04.05.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi

advertisement
04.05.2015 Pazartesi İzmir Basın Gündemi
Kamu Hizmetlerindeki Verimlilik İKÇÜ’de Tartışıldı
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca her yıl organize edilen, yurt genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanan Verimlilik Haftası
İzmir’de, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi
‘Kamu Hizmetlerinde Verimlilik ve Etkinliğin İzlenmesi’ başlığında düzenlenen panelin moderatörlüğünü İzmir Bilim, Sanayi ve
Teknoloji İl Müdürü Dr. Rasim Akpınar üstlenirken; İKÇÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Attila Acar,
Dokuz Eylül Üniversitesi İ.İ.B.F Kamu Yönetimi
Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Emre
Özer, Kalkınma Bakanlığı Kurumsal ve Stratejik
Yönetim Dairesi Başkanlığı Planlama Uzmanı M.
Fatih Yıldırım, Sayıştay Uzman Denetçisi Esen
Özcan panelist olarak katıldı.
“400
KAMU
HİZMETİNDE
BELGE
İSTEME
KALDIRILDI”
İzmir Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Dr. Rasim
Akpınar, kamu yönetimi sistemimizde 2000’li yıllarda
başlayan, AB’ye uyumu da kapsayan gelişmeler olduğunu söyledi. E-Devlet uygulamaları, bilgi edinme yasası, MERNİS, UYAP,
yerel yönetimlerde yetkilerin arttırılması gibi örnekler veren Akpınar, “Bürokrasiyi azaltma adına 200 kamu hizmetinde noter
onayı kaldırıldı. 400 kamu hizmetinde belge isteme kaldırıldı. 2000’li yıllardan sonra somutlaşan idari reform çabalarını
görüyoruz” dedi.
“BİLİNÇLİ VATANDAŞ KAVRAMI ÖNEMLİ”
Bilinçli vatandaş kavramına da dikkat çeken Akpınar, İngiltere’deki kalkınma ajanslarının son dönemde kaldırılmasına da
değindiği konuşmasında “İngiltere’de The TaxPayers’ Alliance yani Türkçe’ye çevirdiğimizde bizim vergimiz nereye gidiyor ’u
sorguladıkları sivil toplum kuruluşları var. Bu STK’lar baskı grupları oluşturarak; kalkınma ajansları paramızı har vurulup harman
savuruyor şeklinde propaganda yaparak ajansların kapatılmasına neden oldu” diye konuştu.
“KAMU HARCAMALARINDA SİYASİ ERK FAKTÖRÜ”
İKÇÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Attila Acar, siyasi ve bürokratik teknik karar alma süreci ile ilgili
bilgi verdi. Prof. Dr. Acar, kamunun parasını vergiler ve diğer kamu gelirleri aracılığıyla topladığını belirterek; toplanan bu
kaynakların kamu harcamaları vasıtasıyla dağıtıldığını söyledi. Bu süreçte siyasetin önemli etkisi olduğunu vurgulayan Prof. Dr.
Acar, “Seçim bildirgeleri açıklanırken bütün siyasetçiler vaat listesi ile karşımıza geliyor. Bizden toplayacakları paraları hangi
amaçlara, nasıl harcayacaklarını anlatmaya çalışıyorlar ki seçmeni ikna etsinler, 7 Haziran’da günün sonunda mutlu son
gerçekleşsin istiyorlar” dedi.
GERÇEKTEN BU HARCAMAYA GEREK VAR MI?
Birinci aşamada siyasetçinin kendi alanı ve önceliklerini belirlediğini, yetkiyi aldıktan sonra da ikinci aşamanın başladığını
belirten Prof. Dr. Acar sözlerini şöyle sürdürdü: “Bürokratik mekanizmalar, aldıkları talimat doğrultusunda hukuki çerçevede
siyasetçinin belirlediği önceliklere ve kurum misyonlarına uygun stratejileri belirler. Son aşamada teknik analizler yapılır, farklı
yöntem ve maliyetlerden birisi tercih edilir. Genelde bu teknik analizlere bağlı kalınmasa da yapılır. Çünkü harcama yetkilisi ve
üst yöneticiler bazen siyasi karar alma kademelerinin de etkisiyle tercihlerini farklılaştırabiliyor.”
