The Journal of Academic Social Science Studies International Journal of Social Science Doi number:http://dx.doi.org/10.9761/JASSS3415 Number: 45 , p. 173-188, Spring III 2016 Yayın Süreci Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date - Yayınlanma Tarihi / The Published Date 09.03.2016 15.04.2016 DOMENICO SCARLATTI’YE AİT ORTA DÜZEYDEKİ SONATLARIN PİYANO EĞİTİMİNDE KULLANILABİLİRLİĞİNİN İNCELENMESİ INVESTIGATION OF USABILITY OF DOMENICO SCARLATTI’S INTERMEDIATE LEVEL SONATAS IN PIANO EDUCATION Yrd. Doç. Dr. Köksal APAYDINLI Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi, Müzik Bölümü Öz Mesleki müzik eğitimi verilen kurumlardaki piyano eğitiminde tüm dönemlere ait repertuar çalışmaları yapılmaktadır. Her dönemin kendine özgü özellikleri çalışılan eserlere de yansımakta ve bu eserler arasında stil, tür, çalış tekniği ve yorum farklılıkları bulunmaktadır. P iyano eğitiminde öğrencilere teknik ve yorum konusunda yeterlilik kazandırabilmek için dönemlerin özelliklerine ait farklılıklarının bilinmesi gerekmektedir. Bu çalışmada Barok döneme ait öze llikler üzerinde durularak, dönemin ünlü bestecilerinden Domenico Scarlatti’ye ait orta düzey piyano sonatları incelenmiştir. Buna göre bu araştırmanın amacı; D. Scarlatti’ye ait orta düzeydeki piyano sonatlarının öğrencilere kazandırdığı davranışları incelemek ve bu sonatların piyano eğitiminde kullanılabilirliğini ortaya koymaktır. Betimsel tarama modelini esas alan bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın konusu olan orta düzeydeki sonatlar; alt-orta düzey (early-intermediate), orta düzey (intermediate) ve üst-orta düzey (late-intermediate) şeklinde sınıflandırılmıştır. Seçilen eserler, teknik ve müzikal özelliklere göre iki boyutta analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucunda Scarlatti’ye ait orta düzey sonatların, Barok döneme ait teknik ve müzikal özelliklerden oluşan davranışları kazandırdığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca dönemin özellikleri düşünüldüğünde yeni teknikleri de barındırdığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Barok Dönem, D. Scarlatti, Sonat, Piyano Eğitimi, Orta Düzey Abstract It is known that the works belong to all eras in a repertoire in piano education are performed by the students especially at the institutions providing professional music education. Each work in a repertoire consists of specific features regarding to the properties of the periods, and the some differences in style, genre, techniques and interpretation are existed. These differences should be known in order to improve the students’ technical and musical skills in piano education. In this study, the characteristic features of Baroque Era were emphasized, and intermediate piano sonatas of Domenico Scarlatti who was a famous composer in Baroque Era, were examined. Accordingly, the aim of this research was to investigate the behaviours gained by D. Scarlatti’s intermediate level sonatas for the students and to reveal the usability of these works in piano education. In this descriptive survey model research, document analysis, a qualitative research method, were used. The 174 Köksal APAYDINLI levels of intermadiate sonatas were classified in three as early-intermediate, intermediate, and lateintermediate. Selected sonatas in these levels were analysed according to the technical and musical properties. The results indicated that Scarlatti’s intermediate level sonatas gained the behaviours consisted of the technical and musical properties concerning the Baroque Era. Morever, it was observed that Scarlatti’s works contained technical innovations according to the properties of the period. Keywords: Barok Era, D. Scarlatti, Sonata, Piano Education, Intermediate Level GİRİŞ Barok dönem, müzik tarihinde diğer dönemler gibi belirli bir tarih kesitini kapsayan ve kendine özgü özellikleri içinde barındıran bir dönemdir. 17. yüzyılın başlarından 18. yüzyılın ortalarına kadar, yaklaşık yüz elli yıllık bir zaman dilimini içeren ‚Barok‛, Rönesans ile Klasik Dönem arasında oluşan ve egemenliğini sürdüren bir çağdır. Bu süreç içinde soyluların beğeni ve zevklerine göre gelişen Barok stili, müziğin yanı sıra resim, heykel, mimarlık gibi, güzel sanatların diğer dallarını da kapsar. 1600’lerde operanın doğuşundan, 1750’de J. S. Bach’ın ölümüne kadar süren müzik tarihinin bu karakteristik döneminde, besteciler etkinliklerini Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve İspanya’da soyluların saraylarında ve kiliselerde sergilemişlerdir çünkü barok sanatı, saray sanatıdır ve soyluların estetik anlayışını yansıtmaktadır. (Mertkan, 2006, s.3; Say, 2005, s.174 ve Yücetoker, 2015, s.218 ). Grout ve Palisca (1988), İtalya’nın 17. yüzyılda Avrupa’nın müzik yaşamına egemen olduğu görüşündedir. Bu müziksel egemenliğin etkileri, aslında 16. yüzyılın ortalarından 18. yüzyılın ortalarına kadar sürmüştür. Buna karşılık Fransa, İngiltere ve Almanya yeni stil arayışlarına girmiş ve bu ülkeler yine de İtalyan müziğinin etkisinden kurtulamamıştır (Say, 2000 ve Petenkaya, 2006). İtalya’daki bu gelişmelere karşılık, 17. yüzyılın ortalarında Fransa’da, aynı yüzyılın sonlarına doğru ise İngiltere’de barok dönem müziği ile ilgili farklı arayışlar olmasına rağmen, Barok Dönem tam anlamıyla Almanya‘da Johann Sebastian Bach ile doruk noktasına ulaşmıştır (Tarcan, 1987). Döneme ait stil özelliklerinin dışında klavyeli çalgılarda bir oktavın 12 eşit aralığa bölünmesi ve matematiksel bir düzen kazanarak 12 majör, 12 minör tonda kesinliğe kavuşarak eserlerde uygulanması Johann Sebastian Bach’ın katkısıyla gerçekleşmiştir. Böylece modal sistemden tonal sisteme geçilmiştir. Bunun sonucunda eserlerde