye dönüldü . Bu seriyyede iki saldırıdan 1SO deve, 3000 davar
elde edilmişti. Muhammed b . Mesleme,
ganimetin beşte birini beytülmal hakkı
olarak ayırıp geri kalanını savaşçılarına
bölüştürdü . Dönüş sırasında Beni Hanife
kabilesinin ileri gelenlerinden Sümame
b. Üsal esir alınıp Medine'ye getirildi.
Bu seriyyeden üç yıl sonra Resul-i Ekrem. ashaptan Abdullah b. Avsece el-Becell ile Kurata'ya İslam'a davet mektubu
gönderdi. Ancak Kurata reisierinden Ri'ye
es-Sühayml. İslam'ı reddettiği gibi Hz.
Peygamber'in deri üzerine yazılı mektubunu sildirip bir su kovasının deliğine yama yaptı ; bundan dolayı kendilerine Beni
Rakı ' ( ya m ac ı oğull a rı ) denildi. Ri'ye es-Sühayml'nin kızı ile Üm mü Hablb bi nt Amir
b. Halid'in, yapılan bu çirkin hareket üzerine Kurata ' nın başına bir felaket geleceğine dair şiirler söyledikleri rivayet edilir.
Hz_ Peygamber. elçisine ve mektubuna
karşı yapı l an saygısızlığı ce zalandırmak
için Reblülewel 9 (Haziran 630) tarihinde
Kurata üzerine Dahhak b. Süfyan kuman dasında bir askeri birlik yolladı. Mücahidler, Kurata 'yı Dariye'nin Samman-Züccülave mevkiinde bulup İslam 'a davet ettiler; teklif kabul edilmeyince de saldırıp
onları bozguna uğrattılar. Bu seferde yaşanmış ilginç bir olay. İslam askerlerinden Asyed b. Selerne'nin düşman tarafın­
da olan babası Selerne b. Kurt b. Abd 'i
İslam'a davet etmesi. Selerne'nin bu davete karşı oğluna ve İslam'a söverek cevap vermesi üzerine de onu atından düşü r üp bir başka mücahid öldürüneeye
kadar bir su çukurunun içinde tutması­
dır. Çarpışma sırasında Resul-i Ekrem'in
mektubunu kova yaması yapan Ri'ye esSühayml'nin develeri ve ailesi ele geçirildi; kendisi ise perişan bir vaziyette Beni
Hilal'den biriyle evli ve müslüman olan
kızının evine kaçtı. Daha sonra damadı
ona Hz. Peygamber' e gitmesini ve müslüman olup af dilernesini tavsiye etti. Bunun üzerine Ri'ye Medine'ye gitti ve bir
sabah namazının ardından Resul-i Ekrem'e biat etti. Resuluilah da vaktiyle
mektubunu yama yapan kişinin bu şahıs
olduğunu, şimdi ise İslam'a girerek hane
halkını ve develerini geri istediğini asha-
bına bildirdi. Malları dağıtıldığı için geri
verilemediyse de ev halkı iade edildi.
BİBLİYOGRAFYA :
Vakıdi.
el-Megazi, ll , 534-535; lll , 982-983;
İbn Sa 'd , et-Tabaka t, 1, 28 0- 282; ll , 78 , 162-
163; Yaküt, Mu'cemü 'l-b üldan, ll, 4 57; lll, 24;
V, 276 vd.; İbnü'J-Esir. Üsdü'l-gabe ( n ş r. Ali M.
el -Bi dlvi), Kahire, ts. (Da ru nehdati M ı s r), ll, 223 ;
lll, 358; İbn Seyyidünnas. 'Uyünü 'l-eşer, Beyrut, ts. (Da rü 'l-ma'ri fe ). ll, 79-80, 206 -207 ; Kastallani. el-Mevahibü '1-ledünniye Tercümesi (t re.
Abdül bak i). istanbul 1323 , 1, 132; Diyarbekri.
Tarfi)u 'l-i)amis, Kahire 1283 , ll, 2, 3 , 120; Nüreddin el-H alebi, insanü 'l-'uyün, Beyrut, ts. (e iMektebet ü'l-i slam iyye). lll, 171 , 17 2- 175, 204 ;
M. Asım Köksal. islam Tarihi, İstanbul 1981 , VI,
5-9; IX, 8 1-86.
