elektrik mühendisliği 6. ulusal kongresi

advertisement
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ
6. ULUSAL KONGRESİ
11 -17 Eylül 1995
BURSA
, TMMOB
I ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ
MÜHENDİSLİK MİMARLIK FAKÜLTESİ
ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
TÜBİTAK
ISBN : 9 7 5 - 3 9 5 - 1 5 4 - X
Baskı:
KARE AJANS & MATBAACILIK
Litrosyolu, 2. Matbaacılar Sanayi Sitesi
C Blok No : 4 NC 25 Topkapı - İstanbul
Tel : (0212) 544 09 79 - 544 92 85
o\soz
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası, Uludağ Üniversitesi Mühendislik-Mimariık Fakültesi
Elektronik Mühendisliği Bölümü ve TÜBiTAK'ın işbirliği ile 11-17 Eylül 1995 tarihleri arasında
düzenlenen Elektrik Mühendisliği 6.Ulusal Kongresine hoşgeldiniz.
Hazırlık çalışmaları yaklaşık bir yıl önce başlayan Kongre'ye, Üniversitelerimiz, araştırma ve
endüstri kurumlarında çalışan meslektaşlarımız büyük ilgi göstermiş ve toplam 450 civarında
bildiri başvurusu olmuştur.
Aydınlatma Tekniği, Ar-Ge ve Teknoloji Üretimi, Bilgisayar ve Kontrol, Devreler ve Sistemler,
Elektronik, Elektromagnetik Alanlar ve Mikrodalga Tekniği, Elektrik Makinaları, Elektrik Enerji
Üretimi ve Dağıtımı, Eğitim, Güç Elektroniği, Haberleşme Tekniği ve Sistemleri, Ölçme Tekniği,
Tıp Elektroniği ve Yüksek Gerilim Tekniği konularına göre ayrılan bildiriler, yürütme kurulunca
belirlenen değerlendirme kuralları çerçevesinde uzmanlarca değerlendirilerek, yaklaşık 300
kadarının oturumlarda sunulması uygun bulunmuştur.
Üç Ayrı ciltte toplanan bildirilerin, Aydınlatma Tekniği, Enerji Üretim, İletim ve Dağıtımı,Yüksek
Gerilim Tekniği, Güç Elektroniği, Elektrik Makinaları birinci ciltte, Elektronik, Elektromağnatik
Alanlar ve Mikrodalga Tekniği, Haberleşme Tekniği ve Sistemleri, Ölçme Tekniği, Tıp Elektroniği
ikinci ciltte, Bilgisayar ve Kontrol, Eğitim ve diğerleri üçüncü ciltte yer almıştır.
EMO ve Üniversitelerin temsilcilerinin yanısıra kamu ve özel sektör temsilcilerinin de yer aldığı
Kongre Danışma Kurulu'nca belirlenen görüşler çerçevesinde, Elektrik-Elektronik Mühendisliğini
ilgilendiren çeşitli konularda paneller ve çağrılı bildiriler de düzenlenmiş bulunmaktadır.
Türkiye'de Elektrik-Elektronik Sanayinin Konumu, AB İle Bütünleşmesi ve Perspektifler, ElektrikElektronik Mühendisliğinde Eğitim, Altyapı Hizmetleri Özelleştirme ve Düzenleyici Erk, Türkiye'nin
Elektrik Enerji Sisteminde Yapısal Değişiklikler ve Politikalar konulu paneller ve Bilgi Çağının
Anahtar Teknolojisi; Mikroelektronik, Mikrodalga Enerjisinin Endüstriyel Uygulamaları, Bilgi
Toplumu ve Internet, Elektrik-Elektronik sanayinin Gelişiminde Ar-Ge'nin Önemi, Nükleer Güç
Santrallerinin İşletmesindeki Teknik Sorunlar ve Çevre Konulu çağrılı bildirilerle konuların
tartışılacağı, bilimsel yaklaşımlarla çözüm ve önerilen geliştirileceği, ilgili kurum ve kuruluşlara
önemli katkılar sağlayacağı inancındayız.
Kongrede çağrılı bildiri ve panellere katılarak değerli katkılarda bulunacak değerli bilim adamları
ile özel ve kamu kuruluş yetkililerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Bugüne kadar iki yılda bir düzenli olarak yapılan, bilimsel niteliği ve katılımı giderek artan Elektrik
Mühendisliği Ulusal Kongresi, Ülkemizde yapılan bilimsel ve teknolojik çalışmaların nitel ve nicel
özelliklerini yansıtması bakımından önem arzetmektedir.'
Kongrenin, izleyiciler ve delegeler için başarılı olmasını, ülkemizin bilimsel ve teknolojik
çalışmalanna yön ve ivme vermesini diliyor, hazırlık çalışmalarımıza özenle katkı sağlayan değerli
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kuruluna, Elektrik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi
Yönetim Kuruluna ve Çalışanlarına, Bilim Kurulu, Danışma Kurulu, Yürütme Kurulu ve Sosyal
İlişkiler Komisyonu üyeleri ile emeği geçen tüm arkadaşlarımıza destek ve katkıları için teşekkür
ediyorum.
Prof. Dr.Ali OKTAY
Yürütme Kurulu Başkanı
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6.ULUSAL
KONGRESİ
YÜRÜTME KURULU
Prof. Dr.Ali OKTAY
Prof.Dr.Ahmet DERVİŞOĞLU
Prof.Dr.R.Nejat TUNCAY
Teoman ALPTÜRK
Faruk KOÇ
Haluk ZONTUL
Ömer ADIŞEN
EmirBİRGÜN
Sevim OZAK
Yakup ÜNLER
Osman AKIN
H.İbrahim BAKAR
(U.Ü. - Başkan)
i
(İTÜ)
(EMO Başkanı)
(EMO Bursa Şube Başkanı)
(EMO Yön.Kur. Üyesi)
(U.Ü.)
(EMO-Bursa Şube Yön.Kur.Yazman Üyesi)
(EMO-Bursa Şube Yön.Kur. Üyesi)
(EMO-Bursa Şubesi)
(EMO-Bursa Şubesi)
(EMO-Bursa Şubesi)
TMMOB
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
BURSA ŞUBESİ YÖNETİM KURULU
Başkan
Başkan Yrd.
Yazman
Sayman
Üye
Üye
Üye
Faruk KOÇ
İsmail Yalçın AKTAŞ
Emir BİRGÜN
Bahri KAVİLCİOĞLU
Sevim ÖZAK
Tuncay HIZLIOĞLU
Cem ÖZKAN
TMMOB
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
BURSA ŞUBE GÖREVLİLERİ
Kemal ERTUĞRAN
Kemal KARAKAŞ
Raziye BEĞEN
Meliha DEMİR
Hüseyin GÖK
: Kongre-Fuar Sorumlu Mühendisi
: Proje Denetim ve Test Mühendisi
: Sekreterya Sorumlusu
: Muhasebe Görevlisi
: Şube Görevlisi
SOSYAL ETKİNLİKLER KOMİSYONU
İnci BECEREN
Sabiha CESUR
Bekir DAĞLAROĞLU
Gülsemin GÜNEŞ
Muvaffak KARAHAN
Önder SERHATLI
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- I -
BİLİMSEL DEĞERLENDİRME KURULU
- AKÇAKAYA Ergül, Prof. Dr.(İTÜ)
- AKPINAR Sefa, Prof.Dr. (KTÜ)
• ANDAY Fuat, Prof.Dr.(İTÜ)
- ATAMAN Atilla, Prof.Dr. (YTÜ)
• AYGÖLÜ Ümit, Prof.Dr.(İTÜ)
• AŞKAR Murat, Prof. Dr. (ODTÜ)
• BAYRAKÇI H.Ergün, Prof.Dr.(UÜ)
• BURŞUK A.Fahri, Prof.Dr. (İÜ)
• BİR Atilla, Prof.Dr.(İTÜ)
• CANATAN Fatih, Prof.Dr.(ODTÜ)
•CERİDÖmer, Prof. Dr. (BÜ)
•ÇETİN İlhami, Prof.Dr.(İTÜ)
• ÇİFTÇİOGLU Özer, Prof.Dr. (İTÜ)
• DALFEŞ Abdi, Prof.(İTÜ)
• DEMİRÖREN Ayşen, Yrd.Doç.Dr.(İTÜ)
• DERVİŞOĞLU Ahmet, Prof.Dr.(İTÜ)
• ERTAN H.Bülent, Prof.Dr.(ODTÜ)
• ERTAŞ Arif, Prof.Dr.(ODTÜ)
• ERİMEZ Enise, Prof.Dr. (İTÜ)
FADIL Salih, Yrd.Doç.Dr.(OÜ)
GÖKMEN Muhittin, Prof.Dr.(İTÜ)
GONÜLEREN Ali Nur, Prof.Dr.(İTÜ)
GÜLGÜN Remzi, Prof.Dr.(YTÜ)
GÜNAN Hasan, Prof.Dr.(ODTÜ)
GÜNEŞ Filiz, Prof.Dr.(YTÜ)
GÜRLEYEN Fuat, Doç.Dr.(İTÜ)
GÜVEN Nezih, Doç.Dr.(ODTÜ)
GÜZELBEYOGLU Nurdan, Prof.Dr.(lTÜ)
HARMANCI A.Emre, Prof.Dr. (İTÜ)
İDEMEN Mithat, Prof.Dr.(İTÜ)
İDER Y.Ziya, Prof.Dr. (ODTÜ)
İNAN Kemal, Prof.Dr.(ODTÜ)
KALENDERLİ Özcan, Yrd.Doç.Dr.(İTÜ)
- KASAPOĞLU Asım, Prof.Dr.(YTÜ)
- KAYPMAZ Adnan, Doç.Dr.(İTÜ)
- KORÜREK Mehmet, Doç.Dr.(İTÜ)
- KUNTMAN H.Hakan, Prof.Dr.(İTÜ)
- LEBLEBİCİOĞLU Kemal, Prof.Dr.(ODTÜ)
- MERGEN Faik, Prof.Dr.(İTÜ)
- MORGÜL Avni, Prof.Dr.(BÜ)
-OKTAYAli, Prof.Dr.(UÜ)
- ONAYGİL Sermin, Doç.Dr.(İTÜ)
- ÖNBİLGİN Güven, Prof.Dr.(19 MAYIS Ü)
- ÖZAY Nevzat, Prof. Dr. (ODTÜ)
- ÖZDEMİR Aydoğan, Doç.Dr.(İTÜ)
- ÖZKAN Yılmaz, Prof. Dr.(İTÜ)
- ÖZMEHMET Kemal, Prof.Dr.(9 EYLÜL Ü)
- PANAYIRCI Erdal, Prof.Dr. (İTÜ)
- RUMELİ Ahmet, Prof.Dr.(ODTÜ)
- SANKUR Bülent, Prof.Dr.(BÜ)
- SARIKAYALAR Şefik, Prof.(YTÜ)
- SEVAİOĞLU Osman, Prof.Dr.(ODTÜ)
- SEVERCAN Mete, Prof.Dr. (ODTÜ)
- SOYSAL A.Oğuz, Prof.Dr.(İÜ)
- ŞEKER Selim, Prof.Dr.(BÜ)
- TACER Emin, Prof.Dr.(İTÜ)
- TANIK Yalçın, Prof.Dr.(ODTÜ)
-TARKAN Nesrin, Prof.Dr.(İTÜ)
- TOPUZ Ercan, Prof.Dr.(İTÜ)
- TUNCAY R.Nejat, Prof.Dr. (İTÜ)
- TÜRELİ Ayhan, Prof.Dr.(ODTÜ)
- ÜÇOLUK Metin, Prof.Dr.(İTÜ)
- YAZGAN Erdem, Prof.Dr.(HÜ)
- YÜCEL Metin, Prof. (YTÜ)
- YÜKSEL Önder, Prof.Dr.(ODTÜ)
- YÜKSELER Nusret, Prof.Dr.(İTÜ)
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- II •
DANIŞMA KURULU
- AKÇAKAYA Ergül (Prof.Dr.-İTÜ)
- AKKAŞLI Nevzat
- ALADAĞLI Tunç (Nergis A.Ş.)
- ALGÜADİŞ Selim (EKA)
- ARABUL Hüseyin (EMSAD)
- ARGUN Tanju (TESİD)
- ATALI İbrahim (EMO Adana Şube)
- ATEŞ Mustafa (TEDAŞ)
- AVCI M.Naci (Organize Sanayi Bölgesi)
- BAYKAL Faruk (Nilüfer Belediye Başkanı)
- BERKOĞLU İsmail (PTT Bölge Başmüdürü)
- BOZKURT Yusuf (MEES)
- BİRAND Tuncay (ODTÜ)
- CANER Süleyman (Çanakkale Seramik)
- CEYHAN Mümin
- CEYLAN Arif
- ÇALIM Yavuz (TEAŞ Müessese Müdürü)
- DRAMA Mehmet (TEDAŞ)
- DURGUT Metin (EMO Merkez)
- GÖREN Sunay (Siemens)
- HARMANCI Emre (Prof.Dr.-İTÜ)
- ISPALAR Ayhan (EMKO)
- KAYA Ersin (Kaynak Dergisi)
- KAŞIKÇI İsmail (Almanya)
- KIRBIYIK Mehmet (Prof.Dr.-U.Ü.Müh.Mim.Fak.Dekanı)
- KUZUCU Mehmet (TOFAŞ Elk.Eln.Tesis Servis Şefi)
- MUTAF M.Macit (EMO İzmir Şube)
- OKAT ismail (TEDAŞ Bursa Müessese Müdürü)
- OKUMUŞ Necati(TEDAŞ)
- OKYAY Nursel (TEDAŞ)
- ÖZMEHMET Kemal (Prof. Dr.-9 Eylül)
- ÖNBİLGİN Güven (Prof.Dr.-19 Mayıs Ü.)
- PUCULAOĞLU Mustafa (EMO Merkez)
- RAŞİTOĞLU Mithat (TEDAŞ)
- SÖNMEZ Ali Osman (Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı)
- TERZİOĞLU Tosun(TÜBİTAK)
- YAZICI Ali Nihat (EMO Merkez)
- YEŞİL Hüseyin (EMO İstanbul Şube)
- YÜCEL Behçet
- YÜKSELER H.Nusret (Prof.Dr.-İTÜ)
- YURTMAN Naşit (Oyak Renault Fab.Teknik Servis Bakım Müdürü)
- YİĞİT Ali (EMO Ankara Şube)
- ZÜMBÜL İsmail
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- III -
6/Z-H
MİKROELEKTRONİKTEKİ GELİŞMELER VE YİTAL'DE
GELİŞTİRİLEN 3u,m-CMOS PROSESİ
Atilla Ataman
Yıldız Teknik Üniversitesi
Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü
Maslak istanbul
1. GİRİŞ
Dünya elektronik sanayi pazarı 9O'lı
yılların başından bu yana ortalama
%12'lik bir artış göstererek 1994 yılı
itibariyle yaklaşık olarak 1.1 trilyon
dolara ulaşmış olup, makina ve
otomobil gibi sanayi sektörlerini geride
bırakarak dünyanın bir numaralı pazarı
konumuna
gelmiştir.
Elektronik
sanayinin itici gücünü mikroelektronik
endüstrisi oluşturmaktadır. Şekil. 1.1'de
dünya yarıiletken ve tümdevre (IC)
pazarının gelişimi görülmektedir.
1"
60
3
40
20
0
BIPOLAR HAFIZA
90-
^ | ANALOG
80 •
BIPOLAR
LOJIK
^ ^ ^ H
y^
60
| T U MD E VR E
PAZARI
•
GaAs ve DİĞERLERİ
100
70 J
D U N Y A
YAR11LE TK EN
P A Z A R I
200
180
160
o 140
o 120
a
100
S 80
1994 yıllarında ortalama artış %30 lar
düzeyinde
olmuştur.
Yarıiletken
pazarının %85'ini oluşturan tümdevre
(IC) payının asrın sonunda %90 lara
ulaşması beklenmektedir.
Dünya ticari tümdevre pazarının
ürünler açısından dağılımı Şekil.2'de
verilmektedir.
j MOS LOJIK
"i
50
•JTOPLAM
P AZAR
--
-,1i
1
ili 3 1 1
rutini
lıil
40
30 •
20 •
Şekil. 1.1:DünyaYarıiletken ve tümdevre
pazarlarının yıllara göre değişimi
1 MOS HAFIZA ^ ^ H
10 •
0 •
1980 li yılların basıdan itibaren ağırlıklı
olarak silisyum tümdevre üretimine
yönelen yarıiletken pazarı 1994 yılında
100 milyar doları aşmış olup 2000 li
yılların başında 200 milyar dolara
ulaşması beklenmektedir. 1993 ve
1982($10BI
1
•
1996IJ115B
Şekil. 1.2:
Dünya ticari tümdevre
pazarının ürünler açısından dağılımı.
* TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Ulusal Elektrontt- Lnstitüsü Danışmanı
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 462 -
%30 düzeyinde pazar payını oluşturan
MOS-bellek ve özellikle %20 lik pazar
payı ile DRAM, yarıiletken teknolojisinin
boyut ve tümleştirme yoğunluğu
açısından öncü rolünü üstlenmektedir.
Şekil. 3.'de tümdevrelerdeki gelişimin
kullanılan teknoloji açısından değişimi
verilmektedir. 1980 li yılların başından
itibaren ağırlık, bipoiar teknolojisinden
MOS ve özellikle komplementer MOS
yapı olarak bilinen, PMOS ve NMOS
elemanlarının
kullanıldığı
CMOS
teknolojisine
kaymıştır.
