BILGISAYAR DONANIM NOTLARI 1. BILGISAYAR NEDIR? Bilgisayar aldigi komutlar uyarinca veri isleyerek problem çözen otomatik elektronik aygitlarin ortak adidir. Bu tür aygitlar , çalisma ilkeleri , donanim tasarimlari ve uygulama alanlari bakimindan örneksel, sayisal ve karma bilgisayarlar olarak üç gruba ayrilirlar. Bilgisayarlarin en büyük özelligi elektronik olmasidir. Daha sonra elektronik alanindaki ilerlemelerin paralelinde hizla geliserek yaygin bir hale gelmistir. Bunun disinda bilgisayarlarin fiziksel olarak büyük/küçük boyutlari da vardir. Ilk gelistirilen bilgisayarlar tonlarca agirliginda idi. Elektronik alanindaki gelismelerin sonucu olarak lambalarin yerini transistörler , daha sonra da onlarin yerini entegre devreleri almis ve bilgisayarlar dona nim olarak küçülmüstür. Büyük bilgisayarlar sistemlerin ardindan büyük firmalar, kamu kuruluslari kuruluslar için mini bilgisayarlar gelistirilmis ve uzun yillar ofis hayatinda yer almistir. Daha sonra daha küçük boyutlardaki ve tek bir kisinin kullanabilecegi mikro bilgisayarlar gelistirilmeye baslanmistir. En sonunda 1981 yilinda IBM firmasi IBM PC gelistirerek bilgisayar tarihine önemli bir adim atmistir. Bugün dünyada milyonlarca insan kendi kisisel bilgisayarini kullanmaktadir. Istedigi yere tasiyabilmekte ve istedigi isi yapabilmektedir. 1.1 Bilgisayarin Iç Organizasyonu Bir bilgisayarin genel fonksiyonel parçalari blok diagram seklinde Sekil 1 de gösterilmistir. Sekil 2 de ise merkezi islem biriminin iç yapisini sematik olarak görünmektedir. Bellek (Memory) Merkezi Islem Birimi Genisleme Yolu (Expansion Bus) Kontrol yolu (Control bus) Adres yolu (Address bus) CPU Veri yolu (Data bus) Çevre Cihazlari (Peripherals) Sekil 1. Bilgisayarin fonksiyonel parçalari -1- CP Kontrol Kaydedicileri Aritmetik Lojik Unite Genel Amaçli Kaydedicileri Control Address Kontrol Unitesi Data Durum Kaydedicileri Sekil 2. Merkezi Islem Birimi Organizasyonu 2. BILGISAYARIN TEMEL ISLEMLERI Bilgisayarin yaptigi temel islemler: Giris (Input): Kullanici tarafindan ya da bilgisaya r tarafindan saglanan verilerdir. Bu veriler, sayilar, harfler, sözcükler, ses sinyalleri ve komutlardir. Veriler giris birimleri tarafindan toplanir. Islem (Processing): Gereken verilere göre, programin yetenekleri ölçüsünde yapilan islemler. Çikis (Output): Bilgisayar tarafindan üretilen rapor, belgeler. Islenmis sonuçlarin yazili olarak ekrandan veya diger çikis birimlerinden çikarilmasidir. Saklama (Storage) : Sonradan kullanim için bilgilerin saklanmasi. 3. BILGISAYARIN BILESENLERI Bilgisayar içindeki islemleri belli bilesenler (components) yerine getirir. A. Giris Birimleri (Input Devices) Bilgisayarlara veri girmekte kullanilan araçlardir. Klavye, fare, disket, hard disk (sabit disk), joystick, tarayici (scanner), mikrofon, ekran (dokunmatik ), CD, barkod okuyucu vb. B. Islem Birimleri (Processing Units) Bilgisayardaki ana islem birimi CPU ya da islemci (microprocessor) olarak adlandirilan ana islem birimidir. Sonraki bölümde CPU genis olarak yer almaktadir. CPU disinda su islem birimleri vardir: -2- Anakart (motherboard) : Bir sase üzerinde bütün bilesenleri birlestirir. Yonga seti (Chip Set) : Bir dizi yonga (chip) ya da entegre devre (integrated circuit). Chip Set islemci ve diger yongalari içeren önemli bir grup bilesendir. Veri yolu ve Adres Yolu (Data bus, Address bus) : CPU ile diger bilesenler arasinda veri alisverisini saglayan bilesenler. Genisleme Yuvalari (Expansion Slot) : Ek aygitlarin (çevre birimlerinin) bilgisayara baglanmasini saglar. Saat (Clock) : Islemcinin hizini düzenler. Bellek (Memory) : Islenecek bilgileri geçici olarak saklar. C. Çikis Birimleri (Output Devices) Bilgisayarda elde ettigimiz dosyalarin çikislarini görmek için kullanilan birimlerdir. Ekran, yazici, vb. 4. BILGISAYAR DONANIM TEKNOLOJILERI 4.1 KASA Bilgisaya r donanimi için fiziksel koruma saglar.Farkli tüleri vardir: o Mini tower o Midi tower o High tower o Mount rack : bilesenler raflari olan dolaplar içersine yerlestirilir.çok sayida disk, cd rom …vs gibi genislemeye imkan verir. o Slim kasa : az yer kaplar. Fakat teknik bakimlari daha zordur. o ATX kasa : iyi havalandirma vardir. Isletim sistemi tarafindan sistemi kapatabilme (Soft Power Support) özelligi bulunmaktadir. 4.2 BILGISAYARIN GÜÇ BIRIMI (POWER SUPPLY) Bilgisayar parçalari genellikle –5, +5, -12, +12 volt DC ile (dogru akim) çalisirlar. Güç kaynaklari sebekeden aldiklari 220 yada 110 volt AC’ yi çesitli voltajlarda DC’ye çevirir. Ayni zamanda bir regülatör vazifesi görerek bu voltajlari sabit tutar. Güç kaynaklari genelde güçlerine göre siniflandirilir. Baglanacak aygit sayisina görede seçim yapmak gerekir. CD-ROM, yedekleme ünitesi, 2-3 HDD bulundugu server’larda ek güç kaynagi kullanmak gerekebilir. a. Power Supply Konnektörleri : Güç birimlerinin ana karta (motherboard) baglanmasi için degisik konnektörler (connectors) kullanilir. AT kasalarda ana kart üzerindeki iki yuvaya P8 ve P9 disi konnektörleri takilir. -3- ATX kasalarda ise tek bir 20 kabloyu konnektör kullanilir. b. Çevre Birimlerle Baglanti Konnektörleri : Çevre birimlere güç aktarmak için molex konnektör kullanilir. Sabit diskler, CD-ROM, vb. birimlerde bu konnektörler kullanilir. Ayrica mini konnektör ise disket sürücü gibi birimler için kullanilir. 4.3 ANAKART Anakart, bir bilgisayarin tüm parçalarini üzerinde barindiran ve bu parçalar arasind aki iletisimi saglayan elektronik devredir. Sekil 3 Bilgisayar anakartinin görünümü Anakartin üzerindeki kartlara veri akisi “bus” adi verilen veriyollari üzerinden yapilir. Buslar kendi içinden ikiye ayrilir. Bunlar System Bus ve I/O Bus dir. System Bus, islemci ile RAM arasindaki veri akisini saglar. I/O Bus ise çevre kartlarin iletisimini ve bunlarin islemci ile arasindaki iletisimi saglar. Anakart üzerindeki köprü chipsetler (bridge) I/O Bus’i System Bus’a baglar. Genelde anakart üzerinde: Ø Ø Ø Ø Ø Ø Ø Güç kaynagi girisi BIOS Islemci yuvasi Chipsetler Bellek yuvalari Genisleme yuvalari Portlar -4- Ø Ø Ø IDE, UDMA ve SCSI baglanti yuvalari Floppy baglanti yuvasi Diger yardimci devreler görebilirsiniz. Güç Kaynagi Girisi : Anakarta enerji veren baglantidir. Kasa üzerindeki güç kaynagindan çikan ana güç kablosu buraya takilir. Bios : BIOS, bilgisayarin açilabilmesi için gerekli bir aygittir. Bu aygitin üzerinde üretici firmanin hazirlayip yükledigi bir yazilim vardir. BIOS yazilimi sistemin açilis sirasinda ana karta bagli diger aygitlarin açilmasini ve test edilmesini saglar. BIOS’un sistemi açip test edebilmesi için sisteme bagli donanimlarin özelliklerini bilmesi gerekir. Bu bilgiler bilgisayar kapali bile olsa silinmemelidir. Örnegin harddiskin özellikleri, sistem saati gibi. Bu isi CMOS yapar. CMOS üzerindeki bu bilgileri silinmemesi için anakart üzerinde bir CMOS PILI bulunur. CMOS bu pil ile 2-3 yil silinmeden çalisabilir. Islemci Yuvasi : Günümüz islemcileri slot veya soket yapida olup, anakartlar üzerinde de islemci için ya soket ya da slot seklinde bir yuva bulunmaktadir. Bazi anakartlarda hem slot hem soket islemci yuvasi da mevcuttur. Bazi anakartlarda ise birden çok islemci takilabilmesi için daha fazla soket veya slot bulunabilmektedir. (Özellikle server (sunumcu) ola rak kullanilan bilgisayarlarda bu tür anakartlar kullanilmaktadir. Yongaseti(Chipset) : Chipset anakartin üzerinde yer alan bir dizi gelismis islem denetçileridir. Bu denetçiler anakartin üzerindeki bilgi akis trafigini denetler. Islemcinin verileri aldigi yollari takip eden anakart üzerindeki chipsettir. Chipset'lerdeki gelismeler islemcilerdeki gelismelere paralel olarak ilerlemektedir. Yeni bir RAM ya da bus gelistirildigi zaman bunu islemciye aktaracak olan Chipsetler de gelistirilir. Pentium islemciler için farkli chipset üreticileri mevcuttur. Bunlar Intel, SIS, Opti ve Via dir. Bu chipsetler kullanilabilecek islemci ve anakartin performansini belirler. Günümüzde kullanilan LX, BX, EX, ZX, i810, i820, i815 ve Super Soket 7 tipi anakartlarin chipsetleri farkli hizdaki islemcilere destek verirler. LX tipi anakartlar 66 MHz veri yolunu destekler. BX tipi anakartlar ise 100 MHz ve üzeri veriyolu nu destekler ve bu amaçla üretilen Pentium II ve Pentium III islemcileri çalistirirlar. LX Chipset : LX chipsetle r 66 MHz veriyoluna sahiptirler ve soket 370 ve slot 1 yapidaki Celeron ve Pentium II (233-333) islemcileri desteklemektedir. 3 DIMM slota sahiptirler ve maksimum 768 MB SDRAM desteklemektedirler. ZX Chipset : ZX chipset hem 66 MHz hem de 100 MHz veriyolunda çalismaktadir. Celeron, Pentium II ve Pentium III islemcileri desteklemektedir. 2 DIMM slotu vardir ve 512 MB SDRAM desteklemektedir. -5- BX Chipset : BX chipset de 66 MHz ve 100 MHz veriyolunu çalismaktadir. Celeron, Pentium II ve Pentium III islemcileri desteklemektedir. 4 adet DIMM slot ile 1 GB’a kadar RAM destegi vardir. CAD/CAM gibi resim isleme, database uygulamalari, ses isleme ve 3D oyunlar gibi yüksek performans isteyen uygulamalarda tercih edilmektedir. Önceleri ATA33 standardini destekleyen BX chipsetler artik ATA66 standardini da desteklemektedir. i810 Chipset : i810 chipsetlerde tümlesik görüntü ve ses özelligi mevcuttur. Bu chipsetler ayni zamanda 66 MHz ve 100 MHz veriyolunu desteklemektedir. i810 chipseti digerlerinden ayran en büyük özelliklerinden bazilari; direk AGP grafik arabirimi, ATA 66 hard disk standardi, AC 97 ses destegi, STS (Suspend to RAM) ve AMR (Audio Modem Riser) dir. Ayrica ATA 66 standardini ilk destekleyen chipsettir. STS (Suspend to RAM) özelligi ile çok az elektrik harcayarak çok kisa zamanda bilgisayarin açilmasini saglamaktadir. i820 Chipset : i820 chipset’i 100 ve 133 MHz sistem bus hizinda çalisan islemciler için üretilmis bir chipsettir. MCH (Memory Controller Hub), ICH (I/O Controller Hub) ve FWH (Firmware Hub) olmak üzere üç ana bilesenden olusmaktadir. i820 chipseti özellikle 400 MHz’e kadar saat hizinda çalisabilen RDRAM (Rambus DRAM) için gelistirilmistir. RDRAM, SDRAM’den çok daha yüksek frekanslarda çalisabilmektedir. Intel 820’yi DIMM RAM’lar ile uyumlu hale getirebilmek için MCH içerisinde MTH (Memory Translator Hub) bulunmaktadir. i810E Chipset : i810E chipset, i810 chipsetin gelistirilmis halidir. 