92 petrol boru hatlarının çukurova`ya katkıları ve çevresel

advertisement
Dosya
PETROL BORU HATLARININ ÇUKUROVA'YA
KATKILARI VE ÇEVRESEL ETKİLERİ
Hüseyin ERKUL
Yrd. Doç. Dr., İnönü Üniversitesi İ.İ.B.F. Kamu Yönetimi Bölümü
[email protected]
Yeliz AKTAŞ POLAT
Arş. Gör., İnönü Üniversitesi İ.İ.B.F. Kamu Yönetimi Bölümü
GİRİŞ
20. yüzyılda petrole bağlı enerji
kaynaklarına egemen olma savaşımları
Osmanlı Devleti'nin yıkılmasına neden
olmuş, Orta Doğu ve Kafkaslar'da büyük
stratejik oyunlar oynanmış, imparatorluklar yıkılarak ulus-devletler ortaya
çıkmıştır.
21. yüzyılda ABD “Büyük Orta Doğu
Projesi”ni, Rusya Federasyonu da “2020
Enerji Stratejisi”ni uygulamaya koymuşlardır. Rusya, ABD'den sonra dünyanın
ikinci büyük enerji üreticisi ülke
konumundadır. Rusya ham petrol
üretiminde Suudi Arabistan'dan sonra
gelmekte, doğal gazda ise birinci
sıradadır.
Dünya siyasetinde doğal kaynakların
önem kazandığı günümüzde Rusya
Federasyonu; Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'ndeki petrol ve doğal gazın çıkışını
denetiminde tutmaya çalışırken, ABD ise
bunların açık denizlere çıkması için BaküTiflis-Ceyhan (BTC) gibi projelere destek
vererek doğal kaynak edinme güvenliğini
sağlamaya çalışmaktadır.
Güvenlik Politikası Konferansı'nda
Rusya'nın AB başta olmak üzere; tüm
dünya için önemli bir “enerji kaynağı”
olduğunu vurgulamıştır.
Rusya; Hazar Havzası enerji kaynaklarının denetimini elinde tutmaya
çalışmakta, ABD ise bu kaynakların
güvenli bir biçimde açık denizlere
(Batı'ya) çıkmasında Türkiye'yi bir
“Enerji Geçidi” olarak görmektedir. Bu
durum Türkiye'nin siyasi, ekonomik,
stratejik ve jeopolitik konumunu artırıyor
görünmekle birlikte bir “ateşten
gömleği” Türkiye'ye giydirmektedir.
Türkiye; bir yandan “mavi akım”
projesiyle kendisini 25 yıl bağlayarak
Rusya'dan doğal gaz satın almakta, bir
yandan da BTC ve Şahdeniz hattına da ev
sahipliği (terminal) yapmaktadır. Ayrıca;
Türkiye-Yunanistan Doğal Gaz Projesi,
Gerçekleştirilebilecek bir Trans-Hazar
Hattı ile Orta Asya’nın özellikle kısa
dönemde Türkmenistan'ın, uzun
dönemde Özbekistan'ın petrol ve doğal
gazını açık denizlere Türkiye üzerinden
çıkarma düşünceleri yoğunluk kazanmıştır.
Rusya Federasyonu Devlet
Vladimir Putin, 10 Şubat
Münih'te “Küresel Krizler ve
Sorumluluklar” konulu 43.
92
Başkanı
2007'de
Küresel
Münih
Mühendis ve Makina • Cilt : 48 Sayı: 575
Hazar Geçişli Türkmenistan-TürkiyeAvrupa Doğal Gaz Boru Hattı Projesi,
Irak-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı
Etüdü, Mısır-Türkiye Doğal Gaz Boru
Hattı Projesi ve Türkiye-BulgaristanRomanya-Macaristan Doğal Gaz Boru
Hattı Projesi (Nabucco Projesi) gibi
birçok iş birliğine gidilmiştir.