Bipoiar
teknolojisinin yarıiletken pazarındaki
payı, gelecekte %10 lar düzeyinde
doyma eğilimi göstermektedir.
ECL
GaAs
100
1982
(S10B)
Şekil. 1.3:Kullanılan teknoloji açısından
dünya pazarının zaman içinde değişimi.
2. TEKNOLOJİK GELİŞME
Tümdevre teknolojisi 6O'lı yılların
başında bipoiar analog devrelerin
üretimi
ile
başlamıştır.
1970'te
yoğunluğu
1
Kbit olan
PMOS
teknolojisiyle üretilen bellekler INTEL
tarafından piyasaya sürülmüştür. 1968
yılında Denard tarafından bulunan tek
transistorlu DRAM hücre yapısının
kullanıldığı 4K bit bellekler 1972 yılında
aynı firma tarafından üretilmiş ve
teknolojinin minimum boyutu 8 ^m
olarak gerçeklenmiştir. 1970'li yılların
ortalarında başlayan teknoloji yarışı bir
silisyum kırmığı (chip) üzerinde en
küçük boyutlu ve en yüksek yoğunluklu
devrelerin
oluşturulmasına
yönelik
olarak sürdürülmektedir. Teknolojinin
öncülüğünü, periyodik bir yapıya sahip
olması ve yüksek pazar payı nedeniyle
DRAM lar yapmaktadır. DRAM'ların
bellek kapasiteleri ve minimum desen
boyutunun (NMOS yapısının kanal
uzunluğu) yıllara göre gelişimi ve
öngörülen gelişme süreci [1] Tablo. 2.1
de verilmektedir.
Kırmık alanı 16 Kbit DRAM lar için 16
mm2 den 64 Mbit için 190 mm 2 ye
genişlemiştir ve 64 Gbit için 1400 mm2
olacağı tahmin edilmektedir. Bunun
doğal sonucu olarak Si-pul çapları
günümüz teknolojisindeki 150-200 mm
den gelecekte 300-400 mm boyutuna
ulaşacaktır. Buna paralel olarak üretim
teknolojilerinde,
yeni
yöntemlerin
geliştirilmesi, yeni cihazların üretilmesi
ve uygun malzemelerin kullanılması
zorunlu olmaktadır.
2.1. Silisyum Tümdevre Teknolojisi
Tümdevre teknolojisi tasarım ve
üretim olmak üzere iki bölümden
oluşmaktadır.
Tasarım
teknoloji
seçimine
bağlı
olarak
(NMOS,
BİPOLAR, CMOS, BİCMOS) mevcut
devre elemanı ve devre bloklarına ait
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 463 -
1976
Yıl
Bellek
16 K
Kapasitesi
5
Min Boyut (pm)
1980
1983
1986
1989
1992
1995
2001
2004
2007
2010
64 K
2
256 K 1 M
1.2
1.6
4M
0.8
16M
0.5
64 M 256 M 1 G
0.35
0.25 0.18
4G
0.13
16 G
0.10
64 G
0.07
1998
Tablo 2.1: DRAM kırmıklarında bellek kapasitesi ve minimum boyutun yıllara göre
değişimi.
bilgisayar ortamında depolanmış venleri
kullanarak , uygun yazılımlarla istenen
devrenin; a) tasarlanması, b) devre
simülasyonunun yapılması ,c) kırmık
üzerine
yerleşim
planlarının
hazırlanması (layout) , d) bağlantı
kapasite ve dirençlerini de kapsayan
ikinci bir simülasyonun yapılması (postlayout
simulation)
adımlarından
oluşmaktadır. Üretim ise yerleşim
planlarına göre üretilmiş maskeler
yardımıyla Si pul üzerine selektif ve
ardışıl olarak uygulanan a) oksitleme,
b) katkılama , c) katman oluşturma d)
katman aşındırma ve e) litografi
işlemlerinden oluşmaktadır. Oksitleme
Si pulun oksijen veya su buharı
ortamında yüksek sıcaklıkta doğrudan
oksitlenmesidir. Katkılama, Si taban
malzemesinin
iletkenlik
değişimini
sağlamak amacıyla, iyon ekme ve/veya
difüzyon
yöntemleri
ile
yabancı
atomlarla ( B, P, As ) katkılanması
olarak
tanımlanmaktadır.
Katman
oluşturma, Si pul üzerinde. Kimyasal
buhardan
depolama (CVD) veya
tozutma (PVD) yöntemleri ile istenen
katmanların oluşturulması süreçlerini
içermektedir.
Si tümdevre teknolojisinde kullanılan
temel katmanlar yalıtım, maskeleme ve
pasivasyon amaçlı kullanılan SiO2 ve
Sİ3N4 katmanları, geçit malzemesi
olarak kullanılan polisilisyum, kontak ve
bağlantı iletkeni olarak kullanılan Al dan
oluşmaktadır.
Katman
aşındırma,
katmanların sıvı kimyasal malzemeler
kullanılarak
(ıslak aşındırma) veya
plazma ortamında tutularak (kuru
aşındırma) selektif olarak alt katmana
kadar
aşındırılması
işlemini
kapsamaktadır.
Litografi,
yukarıda
belirtilen bu süreçlerin selektif olarak
gerçeklenmesi, diğer bir deyimle
istenen desenlerin Si-pul yüzeyinde
oluşturulması için kullanılan süreçtir. Bu
amaçla Si-pul fotorezistle kaplanır,
adım hizalayıcı (stepper) ile öngörülen
maske kullanılarak ışıklandırılır ve
banyo edilerek rezist üzerinde istenilen
desen oluşturulmuş olur.
Üretim
sürecinde kullanılan maske sayısı
teknoloji seçimine bağlı olarak 6-18
arasında
değişmektedir.
Süreç
adımlarının sayısı 400 'lere kadar
çıkmaktadır.
Pul üzerinde oluşturulan tümdevreler
test
edilikten
ve
çalışmayanlar
işaretlendikten sonra kesilir ve kılıflanır.
Kılıflama sonrası tekrar test edilen
tümdevreler piyasaya sürülür.
3.
TÜBİTAK
GELİŞTİRİLEN
M.A.M.
YİTAL'DE
CMOS SÜRECİ
1980 li yılların başında, jonksiyon
izolasyonlu bipolar devrelerin üretimi ve
araştırılması amacına yönelik olarak
Marmara Araştırma Merkezi içinde
Yarıiletken
Teknolojisi
Araştırma
Laboratuarı
(YİTAL) kurulmuş ve
ülkemizde ilk olarak bu laboratuarda
analog tümdevreler üretilmiştir. 1988
yılında "NATO Science for Stability
Programme" tarafından desteklenen,
bir proje ile
CMOS teknolojisine
geçilmiştir. Proje TÜBİTAK, İTÜ ve
TELETAŞ işbirliği ile gerçeklenmiştir
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 464 -
[ 2 ] . Proje istanbul Teknik Üniversitesi
Elektrik Elektronik Fakültesi öğretim
üyelerinden Prof. Dr. Duran Leblebici
tarafından
yürütülmüştür.
Proje
süresince
24
araştırıcı
katkıda
bulunmuştur. Laboratuarın pul işleme
kapasitesi 3 inch'den 4 inch'e
yükseltilmiş, CMOS süreci için gerekli
ek teçhizat (iyon ekme cihazı, düşük
basınçlı kimyasal buhardan depolama
cihazları
-LPCVD-,
reaktif
iyon
aşındırma cihazları ve adım hizalamalı
aydınlatma cihazı -STEPPER- ) satın
alınmış, kurulmuş ve çalıştırılmıştır.
Projenin amacını temel olarak, endüstri
standardında 3 (am minimum geometrili
CMOS-VLSI tümdevrelerin üretimine
olanak verecek bir prosesin a) simüle
edilmesi oturtulması, optimizasyonu ve
test edilmesi b) devre yapılarına ait veri
kütüphanelerinin oluşturulması ve yerel
endüstrinin hizmetine sunulması, c)
prototip ve pilot üretim hizmetlerinin
karşılanması
ve d)daha küçük
geometrili
CMOS
teknolojilerine
geçmek için gerekli ön çalışmaların
yapılması, şeklinde özetleyebiliriz.
3.1) Geliştirilen 3um CMOS Süreci
YİTAL de düşük katkılı p-tipi silisyum
pul kullanılarak n-kuyulu CMOS prosesi
gerçeklenmiştir.
CMOS
hücresinin
NMOS transistoru doğrudan taban
malzeme
üzerinde
gerçekleşirken
PMOS
transistor
yapısı
p-taban
malzeme içinde, iyon ekme ve
difüzyonla oluşturulan ve böylece
tabandan
yalıtılmış
olan
n-kuyu
bölgesinde
gerçekleştirilmektedir.
Şekil.3.1'de bu şekilde oluşturulmuş bir
CMOS yapısının şematik gösterimi ve
YİTAL de gerçekleştirilen 3^m-CM0S
sürecinin
üretim
adımları
gösterilmektedir. Verilen şekiller CMOS
yapısına ait kesitin uygulanan süreç
adımları ile değişimini vermektedir.
Üretim sürecinde 9 farklı maske
kullanılmıştır. Sürece geçilmeden önce
tasarım kuralları oluşturulmuş, bu
kurallara göre test yapıları çizilmiş ve
maskeleri üretilmiştir. Maskeler, Si- pul
yüzeyinde istenen desen aktarımını
sağlayacak 5cm x 5cm boyutunda 1.5
mm kalınlığındaki cam levhalardır.
Yüzeyi ışığa duyarlı bir emülsyonla
kaplı bu maske camları bilgisayar
kontrollü bir x-y tezgahı üzerine
yerleştirilip bölgesel olarak ışıklandırılıp
banyo edilerek istenilen desenler
oluşturulur.
Maske
üzerinde
oluşturulmuş bu desenler daha sonra
adım hizalayıcılarla, optik olarak Si-pul
yüzeyinde bulunan fotorezist tabakalara
aktarılırlar. Pulun banyo edilmesi ile
maske deseni pula aktarılmış olur.
Test yapıları, farklı eleman ve devre
yapılarına ait parametrelerin elde
edilmesi,
tasarım
kurallarının
geçerliliklerinin incelenmesi, güvenirlik
ve proses karakteristiklerinin (tabaka
direnci , kontak direnci, basamak örtme
özellikleri
v.b)
analizi
için
oluşturulmuşlardır. Şekil 3.1 de sürecin
anlaşılması açısından süreç adımları
ayrıntılı olarak verilmiştir. Şekillerin
incelenmesinden
görüleceği
üzere
tümdevre üretim süreci genelde 2.1 de
belirtilen
5
temel
işlemden
oluşmaktadır.
SUPREM simülasyon paketi ile
istenen eşik gerilimleri ve sınır değerler
için proses parametreleri ( difüzyon
süreleri ve sıcaklıklar, iyon dozları ve
enerjileri , oksitleme süreleri ve
sıcaklıkları , geçit oksiti kalınlığı v.b.)
belirlendikten sonra üretim süreci
gerçeklenmiş ve test yapıları ile proses
değerlendirilmiştir. Üç üretim süreci
sonunda proses, öngörülen eleman ve
devre özelliklerini verecek şekilde
optimize edilmiştir. Prosesi endüstriyel
tasarıma sunmak amacıyla PMOS ve
NMOS
transistörlerin
SPICE
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 465 -
n-kuyu -
P'-K /S
is
!_>__] i
7) Saçılma Oksidi. dox= 20 nm. T= 1000 °C
Akili Solgf
; Polisıiısyum
(cm)'' ;
E = 150keV
o -loban (100)
8) Kuyu Implantasvonu
1) Yüzey ı emızieme
'
//'////////////////////////.'.
'/•'•',
••••//,
Â
Sı
û.
9) ı emızleme
2) Oksitleme, d, = 0.8 um. T= 1125
5'0,
1
)
•'••"/////..-••'.•.•V;/A S,0,
10) Kuyu Dıfüzyonu. dn= 3.5 um. T= 1125 °C
ı
3) n-kuyu Şekillendirme
s.o.
11) Oksit Silme
Sı 0 ,
4) Banyo
12) Taban Oksidi, dox= 50 nm. T= 1000 °C
V//1
, — ,
A
. , - . • • - • • • . — — - — - - — ;
/ 5) Oksit Aşındırma
:
s,o,
13) Nitrıt Büyütme. dn= 150 nm. T= 800
5) Rezıst Silme
Şekil.3.1: YİTAL 3(jm CMOS
Tümdevre Üretim Akısı
14) Aktif Bölge ŞeKillendırmesı
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 466 -
s.,.«
5.0,
s.
23) Nitrit Silme. H,PO4 , T = 150 °C
15) Banyo
so,
24) Oksit Silme
16) Nitrıt Aşınaırma: C F I + O:
25) Saçılma Oksidi, dox= 425 nm T= 1000 °C
17) Alan Implantasyonu Şekillendirme
İ
l
i
1
= 5.5 10' (cm)"
Pft
S.,N.
t
2
I
;
I
I
E = 25 keV
Sı 0.
s.o,
26) Eşik implantasyonu
18) Banyo
I
D = 2.3 10
(cm)'' :
t
>
I
S'
E = 25 keV
\sı
S..N.
S.O:
27) Oksit Silme
19) Alan implantasyonu
SıC,
28) Geçit Oksidi, dox= 42.5 nm T= 1000 °C
20) Katkı Dağılımı
S,, N.
s, o,
i s,
21) Rezıst Silme
Sİ,N 4
S.O.
22) LOCOS-Prcsesı, üox= 0.6 um, ~= 900 °C
29) Polisilısyum û^x= 500 nm T= 500 °C
K
30) Polisilısyum Katkılama, T= 1000 °C
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 467 -
37) Katki Dağılımı
31) Polı Şekillendirme
ı
-?
PR
"olmlrsyurr
S, C,
38) Rezıst Silme
\
32) Banvo
Polıtıitsyum
39) NMOS S/K Şekillendirme
33) Poii Aşındırma. SF6 * Q2
40) Banyo
i
I
i
ı£
I
D = 6 1C (cm)-
2
I
;
ı
i
i
E=150keV
34) PMOS S/K-Sekillendırme
41) NMOS S/K impiantasyonu
= 2.5 10 15 (cm)" 2 ;
36) PMCS S/K İmplantasyonu
43) Oksit Büyütme. dn= 1 um T= 360 CC
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 468 -
As
50) Banyo
44) KontaK Şekilendırme
Al-Aşındırma; CHF3 + Cl2 + BCI3
45) Banyo
46) Oksit Aşındırma: CHF3 + O,
47) Rezıst Silme
52) Rezıst Silme
53) Koruyucu Oksit. d3OIİ= 1 um, T= 360 °C
48) AI-KaDlama: d A , = 1um
54) Pabuç Şekillendirme
49) Al-Şekiilendirme
55; Rezıst Siime
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 469-
parametreleri çıkarılmış, devre yapıları
ile ilgili kütüphaneler oluşturulmuş ve
ilgilenen kurumlara sunulmuştur 3;.
Proje bünyesinde YİTAL tümdevre
tasarım
gurubu
oluşturulmuş
ve
EUROCHIP'
adlı
Avrupa
birliği
bünyesinde bulunan bir organizasyona
üye olunmuştur.
4. SONUÇ
1) Ülkemizde ilk olarak tek metal tek
polisilisyum
katmanlı,
endüstri
standartlarında analog ve dijital VLSI
devre tasarımı ve üretimine olanak
verecek 3um minimum geometriye
sahip bir CMOS prosesi geliştirilmiş,
gerekli veri kütüphaneleri CADENCE
yazılım
ortamına
aktarılmış
ve
endüstrinin hizmetine sunulmuştur.
2) VLSI tasarım, süreç simülasyonu ve
üretim
konularında
bilgi
birikimi
oluşmuş ve önemli bir deneyim
kazanılmıştır.
3) Endüstriyel prototip üretim sürecine
girilmiş ve bu amaçla bir tanesi SİMKO,
iki tanesi NETAŞ için olmak üzere
toplam 9 tümdevre kırmığı üretilmiş ve
test edilmiştir.
4) İstanbul ve çevresinde bulunan
yüksek öğretim kurumlarının elektronik
mühendisliği bölümlerinde özellikle
yüksek
lisans
ve
doktora
programlarında mikroelektronik önem
kazanmaya başlamıştır.
5) Kazanılan bu deneyimler sonucunda
1994 yılı sonunda dört büyük endüstri
kuruluşunun
(ALCATEL-TELETAŞ,
NETAŞ, BEKO, SİMKO) doğrudan
katkıları, İstanbul Teknik Üniversitesi ve
İTÜ-ETA vakfının katılımı ve NATO
desteği ile yeni bir proje ( TU
MICROFAB II ) başlatılmıştır [ 4 ] . Bu
proje ile 1.5 (.im minimum geometrin iki
poli ve iki metal katmanlı CMOS
teknolojisinin
gerçeklenmesi
hedeflenmiştir. 1995 yılı başında süreç
tasarımı yapılmış, proses performansını
saptamak ve 1.5 um standart hücre
parametrelerini oluşturmak amacıyla iki
test kırmığı tasarlanmış maskeleri
üretilmiş ve ilk deneme sürecine
başlanmıştır. Bu arada YİTAL için
gerekli bir taramalı elektron mikroskobu
, bir düşük basınçlı CVD reaktörü . bir
tozutma cihazı ve plazma destekli oksit
büyütme reaktörü sipariş edilmiş olup
yıl sonunda tüm cihazlar devreye girmiş
olacaktır.