armonik yönden hareket yeteneği artmış ve eserlerde bir tondan başka bir tona geçebilme olanağı ortaya çıkmış- tır (Say, 2000, s.220-259). Bu gelişmenin, barok dönem sonrasındaki dönemlere ışık tutarak farklı stillerde eserlerin ortaya çıkmasına zemin oluşturduğu söylenebilir. Koçyiğit’e (2012, s.212) göre Barok dönemin önemli özellikleri arasında; nüansların kullanımı ile kontrast (karşıtlık) kavramının etkisi, ritmik yapıdaki yenilikler, sonat, konçerto, kadans, prelüd, füg ve vokal formlardaki gelişmeler, sürekli basın önem kazanması, kromatik dizinin kullanılması, kilise modlarının majör ve minör tonlarla yer değiştirmesi, süslemelerin dönem müziğindeki etkisinin artması ve çalgı repertuarındaki zenginleşme sayılabilir. Barok döneminin popüler çalgısı klavsen, bugün bildiğimiz piyanoya çok benzese de mekanizma, ses rengi ve çalış tekniği bakımından piyanodan tamamen farklıdır. Piyanoda sesin gürlüğünü azaltmak ve çoğaltmak mümkün iken, klavsende bunu yapmak mümkün değildir. Bugün piyanoda icra edilen barok dönemde bestelenmiş yapıtların büyük bir çoğunluğu aslında klavsen için bestelenen yapıtlardır. Bu eserlerin doğru yorumlanabilmesi için; dönemin stil özelliklerine, portato-non legatolegato vb. döneme özgü çalış tekniklerine, tril, mordan, grupetto vb. süsleme çeşitlerinin doğru seslendirilmesine, kontrpuan (ezgiye karşı ezgi) tekniğine ve doğru parmak numaralarının kullanımına dikkat edilmesi gerekmektedir (Ekinci ve Demirtaş, 2013, s.240-241). Klavsen için bestelenen bu eserler arasında Barok dönemde ortaya çıkan ve piyano eğitiminde kullanıldığı görülen sonatların da ayrı bir yeri vardır. Barok Dönemde Sonat Formu 17. yüzyılda bestecilerin çalgı müziği yazmaya başlamaları, yeni müzik türlerinin doğmasına yol açmıştır. Sonat da bu yeni müzik türlerinden biridir. Bu dönemde kilisede çalınmak üzere dört bölümlü ‚Sonata Da Chiesa‛ (Kilise Sonatları) ve sarayda ya da soyluların konaklarında çalınmak üzere, dans adımlarıyla bezenmiş ‚Sonata Da Camera‛ (Oda Sonatları) olmak üzere iki tür sonat ortaya çıkmıştır. Kilise sonatları dini yapıtlar içinde gelişmesine karşın, Domenico Scarletti’ye Ait Orta Düzeydeki Sonatların Piyano Eğitiminde Kullanılabilirliğinin İncelenmesi oda sonatları bir dizi dansı bünyesinde barındıran yapıtlara verilen genel addır ve biçim olarak 16. yüzyıl süitlerinden doğmuştur. Bir başka deyişle sonat, İtalya’da süite verilen addır. Bir süre sonra dans etmeden, sadece dinlemek için de oda sonatları bestelenmeye başlanmıştır. Erken Barok döneminde sonatlar, tek veya iki çalgı içindir. Olgun Barok döneminde ise iki çalgı ve sürekli-bas içeren trio sonat biçimindedir. Bölümleri hızlı-ağır-hızlı olmak üzere bir diğerine karşıt tempodadır. Klavyeli çalgılara sonat biçimini uyarlayan ilk besteciler; Almanya’da Johann Kuhnau, İtalya’da ise Domenico Scarlatti’dir (Selanik, 1996, s. 82; Büke ve Altınel, 2006, s.55; İlyasoğlu, 2009, s.52). Domenico Scarlatti ve Müziğindeki Stil Özellikleri 1685 – 1757 yılları arasında yaşamış olan İtalyan besteci D. Scarlatti, ünlü opera bestecisi Alessandro Scarlatti’nin oğludur. Bestecilik kariyerine operalar, kantatlar ve diğer vokal müzik eserleri yazarak babasının izinden giderek başlamıştır ancak en fazla 1719-1757 yılları arasında yazdığı 555 klavsen sonatlarıyla tanınmaktadır (http://www.arkivmusic.com/classical/Name/Do menicoScarlatti/Composer/10743-1). Napoli’de dünyaya gelen ve bir süre bu kentte çeşitli görevlerde bulunan besteci, daha sonra Roma ve Venedik’te yaşadı. Venedik’te Haendel ile girdiği klavsen çalma yarışması, o günlerde müzik çevrelerinde oldukça yankı uyandırmıştı. 1709’da Roma’ya yerleşerek kentteki soyluların saraylarında çalışmaya ve aynı zamanda Vatikan ile yakın ilişkiler kurmaya başladı. 1719’a dek San Pietro Kilisesi’nde müzik yöneticiliği yaptı. Bu dönemde vokal yapıtlar ve sahne yapıtları besteledi. Portekiz elçisiyle olan dostluğu sonucu Lizbon’a giderek Kral V. João’nun (1689-1750) müzik yöneticisi oldu. Aynı zamanda Prenses Maria Barbara’ya müzik dersleri veren Scarlatti, onun İspanya veliahtı ile evlenmesinin ardından bu ülkeye yerleşti. Veliaht prensin bir süre sonra tahta geçmesi ile 1729 yılında Madrid sarayında göreve başlamış ve öldüğü yıl olan 1757’ye kadar görevini burada sürdürmüştür (Büke ve Altınel, 2006, s.171-172). 17. yüzyılda Fransız klavsen müziği lavtanın, İtalyan klavsen müziği de orgun etkisi altında kalmış; Alman klavsen müziği İtalyan ve 175 Fransız stillerinin etkisinde kaldıktan sonra orkestradan etkilenerek oluşmuştur. Scarlatti’nin müziğinde ise daha çok İspanyol gitarı ve barok orkestradan gelen anlayış hakimdir. Müziğinde gitarı anımsatan ve aynı anda çalınan akorlar ya da sesler, kırık akorlar ve senkoplar öne çıkmaktadır. Besteci, akor yazısı içindeki yoğun çeşitlilik, tiz ve bas sesler arasındaki kontrastların ve hareketliliğin çeşitliliği ile klavsene doğasında olmayan bir esneklik vermiştir. Bilindiği kadarıyla Scarlatti hiç gitar çalmamıştır ancak barok dönemde hiçbir besteci gitardan onun kadar etkilenmemiştir. Eserlerindeki bazı uyumsuz aralıklar elin gitar kasasına vuruşunu, birçok pasajdaki armonik yapı ise gitardaki boş tellerin akışını ve İspanya’nın modal folklor müziğini taklit eder görünümdedir. Ayrıca Scarlatti, orkestranın çoksesliliğinden ve farklı enstrümanların tınıları arasındaki zıtlıklardan da etkilenmiştir. İtalyan ‚Concerto Grosso‛larda görülen solo-tutti geçişleri arasındaki temel anlayış, Scarlatti’nin klavsen müziğinde güçlü bir şekilde kendini hissettirmektedir (Karaömeroğulları, 2000, s.31-32). Scarlatti’ye Ait Sonatların Genel Özellikleri Scarlatti, klavsen eserlerinin büyük çoğunluğunu İspanya’da bestelemiş, dönemin popüler formu olan