Türkiye'nin tükettiği enerji kaynağının
yüzde 41'ini petrol, yüzde 20'sini doğal
gaz oluşturmaktadır. Ancak; bu tüketimin
yaklaşık olarak yüzde 7-8'ini kendisi
üretebilmekte, kalanını ise diğer ülkelerden ithal etmektedir. Petrol ithalatında
ağırlık Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru
Hattı ile Irak'ta iken; doğal gazda ise
Mavi Akım Projesi ile Rusya'dadır.
Bu çalışmanın amacı; Çukurova
Bölgesi'ni hem ekonomik hem de
çevresel açıdan etkileyen Bakü-Tiflis-
Dosya
Ceyhan, Kerkük-Yumurtalık ve CeyhanKırıkkale petrol boru hatlarının bölge
ekonomisine katkılarını ortaya koyarak,
özellikle Samsun-Ceyhan petrol boru
hattının da bitirilmesiyle bir “enerji
terminali”ne dönüşecek Ceyhan'ın dünya
ekonomisindeki yeri ve bu petrol boru
hattının bölgeye olan çevresel etkilerini
inceleyip, sorunlarını belirleyerek çözüm
önerileri getirmektir.
Çalışma, sürdürülebilir kalkınma
yaklaşımı doğrultusunda ve doğal
çevreyi koruyarak sürekli bir ekonomik
kalkınmaya olanak verecek bir biçimde
petrol boru hatlarının sürdürülebilir
yönetiminin gerçekleştirilmesi açısından
önemlidir.
Petrol boru hatlarının Çukurova'ya
katkıları ve çevresel etkileri irdelenerek,
sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir
çevre ilişkileri doğrultusunda belirlenen
sorunlara yönelik çözüm önerileri
geliştirilmiştir. Bu öneriler doğrultusunda
petrol boru hatlarının sürdürülebilir
yönetiminin gerçekleştirilmesi; toplumsal
verimlilik ve çevrenin sürdürülebilir
olarak sonraki kuşaklara aktarılabilmesi
açısından Çukurova'ya olumlu olarak
yansıyacaktır. Çukurova'da bir “Enerji
Terminali”'ne dönüşen Ceyhan bu konuda
başrolü oynamaktadır.
KAVRAM TANIMLARI
Bu bölümde yazarlar tarafından
yapılmış petrol boru hattı tanımı, Kartal
(2007) tarafından yapılan çevresel etki
tanımı ve 2872 Sayılı Çevre Kanunu'nda
5491 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikteki sürdürülebilir kalkınma tanımı
verilmiştir (5491 Sayılı Kanun, 2006).
Petrol Boru Hattı
Bir ülkede çıkarılan ham petrolün
uluslararası denizlere ve pazarlara
açılabilmesi için yükleme terminaline
kadar taşınması için toprağın üzerine
döşenmiş ve etrafında güvenli bir kuşak
bırakılmış boru hattıdır. Ham petrol
taşımak için yapılmış petrol boru hatları
ülke içinde olabileceği gibi bazen de
birkaç ülkeyi kapsayabilir.
Çevresel Etki
İnsanlar, hayvanlar, bitkiler, hava, su,
toprak, doğal yapılar, sanat yapıları ve
ürünleri, ekonomik ve toplumsal ilişki
ağları ve biçimleri ile uzay, ısı, ışık ve
ışınım gibi çevre öğelerine insanların,
kurum ve kuruluşlar ile işletmelerin
etkileridir (Kartal, 2007).
Sürdürülebilir Kalkınma
Bugünkü ve gelecek kuşakların, sağlıklı
bir çevrede yaşamasını güvence altına
alan çevresel, ekonomik ve sosyal
hedefler arasında denge kurulması
esasına dayalı kalkınma ve gelişmedir.
ÇUKUROVA'DAKİ
PETROL BORU HATLARI
(PBH)
Bu bölümde Kerkük-Yumurtalık Petrol
Boru Hattı, Ceyhan-Kırıkkale Petrol
Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol
Boru Hattı ve temeli atılan SamsunCeyhan Petrol Boru Hattı verilmiştir.
Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı
Yıllık 400 milyon varil taşıma kapasiteli
hat; 579 kilometresi Irak'ta ve 297
kilometresi Türkiye'de olmak üzere
toplam 876 kilometre uzunluğundadır.
Irak'ın Kerkük bölgesinden çıkarılan
ham petrol Türkiye sınırına girerek
Yumurtalık’a getirilip buradan da Avrupa
pazarına aktarılmaktadır. 1977 yılından
beri ham petrol taşınan hatta günde 1
milyon 850 bin varil olarak öngörülen
petrol üretimi, sabotajlar sonucunda 1
milyon 550 bin varile düşmüştür. Bu da
Türkiye'ye yaklaşık 200-300 milyon
dolar ekonomik kayıp demektir.
Ceyhan-Kırıkkale Petrol Boru Hattı
Ceyhan-Kırıkkale Petrol Boru Hattı
Ceyhan Kırıkkale arasında ham petrol
taşıyan ve Kırıkkale'deki rafineri için
yaşamsal önemi olan bir hattır. Ancak bu
hat; başta Çakıt Deresi ve Kızılırmak
olmak üzere birçok su kaynağının
yakınından geçmekte ve belirli miktarda
tarım alanını kullanmaktadır.
Bu hat olmasaydı, Ceyhan'a gelen ham
petrol işlenmek için kamyon tankerlerle
taşınacaktı ve bu da sonuç olarak birçok
riski beraberinde getirecekti. Tabi ki bu
paragraf “kanseri gösterip sıtmaya razı
etme” biçiminde kullanılmamıştır.
Ceyhan-Kırıkkale Petrol Boru Hattı bir
iç damar gibi Kırıkkale'deki rafineriyi
beslemekte ve Türkiye açısından
stratejik önem taşımaktadır.
Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı
Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar
Mühendis ve Makina • Cilt : 48 Sayı: 575
93
Dosya
Aliyev'in, Akdeniz'deki Ceyhan
Limanı'na ana ihracat boru hattı
yapılmasına karar verdiklerini açıklamasından sonra (Caspian Business
Report, 1998) yapımına başlanan BaküTiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru Hattı;
1774 kilometre uzunluğundadır (1074
kilometresi Türkiye'de, 440 kilometresi
Azerbaycan'da ve 260 kilometresi
Gürcistan'dadır). 1991'de Sovyetler
Birliği dağıldıktan sonra, 1999 yılında
paket anlaşma imzalandı. 25 Mayıs
2005'te ilk petrol (Azeri-Çıralı-Güneşli
Alanı ham petrolü) boru hattına Azerbaycan'daki Sengeçal Terminali'nden
pompalandı (www.voanews.com) ve 28
Mayıs 2006 tarihinde Ceyhan'da ilk ham
petrol yüklemesi yapıldı. BTC ile günde
1 milyon varil, yılda 50 milyon ton ham
petrol dünya piyasalarına taşınmıştır.
Ekonomik ömrü 40 yıl olan BTC'de en
büyük hissedar BP iken; Türkiye'nin
hissesi yüzde 6,53'tür.
BTC Türkiye'ye Posof'tan giriş
yaparak; Ardahan, Kars, Erzurum,
Gümüşhane, Erzincan, Sivas, Kayseri,
Kahramanmaraş, Adana, Osmaniye
kentlerinden geçerek Ceyhan'a ulaşmaktadır. BTC'de 8 pompa istasyonu
(Azerbaycan'da 2, Gürcistan'da 2,
Türkiye'de 4), 1500 su geçişi
(Azerbaycan'da 700, Gürcistan'da 200,
Türkiye'de 600) vardır.
Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı
Rus petrolünün Karadeniz'in altından
Samsun'a getirilmesi, buradan döşenecek
petrol boru hattıyla Ceyhan'a getirilmesi
ve buradan dünya pazarlarına aktarılması
için Samsun-Ceyhan Petrol Boru hattının
yapımına 2007 yılında başlanılmıştır.