KAYNAKÇA
İM The National Technology Roadmap
for
Semiconductor,
Report
of
Semiconductor Industry Association
1994.
121 Silicon LSI/VLSI Circuits Fabrication
Technologies NATO-TU MICROFAB.
NATO Science for Stabılity (SfS)
Program
Project Plan. September
1987. Gebze.
121 Silicon LSI/VLSI Circuits Fabrication
Technologies Final Report. NATO-TU
MICROFAB December. 1991, Gebze.
IAI 1.5 Micron CMOS-ASIC Fabrication
Technology NATO-TU MICROFAB II,
NATO SfS Program Project Plan,
December 1993, Gebze.
Prof. Dr. Atilla ATAMAN
Federal Almanya'nın
Braunschweig Teknik
Üniversitesi'nden 1968
yılında Yüksek Mühendis
ve 1973 yılında Dr. Müh.
unvanını almıştır. 1973-1985 yılları
arasında K.T.Ü bulunmuştır. 1985
yılında Yıldız Teknik Üniversitesinde
profesörlüğe
yükseltilmiş
ve
bu
kurumda çalışmaktadır. Aynı zamanda
1986 yılından bu yana YİTAL'de
danışman olarak görev yapmaktadır.
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 470-
TÜBİTAK MAM YİTAL 3nm CMOS Tümdevre Üretim Süreci
Optimizasyonunda İzlenen Farklı Yaklaşımların İrdelenmesi
Aziz Ulvi ÇALIŞKAN, Yaman ÖZELÇİ
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi
YİTAL 41470 Gebze KOCAELİ
ÖZET :TÜBİTAK Marmara Araştırma
Merkezi Ulusal Elektronik ve Kriptoloji
Enstitüsü
Yarıiletkenler
Teknolojisi
Araştırma
Laboratuarında (YİTAL)
yürütülen
"VLSI/CMOS
Tümdevre
Teknolojisi
Geliştirilmesi
ve
Uygulanması" projesi ile tek metal tek
poli-silisyumlu 3 um CMOS tümdevre
üretim süreci geliştirilmiştir. MOS
tranzistorların kanal bölgelerinin iyon
ekme tekniği ile katkılanma işlemi biri
geçit oksidi üzerinden, diğeri geçit
oksidi büyütme öncesi ön oksit
üzerinden olmak üzere iki farklı
yöntemle gerçeklenebilir. Bu makalede
YİTAL'de geliştirilen alternatif iki süreç
ile üretilen NMOS ve PMOS tranzistorlarının karakteristikleri tanıtılacaktır.
de maruz kalır. Bu durum, üretilecek
tümdevrelerin sağlam ürün oranını ve
güvenilirliklerini düşürecek yönde etki
yapar.
YİTAL'de kullanılan türde bir
orta-akımlı iyon ekme cihazının pul
yükleme ve boşaltma sisteminde, pul
yüzeyinde oluşan 0.5 um ve daha
büyük
partikül sayısı işlem başına
ortalama 100 kadardır İM. iyon ekme
süreci sırasında oluşan bir diğer etki
ise metalik kirlenmedir. Yüksek enerjili
iyonlar cihazın içindeki metal aksama
çarpar ve bu yüzeylerde oluşturduğu
tozutma (sputter) ile pul yüzeyinin Cu,
Mo, Na, K, Fe, Cr, Ni gibi elementlerle
kirlenmesine neden olur 121.
2-MOS YAPISI :
1İYON
EKME
SİLİSYUM
PULUN
NEDENLERİ:
TEKNİĞİNDE
KİRLENME
CMOS tümdevre üretim sürecinde taban malzemesi olarak kullanılan
silisyum monokristaiine yapılan katkılamalarda iyon ekme tekniği kullanılır.
Bu teknikte silisyuma katkılanacak
pozitif iyonlar (çoğunlukla bor, fosfor
veya arsenik) gerekli olan dalma
derinliğini sağlayacak şekilde (25200kV) gerilim altında hızladırılarak
kristal içine ekilir. Bu işlemde enerji
yüklü
iyonların
silisyum yüzeyine
çarparak
oluşturdukları
kristal
hasarlarının giderilmesi yüksek sıcaklık
(900 - 1100 °C) işlemi ile gerçeklenir.
İyon ekme süreci sırasında silisyum
kristali partikül ve metalik kirlenmeye
YİTAL'in 3um CMOS tümdevre
üretim süreci fotolitografi, plazma
destekli aşındırma, gaz fazdan film
depolama ( chemical vapor deposition,
CVD ), yüksek sıcaklıkta oksitleme ve
iyon ekme gibi tekniklerin belli bir sırada
uygulandığı toplam 59 işlemden oluşur.
Tümdevre üretimde tranzistorların
elektriksel karakteristiklerini,
sürecin
tekrar
edilebilirliğini ve
-güvenilirliğini belirleyen işlemlerden en
önemlileri, MOS yapısı adı altında
gruplananlardır. NMOS ve PMOS
tranzistorların
eşik
gerilimlerinin
hedeflenen
değerlere
ayarlanması
işlemi, tranzistorların kanal bölgelerine
bor iyonu ekimi ile gerçeklenir. Bu iyon
ekme işlemi geçit oksidi üzerinden
yapılabileceği gibi, geçit oksidi büyütme
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 471 -
öncesi pul yüzeyinde oluşturulan bir ön
oksit üzerinden de gerçeklenebilir. Bu
iki farklı üretim tarzına göre YİTAL'de iki
alternatif
3
um
CMOS
süreci
geliştirilmiş ve tümdevre üretimine
uygulanmıştır. Şekil-1a ve şekil-1 b de
bu süreçlere ait işlem akışı silisyum pul
kesitlerini göstererek verilmiştir.
Geçit oksidi üzerinden
kanal
katkısının oluşturulduğu süreçte (C1A)
bor iyonlarının silisyum içindeki profili,
iyon ekmeyi izleyen bir oksitleme işlemi
olmadığından sığ ve diktir. Dolayısı ile
bu süreçle üretilen tranzistorların gövde
etkisine bağımlılığı düşük kalmaktadır.
Buna karşın kanal katkısı sırasında 25
keV'luk bir enerji ile 42.5 nm
kalınlığındaki geçit oksidine çarpan bor
iyonları oksitin yapısında bozulma
oluşturacağı gibi oksidin yüzeyinde
daha önce belirtildiği gibi partikül ve
metalik
kirlenme
de
meydana
gelecektir. İyon ekme işleminden sonra
yapılan kimyasal temizleme işlemi
( RCA ) ile kirlenme en azda tutulmaya
çalışılır.
Kanal katkısının
bir ön oksit
üzerinden yapıldığı C1B sürecinde,
geçit oksidi doğal olarak partikül ve
metalik
kirlenmeye
maruz
kalmayacaktır. Bu yöntemde, 1000
°C'de gerçeklenen geçit oksidi büyütme
süreci sonunda :
a) sığ bor katkısı yüzeyden taban içine
doğru yayılıp genişler,
b) bor atomlarının silisyumdiokside
kaçması sonucu silisyum yüzeyindeki
katkı yoğunluğu azalır.
Kanal
katkısının
yayvanlaşması
tranzistorun eşik geriliminin gövde
etkisine bağımlılığını arttırdığı gibi
yüzeyde
bor
atomlarının
okside
kaçması sürecin tekrar edilebilirliğini
düşürür.
C1A ve C1B için bahsi geçen
tüm etkiler göz önünde bulundurularak
gereken süreç tasarımları gerçeklenmiş
ve test tümdevre üretimine uygulanmıştır. Her iki süreç de NMOS ve
PMOS tranzistorlarının eşik gerilimlerinin simetrik ve sırasıyla 0.75V ve 0.75V olarak hedeflen-mesinin yanı sıra
savak/kaynak bölgeleri belverme ve
tranzistor
erişme
(punch-through)
gerilimlerinin, ayrıca takılma (latch-up)
olayının 5V'luk besleme gerilimine
uygun olacak şekilde gerçeklenmesi
için süreç parametreleri ayrı ayrı
optimize edilmiştir. C1A ve C1B
süreçleri için uygulanan işlem koşullan
Tablo-I'de özetlenmiştir. Her iki süreç
için de 1 5 - 2 5 Q.cm özgül dirençli p
tipi < 100 > yönelimli silisyum pul
kullanılmıştır.
SÜREÇ
1)n-Kuyu iyon ekimi
Fosfor Dozu (cm"2)
2)n-Kuyu Derinleştirme
Sıcaklığı (°C)
3)n-Kuyu Derinleştirme
Süresi (h)
4) Eşik Ayar İyon Ekimi
Bor iyon Dozu (cm'2)
5) Eşik Ayar İyon Ekimi
Enerjisi (keV)
C1A
C1B
3 10' 2
2 10' 2
1125
1160
30
20
5.5 10 : 1
8 10 11
25
45
TablO-l: C1A ve C1B Süreçlerinde
Koşullarda Gerçekleştirilen Adımlar
Farklı
Tablo-I'den görülebileceği gibi
C1A ve C1B süreçlerinde n-kuyu iyon
ekme işleminde, fosfor dozu ile n-kuyu
derinleştirme
sıcaklığı
ve
süresi
değiştirilmiştir. MOS yapısı oluşturma
grubunda ise eşik ayarı için kullanılan
bor katkı dozu ve enerjisi farklı olarak
seçilmişlerdir. Bu parametre gruplamalarına göre üretilen tranzistorların ölçüm
sonuçları Tablo-ll de verilmiştir.
Şekil-2'de her iki süreçle üretilen
NMOSve PMOS tranzistorlarının eşik
gerilimlerinin mutlak değerlerinin VV/L
oranına göre değişimi verilmiştir.
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 472-
-£f\m- ••
SiO,
Si Taban
a) Yerel Oksitleme Sonrası Si 3 N 4
Filmin Yüzeyden Silinmesi
a) Yerel Oksitleme Sonrası Si 3 N 4
Filmin Yüzeyden Silinmesi
(+B11) Doz: 8E11 cm' 2 E: 45 keV
b) Geçiş Oksidi Üzerinden Eşik
Ayarı için İyon Ekimi
b) Geçiş Oksidinin Yüzeyden
Silinmesi
c) Geçiş Oksidinin Silinmesi,
c) Geçit Oksidinin Büyütülmesi
( + B 11 ) Doz: 5.5E11 cm"2 E: 25 keV
^^^ ^^^ ^^^ ^^^ ^^^ ^^^ ^^^ ^^^ ^^^ ^^^
d) Geçit Oksidi Büyütülmesi,
•
Poli-Silisyum
e) Poli-silisyum Film Depolanma
ve Şekillendirilmesi
Şekil -1a Ön Oksidi Üzerinden
Eşik Ayar Ekimi ile Gerçeklenen
Üretim Akışı (C1B)
d) Geçit Oksidi Üzerinden Eşik
Ayarı için İyon Ekimi
e) Poli-silisyum Film Depolanma
ve Şekillendirilmesi
ŞekiMb Geçit Oksidi Üzerinden
Eşik Ayar Ekimi ile Gerçeklenen
Üretim Akışı (C1A)
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 473-
3|jm/3(jm
NMOST
3jjm/3Mm
PMOST
Parametre
V-o (V)
V^o Std. Sap.
GamafV")
V^o (V)
V^o Std. Sap.
Gama (V' v )
C1A
0.87
0.05
0.15
-0.94
0.03
0.75
C1B '
0.62
0.03
0.32
-0.87
0.05
0.55
Tablo-ll C1A ve C1B Süreçleri ile Üretilen
3 j m/3 M m NMOST ve PMOST Ölçü Sonuçları.
•C1 ANMOS
-C1APMOS
• C'BPMÛS
"M E O E F
değerin
üzerindedir.
n-kuyu
katkılamanın değeri düşürülerek bu
fazlalık
düzeltilebilinirsede
sürecin
takılma
olayına
dayanıklılığı
göz
önünde tutularak değerin düşürülmemesine karar verilmiştir.
Sonuç olarak iki farklı yaklaşımla
YİTAL'de birbirine alternatif iki adet
3um CMOS süreci optimize edilmiştir.
C1A süreci 3 adeti yerel haberleşme
endüstrisinin istemi ile olmak üzere
toplam 9 adet Uygulamaya Özgü
Tümdevre (ASIC) üretimine başarı ile
uygulanmıştır.
Kaynakça:
İM T.R. Carducci, B. Hardegen,
"lon Implanter Upgrade Improves IC
Yields"Microelectronics Manufacturing
Technology January 1991
121 F. Sinclair, J. Blake. B. Simonton,
"Contamination in lon Implanter"
European Semiconductor Nov. 1993
0.6
O.5
3\2 7
3\9
3\3
9\3
27\3
ŞekİI-2 : C1A ve C1B süreçleri ile üretilen
tranzıstorların çeşitli W/L oranları için eşik
geriliminin mutlak değerinin değişimi.
3- SONUÇLAR:
C1B süreci ile üretilen NMOS
tranzistorun
gövde
kutuplamasına
bağımlılığı (Gama:0.32 V1/2), C1A
süreci
ile
üretilen
NMOS
tranzistorunkinden (Gama:0.15 V1/2)
büyüktür. Bu C1B sürecinde kanal
katkısının derinleştiği sonucunu verir.
Fakat ölçülen değer kabul edilebilir
sınırın altındadır. Bu durum eşik ayar
iyon ekme işleminden sonraki toplam
ısıl işlem miktarının düşük tutulmaya
çalışılması ile sağlanmıştır.C1A süreci
•ie uretıien PMOS tranzistorunun
ı 0 75 ıV1'2) olup kabul edilebilir
Aziz Ulvi Çalışkan
1982 yılında İTÜ ElektrikElektronik Fakültesinde
lisansını ,1984 İTÜ Fen
Bilimleri Enstitüsünde
yüksek lisansını tamamladı.
1983 yılından itibaren
YİTAL'de iyon ekme. CVD
teknikleri konusunda araştırmacı
olarak çalışmaktadır.
Yaman ÖZELÇİ
1988 yılında İTÜ ElektrikElektronik Fakültesinde
lisans, 1991 'de ise İTÜ
Fen Bilimleri Enstitüsünde
yüksek lisans eğitimini
tamamladı. 1990 tarihinden
itibaren YİTAL'de tozutma
ve tümdevre testi konularında
araştırıcı olarak çalışmaktadır.
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 474 -
TÜBİTAK MAM YİTAL 3\ım CMOS STANDART HÜCRE KÜTÜPHANESİ VE
NETAŞ İÇİN İKİ UYGULAMAYA ÖZGÜ TÜMDEVRE ÜRETİMİNDE KULLANIMI
Engin KONUR, İ. Can ÇEVİKBAŞ
TÜBİTAK MAM YİTAL Gebze 41470 KOCAELİ
Özet: Hem kişisel bilgisayar (PC)
hem de işistasyonu (vvorkstation)
ortamları için, YİTAL'de 3 um CMOS
Standart
Hücre
Kütüphanesi
hazırlanmıştır.
Bu
kütüphane
kullanılarak, NETAŞ için, iki adet
Uygulamaya Özgü Tümdevre (ASICApplication
Specific
Integrated
Circuit) YİTAL'de tasarlanmış ve
üretilmiştir.
2.1. Şematik Tasarım
Şematik çizim OrCAD'in DRAFT
programıyla yapılır. Tasarımcı giriş
program ayarında (set-up), YİTAL
sembol kütüphanesi için yitalscl ;b'
ve yitalsc2.lib' dosyalarını seçer Bu
dosyalar yine OrCAD'in LIBEDIT
programında
hazırlanırlar
ve
Şekil. 1'de verilen örneğin benzeri
semboller içerirler.
1. GİRİŞ
Tümdevre tasarımında
standart
hücre kullanımı tasarımcıya hem
kolaylık hem de zamandan tasarruf
sağlamaktadır. Bu yöntemde standart
sayısal devre blokları, genel amaçlı
olarak, önceden hazırlanıp, kullanıma
hazır bir şekilde bekletilmektedir. Bu
kütüphane elemanı hücreler, hem
şematik tasarım hem benzetim için
gerekli tanımları hem de silisyum pul
(vvafer) üzerine transfer edilecek
geometrik
desenleri
içerirler.
Kullanıcının
arzu
ettiği
işlevi
gerçekleyecek
devre
blokları,
hazırlanan bu kütüphaneden alınarak
kullanılır.
2. PC ORTAMI
Yazılım ortamı genel olarak bir serim
(layout) editörü ve ona bağlı yardımcı
programlar ile bir şematik editörden
oluşmaktadır. Ayrıca sayısal ve
analog benzetim için gerekli paket
programlar da mevcuttur. Hücre
kütüphanesinin
bu
yazılımlarla
kullanılabilmesi için gerekli dosyalar
YİTAL'de hazırlanmıştır.
Şekil.1: 3-girişli NOR (NO3) sembolü
Çizim bu semboller ile gerçekleştirilir.
Tümleştirilecek devrenin kılıf ile
bağlantısının yaılabilmesi için 'pad
hücreleri' kullanılır. Çizim bitirildikten
sonra sayısal benzetime geçilir.
Benzetim için GATESIM ya da
ORCAD kullanılabilir. GATESIM için.
