ÖZET Mühendislik malzemelerinin sayısı 40000-80000 olarak kabul edilebilir. Tasarımcı, kendisine en uygun malzemeyi bu geniş menüden seçmek durumundadır. Böyle bir seçim, güç ve sıkıcı bir iş olabilir. Söz konusu uygulama için geleneksel malzeme seçimi iyi yol olabilir. Örneğin şişe için cam, teneke için çelik gibi. Bu seçim güvenlikli olmasına karşın tutucudur ve sonuçta yeniliklerin sağlayacağı fırsatları da reddetmektedir. Ancak hızla gelişen mühendislik malzemeleri nedeniyle seçim daha geniş yelpazeden yapılır. Örneğin, bazı ürünlerde yeni bir seçimle, plastik şişelerin ve alüminyum kutuların kullanımı ile pazar payı tamamen değişmektedir. Tasarımın ilk kademesinde veya yeniden tasarımda tüm malzeme yelpazesi göz önüne alınmalıdır. 1- GİRİŞ Tasarım herkes için farklı şey ifade eder. Bayanların şapkalarından tutun da dişli kutularının yağdanlıklarına kadar üretilen her nesne bir tasarım olarak nitelendirilebilir. Ancak, tasarım daha çok şey ifade etmektedir. Örneğin doğa bazıları için tanrısal bir tasarım olarak kabul edilmektedir. Bizi ilgilendiren ise, mekanik tasarım ve malzemelerin bu tasarımdaki rolüdür. Mekanik elemanların bir kütlesi vardır, yük taşırlar, ısı iletirler, aşınmaya ve korozif ortamlara maruz kalırlar. Mekanik elemanlar tek bir malzemeden yapılabileceği gibi, çok sayıda malzemeden de yapılabilir, belirli bir şekilleri (tasarımları) vardır ve imal edilmek zorundadırlar. İnsanların ilk elbiseyi, ilk kulübeyi ve ilk savaşı yapmalarından bu yana malzemeler, tasarımları ile sınırlandırılmışlardır. Bu sınırlama hala günümüzde de devam etmektedir. Malzemelerin gelişimi günümüzde son derece hızlı olmaktadır. Günümüzde malzemelerin sahip oldukları özellikler ve sağladıkları olanaklar, önceki yıllara göre çok fazladır. 1.1-Tasarımda Malzeme Bir fikirden yola çıkılarak tasarım yapılabileceği gibi, pazardaki ayrıntılı bazı taleplerden yola çıkılarak da tasarım yapılabilmektedir. Her iki durumda da ürünün yapılacağı malzeme hakkında karar vermek gerekmektedir. Bazen de karar verirken zorlanılabilir. Yeni bir ürün istenebilir, mevcut bir ürünün geliştirilmesi istenebilir yada mümkünse yeni bir malzeme ile imal edilmesi istenebilir. Mühendislikte kullanılabilecek malzeme sayısı çok fazla olup 40.000-80.000 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Bununla birlikte yürürlüğe giren standartlarla bu rakam azaltılmaya çalışılmaktadır. Bir yandan da yeni malzemeler ortaya çıkarılmaktadır. O halde bu kadar geniş malzeme listesinden mühendisler amaçlarına en uygun malzeme seçimini nasıl yapacaklardır? Rasyonel bir seçim için gereken yöntem formüle edilebilir mi? Tasarımın uygun olduğu seviyeye göre bu soru birçok düzeyde cevaplanabilir; -Başlangıçta tasarım akıcıdır ve opsiyonlar çok fazladır. Tüm malzemeler göz önüne alınmalıdır. -Tasarım üzerine yoğunlaştıkça ve parça şekillendikçe (biçim aldıkça), seçim kriterleri netleşir yani keskinleşir. Ve seçilecek malzeme sayısı azalır. İşte bu durumda daha kesin ve detay veriler gerekir ve seçim için farklı analiz yöntemleri kullanılır. -Tasarım sonunda daha hassas veriler gerekir, malzeme sayısı birkaça iner bazen de sadece