EKONOMİ POLİTİK DERGİSİ [email protected] WWW.EKOPOLID.ORG Kimiz? Neyin Devamcısıyız? Ekonomi Politik: Uluslararası Eleştirel Katkılar Dergisi (İngilizce başlık: Turkish Journal of Political Economy) bilimsel akademik ekonomi ve politika dergisidir. Derginin adı, hem bilim etiğine, hem de bilim ilkelerine ilişkin bir kavrayışın gerilim ve kavga dolu tarihine işaret etmektedir. Dergi, adını Antoine de Montchrétien’in 1615 yılında yayınlanan Traité de l’Œeconomie Politique (Ekonomi Politik Üzerine Deneme) adlı yapıtın başlığında ilk defa kullanılan bir kavramın Fransızca aslına sadık Türkçe karşılığından almaktadır. İngilizce Political Economy veya Almanca Politische Ökonomie kavramları aynı anlamı ifade etmektedir. Alfred Marshall’ın Principles of Economics (1890) adlı yapıtının başlığında kullandığı “Economics” kavramı ile “Political Economy” kavramını ‘rafa kaldırma’ girişimi, basit bir ad değişikliği denemesi değildir. Bu ayrıca Neo-Klasik, Keynesçilik ve Neo-Liberalizm arasındaki ilişkide olduğu gibi, bir ‘bilimsel’ paradigmadan başka bir ‘bilimsel’ paradigmaya geçiş denemesi de değildir. Adam Smith, David Ricardo ve Karl Marx gibi klasik isimlerle beraber anılan bir bilim ve eleştiri programından, bilimsel kavram, kategoriler ve ilkeler sisteminden, daha da ötesi, bununla bilimsellik talebinden tümüyle vazgeçiş sürecinin en belirgin yansıması ve bu sürecin yürütücülerinin ilgi ve çıkarının açıkça dışa vurumudur. Bu sürecin başında üretim, dağılım ve tüketim alanlarını birbirinden koparmaya çalışan Thomas Malthus ve J. S. Mill gibi isimler vardır. Marx’ın ünlü deyişiyle, burjuva ekonomi politiki, genel olarak bütün sosyal bilimleri ve felsefesi 1848 devrimiyle eleştirel olma, kısacası bilimsel açıklama talebinden tamamiyle vaz geçmiştir. Bundan böyle bilim, yalnızca işçi sınıfının bakış açısından mümkündür. L’Œeconomie Politique (Political Economy, Politische Ökonomie) kavramındaki bu yer değiştirme durumu, diğer ülkelerde başka kavramları arama çabasına yöneltmiştir. Örneğin Almanya’da Politische Ökonomie yerine “Staatsökonomie” (“devlet ekonomisi”), “Nationalökonomie” (“ulusal ekonomi”) veya bugün hâkim olan “Volkswirtschaftslehre” (“halk iktisat öğretisi”) gibi kavramlar tercih edilmiştir. Türkiye’de ise farklı dillerde aynı şeyi ifade eden kavramların Türkçeye çevirisi, içerik olarak farklılaşmalara yol açmıştır. Türkiye’de Fransızca kavramın olduğu gibi çevirisi olan Ekonomi Politik karşısına İngilizce’den veya Almanca’dan Political Economy veya Politische Ökonomie’nin çevirisi olan Politik İktisat konmaya çalışılmıştır. Bu da yetmemiş, bugün akademiyada hâkim hale getirilen İktisat kavramı, içerik olarak artık klasik okuldan, dolayısıyla bilimsellikten tamamen kaçışı ifade etmektedir. Ekonomi Politik kavramında ifadesini bulan söz konusu bilimsel geleneğin temel kavramları, emek, sermaye, meta, değer (kullanım değeri, değişim değeri, artı değer), ücret, kâr gibi kavramlardır. Bu özellikler, yep yeni bir netelikte ve tamamiyle yeni bir bakış açısıyla formüle edilmiş de olsa, Marx’ın geliştirdiği “ekonomi politikin eleştirisi” için de geçerlidir. Fakat Marx’ın belirgin özgünlüğü, bu kavramları, soyut kategoriler olarak ele almaması; onları, toplumsal ve sınıfsal ilişkilerin bütün çelişkileriyle düşünsel dışavurumu olarak görmesi ve göstermesidir. Bu kavramsal çerçeve içinde, üretim, bölüşüm ve tüketimle ilgili kuramsal soru ve pratik sorunların çözümlemesinde, çelişme ve çatışma biçiminde somutlaşan sınıf ilişkilerini, üretim ilişkilerinden hareketle anlamaya çalışmak, Dergimizin temel bakış açısını ve yöntemsel yaklaşımını oluşturmaktadır. EKONOMİ POLİTİK DERGİSİ [email protected] WWW.EKOPOLID.ORG Bu yaklaşımda ifadesini bulan Ekonomi Politike dair bir de bilim anlayışı vardır. Bu anlayışa göre, ekonomi