süitin bölümlerini teker teker ele alarak, kendi amaçları doğrultusunda eserlerine uygulamıştır. Bu eserlerin bir bölümü, 1738’de içinde otuz eser yer alan ‚Essercizi per gravicembalo” (Klavsen için Alıştırmaları) başlığıyla yayınlanmıştır. Buradaki alıştırmalar, daha sonra “Sonat” olarak adlandırılmıştır (Gültek, 2007, s.37). Bu alıştırmalar, klavsen için yazılan en değerli, en buluşçu ve gelecek çağlara seslenen sonatlar arasındadır ve Scarlatti bu eserlerle, yenilikçi ve ilerici olarak müzik tarihine geçmiştir. (Say, 2000, s.248). Scarlatti’nin eserleri ‚klasik çağda gelişecek olan sonat biçiminin hazırlayıcıları olarak tanındığı gibi, yepyeni bir klavsen çalma üslubu getirmiş olmaları bakımından da müzik tarihinde sağlam bir yer edinmişlerdir‛ (Mimaroğlu, 1991, s.51; Akt: Say, 2000). Klavsen sonatlarının her biri, çalma tekniklerinin ve müzikal anlatımın farklı yönlerini ön plana çıkaran örneklerden oluşmuştur. Besteci, klavsen çalma tekniğine arpejler, gamların kullanımı, paralel üçlü ve 176 Köksal APAYDINLI altılılardan oluşan çift sesler, tek elde kullanılan oktavlar, tekrar eden notalar, çapraz el geçişleri, kırık akorlar, uzak aralıktaki seslere atlayışlar gibi yenilikler getirmiştir. Bu teknikler, Barok dönem stil özellikleri içerisinde görülen çok büyük yenilikler olarak göze çarpmaktadır. Mordan ve triller öne çıkan süsleme çeşitleri olup, sonatlarında dikkat çeken unsurlardan biridir. Parlak bir ustalık gerektiren ve klavyenin tümüne yayılan eserlerinde genel olarak 2/2 (Sebare), 2/4, 3/4, 3/8 gibi ölçü sayıları kullanıldığından hızlı tempoda çalınması öngörülmektedir. Çoğunda İspanyol etkisi göze çarpar (Büke ve Altınel, 2006, s.172; İlyasoğlu, 2009, s.56; Rosenfeld, 2007). Bu sonatlar genel olarak iki kısımlı tek bölümlü eserlerdir. Bu kısımlar yorumcunun takdirine bağlı olarak tekrar edilebilir. Genelde tek bir temaya bağlıdırlar, ancak bazı durumlarda iki hatta üç temalı da olabilirler. Temalar basit ve nettir. Bu form daha sonra C.P.E. Bach, J. Haydn ve W.A. Mozart tarafından mükemmelleştirilecek olan sonat allegrosu formunun öncüsüdür (Gültek, 2007, s.37). Scarlatti’ye ait sonatlar birçok editör tarafından derlenmiştir ancak en çok kullanılan sistem Ralph Kirkpatrick and Alessandro Longo’ya aittir. Her ikisi de kendi sınıflandırma sistemini kullanarak eserlerin numaralarını soyadlarının baş harflerinden oluşan K veya L harfleri ile belirtmişlerdir (İlyasoğlu, 2009; Navakaite, 2013). Barok dönemin en önemli özelliği olan kontrpuan tekniğini öğrencilere kazandırabilmek için piyano literatüründe Anna Magdalena Bach albümünün kuşkusuz çok önemli bir yeri vardır. Ancak Scarlatti’nin bazı eserlerinin de J. S. Bach’ın eserleriyle benzer özellikler taşıdığı görülmüştür. Örneğin Re Minör Sonat K.34 L.7, cümle yapılarındaki hareketlilik bakımından Anna Magdalena Bach albümündeki menuetlerle benzer özellikler taşımaktadır. Ayrıca La Majör Sonat K.536 L.236, Bach’ın iki sesli envansiyonlarında bulunan taklit (imitasyon) özelliklerini barındırmaktadır. Görüldüğü üzere besteciye ait sonatların polifonik yapıyı geliştirici özelliklerinden başka teknik problemleri çözmede yardımcı olan ve etüt olarak da kullanılabilen sonatları bulunmaktadır. Buna göre; Sol Majör Sonat K.431 L.83, sağ ele esneklik kazandıran ve arpejlerden oluşan etüt niteliğinde olup C. Czerny’e ait etütlerle olan benzerliğiyle dikkat çekmektedir. Bunun dışında kırık akorlar ve arpejler üzerine kurulu olan Mi Minör Sonat K.198 L.22’de sağ ve sol eldeki arpejlerin doğru artikülasyonu ve iki ele eşit aktarımı önemlidir. Aynı teknik özellikler; sağ el arpej etütleri olan Czerny Op.299 No.3 ve No.19’da, arpejlerin iki ele eşit aktarımını sağlayan No.30’da da görülmektedir (Navakaite, 2013). Scarlatti’ye ait sonatların tonlarına göre dağılımları Tablo 1’de belirtilmiştir. Tablo 1. Sonatların Tonlara Göre Dağılımı Majör Tonda Sonatlar Do Majör Do diyez Majör Re Majör Mi bemol Majör Mi Majör Fa Majör Fa diyez Majör Sol Majör La bemol Majör La Majör Si bemol Majör Si Majör TOPLAM GENEL TOPLAM n 61 68 15 21 55 2 70 2 50 49 4 397 Tablo 1’de görüldüğü gibi, sonatların 397’si majör tonlarda olup 158’i minör tonlarda- Minör Tonda Sonatlar n Do minör Do diyez minör Re minör Mi bemol minör Mi minör Fa minör Fa diyez minör Sol minör La bemol minör La minör Si bemol minör Si minör TOPLAM 555 25 2 32 13 22 5 26 19 2 12 158 dır. Bestecinin bu sonatlar arasında en fazla Sol Majör tonunda (n=70) ve Re minör tonunda Domenico Scarletti’ye Ait Orta Düzeydeki Sonatların Piyano Eğitiminde Kullanılabilirliğinin İncelenmesi (n=32) eserleri bulunmaktadır. Scarlatti’ye ait piyano literatüründe bulunan 555 eserin birçoğu ileri düzey için yazılmasına rağmen bu eserler arasında orta düzeydeki öğrencilerin çalabileceği sonatlar da bulunmaktadır (Rosenfeld, 2007). Bu çalışma, D. Scarlatti’nin orta düzey piyano sonatları üzerine yapılandırıldığından orta düzey piyano eğitiminde kazandırılması gereken davranışlara değinmek yerinde olacaktır. Orta Düzey Piyano Eğitiminde Kazandırılması Gereken Davranışlar Ertem’e (2011) göre; piyanoda teknik yeterliliğe ulaşabilmek için kazanılan temel davranış ve becerilerin geliştirilmesinin yanı sıra, yeni ve bir üst basamaktaki davranışları içeren teknikleri öğrenmek için daha farklı boyutlarda ve stillerde eserleri çalma, tanıma, müzisyenlikle ilgili becerileri kazanma, geliştirme, piyano eğitiminin bir sonraki basamağı olan orta düzey piyano eğitiminde gerçekleştirilebilmektedir. Orta düzey piyano eğitimi, öğrencilerin yetkin ve bağımsız bir müzisyen olacak şekilde hem teknik hem de fonksiyonel becerilerin kazanmasını sağlayan bir süreçtir. Birçok pedagog teknik konulardaki eksikliklerin orta düzey piyano