ünite 1 farmakoloji ile ilgili temel kavramlar

advertisement
TEMEL İLAÇ BİLGİSİ
“Temel İlaç Bilgisi Dersi sunusu”
© Bu Sunu’ya ait tüm Haklar Atlas Yayınevine aittir. Hiçbir şekilde üçüncü şahıslara verilemez
Ünite 1: Farmakoloji ile İlgili
Temel Kavramlar
© Bu Sunu’ya ait tüm Haklar Atlas Yayınevine aittir. Hiçbir şekilde üçüncü şahıslara verilemez
 FARMAKOLOJİ
• İlaçların etkisini, özelliklerini ve tedavide kullanışlarını
inceleyen bir bilim dalıdır.
• Yunanca ilaç (pharmacon) ve bilgi (lagos) anlamına
gelen kelimelerin birleşmesinden oluşmuştur.
• Farmakolojinin ana konusu ilaçlardır.
• Kısaca ilaç bilimi olan farmakolojinin geniş tanımı
ilaçların kaynaklarını, kimyasal fiziksel özelliklerini,
vücuda alınışlarını, biyokimyasal ve fizyolojik
etkilerini, etki biçimlerini, zehirlilik durumlarını son
olarak bunların hastaya verilecek hale konma
yöntemlerini araştıran bilim dalıdır.
Çeşitli ilaçlar
Farmakolojinin Tarihçesi
• Mısır'daki Ebers Papirüslerinden birçok
bitkinin
tedavi
amacıyla
kullanıldığı
anlaşılmıştır.
• Günümüzde bu bitki ve maddelerin hepsi
çözümlenmiş, hangisinin içinde gerçekten ilaç
özelliği
olan
maddelerin
bulunduğu
anlaşılmıştır.
• Eski Yunanistan'ın en ünlü hekimi Hipokrat
"Salgın Hastalıklar", "Hava, Su, Toprak",
"Baştaki Yaralara Dair", "Doktorun Görevleri"
adlı eserlerinde 400'e yakın ilaç hakkında bilgi
vermiştir.
• M.S. (130-200) yılında yaşamış olan Galenus
Claudius (beşyüze yakın eserinden ancak
seksen tanesi bilinmektedir) eserlerinde 500600 dolayında bitkinin tedavi amacıyla
kullanıldığına dair bilgi vermiştir.
• İslam dünyasında İbni Sina, Ebubekir Razi, Al
Biruni gibi hekimler de bilimsel ilaç ugulama
çalışmaları yapmışlardır.
• Tarihin en büyük bilginlerinden biri olan İbni
Sina (980-1037) gözlemci, büyük bir tasnifçi
olarak görülür.
• Hastalıklara ilişkin yaptığı tasnif modern
çağlara kadar esas alınmıştır. Ibni Sina Batı ve
Doğuda hekimliğe hakim olmuş, "Al-Kaanün
Fi't-Tıbb" nunu) adlı kitabı hekimlik alanında
bütün İslam ve Avrupa üniversitelerinde
rakipsiz şekilde okutulmuştur.
İbni Sina, Ebu Bekir Razi, Al Biruni
Farmakolojinin Bölümleri
Farmakodinamik: İlaçların canlılardaki (insan
veya deney hayvanı) etkileri ile etki
mekanizmalarını
araştırır.
İlaçların
organizmaya ne yaptığı sorusuyla ilgilenir.
Farmakokinetik: İlaçların canlı (insan veya
deney hayvanı) vücuttaki emilimini, dağılımını,
dönüşümünü ve vücuttan atılmasını inceler.
Organizmanın ilaca ne yaptığı sorusuna cevap
arar.
Farmakoterapi: Hastalıkların tedavisinde
ilaçların uygulanmasını konu alır. Konusu
itibarı ile klinik farmakolojiye benzer.
Klinik farmakoloji: İlaçların insan organizması
üzerindeki etkilerini ve insan vücudundaki
sürecini inceler.
Biyokimyasal farmakoloji: İlaçların canlıların
biyokimyasal özellikleri üzerindeki etkilerini
inceler.
Moleküler farmakoloji: İlaçların canlılarda
moleküler düzeydeki etki ve davranışlarını ele
alır.
Toksikoloji: İlaçlarla veya diğer kimyasal
maddelerle oluşan zehirlen meleri, zehirlerin
yapısını, özelliklerini, organizmadaki etki
mekanizmalarını tedavisini konu edinir.
Biyofarmasötik: İlaçların en etkili farmasötik
şekillerinin belirlenmesi ve şekillerine göre
emilmesini konu alan bilim dalıdır.
