vadide önüme çıksın" dedi ve hiç kimseden çekinmeden Ağustos

advertisement
Ağustos 1989
HİCRET VE ÖNEMİ
Cevat Altun
Muş Müftüsü
َ‫ك َويَ ْم ُكرُون‬
َ َۜ ‫ك اَوْ ي ُْخ ِرجُو‬
َ ‫ك اَوْ يَ ْقتُلُو‬
َ ‫ك الَّذ۪ ينَ َكفَرُوا لِي ُْث ِبتُو‬
َ ِ‫َواِ ْذ يَ ْم ُك ُر ب‬
ٰ
ٰ
َۜ
ْ
ّ
ّ
ُ
َ
َ‫َويَ ْمك ُر للاُ َوللاُ خ ْي ُر ال َما ِك ۪رين‬
(Enfal: 30)
Muhterem Müslümanlar,
Hicri 1410 Yılını idrak ediyoruz. Bu vesile ile sizlere
hicret ve öneminden kısaca bahsetmeye çalışacağım.
Bildiğiniz gibi güzel ahlakı tamamlamak, Dünya ve
Ahirette mes'ud ve bahtiyar olmanın yollarını göstermek
için gönderilen Resûli Ekrem Efendimiz Mekke'de
doğmuş. Peygamberlik görevi de O'na Allah tarafından
burada verilmiştir. Peygamber Efendimiz kendisine
Peygamberlik verilince, önce kendi akrabalarını davet
etmiş, başta bazı yakınları olmak üzere O'nun davetine
uyanlar kendisine inanmışlar ve Allah için İslam Dinine
girmişlerdi. O Allah'ın Varlığını, Birliğini ve İslam
Dininin hükümlerini bildirmiş; iman, ahlak ve
mûslümanlığı öğretmiştir. Müslümanların sayısı da
günden güne arttığı içindir ki, Mekkeli müşrikler
Peygamber Efendimizin çalışmalarına engel olmaya
başlamışlardır. Başta Peygamber Efendimiz olmak üzere
müşrikler bütün müslümanlara zulmediyor, akıl almaz
işkencelerde bulunuyorlardı. Allah'ı inkar etmelerini,
İslam Dininden vazgeçmelerini istiyorlardı. Peygamber
Efendimiz müşriklerin işkencelerine engel olamayınca bir
kısım müslümanlar hicret etmeyi düşündüler. Resüli
Ekrem de onlara Habeşistan'ı işaret buyurdular, ilk
Müslümanlar Medine'den önce, iki defa Habeşistan'a
hicret etmişlerdir. Habeşistan'a yapılan hicret Medine'ye
de hicret edileceğine dair bir işaret oldu. Bu aralar Hac
dolayısıyla Mekke'ye gelmiş olan Medine'lilerden bir
topluluğa, Peygamber Efendimiz müslümanlığı anlattılar,
onlar da İslam'ı kabul edip müslüman olarak ülkelerine
döndüler. Peygamber Efendimiz İslamiyeti yaymak için
bazılarının da Medine'ye gitmelerine izin verdiler.
İslamiyet Medine'de günden güne hızlı bir şekilde
yayılmaya başlayınca bu durum Medine'nin kuvvetli bir
İslam Merkezi haline gelmesinden korkan müşrikleri
telaşa düşürdü. Kalpleri Allah korkusu ve Allah Sevgisi
ile dolup taşan müslümanlar, dinlerini muhafaza edip
Allah'a serbestçe ibadet etme imkanına kavuşabilmek,
ayrıca İslam dinini yaymak için hicret etmeye karar
verdiler ve Resuli Ekrem'den izin istediler. Peygamber
Efendimiz de bu konu ile ilgili olarak Kuran'ı Kerimin
Ankebut suresinin 56. ayetinde Allah'ın şu emrini tebliğ
ettiler: "Ey iman eden kullarım, eğer bir memlekette
dininizi açığa vurup gereği üzere yürüyemiyor, ibadet
edemiyorsanız, dininizin ahkamını tatbik edebileceğiniz
daha uygun bir memlekete hicret edin".
Resuli Ekrem Efendimiz aldığı bu ilahi emirle
müslümanların
Medine'ye
hicret
edebileceklerini
bildirdiler. Müslümanlar, hicret için zorunlu hale
getirilmişlerdi.