birdir. Malzemelerin seçimi; malzemelerin şekillendirilme yani imalat yöntemlerinden bağımsız olarak yapılamaz. O halde imalat yöntemleri örn. Talaşlı, talaşsız, birleştirme, yüzey işleme ve diş açma vb. gibi tasarımın önemli bir unsurudur. Maliyet de malzeme seçiminde önemli bir başka faktördür. İyi bir tasarımın tek başına bir ürünü satmak için yeterli olmadığı da göz önünde tutulmalıdır. Ev aletlerinden otomobile ve uçağa kadar her ürünün şekli(biçimi), dokusu (yapısı), rengi, estetiği ve dekorasyonu her zaman kullanıcıya bir tatmin(haz) vermektedir. Çok önemli olan bu estetik unsurlar, endüstri(endüstriyel) tasarım olarak bilinir ve birçok mühendislik dersinde ele alınmazlar. Estetik unsurlar ihmal edildiğinde, üreticinin pazar payını kaybetmesine(yitirmesine) neden olur. Çünkü iyi bir tasarım çalışır ama mükemmel bir tasarım ayrıca haz verir. Tasarım problemlerinin tek ve tam bir çözümü yoktur. Tasarımcının ihtiyacı olan tek şey, açık bir düşünce ve tüm olasılıklar için karar vermeye istekliliktir. „‟Denize geniş ağ atılırsa çok balık tutulur„‟ atasözünde olduğu gibi en uygun malzemeyi seçmek için bir prosedür gerekmektedir. Örneğin malzeme seçimini diyagramlar yardımı ile yapmak, potansiyel malzeme adayları arasında ilk seçimi basitleştirmektedir. Malzeme ve tasarım(biçim) arasındaki etkileşim ayrıntılı olarak tartışılmalıdır. Ayrıca, kullanıcıya tasarımı doğrudan imalat prosesi ile gerçekleştirmesine imkan veren proses seçim diyagramları geliştirilmiştir. 1.2-Mühendislik Malzemelerinin Gelişimi Tarih boyunca malzemeler sınırlı olarak tasarlanmıştır. Eski çağlar, insanların kullandığı malzemelerin isimleri ile örneğin taş devri, bronz devri, demir devri gibi adlandırılmıştır. İnsanlar öldüklerinde hazineleri de kendileri ile birlikte gömülmekteydi. Mısır firavunlarından Tutankamon, taş lahit içine renkli camdan yapılmış eşyaları ile, Agamemnon ise bronz kılıcı ve altın maskı ile gömülmüşlerdir. Firavunun eşyaları, yaşadıkları zamanın en yüksek teknolojisine ait ürünleri temsil etmekteydi. Düşünün arkadaşlar, eğer firavunlar bugün yaşasalar ve ölselerdi yanlarında neler gömülebilirdi? Titanyum saatleri mi? yoksa karbon elyaf ile takviye edilmiş tenis raketlerini mi? Yoksa metal matrisli kompozit dağ bisikletlerini mi? Yada polieter etil keten kasklarını mı? Günümüz tek bir malzeme çağı değildir ve çağımızda malzemelerin sınırı yoktur. Şimdiye dek günümüzdeki kadar malzemelerin çok hızlı geliştiği ve özelliklerin bu kadar değişkenlik gösterdiği asla başka bir çağ olmamıştır. Mühendislerin temin edilebileceği malzeme listesi öyle hızlı gelişmektedir ki, üniversiteden 30 yıl önce mezun olan birinin bu malzemelerin yarısından bile haberi yoktur. Ama yeni malzemelerin bilinmemesi tasarımcı için risk oluşturmaktadır. Malzemelerdeki gelişme ve gelişmelerindeki değişim Şekil 1.1‟de verilmiştir. Tarih öncesi malzemeler M.Ö.10000‟den önce, taş devrinde taş, daha sonraları ise seramikler ve camlar, doğal polimerler ve kompozitlerdi. Her zaman teknolojinin en üst noktasında olan silahlar, ahşap ve çakmak taşından yapılmaktaydı. Bölgesel olarak bulunan altın ve gümüşün ise teknolojideki rolü çok küçüktü. Bakır, bronz ve daha sonrada demirin bulunuşu(bronz devri M.