ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ 11 -17 Eylül 1995 BURSA , TMMOB I ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK MİMARLIK FAKÜLTESİ ELEKTRONİK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ TÜBİTAK ISBN : 9 7 5 - 3 9 5 - 1 5 4 - X Baskı: KARE AJANS & MATBAACILIK Litrosyolu, 2. Matbaacılar Sanayi Sitesi C Blok No : 4 NC 25 Topkapı - İstanbul Tel : (0212) 544 09 79 - 544 92 85 o\soz TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası, Uludağ Üniversitesi Mühendislik-Mimariık Fakültesi Elektronik Mühendisliği Bölümü ve TÜBiTAK'ın işbirliği ile 11-17 Eylül 1995 tarihleri arasında düzenlenen Elektrik Mühendisliği 6.Ulusal Kongresine hoşgeldiniz. Hazırlık çalışmaları yaklaşık bir yıl önce başlayan Kongre'ye, Üniversitelerimiz, araştırma ve endüstri kurumlarında çalışan meslektaşlarımız büyük ilgi göstermiş ve toplam 450 civarında bildiri başvurusu olmuştur. Aydınlatma Tekniği, Ar-Ge ve Teknoloji Üretimi, Bilgisayar ve Kontrol, Devreler ve Sistemler, Elektronik, Elektromagnetik Alanlar ve Mikrodalga Tekniği, Elektrik Makinaları, Elektrik Enerji Üretimi ve Dağıtımı, Eğitim, Güç Elektroniği, Haberleşme Tekniği ve Sistemleri, Ölçme Tekniği, Tıp Elektroniği ve Yüksek Gerilim Tekniği konularına göre ayrılan bildiriler, yürütme kurulunca belirlenen değerlendirme kuralları çerçevesinde uzmanlarca değerlendirilerek, yaklaşık 300 kadarının oturumlarda sunulması uygun bulunmuştur. Üç Ayrı ciltte toplanan bildirilerin, Aydınlatma Tekniği, Enerji Üretim, İletim ve Dağıtımı,Yüksek Gerilim Tekniği, Güç Elektroniği, Elektrik Makinaları birinci ciltte, Elektronik, Elektromağnatik Alanlar ve Mikrodalga Tekniği, Haberleşme Tekniği ve Sistemleri, Ölçme Tekniği, Tıp Elektroniği ikinci ciltte, Bilgisayar ve Kontrol, Eğitim ve diğerleri üçüncü ciltte yer almıştır. EMO ve Üniversitelerin temsilcilerinin yanısıra kamu ve özel sektör temsilcilerinin de yer aldığı Kongre Danışma Kurulu'nca belirlenen görüşler çerçevesinde, Elektrik-Elektronik Mühendisliğini ilgilendiren çeşitli konularda paneller ve çağrılı bildiriler de düzenlenmiş bulunmaktadır. Türkiye'de Elektrik-Elektronik Sanayinin Konumu, AB İle Bütünleşmesi ve Perspektifler, ElektrikElektronik Mühendisliğinde Eğitim, Altyapı Hizmetleri Özelleştirme ve Düzenleyici Erk, Türkiye'nin Elektrik Enerji Sisteminde Yapısal Değişiklikler ve Politikalar konulu paneller ve Bilgi Çağının Anahtar Teknolojisi; Mikroelektronik, Mikrodalga Enerjisinin Endüstriyel Uygulamaları, Bilgi Toplumu ve Internet, Elektrik-Elektronik sanayinin Gelişiminde Ar-Ge'nin Önemi, Nükleer Güç Santrallerinin İşletmesindeki Teknik Sorunlar ve Çevre Konulu çağrılı bildirilerle konuların tartışılacağı, bilimsel yaklaşımlarla çözüm ve önerilen geliştirileceği, ilgili kurum ve kuruluşlara önemli katkılar sağlayacağı inancındayız. Kongrede çağrılı bildiri ve panellere katılarak değerli katkılarda bulunacak değerli bilim adamları ile özel ve kamu kuruluş yetkililerine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Bugüne kadar iki yılda bir düzenli olarak yapılan, bilimsel niteliği ve katılımı giderek artan Elektrik Mühendisliği Ulusal Kongresi, Ülkemizde yapılan bilimsel ve teknolojik çalışmaların nitel ve nicel özelliklerini yansıtması bakımından önem arzetmektedir.' Kongrenin, izleyiciler ve delegeler için başarılı olmasını, ülkemizin bilimsel ve teknolojik çalışmalanna yön ve ivme vermesini diliyor, hazırlık çalışmalarımıza özenle katkı sağlayan değerli TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kuruluna, Elektrik Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Yönetim Kuruluna ve Çalışanlarına, Bilim Kurulu, Danışma Kurulu, Yürütme Kurulu ve Sosyal İlişkiler Komisyonu üyeleri ile emeği geçen tüm arkadaşlarımıza destek ve katkıları için teşekkür ediyorum. Prof. Dr.Ali OKTAY Yürütme Kurulu Başkanı ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6.ULUSAL KONGRESİ YÜRÜTME KURULU Prof. Dr.Ali OKTAY Prof.Dr.Ahmet DERVİŞOĞLU Prof.Dr.R.Nejat TUNCAY Teoman ALPTÜRK Faruk KOÇ Haluk ZONTUL Ömer ADIŞEN EmirBİRGÜN Sevim OZAK Yakup ÜNLER Osman AKIN H.İbrahim BAKAR (U.Ü. - Başkan) i (İTÜ) (EMO Başkanı) (EMO Bursa Şube Başkanı) (EMO Yön.Kur. Üyesi) (U.Ü.) (EMO-Bursa Şube Yön.Kur.Yazman Üyesi) (EMO-Bursa Şube Yön.Kur. Üyesi) (EMO-Bursa Şubesi) (EMO-Bursa Şubesi) (EMO-Bursa Şubesi) TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI BURSA ŞUBESİ YÖNETİM KURULU Başkan Başkan Yrd. Yazman Sayman Üye Üye Üye Faruk KOÇ İsmail Yalçın AKTAŞ Emir BİRGÜN Bahri KAVİLCİOĞLU Sevim ÖZAK Tuncay HIZLIOĞLU Cem ÖZKAN TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI BURSA ŞUBE GÖREVLİLERİ Kemal ERTUĞRAN Kemal KARAKAŞ Raziye BEĞEN Meliha DEMİR Hüseyin GÖK : Kongre-Fuar Sorumlu Mühendisi : Proje Denetim ve Test Mühendisi : Sekreterya Sorumlusu : Muhasebe Görevlisi : Şube Görevlisi SOSYAL ETKİNLİKLER KOMİSYONU İnci BECEREN Sabiha CESUR Bekir DAĞLAROĞLU Gülsemin GÜNEŞ Muvaffak KARAHAN Önder SERHATLI ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - I - BİLİMSEL DEĞERLENDİRME KURULU - AKÇAKAYA Ergül, Prof. Dr.(İTÜ) - AKPINAR Sefa, Prof.Dr. (KTÜ) • ANDAY Fuat, Prof.Dr.(İTÜ) - ATAMAN Atilla, Prof.Dr. (YTÜ) • AYGÖLÜ Ümit, Prof.Dr.(İTÜ) • AŞKAR Murat, Prof. Dr. (ODTÜ) • BAYRAKÇI H.Ergün, Prof.Dr.(UÜ) • BURŞUK A.Fahri, Prof.Dr. (İÜ) • BİR Atilla, Prof.Dr.(İTÜ) • CANATAN Fatih, Prof.Dr.(ODTÜ) •CERİDÖmer, Prof. Dr. (BÜ) •ÇETİN İlhami, Prof.Dr.(İTÜ) • ÇİFTÇİOGLU Özer, Prof.Dr. (İTÜ) • DALFEŞ Abdi, Prof.(İTÜ) • DEMİRÖREN Ayşen, Yrd.Doç.Dr.(İTÜ) • DERVİŞOĞLU Ahmet, Prof.Dr.(İTÜ) • ERTAN H.Bülent, Prof.Dr.(ODTÜ) • ERTAŞ Arif, Prof.Dr.(ODTÜ) • ERİMEZ Enise, Prof.Dr. (İTÜ) FADIL Salih, Yrd.Doç.Dr.(OÜ) GÖKMEN Muhittin, Prof.Dr.(İTÜ) GONÜLEREN Ali Nur, Prof.Dr.(İTÜ) GÜLGÜN Remzi, Prof.Dr.(YTÜ) GÜNAN Hasan, Prof.Dr.(ODTÜ) GÜNEŞ Filiz, Prof.Dr.(YTÜ) GÜRLEYEN Fuat, Doç.Dr.(İTÜ) GÜVEN Nezih, Doç.Dr.(ODTÜ) GÜZELBEYOGLU Nurdan, Prof.Dr.(lTÜ) HARMANCI A.Emre, Prof.Dr. (İTÜ) İDEMEN Mithat, Prof.Dr.(İTÜ) İDER Y.Ziya, Prof.Dr. (ODTÜ) İNAN Kemal, Prof.Dr.(ODTÜ) KALENDERLİ Özcan, Yrd.Doç.Dr.(İTÜ) - KASAPOĞLU Asım, Prof.Dr.(YTÜ) - KAYPMAZ Adnan, Doç.Dr.(İTÜ) - KORÜREK Mehmet, Doç.Dr.(İTÜ) - KUNTMAN H.Hakan, Prof.Dr.(İTÜ) - LEBLEBİCİOĞLU Kemal, Prof.Dr.(ODTÜ) - MERGEN Faik, Prof.Dr.(İTÜ) - MORGÜL Avni, Prof.Dr.(BÜ) -OKTAYAli, Prof.Dr.(UÜ) - ONAYGİL Sermin, Doç.Dr.(İTÜ) - ÖNBİLGİN Güven, Prof.Dr.(19 MAYIS Ü) - ÖZAY Nevzat, Prof. Dr. (ODTÜ) - ÖZDEMİR Aydoğan, Doç.Dr.(İTÜ) - ÖZKAN Yılmaz, Prof. Dr.(İTÜ) - ÖZMEHMET Kemal, Prof.Dr.(9 EYLÜL Ü) - PANAYIRCI Erdal, Prof.Dr. (İTÜ) - RUMELİ Ahmet, Prof.Dr.(ODTÜ) - SANKUR Bülent, Prof.Dr.(BÜ) - SARIKAYALAR Şefik, Prof.(YTÜ) - SEVAİOĞLU Osman, Prof.Dr.(ODTÜ) - SEVERCAN Mete, Prof.Dr. (ODTÜ) - SOYSAL A.Oğuz, Prof.Dr.(İÜ) - ŞEKER Selim, Prof.Dr.(BÜ) - TACER Emin, Prof.Dr.(İTÜ) - TANIK Yalçın, Prof.Dr.(ODTÜ) -TARKAN Nesrin, Prof.Dr.(İTÜ) - TOPUZ Ercan, Prof.Dr.(İTÜ) - TUNCAY R.Nejat, Prof.Dr. (İTÜ) - TÜRELİ Ayhan, Prof.Dr.(ODTÜ) - ÜÇOLUK Metin, Prof.Dr.(İTÜ) - YAZGAN Erdem, Prof.Dr.(HÜ) - YÜCEL Metin, Prof. (YTÜ) - YÜKSEL Önder, Prof.Dr.(ODTÜ) - YÜKSELER Nusret, Prof.Dr.(İTÜ) ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - II • DANIŞMA KURULU - AKÇAKAYA Ergül (Prof.Dr.-İTÜ) - AKKAŞLI Nevzat - ALADAĞLI Tunç (Nergis A.Ş.) - ALGÜADİŞ Selim (EKA) - ARABUL Hüseyin (EMSAD) - ARGUN Tanju (TESİD) - ATALI İbrahim (EMO Adana Şube) - ATEŞ Mustafa (TEDAŞ) - AVCI M.Naci (Organize Sanayi Bölgesi) - BAYKAL Faruk (Nilüfer Belediye Başkanı) - BERKOĞLU İsmail (PTT Bölge Başmüdürü) - BOZKURT Yusuf (MEES) - BİRAND Tuncay (ODTÜ) - CANER Süleyman (Çanakkale Seramik) - CEYHAN Mümin - CEYLAN Arif - ÇALIM Yavuz (TEAŞ Müessese Müdürü) - DRAMA Mehmet (TEDAŞ) - DURGUT Metin (EMO Merkez) - GÖREN Sunay (Siemens) - HARMANCI Emre (Prof.Dr.-İTÜ) - ISPALAR Ayhan (EMKO) - KAYA Ersin (Kaynak Dergisi) - KAŞIKÇI İsmail (Almanya) - KIRBIYIK Mehmet (Prof.Dr.-U.Ü.Müh.Mim.Fak.Dekanı) - KUZUCU Mehmet (TOFAŞ Elk.Eln.Tesis Servis Şefi) - MUTAF M.Macit (EMO İzmir Şube) - OKAT ismail (TEDAŞ Bursa Müessese Müdürü) - OKUMUŞ Necati(TEDAŞ) - OKYAY Nursel (TEDAŞ) - ÖZMEHMET Kemal (Prof. Dr.-9 Eylül) - ÖNBİLGİN Güven (Prof.Dr.-19 Mayıs Ü.) - PUCULAOĞLU Mustafa (EMO Merkez) - RAŞİTOĞLU Mithat (TEDAŞ) - SÖNMEZ Ali Osman (Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı) - TERZİOĞLU Tosun(TÜBİTAK) - YAZICI Ali Nihat (EMO Merkez) - YEŞİL Hüseyin (EMO İstanbul Şube) - YÜCEL Behçet - YÜKSELER H.Nusret (Prof.Dr.-İTÜ) - YURTMAN Naşit (Oyak Renault Fab.Teknik Servis Bakım Müdürü) - YİĞİT Ali (EMO Ankara Şube) - ZÜMBÜL İsmail ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - III - 6/Z-H MİKROELEKTRONİKTEKİ GELİŞMELER VE YİTAL'DE GELİŞTİRİLEN 3u,m-CMOS PROSESİ Atilla Ataman Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü Maslak istanbul 1. GİRİŞ Dünya elektronik sanayi pazarı 9O'lı yılların başından bu yana ortalama %12'lik bir artış göstererek 1994 yılı itibariyle yaklaşık olarak 1.1 trilyon dolara ulaşmış olup, makina ve otomobil gibi sanayi sektörlerini geride bırakarak dünyanın bir numaralı pazarı konumuna gelmiştir. Elektronik sanayinin itici gücünü mikroelektronik endüstrisi oluşturmaktadır. Şekil. 1.1'de dünya yarıiletken ve tümdevre (IC) pazarının gelişimi görülmektedir. 1" 60 3 40 20 0 BIPOLAR HAFIZA 90- ^ | ANALOG 80 • BIPOLAR LOJIK ^ ^ ^ H y^ 60 | T U MD E VR E PAZARI • GaAs ve DİĞERLERİ 100 70 J D U N Y A YAR11LE TK EN P A Z A R I 200 180 160 o 140 o 120 a 100 S 80 1994 yıllarında ortalama artış %30 lar düzeyinde olmuştur. Yarıiletken pazarının %85'ini oluşturan tümdevre (IC) payının asrın sonunda %90 lara ulaşması beklenmektedir. Dünya ticari tümdevre pazarının ürünler açısından dağılımı Şekil.2'de verilmektedir. j MOS LOJIK "i 50 •JTOPLAM P AZAR -- -,1i 1 ili 3 1 1 rutini lıil 40 30 • 20 • Şekil. 1.1:DünyaYarıiletken ve tümdevre pazarlarının yıllara göre değişimi 1 MOS HAFIZA ^ ^ H 10 • 0 • 1980 li yılların basıdan itibaren ağırlıklı olarak silisyum tümdevre üretimine yönelen yarıiletken pazarı 1994 yılında 100 milyar doları aşmış olup 2000 li yılların başında 200 milyar dolara ulaşması beklenmektedir. 1993 ve 1982($10BI 1 • 1996IJ115B Şekil. 1.2: Dünya ticari tümdevre pazarının ürünler açısından dağılımı. * TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Ulusal Elektrontt- Lnstitüsü Danışmanı ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 462 - %30 düzeyinde pazar payını oluşturan MOS-bellek ve özellikle %20 lik pazar payı ile DRAM, yarıiletken teknolojisinin boyut ve tümleştirme yoğunluğu açısından öncü rolünü üstlenmektedir. Şekil. 3.'de tümdevrelerdeki gelişimin kullanılan teknoloji açısından değişimi verilmektedir. 1980 li yılların başından itibaren ağırlık, bipoiar teknolojisinden MOS ve özellikle komplementer MOS yapı olarak bilinen, PMOS ve NMOS elemanlarının kullanıldığı CMOS teknolojisine kaymıştır. Bipoiar teknolojisinin yarıiletken pazarındaki payı, gelecekte %10 lar düzeyinde doyma eğilimi göstermektedir. ECL GaAs 100 1982 (S10B) Şekil. 1.3:Kullanılan teknoloji açısından dünya pazarının zaman içinde değişimi. 2. TEKNOLOJİK GELİŞME Tümdevre teknolojisi 6O'lı yılların başında bipoiar analog devrelerin üretimi ile başlamıştır. 1970'te yoğunluğu 1 Kbit olan PMOS teknolojisiyle üretilen bellekler INTEL tarafından piyasaya sürülmüştür. 1968 yılında Denard tarafından bulunan tek transistorlu DRAM hücre yapısının kullanıldığı 4K bit bellekler 1972 yılında aynı firma tarafından üretilmiş ve teknolojinin minimum boyutu 8 ^m olarak gerçeklenmiştir. 1970'li yılların ortalarında başlayan teknoloji yarışı bir silisyum kırmığı (chip) üzerinde en küçük boyutlu ve en yüksek yoğunluklu devrelerin oluşturulmasına yönelik olarak sürdürülmektedir. Teknolojinin öncülüğünü, periyodik bir yapıya sahip olması ve yüksek pazar payı nedeniyle DRAM lar yapmaktadır. DRAM'ların bellek kapasiteleri ve minimum desen boyutunun (NMOS yapısının kanal uzunluğu) yıllara göre gelişimi ve öngörülen gelişme süreci [1] Tablo. 2.1 de verilmektedir. Kırmık alanı 16 Kbit DRAM lar için 16 mm2 den 64 Mbit için 190 mm 2 ye genişlemiştir ve 64 Gbit için 1400 mm2 olacağı tahmin edilmektedir. Bunun doğal sonucu olarak Si-pul çapları günümüz teknolojisindeki 150-200 mm den gelecekte 300-400 mm boyutuna ulaşacaktır. Buna paralel olarak üretim teknolojilerinde, yeni yöntemlerin geliştirilmesi, yeni cihazların üretilmesi ve uygun malzemelerin kullanılması zorunlu olmaktadır. 