 İlaç Tanımı ve Adları
• İlaç; hastalıkların teşhisi, tedavisi, proflaksisi
(korunma), cerrahi girişimlerin kolaylaştırılması ve
bazı fizyolojik olayların değiştirilmesi amacıyla
kullanılan kimyasal maddelerdir.
• Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) tanımına göre ilaç;
fizyolojik sistemleri veya patolojik durumları alanın
yararı için değiştirmek veya incelemek amacıyla
kullanılabilen bir madde ya da üründür.
• İlaçlar, her ne kadar ızdırapları dindiren, hastalık
belirtilerini ortadan kaldıran bir araç ve tedavinin
vazgeçilmez unsuru olsalar da organizma için
dışarıdan verilen yabancı bir madde olduklarını
unutmamak gerekir.
• İlaç ancak doğru kullanılırsa etkilidir.
• Tüm dünyada ilaçların yaklaşık %50’ si
uygunsuz, gereksiz ve yanlış bir şekilde
kullanılmaktadır.
• Antibiyotiklere direnç gelişimi oluşmakta,
yüksek ilaç harcamaları sosyal güvenlik
kurumlarına ağır bir yük getirmektedir.
• Bu nedenle dünyada çeşitli çözüm yolları
geliştirilmeye çalışılmış.
• Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından “akılcı
ilaç kullanımı” uygulamaları başlatılmıştır.
 İlaçların Saklanması
• Serin yerde muhafaza edilecek ilaçların
konulması için buzdolabı bulundurulmalıdır.
• Kırmızı reçeteye tabi ilaçlar çift kilitli dolaplarda
saklanmalıdır.
• Narkotik ilaçlar kesinlikle sayılarak teslim
alınmalı ve teslim edilmelidir.
• İlaçlar, üretim aşamasından kullanım aşamasına
kadar uygun koşullar ve uygun ısıda
saklanmalıdır.
• Nöbet teslimi sırasında teslim kayıtları da
olmalıdır. Sayımda bir eksiklik görülürse derhal
bildirilmelidir.
İlaçların en az üç adı vardır.
Genel Ad (Jenerik=Uluslararası Ortak
Adlandırma)
• Sağlık alanında eğitim gören öğrenciler ile
bilimsel yayınların kolay anlaşılır olması için
genel ad kullanılır.
• Örnek: Acetylcystein (mukolitik=mukusu
sıvılaştıran, sulandıran)
Ticari Ad (Marka veya Müstahzar Adı)
• İlacı üreten ilaç firmasının kendi ürünlerine
verdikleri özel addır. Tek bir ilacın değişik adda
birçok müstahzarı vardır. Örnek: Dikloron,
difenak, voltaren, miyadren vb. İlaçların hepsi
analjezik, antienflamatuar, antiromatizmal
olarak kullanılan ilaçlardır.
Kimyasal Ad
• İlacın kimyasal adı, Uluslararası Kimya Birliği
tarafından verilen addır. Örnek: N-asetil-paminofeno
 İlaçlarla Tedavi Şekilleri
 Semptomatik Tedavi (Palyatif Tedavi)
• İlaçlarla hastalığın nedenini ortadan kaldırmadan
bulgu ve belirtilerini gidermek için yapılan
tedavidir. Örnek: Ağrıyı geçirmek için analjezik
(ağrı kesici) verilmesi semptomatik tedavidir.
 Radikal Tedavi (Rasyonel)
• Tedavi hastalığın nedenini tamamen ortadan
kaldıracak şekilde yapılabilirse buna radikal tedavi
denir. Örnek: bakteriyel enfeksiyonların duyarlı
oldukları antibiyotiklerle tedavisidir.
Profilaktik Tedavi
• Hastalıklardan korunmak için yapılan ilaç
uygulamasıdır.
• Örnek: Aşı uygulamaları profilaktik tedavidir.
İkame Tedavi (Yerine Koyma=Substitution)
• Vücutta eksikliği görülen maddelerin eksikliğini
gidermek için yapılan ilaç uygulamasıdır.
• Örnek: B 12 uygulaması.
• İlaç kullanılırken organizmanın fizyolojisinin ve
ilacın etki mekanizmasının çok iyi bilinmesi
gerekir.
Tedavi ile ilgili temel kavramlar şunlardır:
Doz; bir defada verilen ilaç miktarıdır.
Drog; tedavi amacı ile kullanılan tek bir
maddedir.
Günlük doz; gün boyunca verilmesi tavsiye
edilen ilaç miktarıdır.
