Altlarına İSLAMDA SORUMLULUK düşenleri al ye!.. Allah seni

advertisement
İSLAMDA SORUMLULUK
‫س ُك ْم َوا َ ْهل۪ ي ُك ْم نَارا‬
َ ُ‫يََٓا اَيُّ َها الَّذ۪ ينَ ٰا َمنُوا َٓقُوا اَ ْنف‬
'EY İMAN EDENLER, GEREK
KENDİLERİNİZİ, GEREK
AİLELERİNİZİ (EVLÂDI
IYALİNİZİ) ATEŞTEN (YÂNİ
CEHENNEMDEN) SAKLAYIP,
KORUYUN..."
Muhterem Müminler!
20. Asrın ve günümüzün topyekûn
buhranları içinde üzerinde durulması gereken en
önemli konulardan birisi şüphe yok ki "İslam'da
Sorumluluk" mevzuudur. Ruh ve beden
bütünlüğü içinde kendisini dine, millete, vatana
hizmet gayesiyle adayan, yurt ve cihan
kalkınmasında ilme, fenne, tekniğe, toplumun
sosyal ve kültürel tarihi zenginliklerine katkıda
bulunabilecek dimağların çıkması ve yetişmesi,
şu veya bu yollarla değil, kurtuluş, felah her şey
İslam'a göre sorumluluk duygusu kazanmakla
olur.
Aziz Müslümanlar?
Allahü Teala "Ey iman edenler, gerek
kendilerinizi, gerek ailelerinizi (evladılyalinizi)
ateşten (yani cehennemden) saklayıp, koruyun..."
(1) buyurmuştur.
Allah'a ve Resûlüne itaati, namaz, oruç,
zekat gibi farz ibadetleri, sıhhati, ömrü, serveti,
malı, mülkü, parayı, eşyayı, üzerimize aldığımız
vazifeleri, bize tevdi edilen (verilen) sırtar,
millet, vatan malını, komşu ve akraba hakkını,
hâsılı aile ve çocuklarımızı korumak için ilahi
mesuliyeti kavrayalım. Bunun için çalışalım.
"Göklere, yerlere, dağlara ve yeryüzüne teklif
edilen" ilahi sorumluluğu "ancak insanın
yükleniverdiği" (2) hakikatini kabul eden insan
olduğumuzu hatırlayalım. Ve şu güzel kıssaya
kulak verelim:
— "Rafi b. Amr'dan, Ben çocukken Ensar'ın
hurma ağacını taşlardım. Ensari beni tutup
Peygamberimiz
(S.A.V.)
götürdü.
Peygamberimiz:
— Çocuğum, onların hurma ağaçlarını niçin
taşladın? diye sordu.
— Ya Resûlallah aç idim, yemek için
taşladım, dedim.
— Sen bir daha taşlama!.. Altlarına
düşenleri al ye!.. Allah seni doyurur, dedikten
sonra başımı sıvadı ve "Allah'ım karnını doyur"
diye dua etti. (3)
İşte bu terbiyevi ve mesuliyet dolu örnekle
hareket ederek, tembih edici, tatlı ve sevindirici,
güzel ve ilgi çekici sözlerle toplumdaki
bunalımları gidermeye gayret edelim.
Değerli Din kardeşlerim!
Kuranı Kerim'de Cenabı Hak "O gün, size
verilmiş olan her nimetten and olsun sorguya
çekileceksiniz" buyurmuşlardır. (4)
Hz. Muhammed de (S.A.V.) bir hadisi
şerifinde "Hepiniz çoban ve muhafızsınız ve
hepinizde
maiyetinizde
bulunanların
hukukundan
mesulsünüz.
amirle
maiyetindekilerin koruyucusudur. Aile reisi de
aile efradının çobanıdır. Kadında kocasının evi
ve çocukları üzerinde koruyucudur. Hülasa
hepiniz koruyucusunuz. Ve hepiniz de idarenizde
bulunanların hukukundan sorumludur" (5)
buyruğu, bizim en mühim vicdani (ve fiili)
vazifemizdir.
Mürebbi durumunda olan bizler, çocuk gibi
hakiki cevherin kıymetini takdir edelim.
Sorumluluk duyalım. Onları, cehalet, sefalet ve
isyan bataklıklarında yapayalnız bırakmayalım.
Bu hususta uğraşalım, çalışalım. Hayata
gözlerini açan yavruların, edepsiz, dinsiz, cani,
hırsız olmaması için acıma hissi duyalım.
Terbiyelerine önem verelim. En vahşi hayvan ve
yavrularının
dahi
ehlileştirilebilğini
unutmayalım. İnsanlığı, cemiyeti ıslah için
çalışalım. Çocuğumuzu gazete sütunlarına,
adalet mercilerine, kaçak, eşkıya, çete,
yankesici... olarak geçirmemek, geleceklerini
ümitli bir istikbale yöneltmek için bütün
çabamızı sarf edelim. Zira insan için
çalıştığından başkası yoktur". (6)
***
(1)
(2)
(3)
(4)
(5)
(6)
et-Tahrîm Sûresi : 6
el-Ahzâb Sûresi : 73
İbn-i Mâce, Sünen. Mısır 1372. C. E. S 771 vd..
et-Tekasür Sûresi : 8
Riyâzu’s-Sâlihîn C I, S. 256. No : 286
en-Necm Sûresi : 39
Kasım 1979
Download