Ö.4000-1000 arası ve demir devri M.Ö.1000-M.S.1620 arası) ahşaptan ve taştan mamül eski silahların ve takımların yerini alarak teknolojinin ilerlemesini geliştirmiştir. Dökme demir teknolojisi (1620-1850) mühendislikte metallerin hakimiyet kurmasını sağlamıştır. Ve daha sonra çelikler, hafif alaşımlar ve özel alaşımlardaki gelişmeler de metallerin konumunu sağlamlaştırmıştır. 1960‟lı yıllarda mühendislik malzemeleri denilince akla ilk gelen metaller olamaktaydı. Ancak, diğer malzemeler de gelişmekteydi. Örnek olarak, seramikler sınıfından Portland çimentosu, refrakterler ve silika, polimer sınıfından kauçuk, bakalit ve polietilen sayılabilir. Ancak bu malzemelerin toplam malzeme pazarındaki payları çok azdı. Daha sonraki yıllarda metal alaşımlarının gelişme hızı yavaşlamıştır. Bir yandan çeliğe ve dökme demire olan talep azalırken, diğer yandan yüksek performanslı seramiklerin üretimi, polimer ve kompozit endüstrisi hızla gelişmektedir. Malzemelerde görülen hızlı değişimi tasarımcılar görmemezlikten gelemezler. MALZEME SEÇİMİNDE BAZI FAKTÖRLER Her malzeme kullanımı, önemsiz olsa bile bazı seçim elemanları gerektirir. Birçok mühendislik çalışmaları gibi malzeme seçimi de problem çözme işidir. Problem çözmede ana adımlar şöyle özetlenebilir; -problem analizi -alternatif çözümlerin formülasyonu -alternatiflerin geliştirilmesi -karar Malzeme seçilme işlemine uygulanan bu adımlar şu hale dönüşürler; -malzemelerin gerekli özelliklerinin analizi -aday malzemelerin seçimi -adayların geliştirilmesi -gerekli özelliklere en iyi uyan malzemenin seçilmesi Birçok mühendis, malzemeyi iki yanlış nedenden seçer; -Bu tip uygulamalarda her zaman bu malzemeler kullanılır; her uygulama tercih edilen malzemeye sahip olduğunda ve her malzeme emniyetli pazarlara sahip olduğunda gider. Diğer bir deyişle, gelenek ve iyi teknoloji gerektiği şekilde karışmaz. -Yalnızca bu özelliklerinden dolayı; malzemenin özelliklerinin, malzemenin özel kullanımlarına başvurmadan esrarengiz bir biçimde hemen hemen metafiziksel olarak malzemeyle bağlantılı olduğunu ima eder. Örneğin mukavemet, malzemenin özelliği olmaktan çok, uygulanmış bir koşullar takımına cevabıdır. Kısaca-malzemenin mukavemeti yüksek olur ancak şekillendirilmesi iyi değildir. Tek bir özellik için malzeme seçimi doğru olmaz. Malzeme seçiminde göz önüne alınması gereken genel karakteristikler vardır. Bütün malzemelerin iyi performans gösterdikleri ancak tatmin edici kullanılmadıkları limitleri vardır. Standart deney prosedürleri, sadece aykırı durumların çalışma davranışlarını ölçmektedir. Sıcaklık, çevresel koşullar, uygulanan gerilmenin derecesi ve diğer faktörleri de içine alan imalat ve çalışma koşullarını bilmeden ve anlamadan uygun malzeme seçme olasılığı çok zayıftır. Malzeme seçiminde ana faktörler şunlardır; -mekanik mukavemet -süneklik -stabilite (kararlılık) -korozyon direnci -imal edilebilirlik -ısı transfer özellikleri -elde edilebilirlik -özel özellikler -maliyet MALZEME SEÇİM DİYAGRAMLARI Şekil 1‟de : Malzemeler; metaller, seramik ve camlar, polimerler ve