66, 100 ve 133 MHz veriyolunu desteklemektedir. Böylece Celeron ve Pentium III/133 MHz islemcileri desteklemektedir. Ayrica 133 MHz SDRAM destegi ile grafik islemlerinde daha iyi performans saglamaktadir. i815-i815E : i815 chipset, i810E chipsetin devami niteligindedir. Ancak bu chipsetin getirmis oldugu en yeni özellik i815 chip içine yerlestirilmis grafik arabirimine ek olarak ayri bir slotta AGP4X grafik desteginin olmasidir. Böylece daha iyi grafik için gelismis ekran karti kullanmak isteyen kullanicilara avantaj saglanmis oldu. i815E chipseti ise i815 chipseti ve ICH2 bileseninden olusmaktadir. Ilk etapta I815 yonga ile ICH (I/O Controller Hub) adi verilen I82801AA yongasi beraber kullanildi. I/O Giris Çikis arabirimi, PCI, Harddisk, USB, gibi arabirimleri kontrol eden ICH (I82801AA) yonga, harddisklerde ATA66 yi desteklerken AMR gibi yeni bir teknolojiyi de beraberinde getirdi. Teknolojideki hizli ilerleyis harddiskte de ATA100 standardi ile görüldü ve AMR arabiriminin beklenen sonucu gösterememesi nedeniyle yeni arabirimler üzerinde çalisildi. ICH 2 (I82801BA) yongasi ile beraber bir kaç degisiklik yapildi ve disklerde ATA100 destegi ve CNR (Communication Network Riser) denilen yeni bir teknoloji sunuldu. CNR ile Ethernet, USB, Ses gibi bilesenleri destekleyen kartlarin üretilmesi planlandi. Ayrica 2 olan USB destegi ayri bir -6- yongaya gerek kalmadan 4 e çikti. Bu farkliligi belirtmek için ise I815+ICH2 bilesenine kisaca I815E adi verildi. i820 Chipset i820 chipset’i 100 ve 133 MHz sistem bus hizinda çalisan islemciler için üretilmis bir chipsettir. MCH (Memory Controller Hub), ICH (I/O Controller Hub) ve FWH (Firmware Hub) olmak üzere üç ana bilesenden olusmaktadir. i820 chipseti özellikle 400 MHz’e kadar saat hizinda çalisabilen RDRAM (Rambus DRAM) için gelistirilmistir. RDRAM, SDRAM’den çok daha yüksek frekanslarda çalisabilmektedir. Intel 820’yi DIMM RAM’lar ile uyumlu hale getirebilmek için MCH içerisinde MTH (Memory Translator Hub) bulunmaktadir. i840 Chipset : Bu chipsetin i820 chipsete ek olarak getirmis oldugu en önemli yenilikler 3 grupta toplanabilir. Bunlardan birincisi, anakarti is ortamlarinda güçlü bir platform olarak Workstation yada giris seviyesi server olarak kullanilmasini saglayacak çift Pentium III islemci destegi. i840 sadece 133MHz veriyolu destegi saglamakta bu nedenle 133MHz de çalisan Pentium III islemciler ile maksimum performans saglanabilmektedir. Ikinci önemli özelligi ise tek kanalda RDRAM band genisligi ençok 1.6GB verebilirken bu chipset ile iki kanal RDRAM destegi geldigi için en çok 3.2GB lik bellek band genisligi saglanmaktadir. Bu sekilde grafik ve resim isleme programlari olan CAD/CAM, AutoCAD gibi yazilimlar ile ugrasan kullanicilar için daha canli, hizli ve net görüntüler sunulmaktadir. Üçüncü yenilik ise anakart üzerinde Intel i82806 kullanildiginda mevcut 32bitlik PCI yuvalarina ek olarak 64bitlik PCI yuva destegi gelmekte ve iki yonga arasindaki band genislik ise 533MB/s olmaktadir. Bu yuvalarda daha çok yüksek bandgenisligi isteyen Gigabit Ethernet, Fiber Channel yada SCSI kartlar kullanilabilmektedir. Bellek Yuvalari : Anakart üzerinde RAM olarak ifade ettigimiz bellek kartlarini takmak için yuvalar bulunur. Eski anakartlarda 30 pinlik ve 72 pinlik, yeni anakartlarda ise 168 pinlik bellek yuvalari kullanilmaktadir. Bazi eski anakartlarin üzerinde hem 72 pinlik hem de 168 pinlik bellek yuvasi görmek de mümkündür. Genisleme Yuvalari : Bu genisleme yuvalarina slotlar da denir. Anakartlarda bulunan veriyolu türlerine göre kullanilan slotlar sunlardir : Ø Ø Ø Ø Ø Ø ISA VESA PCI AGP CNR AMR (16 bit veri yolu) (24 bit veri yolu) (32 – 64 bitlik veri yolu) (AGP ekran kartlari ve 3D-FX kartlari için özel) (Özel iletisim portu, henüz standartlasmadi) (Özel ses/modem kartlari için, henüz standartlasmadi) -7- Genisleme slotlari ana karta sonradan ilave edebilecegimiz kartlari takmak için kullanilir. Her yuvaya yuvanin özelligine uygun olan kart türü takilabilir. (TV karti, fax-modem karti, ses karti gibi) Portlar : Anakartin dis donanim aygitlari ile iletisimini saglayan kapilardir. Günümüz anakartlari üzerinde su portlar standart olarak bulunmaktadir : PS/2 portlari Klavye ve fare baglamak için iki adet bulunur. Iletisim portlaridir. Eski tip seri fareleri bu tip portlara COM1 ve COM2 baglayabiliriz. Ayrica harici modem baglantisi, dogrudan portlari (seri portlar) kablo baglantisi için de kullanilabilirler. LPT1 portu Yazici portudur. Ayrica dogrudan kablo baglantisi için de kullanilabilir. (paralel port) Yeni tip bir port türüdür. Ayni anda 128 aygitin birden baglanabilmesine olanak verir. Bu porta USB destegi olan USB portu aygitlari özel kablosu ile baglayabiliriz. Diger port türlerine göre daha hizlidir. FireWire/IEEE Seri, paralel, IDE, SCSI, RAID kisaca bilgisayarda cihazlari 1394 baglamak için kullandigimiz tüm portlar için ortak olarak kullanilabilecek bir baglanti noktasi olarak gelistirilen bir yapidir. Eski anakartlarda klavye, fare, iletisim ve yazici baglanti portlarini anakart üzerine entegre olarak degil, bir kontrol karti üzerine bagli olarak görebiliriz. IDE, UDMA ve SCSI Baglanti Yuvalari : Genellikle sabit disk, CD-ROM sürücüsü, CD-Writer, DVD-ROM sürücüsü için kullanilan baglanti noktalaridir. IDE UDMA SCSI 40 pinlik baglanti yuvasidir. IDE aygitlari bu yuvaya içerisinden 40 adet kablo geçen bir data kablosu ile baglariz. 40 pinlik baglanti yuvasidir. UDMA aygitlari bu yuvaya içerisinden 80 adet kablo geçen data kablosu ile baglariz. 68 veya 80 pinlik baglanti yuvasidir. SCSI aygitlari bu yuvaya içerisinden 68 veya 80 kablo geçen özel data kablosu ile baglariz. SCSI aygitlar digerlerinden daha hizli oldugu için server olarak kullanilacak bilgisayarlarda tercih edilir. Floppy Baglanti Yuvasi : Disket sürücüyü baglamak için kullanilir. 30 pinlik bir baglanti yuvasidir. Bu yuvaya yine 30 pinlik bir data kablosu ile disket sürücüsü baglanir. 4.3.1 Anakart Çesitleri : Baby AT :1997-98 öncesi PC’lerde kullanilan kartlardir. Bayby AT boyutlarindaki anakartin bazi sorunlari var. Her seyden önce ISA genisleme yuvalari islemci ile ayni hizadadir ve eger bu yuvalara takilan genisleme kartlarinin boyutlari büyükse islemciye degmeleri kaçinilmaz olmaktadir. Bellek yuvalari sabit disk ve disket sürücünün altinda kalmaktadir bu nedenle yuvalara bellek çikarip takmak çok zordur. Baby AT kart ve buna uygun kasa ile bilgisayar içerisinde havalandirmayi saglamak -8- da mümkün olmamaktadir. Power supply 12 ve 5 volt saglarken, board üzerindeki bir regülâtör kartlar ve CPU için de 3.3 voltluk enerji saglar. Sekil 4 AT tipi Anakart ATX : INTEL’ in ATX standardi ile daha çok giris/çikis birimi alinmis. Bellek yuvalari ise sistemin orta kisminda yer aliyor ve erisimi kolaylastiriyor. Kasada bu yeni anakarta göre yeniden düzenleniyor. Sekil 5 ATX tipi Anakart ATX anakartlarin daha eski bir teknoloji olan AT anakartlardan farklari sunlardir : 1- AXT anakartlar sadece ATX kasalara monte edilebilirler. Çünkü ATX kasalarin güç kaynagindan çikan ana güç kablosu sadece ATX anakartlara takilabilecek sekildedir. ATX kasalar genis olduklarindan PC montaji oldukça rahat olur. 2- AXT anakartlarda seri ve paralel portlar anakart üzerine entegre edilmis oldugundan artik ayri kablolarla baglamaya gerek yoktur. 3- ATX anakart üzerinde islemci yuvasi tam güç kaynaginin altina geldiginden, güç kaynaginin üfleyen fani sayesinde islemci daha iyi sogutulmaktadir. -9- 4- ATX anakartlarin en önemli üstünlügü ise; isletim sisteminin (Windows’un) kapanmasi ile birlikte sistemin de otomatik olarak kapanmasi özelligidir. Bu tür bilgisayarlarda Windows’u kapattigimizda sistem otomatik olarak kapanir, açma/kapama dügmesine basilmaz. Bu özelligi kullanabilmek için BIOS Setup bölümünde Power Management özelliginin açik olmasi gerekir. Baby AT ve ATX kartlar için üretilmis kasalar ayri kasalardir ve kartlar sadece kendi için üretilmis kasaya uyar. LPX : Bu kartlarda genisleme yuvalari Riser adi verilen bir kartin üzerine paralel olarak takiliyor. Bu da anakart ile ilgili bir islem yapildiginda (mesela memory takmak gibi) genellikle genisleme kartlarini sökme ihtiyaci doguruyor. Genelde hizli islemciler için sogutma ihtiyaci var. Sekil 6. LPX tipi Anakart NLX : NLX yapida, tüm genisleme kartlari anakartin yan tarafinda toplanmistir. Genellikle power supply Riser’in oldugu tarafta yer almaktadir. Riser’in durumu LPX’ deki Riser gibi degildir. Aslinda anakart Riser’a yandan monte edilmistir. CPU’ nun altinda bulunan Release latch disariya dogru açildiginda anakart kolayca Riser’dan; daha dogrusu kasadan yatay bir sekilde çikarilmaktadir. Anakart yine takilmak istenildiginde masaya paralel bir sekilde genisleme karti gibi Riser’a takilir. NLX kartlarda AGP destegi gelmis, fakat ihtiyaci nedeni ile, AGP slot’ u anakart üzerinde kalmistir. • • • • DIMM memory destegi Pentium II için SEC destegi Daha iyi havalandirma Sistem kartinin rahatça söküp çikarabilme için seçenekler - 10 - Sekil 7 NLX tipi Anakart Daha kisa kablo kullanimi için Riser üzerinde disk ve disket çikislari NLX board’larin avantajlarindan sayilabilir. 4.4 VERI YOLLARI ve TEKNOLOJILERI Veriyolu (BUS), anakarttaki tüm aygitlar arasi veri iletisimini saglayan devrelerdir. Aygitlarin belli bir fonksiyonu yerine getirmeleri için birlikte çalismalari gerekir. Her bir aygitin digerleriyle baglantisi olmasi gerektigi düsünülürse veriyolunun önemi ortaya çikar. Her bir aygitin tek tek birbiriyle baglanmasi yerine bir veriyoluna bütün aygitlarin baglanmasi daha avantajlidir. Böylece hem maliyet düsürülür hem de daha az yere ihtiyaç duyulur. Veriyollari asagidaki tiplerde olabilir: 1. Merkezi Islem Birimi veriyolu veya sistem veriyolu. 