repertuarı aracılığıyla giderilmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu düzeydeki öğrenciler legato ve staccato çalma tekniklerini kontrollü bir şekilde uygulamalı, ellerini birbirinden bağımsız kullanabilmelidir. Ayrıca mordan, grupetto ve kısa triller gibi belli süslemeleri çalabilmeli; tek elde çift ses çalma, elin bir oktava kadar açılması, tek elde ve eller arasında bağımsızlık, tüm klavyeye hakim olabilme ve pedal kullanabilme gibi becerilere sahip olmalıdır (Uszler vd., 1991; akt. Winston, 2003). Orta düzey piyano eğitimi alan bir öğrencinin yukarıda belirtilen davranışları kazanması gerektiği düşünüldüğünde, Barok dönem eserlerinin piyano eğitiminde önemli bir yeri bulunmaktadır. Eskioğlu’na (2003) göre bu döneme ait eserler; öğrenciye yumuşak nüans yapabilme, süslemeleri doğru çalabilme, polifoni anlayışına göre tema yapısını takip edebilme, iki el arasında koordinasyon sağlayabilme, tuşe hakimiyeti geliştirme, tek elde birden çok ses partisini çalabilme ve tutan sesleri iyi bir legato tekniğiyle çalabilme gibi teknikleri öğreten ve aynı zamanda müziksel anlatım ve düşüncenin geliştirilmesini sağlayan eserlerdir. Özetlenecek 177 olursa; Barok dönem eserleri, öğrencilerin orta düzey piyano eğitimi ile ilgili kazanması gereken tüm davranışların önemli bir bölümünü içermektedir. Araştırmanın Amacı Yapılan araştırmalara göre (Kasap, 2004 ve Bulut, 2005), Barok dönem piyano eserlerinde en fazla kullanılan eserlerin J. S. Bach ve Haendel’e ait olduğu bilinmektedir. Dönemin özellikleri düşünüldüğünde bu bestecilere ait eserlerin önemi elbette ki tartışılamaz ancak piyano eğitimi, diğer çalgı eğitimlerinde de olduğu gibi, öğrencilerin bireysel özellikleri göz önünde bulundurularak farklı bestecilere ait doğru repertuarla belli sürede sonuç alınan bir süreci kapsamaktadır. Yücetoker (2015), öğrencilerin bilişsel, duyuşsal ve psikomotor gelişimine uygun olan repertuar seçiminin, piyano eğitiminde öğrencilere kazandırılması hedeflenen davranışlar açısından önemli olduğunu düşünmektedir. Aynı bestecilere ait eserlerin çalıştırılması, öğrencilerin Barok dönem stil özelliklerine ait kazanmaları gereken davranışları ve yorumlama becerilerini kısıtlayabileceğini düşündürmektedir. Ekinci ve Demirtaş (2013) tarafından yapılan bir araştırmada, katılımcıların birçoğu çalışılan eserler dışında farklı barok dönem eserlerini de çalışmak istediklerini belirtmişlerdir. Bu nedenle piyano eğitimi süresince aynı döneme ait farklı bestecilerin eserlerine yer verilmesi, öğrencilerde ortaya çıkabilecek teknik ve müzikal eksikliklerin tamamlanması ve pekiştirilmesi açısından önemlidir. Gökbudak’a (2013) ait piyano edebiyatı basamaklandırma sistemleri incelendiğinde Barok döneme ait eserler arasında Scarlatti’ye ait eserlerin de olduğu görülmektedir. Öğrencilerin Barok döneme ait farklı bestecileri tanıması, döneme ait stil özelliklerini daha iyi kavramasını sağlayacaktır. Bu bestecilere ait eserlerin birbiriyle karşılaştırılması sonucunda yorumlama becerisinin de gelişeceği düşünülmektedir. Sönmezöz (2011, s.1671) bir araştırmasında, Eğitim Fakülteleri Müzik Anabilim Dallarında görev yapan piyano eğitimcilerinin hangi eserleri hangi amaçlar doğrultusunda kullandıklarını araştırmış ve öğrencilere verilen Barok dönem eserleri içerisinde J. S. Bach ve G. F. Haendel’in yanı sıra D. Scarlatti’te ait sonatların da bulunduğunu belirtmiştir. Scarlatti’ye ait eserlerin polifonik çalışmaları kuvvetlendirmenin dışında özellikle öğrencilerin hız kazanması 178 Köksal APAYDINLI açısından tercih edildiğini vurgulamıştır. Scarlatti’nin bazı sonatları geniş piyano rejisteri kullanılarak yazıldığından piyanoya olan hakimiyeti sağlayarak daha sonra çalışılacak dönemlere ait bestecilerin eserlerine zemin hazırlayabilmesi açısından önemli görülmektedir. Bu araştırmanın amacı; D. Scarlatti’ye ait orta düzeydeki piyano sonatlarının öğrencilere kazandırdığı davranışları incelemek ve bu sonatların piyano eğitiminde kullanılabilirliğini ortaya koymaktır. YÖNTEM Betimsel tarama modelini esas alan bu araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi yöntemi kullanılmıştır. ‚Doküman analizi, araştırılması hedeflenen olgu veya olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsar‛ (Yıldırım ve Şimşek, 2003, s.140). Bu araştırmada, doğrudan ve dolaylı olarak D. Scarlatti ile ilgili yazılan kitaplar, tezler, makaleler ve bildiriler incelenmiş, besteciye ait piyano sonatlarının genel özellikleri betimlenmiştir. Araştırmanın konusu olan orta düzeydeki sonatlar; alt-orta düzey (earlyintermediate), orta düzey (intermediate) ve üstorta düzey (late-intermediate) şeklinde sınıflandırılmıştır. Hinson (1995) ve Bastien (1988), altorta düzey (early-intermediate) basamağındaki öğrencilerin zorluk derecesi Anna Magdalena Bach düzeyindeki eserleri, orta düzey (intermediate) basamağındaki öğrencilerin J. S. Bach’ın Notebook for W. F. Bach zorluk düzeyindeki küçük prelüdleri, üst-orta düzey (lateintermediate) basamağındaki öğrencilerin ise İki Sesli Envansiyonlar düzeyindeki eserleri seslen- dirmelerini önermektedir. Bu bilgiler ışığında araştırma için seçilen eserler, Gökbudak’ın (2013) Barok dönem piyano edebiyatı basamaklandırma sisteminde belirttiği Scarlatti’ye ait sonatlar göz önünde bulundurularak oluşturulmuştur. Bu sonatlar; - Alt-orta düzey için Re minör Sonat, K.32, L.423 - Orta düzey için Fa Major Sonat, K.274, L.297 - Üst-orta düzey için Re minör Sonat, K.64, L.58 şeklindedir. Orta düzey için belirtilen bu eserlerin, içerikleri ve öğrencilerin bireysel farklılıklar açısından kesin olarak kabul edilmesi elbette ki düşünülemez. Gökbudak (2013, s.5), öğrencilerin öğrenme durumları ve yetenek seviyeleri gibi