Meclisi Ayan t : 30 2 Şubat 1332 (1916) C : 2 Çünkü kendi

advertisement
Meclisi Ayan
t : 30
2 Şubat 1332 (1916)
Çünkü kendi askerî tabipleri ihtiyaca gayr-i kâfi
geliyor idi. Binaenaleyh, sivil hekimleri bu suretle ken­
di hizmetine aldı. Sıhhiye-i mülk iy yenin de emrinde
pek az vasıtası kaldı. Binaenaleyh, tanzim edeceği mü­
cadele için yeniden askerlikle alakası olmayan birta­
kım etibba almaya başladı. Bunlar, mütekaidin-i as­
keriyyeden, Cihet-i Askeriyyece istihdam edilmeyen
etibbadır. Askerlikleri olmadığı için, Müdüriyyet, bun­
ları aldı ve kendilerine maaş tahsis etti. Bunlardan
mada küçük sıhhiyye memurları, tamamiyle bu etıb­
baya muavenet etmek üzere birtakım memurlar daha
aldık. Bunlar bizim İstanbul'daki küçük Sıhhiyye Mek­
tebinde mevcut olan efendilerdi. Fakat adetleri gayr-i
kâfi olduğu için, eskiden eczacılık etmiş, yahut eskiden
askerî Cerrahlığında bulunmuş bazı zevatı da aldık ve
cümlesini Küçük Sıhhiyye Memurları namıyla vilâyet­
lere dağıttık. Bunların bir kısmının maaşı, aşağı yu­
karı mahiye 40.000 İraya kadar bir meblağ ediyordu.
Bilhassa Üçüncü Ordu mıntıkasıyla Dördüncü Or­
du mıntıkası en ziyade hastalığın tahribat icra ettiği
yerlerdir.
İşte bu mıntıkalarda fazla miktarda Küçük Sıhhiy­
ye Memurları istihdam olunuyor. Malum-u samileridir
ki, bu gibi salgınların önüne geçebilmek için birçok
âlât ve edevât-ı sıhhiyye ve fenniyyeye ihtiyaç vardır.
1331 senesi nihayetinde umum Memalik-i Osmaniy­
yede kullanılmakta olan etüvlerin miktar ve mahiyetle­
ri hakkında istatistiklere müracaat ettim ve bunlarla
görülen işin şayan-ı memnuniyyet bir raddede olduğu­
nu öğrendim. 1332 senesi bütçesinde emraz-ı sariye
için haylice para sarf edilmiştir ve bu paralarla etüv­
ler sipariş edilmiş ve bir hayli âlât ve ecza-yı sıhhiyye
mubayaa edilmiştir ve bunların paraları tamamiyle
tesviye edilmiştir. Diğer âlâttan da, birçok şırıngalar,
termometreler getirtilmiş ve bunlar da memleketin her
tarafına tevzi edümiştir ve daha birçok «Antiseptik»
ilaçlar da getirtilmiş ve dağıtılmıştır. Malum-u âlile­
ridir ki bunlar emraz-ı sariyeye karşı muvakkat ted­
birlerdir. Yani bir yerde böyle bir salgın zuhur eder
etmez. Memurin-i Sıhhiyye vesait-i fenniyye ile he­
men o mahalle koşarak, bu gibi emraz-ı istilaiyye ile
mücadele etmektir.
Fakat bu tedbir kâfi gelmez. Bu defa Hüküme­
tin en ziyade düşündüğü şey, memleketin en ziya­
de memer olan mahallerinde ve sabit yerlerde tathir
istasyonları tesis etmektir. İşte bu yolda terakkiyat-ı
fenniyyeye muvafık tebhir ve tathir istasyonları te­
sis edilmek üzere geçen sene bütçesine tahsisat konul­
muş ve bu tahsisatla bunlardan şimdilik Haydarpa­
C:2
şa, Konya, Afyonkarahisar, Ankara ve İslahiye ile
diğer bazı mahallerde umumî banyolar tesis edilmiş­
tir. Bu istasyonlar ikişer etüv ile yirmişer kişilik ban­
yolardan ibarettir.
Diğer mahallere ait etüvler de Almanya'ya sipariş
edilmiş ve paraları tamamiyle verilmiştir ki, bunlar
da üç ve nihayet dört ay zarfında teslim edilecektir
vs bu istasyonlara ait binaların inşasına da başlanmış
ve maatteessüf ahval-i hazıra münasebetiyle inşaat
pek müşkil olduğu için, inşaata yalnız dört yerde
başlayabildik. Bunlar da Eskişehir'de,
Ankara'da,
Konya ve Kayseri'de inşaata devam
olunmaktadır
ve etüvler geldiği zaman yerlerine konacaktır ve bu
istasyonlar lekeli humma, humma-yü racıa ve kolera
gibi emraz-ı sariyenin d e f ve İtfası için en müessir
ve kat'î tedabiri sıhhi yy edendir. Oralardan her gelen
ve geçen yolcular tutulacak ve onlar orada tathir ve
eşyalan tebhir olunacaktır. 'Böyle emraz-ı sariyyenin
mücadelesi esnasında hiç ümit olunmayan bir yerde
b r nevi hastalık zuhur edince, hastaları evlerinde bı­
rakmamak için bazı evler tutularak hastahane hali­
ne ifrağ olunmuştur ki, bunlara Tecrithane namını
veriyoruz.
;
Bunlar için de birtakım masarif olmuştur. Bun­
lardan mada bizim Emraz-ı Sariye Teşkilatında en
büyük isüinadgâhımız, harp zamanlarında şüphesiz
ki, Sıhhiyye-i Askeriyye Teşkilâtıdır. Harp münase­
betiyle Cihet-i Askeriyye Sıhhiyye Teşkilatını olduk­
ça liyi bir surette yapmaya mecburdur ve cidden de
yapmıştır. Sıhhiyye-i Askeriyye, nakliyyat-ı askeriy­
ye sırasında askerin sıhhatini muhafaza için pek de­
vamlı ve müessir surette çalışıyordu. Cihet-i Aske­
riyyenin birçok yerlerde muayene ve aşı istasyon­
ları da vardır ki, Sıhhiyye-i Mülkiyye de bundan pek
ziyade istifade ediyor. Bir yerde emraz-ı istilaiyye
varsa, gelen geçen sivil yolcular da bu muayene ve
aşı istasyonlarında tutulup aşılamyorlar.
Keza Sıhhiyye-i Askeriyyenin Teşkilatından baş­
ka türlü de istifade ediyoruz. O da, mademki Üçün­
cü ve Dördüncü Ordu mıntıkasında emraz-ı sariye
mücadelesinde bulunuyoruz,
oralardaki
Etibba-yı
Askeriyyeyi de lüzumuna göre Umur-u Sıhhiyye-i
Mülkiyye ile de tavzif ve istihdam ediyoruz.
İşte Etibba-yı Askeriyyenin
Umur-u Tıbbiyye-i
Mülkiyye ile de alâkadar olmaları bize bir hizmet
olduğu gibi, Cihet-i Askeriyyeye de pek büyük bir
hizmet oluyor. Çünkü bu gibi emraz, ahaliden aske­
re sirayet ettiği gibi, askerden ahaliye sirayet edebi­
liyor ve Cihet-i Askeriyye, Etibba-yı
Mülkiyyeyi
T B M M KÜTÜPHANESİ
Download