2.1. Silisyum Tümdevre Teknolojisi Tümdevre teknolojisi tasarım ve üretim olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Tasarım teknoloji seçimine bağlı olarak (NMOS, BİPOLAR, CMOS, BİCMOS) mevcut devre elemanı ve devre bloklarına ait ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 463 - 1976 Yıl Bellek 16 K Kapasitesi 5 Min Boyut (pm) 1980 1983 1986 1989 1992 1995 2001 2004 2007 2010 64 K 2 256 K 1 M 1.2 1.6 4M 0.8 16M 0.5 64 M 256 M 1 G 0.35 0.25 0.18 4G 0.13 16 G 0.10 64 G 0.07 1998 Tablo 2.1: DRAM kırmıklarında bellek kapasitesi ve minimum boyutun yıllara göre değişimi. bilgisayar ortamında depolanmış venleri kullanarak , uygun yazılımlarla istenen devrenin; a) tasarlanması, b) devre simülasyonunun yapılması ,c) kırmık üzerine yerleşim planlarının hazırlanması (layout) , d) bağlantı kapasite ve dirençlerini de kapsayan ikinci bir simülasyonun yapılması (postlayout simulation) adımlarından oluşmaktadır. Üretim ise yerleşim planlarına göre üretilmiş maskeler yardımıyla Si pul üzerine selektif ve ardışıl olarak uygulanan a) oksitleme, b) katkılama , c) katman oluşturma d) katman aşındırma ve e) litografi işlemlerinden oluşmaktadır. Oksitleme Si pulun oksijen veya su buharı ortamında yüksek sıcaklıkta doğrudan oksitlenmesidir. Katkılama, Si taban malzemesinin iletkenlik değişimini sağlamak amacıyla, iyon ekme ve/veya difüzyon yöntemleri ile yabancı atomlarla ( B, P, As ) katkılanması olarak tanımlanmaktadır. Katman oluşturma, Si pul üzerinde. Kimyasal buhardan depolama (CVD) veya tozutma (PVD) yöntemleri ile istenen katmanların oluşturulması süreçlerini içermektedir. Si tümdevre teknolojisinde kullanılan temel katmanlar yalıtım, maskeleme ve pasivasyon amaçlı kullanılan SiO2 ve Sİ3N4 katmanları, geçit malzemesi olarak kullanılan polisilisyum, kontak ve bağlantı iletkeni olarak kullanılan Al dan oluşmaktadır. Katman aşındırma, katmanların sıvı kimyasal malzemeler kullanılarak (ıslak aşındırma) veya plazma ortamında tutularak (kuru aşındırma) selektif olarak alt katmana kadar aşındırılması işlemini kapsamaktadır. Litografi, yukarıda belirtilen bu süreçlerin selektif olarak gerçeklenmesi, diğer bir deyimle istenen desenlerin Si-pul yüzeyinde oluşturulması için kullanılan süreçtir. Bu amaçla Si-pul fotorezistle kaplanır, adım hizalayıcı (stepper) ile öngörülen maske kullanılarak ışıklandırılır ve banyo edilerek rezist üzerinde istenilen desen oluşturulmuş olur. Üretim sürecinde kullanılan maske sayısı teknoloji seçimine bağlı olarak 6-18 arasında değişmektedir. Süreç adımlarının sayısı 400 'lere kadar çıkmaktadır. Pul üzerinde oluşturulan tümdevreler test edilikten ve çalışmayanlar işaretlendikten sonra kesilir ve kılıflanır. Kılıflama sonrası tekrar test edilen tümdevreler piyasaya sürülür. 3. TÜBİTAK GELİŞTİRİLEN M.A.M. YİTAL'DE CMOS SÜRECİ 1980 li yılların başında, jonksiyon izolasyonlu bipolar devrelerin üretimi ve araştırılması amacına yönelik olarak Marmara Araştırma Merkezi içinde Yarıiletken Teknolojisi Araştırma Laboratuarı (YİTAL) kurulmuş ve ülkemizde ilk olarak bu laboratuarda analog tümdevreler üretilmiştir. 1988 yılında "NATO Science for Stability Programme" tarafından desteklenen, bir proje ile CMOS teknolojisine geçilmiştir. Proje TÜBİTAK, İTÜ ve TELETAŞ işbirliği ile gerçeklenmiştir ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 464 - [ 2 ] . Proje istanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Duran Leblebici tarafından yürütülmüştür. Proje süresince 24 araştırıcı katkıda bulunmuştur. Laboratuarın pul işleme kapasitesi 3 inch'den 4 inch'e yükseltilmiş, CMOS süreci için gerekli ek teçhizat (iyon ekme cihazı, düşük basınçlı kimyasal buhardan depolama cihazları -LPCVD-, reaktif iyon aşındırma cihazları ve adım hizalamalı aydınlatma cihazı -STEPPER- ) satın alınmış, kurulmuş ve çalıştırılmıştır. Projenin amacını temel olarak, endüstri standardında 3 (am minimum geometrili CMOS-VLSI tümdevrelerin üretimine olanak verecek bir prosesin a) simüle edilmesi oturtulması, optimizasyonu ve test edilmesi b) devre yapılarına ait veri kütüphanelerinin oluşturulması ve yerel endüstrinin hizmetine sunulması, c) prototip ve pilot üretim hizmetlerinin karşılanması ve d)daha küçük geometrili CMOS teknolojilerine geçmek için gerekli ön çalışmaların yapılması, şeklinde özetleyebiliriz. 3.1) Geliştirilen 3um CMOS Süreci YİTAL de düşük katkılı p-tipi silisyum pul kullanılarak n-kuyulu CMOS prosesi gerçeklenmiştir. CMOS hücresinin NMOS transistoru doğrudan taban malzeme üzerinde gerçekleşirken PMOS transistor yapısı p-taban malzeme içinde, iyon ekme ve difüzyonla oluşturulan ve böylece tabandan yalıtılmış olan n-kuyu bölgesinde gerçekleştirilmektedir. Şekil.3.1'de bu şekilde oluşturulmuş bir CMOS yapısının şematik gösterimi ve YİTAL de gerçekleştirilen 3^m-CM0S sürecinin üretim adımları gösterilmektedir. Verilen şekiller CMOS yapısına ait kesitin uygulanan süreç adımları ile değişimini vermektedir. Üretim sürecinde 9 farklı maske kullanılmıştır. Sürece geçilmeden önce tasarım kuralları oluşturulmuş, bu kurallara göre test yapıları çizilmiş ve maskeleri üretilmiştir. Maskeler, Si- pul yüzeyinde istenen desen aktarımını sağlayacak 5cm x 5cm boyutunda 1.5 mm kalınlığındaki cam levhalardır. Yüzeyi ışığa duyarlı bir emülsyonla kaplı bu maske camları bilgisayar kontrollü bir x-y tezgahı üzerine yerleştirilip bölgesel olarak ışıklandırılıp banyo edilerek istenilen desenler oluşturulur. Maske üzerinde oluşturulmuş bu desenler daha sonra adım hizalayıcılarla, optik olarak Si-pul yüzeyinde bulunan fotorezist tabakalara aktarılırlar. Pulun banyo edilmesi ile maske deseni pula aktarılmış olur. Test yapıları, farklı eleman ve devre yapılarına ait parametrelerin elde edilmesi, tasarım kurallarının geçerliliklerinin incelenmesi, güvenirlik ve proses karakteristiklerinin (tabaka direnci , kontak direnci, basamak örtme özellikleri v.b) analizi için oluşturulmuşlardır. Şekil 3.1 de sürecin anlaşılması açısından süreç adımları ayrıntılı olarak verilmiştir. Şekillerin incelenmesinden görüleceği üzere tümdevre üretim süreci genelde 2.1 de belirtilen 5 temel işlemden oluşmaktadır. SUPREM simülasyon paketi ile istenen eşik gerilimleri ve sınır değerler için proses parametreleri ( difüzyon süreleri ve sıcaklıklar, iyon dozları ve enerjileri , oksitleme süreleri ve sıcaklıkları , geçit oksiti kalınlığı v.b.) belirlendikten sonra üretim süreci gerçeklenmiş ve test yapıları ile proses değerlendirilmiştir. Üç üretim süreci sonunda proses, öngörülen eleman ve devre özelliklerini verecek şekilde optimize edilmiştir. Prosesi endüstriyel tasarıma sunmak amacıyla PMOS ve NMOS transistörlerin SPICE ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 465 - n-kuyu - P'-K /S is !_>__] i 7) Saçılma Oksidi. dox= 20 nm. T= 1000 °C Akili Solgf ; Polisıiısyum (cm)'' ; E = 150keV o -loban (100) 8) Kuyu Implantasvonu 1) Yüzey ı emızieme ' //'////////////////////////.'. '/•'•', ••••//, Â Sı û. 9) ı emızleme 2) Oksitleme, d, = 0.8 um. T= 1125 5'0, 1 ) •'••"/////..-••'.•.•V;/A S,0, 10) Kuyu Dıfüzyonu. dn= 3.5 um. T= 1125 °C ı 3) n-kuyu Şekillendirme s.o. 11) Oksit Silme Sı 0 , 4) Banyo 12) Taban Oksidi, dox= 50 nm. T= 1000 °C V//1 , — , A . , - . • • - • • • . — — - — - - — ; / 5) Oksit Aşındırma : s,o, 13) Nitrıt Büyütme. dn= 150 nm. T= 800 5) Rezıst Silme Şekil.3.1: YİTAL 3(jm CMOS Tümdevre Üretim Akısı 14) Aktif Bölge ŞeKillendırmesı ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 466 - s.,.« 5.0, s. 23) Nitrit Silme. H,PO4 , T = 150 °C 15) Banyo so, 24) Oksit Silme 16) Nitrıt Aşınaırma: C F I + O: 25) Saçılma Oksidi, dox= 425 nm T= 1000 °C 17) Alan Implantasyonu Şekillendirme İ l i 1 = 5.5 10' (cm)" Pft S.,N. t 2 I ; I I E = 25 keV Sı 0. s.o, 26) Eşik implantasyonu 18) Banyo I D = 2.3 10 (cm)'' : t > I S' E = 25 keV \sı S..N. S.O: 27) Oksit Silme 19) Alan implantasyonu SıC, 28) Geçit Oksidi, dox= 42.5 nm T= 1000 °C 20) Katkı Dağılımı S,, N. s, o, i s, 21) Rezıst Silme Sİ,N 4 S.O. 22) LOCOS-Prcsesı, üox= 0.6 um, ~= 900 °C 29) Polisilısyum û^x= 500 nm T= 500 °C K 30) Polisilısyum Katkılama, T= 1000 °C ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 467 - 37) Katki Dağılımı 31) Polı Şekillendirme ı -? PR "olmlrsyurr S, C, 38) Rezıst Silme \ 32) Banvo Polıtıitsyum 39) NMOS S/K Şekillendirme 33) Poii Aşındırma. SF6 * Q2 40) Banyo i I i ı£ I D = 6 1C (cm)- 2 I ; ı i i E=150keV 34) PMOS S/K-Sekillendırme 41) NMOS S/K impiantasyonu = 2.5 10 15 (cm)" 2 ; 36) PMCS S/K İmplantasyonu 43) Oksit Büyütme. dn= 1 um T= 360 CC ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 468 - As 50) Banyo 44) KontaK Şekilendırme Al-Aşındırma; CHF3 + Cl2 + BCI3 45) Banyo 46) Oksit Aşındırma: CHF3 + O, 47) Rezıst Silme 52) Rezıst Silme 53) Koruyucu Oksit. d3OIİ= 1 um, T= 360 °C 48) AI-KaDlama: d A , = 1um 54) Pabuç Şekillendirme 49) Al-Şekiilendirme 55; Rezıst Siime ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 469- parametreleri çıkarılmış, devre yapıları ile ilgili kütüphaneler oluşturulmuş ve ilgilenen kurumlara sunulmuştur 3;. Proje bünyesinde YİTAL tümdevre tasarım gurubu oluşturulmuş ve EUROCHIP' adlı Avrupa birliği bünyesinde bulunan bir organizasyona üye olunmuştur. 4. SONUÇ 1) Ülkemizde ilk olarak tek metal tek polisilisyum katmanlı, endüstri standartlarında analog ve dijital VLSI devre tasarımı ve üretimine olanak verecek 3um minimum geometriye sahip bir CMOS prosesi geliştirilmiş, gerekli veri kütüphaneleri CADENCE yazılım ortamına aktarılmış ve endüstrinin hizmetine sunulmuştur. 2) VLSI tasarım, süreç simülasyonu ve üretim konularında bilgi birikimi oluşmuş ve önemli bir deneyim kazanılmıştır. 3) Endüstriyel prototip üretim sürecine girilmiş ve bu amaçla bir tanesi SİMKO, iki tanesi NETAŞ için olmak üzere toplam 9 tümdevre kırmığı üretilmiş ve test edilmiştir. 4) İstanbul ve çevresinde bulunan yüksek öğretim kurumlarının elektronik mühendisliği bölümlerinde özellikle yüksek lisans ve doktora programlarında mikroelektronik önem kazanmaya başlamıştır. 5) Kazanılan bu deneyimler sonucunda 1994 yılı sonunda dört büyük endüstri kuruluşunun (ALCATEL-TELETAŞ, NETAŞ, BEKO, SİMKO) doğrudan katkıları, İstanbul Teknik Üniversitesi ve İTÜ-ETA vakfının katılımı ve NATO desteği ile yeni bir proje ( TU MICROFAB II ) başlatılmıştır [ 4 ] . Bu proje ile 1.5 (.im minimum geometrin iki poli ve iki metal katmanlı CMOS teknolojisinin gerçeklenmesi hedeflenmiştir. 1995 yılı başında süreç tasarımı yapılmış, proses performansını saptamak ve 1.5 um standart hücre parametrelerini oluşturmak amacıyla iki test kırmığı tasarlanmış maskeleri üretilmiş ve ilk deneme sürecine başlanmıştır. Bu arada YİTAL için gerekli bir taramalı elektron mikroskobu , bir düşük basınçlı CVD reaktörü . bir tozutma cihazı ve plazma destekli oksit büyütme reaktörü sipariş edilmiş olup yıl sonunda tüm cihazlar devreye girmiş olacaktır. KAYNAKÇA İM The National Technology Roadmap for Semiconductor, Report of Semiconductor Industry Association 1994. 121 Silicon LSI/VLSI Circuits Fabrication Technologies NATO-TU MICROFAB. NATO Science for Stabılity (SfS) Program Project Plan. September 1987. Gebze. 121 Silicon LSI/VLSI Circuits Fabrication Technologies Final Report. NATO-TU MICROFAB December. 1991, Gebze. IAI 1.5 Micron CMOS-ASIC Fabrication Technology NATO-TU MICROFAB II, NATO SfS Program Project Plan, December 1993, Gebze. Prof. Dr. Atilla ATAMAN Federal Almanya'nın Braunschweig Teknik Üniversitesi'nden 1968 yılında Yüksek Mühendis ve 1973 yılında Dr. Müh. unvanını almıştır. 1973-1985 yılları arasında K.T.Ü bulunmuştır. 1985 yılında Yıldız Teknik Üniversitesinde profesörlüğe yükseltilmiş ve bu kurumda çalışmaktadır. Aynı zamanda 1986 yılından bu yana YİTAL'de danışman olarak görev yapmaktadır. ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 470- TÜBİTAK MAM YİTAL 3nm CMOS Tümdevre Üretim Süreci Optimizasyonunda İzlenen Farklı Yaklaşımların İrdelenmesi Aziz Ulvi ÇALIŞKAN, Yaman ÖZELÇİ TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi YİTAL 41470 Gebze KOCAELİ ÖZET :TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Enstitüsü Yarıiletkenler Teknolojisi Araştırma Laboratuarında (YİTAL) yürütülen "VLSI/CMOS Tümdevre Teknolojisi Geliştirilmesi ve Uygulanması" projesi ile tek metal tek poli-silisyumlu 3 um CMOS tümdevre üretim süreci geliştirilmiştir. MOS tranzistorların kanal bölgelerinin iyon ekme tekniği ile katkılanma işlemi biri geçit oksidi üzerinden, diğeri geçit oksidi büyütme öncesi ön oksit üzerinden olmak üzere iki farklı yöntemle gerçeklenebilir. Bu makalede YİTAL'de geliştirilen alternatif iki süreç ile üretilen NMOS ve PMOS tranzistorlarının karakteristikleri tanıtılacaktır. de maruz kalır. Bu durum, üretilecek tümdevrelerin sağlam ürün oranını ve güvenilirliklerini düşürecek yönde etki yapar. YİTAL'de kullanılan türde bir orta-akımlı iyon ekme cihazının pul yükleme ve boşaltma sisteminde, pul yüzeyinde oluşan 0.5 um ve daha büyük partikül sayısı işlem başına ortalama 100 kadardır İM. iyon ekme süreci sırasında oluşan bir diğer etki ise metalik kirlenmedir. Yüksek enerjili iyonlar cihazın içindeki metal aksama çarpar ve bu yüzeylerde oluşturduğu tozutma (sputter) ile pul yüzeyinin Cu, Mo, Na, K, Fe, Cr, Ni gibi elementlerle kirlenmesine neden olur 121. 2-MOS YAPISI : 1İYON EKME SİLİSYUM PULUN NEDENLERİ: TEKNİĞİNDE KİRLENME CMOS tümdevre üretim sürecinde taban malzemesi olarak kullanılan silisyum monokristaiine yapılan katkılamalarda iyon ekme tekniği kullanılır. Bu teknikte silisyuma katkılanacak pozitif iyonlar (çoğunlukla bor, fosfor veya arsenik) gerekli olan dalma derinliğini sağlayacak şekilde (25200kV) gerilim altında hızladırılarak kristal içine ekilir. Bu işlemde enerji yüklü iyonların silisyum yüzeyine çarparak oluşturdukları kristal hasarlarının giderilmesi yüksek sıcaklık (900 - 1100 °C) işlemi ile gerçeklenir. İyon ekme süreci sırasında silisyum kristali partikül ve metalik kirlenmeye YİTAL'in 3um CMOS tümdevre üretim süreci fotolitografi, plazma destekli aşındırma, gaz fazdan film depolama ( chemical vapor deposition, CVD ), yüksek sıcaklıkta oksitleme ve iyon ekme gibi tekniklerin belli bir sırada uygulandığı toplam 59 işlemden oluşur. Tümdevre üretimde tranzistorların elektriksel karakteristiklerini, sürecin tekrar edilebilirliğini ve -güvenilirliğini belirleyen işlemlerden en önemlileri, MOS yapısı adı altında gruplananlardır. NMOS ve PMOS tranzistorların eşik gerilimlerinin hedeflenen değerlere ayarlanması işlemi, tranzistorların kanal bölgelerine bor iyonu ekimi ile gerçeklenir. Bu iyon ekme işlemi geçit oksidi üzerinden yapılabileceği gibi, geçit oksidi büyütme ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 471 - öncesi pul yüzeyinde oluşturulan bir ön oksit üzerinden de gerçeklenebilir. Bu iki farklı üretim tarzına göre YİTAL'de iki alternatif 3 um CMOS süreci geliştirilmiş ve tümdevre üretimine uygulanmıştır. Şekil-1a ve şekil-1 b de bu süreçlere ait işlem akışı silisyum pul kesitlerini göstererek verilmiştir. Geçit oksidi üzerinden kanal katkısının oluşturulduğu süreçte (C1A) bor iyonlarının silisyum içindeki profili, iyon ekmeyi izleyen bir oksitleme işlemi olmadığından sığ ve diktir. Dolayısı ile bu süreçle üretilen tranzistorların gövde etkisine bağımlılığı düşük kalmaktadır. Buna karşın kanal katkısı sırasında 25 keV'luk bir enerji ile 42.5 nm kalınlığındaki geçit oksidine çarpan bor iyonları oksitin yapısında bozulma oluşturacağı gibi oksidin yüzeyinde daha önce belirtildiği gibi partikül ve metalik kirlenme de meydana gelecektir. İyon ekme işleminden sonra yapılan kimyasal temizleme işlemi ( RCA ) ile kirlenme en azda tutulmaya çalışılır. Kanal katkısının bir ön oksit üzerinden yapıldığı C1B sürecinde, geçit oksidi doğal olarak partikül ve metalik kirlenmeye maruz kalmayacaktır. Bu yöntemde, 1000 °C'de gerçeklenen geçit oksidi büyütme süreci sonunda : a) sığ bor katkısı yüzeyden taban içine doğru yayılıp genişler, b) bor atomlarının silisyumdiokside kaçması sonucu silisyum yüzeyindeki katkı yoğunluğu azalır. Kanal katkısının yayvanlaşması tranzistorun eşik geriliminin gövde etkisine bağımlılığını arttırdığı gibi yüzeyde bor atomlarının okside kaçması sürecin tekrar edilebilirliğini düşürür. C1A ve C1B için bahsi geçen tüm etkiler göz önünde bulundurularak gereken süreç tasarımları gerçeklenmiş ve test tümdevre üretimine uygulanmıştır. Her iki süreç de NMOS ve PMOS tranzistorlarının eşik gerilimlerinin simetrik ve sırasıyla 0.75V ve 0.75V olarak hedeflen-mesinin yanı sıra savak/kaynak bölgeleri belverme ve tranzistor erişme (punch-through) gerilimlerinin, ayrıca takılma (latch-up) olayının 5V'luk besleme gerilimine uygun olacak şekilde gerçeklenmesi için süreç parametreleri ayrı ayrı optimize edilmiştir. C1A ve C1B süreçleri için uygulanan işlem koşullan Tablo-I'de özetlenmiştir. Her iki süreç için de 1 5 - 2 5 Q.cm özgül dirençli p tipi < 100 > yönelimli silisyum pul kullanılmıştır. SÜREÇ 1)n-Kuyu iyon ekimi Fosfor Dozu (cm"2) 2)n-Kuyu Derinleştirme Sıcaklığı (°C) 3)n-Kuyu Derinleştirme Süresi (h) 4) Eşik Ayar İyon Ekimi Bor iyon Dozu (cm'2) 5) Eşik Ayar İyon Ekimi Enerjisi (keV) C1A C1B 3 10' 2 2 10' 2 1125 1160 30 20 5.5 10 : 1 8 10 11 25 45 TablO-l: C1A ve C1B Süreçlerinde Koşullarda Gerçekleştirilen Adımlar Farklı Tablo-I'den görülebileceği gibi C1A ve C1B süreçlerinde n-kuyu iyon ekme işleminde, fosfor dozu ile n-kuyu derinleştirme sıcaklığı ve süresi değiştirilmiştir. MOS yapısı oluşturma grubunda ise eşik ayarı için kullanılan bor katkı dozu ve enerjisi farklı olarak seçilmişlerdir. Bu parametre gruplamalarına göre üretilen tranzistorların ölçüm sonuçları Tablo-ll de verilmiştir. Şekil-2'de her iki süreçle üretilen NMOSve PMOS tranzistorlarının eşik gerilimlerinin mutlak değerlerinin VV/L oranına göre değişimi verilmiştir. ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 472- -£f\m- •• SiO, Si Taban a) Yerel Oksitleme Sonrası Si 3 N 4 Filmin Yüzeyden Silinmesi a) Yerel Oksitleme Sonrası Si 3 N 4 Filmin Yüzeyden Silinmesi (+B11) Doz: 8E11 cm' 2 E: 45 keV b) Geçiş Oksidi Üzerinden Eşik Ayarı için İyon Ekimi b) Geçiş Oksidinin Yüzeyden Silinmesi c) Geçiş Oksidinin Silinmesi, c) Geçit Oksidinin Büyütülmesi ( + B 11 ) Doz: 5.5E11 cm"2 E: 25 keV ^^^ ^^^ ^^^ ^^^ ^^^ ^^^ ^^^ ^^^ ^^^ ^^^ d) Geçit Oksidi Büyütülmesi, • Poli-Silisyum e) Poli-silisyum Film Depolanma ve Şekillendirilmesi Şekil -1a Ön Oksidi Üzerinden Eşik Ayar Ekimi ile Gerçeklenen Üretim Akışı (C1B) d) Geçit Oksidi Üzerinden Eşik Ayarı için İyon Ekimi e) Poli-silisyum Film Depolanma ve Şekillendirilmesi ŞekiMb Geçit Oksidi Üzerinden Eşik Ayar Ekimi ile Gerçeklenen Üretim Akışı (C1A) ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 473- 3|jm/3(jm NMOST 3jjm/3Mm PMOST Parametre V-o (V) V^o Std. Sap. GamafV") V^o (V) V^o Std. Sap. Gama (V' v ) C1A 0.87 0.05 0.15 -0.94 0.03 0.75 C1B ' 0.62 0.03 0.32 -0.87 0.05 0.55 Tablo-ll C1A ve C1B Süreçleri ile Üretilen 3 j m/3 M m NMOST ve PMOST Ölçü Sonuçları. •C1 ANMOS -C1APMOS • C'BPMÛS "M E O E F değerin üzerindedir. n-kuyu katkılamanın değeri düşürülerek bu fazlalık düzeltilebilinirsede sürecin takılma olayına dayanıklılığı göz önünde tutularak değerin düşürülmemesine karar verilmiştir. Sonuç olarak iki farklı yaklaşımla YİTAL'de birbirine alternatif iki adet 3um CMOS süreci optimize edilmiştir. C1A süreci 3 adeti yerel haberleşme endüstrisinin istemi ile olmak üzere toplam 9 adet Uygulamaya Özgü Tümdevre (ASIC) üretimine başarı ile uygulanmıştır. Kaynakça: İM T.R. Carducci, B. Hardegen, "lon Implanter Upgrade Improves IC Yields"Microelectronics Manufacturing Technology January 1991 121 F. Sinclair, J. Blake. B. Simonton, "Contamination in lon Implanter" European Semiconductor Nov. 1993 0.6 O.5 3\2 7 3\9 3\3 9\3 27\3 ŞekİI-2 : C1A ve C1B süreçleri ile üretilen tranzıstorların çeşitli W/L oranları için eşik geriliminin mutlak değerinin değişimi. 3- SONUÇLAR: C1B süreci ile üretilen NMOS tranzistorun gövde kutuplamasına bağımlılığı (Gama:0.32 V1/2), C1A süreci ile üretilen NMOS tranzistorunkinden (Gama:0.15 V1/2) büyüktür. Bu C1B sürecinde kanal katkısının derinleştiği sonucunu verir. Fakat ölçülen değer kabul edilebilir sınırın altındadır. Bu durum eşik ayar iyon ekme işleminden sonraki toplam ısıl işlem miktarının düşük tutulmaya çalışılması ile sağlanmıştır.C1A süreci •ie uretıien PMOS tranzistorunun ı 0 75 ıV1'2) olup kabul edilebilir Aziz Ulvi Çalışkan 1982 yılında İTÜ ElektrikElektronik Fakültesinde lisansını ,1984 İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsünde yüksek lisansını tamamladı. 1983 yılından itibaren YİTAL'de iyon ekme. CVD teknikleri konusunda araştırmacı olarak çalışmaktadır. Yaman ÖZELÇİ 1988 yılında İTÜ ElektrikElektronik Fakültesinde lisans, 1991 'de ise İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsünde yüksek lisans eğitimini tamamladı. 1990 tarihinden itibaren YİTAL'de tozutma ve tümdevre testi konularında araştırıcı olarak çalışmaktadır. ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 474 - TÜBİTAK MAM YİTAL 3\ım CMOS STANDART HÜCRE KÜTÜPHANESİ VE NETAŞ İÇİN İKİ UYGULAMAYA ÖZGÜ TÜMDEVRE ÜRETİMİNDE KULLANIMI Engin KONUR, İ. Can ÇEVİKBAŞ TÜBİTAK MAM YİTAL Gebze 41470 KOCAELİ Özet: Hem kişisel bilgisayar (PC) hem de işistasyonu (vvorkstation) ortamları için, YİTAL'de 3 um CMOS Standart Hücre Kütüphanesi hazırlanmıştır. Bu kütüphane kullanılarak, NETAŞ için, iki adet Uygulamaya Özgü Tümdevre (ASICApplication Specific Integrated Circuit) YİTAL'de tasarlanmış ve üretilmiştir. 2.1. Şematik Tasarım Şematik çizim OrCAD'in DRAFT programıyla yapılır. Tasarımcı giriş program ayarında (set-up), YİTAL sembol kütüphanesi için yitalscl ;b' ve yitalsc2.lib' dosyalarını seçer Bu dosyalar yine OrCAD'in LIBEDIT programında hazırlanırlar ve Şekil. 1'de verilen örneğin benzeri semboller içerirler. 1. GİRİŞ Tümdevre tasarımında standart hücre kullanımı tasarımcıya hem kolaylık hem de zamandan tasarruf sağlamaktadır. Bu yöntemde standart sayısal devre blokları, genel amaçlı olarak, önceden hazırlanıp, kullanıma hazır bir şekilde bekletilmektedir. Bu kütüphane elemanı hücreler, hem şematik tasarım hem benzetim için gerekli tanımları hem de silisyum pul (vvafer) üzerine transfer edilecek geometrik desenleri içerirler. Kullanıcının arzu ettiği işlevi gerçekleyecek devre blokları, hazırlanan bu kütüphaneden alınarak kullanılır. 2. PC ORTAMI Yazılım ortamı genel olarak bir serim (layout) editörü ve ona bağlı yardımcı programlar ile bir şematik editörden oluşmaktadır. Ayrıca sayısal ve analog benzetim için gerekli paket programlar da mevcuttur. Hücre kütüphanesinin bu yazılımlarla kullanılabilmesi için gerekli dosyalar YİTAL'de hazırlanmıştır. Şekil.1: 3-girişli NOR (NO3) sembolü Çizim bu semboller ile gerçekleştirilir. Tümleştirilecek devrenin kılıf ile bağlantısının yaılabilmesi için 'pad hücreleri' kullanılır. Çizim bitirildikten sonra sayısal benzetime geçilir. Benzetim için GATESIM ya da ORCAD kullanılabilir. GATESIM için. şematik çizimin 'vvirelist' formatında netlistinin alınması, sonra bu dosyanın format dönüştürücü program (NETTRAN) ile GATESIM tarafından kullanılacak formata dönüştürülmesi gerekir. Dönüştürme programı, kütüphane için yazılan tanım dosyalarını kullanır. Bu netlistte her sembol bir makroya karşılık gelir. Her makro, makro işlevini belirten terimleri, pin isimlerini ve bağlı oldukları düğümleri, çıkış pinlerinin sürdükleri yüke göre değişen gecikmelerini içerir. ORCAD için yine ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 475 - netlist oluşturmak gerekir. Fakat bu sefer dönüştürücü programa ihtiyaç yoktur. YİTAL hücrelerinin benzetiminin yapılabilmesi için 'yitalsd.dsf ile 'yitalsc2.dsf dosyalarının hazır olması gerekir. Benzetim programı, hücrelerin işlevleri ve kullanacağı gecikmeler için bu dosyaları kullanır. Benzetim sonucu devre istenen işlevleri ve gecikmeleri sağlıyorsa serimin hazırlanmasına geçilebilir. oluşur. Üçüncü bölgede ise bu iki bölge arasındaki bağlantılar vardır. Yİ130 2.2. Serim Tasarımı Şematik tasarım tamamlandıktan sonra 'vvirelist' formatında netlist oluşturulur. Bu netlist NETTRAN ile serim editör programı L-Edit'in SPR (P&R-Place and Route) formatına dönüştürülür. Bu dönüşüm için gerekli dosyalar kütüphaneye özgüdür. LEdit 'yitalib4.tdb' serim kütüphane dosyasını kullanır. Bu dosya her hücrenin L-Edit ile çizilmiş serim tanımını içerir. Serim tanımı, üretim sürecinde maskelerin yapılmasında kullanılan tabakalardan oluşur. Şekil.2'de, daha önce sembolü verilen 3-girişli NOR hücresinin serimi bulunmaktadır. L-Edit'te bulunan P&R yeteneği, şematik tasarımdan gelen netlist ve 'yitalib4.tdb'den gelen hücre serim bilgisi ile, istenilen tümdevrenin seriminin, program tarafından otomatik olarak oluşturulmasını sağlar. Program hücrelerin yerleştirilmelerini ve birbirleri arasındaki bağlantıları yapar. Serimi üç bölgeye ayırabiliriz. En dışta 'pad' hücrelerinden oluşan 'padframe' denilen bölge bulunur. Kılıfla bağlantı buradaki 'pad' hücrelerinin büyük metal alanlarına tel bağlantısı ile gerçekleştirilir. En içte, devrenin asıl işlevini gerçekleyen 'core' bulunur. 