elastomerler, kompozit malzemeler olmak üzere sınıflandırılmışlardır. Ayrıca her malzeme, alt gruplara ayrılmıştır. Metaller; demir esaslı, refrakterler, ağır ve hafif metaller olarak alt gruplara ayrılmışlardır. Seramik ve camlar; çimento, vitray ve cam olarak gruplandırılmışlardır. Polimerler ve elastomerler ise termosetler, termoplastikler ve elastomerler olarak alt gruplara ayrılmışlardır. Kompozit malzemeler ise matris malzemesine göre sırasıyla polimer matrisli, metal matrisli ve seramik matrisli olarak ayrılmışlardır. İmalat yöntemleri; döküm, kalıplama, deformasyon, talaşlı işleme, toz metalurjisi, kompozit şekillendirme, moleküler metod, özel metodlar ve diğer üretim metodları olarak sınıflandırılmışlardır. Ayrıca her imalat metodu kendi içinde aşağıda belirtilen alt gruplara ayrılmışlardır. Döküm yöntemi : gravite döküm, düşük basınçlı, yüksek basınçlı ve hassas döküm Kalıplama : enjeksiyon, basınçlı, köpük kalıplama Deformasyon : soğuk deformasyon, sıcak deformasyon, kızgın halde şekillendirme örn.demirin tavındayken dövülmesi, levha (sac) deformasyonu Talaşlı işleme : tornalama, frezeleme, taşlama, parlatma Toz metalurjisi : sinterleme, ince sulu kil dökümü, sprey formu oluşturma, hidratasyon Kompozit şekillendirme : elle kalıplama, kalıplama, sıkıştırma döküm, lif sarma Moleküler metodlar : PVD, CVD, sıçratma veya manyetik alan içinde partikül transferi, elektro kaplama Özel metodlar : elektrokimyasal, ultrasonik, kimyasal, termal ışıma Diğer üretim yöntemleri : Kaynak / lehimleme, yapıştırma, mekanik bağlama yöntemi, mikro ölçekte üretim Malzeme ve imalat yöntemi arasındaki ilişki ise numaralarla ifade edilmiştir. „‟0‟‟ : uygun değil, „‟1„‟ : özel şartlarda uygun, „‟2„‟ : uygun Şekil 1 Malzeme – İmalat yöntemi ilişkisi Sertlik (H) - Ergime Sıcaklığı (Tm ) İlişkisi Ergime sıcaklığı, malzemelerin konvansiyonel döküm metotları ile malzeme prosesleri üzerine sınırlamalar getirmektedir. Düşük ergime sıcaklığına sahip malzemeler birçok metotla dökülebilir. Ergime sıcaklığı 1700 0C ve üzeri olan malzemelerin dökümünde konvansiyonel metotlarının kullanım geçerliliği azdır. Böyle malzemeler ancak özel metotlar ile dökülebilirler. Malzemelerin akma dayanımı ve sertliği, talaşsız ve talaşlı proses seçimlerini de sınırlamaktadır. Dövme ve haddeleme basınçları, akma dayanımları ile orantılı olduğu gibi takım ömrünü sınırlayan takım yükleme miktarı ve işlem sırasındaki sıcaklıkla da alakalıdır. Bu nedenle de, yüksek dayanım ve sertliklere göre kademelendirilirler. Örneğin süper alaşımlar dövülemez veya seramiklerin şekillendirilmesi zordur. Deformasyon prosesleri, sertliği 3Gpa‟ın altında olan malzemeler için sınırlandırılmışlardır. Toz metalürjisi, CVD, buharlaştırma teknikleri ve elekrolitik şekillendirme gibi imalat yöntemleri için sertlik ve ergime sıcaklığı sınırlayıcı etken değildir. Malzemelerin sertlik ve ergime sıcaklıkları bağımsız özellikler değildir. Düşük ergime noktalı malzemeler yumuşak (örn. kurşun, polietilen), yüksek ergime noktalı malzemeler ise(örn. elmas) genellikle sert olma eğilimindedirler. Bu bilgi aşağıdaki eşitlikle verilebilir: 0,3k .Tm 20k .Tm H H : sertlik, Ω : atomik yada moleküler hacim , k : Boltzman sabiti ( 1,38x10-26 j/K ) Tm : ergime sıcaklığı Bu formül, sertlik-ergime sıcaklığı diyagramında alt ve üst sınırları belirler. Şekil 2 - Sertlik – Ergime sıcaklığı ilişkisi Hacim (V) - İncelik (S) İlişkisi İnce kesitler, farklı imalat yöntemleriyle elde edilebilir. İncelik (S) = t (minimum kesit) / l (parçanın büyük ölçüsü) Boyut ise imalat yönteminin belirlediği minimum ve maksimum hacimle ifade edilebilir. Hacim(V), üniform kesitler için şekil faktörü 2 olacak şekilde aşağıdaki gibi formüle edilebilir: V = A. t A : hesaplanan alan Hacim, ortalama malzeme yoğunluğunun 5000 kg/m3 olarak kullanımıyla yaklaşık olarak ağırlığa çevrilebilir. Şekil 3 - Hacim – İncelik ilişkisi Şekil Sınıflandırma Şeması Ekstrüzyon, çekme, haddeleme yöntemleri, prizmatik şekle sahip parçaların üretimi için uygundur. Tornalama yöntemi; asitmetrik şekillerin yapımı için uygun, asimetrik prizmatik şekle sahip parçaların yapımı için uygun değildir. Diğer şekillere sahip parçaların yapımı mümkün ise de imalat zor olmaktadır. Şekiler kendi içlerinde alt gruplara ayrılmaktadır. Diyagramdan, parça yapılabilmektedir. şekline göre uygun imalat Şekil 4 - Şekiller ve alt sınıflandırılması yöntemi seçimi Parça Şekli – İmalat Yöntemi İlişkisi Üretilmesi tasarlanan parçanın şekline göre aşağıdaki imalat yöntemleri seçilebilir. Şekil 5‟de verilen diyagramda, dikey eksende imalat yöntemleri, yatay eksende ise kodlarıyla tanımlanan çeşitli şekiller verilmiştir. Şekillerin üretimi için seçilecek imalat yöntemleri numaralarla gösterilmiştir. „‟0„‟ : uygun değil , „‟1„‟ : uygun Şekil 5 – Parça şekli – İmalat yöntemi ilişkisi Karmaşıklık – Hacim(V) İlişkisi Karmaşıklık; delikler, vida dişleri açılımı, yeniden yapılanan şekiller gibi farklı isteklerin olması durumu olarak ifade edilebilir. Deformasyon prosesleri, sınırlı karmaşıklığa sahip şekilleri üretir. Döküm prosesleri daha karmaşık parçalar üretimi için uygundur(örneğin karbüratör, otomobil silindir blokları) Kompozit şekillendirme, diğer metotlarla karşılaştırıldığında kompleksliği daha sınırlıdır. Polimer kalıplama, daha iyidir. Talaşlı işleme yöntemleri, parçaya yeni özellikler kazandırılması ile karmaşıklığı arttırır. Mümkün olan en kolay şekillerin imalatı için az, daha karmaşık yapılar içinse daha fazla bilgiye ihtiyaç vardır. İmal edilen parçayı niteleyen bilginin sayısal olarak gösterimi; parça tanıtım sayısı, diğer bir deyişle bit olarak adlandırılır. Şekil 6 - Karmaşıklık seviyesi-boyut ilişkisi Tolerans Oranı(T) – RMS Yüzey Pürüzlülüğü(R) Her imalat yönteminin, belirli bir tolerans ve yüzey pürüzlülüğünde imalatı gerçekleştirme kabiliyeti vardır. Tolerans(T), parça boyutunda izin verilebilir hatadır. Yüzey pürüzlülüğü(R) ise, yüzeydeki düzensizliklerin karekökü ile ölçülür. Kum dökümle imal edilen parçanın yüzey pürüzlülüğü R=10µm iken leplenmiş parçada bu değer R=0.05µm‟dir. Tolerans ve yüzey pürüzlülüğü değerleri farklı olan çok fazla imalat yöntemi vardır. Bu yöntemler içinden isteklere uygun olarak ekonomik parça üretimi yapılabilir. Tolerans 2R‟den fazladır. Gerçek imalat yöntemlerinde, tolerans aralığı 10R ila 