2. Adres veriyolu 3. Bellek veriyolu 4. Giris/Çikis veriyolu 4.4.1 Sistem Veriyolu (System Bus) Sistem Bus , islemci, RAM ve L2 önbellegi birbirine baglar. Diger I/0 bus da bu yol üzerinden islemciye giris/çikis yapar. System Bus kullanilan is lemciye göre farklilik gösterir. Islemcinin tipi system bus'in genisligini ve hizini belirler. Ne kadar hizli System bus kullanilirsa sistemin hizi ve diger parçalarla haberlesmesi de o derecede artar. Eski bilgisayarlarda kullanilan 486 islemciler 25 MHz bus hizina sahipken, Pentium islemciler bu hiz barajini 66 MHz'ye yükselttiler. Pentium II ve Pentium III islemciler bu hiz 100 MHz ve 133 MHz hizina kadar yükseltmistir. Ancak bu hizda çalisabilmek için 100 MHz destekli PC100 SDRAM ve 133 MHz RDRAM kullanilmasi gerekmektedir. 4.4.2 Giris/Çikis Veri Yollari (Input/Output Bus) Bilgisayarin dis dünyayla iletisimini saglayan giris/çikislar bu yolla yapilir. Ses karti, ekran karti, modem, vs. bu yolla anakarta baglanirlar. Günümüz bilgisayarlarinda farkli I/0 veriyollari çesidi yer alir. Bu veriyolu tipleri söyledir; - 11 - ISA : Verilerin bilgisayari olusturan parçalar arasinda 16 bit olarak dolasmasina ISA ( Industry Standart Architecture) denir. Bus hizi 8 MHZ’dir. IBM firmasinin gelistirmis oldugu bir standarttir. IBM ücretsiz olarak bu standardi dagittigi için diger firmalar tarafindan da benimsenmis ve bu standartta bir çok genisleme karti (ses karti, ethernet karti) üretilmistir. MCA : Bus hizi 10 MHZ’dir ve bus genisligi de 32 bittir. Ayrica MCA standardina uygun kartlar kolayca kon figüre edilebiliyordu. Ama MCA’nin hem ISA ile uyumlu olmamasi hem de IBM’ in bu yeni teknolojinin lisansi için ücret talep etmesi bu mimarinin piyasada kabul görmemesine neden oldu. EISA : Teknolojik gelisme içerisindeki IBM’ in rakipleri, Compaq basta olmak üzere diger firmalar da kendi mimarilerini ürettiler ve yeni ürünlerinin ismi de EISA (Extended –gelistirilmis Industry Standart Architecture) olarak adlandirildi. Isminden de anlasilacagi üzere yeni ürün ISA’nin gelistirilmisi ve ISA ürünleri ile uyumlu idi. Ayrica MCA’nin üstün özelliklerinin hepsini üzerinde bulunduruyordu. EISA da ISA gibi 8 MHZ’ de çalisir ama 32 bitlik bir bus’tir. EISA uyumlu kartlarda jumper, Swicth kullanmadan yazilim yoluyla kolayca kurulabiliyordu. PCI : PCI’in üstünlüklerini söyle siralayabiliriz: PCI islemciden bagimsiz bir yapidadir. 486 ve Pentium islemcileri kadar Power PC ve Alpha islemcilerini kullanan bilgisayarlarda bile kullanilabilir. PCI’da bus’taki veri aktarimi sirasinda islemci baska isler yapabilir. 5 ve 3.3 volt çalisan anakartlari destekler. Orijinali 33 MHZ’dir. Sonradan 66 MHZ’e yükseltilmistir. 32 ve 64 bit olarak kullanilabilir. 33 MHZ’ de 133 MBps, 66 MHZ’ de 64 bitte 528 MBps bilgi transfer hizi saglar. AGP : AGP (Accelerated Graphics Port) 132 MBps süratle bilgi transferine izin veren, özellikle 3D çalismalarinda kullanmak amaci ile gelistirilen bir kart bus yapisidir. Bu sayede ekrandaki kare atlamalari yok denecek kadar azaltilmistir. AGP Pentium II’nin SEC kartusu ve memory’ler arasinda direk bir erisim yolu kullanarak 265 MBps süratine erisebiliyor. PCMCIA : PCMCIA kart özellikle laptop ve notebook bilgisayarlar için gelistirilen adaptörleri kredi karti boyutunda olan bir bus yapisidir. 16 bit olarak çalisir ve tek bir IRQ kullanir. 3 tipi vardir. Tipler kalinliklarina göre: Type1 3.5 mm, Type2 5mm, Type3 10.5 mm’dir. PCMCIA’in bir yeni sürümü denilebilecek PC CARD diye adlandirilir ve 33 MHZ’de 32 bit çalisir. PCMCIA 5 volt kulanirken PC CARD 3.3 volt kullanmaktadir. Type1 modem ve ethernet karti olarak kullanilir. Type2 RAM olarak kullanilir. Type3 HDD olarak kullanilir. Genel özellikleri: • Bilgisayar açikken kartlar takilip çikarilabilir, hemen aktif hale gelirler. - 12 - • Soket servis adi verilen özel bir yazilim ara yüzü ile Intel mimarisini üstün bir düzeyde destekler. • Card Identification Structure (CIS) sayesinde diger aygitlar karti daha hizli ve iyi bir sekilde algilar böylece kullaniciya da çok yük düsmez. 4.4 MIKROISLEMCI (CPU-Central Processing Unit) Mikroislemciler bilgisayarin en önemli parçalaridir. Bilgisayardan islemlerin hemen hepsi mikroislemci tarafindan gerçeklestirilir. Bilgisayarin diger bölümleri mikroislemciye bilgi aktarmak ve mikroislemciden gelen bilgileri kullanicilarin anlayacagi bir sekle sokmak isiyle ugrasirlar. Gelismis bir islemci milyonlarca transistör bulunmaktadir. Güncel islemcilerden Intel Pentium III islemcisinde 28 milyon, Pentium IV islemcisinde 42 milyon transistör kullanilmistir. Dünyada islemci üreten az sayida firma vardir. Bunlardan Intel en yaygin kullanilan islemci markasidir. Bunun yaninda son yillarda Amd marka islemciler de Intel ile rekabet edebilmektedir. Sekil 4 AMD Duron slot islemcisi (Intel Pentium III düzeyinde bir islemci) Sekil 5 Pentium IV soket islemcisi Bazi mikroislemciler çok fazla isi üretirler. Bu mikroislemcileri çesitli seramik yada metal isi düsürücülerle (Heat Sink) ya da küçük fanlarla sogutmak gerekir. Ilk PC’lerde kullanilan islemciler 8086/8088 kodunu tasiyordu. Daha sonra Intel’in üretime bagli olarak 80286, 80386, 80486, Pentium, Pentium Pro, MMX, Pentium II, Pentium III ve son olarak ta Pentium IV leri kullanilmaya baslandi. Bu islemcileri birbirinden farkli kilan noktalar iç yapilari ve islem kapasiteleridir. - 13 - Örnegin 8088 islemcisi bilgileri byte’lar halinde degerlendirir. Yani 8088 8 bitlik bir mikroislemcidir. 80286 islemcisi 16 bitlik, 80386 ve 80486 islemcileri ise 32 bitlik islemcilerdir. Pentium ve Pentium Pro 32/64 islemciler olarak degerlendirilir. Islemcilerin 8 bitlik veya 16 bitlik diye ifade etmemizin nedeni islemcinin anakart üzerinde 8088’ nin 8, 80286’ 16 bacagi vardir. 80386’nin 32, Pentium ve Pentium Pro’nun 64 adet veri bacagi vardir ama veriler 64 bacak üzerinden alindiktan sonra islemlerin büyük bir bölümü 32 bit üzerinden yapilir. Bu nedenle Pentium ve Pentium Pro 32/64 bitlik islemciler olarak tanimlanir. Mikroislemciler, bilgileri bilgisayarin beleginden alip isler ve bilgileri tekrar bellege kaydeder. Bellekte bilgiler byte’lar seklinde saklanmaktadir. Bellekte bulunan her bos byte yerinin bir adresi vardir. Mikroislemci veya diger cihazlar bellege ulasirken bu adresleri kullanirlar. Mikroislemcinin adresleme için kullandigi bacaklar adres bacagi adini alir. Bu bacaklar ne kadar çok olursa mikroislemci o kadar çok miktarda bellegi adresleyebilir. Örnegin 8088’in 20 adet adres bacagi vardir ve 1 MB’i adresleyebilir. 80386’nin ise 32 adet adres bacagi vardir 4 Gigabyte bir bellegi adresleyebilir. Model yili CPU Yorum 8086 Ilk CPU 1978 Ilk olarak IBM PC/XT bilgisayarlarinda 1979 kullanildi. 29000 transistor. 8088 Adresleyebildigi Internal FPU cache Hizi (mhz) Hizi (mhz) Ram 5 5 1 Mb Hayir Hayir Dis saat 8 Iç saat 8 1 Mb Hayir Hayir Hayir Hayir Hayir Hayir 80286 134000 transistors. 1982 8,10,veya 8,10,or 12 16 Mb 12 80386DX ILk gerçek 32 bit CPU. 275000 1985 transistor. 16,20, 25,33 80386SX Ucuz 386 modeli 1988 80386DX 80386DX 16 Mb ile ayni ile ayni Hayir Hayir 25,33,50 8K Evet L1 cahe kullanildi. 386. 1.2 Milyon 1989 transistor 486 ile ayni fakat 80486SX 1991 Coprocessor yok DX’in bir seferde isleyebildiginden 2 80486DX2 1992 kat fazla komut isleyebiliyorlar 80486DX4 Daha hizli 1994 64 bit data bus. Tek zamanda 2 komut isleyebiliyor. 2 internal 8K cache Pentium 1993 çip. Cache controller anakartin üstünde.3.1 milyon transistor 80486DX 16,20, 25,33 25,33,50 4 Gb 4 Gb iç bus dis bus 16 bit 16 bit 16 bit 8 bit 16 bit 16 bit 32 bit 32 bit 32 bit 16 bit 32 bit 32 bit 486DX ile 486DX ile 486DX ile 486DX Hayir ayni ayni ayni ile ayni 486DX 486DX ile ayni ayni 25, 33 50, 66 4 Gb 8K 32 bit 32 bit 25, 33 75, 100 4 Gb 8K Evet 32 bit 32 bit 16 K Evet 64 bit 32 bit 60 66 60, 66, 90, veya 100, 133, 4 Gb 150, 166, 200 - 14 - Evet ile 57 adet özel komut aklendi Pentium muljtimedia 1996 MMX programlarinda %50 - 100 % artis saplandi. Dataflow analiz. Pentium 5.5 milyon 1996 PRO transistor. L2 cache slot modelin içine yerlestirildi 7.5 Pentium II milyon 1997 Pentium ile ayni Pentium ile ayni Pentium ile ayni Pentium ile ayni 66 180, 200 66, 100 233, 266, 300, 333, 4 Gb 350, 366, 400, 450 Pentium Pentium Pentium ile ayni ile ayni ile ayni 16 K Evet 64 bit 32 bit 64 bit 64 bit transistor. Yukarida mikroislemcileri üretim tarihleri sirasi ile verdik. Bazi islemcilerin yaninda DX ve SX harflerini görülmektedir. Her ne kadar günümüzde pek bu islemcilerden kalmasada kisaca açiklayalim. 80386SX islemcinin 80386DX islemciden farki adres ve veri bacak sayisinin daha düsük olmasi. Diger taraftan 80486’in içerisinde matematik islemci var ama 80486SX’in içinde matematik islemci yok. 80486 ve üzeri islemcilerde bir iç tampon (cache) bellek de bulunmaktadir. Mikroislemci mümkün oldugu kadar bu iç bellegi kullaniyor ve bu durumda mikroislemcinin performansini artiran bir baska etken oluyor. 80486 islemcilerin islemci disi birimlerle daha az iliski kurmak için kullandigi iç tampon bellegin büyüklügü 8 KB dir. Günümüz teknolojisindeki islemcilerde 256, 512 byte iç tampon bellek bulunmaktadir. Islemcilerin hizi ile ilgili iki ayri terimden söz edilebilir. Birincisi BUS hizi, digeri de Çalisma Hizi olarak adlandirilir. BUS hizi, islemcinin içsel hizidir. Gelen komutlari yerine getirme becerisi olarak tanimlanabilir. BUS hizlari islemci mimarisi ile ilgilidir. Ayni aileden olan CPU lar ayni BUS hizini kullanirlar. Ancak islemci hizina göre degisen katsayi çarpani dedigimiz sayidir. CPU dun bellek ile haberlesme hizini belirten BUS hizi, katsayi çarpani ile çarpilarak Çalisma Hizi elde edilir. Örnegin Pentium III 500 bir islemci 100 Mhz. BUS hizinda 5 çarpaniyla çalisir. PENTIUM : Pentium islemcisi 1993 yilinda piyasaya çikti. Pentium 32 bitlik bir islemciydi ama veriyolu 64 bitti. Yani verileri 64 bitlik gruplar halinde alip veriyor, içinde ise bu verileri 32 bitlik guplar halinde isliyordu. Pent iumlu anakartlara tek bir SIMM bellek modülü takamamamizin nedeni de bu 64 bitlik veri yolu idi. Her bir SIMM’den 32 bitlik veri geldigi için en az iki SIMM bellek modülü takarak 64 bitlik yolu beslememiz gerekiyordu. PENTIUM PRO : Pentium Pro islemcisi 1995 yilinin sonlarinda piyasaya çikti. Pentium Pro’da diger pentium’lar gibi 32 bitlik bir islemciydi. Digerlerine göre iki farkli yönü vardi: Birincisi iç yapisi tamamen 32 bitlik komutlar için optimize edilmisti dolayisi ile isletim sistemlerinin 32 bitlik komutlari için mükemmel bir performans sagliyordu. Ikincisi ise daha önceleri hep anakart üzerinde gördügümüz ikincil düzey tampon bellegin islemci entegresinin üzerine tasinmasi. Ikincil düzey - 15 - tampon bellek, islemci ile ayni entegrede oldugu zaman bellek performansi olaganüstü artiyor. Islemci üzerindeki tampon bellegi 256 KB, 512KB, 1 MB olarak seçmek mümkün. Tabi tampon bellek miktari arttikça fiyatlarda dogru orantili olarak artmaktadir. 