'Core' standart hücre sıraları ve onlar arasındaki bağlantı bölgelerinden Abut Şekil.2: 3 girişli NOR (NO3) serimi 2.3. Son kontrol Serim tamamlandıktan sonra L-Edit'in Extract yeteneği ile tümdevrenin spice netlisti elde edilir. Transistörlerin ve diğer devre elemanlarının tanımlanabilmesi için ı yital4.ext' dosyası kullanılır. Bundan sonra iki yöntem uygulanabilir. İlkinde, elde edilen spice netlisti bir spice benzetim programında kullanılır. Devre hem işlevsel hem de zamanlama açısından kontrol edilir. Diğer bir yöntem serimden elde edilen spice netlistini, şematikten çıkışındaki netlist ile karşılaştırmaktır. Şematikten ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 476 - 'vvirelist' elde edildikten sonra NETTRAN ile spice formatına dönüştürülür. (NETTRAN diğer hücre tanım dosyalarından farklı fakat benzer dosyalar kullanır). LVS (Layout Versus Schematic) programı ile karşılaştırma işlemi gerçekleştirilir. 3. İŞ-İSTASYONU ORTAMI Büyük çaplı tasarımlar için işistasyonu ortamı kullanılır. CADENCE bu ortamın temel yazılımıdır. CADENCE'ta tasarımlar kütüphaneler halinde tutulurlar. Bir kütüphanede bulunan tasarım başka bir kütüphanedeki tasarımı bir alt parçası olarak kullanabilir. YİTAL'in 3fam CMOS standart hücre kütüphanesi de 'yital3u1' ismiyle CADENCE için hazırlanmıştır. Kütüphaneler hücrelerden oluşurlar. Bunlar standart hücre olabildikleri gibi standart hücrelerden meydana gelen bloklar, 'full-custom' makrolar da olabilirler. Her hücre bir görüntüler (view) bütünüdür. Bir hücrenin serim, şematik, sembol, verilog, abstract gibi görüntüleri olabilir. Serim görüntüsü maske tabakalarını belirler. Sembol görüntüsü şematik tasarım için kullanılır, hücre giriş/çıkışlarını tanımlar. Şematik görüntü, oluştuğu alt hücreleri ve bu hücreler arası bağlantıları betimler. Verilog görüntüsü sayısal benzetim için kullanılır; hücre zamanlarını, giriş ve çıkışlarını, hücrenin işlev bilgisini içerir. Abstract görüntüsü P&R işlemlerinde kullanılır; hücrenin serim alanını ve bağlantı noktalarını tanımlar. Bunlardan başka bazı görüntüler de bulunabilir. Her kütüphanenin bir teknoloji dosyası bulunur. Bu dosyada serim tasarım kuralları, serimden transistor ve diğer devre elemanlarını çıkarma bilgileri ve benzeri bir çok tanım bulunur. 3.1. Şematik Tasarım Kütüphane oluşturulduktan sonra, tümdevrenin şematik çizimi gerçeklenir. Eğer tasarım hiyerarşik bir yapıysa, hiyerarşik blokların her biri için bir hücre oluşturulur. Bundan sonra her hücrenin şematik görüntüsü çizilir. Benzetim her hücre için tek tek yapılabileceği gibi, bütün devre birlikte de yapılabiiir.Sayısal benzetim için,YİTAL'de verilog kullanılmaktadır. VHDL, hatta tasarımcıya özel bir benzetim programı da CADENCE ortamına entegre edilebilir. 'celldetlne modüle NO3 (Y.A.B.C); input A. B C; output Y; specify specparam cellarea = 7200 specparam RiseStrengthSASY 0-"1 8-3 ospecparam FallStrengthSASY = 1 0-1 7-2 0-> 0-"1 8'3 ospecparam RiseStrensthSBSY |" specparam FallStrengthSBSY = 0-1 7-2 Dspecparam RiseStrengthSCSY _ -t .0:2.8:3 .0: 1 specparam FallStrengthSCSY — 0:1.7:2 0: ~" 1 . specparam max_loadSY = 2 .00: specparam FanoutLoadSA = 0.26: specparam FanoutLoadSB = 0.26: specparam FanoutLoadSC = 0.26: specparam tA Yr = 3 0-3 7 •4 01 specparam tA Yf = 2 0-" 8 •3 0t B Y r = 3 .0:3.7 4.0: specparam tB Yf = 2 .0:2.8 3.0: specparam specparam tC Yr = 3 .0:3.7 4.0; specparam tC Yf = 2 .0:2.8 3.0; (A-=>Y) = (tA Yr. tA YO; (B-==> Y) = (tBYr. tB_ Yf): (C-==> Y) = (tC_Yr. tC_ YO; endspecify nor(Y.A.B.C); endmodule 'endcelldefıne Şekil.3: NO3 verilog tanım dosyası Benzetimin yapılabilmesi için çizimde kullanılan her hücrenin standart hücre kütüphanesinde Şekil.3'tekine benzer verilog tanımı bulunmalıdır. ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 477 3.2. Serim Tasarımı Şematik tasarım bittikten sonra netlist çıkarılır ve P&R gerçekleştirilir. CADENCE P&R programı ile hücreler gruplar halinde yerleştirilip, bağlantıları yapıldıktan sonra gruplar arası bağlantı yapılabilir. Full-custom serımlerle standart hücre serimleri birleştirilebilir. Serim tamamlandıktan sonra parazitik yapılar çıkarılıp verilog benzetiminde kullanılabilir. Böylece narazıtık yapıların etkileri sayısal benzetimde görülebilir. Bunlar PC ortamına göre avantajlardan bazılarıdır. İstenirse serimden devre elemanları çıkarılabilir. Bu işlem sonucu extracted' görüntü oluşur. Bu görüntüde transistörler, diyotlar. kapasiteler gibi devre elemanları bulunur. Görüntünün netlisti alınıp, spıce benzetimi yapılabilir. Bu netlist ayrıca LVS kontrolü için de kullanılır. Pullar YİTAL'de kesilerek kırmıklara ayrılmış, kılıflanmış ve test edilmiştir. Test sonuçları, bilgisayarda elde edilen benzetim sonuçları ile uyuşmakta olup, giriş çıkış uçları arasında ortalama 30 ns. işaret gecikmesi ölçülmüştür. 4. SONUÇ YİTAL'in 3um n-kuyu tek katman polisılisyum tek katman metal CMOS süreci için oluşturulmuş CMOS Standart Hücre Kütüphanesi hem PC hem de iş istasyonları ortamında çalışır durumdadır. NETAŞ'a tasarlanan iki Uygulamaya Özgü Tümdevre için, PC ortamındaki yazılımlar ve PC için oluşturulan kütüphane kullanılmıştır. Üretilen tümdevrelerden FRPC kodlu devre 84 giriş çıkış bağlantı pabucu ve yaklaşık 200 standart hücre içeren D-tipi ikili (füp-flop) ağırlıklı bir veri transfer devresidir. FRXN kodlu devre ise 61 giriş çıkış bağlantı pabucu ve yaklaşık 250 standart hücre içeren D-tipi ikililerle oluşturulmuş, özel bir bölücü olarak tanımlanabilir. Her iki kırmık (chıp) yaklaşık 5.8mm x 5.8mm boyutlarında olup p tipi silisyum pul üzerinde üretilmişlerdir (Şekil.4). Şekii.4: FRPC tümdevresinin fotoğrafı Engin KONUR Elektronik Y.Müh İTÜ ('82 - M'85) İTÜ Arş.Grv.: '82-'86 TÜBİTAK MAM: '86İ. Can ÇEVİKBAŞ Elektonik Müh. Boğaziçi Ü.('93) TÜBİTAK MAM: '93- ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 478 - CMOS SÜREÇLERİNİ VE BU SÜREÇLERLE OLUŞTURULAN DEVRE ELEMANLARINI TEST İÇİN KULLANILAN TÜMDEVRELER Engin KONUR TÜBİTAK MAM YİTAL Gebze 41470 KOCAELİ ÖZET: TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Yarıiletken Teknolojisi Araştırma Laboratuarı YİTAL'de geliştirilen 3um, n-kuyu, bir katman polisilisyum, bir katman metal CMOS süreçleri ile, geliştirilmekte olan 1.5(jm çift-kuyu, iki katman polisilisyum iki katman metal CMOS süreçlerini ve bu süreçlerle üretilen devre elemanlarını test etmek amacıyla modüler yapılardan oluşan iki tümdevre (integrated circuit) tasarlanmış ve üretilmiştir. 1. ÜRETİLEN TEST TÜMDEVRELERİ İÇİN GENEL ÖZELLİKLER Tümdevreleri oluşturan modüller, bir test yapıları kütüphanesi oluşturacak şekilde tasarlanmış, modüllerdeki bağlantı pabuçlarının boyutları 75um x 75um ve pabuçlar arası da 75um olarak çizilmiştir. Böylece bütün modüller, 150pm ve katları ile ifade edilen genişlik ve yüksekliklere sahip olmakta ve test tümdevresi geometrik yerleşim planının (layout) hazırlanması, değişik boyutlarda fayansların, belirlenmiş bir alana yerleştirilmesi durumuna benzer hale gelmektedir. yapılar, eklem belverme gerilimlerinin yanısıra, tıkama yönü kaça* akımlarının, iletim gerilimi ve iletim yonu dirençlerinin ölçülmesini sağlarlar. Bu amaçla, p(taban)-n(kuyu), p(taban> n+(S/D) ve n(kuyu)-p+(S/D-source/draım eklemleri için oluşturulan test yapılarından bir örnek, Sekilide verilmiştir. p+(S/D) n+(S/D) HJ " n(kuyu) p(taban) Şekil. 1: n(kuyu) / p+(S/D) eklemi Şekil.1' e ait yapının akım gerilim eğrisi Şekil.2'de verilmiştir. Üç farklı eklem için yapılan ölçümler sonucu elde edilen değerlerin özeti Tablo. 1'dedir. 2. TEST YAPILARI 2.1 p-n eklem testleri CMOS tümdevre üretim süreçleri ile oluşan çeşitli eklemlerin akım-gerilim eğrilerinin çıkarılması için kullanılan bu n+(S/D)/p(taban) p+(S/D)/n(kuyu) p(taban)/n(kuyu) VBv V,on 32 27 86 0.5 0.6 0.5 (V) (V) Tablo. 1: Eklem karakteristikleri ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 479 - 'sat (pA/mm ) 25 1.6 16 İP CuA) Yapı Kontak Direnç [um x um] [fi] 1.polisilisyum 1.5 x 1.5 3.5 2.polisilisyum 1.5 x 1.5 5.0 1.polisilisyum 3x3 3.5 2.polisilisyum 3x3 3.5 n+(S/D) 3x3 10 + p (S/D) 3x3 12 Tablo.2: Kontak direnci ölçüm sonuçları 250. 0 50. 00 /d iv -250. 0 -29. 90 VP 3.200/div C V) . 0000 Şekil.2: p+(S/D) / n(kuyu) I-V eğrisi 2.2 Arayüzey kontak direnci testleri Silisyum taban malzemesi içinde veya üzerinde oluşturulan elektriksel devre elemanlarını birbirine bağlamak için, YİTAL'de %1 silisyum katkılı alüminyum kullanılmaktadır. Bu bağlantı, 1.5um CMOS süreci için, 1.5um x 1.5um alana sahip kontak pencereleri sayesinde oluşturulur. Bu geçiş bölgesinde oluşan elektriksel direncin ölçülmesi için Kelvin direnci yapısı kullanılmıştır. Bu yapının ve ölçüm yönteminin sembolik gösterimi Şekil.3'te verilmiştir. 2.3 Tabaka direnci ölçme yapıları İmplantasyon, difüzyon ve depolama yöntemleriyle oluşturulan bölgelerin elektriksel direnç özellikleri "tabaka direnci" ile ifade edilebilir. Tabaka dirençlerinin ölçülmesi için Şekil.4'de gösterilen Van der Pauw yapısı kullanılır. Bu yapıya şekildeki gibi (I) akım kaynağı uygulanıp voltmetre ile (V) gerilimi ölçülürse tabaka direnci, Rt = — - — — loge 2 I şeklinde hesaplanır. İM v v (3) Ground kontak' Şekil.4: Van der Pauw yapısı katman 1 Yapı Şekil.3: Arayüzey kontak direnci. R=V/I + + Bu test yapısı, n (S/D), p (S/D), 1 .polisilisyum ve 2.polisilisyum kontak direnci için uygulanmış ve ölçülen değerler Tablo.2' de verilmiştir. Tabaka direnci [Q/kare] 2600 n(kuyu) 30 n+(S/D) + 80 p (S/D) 18 1.polisilisyum 17 2.polisilisyum Tablo.3: Ölçülen tabaka dirençleri ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 480 - 2.4 Takılma (Latch-Up) olayı testleri CMOS tümdevrelerde oluşan pnpn yapılan, besleme gerilimi ile veya parazitik nedenlerle tetiklenerek tümdevrelerin bozulmalarına neden olabilir. Birim alana yerleştirilen eleman sayısını artırmak için geometrik yerleşim kurallarında yapılacak derişiklikler takılma olayı riskini artırabilir. Test tümdevrelerinde, takılma olayını karakterize etmek için, değişik tasarım kuralları ile test yapıları tasarlanmıştır. 2.5 Yüzey kaçak akımı testleri Standart MOS tranzistörlerin ve izolasyon oksitleri altında oluşan parazitik tranzistörlerin kanal bölgelerinden; eşik gerilimlerinden mutlak değerce daha küçük geçit gerilimlerinde akan akım değerlerinin daha kolay ve güvenilir ölçümü için, kanal genişliği (W), kanal boyu (L) değerine oranla çok büyük tranzistörler tasarlanmıştır. Geçit Oksit Malzemesi Kalınlığı 425 °A polisilisyum 6000 °A polisilisyum 15000°A alüminyum Tablo.3: W/L oranı büyük Kanal Bölgesi VV/L oranı 2610um/3um 1860um/8um 1560um/4um tranzistorlar Dört faklı kontak yapısının her biri için 816 kontaklı bir zincir oluşturularak 100 mm çaplı pul (vvafer) yüzeyinde yaklaşık 80 defa tekrarlanmıştır. Basamak örtme yapılarında ise minimum boyutlu metal ve polisilisyum hatlar, 300um x 300um alanda yine minimum boyutlarda şekillendirilmiş silisyumdioksit üzerinde yoğun olarak tekrarlanmaktadır. 2.7 Tranzistör testleri Üretilecek fonksiyonel tümdevrelerin, üretilmeden önce devre benzetim (circuit simulation) paket programları yardımıyla yapılacak analizlerinin, üretimden sonra ölçülen sonuçlarla uyumlu olabilmesi, devre elemanlarının doğru modellenmesi ile mümkün olacaktır. Bu amaçla çeşitli boyutlarda NMOS ve PMOS tranzistörler, test tümdevresi içinde tasarlanarak üretilmişlerdir. Çeşitli boyutlarda tranzistör kullanılması; hem geometrik boyutların parametreler üzerindeki etkisini modellemek hem de efektif kanal boyu ve genişliği gibi parametreleri daha doğru tespit etmek için gerekli görülmüştür. Bir örnek olarak W/L=3um/3um PMOS tranzistör çıkış özeğrileri Şekil.5'te verilmiştir. IDS (uA) -50. 00. Bu yapılarda V GS =0V ve VDS=5V İçin yüzey kaçak akımları 4 pA/um 'den küçük olarak ölçülmüştür. 2.6 Süreç testleri Kontak elemanlarının sürekliliği ile metal hatların polisilisyum ve lokal oksit basamaklarını örtme yeteneğini test eden yapılar tasarlanarak, rastgele hata yoğunluğu üzerine bir fikir edinilebilir/2/ .OOOO _ . OOOO VDS .5000/dlv C V) -5. 