1000R arasında değişebilir. Metaller ve seramikler, yüzey parlatma ve lepleme işlemlerine tabi tutularak düşük yüksek tolerans ve yüzey düzgünlüğüne sahip olabilirler. Tolerans ve yüzey pürüzlülüğünü azaltan imalat yöntemleri ve işlemler maliyeti de arttırmaktadır. Polimerler, metal ve seramiklerden farklı olarak düşük yüzey pürüzlülüğüne sahiptirler. Ancak, toleranslarının ±0.2 mm olma olasılığı azdır. Çünkü parçanın kalıptan çıkarılması sırasında oluşan gerilmeler sonucu meydana gelen sürünme bunu engeller. Bu nedenle de; yüzey pürüzlülüğü, daha pahalı kalıp ve daha fazla maliyet gerektirir. Aşağıda verilen çizelgede, imalat yöntemi–yüzey pürüzlülüğü ilişkisi görülmektedir. Pürüzlülük(µm) İmalat Yöntemi Uygulama R=0.01 R=0.1 R=0.2-0.5 R=0.5-2.0 R=2.0-10.0 Lepleme Hassas taşlama, lepleme Hassa taşlama Hassas talaşlı işleme Talaşlı işleme R=3.0-50.0 Döküm yöntemi Aynalar Yüksek kaliteli yataklar Silindir, piston, kam mili Dişliler, makina parçaları Düşük yüke maruz yataklar, Kritik olmayan parçalar Torna olmayan yüzeyler Şekil 7 - Tolerans oranı – Yüzey pürüzlülüğü ilişkisi Malzeme ve Şekil Seçimi Tasarımda malzeme seçimi, sadece malzeme özellikleri dikkate alınarak yapılır, şekil dikkate alınmaz. Parça yada yapılar, şekillendirilmiş malzemedirler. Belirli yükleme durumlarında, kesitin biçimi önem kazanmaktadır. Şekil (biçim) bir değişken olduğunda, bazı performans indislerinde şekil (biçim) faktörü olarak isimlendirilen bir terim ortaya çıkar. Mekanik dayanım genelde malzemenin biçimle olan kombinasyonudur. Parça üzerindeki yüklemeler genellikle eksenel, eğme yada burulma şeklindedir. Bir bağlantı (kayıt) parçası eksenel yükleri taşırken, kiriş, eğilme momentlerini, şaft, burulma momentini, kolon ise basma yükünü taşır. Eksenel gerilmede, şekil değil kesit alanı önem kazanmaktadır. Aynı alana sahip bütün kesitler aynı yükü taşırlar. Eğilmede ise farklıdır, yani, içi boş yada I-kesitli kirişler aynı kesit alanına sahip farklı şekilli kiriş ile kıyaslandığında daha iyi dayanıma sahiptirler. Burulmada da böyledir. Diğer bir deyişle, örneğin dairesel tüpler, içi dolu ve I- kesitli biçimli olanlara kıyasla daha iyidirler. Bununla ilgili olarak şekil faktörü tanımlanmaktadır. Şekil(biçim) faktörü ‘’‘’ simgesi ile gösterilir, boyutsuzdur ve şekle bağlıdır, her yükleme modunda kesit şeklinin verimini ölçer. Yani, biçimin yapısal kazancını ifade eder. Rijitliğin Esas Olduğu Tasarımlarda Şekil Faktörü : Kirişlerin elastik bükülmesi için şekil faktörü : eB olarak alınır. Şaftların elastik burulması için ise şekil faktörü : eT olarak alınır. B : eğme, bükme ; T : burulma ; e : elastik Dayanımın Esas Olduğu (Plastik Akma yada Kırılmanın İstenmediği) Tasarımlarda Şekil Faktörü : Kirişler için şekil faktörü : fB Şaftlar için şekil faktörü : fT f : hata, bozulma İçi dolu dairesel kesitli çubuk için yukarıda verilen dört şekil faktörü de 1‟e eşittir. Verilen yük altında, bağlantı(kayıt) parçasının uzaması veya desteğin(payandanın) kısalması kesitin alanına bağlı olarak verilmiştir. Şekil faktörü gerekli değildir. Standart Kesitlerin Verimi Kirişler, şaftlar ve kolonlar için standart kesitler