şematik çizimin 'vvirelist' formatında
netlistinin alınması,
sonra bu
dosyanın
format
dönüştürücü
program (NETTRAN) ile GATESIM
tarafından kullanılacak
formata
dönüştürülmesi gerekir. Dönüştürme
programı, kütüphane için yazılan
tanım dosyalarını kullanır. Bu netlistte
her sembol bir makroya karşılık gelir.
Her makro, makro işlevini belirten
terimleri, pin isimlerini ve bağlı
oldukları düğümleri, çıkış pinlerinin
sürdükleri
yüke
göre
değişen
gecikmelerini içerir. ORCAD için yine
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 475 -
netlist oluşturmak gerekir. Fakat bu
sefer dönüştürücü programa ihtiyaç
yoktur.
YİTAL
hücrelerinin
benzetiminin
yapılabilmesi
için
'yitalsd.dsf
ile
'yitalsc2.dsf
dosyalarının hazır olması gerekir.
Benzetim
programı,
hücrelerin
işlevleri ve kullanacağı gecikmeler
için bu dosyaları kullanır. Benzetim
sonucu devre istenen işlevleri ve
gecikmeleri
sağlıyorsa
serimin
hazırlanmasına geçilebilir.
oluşur. Üçüncü bölgede ise bu iki
bölge arasındaki bağlantılar vardır.
Yİ130
2.2. Serim Tasarımı
Şematik
tasarım
tamamlandıktan
sonra 'vvirelist' formatında netlist
oluşturulur. Bu netlist NETTRAN ile
serim editör programı L-Edit'in SPR
(P&R-Place and Route) formatına
dönüştürülür. Bu dönüşüm için gerekli
dosyalar kütüphaneye özgüdür. LEdit
'yitalib4.tdb'
serim
kütüphane
dosyasını kullanır. Bu dosya her
hücrenin L-Edit ile çizilmiş serim
tanımını içerir. Serim tanımı, üretim
sürecinde maskelerin yapılmasında
kullanılan
tabakalardan
oluşur.
Şekil.2'de, daha önce sembolü
verilen 3-girişli NOR hücresinin serimi
bulunmaktadır. L-Edit'te bulunan P&R
yeteneği, şematik tasarımdan gelen
netlist ve 'yitalib4.tdb'den gelen hücre
serim bilgisi ile, istenilen tümdevrenin
seriminin,
program
tarafından
otomatik
olarak
oluşturulmasını
sağlar.
Program
hücrelerin
yerleştirilmelerini
ve
birbirleri
arasındaki bağlantıları yapar. Serimi
üç bölgeye ayırabiliriz. En dışta 'pad'
hücrelerinden
oluşan
'padframe'
denilen bölge bulunur. Kılıfla bağlantı
buradaki 'pad' hücrelerinin büyük
metal alanlarına tel bağlantısı ile
gerçekleştirilir. En içte, devrenin asıl
işlevini gerçekleyen 'core' bulunur.
'Core' standart hücre sıraları ve onlar
arasındaki bağlantı bölgelerinden
Abut
Şekil.2: 3 girişli NOR (NO3) serimi
2.3. Son kontrol
Serim tamamlandıktan sonra L-Edit'in
Extract yeteneği ile tümdevrenin
spice
netlisti
elde
edilir.
Transistörlerin
ve
diğer
devre
elemanlarının tanımlanabilmesi için
ı
yital4.ext' dosyası kullanılır. Bundan
sonra iki yöntem uygulanabilir.
İlkinde, elde edilen spice netlisti bir
spice
benzetim
programında
kullanılır. Devre hem işlevsel hem de
zamanlama açısından kontrol edilir.
Diğer bir yöntem serimden elde edilen
spice netlistini, şematikten çıkışındaki
netlist ile karşılaştırmaktır. Şematikten
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 476 -
'vvirelist'
elde
edildikten
sonra
NETTRAN
ile spice formatına
dönüştürülür. (NETTRAN diğer hücre
tanım dosyalarından farklı fakat
benzer dosyalar
kullanır).
LVS
(Layout Versus Schematic) programı
ile karşılaştırma işlemi gerçekleştirilir.
3. İŞ-İSTASYONU ORTAMI
Büyük çaplı tasarımlar için işistasyonu ortamı kullanılır. CADENCE
bu
ortamın
temel
yazılımıdır.
CADENCE'ta tasarımlar kütüphaneler
halinde tutulurlar. Bir kütüphanede
bulunan
tasarım
başka
bir
kütüphanedeki tasarımı bir alt parçası
olarak kullanabilir. YİTAL'in 3fam
CMOS standart hücre kütüphanesi de
'yital3u1' ismiyle CADENCE için
hazırlanmıştır.
Kütüphaneler
hücrelerden oluşurlar. Bunlar standart
hücre olabildikleri gibi standart
hücrelerden meydana gelen bloklar,
'full-custom' makrolar da olabilirler.
Her hücre bir görüntüler (view)
bütünüdür. Bir hücrenin serim,
şematik, sembol, verilog, abstract gibi
görüntüleri olabilir. Serim görüntüsü
maske tabakalarını belirler. Sembol
görüntüsü şematik tasarım için
kullanılır,
hücre
giriş/çıkışlarını
tanımlar. Şematik görüntü, oluştuğu
alt hücreleri ve bu hücreler arası
bağlantıları
betimler.
Verilog
görüntüsü sayısal benzetim için
kullanılır; hücre zamanlarını, giriş ve
çıkışlarını, hücrenin işlev bilgisini
içerir. Abstract görüntüsü P&R
işlemlerinde kullanılır; hücrenin serim
alanını
ve
bağlantı
noktalarını
tanımlar. Bunlardan başka bazı
görüntüler
de
bulunabilir.
Her
kütüphanenin bir teknoloji dosyası
bulunur. Bu dosyada serim tasarım
kuralları, serimden transistor ve diğer
devre elemanlarını çıkarma bilgileri ve
benzeri bir çok tanım bulunur.
3.1. Şematik Tasarım
Kütüphane oluşturulduktan sonra,
tümdevrenin
şematik
çizimi
gerçeklenir. Eğer tasarım hiyerarşik
bir yapıysa, hiyerarşik blokların her
biri için bir hücre oluşturulur. Bundan
sonra her hücrenin şematik görüntüsü
çizilir. Benzetim her hücre için tek tek
yapılabileceği gibi, bütün devre
birlikte de yapılabiiir.Sayısal benzetim
için,YİTAL'de verilog kullanılmaktadır.
VHDL, hatta tasarımcıya özel bir
benzetim programı da CADENCE
ortamına entegre edilebilir.
'celldetlne
modüle NO3 (Y.A.B.C);
input A. B C;
output Y;
specify
specparam cellarea = 7200
specparam RiseStrengthSASY
0-"1 8-3 ospecparam FallStrengthSASY = 1 0-1 7-2 0-> 0-"1 8'3 ospecparam RiseStrensthSBSY
|"
specparam FallStrengthSBSY =
0-1 7-2 Dspecparam RiseStrengthSCSY _ -t .0:2.8:3 .0:
1
specparam FallStrengthSCSY —
0:1.7:2 0:
~" 1 .
specparam max_loadSY = 2 .00:
specparam FanoutLoadSA = 0.26:
specparam FanoutLoadSB = 0.26:
specparam FanoutLoadSC = 0.26:
specparam
tA Yr = 3 0-3 7 •4 01
specparam
tA Yf = 2 0-" 8 •3 0t B Y r = 3 .0:3.7 4.0:
specparam
tB Yf = 2 .0:2.8 3.0:
specparam
specparam
tC Yr = 3 .0:3.7 4.0;
specparam
tC Yf = 2 .0:2.8 3.0;
(A-=>Y) = (tA Yr. tA YO;
(B-==> Y) = (tBYr. tB_ Yf):
(C-==> Y) = (tC_Yr. tC_ YO;
endspecify
nor(Y.A.B.C);
endmodule
'endcelldefıne
Şekil.3: NO3 verilog tanım dosyası
Benzetimin yapılabilmesi için çizimde
kullanılan her hücrenin standart hücre
kütüphanesinde Şekil.3'tekine benzer
verilog tanımı bulunmalıdır.
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 477
3.2. Serim Tasarımı
Şematik tasarım bittikten sonra netlist
çıkarılır ve
P&R gerçekleştirilir.
CADENCE P&R programı ile hücreler
gruplar
halinde
yerleştirilip,
bağlantıları yapıldıktan sonra gruplar
arası bağlantı yapılabilir. Full-custom
serımlerle standart hücre serimleri
birleştirilebilir. Serim tamamlandıktan
sonra parazitik yapılar çıkarılıp verilog
benzetiminde kullanılabilir. Böylece
narazıtık yapıların etkileri sayısal
benzetimde görülebilir. Bunlar PC
ortamına
göre
avantajlardan
bazılarıdır. İstenirse serimden devre
elemanları çıkarılabilir. Bu işlem
sonucu extracted' görüntü oluşur. Bu
görüntüde
transistörler,
diyotlar.
kapasiteler gibi devre elemanları
bulunur. Görüntünün netlisti alınıp,
spıce benzetimi yapılabilir. Bu netlist
ayrıca LVS kontrolü için de kullanılır.
Pullar YİTAL'de kesilerek kırmıklara
ayrılmış, kılıflanmış ve test edilmiştir.
Test sonuçları, bilgisayarda elde
edilen
benzetim
sonuçları
ile
uyuşmakta olup, giriş çıkış uçları
arasında ortalama 30 ns. işaret
gecikmesi ölçülmüştür.
4. SONUÇ
YİTAL'in 3um n-kuyu tek katman
polisılisyum tek katman metal CMOS
süreci için oluşturulmuş CMOS
Standart Hücre Kütüphanesi hem PC
hem de iş istasyonları ortamında
çalışır
durumdadır.
NETAŞ'a
tasarlanan iki Uygulamaya Özgü
Tümdevre için, PC ortamındaki
yazılımlar ve PC için oluşturulan
kütüphane
kullanılmıştır.
Üretilen
tümdevrelerden FRPC kodlu devre 84
giriş çıkış bağlantı pabucu ve yaklaşık
200 standart hücre içeren D-tipi ikili
(füp-flop) ağırlıklı bir veri transfer
devresidir. FRXN kodlu devre ise 61
giriş çıkış bağlantı pabucu ve yaklaşık
250 standart hücre içeren D-tipi
ikililerle oluşturulmuş, özel bir bölücü
olarak tanımlanabilir. Her iki kırmık
(chıp) yaklaşık 5.8mm x 5.8mm
boyutlarında olup p tipi silisyum pul
üzerinde
üretilmişlerdir
(Şekil.4).
Şekii.4: FRPC tümdevresinin fotoğrafı
Engin KONUR
Elektronik Y.Müh
İTÜ ('82 - M'85)
İTÜ Arş.Grv.: '82-'86
TÜBİTAK MAM: '86İ. Can ÇEVİKBAŞ
Elektonik Müh.
Boğaziçi Ü.('93)
TÜBİTAK MAM: '93-
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 478 -
CMOS SÜREÇLERİNİ VE BU SÜREÇLERLE OLUŞTURULAN
DEVRE ELEMANLARINI TEST İÇİN KULLANILAN TÜMDEVRELER
Engin KONUR
TÜBİTAK MAM YİTAL Gebze 41470 KOCAELİ
ÖZET: TÜBİTAK Marmara Araştırma
Merkezi
Yarıiletken
Teknolojisi
Araştırma
Laboratuarı
YİTAL'de
geliştirilen 3um, n-kuyu, bir katman
polisilisyum, bir katman metal CMOS
süreçleri ile, geliştirilmekte olan 1.5(jm
çift-kuyu, iki katman polisilisyum iki
katman metal CMOS süreçlerini ve bu
süreçlerle üretilen devre elemanlarını
test
etmek
amacıyla
modüler
yapılardan
oluşan
iki
tümdevre
(integrated circuit) tasarlanmış ve
üretilmiştir.
1. ÜRETİLEN TEST TÜMDEVRELERİ
İÇİN GENEL ÖZELLİKLER
Tümdevreleri oluşturan modüller, bir
test yapıları kütüphanesi oluşturacak
şekilde
tasarlanmış,
modüllerdeki
bağlantı pabuçlarının boyutları 75um x
75um ve pabuçlar arası da 75um
olarak
çizilmiştir.
Böylece
bütün
modüller, 150pm ve katları ile ifade
edilen genişlik ve yüksekliklere sahip
olmakta ve test tümdevresi geometrik
yerleşim planının (layout) hazırlanması,
değişik
boyutlarda
fayansların,
belirlenmiş bir alana yerleştirilmesi
durumuna benzer hale gelmektedir.
yapılar, eklem belverme gerilimlerinin
yanısıra,
tıkama
yönü
kaça*
akımlarının, iletim gerilimi ve iletim yonu
dirençlerinin ölçülmesini sağlarlar. Bu
amaçla, p(taban)-n(kuyu), p(taban>
n+(S/D) ve n(kuyu)-p+(S/D-source/draım
eklemleri
için
oluşturulan
test
yapılarından bir örnek,
Sekilide
verilmiştir.
p+(S/D)
n+(S/D)
HJ "
n(kuyu)
p(taban)
Şekil. 1: n(kuyu) / p+(S/D) eklemi
Şekil.1' e ait yapının akım gerilim eğrisi
Şekil.2'de verilmiştir. Üç farklı eklem
için yapılan ölçümler sonucu elde
edilen değerlerin özeti Tablo. 1'dedir.
2. TEST YAPILARI
2.1 p-n eklem testleri
CMOS tümdevre üretim süreçleri ile
oluşan çeşitli eklemlerin akım-gerilim
eğrilerinin çıkarılması için kullanılan bu
n+(S/D)/p(taban)
p+(S/D)/n(kuyu)
p(taban)/n(kuyu)
VBv
V,on
32
27
86
0.5
0.6
0.5
(V)
(V)
Tablo. 1: Eklem karakteristikleri
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 479 -
'sat
(pA/mm )
25
1.6
16
İP
CuA)
Yapı
Kontak
Direnç
[um x um]
[fi]
1.polisilisyum
1.5 x 1.5
3.5
2.polisilisyum
1.5 x 1.5
5.0
1.polisilisyum
3x3
3.5
2.polisilisyum
3x3
3.5
n+(S/D)
3x3
10
+
p (S/D)
3x3
12
Tablo.2: Kontak direnci ölçüm sonuçları
250. 0
50. 00
/d iv
-250. 0
-29. 90
VP
3.200/div
C V)
. 0000
Şekil.2: p+(S/D) / n(kuyu) I-V eğrisi
2.2 Arayüzey kontak direnci testleri
Silisyum taban malzemesi içinde veya
üzerinde oluşturulan elektriksel devre
elemanlarını birbirine bağlamak için,
YİTAL'de %1 silisyum katkılı alüminyum
kullanılmaktadır. Bu bağlantı, 1.5um
CMOS süreci için, 1.5um x 1.5um alana
sahip kontak pencereleri sayesinde
oluşturulur. Bu geçiş bölgesinde oluşan
elektriksel direncin ölçülmesi için Kelvin
direnci yapısı kullanılmıştır. Bu yapının
ve ölçüm yönteminin sembolik gösterimi
Şekil.3'te verilmiştir.
2.3 Tabaka direnci ölçme yapıları
İmplantasyon, difüzyon ve depolama
yöntemleriyle oluşturulan bölgelerin
elektriksel direnç özellikleri "tabaka
direnci" ile ifade edilebilir. Tabaka
dirençlerinin ölçülmesi için Şekil.4'de
gösterilen Van der Pauw yapısı
kullanılır. Bu yapıya şekildeki gibi (I)
akım kaynağı uygulanıp voltmetre ile
(V) gerilimi ölçülürse tabaka direnci,
Rt = — - — —
loge 2 I
şeklinde hesaplanır. İM
v
v
(3)
Ground
kontak'
Şekil.4: Van der Pauw yapısı
katman 1
Yapı
Şekil.3: Arayüzey kontak direnci. R=V/I
+
+
Bu test yapısı, n (S/D), p (S/D),
1 .polisilisyum ve 2.polisilisyum kontak
direnci için uygulanmış ve ölçülen
değerler Tablo.2' de verilmiştir.
Tabaka direnci
[Q/kare]
2600
n(kuyu)
30
n+(S/D)
+
80
p (S/D)
18
1.polisilisyum
17
2.polisilisyum
Tablo.3: Ölçülen tabaka dirençleri
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 480 -
2.4 Takılma (Latch-Up) olayı testleri
CMOS tümdevrelerde oluşan pnpn
yapılan, besleme gerilimi ile veya
parazitik
nedenlerle
tetiklenerek
tümdevrelerin bozulmalarına neden
olabilir. Birim alana yerleştirilen eleman
sayısını
artırmak
için
geometrik
yerleşim
kurallarında
yapılacak
derişiklikler
takılma
olayı
riskini
artırabilir. Test tümdevrelerinde, takılma
olayını karakterize etmek için, değişik
tasarım kuralları ile test yapıları
tasarlanmıştır.
2.5 Yüzey kaçak akımı testleri
Standart
MOS
tranzistörlerin
ve
izolasyon oksitleri altında oluşan
parazitik
tranzistörlerin
kanal
bölgelerinden;
eşik gerilimlerinden
mutlak değerce daha küçük geçit
gerilimlerinde akan akım değerlerinin
daha kolay ve güvenilir ölçümü için,
kanal genişliği (W), kanal boyu (L)
değerine oranla çok büyük tranzistörler
tasarlanmıştır.
