ölüm ve hatırlattıkları

advertisement
27.04.2001 - ÖLÜM VE HATIRLATTIKLARI
Al-i İmran Suresi,185
Muhterem Mü’minler!
Allahü Teala yarattığı her canlı için belli bir yaşam süresi koymuştur. Bu sürenin sonuna ecel denir. Her ne suretle
olursa olsun ecel dediğimiz vakit gelince, ölüm olayı meydana gelir. Bir dakika bile sonraya geciktirilmez. Her canlı için
ölüm bir gün er geç gelecektir. Yaratan ve yaşatan Allah (c.c.) olduğu gibi, öldüren de yani ölümü yaratan da odur.
Ondan başka bir yaratıcı ve öldürücü yoktur. Ölüm Allah’ın emridir, hüküm onundur. “Biz Allah’ın kullarıyız ve ona
döneceğiz.”(1) Ancak, hiç kimse nerede ve ne zaman öleceğini bilemez. Yaşlandıktan sonra ölüm gelebileceği gibi, çok
erken yaşlarda da gelmesi mümkündür.
Aziz Mü’minler!
Ölüm olayı, ruhun bedeni terk etmesi ve insanın bu dünyadan ahirete göç etmesi demektir. Diğer bir ifadeyle
insanın dünyasını değiştirmesidir. Ölen bedendir, ruh ölümsüzdür.
Ölüm ve cenaze ile ilgili dini merasimlere; bilgisizlik ve eski kültürlerin etkisi sebebiyle bazı bid’at ve hurafelerin
karıştığı görülmektedir. Cenazenin arkasında alkış tutulması, şarkı ve türkü söylenmesi, cenazenin, tabutun ve kabrin
başında çalgı çalınması, cenazeyi taşırken yüksek sesle zikir yapılması, mezarda para dağıtılması veya para toplanması,
mezarlara bez bağlanması, mum yakılması gibi İslam’ın ruhuna uygun olmayan davranışlar İslam dinine sonradan
sokulmuş bidatlardır. Bunların ölüye hiçbir faydası yoktur.
Sevgili Peygamberimiz şöyle buyuruyor. “Ölüyü üç şey takibeder; ehli, malı, ameli, bunlardan ikisi geri döner, biri
ölüyle kalır. Dönenler ehli ve malı, kalan ise amelidir.”(2) Bu dünyada insan, mümin olarak yaşayıp mümin olarak ölmek
için gayret etmelidir. Dünyada bir eser ve hoş bir seda bırakarak ölebilirsek ne mutlu bizlere. Geride kalanlara düşen
görev; ölenin ailesine taziyede bulunmak, onlara yemek ikram etmek, ölenin borcunun ödenmesine yardımcı olmak,
vasiyetini yerine getirmek, ölü için dua etmek, hayır hasenatta bulunmak, geride bıraktıklarını, dost ve arkadaşlarını
gözetmek, kabirleri ziyaret etmek suretiyle ibret almaktır. Zira musalladaki her cenaze, ziyaret edilen her kabir, en etkili
hatipten daha tesirlidir.
Hutbeme Al-i İmran Suresinin 185. Ayetinin mealiyle son veriyorum: “Her canlı ölümü tadacaktır. Ve ancak
kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim Cehennemden uzaklaştırılıp Cennete konursa o,
gerçekten kurtuluşa ermiştir...”(3)
________________________
1) Bakara Suresi: 156
2) Sahih-i Buhari Rikak 42, Züht 5
3) Al-i İmran Suresi: 185
Download