genellikle prizmatiktir. Prizmatik şekiller, kolaylıkla haddeleme, ekstrüzyon, çekme, sürekli çekme (kompozitlerden sürekli imalat yöntemiyle çubuk, boru gibi sabit kesitli parçalar yapma) ve testere ile kesilebilir. Prizmatik kesitler, içi dolu, tüb yada kutuda olduğu gibi kapalı boşluk yada açık boşluk ( örn. I-, U-, L- kesit ) şeklinde olabilir. Şekil verimi için üst limitler çok önemlidir. Üst limitler, hafif yapıların tasarımı için bellidir, hafif yapılarda malzeme miktarı en aza indirilmelidir. Şekil Faktörleri İçin Malzeme Limitleri Verilen malzemelerin şekil faktörlerini oluşturan sınırlar, imalat şartlarından, bölgesel burulmaya kadar herşey olabilir. Örneğin çelik çekilerek ince çeperli boru elde edilebileceği gibi, haddeleme, katlama yada kaynak yöntemleriyle de şekillendirilerek verimli I-kesitli parçalar üretilebilir. Böylece de şekil faktörü, genelde 5 gibi yüksek değerine ulaşabilir. Tahta kolaylıkla şekillendirilemez. Kontrplak teknolojisi sayesinde, boru yada I-kesitli şekle getirilmesi teoride mümkün ancak pratikte zordur. Bu nedenle de şekil faktörünün 5‟den fazla olması nadirdir. Burada etken, üretim kısıtlamalarıdır. Aynı sorunlar kompozitlerin ince et kalınlıklarında parçaların eldesinde de karşımıza çıkar. Şekil İçeren Malzeme İndisleri Belli bir yükleme biçiminde malzeme ve kesit şekline bağlı olarak performansın maksimum olabilmesi aşağıda verilmiştir : Bağlantı Parçasının Eksenel Gerilmesi Bağlantı parçasının hasar olmaksızın taşıyabileceği yük, sadece kesit alanına bağlı olup kesit şekli önemli değildir. Bütün kesit şekillerinde minimum ağırlıkta rijitlik için malzeme indisi; M = E / ρ olarak alınır. Kirişlerin Elastik Eğilmesi ve Şaftların Burulması Kiriş için, rijitlik ve uzunluk spesifik olduğundan kütlesi de minimum olmalıdır. Aynı şekilli kirişler için şekil faktörü sabittir. Bu durumda malzeme indisi M = (E1/2) / ρ değerinin maksimum olmasıdır. Eğer kesit biçimleri ve üretildikleri malzemeler farklı ise, hem rijit hem de çok hafif kiriş için şekil faktörü de dikkate alınarak malzeme indisinin en büyük değeri alınır: E eB 12 M = -----------ρ Aynı yol şaftların elastik burulmasında da izlenir. Kesit biçimleri ve malzemeleri farklı iki şaft üretilecekse ve bunlar birbiri ile karşılaştırılacaksa en iyi malzeme–şekil faktörü kombinasyonu malzeme indisinin en büyük olduğu değerdir: e T E M = -----------------------ρ olarak alınır. Kayma modülü G, Young modülüne yakındır. Pratikte, G=3/8E olarak alınır. Kiriş ve Şaftlarda Hasar Kiriş, eğilme zorlamasına maruz kaldığında belli bir yük altında hasar görmemelidir ve kütlesi de minimum olmalıdır. Kiriş şekli dikkate alınmadığında, M = (f 2/3) / değeri maksimum olmalıdır. f : malzemenin hasar dayanımı Hasarsız kirişte en iyi malzeme-şekil kombinasyonu için malzeme indisi maksimum olmalıdır. M= 2 f 3 B f Şaftlarda ise aynı yol izlenir. Performansın maksimum olabilmesi için aşağıda verilen malzeme indisinin maksimum değeri alınır. T f M= 2 f 3 Mikroskobik ve Mikroyapısal Şekil Faktörü Malzemenin mikroskobik yapısı onun şekil alabilirlik, yoğunluk, sertlik, tokluk gibi özelliklerini etkiler. Mikroyapısal şekil faktörü