Geçit
Oksit
Malzemesi
Kalınlığı
425 °A polisilisyum
6000 °A polisilisyum
15000°A alüminyum
Tablo.3: W/L oranı büyük
Kanal Bölgesi
VV/L oranı
2610um/3um
1860um/8um
1560um/4um
tranzistorlar
Dört faklı kontak yapısının her biri için
816 kontaklı bir zincir oluşturularak 100
mm çaplı pul (vvafer) yüzeyinde
yaklaşık
80
defa
tekrarlanmıştır.
Basamak
örtme
yapılarında
ise
minimum boyutlu metal ve polisilisyum
hatlar, 300um x 300um alanda yine
minimum boyutlarda şekillendirilmiş
silisyumdioksit üzerinde yoğun olarak
tekrarlanmaktadır.
2.7 Tranzistör testleri
Üretilecek fonksiyonel tümdevrelerin,
üretilmeden önce devre benzetim
(circuit simulation) paket programları
yardımıyla
yapılacak
analizlerinin,
üretimden sonra ölçülen sonuçlarla
uyumlu olabilmesi, devre elemanlarının
doğru modellenmesi ile mümkün
olacaktır. Bu amaçla çeşitli boyutlarda
NMOS ve PMOS tranzistörler, test
tümdevresi
içinde
tasarlanarak
üretilmişlerdir.
Çeşitli
boyutlarda
tranzistör kullanılması; hem geometrik
boyutların
parametreler
üzerindeki
etkisini modellemek hem de efektif
kanal
boyu
ve
genişliği
gibi
parametreleri daha doğru tespit etmek
için gerekli görülmüştür. Bir örnek
olarak W/L=3um/3um PMOS tranzistör
çıkış özeğrileri Şekil.5'te verilmiştir.
IDS
(uA)
-50. 00.
Bu yapılarda V GS =0V ve VDS=5V İçin
yüzey kaçak akımları 4 pA/um 'den
küçük olarak ölçülmüştür.
2.6 Süreç testleri
Kontak elemanlarının sürekliliği ile
metal hatların polisilisyum ve lokal oksit
basamaklarını örtme yeteneğini test
eden yapılar tasarlanarak, rastgele hata
yoğunluğu üzerine bir fikir edinilebilir/2/
.OOOO _
. OOOO
VDS
.5000/dlv
C V)
-5. 000
Şekil.5: 3um/3um PMOST çıkış özeğrisi
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 481 -
2.8 Evirici (inverter) gecikme testleri
Tümdevrelerdeki eviricilerin kendisi gibi
bir eviriciyi sürmesi durumunda, bu
eviricinin girişine uygulanan bir lojik
işaretin evriğinin çıkışta oluşmasına
kadar geçecek süreyi ölçmek amacıyla
51 katlı bir evirici zinciri oluşturulmuş ve
51. eviricinin çıkışı 1. eviricinin girişine
bağlanarak bir ring osilatörü meydana
getirilmiştir. Ölçme ucunun osilatör
çalışmasını etkilemesini önlemek için
bu uç bir tampon (buffer) ile dışarı
alınmaktadır. Bu yapı ile evirici
gecikmesi 1 ns. ölçülmüştür.
2.9 Standart hücre testleri
« » * p m p' i ^
«f * « » • » m m
YİTAL. standart hücre ile Uygulamaya
Özgü Tümdevre (-Application Specific
Integrated
Circuit-ASIC)
üretim
yeteneğine
sahiptir.
Bu
amaçla
hazırlanan standart hücre kütüphanesi
elemanları test tümdevresı içinde
üretilerek,
fonksiyonel
devre
tasarımından önce test edilmektedir.
2.10 Desen test yapıları
Şekil.6 Testchip mikrofotoğrafı (1995)
Litografi
olarak
adlandırılan
ve
bilgisayarda
tasarlanan
geometrik
şekillerin pul üzerine transferi olarak
kısaca tanımlayabileceğimiz süreçlerin
performansını gözlemek amacıyla 1.0u,
1.5p, 2.0u, 2.5u, 3.0u vb. gibi
boyutlarda
ve
çeşitli
şekillerde
geometrik desenler tasarlanmıştır.
KAYNAKÇA
3. SONUÇ
İM
Bullis,
Murray W.
(Editör),
Semiconductor Measurement Tech.,
Progress Report, April 1977
121 Mitchell, Michael A., Linholm Loren
W., Test Patterns NBS-28 and NBS28A: Random Fault Interconnect Step
Coverage and other structures, March
1981
Üretilen her iki test tümdevresinin
kırmık (chip) boyutları 3mm x 3mm'dir.
İki tümdevrede toplam olarak 100 farklı
test yapısı bulunmaktadır
(Şekil.6).
Üretilen pullar kesilerek kırmıklara
ayrılmış, ring osilatörü ve standart
hücreler kılıflanmıştır.
Engin KONUR
Elektronik Yük.Müh.
Lisans: İTÜ 1982
Lisansüstü: İTÜ 1985
İTÜ Arş.Grv.: '82-'86
TÜBİTAK MAM: '86-
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 482 -
CMOS GÖRÜNTÜ ALGILAMA YONGASI TASARIMI VE
GERÇEKLEŞTİRİLMESİ
Gülay YARDIM, Murat AŞKAR
TÜBİTAK Bilgi Teknolojileri ve Elektronik Araştırma Enstitüsü. 06531 ODTÜ. ANKARA
TÜBİTAK Bilgi Teknolojileri ve Elektronik Araştırma Enstitüsü. 06531 ODTÜ. ANKARA
ÖZET
Bu bildiride 2.4|j.m n-kuyulu CMOS
teknolojisi kullanılarak gerçekleştirilen bir
görüntü algılama yongasının tasarımı ve test
sonuçlan sunulmuştur. Optik algılayıcı
olarak p+/n fotodiyotlar kullanılmıştır.
Görüntü algılayıcı 16x16 fotodiyot dizilimi,
adresleme devresi, akım yükselteci ve
transempedans yükselteciden oluşmaktadır.
Görünür dalga boylarında (380-720 nm)
çalışan yonganın besleme gerilimi 5 V,
yaklaşık alanı 9 mm'dir. Prototip üretimi
sonrası
yapılan
testlerde
görüntü
algılayıcının tasarlandığı şekilde çalıştığı
gözlenmiş ve harf, rakam gibi basit şekillerin
siyah-beyaz görüntüleri elde edilmiştir.
I. GİRİŞ
Tümleşik algılayıcılar hem algılama
elemanlarını hem de elektronik devreleri
aynı tümdevre üzerinde bir araya getirdiği
için az yer kaplamakta ve gerekli donanım
miktarını azaltmaktadır /I/. Bu çalışmada
CMOS teknolojisi kullanılarak bir görüntü
algılayıcı gerçekleştirilmiştir. Geniş Çaplı
Tümdevre (VLSI) üretiminde oldukça
yoğun olarak kullanılan CMOS teknolojisi
ile gerçekleştirilen tümleşik algılayıcıların
ınauyeti çok düşük olmakta ve algılama
işlemi
bir
VLSI
ahbloğu
olarak
modellenmektedir.
CMOS teknolojisinin hammaddesi
olan silikonun ışığa karşı duyarlılığı
kullanılarak tasarlanan bu yongada optik
algılayıcı olarak CMOS'ta gerçekleştirme
kolaylığı ve devreler ile arabağlama şartları
düşünülerek
fotodiyotlar
kullanılmıştır.
CMOS teknolojisi esas olarak sayısal devre
tasarımı için geliştirilmesi sebebiyle fotodiyotun optik özellikleri ile ilgili çalışmanın
tasarımcı tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla görüntü algılayıcıda
kullanılacak fotodiyotun optik özelliklen
teorik olarak hesaplanarak bir fotodiyot
modeli geliştirilmiştir.
II. FOTODİYOT MODELLEMESI
İlk olarak CMOS teknolojisinde
tasarlanabilecek
değişik
fotodiyot
topolojileri arasından n-kuyusu ile alttaştan
izole olduğu için p+/n fotodiyotun görüntü
algılayıcıda kullanılmasına karar verilmiştir.
Daha sonra
bu
fotodiyotun
optik
özelliklerini tesbit etmek amacıyla, görünür
dalgaboylarındaki spektral tepkisi hesaplanmıştır 121. Hesaplamalara göre p+/n
fotodiyotun
görünür
dalgaboylarındaki
spektral tepkisi 0.1-0.25 A/W arasında
değişmektedir ki bu miktar p+/n fotodiyotun
optik algılamada kullanılması için yeterlidir.
Ters eğilimli bir fotodiyotun aktif alanı AD,
üzerine düşen \ dalga boyundaki ışığın
şiddeti P (W/m:) ve spektral tepkisi R-A.
(A/W) olsun. Bu durumda üretilen fotoakım
miktarı
(D
eşitliği ile verilir 131. Buna göre p+/n
fotodiyot bir diyot ve akım kaynağı olarak
modellenebilir (Şekil 1). Bu model görüntü
algılayıcının simülasyonlannda kullanılmıştır.
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 483 -
X» XI XI XJ
SATUt ADRESLCAa
DEVRESİ
A
\İS
\L/ \]y
TOTODİYOT
DİZİLİMİ
aa a • a •
aaaaaa
a oa a aa
aaaaaa
aaaaaa
Şekil 1. Fotodiyot Modeli
^-s
AKıM
YÛKSELTECI
TT
TKANSCMPEDAAS
VOlCSELTTC
SÜTUN ADRESLEME
DEVRESİ
m. GÖRÜNTÜ ALGILAYICI TASARIMI
Görüntü algılayıcılar bir görüntüyü elektrik
işaretine çevirirler. Bu çalışmada tasarlanan
görüntü algılama yongası üzerine düşürülen
görüntüyü devamlı tarayarak her noktadaki
ışık şiddetiyle doğru orantılı bir analog
gerilim üretmektedir. Görüntü algılayıcı dört
bölümden oluşmaktadır:
i. Fotodiyot Dizilimi
ii. Adresleme Devresi
iii. Akım Yükselteci
iv. Transempedans Yükselteç
3.1 Görüntü Algılayıcı Çalışma Prensibi
Fotodiyot diziliminin oluşturduğu
fotoduyarlı bölge üzerine bir görüntü
düşürüldüğünde, her fotodiyot kendi üzerine
düşen ışık şiddeti ile doğru orantılı bir
fotoakım
üretir
(Şekil
2).
4x16
kodçözücülerden oluşan adresleme devresi,
yonga bacaklarına uygulanan X ve Y
adreslerine göre dizilim üzerindeki sadece
bir hücreyi aktif hale geçirir. Aktif hücre
üzerindeki fotoakım Ip, akım yükselteç
devresinde
yükseltilir.
Transempedans
devresi ise yükseltilen akımı gerilime çevirir.
Tüm hücreler sırayla tarandığında ise yonga
çıktısında görüntü bilgisi bir analog gerilim
olarak oluşur.
Yt Yİ Y2 Yi
Şekil 2. Görüntü Algılama Yongası Blok
Şeması
3.2 Fotodiyot DizilimiTasarımı
Fotodiyotların yanyana dizilmesi sonucu
oluşturulan fotoduyarlı alan 16x16 görüntü
elemanı içermektedir. Her hücrede bir p+/n
fotodiyot ve 2 nmos transistor bulunmaktadır. Şekil 3'de bir görüntü elemanı
için devre şeması verilmiştir.
GORUNTU
ELEMANI
Şekil 3. Görüntü Elemanı Devre Şeması
Fotodiyot ters eğilimli olarak çalışmakta ve
oluşan fotoakım Mı üzerinden geçmektedir.
Bu hücrenin adresi uygulandığında, M s d
transistoru
görüntü
elemanını
akım
yükselteç devresine bağlar.
3.3 Akım Yükselteci ve Transempedans
Yükselteç Tasarımı
Yongalarda
alan
çok
küçük
olduğundan, fotodiyot üzerinde oluşan
fotoakım da çok düşük olmaktadır. Bu
algılayıcıda fotodiyotlar 80,um x 80|.ım yü-
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 484 -
zey alanına sahip olacak şekilde tasarlanmıştır. Örneğin, ışık şiddetinin 0.1 W/m2
olduğu bir ortamda (oda aydınlatması),
spektral tepkisi 0.25 A/W olan bir
fotodiyotun üzerinde oluşacak fotoakım
0.16 nanoamperdir. Fotoakımı mikroamperler seviyesine yükseltmek amacıyla akım
modu bir yaklaşımla Şekil 4'deki mimari
esas alınarak akım yükselteç devresi
tasarlanmıştır. Bu devrede akım aynalarından faydalanılmıştır. Bir akım aynası
devresinde yansıtılan akım ve giriş akımı
arasındaki oran, çıkış ve giriş transistor
boyutlarının oranına eşittir /4/. Akım
yükselteci devresinde ardarda bağlanmış
akım aynaları kullanılarak fotoakım doğrusal
olarak arttırılmaktadır. Şekil 4'de verilen
devre
fotodiyot
diziliminin
çıktısına
bağlanmaktadır.
i
ı
işlemsel
^"""s's-»*^^
out
yükseltec
v
ref
.,,
V
ÜUİ
^0^"^^'
,
1 V
Şekil 5. Transempedans Yükselteç
Vout seçilen hücre üzerindeki
aşağıdaki eşitlikle bağlıdır:
fotoakıma
(2)
ref
IV. TEST SONUÇLARI
Simülasyonları yapılan ve serimi
hazırlanan yonganın prototipleri yurtdışında
2.4|.ım CMOS teknolojisiyle üretilmiştir.
Yonga Şekil 6'daki görüntüleme sistemi
kullanılarak test edilmiştir.
mır KATCAC
O
/
Bu devrede akım kazancı ortamdaki ışık
şiddetine göre S0 ve Sİ girişleri (Şekil 2)
kullanılarak xlO, xl00, xl000 veya x 10000
olarak ayarlanabilir.
Yükseltilen akım işlemsel yükselteç,
gerilim referansı ve yonga dışına yerleştirilen
bir direncin oluşturduğu transempedans
yükselteç aracılığıyla gerilime çevrilir (Şekil
5). Gerilim referansının işlevi akım aynalarının çıkış transistörlerini sabit akım
bölgesinde tutmaktır.
®|oo
a
o
\ . .
—*N,
^
•••II A/>
Şekil 4. Akım Yükselteç Devresi
I
o
üi
=
aaac
Şekil 6. Görüntü Algılama Yongası Test
Düzeneği
Bu
düzenekte
yonga
bir
fotoğraf
makinasında film yerine yerleştirilerek
algılanacak objenin fotoduyarlı alan üzerine
düşmesi sağlanmıştır. PIC 16C71 mikrodenetleyici ve TSC232'den oluşan bir devreyle
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 485 -
adres üretme, analog-sayısal çevirim ve
sayısal görüntü verisinin bilgisayara aktanmı
gerçekleştirilmiştir. Fotometre ortamdaki
ışık şiddetini ölçmek amacıyla kullanılmıştır.
Şekil 7'de görüntü algılama yongasıyla elde
edilmiş bazı görüntüler verilmiştir. Fotoğraf
makinası merceğinin ışık şiddetini azaltnası
sebebiyle testler sırasında akım yükselteci
x 10000 modunda çalıştırılmıştır. Testler
esnasında her görüntü elemanı için örnekleme zamanı 100 us'dir.
Bu
yonga
tümleşik
optik
algılayıcıların CMOS teknolojisi kullanılarak
gerçekleştirilebileceğini göstermiştir. CMOS
teknolojisi
kullanılarak tasarlanan
bu
görüntü algılayıcı hiç bir özel işlem
gerektirmediği için maliyeti sıradan sayısal
yongalar kadar düşüktür. Ayrıca aynı yonga
üzerinde
algılama
ve
işaret
işleme
gerçekleştirilmektedir.
Kaynakça
İM M.R. Haskard. I.C. May. Analog VLSI Design
nMOS and CMOS. Prentice Hail. Ne\vYork. 1988.
IIIG. Yardım. Iınplementation of Integrated Optical
Sensors on a CMOS VLSI Chip. MS Thesis.
Elcctrical and Electronics Eng. Dep. Middle East
Technical University. January 1995.
13/ S.M. Sze. Senıiconductor Devices Physics and
Technology. John Wiley&Sons. Singapore. 1985.
/4/ R.Grcgorian. G.C.Temes. Analog MOS
Integrated Circuits for Signal Processing. John
Wiley&Sons. Ne\v York. 1986.
Özgeçmişler
Şekil 7. Görüntü Algılayıcıyla Oluşturulan
Görüntü Örnekleri
V. SONUÇ
Şekil 7'de görüldüğü gibi görüntü
algılayıcı basit şekilleri, sayı veya rakamları
rahatlıkla algılamaktadır. Daha karışık
şekillerin algılanamaması ve kenar çizgilerinin köşeli olması çözünürlüğün düşük
olmasından
kaynaklanmaktadır.
Kenar
üzerinde yer alan bazı noktaların gri olarak
algılanmasının sebebi ise o fotodiyotun hem
beyaz hem de siyah yüzeyden yansıyan ışığa
maruz kalmasıdır. Tarama periodu teorik
olarak 1 (.ıs kadar düşebilmesine rağmen
yongaya ulaşan ışık şiddetinin az olması
sebebiyle daha uzun periodlarda daha kaliteli
görüntü elde edilmiştir.
Gülay YARDIM 1971 yılında Ankara'da doğdu.