Hattın toplam uzunluğu 550 kilometre
olup; günde 1 milyon varil ham petrol
taşıması planlanmış, ileri aşamada günde
1,5 milyon varile çıkarılması
hedeflenmiştir (Kıraç, 2007, 13).
Ancak bu hattın yapımı gecikmektedir.
94
Çünkü; Türkiye'yi baypas yapan almaşık
Rusya-Bulgaristan-Yunanistan BurgazDedeağaç hattıyla ilgili anlaşmalara da
imza atılmıştır.
ÇUKUROVA'DAKİ
PETROL BORU
HATLARININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
Bu bölümde Petrol Boru Hatları'nın
(PBH); Kerkük-Yumurtalık PBH, BaküTiflis-Ceyhan PBH ve Ceyhan-Kırıkkale
PBH'nin Çukurova'ya ekonomik katkıları
ve bunların çevresel etkileri verilmiştir.
Petrol Boru Hatları'nın Çukurova'ya Katkıları
Çukurova'da bulunan petrol boru hatları
hem ekonomik, hem istihdam, hem de
stratejik ve jeopolitik açılardan bölge
ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır. Ceyhan, Orta Doğu ve Kafkasların
en önemli petrol terminali durumuna
gelmiştir. Bu da Ceyhan'ın ileride petrol
borsası olabileceğinin ilk ışıklarını
vermektedir.
Ceyhan'ın petrol terminali olması, birçok
yöre insanına istihdam yaratmış ve bu da
bölge ekonomisini canlandırmıştır.
Ayrıca; Ceyhan'ın stratejik güç ve
jeopolitik önemi artacaktır.
Kerkük-Yumurtalık PBH'nin Çukurova'ya
Katkıları
Türkiye, petrol gereksiniminin büyük bir
bölümünü Kerkük-Yumurtalık Petrol
Boru Hattı ile Irak'tan ithal etmektedir.
Buraya gelen ham petrol CeyhanKırıkkale PBH, demir yolu, deniz yolu ve
Mühendis ve Makina • Cilt : 48 Sayı: 575
kara yolu taşımacılığı ile rafinerilere ve
pompalara taşınmaktadır.
Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı
Çukurova'ya ekonomik yönden önemli
katkılar sağlamakla birlikte; özellikle
Irak bölümünde yapılan sabotajlar
nedeniyle düşük kapasiteyle çalışmaktadır. Bunun yanı sıra Irak'taki bölümün
peşmergelerin denetiminde olması
nedeniyle bu petrol boru hattı bazı riskler
taşımaktadır.
Bu konuda bir başka risk de KerkükYumurtalık Petrol Boru Hattı'na almaşık
(alternatif) olan Kerkük-Hayfa Hattı'nın
genişletilmesiyle İsrail üzerinden
pazarlanması çalışmalarının hızlandırılmış olmasıdır (Cumhuriyet Gazetesi, 17
Mart 2007, 9).
Ceyhan-Kırıkkale PBH'nin Çukurova'ya
Katkıları
Ceyhan-Kırıkkale Petrol Boru Hattı'nın
en önemli katkısı Ceyhan'a gelen ham
petrolün Kırıkkale'deki petrol
rafinerisine işlenecek ham madde
sağlamasıdır. Ham petrol burada
işlenerek katma değer yaratılmaktadır.
Ayrıca; hem Ceyhan'da hem de
Kırıkkale'de iş istihdamı yaratmakta, bu
bölgelerin ekonomilerini canlandırmaktadır. Petrol boru hatları ayrıca
toplumsal yatırım programlarının ve
projelerin uygulanmasına neden
olmaktadır.
Bakü-Tiflis-Ceyhan PBH'nin Çukurova'ya
Katkıları
Proje toplam maliyeti, 3 milyar doları
geçen BTC Petrol Boru Hattı'na Türkiye'nin katkısı 1,4 milyar doları bulmuştur.