politik bir sosyal bilim disiplinidir ve sosyal bilimler arasında merkezi bir yere ve öneme sahiptir. Bu bilimsel anlayış, kapitalist toplum formasyonunu bütün yapısal şekillenişiyle, kurumsal oluşumuyla, alt ve üst yapısıyla, bütün ilişki ve çelişkisiyle ve gelişim eğilimleriyle bütünlüklü olarak görebilme, kavrayabilme ve bunun eleştirel bir temsilini sunma projesidir. Yukarıda saymış olduğumuz ‘yeni’ akımların söz konusu kaçışı, bu bilimsellik anlayışından kaçıştır. Bu anlayış, toplumsal ve sınıfsal ilişkiler yerine teknik ilişkileri, bilim anlayışı yerine ise bir takım simgeleri, matematiksel formülleri tercih etmektedir. Bunun doğal sonucu, klasik ekonomi politikin tersine, ekonomik ve politik sorunları dağıtım ve tüketim alanından hareketle muhafazakâr düzenleme anlayışıdır. Klasik ekonomi politik ve Marksçı ekonomi politik eleştirisi, sadece parçaları gören, parçaları birbirine karşı mutlaklaştıran, parçalar arasındaki bütünlüklü ilişkiyi göz ardı eden “economics” anlayışının tersine; bütünün görülebilmesi, kavranabilmesi ve bunun eleştirel bir temsilinin sunulabilmesi için üretim alanından hareket etmektedir; dağıtım ve tüketim alanlarının üretim alanı üzerinden dolayımlı olduğunu göstermektedir. Bu bilimsel değer, bugün insanlığın ulaştığı en ileri bilim kavrayışını temsil etmektedir. Marx’ın klasik ekonomi politik ile olan ilişkisi hem bir süreklilik hem de bir kopuş ilişkisidir. Bu bağlamda Marx ve Engels açısından belirleyici sorun, Smith’in veya Ricardo’nun yaptığı şu veya bu teorik açmazı sadece aşma sorunu değildir. Marx, klasik ekonomi politikçilerin kendisinden önce geliştirdikleri bilimsel değeri bir üst aşamada devam ettirmektedir. Ama bu ‘devam ettirme’ basit bir sürdürüş değildir. Marx, klasik ekonomi politikçilerin geliştirmiş olduğu sistemin açmazlarını, onda gizil kalan birçok boyutu gün ışığına çıkararak ve onların geliştirmiş olduğu kavram veya kategoriler sistemini yeniden düzenleyerek nitel olarak yep yeni bir bilimsel sistem geliştirmiştir. Bu bağlamda en önemli fark, Marx’ın uluslararası işçi sınıfının çıkarını temel alan sınıfsal bakış açısıdır. Marx, ekonomi politikin sorunlarına uluslararası proletaryanın bakış açısını getirmekle, Smith ve Ricardo’dan farklı olarak, ilkesel olarak kapitalist toplum formasyonunun tarihsel olarak kaçınılmaz geçiciliğini göstermiştir. Bundan dolayı Das Kapital’ın alt başlığındaki “eleştiri” kavramıyla ifade edilen kopuşun ve hedeflenen köklü toplumsal değişimin bilim tarihi açısından önemini kaçınılmazlığını vurgulamak, bilimsel temel bir gereksinim ve zorunluluktur. Derginin ismi için seçilen Ekonomi Politik kavramı aynı zamanda hem bu sürekliliğin, hem de kopuşun devamcısı olma talebini dile getirmektedir. Bu ilkesel tutum beraberinde diyalektik ve tarihsel materyalizm kavramlarında ifadesini bulan yeni gelişime açık bilimsel sistemin de mirasçısı ve devamcısı olmayı amaçlamaktadır. Dergimizin alt başlığında kullanılan “Eleştirel” kavramı, bu amacımıza işaret etmektedir. Yine dergimizin alt başlığında kullanılan “Uluslararası” kavramı, dergide sadece uluslararası katkılar ve uluslararası sorunlara ilişkin yazılar yayınlamak isteğimizi değil, aynı zamanda her tarafta yayılan şövenizmin her biçimine karşı enternasyonalist ve uluslar arası dayanışmacı duruşumuzu vurguluyor. Dergimiz, bilimsel bilgiyi bütün insanılğın değeri ve bilimselliği insanlığın bilgeliği olarak görmektedir. Bundan dolayı dergimizin Danışma Kurulu uluslararası bilimcilerden oluşturulmuştur. Dergimizin bilimsel etkinlik alanı öncelikle ekonomi ve siyaset bilimi alanları olacaktır. Ancak ilkesel olarak felsefe de dâhil toplum ve doğa bilimlerinin tüm alanlarından gelen diyalektik ve tarihsel materyalizmin temel kavramlarıyla çalışan ve bilim kavrayışını paylaşan bütün çalışmalara açıktır.