ÖN SÖZ

advertisement
ÖN SÖZ
İnsan, sosyal bir varlıktır. Hayatını sürdürebilmesi için
diğer insanlarla bir araya gelmesine, ortak birtakım çabalardan
oluşan birlikteliklere ihtiyacı vardır. Bunun içindir ki insanlar,
doğdukları andan itibaren hayatlarını çeşitli gruplar, kurumlar
ve örgütler içerisinde yer alarak ölene kadar sürdürürler. İnsanlar içinde bulunduğu örgütte aldığı bu rollere göre ya yöneten
ya da yönetilen durumundadır. Yönetim; insanla beraber düşünüldüğünde, kaynak kullanımı için rasyonel karar alma sürecinin ötesine geçer ve bir iş birliği için en iyiyi aramayı ifade
eder. Bu durum yönetim kavramının; bir teknik, bir yöntem
olmanın dışında bir anlayış, bir yaklaşım da olduğuna işaret
eder.
İnsanın bu ihtiyaçları sadece fiziksel sebeplere dayanmaz.
Çünkü bu ihtiyaçların dışında psişik ve sosyal ihtiyaçları da
vardır. İnsanın psişik ve sosyal ihtiyaçları ve dinamikleri, yönetimi kolektif bir yaşam alanı hazırlamasına yönlendirir. İnsan
eylemlerini, birey ve toplum olarak organize eder. Eylemlerinin
öncesinde düşünsel bir zemine sahiptir. Bundan dolayıdır ki
idare (administration) ile yönetim (management) felsefeyle yakından ilişkilidir. Özellikle idarecilerin bir insan modeline sahip
olduğu, bu modele göre dünyayı tanımladıkları ve eylemlerini,
insanlarla olan ilişkilerini bu insan modeline göre belirledikleri
varsayımı idarenin felsefe ile yoğun bir ilişkisi olduğunu iddia
eder. Ayrıca yönetimin son derece genel nitelikli bir faaliyet
olduğunu, en azından amaçları, özellikle de örgütler için geçerli
olan kolektif amacın belirlenmesiyle ilişkili bir olgu olması itibarıyla felsefi olduğu söylenebilir.
vii
İş de yöneticilik ve felsefenin, yöneticilikle olan ilgisi burada başlar. Eğer belirli amaçlar ve amaçlar doğrultusunda örgütlenen eylemler varsa felsefeye ihtiyaç vardır. Yöneticiliğin
bu yönü üzerinde düşünme, araştırma ve tanımlama felsefe
olmaksızın yapılamaz. Bu mana da bilim yetersiz kalır. Karl
Popper’in ifadesiyle, “Her birimiz uygulamacı felsefecileriz,
hepimizin öznel olarak belirlediği ve kabul ettiği felsefi teorileri
vardır ve bunlara dayanarak karar alırız.” Sokrates’in, “Sorgulanmamış hayat, yaşamaya değmez.” sözüne şüphesiz şunu da
ekleyebiliriz: Sorgulanmamış değerler, benimsenmeye değmez.
Felsefe, belirli önermeler arasında uyumu gerekli kılar. Önermeler, bir kısım gerçekliklere atıfta bulunmak demektir. Gerçeklik mantıksal gerçeklik ve bilimsel gerçekliği kullanabilir.
Ancak sadece bu alanlarla kısıtlı değildir. Kısacası önerme, gerçeklik ve mantık felsefe açısından çok önemli kavramlardır ve
yönetim felsefesi de bu kavramlara sıkça başvurur. Yönetim
felsefesi ile ilgili ilk önermemiz, “İdarecilik, eylemdeki felsefedir.” önermesi olacaktır.
Bunun içindir ki bu kitapta amaç olarak yönetim, liderlikle ve yönetim felsefesi ile ilgili kuramsal bilgileri öncelikli olarak vermek ve bu kuramsal bilgilerden hareketle, uygulamaya
geçerek geleceğin yöneticisinin düşünce yapısını yeniden oluşturmasına ışık tutmayı amaçladık. Özellikle burada eğitimi
uygulama alanını olarak seçmemizin nedeni ise, geleceğin yöneticilerinin eğitim kurumlarınca yetiştiriliyor olmasıdır. Ayrıca
mevcut yönetici, liderler ve eğitimcilerin yeni yetiştirilecek bireylerin eğitilmesinde kendilerine yol gösterecek çağdaş kaynaklara ihtiyaçları olacaktır. Bu anlamda da bu kitabın, bu kişilere katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Kitabın bir başka özelliği de kurumlar ve örgütlerin yapısal özelliklerinden ziyade
insanı ön plana çıkartmayı amaçlamasıdır. Çünkü gelecekteki
yöneticilik eyleminde bulunacakların şimdiki nesillerin olacağını düşündüğümüzde, bunun ne kadar doğru bir karar olduğuna okuyucularımızın da hak vereceğini düşündük.
Bu kitapta; yönetim ve yönetim felsefesi, bunların bir birleriyle olan ilişkileri, genel kavramlar, uygulama alanları, teori-
viii
ler, yaklaşımlar, süreçler, karşılaştırmalı değerlendirmeler ve
önerilere yer verilmiştir.
Bu kitabın iyileştirilmesine yönelik önerilerde bulunan
öğretim üyesi arkadaşlarıma ve bu kitabın basımında katkıları
bulunan tüm Nobel Yayınevi çalışanlarına sonsuz teşekkür
ederim. Kitabın tüm okuyuculara kendilerini geliştirmelerinde
katkıda bulunması dileğiyle…
Yrd. Doç. Dr. Rıdvan Küçükali
ix
Download