bireysel farklılıklarının yanında öğretmen faktörü, çalışma olanakları ve çalışma disiplinleri gibi faktörler nedeniyle belirtilen basamaklardaki eser seviyelerinin altına inilmesinin veya üzerine çıkılmasının gerekebileceğini belirtmiştir. Seçilen eserler, Yücetoker (2014) tarafından geliştirilen ve kendisinden izin alınarak kullanılan Barok Eserleri Değerlendirme Formunda yer alan kriterlerden teknik ve müzikal özelliklere göre eser analizi yoluyla iki boyutta incelenmiştir. Yücetoker’in 13 uzman görüşüne sunduğu formun kapsam geçerliliği, Lawshe tarafından geliştirilen Kapsam Geçerlilik Oran (KGO) formülüyle hesaplanmış ve 13 uzman görüşü için 0,54 olması beklenen değer 0,69 olarak bulunmuştur. Bu da değerlendirme formunun geçerli olduğunu göstermektedir. Değerlendirme formunda belirtilen özellikler Tablo 2’de gösterilmiştir: Tablo 2. Barok Eser Değerlendirme Kriterleri Teknik Özellikler Müzikal Özellikler Artikülasyonlar (portato, legato) Polifoni anlayışı Süslemeler Kontrpuan yapısı İki el koordinasyonu Tema yapısı Tek elde iki ses çalma Tema takibi Tek elde üç ses çalma Temaları öne çıkarma Sessiz geçiş Müziksel anlatım becerisi Deşifre geliştirme Domenico Scarletti’ye Ait Orta Düzeydeki Sonatların Piyano Eğitiminde Kullanılabilirliğinin İncelenmesi BULGULAR VE YORUM 1. Alt-orta Düzeye (early-intermediate) Ait Sonat K.32 L.423 İle İlgili Bulgular: Ölçü sayısı 3/8 olan sonat, re minör tonda yazılmıştır. Aria adıyla da bilinir ve iki kısımdan oluşmaktadır. Her iki kısım da aynı tonda olup, benzer karakterler taşımaktadır. Daha çok menuet karakterinde olan bu eserin, hüzünlü ve etkileyici bir yapısı vardır. Sonat K.32 teknik ve müzikal özellikler boyutunda incelendiğinde, eserin bütünde legato ve portato artikülasyon tekniklerinin kullanıldığı görülmektedir. Ezginin bulunduğu sağ ele, üç sesli ve dört sesli akorlar eşlik etmekte olup; polifoni anlayışının kazandırıldığı ters hareketleri içeren kontrpuan yapısı ve sol eldeki ezgi yürüyüşleri dikkat çekmektedir. Barok dönemin genel özellikleri düşünüldüğünde akorların ezgiye eşlik durumunda kullanılması, 179 dönemin stil özelliklerine göre Scarlatti tarafından uygulanan bir yenilik olduğunu düşündürmektedir. Eserin bütününde görülen frazeler (phrase), motiflerin ve cümlelerin belirtilmesinde önemli rol oynamaktadır (Şekil 1). Her fraze bitişinde bileğin kalkması ve diğer frazeye düşerek başlaması, öğrenciye öğretilmesi gereken önemli tekniklerden biridir. Dolayısıyla bu eserdeki frazeler yoluyla öğrencilerin iki el arasında koordinasyon sağlamayı öğrenebileceği düşünülmektedir. Ayrıca Şekil 1’de de görüldüğü gibi eserdeki nüans işaretleri sadece p ve mf şeklinde olup, barok dönemin önemli özelliğinden biri olan zıtlık kavramını ortaya çıkarmaktadır. Bu eser, alt-orta düzeydeki öğrencilerin, klavsenin özelliklerini de düşünerek tuşlara vurmadan cresendo ve decresendo yapabilmelerine olanak sağlamaktadır. Şekil 1. Örnek frazeler ve nüanslar Eser değerlendirme kriterleri göz önüne alındığında belli motiflerde tek elde iki ses çalma özelliği bulunmaktadır. Sonat K.32, altorta düzey bir eser olarak düşünüldüğünden kullanılan akorlar dışında tema yapısı gereği tek elde üç ses çalma gibi ileri düzeyi gerektiren teknik özellikler bulunmamaktadır. Ayrıca bu eserde süslemeler ve sessiz geçiş tekniği kulla- nılmamıştır. Eserin teması, 3/8 lik ölçü sayısı içinde otuzikilik ve sekizlik notalardan örülü küçük motiflerden oluşmuştur. Her ölçüde ikinci ve üçüncü vuruşa denk gelen sekizlik notalarda yer yer inici ve çıkıcı kontrastlar görülmektedir (Şekil 2). 180 Köksal APAYDINLI Şekil 2. Temalarda görülen kontrastlar Tema yapısı dikkatli incelendiğinde besteciye ait stil özelliklerinden bir oktavı aşan büyük atlamaların olduğu göze çarpmaktadır (Şekil 3a,3b). Bu tip atlamalarının aslında Barok dönem özellikleri arasında çok fazla yer almadığı bilinmektedir. Ancak Scarlatti’nin stil özellikleri arasında sayılan büyük el atlamaları klavyenin daha geniş kullanımını sağlayarak öğrencile- rin çalgıya olan hakimiyetlerini de arttıracağını düşündürmektedir. Ayrıca eserin temposunun oldukça yavaş olması ve kontrpuan yapısının karışık olmaması, öğrencilere daha kolay deşifre yapabilme davranışı kazandıracak ve bu sayede piyanoda deşifre çalma konusunda kendilerine olan güvenlerinin artmasını sağlayacaktır. a) b) Şekil 3. Bir oktavı aşan el atlamaları 2. Orta (Intermediate) Düzeydeki Sonat K.274 L.297 İle İlgili Bulgular: Fa Majör tonunda yazılan sonatın, ölçü sayısı 2/2 yani sebaredir. Her ne kadar hızı andante olsa da 4/4 ölçü sayısına göre biraz daha hızlı çalmayı gerektiren bir yapıya sahiptir. Tekrarlı iki kısımdan oluşan eserde birinci kısım dominantta yani, Do Majör tonunda bırakılmış, ikinci kısım ise dominant paraleli olan La minör tonuyla başlamış ve tonik ile yani ana ton olan Fa Majör ile bitirilmiştir. Kısımlar arasında karakter olarak zıtlıklar bulunmayıp birbirine benzer yapıdadır. Eserin bazı yerlerinde kullanılan küçük kromatik iniş ve çıkışlar melodiye farklılık kazandırmaktadır. Eser, sadece sağ elde çalınan ve füg yapısını andıran bir tema ile başlar ancak eserin bütününe bakıldığında, temaların farklı zamanlarda her iki ele paylaştırılması nedeniyle J.S. Bach’ın Küçük Prelud ve Füg albümündeki eserlerine benzediği görülmekte- Domenico Scarletti’ye Ait Orta Düzeydeki Sonatların Piyano Eğitiminde Kullanılabilirliğinin İncelenmesi dir. Sonat K.274 teknik ve müzikal özellikler boyutunda incelendiğinde, eserin bütünde legato ve portato artikülasyon tekniklerinin kullanıldığı görülmektedir. Eserin tema yapısı uzun legatoların yanında ikili ve üçlü bağlardan oluşan frazelerin çokluğu ile dikkat çekmektedir 181 (Şekil 4). Eserin birçok