indisi ile verilir. Makroskopik şekil faktörü ise indisi ile verilir. Malzeme ve Şeklin Birlikte Seçimi Malzeme ve şeklin birlikte seçimi, optimizasyon hesaplaması için malzeme seçim diyagramında değişik yollar vardır. Makine Malzemesi Seçim Kriterlerine Ait Problemler 1- Bakır alaşımı olan pirinç(Cu-Zn) malzemeden yapılmış bir parçayı, aynı şekilde ve daha rijit olacak şekilde imal edebilmek için hangi malzemeleri önerebilirsiniz. Seçim için aşağıda verilen diyagramı kullanınız. 2- Elastiklik modülü E >200 GPa ve yoğunluğu < 2 Mg/m3 olan malzeme hangisidir? Seçim için yukarda verilen diyagramı kullanınız. 3- Titanyum alaşımlarının mı yoksa tungsten alaşımlarının mı spesifik dayanımı(f / ρ) daha büyüktür? Karar verebilmek için aşağıdaki diyagramı kullanınız. 4- Mühendislik plastiklerinin, örneğin PMMA (polimetilmatakrilat) yani pleksiglasın, kırılma tokluğu (KIC), mühendislik seramiklerinden, örneğin alüminadan, daha mı büyüktür, daha mı küçüktür? Aşağıda verilen diyagrama göre karar veriniz. 5- Verilen diyagramı kullanarak bakıra kıyasla ısı iletimi daha iyi olan iki malzeme seçin. 6- Motor test gövdesi yapılmak isteniyor. Malzemenin hem rijit olması yani elastiklik modülünün 40GPa‟dan fazla olması hem de yüksek elastik enerji yayabilme yani yüksek sönümleme kabiliyetine sahip olması istenmektedir. Titreşim sönümleyici malzemeler, yüksek sönümleme özelliğine sahiptirler. Kayıp faktörü “η” ile ölçülür. Aşağıda verilen diyagram yardımıyla uygun 4 malzeme alt kümesi belirleyin. 7- Çeliklerin termal şok dirençlerinin dökme demirlere kıyasla az yada çok olduğunu verilen diyagram yardımıyla karar verin. 8- Mühendislik seramiklerinin aşınma dayanımlarının metallere kıyasla az yada çok olduğuna aşağıda verilen diyagram yardımıyla karar verin. Verilen yataklama basıncında aşınma oranı, aşınma oranı sabiti “ka” ile ölçülür. Düşük ka değeri, düşük aşınma oranını ifade eder. 9- Bir parça, talaşlı işleme, soğuk dövme yada soğuk ekstrüzyon yöntemleriyle imal edilmektedir. Parçanın malzeme birim maliyetleri, tabloda verilmektedir. 1.100 ve 10000 tane parça üretimi için en ucuz en uygun yöntem hangisidir? Açıklayınız. 10- Alüminyum alaşımından yapılmış küçük parçalar, 100 adet ve 106 olmak üzere imal edilecektir. Verilen tabloyu da dikkate alarak hangi döküm yönteminin birim parça maliyeti açısından en ekonomik olduğunu bulunuz. 11- Yüksek performanslı motorlar, kompresör yada pistonlar gibi kritik parçalar için piston kolu tasarlamak istiyoruz. Tasarım için istenenler aşağıda verilmiştir. Fonksiyon : Motor yada pompa için vargelleyici piston kolu Amaç : Kütlenin minimum olması Kısıtlar : Yüksek devirlerde yorulma dayanımı olmalı Elastik eğilme sırasında hata oluşmamalı Strok (darbe), çubuk boyu (L) belirli olmalı Piston kolu Malzeme indisleri aşağıda verilmiştir. Hafif olabilmesi için M1 indisi, eğilme dayanımı için M2 indisi alınmıştır. Piston kolu malzemeleri Malzeme seçiminde hafiflik ön plana alınırsa metal matrisli kompozit olan Duralcan Al-Si kompozit malzeme alınmalıdır. Titantum alaşımı da seçilebilecek ikinci malzemedir. Her iki malzemenin de ağırlığı, dökme demirin yarısı kadardır.