32 bitlik isleme kabiliyeti ve tampon bellek özelligi Pentium Pro islemcilerinin Windows NT ve UNIX gibi ortamlar için ideal kiliyordu. Yapilan testlerde, 200 MHz’lik Pentium Pro, Windows NT altinda, 333 MHZ’lik Dijital Alpha islemcili bilgisayarlarin performansindan daha iyi çikmaktadir. Çünkü 256 K’lik tampon bellek anakart üzerindeki 2 MB’lik tampon bellekten daha fazla performans sagliyor. Ama Windows 95 ortaminda test edilirse Pentium Pro’nun performansi, ayni frekansta çalisan bir Pentium’dan daha kötü oluyor. Çünkü Windows 95 32 bitlik bir isletim sistemi olarak duyurulmasina ragmen yogun olarak 16 bitlik kodlar içeriyor, bu durumda Pentium Pro’nun performansini olumsuz olarak etkiliyor. Pentium Pro entegresinin üzerinde bulunan L2 tampon bellek islemci ile ayni hizda çalisir. PENTIUM MMX : Pentium Pro’dan sonra Intel’in yeni teknolojisi MMX ( Multi Media Extensions) adinda piyasaya sürüldü. MMX teknolojisi ile 80X86’ lardaki makine komut setine 57 adet yeni komut eklendi. Bu yeni komutlar yardimi ile daha iyi multi medya uygulamalarina sahip olunmaktadir. Örnegin MMX uyumlu bir islemci ile özel hizlandirici devrelere gerek kalmadan sadece yazilim yoluyla üç boyutlu görüntü uygulamalarini kullanilabilmektedir.. MMX Pentium’lar diger Pentium’larla ayni bacak yapisina sahipler. Ama çalisma gerilimleri daha düsük 2.80 voltdur, digerleri 3.3 voltta çalisiyordu. Dolayisiyla her anakartta da bu gerilime indirilemiyebilir. PENTIUM II : Pentium II’ler 1997 yilinda piyasaya çikti. Pentium II’ler yeni bir islemci sayilmaz. Pentium II’yi MMX’li Pentium Pro gibi düsünebiliriz. Pentium II’de 32 bitlik bir iç mimari ve 64 bitlik veri yollarina sahip. Pentium Pro’dan farki MMX uyumlu olmasi ve içinde yer alan birincil düzey tampon bellegin Pentium Pro’dan iki kat fazla, yani 32 KB olmasi. Ayrica bütün Pentium II’lerde 512 KB’lik ikincil düzey tampon bellek de Pentium II ile ayni pakette bulunuyor. Ayrica takilip çikarilmasini kolaylastirmak için de Pentium II bir kartus içinde bulunuyor. Bu kartusa tek tarafli kartus SEC (Single Edge Cartridge) adi veriliyor. Bu kartus anakart üzerinde Slot 1 adi verilen özel bir yuvaya takiliyor. Bu 242 kontakli yeni bir yapi ve Pentium Pro’nun 387 ayakli soket 8’ini devre disi birakiyor. Ayrica büyük sistemlerde rastlanilan ve verinin güvenilir sekilde islenmesini- saklanmasini saglayan parity ve ECC mekanizmalari da Pent ium II tarafindan destekleniyor ve 2.8 voltta çalisiyor. CELERON : Celeron islemciler yüksek Pentium fiyatlarini asagiya çekecek bir çözüm olarak piyasaya sür üldü. Pentium kartusunda L2 tampon çikarildi ve çok daha ucuz maliyetli bir islemci ortaya çikti. Diger tüm fiziksel özellikleri Pentium II ile aynidir. INTEL PENTIUM III : 99'un ilk çeyreginde çikan bu islemci, su an 600, 733ve 800 933 MHz hizlarinda modellere sahiptir. 0.25 mikron teknolojisiyle üretilmisti Içinde 9.5 milyonun üzerinde transistör bulunur. Yazilim destegi olarak üzerinde MMX ve - 16 - SIMD komutlari bulunur Bu komutlar sayesinde uygun yazilim ve donanimlarla bazi multimedya uygulamalarinin (video, grafik isleme gibi) dahi hizli ve sorunsuz olmasini saglar. INTEL PENTIUM IV Intel Pentium IV ile birlikte, sistem veriyollari bant genisliginde büyük bir atilim yapti. Pentium III'lerde sistem veriyollarinin en hizlisi maksimum 1.06GB/s'lik bant genisligine sahip iken, Pentium IV'te bu rakam tam 3.2 GB/s'ye çikiyor. Üstelik Pentium IV'ün veriyolu daha da yavas olan 100Mhz'te çalisiyor. Pentium IV veriyolu her saat çevriminde 4 adet veri transferi yapabiliyor. Böylece efektif çalisma frekansinda 400Mhz oluyor. Veriyolunun genisligi, Pentium III'lerdeki gibi gene 64bit. Hesaplayinca saniyede maksimum 3.2GB/s'lik bir bant genisligi elde ediliyor. Intel bu veriyoluna "Quad-Pumped" (4 kat pompalanmis, güçlendirilmis) diyor. 4.5 BELLEK(MEMORY) Günümüzde iki çesit bellek türü bulunmaktadir. Bunlardan birincisi ROM (Read Only Memory). Temel olarak sadece okunabilen bir bellek türü olan ROM, üzerindeki bilgiler kalicidir, ve genelde çok gerekli olan bilgiler saklanir. RAM (Random Access Memory), üzerindeki bilgiler istenilen zaman okunabilir veya istenildiginde yazilabilirdir. Bilgiler kalici degildir. Bilgisayarlar bilgilerin geçici olarak tutulmasi için RAM’i kullanir. Üzerindeki bilgiler saniyede birçok kez yazilabilir ve okunabilir. Bilgisayardan elektrigi kestiginiz zaman üzerindeki bilgiler silinir. ROM (READ ONLY MEMORY) : Iki bellek türünden birisi olan ROM, RAM’in aksine üzerindeki bilgiler kalicidir. Bilgisayarinizi kapatsaniz bile üzerindeki bilgiler gitmeyecektir. BIOS gibi bilgisayariniz için önemli bilgilerin tutuldugu bir yapida, ROM kullanilir. BIOS üzerinde kullanilan bilgiler oldukça önemli oldugundan, ROM, habersiz olarak yapilan kopyalama ya da silme islemlerinin önüne geçmis oluyor. Günümüzde ROM’un birkaç versiyonu vardir. Bu versiyonlar gerekli alanlarda, özelliklerine uygun bir sekilde kullaniliyor. ROM: Standart ROM üzerindeki bilgiler hiç bir yol ile degistirilemez veya silinemez. ROM birimine bilgi kalici olarak yerlestirilmistir ve içerik kesinlikle degistirilemez. PROM (Programmable ROM): Bu ROM çesidi sizlere saklama alanina bilgileri sadece bir kez yazmaniza izin verecektir. Bu yazmadan sonra bu bilgiler kalicidir. Bunu günümüzde CD-R’a benzetebiliriz. CD-R’a bir kez bilgileri yazdiktan sonra bu bilgiler kalicidir ve bir daha degistirilemez yada silinemez. EPROM (Erasable Programmable ROM): Eger ROM üzerind e kullanilan bilginin, silinip tekrar yazilmasi gerektigi durumlarda EPROM kullanilabilir. Bu çesit ROM’lar ultraviyole isigiyla silinebiliyor. Bu sayede ROM’a yazilabilme özelligi tekrar saglaniyor. EEPROM (Electrically Erasable Programmable ROM): Su anda bilgisayarinizin BIOS’unuzun kullandigi ROM tipi EEPROM’dur. EPROM’a - 17 - benzer olarak EEPROM’da silinebilir ve yazilabilir. Silme isini elektriksel olarak yapabiliyorsunuz. BIOS’lar EEPROM kullanirlar, bu sayede anakart üreticileri güncellesmis BIOS’larini yazabiliyorlar. RAM (RANDOM ACCESS MEMORY) : RAM’deki bilgiler daha az kalicidir. bilgisayarinizda o anda çalisan bir programlarin, gerekli bilgileri RAM’de saklayarak daha sonra gerektiginde kullanim için alinan alana denir. Diger bir degisle bir geçici bellek görevindedir. Bilgiler gerektiginde kullanilir. Gerekmedigi zaman silinir. RAM üzerindeki bilgiler kisa ömürlüdür. Bilgisayarinizi kapattiginizda bilgiler silinir. Günümüzde iki farkli RAM çesidi bulunmaktadir. SRAM (Static RAM): Statik RAM çok pahali, çok hizli bir RAM çesididir. Günümüzde islemcilerin Tampon Bellegi Statik RAM’dir. SRAM, DRAM’e göre çok daha pahalidir ve islemcilerde az miktarda kullanilmasinin sebebi budur. Islemci içine adapte edilmis olan Level 1 Cache SRAM’dir. Level 2 Cache ise yine islemci içinde yada Slot1 islemciler gibi yaninda olabilir.Bilgisayar bir istekte bulundugu zaman, ilk olarak Level 1 Cache’e bakilir. Eger istenen komut orda ise islemci çok hizli bir sekilde bilgiyi SRAM’den alir ve Level2 Cache’e bakmak için zaman harcamaz. Level 1 ve Level 2 SRAM Cache’ler islemcinizi hizini etkileyen en büyük faktördür. DRAM (Dynamic RAM): günümüzde sisteminizin ana bellegini olusturmak için kullanilan çesididir. DRAM, SRAM’dan çok daha yavastir ve daha ucuzdur. RAM üzerindeki bilgiler, genel bütünlügü saglamasi açisindan sürekli yenilenmelidir. Akis takdirde bilgiler kaybolur. DRAM üzerindeki bilgiler uyarilma süreci içeris inde 1 veya 0 olarak okunur. 4.5.2 Dram Çesitleri DRAM gayet basit bir sekilde çalisir. Günümüzde degisik standartlarda bulunmaktadirlar. Bu farkli DRAM tiplerinin özellikleri yani, hizi, erisim süresi ve çalistirma prosedürü gibi özellikleri farklilik gösterir. Günümüzün en popüler RAM teknolojisi SDRAM’dir. diger RAM çesitlerinde DDR SDRAM ve RDRAM ileride standart olmak için su anda gelismeler kaydediyorlar. SDRAM (Senkronize DRAM): Günümüzün en çok kullanilan DRAM tipidir. senkronize, yani sistem veriyolu hizi ile ayni hizda çalisan demektir. PC100 v Pc133 terimlerini sistem veriyolu hizini gösterir. bellek 100 MHz veriyolu hizinda çalistiginda, teorik olarak 800MBps bant genisligi sunmasi gereklidir. Eger veriyolu hizi 133 MHz’e çikarsa bant genisligi ise 1100 MBps’e çikiyor. Bellek modüllerinin erisim süresi nanosaniye cinsinden verilir. RAM için belirtilen nanosaniye miktari bir saat vurusu için gereken zaman miktarinin minimum ölçüsüdür. Çogu PC100 SDRAM bellek 8 nanosaniyelik erisim süresine sahiptir ve bu teorik olarak maksimum 125 MHz sistem veriyolu hizina dayanabilecegi anlamina gelir. Bir bellekteki adrese ulasmak için, o adresin sütun ve dize numaralarini bilmek gerekir. CAS (Column Adress Strobe) ve RAS (Row Adress Strobe) degerleri ise, belirtilen sütun ve dizelere ulasmak için gereken saat vurus miktarini gösterir. "RAS to CAS delay" ise, dize-sütun arasi erisiminde ne kadar gecikme oldugunu ifade eder. Su anda birçok SDRAM’lerde CAS degeri 3, RAS degeri 2, "RAS to CAS delay" degeri - 18 - de 2’dir. Çok iyi belleklerde ise CAS degeri 2’dir. Bu ifadeler bellek üzerinde 3-2-2 ya da 2-2-2 seklinde yazilir. Buradan çikaracagimiz sonuç ise, bu degerler ne kadar küçük olursa o kadar iyi. DDR SDRAM (Double Data Rate SDRAM): Teorik olarak DDR SDRAM bellekler SDRAM bellegin sundugu bant genisliginin iki katini sunuyor. senkronize yani sistem veriyolu hizi ile ayni hizda çalismaktadir. Bant genisligini iki katina çikaran özellik ise Saat vuruslarinin yükselen ve alçalan noktalarindan bilgi okuyabilme yeteneginin olmasidir. SDRAM’da ise bilgi alma yönü saat vuruslarinin yükselen noktalarindandir. Buradan yola çikarak teorik olarak 133 MHz hiza sahip olan DDR bellek 266 MHz hiza sahip olan SD bellek ile ayni performansi verecektir. DDR SDRAM bant genisligini 2,1 GBps dir. 200 MHz’de çalisan bir DDR SDRAM’in 3,2GBps’lik bir genel sistem bant genisligi sunacaktir. DRDRAM (Direct Rambus DRAM): 16 bit genis bir veri yolu hizi sunan Direct Rambus Kanali bellek hizinin 400 MHz’e kadar çikmasina olanak taniyor. DDR SDRAM gibi çift tarafli okuma yapabileceginden bu hiz 800 MHz’e esit oluyor. Teorik olarak RAMBUS 1,6GBps degerinde bir bant genisligi sunabiliyor. 