yerinde kısa trillerden ve apogiaturlerden oluşan küçük süslemeler bulunmakta ve kısım sonlarında sol elde kırık akorlar kullanılmaktadır. Eserdeki polifoni anlayışı, barok dönemin tipik özelliği olan sürekli bas (contunio basso) yapısına dayanmaktadır. Şekil 4. İkili ve üçlü bağlar, süslemeler Tüm eser boyunca kontrpuan yapısını oluşturan temaların imitasyon yoluyla iki el arasında paylaştırıldığı görülmektedir. Ayrıca sağ elde ve sol eldeki bas ve tiz sesler arasında ezgisel zıtlıklar, eserin kontrpuan yapısını oluşturan bir diğer özellik olup, klavyenin geniş kullanımına olanak sağlamaktadır (Şekil 5). Şekil 5. Sağ el ve sol el arasındaki ezgisel zıtlıklar 182 Köksal APAYDINLI Şekil 5’te de görüldüğü gibi bu özellikler eserin iki el arasındaki koordinasyonu sağladığının bir göstergesi olup tema takibini önemli kılmaktadır. Eserin belli yerlerinde çift sesler tek elde bağlı çalınmakta, bazı pasajlarda ise tek elde iki ayrı ezgi duyurulmaktadır (Şekil 6a, 6b). a) b) Şekil 6. Bağlı çift sesler ve tek elde iki ezgi Verilen parmak numaralarının dikkatle uygulanması önemli olup sessiz geçiş tekniğinin kullanılmasına gerek duyulmamıştır. Eserde karışık kontrpuan yapısı bulunmadığından deşifre geliştirme özelliğinin var olduğu düşünülmektedir. Eserde ana temaların sağ ve sol ele paylaştırılmasıyla temaların öne çıkarılması sağlanmaktadır. Ayrıca motiflerin yapısında bulunan ve anahtar değişiklikleri ile belirtilen sorucevap şeklindeki ifadelere de yer verilmiştir (Şekil 7). Şekil 7. Motiflerin yapısında bulunan soru-cevaplar Eserin bütününe bakıldığında abartılı nüanslara yer verilmediği görülmektedir. Bunun yanında, arka arkaya gelen motiflerin tekrarında monotonluğu önlemek için nüanslardaki zıtlıkların uygulanmasının önemli olduğu düşünülmektedir. Eserin hızında önemli bir değişiklik Domenico Scarletti’ye Ait Orta Düzeydeki Sonatların Piyano Eğitiminde Kullanılabilirliğinin İncelenmesi olmamakla birlikte kısım sonlarında hafifçe yavaşlama istenmiş ve rallentando (rall.) ile ifade edilmiştir. 3. Üst-orta (late-intermediate) Düzeydeki Sonat K.64 L.58 İle İlgili Bulgular: Re minör tonunda yazılan ve ölçü sayısı 2/4 olan Sonat K.64, allegro tempodadır ve hız gerektiren bir eserdir. Scarlatti’nin sonatları genel olarak hızlı çalınması gereken bir yapıya sahip olduğundan bu sonatın da öğrencilere hız kazandırması açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Tüm eser boyunca sol elde görülen üç sesli ve dört sesli akorlar, sağ eldeki ezgiye eşlik etmektedir. Bu da Scarlatti’nin müziğinin Barok döneme özgü olan basso contunio (sürekli bas) özelliğinden farklı bir anlayışa sahip olduğunu göstermektedir. Karaömeroğulları’nın 183 (2000) da belirttiği gibi Scarlatti’nin müziğinde gitarı anımsatan ve aynı anda çalınan akorların öne çıktığı düşünüldüğünde; Sonat K.64’te sol elde görülen akorlar gitarın tınısını çağrıştırmakta ve Scarlatti’nin birçok eserinde var olan İspanyol etkisini hissettirmektedir. Tekrarlı iki kısımdan oluşan eserde birinci kısım ilgili majör tonun dominant paraleli olan La minör tonunda bırakılmış, ikinci kısım ise ilgili majör ton olan Fa Majör tonuyla başlamış ve ana ton olan Re minör ile bitirilmiştir. Sonat K.64, teknik ve müzikal özellikler boyutunda incelendiğinde; eserin tema yapısı, kısa legatoların yanında ikili bağlardan oluşan frazeler ile dikkat çekmektedir. Ayrıca aksanların da sıkça kullanıldığı görülmektedir (Şekil 9). Şekil 9. Kısa legatolar, ikili bağlar ve aksanlar Çalış tekniklerini gösteren ifadelere bakıldığında staccato işareti göze çarpmaktadır. Ancak Ekinci ve Gün (2013, s.53) tarafından yapılan çalışmada da belirtildiği gibi Bach ve diğer Barok dönem bestecilerinin eserlerinde ‚staccato‛, daha ağır ve geniş seslendirilmektedir. Bu çalış tekniği de ‚portato‛ olarak adlandı- rıldığından, eserde belli yerlerde görülen staccato işaretleri, aslında portato tekniğiyle çalınmasını ifade etmektedir. Özellikle eserin ikinci kısmında çalınan üçlü aralıklardan oluşan inici dizi, portato tekniği ile seslendirilmektedir (Şekil 10). 184 Köksal APAYDINLI Şekil 10. Çalış teknikleri Eserin polifoni anlayışı ve kontrpuan yapısı barok dönem stil özelliklerine göre farklılık göstermektedir. Sol elin bütünüyle akorlardan oluşması ve eşlik görevinde olması, sağ eldeki ezginin tamamen öne çıkarılmasını gerektirmektedir. Bu nedenle temaların yoğun akorların arasında kaybolmaması önemlidir. Bu da iki el arasındaki koordinasyonun iyi sağlanması ile mümkün olabilmektedir. Sağ el bulunan ezgiler incelendiğinde, eserin bazı yerlerinde tutan seslerin olduğu, sessiz geçiş tekniğinin kullanıldığı ve tek elde iki ezginin duyurulduğu görülmektedir (Şekil 11). Şekil 11. Sessiz geçiş ve tek elde iki ezgi Ayrıca eserde üçlü ve altılı aralıklardan oluşan ve sağ elle aynı anda çalınması gereken çift sesler bulunmaktadır. Buna karşılık onaltılık notalardan oluşan altılı aralıklar da ayrı ayrı duyurulmaktadır. (Şekil 12a, 12b, 12c). a) Domenico Scarletti’ye Ait Orta Düzeydeki Sonatların Piyano Eğitiminde Kullanılabilirliğinin İncelenmesi 185 b) c) Şekil 12. Üçlü ve altılı aralıklardan oluşan çift sesler Burada önemli olan nokta; teknik özellikler düşünüldüğünde seslendirilen çift sesli aralıkların eşit duyurulması, müzikal özellikler düşünüldüğünde ise üstteki seslerin öne çıkarılmasıdır. Bunun da tek elde parmaklar arasındaki kontrolü sağlaması ve nüans farklılığını öğretmesi açısından önemli olduğu düşünülmektedir. Eserde zıtlıkların ortaya çıkmasını sağlayan p, f, cresendo ve decresendo nüanslarına yer verilmiştir. Tüm eser genelinde Barok dönemin özellikleri düşünülerek nüansların abartılmadan uygulanması gerekmektedir. Ayrıca eserin birçok yerinde fazla sayıda kısa