Yan tesir; ilaçların olağan dozlarında bile
istenilen
tesirlerine
ilaveten
yaptıkları
istenmeyen etkileridir.
• Toksik
Tesir;
genellikle
ilaçların
farmakodinamik etkilerinin şiddetlenmesine
bağlı hasta için hoş olmayan, rahatsızlık veren
ve hatta ölümüne neden olan tesirlerdir. Yan
tesirlerde genel anlamda toksik sayılabilir.
• Yarar/Risk Oranı; ilaçlar mutad (normal)
dozlarda kullanılmalarında bile toksik tesirler
oluşturabilirler (örn. Kanser ilaçları). İlaç
tedavisinde göz önünde tutulması gereken
nokta ilacın yararının zararına üstünlüğünün
saptanmasıdır.
• Emniyet aralığı; ilacın tedavi dozu ile toksik etki
gösteren dozu arasındaki mesafeye denir.
• Endikasyon; ilacın kullanım amacına yönelik
etkilerine denir.
• Kontrendikasyon;
ilacın
kullanılmaması
gereken durumlara denir.
İlacın yarılanma ömrü; çeşitli yollar sonucu bir
ilacın plazmadaki konsantrasyonunun yarıya
inmesi için geçen süreye denir.
Tolerans; ilaca verilen cevapta azalmadır.
Rezistans;
ilacın
mikroorganizmaların
özelliklerine bağlı olarak etkisiz kalmasıdır.
İlaç Kaynakları
kaynaklarının sınıflandırılması
Doğal Kaynaklar
• İlaçların elde edildiği doğal kaynaklar;
• BİTKİLER,
• HAYVANLAR,
• İNSANLAR,
• MİKROORGANİZMALAR,
• MİNERALLERDİR.
Sentetik Maddeler
• Kimyasal yöntemlerle elde edilen ilaçlardır. Bir
bölümü tamamen sentez yolu ile elde edilir.
• Bir bölümü ise doğal kaynaklardan elde edilen
molekül üzerinde bir takım kimyasal
değişiklikler yapılarak kazanılır. Bu maddelere
yarı sentetik maddeler denir.
• Bugün pazarlanan ilaçların çoğu sentetik
olarak imal edilmektedir.
• DNA Rekombinasyonu
• İnsan veya deney hayvanlarından belirli bir
etkin maddeyi sentez eden hücrelerden alınan
DNA molekülünü, çeşitli işlemlerden geçirerek
kolay
üretilen
bir
mikroorganizmanın
sitoplazması içine yerleştirip insan veya
hayvanın sentezlediği aynı etken maddenin o
mikroorganizma
tarafından
üretilmesi
işlemidir.
• Bu teknik ile insan interferonları, büyüme
hormonu ve bazı aşılar hazırlanmaktadır.
İlaçların Farmasötik Şekilleri ve Özellikleri
• İlaçların hastaya verilebilecek şekilde özel
kalıplara
sokulmuş
hallerine
ilaçların
farmasötik şekli denir.
• Veriliş yolu ve hastalığın durumuna göre ilaçlar
katı, sıvı, yarı katı ve sıvı şekillerde
olabilmektedir.
İlaçların farmasötik şekilleri
Katı Farmasötik Şekiller
Ağızdan
Diğer Yollardan Kullanılan
Ağızdan (Oral Yol) kullanılanlar
Tablet (Komprime): Toz şeklindeki ilaçların
özel makinelerde sıkıştırılıp yarım silindir,
yuvarlak v.b. şekillere getirilmiş, suda
parçalanan ilaç biçimidir. Çiğneme tableti,
köpüren (efervans) tablet, dilaltı tableti gibi
farklı şekilleri vardır.
Draje: Tadı acı olan tabletlerin alınmasını
kolaylaştırmak amacıyla üzerlerini koruyucu
şeker ya da çikolata tabakası ile kaplanarak
elde edilen ilaç biçimidir.
Kapsül: Tadı ve kokusu hoş olmayan toz veya
sıvı ilaçların kolay alınabilmesi için silindirik,
yassı ve zeytin şeklinde iç içe geçen jelatin
koruyucular içinde hazırlanmış ilaç biçimidir.
Kaşe: Tadı ve kokusu hoş olmayan toz
şeklindeki ilaçların konması için pirinç unu ya
da nişastadan yapılmış oval ya da silindirik
biçimde iç içe geçen iki kapak içinde
hazırlanmış ilaçtır.