000 Şekil.5: 3um/3um PMOST çıkış özeğrisi ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 481 - 2.8 Evirici (inverter) gecikme testleri Tümdevrelerdeki eviricilerin kendisi gibi bir eviriciyi sürmesi durumunda, bu eviricinin girişine uygulanan bir lojik işaretin evriğinin çıkışta oluşmasına kadar geçecek süreyi ölçmek amacıyla 51 katlı bir evirici zinciri oluşturulmuş ve 51. eviricinin çıkışı 1. eviricinin girişine bağlanarak bir ring osilatörü meydana getirilmiştir. Ölçme ucunun osilatör çalışmasını etkilemesini önlemek için bu uç bir tampon (buffer) ile dışarı alınmaktadır. Bu yapı ile evirici gecikmesi 1 ns. ölçülmüştür. 2.9 Standart hücre testleri « » * p m p' i ^ «f * « » • » m m YİTAL. standart hücre ile Uygulamaya Özgü Tümdevre (-Application Specific Integrated Circuit-ASIC) üretim yeteneğine sahiptir. Bu amaçla hazırlanan standart hücre kütüphanesi elemanları test tümdevresı içinde üretilerek, fonksiyonel devre tasarımından önce test edilmektedir. 2.10 Desen test yapıları Şekil.6 Testchip mikrofotoğrafı (1995) Litografi olarak adlandırılan ve bilgisayarda tasarlanan geometrik şekillerin pul üzerine transferi olarak kısaca tanımlayabileceğimiz süreçlerin performansını gözlemek amacıyla 1.0u, 1.5p, 2.0u, 2.5u, 3.0u vb. gibi boyutlarda ve çeşitli şekillerde geometrik desenler tasarlanmıştır. KAYNAKÇA 3. SONUÇ İM Bullis, Murray W. (Editör), Semiconductor Measurement Tech., Progress Report, April 1977 121 Mitchell, Michael A., Linholm Loren W., Test Patterns NBS-28 and NBS28A: Random Fault Interconnect Step Coverage and other structures, March 1981 Üretilen her iki test tümdevresinin kırmık (chip) boyutları 3mm x 3mm'dir. İki tümdevrede toplam olarak 100 farklı test yapısı bulunmaktadır (Şekil.6). Üretilen pullar kesilerek kırmıklara ayrılmış, ring osilatörü ve standart hücreler kılıflanmıştır. Engin KONUR Elektronik Yük.Müh. Lisans: İTÜ 1982 Lisansüstü: İTÜ 1985 İTÜ Arş.Grv.: '82-'86 TÜBİTAK MAM: '86- ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 482 - CMOS GÖRÜNTÜ ALGILAMA YONGASI TASARIMI VE GERÇEKLEŞTİRİLMESİ Gülay YARDIM, Murat AŞKAR TÜBİTAK Bilgi Teknolojileri ve Elektronik Araştırma Enstitüsü. 06531 ODTÜ. ANKARA TÜBİTAK Bilgi Teknolojileri ve Elektronik Araştırma Enstitüsü. 06531 ODTÜ. ANKARA ÖZET Bu bildiride 2.4|j.m n-kuyulu CMOS teknolojisi kullanılarak gerçekleştirilen bir görüntü algılama yongasının tasarımı ve test sonuçlan sunulmuştur. Optik algılayıcı olarak p+/n fotodiyotlar kullanılmıştır. Görüntü algılayıcı 16x16 fotodiyot dizilimi, adresleme devresi, akım yükselteci ve transempedans yükselteciden oluşmaktadır. Görünür dalga boylarında (380-720 nm) çalışan yonganın besleme gerilimi 5 V, yaklaşık alanı 9 mm'dir. Prototip üretimi sonrası yapılan testlerde görüntü algılayıcının tasarlandığı şekilde çalıştığı gözlenmiş ve harf, rakam gibi basit şekillerin siyah-beyaz görüntüleri elde edilmiştir. I. GİRİŞ Tümleşik algılayıcılar hem algılama elemanlarını hem de elektronik devreleri aynı tümdevre üzerinde bir araya getirdiği için az yer kaplamakta ve gerekli donanım miktarını azaltmaktadır /I/. Bu çalışmada CMOS teknolojisi kullanılarak bir görüntü algılayıcı gerçekleştirilmiştir. Geniş Çaplı Tümdevre (VLSI) üretiminde oldukça yoğun olarak kullanılan CMOS teknolojisi ile gerçekleştirilen tümleşik algılayıcıların ınauyeti çok düşük olmakta ve algılama işlemi bir VLSI ahbloğu olarak modellenmektedir. CMOS teknolojisinin hammaddesi olan silikonun ışığa karşı duyarlılığı kullanılarak tasarlanan bu yongada optik algılayıcı olarak CMOS'ta gerçekleştirme kolaylığı ve devreler ile arabağlama şartları düşünülerek fotodiyotlar kullanılmıştır. CMOS teknolojisi esas olarak sayısal devre tasarımı için geliştirilmesi sebebiyle fotodiyotun optik özellikleri ile ilgili çalışmanın tasarımcı tarafından gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla görüntü algılayıcıda kullanılacak fotodiyotun optik özelliklen teorik olarak hesaplanarak bir fotodiyot modeli geliştirilmiştir. II. FOTODİYOT MODELLEMESI İlk olarak CMOS teknolojisinde tasarlanabilecek değişik fotodiyot topolojileri arasından n-kuyusu ile alttaştan izole olduğu için p+/n fotodiyotun görüntü algılayıcıda kullanılmasına karar verilmiştir. Daha sonra bu fotodiyotun optik özelliklerini tesbit etmek amacıyla, görünür dalgaboylarındaki spektral tepkisi hesaplanmıştır 121. Hesaplamalara göre p+/n fotodiyotun görünür dalgaboylarındaki spektral tepkisi 0.1-0.25 A/W arasında değişmektedir ki bu miktar p+/n fotodiyotun optik algılamada kullanılması için yeterlidir. Ters eğilimli bir fotodiyotun aktif alanı AD, üzerine düşen \ dalga boyundaki ışığın şiddeti P (W/m:) ve spektral tepkisi R-A. (A/W) olsun. Bu durumda üretilen fotoakım miktarı (D eşitliği ile verilir 131. Buna göre p+/n fotodiyot bir diyot ve akım kaynağı olarak modellenebilir (Şekil 1). Bu model görüntü algılayıcının simülasyonlannda kullanılmıştır. ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 483 - X» XI XI XJ SATUt ADRESLCAa DEVRESİ A \İS \L/ \]y TOTODİYOT DİZİLİMİ aa a • a • aaaaaa a oa a aa aaaaaa aaaaaa Şekil 1. Fotodiyot Modeli ^-s AKıM YÛKSELTECI TT TKANSCMPEDAAS VOlCSELTTC SÜTUN ADRESLEME DEVRESİ m. GÖRÜNTÜ ALGILAYICI TASARIMI Görüntü algılayıcılar bir görüntüyü elektrik işaretine çevirirler. Bu çalışmada tasarlanan görüntü algılama yongası üzerine düşürülen görüntüyü devamlı tarayarak her noktadaki ışık şiddetiyle doğru orantılı bir analog gerilim üretmektedir. Görüntü algılayıcı dört bölümden oluşmaktadır: i. Fotodiyot Dizilimi ii. Adresleme Devresi iii. Akım Yükselteci iv. Transempedans Yükselteç 3.1 Görüntü Algılayıcı Çalışma Prensibi Fotodiyot diziliminin oluşturduğu fotoduyarlı bölge üzerine bir görüntü düşürüldüğünde, her fotodiyot kendi üzerine düşen ışık şiddeti ile doğru orantılı bir fotoakım üretir (Şekil 2). 4x16 kodçözücülerden oluşan adresleme devresi, yonga bacaklarına uygulanan X ve Y adreslerine göre dizilim üzerindeki sadece bir hücreyi aktif hale geçirir. Aktif hücre üzerindeki fotoakım Ip, akım yükselteç devresinde yükseltilir. Transempedans devresi ise yükseltilen akımı gerilime çevirir. Tüm hücreler sırayla tarandığında ise yonga çıktısında görüntü bilgisi bir analog gerilim olarak oluşur. Yt Yİ Y2 Yi Şekil 2. Görüntü Algılama Yongası Blok Şeması 3.2 Fotodiyot DizilimiTasarımı Fotodiyotların yanyana dizilmesi sonucu oluşturulan fotoduyarlı alan 16x16 görüntü elemanı içermektedir. Her hücrede bir p+/n fotodiyot ve 2 nmos transistor bulunmaktadır. Şekil 3'de bir görüntü elemanı için devre şeması verilmiştir. GORUNTU ELEMANI Şekil 3. Görüntü Elemanı Devre Şeması Fotodiyot ters eğilimli olarak çalışmakta ve oluşan fotoakım Mı üzerinden geçmektedir. Bu hücrenin adresi uygulandığında, M s d transistoru görüntü elemanını akım yükselteç devresine bağlar. 3.3 Akım Yükselteci ve Transempedans Yükselteç Tasarımı Yongalarda alan çok küçük olduğundan, fotodiyot üzerinde oluşan fotoakım da çok düşük olmaktadır. Bu algılayıcıda fotodiyotlar 80,um x 80|.ım yü- ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 484 - zey alanına sahip olacak şekilde tasarlanmıştır. Örneğin, ışık şiddetinin 0.1 W/m2 olduğu bir ortamda (oda aydınlatması), spektral tepkisi 0.25 A/W olan bir fotodiyotun üzerinde oluşacak fotoakım 0.16 nanoamperdir. Fotoakımı mikroamperler seviyesine yükseltmek amacıyla akım modu bir yaklaşımla Şekil 4'deki mimari esas alınarak akım yükselteç devresi tasarlanmıştır. Bu devrede akım aynalarından faydalanılmıştır. Bir akım aynası devresinde yansıtılan akım ve giriş akımı arasındaki oran, çıkış ve giriş transistor boyutlarının oranına eşittir /4/. Akım yükselteci devresinde ardarda bağlanmış akım aynaları kullanılarak fotoakım doğrusal olarak arttırılmaktadır. Şekil 4'de verilen devre fotodiyot diziliminin çıktısına bağlanmaktadır. i ı işlemsel ^"""s's-»*^^ out yükseltec v ref .,, V ÜUİ ^0^"^^' , 1 V Şekil 5. Transempedans Yükselteç Vout seçilen hücre üzerindeki aşağıdaki eşitlikle bağlıdır: fotoakıma (2) ref IV. TEST SONUÇLARI Simülasyonları yapılan ve serimi hazırlanan yonganın prototipleri yurtdışında 2.4|.ım CMOS teknolojisiyle üretilmiştir. Yonga Şekil 6'daki görüntüleme sistemi kullanılarak test edilmiştir. mır KATCAC O / Bu devrede akım kazancı ortamdaki ışık şiddetine göre S0 ve Sİ girişleri (Şekil 2) kullanılarak xlO, xl00, xl000 veya x 10000 olarak ayarlanabilir. Yükseltilen akım işlemsel yükselteç, gerilim referansı ve yonga dışına yerleştirilen bir direncin oluşturduğu transempedans yükselteç aracılığıyla gerilime çevrilir (Şekil 5). Gerilim referansının işlevi akım aynalarının çıkış transistörlerini sabit akım bölgesinde tutmaktır. ®|oo a o \ . . —*N, ^ •••II A/> Şekil 4. Akım Yükselteç Devresi I o üi = aaac Şekil 6. Görüntü Algılama Yongası Test Düzeneği Bu düzenekte yonga bir fotoğraf makinasında film yerine yerleştirilerek algılanacak objenin fotoduyarlı alan üzerine düşmesi sağlanmıştır. PIC 16C71 mikrodenetleyici ve TSC232'den oluşan bir devreyle ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 485 - adres üretme, analog-sayısal çevirim ve sayısal görüntü verisinin bilgisayara aktanmı gerçekleştirilmiştir. Fotometre ortamdaki ışık şiddetini ölçmek amacıyla kullanılmıştır. Şekil 7'de görüntü algılama yongasıyla elde edilmiş bazı görüntüler verilmiştir. Fotoğraf makinası merceğinin ışık şiddetini azaltnası sebebiyle testler sırasında akım yükselteci x 10000 modunda çalıştırılmıştır. Testler esnasında her görüntü elemanı için örnekleme zamanı 100 us'dir. Bu yonga tümleşik optik algılayıcıların CMOS teknolojisi kullanılarak gerçekleştirilebileceğini göstermiştir. CMOS teknolojisi kullanılarak tasarlanan bu görüntü algılayıcı hiç bir özel işlem gerektirmediği için maliyeti sıradan sayısal yongalar kadar düşüktür. Ayrıca aynı yonga üzerinde algılama ve işaret işleme gerçekleştirilmektedir. Kaynakça İM M.R. Haskard. I.C. May. Analog VLSI Design nMOS and CMOS. Prentice Hail. Ne\vYork. 1988. IIIG. Yardım. Iınplementation of Integrated Optical Sensors on a CMOS VLSI Chip. MS Thesis. Elcctrical and Electronics Eng. Dep. Middle East Technical University. January 1995. 13/ S.M. Sze. Senıiconductor Devices Physics and Technology. John Wiley&Sons. Singapore. 1985. /4/ R.Grcgorian. G.C.Temes. Analog MOS Integrated Circuits for Signal Processing. John Wiley&Sons. Ne\v York. 1986. Özgeçmişler Şekil 7. Görüntü Algılayıcıyla Oluşturulan Görüntü Örnekleri V. SONUÇ Şekil 7'de görüldüğü gibi görüntü algılayıcı basit şekilleri, sayı veya rakamları rahatlıkla algılamaktadır. Daha karışık şekillerin algılanamaması ve kenar çizgilerinin köşeli olması çözünürlüğün düşük olmasından kaynaklanmaktadır. Kenar üzerinde yer alan bazı noktaların gri olarak algılanmasının sebebi ise o fotodiyotun hem beyaz hem de siyah yüzeyden yansıyan ışığa maruz kalmasıdır. Tarama periodu teorik olarak 1 (.ıs kadar düşebilmesine rağmen yongaya ulaşan ışık şiddetinin az olması sebebiyle daha uzun periodlarda daha kaliteli görüntü elde edilmiştir. Gülay YARDIM 1971 yılında Ankara'da doğdu. Lisans ve yüksek lisans eğitimlerini ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü'nde 1992 ve 1995 yıllarında tamamladı. 1992-1995 yılları arasında ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Elektronik Anabilim Dalı'na bağlı olarak araştırma görevlisi olarak çalıştı. Halen TÜBİTAK Bilgi Teknolojileri ve Elektronik Araştırma Enstitüsü'nde Elektronik Sistemler ve Tümdevre Tasarım Grubu'nda araştırıcı olarak çalışmaktadır. Murat AŞKAR 1952 yılında Ankara'da doğdu. Lisans, yüksek lisans ve doktora derecelerini ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümünden sırasıyla 1974. 1976 ve 1981 yıllarında alan Dr. Aşkar. yine aynı üniversitede 1984 yılında doçent ve 1991 yılında profesör oldu. Dr. Aşkar. 1987-1988 ders yılında misafir öğretim üyesi olarak University of California'da bulundu. ODTÜ'de öğretim üyeliği görevlerine ek olarak TÜBİTAK Ankara Elektronik Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Müdürlüğü. TRT Stüdyolar Dairesi Başkanlığı görevlerinde bulunan Dr. Aşkar endüstriyel projelerde araştırmacı ve yönetici olarak çalıştı. Çok sayıda yayımlanmış makalesi bulunan Dr. Aşkar halen TÜBİTAK Bilgi Teknolojileri ve Elektronik Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünü yürütmektedir. ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 486 - CMOS SÜRECİ İÇİN ÇİFT KATMAN POÜSİÜSYUM KAPASİTE YAPILARININ OPTİMİZASYONU Barbaros Şekerkıran TÜBİTAK MAM YİTAL Gebze 41470 KOCAELİ ÖZET TÜBİTAK-MAM-YİTAL bünyesinde 3um tek polisilisyum (poli) ve tek metal katmanlı n-kuyu CMOS sürecine yüksek birim alan kapasitesine sahip, düşük kaçaklı çift katmanlı polisilisyum kapasite yapılarını eklemek üzere denemeler yapılmış ve uygun özelliklere sahip yapılar elde edilmiştir. Çift poli kapasitelerini içeren tümdevreler YİTAL 'de başarıyla tasarlanmış ve gerçekleştirilmiştir. 1)ÇİFT POLİ KAPASİTE YAPISI Günümüzde CMOS analog ve sayısal devrelerin tümleştirilmesi birçok yeni uygulamaya olanak sağlamaktadır. Birçok sayısal VLSI süreci, uygun özelliklere sahip kapasite yapıları eklenerek sayısal devrelerin yanında analog blokların da gerçeklenebileceği hale getirilebilir. Kapasitenin özelliklen yalıtkan tabakanın ve bu tabakanın altında ve üstünde bulunan iletken tabakaların yapısal ve elektiksel özelliklerine bağlıdır. Ayrıca polisilisyum tabakalar arasındaki kapasitenin, bu tabakaların diğer iletkenlerle olan kaçak kapasitelerine kıyasla büyük olması beklenir. Sürece eklenen işlem adımlarının, sayısının az. sürelerinin kısa, ısıl bütçelerinin küçük, olmasının yanında güvenilir ve tekrar edilir olması istenir. Çift poli kapasite yapısının kesiti Şekil. 1 de görülmektedir. Tabana olan kaçak kapasitenin küçük olması için kapasite daima ince oksit yerine kalın alan oksiti üzerine yerleştirilir. Katkılanıp şekillendirilen birinci poli katmanı oksitlenir ve ikinci poli tabakası depolanır. İki polisilisyum katmanının arasındaki ince oksit, kapasitenin yalıtkanıdır. Ne var ki polisilisyumun oksitlenmesinden elde edilen SiO2 in elektriksel özellikleri monokristal silisyumun oksitlenmesinden elde edilen oksitlerinkine erişemez. Ayrıca oksitlenen polisilisyum yüzeyi pürüzlü bir hal alır ve sivri noktalarda yoğunlaşan elektriksel alan şiddetinden dolayı bu bölgelerde tünelleme akımları yüksek olur. Bu nedenlerle yüksek birim alan kapasiteleri verebilecek olsalar bile, 500 A° den ince poli oksitleri kullanılmaz /1,2/. Elektrotları oluşturan polisilisyum katmanlarının dirençlerinin düşük yani katkı yoğunluklarının yüksek olması istenir. Bunun iki nedeni vardır; 1) Bir yarıiletken olan polisilisyumun yüzeyleri uygulanan gerilime bağlı olarak fakirleşir.etkin yalıtkan kalınlığı gerilimle değişir. Bu ise kapasitenin gerilime bağımlı olmasına neden olur. Yüksek katkılı yarıiletkenlerde belirli bir yüzey elektriksel alan şiddeti için fakirleşmiş bölge kalınlığı az katkılı olanlara oranla daha azdır. 2) Kapasitelerin zaman sabitinin küçük olması istenir. Polisilisyumun oksitlenme hızı, kristal yapısına ve katkı yoğunluğuna sıkı bir şekilde bağlıdır. ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 487 - metal BPSG Si pul Poli 1 2) TEST YAPILARININ ÜRETİMİ Poli2 Sözkonusu süreci optimize etmek amacıyla birinci poli şekillendirme, ikinci poli şekillendirme, kontak ve metal şekillendirme olmak üzere dört maskeden oluşan bir maske seti hazırlanmıştır. Maske serimi şekil. 2. de görülmektedir ve aşağıdaki yapıları içermektedir: 1) Kapasite değerlerinin kenar etkilerinden bağımsız olarak sadece kapasite alanı ile belirlenip belirlenmediğini görmek amacıyla SiO 2 Şekil. 1. Çift poli kapasite kesiti cip an a D [ i b LJTG ET LJ ah D nu O, n t LJ Ü LJ U rn • D D G Şekil.2. Test yapılarının serimi (layout) ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 488 - değişik alana ve alan/çevre oranına sahip dört kapasite yapısı. 2) Kontak yerleşiminin güvenilirliğe etkisini görmek üzere hem ince oksit üzerindeki hemde aian oksidi üzerindeki ikinci poliden kontak alan yapılar. 3) Her iki poli tabakasının ve metal tabakasının tabaka dirençlerini ölçmek için Van der Pauw yapıları. 4) İkinci polinin birinci poli basamaklarından , metal hatların ise birinci poli , ikinci poli ve her iki poliden oluşan basamaklardan atlarken incelmesinin ya da kopmasının yaratacağı hataları ve bu hataların yönelime bağımlılığını görmek üzere birbirine 90° açıyla yerleştirilmiş test yapıları. Oksitleme ortamı olarak oksit kalitesi daha iyi olduğundan dolayı kuru ortam, oksitleme sıcaklığı için ise prosesin ısıl bütçesi göz önünde tutularak 900 °C seçilmiştir. Oksitleme öncesi ilk poli katmanının tavlanması amacıyla 60 dakikalık, oksitleme sonrası oksidin tavalanması için 10 dakikalık ısıl işlemlerin yapılması uygun görülmüştür. Gerek bu işlem sırasında gerek fırına itme çekme sırasında pullar N2 ortamında tutulmaktadır. Polisilisyum depolama düşük basınçta kimyasal buhardan depolama (LPCVD) yöntemiyle 600 °C de 200 mTorr basıncında 70 cc Silan (SiH4) akışında yapılmaktadır, «atkılama işlemi ise Spin-on-glass kaynağından fosfor difüzyonu ile yapılmaktadır. Poli katmanlar ile Alüminyum tabakası arasındaki yalıtım atmosferik basınçta depolanmış ve daha sonra yüksek sıcaklıkta akıtılmış bor ve fosfor katkılı SiO2 ile sağlanmıştır. SİO2 içindeki katkılayıcıların alttaki tabakaları katkılamalarını önlemek için önce 1000 A° lük katkısız SİO2 depolanıp katkılı film bunun üzerinde oluşturulmuştur. Bu denemede oksitleme süresi değişken olarak alınmış ve diğer tüm parametreler sabit kalmak koşuluyla 20, 60, 100, 140 dakikalık oksitlemeler yapılıp sonuçlar irdelenmiştir. Süreç akışı aşağıda verilmiştir. 1) RCA temizliği 2) Kalın oksit büyütme (8000 A°) 3) Birinci polisilisyum katmanının depolanması (4500 A°) 4) Birinci polisilisyum katmanının katkılanması (12 Q.h) 5) Birinci polisiiisyun kabakasının şekillendirilmesi ve aşındırılması 6) RCA temizliği 7) Birinci polisilisyum tabakasının oksitlenmesi 8) İkinci polisilisyum tabakasının depolanması (4200 A°) 9) İkinci polisiiisyum tabakasının katkılanması ( 15 Çil o.) 10) İkinci polisilisyum tabakasının şekillendirilmesi ve aşındırılması 11) BPSG depolama ve akıtma 12) Kontak şekillendirmesi ve aşındırılması 13) Al tozutma 14) Al şekillendirme ve aşındırma 15) Al tavlama (450 °C , 30 dak) Denemeler sırasında fırında hep aynı yere konulan tek pul dakikada 2.1 litrelik oksijen akışında oksitlenmiştir. Oksit kalınlıkları doğrudan ölçülmeye çalışılmışsa da en güvenilir metodun oksit kalınlığının ölçülen kapasite değerlerinden çıkartılmasının olduğu sunucuna varılmıştır. Bu işlemler sonucunda elde edilmiş yapılar ölçülmüş ve kapasitelerin alanla doğrusal olarak arttığı, iletken katmanlar arasında sistematik kısaaevreler oluşmadığı, iletken katmanların basamak atlarken incelip kopmadıkları gözlenmiştir. Kapasiteler ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 489 - ile ilgili ölçümler özetlenmiştir. Tablo 1 de Oksitleme Birim alan Delinme oksit süresi kapasitesi gerilimi kalınlığı (dakika) (nF/cm2) (V) (A°) 20 60 100 140 90 52 42 37 kaçaklı 380 22 660 27 820 34 930 Tablo 1. Kapasite ölçüm sonuçları Pul üzerinde tekdüze dağılmış 34 noktadan ölçüm alınmış ve bunlardan yapı kusurları olmayanların ortalaması alınmıştır. Kapasite ölçümleri 0 V civarında 1V genlikti 100 KHz frekanslı işaretle yapılmıştır. Kapasite değerinin gerilimle değişimini ölçmek amacıyla bu ölçümler, yüksek frekanslı işaret, genliği -15 V dan +15V a kadar değiştirilen bir doğru gerilim üzerine eklenerek yapılmış ve okunan kapasite değerinde herhangi bir değişim gözlenmemiştir. Kapasite elektrotlarını oluşturan poli tabakalarının katkıları oldukça yüksektir ve bu nedenle kapasitenin gerilimle değişimi ölçüm sisteminin duyarlık sınırının altında kalmaktadır. Sözkonusu ölçümler HP 4192A empedans ölçme cihazında yapılmıştır. Delinme gerilimi ölçülürken akım sınırı olarak 10 ı^A/cm2 değeri alınmıştır. Delinme geriliminin gerilimin yönünden bağımsız olduğu gözlenmiştir. uygun seçenek olduğu görüşüne varılmıştır. Bu sürece dayanarak tasarlanıp gerçekleştirilen ve çift poli kapasitelerini içeren analog sayısal çevirici ve işlemsel kuvvetlendirici tümdevreleri test sonucunda istenen performansları vermiştir /3/. Gerek ısıl bütçeyi azaltmak gerek daha düzgün yüzeyli polisilisyum tabakalar elde etmek amacıyla denemelere devam edilmesi planlanmaktadır. KAYNAKLAR İM D.B.SLATER, J.J PAULOS , "LowVoltage Coefficient Capacitors for VLSI Processes," J. Solid-State Circuits, vol. SC-24, pp. 165-173, Feb. 1989 121 L FARAONE, R.D.VIBRONEK, J.T. McGINN , "Characterization of Thermally Oxidized n+ Polycristalline Silicon," IEEE Transaction on Electron Devices, vol.ED-32, pp. 577-583, March.1985 12,1 Y.ÖZELÇİ, A.MİNARECİ , "5 Bit 15 Mhz Paralel Analog Sayısal Çevirici" Bu konferansta sunulacaktır. Barbaros Şekerkıran 1989 yılında İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesinden mezun oldu. 1992 'de aynı fakültede yüksek lisans eğitimini tamamladı. 1991'den beri TÜBİTAK MAM-YİTAL'de çalışmaktadır. 3) SONUÇ Yapılan değerlendirme sonucunda 820 A° oksit kalınlığının istenen özellikleri yeterli bir emniyet payı ile sağladığı ve sürece entegrasyonu açısından en ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 490 - SPICE MOS STATİK MODEL PARAMETRELERİNİN BİLGİSAYAR YARDIMIYLA BELİRLENMESİ Metin Yazgı Hakan Kuntman İTÜ Elektrik-EIektronik Fakültesi, Elektronik Ana Bilim Dalı, Maslak, 80626, İstanbul doğru tesbiti problemdir. ÖZET Bu çalışmada HP4145 parametre analizörünü denetleyerek SPICE MOS tranzıstor model parametrelerinin ölçülmesine yönelik bir algoritma geliştirilmiş, HP4145 analizöründen alınan ölçü sonuçlarını değerlendirerek MOS tranzistorun SPICE düzey (level) -1- ve -2modellerinın statik parametrelerini hesaplayan bir bilgisayar programı, C dilinde, yazılmıştır. 1. Giriş ve problemin tanımı Elektronikte, özellikle tümdevre tasarımında, devrelerin bilgisayarla simulasyonu çok önemlidir. Simulasyonlann yapılabilmesi için elemanların, uc büyüklüklerinin değerlerine bağlı olarak, gösterdiği davranışların bilinmesi gereklidir. Bunun için, gerekli data dosyalan oluşturularak bilgisayar belleklerine yüklenılebilir fakat bu yöntem, bilgisayarların bellek kapasiteleri gözönüne alındığında, tercih edilebilir değildir.Bu noktada, kullanışlı bir çözüm olarak, elemanların matematiksel modelleri karşımıza çıkmaktadır. Elemanların modelleri, belirli şartlar altında kurulmalarına rağmen, hem elemanın her davranışını yansıtmaz hem de modellediği davranışları tam doğru bir biçimde veremez. Pratikte elemanın gerekli, önemli, davranışları modellenir ve yapılan modellemede hatalar, eksikler, vardır. Yani herhangi bir fiziksel davranış tam olarak matematiksel modele yansıtılamaz, yansıtılmak istendiğinde ise yakınsama problemleri doğar.Modellemede tek sıkıntı bu değildir, model parametrelerinin Bir elemanın matematiksel modeli kurulduktan sonra modelin zaaflarını azaltmanın tek çaresi parametrelerin optimum tesbitidir. Bu konuda çalışmalar yapılmış ve yöntemler geliştirilmiştir /1,2,3,4/. Parametrelerin bulunması, genel manada,iki yolla yapılabilir. Bunlardan birincisi, büyük oranda, matematiksel bir yöntemdir. Bu tür yöntemlerde ölçme sonucunda elde edilmiş, gerçek, datalarla en az farkı, hatayı, veren parametreler, bir bilgisayar programında, optimizasyonla bulunur 12,21. Burada, genel olarak, parametreler, toplu halde, bir vektördür ve modelin verdiği sonuçlarla ölçülmüş değerler arasındaki farkın karesini minumum yapan parametre vektörü matematiksel bir algoritma ile aranır. Bu tür metodlann kalbi parametre vektörünün her bir aşamada, hatayı minimize etmek üzere, düzenlenmesidir. Fakat bu tür yöntemlerde parametre vektörünün ilk değeri önemlidir ve yakınsama problemleri doğabilir. Bunun yanında bazı parametreler optimıze edilen vektöre dahil edilmeyebilir, değerleri sabit alınır. Bu yöntemin bilimsel açıdan zaafi ise elde edilen parametre değerleri fiziksel olarak anlamlı olmayabilir. Diğer yöntem ise herbir parametreyi, fiziksel olarak, etkili olduğu bölge veya bölgeleri, model denklemi veya denklemlerini gözönüne alarak bulmaktır İM. Bu yöntem hem el analizinde hem bilgisayar analizinde kullanılabilirdir. Bu tür yöntemlerde her bir aşamada bir veya birkaç parametre hesaplanır ve daha sonraki aşamalar için doğru kabul edilirler. Bu şekilde hesaplamalar birkaç ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 491 - aynı derecede önemli bir adımda yapılır (Bu yöntemi MOS düzey-2 modeli için düşünürsek; sırayla VTO, LAMBDA, KP ve GAMMA tesbit edilir. Sonra UEXP, UCRIT, UTRA bir alt grup olarak, NFS, zayıf evirtim parametresi, tek olarak bulunur. Benzer şekilde bütün parametreler elde edilir.). Fakat bu tür yöntemlerde parametrelerin birbirlerine olan etkileri gibi önemli bir olay gözardı edilir. Örneğin MOS düzey-2 modelinde kaynak ve savağa gelen seri dirençler, RS ve RD, bulunmadan diğer parametreler hesaplanır. 