Zira
İslamı
istenilen
şekilde
yaşayabilmeleri için henüz bir cemaat olamamışlardı.
Kendilerine izin verilince, müşriklerin dikkatini
çekmemek için birer ikişer kişi halinde Medine'ye hicret
ettiler. Mekkeli müşrikler fırsat buldukça müslümanların
hicret etmelerini engellemeye çalışıyorlardı. Fakat
muvaffak olamadılar. Hz.Ömer (r.a.) hicret edeceği zaman
kılıcını kuşandı, Kabe'yi tavaf etti ve orada bulunan
Kureyşlilere; "işte ben de Allah yolunda hicret ediyorum.
Karısını dul, çocuklarını öksüz bırakmak isteyen varsa şu
vadide önüme çıksın" dedi ve hiç kimseden çekinmeden
hicret etti.
Müslümanların Medine'de çoğalmaları, müşrikleri
kaygılandırmaya
başlamıştı.
Müşrikler
İslami
gelişmelerinden rahatsızlanarak, Peygamber Efendimiz'in
hicret edeceğinden korkup buna nasıl engel
olabileceklerini görüşmek üzere "Darünnedve" denilen
yerde toplandılar, uzun uzun görüştükten sonra, neticede
Resüli Ekrem Efendimizi öldürmeye karar verdiler. Bu
kararla ilgili olarak Kuranı Kerim'in Enfal sûresinin 30.
ayetinde şöyle buyurulmaktadır "İnkar edenler, seni
bağlayıp bir yere kapamak veya öldürmek, ya da sürmek
için düzen kuruyorlardı. Onlar düzen kurarken Allah'da
düzenlerini bozuyordu, Allah düzen yapanlara mukabele
edenlerin en iyisidir". Müşriklerin bu kararı vahiyle
Peygamber Efendimize bildirilmiş ve hicret etmesi için
kendisine izin verilmiştir. Peygamber Efendimiz, en yakın
arkadaşı olan Hz. Ebûbekir'e gelerek hicret için kendisine
izin verildiğini bildirdi Hz. Ebûbekir'in evinde yol
hazırlığını yaptıktan sonra, Cuma akşamı Mekke'den
çıktılar ve o gece Sevr mağarasına ulaştılar. Sevr
mağarasında üç gece kaldıktan sonra Pazartesi gecesi
mağaradan çıktılar ve Medine'yi Münevvere'ye doğru
yöneldiler. Küba denilen yerde bir müddet kalarak orada
bir mescit inşa ettikten sonra Medine'ye geldiler.
Peygamber Efendimizin bu mübarek yolculuğu sekiz gün
sürmüştü. Medine halkı büyük küçük kadın erkek
kendilerini büyük bir sevgiyle karşıladılar. Mekke'den
Medine'ye yapılan hicrette Allah için her şeyden
geçiliyordu. Onlar İslam in zafere ulaşması için bütün
servetlerini bu yolda terk ettiler. Resuli Ekrem'in hicreti,
dünyada basarı ile sonuçlanan en büyük olaydır.
Hz. Ömer ve bir grup sahabe hicret olayını İslam
tarihinin başlangıcı (Hicri takvimi) olarak seçtiler. Bu
tarih bütün müslümanlar için her zaman ilham kaynağı
olmuş ve olmayada devam edecektir.
Hicret olayı, ilk müslümanların sıkıntılı günlerden
kurtulmalarına ve islamın yayılmasına vesile olduğu için
önemlidir. Mekke dönemi Peygamber Efendimiz ve
sahabe için zorlukla geçen yıllardır. Ancak Medine'ye
hicret Resuli Ekrem'e ve ilk müslümanlara aydınlık,
saadet, huzur ve zafer getirmiştir.
Hicret olayı, Peygamber Efendimizin hayatında ve
Peygamberliğinde önemli bir dönüm noktasıdır.
Muhterem Müslümanlar;
Hicret olayını sizlere kısaca özetlemiş bulunuyoruz.
Hicretin Dini bütünlüğümüzün korunmasına, milli birlik
ve beraberliğimizin sağlanmasına örnek olmasını Cenabı
Allah'dan niyaz ediyoruz.
Download