Toz (Poudra): Doğal ve sentetik kaynaklardan
elde edilen ilaçların ezilerek çok ince parçalara
ayrılmasıyla elde edilen ilaç şekilleridir.
Paket (Saşe): Toz halindeki ilacın bir
kullanımlık dozunun özel kâğıt ambalajlara
konmuş şekline denir.
Pastil: Sadece ağız içinde bekletilerek emilip
ya da çiğnenerek kullanılan, bir ilaç şeklidir.
Diğer Yollardan Kullanılan İlaçlar
Supozituvar (Fitil): Rektuma uygulanan ana
maddesi kakao yağı, gliserin, jelâtin ve bitkisel
yağlar olan supozatuvar vücut boşluklarına
veya girişlerine rahatça girebilecek silindirik
şekilde yapılmış ilaçlardır. Oda ısısında katı
fakat vücut ısısında kolay eriyen ilaç biçimidir.
Ovul: Oval veya silindirik şekilde vücut ısısında
çabuk eriyen, supozituvara benzeyen ilaç
biçimidir. Vaginal yolla kullanılır.
Transdermal Terapotik Sistem (TTS): Özel
flaster üzerine etken ilaç maddesinin
uygulanmasıyla hazırlanan ve deri üzerine
uygulanan farmasötik şekillerdir. Göğüs, kulak
arkası, kol ya da bacak derisine yapıştırılarak
uzun süre ilaç emilmesi sağlanır.
Transdermal terapotik sistem
Yarı Katı ve Sıvı Farmasötik Şekiller
Merhem (Pomad): Etkin maddelerin; vazelin,
lanolin gibi ana maddeler ile karıştırılması ile
hazırlanan, dışarıdan deri ve mukozaya
sürülerek kullanılan preparasyonlardır. Kıvamı
daha katı olanlara pat, merheme göre daha
yumuşak kıvamda olanlara ise krem denir.
Sıvı farmasötik şekiller
Solüsyon (Eriyik): Etken ilaç maddelerinin su
veya başka çözücüde eritilmesiyle hazırlanan
ilaç biçimidir. Ağız içine uygulanan şekline
gargara denir. Parenteral yolla, damla olarak
da buruna, göze vb. uygulanır.
Şurup: %60 dan fazla şeker içeren sıvı ilaç
preparatlarıdır. Diyabetli hastalarda bu konu
dikate alınarak diyetleri ayarlanmalıdır.
Damla: Az hacimli olan ve damla sayısı
sayılarak kulağa, göze, burna ve ağza
uygulanan solüsyon şeklindeki farmasötik ilaç
biçimidir. Göze uygulamaya özgü preparatlara
oftalmik preparatlar veya kolir denir. Kolirler
aseptik şartlarda hazırlanmalıdır.
Süspansiyon: Katı ilaç maddesinin eritici bir
sıvı içerisinde ufak partiküller halinde
dağılmasıyla elde edilirler. Bekleyince çöküntü
yaptığından,
kullanmadan
önce
çalkalanmalıdır. Oral yoldan kullanılır.
Enjeksiyonluk biçimleri parenteral yoldan
kullanılırlar.
Emülsiyon: Etken sıvı ilaç maddesinin eritici
bir başka sıvı içinde karıştırılması ile elde
edilen ilaç biçimidir. Emülsiyonda sıvı ilaç
damlacıkları diğer sıvı ilaç içerisinde asılı halde
olup koloidal özelliktedir. Damla olarak oral ve
parenteral yolla kullanılırlar.
Lavman: Rektal yoldan uygulanan, teşhis,
tedâvi veya ameliyata hazırlamak amacıyla
kullanılan solüsyon veya süspansiyon
şeklindeki ilaçlardır. Küçük hacimde olanlara
enema denir.
Aerosol: Özel eriticiler içinde (solventler)
hazırlanmış inhalasyon yoluyla kullanılan ilaç
şekilleridir.
Ampul, Viyal, Flakon: Vücuda enjekte
edilmeye özgü steril solüsyonlardır. Parenteral
yolla uygulanır.
• Ampul ve flakonda sıvı ya da toz ilaç bulunur.
Toz ilaç varsa ayrı ampulde bulunan sıvı ilaçla
karıştırılarak
kullanılmak
üzere
ambalajlanmıştır.
• Viyal içinde birden fazla doz bulunan biçimidir.
Parenteral yolla kullanılırlar.
Değerli Eğitimcilerimiz,
sunumların tamamına ulaşmak için
yayınevimiz ile
irtibata geçiniz.
Atlas Sağlık Yayınları
Gsm : 533 745 49 44
[email protected]
Download