Iii
HüS EYiN A LGÜL
KURAVZA (Beni Kurayza )
( ~j ~ )
L
Hz_ Peygamber ile savaşan
Medineli yahudi kabilesi.
_j
İslam ' ın doğuşunda Medine' de yaşa­
yan üç yahudi kabilesinden biridir. Diğer
ikisi gibi (Ben! Kaynu ka', Ben! Nadir) Beni
Kurayza da İbranice yazıyor, Arapça konuşuyor ve çocuklarına kendi isimlerinin
yanında Arap isimleri de veriyordu. Şeh ­
rin güneydoğusundaki ovalık bölgede
oturan kabile mensupları " utum" denilen çok katlı müstahkem evlerde yaşıyor
ve geçimlerini tarım ve ticaretle sağlı­
yorlardı .
Hz. Peygamber'in hicretten sonra Medine'deki Arap ve yahudi kabileleriyle yaptığı Medine Sözleşmesi denilen antlaşma­
ya Beni Kurayza yahudileri Evs kabilesinin
müttefiki olarak katılmışlardı. Bu antiaş­
ınada yahudilerin can, mal ve din hürriyetleri garanti altına alınmakta , öte yandan Medine'ye herhangi bir saldırı söz
konusu olduğunda onların şehrin savunmasına katılmaları , Kureyş ile ve müslümanların d iğer düşm anl a rıyla ittif aka girm emeleri öngör ülmekteydi. Antl aşmaia­
rına sadık kalmadıkları ve Resul-i Ekrem'e
ihanet ettikleri için Zilkade 2'de (Mayıs
624) Beni Kaynuka'. Reblülewel 4'te de
(Ağustos 625) Beni Nadir'in sürgün edilmesinin ardından Medine'de yalnız Beni
Kurayza kalmıştı. Sürgünden sonra Hayber'e yerleşen Beni Nadir, Hz. Peygamber'den intikam almak amacıyl a Hendek
Gazvesi öncesinde Kureyş ve yandaşlarıy­
la ittifakyaparken Beni Kurayza 'yı da yanına çekrnek istedi. Başlangıçta bu ittifaka yanaşmayan Beni Kurayza nihayet onlara katıldı. Bu gelişmeyle en tehlikeli zamanda ihanete uğrayan Hz. Peygamber,
431
KURAVZA (Beni Kurayzal
Beni Kurayza'ya karşı bir askeri birliği görevlendirmek zorunda kaldı. Bu kritik
günlerde Gatafan kabilesi ileri gelenlerinden Nuaym b. Mes'fıd'un müslüman olup
Resul-i Ekrem'in isteği doğrultusunda
Beni Kurayza ile müttefiklerinin arasını
açması ve Hendek Gazvesi'nin sona ermesiyle bu büyük tehlike atiatılmış oldu.
ResGiullah. Hendek Gazvesi'nden evine
gün öğle vakti Bilal-i Habeşl'yi
çağırarak ikindi namazının Beni Kurayza
topraklarında kılınmasını emretti; ardın­
dan zırhını giyip silahlarını kuşanarak atı­
na bindi (23 Zilkade 51 15 Nisan 627). Kendisi ana birliklerin, sancağı verdiği Hz. Ali
de öncü birliklerin başında bulunuyordu
(gazveye katılan süvarilerin isimleri için b k.
Vakıdl, 11. 498) . Ahzab süresinin 26-27.