2. Yapılan çalışma Bu çalışmada, MOS düzey-1- ve -2model parametrelerinin HP4145 parametre analizörü ve bilgisayar yardımıyla bulunması için kullanılan yöntem, temel noktalar bakımından, yukarıda belirtilen ikinci yöntemdir. Fakat, ek olarak, bu yöntemin dezavantajı olan parametre etkileşimlerinin giderilmesi için algoritmalar geliştirilmiştir. Geliştirilen algoritmanın akış diyagramı Şekill'de, ölçü düzeninin blok şeması Şekıl-2'de verilmiştir. Parametrelerin tesbiti için DATA DOSYASI r - J KP NFS; . VE GEREK.U BİLGİLER OATA DOSYASI DATA '— DOSYASI UE.UC OATA v^ G E R E K L I BİLGİLER DOSYASI Şckil-1. Geliştirilen ölçüm algoritmasının akış diyagramı. oluşturulan algoritmalar, temel olarak, /l/'de önerilen yöntemlerden yararlanılarak oluşturulmuştur. Şekil-l'den farıc edilebileceği HP4145A ELEMAN / \ ""! r i PC Şekil-Z Ölçü düzeninin blok şeması. gibi öncelikli olarak Seviye-1- parametrelen bulunmaktadır. LAMBDA ve GAMMA parametrelerinin bulunması, temel olarak, ikinci tür yöntemlerle olmaktadır fakat ek olarak birinci tür yöntemlerde olduğu gibi matematiksel optimızasyon yapısı da kullanılabilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta VTO değerinin tesbıtinde ortaya çıkmaktadır. Seviye-1- için elde edilecek değer ile Seviye-2- için elde edilecek değer biraz farklı olacaktır. KP değerleri ise her iki mcdel için farklı olacaktır çünkü farklı yöntemlerle elde edilmektedirler. UEXP ve UCRIT için /l/'de önerilen yöntem kullanılmıştır. Fakat bu yöntemde beta değerlerinin tesbiti için bir çözüm önerilmemiştir. Çözüm olarak, ikinci tür, ek bir yöntem geliştirilmiştir. RS,RD savak ve kaynak seri dirençleri için önerilen yöntemlerden beklenen sonuç alınamamış ve ikinci tür bir yöntem geliştirilmiştir. ZİL (Leff) için /l/'de önerilen yöntemin benzeri bir yöntem geliştirilmiştir. Algoritmanın en önemli avantajı bütün parametreler buluntuktan sonra, Şekil-l'den fark edilebileceği gibi, parametre etkileşimlerinin giderilebilmesidir. Yapılan çalışmalar boyunca, deneye ve gözleme dayalı, bazı sonuçlar elde edilmiştir. Bunlardan bin UTRA parametresi ile ilgilidir. Bu parametrenin elde edilmesine yönelik olarak kurulan algoritmalardan sonuç alınamamış ve optimize değeri tesbit etmek için bir algoritma kurulmuştur. Sonuçta ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 492 - değerinin sıfir alınmasının en iyi çözüm olduğu görülmüştür. Bu parametre için matematiksel analiz yapılmıştır. Ek olarak modellemeyi genel manada içine alan bazı sonuçlar elde edilmiş ve bunlarla ilgili matematiksel analiz yapılmıştır. 5E-0O-, bulunan sonuçlar ele alınmıştır. Şekil-3, Şekil4, Şekil-5 ve Şekil-6'dan fark edilebileceği gibi, ölçü ve simülasyon sonuçlan birbirleriyle uyumludur. Bu noktada parametre tesbitinde karşılaşılan bir diğer problemin ölçümlerde doğduğunu belirtmekte yarar vardır. Açıktır ki, ölçmelerde yapılacak her türlü hata, belki daha büyük oranda, parametre değerlerine yansıyacaktır. Tablo-1- P ve N tipi tranzistorun yeni algoritma ile bulunan parametre değerleri CE-ÛO4J / •/,, = 0.05 GERÇEK 3ÎMIJLASVON OE-CCû«"»"'""'""-rf P KANALLI TRANZİSTOR PARAMETRE VTO -1.58 V LAMBDA 0.084 1/V GAMMA 0.744 VV PHI 0.6 •'vı Şekil-3- N tipi tranzistorun, lineer bölgede ölçü ve simülasyon yoluyla elde edilen, IDS-VCS karakteristiği. Bu karakteristikte , özellikle , KP, UEXP ve UCRIT parametrelerinin doğruluğu gösterilmektedir. Program geliştirilirken öncelikli olarak SPICE programı ile oluşturulan dosyalar kullanılmıştır. Daha sonra HP4145A analizöründe oluşturulan dosyalar yardımıyla çalışmanın verimliliği araştırılmış ve çok iyi sonuçlar alınmıştır. Ölçümler CD4007 dizi tranzistorlan üzerinde yapılmıştır. Ölçülen parametre değerleri Tablo-1'de verilmiştir. Belirlenen parametre değerlen ile SPICE simulasyonu yapılmış, elde edilen sonuçlar, parametrelerin belirlenmesi için ölçü yoluyla çıkartılan sonuçlarla birlikte Şekil-3, Şekil-4, Şekil-5 ve Şekil-6'da gösterilmiştir. Yapılan çalışmada hem NMOS, hem de PMOS tranzistoriar üzerinde ölçme yapılmış, CD 4007 dizisindeki her iki tip tranzistor için de model parametreleri belirlenmiştir. Her iki tip tranzistor için belirlenen model parametreleri Tablo-1'de görülmektedir. Ancak, bu bildiri kapsamında, sadece NMOS tranzistoriar için 1.63 2.21 V 0.6 RS(=RD) 7.1E-4A/V 15 O 3.4 AL 0 0 (im V 0.0186 1/V 2 KP -l N KANALLI TRANZİSTOR VV V 1.85E-3A/V2 Q um UEXP 0.148 0.099 UCRIT 67977V/cm 87717V/cm 3E-OO2-, I "-003-İ 6E-003-I SİMÜLASYON 5E-O03J --E-003-İ _o5E- 305ı _E-003ı I 'E-005-İ OE-000* 0 Şekil-4- N tipi tranzistorun , ölçü ve simülasyon yoluyla elde edilen , doyma bölgesindeki IDS-V GS karakteristiği. Bu karakteristikte , özellikle , RD RS ve VTO parametrelerinin doğruluğu gösterilmektedir. ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 493 - 3. SONUÇ 2E-OO3 Bu çalışma kapsamında elde edilen sonuçlar, ölçü ve simülasyon sonuçlan arasındaki uyumluluk, önerilen ölçü algoritmasının model parametrelerini yeteri kadar doğru olarak belirleyebildiğini ortaya koymaktadır. Önerilen algoritmanın kullanılmasıyla HP4145 parametre analizörüyle SPICE MOS model parametrelerinin belirlenmesi işleminin kolaylaşacağı ve zahmetli işlemlerin gerçekleştirilmesi zorunluluğunun ortadan kalkacağı açıktır. GERÇEK SIMULASYON 1E-003VC5 = 3V 5E-004- •*- +000|OE+000 3 = Vcs 2V 4 VDS(V) Şekil-5- N tipi tranzistorun farklı Vcs değerleri için , ölçü ve simülasyon yoluyla elde edilen , IDS-VDS karakteristiği.Bu karakteristikte, özellikle , LAMBDA parametresinin doğruluğu göstermektedir. Kavnaklar 4E-003-, = - 1 V», = -1.5 V»s = -2 V K V V 1X1 P. Antognetti, G. Massobrio, Semiconductor Device Modeling With SPICE, McGraw-Hill Book Comp., 1988 IV K. Doganis, D. L. Scharfctter, General Optimization and Extraction of IC Device Model Parameters, IEEE Transactions on Electron devices, VoL ED-30, No. 9, pp 1219-1228,1983. İZİ D. E. Ward, K. Doganis, Optimized Extraction of MOS Model parameters, IEEE Transactions on Computer-Aidcd Design of Intcgratcd Circuits, VoL CAD-1, No. 4, pp 163-168, I Al C. C. McAndrew, P. A. Lavman, MOSFET ElTective Channel Length, Thrcshold Voltage and Series Resistances Determination by Robust Optimization, IEEE Transaction on Electron Devices, VoL 39, No. 10, pp 2298-2311,1992. V 1 E-003-i OE+000 û 3 4 V CS (V) Şekil-6- N tipi tranzistorun farklı \'BS değerleri için, doyma bölgesinde ölçü ve simülasyon yoluyla elde edilen, Ios-V'cs karakteristiği. Bu karakteristikte, özellikle, GAMMA parametresinin doğruluğu gösterilmektedir. ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 494 - AKTİF YUKLU CMOS KUVVETLENDİRİCİLERDE HARMONÎK DİSTORSİYONU ÖZELLİKLERİNİN YENİ BİR MODEL YARDIMIYLA İNCELENMESİ Ali Zeki H. Hakan Kuruman ITU Elektrik-Elektronik Fakültesi. Elektronik Ana Bilim Dalı, Maslak, 80626, istanbul zamanlarda çalışmalar yapılmış ve yeni model önerileri getirilmiştir /3-8/. Yine. yüksek doğruluklu bipoiar tranzistor modeli yardımıyla aktif yüklü BJT (bipoiar jonksiyonlu tranzistor) tek katlı kuvvetlendiriciler ve BJT fark kuvvetlendiricileri için harmonik distorsiyonu özelliklerini doğru olarak veren analitik bağıntılar çıkartılmış, belli bir çalışma noktasında toplam harmonik distorsıyonunun bir minimumdan geçtiği gösterilmiştir /9.10/. ÖZET Bu çalışmada, yüksek doğruluklu bir MOSFET modeli kullanılarak CMOS aktif yüklü kuvvetlendiricilerde harmonik distorsiyonu özelliklerini veren harmonik katsavılan için analitik bağıntılar çıkartılmış, lıannonik katsayılarının çalışma noktasına bağımlılıkları incelenmiş, toplam lıannonik distorsiyonunu minimum yapan optimum çalışma noktasının ne şekilde belirlenebileceği araştırılmıştır. I. GİRİŞ MOS teknolojisinin analog tümdevre gerçekleştirilmesinde kullanılması gittikçe yaygınlaşmaktadır. Bunun başlıca nedeni, gün geçtikçe analog ve sayısal sistemlerin içıçe girmesidir. Sayısal sistemlerin gerçekleştirilmesinde MOS teknolojisi yaygın olarak kullanıldığından, analog sistemler için de aynı teknolojinin kullanılabilir olması, bunların aynı yonga üzerinde birlikte gerçekleştirilebilmeleri olanağını getirmekte, bu da ekonomik açıdan büyük yarar sağlamaktadır 1.2/. Tümdevre kuvvetlendiricilerin en temel yapıtaşlanndan olan aktif yüklü kuvvetlendiricilerde lıannonik distorsiyonu. işaret işlemede işaretin aslına uygunluğu açısından önemli bir etkendir. Bir kuvvetlendirici yapısında harmonik distorsiyonu özelliklerini yeteri kadar doğru olarak inceleyebilmek üzere. yüksek doğruluklu eleman modellerine gereksinme duyulur. Bu amaca yönelik olarak bipoiar tranzistor. JFET ve MOSFET için çeşitli Bu çalışmada, yüksek doğruluklu bir MOSFET modeli 6-8/ kullanılarak CMOS aktif yüklü kuvvetlendiricilerde harmonik distorsiyonu özelliklerini veren hannonik katsayıları için analitik bağıntılar çıkartılmış, hannonik katsayılannm çalışma noktasına bağımlılıklan incelenmiş, toplam hannonik distorsiyonunu minimum yapan optimum çalışma noktasının ne şekilde belirlenebileceği araştınlmıştır. 2. YÜKSEK DOĞRULUKLU MODEL Yapılan çalışma için , lineer olmama distorsiyonu analizine uygunluğu daha önceki çalışmalarda gösterilmiş olan Yüksek doğruluklu .MOSFET modeli kullanılmıştır 6-8/. Bu model , MOSFET" in doyma bölgesinde kanal bovu modülasvonunu T olmak üzere ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 495 - Ar!v-r:J> E.. (D ex - P L, İ2./_, (2) ( AL. — ı-cffn bağmtısıyla vermektedir. Bu bağıntılarda A bir çarpan. E,.- knrik alan şiddeti 3cir eğim parametresi. Lclt etkin kanal uzunluğudur. (3) bağıntısı elde edilir. Bu bağıntı giriş kutuplama gerilimini kutuplama akımı . çıkış genlimi ve tranzistorlann model parametreleri cinsinden ifade etmektedir. Kanal boyu modülasyonu etkisiyle NMOS ve PMOS tranzistorlann kanal boyunda ortaya çıkacak ALn ve ALP değişimlerinin Ldih, ve L d t p etkin kanal boylarına göre yeteri kadar küçük oldukları göz önüne alınacak olursa, üstel fonksiyonların seriye açılıp bu açılımların ilk iki teriminin alınmasıyla oluşacak hatanın ihmal edilebilecek kadar düşük olacağı açıktır. Bu durumda (3) bağıntısı 3. MODELİN CMOS AKTİF YÜKLÜ KUVVETLENDİRİCİYE UYGULANMASI Yüksek doğruluklu MOSFET modeli. Şekil1'deki aktif yüklü CMOS kuvvetlendiriciye uygulanarak giriş gerilimini çıkış gerilimine bağlayan V, İS = fîVo) bağıntısı oluşturulmuştur. Bilindiği gibi. lıannonik distorsiyonu analizi için çıkış gerilimini giriş flJTf AL V 1+ 2.L \/ ^ ifp (4) biçimini alır. Öte yandan, küçük bir v,, çıkış gerilimi için tranzistorlann savak-kaynak gerilimleri vazılacak olursa ns\ ~ ı>s\n 1 Sekil-1. Aktif yüklü CMOS evirici gerilimine bağlayan V, = g(V,;.s) bağıntısının elde edilerek V İ S giriş büyüklüğüne göre seriye açılması gerekir. Ancak, model denklemlerinin karmaşıklığı nedeniyle Vn = g(V,,s) bağıntısı yazılaınamaktadır. Bu nedenle, ilk önce elde edilmesi daha kolay olan V, ;S - tfV, >) bağıntısı oluşturularak V,« çıkış büyüklüğüne göre seriye açılmış, daha sonra ters sen dönüşümünden yararlanılarak V,, = g(V,İS) sen açılımının elde edilmesi yoluna gidilmiştir. Bunun için NMOS ve PMOS tranzistorlann savak akımlarının eşit olduğundan hareket edilirse ve yukarıda doyma bölgesi bağıntıları verilen model kullanılırsa nsr ~ (6) ' i)S\ı> elde edilir. Bu bağıntılar kanal boyundaki AL değişimini veren (1) eşitliğine götürülür, her iki tranzistor için AL,, ve ALP değişimlerini veren bağıntılar küçük değişimler için seriye açılırsa (7) ^ h \ !)S\'J r — >• ~ " ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 496 - (8) l)xat.\ O (10) (11) (21) c, olmak üzere (12) (22) bağıntısı bulunur. 