4.6 KLAVYE (KEYBOARD) Bilgisayara veri girisi yapilan standart giris aygitidir. Klavyeler üzerlerindeki harf tuslarinin dizilimine göre adlandirilir. Ülkemizde kullanilan iki tür klavye vardir. Bunlardan biri Q Türkçe Klavyedir. Harf dizilimi Ingiliz alfabesine göre yapilmistir. Ancak üzerinde Türkçe’deki noktali harfler de bulunur. Diger klavye türü ise Türkçe bir daktilonun harfleri ile ayni sekilde dizilmistir. Buna da F Klavye denir. Klavyeyi bilgisayara bagladigimiz konnektörün türüne göre de iki tür klavye vardir. Daha eski olan klavye konnektörü Standart Klavye olarak da adlandirilir. Bu tür klavye konnektörü 5 Pin (igne) ile anakart üzerindeki standart klavye baglanti yuvasina takilir. Diger klavye türü ise daha çok ATX anakartlarin kullanilmaya baslanmasi ile yaygin hale gelmis olan PS/2 Klavyedir. PS/2 klavye konnektörü 6 Pinli olup yine anakart üzerindeki PS/2 klavye baglanti yuvasina takilir. 4.7 FARE (MOUSE) Klavyeden sonra en çok kullandigimiz giris aygitidir. Eskiden Ms-Dos tabanli programlarda fazla ihtiyaç duyulmayan fare, özellikle Windows’un kullanilmaya baslanmasiyla daha yaygin hale gelmistir. Bugün her bilgisayarin vazgeçilmez bir parçasidir. Fareler mekanik ve optik fare olarak iki türdür. Yaygin olarak kullanilan mekanik faredir. Farenin altindaki bir deligin içinde farenin hareketine göre yuvarlanan bir top vardir. Bu top, yine farenin içindeki iki ayri silindire de hareket verir. Bu silindirlerden biri yukari-asagi, digeri sola-saga hareketi saglar. Fareler bilgisayara baglandiklari konnektöre göre de iki çesittir. Eskiden daha çok kullanilan fare türü bilgisayarin seri portuna baglanan Seri faredir. Bu fare üzerinde baglanacagi porta göre 9 veya 25 pinlik konnektör bulunabilir. Yeni tür fareler ise yine ATX anakartlarin - 19 - kullanilmasiyla yayginlasmis olan PS/2 faredir. PS/2 fare konnektörü de 6 Pinli olup yine anakart üzerindeki PS/2 fare baglanti yuvasina takilir. 4.8 DISKET SÜRÜCÜ VE DISKETLER Bilgi saklama kapasiteleri düsük olan disketler genellikle küçük boyuttaki dosyalari tasimak veya yedek olarak saklamak için kullanilir. Günümüzde en yaygin kullanilan disket türü 3,5 inch boyutunda 1,44 Megabyte kapasitesinde olan disketlerdir. Disket türleri : Boyutu 5,25 inch 3,5 inch Kapasitesi 360 Kb (Double sided – Double density = Çift yüzlü çift yogunluklu) 1,2 Mb (Double sided – High density = Çift yüzlü yüksek yogunluklu) 720 Kb (Double sided – Double density = Çift yüzlü çift yogunluklu) 1,44 Mb (Double sided – High density = Çift yüzlü yüksek yogunluklu) 2,88 Mb (Double sided – Extended density = Çift yüzlü gelistirilmis yogunluklu) Disket sürücüsü türleri : Boyutu 5,25 inch 3,5 inch Kapasitesi 360 Kb 1,2 Mb 720 Kb 1,44 2,88 Görüldügü gibi disketlerin türleri ile disket sürücülerinin türleri aynidir. Disket sürücüler sahip olduklari kapasiteye esit ve daha asagi olan disketleri okuyabilirler. Örnegin 3,5 inc – 1,44 Mb lik bir disket sürücüsü yine ayni boyutta olan 1,44 Mb lik ve 720 Kb lik disketleri okuyup yazabilirler. 4.9 SABIT DISK (HARDISK) Sabit disk, döner bir mil üzerine siralanmis, metal yahut plastikten yapilma ve üzeri manyetik bir tabaka ile kapli plakalar ve bu plakalarin alt ve üst kisimlarinda yerlesen okuma kafalarindan olusur Bu tabakalardan her biri ayni plaklarda oldugu gibi ayni dairesel düzlemi takip eden çizgilerle örülüdür ve bu çizgilerin her birine de iz (track) adi verilir. her bir plaka üzerinde altli üstülü yerlesen ve her birinin ortadaki mile uzunlugu ayni olan izlerin olusturdugu topluluga silindir denir Sabit disk üzerinde her bir yüz bir kafa tarafindan okunmaktadirer. Iz yapisinin - 20 - bölünmesiyle olusan ve sabit disk üzerinde adreslenebilir en küçük alana denk gelen parçaya ise sektör (Sector) adi verilir. Sekilde bir silindir görünüyor. Sabit diskin içinde bu silindirlerden birden fazla bulunmaktadir. Sektör ve track kesismeleri de disk üzerindeki adresleri belirtir. Sektörler 512 byte büyüklügündedir. 0 sayisi birinci adres olarak kabul edilir. Örnek adres: Cly 0 Sct 1 Track 34; anlami 1.inci disk 2. sektör 35.inci izi isaret eder. Isletim sistemleri bir track üzerindeki ardisik sektörleri bölünemez olarak görür. Genelde sabit disklerde 4 sektör bir cluster eder. Buda 2048 byte eder. Bir bitlik bir dosya dahi bütün cluster’i yani 2048 KB’lik alani kaplar. Sabit diskte yer alan sektör, silindir, track gibi bilgileri BIOS’tan ögrenebiliriz. Data transfer rate tanimi verilerin sabit diskten islemciye aktarim hizini gösterir. Genelde MB/sn yada KB/sn cinsinden ölçülür. IDE sabit diskler 4 MB/sn, (daha hizli olanlari da vardir.) SCSI’ler ise 20 MB/sn hizindadir. Tabi ki bu hiz bus hizlari ile dogrudan alakalidir. ISA bus 8 MB/sn oldugu için SCSI disklerin bu buslari kullanmasinda hiç bir anlam yoktur. Bunun için SCSI sabit diskleri PCI genisleme kartlarini kullanir. PCI genisleme kartlari ile kullanildiklari için hizlari IDE’lere göre çok daha fazladir. - 21 - 4.9.1 Sabit disk arayüzleri ATA: IDE olarak da bilinir. ISA tabanlidir. Tek sistemde iki diski, 16 bitlik bir arabirimi ve PIO 0, 1 ve 2 modlarini destekler. ATA-2: Fast ATA veya EIDE (Gelistirilmis IDE) olarak da bilinir. Daha hizli PIO modlarini (3 ve 4), multiword DMA 1 ve 2 modlarini destekler. Ayrica LBA (Large Block Accessing) modunu destekler (böylece 528MB'tan büyük kapasiteli diskler yapilabilmistir). ATA-3: ATA-2'nin üzerinde bir iki ufak degisiklik yapilmis halidir. Ama genelde, hatali sekilde Ultra ATA/33 ile ayni anlamda kullanilir. Ultra-ATA: Ultra DMA, Ultra DMA/33, Ultra ATA/33, ATA-33, DMA-33; Fast ATA-2 olarak da bilinir. 33 MB/sn hizinda çalisan DMA mode 2'yi destekler. ATA-4: Ultra-ATA'nin gelistirilmis halidir. Hata denetimi eklenerek yüksek hizlarda veri bütünlügü saglanmistir. Ultra ATA/66 ile karistirilir ama sanilanin aksine bir disk hem Ultra DMA/33 hem ATA-4 olabilir. Ultra ATA/66: Quantum'un gelistirip, Intel'in destek verdigi yeni ATA standardidir. Böylece disk ile sistem arasindaki bant genisligi 66 MB/sn'ye çikmistir IDE (Integrated Device Electronics) : IDE ayni zamanda ATA (Advanced Technology Attachment) olarak ta bilinir. Ilk defa Compaq, Western Digital ve Conner tarafindan ilk defa üretilmistir. IDE ara yüzleri anakartin üzerindedir. Bir ara yüze master/slave olarak iki disk baglanabilir. Master isletim sisteminin bulundugu disk olmak zorundadir. Master/slave ayarlamalari diskin üzerindeki jumperlarin yer degistirmesi ile yapilmaktadir. CD-ROM’larda IDE controller da slave olarak yer alir. 40 pinlik tek bir kablo kullanilir. ISA buslarda çalisabilir. Kisaca IDE özellikleri söyle özetlenebilir: PC komutlari herhangi bir controller çeviricisine gerek duymadan direk disk üzerinde icra edilir. o Data encoding (kodlama) ve decoding (çözümleme)disk üzerinde yapilir. o 40 Pin tek bir kablo kullanir. o Kapasiteleri gelisen teknoloji ile günden güne büyümektedir. UltraATA : IDE pazarinda bir sonraki ürün olan UltraATA Seagate, Quantum ve Intel’in ortaklasa ürettikleri bir arayüzdür. - 22 - Ayrica UltraATA CRC denilen Cyclical Redundancy Check error kontrolünüde getirmistir. Bu sistem yazilmak istenen bilginin yazilmadan evvel kontrol edilmesi ve hata bulunursa islemin tekrarlanmasi gerektirir. Kisaca bilgi güvenligini arttirir. UltraATA gelismis modelleri PCI adapter destegi ile çalistirilarak hizi 66 MHZ’e çikarilmistir. SCSI (Small Computer Systems Interface) : SCSI bir genisleme sistemidir. Diger arayüzlerden en büyük farki ise paralel formatta çalismasi, yani bilgilerin bir anda gönderilmesidir. Bir SCSI arayüzde paralel formatta 7 tane aygit arka arkaya baglanabilmektedir. Bu aygitlar arasindaki bilgi akisi islemciyi mesgul etmez. 50 pinlik bir kablo ile birbirlerine baglanirlar. Internal aygitlarda tek bir kablo kullanilir. External aygitlarda ise bir kablo giris diger kablo ise bir sonraki aygita çikis için kullanilir. Zincirin basi ve sonu her zaman sonlandirilmalidir. Bir disk alindiginda default zaten sonlandirilmistir; eger ikinci bir aygit baglanacaksa ilgili sonlandirici kaldirilir. SCSI sadece diskler için bir çözüm degil backup üniteleri, scanner, printer, CD-ROM gibi cihazlar içinde bir çözüm üretmektedir. Asagidaki sekil ile SCSI controller’in çalisma mantigi anlatilmaya çalisildi. SCSI sisteminin özelliklerini kisaca özetlersek: PC komutlari controller’da SCSI bus komutlarina çevrilir ve SCSI bus komutlari diskte Hard disk komutlarina çevrilir. Bu çift çevrim SCSI arayüzü en çok zorlayan unsurdur. • • • • • • Data encoding ve decoding sabit diskte yapilir. Data ve komutlar 50 pin tek bir kablo kullanir. Degisik aygitlar kullanilabilir. Disk büyüklükleri IDE disklere göre çok daha fazladir. Ortalama hiz 20 MBps civarindadir. ISA ve PCI buslarda çalisabilir. - 23 - 4.9.2 Disk Performansi Motor Hizi (rpm): Devir/dakika cinsinden hizi. IDE disklerde 5400 ve 7200 devirler daha yaygin. 7200 rpm disklerin motor hizi sayesinde 5400 devir disklerden %20 daha hizliidir. Erisim Süresi (ms): Ne kadar düsük olursa o kadar iyi Tampon Bellek Kapasitesi (KB): Hizli tampon bellek kapasitesi ne kadar yüksekse o kadar iyi. Dahili Transfer Hizi (Mbit/sn): Genel kriterlere göre, bir diskin Ultra ATA/66 standardina ayak uydurabilmesi için dahili transfer hizinin 200 Mb/sn'nin üstünde olmasi gerekiyor. Ne kadar yüksekse disk o kadar hizli demektir. Arabirim Standardi: Yani UDMA/33 ve ya UDMA/66/100 olup olmadigidir. UDMA/100 en yeni teknolojidir. 