BTC Türkiye'ye yıllık 300 milyon dolar
gelir sağlamıştır.
BTC Projesi ile Türkiye ayrıca; hattın
yapımında Türk şirketleri 2,5 milyar
dolarlık iş imkânı ve 100 bin kişiye
istihdam sağlamanın yanı sıra gereksinimi olan 20 milyon ton petrolü hattan
alarak navlun ödemekten kurtulmuştur.
Dosya
BTC; Türkiye'ye ekono-mik katkıların
yanı sıra stratejik güç ve jeopolitik önem
kazandırmıştır. Ayrıca; Ceyhan önemli
bir petrol piyasası merkezi haline
gelmiştir.
PBH'lerin Çukurova'ya Çevresel Etkileri
Kuzey Levantin Denizi olarak da
adlandırılan Kuzeydoğu Akdeniz;
özellikle Ceyhan, Yumurtalık ve
İskenderun Körfezi, kara kökenli kirleticilerle kirlenmesinin yanı sıra boru hattı
terminali, endüstri, tarımsal, evsel ve
turizm faaliyetleri sonucunda kirlenmektedir.
Körfeze akan akarsularda yüksek
oranda civa, kalay ve kadmiyuma
rastlanmıştır. Bu ağır metaller deniz
ürünlerinde biyolojik birikim göstererek, bunlarla beslenen canlılara
geçmektedir. Boru hatları ve tanker
taşımacılığının bölgede yoğun olması
nedeniyle deniz suyunda oldukça
yüksek oranlarda petrol hidrokarbonu
bulunmasına neden olmaktadır. Bu da
özellikle dünyada az yerde rastlanan
büyük karides ve su ürünlerine zarar
vermektedir (TÇV, 1995, 264-272).
Ceyhan-Kırıkkale PBH'nin Çukurova'ya
Çevresel Etkileri
30 Nisan 2007 tarihinde BOTAŞ'a ait
petrol boru hattını, inşaat çalışması
sırasında iş makinesinin kepçesi delmiş
ve delinen hattan yaklaşık 7000
metreküp petrol önce Çakıt Deresi'ne
akmış, buradan Seyhan Baraj Gölü'nü
etkilemiştir. Çakıt Deresi'ndeki balıkların yanı sıra balık lokantalarının
havuzlarındaki balıklar ve çevrede
aralarında kuşların da bulunduğu çok
sayıda hayvan yok olmuştur.
Çevre felaketi sadece bunlarla sınırlı
kalmamış, akarsuya çok miktarda
hidrokarbonun karışmasının dışında;
yakarak ham petrolün uygulanması
yöntemiyle de hava kirletilmiştir.
Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Petrol Boru
Hattı'nın Çukurova'ya Çevresel Etkileri
Ceyhan, Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol
Boru Hattı'nın yükleme terminalidir. Bu
nedenle tanker gemilerin yükleme
yaptıkları bir limandır. Bu limandan
tanker gemilere yükleme yapılması
sırasında denize dökülen ham petrol ve
bu tanker gemilerin denize izinsiz
döktükleri sintine suyu ve balast gibi
atıkları körfezi çevresel açıdan tehdit
etmektedir.
Birde tabi ki BTC-PBH petrol boru
hatlarının yaklaşık 20 metre genişliğindeki güvenli alanlı ve Posof'a kadar
1074 kilometre uzunluğundaki toprak
başka amaçla kullanılamamaktadır.
Özellikle Çukurova'nın verimli tarım
toprakları petrol boru hatlarının kavşak
noktası olmuştur.
BULGULAR VE
ÖNERİLER
Bu bölümde bulgular ve öneriler ile
genel sonuç verilmiştir.
Bulgular ve Öneriler
B.1. Çukurova Bölgesindeki petrol boru
hatlarının yükleme ve dağıtım terminali
olan Ceyhan ve Kuzey Doğu Akdeniz
evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklardan
ağır çevre sorunları yaşamakta ve
bundan bölgedeki endemik bitkiler, su
ürünleri, balıkçılık ve turizm olumsuz
etkilenmektedir.