“VERİMLİLİK SADECE PARAYLA ÖLÇÜLEMEZ”
Dokuz Eylül Üniversitesi Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yunus Emre Özer de kamu yönetiminde verimliliğin ölçümünün
parasal değerlerler ölçmenin mümkün olmadığını kaydetti. Kamu hizmetinde verimliliğin yanında hedef kitlenin hizmetten istifade
etmesini de ölçmek gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Özer, “ Devletin ve kamu yönetiminin harcamalarının artması tepkisel duruşu
ortaya çıkardı. Yeni kamu yönetimi modeli anlayışı ortaya çıktı. Devlet liberal dönemin başlarındaki gibi asli görevleri olan
savunma güvenlik ve adalet görevlerine dönsün. Diğer tüm görevleri de devletten alınsın. Kalanlar için de özel sektör teknikleri
ile verimliliğin arttırılması, kamuya harcanan verimliliğin denetlenmesi için çeşitli yöntemlerden faydalanılsın. Yani yeni kamu
yönetimi açısından bakıldığında amaç, devletin küçültmesini esas alıyor” diye konuştu.
“DAHA UYGUN MALİYET ARAŞTIRILMALI”
Kalkınma Bakanlığı Kurumsal ve Stratejik Yönetim Dairesi Başkanlığı Planlama Uzmanı M.Fatih Yıldırım, kamuda stratejik
planlama bağlamında kamu hizmetlerinin izlenmesi konulu sunumunda etkinlik ve etkililiğin önemine vurgu yaparak etkin
olmada temel hususun kaynakları verimli kullanmak olduğunun altını çizdi. Kamu kaynaklarının sınırlı olduğunu belirten Yıldırım,
kurum yöneticilerinin kendi parasını harcarken nasıl sorumlu davranıyorsa; kamunun parasını da aynı sorumlulukta
harcamasının önemine dikkat çekti. “Yaptığımız işi nasıl daha uygun maliyetle ve nasıl daha etkili bir süreçle gerçekleştirebiliriz,
buna dikkat etmemiz gerekiyor” diyen Yıldırım: “Bununla beraber etkililik de bizim için çok önemli. Bir iş yapıyoruz ama
yaptığımız iş doğru bir iş mi? Hangi sonucu elde etmek için hareket ediyoruz? Bunları tespit ederek işe başlamamız gerekir”
şeklinde konuştu.
“MERKEZDEN YÖNETİM İHTİYAÇLARIN TESPİTİNDE YETERSİZ KALABİLİYOR”
Sayıştay Uzman Denetçisi Esen Özcan ise konuşmasında kamu yönetiminde verimlilik ve etkinliğin denetim boyutunu ele aldı.
İdeal devletin toplumun tüm kesimlerini kapsaması gerektiğini belirtti. Bu yolda temel hususu alınan vergilerin etkin kullanımı
olarak nitelendirdi. Kaynakların verimsiz kullanım nedenlerine de değinen Özcan, merkezden yönetimin ihtiyaçların tespitinde
yetersiz kaldığını hatırlattı. Plan-Bütçe ilişkisinin önemine de dikkat çeken Özcan; planların bütçeden kopuk olmasının
performans denetimi açısından bir sorun olduğu kadar kaynakların etkin kullanımı açısından da problem olduğunu belirtti.
Mevzuat odaklı katı kurallara dayalı davranışların da verimsizliğe sebebiyet verebildiğini hatırlattı. Özcan, kaynak israfını, ileriyi
göremeyen yöneticileri, hata ve usulsüzlüğü hedef alan denetim anlayışını verimsizliğin ana nedenleri arasında gösterdi.
Download