4.9.3 Sabit Disk Bölümleme (Partition) Partition lara ayrilmis bir sabit diskte bu partitionlar da üç çeside ayrilir. o o o Primary (birincil) Extended (uzatilmis) Logical (mantiksal) Ancak, sabit diskin ilk sektöründe yerlesmis olan Master Boot Record (MBR) en fazla dört adet primary, yahut üç primary bir extended disk partitionunun olusturulmasina izin verir. Bu primary partitionlardan sadece birisi aktif olabilir ve birçok BIOS, sadece aktif primary partitiondaki isletim sisteminden bilgisayarin açilmasini saglarlar. Aktif olmayan primary partitionlar boot sirasinda sistemde gizlenmis olarak görünürler. 4.9.4 Dosya Sistemleri Bir partition, her ne amaçla olusturulmus veya kullanilacak olursa olsun, o partition’a erisim yapacak isletim sistemine uygun bir dosya sistemiyle biçimlendirilmelidir. Bu genellikle kuracaginiz isletim sisteminin sorunudur ve kurulacak olan isletim sistemi birden fazla dosya sistemiyle uyumluysa kurulum sirasinda bir yerde bunu mutlaka size sordugunu görürsünüz. Örnegin Windows 2000 kurulumunda NTFS yahut FAT32 dosya sistemlerinden hangisini seçeceginiz kurulum ekranlarindan birinde karsiniza çikmaktadir Sadece veri amaçli kullanacaginiz partitionlar için ise isletim sisteminizle gelen format komutunu yahut programlarini kullanabilirsiniz. Partitionlarin isimlendirilmesi ilk olarak sirasiyla master konumundaki sabit diskte bulunan primary partitionlar C:’den itibaren isim almaya baslarlar. Daha sonra slave konumdaki disklerinizin primary partitionlari isimlendirilir. Sonrasinda master diskinizin extended partitionlarindaki sürücüler isim almaya devam eder ve slave diskinizdeki extended partitionlarin sürücüyle bu is devam eder. - 24 - 4.9.4.1 Dosya Sistemleri Çesitleri FAT: Bu tarz dosya sistemleri File Allocation Table - Dosya Atama Tablosu - adli bir sistem kullanirlar. Bu sistemde partisyon her biri belli miktarda sektör içeren "cluster" isimli parçalara ayrilir ve hangi dosyalarin bu cluster parçalarindan hangilerine yerlestigi, hangi cluster parçalarinin bos, hangilerinin dolu oldugu gibi bilgiler FAT üzerine yazilir. Isletim sistemi de herhangi bir dosyaya erisim yapmak istediginde dosyayi bulmak için FAT üzerine yazilan bu bilgilerden faydalanir. FAT16: DOS, Windows 3.1 ve OSR2 sürümü öncesi Windows 95 isletim sistemlerinin kullandigi dosya sistemidir. Eski bir dosya sistemi oldugundan dolayi bir takim eksikleri ve dezavantajlari bulunmaktadir. Bunlardan ilki kök dizininin (root) sinirlandirilmis olmasidir. FAT16 sisteminde açilistaki primary partisyona ait root dizini, FAT tablosu ve partisyon boot sektörü cluster içinde yer almazlar ve sayisi belli olan sirali sektörlerde tutulurlar. Bu sayinin belli olmasi kök dizine yapilacak eklentilerin belli bir siniri olmasi sonucunu dogurur. Kisaca alt dizinleri istediginiz kadar uzatabilmekle birlikte Birincisi FAT16 sinirlandirilirsiniz. partisyonlarinizdaki kök dizinde belli uzunlukta girisle Ikincisi, FAT16 dosya sisteminde adresleme, adi üstünde 16 bit oldugundan adreslenebilen maksimum cluster sayisi 65525’tir ve bu cluster’larin maksimum boyutu 32KB olabilir (aslinda cluster sayisi 65536 olmalidir ama bazilari özel amaçlar için tutulur). Bu da bizi FAT16 kullanan bir disk ya da partisyonun 2GB’dan daha büyük olamayacagi sonuc una götürür. Üçüncüsü, FAT16 elindeki bos sabit disk ya da partisyon alanini bir sekilde elindeki bütün cluster’lara dagitmak zorundadir. Bu nedenle sabit diskin boyutu büyümeye basladikça cluster boyutu da büyür. Cluster’lar bölünemezler ve ancak tek bir dosya yahut dosya parçasini tasiyabilirler. FAT32: Windows 95 OSR2, Windows 98, Windows 2000 ve Linux tarafindan taninip kullanilabilen ve FAT16’dan daha gelismis bir dosya sistemidir. Ilk olarak FAT32’de herhangi bir kök dizin sinirlamasi yoktur. Ikinci olarak FAT32, FAT16’daki 16 bit adresleme yöntemi yerine 32 bit adresleme yöntemi kullanir. Bu sayede herhangi bir disk ya da partisyon FAT32 altinda 2 TerraByte (yaklasik 2000 GB) uzunlugunda olabilir. Üçüncü olarak ise FAT32 cluster boyutlarini ufak tutarak bos alan israfini azaltir. FAT32 altinda tek bir dosyanin erisebilecegi maksimum boyut 4 GB ile sinirlidir. NTFS (NT File System): Windows NT ve devami olan Windows 2000 tarafindan desteklenen bir dosya sistemidir. NTFS, dosya konumlarini FAT sistemindeki gibi bir ana indeks olarak saklamakla birlikte (MFT, Master File Table) dosyanin yerlestigi konumlari ve diger bilgileri her cluster’in içinde ayrica saklayarak daha güvenilir bir yapi sunar. Ancak bu arada oldukça genis bir disk haritasi olusturur ve bu bilgiler önemli bir yer kapladigindan dolayi 400MB’den ufak disk yahut partisyonlarda NTFS kullanilmasi önerilmez. NTFS, sunucu olarak görev yapan Windows NT ve Windows 2000 isletim sistemlerine ait bir dosya sistemi olmasinin gerektirdigi ihtiyaçlar - 25 - dogrultusunda daha çok disk güvenligi, stabilitesi ve performansiyla ilgili iyilestirmeler içerir ve özetle su arti özelliklere sahiptir: § § § § § § 1. Dosya konumlariyla ilgili bilgileri cluster içlerinde de saklayarak daha güvenli bir dosya sistemi yapisi sunar. 2. Cluster boyutu partisyon boyutuyla sinirli degildir ve 512 byte degerine kadar ayarlanabilir. Bu da disk üzerinde dosyalarin parçalanmasini azaltarak hem bos alanin verimli kullanilmasini, hem de özellikle yüksek kapasiteli sabit disklerde performans artisini beraberinde getirir. 3. Yaklasik 16 GB’a kadar uzunlukta olan tek parça dosyalari destekler. 4. ACL (Access Control List, Erisim kontrol listesi) özelligi sayesinde sistem yöneticileri tarafindan hangi kullanicilarin hangi dosyalara erisebilecegi ile ilgili kisitlamalarin koyulabilmesini saglar. 5. Bütünlesik dosya sikistirma özellikleri içerir. 6. Uzun dosya isimlerini ve Unicode kaynakli dosya isimlerini destekler. Unicode, dosya isimlendirilmesi sirasinda karakterlerin tanimlanmasi için ikilik sistemde kodlar kullanilmasini öngören bir standarttir. Bu standarda göre unicode kullanilarak verilmis olan dosya isimleri unicode kullanabilen dosya sistemleri tarafindan tam olarak nasil hazirlanmislarsa sekilde görünürler (örnegin Japonca yahut Arapça gibi). NTFS dosya sistemi kullanan Windows NT ve Windows 2000 sürümleri FAT sürücüleri görebilir ve bu sürücülerdeki dosyalari okuyabilirler (Windows NT FAT16’yi, Windows 2000 FAT16 ve FAT32’yi görür). Ancak FAT kullanan Windows 95, 98 ve DOS gibi isletim sistemleri NTFS partisyonlarini göremezler, dolayisiyla dosya sistemi NTFS olan disk yahut partisyonlara ait verileri okuyamazlar. Bu nedenle sisteminizde örnegin FAT32 altina kurulmus bir Windows 98 ve NTFS partisyona kurulmus olan bir Windows 2000 varsa Windows 2000 FAT32 partisyona kurulu olan Windows 98’e ait dosyalari görebildigi ve bu sürücüye bir isim verebildigi halde, Windows 98 NTFS altindaki Windows 2000 dosyalarini göremeyecek ve bu partisyonu bir disk gibi algilayamayacaktir. Bu nedenle bu sürücüye herhangi bir sürücü ismi vermez. HPFS (High Technology File System): OS/2 isletim sistemi ve eski NT sürümleri tarafindan kullanilan bir dosya sistemidir. NetWare File System: Novell NetWare isletim sisteminin kullandigi dosya sistemidir. Partition Magic programi NetWare 3.x ve 4.x partisyonlarini görebilir ancak üzerlerinde hiçbir islem yapmaz. Bu nedenle bu konuya çok fazla egilmeyecegim, çünkü herhangi bir islem deneme imkanim olmayacak. Linux Ext2 ve Linux Swap: Linux Second Extended Filesystem (Linux Ext2) ve Linux Swap dosya sistemleri, Unix bazli isletim sistemi olan Linux’un kullandigi dosya sistemleridir. Özet olarak Ext2 dosya sisteminin destekledigi özellikler arasinda 4 TerraByte disk yahut partisyon destegi, gerektiginde 1012’ye yükseltilebilen 255 karakter uzunlugunda dosya isimlerinin desteklenmesi, 2 GB büyüklügüne kadar olan dosyalarla çalisabilme sayilabilir. Linux Swap ise Linux isletim sisteminin takas dosyasini yerlestirmek için kullandigi dosya sistemidir. Linux yapisi geregi kurulum sirasinda takas dosyasi için ayri bir partisyon açilmasini ve bu partisyona takas özelligi - 26 - verilmesini gerektirir. Linux partisyonlari Linux disindaki isletim sistemleri tarafindan görünmezler ve dolayisiyla bulunduklari sürücü yahut partisyona Linux disindaki bir isletim sisteminde isim verilmez. 4.10 GÖRÜNTÜ KARTLARI Mönitöre gönderilen görüntüden sorumlu kartlardir. Görüntü kartlari ile ilgili bazi terimler : Çözünürlük: Monitörde gördügümüz resim, geometrik bir örümcek agi olarak da düsünebileceginiz dikey ve yatay satir sütunlar üzerindeki noktalardan olusuyor ya, iste bunlarin her birine piksel adi veriliyor. Tek seferde ekranda görüntülenebilen piksel sayisina ise çözünürlük deniliyor. Mesela 800x600 çözünürlük denildiginde bu 800 sütun ve 600 satir üzerindeki noktaciklarin kullanildigini gösteriyor. Çözünürlük yükseldikçe ikonlarin piksel sayisi degismediginden görüntü küçülür fakat çalisma alani artar. Görüntü bellegi : Islemciden gönderilen bilgiler ekrana iletilmeden önce görüntü kartinin belleginde tutulur. Görüntü belleginin büyüklügü bilgisayarimizin hizini etkiler. Zira görüntü bellegi küçük olursa islemci ekran kartina bilgi göndermek için daha çok mesgul olur. Bu da hizi düsürür. Eski sistemlerde 1 Mb görüntü bellegi tüm isler için ye terli olmakta idi. Günümüzde ise bilgisayar bir multimedya araci haline dönüstügünden dolayi (oyun programlari, film CD leri kullanimi gibi) daha hizli görüntü üretme ihtiyaci bulunmaktadir. Bu nedenle görüntü kartlarinda kullanilan bellek 8, 16, 32 ve hatta 64 Megabyte degerlerine kadar ulasmistir. Hatta bazi görüntü kartlarinda ayri bir islemci bulunmaktadir. Bu da bilgisayarin ana islemcisinin yükünü azalmakta ve sistemi hizlandirmaktadir. Görüntü kartlarinin üzerinde bulunan bellek yüksek çözünürlük için gereklidir. Ne kadar RAM gerektigini hesaplamak için Çözünürlük le Renk sayisi çarpilarak bulunur. Ör 640x480 x 256 (28 ) = 2.457.600 =~300 K gereklidir Degisik görüntü kart standartlari ve özellikleri: Standart Çözünürlük Renkler 65,536 XGA (extended 800X600 graphics array) 1024X768 256 640X480 65,536 SVGA (super VGA) 800X600 256 1024X768 16 4 CGA (color graphics 320X200 adapter) 640X200 2 EGA (enhanced 640X350 16 graphics adapter) 16 VGA (video graphics 640X480 adapter) 320X200 256 - 27 - 4.11. MÖNITÖRLER Bilgisayar ve görüntü karti tarafindan islenen görüntülerin