ayetleriyle Beni Kurayza Gazvesi'ne işaret
olunduğu kabul edilmektedir. ResGl-i Ekrem kalenin önüne vardığında yahudi ileri
gelenlerine teker teker seslenerek onları
İslam'a davet etti. Olumsuz cevap vermeleri üzerine kalelerinden inmelerini ve
teslim olmalarını istedi; bu teklifin de
reddedilmesiyle çatışma başladı. Beni Kurayza, karşılıklı ok ve taş atışlarıyla on beş
veya yirmi beş gün boyunca kuşatma altında tutuldu. Müslümanlar 3000 piyade
ve otuz altı süvariden oluşurken Beni Kurayza savaşçıları 600-700 civarında idi
(sa y ılarının 400, 800 veya 900 o ldu ğ u da
rivayet edilmektedir). Bu arada münafık­
lar Beni Kurayza'ya giderek onları müslümanlara teslim olmamaya çağırıyor, direnmeye devam etmeleri halinde kendilerine yardımda bulunacaklarını söylüyorlardı. Kuşatma dolayısıyla çaresiz kalan
ve münafıklardan vaad edilen yardımın
gelmediğini gören yahudiler Beni Nadir'in
şartlarıyla, yani mal ve silahlarını bırakıp
birer deve yükü eşya ile Medine'den ayrıl ­
mayı önerdilerse de Hz. Peygamber bunu
kabul etmedi 'v e sadece kayıtsız şartsız
teslim olabileceklerini söyledi. Bir süre
daha devam eden kuşatmanın sonunda
Beni Kurayza teslim oldu. Bu arada daha
önce Hazrecliler'in, müttefikleri Beni Kaynuka' yahudileri için aracı olup onları ölüm
cezasından kurtardıklarını dikkate alarak
Evsliler de ResGl-i Ekrem'e gelip ondan
müttefikleri Beni Kurayza'ya iyi davranıl­
masını istediler. Bunun üzerine yahudiler
hakkında hüküm vermesi için Evs'ten Sa' d
b. Muaz hakem tayin edildi. Sa'd, kendisinin vereceği hükme razı olacaklarına dair
hem Evsliler'Ie Beni Kurayza'dan hem de
Hz. Peygamber'den söz aldıktan sonra
kararını açıkladı. Savaşabilecek yaşta bulunan erkekler öldürülecek, kadın ve çodöndüğü
432
cuklara esir muamelesi yapılacak, mallar
müslümanlar arasında paylaştırılacaktı.
ResGl-i Ekrem'in de onayladığı bu kararın Tevrat'a uygun olduğu (Tesniye, XX!
ı 0-1 5) , Kur' an· da da Allah v~ resul üne savaş açan ve yeryüzünde bozgunculukyapanlara verilecek cezalar arasında böyle
bir hükmün bulunduğu (el-Maide 5/3334) görülmektedir.
Hz. Peygamber'in emri üzerine. ölüm
bütün savaşçılara
infazdan önce yiyecek ve içecek verilmiş.
Tevrat okumalarına müsaade edilmiştir.
Kuşatma sırasında İslam'ı seçen dört savaşçı ise idamdan kurtulmuştur. Sayıla­
rının 1000 civarında olduğu sanılan kadın
ve çocuklardan bir kısmı serbest bırakıl­
mış. sahabllere dağıtılanların dışında kaIan hum us satılarak ci had için at ve silah
temin edilmiştir. Bu arada ResGl-i Ekrem,
henüz bulGğ çağına ermemiş çocukların
annelerinden ayrılmamasını ve öksüzlerin sadece müslümanlara satılınasını istemiş. kendisi de esirler arasında bulunan
Reyhane b int Zeyd'i safi* olarak seçmiş­
tir.
cezasına çarptırılan
BİBLİYOGRAFYA
:
Buhar!, "Megazi" , 14; Vakıdi. el-Megazf, ll,
445, 496-525; İbn Hişam, es-Sfre 2 , ll, 515, 566;
lll, 233-254; İbn Sa'd. et-Tabai):at, ll , 74-78; Taberi. Tarfi) (Ebü'l-Fazl). ll, 581-593; Ebü'l-Ferec
İbnü'l-Cevzi. el-Vefa bi-aJ:wali'l-Muştafa (n ş r.
Mustafa Abdülvahid), Kah ire 1386/1966, ll, 695;
L. Caetani, islam Tarihi (tre. Hüseyin Ca hid). İs­
tanbul 1925, IV, 206-222; S. Wittmayer. ASocial and Religious History of the Jews, New
York 1957; lll, 78-79; M. L. Margolis- A. Marx.
A History of the Jewish People, New York 1965,
s. 248-253; N. A. Stillman, The Jews of Arab
Lands, Philadelphia 1979,s. 9, 14-16; Nadir Özkuyumcu. Hz. Peygamber Devrinde Yahudilere
Karşı Güdülen Siyaset (yüksek lisans tezi, 1985).
Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 10-11, 65-74; İsmail HakkıAtçeken. Hz.
Peygamber 'in Yahudilerle Münasebetleri, İs ­
tanbul 1996, s. 128-137; W. M. Watt. Muhammad a t Medina, Oxford 1988, s.192 vd. , 214-
216 , 328; a.mlf.. "The Condemnation of the
jews of Banu Qurayzah: A Study in the Sources
of the Sirah", MW, XLII (1952). s. 160-171;
a.m1f.. "~uray~a" , EJ2 (İng . ). V, 436; W. N. Arafat. "New Light on the Story of Banu Qurayza
and th e jews of Medina" , JRAS, ll ( 1976). s.