7 J (13) V 14) A' (15) (16) •1/ (17) 4. DENEYSEL DOĞRULAMA Çalışmanın daha sonraki bölümünde, harmonik distorsiyonu katsayılannın çalışma noktasıyla değişimleri incelenerek toplam harmonik distorsiyonunu minimum yapan optimum çalışma noktası belirlenmiştir. Teorik yoldan elde edilen sonuçlar. ölçme sonuçlarıyla ve SPICE 3.düzey modeli kullanılarak elde edilen simülasyon sonuçlarıyla karşılaştınlmıştır. Elde edilen sonuçlar Şekil-2"de görülmektedir. VıHk ile çıkış geriliminin doğru bileşeni gösterilmiştir. Önerilen bağıntılarla elde edilen sonuçlar ölçüm sonuçlarıyla uyumludur ve her iki yoldan elde edilen sonuçlar belli bir çalışma noktasında THD toplam harmonik distorsiyonunun bir minimumdan geçtiğini ortava kovmaktadır. SPICE simülasvonu olmak üzere * «•"OOCYSEL — — SPICE OUZEY-3 UOCBJ ""*"— memat ateımAK *ıı k I 18) S* • \ | eşitliği elde edilir. Bu bağıntı, giriş gerilimindeki v^ küçük işaret değişimini vo çıkış geriliminin kuvvetleri cinsinden vermektedir. Bu bağıntıdan yararlanılarak, ters seri dönüşümü yardımıyla vrt çıkış gerilimi v^ giriş geriliminin kuvvetleri cinsinden ifade edilebilir. Bu yapılırsa 1 1: cL = - (20) ıt f \ ; \ > \ 1 \ 1 \ \ •> ** ^- "^* f ^ ^ ^ y t _ J_ ~c 1 10 - " ~~ i t i t Şekil-2. THD-Vodc değişimleri. ise ölçü sonuçlarına göre hatalı değerler vermekte ve herhangi bir minimum noktası göstermemektedir. Bunun başlıca nedeni, bir MOS kuvvetlendiricide harmonik distorsiyonu özelliklen üzerindeki temel etken olan kanal ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 497 - boyu m odülasyonunun, analizde kullanılan modelde SPICE 3. düzey modeline göre daha doğru olarak modellenmiş olmasıdır. /10/ H. Kuntman, S. Özcan, Minimisation of total harmonic distortion in active-loaded differentiai amplifiers, Electronics Letters. 27, 2381-2383, 1991. 5. SONUÇ. H. Hakan KUNTMAN 1949 yılında İstanbul'da doğdu. Orta öğrenimini 1969 yılında İstanbul Alman Lisesinde, lisans öğrenimini 1974'de İTÜ Mühendislik-Mimarlık Fakültesi'nde. yüksek lisans öğrenimini I977'de İTÜ Elektrik Fakültesi'nde tamamladı. 1982'de doktor (İTÜ) , 1987'de doçent, 1993'de de profesör unvanlarını aldı. Elektronik elemanların modellenmesi. elektronik devrelerin bilgisayarla simülasyonu, tümdevre ve sistem bazında elektronik devre tasarımı ve gerçekleştirilmesi konularında çalışan H. Hakan Kuntman 1974 yılından bu yana İTÜ ElektrikElektronik Fakültesi Elektronik ve Yüksek Frekans Tekniği Kürsüsü ve Elektronik Ana Bilim Dalı'ında sırasıyla teknisyen mühendis, asistan, araştırma görevlisi, öğretim görevlisi, yardımcı doçent, doçent ve profesör olarak görev almıştır. Halen aynı yerde öğretim üyesi olarak görevini sürdürmektedir. Elde edilen sonuçlar, ses frekanslarında çalışacak aktif yüklü CMOS kuvvetlendiricilerin düşük distorsiyonlu olarak tasarlanması açısından büyük önem taşımaktadır. Yapılan çalışmanın ortaya koyduğu diğer bir sonuç da. kullanılan yüksek doğruluklu MOSFET modelinin SPICE sımülasyon programına katılmasının gerekliliğidir. Bu tür bir işlemin gerçekleştirilmesiyle. SPICE simülasyon programı yardımıyla CMOS analog devrelerin daha yüksek bir doğrulukla analiz edilebilecekleri açıktır. KAYNAKLAR İM H. Kuntman. Analog tünıdevre tasarımı. Sistem yayınları, İstanbul. 1992. ili H. Kuntman. İleri analog tünıdevre tasarımı: Analog devreler. Endüstri Semineri Notu, İTÜ İleri Elektronik Teknolojileri Araştırma Geliştirme Vakfı,İstanbul,I994. 121 H. Kuntman, Novel modification on SPICE BJT model to obtain extended accııracy, IEE Proc.-G, 138,673-678, 1991. /4/ H. Kuntman. Improved representation of channel-length modulation in junction fleld-effect transistors. Int. J. Electronics, 75. 57-64. 1993. /5/ ,J.A.Power. VV.A. Lane. An enhanced SPICE MOSFET model suitable for analog applications. IEEE Transactions on Computer-Aided Design, 11, 1418-1425, 1992. /6/ A. Zeki, Analog tünıdevre analizine uygun yeni bir MOSFET modeli, Y. Lisans Tezi, İTÜ FBE. Şubat 1993. 111 A. Zeki. H. Kuntman. Analog tünıdevre analizine uygun yeni bir MOSFET modeli. Elektrik Müh. 5. L'lusal Kongresi Bildiri Kitabı,2, 539-546, KTÜ, Trabzon, 1993. ,8/ A. Zeki, H. Kuntman, A new MOSFET model suitable for analogııe IC analysis, Int. J. Electronics, (accepted for publication), 1995. /')/ H. Kuntman, On the harmonic distortion coefficients of active-loaded BJT amplifiers, Int. J. Electronics,72, 459-465, 1992. Ali ZEKİ 1968 yılında Kıbrıs'ta doğdu. Temmuz 1990'da İTÜ Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. Yüksek Lisans öğrenimini İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü'nde tamamladı. Eylül 1991'de İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi Elektronik Ana Bilim Dalı'nda araştırma görevlisi olarak çalışmaya başladı. Halen aynı yerde çalışmalarını sürdürmektedir. İlgi alanları içinde MOS analog tünıdevre tasarımı, elektronik elemanları ve modellenmesi bulunmaktadır. ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 498 - İŞLEVSEL İLETİLİ YÜKSELTİCİLİ ANAHTARLANMIŞ KAPASİTÖR SÜZGEÇLERİNDE DUYARLILIK ANALİZİ Abdullah ÖzSürk ve Arif Nacaroğlu Gaziantep Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Müh. Böl. ÖZET Bu çalışmada, işlevsel iletili yükseltici, anahtar ve kapasitör kullanılarak yapılan örneklenmiş analog veri işleme süzgeçlerinin devre elemanlanndaki istenmeyen değişimlerin geçiş işlevi (transfer fonksiyonu) üzerindeki etkileri incelenecektir. Aynı zamanda, işlevsel iletili yükselticilerin kontrol akımlarına göre geçiş işlevinin duyarlılıkları ele alınacak ve en uygun çalışma frekansları belirlenecektir. devreleri bu frekanslarda dinamik kazanç sınırlamasına yol açmaktadır. Bu durumda her iki dezavantajı ortadan kaldırabilecek özelliklere sahip eleman ve devrelerin düşünülmesi ayn bir zorunluluktur. Bu amaçlarla yola çıkılarak işlevsel iletili yükselteç (IIY-OTA) isimli tümleşik devre (TD) elemanları üzerindeki çalışmalar yoğunlaştırılmıştır. IIY sayısal devrelere kolay uyum sağlayabilmekte ve yüksek frekanslarda çalışabilmektedir. IY devrelerindeki avantajlar ise IIY devrelerinde aynen korunabilmektedirler 131. 1. GİRİŞ Tümleşik devre elemanları ile gerçekleştirilebilmelerinden dolayı tasarımcıların ilgisini çeken işlevsel yükselticiler(IY-OPAMP) örneklenmiş analog veri işleme yöntemi kul landıklan için analog-sayısal sayısal-analog çevirici devrelerinin bu daldaki önemini azaltmıştır İM. Örneklenmiş analog veri işleme yöntemiyle kullanım alanı, malzeme tasarrufu ve eder yönünden önemli kazançlar sağlamaktaysa da, geçiş işlevlerinde sapmalara sebep olabilen sınırlı kazanç ve bant genişlikleri bu süzgeçlerin dinamik sınırlarını ve verimliliklerini yüksek frekanslarda olumsuz yönde etkilemektedir 121. Anahtarlanmış kapasitör (AK-SC) devrelerinde kullanılan IY çeşitli dezavantajlara sahiptirler. Temel olarak yük aktarımı ilkesine göre çalışan AK devreleri kullanılan saat sinyaline göre farklılık gösterir. Nyquist örnekleme hızını s^'^makla birlikte görece düşük saat frekansı sürekli frekans domeyni (s-domeyni) ile ayrık frekans domeyni (z-domeyni) arasındaki dönüşümlerde bazı sapmalara sebep olabilmektedir. Yüksek frekanslı saat sinyalleri ise bu bozulmaları ortadan kaldırabilmektedir. IY 2. İŞLEVSEL İLETİLİ YÜKSELTİCİLİ ANAHTARLANMIŞ KAPASİTÖR YAPI TAŞI 2.1 Zaman-domeyni çözümlemesi Ele alınan ÜY-AK devresi Şekil-1' de gösterilmiştir. Bu devrede başlangıçta bütün elemanlar ideal kabul edilerek giriş-çıkış ilişkisini belirlemek üzere fark denklemleri kullanılmıştır. Şekil-1. IIY-AK devresi Devrede kullanılan anahtarlar tüm çalışma boyunca ideal kabul edilerek kapalı (ON) durumda iç dirençleri sıfir,açık (OFF) durumda iç dirençleri sonsuz olarak alınmıştır. Anahtarlar periyodik olarak çalışmaktadır ve anahtarlama ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 499 - işlevleri Şekil-2 de verilmiştir. 0, IrvtDT nT (n-UT Şekil-2. N. ve (N+l). anahtarlama periyodlan N. periyod ilk aralıkta n-\ ) T* (D ikinci aralıkta t; a t < diğerlerinin açılmasıyla Cj kapasitörü boşalır ve böylece periyodik olarak çalışan bu devrede C{ nin bir sonraki aralığa yük aktarımı sıfir olur. N. periyotta 4>3 aralığı ^>{ ve 4>2 ye göre çok küçük olduğu için genel çözümde etkisiz kabul edilmiştir. Yukarıdaki kısımda açıklanan bu yük aktarım işlemi periyodik olarak tekrar olmaktadır ve bu sebeple devrenin giriş çıkış gerilimlerinin [(n-l)T] ve [nT] anlanndaki ilişkilerini veren fark denklemi (7) deki gibidir. (2) t2 üçüncü aralıkta nT - Vt ( nT ) ( 1 - e (3) anahtarları kapalı diğerleri açıktır. N. periyodun birinci aralığında ({>, anahtarlarının kapalı diğerlerinin açık olmasıyla Cx kapasitörü üzerindeki yük birikimi; t;) • c, (4> ve Vci(t,') gerilimi; *V0[(n c > ) c 1)1} e (7) - Sai=Sa2=g3 ^sbul edilmiştir.Bu devrenin girdi frekansına karşı kazanç değerini bulabilmek için eşitlik (7) 'ye z-dönüşümü uygulandığında eşitllik (8) elde edilir. Z-domeyni giriş-çıkış gerilim oranı [z-domeyni geçiş işlevi] W ,. ."¥. z- e olur. Aynı zamanda çıkış gerilimi Cs üzerindeki bir önceki aralıktan kalan yükle eşleşerek V.- Q (6) değerini alır. İkinci aralıkta tüm 4>2 anahtarlarının kapalı diğerlerinin açık olmasıyla Cj kapasitörü üzerindeki yük sabit kalır. Cs üzerindeki yük ise bir önceki aralıktaki yük ile birlikte t, + aralığındaki yükün toplamı şeklinde olur. Üçüncü aralıkta <t>3 anahtarının kapanıp Bu geçiş işlevi tüm devre elemanlarının ideal çalışma şartlan için geçerlidir ve kazancı eşitlik (9) daki gibi olur. Atfı») cf c ' -2e Lh. c ( 1 - e < ) ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 500 - c o s wT * burada da geçerlidir. İkinci aralıkta ise Cj ve Cin kapasitörleri arasında bir yük paylaşımı vardır. Bu durumda 3. İDEAL OLMAYAN UY Her ne kadar eşitlik 9 'da verilen frekansa karşı kazanç ilişkisi Şekil 1 de gösterilen IIY-AK yapı taşının karakteristiğini göstermekte ise de özellikle IIY nin ideal olmama şartlarında bu kazanca etkisini incelemek, çalışma frekanslarının sınırlandırılması ve dinamik aralığın belirlenmesinde faydalı olacaktır. IIY nin ideal olmayan eşdeğer devresi Şekil 3' te verilmiştir. Vt [( n-\ )T ] C, g V. ( (11) olacaktır. Fark denklemleri yardımıyla giriş-çıkış ilişkisi; im *2 - VJİnT))e Vt(nT) K, ( nT şeklindedir. Bu denkleme z-dönüşümü uyguladığımızda z-domeyni giriş-çıkış gerilim oranı [z-domeyni geçiş işlevi] Şekil- 3. İdeal olmayan IIY devresi Bu eşdeğer devredeki tüm elemanların değerleri direk olarak IIY yi kontrol eden akımla (I abc ) ilişkilidirler. Bu ilişkiler deneysel olarak elde edilmiş ve aşağıdaki şekilde denklemleştirilmiştir. Ç , - 5.1337 -e °' gm F •* + C P gm - 20.00322/^ '(13) ' z- ı " c*c tm o u t R.ut= - 4.6164 £ pF 0 T î z - e -1.0205 5 1164.0705/^ = 49.3435 Bu devrede sadece Cjn' in varlığı gözönüne alınmıştır. Bu yaklaşım önerilen teorik metodun genelliğini etkilememektedir. Kısım 2.1 de uygulanan yöntemde birinci ve ikinci aralıktaki tüm eşitlikler ve şartlar aynen şeklindedir. Aynı şekilde kazanç, eşitlik (14)' te belirtildiği gibi olur. İdeal olma ve ideal olmama durumlanndaki kazanç eşitlikleri (9) ve (14) denklemleriyle gösterilmiştir. (9) ve (14) 'te parametreleri (10) daki Iabc cinsinden yazılan eşitliklerle yer değiştirip tekrar düzenlediğimizde değişik kontrol akımlarına karşı elde edeceğimiz kazanç eğrileri bize devrenin kararlılığını verecektir. ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 501 - H = A{- B X , N + V • K Kaynakça -) O . 5 İM M.İsmaıl and T.Fiez, Analog VLSI sıgnal and information processing, McGravvHİ11,N.Y.,1994. III R. Castello and P. R. Gray, "Performance limitations in SC fılters," IEEE Trans. Circuits and Systems, CAS-32, No 9, p. 865-876, 1985 C A - ( 1 - e -s ) 3 = (Y f - 2 Y c & s wT * I ) ( i 4 ) r wT C V = 2 c o s 2wTe • • ~ /3/M.A.Tan,"Biquadratic transconductance SC fılters", IEEE trans. Circuits and Sys-I; Fundamental Theory and Application, vol. 40, pp.272-275,1993 { 1970 yılında Polatlı' da doğdu. 1994 yılında Gaziantep Üniversitesi Elektrik - Elektronik Müh . Bölümünden mezun oldu Aynı yıl master çalışmalarına başladı. Halen Araş. Gör. olarak görevini sürdürmektedir. C ~C C O S 4. SONUÇ Bu bildiride ikinci ve daha yüksek derecede örneklenmiş bilgi geçiş işlevini gerçekleştirebilecek temel bir IIY-AK yapı taşı sunulmuştur. IIYnın ideal olmama durumundaki eşdeğer devresindeki direnç ve kapasıtanslarla , iletim katsayısının (g m ) kontrol akımıyla (Iabc) değişimi incelenmiş ve kazançtaki sapmalar hesaplanmıştır. !dzai!abc=20A Ş !dea: laoc =iO ~0_ Tr'an •-.. A ideai iaoc =20 olmayan \i5;---2 1958 yılında İstanbul'da doğdu. 1981 yılında ODTÜ Elektrik Elektronik müh. bölümünden mezun oldu 1983 yılında M.SC 1989 yılında PhD. 1993 yılında Doçentlik derecesini aldı. Halen Gaziantep Üniversitesi Elektnk-Elektronik Müh Bölümünde Öğretim Üyesi olarak görevini sürdürmektedir. A A ELEKTRİK MÜHENDİSLİĞİ 6. ULUSAL KONGRESİ - 502 -