kullaniciya aktaran cihazidir. CRT(Cathode Ray Tube) Monitörler : CRT adi verilen bir ekran bulunur, ve de monitörün en önemli parçasi da budur.Bu cam ekran üzerinde (içinde) milyonla rca fosfor noktacigi vardir. bir resim olusturabilmek için bu elektron tabancalari, ekranin üstünden baslayarak soldan saga olacak sekilde çok hizli biçimde tüm satirlarda bir tarama gerçeklestirirler. Bu elektron firlatip fosforlari parlatma islemileri kontrol eden de ekran kartindan gelen sinyallerdir. Her elektron çekirdegi için farkli bir sey yaptirilir, örnegin ekran karti monitöre, "1’inci satir 3’üncü nokta kirmizi, 40’inci satir 23’üncü nokta mavi vs gibisinden komutlar yollar, elektron tabancalari da bunu gerçeklestirir. Dogal olarak bu islem çok hizli olur (saniyenin çok kisa bir dilimi içerisinde tüm ekran yenilenebilir) Ayrica elektron darbesi yiyen fosforlar çok kisa bir süre için parlarlar, yani tekrar darbe almalari gerekmektedir. Iste bu yüzden ekran yenilemesi sürekli olarak yapilir. Iste buna "refresh" ya da tazeleme diyoruz. LCD(Liquit Cyrstal Display) Monitörler : Liquid Crystal Display’in kisasi. Tasinabilir sistemlerdeki ekranlarin tamami LCD tabanlidir. LCD monitörlerde ya da notebook ekranlarinda 3 katman bulunur. En altta yansitici bir materyal ortada sivi kristal bir solüsyon ve en üstte de yine yansitici bir materyal bulunur. Bu ortadaki sivinin arasinda dolasan akim kristallerin aralarindan isik geçemeyecek sekilde siralanmasini saglar. Bu yüzden her kristal bir nevi diyafram mantigi ile isigi geçirecek ya da tutacak bir mekanizma görevi görür. TFT(Thin Film Transistor) Mönitörler : Bu teknolojide ekrandaki her piksel bir ila dört adet transistör araciligi ile yönlendirilir. Bugünün standartlarinda düz panel ekranlarda en iyi çözünürlük TFT ile elde ediliyor. Oldukça pahali bir teknoloji, çogu yerde Active Matrix olarak da adlandiriliyor. PM(Passive Matrix) Monitörler : Bu tür ekranlarda yatay ve dikey kablolama kullaniliyor. Bu yatay ve dikey kablolarin her kesistigi yerde tek bir piksel bulunuyor ve isigin geçmesine ya da kalmasina karar veriyor. Daha ucuz olmasina karsin ancak kisitli bir kalite elde edilebiliyor. 90’larin ortalarindan itibaren nadir kullanilmaya baslanan Passive Matrix tipi ekranlar son zamanlarda DSTN, CSTN ve HPA teknolojileri ile tekrar geri dönmeye hazirlaniyorlar. HPA(High Performance Adressing) Monitörler : Bir Passive Matrix teknolojisi kesisim noktalarindaki piksellerin daha hizli yanit vermelerini ve genis spektrumlu kontrasti sagliyor. Her ne kadar Active Matrix’de oldugu kadar net ve hizli görüntü vermese de çok çok daha ucuza mal olmalari sebebiyle su siralar yurtdisinda kimi örneklerine rastliyoruz. Monitörler ile ilgili bazi özellikler : a Izlenebilir alan : mönitörler izlenbilir alan 15”, 17", 19" ve 21" gibidir. Buradaki sayilar monitör ekraninin bir köseden digerine diyagonal uzunlugunur. - 28 - b Nokta Araligi (Dot Pitch) : Pikseli olusturan kirmizi, yesil ve mavi noktalarin birbirine olan mesafesi kast edilmektedir. Bu mesafe küçüldükçe elde edilen resmin kalitesi de daha keskin ve detayli olabilmesi sebebiyle artar. c Resim Kalitesi : Keskinlik / Netlik: En önemli görüntü kalitesi unsuru resimlerin ne kadar keskin gösterilebildigidir. Düsük sinif monitörler genelde sadece ekranin ortalarina yakin kesimlerde ve düsük çözünürlüklerde keskin resim sunabilirler. Iyi monitörler ise ekranin basta köseler olmak üzere her noktasinda net görüntü verirler. d Parlaklik : Özellikle çok ucuz monitörlerde dikkat edicek olunursa parlaklik ayarinin çok genis bir spectrumda çalismadigini göreceksiniz. Bu durum özellikle aydinlik ortamlarda çalisirken uygun resmi yakalayamamaniza neden olabilir. e Bombe olayi : Ekrandaki dot satirlari ve sütunlari olmasi gerektigi gibi yerlestirilmeli, yani tam dikey ve yatay. Özellikle köselerde fazla egrilik olmasi bombe olayini dogurur. Gerçi bazi monitörler bunu düzeltmek için "pincushion" ayari sunuyorlar f Parlama : Monitörler ekran camindaki isik yansimalarindan kaynaklanan parlaklikla ri önlemek için çesitli teknikler kullanirlar. Tepedeki floresan isiktan kaynaklanan parlama çok rahatlikla gözünüzü kisa süre içerisinde bozabilir. Trinitron tipi düz ekranlar bu yansimanin en az görüldügü monitörlerdir. g Non-interlaced : Titresimsiz anlamina gelir. Monitörün hareketli görüntülerde titresimsiz olarak görüntü vermesi özelligidir. Günümüzde üretilen CRT monitörlerin tümü bu özellige sahiptir. h LR (Low-radiation) : Monitörün düsük radyasyon vermesi özelligidir. i EPA ve Energy Star : Amerikan Enerji Kurumu (EPA), bir monitörün belli bir süre kullanilmamasi durumunda Stand-by moduna geçerek minimum enerji tüketmesini ifade eden Energy Star adinda bir standardi ortaya koymustur. Günümüzde üretilen tüm monitörlerde bu standarda uyulmaktadir. 4.12 SES KARTLARI PC den sesleri isleyen kartlardir. Çesitli ses teknolojileri vardir. Gelistirilmis stereo : Surround : PC’lerde kullanilan üç temel "surround sound" formati var: Dolby Surround, Dolby Digital (AC-3) ve DTS. Dolby Surround en eskisi ve dört kanal sesi içeriyor. Dolby Digital ve DTS ise alti kanal ses kullanabiliyor. Dolby Surround ses kayitlari yapilirken dört kanalli (sol, merkez, sag ve "surround") ses bilgisi iki kanalli stereo sinyaline idirgenerek sifrelenir. Merkez kanal bilgileri sol ve sag kanallara esit ölçüde dagitilir; surround sound ise birbirine göre 180 derecelik bir faz farkiyla iki parçaya bölünür; parçalardan biri stereo sinyalinin sol kanalina, digeri sag kanalina eklenir. - 29 - Directsound3d : DS3D, oyunlarin dogrudan PC donanimini adreslemesini saglayan DirectX API’sinin bir bilesenidir. Oyun gelistiricileri ilave kodlari belirli bir yönteme göre yazarak DS3D’yi genisletip bu ilave kodlarin belirli ses kartlari tarafindan kullanilabilmesini saglayabilirler. Oyun programcilari DS3D’yi kullanarak oyunlarindaki ses kaynaklarinin ve kullanicinin konumlarini x, y ve z koordinatlarinda belirlerler. Kullanicinin oyunda ne yöne baktigi, ses kaynaklarinin hizlari, sesin yayilma yöntemi (küresel veya konik olarak) gibi faktörler de programc ilar tarafindan tanimlanir. DirectX 7.0 sürümü ile birlikte donanimdan ses yönetimi özelligi gelmistir EAX : Creative SB Live! ses kartlari ile ilk kez duydugumuz EAX (Environmental Audio Extensions) önceleri DS3D’ye reverb efektleri veren basit bir teknolojiydi. Reverb (kabaca yanki efektleri diyebiliriz), ortamlari birbirinden ayirmamizi saglar. ses kaynagi bir duvarin veya nesnenin arkasindan geçerken sesin gerçekte oldugu gibi o esnada daha boguk çikmasi saglandi. Bu sürümde reverb efektleri de gelistirildi ve yansimalar gerçege daha yakin oldu. A3D : A3D teknolojisinde ise tamamen matematiksel bir yaklasimla mümkün oldugunca gerçege yakin efektler saglanmaya çalisiliyor. 4.13 MODEMLER Bütün modemlerin çalismasi için "temel" olarak sunlara ihtiyaç vardir. • DSP ( Digital Signal Processor – Sayisal Sinyal Isleme) Ünitesi • Denetçi (controller) • PC ile haberlesebilmesi için uygun bir arabirim (PCI gibi) Iki tip modemler vardir. SOFT MODEM ve HARD MODEM Modem komutlari asagidaki gibidir. Modem commands ATA ATD ATH ATZ 1. Command function Answer Dial Hang up Reset Modem Standartlari • Simplex : Tek yönlü iletisim sunar. • Half-Duplex : data gönderilir, karsi taraftan data alindiktan sonra alan gönderici konuma geçer ve digger taraf alici olur. • Full- Duplex : ayni anda iki yönlü iletisime izin verirç • Multiplex : ayni anda bir link üzerinden birden fazla iletisime izin verir. • Iletisim standartlari - 30 - o o o o o o V.32 : 4800 ve 9600 bps full-duplex standartidir. V.32bis : V.32 gelismis halidir. 7200, 12000, 14400 bps destekler V.43 : 2400-33600 bps arsi baglantilari destekler. V.42 : error correction (hata düzeltme) özelligi V.42bis : 4 kata kadar sikistirma özellikleri V.90 : 56K standarti 4.14 YAZICILAR Bilgisayar ortaminda üretilen yazi veya resimlerin kagida dökülmesi için kullanilir. Her yazicinin kendine özgü bir mikroislemcisi ve bilgisayardan yazdirilmak üzere gönderilen bilgilerin geçici olarak tutuldugu bellegi vardir. Yazicilarla ilgili baski kalitesi, baski hizi gibi özellikler de önemlidir. Günümüzde kullanilan yazicilari 3 grupta toplayabiliriz : Nokta Vuruslu Yazicilar (Dot Matrix Printer) Mürekkep Püskürtmeli Yazicilar (DeskJet veya Inkjet Printer) Laser Yazicilar Yazicinin yazma kafasi ignelerden olusur. Igne sayisi 9, 18 veya 24 olarak bulunabilir. Nokta vuruslu yazicilar serit kullanir. Seritler çok pahali olmadiklari için ekonomik bir yazici türüdür. 9 igneli yazicilarda çözünürlük ortalama 216 x 240 dpi (dot per inch) kadardir. Yazici bellegi miktari 4 Kb ile 32 Kb arasindadir. Kalin yazi için igneler ayni noktaya çift vurus yapar, italik yazi için ise farkli igne vuruslari gerçeklesir. Bunlarin disinda nokta vuruslu yazicilarin basabilecegi font sayisi fazla degildir. Eskiden olmamakla birlikte son yillarda renkli nokta vuruslu yazicilar da üretilmektedir. Nokta vuruslu yazicilarin 80 kolonluk A4 kagitlari için kullanilanlari olmakla birlikte, 136 kolonluk genis yazicilar da mevcuttur. Nokta vuruslu yazicilarda düz kagit yerine, kenarlari delikli sürekli form da denilen kagitlarin kullanilmasi mümkündür. Yazicinin yazma kafasi deliklerden olusur. Mürekkep kartusundaki mürekkep kabarciklari isitilarak bu deliklerden kagit üzerine püskürtülür. Baski kalitesi nokta vuruslu yaziciya göre daha iyidir. Yazici bellegi 16 Kb ile 512 Kb arasinda degisir. Mürekkep kartuslari pahali oldugu için çok baski yapilan kurumlar için ekonomik degildir. Laser yazicinin çalisma prensibi fotokopi makinesine benzer. Baski malzemesi olarak toner kullanir. Digerlerine göre daha sessiz ve hizli çalisir. Baski kalitesi çok yüksektir. Dezavantaj olarak, sürekli forma baski yapamamasi, kalin fotokopi kagidi kullanmasi gösterilebilir. 