Lisans ve yüksek lisans eğitimlerini ODTÜ Elektrik
ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde 1992 ve
1995 yıllarında tamamladı. 1992-1995 yılları
arasında ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Elektronik Anabilim Dalı'na bağlı
olarak araştırma görevlisi olarak çalıştı. Halen
TÜBİTAK Bilgi Teknolojileri ve Elektronik
Araştırma Enstitüsü'nde Elektronik Sistemler ve
Tümdevre Tasarım Grubu'nda araştırıcı olarak
çalışmaktadır.
Murat AŞKAR 1952 yılında Ankara'da doğdu.
Lisans, yüksek lisans ve doktora derecelerini ODTÜ
Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümünden
sırasıyla 1974. 1976 ve 1981 yıllarında alan Dr.
Aşkar. yine aynı üniversitede 1984 yılında doçent ve
1991 yılında profesör oldu. Dr. Aşkar. 1987-1988
ders yılında misafir öğretim üyesi olarak University
of California'da bulundu. ODTÜ'de öğretim üyeliği
görevlerine ek olarak TÜBİTAK Ankara Elektronik
Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Müdürlüğü. TRT
Stüdyolar Dairesi Başkanlığı görevlerinde bulunan
Dr. Aşkar endüstriyel projelerde araştırmacı ve
yönetici olarak çalıştı. Çok sayıda yayımlanmış
makalesi bulunan Dr. Aşkar halen TÜBİTAK Bilgi
Teknolojileri ve Elektronik Araştırma Enstitüsü
Müdürlüğünü yürütmektedir.
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 486 -
CMOS SÜRECİ İÇİN ÇİFT KATMAN POÜSİÜSYUM KAPASİTE
YAPILARININ OPTİMİZASYONU
Barbaros Şekerkıran
TÜBİTAK MAM YİTAL Gebze 41470 KOCAELİ
ÖZET
TÜBİTAK-MAM-YİTAL
bünyesinde
3um tek polisilisyum (poli) ve tek metal
katmanlı n-kuyu CMOS
sürecine
yüksek birim alan kapasitesine sahip,
düşük kaçaklı çift katmanlı polisilisyum
kapasite yapılarını eklemek üzere
denemeler
yapılmış
ve
uygun
özelliklere sahip yapılar elde edilmiştir.
Çift
poli
kapasitelerini
içeren
tümdevreler
YİTAL 'de başarıyla
tasarlanmış ve gerçekleştirilmiştir.
1)ÇİFT POLİ KAPASİTE YAPISI
Günümüzde CMOS analog ve sayısal
devrelerin tümleştirilmesi birçok yeni
uygulamaya
olanak
sağlamaktadır.
Birçok sayısal VLSI süreci, uygun
özelliklere sahip kapasite yapıları
eklenerek sayısal devrelerin yanında
analog blokların da gerçeklenebileceği
hale getirilebilir. Kapasitenin özelliklen
yalıtkan tabakanın ve bu tabakanın
altında ve üstünde bulunan iletken
tabakaların
yapısal
ve
elektiksel
özelliklerine bağlıdır. Ayrıca polisilisyum
tabakalar arasındaki kapasitenin, bu
tabakaların diğer iletkenlerle
olan
kaçak kapasitelerine kıyasla
büyük
olması beklenir. Sürece eklenen işlem
adımlarının, sayısının az. sürelerinin
kısa, ısıl bütçelerinin küçük, olmasının
yanında güvenilir ve tekrar edilir olması
istenir.
Çift poli kapasite yapısının kesiti Şekil.
1 de görülmektedir. Tabana olan kaçak
kapasitenin küçük olması için kapasite
daima ince oksit yerine kalın alan oksiti
üzerine
yerleştirilir.
Katkılanıp
şekillendirilen birinci poli katmanı
oksitlenir ve ikinci poli tabakası
depolanır. İki polisilisyum katmanının
arasındaki ince oksit, kapasitenin
yalıtkanıdır. Ne var ki polisilisyumun
oksitlenmesinden elde edilen SiO2 in
elektriksel
özellikleri
monokristal
silisyumun
oksitlenmesinden
elde
edilen oksitlerinkine erişemez. Ayrıca
oksitlenen polisilisyum yüzeyi pürüzlü
bir hal alır ve sivri noktalarda
yoğunlaşan elektriksel alan şiddetinden
dolayı bu bölgelerde tünelleme akımları
yüksek olur.
Bu nedenlerle yüksek
birim alan kapasiteleri verebilecek
olsalar bile, 500 A° den ince poli
oksitleri kullanılmaz /1,2/. Elektrotları
oluşturan polisilisyum katmanlarının
dirençlerinin
düşük
yani
katkı
yoğunluklarının yüksek olması istenir.
Bunun iki nedeni vardır; 1) Bir
yarıiletken olan polisilisyumun yüzeyleri
uygulanan
gerilime
bağlı
olarak
fakirleşir.etkin yalıtkan kalınlığı gerilimle
değişir. Bu ise kapasitenin gerilime
bağımlı olmasına neden olur. Yüksek
katkılı yarıiletkenlerde belirli bir yüzey
elektriksel alan şiddeti için fakirleşmiş
bölge kalınlığı az katkılı olanlara oranla
daha azdır. 2) Kapasitelerin zaman
sabitinin küçük olması istenir.
Polisilisyumun oksitlenme hızı, kristal
yapısına ve katkı yoğunluğuna sıkı bir
şekilde bağlıdır.
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 487 -
metal
BPSG
Si pul
Poli 1
2) TEST YAPILARININ ÜRETİMİ
Poli2
Sözkonusu süreci optimize etmek
amacıyla
birinci poli şekillendirme,
ikinci poli şekillendirme, kontak ve
metal şekillendirme olmak üzere dört
maskeden oluşan bir maske seti
hazırlanmıştır. Maske serimi şekil. 2. de
görülmektedir ve aşağıdaki yapıları
içermektedir:
1)
Kapasite
değerlerinin
kenar
etkilerinden bağımsız olarak sadece
kapasite
alanı
ile
belirlenip
belirlenmediğini
görmek
amacıyla
SiO 2
Şekil. 1. Çift poli kapasite kesiti
cip an a
D
[ i b LJTG ET LJ
ah
D
nu
O, n
t
LJ Ü LJ U
rn
• D D G
Şekil.2. Test yapılarının serimi (layout)
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 488 -
değişik alana ve alan/çevre oranına
sahip dört kapasite yapısı.
2) Kontak yerleşiminin güvenilirliğe
etkisini görmek üzere hem ince oksit
üzerindeki
hemde
aian
oksidi
üzerindeki ikinci poliden kontak alan
yapılar.
3) Her iki poli tabakasının ve metal
tabakasının tabaka dirençlerini ölçmek
için Van der Pauw yapıları.
4)
İkinci
polinin
birinci
poli
basamaklarından , metal hatların ise
birinci poli , ikinci poli ve her iki poliden
oluşan
basamaklardan
atlarken
incelmesinin
ya
da
kopmasının
yaratacağı hataları ve bu hataların
yönelime bağımlılığını görmek üzere
birbirine 90° açıyla yerleştirilmiş test
yapıları.
Oksitleme ortamı olarak oksit kalitesi
daha iyi olduğundan dolayı kuru ortam,
oksitleme sıcaklığı için ise prosesin ısıl
bütçesi göz önünde tutularak 900 °C
seçilmiştir. Oksitleme öncesi ilk poli
katmanının tavlanması amacıyla 60
dakikalık, oksitleme sonrası oksidin
tavalanması için 10 dakikalık ısıl
işlemlerin yapılması uygun görülmüştür.
Gerek bu işlem sırasında gerek fırına
itme çekme sırasında pullar N2
ortamında tutulmaktadır. Polisilisyum
depolama düşük basınçta kimyasal
buhardan
depolama
(LPCVD)
yöntemiyle 600 °C de 200 mTorr
basıncında 70 cc Silan (SiH4) akışında
yapılmaktadır, «atkılama işlemi ise
Spin-on-glass
kaynağından
fosfor
difüzyonu
ile
yapılmaktadır.
Poli
katmanlar ile Alüminyum tabakası
arasındaki yalıtım atmosferik basınçta
depolanmış ve daha sonra yüksek
sıcaklıkta akıtılmış bor ve fosfor katkılı
SiO2 ile sağlanmıştır. SİO2 içindeki
katkılayıcıların
alttaki
tabakaları
katkılamalarını önlemek için önce 1000
A° lük katkısız SİO2 depolanıp katkılı
film bunun üzerinde oluşturulmuştur.
Bu denemede oksitleme süresi
değişken olarak alınmış ve diğer tüm
parametreler sabit kalmak koşuluyla 20,
60, 100, 140 dakikalık oksitlemeler
yapılıp sonuçlar irdelenmiştir. Süreç
akışı aşağıda verilmiştir.
1) RCA temizliği
2) Kalın oksit büyütme (8000 A°)
3) Birinci polisilisyum katmanının
depolanması (4500 A°)
4) Birinci polisilisyum katmanının
katkılanması (12 Q.h)
5) Birinci polisiiisyun kabakasının
şekillendirilmesi ve aşındırılması
6) RCA temizliği
7) Birinci polisilisyum tabakasının
oksitlenmesi
8) İkinci polisilisyum tabakasının
depolanması (4200 A°)
9) İkinci polisiiisyum tabakasının
katkılanması ( 15 Çil o.)
10) İkinci polisilisyum tabakasının
şekillendirilmesi ve aşındırılması
11) BPSG depolama ve akıtma
12) Kontak şekillendirmesi ve
aşındırılması
13) Al tozutma
14) Al şekillendirme ve aşındırma
15) Al tavlama (450 °C , 30 dak)
Denemeler sırasında fırında hep aynı
yere konulan tek pul dakikada 2.1
litrelik oksijen akışında oksitlenmiştir.
Oksit kalınlıkları doğrudan ölçülmeye
çalışılmışsa da en güvenilir metodun
oksit kalınlığının ölçülen kapasite
değerlerinden çıkartılmasının olduğu
sunucuna varılmıştır.
Bu işlemler
sonucunda
elde
edilmiş
yapılar
ölçülmüş ve
kapasitelerin
alanla
doğrusal
olarak
arttığı,
iletken
katmanlar
arasında
sistematik
kısaaevreler
oluşmadığı,
iletken
katmanların basamak atlarken incelip
kopmadıkları gözlenmiştir. Kapasiteler
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 489 -
ile ilgili ölçümler
özetlenmiştir.
Tablo
1
de
Oksitleme Birim alan Delinme oksit
süresi
kapasitesi gerilimi kalınlığı
(dakika)
(nF/cm2)
(V)
(A°)
20
60
100
140
90
52
42
37
kaçaklı 380
22
660
27
820
34
930
Tablo 1. Kapasite ölçüm sonuçları
Pul üzerinde tekdüze dağılmış 34
noktadan ölçüm alınmış ve bunlardan
yapı kusurları olmayanların ortalaması
alınmıştır. Kapasite ölçümleri 0 V
civarında 1V genlikti 100 KHz frekanslı
işaretle yapılmıştır. Kapasite değerinin
gerilimle değişimini ölçmek amacıyla bu
ölçümler, yüksek frekanslı işaret, genliği
-15 V dan +15V a kadar değiştirilen bir
doğru
gerilim
üzerine
eklenerek
yapılmış ve okunan kapasite değerinde
herhangi bir değişim gözlenmemiştir.
Kapasite elektrotlarını oluşturan poli
tabakalarının katkıları oldukça yüksektir
ve bu nedenle kapasitenin gerilimle
değişimi ölçüm sisteminin duyarlık
sınırının
altında
kalmaktadır.
Sözkonusu
ölçümler
HP
4192A
empedans ölçme cihazında yapılmıştır.
Delinme gerilimi ölçülürken akım
sınırı
olarak
10 ı^A/cm2 değeri
alınmıştır. Delinme geriliminin gerilimin
yönünden
bağımsız
olduğu
gözlenmiştir.
uygun seçenek olduğu görüşüne
varılmıştır.
Bu
sürece
dayanarak
tasarlanıp
gerçekleştirilen ve çift poli kapasitelerini
içeren
analog sayısal çevirici ve
işlemsel kuvvetlendirici tümdevreleri
test sonucunda istenen performansları
vermiştir /3/. Gerek ısıl bütçeyi
azaltmak gerek daha düzgün yüzeyli
polisilisyum tabakalar elde etmek
amacıyla denemelere devam edilmesi
planlanmaktadır.
KAYNAKLAR
İM D.B.SLATER, J.J PAULOS , "LowVoltage Coefficient Capacitors for VLSI
Processes," J. Solid-State Circuits, vol.
SC-24, pp. 165-173, Feb. 1989
121 L FARAONE, R.D.VIBRONEK, J.T.
McGINN ,
"Characterization of
Thermally Oxidized n+ Polycristalline
Silicon," IEEE Transaction on Electron
Devices, vol.ED-32, pp. 577-583,
March.1985
12,1 Y.ÖZELÇİ, A.MİNARECİ , "5 Bit 15
Mhz Paralel Analog Sayısal Çevirici"
Bu konferansta sunulacaktır.
Barbaros Şekerkıran
1989
yılında
İTÜ
Elektrik-Elektronik
Fakültesinden
mezun
oldu. 1992 'de aynı
fakültede yüksek lisans
eğitimini
tamamladı.
1991'den beri TÜBİTAK
MAM-YİTAL'de
çalışmaktadır.
3) SONUÇ
Yapılan değerlendirme sonucunda 820
A° oksit kalınlığının istenen özellikleri
yeterli bir emniyet payı ile sağladığı ve
sürece entegrasyonu açısından en
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 490 -
SPICE MOS STATİK MODEL PARAMETRELERİNİN BİLGİSAYAR
YARDIMIYLA BELİRLENMESİ
Metin Yazgı
Hakan Kuntman
İTÜ Elektrik-EIektronik Fakültesi, Elektronik Ana Bilim Dalı, Maslak, 80626, İstanbul
doğru tesbiti
problemdir.
ÖZET
Bu çalışmada HP4145 parametre analizörünü
denetleyerek SPICE MOS tranzıstor model
parametrelerinin ölçülmesine yönelik bir
algoritma geliştirilmiş, HP4145 analizöründen
alınan ölçü sonuçlarını değerlendirerek MOS
tranzistorun SPICE düzey (level) -1- ve -2modellerinın statik parametrelerini hesaplayan
bir bilgisayar programı, C dilinde, yazılmıştır.
1. Giriş ve problemin tanımı
Elektronikte, özellikle tümdevre tasarımında,
devrelerin
bilgisayarla
simulasyonu
çok
önemlidir. Simulasyonlann yapılabilmesi için
elemanların, uc büyüklüklerinin değerlerine
bağlı olarak, gösterdiği davranışların bilinmesi
gereklidir. Bunun için, gerekli data dosyalan
oluşturularak
bilgisayar
belleklerine
yüklenılebilir fakat bu yöntem, bilgisayarların
bellek kapasiteleri gözönüne alındığında, tercih
edilebilir değildir.Bu noktada, kullanışlı bir
çözüm olarak, elemanların matematiksel
modelleri karşımıza çıkmaktadır.
Elemanların modelleri, belirli şartlar
altında kurulmalarına rağmen, hem elemanın
her davranışını yansıtmaz hem de modellediği
davranışları tam doğru bir biçimde veremez.
Pratikte elemanın gerekli, önemli, davranışları
modellenir ve yapılan modellemede hatalar,
eksikler, vardır. Yani herhangi bir fiziksel
davranış tam olarak matematiksel modele
yansıtılamaz, yansıtılmak
istendiğinde ise
yakınsama problemleri doğar.Modellemede
tek sıkıntı bu değildir, model parametrelerinin
Bir elemanın matematiksel modeli
kurulduktan sonra
modelin zaaflarını
azaltmanın tek çaresi parametrelerin optimum
tesbitidir. Bu konuda çalışmalar yapılmış ve
yöntemler
geliştirilmiştir
/1,2,3,4/.
Parametrelerin bulunması, genel manada,iki
yolla yapılabilir. Bunlardan birincisi, büyük
oranda, matematiksel bir yöntemdir. Bu tür
yöntemlerde ölçme sonucunda elde edilmiş,
gerçek, datalarla en az farkı, hatayı, veren
parametreler, bir bilgisayar programında,
optimizasyonla bulunur 12,21. Burada, genel
olarak, parametreler, toplu halde, bir vektördür
ve modelin
verdiği sonuçlarla ölçülmüş
değerler arasındaki farkın karesini minumum
yapan parametre vektörü matematiksel bir
algoritma ile aranır. Bu tür metodlann kalbi
parametre vektörünün her bir aşamada, hatayı
minimize etmek üzere, düzenlenmesidir. Fakat
bu tür yöntemlerde parametre vektörünün ilk
değeri önemlidir ve yakınsama problemleri
doğabilir. Bunun yanında bazı parametreler
optimıze edilen vektöre dahil edilmeyebilir,
değerleri sabit alınır. Bu yöntemin bilimsel
açıdan zaafi ise elde edilen parametre değerleri
fiziksel olarak anlamlı olmayabilir.