Ö.1. Çukurova Bölgesinde Kuzey Doğu
K e r k ü k -Yu m u r t a l ı k P B H ' n i n
Çukurova'ya Çevresel Etkileri
Irak petrolünün taşındığı
Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru
Hattı'na; ABD'nin Irak'ı
işgalinden sonra direniş-çilerin
düzenlediği 198 sabotaja yönelik
saldırılar Türkiye'ye ekonomik
yönden, dünyaya da çevresel
yönden oldukça fazla zarar
verdi.
Türkiye bu hattan sabotajlar
nedeniyle yıllık ortalama 200300 milyon dolarlık maddi zarar
gördü (www.aksiyon.com.tr).
Bunun yanı sıra yapılan
sabotajlar sonucunda havaya
karışan ve sınır tanımayan hava
kirliliğinden etkilendi.
Mühendis ve Makina • Cilt : 48 Sayı: 575
95
Dosya
Akdeniz'in deniz taban yapısı, su
akıntıları ve deniz suyu özellikleri göz
önüne alınarak atıklar konusunda
yeniden kullanma, geri kazanım, geri
dönüştürme, kompostlaştırma, düzenli
depolama ve arıtma tesisleri yapılarak
kirleticiler en düşük düzeyinde tutulmalıdır.
B.2. Türkiye bir “Enerji Geçidi”,
Ceyhan ise “Enerji Terminali” konumuna gelmiş ve özellikle Ceyhan bir çekim
merkezi olmuştur.
Ö.2. Türkiye “Enerji Geçidi” olma
konumunu katma değer yaratma fırsatına
dönüştürmeli ve Ceyhan da “Enerji
Terminali” konumuna hem kentleşme
hem de çevresel düzenleme açısından
gerekli planlamalarını yapmalıdır.
B.3. Boru hatlarında bazen hırsızlık
amacıyla bazen de kazayla ham petrol
doğaya karışmakta; bu da su, hava ve
toprakları kirletmekte, başta insanlar
olmak üzere, hayvanlara ve bitkilere
diğer bir deyişle canlı ve cansız çevre
öğelerine yaşamsal zararlar vermektedir.
Ö.3. Petrol boru hatlarının güvenliği
uzman kişilerce sağlanmalı, boru
hatlarının yakın çevresindeki su
kaynakları ile hat arasında drenaj
kanalları oluşturulmalı, hat boyu
ağaçlandırılmalıdır.
B.4. Ceyhan Ham Petrol Yükleme
Terminali'ne gelen ve Körfezde bulunan
gemiler hem yükleme sırasında hem de
bölgede bulundukları sırada kirletici
öğelerle denizi kirletmekte ve denizdeki
canlı yaşamını tehdit etmektedirler.
Ö.4. “Kirleten öder” ilkesi gereği denizi
kirleten gemilere yönelik yaptırımlar
artırılmalı ve denizin çevre denetimini
yapacak bir “Deniz Çevre Polisi” birimi
oluşturulmalıdır.
B.5. Ceyhan Ham Petrol Yükleme
Terminali'nin çevre yönetimi farklı
96
birimlerce yerine getirilmekte; bu da
başta yetki karmaşası olmak üzere birçok
sorunu beraberinde getirmektedir.
Ö.5. Bölgenin çevre yönetiminde
yetkili, görevli ve sorumlu bir bölge
yerel (GAP benzeri) yönetimi oluşturulmalı, bu bölge yönetimiyle ilgili
yönetsel düzenlemeler çıkarılarak
örgütsel yapısı kurulmalıdır.
