İLİ :ANKARA AY-YIL :KASIM-2010 TARİH : 05/11/2010 İSLAMIN ÖZÜ: KELİME-İ TEVHİD Muhterem Müslümanlar! “Lâ iâhe illallah Muhammedür-resûlüllah” sözüne, kelime-i tevhid/Allah’ı birleme sözü diyoruz. Anlamı şöyledir: “Allah’tan başka hiç bir ilah yoktur, Muhammed, Allah’ın Resûlü yani elçisidir.” Kelime-i tevhid, İslam inancının en veciz ve en özlü bir şekilde ifadesidir. Bu söz, Allah’ın varlığına, birliğine ve Hz. Muhammed’in hak peygamber olduğuna inanmayı ifade eder. Buna inanan kimse; Peygambere indirilen Kur’an-ı Kerim’e ve onun ihtiva ettiği bütün hükümlere inanır. Öyle ise kelime-i tevhidi dili ile söyleyip kalbi ile tasdik eden kimse İslam’ın bütün esaslarına inanmış olur. Kelime-i tevhid kısadır ama içeriği çok geniştir. Bu hususu Yunus Emre’miz şöyle ifade eder: Taşdı rahmet deryası -- Gark oldu cümle âsi Dört kitabın manası -- Lâilâhe illallah. Aziz Kardeşlerim! Her müslümanın üzerine hayatında en az bir defa da olsa kelime-i tevhidi veya bu anlamda olan kelime-i şehadeti söylemesi farzdır. Çünkü bu, insanın mümin olduğunun göstergesidir. Öyle ki Peygamber Efendimiz; konuşmaya başlayan çocuklarımıza dahi, kelime-i tevhidi öğretmemizi emrederek: “Çocuklarınız düzgün konuşmaya başladığı zaman onlara; “Lâilâhe illallah” demeyi öğretiniz.”1 buyurmuştur. Değerli Müslümanlar! Kelime-i tevhidi içtenlikle söylemek, Peygamberimiz(s.a.s.)’in şefaatine de vesiledir. Bu hususta Ebu Hüreyre (r.a.) der ki: Bir gün Hz. Peygamber’e: “- Ya Resûlallah, kıyamet gününde insanlar içerisinde senin şefaatine en çok kim mazhar olacak?” diye sordum. Efendimiz de: “- Ey Ebû Hüreyre! Hadis öğrenmek için sende gördüğüm aşırı düşkünlükten dolayı bu hadisi senden evvel kimsenin bana sormayacağını zaten tahmin ediyordum. Kıyamet gününde insanlar içerisinde şefaatime en çok mazhar olacak kimse, halis bir niyetle; ‘Lâilâhe illallah’ diyendir.”2 buyurdu. Kardeşlerim! Müslümanın ilk sözü “Lâilâhe illallah” olduğu gibi, son sözü de bu olmalıdır. Zira Peygamber Efendimiz(s.a.s.): “Kimin son sözü “la ilahe illallah” olursa cennete girer.”3 buyurmuştur. Bu nedenledir ki geleneğimizde ölmek üzere olan kimseye kelime-i tevhid telkin edilir. Böylece, insanın ilk sözü kelime-i tevhid olduğu gibi, son sözü de kelime-i tevhid olmuş olur. Bir şairimiz bunu ne güzel ifade etmiş: “Özde, sözde, dilde, seste Allah bir! Yer ettikçe can kafeste Allah bir! Böyle geldik, böyle gitmek dileriz İlk nefeste, son nefeste Allah bir.” Ayrıca, zaman ve fırsat buldukça kelime-i tevhidi çokça söylemeliyiz. Bunu dilimizden hiç eksik etmemeliyiz. Peygamber Efendimiz(s.a.s.) bir hadis-i şeriflerinde: “İman yetmiş küsur şubedir. En faziletlisi “Lâ ilâhe illallah” sözü, en aşağı derecesi de yoldaki insanlara eziyet veren şeyleri kaldırmaktır. Hayâ da imandan bir şubedir.”4 buyurmuştur. Muhterem Müslümanlar! Kelime-i tevhid bir zikirdir, hem de zikirlerin en faziletlisidir. Nitekim Peygamber Efendimiz(s.a.s.): “Zikrin en faziletlisi lailahe illallah ve duanın en faziletlisi el-hamdü lillah sözüdür.”5 buyurmuştur. Başka bir hadis-i şeriflerinde de: “Ben ve benden evvel gelen bütün peygamberlerin söylediği en faziletli söz: “Lâilâhe illallahü vahdehû lâ şerike leh”6 sözüdür.” buyurmuştur. Kelime-i tevhid öyle bir nurdur ki, insanın hem bu dünyasını, hem de ahiretini aydınlatır. Aslolan onun sadece dilimizle söylenmesi değil, aynı zamanda hayatımızı bütün yönleriyle şekillendirmesidir. Şair ne güzel söylemiş: İkilik yok birlik var -- Yalnız bunda dirlik var Yalnız bundadır felah -- Lâilâhe illallah. Hazırlayan: Dr. Durak PUSMAZ İstanbul Haseki Eğitim Merkezi Öğretmeni Redaksiyon: D.İ.B. Hutbe Komisyonu 1 2 3 4 5 6 Nebhani, el-Fethu’l-kebır, I, 85 Buhari, ilim, 33, Rikak, 51 Ebu Davûd, Cenaiz, 1 5-16 Müslim, İman, 58 ; Ebu Davud, Sünnet, 14 İbn Mace, Edeb, 55 Muvatta’, Hac, 246