Diğer yöntem ise herbir parametreyi,
fiziksel olarak, etkili olduğu
bölge veya
bölgeleri, model denklemi veya denklemlerini
gözönüne alarak bulmaktır İM. Bu yöntem
hem el analizinde hem bilgisayar analizinde
kullanılabilirdir. Bu tür yöntemlerde her bir
aşamada bir veya birkaç parametre hesaplanır
ve daha sonraki aşamalar için doğru kabul
edilirler. Bu şekilde hesaplamalar
birkaç
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 491 -
aynı derecede önemli bir
adımda yapılır (Bu yöntemi MOS düzey-2
modeli için düşünürsek; sırayla VTO,
LAMBDA,
KP
ve
GAMMA
tesbit
edilir. Sonra UEXP, UCRIT, UTRA bir alt
grup olarak, NFS, zayıf evirtim parametresi,
tek olarak bulunur. Benzer şekilde bütün
parametreler elde edilir.). Fakat bu tür
yöntemlerde parametrelerin birbirlerine olan
etkileri gibi önemli bir olay gözardı
edilir. Örneğin MOS düzey-2 modelinde
kaynak ve savağa gelen seri dirençler, RS ve
RD, bulunmadan diğer
parametreler
hesaplanır.
2.
Yapılan çalışma
Bu çalışmada, MOS düzey-1- ve -2model parametrelerinin HP4145 parametre
analizörü ve bilgisayar yardımıyla bulunması
için kullanılan yöntem, temel noktalar
bakımından, yukarıda belirtilen
ikinci
yöntemdir. Fakat, ek olarak, bu yöntemin
dezavantajı olan parametre etkileşimlerinin
giderilmesi
için algoritmalar geliştirilmiştir.
Geliştirilen algoritmanın akış diyagramı Şekill'de, ölçü düzeninin blok şeması Şekıl-2'de
verilmiştir. Parametrelerin tesbiti için
DATA
DOSYASI
r
- J KP
NFS;
. VE GEREK.U BİLGİLER
OATA
DOSYASI
DATA '—
DOSYASI
UE.UC
OATA
v^ G E R E K L I BİLGİLER
DOSYASI
Şckil-1. Geliştirilen ölçüm algoritmasının akış diyagramı.
oluşturulan algoritmalar, temel olarak, /l/'de
önerilen
yöntemlerden
yararlanılarak
oluşturulmuştur. Şekil-l'den farıc edilebileceği
HP4145A
ELEMAN
/ \
""! r
i
PC
Şekil-Z Ölçü düzeninin blok şeması.
gibi öncelikli olarak Seviye-1- parametrelen
bulunmaktadır. LAMBDA ve GAMMA
parametrelerinin bulunması, temel olarak,
ikinci tür yöntemlerle olmaktadır fakat ek
olarak birinci tür yöntemlerde olduğu gibi
matematiksel
optimızasyon
yapısı
da
kullanılabilmektedir. Burada dikkat edilmesi
gereken bir nokta VTO değerinin tesbıtinde
ortaya çıkmaktadır. Seviye-1- için elde
edilecek değer ile Seviye-2- için elde edilecek
değer biraz farklı olacaktır. KP değerleri ise
her iki mcdel için farklı olacaktır çünkü farklı
yöntemlerle elde edilmektedirler. UEXP ve
UCRIT
için
/l/'de
önerilen
yöntem
kullanılmıştır. Fakat
bu
yöntemde beta
değerlerinin
tesbiti
için
bir
çözüm
önerilmemiştir. Çözüm olarak, ikinci tür, ek
bir yöntem geliştirilmiştir. RS,RD savak ve
kaynak
seri
dirençleri
için
önerilen
yöntemlerden beklenen sonuç alınamamış ve
ikinci tür bir yöntem
geliştirilmiştir.
ZİL
(Leff)
için
/l/'de
önerilen
yöntemin
benzeri
bir yöntem
geliştirilmiştir. Algoritmanın en önemli
avantajı
bütün parametreler buluntuktan
sonra, Şekil-l'den fark edilebileceği gibi,
parametre etkileşimlerinin giderilebilmesidir.
Yapılan çalışmalar boyunca, deneye ve
gözleme dayalı, bazı sonuçlar elde edilmiştir.
Bunlardan bin UTRA parametresi ile ilgilidir.
Bu parametrenin elde edilmesine yönelik
olarak
kurulan algoritmalardan sonuç
alınamamış ve optimize değeri tesbit etmek
için bir algoritma kurulmuştur. Sonuçta
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 492 -
değerinin sıfir alınmasının en iyi çözüm olduğu
görülmüştür. Bu parametre için matematiksel
analiz yapılmıştır. Ek olarak modellemeyi
genel manada içine alan bazı sonuçlar elde
edilmiş ve bunlarla ilgili matematiksel analiz
yapılmıştır.
5E-0O-,
bulunan sonuçlar ele alınmıştır. Şekil-3, Şekil4, Şekil-5 ve Şekil-6'dan fark edilebileceği
gibi, ölçü ve simülasyon sonuçlan birbirleriyle
uyumludur. Bu noktada parametre tesbitinde
karşılaşılan bir diğer problemin ölçümlerde
doğduğunu belirtmekte yarar vardır. Açıktır
ki, ölçmelerde yapılacak her türlü hata, belki
daha büyük oranda, parametre değerlerine
yansıyacaktır.
Tablo-1- P ve N tipi tranzistorun yeni
algoritma
ile
bulunan
parametre
değerleri
CE-ÛO4J
/ •/,, = 0.05
GERÇEK
3ÎMIJLASVON
OE-CCû«"»"'""'""-rf
P KANALLI
TRANZİSTOR
PARAMETRE
VTO
-1.58
V
LAMBDA
0.084
1/V
GAMMA
0.744
VV
PHI
0.6
•'vı
Şekil-3- N tipi tranzistorun, lineer bölgede ölçü ve
simülasyon
yoluyla
elde edilen, IDS-VCS
karakteristiği. Bu karakteristikte , özellikle , KP,
UEXP ve
UCRIT
parametrelerinin
doğruluğu gösterilmektedir.
Program geliştirilirken öncelikli olarak
SPICE programı ile oluşturulan dosyalar
kullanılmıştır.
Daha sonra HP4145A
analizöründe oluşturulan dosyalar yardımıyla
çalışmanın verimliliği araştırılmış ve çok iyi
sonuçlar alınmıştır. Ölçümler CD4007 dizi
tranzistorlan üzerinde yapılmıştır. Ölçülen
parametre değerleri
Tablo-1'de verilmiştir.
Belirlenen parametre değerlen ile SPICE
simulasyonu yapılmış, elde edilen sonuçlar,
parametrelerin belirlenmesi için ölçü yoluyla
çıkartılan sonuçlarla birlikte Şekil-3, Şekil-4,
Şekil-5 ve Şekil-6'da gösterilmiştir. Yapılan
çalışmada hem NMOS, hem de PMOS
tranzistoriar üzerinde ölçme yapılmış, CD
4007 dizisindeki her iki tip tranzistor için de
model parametreleri belirlenmiştir. Her iki tip
tranzistor için belirlenen model parametreleri
Tablo-1'de görülmektedir. Ancak, bu bildiri
kapsamında, sadece NMOS tranzistoriar için
1.63
2.21
V
0.6
RS(=RD)
7.1E-4A/V
15
O
3.4
AL
0
0
(im
V
0.0186 1/V
2
KP
-l
N KANALLI
TRANZİSTOR
VV
V
1.85E-3A/V2
Q
um
UEXP
0.148
0.099
UCRIT
67977V/cm
87717V/cm
3E-OO2-,
I
"-003-İ
6E-003-I
SİMÜLASYON
5E-O03J
--E-003-İ
_o5E- 305ı
_E-003ı
I
'E-005-İ
OE-000*
0
Şekil-4- N tipi tranzistorun , ölçü ve simülasyon
yoluyla elde edilen , doyma bölgesindeki IDS-V GS
karakteristiği. Bu
karakteristikte
, özellikle ,
RD RS
ve
VTO parametrelerinin doğruluğu
gösterilmektedir.
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 493 -
3. SONUÇ
2E-OO3
Bu çalışma kapsamında elde edilen
sonuçlar, ölçü ve simülasyon sonuçlan
arasındaki
uyumluluk,
önerilen
ölçü
algoritmasının model parametrelerini yeteri
kadar doğru olarak belirleyebildiğini ortaya
koymaktadır.
Önerilen
algoritmanın
kullanılmasıyla
HP4145
parametre
analizörüyle
SPICE
MOS
model
parametrelerinin
belirlenmesi
işleminin
kolaylaşacağı
ve
zahmetli
işlemlerin
gerçekleştirilmesi zorunluluğunun ortadan
kalkacağı açıktır.
GERÇEK
SIMULASYON
1E-003VC5 =
3V
5E-004-
•*-
+000|OE+000
3
=
Vcs
2V
4
VDS(V)
Şekil-5- N tipi tranzistorun farklı Vcs değerleri için ,
ölçü ve simülasyon yoluyla elde edilen , IDS-VDS
karakteristiği.Bu karakteristikte, özellikle , LAMBDA
parametresinin doğruluğu göstermektedir.
Kavnaklar
4E-003-,
=
- 1
V»,
=
-1.5
V»s
=
-2
V
K
V
V
1X1 P. Antognetti, G. Massobrio, Semiconductor
Device Modeling With SPICE, McGraw-Hill Book
Comp., 1988
IV K. Doganis, D. L. Scharfctter, General
Optimization and Extraction of IC Device Model
Parameters, IEEE Transactions on Electron
devices, VoL ED-30, No. 9, pp 1219-1228,1983.
İZİ D. E. Ward, K. Doganis, Optimized Extraction of
MOS Model parameters, IEEE Transactions on
Computer-Aidcd Design of Intcgratcd Circuits, VoL
CAD-1, No. 4, pp 163-168,
I Al C. C. McAndrew, P. A. Lavman, MOSFET
ElTective Channel Length, Thrcshold Voltage and
Series
Resistances Determination
by Robust
Optimization, IEEE Transaction on Electron
Devices, VoL 39, No. 10, pp 2298-2311,1992.
V
1 E-003-i
OE+000
û
3
4
V CS (V)
Şekil-6- N tipi tranzistorun farklı \'BS değerleri
için, doyma bölgesinde ölçü ve simülasyon yoluyla
elde
edilen, Ios-V'cs karakteristiği. Bu
karakteristikte, özellikle, GAMMA parametresinin
doğruluğu gösterilmektedir.
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 494 -
AKTİF YUKLU CMOS KUVVETLENDİRİCİLERDE HARMONÎK
DİSTORSİYONU ÖZELLİKLERİNİN YENİ BİR MODEL
YARDIMIYLA İNCELENMESİ
Ali Zeki
H. Hakan Kuruman
ITU Elektrik-Elektronik Fakültesi. Elektronik Ana Bilim Dalı, Maslak, 80626, istanbul
zamanlarda çalışmalar yapılmış ve yeni model
önerileri getirilmiştir /3-8/. Yine. yüksek
doğruluklu
bipoiar
tranzistor
modeli
yardımıyla
aktif yüklü
BJT
(bipoiar
jonksiyonlu
tranzistor)
tek
katlı
kuvvetlendiriciler
ve
BJT
fark
kuvvetlendiricileri için harmonik distorsiyonu
özelliklerini doğru olarak veren analitik
bağıntılar çıkartılmış, belli bir çalışma
noktasında toplam harmonik distorsıyonunun
bir minimumdan geçtiği gösterilmiştir /9.10/.
ÖZET
Bu çalışmada,
yüksek doğruluklu bir
MOSFET modeli kullanılarak CMOS aktif
yüklü
kuvvetlendiricilerde
harmonik
distorsiyonu özelliklerini veren harmonik
katsavılan için analitik bağıntılar çıkartılmış,
lıannonik katsayılarının çalışma noktasına
bağımlılıkları incelenmiş, toplam lıannonik
distorsiyonunu minimum yapan optimum
çalışma noktasının ne şekilde belirlenebileceği
araştırılmıştır.
I. GİRİŞ
MOS
teknolojisinin
analog
tümdevre
gerçekleştirilmesinde
kullanılması
gittikçe
yaygınlaşmaktadır. Bunun başlıca nedeni, gün
geçtikçe analog ve sayısal sistemlerin içıçe
girmesidir.
Sayısal
sistemlerin
gerçekleştirilmesinde MOS teknolojisi yaygın
olarak kullanıldığından, analog sistemler için de
aynı teknolojinin kullanılabilir olması, bunların
aynı
yonga
üzerinde
birlikte
gerçekleştirilebilmeleri olanağını getirmekte, bu
da
ekonomik
açıdan
büyük
yarar
sağlamaktadır 1.2/.
Tümdevre kuvvetlendiricilerin en temel
yapıtaşlanndan
olan
aktif
yüklü
kuvvetlendiricilerde lıannonik distorsiyonu.
işaret işlemede işaretin aslına uygunluğu
açısından
önemli
bir
etkendir.
Bir
kuvvetlendirici
yapısında
harmonik
distorsiyonu özelliklerini yeteri kadar doğru
olarak
inceleyebilmek
üzere.
yüksek
doğruluklu eleman modellerine gereksinme
duyulur. Bu amaca yönelik olarak bipoiar
tranzistor. JFET ve MOSFET için çeşitli
Bu çalışmada,
yüksek doğruluklu bir
MOSFET modeli 6-8/ kullanılarak CMOS
aktif yüklü kuvvetlendiricilerde harmonik
distorsiyonu özelliklerini veren hannonik
katsayıları için analitik bağıntılar çıkartılmış,
hannonik katsayılannm çalışma noktasına
bağımlılıklan incelenmiş, toplam hannonik
distorsiyonunu minimum yapan optimum
çalışma noktasının ne şekilde belirlenebileceği
araştınlmıştır.
2. YÜKSEK DOĞRULUKLU MODEL
Yapılan çalışma için , lineer olmama
distorsiyonu analizine uygunluğu daha önceki
çalışmalarda
gösterilmiş
olan
Yüksek
doğruluklu .MOSFET modeli kullanılmıştır
6-8/. Bu model , MOSFET" in doyma
bölgesinde kanal bovu modülasvonunu
T
olmak üzere
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 495 -
Ar!v-r:J>
E..
(D
ex
- P
L,
İ2./_,
(2)
( AL.
— ı-cffn
bağmtısıyla vermektedir. Bu bağıntılarda A bir
çarpan. E,.- knrik alan şiddeti 3cir eğim
parametresi. Lclt etkin kanal uzunluğudur.
(3)
bağıntısı elde edilir. Bu bağıntı giriş kutuplama
gerilimini kutuplama akımı . çıkış genlimi ve
tranzistorlann model parametreleri cinsinden
ifade etmektedir. Kanal boyu modülasyonu
etkisiyle NMOS ve PMOS tranzistorlann
kanal boyunda ortaya çıkacak ALn ve ALP
değişimlerinin Ldih, ve L d t p etkin kanal
boylarına göre yeteri kadar küçük oldukları
göz önüne alınacak olursa, üstel fonksiyonların
seriye açılıp bu açılımların ilk iki teriminin
alınmasıyla oluşacak hatanın ihmal edilebilecek
kadar düşük olacağı açıktır. Bu durumda (3)
bağıntısı
3. MODELİN CMOS AKTİF YÜKLÜ
KUVVETLENDİRİCİYE UYGULANMASI
Yüksek doğruluklu MOSFET modeli. Şekil1'deki aktif yüklü CMOS kuvvetlendiriciye
uygulanarak giriş gerilimini çıkış gerilimine
bağlayan
V, İS
=
fîVo)
bağıntısı
oluşturulmuştur. Bilindiği gibi. lıannonik
distorsiyonu analizi için çıkış gerilimini giriş
flJTf
AL V
1+
2.L
\/
^
ifp
(4)
biçimini alır. Öte yandan, küçük bir v,, çıkış
gerilimi için tranzistorlann savak-kaynak
gerilimleri vazılacak olursa
ns\ ~ ı>s\n
1
Sekil-1. Aktif yüklü CMOS evirici
gerilimine bağlayan V, = g(V,;.s) bağıntısının
elde edilerek V İ S giriş büyüklüğüne göre
seriye açılması gerekir. Ancak, model
denklemlerinin karmaşıklığı nedeniyle Vn =
g(V,,s)
bağıntısı
yazılaınamaktadır.
Bu
nedenle, ilk önce elde edilmesi daha kolay
olan V, ;S - tfV, >) bağıntısı oluşturularak V,«
çıkış büyüklüğüne göre seriye açılmış, daha
sonra ters sen dönüşümünden yararlanılarak
V,, = g(V,İS) sen açılımının elde edilmesi
yoluna gidilmiştir.
Bunun için NMOS ve PMOS tranzistorlann
savak akımlarının eşit olduğundan hareket
edilirse ve yukarıda doyma bölgesi bağıntıları
verilen model kullanılırsa
nsr ~
(6)
' i)S\ı>
elde edilir. Bu bağıntılar kanal boyundaki AL
değişimini veren (1) eşitliğine götürülür, her iki
tranzistor için AL,, ve ALP değişimlerini veren
bağıntılar küçük değişimler için seriye açılırsa
(7)
^
h
\
!)S\'J
r
—
>•
~ "
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 496 -
(8)
l)xat.\
O
(10)
(11)
(21)
c,
olmak üzere
(12)
(22)
bağıntısı bulunur.
7
J
(13)
V
14)
A'
(15)
(16)
•1/
(17)
4. DENEYSEL DOĞRULAMA
Çalışmanın
daha
sonraki
bölümünde,
harmonik distorsiyonu katsayılannın çalışma
noktasıyla değişimleri incelenerek toplam
harmonik distorsiyonunu minimum yapan
optimum çalışma noktası belirlenmiştir. Teorik
yoldan
elde
edilen
sonuçlar.