mordanlardan oluşan süslemelere yer verilmiştir (Şekil 13). Şekil 13. Kısa mordanlardan oluşan süslemeler 186 Köksal APAYDINLI Orta düzeydeki öğrencilerin belli süslemeleri çalabilmeleri gerektiği düşünüldüğünde; mordanların eser içinde sıklıkla kullanılmasının, bu türdeki süslemeleri doğru ve zamanında çalabilme davranışını geliştirmede etkili olacağı düşünülmektedir. SONUÇ VE ÖNERİLER Scarlatti’ye ait orta düzeydeki sonatların piyano eğitiminde kullanılabilirliğini ortaya koymayı amaçlayan bu araştırmada, seçilen eserler alt-orta, orta ve üst-orta düzey şeklinde sınıflandırılarak incelenmiş ve öğrencilere Barok döneme ait teknik ve müzikal özelliklerden oluşan davranışları kazandırdığı sonucuna varılmıştır. Seçilen eserler teknik özellikler boyutunda incelendiğinde; eserlerin tamamında dönemin özelliklerine ait legato ve portato artikülasyon tekniklerinin kullanıldığı görülmüştür. Motiflerin ve cümlelerin belirtilmesinde önemli rol oynayan ve iki elde farklı zamanlarda gelen frazelerin ise, öğrencilere iki el arasında koordinasyon sağlama davranışını kazandırabileceği düşünülmektedir. Ayrıca kısa trillerden, apogiaturlerden ve kısa mordanlardan oluşan süslemeler, orta düzeydeki öğrencilerin kazanması gereken davranışlar arasında olup, seçilen eserlerde yer almaktadır. Barok dönemin önemli özelliklerinden biri olan tek elde iki ses (ezgi) duyurmanın, Scarlatti’ye ait sonatlarda da var olduğu görülmüştür. Buna göre; bazı pasajlarda tutan sesleri duyurmak için sessiz geçiş tekniği kullanılmış, bazı pasajlarda ise çift sesler tek elle bağlı çalınarak ezginin öne çıkması sağlanmıştır. İncelenen orta düzey eserlerin hiçbirinde tek elde üç ses (ezgi) çalma gibi ileri düzeyi gerektiren teknik özellikler bulunmamaktadır. Araştırma bulgularına göre, seçilen eserlerin 3/8, 2/2 ve 2/4 ölçü sayıları ile bestelendiği görülmektedir. Gültek’e (2007) göre; besteciye ait sonatlar hızlı tempoda çalınması öngörülen hareketli bir yapıya sahiptir. Bu da besteciye ait eserlerin öğrencilere hız kazandırması açısından önemli olduğu sonucunu ortaya çıkarmıştır. Ancak Sonat K.32, bestecinin diğer sonatlarına göre daha ağır bir yapıda olduğundan, öğrencilere dönemin stil özelliklerini kazandırmasının yanında, özellikle alt-orta düzeydeki öğrencilere daha kolay deşifre yapabilme davranışı kazandıracağını düşündürmektedir. Ayrıca incelenen diğer sonatlar, hızlı tempoda olmala- rına rağmen kontrpuan yapıları sade ve yalın olduğundan öğrencilerin deşifre çalma becerilerini geliştirebilir. Seçilen eserler müzikal özellikler boyutunda incelendiğinde ise aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır: Scarlatti’nin İspanyol gitarından etkilendiği ve eserlerinde çoğunlukla İspanyol etkisinin hakim olduğu literatürde yer almaktadır. Bu nedenle eserlerinde de gitar tınılarını andıran üç sesli ve dört sesli akorlar kullanmıştır. İncelenen eserlerdeki polifoni anlayışı ve eserlerin kontrpuan yapısı dönemin özelliklerini yansıtsa da, Sonat K.64’te sol elin bütünüyle akorlardan oluşması ve eşlik görevinde olması gitar tınısını çağrıştırmaktadır. Bu durum her ne kadar Barok dönem stil özelliklerinden farklı olsa da, Scarlatti’nin yenilikçi bir anlayışa sahip olduğunu göstermektedir. Öğrencilerin Scarlatti’ye ait eserlerle döneme özgü özellikleri öğreten davranışları kazanacağı gibi, bu tip eserler yoluyla Klasik dönem ve Romantik döneme ait özellikleri yansıtan davranışları da pekiştirebilecekleri düşünülmektedir. Sonat K.274’te görülen sürekli bas (basso continuo) yapısı ve imitasyonlardan oluşan tema yapısı, Sonat K.32’deki ters hareketleri içeren bas ve tiz sesler arasındaki ezgisel zıtlıklar, eserlerin kontrpuan yapısını oluşturmaktadır. Bu özelliklerin de öğrencilere döneme özgü teknikleri kazandırdığı düşünülmektedir. Scarlatti’nin eserleri dönemin en önemli çalgısı olan klavsenin özelliklerine göre yazılmıştır ve ses kapasitesi sınırlıdır. Oysa günümüzde kullanılan piyano, klavsene göre çok gelişmiş olduğundan Scarlatti’ye ait eserlerin, diğer Barok dönem bestecilerinin eserlerinde olduğu gibi çok sade ve yalın yorumlanması gerekmektedir. Bu nedenle bestecinin eserlerinde görülen p, mf, f, cresendo ve decresendo gibi nüansların abartılmadan uygulatılması, öğrencilere kazandırılacak olan davranışlar arasındadır. Ayrıca Scarlatti’nin sonatlarında bir oktavı aşan büyük el atlamaları sıkça görüldüğünden klavyenin daha geniş kullanımının sağlanacağı ve öğrencilerin çalgıya olan hakimiyetlerinin artacağı düşünülmektedir. Bu sonuçlar doğrultusunda araştırma için seçilen Scarlatti sonatlarının Barok döneme ait teknik ve müzikal özellikleri barındırdığı düşünüldüğünden, dönemin stil özelliklerini pekiştirebilmek için diğer Barok dönem bestecilerinin eserleriyle birlikte kullanılması öneril- Domenico Scarletti’ye Ait Orta Düzeydeki Sonatların Piyano Eğitiminde Kullanılabilirliğinin İncelenmesi mektedir. Ayrıca araştırmada analiz edilen eserlere alternatif olarak editörlüğü M. Hinson tarafından yapılan ve alt-orta, orta ve üst-orta düzeylerdeki eserlerden oluşan “Scarlatti Sonatas For The Keyboard, Volume I-II” adlı piyano albümlerinden seçilen sonatların da kullanılabileceği düşünülmektedir. Bu eserlerin düzeyleri “Scarlatti – Selected Piano Sonatas Vol.I-II-III-IV” albümlerinde belirtilen düzeylerle de karşılaştırılarak netleştirilmiş ve aşağıda listelenmiştir: 1. Alt-orta düzey için sonatlar - La Majör Sonat K.74; L.94 - La Majör Sonat K.208; L.238 - Mi minör Sonat K.291; L.61 2. Orta düzey için sonatlar - Do minör Sonat K.11; L.352 - Do minör Sonat K.302; L.7 - Mi Majör Sonat K.380; L.23 - Sol Majör Sonat K.471; L.82 - Mi Majör Sonat K.531; L.430 3. Üst-orta düzey için sonatlar - Sol Majör Sonat K. 105; L. 204 - La minör Sonat K. 149; L. 93 - La Majör Sonat K. 209; L. 428 - Re Majör Sonat K. 492; L. 14 - Si bemol Majör Sonat L.551; 396 KAYNAKÇA Bastien, J. (1988). How to Teach Piano Successfully. San Diego, CA: Kjos. Bulut, D. (2005). Müzik Eğitimi Anabilim Dalları Başlangıç Piyano Eğitiminde Uygulanan Yöntem ve Teknikler. Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü Müzik Sempozyumu, Kayseri. Büke, A. ve Altınel, M. İ. (2006). Müziği Yaratanlar: Barok Dönem. İstanbul: Dünya Yayıncılık. Ekinci, H. ve Demirtaş, O. H. (2013). Barok Dönemi Piyano Eserlerini Yorumlamada Karşılaşılan Sorunlara İlişkin Müzik Öğretmeni Adaylarının Görüşleri, EJournal of New World Sciences Academy (NWSA-Fine Arts), 8 (2), 239-251. Ekinci, H. ve Gün, E. (2013). Piyano Eğitiminde Müzikal İfade ve Yorum, Piyano Öğretiminde Pedagojik Yaklaşımlar (Ed. S. Karakelle). Ankara: Pegem Akademi Yayınları. Ertem, Ş. (2011, Mayıs). Orta Düzey Piyano 187 Eğitimi İçin Repertuvar Seçme İlkeleri. Kastamonu Eğitim Fakültesi Dergisi, 19 (2), 645-652. Eskioğlu, I. (2003). Johann Sebastian Bach’ın Envansiyonları’nın Piyano Eğitimi Dağarcığındaki Önemi ve Bu Yapıtların İncelenmesi, Müzik Sempozyumu. 30 – 31 Ekim, İnönü Üniversitesi, Malatya. Gökbudak, S. (2013). Piyano Eğitiminde Öğretim Eserleri ve Basamakları, Piyano Öğretiminde Pedagojik Yaklaşımlar (Ed. S. Karakelle). Ankara: Pegem Akademi Yayınları. Grout, J. Donald & Palisca, V. Claude. (1988). A History of Western Music (4th edition), London: Norton Publishing. Gültek, Buğra. (2007). Piyano: Bir Çalgının Biyografisi. Ankara: Epilog Yayıncılık. Hinson, M. (Ed.) (1995). Essential Keyboard Repertoire, Volume 6: 75 Early/late Intermediate Selections to Develop Technique and Musicianship. Van Nuys, CA: Alfred Publishing Co., Inc. Hinson, M. (Ed.) (1994). Scarlatti Sonatas for the Keyboard, Vol.I, (Second Edition). VanNuys, CA: Alfred Publishing Co., Inc. Hinson, M. (Ed.) (1990). Scarlatti Sonatas for the Keyboard, Vol.II, (First Edition). VanNuys, CA: Alfred Publishing Co., Inc. İlyasoğlu, E. (2009). Zaman İçinde Müzik (8. Basım). İstanbul: Remzi Kitabevi. Karaömeroğulları, F. (2000). Domenico Scarlatti’nin Klavyeye Yaptığı Etkiler ve Getirdiği Yenilikler, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Kasap, B. T. (2004). Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlardaki Yardımcı Çalgı Piyano Dersleri Üzerine Bir Araştırma, 1924 – 2004 Musiki Muallim Mektebinden Günümüze Müzik Öğretmeni Yetiştirme Sempozyumu Bildirileri, Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta. Koçyiğit, Ö. (2012). Barok Dönem Flütçüsü Jacques-Martin HOTTETERRE Üzerine Bir İnceleme, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 14 (2), 211-224. Mertkan, N. (2006). Barok Müzikteki Yaylı Sazlar Tekniği ve Barok Dönemi Eserlerinin 188 Köksal APAYDINLI Doğru Yöntemlerle Yorumlanması, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul. Mimaroğlu, İ. (1991). Müzik Tarihi. İstanbul: Varlık Yayınları. Navakaite, N. (2013). The Creative Features of Domenico Scarlatti, Characteristical Structure and Music Language of Piano Sonatas, Master Thesis, Klaipeda University, Klaipeda-Lithuania. Petenkaya, S. (2006). Piyano Öğrencilerinin Barok Dönem Süslemelerine İlişkin Bilgi ve Performans Düzeylerinin Saptanması, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Rosenfeld, S. (2007). What are some interesting rhythm challenges found in intermediate-level Scarlatti Sonatas?, Keyboard Companion, 18 (3), Autumn, p. 26-31. http://www.claviercompanion.com/aut 2007/rhythm/rhythm1.html Erişim Tarihi: 10.02.2016. Say, A. (2000). Müzik Tarihi (4. Basım). Ankara: Müzik Ansiklopedisi Yayınları. Say, A. (2005). Müzik Ansiklopedisi. Ankara: Müzik Ansiklopedisi Yayınları. Selanik, C. (1996). Müzik Sanatının Tarihsel Serüveni. Ankara: Doruk Yayıncılık. Sönmezöz, F. (2011). Müzik Öğretmeni Yetiştiren Kurumlardaki Piyano Derslerinin İçeriğine ve Piyano Eğitimine İlişkin Genel Bir Değerlendirme, 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications, 27-29 Nisan, Antalya. Uszler, M., Gordon, S., Mach, E. (1991). The WellTempered Keyboard Teacher. New York: Schirmer Books. Tarcan, H. (1987). Johann Sebastian Bach Üzerine Bir Çalışma. İstanbul: Pan Yayıncılık. Winston B., K. (2003). The Development of a Multimedia Web Database for the Selection of 20th Century Intermediate Piano Repertoire, PhD Dissertation, Faculty of the Graduate School of the University of Texas, Austin, USA Yıldırım, A., Şimşek, H. (2003). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. (3. Baskı). Ankara: Seçkin Yayıncılık. Yücetoker, İ. (2014). John Stanley Volunterilerinin Piyano Eğitimi Repertuvarındaki Yeri veÖneminin İncelenmesi. Yayımlanmamış Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara. Yücetoker, İ. (2015). Piyano Eğitimi Öğrencilerinin Barok Dönem Piyano Repertuarına Yönelik Güçlük Düzeyi Algılarının İncelenmesi, International Journal of Social Science Studies (JASSS) 37, Autumn I, p.217-223. Scarlatti Selected Sonatas Volume I (1985) Ed. Bengt Johnsson,http://www.henle.com/en/detail/in dex.html?Title=Selected+Piano+Sonatas %2C+Volume+I_395 Erişim Tarihi: 01.03.2016 Scarlatti Selected Sonatas Volume II (1990) Ed. Bengt Johnsson, http://www.henle.com/en/detail/index. html?Title=Selected+Piano+Sonatas%2C +Volume+II_451 Erişim Tarihi: 01.03.2016 Scarlatti Selected Sonatas Volume III (1990) Ed. Bengt Johnsson, http://www.henle.com/en/detail/index. html?Title=Selected+Piano+Sonatas%2C +Volume+III_476 Erişim Tarihi: 01.03.2016 Scarlatti Selected Sonatas Volume IV (2014) Ed. Susanne Cox, http://www.henle.com/en/detail/index. html?Title=Selected+Piano+Sonatas%2C +Volume+IV_581 Erişim Tarihi: 01.03.2016