4.15 TARAYICILAR(Scanner) Tarayici (Scanner), kagit üzerindeki resim veya yazilari bilgisayar ortamina aktaran aygittir. Tarayici, üzerine konan kagid i satir satir aydinlatarak tarar. Her satir isiga duyarli elemanlar tarafindan taranarak dijital veriye dönüstürür. Taran resimler bilgisayar ortaminda düzenlenebilir veya dogrudan resim formatinda (BMP, JPG, GIF gibi) harddiske kaydedilebilir. - 31 - Tarayicilarin özellikleri; çözünürlükleri, algilayabildikleri renk sayisi, tarayabildikleri kagit boyutu ile ifade edilebilir. Boyutuna göre el tarayicilari, A4 tarayicilari, A3 tarayicilari diye adlandirabiliriz. Tarayici ile resim tarama yapilabildigi gibi, metinleri de tarayabiliriz. Ancak metinleri resim tarar gibi tararsak, tarama yaptigimiz program taranan metin alanini resim olarak görür. Bu nedenle metinleri taramak için OCR (Optical Character Recognition = Optik karakter tanima) yazilimlari kullanmak gerekir. Tarayicilari bilgisayara baglamak için genellikle bir yardimci kart kullanilir. Bu kart bilgisayarimizin ana kartinda uygun bir slota takilir ve tarayicinin kablosu da bu kartin çikisina baglanir. Bunun disinda anakartin üzerindeki Paralel Porta (LPT1 portuna) veya USB Portuna dogrudan baglanan tarayicilar da vardir. 4.16 VIDEO CAPTURE VE TV KARTLARI Video Capture kartlari (Görüntü yakalama karti), bir kamera,video veya tuner devresi (TV yayinlarini almaya yarayan devre) yardimiyla bilgisayara görüntü aktarmayi saglayan kartlardir. Bir Capture karta kamera veya video baglanabilir. Daha gelismis capture kartlari ile TV bile izlenebilir. Capture karti disaridan aldigi görüntüyü kare kare alir. Kaliteli bir görüntü için kartin saniyede en az 24 kare almasi gerekir. Capture karti ile alinan her kare istenirse resim olarak harddiske kaydedilebilir. Ya da hareketli görüntüyü film formatinda (AVI) yine harddiske kaydedebiliriz. TV kartlari, video capture kartinin üzerine tuner devresi eklenmis halidir. Günümüz TV kartlari radyolu TV karti olarak üretilmekterdir. Genellikle her TV kartinda anten girisi, radyo anteni girisi, ses girisi ve video girisi bulunur. 4.17 AG (NETWORK) KARTLARI Ag, yerel ortamda (ayni oda veya ayni bina içinde) bulunan çok sayida bilgisayarin birbirine baglanarak, iletisim yapmasi veya kaynaklarini ortak kullanmasi amacina yönelik olusturulan bir yapidir. Örnegin; ayni bina içinde birbirine yakin odalarda bulunan birkaç bilgisayardan sadece bir tanesine yazici bagli ise, bu bilgisayarlar arasinda bir ag olusturarak, aga bagli diger bilgisayarlarin da o yaziciya çikti göndermeleri saglanabilir. Bu da ekonomiklik saglar. Ayrica; çok sayida kullanicinin ortak kullanacagi bir program oldugunu düsünürsek, bu programin da ortak kullanilabilmesi için bir ag kurulmasi gerekir. Ag üzerinde bagli bilgisayarlar için sunumcu (server) ve istemci (client) ifadeleri kullanilabilir. Sunumcu bilgisayar kendi üzerinde bulunan bir kaynagi istemcilere paylastiran bilgisayardir. Istemci ise sunumcu bilgisayarin paylastirdigi kaynaga erisip kullanan bilgisayardir. Bir ag üzerinde birden çok sunumcu da bulunabilir. Paylastirilan sey, bir yazilim (program) olabilecegi gibi, bazi donanim aygitlari da paylastirilabilir. Örnegin, Harddisk Sürücüleri, CD-ROM sürücü, Modem, Yazici gibi aygitlar da paylastirilabilir. Yapisina göre degisik ag türleri vardir. Bunlardan en çok kullanilani Ethernet agi oldugu için burada bundan bahsedecegiz. - 32 - Bir Ethernet agi kurmak için öncelikle bir Ethernet kartina ihtiyaç vardir. Bu karttan aga baglanacak her bilgisayara takmak gerekir. Ethernet karti türüne göre ISA veya PCI slota takilir. Ethernet aginda bilgisayarlari birbirine baglamak için kullanilan kablo türlerinden en yaygin olani UTP kablodur. Bu kablonun içinde ikiser ikiser sarilmis 8 adet kablo vardir. Bu kablolar RJ45 konnektörü ile bilgisayarimizda takili bulunan Ethernet kartinin RJ45 portuna baglanir. Her bilgisayara ayri bir UTP kablo konnektör ile baglandiktan sonra tüm kablolarin diger uçlari HUB adi verilen bir cihaza baglanir. HUB, ethernet kartlarindan gelen sinyalleri tekrarlayip diger portlara gönderir. 4.18 PORT’lar a) Seri Port Seri portlar daha çok çift yönlü (bi-directional) komunikasyon kurma ihtiyaci olan aletler için kullanilan bir baglanti çesitidir. Ayni zamanda Asynchronous (Asenkron) Serial Interface yada com portlar olarakta bilinir. Asenkron kelimesi herhengi bir saat eslemesi yok anlamina gelir. Yani kisaca haberlesen cihazlar arsinda zaman tutma özelligi istemeyen baglanti çesitidir. Bilgiler seri olarak ardarda bit olarak gönderilirilir. Yani bir byte ancak 8 islemde gönderilebilir. Genellikle byte gönderme isleminden evvel ve sonra kontrol amaçli birer bit daha göderilir; böylece bir byte ancak 10 bit ile göderilir. Bu göndermenin düzenli zaman araliklarinda olmasi gerekmez. Seri portlar 9 yada 25 pinlik anakarttan erkek çikislardir. Seri A,B yada COM1, COM2 diye adlandirilir. Seri baglanti uzunlugu maksimum 15 m civarindadir. Bundan daha uzun mesafeler bilgi kaybina neden olacaktir. Eger mutlaka uzatilmasi gerekiyorsa araya tekrarlayici konularak uzatilabilir. Seri port UART(Universal Asyncronous Receiver/Transmitter) adi verilen bir çip tarafindan kontrol edilir. Bu çipin versiyonu seri portun hizini etkiler. 16550 155 kbps sürati destekler. b) Paralel Port Paralel portlar ilk kullanildiklarinda tek yönlü (uni-directional) olarak kullanilmalarina ragmen günümüzde bi-directional kullanimda çok yaygindir. Bilgiler 8 kablodan 8 bit’ide ayni anda göderilir ve alinir. Dolayisi ile hizi seri porttan 8 kat daha hizlidir. Paralel port 25 pinlik disi porttur. Genellikle bir makinada bir tane bulunur LPT1 adini alir. Baska bir deyisle printer porttuda diyebiliriz. Ek kartlarla sayisi arttirilabilir. En fazla 3 tane olur. Paralel port iletisiminde ECP (Extended Capabilities Port), EPP (Enhanced Paralel Port) standartlari gelistirilmistir. ECP ve EPP hizlari ayni olmasina rahmen paralel port EPP standarti ile bir printer çikisindan çok genisleme bus’ina dönüstü. 64 adete kadar tape, disk, CD-ROM, gibi aygit baglanabilecek sekilde bir yapiya getirildi. EPP standarti en çok notebook üreticilerine yaradi çünkü bu gelisme olabildiginde küçük dizayn edilmeye çalisilan notebook’lara istenildiginde extra bir cihaz ekleyebiliyordu. - 33 - Genellikle printer amaçli kullanilsa da günümüzde çift yönlü kominikasyonun ilerlemesiyle, scanner, 2 PC baglanmasi, external disk ve CD-ROM gibi amaçlarla kullanimi gittikçe artmaktadir. Kablo uzunlugu en fazla 3 m olarak kabul edilir. c) USB Port Universal Serial Bus Intel’in basini çektigi bir grup firma tarafindan gelistirilen bir teknolojidir. Adindan anlasildigi gibi bir seri baglanti standardidir. Diger seri baglantilarin aksine, yüksek hizda bir baglanti saplar. (12 MBps) Klavye, mouse, jostick, monitor kontrolü vb. Bu yüksek hizli baglanti boyunca siralanacaklar ve ayni hat üzerinden haberleseceklerdir. Günümüzde bu standardi kullanan ürün sayisi oldukça az ama sayisinin hizla artacagi tahmin ediliyor. d) FireWire/IEEE 1394 port Seri, paralel, IDE, SCSI, RAID kisaca bilgisayarda cihazlari baglamak için kullandigimiz tüm portlar için ortak olarak kullanilabilecek bir baglanti noktasi olarak gelistirilen bir yapidir. 6 kablolu baglanti noktalarindan olusmustur ve bu 6 kablonun 4 tanesi data için, 2 tanesi de elektrik için tasarlanmistir. USB gibi zincirleme bir fiziki topolojiye dayalidir. Ancak USB’nin destekledigi 128 cihaz yerine artarda 63 cihazi desteklemektedir. FireWire bütün portlarin yerini almak için tasarlandigindan 100Mbps, 200Mbps, 400 Mbps hizlarinda tasarlanmaktadir. Tasarimcilar bu yüksek hiza PCI üzerinden ulasmayi düsünmektedir. Ayrica zincir üzerinde yer alacak cihazlara ID verme gibi islemlerin otomatik olarak yapilandirmasi ve sistem elektriginin kesilmeden cihazlarin takilip çikarilabilmesi de arti bir avantaj getirmektedir. 4.19 KESME(INTERRUPT-IRQ), DMA ve I/O ADRES KONFIGURASYONU IRQ : IRQ’lar bir cihazin CPU ya ulasabildigi bir kesmedir. IRQ ‘lar sadece bir aygit tarafindan kullanilir.Kisaca IRQ ya sistemin PC’de kullandigimiz cihazlari tanimlama numaralari diyebiliriz. Sistem toplam 16 cihazi tanimlayabilir. Gerçek manada IRQ’lar bir aygitin mikroislemcinin dikkatini öekmek için kullandigi bir kesmedir. Bir aygit bir islem yapmak istediginde kendi IRQ’sunu kullanarak sisemi uyarir. Daha düsük IRQ daha yüksek önceligi tanimlar ve micro islemci daha çabuk cevap verir. IRQ # 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 aygitlar System timer Klavye IRQ9’ un yedegi.kullanilmaz COM2 ve COM4 COM1 ve COM3 BOS. Genellikle LPT2 kullanilir. Floppy sürücüsü LPT1 Real time clock VGA - 34 - 10 11 12 13 14 15 BOS BOS. Genellikle SCSI adapter kullanir BOS ve ya PS2 mouse Math coprocessor. Birincil Sabit disk controller. BOS. (varsa) Ikincil Sabit Disk kontroller DMA (Direct Memory Access) Kanallari :Bir aygit bellekteki adresine bir sey yazmak istedigi zaman mikro islemci üzerinden bu islem için onay almasi gerekir. Bu onay alma islemi sistemi yavaslatmaktadir. Aslinda onay islemi aygit ile islemci arasinda güven iliskisidir. DMA onay islemini bazi cihazlar için kendi üzerine alarak sistemin hizlanmasina büyük katki saglamaktadir. DMA kanali kullanan cihazlara islemci güvenir ve aygiti serbest birakir. Bir aygit sadece tek bir DMA kanalini kullanir. DMA’ler DMA controller’lar tarafindan yönetilir. Bir DMA controller ile 8 kanal yönetilir. (0 –7) DMA 0 ISA / AT ve üstü makinelerde bos DMA 1 XT de sabit disk kontroller, digerlerinde bos DMA 2 Disket sürücü DMA 3-7 Bos Büyük miktarda data transferi yapan aygitlar (SCSI controller gibi) DMA’yi kullanmak isterler. Zaten sisemde bos DMA varsa kullanmak performansi arttirir. I/O Adresleri : I/O adresleri ilgili devrenin islemci ile iletisim kurmak için kullandigi adreslerdir. Her aygitin bir tane ve bu adresin sadece ona ait olmasi gerekir. Bu adresler aslinda makinamizin RAM’inde yer alir. Adresleri posta kutularina benzetebiliriz. Islemci bir islem yaptirmak istediginde ilgili adrese islemin emrini birakir. Ilgili devrenin controller’i da gidip o adresten emri alir ya da tam tersi islemler gerçeklesir. Adresler hexadecimal olarak gösterilmektedir. Cihaz COM2 COM1 XT disk controller LPT1 Floppy controller VGA display adapter COM3 COM4 Baslangiç adresi 2F8 3F8 320 378 3F0 3C0 3E8 2E8 - 35 - Bitis adresi 2FF 3FF 32F 37F 3F7 3DA 3EF 2EF