Genel Sonuç
Enerji insanların günlük yaşamlarını
sürdürmeleri için gereklidir. Toplumların evrimi, kullandıkları enerji
kaynaklarına bağlı olmuş ve gelecekteki
gelişmeleri de enerji kaynaklarının
yeterliliğine dayanacaktır. Enerjinin
insan yaşamındaki vazgeçilmez yerinin
yanı sıra enerjinin üretimi, çevrimi,
taşınması ve tüketimi çevre kirliliğine
neden olan evrelerdir (Keleş, Hamamcı,
2002, 90).
Dokuzuncu Kalkınma Planı'nın (20072013) 414 sıra numaralı politikasında
“Ceyhan'ın uluslararası petrol
piyasasında ana dağıtım noktalarından ve
petrol fiyatlarının oluşumunda önemli
merkezlerden birisi olmasına çalışılacağı” belirtilmiştir (9.BYKP, 2007, 70).
Türkiye'nin “Enerji Geçidi” olması her
ne kadar çevre ve güvenlik sorunları
yaratacak olsa da siyasal ve ekonomik
yönden kazanımları daha öncelikli
görünmektedir (Erkul, 2007, 13).
Çukurova Bölgesinde Kuzeydoğu
Akdeniz'in deniz taban yapısı, su
akıntıları ve deniz suyu özellikleri göz
önüne alınarak atıklar konusunda
yeniden kullanma, geri kazanım, geri
dönüştürme, kompostlaştırma, düzenli
depolama ve arıtma tesisleri yapılarak
kirleticiler en düşük düzeyinde
tutulmalıdır.
Türkiye “Enerji Geçidi” olma konumunu
katma değer yaratma fırsatına
dönüştürmeli ve Ceyhan'da “Enerji
Terminali” konumuna hem kentleşme
Mühendis ve Makina • Cilt : 48 Sayı: 575
hem de çevresel düzenleme açısından
gerekli planlamalarını yapmalıdır.
Ceyhan ileri aşamada petrol borsasına
dönüştürülmelidir.
“Kirleten öder” ilkesi gereği denizi
kirleten gemilere yönelik yaptırımlar
artırılmalı ve denizin çevre denetimini
yapacak bir “Deniz Çevre Polisi” birimi
oluşturulmalıdır. Çukurova'da çevre
koruma ve geliştirmeye yönelik projeler
hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.
Bölgenin çevre yönetiminde yetkili,
görevli ve sorumlu bir bölge yerel (GAP
benzeri) yönetimi oluşturulmalı, bu
Çukurova Çevre Koruma (ÇEVKO)
Bölge Yönetimi ile ilgili yönetsel
düzenlemeler çıkarılarak örgütsel yapısı
kurulmalıdır. ÇEVKO Bölge Yönetimi
Çukurova Bölgesindeki ve Kuzey
Akdeniz'deki kirlilik ölçümlerini yaparak
envanter tutmalı ve kirleticileri engelleme yönünde çalışmalar yapmalıdır.
KAYNAKÇA
1. (Caspian Business Report, 1998)
2. Cumhuriyet Gazetesi, 17 Mart 2007, 9.
3. Erkul Hüseyin (2007), “Türkiye'nin
Enerji Geçidi Olmasının Ekonomik
Etkileri, Yaratacağı Çevre ve Güvenlik
Sorunları, Azerbaycan Qafqaz
Üniversitesi, Küreselleşme Sürecinde
Kafkasya ve Orta Doğu Kongresi'nde
sunulan bildiri, Bakü.
4. Kıraç Şehriban (2007), “Teşvik AKP'den,
Hat İtalyan'dan” Cumhuriyet Gazetesi (27
Nisan 2007),
5. Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013),
DPT Yayını, Ankara.
6. Kartal Kemal (2007),
7. Keleş Ruşen, Can Hamamcı (2002),
“Çevre Politikası”, İmge Kitabevi, Ankara.
8. Türkiye'nin Çevre Sorunları (1995),
Akdeniz, Türkiye Çevre Vakfı Yayını,
Ankara.
9. 2872 sayılı Çevre Kanunu'nda değişiklik
yapan 2006 tarihli 5491 sayılı Kanun
www.voanews.com,
Download