100-107; Seyyid Ahmed ei-Ekben'lbadi. " l:lavle
Gazvet-i Beni ~uray~a", Mecelletü Mecma'i'l'ilmiyyi'l-Hindf, V/1-2, lndia 1980, s. 88-126;
M. J. Kister. "The Massacre of the Banü Qurayza", Jerusalem Studies in Arabic and Islam,
VIII, Jerusalem 1986, s. 61-96; M. Lecker. "Muhammad at Medina: A Geographical Approach" .
a.e., VI ( ı 985 ). s. 29-62; a.mlf.. "Did Muhammad Conclude Treaties with the jews Tribes Nadir, Qurayza andQaynuqa'?", lOS, XVII (ı 997),
s. 29-36; V. Vacca. "Kurayza", iA, VI , 10121013; "Qurayza", EJd., XIII, 1435.
Iii
CASİM Avcı
r
KURB
(~jlf)
Hakk'a
yakın
olma
anlamında
L
bir tasawuf terimi.
_j
Sözlükte "yakın" anlamına gelen kurb
kelimesi tasawuf terimi olarak genellikle
karşıtı olan bu'd ile (uzak) birlikte kullanı­
lır. Yakınlık ve uzaklık zaman. mekan ,
mesafe, makam ve mensubiyet açısın­
dan düşünülebilir. Kur'an'da müşriklerin
Mescid-i Haram'a yaklaştırılmaması anlatılırken mekan (et-Tevbe 9/ 28). insanların hesap verecekleri günün yaklaşmak­
ta olduğundan bahsedilirken zaman (elEnbiya 21 / 1) itibariyle yakınlık kastedilmiş, miras hukukundan SÖZ eden ayetlerde geçen "yakınlar" ifadesiyle (en-Nisa 4/
7) neseb yakınlığı anlatılmıştır. Ancak gerek Kur'an'da gerekse hadislerde kurb ve
bu'd kelimeleri daha ziyade manevi yakınlığı ve uzaklığı ifade etmektedir. "Ben
yakını m. dua edenin çağrısına icabet ederim" (el-Bakara 2/1 86); "Biz ona şah damarından daha yakınız" (K af 50/ 16) mealindeki ayetlerde söz konusu olan yakınlı­
ğın mekan ve mesafeyle ilgisi yoktur.
Bu'd da böyledir (el-Enbiya 21/1 09; Fuss ılet 41/44) . İblls'in ilahi huzurdan uzaklaştırılması ilahi rahmetten ve inayetten
mahrum edilmesi anlamına gelir.
Sfıfilere göre kurb ibadetlereve taatlere yakın olmak, bu'd da bunlardan uzak
kalmaktır. Kulun Allah'a yakın olması ebedl mutluluğu kazanmasına vesile olan ibadetlereve iyi davranışlara yakın olması.
Allah'tan uzak olması ise ebedl mutsuzluğuna yol açacak kötü işlere yakın olmasıdır. İlk sfıfiler daha çok kurb halinin nasıl
kazanıldığı üzerinde durmuşlardır. İbn
Ata'ya göre insanı Allah'a yakın olma
(kurbiyet) mertebesine ulaştıran evliyanın
edebidir (Süleml, s. 270) . Ahmed b. Hadraveyh ise bu mertebeye hoşgörüyle ulaşı­
lacağı görüşündedir (a.g.e. , s. ı 06). Ebü'lHüseyin en-NGrl sevginin kurbu kazandır­
diğını söyler (a.g.e., s. 166). İbn Hafife göre insanın Hakk'ayakın olması daima rıza­
sına uygun işler yapması, Hakk'ın kuluna
yakın olması ise onu sürekli başarılı kıl­
masıdır (a.g.e., s. 466). Mükaşefe ve müşahede hali içinde Allah'a yakın olmak
kurb, bu iki halden uzak kalmak ise bu'ddur. Kurb Allah'tan başkasından ilgiyi
kesmeyi, gönülde sevgiliyle olmayı gerektirir (Tehanevl, ı. ı 15; ll, ı ı 64 ).
Tasawufta asıl olan fena ve cem' halidir. Sfıfi bu hal içinde vahdete ulaşır. O za-
Download