ölçme
sonuçlarıyla ve SPICE 3.düzey modeli
kullanılarak
elde
edilen
simülasyon
sonuçlarıyla karşılaştınlmıştır. Elde edilen
sonuçlar Şekil-2"de görülmektedir. VıHk ile
çıkış geriliminin doğru bileşeni gösterilmiştir.
Önerilen bağıntılarla elde edilen sonuçlar
ölçüm sonuçlarıyla uyumludur ve her iki
yoldan elde edilen sonuçlar belli bir çalışma
noktasında
THD
toplam
harmonik
distorsiyonunun bir minimumdan geçtiğini
ortava kovmaktadır. SPICE simülasvonu
olmak üzere
*
«•"OOCYSEL
— — SPICE OUZEY-3 UOCBJ
""*"— memat ateımAK
*ıı
k
I
18)
S* • \
|
eşitliği
elde
edilir.
Bu
bağıntı,
giriş
gerilimindeki v^ küçük işaret değişimini vo
çıkış geriliminin
kuvvetleri
cinsinden
vermektedir. Bu bağıntıdan yararlanılarak, ters
seri dönüşümü yardımıyla vrt çıkış gerilimi v^
giriş geriliminin kuvvetleri cinsinden ifade
edilebilir. Bu yapılırsa
1
1:
cL = -
(20)
ıt
f
\
;
\
>
\
1
\ 1
\ \
•>
**
^-
"^*
f ^ ^ ^
y
t
_ J_
~c
1
10
- " ~~
i
t
i
t
Şekil-2. THD-Vodc değişimleri.
ise ölçü sonuçlarına göre hatalı değerler
vermekte ve herhangi bir minimum noktası
göstermemektedir. Bunun başlıca nedeni, bir
MOS kuvvetlendiricide harmonik distorsiyonu
özelliklen üzerindeki temel etken olan kanal
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 497 -
boyu m odülasyonunun, analizde kullanılan
modelde SPICE 3. düzey modeline göre daha
doğru olarak modellenmiş olmasıdır.
/10/ H. Kuntman, S. Özcan, Minimisation of total
harmonic distortion in active-loaded differentiai
amplifiers, Electronics Letters. 27, 2381-2383, 1991.
5. SONUÇ.
H. Hakan KUNTMAN 1949 yılında İstanbul'da
doğdu. Orta öğrenimini 1969 yılında İstanbul
Alman Lisesinde, lisans öğrenimini 1974'de İTÜ
Mühendislik-Mimarlık Fakültesi'nde. yüksek lisans
öğrenimini I977'de İTÜ Elektrik Fakültesi'nde
tamamladı. 1982'de doktor (İTÜ) , 1987'de doçent,
1993'de de profesör unvanlarını aldı. Elektronik
elemanların modellenmesi. elektronik devrelerin
bilgisayarla simülasyonu, tümdevre ve sistem
bazında
elektronik
devre
tasarımı
ve
gerçekleştirilmesi konularında çalışan H. Hakan
Kuntman 1974 yılından bu yana İTÜ ElektrikElektronik Fakültesi Elektronik ve Yüksek Frekans
Tekniği Kürsüsü ve Elektronik Ana Bilim Dalı'ında
sırasıyla teknisyen mühendis, asistan, araştırma
görevlisi, öğretim görevlisi, yardımcı doçent, doçent
ve profesör olarak görev almıştır. Halen aynı yerde
öğretim üyesi olarak görevini sürdürmektedir.
Elde edilen sonuçlar,
ses frekanslarında
çalışacak
aktif
yüklü
CMOS
kuvvetlendiricilerin düşük distorsiyonlu olarak
tasarlanması
açısından
büyük
önem
taşımaktadır.
Yapılan çalışmanın ortaya
koyduğu diğer bir sonuç da. kullanılan yüksek
doğruluklu MOSFET modelinin SPICE
sımülasyon
programına
katılmasının
gerekliliğidir.
Bu
tür
bir
işlemin
gerçekleştirilmesiyle.
SPICE
simülasyon
programı yardımıyla CMOS analog devrelerin
daha
yüksek
bir
doğrulukla
analiz
edilebilecekleri açıktır.
KAYNAKLAR
İM H. Kuntman. Analog tünıdevre tasarımı. Sistem
yayınları, İstanbul. 1992.
ili H. Kuntman. İleri analog tünıdevre tasarımı:
Analog devreler. Endüstri Semineri Notu, İTÜ İleri
Elektronik Teknolojileri Araştırma Geliştirme
Vakfı,İstanbul,I994.
121 H. Kuntman, Novel modification on SPICE BJT
model to obtain extended accııracy, IEE Proc.-G,
138,673-678, 1991.
/4/ H. Kuntman. Improved representation of
channel-length modulation in junction fleld-effect
transistors. Int. J. Electronics, 75. 57-64. 1993.
/5/ ,J.A.Power. VV.A. Lane. An enhanced SPICE
MOSFET model suitable for analog applications.
IEEE Transactions on Computer-Aided Design, 11,
1418-1425, 1992.
/6/ A. Zeki, Analog tünıdevre analizine uygun yeni
bir MOSFET modeli, Y. Lisans Tezi, İTÜ FBE.
Şubat 1993.
111 A. Zeki. H. Kuntman. Analog tünıdevre analizine
uygun yeni bir MOSFET modeli. Elektrik Müh. 5.
L'lusal Kongresi Bildiri Kitabı,2, 539-546, KTÜ,
Trabzon, 1993.
,8/ A. Zeki, H. Kuntman, A new MOSFET model
suitable for analogııe IC analysis, Int. J. Electronics,
(accepted for publication), 1995.
/')/ H. Kuntman, On the harmonic distortion
coefficients of active-loaded BJT amplifiers, Int. J.
Electronics,72, 459-465, 1992.
Ali ZEKİ 1968 yılında Kıbrıs'ta doğdu. Temmuz
1990'da
İTÜ
Elektronik
ve
Haberleşme
Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. Yüksek
Lisans öğrenimini İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü'nde
tamamladı. Eylül 1991'de İTÜ Elektrik-Elektronik
Fakültesi Elektronik Ana Bilim Dalı'nda araştırma
görevlisi olarak çalışmaya başladı. Halen aynı yerde
çalışmalarını sürdürmektedir. İlgi alanları içinde
MOS analog tünıdevre tasarımı, elektronik
elemanları ve modellenmesi bulunmaktadır.
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 498 -
İŞLEVSEL İLETİLİ YÜKSELTİCİLİ ANAHTARLANMIŞ
KAPASİTÖR SÜZGEÇLERİNDE DUYARLILIK ANALİZİ
Abdullah ÖzSürk ve Arif Nacaroğlu
Gaziantep Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Müh. Böl.
ÖZET
Bu çalışmada, işlevsel iletili yükseltici, anahtar
ve kapasitör kullanılarak yapılan örneklenmiş
analog veri işleme süzgeçlerinin devre
elemanlanndaki istenmeyen değişimlerin geçiş
işlevi (transfer fonksiyonu) üzerindeki etkileri
incelenecektir. Aynı zamanda, işlevsel iletili
yükselticilerin kontrol akımlarına göre geçiş
işlevinin duyarlılıkları ele alınacak ve en uygun
çalışma frekansları belirlenecektir.
devreleri bu frekanslarda dinamik kazanç
sınırlamasına yol açmaktadır. Bu durumda her iki
dezavantajı ortadan kaldırabilecek özelliklere
sahip eleman ve devrelerin düşünülmesi ayn bir
zorunluluktur. Bu amaçlarla yola çıkılarak
işlevsel iletili yükselteç (IIY-OTA) isimli
tümleşik devre (TD) elemanları üzerindeki
çalışmalar yoğunlaştırılmıştır. IIY sayısal
devrelere kolay uyum sağlayabilmekte ve yüksek
frekanslarda çalışabilmektedir. IY devrelerindeki
avantajlar ise IIY devrelerinde aynen
korunabilmektedirler 131.
1. GİRİŞ
Tümleşik
devre
elemanları
ile
gerçekleştirilebilmelerinden dolayı tasarımcıların
ilgisini çeken işlevsel yükselticiler(IY-OPAMP)
örneklenmiş analog veri işleme yöntemi kul
landıklan için analog-sayısal sayısal-analog
çevirici devrelerinin bu daldaki önemini
azaltmıştır İM.
Örneklenmiş analog veri işleme yöntemiyle
kullanım alanı, malzeme tasarrufu ve eder
yönünden önemli kazançlar sağlamaktaysa da,
geçiş işlevlerinde sapmalara sebep olabilen sınırlı
kazanç ve bant genişlikleri bu süzgeçlerin
dinamik sınırlarını ve verimliliklerini yüksek
frekanslarda olumsuz yönde etkilemektedir 121.
Anahtarlanmış kapasitör (AK-SC) devrelerinde
kullanılan IY çeşitli dezavantajlara sahiptirler.
Temel olarak yük aktarımı ilkesine göre çalışan
AK devreleri kullanılan saat sinyaline göre
farklılık gösterir. Nyquist örnekleme hızını
s^'^makla birlikte görece düşük saat frekansı
sürekli frekans domeyni (s-domeyni) ile ayrık
frekans domeyni (z-domeyni) arasındaki
dönüşümlerde
bazı
sapmalara
sebep
olabilmektedir. Yüksek frekanslı saat sinyalleri
ise bu bozulmaları ortadan kaldırabilmektedir. IY
2. İŞLEVSEL İLETİLİ YÜKSELTİCİLİ
ANAHTARLANMIŞ KAPASİTÖR YAPI TAŞI
2.1 Zaman-domeyni çözümlemesi
Ele alınan ÜY-AK devresi Şekil-1' de
gösterilmiştir. Bu devrede başlangıçta bütün
elemanlar ideal kabul edilerek giriş-çıkış ilişkisini
belirlemek üzere fark denklemleri kullanılmıştır.
Şekil-1. IIY-AK devresi
Devrede kullanılan anahtarlar tüm çalışma
boyunca ideal kabul edilerek kapalı (ON)
durumda iç dirençleri sıfir,açık (OFF) durumda
iç dirençleri sonsuz olarak alınmıştır. Anahtarlar
periyodik olarak çalışmaktadır ve anahtarlama
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 499 -
işlevleri Şekil-2 de verilmiştir.
0,
IrvtDT
nT
(n-UT
Şekil-2. N. ve (N+l). anahtarlama periyodlan
N. periyod ilk aralıkta
n-\ ) T*
(D
ikinci aralıkta
t; a t <
diğerlerinin açılmasıyla Cj kapasitörü boşalır ve
böylece periyodik olarak çalışan bu devrede C{
nin bir sonraki aralığa yük aktarımı sıfir olur. N.
periyotta 4>3 aralığı ^>{ ve 4>2 ye göre çok küçük
olduğu için genel çözümde etkisiz kabul
edilmiştir.
Yukarıdaki kısımda açıklanan bu yük aktarım
işlemi periyodik olarak tekrar olmaktadır ve
bu sebeple devrenin giriş çıkış gerilimlerinin
[(n-l)T] ve [nT] anlanndaki ilişkilerini veren
fark denklemi (7) deki gibidir.
(2)
t2
üçüncü aralıkta
nT
- Vt ( nT ) ( 1 - e
(3)
anahtarları kapalı diğerleri açıktır. N. periyodun
birinci aralığında ({>, anahtarlarının kapalı
diğerlerinin açık olmasıyla Cx kapasitörü
üzerindeki yük birikimi;
t;) • c,
(4>
ve Vci(t,') gerilimi;
*V0[(n
c
> )
c
1)1} e
(7)
-
Sai=Sa2=g3 ^sbul edilmiştir.Bu devrenin girdi
frekansına karşı kazanç değerini bulabilmek için
eşitlik
(7) 'ye z-dönüşümü uygulandığında
eşitllik (8) elde edilir. Z-domeyni giriş-çıkış
gerilim oranı [z-domeyni geçiş işlevi]
W
,. ."¥.
z- e
olur. Aynı zamanda çıkış gerilimi Cs üzerindeki
bir önceki aralıktan kalan yükle eşleşerek
V.-
Q
(6)
değerini alır. İkinci aralıkta tüm 4>2 anahtarlarının
kapalı diğerlerinin açık olmasıyla Cj kapasitörü
üzerindeki yük sabit kalır. Cs üzerindeki yük ise
bir önceki aralıktaki yük ile birlikte t, +
aralığındaki yükün toplamı şeklinde olur.
Üçüncü aralıkta <t>3 anahtarının kapanıp
Bu geçiş işlevi tüm devre elemanlarının ideal
çalışma şartlan için geçerlidir ve kazancı eşitlik
(9) daki gibi olur.
Atfı»)
cf
c
'
-2e
Lh.
c
( 1 - e < )
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 500 -
c o s wT *
burada da geçerlidir. İkinci aralıkta ise Cj ve Cin
kapasitörleri arasında bir yük paylaşımı vardır.
Bu durumda
3. İDEAL OLMAYAN UY
Her ne kadar eşitlik 9 'da verilen frekansa karşı
kazanç ilişkisi Şekil 1 de gösterilen IIY-AK yapı
taşının karakteristiğini göstermekte ise de
özellikle IIY nin ideal olmama şartlarında bu
kazanca
etkisini
incelemek,
çalışma
frekanslarının sınırlandırılması ve dinamik
aralığın belirlenmesinde faydalı olacaktır. IIY nin
ideal olmayan eşdeğer devresi Şekil 3' te
verilmiştir.
Vt [( n-\ )T ] C,
g
V. (
(11)
olacaktır. Fark denklemleri yardımıyla giriş-çıkış
ilişkisi;
im *2
- VJİnT))e
Vt(nT)
K, ( nT
şeklindedir.
Bu denkleme z-dönüşümü
uyguladığımızda z-domeyni giriş-çıkış gerilim
oranı [z-domeyni geçiş işlevi]
Şekil- 3. İdeal olmayan IIY devresi
Bu eşdeğer devredeki tüm elemanların değerleri
direk olarak IIY yi kontrol eden akımla (I abc )
ilişkilidirler. Bu ilişkiler deneysel olarak elde
edilmiş ve aşağıdaki şekilde denklemleştirilmiştir.
Ç , - 5.1337
-e
°'
gm
F
•* + C
P
gm - 20.00322/^
'(13)
'
z-
ı
"
c*c
tm
o u t
R.ut=
- 4.6164
£
pF
0
T
î
z - e
-1.0205 5
1164.0705/^
= 49.3435
Bu devrede sadece Cjn' in varlığı gözönüne
alınmıştır. Bu yaklaşım önerilen teorik metodun
genelliğini etkilememektedir.
Kısım 2.1 de uygulanan yöntemde birinci ve
ikinci aralıktaki tüm eşitlikler ve şartlar aynen
şeklindedir. Aynı şekilde kazanç, eşitlik (14)' te
belirtildiği gibi olur.
İdeal olma ve ideal olmama durumlanndaki
kazanç eşitlikleri (9) ve (14) denklemleriyle
gösterilmiştir. (9) ve (14) 'te parametreleri (10)
daki Iabc cinsinden yazılan eşitliklerle yer
değiştirip tekrar düzenlediğimizde değişik
kontrol akımlarına karşı elde edeceğimiz kazanç
eğrileri bize devrenin kararlılığını verecektir.
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 501 -
H = A{-
B
X , N + V • K
Kaynakça
-) O . 5
İM M.İsmaıl and T.Fiez, Analog VLSI sıgnal and
information
processing,
McGravvHİ11,N.Y.,1994.
III R. Castello and P. R. Gray, "Performance
limitations in SC fılters," IEEE Trans. Circuits
and Systems, CAS-32, No 9, p. 865-876, 1985
C
A - ( 1 - e -s )
3 = (Y
f - 2 Y c & s wT * I ) ( i 4 )
r
wT
C
V = 2 c o s 2wTe • •
~
/3/M.A.Tan,"Biquadratic transconductance SC
fılters", IEEE trans. Circuits and Sys-I;
Fundamental Theory and Application, vol. 40,
pp.272-275,1993
{
1970 yılında Polatlı' da
doğdu. 1994 yılında
Gaziantep Üniversitesi
Elektrik - Elektronik
Müh . Bölümünden
mezun oldu Aynı yıl
master çalışmalarına
başladı. Halen Araş.
Gör. olarak görevini sürdürmektedir.
C
~C
C
O S
4. SONUÇ
Bu bildiride ikinci ve daha yüksek derecede
örneklenmiş bilgi geçiş işlevini gerçekleştirebilecek temel bir IIY-AK yapı taşı sunulmuştur.
IIYnın ideal olmama durumundaki eşdeğer devresindeki direnç ve kapasıtanslarla , iletim katsayısının (g m ) kontrol akımıyla (Iabc) değişimi incelenmiş ve kazançtaki sapmalar hesaplanmıştır.
!dzai!abc=20A
Ş
!dea:
laoc =iO
~0_
Tr'an
•-..
A
ideai
iaoc =20
olmayan
\i5;---2
1958 yılında İstanbul'da
doğdu. 1981
yılında
ODTÜ
Elektrik Elektronik müh. bölümünden mezun oldu
1983 yılında M.SC
1989 yılında PhD. 1993
yılında Doçentlik derecesini aldı. Halen Gaziantep Üniversitesi
Elektnk-Elektronik Müh Bölümünde Öğretim
Üyesi olarak görevini sürdürmektedir.
A
A
ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ
- 502 -
Download